DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7



Benzer belgeler
İsmet Koç ve Erhan Özdemir

TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6

TNSA-2003 Bölge Toplantısı-VII DOĞURGANLIK AİLE PLANLAMASI DOĞURGANLIK TERCİHLERİ

KADINLARIN TEMEL ÖZELLİKLERİ VE STATÜLERİ 3

HIV/AIDS E İLİŞKİN BİLGİ 13

DOĞUM ÖNCESİ BAKIM VE DOĞUMA YARDIM 10

DOĞURGANLIK TERCİHLERİ 8

Türkiye de Kadınların İç Göç Örüntüsü ve İç Göç Nedenleri

AŞILANMA VE ÇOCUK SAĞLIĞI 11

Turgay Ünalan, İsmet Koç ve Sabahat Tezcan

Doğurganlık ve Aile Planlaması. İsmet Koç - Turgay Ünalan

T.C. Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü

Erken Yaşlardaki Evlilikler ve Gebelikler

TNSA-2003 TANITIM ve METODOLOJİ Bölge Toplantısı-VII

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

ÖRNEKLEME HATALARI EK C. A. Sinan Türkyılmaz

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

TNSA-2003 BÖLGE TOPLANTISI-IV KUZEYDOĞU ANADOLU DA ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI

TNSA 2008 İleri Analiz Sonuçları Türkiye de Doğurganlık, Üreme Sağlığı ve Yaşlılık Dr. İlknur Yüksel Kaptanoğlu Dr.

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

TANITIM ve METODOLOJİ. Banu AKADLI ERGÖÇMEN A. Sinan TÜRKYILMAZ

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

TNSA-2008 in Sonuçları Bölgesel Toplantı 1

TNSA-2003 TANITIM ve METODOLOJİ Bölge Toplantısı-4

TNSA-2008 in Sonuçları

VERİ KALİTESİ EK D. İsmet Koç

TANITIM VE METODOLOJİ

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2008

Temel Sosyo-Ekonomik Göstergeler

TNSA-2008 in Sonuçları

TÜRKIYE DE ÇOCUKLARIN NÜFUSA KAYIT OLMAMASINI ETKİLEYEN DEĞIŞKENLER VE NÜFUSA KAYITLI OLMAYA GEÇİŞ SÜRECİ

Türkiye Ulusal Anne Ölümleri Çalışması. Ulusal Toplantısı. 8 Aralık 2006 Ankara

ANADİL AYRIMINDA İŞGÜCÜ PİYASASI KONUMLARI. Yönetici Özeti

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Mevsimlik Tarım İşçilerinin ve Ailelerinin İhtiyaçlarının Belirlenmesi Araştırması 2011 Harran Üniversitesi-UNFPA

Elif Kurtuluş Yiğit ve Sabahat Tezcan

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı HANEHALKI TÜKETİM HARCAMALARI

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ DEMOGRAFİK GÖSTERGELER

Türkiye de Doğurganlık Tercihleri

ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI. Attila Hancıoğlu Banu Akadlı Ergöçmen Elif Kurtuluş Yiğit

Araştırma Notu 14/163

Kadın Sağlığına Genel Bakış. Dr. Nuran Elmacı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU. Edirne Bölge Müdürlüğü

TÜRKİYE DE DOĞUM ve DOĞUM SONU HİZMETLERDEN YARARLANMA. Prof. Dr. Ayşe Akın Doç. Dr. Şevkat Bahar Özvarış

Türkiye nin Çocuk İhmali: Son 5 Yıldaki Bebek Ölümleri ve Koruyucu Hizmetlerden Yararlanmamada Eşitsizlikler

TÜRKİYE DE İMAM NİKAHI

Araştırma Notu 17/206

TNSA-2003 BÖLGE TOPLANTISI-VI ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI

Dünya Nüfus Günü, 2013

Araştırma Notu 16/191

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

TNSA-2003 ÖNEMLİ SONUÇLARI HİZMET ALANLARI

TÜRKİYE DE DOĞUM ÖNCESİ BAKIM HİZMETLERİNDEN YARARLANMA

Tablo Yılında İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması Düzey-1 e göre Bireylerin Bilgisayar ve İnternet Kullanım Oranı

veri araştırma sunar: ÜÇ TÜRKİYE metropoller kentler kasabalar

Sosyoloji Araştırmaları Dergisi. Journal of Sociological Research

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI MART 2014

Türkiye Ulusal Anne Ölümleri Çalışması

TÜRKİYE SAĞLIK İNSANGÜCÜ DURUMUNUN ULUSLARARASI KARŞILAŞTIRMASI. Prof. Dr. Şebnem ASLAN

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

Doğal Nüfus Artış Hızı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Türkiye de Anne ve Çocukların Durumu. Dr. Mehmet Rifat KÖSE

Kayıtdışı İstihdama Dair Yanıtlanmayı Bekleyen Bazı Sorular

Ekonomik Rapor Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / 85

Sosyoloji Araştırmaları Dergisi. Journal of Sociological Research

Kadın işçiler. Dr. Nilay ETİLER Kocaeli Üniversitesi

SON BEŞ YIL ŞİDDET VERİLERİ

A. Sinan Türkyılmaz, Attila Hancıoğlu ve İsmet Koç

TÜRKİYE DE 20. YÜZYILIN SON ÇEYREĞİNDE KADINLARDA İLK EVLENME YAŞI DEĞİŞİMİ VE GÜNÜMÜZ EVLİLİK ÖZELLİKLERİ

Sağlık Göstergeleri II.1. ÜREME SAĞLIĞI II.2. AŞILAMA II.3. MORTALİTE II.4. MORBİDİTE

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

Araştırma Notu 16/195

Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2008

Katılımcının Yaşı n % TOPLAM

BEBEK ve ÇOCUK ÖLÜMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: TÜRKİYE NÜFUS ve SAĞLIK ARAŞTIRMASI, 1993 ve 1998

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Nüfus Projeksiyonlarında Yaşlı Nüfus ve Yaşlılara Yönelik Sosyal Politikalar

2. ÇEYREK RAPORU. Türkİye nin Tasarruf Eğİlİmlerİ Araştırması

EK 1: TABLO VE ŞEKİLLER

Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması, 2008 İleri Analiz Çalışması. Türkiye de Doğurganlık, Üreme Sağlığı ve Yaşlılık

Gelir Dağılımı. Gelir dağılımını belirleyen faktörler; Adil gelir dağılımı - Gelir eşitsizliği. otonus.home.anadolu.edu.tr

TÜRKİYE DE HANE HALKI YAPILARI VE EVLİLİK PRATİKLERİNDE İKİLİ RESİM: GELENEKLERİN YANI SIRA DEĞİŞİMİN YANSIMALARI

Türkiye de Çocuk Sağlığının Durumu

Doğal Nüfus Artış Hızı

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Doğu ATEŞ ADRESE DAYALI NÜFUS KAYIT SİSTEMİ 2007 NÜFUS SAYIMI SONUÇLARI HAKKINDA İLK YORUMLAR


Araştırma Notu 18/229

Araştırma Notu 17/212

Bağışıklama Hizmetleri: Sorunlar ve Öneriler. Prof.Dr.Muzaffer Eskiocak Trakya Üni.Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI AİLE VE TOPLUM HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

AİLE YAPILARI. Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK

ek: eğitim izleme göstergeleri

KADIN VE DEMOKRASİ DERNEĞİ TÜRKİYE DE KADINLARIN SOSYO-EKONOMİK DURUMU ARAŞTIRMASI

Transkript:

DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7 Banu Akadlı Ergöçmen ve Mehmet Ali Eryurt Bu bölümde gebeliği önleyici yöntem kullanımı dışında kadının gebe kalma riskini etkileyen temel faktörler incelenmektedir. Bu faktörler, evlenme, doğum sonrası geçici kısırlık (postpartum amenore), ve doğum sonrası cinsel ilişkiden kaçınmadır. Evlilik, genellikle kadının gebelik riski altına girmesinin bir göstergesi olarak ele alındığından, doğurganlığın boyutlarının anlaşılmasında önem taşımaktadır. İlk evlenme yaşının küçük olduğu toplumlar, erken çocuk sahibi olan ve doğurganlığı yüksek toplumlardır. Bu nedenle kadının evlenme yaşına ilişkin eğilimler, doğurganlık düzeyindeki eğilimleri açıklamakta da kullanılmaktadır. Evlenmenin yanı sıra doğurganlığı belirleyen diğer ara değişkenler olan doğum sonrası geçici kısırlık ve doğum sonrası cinsel ilişkiden kaçınmanın süresi de doğurganlık örüntülerinin anlaşılması açısından önemlidir. 7.1 Evlilik Durumu TNSA-2003 te, hiç evlenmemiş kadınlara ilişkin bilgi hanehalkı sorukağıdına ilave edilen ayrı bir modülle toplanmıştır. TNSA-2003 sorukağıdında evlenmiş kadınlara yönelik evlilik ile ilgili sorular ayrı bir bölüm olarak yer almıştır. Bu bölümde standart DHS sorukağıdında yer alan sorulara ek olarak evlenmiş kadınlar için evlilik kararının verilmesi, dini evlilikler ve akraba evliliklerine ilişkin ilave sorular da bulunmaktadır. Kültürel sebeplerden dolayı, standart DHS sorukağıdından farklı olarak kadınlara son cinsel ilişkileri konusunda soru sorulmamıştır. 15-49 yaşlarındaki tüm kadınların araştırmanın yapıldığı tarihteki evlilik durumuna göre dağılımları Tablo 7.1 ve Şekil 7.1 de verilmektedir. Genel olarak bakıldığında, kadınların yüzde 67 si araştırma sırasında halen evli ve yüzde 30 u hiç evlenmemiştir. Eşi ölmüş ve boşanmış kadınların oranı yüzde 1 in biraz üzerinde iken ayrı yaşayan kadınların oranı yüzde 1 in altındadır. Yaş yapılarına bakıldığında evlenmenin Türkiye de hala çok yaygın olduğu açık bir şekilde görülmektedir. Hiç evlenmemiş kadınların yüzdesi ilerleyen yaşla birlikte hızla düşmektedir; 20 yaşından küçüklerde yüzde 88 olan evlenmemiş kadın yüzdesi, 20 li yaşların sonlarında yüzde 20 lere kadar düşmektedir. 30 yaşın üzerindeki kadınlarda her 10 kadının 1 inden daha azı hiç evlenmemiştir ve 45-49 yaş grubunda doğurganlık çağlarının sonuna yaklaşan kadınlar arasında hiç evlenmişlerin oranı yüzde 2 den daha azdır. Beklenildiği gibi, eşi ölmüş kadın oranı ilerleyen yaşla birlikte artmaktadır. Araştırma tarihinde eşi ölmüş olanların oranı 30 yaşından küçük kadınlarda yüzde 1 den daha az iken, 45-49 yaş grubunda yüzde 5 e çıkmaktadır. Boşanmış kadınların yüzdesi 30-44 yaş grubundaki kadınlar arasında, hala yüzde 3 ün altında olmasına rağmen, diğer yaş gruplarındakilerden belirgin bir şekilde daha yüksektir. Doğurganlığı Belirleyen Diğer Ara Değişkenler 91

Tablo 7.1 Evlilik durumu Kadınların yaşa ve evlilik durumuna göre yüzde dağılımı, Türkiye 2003 Yaş Hiç Medeni durum evlenmemiş Evli Eşi ölmüş Boşanmış Ayrı yaşıyor Toplam Kadın Sayısı 15-19 88.1 11.9 0.0 0.0 0.0 100.0 2,003 20-24 50.2 48.5 0.1 0.6 0.5 100.0 2,101 25-29 20.0 77.6 0.5 1.3 0.7 100.0 1,849 30-34 8.2 87.7 0.9 2.4 0.8 100.0 1,622 35-39 4.1 90.0 1.8 2.6 1.6 100.0 1,481 40-44 3.0 89.2 4.4 2.5 0.9 100.0 1,371 45-49 1.5 91.9 5.0 1.0 0.7 100.0 1,089 Toplam 29.9 66.6 1.4 1.4 0.7 100.0 11,517 Şekil 7.1 15-49 Yaşlarındaki Kadınların Evlilik Durumu Hiç evlenmemiş 30% Boşanmış/Ayrı yaşıyor 2% Evli 67% Eşi ölmüş 1% TNSA-2003 Halen evli olan kadınların yüzdesinde son beş yılda küçük bir azalma yaşanmış, bu oran TNSA-1998 de yüzde 69 iken, TNSA-2003 te yüzde 67 ye düşmüştür. Bu eğilim esas olarak genç yaş gruplarında evliliklerin ertelenmesinden kaynaklanıyor gibi görünmektedir. Hiç evlenmemiş kadınların oranı 45-49 yaş grubundaki kadınlar hariç tüm yaş gruplarında artmıştır. Özellikle 20-24 ve 25-29 yaş gruplarında hiç evlenmemiş kadınların oranındaki artış dikkat çekicidir (sırasıyla yüzde 11 ve yüzde 7). 7.2 İlk Evlenme Yaşı Evlenmenin yaygın olduğu ve doğumların neredeyse hepsinin evlilik içinde meydana geldiği Türkiye de, gebelik riski altına girmenin başlangıcı anlamına gelen ilk evlenme yaşı önemli bir demografik göstergedir. 92 Doğurganlığı Belirleyen Diğer Ara Değişkenler

Tablo 7.2 de görüldüğü gibi ortanca ilk evlenme yaşının 25-49 yaş grubundaki kadınlar arasında 20 olması, bu yaş grubundaki kadınların yarısının bu yaştan önce evlenmiş olduğunu göstermektedir. Ortanca ilk evlenme yaşında devamlı bir artış gözlenmekte; 45-49 yaş grubunda 19.2 olan ortanca yaş, 25-29 yaş grubundaki kadınlarda 21 e çıkmaktadır. Çok erken yaşta yapılan evliliklerde belirgin bir azalma olduğu görülmektedir. Örneğin, 15 yaşında evlenmiş kadınların oranı, 45-49 yaş grubundaki kadınlar arasında yüzde 8 iken, 20-24 yaş grubundaki kadınlar arasında sadece yüzde 2 dir. Tablo 7.2 İlk evlenme yaşı Araştırma tarihindeki yaşa göre, ilk evliliklerini belirtilen tam yaşlarda yapan kadınların yüzdeleri, ve ortanca ilk evlenme yaşı, Türkiye 2003 Yaş İlk evliliklerini belirtilen tam yaşlarda yapan kadınların yüzdeleri: 15 18 20 22 25 Hiç evlenmemiş olanların yüzdesi Kadın Sayısı Ortanca ilk evlenme yaşı 15-19 1.4 NA NA NA NA 88.1 1,720 a 20-24 2.2 18.4 33.1 NA NA 50.2 1,558 a 25-29 3.6 23.1 40.4 58.5 73.3 20.0 1,397 21.0 30-34 4.4 27.3 46.4 64.1 80.8 8.2 1,202 20.4 35-39 5.7 28.7 50.6 66.3 82.0 4.1 1,081 20.0 40-44 8.3 37.4 58.3 73.3 86.2 3.0 885 19.2 45-49 8.3 34.7 58.0 76.4 88.5 1.5 733 19.2 20-49 5.0 27.0 46.0 - - 17.6 9,514 20.5 25-49 5.7 29.5 49.6 66.7 81.3 8.4 7,413 20.0 NA = Uygun değil a x-x+4 yaş grubundaki cevaplayıcıların yüzde 50 sinden daha azı ilk evliliğini x yaşında yaptığından ortanca hesaplanmamıştır Ortanca, kullanışlı bir ölçüt olmasına karşın evlilik yaşındaki tüm değişiklikleri gerektiği gibi yansıtmaz. Evlilik yaşındaki kuşak değişimleri, 5 yıllık yaş grupları için belirli yaşlarda evlenenlerin yüzdeleri karşılaştırılarak daha iyi incelenebilmektedir. Bu yüzdeler, Türkiye de son on ile yirmi yıl içinde evlilik yaşında çarpıcı değişimlerin yaşandığını teyit etmektedir. Belirli yaşlar için evli kadınların yüzdesine bakıldığında, genç kuşaklarda, belirtilen yaşa kadar evlenmiş olanların yüzdelerinin yaşlı kuşaklara göre daha düşük olduğu gözlenmektedir. Örneğin, 45-49 yaş grubundaki kadınların yüzde 58 i 20 yaşına kadar evlenmişken, 25-29 yaş grubundaki kadınların sadece yüzde 40 ı 20 yaşına kadar evlenmiştir. Tablo 7.3 ve Şekil 7.2 de, 25-49 yaşlar arasındaki kadınların ortanca ilk evlenme yaşındaki farklılıklar, yerleşim yeri, 5 bölge, 12 bölge ve eğitime göre incelenmektedir. 25-49 yaş grubundaki kentsel ve kırsal yerleşim yerlerinde yaşayan kadınlarda gözlenen ortanca ilk evlilik yaşı, kentsel yerleşimde yaşayan kadının kırsal yerleşimde yaşayan kadından biraz daha geç evlendiğini göstermektedir (sırasıyla 20.3 ve 19.4). Bu örüntü tüm yaş gruplarında gözlenmektedir. Doğurganlığı Belirleyen Diğer Ara Değişkenler 93

Tablo 7.3 Ortanca ilk evlenme yaşı Araştırma tarihindeki yaşlarına ve seçilmiş temel özelliklerine göre 25-49 yaşlarındaki kadınların ortanca ilk evlenme yaşları, Türkiye 2003 Yaş Temel özellikler 25-29 30-34 35-39 40-44 45-49 25-49 yaşındaki kadınlar Yerleşim yeri Kent 21.3 20.5 20.3 19.4 19.7 20.3 Kır 20.4 20.1 19.5 18.8 18.5 19.4 Bölge Batı 21.3 20.6 20.6 19.6 19.7 20.4 Güney 21.1 20.8 21.0 19.7 20.4 20.7 Orta 20.8 19.9 19.3 18.9 18.7 19.5 Kuzey 21.4 20.6 20.7 19.5 19.4 20.3 Doğu 20.3 19.3 18.4 18.1 17.8 19.0 NUTS 1 Bölgesi İstanbul 23.0 21.4 20.3 19.5 19.8 20.9 Batı Marmara 23.1 20.2 19.8 19.1 18.9 20.4 Ege 22.2 21.3 20.7 19.9 19.3 20.6 Doğu Marmara 21.6 20.4 20.5 19.3 19.5 20.3 Batı Anadolu 21.9 20.1 19.8 19.8 19.7 20.4 Akdeniz 22.5 21.3 21.8 19.9 20.6 21.3 Orta Anadolu 20.8 20.1 18.7 18.2 19.1 19.1 Batı Karadeniz 22.1 22.4 20.9 19.9 19.0 20.6 Doğu Karadeniz 23.2 20.6 20.2 19.2 19.4 20.4 Kuzeydoğu Anadolu 20.9 19.8 19.2 19.0 18.4 19.7 Ortadoğu Anadolu 23.7 20.2 18.3 18.5 18.3 20.0 Güneydoğu Anadolu 21.1 19.6 18.8 17.8 16.9 19.3 Eğitim Eğitimi yok./ilk. bitirmemiş 18.4 18.8 18.4 17.5 17.7 18.0 İlköğretim birinci kademe 19.8 19.7 19.5 18.9 19.0 19.4 İlköğretim ikinci kademe 22.1 21.7 21.4 21.4 20.7 21.7 Lise ve üzeri a 25.2 24.4 24.5 23.5 24.8 Toplam 21.0 20.4 20.0 19.2 19.2 20.0 a x-x+4 yaş grubundaki cevaplayıcıların yüzde 50 sinden daha azı ilk evliliğini x yaşında yaptığından ortanca hesaplanmamıştır Bölgesel karşılaştırmalar Doğu ve Orta Anadolu bölgelerinde yaşayan kadınların en erken evlenen (sırasıyla 19 ve 19.5 yaşlarında), Güney bölgesinde yaşayan kadınlarınsa en geç evlenen (20.7) kadınlar olduğuna işaret etmektedir. NUTS 1 bölgelerinin sonuçlarına bakıldığında Akdeniz in 21.3 ile en yüksek ortanca ilk evlenme yaşına, Orta Anadolu nun ise 19.1 ile en düşük ortanca değere sahip olduğu görülmektedir. Bölgeler içerisinde genç yaş gruplarında yer alan kadınların ortanca ilk evlenme yaşları yaşlı yaş gruplarında yer alan kadınlara nazaran daha düşüktür. Örneğin, Orta Anadolu nun doğusu olarak adlandırılan bölgedeki 25-29 yaş grubu kadınların 23.7 olan ortanca ilk evlilik yaşı aynı bölgedeki 35 ve üzeri yaştaki kadınların beyan ettikleri evlilik yaşlarından ortalama olarak 5 yıl daha sonrasına tekabül etmektedir. Benzer şekilde İstanbul, Batı Marmara ve Doğu Karadeniz bölgelerinde 25-29 yaş grubundaki kadınların yarısı 23 yaşından sonra, yani aynı bölgelerdeki 35 yaş üzeri kadınlardan 3 veya 4 yıl daha sonra evlenmişlerdir. 94 Doğurganlığı Belirleyen Diğer Ara Değişkenler

Beklenildiği gibi, cevaplayıcıların ortanca ilk evlilik yaşı ile eğitim düzeyi arasında doğru orantı vardır. Özellikle, eğitim düzeyi en az lise olan kadınlar ile diğer kadınlar arasındaki farklılıklar belirgindir. En az lise mezunu olan kadınlarda ortanca ilk evlilik yaşı olan 24.8, eğitimi olmayan kadınların ortanca ilk evlilik yaşından yaklaşık 7 yıl daha yüksektir (Tablo 7.3). Eğitim kategorileri içerisinde kadınların araştırma sırasındaki yaşları ve ilk evlilik yaşları arasındaki ilişki tekbiçimli bir yapı göstermemektedir. İlkokul veya daha fazla eğitimi olan kadınlar ele alındığında daha yaşlı kuşaktan daha genç kuşağa doğru ortanca ilk evlilik yaşında bir artış olduğu görülmektedir. Ortanca ilk evlilik yaşında kuşaklar arasında görülen bu artış, ne var ki daha az eğitimli kadınlarda, eğitimli kadınlarda görüldüğü kadar büyük bir artış değildir. Şekil 7.2 25-49 Yaşlarındaki Kadınların Ortanca İlk Evlilik Yaşları Ortanca evlilik yaşı 20 19 20 21 20 20 19 Kent Kır Batı Güney Orta Kuzey Doğu Yerleşim Yeri Bölge TNSA-2003 7.3 Doğum Sonrası Geçici Kısırlık, Cinsel İlişkiden Kaçınma, ve Gebelik Riski Altında Olmama Durumu Doğum sonrası geçici kısırlık dönemi, doğum ile adet kanamalarının başlaması arasında geçen dönemdir. Doğum sonrasında ne kadar süre gebelikten korunulabileceği emzirme süresinin uzunluğu ve yoğunluğu ile cinsel ilişkiden ne kadar süre kaçınıldığına bağlıdır. Tablo 7.4 de doğum sonrası adet kanamalarının ve cinsel ilişkinin başlamadığı annelere ait doğumların, doğumdan sonra geçen süreye (ay) göre yüzdesi verilmektedir. Tabloda ortanca ve ortalama olarak verilen tahminler, her bir zaman dilimi için araştırma sırasındaki duruma göre Doğurganlığı Belirleyen Diğer Ara Değişkenler 95

hesaplanmış ve tahminlerdeki dalgalanmayı önlemek amacıyla iki aylık zaman dilimleri şeklinde verilmiştir. Tablo 7.4 deki sonuçlar göstermektedir ki doğumu takip eden süre içerisinde kadınların yüzde 92 sinde adet kanaması başlamamıştır, fakat bu değer doğumdan sonraki ikinci aydan itibaren yüzde 57 ye düşmektedir. Doğum sonrası adet kanamasının ortanca başlama süresi 3.4 ay olarak hesaplanmıştır. Türkiye de doğumdan sonra cinsel ilişkide bulunmama süresi geleneksel olarak 40 gündür. Tablo 7.4 deki doğum sonrası cinsel perhiz ile ilgili bulgular bu adet ile uyumlu sonuçlar ortaya koymaktadır. Tüm annelerin yüzde 86 sı doğumu hemen takip eden süre içerisinde cinsel ilişkiden kaçınmaktadır. Bununla birlikte doğumdan iki ay sonra, risk altında bulunmama dönemi içerisinde cinsel perhizin etkisi oldukça azalmaktadır. Doğumdan sonraki 2-3 ay içerisinde cinsel ilişkiye başlamamış anne oranı yüzde 13 e, 6-7 ay içerisindeyse yüzde 7 ye düşmektedir (Şekil 7.3). Tablo 7.4 Doğum sonrası geçici kısırlık, cinsel ilişkiden kaçınma ve gebelik riski altında olmama durumu Doğum sonrası adet kanaması başlayan ve cinsel ilişkiden kaçınan annelerin doğumlarının, doğumdan sonra geçen süreye (ay) göre yüzdeleri, ve doğumdan sonra adet kanamasına ve cinsel ilişkinin yeniden başlamasına kadar geçen süre (ortanca ve ortalama olarak), Türkiye 2003 Doğumdan sonra geçen ay sayısı Geçici kısırlık Doğum sonrası cinsel perhiz Risk altında olmama Doğum sayısı < 2 92.2 85.6 97.1 96 2-3 57.1 12.7 60.9 129 4-5 38.4 7.0 42.3 151 6-7 27.4 2.0 27.4 146 8-9 12.7 2.0 14.0 120 10-11 13.0 2.3 14.3 113 12-13 5.8 1.8 7.6 142 14-15 1.1 0.0 1.1 104 16-17 2.6 0.0 2.6 141 18-19 0.7 1.4 2.1 137 20-21 3.0 0.0 3.0 107 22-23 0.6 2.4 3.0 133 24-25 0.0 3.2 3.2 110 26-27 0.3 1.0 1.2 125 28-29 0.0 2.3 2.3 167 30-31 0.0 0.0 0.0 145 32-33 0.4 1.1 1.5 159 34-35 0.0 0.0 0.0 155 Toplam 13 5.7 14.5 2,380 Ortanca 3.4 1.9 3.8 NA Ortalama 5.4 2.8 5.9 NA Daha önce 1993 ve 1998 de gerçekleştirilen araştırmalarının sonuçlarına uygun şekilde TNSA-2003 ün bulguları da geçici kısırlık süresinin doğum sonrası cinsel perhiz süresine 96 Doğurganlığı Belirleyen Diğer Ara Değişkenler

nazaran daha uzun sürdüğünü, dolayısıyla Türkiye de gebelik riski altında olmama süresinin temel belirleyeninin geçici kısırlık olduğunu göstermiştir. Örneğin doğumu takip eden 2-3 ayda geçici kısırlık yaşayan kadınlar doğum sonrası cinsel perhizde bulunan kadınlardan 4 kat daha fazladır. Şekil 7.3 te görüldüğü gibi geçici kısırlık yaşayan annelerin oranı doğumdan sonraki ilk bir yılın ardından ani bir şekilde düşmektedir. 12-13 ay civarında geçici kısırlık yaşayan annelerin oranı yüzde 6 ya inmektedir. 14-15 ay sonrasındaysa annelerin sadece yüzde 1 i halen geçici kısırdır ve hiçbiri cinsel perhiz yapmamaktadır. Doğumdan sonraki ikinci yılla birlikte neredeyse tüm kadınlar gebelik riski altına girmektedirler. Şekil 7.3 Annelerin Doğum Sonucu Geçici Kısır Olduğu, Cinsel İlişkiden Kaçındığı ve Gebelik Riski Altında Olmadığı Doğumların Yüzdeleri 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 Yüzde < 2 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 Doğumdan sonra geçen ay sayısı TNSA-2003 Geçici kısırlık Cinsel ilişkiden kaçınma Gebelik riski olmama Tablo 7.5, doğum sonrası ortanca geçici kısırlık, cinsel perhiz ve gebelik riski altında olmama sürelerini annelerin çeşitli temel özelliklerine göre göstermektedir. Türkiye de doğum sonrası ortalama cinsel perhiz süresi annenin yaşına ve yerleşim yerine göre fazla bir farklılaşma göstermemektedir. Ancak, bölgeler arasında ve annelerin eğitim düzeylerine göre biraz daha büyük bir farklılaşma gözlenmektedir. Örneğin, doğum sonrası cinsel ilişkiden kaçınma Ege, Doğu Marmara ve Orta Anadolu da daha uzun süre uygulanıyor gibi görünmektedir. İstanbul ve Güneydoğu Anadolu nun en düşük doğum sonrası ortanca cinsel perhiz süresine sahiptir (1.6). Doğum sonrası adet kanamasının başlama süresinde annenin yaşına, bölgeye ve eğitim düzeyine göre yaşanan farklılaşmalar küçük olsa da vurgulanmaya değer. Doğum sonrası adet kanamasının tekrar başlama süresi, daha ileri yaşlardaki kadınlarda, Doğu Anadolu bölgesinde yaşayan kadınlarda ve eğitimi olmayan kadınlarda daha uzundur (sırasıyla 3.9, 3.8 ve 4.4). En düşük ortanca geçici kısırlık süresi 2.0 ay ile Batı Karadeniz bölgesinde gözlenmektedir. Doğum sonrası ortanca geçici kısırlık süresi eğitimi olmayan kadınlarda 4.4 ay iken en az lise mezunu olan kadınlarda 2.8 aydır. Doğurganlığı Belirleyen Diğer Ara Değişkenler 97

Tablo 7.5 Temel özelliklere göre doğum sonrası gebelik riski altında bulunmama durumu Seçilmiş temel özelliklere göre, doğum sonrası geçici kısırlık, cinsel ilişkiden kaçınma, ve gebelik riski altında olmama durumlarının ortanca süreleri (ay olarak), Türkiye 2003 Temel özellikler Geçici kısırlık Doğum sonrası cinsel perhiz Gebelik riski altında olmama Doğum sayısı Annenin yaşı <30 3.3 1.9 3.5 1,626 30+ 3.9 1.9 4.5 754 Yerleşim yeri Kent 3.5 1.8 4.0 1,571 Kır 3.3 1.9 3.4 809 Bölge Batı 3.6 2.0 4.1 789 Güney 3.1 1.7 3.5 317 Orta 3.2 1.9 3.7 456 Kuzey 2.4 1.9 2.5 144 Doğu 3.8 1.7 3.9 674 NUTS 1 Bölgesi İstanbul 3.4 1.6 3.6 365 Batı Marmara 0.8 2.0 4.7 74 Ege 2.8 2.2 3.7 247 Doğu Marmara 3.4 2.2 3.6 195 Batı Anadolu 3.7 2.0 4.7 182 Akdeniz 3.1 1.7 3.5 317 Orta Anadolu 3.8 2.2 3.9 134 Batı Karadeniz 2.0 1.9 2.1 116 Doğu Karadeniz 4.7 1.8 4.7 75 Kuzeydoğu Anadolu 2.9 1.9 3.2 105 Ortadoğu Anadolu 3.5 1.8 3.5 172 Güneydoğu Anadolu 4.1 1.6 4.1 397 Eğitim Eğitimi yok/ilk. bitirmemiş 4.4 1.7 4.4 481 İlköğretim birinci kademe 3.2 1.9 3.6 1,288 İlköğretim ikinci kademe 3.3 2.0 3.6 488 Lise ve üzeri 2.8 1.9 4.6 123 Toplam 3.4 1.9 3.8 2,380 Not: Ortanca değerler araştırma sırasındaki statüye göre hesaplanmıştır. Türkiye de, gebelik riski altında olunmayan ortanca sürelerdeki farklılaşmalar geçici kısırlık ve doğum sonrası cinsel perhizin birleşik etkisini yansıtmakta ve geçici kısırlığınkine benzer bir yapı sergilenmektedir. Genel olarak, 30 yaşının üzerindeki kadınlar, kentsel yerleşimde yaşayan kadınlar, Batı da yaşayan kadınlar ve eğitimli kadınlarda gebelik riski altında bulunmama süresi göreli olarak daha uzundur. 98 Doğurganlığı Belirleyen Diğer Ara Değişkenler