Rutin Elektroensefalografide Diken, Keskin ve Yavaş Dalga Aktivitelerinin Anatomik Lokalizasyonları

Benzer belgeler
Anahtar sözcükler: Ekstratemporal lob epilepsisi; semiyolojik lateralize edici bulgular; temporal lob epilepsisi; video-eeg.

Pediatrik epilepsi cerrahisinde güncel tedavi yaklaşımları. Dr. Nejat Akalan

Parsiyel Epilepside nteriktal Epileptiform Deflarjlar n Saptanmas nda Uzun Süreli Rutin nteriktal EEG nin Yeri

Temel Elektrofizyoloji Dr.İbrahim ÖZTURA

Elektrofizyolojiye Giriş

Epilepsi Dışı Akut Bilinç Bozuklukları: Elektroensefalografinin Klinik ve Prognostik Önemi

EPİLEPSİ: GÖRÜNTÜLEME

Mülayim S 1 Uludağ B 2. Özet. Summary

Çocukluk Çağı EEG si : İnteriktal Aktiviteler. Dr. Hasan Tekgül EÜTF Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı 13. Ulusal Çocuk Nöroloji Kongresi 2011 Kapadokya

Pediatrik Uyku Evrelemesi Ve Yetişkinle Karşılaştırması

taşınması, elektrokortikal aktivitelerin oluşumu-1 taşınması, elektrokortikal aktivitelerin oluşumu-2

Nöroloji alanında güncel gelişmelerin olduğu konularda seminer Nöroloji Uzmanlık Öğrencileri tarafından sunulur.

Uyku skorlama-2 (Temel EEG grafo elemanlar)

Nörofibromatozis Tip 1 de Epilepsi Sorunu. Dr. Dilek Yalnızoğlu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Nöroloji Bilim Dalı

Siklik Alternan Patern CAP

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

EEG Maturasyonu Ontogenetik Yaklaşım

Epilepsi Cerrahisi Uygulanmış Hastalarda Klinik Spektrum, Nöbet Sonuçları, Nöroradyoloji ve Nöropatoloji Korelasyonunun İncelenmesi

Dr.Özlem Parlak, Dr.İbrahim Öztura, Dr.Barış Baklan

Hipokampal Skleroz Olgularında Olağan Dışı Epileptik Aktivitelerin Araştırılması

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Talamokortikal İlişkiler, RAS, EEG DOÇ. DR. VEDAT EVREN

Olaya Ġlişkin Potansiyel Kayıt Yöntemleri Kognitif Paradigmalar

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

T.C. Sağlık Bakanlığı İstanbul Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2007 yılı servikovajinal smear sonuçlarının retrospektif incelenmesi

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...

Uyku ve Uyanıklıktaki EEG aktiviteleri

Nöbet tanısı koyma ve nöbet-epilepsi sınıflamasında kısa süreli video-eeg monitörizasyonun yeri

Yüz Tanımaya Dayalı Uygulamalar. (Özet)

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

nöroloji Elektroansefalografi EEG'NİN NÖROFİZYOLOJİK TEMELİ EEG TERMİNOLOJİSİ EEG TEKNİĞİ ADNAN GÜVENER *

Epilepsi Cerrahisi Sırasında Saptanan Tümörler Slayt Semineri

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı

Fokal EEG Anormalliği Olan Epilepsi Hastalarında Manyetik Rezonans Görüntüleme ve İnteriktal 99mtc-Hmpao Spect Bulguları Arasındaki İlişki

ARTEFAKTLAR VE ARTEFAKT GİDERME. Dr. Mehmet Ali Habeşoğlu Başkent ÜTF, Göğüs Hastalıkları AD Uyku Bozuklukları Laboratuvarı

EEG ELEKTROENSEFALOGRAM. Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ YDÜ Tıp Fakültesi Biyofizik AD

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuk Epileptik sendrom kavramı ve West

Table 1. Demographic and clinical characteristics of the patients

K-1 TEMEL DALGA PATERNLERİ K-2 MONTAJ VE POLARİZASYON K-3 EEG ARTEFAKTLARI K-4 AKTİVASYON YÖNTEMLERİ... 19

Uykunun Evrelendirilmesi ve. Uykunun Evrelendirilmesi Yöntemleri

Ailevi Epilepsilerde Fenotipik Özelliklerin Değerlendirilmesi

HEMORAJİK İNME. Yrd. Doç. Dr. Aysel MİLANLIOĞLU Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ABD

Epilepsi ayırıcı tanısında parasomniler. Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Tıp Fakültesi Nöroloji AD, Manisa

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Epilepsi Polikliniğine Başvuran Epilepsi Hastalarının Demografik ve Klinik Bulguları

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

Antiepileptik İlaçların Yavaş Kesilmesinin Status Epileptikus ve Küme Nöbet Oluşumuna Etkisi: Uzun Süreli Video-EEG Monitorizasyon Sonuçları

YENİ TANI ALMIŞ EPİLEPTİK ÇOCUKLARDA İNTERİKTAL EEG VE UYKU DEPRİVASYONLU KISA SÜRELİ VİDEO EEG MONİTÖRİZASYONUNUN TANISAL DEĞERİ

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ

SİNİR SİSTEMİ. Duyusal olarak elde edilen bilgiler beyne (yada tam tersi) nasıl gider?

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Nadir Hastalıklar-Yetim ilaçlar. bir sağlık sorunu. Uğur Özbek İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü (DETAE) Orphanet-Türkiye

Dissosiyatif Yaşant lar ve EEG Bulgular n n İlişkisi

Vagal Sinir Stimülasyonu ve Hasta Seçimi

SİSTEMİK İNFLAMASYON VE NÖRONAL AKTİVİTE

Uykunun Skorlanması. Prof. Dr. Murat AKSU

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a

Elektrofizyolojiye Giriş. Prof.Dr. Cüneyt GÖKSOY Gülhane Askeri Tıp Akademisi Biyofizik Anabilim Dalı

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler

CİDDİ KOMORBİDİTESİ OLAN SEMPTOMATİK PRİMER HİPERPARATİROİDİLİ HASTALARDA RADYOFREKANS ABLASYON SONUÇLARI

Hacettepe Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu. Elektronörofizyoloji Programı Haftalık Teorik Ders Programı. 1.

Dr. Murat DAŞ Çanakkale Onsekiz Mart Ünivetsitesi Acil Tıp AD.

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

WiNGATE ANAEROBiK PERFORMANS PROFiLi VE CiNSiYET FARKLıLıKLARı

Subaraknoid Kanamaya Sekonder Geliflen Jelastik Epilepsi Olgusu

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder

DERS BİLGİLERİ. Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Kredisi AKTS Yoğun Bakım Hemşireliği I YBH 501 I.Yarıyıl 3 T+4 U 5 10

Rolandik Epilepsi Her Zaman Selim Bir Hastalık mıdır? IS ROLANDIC EPILEPSY ALWAYS A BENIGN DISEASE?

Cukurova Medical Journal

ÇOCUKLARDA DİRENÇLİ EPİLEPSİ. Prof. Dr. YÜKSEL YILMAZ Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi BD

Video-EEG Monitörizasyonu ile Saptanan A lama Nöbetleri [*]

Çocukluk Çağında Dirençli Epilepsi: Epilepsi Cerrahisi Öncesi Değerlendirme ve Tedavi Yaklaşımları

EP LEPS DE TANI YÖNTEMLER

Epilepsi Cerrahisinde Endikasyonlar ve Hastanın Hazırlanması

Şizofrenide QT ve P Dispersiyonu

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

karşıt görüş Atriyal fibrilasyonun doğal seyrini durdurmak için erken dönemde ablasyon gerekir

Aural Migrenli Olgularda EEG

Trifazik Dalgalarla Prezente Olan Bir Nonkonvulsif Status Epileptikus Olgusu

Ventrikulomegali. Prof Dr Rıza Madazlı Istanbul Universitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Demansta görüntülemenin rolü Dr.Ercan Karaarslan Acıbadem Üniversitesi

Menenjiomalı Hastalarda Epileptik Nöbetler, EEG ve Radyolojik Bulguların Prognoz İle İlişkisi

Serebral Kortikal malformasyonlar

Beyin Araştırmaları Tarihinde Bir Gezinti: Elektronörofizyoloji

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

Journal of Neurological Sciences [Turkish] 24:(2)# 11; , 2007

Elektrofizyolojik Kayıt Yöntemleri

GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE TIP FAKÜLTESİ DÖNEM 3 DERSLERİ

Journal of Neurological Sciences [Turkish] 29:(2)# 31; , Araştırma Yazısı

Aripiprazole Bağlı NREM Parasomni Olgusu

Prof. Dr. Erbil Gözükırmızı İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fak. Nöroloji A.D. 11. Ulusal Uyku Tıbbı Kongresi 6-10 Kasım 2010, Antalya

Antiepileptik İlaç Başlama İlkeleri. Prof. Dr. Dilşad TÜRKDOĞAN

Açıklama Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Çiğdem Özkara İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı

MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık

SİNİR SİSTEMİ VE BEYİN ANATOMİSİ 2

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS NOTU FORMU

Transkript:

Araştırmalar / Researches DOI: 10.5350/BTDMJB201107303 Rutin Elektroensefalografide Diken, Keskin ve Yavaş Dalga Aktivitelerinin Anatomik Lokalizasyonları Murat Çabalar, Özlem Selçuk, Tamer Yazar, Yasemin Karamanlı, Tülay Yetkin, Vildan Yayla Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği, İstanbul ÖZET Rutin elektroensefalografide diken, keskin ve yavaş dalga aktivitelerinin anatomik lokalizasyonları Amaç: Elektroensefalografi (EEG), nöroloji pratiğinde sık kullanılan noninvaziv bir inceleme yöntemidir. EEG de anormal dalgaların anatomik dağılımını bilmek EEG yi daha hızlı ve doğru değerlendirmenin yanı sıra hastanın tanısına, epilepsi sınıflamasına ve tedavisine yardımcı olacağı düşüncesi ile bu çalışmada, kliniğimizde rapor edilen EEG incelemelerindeki diken, keskin ve yavaş dalga aktivitelerinin anatomik lokalizasyonları incelendi. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Mayıs 2007-Haziran 2010 tarihleri arasında kliniğimiz EEG laboratuarında incelenen 3459 olgu alındı. İncelemelerde Nihon Kohden EEG 9100 cihazı kullanıldı. EEG çekimleri uygun şartlar sağlanmış bir ortamda, en az 20 dakika süreyle yapıldı. Tüm olgular içinde patolojik olarak rapor edilen 389 olgunun verileri istatistiksel olarak değerlendirildi (p<0.05). Bulgular: Çalışmada %56,3 ü (n=219) kadın, %43,7 si (n=170) erkek, toplam 389 patolojik EEG olgusu vardı (%11,2). Olguların yaş aralığı 7-96 (ort: 31,76±20,63) idi. Diken, keskin ve yavaş dalga aktiviteleri temporal ve frontal bölgelerde daha sık görülmekle beraber beynin diğer bölümleri ile arasında sıklık açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p<0,05). Bu dalgaların yaşa göre değerlendirilmesinde, 40 yaş altı grupta sağ frontal ve temporal bölgede görülen diken ve keskin dalga aktivitesi diğer bölgelere göre daha sıktı. 20 yaş altı ve 40 yaş üzeri olgularda ise sol temporal bölgede görülen diken ve keskin dalga aktivitesi anlamlı düzeyde yüksek bulundu. 21-40 yaş arası olguların yaygın primer jeneralize deşarj oranları diğer yaş gruplarına oranla anlamlı düzeyde yüksekti (p>0,05). İleri yaş olgularda frontal bölgelerde ve yaygın yavaş dalga sıklığı diğer epileptiform anomalilere oranla daha sıktı. Sonuç: İncelediğimiz EEG kayıtlarında keskin ve diken dalga aktiviteleri sıklıkla frontal ve temporal bölgelerde lokalize, yavaş dalga aktiviteleri ise daha çok frontal bölgelerde ve yaygın olarak görüldü. EEG incelemesinde epileptiform anomalilerin yaş gruplarına göre serebral anatomik dağılımlarının bilinmesi, değerlendirmenin daha kolay, hızlı ve doğru olarak yapılmasına, hastanın tanısına, epilepsi sınıflamasına ve tedavisine katkıda bulunacaktır. Anahtar kelimeler: Elekroensefalografi, epilepsi, epileptiform anomaliler ABSTRACT Anatomical localizations of spike, sharp and slow wave activities in routine electroencephalography Objective: Electroencephalography (EEG) is a non-invasive method frequently used in neurological practice. To know the anatomic distribution of abnormal waves will help to assess EEG more rapidly and accurately as well as the diagnosis, classification and treatment of the patients. In this study, anatomical localizations of spike, sharp and slow wave activities reported in our EEG recordings were assessed. Material and Methods: In this study, 3459 cases examined in our EEG laboratory between May 2007 and June 2010 was evaluated. EEG recordings were done by Nihon Kohden EEG 9100 instrument under required conditions for minimum 20 minutes. Within all these cases, data of 389 cases reported as pathological, were evaluated statistically (p<0.05). Results: This study consisted of 389 pathological EEG cases (11,2 % with 56,3% (n=219) female and 43,7% (n=170) male subjects. Age range was between 7-96 years (31,76±20,63). Spike, sharp and slow wave activities were frequently observed in the temporal and frontal regions although no statistically significant difference was observed regarding the other brain areas (p<0,05). Evaluation of the waves according to the age groups, spike and sharp wave activities were more frequent in right frontal and temporal area regarding the other areas, in the younger than 40 year-old groups. Below 20 year-old and above 40 year-old cases, spike and sharp wave activities in the left temporal area were found significantly higher. Diffuse primary generalized discharge rates of 21-40 year-old cases were significantly higher than the other age groups (p>0,05). Frontal regions and diffuse slow waves in old age groups were more frequent as compared to the other epileptiform abnormalities. Conclusion: Sharp and spike wave activities were more frequently localized in frontal and temporal areas, however slow wave activities were commonly observed in frontal areas, in our EEG recordings. Information of cerebral anatomical distribution of epileptiform abnormalities according to the age groups, will contribute to easier, faster and accurate evaluation for diagnosis, classification and treatment of the patients. Key words: Electroencephalography, epilepsy, epileptiform abnormalities Bakırköy Tıp Dergisi 2011;7:94-98 Yazışma adresi / Address reprint requests to: Murat Çabalar Davutpaşa M. Gümrükçü Sk., Hicret A. 6/1 N 15 Fatih, İstanbul Telefon / Phone: +90-533-364-0283 Elektronik posta adresi / E-mail address: mcabalar@hotmail.com Geliş tarihi / Date of receipt: 1 Şubat 2011 / February 1, 2011 Kabul tarihi / Date of acceptance: 29 Haziran 2011 / June 29, 2011 94

M. Çabalar, Ö. Selçuk, T. Yazar, Y. Karamanlı, T. Yetkin, V. Yayla GİRİŞ İlk kez 1929 yılında Hans Berger tarafından kaydedilen elektroensefalografi (EEG), saçlı deriye yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla kaydedilen serebral biyoelektriksek aktivitedir (1). Çalışmamızda, laboratuarımızda rapor edilen patolojik EEG lerdeki diken, keskin ve yavaş dalga gibi biyoelektriksel aktivitelerin serebral anatomik dağılım ile ilişkisi istatistiksel açıdan değerlendirilmiştir. GEREÇ VE YÖNTEM Çalışmaya, Mayıs 2007- Haziran 2010 tarihleri arasında kliniğimiz EEG laboratuarında incelenen 3459 olgu alındı. İncelemede Nihon Kohden EEG 9100 cihazı kullanıldı. EEG çekimi uygun şartlar sağlanmış bir ortamda, uluslararası 10-20 elektrot yerleştirme sistemi ile 20 dakika süreyle yapıldı (2). Çekimde standart aktivasyon yöntemleri olan hiperventilasyon ve fotik stimulasyon tüm olgulara uygulandı (3). Kayıt sırasında genellikle alçak frekans filtresi 0.5-1 Hz, yüksek frekans filtresi 70 Hz olarak kullanıldı. Ancak gerekli görülen durumlarda filtre ayarları değiştirildi. Bütün olgular içinde patolojik olarak rapor edilen 389 olgunun verileri (diken, keskin ve yavaş dalga) serebral lokalizasyona uygun sonuçlar istatistiksel olarak değerlendirildi (p<0,05). İstatistiksel analizler için NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2007&PASS 2008 Statistical Software (Utah, USA) programı kullanıldı. Çalışma verileri değerlendirilirken niteliksel verilerin karşılaştırılmasında Çok gözlü düzenlerde Ki kare test ve Mc Nemar testi kullanıldı. Grafik 1: Epileptojenik dalgaların serebral dağılımı Grafik 2: Yavaş dalgaların serebral dağılımı BULGULAR EEG incelemesi yapılan olguların 389 unda (%11,2) patolojik bulgu tespit edildi. Bu olguların %56,3 ü (n=219) kadın, %43,7 si (n=170) erkekti. Olguların yaşları 7 ile 96 yıl arasında değişmekte olup, ortalama yaş 31,76±20,63 yıldı. Olguların tamamında gözlenen epileptik dalgaların, beynin anatomik bölümlerine göre dağılımları değerlendirildiğinde bölümler arasında istatistiksel anlamlı bir fark görülmedi (p=0,557, p=0,999). Ancak frontal ve temporal bölgeler epileptik aktivite çıkarma açısından daha ön plandaydı (Grafik 1). Yavaş dalga aktivitesi açısından da bölümler arasında anlamlı bir fark yoktu (p=0,109, 0,999) (Grafik 2). Gerek Grafik 3: Yaygın epileptojenik ve yavaş dalga aktivitesinin serebral dağılımı yaygın epileptik, gerekse yaygın yavaş dalga aktivitesinin dağılımına bakıldığında yaygın yavaş dalga aktivitesinin daha fazla oranda olduğu görüldü (Grafik 3). Yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde bu epileptik aktiviteler, 21-40 yaş grubunda sağ frontal, 8-20 ve 41-60 yaş gruplarında ise sol temporal bölge ön planda olmak üzere bilateral fronto-temporal bölgelerde diğer bölgelere göre anlamlı düzeyde daha sıktı (p=0.01, p=0.001) (Grafik 4). 95

Rutin elektroensefalografide diken, keskin ve yavaş dalga aktivitelerinin anatomik lokalizasyonları Grafik 4: Epileptojenik dalgaların yaşa göre serebral dağılımı Grafik 5: Yavaş dalgaların yaşa göre serebral dağılımı Yavaş dalga aktivitelerinin ise yaşın artışı ile belirginleşmek üzere 40 yaş üstü grupta sağda belirgin her iki frontal bölgede sıklığı anlamlı düzeyde artmıştı (p=0,033) (Grafik 5). Yaygın epileptik ve yavaş dalgaların değerlendirilmesinde, primer jeneralize epileptiform aktivitelerin genç gruplarda özellikle 21-40 yaş arasında, yaygın yavaş dalga aktivitesinin ise daha ileri yaşlarda ve özellikle 61 yaş üzeri grupta diğer gruplara göre sık olduğu gözlendi. (p=0,015, p=0,030). TARTIŞMA Saçlı deriden kaydedilen EEG aktivitesinin kaynağı, kortikal piramidal hücrelerin postsinaptik potansiyelleridir. Sinaptik aktivitenin eksitatör ve inhibitör olmasına göre postsinaptik membran depolarize veya hiperpolarize olur. Milyonlarca nörondan kaynaklanan bu eksitatör ve inhibitör postsinaptik potansiyellerin oluşturduğu toplam elektriksel akım yüzeyel EEG aktivitesini meydana getirir. EEG de rastlanabilecek patolojik bulgular yavaş dalgalar ve epileptiform aktivite olarak iki ana gruba ayrılır. Yavaş dalga aktivitesi teta (4-7 Hz) ve delta (1-3 Hz) olarak gruplandırılır. Yavaş dalgalar, sıklıkla kortikal tutulumun eşlik ettiği veya etmediği sınırlı bir beyaz madde hasarından kaynaklanır. Jeneralize asenkron yavaş dalgalar, yaygın bir serebral işlev bozukluğunu düşündürür ve serebral korteksten çok, subkortikal beyaz maddenin tutulumuna bağlıdır. Bisenkron yavaş dalgalar yaygın kortikal ve subkortikal gri madde tutulumu veya derin orta hat yapılarının lokal tutulumu nedeniyle ortaya çıkar; bu durum, yapısal hasar, metabolik, toksik veya endokrin bozukluklardan kaynaklanıyor olabilir (4,5) Epileptiform anomaliler, diken (70 msn altı tabanı olan) ve keskin (70-200 msn tabanlı) dalgalardır ve bu dalga formlarının altında yatan fizyolojik olay paroksizmal depolarizasyon kaymasıdır (4,5,6). Epileptiform aktiviteler, genellikle serebral korteksin irritatif lezyonuna bağlıdır. Bu irritasyon fokal veya yaygın bir lezyon, toksik, metabolik veya elektrolit anormalliği sonucu olabilir. Jeneralize epileptiform aktivite, gösterilebilir lezyonlarla ilişkili olmadan, subkortikal merkezlerin, serebral korteksin geniş bir kısmının veya ikisinin de uyarılma eşiğini artıran çeşitli durumlarla ilişkili olabilir (5). İlk rutin EEG de tipik epileptiform anomaliyi saptama olasılığı kabaca %50 dir. Tekrarlanan EEG lerde, aktivasyon yöntemlerinin iyi uygulanması ve mümkünse uyku kayıtları ile bu oran %80-90 lara çıkmaktadır. Bu nedenle nöbet geçiren hastanın EEG sinin normal olması epilepsi tanısını dışlamaz. Sağlıklı erişkinlerde rutin EEG çekiminde epileptiform değişiklik görülme oranı %0,5 tir. EEG kliniğine yönlendirilen epileptik olmayan sağlıklı çocuklarda ise bu oran %2-4 e ulaşır. EEG deki elektriksel anormallikler pek çok epileptik hastada ataklar arasında (interiktal dönem) ortaya çıkarken birçok epileptik hasta sürekli normal interiktal EEG bulgusu da gösterebilir. Epilepsi tanısı kesin olan hastalarda EEG bulguları hastalığı sınıflandırma, fokal ya da lateralize bir epileptik odak olduğunu tanımlama, uygun tedaviyi seçme, prognoz için yol gösterici olarak ve hastalığın seyrini izlemek için kullanılır. Klinik ve deneysel kanıtlar, epileptiform deşarjlar ve nöbet yatkınlığı arasında özel bir ilişki olduğunu desteklemektedir (7,8,9). Lokalize epileptiform aktiviteler, genellikle temporal ya da fronto-temporal alanlarda yerleşmiştir (5). Bizim olgularımızda literatürle uyumlu olarak, 77 olguda (%19,8) temporal, 64 olguda (%16,4) ise frontal bölgelerden kaynaklanan epileptiform aktivite görüldü. Temporal lob kaynaklı epileptik aktivitelerin etyolojisinde en sık görü- 96

M. Çabalar, Ö. Selçuk, T. Yazar, Y. Karamanlı, T. Yetkin, V. Yayla len patolojik neden hipokampal sklerozdur (10). Diğer yandan temporal lobtaki tümör veya tümör benzeri yer kaplayıcı lezyonlar, vasküler malformasyonlar, kortikal gelişimsel anomaliler, travma ve enfeksiyon gibi hasara yol açan bozukluklar da bu bölgede fokal epileptojenik bir odak oluşturabilir (5). Frontal lob, temporal lobtan sonra epileptik aktivitelerin en sık kaynaklandığı bölgedir. Epilepsi cerrahi serilerinden elde edilen verilere göre, tedaviye dirençli fokal epilepsilerin %20-30 u bu bölgeden kaynaklanır (11,12). Parietal lobtan kaynaklanan epileptik aktiviteler nadirdir. Bizim serimizde 39 olguda (%10) parietal lob kaynaklı epileptik aktivite vardı. Buradaki epileptojenik alan sessiz kalabilir veya öne frontal loba, aşağıya temporal loba ve arkaya oksipital loba yayılarak parietal loba özgü olmayan klinik bulgular ortaya çıkarabilir. Anatomik sınırların ötesine taşan bu epileptojen alan nedeniyle kimi araştırmacılar posterior korteks nöbetleri olarak posterior temporal, parietal ve oksipital bölgeleri bir arada incelemiştir (13,14,15). Epilepsi merkezlerinde incelenen lokalizasyon ile ilgili çalışmalarda oksipital lob tüm olguların %8 ini oluşturur (16). Bizim çalışmamızda, 9 olguda (%2,3) oksipital epileptik aktivite izlendi. Oksipital lobla ilgili biyoelektriksel aktiviteler lokal yavaşlamalar, diken dalgaları şeklinde izlenir. Bazı oksipital lob epilepsilerinde anterior temporal odak düşünecek şekilde bulgular görülebilir (17). Bir çalışmada, iktal EEG bulgularına göre yanlış lokalizasyon ve lateralizasyon, oksipital lobu ilgilendiren epilepsilerde %28 oranında izlenmiştir (18). Bilateral senkron yavaş dalgalar, fokal yavaş dalgaların dağılımından bağımsız olarak frontalde hakimdir. Klinik ve deneysel gözlemler yavaş dalga aktivitesinin öncelikle serebral beyaz maddeyi etkileyen lezyonlardan kaynaklandığını ortaya koymuştur (5). Bizim serimizde, 105 olguda (%27) bilateral senkron yavaş dalgalar izlendi. Yaşa göre değerlendirdiğimizde ise özellikle 60 yaş üzeri olgularda sıktı. Sonuç olarak, rutin EEG incelemesi günümüzde halen önemini koruyan ucuz ve non-invaziv bir yöntemdir. Bizim çalışmamızdaki EEG kayıtlarında, keskin ve diken dalga aktiviteleri sıklıkla frontal ve temporal bölgelerde, yavaş dalga aktiviteleri ise daha çok frontal bölgelerde veya yaygın olarak ortaya çıktığı görüldü. EEG incelemesinde epileptiform anomalilerin yaş gruplarına göre serebral anatomik dağılımlarının bilinmesi değerlendirmenin daha kolay, hızlı ve doğru yapılmasının yanı sıra hastanın tanısına, epilepsi sınıflamasına ve tedavisine katkıda bulunacaktır. Teşekkürler Nöroloji kliniğimizin EEG laboratuarında çalışan ve görevlerini özveri ile yerine getiren Hemşire Sultan Aslan, Nurcan Özbay, Nuriye Derelioğlu ve Gaye Sert e ve ayrıca değerli sekreterlerimiz Pınar Selmo ve Begüm Ergül e teşekkür ederiz. KAYNAKLAR 1. Smith SJ. EEG in the diagnosis, classification, and management of patients with epilepsy. J Neurol Neurosurg Psychiatry 2005; 76: 2-7. 2. American Electroencephalographic Society. Guideline seven: a proposal for standard montages to be used in clinical EEG. J Clin Neurophysiol 1994; 11: 30-36. 3. Baykan B, Bebek N. Aktivasyon Yöntemleri. Bingöl CA, Çelik M, Gürtekin Y (Eds). Klinik Nörofizyoloji Laboratuarları Uygulama El Kitabı, Türkiye Nörofizyoloji EEG-EMG Derneği İstanbul Şubesi, İstanbul, 2006; s. 118-131. 4. Aminoff MJ (Ed). Electroencephalography: general principles and clinical applications. In: Electrodiagnosis in Clinical Neurology. New York: Churchill Livingstone, 1992; p. 41-91. 5. Fisch BJ. Spehlmann ın EEG el kitabı. Şahiner T (Çeviri Ed), İstanbul: Turgut Yayıncılık, 1998: s. 261-393. 6. Niedermeyer E (Ed). Electroencephalography: Basic principles, clinical applications and related fields. Baltimore: Williams&Wilkins; 1993. 7. Bilgin Ö, Borucu D. Elektroensefalografi ve Uyandırılmış Potansiyeller In: Tan E, Özdamar S (Çeviri Ed) Neurology in Clinical Practice, İstanbul, Veri Medikal Yayıncılık, 2009; s. 455-481. 8. Flink R, Pedersen B, Guekht AB, et al. Guidelines for the use of EEG methodology in the diagnosis of epilepsy. International League Against Epilepsy: commission report. Commission on European Affairs: Subcommission on European Guidelines.Acta Neurol Scand 2002; 106: 1-7. 9. Gregory RP, Oates T, Merry RT. Electroencephalogram epileptiform abnormalities in candidates for aircrew training. Electroencephalogr Clin Neurophysiol 1993; 86: 75-77. 10. Babb TL, Brown WJ. Pathological findings in epilepsy. In: Engel J Jr (Ed). Surgical treatment of epilepsies. New York: Raven Press, 1987: p. 511-540. 11. Garcia PA, Laxer KD. Lateral frontal lobe seizures. In: Lüders HO, Comair YG (Eds). Epilepsy Surgery. Philadelphia: Lippincott- Wiliams and Wilkins, 2001; p. 111-118. 12. Kotagal P, Arunkumar G, Hammel J, Mascha E. Complex partial seizures of frontal lobe onset statistical analysis of ictal semiology. Seizure 2003; 12: 268-281. 13. Bleasel AF. Mesial frontal lobe epilepsy. In: Lüders HO, Comair YG (Eds). Epilepsy Surgery. Philadelphia: Lippincott-Wiliams and Wilkins, 2001: p. 119-134. 97

Rutin elektroensefalografide diken, keskin ve yavaş dalga aktivitelerinin anatomik lokalizasyonları 14. Boesebeck F, Schulz R, May T, Ebner A. Lateralizing semiology predicts the seizure outcome after epilepsy surgery in the posterior cortex. Brain 2002; 125: 2320-2331. 15. Dalmagro CL, Bianchin MM, Velasco TR, et al. Clinical features of patients with posterior cortex epilepsies and predictors of surgical outcome. Epilepsia 2005; 46: 1442-1449. 16. Guerrini R, Parmeggiani L, Berta E, et al. Occipital seizures. In: Oxbury J, Polkey C, Duchowny M (Eds). Intractable focal epilepsy. London: WB Saunders, 2000; p. 77-88. 17. Blume WT, Wiebe S, Tapsell LM. Occipital epilepsy: lateral versus mesial. Brain 2005; 128: 1209-1225. 18. Foldvary N, Klem G, Hammel J, et al. Localizing value of ictal EEG in focal epilepsy. Neurology 2001; 57: 2022-2028. 98