PSİKOMİTOLOJİ: MİTOLOJİ, ESKİLERİN PSİKOLOJİ BİLGİSİDİR Hüseyin ŞİMŞEK bize psikomitolojiyi anlatıyor 47



Benzer belgeler
Asistanlıkta Psikoterapi Eğitimi Neden Önemlidir? Doğan Şahin İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Sosyal Psikiyatri Servisi

Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

ÇOCUK ve ERGEN BDT EĞİTİMİ. 4 Modül - 64 Akademik Saat. Çocuk ve Ergen Odaklı. Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi Bilgilendirme Klavuzu EĞİTİMCİ

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD

Dünyanın İşleyişi. Ana Fikir. Oyun aracılığıyla duygu ve düşüncelerimizi ifade eder, yeni anlayışlar ediniriz.

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II


DUYGU ODAKLI ÇİFT TERAPİSİ

R E H B E R L İ K B Ü L T E N İ - 1

Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler

KRİZ ÖLÜM VE YAS PSİKOTERAPİSİ Eğitim Bilgilendirme Kataloğu

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Deneyimsel Oyun Terapisi Đle Çocuklara Ulaşma

BİZ, MELEKLER - DRUNVALO

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (18 Eylül-27 Ekim 2017)

Yüz Okuma Yoluyla Gerçekleri Anlama

Projenin Adı: ERGOTERAPİ İÇİNDE HAYATIN RİTİMLERİNİ ÖĞRENMEK

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABALAR ve ERGENLER

Ebru ÖZKURT TOPCU. Uzman Klinik Psikolog. Aile ve Çift Terapisti

1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik

BÜTÜNSEL LİDERLİK INTEGRAL LEADERSHIP Kişisel Bütünlük olmadan Şirket Bütünlüğü olmaz ve Zafer Kazanılamaz 3-4 IYUL 2015 BAKÜ MARRIOT ABSHARON HOTEL

"Gerçek tasarımcı elinde firca ile doğar" iç mimar Anna Malyakina'yı tam anlamıyla tanımlayan bir ifade. Anna çizim yapmaya konuşmayı öğrenmeden

@BaltasBilgievi

AKSARAY ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DEKANLIĞI

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (8 Eylül Ekim 2014 )

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım..

Farkındalık sadece içerden açılan bir kapıdır

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

Bir İlişkide Çözülmenin Evreleri

GİRİŞ. Konuşma Başlatıcı Eğitim Araçları

Sales For Success. Satış, sadece satış ekiplerinin değil bütün şirketin ana misyonu olmalıdır.

4. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (22 Ekim-14 Aralık 2012)

Düşüncelerimizi, duygularımızı ve kültürümüzü oyunlar aracılığı ile ifade ederiz.

Koçluk, danışanın problemlerini çözüme ulaştırmak ve yolunu aydınlatmaktır.

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları

KOTAN A Personelinden Uğurlama

İş Yerinde Ruh Sağlığı

PSİKİYATRİDE KÜLTÜREL FORMÜLASYON. Prof. Dr. Can Cimilli DEÜTF Psikiyatri AD

Çocuklar İçin Bilişsel Davranışçı Terapi ÇOCUK BDT EĞİTİMİ. Bilgilendirme Kataloğu

2011$ Çocuklu'Yaşam'Merkezi'' İlkiz&Özcan&Sönmez&

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

R E H B E R L Đ K B Ü L T E N Đ - 3

KADIN VE ERKEK EŞ-PARTNER İLİŞKİLERİNDE BARIŞ WORKSHOP 26 TEMMUZ 2008, ANTALYA YER: TENİS KULUBÜ, ANTALYA SUNAN: AYŞE DİLEK ERGÜLER

AİLE ve EVLİLİK EĞİTİM PROGRAMI PROJE DOSYASI

ICF Türkiye ANKET-2 SONUÇLARI

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15


VERITAS FOCUS. İş Yerinde Ruh Sağlığı Programları

RUH SAĞLIĞI ALANINDA ÇALIŞAN MESLEKLER

İÜ İTF Psikiyatri Anabilim Dalı Sanat Psikoterapi Çalışma Grubu. Seminer/Atölye Çalışması

AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI (AÇEV)

İÇİNDEKİLER. Yazarlar Hakkında. Giriş: Markalarla Oynamak

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

Etkinlik Listesi BÖLÜM II İLİŞKİLENDİRME AŞAMASI 67

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

ANAFİKİR: Kendimizi tanımamız, sorumluluklarımızı yerine getirmemizde

AKSARAY ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DEKANLIĞI

EBEVEYNLER İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI

ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİLER & KİŞİLERARASI İLİŞKİLER TERAPİSİ PSİKOTERAPİ KURAMLARI II

APAMER APAMER Corparation

KADIN ve TOPLUMSAL CİNSİYET ÇALIŞMALARI BİRİMİ BİZ KİMİZ?

STAJ PROGRAMI Sıraselviler Cad. Kriton Palas Apt. 43/2 Cihangir, Beyoğlu, İstanbul

KOÇLUK NEDİR? İNCİ TOKATLIOĞLU Profesyonel Koç-Uzman Eğitimci

Beraberliğimizin ne kadar süreceğini bilmediğimizin farkına vararak, birbirimizin değerini bilelim. - Joshua Loth Liebman

AKANT ORTAOKULU REHBERLİK BÜLTENİ

Türkiye deki yenilikçi okulları belirlemek, buluşturmak ve desteklemek için yeni bir program...

TERSİNE MENTORLUK. Tersine Mentorluk İlişkisinin Özellikleri

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

5. MESLEKİ REHBERLİK. Abdullah ATLİ

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ

CODE DE CONDUITE DU GROUPE GROUPAMA GROUPAMA GRUBU ETİK ŞARTLARI

Stajyer Eğitim Programı (SEP)

E.G.O. Grubu Kurumsal İlkeleri

Mutlu ve Başarılı Çocuk Nasıl Yetiştirilir?

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz.

Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim

Kanserli Hasta Yönetiminde Danışman Hemşirenin Rolü

Ralph Willmann ile Sistematik ve Aile Dizimi Eğitimi

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

AİLE DANIŞMANLIĞI SERTİFİKALI EĞİTİM PROGRAMI BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ VE SOSYAL HİZMET UZMANLARI DERNEĞİ GENEL MERKEZİ İŞBİRLİĞİNDE AÇILIYOR

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI

Merhaba, iletişim becerisi güçlü ve mutlu bireyler olmalarını. desteklemek amacı ile yıl boyunca çeşitli çalışmalar yürüttük.

MÜSİAD Başarılı Öğrenciler Ödül Töreni KARADENİZ EREĞLİ 7 HAZİRAN 2018 Sayın Kaymakamım, Sayın Milletvekilim, Sn Rektörüm, Belediye Başkanlarım,

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ

İş Birlikli Öğrenme Teknikleri ve Türkçe Öğretimi

18 KASIM PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ. -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

EDİTÖRDEN. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olan ergenlik, insan hayatının en

Transkript:

İÇİNDEKİLER DOSYA: SORMAK İLK ADIMDIR Aile Dizimlerinden Sistem Dizimlerine giden yolda, yönteme dair soru ve yanıtlar 5 Gelişimi ve kahramanları 13 Sistem Dizimleri Entegre alanlarından; Organizasyon Dizimleri ve Sami BUGAY ın vaka örneği 16 SÖYLEŞİ: EĞER KENDİMİZİ HİSSEDERSEK DÜNYAYI HİSSEDERİZ Esra CAN ın, Beden Psikoterapisti Dr. Nurit SOMMER ile bedene dair yaptığı sohbet 22 SÖYLEŞİ: HEPİMİZ HER GÜN ARADA SIRADA ŞALTERLERİ KAPATIYORUZ Hipnoterapist Heinrich BREUER ile hipnoterapi ve Sistem Dizimleri üzerine sohbet 27 KENTLERİN RUHU: ŞEHİRLERİN DE PSİKOLOJİSİ BOZULABİLİR Gazeteci Figen YANIK ın TSDE Başkanı Mehmet ZARARSIZOĞLU ile söyleşisi 31 TSDE ÇOCUK-ERGEN BİRİMİ Çocuk-Ergen birimimizden Nazan BALOĞLU ile son gelişmeler ile ilgili yaptığımız sohbet 33 EDEBİYAT: BEN GALİBA KENDİME AŞIĞIM... Mine TÜRKİLİ nin, gazeteci Gülenay BÖREKÇİ ile edebiyatta sistem dizimi üzerine yaptığı söyleşi 35 SİNEMA: BENİMLE KONUŞAN KİM? BİR DİL OLARAK SİNEMA Beyhan ÖZPAR dan sinema ve Can Dostum f ilminin yorumu 41 PSİKOMİTOLOJİ: MİTOLOJİ, ESKİLERİN PSİKOLOJİ BİLGİSİDİR Hüseyin ŞİMŞEK bize psikomitolojiyi anlatıyor 47 PSİKOASTROLOJİ: AY BURCU PSİKOLOJİK DİNAMİKLERİMİZİ ÖLÇÜYOR Dinçer GÜNER in, ayın hareketlerinin insan ruhuna etkisini anlattığı yazısı 51 TSDE DER ki: Haritini PAPAKİRİLLOU ve İpek GHANBARİ ile Türkiye ve Yunanistan barış seminerleri paylaşımları 55 Fatma TOSUN Zıt Kutuplar, Kadın ve Erkek 59 Turgay KÖYAĞASIOĞLU Heinrich Breuer ile geçen 7 gün 63 Yurdaay ONARAN Kadın olarak var olmak 64 Mehmet Akif GÜNEL Apollon un telaf i çabası 67 Ümran KEL Bayramda Buluşma 70 Mine TÜRKİLİ Sıradanlık a karşıyken, Sıradanlık a doğru 72 TSDE ki Dergisi Türkiye Sistem Dizimleri Enstitüsü üyeleri tarafından hazırlanan, kâr amacı gütmeyen Sistem Dizimleri ile ilgili Enstitüyle bağı olan ya da konuya ilgi duyan kişilerin paylaşımlarının, yapılan çalışmaların aktarılabileceği ve alandaki her türlü gelişimin izlenebileceği online bir platformdur. İmtiyaz Sahibi: TSDE PSİKOTERAPİ VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK EĞİTİM BİLİM YAYINCILIK LTD. ŞTİ. Yayın Türü: Yerel, süreli, 6 aylık online yayın Yayın Koordinatörü: Yadigar Zararsızoğlu, Genel Yayın Yönetmeni: Mine Türkili Yazı İşleri Müdürü: Esra Can, Görsel Yönetmen: Çağdaş Gündoğan Katkıda Bulunanlar: Sami Bugay, Haritini Papakirillou, İpek Ghanbari, Beyhan Özpar, Dinçer Güner, Fatma Tosun, Mehmet Akif Günel, Hüseyin Şimşek, Ümran Kel, Yurdaay Onaran, Turgay Köyağasıoğlu Yönetim Yeri: Bağdat cad. Birlik Apt. No:441 K:2 D:3 Suadiye/Kadıköy Tel: 0216 416 78 44 Fax : 0216 410 56 58, e-mail: info@tsde.org, koordinasyon@tsde.org TSDE ki Dergisi, TSDE PSİKOTERAPİ VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIKEĞİTİM BİLİM YAYINCILIK LİMİTED ŞİRKETİ tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. 1

Aile Dizimleri ve Almanya dan Türkiye ye uzanan yol TSDE Başkanı Mehmet Zararsızoğlu Yirmi yıl kaldığım Berlin de, psikoterapist kimliğimle sokakta artık kimi görsem anlar, panik bozukluk, kişilik bozukluğu, borderline teşhisini koyarım inancı ve büyüklenmeciliği ile dolaşırken, bir yandan da kafamda kocaman bir soru işareti vardı. Bir şeylerin yetersiz olduğunu hissediyordum. Çünkü bir semptomu düzeltirken, en geç altı ay sonra aynı danışan başka bir semptomla ya bana geliyordu, ya da başka çözüm yolları bulmak için dolanıp duruyordu. İşte böyle bir arayış döneminde, Bert Hellinger in bir seminerine katıldım. Seminer beni çok etkiledi, önce çok tepki duydum, gözlerim doldu. Modern psikolojinin sınırlarını gördüm. Hellinger in fenomenolojik içgörüyle yaklaştığı yaşama çocuksu bakış açısının ifadesi olan Sevgi Düzenleri, derine inmesi, yargısızlığı, öze bakması, değiştirme ihtiyacı hissetmeden kavraması, gözlem algı ve içgörüyle uyumlanması, benim meslek hayatımda yepyeni bir başlangıç oldu. Hellinger le, fiziksel benzerliğimiz yanında, duygusal anlamda da gittikçe gelişen, adeta bir baba oğula dönüşen ilişkimizde, birlikte dizim çalışmaları yapmak için birçok ülkeye gittik. Ve yıl 1999 Benim için yeni bir ayrılığın zamanı geldi. İçimde gittikçe artan Türkiye özlemini ve orada bir Enstitü kurma hayalimi paylaştığım Hellinger, bana burada bu işi yapacak çok insan var, seni dönmekten ne alıkoyuyor? Bu soruyu sor kendine dedi. Bu soru, benim Türkiye ye dönüşümü hızlandırdı. Aslında zor bir karar oldu. Çünkü halen orada yaşayan arkadaşlarım, hep önümüzdeki yıl diyerek, 30 seneden fazla bir zaman geçirdiler ve bugün de büyük bir çoğunluğu hala oradalar. Göçmen ruhu ve bilincinin böyle bir şey olduğunu şimdi daha isabetli idrak ediyorum. Dönüşümden 2-3 yıl evvel İstanbul da akademisyenler ve konuya ilgi duyan bir grubun davetlisi olarak, Türkiye de ilk kez bir grup ortamında aile dizimi çalışmaları yaptım. 1999 da yirmi yıl aradan sonra Berlin den Türkiye ye benliğimde, yüreğimde ve mesleki kimliğimde ciddi kazanımlar, Almanya nın bana kattığı her şey için büyük bir şükran duygusuyla ve aile dizimleriyle ülkeme döndüm. Ocak 2001 de, etnik ayrımcılığa, kültürün dayattığı travmalara, aile içi çatışmalara sahne olan Türkiye de, Ultima Sistem Dizimleri Merkezi ni, ardından Şubat 2002 de Ultima çatısı altında Hellinger Enstitüsü Türkiye yi kurdum. 2007 sonunda Bert Hellinger den yaşamın beni ileri taşımak için sunduğu daveti fark edip, bu hoş davete icabet ederek, yeni bir hicret duygusu ve artık kendi yolumda gitme isteğimle ayrılarak, Türkiye Sistem Dizimleri Enstitüsü olarak yoluma devam etmeye başladım. ŞU AN TÜRKİYE, DÜNYA ve TSDE ki Hızlı kâr dışında başka bir amacı olmayan anlayışların neticesinde oluşan ekonomik krizler, enerji sorunları, tabiat ana nın hoyratça darp edilmesi, iklim felaketleri, yoğun göçler, fundamentalizm tüm bunlar yıkıcı bir değişim zamanında yaşadığımızı gösteriyor. Egonun ve tüketimin en yüksek noktaya ulaşması ile eski düşünce biçimleri büyük daha iyidir ve özel menfaat ve eğilimlerin harekete geçirdiği karar verme ve kendini gerçekleştirme devri yavaşça sınıra dayandı. Böylesi organize bir sorumsuzluğun yarattığı hal, kimsenin arzulamadığı sonuçlar doğuruyor. Yaşanılamayacak bir evren ve içi boşalmış endişeli ve teşhircilikle avunan yalnız bir insanlık... Kesin olan eski bakış açısından vedalaşıp, yeni bir bakış açısına ve melez bir bilince ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Ego-sistem bilincinin dayattığı sona gidişten evrenin bütününü hatırlayacak olan bir ruhsal-eko-sistem bilincine elzem bir şekilde dönüşme zaruriyetimizin olduğunu görüyorum. Güvensizlik ve kayıtsızlık duygusu ile oluşan ego-sistemden güvenmeyi, bağlılığı ve dönüşüm/değişim için de kitlesel ve ötekileştiren ego- sisteme hizmet eden bir yapıyla değil, bütüncül ve melez bir bilincin gelişimine denk düşecek olan, ihtiyaçlarını birbiriyle paylaşan insanların arasındaki toprakta yeşerir. İnsanları birbiri için kaygılanmaz hale getiren hiçbir sistemin meşruiyetini uzun süre koruyamayacağını düşünüyorum. Birbirini iten ve karşılıklı olarak ötekileştiren bağdaşmaz dünyalar arasında sıkışıp kalmış hayatlar süren bir toplumun ruhsal ve bedensel bütünlüğü ciddi tehdit altındadır. Oysa ruhun yol açtığı sevme ile onun oluşturacağı zihin açıklığı ile kin ve 2

öfke duymadan bu iki yanlılık bizi zenginleştirebilir. Bir yandan aydınlanma rasyonalizminin, diğer yandan dinsel gelenekler ile demokrasi talebinin kıskacı altında, bugün dünyayı nasıl düşünmeli? Uygarlıkları karşı karşıya getirmeyen, siyasal önyargılarla şekillenmiş kafa karışıklıklarına son veren ve dünyayla ilişkimizde meydana gelmiş değişimleri sorgulayan yeni bir düşünme biçimine makro ve mikro düzlemde ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Bunun için Sistem Dizim Terapisin de de (SDT) geliştirmeye çalıştığımız ruhsal bir bilincin gelişimine tekabül eden üç şeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. 1. Düşüncenin açılması 2. Duygularımızın ve yüreğin açılması 3. İrademizin açılması Bana göre maneviyat ve sistemik anlayış odaklı bir çalışma olan aile dizimi için merkezi bir kavram olan her türlü yargıdan, peşin hükümlü olmaktan vazgeçiş üzerine kuruludur. Bu hiç de zannedildiği gibi kolay bir şey değildir. Bırakın dışarıdan birinin bunu kolayca becermesini, yıllar süren aile-sistem dizimi eğitimi alan uygulayıcılardan birçoğunun bile aile dizimlerinin olmazsa olmazı olan bu temel olguyu kolayca kendi yaşam ve politik algılamalarında ve yönelimlerinde uygulayamadıklarını ve sıkça aile diziminin ruhunu temsil eden bu temel anlayıştan istem dışı uzaklaşabildiklerini gözlemliyorum. Aile Dizimlerini Türkiye ye getiren bir psikoterapist olarak, yaptığım gerek bireysel, gerek grup psikoterapi çalışmalarının tümünü sistemik yaklaşım, modern psikoloji ile maneviyatı, doğu ile batıyı sentezleyen yeni bir hal ve bilinç psikolojisi ile birleştirerek Sistem Dizimleri Terapisi olarak adlandırıyorum. Sistem Dizimleri Terapisini ise bilinçlenme ve kendi şartlarının gerçeklerini ve kendi hedeflerinin mekânını sorgulama cesareti olarak tanımlıyorum. Ben bu mesleği icra ederken, yardım etmenin ciddi bir sanat olduğuna ve grup da yönetse, bireysel terapi de yapsa, bir terapistin ruhsal ve bedensel dokunuşunda, kendi olma hâl inin sükunet, tevazu, şefkatli ve en önemlisi de her türlü yargıdan, peşin hükümlü olmaktan vazgeçmiş bir yaklaşımın Sistem Dizimleri Terapisi nin en önemli noktaları olduğuna inanıyorum. Hangi kuramı uygularsa, istediği kadar iyi bir uygulayıcı olsun, bu özelliklerden mahrum bir terapistin, danışanını kendisinin ötesinde bir yere taşıma ihtimalinin söz konusu dahi olamayacağını biliyorum. Belki de ergenlik isyanıyla terk ettiğim Türkiye ye, Almanya da geçirdiğim ayrılık yıllarımdan sonra dönerken içimdeki ergensi dünyayı kurtarma arzumu, Sistem Dizimleri Terapisi nin ve fenomenolojinin, çıplak gözle görülemeyeni gören gücüyle kişinin öz benliğine yaptığı yolculuğa her türlü yargıdan, peşin hükümlü olmaktan vazgeçen bir terapist olarak eşlik ederek bireysel düzlemde gerçekleştirmeye çabaladığıma inanıyorum. İnsanın yaşamı ve gelişimi, bana ve kuramsallaştırdığımız Sistem Dizimleri terapisine göre bağlanma ve ayrılık düzleminde oluşan itilaf ve olgunlaşma süreçleri olarak adlandırdığım bu düalite üzerinden ve her zaman mevcut örtülü, kapsayıcı bakış açısı üzerinden anlaşılabilir. Sistem Dizimleri Terapisi nin temel duruşu yeryüzüne sevgidir. Bu da ikiliğin/dualitenin kabulü ve onurlandırılmasıdır. Bu light psikoloji ve narsistik spiritual taraftarlarını şaşırtan bir şeydir, çünkü onlar genelde ruhsallığı, maneviyatı veya spiritüalizmi gökyüzüne sevgi ve dualitenin feshi, ortadan kaldırılması olarak algılarlar. Maneviyat bir yaşam deneyimidir. Canlandırma ve dizimler gerek kendi problemi için, ya da hiç tanımadığı birisi için yapılan temsilcilik algısı veya sadece gözlem için olsa bile her katılımcı için bilincin genişletilmesi anlamında manevi bir deneyimdir. Bu süreçte her şeyden önce yeniden bilince çıkan şey, bizim bütüne olan ve bu bütünü hangi isimle adlandırıyorsak adlandıralım, asli, doğal bağlılığımız ve aidiyetimizdir. Anne karnında tecrübe ettiğimiz, hepimizin bunu öncesinden bildiğimiz ilk aidiyet tecrübemiz hatırlarımızdan kayboldu. Böyle olması da aslında iyi! Çünkü bu bizim bilinçdışımızdan ayrılığın ve benzersizliğin bütünleşmesi olarak bilincimize çıkarılmak zorundadır. Yaşam hiçbir şekilde birliğe-eşitliğe geri-dönen bir yol değil, tam aksine yeni bir bir olma ve çokluk ve farklı olmayı içine alır. Platon mitolojik formda bunu ruhun yaşama girmeden evvel öncesinde kaderini bir kısmet-ikramiye olarak seçtikten sonra unutulmanın nehrinden geçmek zorunda olduğunu mükemmel bir şekilde anlatır. Ruhun görevi, yaşamda unutulan kendi seçimlerini yeniden kabul etmektir, bu kendi kendini onaylamaktır. Bunun kendimizi sevme görevi ile bağlantılı çok güzel bir resim olduğunu düşünüyorum. Diğerlerini de kendimizi sevdiğimizden fazla sevemeyeceğimizi hep sıcak tutup, yaşama yönelmeyi sürdürmeliyiz. Bu anlamda bir şifalanmadan söz edeceksek, bu önce tüm şifalanmaların ancak kendi şifalanmamız ile mümkün olduğunu kabul etmemiz gerekir. TSDE ki yayın hayatına giriyor, önceden kaderini bir ikramiye olarak seçtikten sonra unutulmanın nehrinden geçerek asli görevlerini elinden geldiğince yapmaya çalışarak, en temelde de her türlü yargıdan, peşin hükümlü olmaktan vazgeçerek sizlere merhaba diyor. Bu dergiyi yapacak ve yaşatacak olan bu şiarla hareket eden siz çok değerli Sistem Dizimleri Terapistleri ve bu yoldaki öğrencilerimizsiniz. Dergimiz gelecekte Mayıs ve Aralık aylarında yılda iki kez çıkacaktır. En başta büyük meşakkat ve ihtimam gerektiren bu çabayı yayın kurulu sorumluluğunu üstlenen sevgili Mine ve Esra ya, bu ilk sayıya kıymetli emekleri ile oluşan yazılarını yollayan ve gelecekte yollayacak olan herkese gönülden teşekkür ediyorum. Bize ve sevgiyle dokunacağımız her bir insana hayırlı olmasını dilerim. 3

EDİTÖRDEN Heyecanlıyız! TSDE ki nin ilk sayısıyla bir Merhaba demek istedik aslında. Duyguları kelimelerle buluşturup kalıcı kılmak, bilgileri, deneyimleri paylaşmak istedik ve her şeyden önce samimi olalım dedik. Sistem Dizimleri ne dair ne yazabiliriz? İlk sayımız için bu sorunun yanıtını ararken, öncelikle, Sistem Dizimi ni soru ve yanıtlarla, gelişimi, kuramı ve kahramanlarıyla ele almak istedik. Bu konuda hazırladığımız dosyamızda, Sistem Dizimi Entegre alanlarından Organizasyon Dizimlerini TSDE Organizasyon Dizimleri Entegratörü Sami Bugay, bir vaka örneğiyle paylaştı. Sistem Dizimi dedik ve baktık ki, şu soluduğumuz hava, bulunduğumuz kent ve tüm yaşanmışlığıyla, keşmekeşiyle, cazibesiyle kentler de bizi farklı yönlere sürüklüyor. İstanbul da yaşamak, İzmir li olmak, Ankara nın bürokrat havasını, Paris in sanatçı, Havana nın devrimci ruhunu solumak Bundan sonraki sayılarımızda, kentlerin ruhuna dokunalım dedik. İlk sayımız için, gazeteci Figen Yanık, hocamız Mehmet Zararsızoğlu ile kentler üzerine bir söyleşi yaptı. Sadece kentler mi? Yazarın travmaları, sancıları ya da yarattığı bir roman kahramanının da, aslında bir dizim olduğunu gördük. Bundan sonraki sayılarımızda yeni yazarlar ve kitaplarla buluşmak amacıyla, Edebiyatın büyülü dünyasını Egoist Okur un yaratıcısı gazeteci Gülenay Börekçi ile araladık. Ve sinema dedik İlk sayımız için, dil sadece söylediklerimizden ve duyduklarımızdan mı ibarettir? sorusunun yanıtıyla, Psikolojik Danışman Beyhan Özpar, hem bir dil olarak sinemayı anlattı, hem de, yönetmenliğini Gus Van Sant ın yaptığı ve geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz Robin Williams ın rol aldığı 1997 yapımı Can Dostum filmini yorumladı. Psikomitolojiyi Hüseyin Şimşek mitoloji kahramanlarının dünyasıyla kaleme alırken, Psikoastrolojinin gizemini de Astrolog Dinçer Güner anlattı. Çocuk ve ergenlere yönelik yazılarıyla dergimizde yer alacak olan Uzman Psikolojik Danışmanı Nazan Baloğlu ile yaptığımız söyleşiyle de, TSDE Çocuk ve Ergen Birimi ni kısaca tanıttık. TSDE uluslararası eğitimleri için, Türkiye ye gelen Beden Psikoterapisti Dr. Nurit Sommer ve Psikoterapist ve Hipnoterapist Heinrich Breuer i de alanlarıyla ilgili yaptığımız söyleşilerle size tanıtmak istedik. TSDE DER ki, bölümümüzde sizden gelen paylaşımlara yer verdik. Biz ilk adımı attık, bundan sonrasında da, TSDE üyesi olsun ya da olmasın, bu alana ilgi duyan herkesten, deneyimlerini, duygularını, kısaca tüm paylaşmak istediklerini anlatan yazılarını bekliyoruz. Bu sayıda emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyoruz. Sevgilerimizle... TSDE ki Yayın Kurulu 4

DOSYA KONUSU Sormak ilk adımdır... Aile Dizimlerinden Sistem Dizimlerine giden yolda, yönteme dair soru ve yanıtlar Dergimizin ilk sayısı için dosya konusunu Sorular ve Yanıtlarla Sistem Dizimleri olarak belirledik. Soru sorarak; hepimizin bildiği konuya yeni bir kapı açmak istedik. Soru sorarak; sizin de yeni sorularla bize katılmanızı sağlamak istedik. Hep beraber daha fazla düşünmeye, alan ile ilgili birlik- te bir şeyler yapmaya cesaretli olalım istedik. Tıpkı fenomenolojide bilinmeyene açıldığımız gibi soru soran kişi de bilinmeyenin mahremiyetine açar kendini... Soru sormak bir şeyleri öğrenmek için atılan ilk adımdır diyerek başladık yolculuğumuza, sizin katılımınızla çoğalacağımıza inanarak... 5

DOSYA KONUSU Sistem Dizimi nedir? Sistem Dizimleri, insani sistemlere ait problemler üzerine çalışmak için geliştirilmiş bir yöntemdir. İlk başlarda ve en sık uygulandığı alan, ailelerimizden kaynaklanan problemlerdir. Bu uygulamalara Aile Dizimi denir. Bert Hellinger tarafından 80 li yıllarda uygulanmaya başlanan Aile Dizimi, bugün TSDE nin farklı bakış açışı ve katkılarıyla Sistem Dizim Terapisi olarak sürdürülüyor. Sistem Dizimi Terapisi, sorunu ele alınan bireyin güncel ve köken ailesinin veya ait olduğu sistemin temsili olarak dizilmesine, bir bakıma görüntülenmesine dayalı bir grup çalışmasıdır. Bireyin probleminin çözümüne yönelik olarak bazı aile üyeleri temsilciler aracılığıyla görselleştirilir. Bu yönteme göre, nesiller öncesinde aile üyelerinin yaşadığı ağır travmalar, bir anlamda kader olarak bizlere atalarımızdan miras kalmaktadır. Aile içinde zamanında çözülememiş her blokaj, bir sonraki kuşak tarafından bilinçsizce üstlenilmektedir. Kuşaklar arasındaki kör bir sevgiye dayalı bu bilinçdışı aktarım, kişinin hayatının çeşitli alanlarında kilitlenmeler yaşamasına sebep olmaktadır. Bu kilitlenmenin nedeni, geçmiş kuşaklarda yaşanan Sistemde yer alan kilitlenmelerden, kolektif vicdan sorumludur. Kolektif vicdan; kör bir güdüyle aileden hiçbir üyenin dışlanmasına, haksızlığa uğramasına, acı, mağduriyet yaşamasına izin vermez. travmalar ve zorluklardan kaynaklanıyor olabilir. Göç, erken dönem kayıpları, evlatlık verilme, cinayet, taciz, aile dışına itilme, miras haksızlıkları vb. gibi olabilir. Bu yöntem yardımıyla neye ulaşılır? Tüm dünyada uygulanan bu yöntem yardımıyla, içinde bulunduğumuz sistemdeki en derin dinamiklere erişebiliriz. Bu dinamiklere eğilmenin ardındaki amaç, hastalıklar, depresyon, endişe, korku, mutsuzluk, bağımlılıklar ve yalnızlık gibi yıkıcı yaşam unsurlarında kişileri tuzağa düşüren, gizli kalmış sadakatleri ve bilinçaltındaki kimlikleri daha iyi anlamak ve açığa çıkarmaktadır. Dizimler yoluyla danışana ne gösterilir? Dizim süreci danışana, sistemde iş başında olan dinamiğin, tüm ortamın açıklamalı bir özetini çıkarma olanağı sağlayan, basit ve düşünmeye değer bir resmini sunar. İyileştirici bu resim danışana, serbest bırakma ve kişisel algılamama olanağı tanımaktadır. Böylece danışan, kendisine hediye edilmiş hayatı tamamen kabul ederek, şimdiye kadar hayatını zehir etmiş olan gizli duygularından kurtulabilir. Dizimler esnasında danışanın bilinçaltında yer alan aile resmi, temsilcilerin görselleştirmesi yoluyla ortaya konularak çeşitli kilitlenmeler, blokajlar içeren bu resim sistem dizimi terapisti yardımıyla aydınlatıcı ve özgürleştirici olan çözüm resmine ulaşır. Sistemdeki tüm bu kilitlenmeler nasıl gerçekleşir? Sistemde yer alan kilitlenmelerden, kolektif vicdan sorumludur. Kolektif vicdan; kör bir güdüyle aileden hiçbir üyenin dışlanmasına, haksızlığa uğramasına, acı, mağduriyet yaşamasına izin vermez. Dolayısıyla geçmiş, yaşanmış ve bitmiş olsa da geçmişin travmatik etkileri, kendi bilincinde olmasa da, kişinin şu anda yaşadıklarında belirleyici rol oynamaktadır. İnsan bedeninde kalıtımsal yolla edinilmiş fiziksel nitelikler ve hastalıkların yer alabildiği bilinen bir gerçektir. Bunun yanında bireyin ruhsallığında da benzer şekilde, aktarılmış, özellikler görülebilir. Geçmişte yaşanan tüm bu travmalar, ailenin sahip olduğu kolektif vicdanın etkisiyle, bilinçdışı bir şekilde yeni nesiller tarafından üstlenilerek ağır bedelleri çok uzun yıllar sonra bile ödenebilmektedir. Dizimler başka hangi alanlarda uygulanır? Sistem Dizimleri çalışmaları başlangıçta aileler için geliştirilmiştir. Zamanla bu çalışmalar konusunda uzman kişilerce şirketler, organizasyon gibi yapılar ile eğitim, tıp gibi sistemlere kadar uzanmıştır. Etnik 6

DOSYA KONUSU ve politik dizimler, yapısal dizimler, kavram dizimleri, hastalık ve semptom dizimleri vb. Sistem Dizimleri nin gelişimi ve temelinde yer alan akımlar nelerdir? Bu terapi yöntemi üç akımın eşsiz birleşimidir. Sistemik anlayış, temsilcilerin ve fenomenolojik metodun kullanılması. İlk akım; dizimlerde gözlemlenen dinamiklerin anlaşılması için teorik temeli sunan ve 20.yüzyılın ikinci yarısında aile terapistleri tarafından geliştirildiği şekli ile sistemik teoridir. Sistemik teori, bir sistem dâhilinde olan tüm unsurların (aile fertlerinin)birbirine bağlı olduklarını ve birbirlerini karşılıklı olarak etkilediklerini kabul eder. Ayrıca, sistemin kendisinin parçalarının toplamından daha büyük olduğu düşüncesinden yola çıkar. Buna benzer şekilde, bir ailede rastgele bir araya gelmiş bireyler topluluğundan daha fazlasıdır. Her bir bireyin ailede özel bir rolü vardır ve bu rol ailenin diğer üyeleriyle ilişkilidir. İkinci akım; ilk etapta aile fertlerinin temsili, sonrasında daha büyük sistemlerin unsurları ve hatta kavramlar için hayata geçirilen temsilcilerin kullanılması tekniğidir. Bu tekniğin batılı terapilerde en erken örneğini, Jacob Moreno nun geliştirmiş olduğu psiko drama sunmaktadır. Bu ilk iki alan 1960 lı yıllarda Virginia Satir tarafından Sistem Dizimleri süreci adı altında birleştirilmiş ve aile dinamiklerinin Sistem dizim terapisi, ruhsal büyüme ve bilinçlenme demektir. Bilinçlenme ise, kendi geçmişimizle hesaplaşarak, şimdiye dek bilinçdışında kalmış olan sakındığımız gölge yanlarımızın varlığını ve etkinliğini tanımanın ilk adımıdır. bu üç boyutlu gösterimi, sistemin içinde daha önce saklı kalmış olan dinamiklerin ortaya çıkarılmasında ve açıklığa kavuşturulmasında çok etkili olarak kendini kanıtlamıştır. Üçüncü akımı fenomenolojik metot oluşturmaktadır. Geniş anlamda, kişi ya da sistemlerin durumlarını sabit fikir ve ön yargıdan uzak, olduğu gibi kabul eden bir teknik olarak yorumlanabilir. Bert Hellinger, bu üçüncü alanın ortaya çıkmasından, buna bağlı olarak da söz konusu üç akımla yeni bir yönteme ulaşılmasından sorumlu olmuştur. Fenomenolojinin eklenmesi, şaşırtan bilgilerin ortaya çıkmasına olanak sağlayarak, sistemik dinamiklerin algılanması için daha derin olanaklar sunmuştur. 7

DOSYA KONUSU Bilginin alanı nedir? Sistem Dizimleri üç akımın eşsiz birleşimidir dedik. Sistemik anlayış, temsilcilerin ve fenomenolojik metodun kullanılması. Bu kombinasyon, özel bir şeyin ortaya çıkmasına olanak tanımaktadır. Buna bilginin alanı adını veriyoruz. Zamansızlık ve mekansızlık prensibiyle işleyen bu alan, sistem dizimleri süreci esnasında ortaya çıkan ve büyük ölçüde dizimcinin, temsilcilerin ve danışanın önyargılarından bağımsız olan yönlendirici fenomenlerden oluşmaktadır. Bu durum, danışana ve onun sistemine(ailesine) daha uyumlu, daha etkili ve daha yaratıcı olarak gelişme yeteneği sağlayan, yeni ve iyileştirici bir resmin oluşmasına olanak tanımaktadır. Dizim nasıl gerçekleşir? Danışan, dizimi oluşturacak kişiye yani Sistem Dizimi terapistine sorununu anlatır. Danışanın talebi netleştikten sonra Sistem Dizimi terapisti, danışanın aile sisteminde yer alan kişilerden hangisinin alanda yer alacağına karar verir. Burada yer alacak kişiler, söz konusu sorun açısından en önemli kişilerdir. Danışan gruptan temsilcileri seçer ve onları grubun ortasında bulunan boş alanda, birbirleriyle olan ilişkileri doğrultusunda yerleştirir. Bu yerleştirme işlemi sırasında danışan duygularına kulak verir. Temsilciler bir süre sonra bir takım hisler, duygular ve düşünceler geliştirir, hatta konuşup hareket etmek isterler, hem de temsil ettikleri kişinin ilişkileriyle ve ruhsal durumuyla örtüşerek. Temsilciler, temsil ettikleri kişiler hakkında bilgi sahibi olmamalarına rağmen algılamaları sayesinde söz konusu sorun için iyi bir çözümün bulunmasını sağlarlar. Bu çözümden sadece danışan değil, aile sistemiyle bağlantısı olan tüm üyeler yararlanır. rılır. Terapist, eski dizim çalışmalarında yapıldığı gibi herkesi onurlandırıp, mutlu etmek zorunda olmadan danışanın ihtiyacı doğrultusunda dizimi sonlandırabilir. Dizim sırasında terapistin görevi, sistemden gelen saklı bilgileri alıp sistemin kendi dinamiğini korumak adına tüm bunları özünde barındırıp, gerektiğinde kullanmaktır. Dizim ne kadar sürer? Dizim, danışanın ihtiyacına göre 30 dakika ile 90 dakika arasında tamamlanır. Temsilci ne demektir? Danışan tarafından gruptaki kişilerden ailesindeki kişileri ya da kendisini temsil etmek üzere seçilen ve çalışma alanına yerleştirilen kişidir. Gruptan rastgele seçilen bu kişiler, temsil ettikleri kişilerin hisleri ve algılarını bedenlerinde hissederler. Temsilcilerin beden Dizim süreci boyunca terapist, gerekli gördüğü yerlerde yeni temsilciler ekleyip çıkararak temsilcilerin yerini, yönünü değiştirebilir, temsilcilere iyileştirici cümleler söyleterek duruma göre müdahalelerde bulunabilir. Terapistin öngördüğü yerde dizim sonlandı- Sistem Dizim Terapisi, grupla ve bireysel olarak uygulanabilen entegratif ve bütüncül bir terapi yöntemidir. Modern psikoloji ile maneviyatı, doğu ile batıyı sentezleyip yeni bir hâl - bilinç psikolojisinde birleştirir. 8

DOSYA KONUSU algısı, hem bütün ilişki ve bağların netleşmesi hem de uygun ve harekete geçiren çözümün oluşmasında çok önemli bir faktördür. Dizimler sırasında temsilci rolüne giren kişiler de yaşadıkları deneyimden kendilerine dair birçok yeni farkındalık kazanırlar. Temsilciler algısı nedir? Sistem Dizimleri, bilimin kolayca açıklayamadığı temsilcilerin algısı fenomeni ile çalışmaktadır. Temsilciler, öncesinde temsil edecekleri kişiler hakkında hiçbir bilgi almaksızın hayret verici bir doğrulukta bu kişinin duygularını hissetmekte ve hatta o kişinin kelimelerini, cümlelerini söyleyip semptom ve belirtilerini dizimde temsil esnasında göstermektedirler. Bu sırada bilinçdışı çatışma, uyuşmazlıklar içeren ilişkiler, bağlantılar gün ışığına çıkıp, yıllarca bunların etkisiyle yaşanılan ve anlaşılmaz kalan mutsuz ilişkiler, yaşam akışları, ağır kaderler ve hastalıklar anlaşılır ve görünür hale gelmektedir. Bu sayede aslında aile üyelerinin nasıl gizli-kör bir sevgi ve sadakat duygusu ile birbirlerine bağlı olduklarını ve çok kuvvetli bir ölçüde sağlıklarından ve yaşamlarından feragat edebildiklerini görebiliyoruz. Temsilci olmak için özel bir yeteneğe gerek var mı? Temsilci olduğumda nasıl konsantre olacağım? Temsilci olmak için özel bir yetenek gerekli değildir, kişinin duygularına ve algılamaya açık olması, an da ve orada olması yeterlidir. Temsilci rolünde, vücudunuzda meydana gelen değişikliklere,(ağrı, sıcaklık hissetme, titreme, üşüme, vücudunda herhangi bir bölümü hissetmeme vb. gibi), hislerinize (korku, öfke, gülme, utanma vb. gibi),vücudunuzun yapmak istediği hareketlere ve size saçma gelse de içinizden birden yükselen cümlelere izin vermelisiniz, tüm bunlar temsilciler algısının ta kendisidir. Konsantre olmak ya da temsilci olmak için özel bir çaba sarf etmeye gerek yoktur, alana çıkıp, rezone olduğunuzda tüm bunlar gerçekleşir. Bu yöntem ile ilgili sağlıklı bir izlenim edinebilmek için en az bir kere bunu tecrübe etmek gerekir, yöntemin ulaşabildiği derinliğin görülebilmesi doğrudan deneyimlemeye bağlıdır. Dizim sonrasında temsilci rolünden çıkamazsam bu durum benim için tehlikeli midir? Dizimden sonra temsilci rolünde takılı kalmak, çok sık yaşanabilen bir durum değildir, temsilcilik rolünden çıkmak basit ve sessiz sedasız oluveren bir Sistem Dizim Terapisi bilincin gelişim öyküsüdür, danışana kendi şartlarının gerçeklerini ve kendi hedeflerinin mekânını sorgulama cesareti verir. Erken çocukluk döneminde sistemden, özellikle ebeveynlerden kişiye bilinçdışı yansıtılanlar, sonraki evrelerde ortaya çıkan tüm ilişkisel dolanmışlıklar, hastalıklar veya travmaların nedeni olabilir. 9

DOSYA KONUSU şeydir, bugüne kadar yaşanan tehlikeli bir durum kaydedilmemiştir. Bir rolde takılıp kalmak ancak temsilciliği yapılan kişi ve sistem ile temsilci olan kişinin sisteminde benzer bir durum ya da sorun varsa, kişiyi de etkileyen bir durum olduğu için içinde işleyen, devam eden bir süreç takılı kalmak olarak algılanıyor olabilir. Temsilcilik rolünden etkilenmek, temsilci olarak seçildiğimiz roller de tesadüf sonucu olmadığı için bu sürecin de içimizde neler yaptığını hissedip, görmek önemli olabilir. Dizimden sonra ne değişir? Dizimden sonra kişinin kendi yaşamına bakış açısı değişir çünkü Sistem Dizimleri terapisi kişinin bilincinin genişlemesine yönelik yapılan bir terapidir. Terapi sürecinde, danışanın kör sevgiyle yaşama çocuksu bakış açısıyla bakmasından, yetişkin bakış açısıyla bakmasıyla, bilincinin genişlemesi sağlanır. Dizimler yardımıyla terapist, danışanı kendi sistemi içinde kendine bakmasını sağlayarak, onu başka türlü olabilirdi imkansızından bugün ki yaşamına, an a getirir. Bir aileye, aile matriksinin içine, bir kadere doğuyoruz. Yaşamda hiçbir şey anlamsız ve gerekçesiz olmadığına göre, bu matrikse açık yüreklilikle bakabildiğimiz zaman arzu edilen dünyadan gerçek dünyaya gelip gerçek hayatlar yaşayabiliriz. Dizim çalışmaları, dünyanın birçok ülkesinde uygulanmasının yanı sıra, psikoterapi ve danışmanlık yöntemleri arasında yerini almış, kısa ve etkin bir yöntemdir. Bireysel dizimler nasıl yapılır? Gerçek temsilciler kullanılarak grupla yapılan dizim uygulamaları dışında gizliliğin önemli olduğu ve danışmanın uygun gördüğü özel durumlarda dizimler şablonlar, figürler, nesneler kullanılarak da yapılabilir. Bireysel çalışmadaki en büyük fark dizimin kişiler yerine sembolik eşyalarla masa başında ya da boş bir odada şablonlar kullanılarak yapılmasıdır. Grup ya da bireysel çalışmanın avantaj ve dezavantajları nelerdir? Grupta gerçek temsilcilerle yapılan dizimler daha fazla etkiye sahipken, bireysel çalışmada kullanılan diğer uygulamalar da tanı amaçlı yeterli bilgiyi sağlamaktadır. Grup çalışmasında, sistemin gerçek dinamiğini ve saklı dinamikleri görmek bir avantaj iken, büyük gruplarda herkesle çalışmak için zamanın yeterli olmaması dezavantajdır diyebiliriz. Bireysel çalışma, çok özelini grupta paylaşmaya hazır ve açık olmayanlar için avantaj iken, büyük grupta sadece kendi belirlediği konu dışında temsilcilik rolü ile kendine ait birçok farklı konu ile de çalışma şansını kaçırması dezavantajdır diyebiliriz. Önerilen, terapistin yönlendirmesine göre, danışanın hem grupla yapılan hem de bireysel çalışmayı deneyimlemesidir. Dizimler in diğer terapilerden ayrılan yönleri nelerdir? Dizim çalışmaları, dünyanın birçok ülkesinde uygulanmasının yanı sıra, psikoterapi ve danışmanlık yöntemleri arasında yerini almış, daha kısa ve etkin bir yöntemdir. Karışık durumların özüne tanı koymada şaşılacak bir hızda yardımcı olur çünkü dizim çalışmaları sırasında hiç beklenmeyen çözümler görünür hale gelir. Soyut problemlerin maddeleştirilmesi, görünür hatta elle tutulur hale gelmesi kişiler için daha etkili olmaktadır. Diğer terapi metotlarına göre, aile üyeleri arasındaki ilişkilerin canlandırıp görselleştirmesi ve bu yolla danışanın sistemin bütününü görmesini sağlaması açısından avantajlıdır. Terapist figürleri ya da temsilcileri 10

DOSYA KONUSU Aile Dizimlerinde kişinin ailesine ait içsel resimlerle çalışmaya başlamıştır. Bu iç resim ve oluşumu, fenomonolojik bir terapi yaklaşımının ürünüdür. Fenomenoloji nedir? Fenomenoloji felsefi bir yöntemdir; geniş anlamıyla olanları sabit fikirler ve önyargılardan uzak, olduğu gibi kabul eden bir teknik olarak yorumlanabilir. Fenomenoloji, hallerimizin bilincinde olduğumuz, bilinç dışımızın da bize ne gösterdiğini görebildiğimiz, iyi, kötü diye idealize etmeden, özümüzle, kendimizi olduğumuz gibi bilmeye çalıştığımız ve gerçeğin tüm renklerine başımıza geleceklerden habersiz açılabildiğimiz, yaşamın içinde karşımıza çıkanlarla var olabildiğimiz bir durumdur. yerleştirdiğinde, bilincinde olamadığı ilişki dinamikleri ve çatışmalarla yüzleşen danışan, içinde derinlerde kalmış duygularında çözülmeler yaşar. Görüp idrak ettiklerini yaşadığı duygulanım sonucu hisleri ile birleştirerek bakış açısını değiştirebilir. Dizimlerin çıkış noktası-kökeni nedir? Bert Hellinger tarafından geliştirilen aile dizimi, 30 lu yılların başında Gregory Bateson ın başlattığı yolun devamıdır. Terapiye, kişinin ait olduğu sistemi ilk dâhil eden kişi Bateson olmuştur. Romen asıllı Amerikalı Jakob Moreno da, geliştirdiği psiko drama tekniğinde teatral bir yaklaşımla, kişinin sosyal bağlarının önemini keşfetmiştir. Moreno, kişinin problemlerinin ve ruhsal bozukluklarının çevresiyle ilişkisini görmüştür. Virginia Satir ise aile rekonstrüksiyonları ve Aile Heykeli çalışmalarıyla bu çizgide ilerleme sağlamıştır. Aile Dizimine bir diğer önemli bir katkı da, Ivan Boznomenyi Nagys den gelmiştir. Nagys, Martin Buber in düşüncesini genişleterek insan ilişkilerinde alma ile verme arasındaki dengeyi vurgulamıştır. Tüm bu gelişmelere paralel olarak Hellinger, gerçekleştirdiği Fenomenolojik yöntemle çalışan Sistem Dizim Terapisti kimdir? Fenomenolojik psikoterapi, an da olan, stratejik olmadan adım adım ilerlenen, bilinç düzleminde de yavaş ilerlemeye izin veren bir terapidir. Fenomenolojik yöntem ile çalışan Sistem Dizim terapisti, sistemin içinde var olarak, sistemi zihinsel olarak kavramanın ötesine açılabilen, danışanın sistemini yüreğine alabilen, danışana yardımcı olma niyetini ve ortaya çıkabilecek gerçeklerden duyacağı korkunun da ötesine geçebilen, sistemde olanlar kadar olmayanların da sezgisel kavrayışına açık olabilen kişidir. Ancak bu duruş ile danışanı, kaderini, ailesini görüp, var olana açılabilir ve yardım edebilir. Zihinsel ve sezgisel yetilerin birlikte kullanılabilmesi, bu yöntemin terapistten istediği bütüncül yaklaşımın temelini oluşturur. Bu sebeple yöntemi uygulayacak terapistin kendi gelişiminde de içsel ve bütüncül hazır oluş önemlidir. Dizim yaptırabilmek için önemli bir sorunumun, açıkça soracak bir sorumun mu olması gerekir? Dizimin ilk aşamasında talebi açık bir şekilde belirtmek, dizimin temel unsurlarını belirlemek için önemlidir. Ailemi de dizime getirmem gerekir mi? Aile terapisinin klasik formunda gerçek aile üyeleri de terapide yer alıyordu, dizimlerde buna gerek yok çünkü ailenin gerçek üyeleri yerine temsilciler, figürler, şablonlar veya sembollerle çalışılabiliyor. Dizimlerde, danışanın içsel aile resmi ile çalışılması önceliklidir. 11

DOSYA KONUSU Çocuklarla dizim yapılabilir mi? Çocuklarla dizim yapılabilir fakat özel uzmanlık ve eğitim gerekmektedir. Enstitünün yetkilendirdiği uzmanlar tarafından 6-16 yaş arası çocuklarla bu çalışma gerçekleştirilebilir. Kimlerle dizim çalışması yapılmaz? Psikiyatrik takip sürecinde olan kişiler ya da sınır ve psikotik semptomlara sahip olduğunu gördüğümüz kişilerle dizim çalışması yapılmaz. Dizim yaptıracağım terapisti neye göre seçmeliyim? Bu konuda eğitim ve süpervizyonunu tamamlamış, sertifika sahibi ve süreç içinde sertifikası akredite edilmiş kişilerle çalışılmalıdır. Sistem Dizimi önemli ölçüde bilgi ve deneyim isteyen bir terapi yöntemidir. Bu nedenle diğer terapi ekollerinde olduğu gibi en az 900 saat süren bir eğitim ve süpervizyon sürecini tamamlanmalıdır. 5-6 günlük eğitim alan bir kişinin yapamayacağı kadar altyapı, bilgi, hassasiyet ve deneyim gerektirir. Hangi durumlarda dizimler risklidir? Psikiyatrik süreçte olan danışanlarla ya da dizim esnasında sınır durum ve psikotik bir yapıyla karşılaşıldığında, danışanın içsel kaynakları dizimde ortaya çıkacakları kaldıramayacak bir yapıdaysa dizimler risklidir. Sistem Dizimi bir grup terapisidir. Grup terapisi için gerekli olan mekânda yapılmalıdır. Ev, cafe vb gibi uygun olmayan ortamlarda kesinlikle yapılmamalıdır. Tanıdık kişilerle, akrabalarla, arkadaşlarla terapötik ortamın oluşmadığı bir zamanda dizim çalışması yapılması kesinlikle risklidir. 12

DOSYA KONUSU Sistem Dizimlerine uzanan yolda gelişim süreci Yol kılavuz olabilir, Ama yol tek değildir. Adlar değişir. Adsızdır göğün ve yerin başlangıcı, Adlı her şeyin anasıdır. Tutkusu olmayan gizliyi görür; Tutkusu olan görüneni görür. Bunlar aynı köktendir, ama adları farklıdır; Her ikisi de sırdır. Sırların sırrı Harikalar bahçesinin kapısıdır. -Lao Tzu Çeviri: Osman Yener Belki de değişen sadece isimler, yer ve zaman. Sistem Dizimi nin gelişimi olarak tarihin yapraklarını araladığımızda, farklı kültürlerin arasında buluyoruz kendimizi. Ve bir topluluğun içinde her zaman var olan birey, belki de en koşulsuz, en temeli anneyle başlayan hayata tutunma, bağlanma. Taoizmde, enerjiyi, varlığın kaynağını, Tao nun üretken yönünü temsil eden anne. Annenin yaşam verdiği bir çocukla başlayan ve her dönemde, her koşulda var olan bu bağlılıkla başlayan Sistem Dizimleri, zaman içerisinde farklı terapist ve filozoflarla bir kuram oldu. Oysa, yaşam döngüsünde, adı konulmayan bir bağlılık, yaşamla başlayan ve ölüme doğru giden bir yolculukta kültür zenginliğinin büyüsüyle farklı toplumlar bizi hep sistemin bir parçası olan bireye götürüyordu. Örneğin; ölümün insan yaşamında bir son olmadığına inanan ve rüyalarda ölmüş akrabaları ile iletişim kuran Aborjinler de, rüyadaki akrabanın o kişiyi iyileştirmesi bile olası. Peki ya Afrika kabileleri. Bu kabilede doğacak çocuklar anneleriyle telepatik iletişim kuruyor ve tüm hayatı boyunca kendisine eşlik edecek olan şarkıyı annelerinin kulağına fısıldıyor. Ve Azteklerden bu yana uzanan ve Latin Amerikalıların Dia de los Muertos olarak ölülerini andıkları 5 Nisan Günü ve yine Katolik Avrupa ülkelerinde 2 Kasım olarak geçen ve ölülerin o, mezarlarında toplanıldığı Ölüler Günü yle atalar onurlandırılıyor. 13

DOSYA KONUSU Yaşam döngüsünde, adı konulmayan bir bağlılık, yaşamla başlayan ve ölüme doğru giden bir yolculukta kültür zenginliğinin büyüsüyle farklı toplumlar bizi hep sistemin bir parçası olan bireye götürüyor. Taoizm ve Konfüçyüs öğretileriyle oluşan Çin kültüründe, ata saygısında, yaşlıların bilgisine saygı duyulurken, şimdiki neslin başarıları, doğum, evlenme gibi kutlamalarda tüm aile bir araya gelirken, atalar da mezarlarının başında onurlandırılır. Afrika ata geleneğinde ise, Afrikalılar ölmüş atalarıyla çok daha interaktif bir ilişki içindedirler. Bert Hellinger in Zulu kabilelerinde gözlemlediği gibi, ölülerini gömen Zulular, aradan birkaç sene geçtikten sonra, onlara evde tekrar bir tören yaparak eve hoş geldin derler. Ataları ile sembiyotik bir ilişki içinde olan Zulular, şifa ve güç elde etmek için atalarıyla işbirliği yaparlar. Başlangıçta aileler için geliştirilen Sistem Dizimi çalışmaları zaman içinde organizasyonlara, etnik kimliklere, eğitim, tıp gibi sistemlere kadar uzanıyor. Üç farklı akımın gelişimiyle oluşan Sistem Dizimleri Teorisi nde, ilk akım, 20. yüzyılın ikinci yarısında aile terapistlerinin geliştirdiği, aile fertlerinin birbirlerine bağlı olduklarını ve birbirlerini karşılıklı olarak etkilediklerini kabul eden sistemik teori. Ardından, 1920 li yıllarda Jacob Moreno psiko drama ile, aile üyeleri ya da kavramlar için, temsilcilerin kullanılması tekniği geliştiriyor. 1960 lı yılların başında ise Virginia Satir, sistemin içinde daha önce saklı kalmış olan dinamiklerin ortaya çıkarılması ve açıklığa kavuşturulmasında, aile sistemlerinde etkili olan sistem dizimleri süreci adı altında bir yöntem oluşturuyor. Ardından Edmund Husserl in, kişi ya da sistemlerin durumlarını sabit fikir ya da önyargıdan uzak olarak, olduğu gibi kabul eden fenomenolojik metoduyla Sistem Dizimleri sürecininin son halkası tamamlanıyor. 1980 li yıllarda, Bert Hellinger, bu üç akımı birleştirerek, Aile Dizimleri yöntemini geliştiriyor. Sistem Dizimi nin gelişim süreci bir dizi terapist ve filozofun katkılarıyla bugüne geldi. Ve bu anlamda Sistem Dizimi nin başlıca kahramanlarını sıralamamız gerekirse, fenomenolojinin temellerini atan Edmund Husserl, nesillerarası sistemik düşüncenin öncüsü Ivan Boszmormeny Nagy, aile heykeli ile sistem dizimlerine katkıda bulunan Virginia Satir, psiko dram ın öncüsü Jacob Moreno ve yapısal aile terapisi ni geliştiren Salvador Minuchin ve Alman psikoterapist ve filozof Bert Hellinger, bu isimlerden sadece birkaçı... 14

DOSYA KONUSU Sürecin kahramanları Bert Hellinger Felsefe, teoloji ve pedagoji eğitimi alan Bert Hellinger, onaltı yıl boyunca Katolik misyon üyesi olarak Güney Afrika da Zuluların arasında yaşadı. Onların arasında bulunduğu dönemde, ruhsal yol gösterici olarak tanımladığı çalışmalardan derinden etkilendi. 1970 lerin başında misyonuna veda ederek psikoterapiye yönelmek üzere Avrupa ya geldi. Viyana da psikanaliz ve ardından Amerika da Arthur Janov dan primer terapi eğitimi alan Hellinger in, Eric Berne in Günaydın dediğinde söylediğin nedir? konulu yazısı daha sonra kendi oluşturduğu Aile Dizimleri açısından bir dönüm noktası oluşturdu. Çalışmalarında çözüme gidebilmek için hikâyeler, mitoslar, roman, çizgi roman ve filmler kullanan Berne, Hellinger in öykücü yanının oluşmasında önemli bir rol oynadı. Hellinger, Berne in yaklaşımına kuşaktan kuşağa aktarım düşüncesini ekledi. Amerika da geçirdiği sürede Milton Erickson ın öğrencilerinden Jeffrey Zeig, Stephan Lankton ve diğelerinden beden dilini en ince düzeyde izlemeyi ve değerlendirmeyi öğrenen Hellinger in, terapi akımlarının önde gelen isimleriyle sürdürdüğü çalışmalar ve yoğun uygulamalar, Aile Dizimi ya da fenomenolojik-sistemik aile terapisi olarak bilinen kendi senteziyle sonuçlandı. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere bütün dünyada saygın bir yeri olan Bert Hellinger, günümüzün en çok yankı uyandıran terapistleri arasında yer alıyor. Hellinger in Türkçede yayımlanan Sevgi Düzenleri, Kabul Etmenin Özgürlüğü, Sevginin Saklı Simetrisi ve Yardım Etmenin Düzenleri adlı kitapları bulunuyor. Edmund Husserl Fenomenolojinin kurucusu Husserl e göre, Fenomenoloji görerek, aydınlatarak, anlam belirleyerek ve anlam ayrımı yaparak yol alır. Fenomenoloji karşılaştırır, ayrım yapar, bağlar, ilişkiye sokar, parçalara böler, öğelerine ayırır. Kuramlaştırmaz, matematikleştirmez; zira, tümdengelimli kuram anlamında hiçbir açıklamada bulunmaz. Almanya da felesefeye yön veren filozoflardan biri olan Huserl, 1929 yılına kadar Freiburg Üniversitesi nde bulunur. 1933 ten itibaren Almanya da Nazizm in yükselişi dolayısıyla Yahudi kimliği yüzünden akademik hayatında zorluklar yaşadı. Virginia Satir Birleşik bir aile terapisi modeli olan, insan geçerleme süreci modelini ( human validation process model ) geliştirdi. Bu model, iletişime ve duygusal yaşantılara dayanmakta. O da, aile terapisi kavramının bir akım haline gelmesini sağlayanların başında gelen Murray Bowen gibi, kuşaklararası bir model kullandı. Ancak o, kuşaktan kuşağa aktarılan aile örüntülerinin hali hazırda yaşanan etkileri üzerinde de incelemelerde bulundu. Teknik kullanmanın, kurulan terapötik ilişkiden sonra geldiğini varsayarak, değişimin gerçekleşebilmesi için terapistle aile arasında kurulan kişisel ilişkinin niteliğini inceleme üzerine odaklandı. Virginia Satir in geliştirdiği Aile Heykeli, danışana farklı temsilcilerin bedensel duruşuna bir heykeltraş gibi şekil verme olanağı tanımakta. Salvador Minuchin 1960 lı yıllarda New York ta bulunan Wiltwyck Okulu na giden fakir ailelerin suçlu erkek çocukları ile yaptığı aile terapileriyle, yapısal aile terapisini geliştirdi. Minuchin, 1970 li yıllarda, Philedelphia Çocuk Rehberlik Kliniği nde, meslektaşlarıyla birlikte yaptığı çalışmalarla, yapısal aile terapisinin kuram ve uygulama yöntemlerinin temellerini attı. Bu kurama göre, ailenin stereotip davranışlarının düzenlenmesi ve aile üyeleri arasındaki ilişkinin yeniden belirlenmesi amaçlanır. Jacob Moreno Grup psikoterapisi, sosyodrama ve psikodramanın kurucusu kabul edilen J.L. Moreno, Viyana da tıp eğitimi gördü ve uzmanlık dalı olarak psikiyatriyi seçti. Bu eğitimin yanısıra felsefeyle de ilgilendi ve Freud un dışında, Bergson u ve Alman fenomenologları inceledi. Tıp eğitiminden sonra, Viyana da Mitterndorf göçmen kampında hekim olarak çalışmaya başladığı sıralarda, aileleri barakalara yerleştirmeye çalıştığında sosyometrik yaklaşım kafasında filizlenmeye başlamış ve böylece sosyometri ile ilgili görüşlerini Avrupa da geliştirmeye başlamıştı. 1921 yılında Viyana da küçük gruplarla spontan tiyatro denemeleri yapmaya başladı ve amacı bu etkinliğin ruhsal tedavi alanında nasıl kullanılabileceğini araştırmaktı. Böylece psikodramaya adım attı. 15

DOSYA KONUSU Entegre Alanlar Sistem Dizimleri, zamanla farklı alanlarda uygulanmaya başladı ve bu kollar entegre alanlar olarak adlandırıldı. Bu sayıda organizasyon dizimlerini bir vaka örneğiyle paylaşmak istedik. ORGANİZASYON DİZİMLERİ Sistem Dizimleri yönteminin, şirketler ve kuruluşlar üzerinde uygulanan şekline Organizasyon dizimleri denir. Dr. Gunthard Weber dizim çalışmalarını ilk defa işletmelere yönelik uygulayan kişidir. Daimler Chryler, IBM ve BMW gibi şirketlerde yaptığı Organizasyon Dizimleri ile sağladığı başarı tüm Avrupa da yönteme gösterilen ilginin artmasını sağlamıştır. Weber in öncülüğünde geliştirilen Organizasyon Dizimleri zaman içinde etkili bir işletme ve yönetim danışmanlığı tekniği olmuştur. Şirket ve kurumlara uygulanabildiği gibi kişisel kariyeri ve tercihleri ile ilgili bireylere de uygulanabilir. Şirket ve kuruluşlarda karşılaşılan sorunlar için yapılan analizler danışmanlara problemin bir bölümünü gösterir fakat genel görüntüsü ve arka planda işleyen sistemik dinamikleri sunamaz. Organizasyon Dizimleri ile kuruluş ve şirketlerde faal olan gizli dinamiklerin keşfedilmesi mümkün hale gelir. Sistemik dizimler, sistem içinde görünmez olan bağlantının bulunup, çözüm için gerekli adımların atılmasını sağlar. Yöntem, hızlıdır ve tanı ile çözüm arasında birkaç basamakta hareket eder. TSDE Organizasyon Dizimleri Entegratörü müz Sami Bugay ın, orjinali Haziran 2014 tarihli Harvard Business Review Türkiye dergisinde yayınlanmış olan yazısını, Harvard Business Review Türkiye nin izniyle paylaşıyoruz. (HBRTURKIYE.com) HBR ın kurgusal vaka çalışmaları, gerçek şirketlerde liderlerin karşılaş- 16

DOSYA KONUSU tıkları ikilemleri ve uzmanlar tarafından sunulan çözüm önerilerini içermektedir. Söz konusu makalede, Joshua D.Margolis in HBS Case Study Avi Kremer (case no. 411022-PDF-ENG) adlı vaka çalışması temel alınmıştır. WS& Joshua D. Margolis Christensen Center for un Teaching and Learning at Harvard Business School da işletme profesörü ve fakülte dekanıdır. Amy Gallo ise HBR da konuk editördür. Teşhisten bir hafta sonra GlobalScope liderleri normalde haftalık toplantılarında gözyaşı dökmezlerdi ama bu toplantı farklıydı. Start-up ın dört kurucusundan biri olan Gil Lehner, kendisine konan teşhisten bahsetmişti: Küçük hücreli akciğer kanseri tanısı konmuştu ve her ne kadar kendine özgü inadıyla savaşmayı planlasa da beş yıldan fazla hayatta kalma olasılığı sadece yüzde l8 ti. Birkaç dakikalık suskunluk sonrasında Gil ellerini çırptı, dimdik oturdu ve Ama henüz ölmedim diye takıldı. Genç İsrailli her daim pozitifti ve çalışma arkadaşlarının üzüntüsüne daha uzun süre ortak olmayı reddediyordu. GlobalScope cep telefonlarını güçlü mikroskoplara dönüştürmeye odaklanan New York merkezli bir teknoloji şirketiydi. İşletme fakültesinden yeni mezun olmuş Gil ve ortakları sekiz ay önce ilk yatırımlarını almışlardı ve şimdi de ikinci defa yatırım almaya hazırlanıyorlardı. Şu anda bir mobil cihazda mümkün olan en fazla detayı sağlamasının yanında mikroskobun maliyetlerini düşürebilecek çeşitli plastik lensleri test ediyorlardı. Gil, Peki, testlerin bir sonraki aşamasını konuşalım dedi. Biyoloji doktorası vardı ve ekibin bilimsel uzmanıydı. MBA yapmadan önce İsrail de bir ilaç şirketinde çalışıyordu. Ekibin finans başkanı Michael Shrock başını salladı. Anlamıyorum. Sigara içmiyorsun. Daha 30 unda bile değilsin. Doktorlar benim alışılmadık bir vaka olduğumu söylüyor. Benim gibi birinin bu türden bir kansere yakalanması çok nadir görülüyormuş, ama oluyor işte. Benimle aynı yaştaki başka bir hastayla da görüştüm. Michael başını sallamayı sürdürdü. Gil, İşe dönmeden önce başka sorusu olan var mı? diye sordu. GlobalScope un teknoloji başkanı Carly Gardos, Ruti nasıl? diye sordu. Pek çok yeni gelinden daha iyi başa çıkıyor. Nihayetinde İsrailliyiz. Çoktan tedavi planımı oluşturdu bile. Yani burada, şehirde mi kalacaksın? Çalışmaya devam mı edeceksin? Bunu yapmak istediğine emin misin? diye sordu tereddütle. Organizasyon Dizimleri ile kuruluş ve şirketlerde faal olan gizli dinamiklerin keşfedilmesi mümkün hale gelir. Sistemik dizimler, sistem içinde görünmez olan bağlantının bulunup, çözüm için gerekli adımların atılmasını sağlar. Yöntem, hızlıdır ve tanı ile çözüm arasında birkaç basamakta hareket eder. Henüz enine boyuna düşünmedim. Ama evet, bu işe baş koydum. Ayrıca, dünyanın en iyi onkoloji doktorları Sloan Kettering de. Kemoterapi zorlu geçecek ama iyi hissettiğim zamanlarda bol vaktim olacak. Dolayısıyla her şeyin mümkün olduğunca normal kalmasını istiyorum. Carly, Sağlığının şirketten daha önemli olduğunu biliyorsun dedi. Herkes hemfikir olduğunu gösterir biçimde başıyla onayladı. Biliyorum ama ikisine de odaklanabileceğimi düşünüyorum dedi. Lütfen artık konuyu değiştirebilir miyiz? Sevginin Emeği, teşhisten bir ay sonra Üç hafta sonra, Gil in ikisi de halen işletme yüksek lisansının ikinci yılında olan arkadaşları Arthur Kraus ve Maya Hanley onu kampüse David Johansen le öğle yemeğine çağırdı. David Johansen girişim yönetimi profesörüydü ve bir yıl önce sınıf projesinde mentorları olmuştu. Gil, arkadaşlarıyla David in ofisine çıkan merdivenlerde buluştu. Siz sormadan söyleyeyim. Evet, tedaviler iyi gidiyor. Evet, iyiyim. Evet, Ruti iyi. Evet, hastalığın seyri aynı diyerek gülümsedi. Muhtemelen öğle yemeğine fazla kalamayacağım ama şu büyük fikri duymak için sabırsızlanıyorum. Neler oluyor? David gelene kadar bekleyelim dedi Arthur. Gil inki gibi canlı bir ses tonuyla konuşmaya çalıştı. Her ikinize de aynı anda sunmak istiyoruz. David kapı çalınır çalınmaz açtı. İçeri gelin, oturun dedi, onlara içeriyi göstererek. Gil, nasılsın? Bu ikisinin paylaşmak istediği şu büyük fikirle ilgili bir şeyler biliyor musun? 17

DOSYA KONUSU Gil, Benim de hiçbir bilgim yok dedi ve ekledi Diğer konuda iyiyim. Maya, Tamam, başlayalım dedi. Gil e konan teşhisten esinlenerek akciğer kanseri araştırmalarına ve özellikle neden sigara içmeyenlerin bu kansere yakalandığını araştırmaya başladıklarını açıkladı. Akciğer kanseri hastalarının genel itibarıyla diğer kanser türlerinden çok daha az finansal destek aldığını öğrenmişlerdi. Arthur, İnsanlar, kurbanların hastalığa kendilerinin davetiye çıkardığını düşündüğü için çok fazla anlayış göstermiyorlar dedi David yanıt verdi: Yani, sigara içenler riskleri bildikleri için sonuçlarına da katlanmalı diye mi düşünüyorlar? Maya, başıyla onaylayarak, Evet, fakat hepimiz Gil in böyle olmadığını biliyoruz dedi. Sigara tiryakisi olsaydım bile bu mantığı kabul etmezdim dedi Gil. Maya Dahası, akciğer kanseri araştırmalarına ayrılan fonların çoğu, daha yaygın görülen türleri hedef alıyor. Bağışçılar ve tıbbi kuruluşlar, küçük hücreli akciğer kanserine yakalananların sayıca çok daha az olduğunu düşünüyor dedi. Ama bunu değiştirmek için bir planımız var diye sürdürdü sözlerini ve dosyaları Gü ve David e uzattı. Bu spesifik alandaki inovatif fikirleri ödüllendirmek istiyoruz. Harvard dan bir profesörün araştırmasından bahsetti. Ödül temelli araştırma girişimleri yalnızca daha az bilinen hastalıklarla ilgili farkındalığı artırmakla kalmıyor, aynı zamanda bilim alanında önemli gelişmelerin yolunu da açıyordu. Ödül, çoğu zaman hastalığı araştırmayan bilim insanlarım, çalışmalarının hastalığa nasıl uygulanabileceğini araştırmaya itiyordu. Arthur, Amacımız tedavi fikirlerine yenilerini eklemek diye açıkladı. Gil, teklife göz atmak içim dosyayı açarken, Süper, ne desem bilemiyorum dedi. Belgenin çoktan son sayfasına gelen David, Maya ve Arthur a döndü: Çalışmayı gerçekleştirmiş profesörle çoktan iletişime geçtiğinizi sanıyorum dedi. Başlarıyla onayladılar. Arthur, En büyük engel fon bulmak olacaktır dedi. Bir milyon dolarlık, önemli bir ödül olmasını istiyoruz. Ayrıca biyolojik belirleyiciler ve tedavi gibi farklı alanlar için de daha küçük ödüller sunmak istiyoruz. David, Akademik topluluğumuzun ölçeği göz önüne alınırsa, buradan başlayabilirsin, Gil de girişimin yüzü olarak size yardımcı olabilir dedi. Aslına bakılırsa, Gil kampüse geldiği andan itibaren tüm hocaları ve arkadaşları onu sevmişti. İlgisi ve cömertliği herkesin kalbini fethetmişti. İkinizin de bunu gerçekleştirmeyi kafanıza koyduğunuzu varsayarak, bunun harika bir yüksek lisans çalışması olacağını düşünüyorum. Arthur ve Maya memnun görünüyorlardı. Son sömestrdeydiler. Her ne kadar ikisi de danışmanlık firmalarından iş teklifleri almış olsalar da hiçbiri onları heyecanlandırmamıştı. Şunu unutmayın, bu tür girişimler en azından başlarda, sevgi işidir. Hemen para kazanmayı beklemeyin. Maya, Biliyoruz. Anlamlı bir şeyler yapmak istiyoruz. Danışmanlık işleri hep olacak. David sordu: Ya sen, Gil? Global-Scope un yeterince zamanını aldığını biliyorum. Tedavinin de fazla za- 18

DOSYA KONUSU man ve enerji alacağını tahmin edebiliyorum. Bu işin bir parçası olmak için zamanın olacak mı? Katılması gerekmiyor dedi Arthur çabucak. Yani, tabii ki vaktin ölçüsünde her türlü desteğini isteriz. Fonların toplanması aşamasında olmanı isteriz. Ancak şu anda odaklanman gereken çok şey olduğunun farkıdayız. Herkes Gil e baktı. Bu fikrin yüzde yüz arkasındayım dedi. Bu işe girişmeniz beni çok duygulandırdı. Ayrıca bunun bir parçası olmak istiyorum: Ben bu savaştan galip çıkamasam bile diğer insanların çıkmasını arzuluyorum. Ama biraz düşünmem gerek. GlobalScope kritik bir aşamada ve Ruti ye de şu anda ikinci kemoterapi aşamasına yoğunlaşacağıma söz verdim. Arthur un sözleri boğazına tıkandı. Kendini özür dilerken buldu.gil, Sorun değil. Son zamanlarda insanlar üzerinde böyle bir etkim oluyor dedi. Hepsi ayaklandı. Ancak David, Gil den biraz kalmasını istedi. GlobalScope, ödül, hangi konu olursa, konuşmak istersen burada olduğumu bil dedi. Gil, Garip, dedi. Halbuki her şeyi çözmüştüm: Eşim, MBA, start-up şirketim. Hayatım tamamıyla kontrolüm altındaydı. Şimdiyse, bırakın üç ay veya üç yılı, gelecek hafta ne olacağını bile bilmiyorum. Çoğu insanın, kariyerleriyle ilgili önemli kararlar almak için birçok fırsatı olacak. Benimse sadece tekbir şansım olabilir. Doğru kararı vermek istiyorum. Eve Dönüş, Teşhisten 3 ay sonra Gil in İsrail in Hayfa şehrinde yaşayan ailesinin evi hınca hınç doluydu. Gil ve Ruti nin Hamursuz Bayramı için İsrail e geleceğim öğrenen akrabalarının hepsi onları görmek için toplanmıştı. Ama Gil teşhis, tedavi süreci, kanser veya ölüm lafının edilmemesi konusunda ısrarcı olmuştu. Dolayısıyla evde hafif, hatta neşeli bir hava hâkimdi. Doğu tıbbında göğüs bölgesi, direkt olarak duygularımızla olan ilişkimizi simgeler ve bu bölgede oluşan rahatsızlıklar, ağırlıklı olarak karşılıksız kalan duygulanımlara ve derin bir hüzün duygusuna bağlanır. Gil partiye geldikten birkaç saat sonra biraz dinlenmek için kendini arka bahçeye atabildi. Arkasından kuzeni Tomer geldi. İkisi aynı mahallede büyümüş ve aynı okullara gitmişti. Tomer evlenmiş, iki çocuğu olmuştu ve Tel Aviv de bir teknoloji start-up ında çalışıyordu. Tomer, kuzenine İyi görünüyorsun dedi. Gil espri yaptı. Ölüyor gibi görünmüyor muyum? Tomer de takıldı. Buradan bakınca pek anlaşılmıyor. Aslında iyi hissediyorum. Kemoterapi fenaydı ama şimdilik lezyonlarm çoğalmasını durdurdu. Hepsini biliyorum. Her kustuğunda Ruti anneni arıyor, annen benimkini arıyor, o da beni arıyor. Gil Lehner telefon ağacı gibi. Geri döndüğünde başlayacağın deneyleri de biliyorum. Gil güldü. Sanırım, sevilmek güzel. Tomer, Babanın seninle konuşmamı istediğini duyduğuna da şaşırmayacaksındır dedi. Kesin dönüş konusunda mı? Şu deneyi bitirmeni ve bu yaz memlekete dönmeni söylemem gerekiyor. Tedavinin geri kalanına burada devam et. Ruti yle, ailenle, kuzenlerinle, çocuklarımızla vakit geçir. Sana da, Ruti ye de burada daha iyi destek oluruz. Büyük resme bakınca, ailen sana şirketinden daha fazla yardımcı olacaktır. Tomer duraksadı. Elbette senin yerinde olmayı bir an bile hayal edemiyorum. Bana sus diyebilirsin. Merak etme. Jakob Amca bu konuda seni yener. Ülkede beni her türlü klinik deneye sokabileceğini ve bana İsrail Kanser Araştırmaları Fonu nda yarı zamanlı iş bulabileceğini söylüyor. Ana-baba duygu sömürüsünün suyunu çıkardı. Gil bir an durakladı. İtiraf etmeliyim ki eve dönme fikri rahatlatıcı. Araştırma fonuna büyük katkı sağlayabileceğimi de biliyorum. Biliyorsun, Ruti ilk başlarda her şeyi bırakmam konusunda son derece ısrarcıydı. Tedavileri bitirip çıkarabildiğimiz kadar hayatımızın tadını çıkarmamızı, baş başa dünyayı gezmemizi istiyordu. Ama sonra gördü ki, sıkı çalışmak beni daha mutlu ediyor. İşler çok iyi gidiyor. Tomer i GlobalScope un son durumu hakkında bilgilendirdi. Şirketin çığır açıcı bir buluş çıkardığını anlattı. Mobil aracılığıyla iletişimi daha kolay ve net görseller üretiyorlardı. Dünya Sağlık Örgütü buluşla ilgileniyor, yatırımcılar daha fazla bilgi talep ediyordu. Bu plana sadık kalırsam, önemli miktarda para kazanabilirim. Kendim için 19