Hemşirelik Öğrencilerinin Klinik Uygulamaya Yönelik Düşünce ve Kaygı Düzeylerinin Belirlenmesi

Benzer belgeler
SAĞLIK YÜKSEKOKULU BİRİNCİ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN KLİNİK UYGULAMAYA İLİŞKİN KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ*

DOĞUMHANE STAJINA ÇIKAN ÖĞRENCİLERİN DURUMLUK-SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ *

ÖĞRENCİLERİN KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM DERSİNE İLİŞKİN DÖNEM BAŞLANGICI VE BİTİŞİNDEKİ GÖRÜŞLERİ

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

HEMŞİRELİK ÖĞRENCİLERİNİN İLK KLİNİK DENEYİM ÖNCESİ ANKSİYETE DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ. Nilüfer ERBİL* Azize Nuran KAHRAMAN* Özgül BOSTAN*

Hemşirelik Öğrencilerinin İlk Klinik Deneyim Sırasındaki Stres Düzeylerinin İncelenmesi

Bitlis Eren Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü Öğrencilerinin Hastane Uygulamalarından Beklentileri ve Karşılaştıkları Sorunlar

Tez Hazırlayan Hemşirelik Öğrencilerinin Kaygı Düzeylerinin İncelenmesi *

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

SAĞLIK YÜKSEK OKULU ÖĞRENCİLERİNİN İLK KLİNİK STRES DÜZEYLERİ* Selma ATAY** Fatma YILMAZ *** Alınış Tarihi: Kabul Tarihi:13.10.

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

Kadın Sağlığı Hemşireliği Dersinde Denetleme Listesi Kullanılarak Uygulanan Eğitim Modelinin Öğrencilerin Anksiyeteleri Üzerine Etkisi

Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinin İnternet Kullanımına Yönelik Görüşleri*

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

HEMŞİRELİK VE SAĞLIK MEMURLUĞU ÖĞRENCİLERİNİN ATILGANLIK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ*

Yrd.Doç.Dr. NURDAN GEZER

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

SAĞLIK YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN EĞİTİMLERİNE VE MESLEKLERİNE BAKIŞ AÇILARI, MESLEKTEN BEKLENTİLERİ

Hemşirelik Lisans Öğrencilerinin Eleştirel Düşünme ve Sağlıklı Yaşam Davranışları

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

Hemşirelerin Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları ve Etkileyen Faktörlerin Belirlenmesi

Birinci basamakta çalışan sağlık personelinin hasta hakları konusunda bilgi düzeylerinin belirlenmesi

Gebelere Antenatal Dönemde Verilen Eğitimin Fetal Bağlanma, Doğum Algısı ve Anksiyete Düzeyine Etkisi. Ebe Huriye Güven

Sağlık Yüksek Okulu Öğrencilerini Mesleki Yaşama Hazırlamada Yıl İçi ve Yaz Stajlarının Katkısı

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinin Ruhsal Durumlarının Değerlendirilmesi

Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

Hastaların Ameliyat Öncesi Döneme Ait Bilgi Gereksinimlerinin Belirlenmesi

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

BAŞETME GRUBU İLE SOSYAL DESTEK GRUBUNUN HEMŞİRELERİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYİNE ETKİSİ

Temel Hemşirelik Uygulamalarına İlişkin Hizmet İçi Eğitimin Değerlendirilmesi

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

Denizli Çıraklık Eğitim Merkezine Devam Eden Gençlerin Kaygı Düzeyinin Belirlenmesi

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ BEDEN EĞİTİMİ ve SPOR BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ÖSS ve ÖZEL YETENEK SINAVI PUANLARINA GÖRE GENEL AKADEMİK BAŞARILARI

MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Özel Bir Hastane Grubu Ameliyathanelerinde Çalışan Hemşirelerine Uygulanan Yetkinlik Sisteminin İş Doyumlarına Etkisinin Belirlenmesi

KUYUMCULUK VE TAKI TASARIMI PROGRAMI ÖĞRENCĐLERĐNĐN OKULDAN BEKLENTĐLERĐ VE MESLEKĐ GELECEKLERĐNĐN DEĞERLENDĐRĐLMESĐ

Doç. Dr. Demet ÜNALAN Doç. Dr. Mehmet S. İLKAY Uzman Tülin FİLİK ERCİYES ÜNİVERSİTESİ

Cerrahi Kliniklerde Çalışan Hemşirelerin Mesleki Profesyonelliklerinin Değerlendirilmesi

Şerife KARAGÖZOĞLU**, Dilek ÖZDEN**, Gülengün TÜRK**, Fatma TOK YILDIZ**

AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE ÇALIŞMAKTA OLAN EBE VE HEMŞİRELERİN İLETİŞİM BECERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Tablo 1: Mezunlarımızın Tanıtıcı Özellikleri (n=110)

Hemşirelik öğrencilerinde öz yeterlilik algısı ile klinik uygulamaya ilişkin kaygı ve stres durumu arasındaki ilişkinin incelenmesi

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinde Ruhsal Belirtilerin Taranması

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

ARAŞTIRMA. Balikesir Saglik Bil Derg Cilt:3 Sayı:3 Aralık BALIKESİR SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ / BALIKESIR HEALTH SCIENCES JOURNAL

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Sağlık Memurluğu Kafkas Üniversitesi 2002 Y. Lisans Mikrobiyoloji Kafkas Üniversitesi 2014

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

TAF Preventive Medicine Bulletin, 2008: 7(3)

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

Doç.Dr. Emine EFE. Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu

Hemşirelik Birinci Sınıf Öğrencilerinin İlk Klinik Deneyim Öncesi-Sırası ve Sonrası Anksiyete ve Stres Düzeyleri ve Etkileyen Faktörler

SPOR BİLİMLERİ VE TEKNOLOJİSİ YÜKSEKOKULUNDA ÖĞRENİM GÖREN ÖĞRENCİLERİN ZAMAN YÖNETİMİ DAVRANIŞLARI

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

HUZUREVİNDE ÇALIŞAN PSİKOLOG VE SOSYAL ÇALIŞMACILARIN MESLEKİ YETERLİLİK DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ ÖZET

AMELİYATHANE HEMŞİRELERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ (SYBD) BELİRLENMESİ *

DOĞUMA HAZIRLIK EĞİTİMİNİN ANNENİN PRENATAL UYUMUNA ETKİSİ

HASTANEDE ÇALIŞAN EBE VE HEMŞİRELERİN ÇOCUKLARININ BAKIMI HAKKINDAKİ ENDİŞELERİ VE DURUMLUK SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

ilkögretim ÖGRENCilERi için HAZıRLANMıŞ BiR BEDEN EGiTiMi DERSi TUTUM

Türkiye deki hemşirelik araştırmalarında kullanılan veri toplama araçları

Normal ve Sezaryen Doğum Yapan Kadınların Doğum Konfor Düzeyine Göre Karşılaştırılması

Hastaların Hemşirelik Hizmetlerinden Memnuniyeti

Hemşirelik öğrencilerinin benlik saygısı ve boyun eğici davranışlarının incelenmesi

Bitirme tezi hazırlayan öğrencilerin yaşadıkları güçlükler

HEDEF BELiRLENEN ENGELLi OLAN VE OLMAYAN ÖGRENCILERDE ANTRENMANIN PERFORMANS VE DUYGUSAL DURUMLAR ÜZERiNE ETKisi

ABSTRACT EDA ERGİN* KIVAN ÇEVİK** SEVGİ PAKİŞ ÇETİN***

Klinik Uygulamaya Çıkan Öğrenci Hemşirelerin İletişim Becerileri ve Etkileyen Faktörler

UFUK ÜNİVERSİTESİ HEMŞİRELİK YÜKSEK OKULU YAZ STAJI DOSYASI CERRAHİ HASTALIKLARI HEMŞİRELİĞİ HEM

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FEN BRANŞLARINA KARŞI TUTUMLARININ İNCELENMESİ

Yoğun Bakım Servislerinde Çalışan Hemşirelere Uygulanan Sorun Çözme Eğitiminin Hemşirelerin Sorun Çözme Becerilerine Etkisi

ÖNSÖZ. beni motive eden tez danışmanım sayın Doç. Dr. Zehra Özçınar a sonsuz

14 YAŞ VE ÜZERİ BİREYLERİN ANKSİYETE VE GENEL SAĞLIK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam Ve Tanımlar

Hemşirelik Yüksek Okulu Öğrencilerinin Zaman Yönetimi Becerileri

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR

ÖZGEÇMİŞ. Yardımcı Doçent Bakırköy Sağlık Yüksekokulu İstanbul Üniv Yardımcı Doçent Sağlık Bilimleri Fakültesi İstanbul Üniv.

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

Hem. Songül GÜNEŞ Akdeniz Üniversitesi Hastanesi

Hemşire Ve Ebelerin Maneviyat Ve Manevi Bakıma İlişkin Düşünceleri

Hemşirelik Öğrencilerinin Bütüncül Tamamlayıcı ve Alternatif Tıbba Karşı Tutumları*

Hemşirelik Dördüncü Sınıf Öğrencilerinin ve Hemşirelerin İntörnlük Uygulamasına İlişkin Görüşleri

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

SPOR YAPAN VE YAPMAYAN BAYANLARıN

Doğu Anadolu da yeni açılan bir üniversitenin öğrencilerinde kaygı düzeylerinin sağlık, sosyal ve demografik faktörler ile ilişkisi

Transkript:

Araştırma/Research Article TAF Prev Med Bull 2009; 8(1):37-42 Hemşirelik Öğrencilerinin Klinik Uygulamaya Yönelik Düşünce ve Kaygı Düzeylerinin Belirlenmesi [Determination Thought and Anxiety Levels of Nursing Students Intended for Clinical Practice] ÖZET AMAÇ: Bu çalışma hemşirelik öğrencilerinin klinik uygulamaya yönelik düşüncelerinin ve kaygı düzeylerinin belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. YÖNTEM: Araştırmanın evrenini Muğla Üniversitesi Muğla Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümünün birinci sınıfta Meslek Esasları, ikinci sınıfta Cerrahi, üçüncü sınıfta çocuk hastalıkları dersini almış olan öğrenciler oluşturmuştur. Araştırmaya 149 öğrenciden 126 sı katılmayı kabul etmiştir. Veriler araştırmacılar tarafından oluşturulan anket formu ve Durumluk-Sürekli Kaygı Ölçeği ile toplanmıştır. BULGULAR: Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş ortalaması 20,15±1,52 yıldır. Hemşirelik öğrencilerinin %77,8 i kendini staja hazır hissettiğini, %51,6 sı teorik bilgisinin ilgili staj için yeterli olmadığını, %46 sı staj sırasında yapmaktan korktuğu bir uygulama olduğunu, %68,3 ü klinik uygulama sırasında olumsuz bir deneyim yaşamaktan korktuğunu, %50,8 i stajla ilgili olarak heyecan hissettiğini belirtmiştir. Klinik uygulama öncesi ve klinik uygulama sonrası öğrencilerin Durumluk-Sürekli Kaygı Ölçek sonuçları karşılaştırıldığında durumluluk kaygı puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0.05). SONUÇ: Klinik uygulamaya başlamadan önce hemşirelik öğrencilerinin kaygı düzeylerinin yüksek olduğu sonucuna varılmıştır. SUMMARY AIM: This study was carried out as a definitive work in order to determine the thoughts and anxiety levels of nursing students intended for clinical practice. METHODS: The scope of the research was composed of the students who took Essentials of Profession lesson at first grade, Surgery at second grade and Child Diseases at third grade in Mugla University, Mugla School of Health Sciences Department of Nursing. Of 149 students, 126 (%84.36) were completed the study. Data was collected using a questionnaire prepared by the researchers and State-Trait Anxiety Inventory. RESULTS: The mean age of the students included in the study was 20.15±1.52 years. 77.8% of the nursing students stated that they feel ready for the clinical practice, 51.6% thought that their theoretical knowledge was not sufficient for the clinical practice, 46% there were applications that they were afraid to perform during the clinical practice and 50.8% stated that they were excited about the clinical practice. There was a statistically significant difference average score of state anxiety level between pre and post clinical practice results of State-Trait Anxiety Inventory (p<0.05). CONCLUSION: It was concluded that anxiety levels of nursing students were higher before they start clinical practice. Kılıçhan Bayar, Gülcihan Çadır, Banu Bayar Muğla Üniversitesi Muğla Sağlık Yüksekokulu. Anahtar Kelimeler: Öğrenci hemşire, klinik uygulama, kaygı. Key words: Student nurse, clinical practice, anxiety. Sorumlu yazar/ Corresponding author: Kılıçhan Bayar. Muğla Üniversitesi Muğla Sağlık Yüksekokulu Orhaniye Mah. Haluk Özsoy Cad. 48000 Muğla, Türkiye. kbayar@mu.edu.tr GİRİŞ Uygulamaya dayalı tüm disiplinlerin eğitim programlarında olduğu gibi teorik bilgi ve klinik deneyim hemşirelik eğitiminin birbirini tamamlayan ayrılmaz parçalarıdır (1,2). Klinik uygulama, öğrencilere okul ortamında öğretilen teorik bilgi ve pratiği gerçek ortamda yaşayarak ve yaparak bütünleştirme imkânı sağlar (2,3). Klinik eğitim öğrencilerin problem çözmede eleştirel düşünme becerilerini kullanmalarını, iletişim-yönetim ve organizasyon becerilerini geliştirmeyi, mesleki güven duygusunu kazandırmayı amaçlar (1,4). Klinik uygulama alanları öğrencilere rol modellerini gözlemleme, sorumluluk alarak tek başına uygulama yapabilme, hastanın klinik tablosuna göre davranma, karar verme ve bir ekip üyesi olarak çalışabilme olanağı sağlar (2,3,5). Öğrenciler eğitimleri süresince aldıkları teorik bilgi ve uygulama becerilerini farklı alanlarda kullanarak, kendilerinden beklenen değişmiş, biçimlenmiş, istendik ve kalıcı davranışlar haline dönüştürürler (3,6). Öğrencilerin teorik ve pratik olarak aldıkları bilgileri, klinik uygulama alanlarında davranışa dönüştürme sürecinde oradaki uygulamaların öğrencinin bilgisiyle örtüşmesi, uygulama çeşitliliği ve uygulama yapma sıklığı çok önemlidir (5,6). Eğitim ile klinik uygulama arasındaki www.korhek.org 37

çelişkiler ve farklılıklar hemşirelikte önemli bir sorun olarak ifade edilmektedir (7). Klinik deneyim hemşire öğrenciler tarafından hemşirelik eğitiminin en çok kaygı (anksiyete) oluşturan bileşenlerinden biri olarak tanımlanmıştır (1). Klinik deneyim eksikliği, iyi bilinmeyenalışılmadık alanlar, zor hastalar, hata yapma ve öğretim elemanları tarafından değerlendirilme korkusu, hastane personeliyle iletişim bozukluğu öğrenciler tarafından klinik deneyimleri sırasında kaygıya neden olan durumlar olarak ifade edilmiştir (1,3,4,5,8). Kaygı nesnel olmayan bir tehlikeye karşı duyulan endişe duygusu olarak tanımlanmaktadır (9). Alışılmamış bir durum-nesne ya da kişi ile karşılaşma, korku veren durum veya nesnelerle karşılaşma, karar verme güçlüğü, iç ve dış çatışmalar kaygıya neden olabilirler (10). Kaygı fiziksel ve toplumsal çevreden gelen tehlikelere karşı bireyi uyarma, gerekli uyumu sağlama ve yaşamı sürdürme işlemine katkıda bulunmaktadır (11). Kaygının düzeyi bireyin yaşına, gelişim özelliklerine ve bu deneyimi daha önce yaşayıp yaşamadığına bağlı olarak değişir (4). Kaygısı fazla olan bir öğrenci hemşire, hastasının gereksinimlerini iyi bir şekilde gözlemleyemezse hastasının güvenini kaybedebilir (12). Klinik deneyim üzerine yapılan çalışmalarda, öğrencilerin klinik uygulamaya bakış açılarını ve düşüncelerini araştırmanın, hemşirelik eğitiminde en etkin klinik öğretim stratejilerini geliştirmeye yardımcı olacağı ifade edilmektedir (1). Bu doğrultuda araştırmada; hemşirelik bölümü öğrencilerinin klinik uygulamaya yönelik düşüncelerinin ve klinik uygulamanın yarattığı kaygı düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM Araştırmanın evrenini Muğla Üniversitesi Muğla Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü nün 2006/2007 eğitim yılı bahar döneminde birinci sınıfta Meslek Esasları, ikinci sınıfta Cerrahi, üçüncü sınıfta Çocuk Hastalıkları dersini almış olan tüm öğrenciler oluşturmuş, örnek seçme yoluna gidilmemiştir. Meslek Esasları dersini alan 62 öğrenciden 53, Cerrahi dersini alan 46 öğrenciden 41, Çocuk Hastalıkları dersini alan 41 öğrenciden 32 olmak üzere toplam 126 öğrenci katılımı kabul ederek araştırma kapsamına alınmıştır. Araştırmanın verileri; araştırmacılar tarafından hazırlanan, öğrencilerin sosyodemografik özelliklerini, bölümlerine yönelik düşüncelerini, klinik uygulama ile ilgili düşünce ve duygularını sorgulayan anket formu ile öğrencilerin kaygı düzeylerini ölçen Spielberger ve arkadaşları tarafından geliştirilen Durumluk-Sürekli Kaygı Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Ölçeğin Türkiye deki geçerlik ve güvenirliği Öner ve Le Compte tarafından yapılmıştır. Ölçek Durumluk Kaygı Ölçeği ve Sürekli Kaygı Ölçeği olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Her ölçek 20 maddelik iki tür ifade içermektedir. Doğrudan ifadeler olumsuz duyguları, tersine dönmüş ifadeler ise olumlu duyguları dile getirir. Durumluk Kaygı Ölçeği nde tersine dönmüş ifadeler 1,2,5,8,10,11,15,16.19 ve 20. maddelerdir. Sürekli Kaygı Ölçeği nde ise 21,26,27,30,33,36 ve 39. maddelerdir. Doğrudan ifadeler için elde edilen toplam puandan, tersine dönmüş ifadeler için elde edilen toplam puan çıkarılıp, önceden saptanmış değişmeyen değerler eklenerek durumluluk ve sürekli kaygı puanları elde edilir. Durumluk Kaygı Ölçeği için değişmeyen değer 50, Sürekli Kaygı Ölçeği için 35 dir. Puanın yüksek olması kaygı düzeyinin yüksekliğini gösterir (13). Çalışma için kullanılan formlar on haftalık staj süresi başlamadan hemen önce ve bittikten hemen sonra olmak üzere iki kez uygulanmıştır. Formlar öğrencinin kendisi tarafından yaklaşık 15-20 dakikada doldurulmuştur. Verilerin analizinde SPSS 11.0 paket programı kullanılmıştır. Araştırma bulgularının analizinde sayı ve yüzde dağılımları, t testi, tek yönlü ANOVA, Mann-Whitney U testi kullanıldı. Tüm istatistiksel analizlerde 0.05 anlamlılık düzeyi olarak kabul edilmiştir. BULGULAR Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş ortalaması 20,15±1,52 yıldır. Birinci sınıf öğrencilerinden 53, ikinci sınıf öğrencilerinden 41, üçüncü sınıf öğrencilerinden 32 kişi olmak üzere toplam 126 öğrenci çalışmaya alınmıştır. Hemşirelik öğrencilerinin %60,3 ünün bölümlerini bilerek tercih ettiği, %71,4 ünün bu bölümde okumaktan memnun olduğu, %78,6 sının kendini bu mesleğe uygun hissettiği belirlenmiştir (Tablo 1). Hemşirelik öğrencilerinin bölüm hakkında düşüncelerine göre durumluluk-sürekli kaygı düzeyleri arasında istatistiksel olarak fark bulunmamıştır (p>0.05) (Tablo 1). 38 www.korhek.org

Tablo 1. Öğrencilerin bölüm hakkındaki düşünceleri Değişkenler n % TAF Preventive Medicine Bulletin, 2009: 8(1) Durumluk Kaygı Puan Ortalaması X±SD Sürekli Kaygı Puan Ortalaması X±SD Sınıflar Birinci sınıf 53 42,1 47,30±4,39 47,19±5,11 İkinci sınıf 41 32,5 46,19±4,52 47,56±4,94 Üçüncü sınıf 32 25,4 46,31±3,67 48,44±3,56 Tek yönlü ANOVA F=0.946;p=0.391 F=0.707;p=0.495 Bölümünüzü bilerek mi yazdınız? Evet 76 60,3 46,62±4,15 47,75±4,74 Hayır 50 39,7 46,80±4,47 47,44±4,69 Bağımsız iki örnek t-test t=-0.233;p=0.816 t=0.361;p=0.719 Bölümünüzde okumaktan memnun musunuz? Evet 90 71,4 46,60±4,35 47,97±4,70 Hayır 36 28,6 46,92±4,09 46,78±4,67 Bağımsız iki örnek t-test t=-0.375;p=0.708 t=1.286;p=0.201 Kendinizi bu bölüme uygun hissediyor musunuz? Evet 99 78,6 46,27±4,09 47,69±4,55 Hayır 27 21,4 48,22±4,59 47,41±5,29 Mann-Whitney U U=-1.723;p=0.085 U=-0.364;p=0.716 Tablo 2. Öğrencilerin klinik uygulama ile ilgili düşünce ve duyguları. Değişkenler n % Staja hazır hissediyor musunuz? Evet 98 77,8 Hayır 28 22,2 Staj için teorik bilginiz yeterli mi? Evet 61 48,4 Hayır 65 51,6 Hastalarla birebir ilgilenmekten korkuyor musunuz? Evet 30 23,8 Hayır 96 76,2 Yapmaktan korktuğunuz bir uygulama var mı? Evet 58 46,0 Hayır 68 54,0 Olumsuz deneyim yaşamaktan korkuyor musunuz? Evet 86 68,3 Hayır 40 31,7 Stajla ilgili olarak hissettiğiniz duygu nedir? Korku 5 4,0 Heyecan 64 50,8 Endişe 17 13,5 Rahatlık 9 7,1 Duygularım karışık 31 24,6 Öğrencilerin klinik uygulamaya yönelik düşünce ve duyguları incelendiğinde; %77,8 i kendini staja hazır hissettiğini, %51,6 sı teorik bilgisinin yeterli olmadığını, %46 sı staj sırasında yapmaktan korktuğu bir uygulama olduğunu, %68,3 ü klinik uygulama sırasında olumsuz bir deneyim yaşamaktan korktuğunu, %50,8 i stajla ilgili olarak heyecan hissettiğini ifade etmiştir (Tablo 2). Tablo 3. Öğrencilerin klinik uygulama sırasında yapmaktan korktuğu uygulamalar ve yaşayabileceğini düşündüğü olumsuz deneyimler. Değişkenler n % Stajda yapmaktan korktuğunuz uygulama hangisidir? Serum, intraket, katater takma, kan alma 21 16,7 Enjeksiyon 12 9,5 Sonda takmak 7 5,6 Yara bakımı, pansuman 5 4,0 Sütur atma 5 4,0 Perine bakımı 3 2,4 Serum fizyolojik uygulama 2 1,6 Lavman yapma 2 1,6 Diren çekme 1 0,8 Yaşamaktan korktuğunuz olumsuz deneyim nedir? Yanlış bir uygulama yapmak 44 34,9 Hastaya gerekli bakım ve hizmeti verememek 14 11,1 Hastaya canını yakmak 14 11,1 Hastanın ölmesi 14 11,1 Klinik uygulama sırasında öğrencilerin en çok intraket-katater takma, kan alma gibi uygulamaları yapmaktan ve yanlış bir uygulama yaparak olumsuz bir deneyim yaşamaktan korktukları saptanmıştır (Tablo 3). Klinik uygulama öncesi ve klinik uygulama sonrası öğrencilerin durumluk-sürekli kaygı puan ortalamaları karşılaştırıldığında; durumluluk kaygı puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0.05) (Tablo 4). www.korhek.org 39

Tablo 4. Öğrencilerin klinik deneyim öncesi ve sonrası durumluluk-sürekli kaygı puan ortalamaları Kaygı Puan Ortalamaları Klinik Uygulama Öncesi X±SD Klinik Uygulama Sonrası X±SD Durumluk kaygı puan ortalaması 46,69±4,26 40,58±3,87 15.51 0.001* Sürekli kaygı puan ortalaması 47,63±4,70 47,68±4,82-0.115 0.908 *p<0.05 t p TARTIŞMA Klinik ortam ve klinik uygulamalar hemşirelik mesleği için hayati becerileri geliştirir, öğrencilerin öğrenmeleri için pek çok uygun imkân sağlar (14). Hemşirelik öğrencileri çok zor olan eğitim süreçleri boyunca ilerlerken stres yaratan birçok faktörle yüz yüze kalırlar (15). Hemşirelik bölümü öğrencilerinin klinik uygulamaya yönelik düşüncelerinin ve klinik uygulamanın yarattığı kaygı düzeylerinin belirlenmesi amacıyla Muğla Üniversitesi Muğla Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü nde yapılan çalışmada öğrencilerin durumluk ve sürekli kaygı puan ortalamalarının sırasıyla klinik uygulama öncesi 46,69±4,26, 47,63±4,70; klinik uygulama sonrası 40,58±3,87, 47,68±4,82 olduğu saptanmıştır. Hemşirelik öğrencilerinin klinik uygulama öncesi ve sonrası durumluk-sürekli kaygı puan ortalamaları karşılaştırıldığında; durumluluk kaygı puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Öğrencilerin klinik uygulama öncesi yüksek olan kaygı durumlarının 10 haftalık süreç sonunda azaldığı görülmektedir. Ünsar ve arkadaşları Meslek Esasları dersi alan hemşirelik ve ebelik birinci sınıf öğrencilerinin durumluk-sürekli kaygı düzeylerini belirlemek amacıyla yaptıkları çalışmada kaygı puan ortalamalarını sırasıyla klinik uygulama öncesi 40,57±4,33, 47,64±4,90; klinik uygulama sonrası 39,24±4,30, 48,01±4,47 olarak belirlemişlerdir. Klinik uygulamadan sonra durumluk kaygı puan ortalamalarında çok az bir azalma, sürekli kaygı puan ortalamalarında ise çok az bir artış bulmakla beraber klinik uygulama öncesi ve sonrası durumluk-sürekli kaygı puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olmadığını belirtmişlerdir (4). Şirin ve arkadaşlarının Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği dersini almış doğumhane stajına çıkan öğrencilerin durumluk-sürekli kaygı düzeylerini belirlemek amacıyla yaptıkları çalışmada kaygı puan ortalamaları sırasıyla staj öncesi 49,17±7,91, 44,62±5,81; staj sonrası 40,42±9,79, 44,33±5,6 olarak bulunmuştur. Staj öncesi ve sonrası durumluk kaygı düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğunu, sürekli kaygı düzeyleri arasındaki farkın ise anlamlı olmadığını belirtmişlerdir (11). Şirin ve arkadaşlarının çalışma sonuçları, bu araştırmanın sonuçları ile benzerlik göstermektedir. Şirin ve arkadaşları doğumhane stajına başlamadan önce öğrencilerin kaygılarının yüksek olduğunu, staj ilerledikçe kaygılarının giderek azaldığını belirtmişlerdir (11). Bell in çalışmasında da öğrencilerin klinik eğitimin başlangıcında kaygı düzeylerinin yüksek olduğu, staj sonlarına doğru kendilerine olan güvenlerinin artmasıyla kaygılarının azaldığı belirlenmiştir (16). Audet hemşirelik eğitiminde klinik deneyimin en önemli kaygı nedenlerinden biri olduğunu açıklamıştır (17). Yapılan çalışmalarda birinci sınıf hemşirelik öğrencileri için ilk klinik deneyimin kaygı verici ve korkutucu olduğu ifade edilmektedir (14,18). Bu çalışmada diğer çalışmalardan farklı olarak klinik uygulamaya çıkacak birinci, ikinci ve üçüncü sınıf hemşirelik öğrencilerinin kaygı düzeyleri karşılaştırılmıştır. Çalışmada öğrencilerin sınıflara göre durumluk kaygı puan ortalamalarına bakıldığında; istatistiksel olarak fark bulunmamıştır. Bu sonuç bize ikinci ve üçüncü sınıfların daha önceden klinik deneyime sahip olmalarına rağmen, yapmadıkları stajlar nedeniyle kaygı duyabileceklerini düşündürmüştür. Öğrencilerin klinik uygulama ile ilgili düşüncelerine bakıldığında; çoğunun (%77,8) kendini staja hazır hissetmesine rağmen, yaklaşık yarısının (%51,6) staj için teorik bilgilerinin yetersiz olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin %46 sı stajda yapmaktan korktuğu bir uygulama olduğunu, %68,3 ü staj sırasında olumsuz bir deneyim yaşamaktan korktuğunu ifade etmiştir. Bu durumun öğrencilerin teorik bilgilerini yetersiz bulmalarıyla ilişkili olabileceği düşünülmüştür. Klinik uygulama öncesi öğrencilerin %50,8 i stajla ilgili olarak hissettiği duygunun heyecan olduğunu, %24,6 sı duygularının karışık olduğunu, %17,5 i korku ve endişe olduğunu, %7,1 i rahatlık olduğunu ifade etmiştir. İfadeler incelendiğinde; öğrencilerin çok az bir kısmının (%7,1) staj ile ilgili olarak rahat olduğu, hemen hemen yarısının (%42,1) duygularının karışık, korku ve endişe olduğu görülmektedir. Ünsar ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada; klinik uygulama öncesi hemşirelik öğrencilerinin %23,7 sinin 40 www.korhek.org

heyecanlı-telaşlı olduğu, %23,7 sinin endişelisıkıntılı olduğu, %13,2 sinin duygularının çeşitli olduğu, %7,9 unun ise hiçbir şey hissetmediği belirlenmiştir (4). Şirin ve arkadaşlarının çalışmasında; doğumhane stajı öncesi öğrencilerin ifade ettikleri duygu durumları incelendiğinde; öğrencilerden çoğunun (%75) stresli, korkulu ve heyecanlı oldukları görülmektedir (11). Çalışma sonuçları bu çalışma sonuçları ile uyumludur Öğrenciler klinik uygulama sırasında en çok serumintraket-kateter takma ve kan alma uygulamalarını yapmaktan korktuklarını ifade etmişlerdir. Bu uygulamaları enjeksiyon, sonda takma, yara bakımıpansuman, sütur atma gibi uygulamalar takip etmektedir. Öğrenciler staj sırasında en çok yanlış bir uygulama yapmanın getirdiği sonuçlar doğrultusunda olumsuz bir deneyim yaşamaktan korktuklarını ifade etmişlerdir. Öğrencilerin klinik uygulama ile ilgili bu korkuları; stajla ilgili teorik bilgilerinin yetersiz olduğunu düşünmeleri, uygulama becerilerini hastaya yeterince ve doğru aktaramama kaygısı yaşamaları, klinik uygulama sırasında karşılaşabilecekleri bilinmezlikler gibi etkenlerle ilişkili olabilir. SONUÇ VE ÖNERİLER Bu araştırmanın verileri doğrultusunda hemşirelik öğrencilerinin klinik uygulama öncesi kaygı düzeylerinin yüksek olduğu, daha önce klinik uygulamaya çıkan öğrencilerin de yeni bir staja çıkarken benzer kaygıları yaşadıkları ve klinik uygulama ile ilgili korkuları olduğu sonucuna varılmıştır. Bu doğrultuda hem öğretim elemanları, hem de öğrencilerle birlikte çalışacak hastane personeli klinik uygulamanın başlangıcında öğrencilerin kaygı düzeylerinin yüksek olabileceğini göz önünde bulundurmalıdırlar. Klinik uygulama öncesi öğretim elemanları, öğrencilerin çıkılacak stajla ilgili korkularını ve eksiklerini belirleyip bunların çözümüne yönelik yaklaşımlar geliştirebilirler. Çıkılacak stajla ilgili öğrencilerin kendilerini yetersiz hissettiği uygulamalar için yeniden geriye dönük çalışma ortamının oluşturulmasının öğrencilerin kaygılarını azaltıp özgüvenlerinin artırılmasında yararlı olacaktır. KAYNAKLAR 1. Sharif F, Masoumi S. A qualitative study of nursing student experiences of clinical practice. BMC Nursing. 2005; 4: 6. 2. Çalışkan T, Akgöz S. Sağlık Yüksekokulu öğrencilerini mesleki yaşama hazırlamada yıl içi ve yaz stajlarının katkısı. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi. 2005; 31(1): 9-13. 3. Karadağ G, Uçan Ö. Hemşire eğitimi ve kalite. Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi. 2006; 1(3): 42-46. 4. Ünsar S, Erol Ö, Turan N. Meslek Esasları dersi alan hemşirelik ve ebelik 1. sınıf öğrencilerinin durumluk-sürekli kaygı düzeylerinin belirlenmesi. Hemşirelik Forumu Dergisi. 2006;. Mayıs- Haziran/ Temmuz-Ağustos: 94-99. 5. Konak ŞD, Dericioğulları A, Kılınç G. Burdur Devlet Hastanesi nde çalışan hemşirelerin, öğrenci hemşirelerinin klinik uygulamalarına ve öğretim elemanlarıyla işbirliği yapmaya ilişkin görüşleri. S.D.Ü. Tıp Fakültesi Dergisi. 2008; 15(1): 1-5. 6. Çalışkan T, Gökşen T, Dağ A. Sağlık Yüksekokulu öğrencilerinin klinikteki yaşam bulguları ve parenteral girişimlerinin değerlendirilmesi. Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi. 2006; 1(1): 73-81. 7. Gümral N, Coşar F. Ebelik ve hemşirelik son sınıf öğrencilerinin okul-hastane işbirliği ile ilgili görüşlerinin değerlendirilmesi. S.D.Ü. Tıp Fakültesi Dergisi. 2006; 13(3): 21-24. 8. Worrall K. Orientation to student placements: needs and benefits. Paediatric Nursing. 2007; 19(1): 31-33. 9. Ocaktan ME, Keklik A, Çöl M. Abidinpaşa Sağlık Grup Başkanlığı na bağlı sağlık ocaklarında çalışan sağlık personelinde Spielberger durumluk ve sürekli kaygı düzeyi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mecmuası. 2002; 55(1): 21-28. 10. Metin Ö, Özkoç Ş, Özer FG, Beydağ KDT. Denizli Çıraklık Eğitim Merkezine devam eden geçlerin kaygı düzeyinin belirlenmesi. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni. 2008; 7(2): 113-118. 11. Şirin A, Kavak O, Ertem G. Doğumhane stajına çıkan öğrencilerin durumluk-sürekli kaygı düzeylerinin belirlenmesi. C. Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi. 2003; 7(1): 27-32. 12. Özgür G. Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu birinci sınıf öğrencilerinin klinik uygulama kaygı düzeylerinin incelenmesi. 1. Ulusal Hemşirelik Eğitim Sempozyumu Kitabı. İstanbul. Hilal Matbaacılık, 1986, p. 73-81. 13. Öner N, Le Compte A. Durumluk-sürekli kaygı envanteri el kitabı. İstanbul. Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, 1982. 14. Carlson S, Kotze WJ, van Rooyen D. A selfmanagement model towards professional maturity for the practice of nursing. Curationis. 2005; 28(5): 44-52. www.korhek.org 41

15. Edelman M, Ficorelli C. A measure of success: nursing students and test anxiety. J Nurses Staff Dev. 2005; 21(2): 55-59. 16. Bell ML. Learning a complex nursing skill: student anxiety and the effect of preclinical skill evaluation. J Nurs Educ. 1991; 30(5): 222-226. 17. Audet MC. Caring in nursing education: reducing anxiety in the clinical setting. Nursingconnections. 1995; 8(3): 21-28. 18. Sprengel AD, Job L. Reducing student anxiety by using clinical peer mentoring with beginning nursing students. Nurse Educ. 2004; 29(6): 246-250. 42 www.korhek.org