ÇOCUK OYUNLARINDA YARATICILIK



Benzer belgeler
CAN KARDEŞ KREŞİ REHBERLİK SERVİSİ


MERSİN HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ ÇEKÜSH ŞUBESİ ÇOCUK GELİŞİMCİ DAMLA ATAMER

Ege: Kağıtları, plastikleri ve camları geri dönüşüm kutusuna atarız.

LOKAL KATI TENEFFÜS DEĞERLENDİRME ETKİNLİĞİ

OKUL ÖNCESİ 1 VE 2 GRUBU ARTS&CRAFT ATÖLYESİ 2. DÖNEM HAFTASONU ÇALIŞMALARI

ÇOCUK VE OYUN 4.HAFTA

Psikomotor Gelişim ve Oyun

ÖZEL VEGA ANAOKULU Öğretim Yılı 3 YAŞ KELEBEKLER SINIFI

ARALIK AYINDA NELER YAPTIK?

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

Mutfak Etkinliği. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı. Büskivili pasta yapıyoruz.

ÖZEL EFDAL ERENKÖY ANAOKULU PENGUENLER GRUBU NİSAN AYI BÜLTENİ ÇİÇEKLER TEMASI

Oyunun Adı: BARIS TOPU. Plastik top, Ek 1

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI

ÇOCUK VE OYUN 7.HAFTA

REHBERLİK GRUP ETKİNLİKLERİ ETKİNLİK 1

ÖZEL ÜLKEM ANAOKULU OCAK-ŞUBAT AYI BÜLTENİ 3 YAŞ

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ;

Voleybolda, rakip sahaya doğru vurularak yapılan bir hücum tekniğidir.

ÖZEL ASÇAY ANAOKULU SİHİRLİ ELLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ

ÖZEL ASÇAY ANAOKULU SİHİRLİ ELLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI

ÇOCUK VE OYUN. Doç. Dr. Ayperi Sığırtmaç. Ç.Ü. Eğitim Fak. İlköğretim Böl. Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dalı

OKUL ÖNCESİNDE OYUN VE HAREKET ETKİNLİĞİ

OCAK AYINDA NELER YAPTIK?

ÖZEL MANİSA ÜLKEM ANAOKULU NİSAN AYI BÜLTENİ 3 YAŞ SINIFI

Y N G. Kris Burm G I P F

O Oyunların vazgeçilmez öğeleri olan oyuncaklar çocuğun bilişsel, bedensel ve psikososyal gelişimlerini destekleyen, hayal gücünü ve yaratıcılığını

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ REHBERLİK POSTASI 1

Özel gereksinimli çocuklar

20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba;

Türkçe dili etkinlikleri, öğretmen rehberliğinde yapılan grup etkinliklerindendir. Bu etkinlikler öncelikle çocukların dil gelişimleriyle ilgilidir.

KIRMIZI YENGEÇLER SINIFINDANHERKESE MERHABA;

Doğada İngilizce Öğreniyorum. En İyi İngilizce Etkinlik Yarışması Jüri Özel Ödülü. verime giden yolda. -İçeride Hiç Çocuk Kalmasın- Doğa.

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI OKUL SPOR FAALİYETLERİ İLKOKULLAR BEBESTAD ATLETİZM OYUNLARI (IAAF ÇOCUK ATLETİZMİ)

ÖZEL EFDAL ANAOKULU YILDIZ GRUBU MART AYI BÜLTENİ

SORUMLULUK KUMBARAM HAFTA

EYLÜL 2014/2015 ANASINIFI BÜLTENİ. Eylül 2014 Bülten

KIRKPABUÇ ÜRÜN KATALOĞU 2013

.. Özel Eğitim Uygulama Merkezi. Kaba Değerlendirme Formu

TEK TEK TEKERLEME. Havada bulut Sen bunu unut

Sorgulama Hatları: Değerli Velilerimiz,

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI OKULU BEDEN EĞİTİMİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK BİREYSEL DERS PLANI

İSTANBUL PROF.FAİK SOMER SPOR LİSESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI YETENEK SINAV KILAVUZU

Kanatları Kırılan Çocuklar Cuma, 02 Ekim :21

BİREYSELLEŞTİRLMİŞ EĞİTİM PLANI (B.E.P)


ÖZEL ASÇAY ANAOKULU SİHİRLİ ELLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Çoklu Zeka Kuramı - Zeka Tipleri

Dr. Meral Çilem Ökcün-Akçamuş

ÇOCUĞUNUZLA BİRLİKTE OYNAMANIN YARARLARI

10 Mayıs 2009 tarihinde uygulanan Pep-r Gelişimsel Ölçeği Değerlendirme Sonuçları: Kronolojik Yaş : 3 yaş 9 ay

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü Özel Yetenek Sınavı Test Parkuru

TÜRKÇE MODÜLÜ BİREYSEL EĞİTİM PLANI (TÜRKÇE DERSİ) (1.ÜNİTE) GÜZEL ÜLKEM TÜRKİYE

OYUNUN ÇOCUĞUN GELİŞİMİNE OLAN ETKİLERİ

T.C ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ

HAZİRAN 2014/2015 ANASINIFI BÜLTENİ. Haziran 2015 Bülten

STEP HAREKETLERİ TABLO : (1x8) 8 defa adımlama yapılır (sağ adımla başlanır).

İLK ADIMLAR SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ

Gökyüzü Hakkında Neler Biliyorum? Sorusuna arkadaşlarımızın verdiği cevaplar.

Montessori Montessori Öğretmen Eğitimi. Başarılı Bir Ekol Başarılı İki Kurumun Çatısı Altında

TEST: Nasıl Daha Verimli Öğrendiğinizi Biliyor musunuz?

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

OYUN ETKİNLİĞİ Çocukların okula geldikleri ilk saatlerde ve günün farklı saatlerinde sınıflarda bulunan öğrenme merkezlerinde (evcilik, kitap, kukla,

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMASI

Cezalı Kart. Hazırlayan: Rahmi İyilikci

KASIM BÜLTENİ. 5-6 YAŞ 2. Kur. Chess Kids Academy

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

0 yaştan itibaren. Sıcak ve sakin bir ses ile konuşabilirsin ve şarkı söyleyebilirsin. "Bebek kelimeleri" yerine, gerçek kelimeleri kullanabilirsin

Hareket ay arası

ÖZEL MANİSA ÜLKEM ANAOKULU MAYIS-HAZİRAN AYI BÜLTENİ 3 YAŞ SINIFI

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (8 Eylül Ekim 2014 )

DİKKAT KONTROLLERİ SİSTEMLERİ

ÖZEL EFDAL ERENKÖY ANAOKULU PENGUEN GRUBU ŞUBAT AYI BÜLTENİ

ANAOKULU BİRİMİ AY: MART YIL:2017

Mavi Pupa Montessori Anaokulu nun Sevgili Anne ve Babaları,

ODTÜ GVO DANIŞMANLIĞINDA ÖZEL MANİSA ÜLKEM ANAOKULU 3 YAŞ B SINIFI EYLÜL EKİM AYI BÜLTENİ

4 KUTU BOYA, ÇİZ ÇİZ OYNA

ÖZEL MANİSA ÜLKEM ANAOKULU MART AYI BÜLTENİ 3 YAŞ SINIFI

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim :05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim :08

ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ

Anne ve kız arasında en çok yaşanan iletişim sorunları nelerdir?

Zürih Kantonunda İlköğretim Okulu

2-6 YASINDA MOTOR GELISIM YRD. DOC. DR. SELCUK AKPINAR

ÖĞRETMEN ESRA AKKAYA 3-6 YAŞ ÇOCUK GELİŞİM DÖNEMLERİ VELİ EĞİTİMİ NOTLARI. 3 Yaş Çocuğuna Yaklaşım Nasıl Olmalı?

Go taşı ve tahtası. - Oyunun başında tahta boştur. - Oyuna önce siyah başlar. - Oyuncular sırayla taşlarını tahtaya

ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ VELİ BÜLTENİ KASIM 2011 ÇOCUĞUN GELİŞİMİ İÇİN OYUNCAK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

D V O N N Kris Burm G I P F

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

ANA SINIFI B AYLIK BÜLTEN - 1 SANAT

İLK ADIMLAR SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ

36-48 AY GELİŞİM DEĞERLENDİRME FORMU

OYUN VE ÇOCUK. Oyunun Aşamaları:

Eylül 1. Gün EĞİTİM AKIŞI

VEGA ANAOKULU 4 YAŞ GÖKKUŞAĞI SINIFI KUKLALAR NELER SÖYLÜYOR SORGULAMA ÜNİTESİ BÜLTENİ DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA

TÜRKÇE ETKİNLİĞİ Tekerleme, bilmece, şiir, parmak oyunu, grup konuşması, çeşitli hikâye anlatma teknikleri ile hikâye anlatma, hikâye oluşturma, hikây

ATAŞEHİR DORUK ANAOKULU EYLÜL EKİM AYI BÜLTENİ 5 YAŞ GRUPLARI

Transkript:

Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt: XVII, Sayı: 1, 2003 ÇOCUK OYUNLARINDA YARATICILIK Kelime ERDAL Gültekin ERDAL ** ÖZET Her çocuk, oynadığı oyunda hakim ve özgür olmak ister. Bu, çocuğun içinde var olan ve onu şaşırtıcı faaliyetlere iten bir güdüden kaynaklanır. Bu güdüler izlenmedikleri takdirde, işe yaramaz ve çekilmez olurlar. Bu da çocuğun ya içine kapanık, sıkılgan, ya da tam tersine, yaramaz ve şımarık olmasına neden olur. Çocuk, oynadığı oyunlarla ve oyununa yön veren oyuncaklarla gelişimini tamamlar. Sırf pahalı diye iyi ve yararlı oldukları düşünülerek alınan oyuncaklar, çoğu zaman çocuğu yaratıcılığından ve doğal davranışlarından uzaklaştırır. Oysa çocuğun kendi halinde, her türlü eşya ile, özgün ve anlamsız sesler çıkartarak oynadığı oyunlar, çocuğun gelişimi açısından pahalı oyuncaklardan daha önemli ve yararlıdır. Anahtar Sözcükler: Oyun, oyuncak seçimi, eğitim, çocukta yaratıcılık, köy oyunları. ABSTRACT Each child wants to be dominant and free in the game he is playing. This is because of the stimulus of the child for doing amazing activities. Unless these stimulus are considered, they became useless and unbearable. This makes child introverted, shy, naughty and also crazy. Child completes ** Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okutmanı. İrfaniye İlköğretim Okulu Resim-İş Öğretmeni. 37

his development with the games he plays and toys leading games. Toys that are bought believing that they are good and useful just because they are expensive mostly reduce creativity and natural behaviours of the child. However, the games that the child plays on his own, with any kind of object by producing free and meaningless voices are more important and useful for his emotional development than expensive toys. Key Words: Play, toy preference, education, creativity in child, plays related to village. 38 GİRİŞ Ben de düşkündüm oyuna, Ben de kumları avuçlar Kazardım tırnaklarımla toprağı. O zaman da çocuklar oynardı, Ama benzemiyor bütün oyunlarımız... (Ilgaz 1999:43) Rıfat Ilgaz, Oğlum isimli şiirinin bu dizelerinde dert mi yanıyor bilinmez ama şimdiki çocukların oyunlarında geçmişe oranla farklılıklar olduğunu ne güzel vurguluyor. Anne ve babaların pahalı oyuncakları edinebilme çabalarını gördükçe, Rıfat Ilgaz ı anlamak daha da kolaylaşıyor. Teknoloji ile birlikte gelişen oyuncaklar, çocuk oyunlarındaki yaratıcılığı olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Son yıllarda çocuğa gösterilen yoğun toplumsal ilgiye rağmen, çarpık kentleşmenin verdiği olumsuzluklar, çocuklara çok az oynayabilecekleri mekân bırakmış durumdadır. Diğer taraftan anne ve babanın çalışmak zorunda olması onları pahalı oyuncaklara yönlendiriyor olmalı. Başka bir deyişle, çocuklarına ayıramadıkları zamanın faturasını pahalı oyuncaklarla ödemekteler. Bu şartlar altında, ilgiden, belki sevgiden yoksun kalan çocuğun yapabileceği tek şey ise, pahalı oyuncaklarla, yaratıcılıktan uzak oyunlar oynamaktır. Froebel: Çocuk oyunları hayatın bir çekirdeğidir. Bütün insanlar orada gelişir, büyür ve oluşur. İnsanın en güzel ve en olumlu yetenekleri orada yükselir diyor. (Sel 1974:5) Çocuğun olumlu davranışlar kazanılabilmesi için oyunlarında yaratıcılığını kullanabilmesi gerekmektedir. Seçilen oyuncaklar, çocuğun ellerini, parmaklarını, ayaklarını kullanabilmesine, dokunmasına, hissetmesine, oyuncakların şekillerini değiştirerek, bozarak, yeni formlar oluşturabilmesine olanak verebilmelidir. Bunlar, her şekle girebilen plastik ve ucuz oyuncaklar olabileceği gibi, hamurlar, karton kutular, plastik şişeler, büyük düğmeler, yünler vs. gibi atık malzemeler de olabilir. Çoğu zaman çocukların önlenemez merakı, oyuncakların karmaşık

yapılarını incelemekle geçer. Bu incelemenin çocuk için yararlı olduğu düşünülebilir, ancak kısa bir süre sonra çocuk sıkılacak ve belki oyununu da oynamayacaktır. Oysa fazla karmaşık olmayan oyuncaklarla çocuk, daha eğlenceli ve eğitici oyunlar oynayabilir. Hatta oyuncak gerektirmeden oynanabilen oyunlar, çocuğun gelişimini daha olumlu etkileyebilmektedir. Bu tür oyunlarla çocuk, dokunmayı, bakmayı, görmeyi, dikkatli olmayı, hızlı ve doğru karar vermeyi ve oyun esnasında çıkarttığı anlamsız, düzensiz, belki rahatsız edici seslerle de vücut dilini kullanmayı öğrenmektedir. Diğer taraftan çocuk, bu oyunlarla mutlu olmakta, çok yönlü gelişmekte, yaşam biçiminde özverili olabilmenin yollarını daha kolay bulmaktadır. Çünkü bu oyunlar çocuğun iç dünyasını olduğu gibi yansıtmakta, ruhsal gelişimini sağlıklı bir biçimde yönlendirebilmektedir. Sanat ve sanat eğitiminde olduğu gibi, oyunlarında da çocuk, kendini görmekte, kendi dünyasını kurmakta ve o dünyanın kurallarını koyarak geleceğe hazırlanmaktadır. Anadolu nun bazı köylerinde yaşayan çocukların oyunlarındaki doğallık hâlâ bozulmamıştır. Bu çocukların oyunlarına televizyondan duydukları yabancı sözcükler henüz yerleşmemiştir. Çocuklar, karmaşık ve pahalı oyuncaklar yerine, büyüklerinden öğrendikleri ve nesilden nesile aktarılan oyunlarla büyüyorlar. Oyunlarında kullandıkları sözcükler Türkçe olduğu gibi, oyun için gerekli materyaller, hemen her çocuğun çok iyi bildiği, her zaman gördüğü ve kullandığı eşyalardan oluşuyor. Çocuk, etrafındaki eşyaları, bilinen kullanım amaçlarının dışında da kullanabilmeyi öğreniyor. Aynı zamanda çocuk, oyununda yaratıcılığını kullanıyor. Bu incelemede anlatılan oyunda, oyuncakların çok önemli olmadığını görüyoruz. Belki de bu nedenle, köy çocuklarının oyunları daha zengin, doğal ve ilgi çekicidir. Bu inceleme, çocuk oyunlarındaki zenginliğin, çocukların yaratıcılığıyla nasıl harmanlandığını, hiç bir materyale gereksinim duymadan eğlenceli ve öğretici oyunların nasıl oynanabildiğini ortaya koymaktadır. İNCELEME ve YÖNTEM İncelemeye konu olan oyun, Bursa nın Nilüfer ilçesine bağlı İrfaniye Köyü nde yaşayan çocuklar tarafından oynanmaktadır. Oyunun adı Çömelek tir. Çömelek oyunu, çocukların severek oynadıkları ve yediden yetmişe köyde yaşayan herkesin bildiği bir köy oyunundur. Oyuncu sayısında herhangi bir sınırlama yoktur. Oyun, on aşamalıdır ve her aşamasında tekerlemeler bulunur. Bu oyunda çocuklar, koşar, zıplar, oturur, kalkar, ya da hiç kımıldamadan donar kalırlar. Bütün oyuncularının aktif olduğu çömelek oyunu, İrfaniye İlköğretim Okulu birinci sınıf öğrencileri ile sekizinci sınıf öğrencilerinden oluşan 8 değişik yaş gurubundaki çocuklara oynattırılarak, oyun hakkında daha gerçekçi bilgilere ulaşılmaya çalışılmıştır. Oyun 39

her yaş grubundaki çocuklara oynatılıp izlenmiş, video kamerası ile kaydedilerek belgelenmiş ve ayrıca oyunun her aşamasından fotoğraflar çekilerek arşiv yapılmıştır. Oyunun tekerlemeleri ise, bütün oyuncularla yapılan sorucevap ve tekrarlatma yöntemi ile yazılarak belgelenmiştir. GENEL BİLGİLER 1. Oyunun Amacı ve Yaş Grubu: Çömelek oyunu sadece eğlenmek ve hoşça vakit geçirmek için oynanır. Oyun esnasında ya da sonunda herhangi bir ceza veya ödül söz konusu değildir. Oyun, 06-07 yaş grubundaki ilköğretim okulu birinci sınıf öğrencilerinden, 14-15 yaş grubundaki ilköğretim sekizinci sınıf öğrencilerine kadar tüm çocuklar tarafından oynanmaktadır. 2. Oyuncuların Cinsiyeti: Çömelek oyunu herhangi bir cinsiyete özgü gibi görünmese de, genellikle kız öğrenciler tarafından oynanmaktadır. Araştırma sırasında erkek öğrencilerden de bu oyunu oynamaları istendiğinde, pek istekli olmadıkları görülmüş, erkek öğrenciler sadece video kaydı yapıldığı esnada oynamak istemişlerdir. Bunun dışında erkeklerin bu oyunu tercih etmedikleri görülmüştür. Bu nedenle çömelek oyunu kızların oynadığı bir oyun olarak değerlendirilebilir. 3. Hazırlık Aşaması: Oyunun başlayabilmesi için özel bir hazırlığa gereksinim duyulmamaktadır. Oyuncuların bir araya gelmesi oyuncu seçimleri için yeterli bir hazırlıktır. Oyuncuların ve ebelerin seçimi ile hemen oyuna başlanabilmektedir. Oyuncu seçimi ise hızlı ve adaletli bir şekilde, oyuncu sayısına bağlı olarak 3 ya da 4 dakikada tamamlanabilmektedir. 4. Oyuncuların ve Ebelerin Seçimi: Oyuncular, seçim adı verilen sistemle belirlenir. Öncelikle üç kişi bir araya gelerek grup oluştururlar. Sağ ellerini başlarının üzerine koyduktan sonra, başlarına tempolu ve hafifçe vurarak hep bir ağızdan, çöm-çöm-çöme-lek diyerek ritim tutarlar. Burada her vuruş, bir heceye denk gelmektedir. Son hecede ise ellerini görebilecekleri bir şekilde, bel hizasına getirerek uzatırlar. Burada üç oyuncu adayından, ellerini aynı şekilde, avuç içleri yere ya da havaya bakacak şekilde uzatmamaları beklenir. Gruptan biri, diğer ikisinden farklı bir şekilde elini uzatırsa, başarılı sayılıp gruptan ayrılır. Gruptan ayrılan kişinin yerine bir yenisi eklenerek üçlü düzen korunur. Bütün oyuncular belirlenene kadar seçim devam eder ve sona kalan iki kişi de ebe olur. 40

5. Oyunda Kullanılan Terimler: Oyuncu: Seçimde başarılı olup, oyun oynamaya hak kazanan kişi. Ebe: Seçimde başarılı olamayan, son iki kişiden her biri. Yanma: Oyuncuların, oyun kurallarından en az birini ihlal etmesiyle yeni oyuncu seçimine gidilmesi durumu. Seçim: Yanan oyuncu ile birlikte, ebelerin üçlü grup oluşturup, yeni oyuncuyu belirlemesi. Engel: Oyun esnasında ebeler sağ ve sol elleriyle tutuşarak çömelirler ve ellerini bırakmadan, aynı zamanda yüzleri oyunculara bakacak şekilde birbirlerinden uzaklaşırlar. Böylece kollarıyla bir duvar oluşturmuş olurlar. Bu duvara engel denir. Tekerleme: Her oyuncunun engeli aşmadan önce söylemek zorunda olduğu sözler. Sıra başı oyuncusu: Seçimlerde ilk başarılı olan ve sıranın en başında bulunan oyuncu. Sıra sonu: Oyun sırasının en sonu. Sıra sonu oyuncusu: Oyun sırasının en sonundaki kişi. 6. Oyun Alanı: Oyun için özel bir alanın hazırlanması gerekmemektedir. Alanın geniş ya da dar, düz ya da engebeli olması çok önemli değildir. Ancak hem geniş hem de engebeli bir oyun alanı, oyun koşullarını ağırlaştırabilir. 7. Oyun Düzeni: Ebelerin çömelerek engeli oluşturmaları ve oyuncuların da engelden birkaç metre ileride sıraya geçmeleriyle oyun düzeni kurulmuş olur. Seçimlerde başarı göstererek oyuncu olmaya hak kazanan ilk kişi, oyun sırasının başına geçerek sıra başı oyuncusu olur. Başarılı olan ikinci kişi, sıra başı oyuncusunun hemen arkasına geçer, diğer oyuncular da başarı sıralarına göre yerlerini alırlar. Sıranın en sonundaki oyuncu, sıra sonu oyuncusudur. 8. Oyunun Süresi: Oyunun belirli bir süresi yoktur. Oyunun süresi, oyuncuların performanslarına ve oyundan sıkılıp sıkılmamalarına bağlıdır. 9. Oyunun Kuralları: Sıra başı oyuncusu oyunu başlatan kişidir. Diğerleri onun her yaptığını yapmak ve her söylediğini tekrar etmek zorundadır. Bu kurala uymayan oyuncular yanar. Oyuncular engelden atlarken tekerleme söylemeli- 41

dirler. Ebeler, oyunun her aşamasında engeli biraz yükseltirler. Oyuncular, atlama esnasında engele ya da ebelere değmemeye dikkat ederler. Oyunculardan birinin, ayakkabısı, eteği, eli, saçı ya da herhangi bir yeri ebelere ya da engele değerse yanmış sayılır. Bir oyuncu, başka bir oyuncunun sırasını alırsa yine yanmış sayılır. Şayet sıra başı oyuncusu yanar ise, sıranın ikinci kişisi, sıra başı oyuncusu olur. Oyun on aşamalıdır. Her aşamanın tekerlemesi olduğu gibi bazı aşamaların, kendi içinde küçük kuralları da vardır. Her aşamanın denetleyicisi ebelerdir. Ebelerin oyuncuları yakından izlemeleri gerekmektedir. Çünkü bir oyuncunun yanması, oyunda yeni bir seçim yapılması anlamına gelir. Bu da ebelerin yeniden oyuncu olma şansını elde etmelerini sağlar. 10. Oyunun Oynanması: Oyun, ebelerin engeli oluşturması ve tüm oyuncuların sıradaki yerlerini almalarıyla başlatılır. Oyunu başlatan kişi, sıra başı oyuncusudur. Birinci Aşama: Aşamanın tekerlemesi: Bir, yıldırım bir. Sıra başı oyuncusu: Bir, yıldırım bir. diyerek ebelere doğru koşar ve engelden atladıktan sonra, sıranın sonuna geçerek oyunu başlatmış olur. Sıradaki diğer oyuncular da aynı şekilde tekerlemeyi tekrarlar ve engelden atlayarak sıranın sonuna geçerler. Tüm oyuncuların engeli aşması ve sıra sonuna geçmesiyle, birinci aşama tamamlanmış olur. İkinci Aşama: Aşamanın Tekerlemesi: İki, iki dilim ekmek. İkinci aşamada, ebeler engeli biraz yükseltirler. Sıra başı oyuncusu, iki, iki dilim ekmek tekerlemesiyle birlikte koşar, engel üzerinden atlar ve sıra sonuna geçer. Sıradaki oyuncular da aynı şekilde tekerleme söyleyerek engeli atlar ve sıra sonuna geçerler. Üçüncü Aşama: Aşamanın Tekerlemesi: Üçler, ceviz kırmacalar ham. Bu aşama ile ilk iki aşama arasındaki tek fark, engelin biraz daha yükseltilmiş olmasıdır. Oyun, üçler, ceviz kırmacalar ham diyerek başlatılır, engelin aşılması ve oyuncuların sıra sonuna geçmesiyle devam eder. Dördüncü Aşama: Aşamanın Tekerlemesi: Dörtler, misafir oturtmacalar. Aşamanın Kendi İçinde Kuralı: Oyuncular engelden mümkün olduğu kadar uzağa atlamaya çalışırlar. Çünkü her oyuncu, bir sonraki oyuncuya yer açmak zorundadır. Hiç bir oyuncu, engel 42

aşıldıktan ve çömeldikten sonra kımıldayamaz, birbirine dokunamaz veya yer değiştiremez. Dördüncü aşamaya gelindiğinde engel bir seviye daha yükseltilir. Sıra başı oyuncusu, dörtler misafir oturtmacalar tekerlemesini söyleyerek koşmaya başlar ve engelden atlar. Oyuncu, engelden mümkün olduğu kadar uzağa, sağa veya sola atlayarak diğer oyunculara yer açar. Tüm oyuncular engeli aşıp çömeldikten sonra, kısa bir süre beklerler. Ebeler, yerlerinden kalkmadan, gözleriyle hızlı bir şekilde oyuncuları kontrol ederler. Kontrolden sonra tamam diyerek, oyuncuların çömeldikleri yerden kalkmalarına ve oyun sırasındaki yerlerini almalarına izin verirler. Böylece oyunun dördüncü aşaması bitirilmiş olur. Beşinci Aşama: Aşamanın Tekerlemesi: Beşler, beş kardeşler. Aşamanın Kendi İçinde Kuralı: Oyuncular kısa sıçramalar yapamazlar ve aynı yerde iki kere sıçrayamazlar. Sıra başı oyuncusu, engeli biraz daha yükseltilmiş olan beşinci aşamayı, "beşler, beş kardeşler" tekerlemesiyle başlatır. Tekerleme söylendikten sonra, sol elinin parmaklarıyla, bir, iki, üç, dört, bir de benden beş diyerek sayar ve dört sıçrayışta engele yaklaşır. Engele geldiğinde, "bir de benden beş" dedikten sonra atlar ve sıranın sonuna geçer. Tüm oyuncular sıra başı oyuncusunun yaptığını tekrar ederler. Ebeler, olası bir hatada oyuna hemen müdahale ederler. Altıncı Aşama: Aşamanın Tekerlemesi: Altılar, kazma kürek. Oyunun bu aşamasında engelin yapısı, diğer aşamalarda olduğundan farklıdır. Bu defa engel, ebelerin kollarıyla oluşturulur. Ebeler karşılıklı olarak sağ ve sol elleriyle tutuşup birbirlerinden uzaklaşır ve çömelirler. Kolların dirseklerden hafifçe dışa doğru bükülmesiyle basketbol potasına benzeyen, dairesel bir yapı oluşturulur. Burada amaç, oyuncuların takılıp düşmelerine engel olmaktır. Sıra başı oyuncusu: "Altılar kazma kürek" diyerek koşar, engele yaklaşır ve sıçrar. İlkinde engelin içine, ikincisinde dışına olmak üzere, iki sıçrayışta engeli aşar ve beklemeden sıranın sonuna geçer. Diğer oyuncuların da aynı şekilde engeli aşıp sıra sonuna geçmeleriyle, altıncı aşama da bitirilmiş olur. Yedinci Aşama: Aşamanın Tekerlemesi: Yediler, yedi cüceler, beni geçen ebeler. 43

Aşamanın Kendi İçinde Kuralı: Hiçbir oyuncu, sıra başı oyuncusunu ya da kendinden önce giden oyuncuyu geçemez ve birbirlerine dokunamaz, sekme esnasında ayak değiştiremez ve yere değdiremez. Yedinci aşamaya gelindiğinde, engel eski halini, yani beşinci aşamadaki şeklini alır. Engelin yüksekliği, beşinci aşamadaki yükseklikten biraz daha fazladır. Oyun, her zaman olduğu gibi sıra başı oyuncusu ile başlar. Oyuncu "yediler, yedi cüceler, beni geçen ebeler" tekerlemesini söyledikten sonra koşar ve engelden atlar. Atlayış sonunda tek ayak üzerine düşer ve yedi kere sekerek engelden mümkün olduğunca uzaklaşmaya çalışır. Oyuncu her sekmede bir sayı söyler. Yedinci kez sektiği yerde tek ayak üzerinde bekler. Bu bekleyiş, tüm oyuncuların gelmesine kadar sürer. Diğer oyuncular da aynı şekilde engeli aşarlar ve tek ayak üzerinde yedi kez sekerek, ilk oyuncunun bulunduğu yere giderler. Ancak son gelen oyuncu, bir öncekini geçmemeye özen gösterir. Tüm oyuncuların engeli aşmasıyla birlikte ebelerin kontrolü başlar. Kontrol hızlı bir şekilde yapılır. Ebeler tamam dedikten sonra oyuncular sıradaki yerlerini alırlar. Sekizinci Aşama: Aşamanın Tekerlemesi: Sekizim seksek, şu... değip de gelsek. Aşamanın Kendi İçinde Kuralı: Oyuncular sekmeler sırasında ayak değiştirmez, engele ya da birbirlerine değemez, bir yerde duraklayamaz ve bir yere yaslanarak dinlenemezler. Oyunun sekizinci aşaması bir hayli yorucudur. Engel, yedinci aşamaya oranla biraz daha yükseltilmiştir. Ayrıca engelden bir hayli uzakta bir hedef belirlenir. Bu hedef, çoğu zaman oyun dışından görevlendirilen biri olurken, bazen de duvar, ağaç, kapı, park etmiş bir araba gibi o an için sabit duran ve amaca uygun olan her hangi nesne olabilir. Hedefi, sıra başı oyuncusu seçer ve hedefin adını tüm oyuncuların duyacağı şekilde söylerken, eliyle de gösterir. Hedef tüm oyuncular tarafından görüldükten ve anlaşıldıktan sonra, sekizim seksek, şu... değip de gelsek diyerek oyuna başlanır. Oyuncu, sıradaki yerinden tek ayağının üzerinde sekerek, engele yaklaşır ve yine tek ayak üzerinde engeli aştıktan sonra hedefe doğru gider ve ona dokunur dokunmaz geri döner. Oyuncu engeli ikinci kez aştıktan sonra, sıranın sonundaki yerine kadar sekerek gider. Genellikle dönüş yolu, gidiş yoluyla aynıdır. Ancak sıra başı oyuncusu her iki yolu da değiştirebilir, kısaltabilir ya da uzatabilir. Bu aşamanın uygulaması biraz uzun sürebileceğinden, diğer oyuncular, bir önceki oyuncunun dönmesini beklemeden oyuna katılabilirler. Tüm oyuncular hedefe gidip geldikten ve sıradaki yerlerini aldıktan sonra bu aşamayı da bitirmiş olurlar. 44

Dokuzuncu Aşama: Aşamanın Tekerlemesi: Dokuzlar, heykel duruşlar. Aşamanın Kendi İçinde Kuralı: Oyuncular engeli aştıktan sonra hiçbir şekilde kımıldayamazlar, konuşamazlar ve birbirlerine dokunamazlar. Uzun ve yorucu sekizinci aşamadan sonra gelen dokuzuncu aşamada engel, biraz daha yükseltilir. Bu aşamanın adı heykel duruşlar dır. Sıra başı oyuncusu: Dokuzlar, heykel duruşlar. diyerek bulunduğu yerden engele doğru koşar ve engelden mümkün olduğu kadar uzağa, sağa ya da sola sıçrar ve düştüğü yerde heykel gibi donar kalır. Diğer oyuncular da aynı şekilde atlayışlarını yaparak düştükleri yerde donarlar. Tüm oyuncular atlayışlarını yaptıktan sonra ebeler yine yerlerinden kalkmadan oyuncuları kontrol ederler. Ebelerden biri tamam diyerek, oyuncuların kurallara uygun davrandığını onaylar. Artık oyuncular kımıldayabilir ve oyun sırasındaki yerlerini alabilirler. Onuncu Aşama: Aşamanın Tekerlemesi: Onlar, dünya turu. Oyunun Kendi İçinde Kuralı: Duraklamak, geride kalmak, bir önceki oyuncuyu geçmek ya da ona dokunmak ve yürümek yasaktır. Onuncu aşama, oyunun son aşamasıdır. Aynı zamanda da engelin en yüksek olduğu aşamadır. Aslında onuncu aşama, sekizinci aşamanın tekrarıdır. İki aşama arasındaki tek fark, zıplama işleminin bu aşamada iki ayakla birlikte yapılıyor olmasıdır. Sıra başı oyuncusu, her zaman olduğu gibi bu aşamada da oyuna tekerlemeyle başlar. Onlar dünya turu diyerek bacaklarını birbirlerine yapıştırıp sıçramaya başlar. Sıçrayarak engele gelir ve engeli aşar. Diğer oyuncular da peşinden oyuna katılırlar. Sıra başı oyuncusu nereye giderse, diğerler oyuncular da onu takip etmek zorundadırlar. Oyun alanında uzun bir tur atıldıktan sonra, tekrar engele gelinir ve engel ikinci kez aşılır. Dünya turu denilen bu bölümün uzun ya da kısa olması, sıra başı oyuncusunun isteğine kalmıştır. On aşamalık oyun tamamlandıktan sonra, şayet herhangi bir oyuncu yanmamışsa, oyun birinci aşamadan tekrar başlayarak sürer gider. SONUÇ Çocukların sağlıklı ruhsal gelişimlerinde oyunların önemi yadsınamaz. Oyun, çocuğun öğrenmesinde en etkili yöntemdir. Son zamanlarda toplum bilimcileri ve eğitim uzmanlarınca önemi fark edilen yaratıcı drama derslerinin de temelinde oyun yatmaktadır. Bu derslerle çocuğa, eğlenirken 45

öğretme hedef alınmıştır. Ancak oyunun ve oyun materyallerin seçimi de oldukça önemlidir. Çok karmaşık yapılı olan oyuncaklar, çoğu zaman amacına uygun düşmemektedir. Çocuk, oyuna ayırması gereken zamanı, o karmaşık yapılı oyuncağı tanımaya ayırmaktadır. Bu da çocuğun kısa sürede sıkılmasına, oyuncağını atmasına ve oyundan vazgeçmesine neden olacaktır. Bunun yanında, tek düğme ile çalışan ve kendi başına hareket eden, konuşan oyuncaklar da çocuğu yaratıcılıktan uzaklaştırmaktadır. Çocuk, sadece oyuncağın teknolojik gösterisini izlemekle kalmaktadır. Bu, ana sınıfı öğrencilerine, boyama kitaplarındaki resimleri boyatmaktan farksızdır. Önceden hazırlanmış birtakım resimlerin boyatılmasıyla, çocuklara hiçbir şey kazandırılamayacağı gibi aksine, böyle bir çalışma, boyama sınırlarından boyayı taşıran çocukların, resim derslerinden soğumasına ve öz güvenini kaybetmesine sebep olacaktır. Gerek sanat derslerinde, gerekse oyunlarda, çocuk aktif olmalıdır. Çocuk, oyunun kurallarını belirleyebilmeli, dikkatini ölçebilmeli, oynarken mutlu olmalı, hatasını görmeli ve kendi kuralları dahilinde hatasının cezasını da çekebilmelidir. Bu davranış çocuğu düşünmeye ve hatasını tekrarlamamak için önlem almaya itecektir. Çömelek oyununda da çocuklar, oynarken mutlu olmaktadırlar. Oyunun kurallarına uyarak, kural dışı davranışların cezalarına katlanmaktadırlar. Oyun içinde kendi stratejilerini belirlemekte ve yaratıcılıklarını kullanabilmektedirler. KAYNAKLAR Gardner, Howard, çeviren: Meral Tüzel (1999). Çoklu Zeka, İstanbul: Enka Okulları Yayınları. Montessori, Maria (1982). Çocuk Eğitimi, Montessori Metodu, İstanbul: Sander Yayınları. Sel, Ruhi (1974). Eğitsel Oyun, Ankara: Ayyıldız Matbaası. Yavuzer, Haluk (1992). Resimleriyle Çocuk, İstanbul: Remzi Kitapevi. 46