TÜRKÇEDE BİRLEŞİK CÜMLE PROBLEMİ*

Benzer belgeler
CÜMLE ÇEŞİTLERİ. Buna yükleminin türüne göre de denebilir. Çünkü cümleyi yüklemine göre incelerken yüklemi oluşturan sözcüklerin türüne bakılır.

YAPI BAKIMINDAN CÜMLE SINIFLANDIRMALARI ÜZERİNE- Prof Dr. Leyla KA.RAHAN

» Ben işlerimi zamanında yaparım. cümlesinde yapmak sözcüğü, bir yargı taşıdığı için yüklemdir.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 6. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ZARFLAR(BELİRTEÇLER) FİİL ARAYIN!!! fiil arayın diye üzerinde duracağız. Yani zarf eşittir fiil diye aklınızda kalsın.

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE. Fiil Cümlesi. *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir.

CÜMLENİN ÖGELERİ YÜKLEM / ÖZNE

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ DERS SAATİ

Bir duygu, düşünce veya durumu tam olarak anlatan sözcük ya da söz öbeklerine cümle denir. Şimdi birbirini tamamlayan öğeleri inceleyeceğiz.

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

ŞİRKETLER TOPLULUĞUNDA HÂKİM VE BAĞLI ŞİRKETLERİN KONTROL ÖLÇÜTÜ

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Konumuz CÜMLENİN ÖĞELERİ çocuklar.

Satıcı burnu havada, kendini beğenmiş biri. Yaklaşık beş yıl kadar bu Edirne'de oturduk.

VURGULAMA İŞLEVLİ DİL BİRİMLERİ ÜZERİNE

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

TÜRKÇE CÜMLE BİL- GİSİ TDE 203U

CÜMLENİN ÖĞELERİ. Özne Yüklem Tümleç Nesne

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir.

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2


ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

PENTRU DISCIPLINA LIMBA ŞI LITERATURA TURCĂ MATERNĂ

TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE TARİH İFADE ETMEK İÇİN KULLANILAN YAPILARIN SÖZ DİZİMİ BAKIMINDAN İNCELENMESİ *

6. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

CÜMLE TÜRLERİ(TÜMCE ÇEŞİTLERİ) Cümle türleri diğer ismiyle tümce çeşitleri basit bir YGS konusudur. Kolaylıkla yapılabilir.

Ders Adı : TÜRK DİLİ II: CÜMLE VE METİN BİLGİSİ Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3. Ders Bilgileri.

Bu gerçeği bilen Atatürk, Türk Dil Kurumunu kurdu. ( Aşağıdaki ilk üç soruyu parçaya göre cevaplayın.)

FİİLİMSİLER. a)isim FİİL(MASTARLAR):Fiillere getirilen (MA y IŞ MAK) ekleriyle türetilen sözcüklere isim fiil denir.

Sosyal Bilimler Dergisi 1

MÜNEVVER ÖZTÜRK ORTAOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 5. SINIF SINAV TARİHLERİ VE KONULARI

HER CÜMLEDE ÜÇ ZAMAN VARDIR

Cümle Bilgisi I (Söz Dizimi I)

7. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Ortak Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

1. DÜNYADAKİ BAŞLICA DİL AİLELERİ

Örn: İddiamı ispat için, bu odanın duvarlarına gül. yazdırdım. Yüklem

BASICS OF ENGLISH SENTENCE STRUCTURE

Sözcüklerin ve harflerin yazılışıyla ilgili belli kurallar da vardır. Bunları şimdi ayrı ayrı göreceğiz.

Dal - mış - ım. Dal - mış - sın. Dal - mış. Dal - mış - ız. Dal - mış - sınız. Dal - mış - lar. Alış - (ı)yor - um. Alış - (ı)yor - sun.

HOCA NAZAR HÜVEYDĀ RAHĀT-I DİL [İnceleme-Metin-Dizin]

Cümle, bir düşünceyi, bir dileği, bir haberi ya da duyguyu tam olarak anlatan, bir veya birden çok sözcükten oluşmuş anlatım birimidir.

TÜRKÇE DİL BİLGİSİ KURALLARI-Dil Yapısı

5. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Türkçe. Cümlede Anlam Cümlenin Yorumu. Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler

TÜRKÇE / Fiilimsiler (Eylemsiler) FİİLİMSİLER (EYLEMSİLER)

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ARAPÇA I DKB

7. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

c. Yönelme Hâli: -e ekiyle yapılır. Yüklemin yöneldiği yeri, nesneyi ya da kavramı gösterir.

AÖF İLAHİYAT ÖNLİSANS PROGRAMI 1. KİTAP ÜNİTE 1. Okuma Parçası. Tercüme

T.C. Mersin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE EYLEMSİLERLE KURULAN TÜMCELERİN YAPISI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS MESLEKİ Y.DİL DKB

Danışman: Prof. Dr. H.Ömer KARPUZ

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TÜRKÇE

qwertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq

TÜRKÇE BİÇİM KISA ÖZET.

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

Cümle içinde isimlerin yerini tutan, onları hatırlatan sözcüklere zamir (adıl) denir.

Türkçede -DAn biri Yapılı Kelime Grupları Üzerine * 1 Leylâ Karahan **2. The Word Groups Constructed With -DAn biri In Turkish Language

NOKTALAMA - YAZIM NOKTALAMA. 1. Nokta (.) Çocuklar bahçede oynuyor. Dr. Ayhan Bey tanıdığımızdır. (doktor) Yarışmada 1. olmuş.

Selahittin Tolkun, Özbekçede Fiilimsiler, Dijital Sanat Yayıncılık, Kadıköy, İstanbul, 2009, s. 269.

CÜMLENİN ÖGELERİ. YÜKLEM Cümlede anlatılan iş, olay, duygu, düşünce ya da yargıyı içeren temel öğeye yüklem denir.

GEÇİŞLİ FİLLERLE KURULMUŞ DEYİMLEŞMİŞ BİRLEŞİK FİLLER İN YÜKLEM OLDUĞU CÜMLELERDE NESNE MESELESİ Selma GÜLSEVİN

NOKTALAMA İŞARETLERİ Yazılanları daha kolay okuyabilmek için, yazılanların yanlış anlaşılmasını önlemek için. Nokta (. ) Annem bana meyve getirdi.

Fiiller nesne alıp almamalarına göre değişik şekillerde adlandırılır. Bunları dört grupta inceleyebiliriz.

5. SINIF TÜRKÇE PROGRAMI. Önerilen. Anlatım Yöntem ve Teknikleri Anlatım Yöntem ve Teknikleri 2+2 İfade Çeşitleri 2+2 İfade Çeşitleri 2+2

1. Hangisinin zıt anlamlısı yoktur? A) iyi B) savaş C) ağaç D) yoksul

Durûs Kitabı 1. Cilt Gramer Kuralları. Üç Hareke

Metin Edebi Metin nedir?

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir.

3. SINIFLAR BU AY NELER ÖĞRENECEĞİZ? OCAK

T.C ÇANKAYA KAYMAKAMLIĞI Yeni Karaca Eğitim Merkezi Müdürlüğü

Sıfat Tamlaması Tanımı. Sıfat Tamlamalarının Özellikleri. Yazı Menu. - Sıfat Tamlaması Nedir. - Sıfat Tamlamalarının Özellikleri

CJ MTP11 AYRINTILAR. 5. Sınıf Türkçe. Konu Tarama Adı. 01 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - I. 02 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - II

5. SINIF KONU TARAMA TESTLERİ LİSTESİ / TÜRKÇE

SIFATLAR. ÖN ADLAR (Sıfatlar)

Şimdi noktalama işaretlerinin neler olduğunu ayrıntılarıyla görelim. Anlamca tamamlanmış cümlelerin sonunda kullanılır.

DİĞER NOKTALAMA İŞARETLERİ

Adlar ADLAR (İSİMLER) Bütün sözcük türleri,iki gruba ayrılarak değerlendirilir. A)Ad Soylu Sözcükler: 1)Ad (İsim) 2)Sıfat (Önad) 3)Zamir (Adıl)

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi

1.1. CÜMLENĐN ÖGELERĐ

4. DERS ÖĞLE ARASI MATEMATİK RİTMİK SAYMA TÜRKÇE ALFABE-SÖZLÜK ARASI MATEMATİK DOĞAL SAYILARDA DESTE- DÜZİNE-PROBLEMLER

Önermelerin doğru veya yanlış olabilmesine doğruluk değerleri denir.

Problem çözme durumları öğretmen tarafından modellenmeli ve öğrenciler uygun sorular yardımı ile yönlendirilmelidir. Bir problem çözüldükten sonra,

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ERENLER ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ 10. SINIF ARAPÇA YETİŞTİRME KURSU YILLIK PLANI

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

BESLENME BİYOKİMYASI BES 222

YANLILIK. Yanlılık örneklem istatistiği değerlerinin evren parametre değerinden herhangi bir sistematik sapması olarak tanımlanır.

ÖZNESİ GÖSTERİLMEYEN BİR CÜMLE TİPİ DAHA. Selma GÜLSEVİN

KAVRAMLARIN ANLAMINI KARŞITLARI BELİRLER

GİRİŞİK CÜMLE PROBLEMİ ÜZERİNE BİR İNCELEME A STUDY OF THE PROBLEM OF INTRICATE SENTENCE

GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU

SÖZCÜK ÖBEĞİ OLARAK CÜMLE VE BİR ÖBEK ÖNERİSİ

1.KÖK 2.EK 3.GÖVDE. Facebook Grubu TIKLA.

YÖNLENDİRİLMİŞ ÇALIŞMA I DERS NOTLARI

Elektrik Akımına Kapılıp Çarpılmak

İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Kongresi * UTEK Ağustos 2007

Transkript:

TÜRKÇEDE BİRLEŞİK CÜMLE PROBLEMİ* Doç. DR. LEYLA KARAHAN Bu bildiride, bir sınıflandırma problemi üzerinde duracak ve konu hakkındaki fark! ı yorum ve değerlendirmeleri, kendi görüşlerimle birlikte sizkrc sunmaya çalışacağlıti. Bilindiği gibi her sınıflandırma belirli bazı ölçülere dayanır. Farldı ölçülerden hareket edilirse, ortaya farklı sınıflandırmalar çıkabilir. Çıkan sonuçları tartışmadan önce, s.ınıf.landırmada esas alınan ölçülerin isabet derec~sinin tartışılması problemin çözümünde en uygun yoldur. Türkçede cümlelerin yapı bakımından sınıfbndırılması konusunda, bu gün birbirinden az veya çok farklı çeşitli görüşlerin olduğu bilinmektedir. Cümlelerin yapısını anlata!', "basit, yalın, birleşik, girişik, kaynaşık, sıra, sıralı, bağlı, bağlam, bağımlı, bağımsız, ilgi" gibi terimler, Türkçedeki,erim, yorum ve değerlendirme kargaşasım hatırlatan terimleridir. Bu kargaşanın dil bilgisi öğretiminde ne büyük dıkıctılar yarattığı, bu alanın uy~ gulayıcıları tarafından çok iyi bilinmektedir. Cümlelerin yapı bakımından sınıfland.ırılması konusundaki anlsşmazlık, daha çok basit ve birleşik, diğer adıyla girişik cümle ayırımında kendisini gösterir. Bu sebeple, bildiride sadece basit ve birleşik cümle anlayışları üzerinde durulacak, diğer cümle çeşitlecine temas edilmeyecektir. Bir anlayışa göre basit yapılı kabul edilen, mesela "Çocuk, koşarak geldi. "Çalışan, kazanır. ", "Çalışmak ilerlemektir." gibi içinde zarf [iil, sıfat fiil ve isim fii! bulunan cümlelerin, bir başka anlayışa göre "birlcşik" kabul edilmesi, bu arada üzerinde durulacak problemin esasını teşkil etinektedir. Çeşitli gramer kitaplarında yer alan cümle tanımları, araştırıcıların "cümle" kabullerinin farklı olmadığını gösternıektedir. Kaynak zikretmeden ~ereceğim şu birkaç tanım, aynen veya çok az bir değişiklikle gramer kitaplarında tekrarlanır. "Cümle, bir hüküm grubudur.", "Cümle, bir yargı bildirmek üzere tek başına kullanılan çekimli bir eylem veya çekimli bir eylemle birlikte kullanılan sözcükler dizisidil", "Tek başına bir yargı, bir cümledir.", "Cümle, hüküm ifade etmeye yarar. Bu tanımlardan da anlaşılacağı üzere, "yargı" kavramının cümlenin varlığı için gerekli olduğu konusunda araştırıcılar. hem fikirdir. Ancak cümlelerin yapı bakımından sınıflandırılması konusunda ortaya çıkan farklı değerlendirmeler ve bu değerlendirmelerin gerekçeleri, araştırıcıların "yargı" ve "yapı" kavramında birleşmediklerini göstermektedir. Tek bir yargıdan ibaret, yani tek yüklemi bulunan, 22-23 Ekim 1993 tarihinde Türk Dil Kurumu'nca düzenlenen "Türk Gramerinİn SO~ runları" toplantısında okunan bi~diri.

20 Tiirkçede Birleşik Climle Problemi mesela "Yarın tiyatroya gideceğim. ", "Çarşıda arkadaşımla buluşacağım." gibi cümleler, bütün araştırıcılar tarafından basit yapılı kabul edilir ve böyle cümleler "basit cümle" veya "yalın cümle" şeklinde adlandırılır. Ancak içinde sıfa! fiil, isim fiil, ve zarf fiil bulunan cümleler, bazı araştırıcılar taraflildan bu nnsurların yargı bildirmedikleri gerekçesiyle "basit cümle" sımdan içine alınırken, ayııı tip cümleler, ba5ka araştırıcılar tarafından bu unsurların yargılı, yarım yargılı veya yan yargı olduğu gtrekçesiyle "birleşik cümle" kategorisinde değerlendirilir. Bu tür cümleler, "birden çok hüküm bildiren cümle" veya "bir baş cümle ile onun üyelerinden birinin yerini alan bir ikincil cümleden meydana gelen cümle" şeklinde tammlanmakta ve sıfat fiil, zarf fiil ve isim fiil yargı bildiren ikincil cümleler olarak kabul edilmektedir. Görüldüğü gibi bu sımflandırmalarda esas alınan "yargı" anlayışları arasında farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılık "yapı" anlayışında da kendisini gösterir. Meselii "Çocuk koşarak geldi." cümlesini basit yapılı olarak değerlendirenler, duygu ve düşüncelerin söz ve yazıdaki ifade ediliş şekillerini esas alırlar. Aynı cümleyi birleşik cümle"" olarak değerlendiren e ler ise böyle bir cümlenin söz ve yazıya yansımadan önce "Çocuk koştu." ve "Çocuk geldi." gibi iki yargılı birimden meydana geldiği varsayımını sınıflandırmalannda gerekçe olarak kullanırlar. İşte hem yargı hem de yapı anlayışındaki bu farklılık, ortaya farklı sll1lflandırmalar çıkartmıştır. Cümlelerin yapı bakımından sınıflandırılması meselesi ele alınmadan önce "yapı" ve "yargı" kavramlarının açıklanması gerekir. Yapı kavramı ile neyi kastediyoruz? Duygu ve düşünceler, dış dünyaya yansımadan önce zihinde çeşitli kalıplar Mlindc teşekkül eder. Zihinde teşekkül eden bu kalıplar, bazen aynen çoğu zaman da farklı şekillerle dış dünyada söze ve yazıya yansır. Meselii, "Tren gelmiş.", "Bana bildirdi." gibi zihnimizde oluşan iki cümle, söz ve yazıda "Trenin geldiğini bana bildirdi." veya "Bana bildirdi ki tren gelmiş." gibi yapı bakımmdan birbirinden farklı iki kalıpla karşımıza çıkabilir. "Çanta ağır.", "Çocuk çantayı taşıyamadı." cümleleri de "Ağır çantayı çocuk taşıyamaoj. "Çocuk, ağır olduğu için çantayı taşıyamadt." gibi aralarında bazı nüansların da bulunduğu kalıplar lıillinde söz ve yazıya yansır. Dil biliminde cümlenin zihindeki yapısı, "iç yapı, "derin yapı", söz ve yazıdah yapısı da "dış yapı", "yüzey veya yüzeysel yapı" terimleriyle ifade edilmektedir. Söz ve yazıdaki her cümle, zihinde teşekkül eden cümle veya cümlelerin aynen veya dönüşümler yoluyla yüzey yapıya, yani dış yapıya yansımış şeklidir. Dönüşüm belirli kurallar çerçevesinde gerçekleşir. 1957 yılında dil bilimci Chomsky ile tanıdığımız "üretici-dönüşümsel Dil Bilgisİ"nde ortaya konan bu düşünceler bütün diller için geçerlidir.

Leyla Karahan 21 Görüldüğü gibi dil biliminde "yapı" kavramı, "derin ve yüzey yapı" yani "iç ve dış yapı" kavramlarını da bünyesinde taşımaktadır. Dış yapı, iç yapıdaki anlamın ifade ediliş şeklidir. Zihinde ürettiğimiz ham maddenin, yani çekirdek cümle leri n şekli ve sayıs.ı ne olursa olsun, bir dil için karakteristik olan ve onu başka dillerden ayıran, bu ham maddenin söz ve yazıya yaıı.sıtılmış şeklidir. Bu sebeple, bir cümle yapı bakımından değerlendirilirken, onun iç yapısı değil dış yapısı, yani ifadedeki yapısı esas alınmalıdır. "Yapı" kavramından sonra, "yargı" kavramını da şöyle açıklayabiliriz. Duygu ve düşünceler, cümle adı verilen kalıplarla ifade edilir "Cümle" kavramı, "yargı" kavramı ile eş değerdedir. Yargı bildiren her kelime, her kelime grubu bir cümledir. "Yargı, hüküm" kelimelerine sözlüklerimizde verilen anlamlardan biri de "sonucu verilen, sonucu bildirilen karar"dır. Bu anlama göre, meselil "geçen yıllar" "güzel hava" ifadeleri -eğer özel bir vurgu ile yargı anlamı yüklenmemişlerse-yargı bildirmedikleri için cümle değildir. Ama "Yıllar geçtl", "Hava güzel." ifadeleri ise "geçti" ve "güzel" kelimelerinin yüklendikleri yargıdan dolayı birer cümledir. Yargı ifadesi bu örneklerde olduğu gibi bir kelimeye ya doğrudan ya da çekim ekleriyle yüklenir. Şimdi bu yapı ve yargı anlayışına bağlı olarak "basit cümle", kavramını açıklayalım. Cümle, anlam bakımından ba~ka cümlelerle bağlantılı olsa da yapı bakımından müstakildir. Bu müstakil yapı, bir yüklemden veya bir yüklem ile onu tamamlayan birtakım unsurlardan meydana gelir. Bu unsurlar şekil ve anlam bakımından yükleme bağlıdır. Cümlede, isim sıfat ve zarf görevi yapan bu unsurlar, doğrudan veya dolaylı olarak yüklemin anlamını tamamlariar. Bu unsurlar, kelime veya kelime grubu hillinde, isimden veya fiilden yapılmış olabilirler. Yapılan ne olursa olsun, şekil ve anlam bakımından yükleme bağlı olarak cümlede görev yaparjaı. İşte bir yüklernden ve gerektiğinde onun etrafında künıelenen unsurlardan meydana gelen bu tek yargılı cümle, taşıdığı unsurların yapısı ne olursa olsun bir "basit cümle" dir. Basit cümlenin yapısında, isimden yapılmış isim, sıfat ve zarflarla, fiilden yapılmış isim, sıfat ve zarflar bulunabilir. Meselil, "Sıcak havalar, herkesi bunaitti." cümlesinde, "sıcak" kelimesi, isimden yapılmış bir sıfattır ve "havalar" ismini nitelemektedir. Bu cümle tek yargılı bir cümle olduğu için basit cümledir. Bu cümleyi "sıcak" sıfatı yerine "ısınan" sıfatını koyarak değiştirelim. "Isınan havalar, herkesi buna1ttı". "Isman" kelimesi, fiilden yapılmış bir sıfattır ve "sıcak" sıfatı gibi "havalar" ismini nitelemektedir. Bu cümledeki sıfatın fiilden yapılmış olma-

22 Türkçede Birleşik Cümle Problemi sı onun görevini değiştirmediği gibi ona yargı ifadesi de yüklemez. Bu cümle tek yargılı bir cümle olduğu için basit cümledir. "Hızla evden uzaklaştı." cümlesi ile "Koşarak evden uzaklaştı cümlclerinde, "hızla" ve "koşarak" kelimeleri, yüklemi niteleyerek zarf görevi yapmaktadırlar. Görevleri aynı olan bu iki kelime arasındaki fark, birinin isimden, diğerinin fiilden yapılmış olmasıdjr. Her iki kelime de yargı bildirmezici'. Bundan dolayı bu cümleler, birer basit cümledir. "Kitap insanı dinlenditir." cümlesi ile "Okumak insanı diillendirir." cümlelerini karşılaştıralım. Birinci cümlede insanı dinlendiren "kitap", ikinci cümlede ise imanı dinlendiren "okumak"tır. Cümlede isim görevi yapan bu kelimelerden "okumak" diğer kelimeden farklı olarak fiilden yapılmıştır. Bu cümleler de birer basit cümledir. Verdiğimiz bu örneklerde geçen "ısınan" kelimesi bir sıfat fiil, "koşarak" kelimesi bir zarf fiii, "okumak" kelimesi de bir "iş fiil"dir. Bu kelimelerin, isimden yapllmış diğer sıfat, zarf ve isimlerden görev bakımından hiçbir farkları olmadığı örneklerde açıkça görü!ıııektedir. Bu tür cümleleri "birleşik yapılı" kabul edenlere göre, "sıfat fiil, zarf fiil ve isim fiiller", yarım yargı veya yan yargı bildiren kelimelerdir. Bundan dolayı, bu kelimelerin her biri, temel cümleye bağlanan birer yan cümle, cümlemsi veya eümleeiktir. Yüklemin görevi bu yargıları sonuca bağlamaktır. Bu tür cümleler, taşıdıkları birden fazla yargıdan dolayı "basit" değil "birleşik eümle"dir. Böyle bir değerlendirme, her şeyden önce "yargı" kavramı ile çelişmektedir. Çünkü bir kelimede yargı ya vardır, ya da yoktur. İsim [iii, sıfat fiil, zarf fiil1er, yargı bildirmeyen, cümlede isim, sıfat, zarf görevi yapan kelimelerdir. Bundan dolayı yüklemin de yan yargtlan sonuca bağlamak gibi bir görevi olamaz. İsim fiil, sıfat [iii ve ze.rf fiillerin yararlı birimler olarak kabul edilmesinde, bu kelimelerin tıpkı bir yüklem gibi tamamlayıcı unsurlara ihtiyaç duymasının da rolü olduğu düşünülebilir. Halbuki sadeee bu tür kelimeler değil, her kelimenin g('rektiğinde anlamını tamamlayacak başka kelimelere ihtiyacı vardır. Mesela, "her zaman bahçede oynayan çocuklar" tamlamasında, nas.1l "oynayan" sıfat fiili, "her gün" ve "bahçede" kelimeleri ile tamamlanıyorsa, "beyaz badanalı ev" tamlamasında da "ev" ismi, beyaz badanalı kelimeleriyle tamamlanmaktadır. İçinde sıfat fiil, isim fiii veya zarf fiil bulunan bir cümlenin mesela "Koşarak uzaklaştı." cümlesinin, iç yapıda yani zihinde "Koştu." ve "Uzaklaştı." gibi iki eümleden meydana geldiği düşünülüyor ve bundan dolayı "koşarak" kelimesinde yargı bulunduğu kabul ediliyorsa, bu mantığı, her cümleye uygulamak mümkündür. Bu mantığa göre mesela "Mavi bir el-

Leyla Karahan 23 bise aldım." cümlesini zihnl yapıda "Bir elbise aldım. Elbise beyazdı." gibi iki cümleden meydana geldiğini düşünerek birleşik cümle saymak gerekir. Cümle içindeki bazı unsurlara yargı yüklemek ve bunları yan cümle kabul etmek, dil bilgisi öğretiminde cümle adını verdiğimiz bütünü, bu bütün içindeki unsurların görevlerini ve yüklemle bağlantılarını kavramayı da zorlaştırma ktadır. Sonuç olarak şunları söyleyebiliriz: Tek yargılı her cümle, basit cümledir. İsim fii!, sıfa! [iil ve zarf fiillerin diğer isim, sıfa! ve zarflardan görev bakımından hiçbir farkları yoktur ve bu kelimelerin varlığı basit cümlenin yapısını etkilemez. AŞK OLMADAN MEŞK OLMAZ Son Tübitak raporuna göre Başbaş bilgisayar, mikro elektronik ve haberleşme. Yani Bilişim Sektörü! Sonra güreş enerjisi ve diğer enerjiler! üçüncüsü d.: Bioteknoloji! Mega projeler bunlarmış demek, çağa damgasını vuran, yaşantımızı etkileyen! Ve daha neler de neler! Oysa. duygu iğdişidir birincisi, üstelik, gönül körü! Enerji dersen: Tükenme>. irade, doğurgan emek, Eşrefi mahıakattır insan türü! Ve tek kelimeyle: Aşktır, Özlü hamuru biobilmemnenin, Mayası da hoşgörü! Ey, TÜbitak'tan yedi yüz yıl önce: - Aşk gelicek cümle eksikler biter! Diyen iki gözünı Yunus Emre! Beş kıtada da, adına. sevgi ormanıarı dikmeli senin Bu hikmetinden ötürü! Haklısın çünkü, hem de trilyon kere! Nüzhet ERMAN