ÜNİTE 5 Kardiyovasküler Sistem ilaçları



Benzer belgeler
ARİTMİ TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

Dolaşım sistemi, vücudumuzda önemli işlevlere sahiptir. Organizmanın gereksinim duyduğu maddeler, dolaşım sistemi aracılığıyla iletilir.

KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE ETKİLİ İLAÇLAR. Yrd. Doç. Dr. Ahmet Özer Şehirli

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

RESUSİTASYON FARMAKOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

DOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

Kan hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer

Antiaritmik ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer Antiaritmik ilaç preparatları

Levosimendanın farmakolojisi

Fibrinolytics

İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

Antianjinal ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer

İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ. Amaç. Hastalık, yaralanma ya da cerrahi girişim sonrası ortaya çıkan ağrı ve diğer belirtileri ortadan kaldırmak

Dağılımı belirleyen primer parametre plazma proteinlerine bağlanma oranıdır.

81. Aşağıdaki antipsikotik ilaçlardan hangisinin ekstrapiramidal yan etkisi en azdır?

Böbrek ve İdrar Yollarını Etkileyen Maddeler

BRADİARİTMİLER. Dr. Özlem M. Bostan Uludağ Üni.Tıp Fak. Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı

Genellikle 1-3 günlük tedavi yeterlidir. Romatizma tedavilerinde en az bir hafta uygulanır.

Kan Akımı ml/dk. Kalp Debisi DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ VII. Dr. Nevzat KAHVECİ

DİGİTOKSİN Folia Digitalis denilen, Avrupada orman altlarında yetişen Digitalis purpurea

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

BRADİKARDİK HASTAYA YAKLAŞIM

1.2)) İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİSİ

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)

Bradiaritmiler. Sinüs Bradikardisi. Birinci Derece AV blok. Birinci Derece AV blok. Bradisritmiler

EGZERSİZ VE TERMAL STRES. Prof.Dr.Fadıl ÖZYENER

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

İlaçların Etkilerini Değiştiren Faktörler, ve İlaç Etkileşimleri

HİZMETE ÖZEL. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu DOSYA

100. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi, bipolar (manik depresif) bozukluğun tedavisinde öncelikli bir seçenek değildir?

β Bloker ve Kalsiyum Kanal Bloker Zehirlenmeleri Uzm. Dr. Yusuf Ali Altuncı Ege Ünv. Tıp Fak. Acil Tıp Ad

GELİŞEBİLECEK ARİTMİLERDE OLASI SORUNLAR VE TEDAVİSİ

PROSPEKTÜS BECOVİTAL YUMUŞAK KAPSÜL

HİZMETE ÖZEL. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu DOSYA

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

Yerel Anestezikler. Prof. Dr. Ender YARSAN. A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi

Dolaşım Sistemi Dicle Aras

İNNOHEP IU / ml KULLANIMA HAZIR ENJEKTÖR 0.45 ml PROSPEKTÜS

KULLANMA TALİMATI. DOPAMINE DBL 200 mg/ 5 ml IV İnfüzyon İçin Solüsyon İçeren Ampul 5 Ampul İlaç damar içine yavaşça damla damla uygulanır.

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

TANIM ANİ KARDİYAK ÖLÜM ANİ KARDİYAK ÖLÜM (AKÖ) NEDİR? ŞU ANKİ RESÜTASYONDAKİ TANI ALMIŞ KARDİYAK HASTALIĞI OLAN VEYA OLMAYAN KİŞİLERDE KISA

KULLANMA TALİMATI. PHOS-NO 1000 mg tablet Oral yoldan uygulanır.

TEMEL EKG. Prof.Dr.Hakan KültK. Kardiyoloji Anabilim Dalı

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

Disritmiler, Ölümcül Disritmiler ve Elektriksel Tedaviler

OTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi)

Dr. Ecz. Murat Şüküroğlu

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her 1 ml lik çözelti 100 mg mildronat dihidrat içerir. Yardımcı maddeler: Enjeksiyonluk su.

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

Antidisritmik İlaçlar. Sınıf 1 İlaçlar. Lidokain. Lidokain. Lidokain-İstenmeyen Etki. Lidokain-Endikasyon. Dr. Mutlu Kartal Acil Tıp AD Ekim 2009

KULLANMA TALİMATI DEVİT-3

Giresun İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Prof. Dr. A. İlhan Özdemir Devlet Hastanesi

Multi-Attribute Utility Analysis (MAUA) (Endikasyona Yönelik İlaç Seçimi/Çok Yönlü Optimizasyon Analizi)

HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ. Dr. Lale Sever

KULLANMA TALİMATI. CALCINAT 30 mg/10 ml Enjeksiyonluk Çözelti Damar içine uygulanır.

Acil Serviste Sedasyon ve Analjezi

C vitamini (Askorbik asit)

MSS ni Uyaran İlaçlar

Pazoloji ve Kullanım Şekli Çocuklar ve erişkinlerde kullanımı aşağıdaki tabloda verilmiştir;

MI TANI & TEDAVİ ALGORİTMASI

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

Hipertansiyon ve Antihipertansif İlaçlar Hipertansiyon nedir?

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

KULLANMA TALİMATI. DİGOXİN-SANDOZ 0,5mg/2mL i.v. enjeksiyon için solüsyon içeren ampul Damar içine uygulanır.

KİDYFEN PEDİATRİK SÜSPANSİYON

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI

KARDİYOVASKULER SİSTEM

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

FETAL DİSRİTMİLERDE TANI VE YÖNETİM. Rukiye Eker Ömeroğlu Prof. Dr

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi?

KULLANMA TALİMATI. DOLPHİN, 10 film tablet içeren blister ambalajlarda bulunur.

11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI

B grubunda olan bir vitamin olarak kabul edilir. Yumurta akında bulunan avidin isimli madde biotini etkisiz hale getirir. Yumurta akında bulunan

Farmakoloji bilgileri kullanılarak farmakoloji dışında yanıtlanabilecek olan toplam soru sayısı: 8

ECF301 BİYOKİMYA LABORATUVARI

Aritmilerin elektrokardiyografik tanısı ve tedavileri. Dr Erdal YILMAZ

ENDOKRİN SİSTEM İLAÇLARI VE OTOKOİDLER 40/16

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

Mineraller. İnorganik maddeler. Prof. Dr. Gülçin Saltan İşcan Farmakognozi ABD

KULLANMA TALİMATI. DİGOXİN-SANDOZ mg tablet Ağızdan alınır.

Otakoidler ve ergot alkaloidleri

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ

Minavit Enjeksiyonluk Çözelti

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

KULLANMA TALİMATI. ENJEKSİYONLUK POTASYUM FOSFAT size doktor ya da sağlık uzmanı tarafından uygulanır.

POT K EFERVESAN TABLET

Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım

ÜRÜN BİLGİSİ. 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ALZAMED hafif ve orta şiddette Alzheimer tipi demansın semptomatik tedavisinde endikedir.

Konjestif Kalp Yetmezliği Olan Çocuğun Hemşirelik Bakımı

TRANSFERRİN ERİTROSİT. Transferrinin normal değerleri: Transferin seviyesini düşüren sebepler. Eritrosit; RBC: Red Blood Cell = Alyuvar

5.) Aşağıdakilerden hangisi, kan transfüzyonunda kullanılan kan ürünlerinden DEĞİLDİR?

1. Yağ depolanmasını engellemek (iştahı kesmek, yağ emilimini azaltmak)

Transkript:

ÜNİTE 5 Kardiyovasküler Sistem ilaçları Amaçlar Bu üniteyi çalıştıktan sonra, Kalp-damar sistemi bozukluklarından kaynaklanan hastalıkları, Bu hastalıkların tedavisinde kullanılan başlıca ilaçlar, Bu ilaçların etki mekanizmaları ve yan etkilerini öğrenmiş olacaksınız. İçindekiler Giriş Konjestif Kalp Yetmezliği Tedavisinde Kullanılan İlaçlar Aritmi Tedavisinde Kullanılan İlaçlar Angina Pektoris Tedavisinde Kullanılan İlaçlar Periferik Vazodilatörler Antihipertansif İlaçlar Hipolipidemik İlaçlar Antikoagülan İlaçlar Antitrombotik ve Trombolitik İlaçlar Demir Eksikliği Anemisinde Kullanılan İlaçlar Megaloblastik Anemilerin Tedavisinde Kullanılan İlaçlar Özet Değerlendirme Soruları Öneriler Lise yıllarındaki Biyoloji, Fizyoloji ve Farmakoloji bilgilerinizi anımsayınız. Değerlendirme sorularını yanıtlamaya çalışınız.

1. GİRİŞ Bu bölümdeki ilaçlar kalp ve damar sisteminin fonksiyonlarını etkilediğinden genelde otonom sinir sistemi üzerine de etki gösterebilen ilaçlardır. O nedenle otonom sinir sistemi ve kardiyovasküler sistemin fizyolojisi ve farmakolojisinin iyi bilinmesi gerekmektedir. Pıhtılaşma bozuklukları ve anemiler de kardiyovasküler sistemi ilgilendirdiğinden bu ünite içine alınmıştır. 2. KONJESTİF KALP YETMEZLİĞİ TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR 2.1. Kalp Glikozidleri Konjestif kalp yetmezliği tedavisinde kullanılan bitkisel kaynaklı ilaçlardır.bazı kara kurbağalarının derisinde de kardiyoaktif maddeler bulunur. Bu grup ilaçlara kardiyotonik glikozid, kardiyoaktif heterozid, veya digitalis (dijital) adı da verilmektedir.başlıca kalp glikozidleri Digitoksin, Digoksin, Lanatosid C ve Uvabaindir. 2.1.1. Farmakolojik Etkileri En önemli farmakolojik etkileri kalp kasının kasılma gücünü artırmalarıdır. Kalbin diğer elektrofizyolojik özelliklerini de (otomatisite, iletim, refrakter periyod gibi) etkilemektedirler. Ayrıca damar yatakları, sinir dokusu ve diğer dokularda da etkileri vardır. Kalpte vagal etki ile sinüs düğümünü deprese eder ve konjestif kalp yetmezliği olan hastalarda kalbin atış hızını azaltırlar. Oysa yüksek dozları taşikardi yapar. Kalp debisini ve atış hacmini artırırlar. Kalp yetmezliği sırasında büyümüş olan kalbi küçültürler. Böbrek kan akımını artırır ve diüretik (idrar söktürücü) etki gösterirler. Yetmezlik sırasında vücutta oluşan ödem zamanla çözülür. Sinüs düğümü dışında kalbin her yerinde (özellikle ventriküllerde) impuls (uyarı) çıkarabilen noktaları uyarırlar. EKG de P-R aralığını uzatır, Q-T aralığını kısaltır, ST segmentini çöktürür ve T dalgasını deprese ederler. Damar düz kaslarını kasar ve kan basıncını (i.v. verilişleri sırasında) yükseltirler. Bu ilaçların en önemli sakıncaları güvenlik aralıklarının dar olmasıdır. Yani tedavi edici dozları ve toksik dozları arasındaki aralık çok dardır. Minimal etkin dozun 5-10 katı letal (öldürücü) doz olabilir. Tedavi sırasında bile zaman zaman zehirlenme belirtileri ortaya çıkabilir. Zehirlenme belirtileri zaman zaman konjestif kalp yetmezliği belirtileriyle - 59 -

karıştırılabilir. EKG hastanın dijital aldığını gösterir. Ancak toksisitenin (zehirlenmenin) saptanmasında kullanılamaz. Şüpheli durumlarda, plazmada digital gilikozidlerinin düzeyi ölçülmelidir. Vücutta K + kaybına yol açan durumlar toksisiteyi kolaylaştırır: Vücutta K + kaybı yapan diüretiklerin (tiazidler, furosemid v.b. gibi) kullanılması Uzun süreli kortikosteroid uygulanması Şiddetli kusma ve diyare Ayrıca böbrek fonksiyonlarının azalması ve hipotiroidizm gibi durumlarda ilacın vücuttan atılması gecikir. Bu durum da zehirlenme belirtilerine neden olabilir. Digoksin'in plazma konsantrasyonu 2 ng/ml, digitoksininki ise 35 ng/ml in üstüne çıktığında toksisite belirtileri ortaya çıkar ve ilacı hemen kesmek gerekir. 2.1.2. Zehirlenme Belirtileri İştahsızlık, bulantı, kusma (bu belirtiler ilaç parenteral yolla verildiğinde de ortaya çıkabilir) Başağrısı, yorgunluk, keyifsizlik, psikolojik belirtiler, ağrılar ve deliryum (çılgınlık) Görme bozuklukları ve cisimlerin etrafında sarı, yeşil hareler görme. Nadiren jinekomasti (memelerde büyüme). Çünkü bu ilaçların kimyasal yapıları steroid yapılı seks hormonlarının kimyasal yapılarına benzemektedir. Kalple ilgili belirtiler (Belirgin bradikardi, atriyoventriküler blok, aritmiler, atriyal ve ventriküler taşikardi). 2.1.3. Zehirlenmelerin Tedavisi İlaç kesilir, diüretik kullanılıyorsa o da kesilir. Eğer hipokalemi (Kan K + düzeyinde azalma) varsa yavaş i.v. infüzyonla veya oral yolla potasyum verilir. A.V. (atriyoventriküler) blok varsa veya plazma K + düzeyi yüksekse potasyum verilmez. Hipokalemi ile birlikte hipomagnezemi de olabilir. Böyle durumda gerekirse - 60 -

Mg ++ 'da verilebilir. Aritmiler için fenitoin, lidokain, prokain veya propranolol verilebilir. Bradikardi ve A-V blok varsa atropin verilebilir. İlaç ağızdan alınmışsa emilimi engellemek için ağızdan aktif kömür veya kolestiramin verilebilir. Digitoksin zehirlenmesinde ilacın enterohepatik dolanıma (sirkülasyon) girmesi nedeniyle bu yöntem etkili olabilir. Zehirlenme hayatı tehdit edecek kadar şiddetli ise saflaştırılmış özgül-dijital antikorları (Digibind, Digitalis-Antidot) verilebilir. İ.v. yolla disodyum EDTA verilebilir (Na 2 EDTA) 2.1.4. Farmakokinetik Özellikleri Digoksinin barsaklardan absorbsiyonu, kişiler arasında önemli farklılıklar gösterir ve bazı kişilerde %40'a kadar inebilir. Digoksin, vücutta pek metabolize edilmez ve değişmeden böbrekler aracılığıyla atılır. Digitoksin sindirim kanalından iyi emilir ve karaciğerde metabolize edilir. Ayrıca enterohepatik sirkülasyona girdiğinden etki süresi oldukça uzundur. Karaciğer bozukluğu olanlarda digoksin, böbrek bozukluğu olanlarda ise digitoksin tercih edilir. TABLO V: Digoksin ve Digitoksinin Farmakokinetik Özellikleri İlaç Oral abs. Proteine t 1/2 Serum konsantrasyonu bağlanma (ng/ml) Digoksin %70 %30 36 saat Terapötik: 0.5-2.0 Toksik : 2.0 Digitoksin %90-100 %97 5-7 gün Terapötik : 10-25 Toksik : 35 Kalp glikozidleri ağızdan küçük dozlar halinde verilirse terapötik konsantrasyona uzun bir sürede ulaşırlar. O nedenle tedavinin başlangıcında yükleme dozunda verilirler. Buna digitalizasyon dozu denir.günlük yükleme dozu 4 veya 5 defaya bölünerek uygulanır. Etkin plazma konsantrasyonu bu şekilde elde edildikten sonra günlük küçük dozlarla bu düzey sürdürülmeye çalışılır. Buna da idame doz denir. Digitalizasyon, hastanın durumuna göre yavaş veya hızlı yapılabilir. Eğer hastanın durumu acil değilse 5-7 gün kadar sürebilir. - 61 -

TABLO VI : Digoksin ve Digitoksinin Dozları İlaç Digitalizasyon dozu İdame dozu Digoksin 1-1,5 mg 0.25-0,7 mg Digitoksin 1.2-1.5 mg 0.1-0.2 mg. Lanatosid C: Mide barsak kanalından çok az (%10) absorbe edilir. Etkisinin başlama ve devam süresi digoksininki kadardır. Uvabain : En çabuk etki yapan kalp glikozididir. Etkisi çok kısa sürer. Acil dijitalleme için kullanılır. Sadece i.v.uygulanır. İdame ağız yolundan alınan diğer bir glikozid ile yapılır. 2.2.Konjestif Kalp Yetmezliği Tedavisinde Kullanılan Diğer İlaçlar 2.2.1. Amrinon Kalbin kasılma gücünü artırır. Vazodilatör etkisi vardır. Kan basıncını düşürebilir. İ.v. yolla kullanılır. Yan etki olarak aritmi, trombositopeni, sindirim sistemi ve karaciğer bozuklukları yapar. 2.2.2. Diüretik İlaçlar Vücuttan su ve tuz kaybına yol açarak ödemin çözülmesini sağlarlar. Böylece kalbin yükü azalmış olur. Konjestif kalp yetmezliği tedavisinde, başlangıçta etkinlikleri orta derecede olan tiazid veya tiazid-benzeri diüretikler tercih edilir. Spironolakton veya triamteren ile kombine olarak kullanılabilirler. Bunlar tiazidlerin etkilerini potansiyalize eder ve onların hipokalemi yapmasını engelleyebilirler. 2.2.3. Alfa Adrenerjik Reseptör Blokörleri Vazodilatasyon yaparak kalp fonksiyonunun düzelmesine yardımcı olurlar. 2.2.4. Vazodilatörler Kalp yetmezliği sırasında sempatik sistem aktive olmakta ve damarlar daralmaktadır. - 62 -

Böylece kalbin yaptığı iş daha da artmaktadır. Bu yüzden vazodilatör ilaçlar kalp yetmezliği tedavisinde kullanılabilmektedir. Örneğin; Dopamin, Dobutamin, Kaptopril, Hidralazin, Prazosin, Nitratlar ve Nifedipin.? Digital grubu ilaçlar n hangi mekanizmalarla kalp yetmezli ini düzeltti ini düflününüz. 3. ARİTMİ TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR Kalp kendi kendine impuls (uyarı) çıkarabilme ve bu uyarıyı iletebilme özelliğine sahip bir organdır. Kalbin impuls çıkarabilme özelliğine "Otomatisite" denir. Uyarı atriyumda sinüs düğümünden kaynaklanır, atriyum kasında yayılır, A-V düğümden geçer. His hüzmesi ve Purkinje lifleri aracılığıyla ventrikül kasına doğru bir yol izler. Kardiyak aritmiler, impulsun kaynaklandığı yer, impuls iletim hızı ve düzenindeki anormallikler veya uyarının normal iletilme yolundaki bozukluklara bağlı olabilir. Buna göre aritmiler; Ya uyarının üretilmesindeki bir bozukluktan, Ya uyarının iletilmesindeki bir bozukluktan, Ya da bu ikisinin bir arada olmasından kaynaklanabilir. Şekil 5.1: Kalpde normal uyarı sinüs düğümünden kaynaklanır. - 63 -

İnsanda Sino-atriyal düğüm (sinüs düğümü) öncü odaktır. Dakikada 70-80 kadar uyarı çıkarabilir. Atriyoventriküler düğüm 40-50, His hüzmesi ve Purkinje lifleri de 30 kadar uyarı çıkarabilir. Bunlardan sinüs düğümü diğer kısımlara fırsat vermeden kalp ritmini sağlar. Diğerleri latent (sessiz, gizli) odaklardır.sino-atriyal düğüm yavaşladığında veya oradan çıkan uyarıların kalpte yayılması bozulduğunda latent odakları ateşlemeye başlar. Birçok ilaç sinüs düğümünden ziyade bu latent odakların otamatisitesini deprese eder. İletim bozuklukları ventriküllerde veya ventrikül dışında olabilir. Bazan kalp kasının bazı bölgeleri hasar görebilir. Böyle durumlarda uyarı normal yolunu izleyemez. Farklı bir yol izleyerek gideceği yere gecikmiş olarak ulaşır. Bu şekilde de aritmiler oluşabilir. 3.1. Taşiaritmilerin Tedavisinde Kullanılan İlaçlar 3.1.1. Kinidin (Kardiokin, Taşikardin) Kınakına bitkisinin kabuklarından elde edilen bir ilaçtır. Yüksek konsantrasyonlarda kinidin kalp hücrelerine direkt etki gösterir. Oysa düşük konsantrasyonlarda indirekt (antikolinerjik etki) etkilidir. Bu iki etki, bazı durumlarda birbiriyle çelişir. Farmakolojik etkileri şunlardır; Otomatisiteyi deprese eder. Yani kalbin atış hızını direkt etkisiyle azaltır, İmpuls iletim hızını azaltır, Kalbin kasılma gücünü azaltır, Damar düz kaslarını gevşetir, Zayıf alfa reseptör bloke edici etkisi vardır. EKG de P-R aralığı, QRS kompleksi, ve Q-T aralığı kinidinin etkisiyle uzar. Ağız yoluyla verildiğinde çabuk ve tam absorbe edilir. Plazma proteinlerine bağlanır. Kalp glikozidlerini bağlanma yerinden koparır ve plazma düzeylerinin yükselmesine, dolayısıyla digital toksisitesine neden olur. O nedenle bu ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır. Günde 3-4 defa 0.2-0.3 g dozunda oral yolla kullanılır. Ventriküler ve ventrikül dışından kaynaklanan aritmilerin tedavisinde kullanılan geniş spektrumlu bir antiaritmiktir. İ.v. kullanılması gerektiğinde glukoz çözeltisi içinde seyreltilerek yavaş bir şekilde verilmelidir. Bu sırada hastanın EKG si de izlenmelidir. Yan etkileri ise şunlardır; - 64 -

A-V blok, ventriküler taşiaritmiler ve myokardın kasılma gücünün depresyonuna bağlı olarak kardiyotoksik etkiler, Kinidin senkopu (bayılma) olabilir. Bu ileri derecede kan basıncı düşmesine bağlı olarak gelişir. Ventriküler taşikardi ve ventrikül fibrilasyonu da olabilir ve EKG de Q-T aralığının aşırı uzaması söz konusudur, İştahsızlık, bulantı, kusma, diyare, Çinkonizm: Kulak çınlaması, işitme kaybı, kusma, diyare, başağırısı ışıktan rahatsız olma (fotofobi), çift görme, bilinç bozukluğu ve psişik bozukluklarla karakterize bir durumdur, Alerjik trombositopeni yapabilir. 3.1.2. Prokainamid (Pronestyl) Kalp üzerine etkileri kinidine benzer. Oral, i.v. veya i.m. yolla kullanılabilir. Karaciğerde metabolize edilir ve böbreklerle atılır. Böbrek yetmezliğinde toksisitesi artar. Kinidin gibi kullanılır. Yan etkileri de kinidine benzer. İlaca-bağlı lupus eritematozus olgularının en başta gelen nedenlerinden biri prokainamid kullanılmasıdır. Alerjik reaksiyonlar kinidinden daha çok görülür. Ateş, eklem ve kas ağrıları, cilt döküntüsü ve fatal (öldürücü) agranülositoz yapabilir. İdrar retansiyonu ve akut glokom yapabilir. 3.1.3. Dizopiramid (Norpace) Kinidin gibi kalp üzerine direkt ve indirekt etki gösterir. EKG değişiklikleri de kinidin gibidir. Atropin-benzeri etkisi vardır. Oral yolla kullanılır. Yan etkileri kinidinden daha azdır. Kalp üzerine gösterdiği yan etkiler, iletim bozukluğu, konjestif kalp yetmezliği ve hipotansiyondur. Bunun yanında antikolinerjik yan etkileri (ağız kuruluğu, kabızlık, bulanık görme, idrar retansiyonu gibi) de vardır. 3.1.4. Lidokain (Aritmal) Lokal anestezik etkili bir ilaçtır. Sinüs düğümünü pek fazla etkilemez. Purkinje lifleri ve atriyum kasındaki otomatisiteyi deprese eder. Karaciğerden ilk geçişi sırasında önemli ölçüde metabolize edilir. Bu nedenle oral yolla kullanılmaz. Dar spektrumlu bir antiaritmiktir. Açık kalp ameliyatlarında, digital zehirlenmelerinde ve myokard infarktüsünde i.v. veya i.m. yolla - 65 -

kullanılır. Etki süresi kısa olduğundan i.v. infüzyon şeklinde verilebilir. Tedavi dozlarında yan etkileri daha azdır. Etkin plazma konsantrasyonu 2-6 µg/ml dir. Bu sınır aşılırsa önce santral sinir sistemi ile ilgili yan tesirleri ve sonra da kalp ile ilgili yan tesirleri ortaya çıkar. Yüksek dozlarda uyuşukluk, işitme kaybı, konvülsiyonlar, solunum durması ve koma gelişebilir.! Lokal anestezik olarak kullan lmas gereken ve adrenalin veya di er bir vazokonstriktör ilaç içeren Lidokain müstahzarlar antiaritmik olarak kullan lmamal d r. 3.1.5. Tokainid (Xylotocan) Kimyasal yapısı ve etkileri lidokaine benzer. Sadece oral yoldan kullanılır. Ancak bazı durumlarda ventriküler aritmileri daha da kötüleştirebilir. Yan etki olarak sindirim sistemi ve santral sinir sistemi bozuklukları ve alerjik reaksiyonlar yapabilir. 3.1.6. Meksiletin (Mexitil) Yapıca Lidokaine benzer. Ondan farklı olarak ağız yolundan da etkilidir. Özellikle akut mykard infarktusu sırasında oluşabilen ventriküler taşiaritmilerin tedavisinde kullanılır. Ciddi durumlarda önce i.v. lidokain ile tedavi yapılır, sonra meksiletine geçilebilir. Yan tesirleri lidokaininkilere benzer. Konjenstif kalp yetmezliği, kardiyoljenik şok ve ağır bradiaritmilerde kontrindikedir. 3.1.7. Fenitoin (Epdantoin) Epilepsi tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Ancak kalp üzerine de lidokain gibi etki gösterir. Önce dikkatli bir şekilde i.v. veya oral yoldan yükleme dozu (total 500 mg kadar) verilir. Daha sonra idame doza geçilir ve oral yolla uygulanır. 3.1.8. Propranolol (Dideral) Beta adrenerjik reseptör blokörüdür. Sinüs düğümündeki beta reseptörleri bloke ederek bradikardi yapar. Purkinje liflerindeki otomatisiteyi de deprese eder. Bazı atriyal ve ventriküler aritmilerin tedavisinde oral veya i.v. yolla kullanılabilir. Yan etki olarak hipotansiyon, kalp yetmezliğine eğilim yapabilir ve astmalılarda bronkospazm gelişebilir. İlaç birden kesilmemelidir. - 66 -

3.1.9. Bretilyum (Bretylol) Diğer ilaçlara cevap vermeyen ventrikül fibrilasyonu tedavisinde kullanılır. İ.m. veya i.v. yolla uygulanabilir. Yan etki olarak bulantı, kusma ve ortostatik hipotansiyon görülebilir. 3.1.10. Amiodaron (Cordarex) Sinüs düğümünde otomatisiteyi azaltır.koroner damarları genişletir. Vücuttaki biyolojik yarılanma ömrü 20-100 gün kadardır. Ventrikül kaynaklı aritmilerin tedavisinde kullanılır. Ciddi yan etkiler oluşturur. Hipotansiyon, bradikardi, sinoatriyal (SA) veya A-V blok, ışığa duyarlılık, hipertiroidi veya hipotiroidi, bulantı kusma, iştahsızlık yapar. Serum digital, kinidin, prokainamid ve diltiazem düzeylerini yükseltir. 3.1.11. Verapamil (Isoptin) Özellikle A-V iletimi deprese eder. Daha çok akut supraventriküler taşikardi tedavisinde kullanılır. Ventriküler taşikardi tedavisinde diğer ilaçlardan daha az etkilidir. Bir kalsiyum kanal blokörüdür. 3.2. Bradiaritmilerin Tedavisinde Kullanılan İlaçlar Atropin: Parasempatolitik bir ilaçtır.sa ve A-V düğüm üzerindeki vagal tonusu ortadan kaldırır ve kalbi hızlandırır. İ.v. veya s.c. 0.6 mg dozda kullanılır. Oral yolla da verilebilir. 4. ANGİNA PEKTORİS TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR Angina pektoris kalbi besleyen koroner arterlerin zamanla daralması veya tıkanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Bunun sonucunda kalp dokusuna ihtiyacı olan oksijenlenmiş kan sağlanamaz. Hastalığın belirtileri, özellikle ekzersiz sırasında gelen şiddetli göğüs ağrılarıdır (retrosternal ağrı). Bu sırada geçici myokard iskemisi gelişir. Hastalık nöbetler şeklinde seyreder. Tedavide kullanılan ilaçlar semptomatik tedavi sağlar. 4.1. Nitritler Düz kasları özellikle damar düz kaslarını gevşetirler. Venlerin düz kasları bu ilaçlara daha duyarlıdır. Kalbe venöz dönüşü ve kalbin oksijen ihtiyacını azaltırlar. Koroner arterleri ve beyin damarlarını da gevşetir ve başağrısına neden olurlar. Başağrısına karşı zamanla tolerans gelişir. Solunum yollarını ve safra kanallarını da gevşetirler. Angina pektorisin akut - 67 -

nöbetlerinin önlenmesi ve kronik profilaksisinde kullanılır. Cilt, mukoza, sindirim kanalı ve akciğerlerden kolayca absorbe olabilir.sublingual (dilaltı) uygulamayla etki çabuk (2-5') başlamakta ve kısa sürmektedir. (30' dan az). Akut nöbetlerin en iyi tedavisini sağlamaktadırlar. Oral preparatları sürekli salıverilen tabletler şeklindedir ve daha uzun süreli etki göstermektedir.bu şekilde profilaksi sağlanabilmektedir. Ayrıca nitrgliserinin cilt üzerine uygulamaya özgü farmasötik şekilleri de proflaksi için kullanılır. Bunlardan birisi TTS, diğeri de merhem şeklindedir. Yan Etkileri: Başağrısı, uyuşukluk, keyifsizlik, ortostatik (postüral) hipotansiyon ve beyin iskemisi yapabilirler Methemoglobinemi görülebilir. Akut zehirlenmelerinde dolaşım kollapsı (durması) ve solunum yetmezliğine bağlı olarak ölümler görülebilir. Methemoglobinemi tedavisinde hastaya; Oksijen koklatılır, Metilen mavisi verilir (%1 lik çözeltisinden 10-15 ml kadar yavaş i.v. infüzyon şeklinde), Askorbik asidin (C vit.) 1 g.lık ampulü yavaş i.v. infüzyon şeklinde verilebilir, Solunum depresyonu varsa, yapay solunum uygulanır. Nitritler kullanılma amaçlarına göre ikiye ayrılabilir: Angina nöbeti sırasında veya nöbetten hemen önce kullanılanlar (kısa etkililer): Nitrogliserin (Tirinitrine), İzosorbid Dinitrat (Isordil) ve Amilnitrit (Vaporale). Nöbeti önlemek için devamlı kullanılanlar (uzun etkililer): Pentaeritrol Tetranitrat (Eritrat), Eritritil Tetranitrat (Cardilate). 4.2. Beta Blokörler Propranolol (Dideral, İnderal): Kalpteki beta reseptörleri bloke ederek kalbin sempatik yolla uyarılmasını azaltır. Kalbin kasılma gücünü azaltır. Özellikle ekzersiz sırasında kalbin atış hızını azaltır. Sonuç olarak hem ekzersiz hem de istirahat sırasında kalbin oksijen ihtiyacı azalır. Angina nöbetlerinin şiddetini ve sıklığını azaltır. Nitritlerle kombine edilirse, nitrit dozu ve dolayısıyla yan etkileri azalır. - 68 -

Profilaktik amaçla oral yolla kullanılır. İlaç birdenbire kesilmemelidir. Nöbetlerin sıklaşmasına, ventriküler aritmilere ve myokard infarktüsüne yol açabilir. 4.3. Kalsiyum Kanal Blokörleri Verapamil (Isoptin), Nifedipin (Adalat, Nidilat) ve Nitrendipin (Baypres) güçlü terapötik etkinliği olan antianginal ilaçlardır. Bu ilaçlar kalp kası ve damar düz kaslarında Ca ++ un hücre içine girişine engel olurlar. Serum kalsiyum konsantrasyonunu değiştirmezler. Koroner damarları genişletirler. Koronerlerde spazmı azaltırlar. Periferik damarları da genişletir ve kan basıncını düşürürler.böylece myokardın O 2 ihtiyacını azaltırlar. SA düğüm ve A-V düğümde iletimi yavaşlatırlar. Her üç ilaç da oral yolla çabuk ve tam absorbe olur, serum proteinlerine yüksek oranda bağlanırlar. Verapamil karaciğerden ilk geçiş sırasında önemli ölçüde metabolize edilir. Diğerleri de karaciğerde metabolize edilir ve böbreklerle atılır. Bu ilaçlar hipertansiyon ve migren tedavisinde de kullanılır. Ayrıca verapamil aritmi tedavisinde kullanılır. Genellikle oral yolla uygulanır. Verapamil acil durumlarda i.v. yolla da verilebilir. Yan Etkileri: Uyuşukluk, periferik ödemler yapabilirler. Beta blokörlerle kombinasyonları hipotansiyon, A-V blok yapabilir ve konjestif kalp yetmezliğini şiddetlendirebilir. Verapamil digitallerin serum düzeyini yükseltir ve zehirlenmelere yol açabilir. 4.4. Dipiridamol (Drisentin) Güçlü vazodilatör etki gösterir, kan basıncını düşürür ve trombosit agregasyonunu da inhibe eder. Nadiren angina nöbetlerini artırabilir. 5. PERİFERİK VAZODİLATÖRLER Pefiferik vazodilatörler, perierik arter ve arteriyollerinin daralma ve tıkanmasına bağlı olan lokal dolaşım yetmezliklerinin tedavisinde kullanılırlar. Bu dolaşım yetmezlikleri şunlardır; Vazospastik hastalıklar; lokal sempatik tonus artmasına bağlı olarak damarlarda oluşan spazm sonucu lokal iskemi gelişir. Örneğin Raynaud sendromu, akrosyanoz. - 69 -

Arter çeperinde gelişen organik lezyonlar sonucu olan tıkanmalar; Arter çeperinde lipid toplanması, intima kalınlaşması, aterom plağı oluşması ve zedelenmiş endotelde trombus gelişmesi damarın lumenini daraltır ve tıkar. 5.1. Nilidrin (Dilatol) İskelet kaslarının damarlarındaki beta adrenerjik reseptörleri aktive eder. Kalbi de uyardığından ilerleyen angina pektoris akut myokard infarktüsü ve paroksismal taşikardide kullanılmamalıdır. 5.2. Papaverin (Paver) Haşhaşta bulunan bir alkaloiddir. Büyük damarları gevşetir, bağımlılık yapmaz. Total periferik damar direncini düşürür. İ.v. kullanıldığında kinidin-benzeri etkisiyle ölümlere yol açabilir. 5.3. Dipiridamol (Drisentin, Persantin) Vazodilatör ve düz kas gevşetici etkileri vardır. 6. ANTİHİPERTANSİF İLAÇLAR Sistemik arteriyel kan basıncının devamlı yükselmesi ile kendini gösteren kalp-damar hastalığına hipertansiyon denir. Kontrol altına alınmazsa zamanla ciddi kardiyovasküler komplikasyonlara yol açar. Olguların %95'inde temel neden belli değildir, buna esansiyel (primer) hipertansiyon adı verilir. Hipertansiyon olgularının az bir kısmında, bilinen bazı nedenler sonucu kan basıncı yükselmiştir. Örneğin, böbrek parenkiması hastalıkları, endokrin hastalıklar. Bu tip hipertansiyon sekonder hipertansiyon diye adlandırılır. Tedavisi nedene yönelik yapılmalıdır. Esansiyel hipertansiyonun tedavisi genellikle semptomatiktir. Hafif hipertansiyonda tedaviye ya bir diüretikle veya bir beta blokörle başlanır. Bu yetmezse, diüretik beta blokörle, kalsiyum kanal blokörleriyle metil dopa, veya rezerpinle kombine edilir. Orta ve şiddetli hipertansiyonda nadiren tek ilaç uygulanır. Genellikle kombinasyon tedavisi yapılır. Acil durumlarda - 70 -

nitroprussid, diazoksid veya labetolol parenteral uygulanır. Kan basıncı kontrol altına alındıktan sonra oral tedaviye geçirilir. 6.1. Diüretikler Tek başına veya diğer ilaçlarla kombine kullanılabilir. Vücuttan su ve tuz atılımını artırır, ayrıca tiazidler arteriolleri gevşetir ve kan basıncını düşürürler. Furosemid, etakrinik asid ve bumetanidin diüretik etkileri daha güçlüdür, ancak antihipertansif etkileri düşüktür. 6.2. Beta Blokörler En çok kullanılan antihipertansiflerdir. Kalp debisini ve renin salgılanmasını azaltırlar. Böylece kan basıncını düşürürler. Daha çok 60 yaşın altındaki hafif ve orta şiddetteki hipertansiyonluların tedavisinde kullanılırlar. Beta blokörlerle hipertansiyon tedavisine başlandığında kan basındaki düşme 1-2 haftada maksimuma erişir. Doz ayarlaması yapılırken bu özelliği göz önünde bulundurulmalıdır. İlaç kesilmesi gerektiğinde birden kesilmemelidir. Anginalı hastalarda nöbetlere neden olabilir. 6.3. Kalsiyum Kanal Blokörleri Vazodilatör etkilerine bağlı olarak hipertansiyon tedavisinde kullanılırlar. Kalbi deprese etmesi nedeniyle verapamil pek tercih edilmez. Nifedipin (Adalat), Nikardipin (Loxen), Nitrendipin (Baypres) ve Diltiazem (Diltizem) daha çok kullanılır. Uzun süre kalsiyum kanal blokörleri ile tedavi edilen hastalarda ilacı kesmek gerektiği zaman, dozu giderek azaltılarak kesilmelidir. Anginalı hastalarda ilacın birden kesilmesi ağır iskemik nöbete neden olmaktadır. 6.4. Hidralazin (Adelphan) Vazodilatör etkili bir maddedir. Diyastolik kan basıncını sistolik basınçtan daha çok düşürür. Genellikle bir diüretik veya beta blokörle birlikte kombine edilerek kullanılır. Oral veya i.m. yolla uygulanabilir. Sıklıkla başağrısı, iştahsızlık, yorgunluk ve terleme yapabilir. Koroner arter hastalıklarını daha da kötüleştirebilir. - 71 -

6.5. Minoksidil Damar düz kaslarını hidralazinden daha çok gevşetir.diğer tedavilere cevap vermeyen şiddetli hipertansiyon tedavisinde kullanılır. Solüsyon şeklinde erkeklerin saç dökülmesine karşı kullanılabilir. 6.6. Prazosin (Minipress) Alfa adrenerjik reseptör blokörüdür. Damarları genişletir. Refleks yolla taşikardi yapmaz. Uzun süre kullanılması vücutta su ve tuz tutulmasına neden olabilir. Plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanır. Karaciğerden ilk geçişte önemli ölçüde metabolize edilir. 6.7. Metildopa (Aldomet) Periferik damarları genişletir.oral yolla emilimi düşüktür. Karaciğerden ilk geçişi sırasında önemli ölçüde metabolize edilir. Hafif ve orta şiddetteki hipertansiyon tedavisinde bir diüretikle kombine edilerek kullanılır. Oral veya yavaş i.v. infüzyon şeklinde uygulanır. 6.8. Adrenerjik Nöron Blokörleri Bu grup ilaçlar sempatik sinir sisteminin fonksiyonunu seçici olarak azaltır. 6.8.1. Rezerpin (Serpasil, Regreton, Hiperal, Terbolan) Sempatik sinir uçlarında narodrenalin depolarını boşaltır ve noradrenalin sentezini de bloke eder. Kan basıncını, kalp atış hızını ve kalp debisini azaltır. Periferik damarları gevşetir. Santral sinir sistemini de etkileyerek sedasyon (sakinleşme) yapar. Oral veya parenteral yolla kullanılabilir. Tedaviye başladıktan birkaç gün sonra etki görülmeye başlar ve ilaç kesildikten birkaç gün sonra etki devam eder. Genellikle orta şiddetteki hipertansiyonda diüretikler veya vazodilatörlerle kombine edilerek kullanılır. Vücutta zamanla su ve tuz tutulmasına neden olduğundan diüretiklerle birlikte kullanılmalıdır. P.o.0.25 mg dozda verilir. Yan etki olarak, psişik bozukluklar, bradikardi, peptik ülsere eğilim ve kilo artması yapar. Göğüs kanseri sıklığını artırdığı da öne sürülmektedir. - 72 -

6.8.2. Guanetidin (Ismelin) Etki mekanizması rezerpine benzer. Onun gibi kombinasyonlar yapılır. P.o.10 mg dozda kullanılır. Yan etkileri de benzer. 6.9. Renin-Angiotensin Sistemini Etkileyen İlaçlar Renin, böbreklerde sentez edilen bir enzimdir. Plazmada bulunan bir substrat üzerine etki ederek onu angiotensin I'e dönüştürür. Bu da angiotensin dönüştürücü enzim (ADE) aracılığıyla angiotensin II ye dönüştürülür. Bu son madde vücuttaki en güçlü vazokonstriktör maddelerden biridir. Ayrıca aldosteron salgılanmasını da artırır ve bu madde de böbreklerden su ve tuz atılmasını azaltır. Bunun sonucunda hem vücuttaki sıvı hacmi artar, hem damarlar daralır ve kan basıncı yükselir. Bu grup ilaçlar angiotensin dönüştürücü enzim sentezini ve kullanılmasını azaltarak angitensin II oluşmasını engeller ve kan basıncını düşürürler. 6.9.1. Kaptopril (Kapril) ve Enalapril (Enapril) Hafif ve orta şiddetteki hipertansiyon tedavisinde kullanılır. Tek başına veya diüretik veya bir beta blokörle kombine olarak kullanılabilir. Konjestif kalp yetmezliğinde de etkilidir. En sık görülen yan tesiri öksürüktür. 6.10. Acil Hipertansif Kriz Tedavisinde Kullanılan İlaçlar 6.10.1. Diazoksid (Hyperstat) Kimyasal yapısı tiyazid türevi diüretiklere benzer. Ancak diüretik etki göstermez. Direkt etkisiyle damarları gevşetir. Malign (kötü huylu) hipertansiyon ve hipertansif kriz tedavisinde kullanılır. Aşırı hipotansiyon yapar ve refleks sempatik aktivite artışı nedeniyle angina ve myokard iskemisini daha kötüleştirebilir. İdrarla sodyum ve su atılmasını engelleyerek ödem yapabilir. 6.10.2. Sodyum Nitroprusiat (Nipruss) Arter ve venleri diğer düz kaslardan daha çok etkiler. Acil durumlarda kullanılır. Ayrıca ameliyatlarda kanamayı azaltmak amacıyla kontrollü hipotansiyon oluşturmak için de kullanılır. - 73 -

Sadece i.v. infüzyon şeklinde %5 dekstroz içinde uygulanır. Çözeltisi taze hazırlanmalıdır, ışıktan korunmalı ve 4 saat içinde kullanılmalıdır. İlaç verilirken kan basıncı sürekli izlenmelidir. Aşırı hipotansiyon, başağrısı, bulantı, kusma gibi yan etkiler yapar. 6.10.3. Trimetafan Kamsilat (Arfonad) Otonom gangliyonları bloke eder. Etkisi kısa sürdüğünden i.v. infüzyon şeklinde kullanılır. İnfüzyon kesilince 5-10' içinde kan basıncı normale döner. Hipertansif krizlerde ve ameliyatlarda kontrollü hipotansiyon oluşturmak için kullanılır. Yan Etkileri: Ağız kuruluğu, bradikardi, psişik bozukluklar, yorgunluk. Hastaların %10-20 kadarında ilaç kesilmesi gerekebilir. Sarılık geçirenlerde, psişik tedavi görenlerde ve rezerpinle birlikte kullanılmamalıdır. Genellikle beta blokör-diüretik kombinasyonuna tahammülsüzlük varsa, metildopa-diüretik kombinasyonu yapılabilir. 6.11. Hipertansiyon Tedavisinde Önemli Noktalar Hastanın tuz ve tuzlu besinlerden kaçınması önerilir. Bu diyet sistemiyle bazan ilaca gerek kalmayabilir. Kullanılan ilaçlardan birçoğu ortostatik (postüral) hipotansiyon yaptığından hastaların yatar veya oturur durumdan birdenbire ayağa kalkmamaları ve uzun süre ayakta kalmamaları önerilir. İlaçlar birdenbire kesilmemeli, doz giderek azaltılmalı ve daha sonra bırakılmalıdır. Kullanılan ilaçların birçoğu impotense (cinsel iktidarsızlık) yol açabileceğinden, böyle durumlarda hekime danışılarak yeniden doz ayarlanması gerekir. Antihipertansif kullanan hastaların sıcak ortamda uzun süre kalmamaları ve dikkat gerektiren işleri (taşıt veya makine kullanma gibi) yapmamaları gerekir. 7. HİPOLİPİDEMİK İLAÇLAR Hiperlipidemi, bir metabolizma hastalığıdır ve kanda çeşitli lipoproteinlerin düzeyi yükselmiştir. Lipoproteinler yağ ve protein bileşimleridir ve karaciğerde yapılırlar. Hipolipidemik ilaçlar arterlerde ateroskleroz (damar sertliği) gelişmesini yavaşlatmak ve özellikle koroner kalp hastalığı riskini azaltmak için kullanılır. - 74 -

Hiperlipidemi tedavisi için öncelikle hastanın diyeti düzenlenir. Hayvansal besinlerin azaltılması ve bitkisel yağların kullanılması, ekzersizle kilo kaybı, sigara ve alkolü bırakması önerilir. Bütün bunlar hiperlipemiyi düzeltmezse ilaca başlanabilir. 7.1. Kolestiramin (Colestran) Barsakta safra asitlerini bağlayan bir reçinedir. Böylece onların tekrar absorbe olmasını engeller. Kolesterolün safra asitlerine dönüşümü de artar. Kabızlık, bulantı ve vitamin eksikliği yapabilir. P.o.2-3 defa 5-10 g dozda kullanılır. 7.2. Niasin (Nikotinik Asid) (Niconacid, Ronicol) Lipoprotein sentezini azaltarak etki gösterir. P.o. 3-6 g dozunda kullanılır. 7.3. Klofibrat (Atrofort) Vücutta lipoprotein metabolizmasını artırarak etkinlik gösterir. Safra taşı oluşma riskini de artırır. Bulantı, kusma, diyare, karaciğer fonksiyon bozukluğu yapabilir. Kanın pıhtılaşmasını geciktirir. P.o.2-4x 0.5 g dozda kullanılır. 7.4. Gemfibrozil (Lopid) Etkileri ve yan etkileri klofibrata benzer. P.o.2x600 mg dozda kullanılır. 7.5. Lovastatin (Mevacor) Kolesterol sentezini azaltır.sindirim sistemi bozuklukları, ve karaciğer fonksiyon bozukluğu yapabilir. Gebelere verilmemelidir. P.o.20-80 mg dozda kullanılır. 7.6. Neomisin (Bycomycin) Bir antibiyotiktir. Kendisi barsaktan emilmez ve kolesterolün de emilmesini engeller. P.o.0.5-2 g dozunda kullanılır. - 75 -

7.7. Dekstrotiroksin (Dynathel) Karaciğerde kolesterol yıkımını hızlandırır. P.o.1-2 mg dozda kullanılır. 8. ANTİKOAGÜLAN İLAÇLAR Kanın pıhtılaşmasını engelleyen ilaçlardır. Oral veya parenteral yolla kullanılabilirler. 8.1. Heparin (Liquemine, Panheprin) Sığır akciğeri veya domuz barsağından elde edilir.in vivo ve in vitro olarak pıhtılaşma zamanını uzatır. Fibrin oluşmasını engeller ve yara iyileşmesini geciktirir. Trombin sentezini azaltarak etkinliğini gösterir. Sadece parenteral yolla kullanılır. Venöz trombus profilaksisinde, açık kalp ameliyatlarında ve hemodiyaliz sırasında kullanılır. İ.v. infüzyon şeklinde (40 000 ünite heparin %5 lik 500 ml glukoz çözeltisi içinde), i.v. enjeksiyon şeklinde (6 saatte bir 10 000 ünite) veya s.c. (2x500 ünite) yolla uygulanabilir.profilaktik amaçla sürekli i.v. infüzyon, i.v. enjeksiyon şeklinde uygulanır. Ameliyatlardan önce ise s.c. yolla düşük dozda verilir. İ.m. yolla kullanılmaz. Yan etki olarak aşırı kanamalar, osteoporoz (kemik dokusundan Ca ++ kaybı) geçici saç dökülmesi yapabilir. Alerjik kişilerde, aktif tüberkülozda kafa travması ve yeni ameliyat geçirenlerde kullanılmaz. Kanamalar görüldüğünde, ilaç kesilir ve 100 ünite heparin için 1-1.5 mg protamin sülfat (Protamin) yavaş i.v. enjeksiyon şeklinde uygulanır. 8.2. Oral Antikoagülanlar Sadece ağız yolundan kullanılırlar. Etkileri ilaç verilmeye başladıktan 2-3 gün sonra başlar; ilaç kesildikten birkaç gün sonraya kadar devam eder. Vücutta K vitamini aracılığıyla oluşan bazı pıhtılaşma faktörlerinin sentezini engellerler. Sadece in vivo olarak etki gösterir. İn vitro etkinliği yoktur. Şu durumlarda bu ilaçlara karşı duyarlılık artar: K vitamini eksikliği, Hipertiroidi, Konjestif Kalp yetmezliği, Yaşlı hastalar, Alkolikler ve karaciğer hastalığı olanlar. - 76 -

Gebelik sırasında K vitaminine bağlı olarak yapılan faktörler arttığından, oral antikoagulanlara duyarlılık azalır. Ancak heparin plasentayı geçemediğinden gebelerde daha güvenlidir. Plazma proteinlerine yüksek oranda (%99) bağlanırlar ve aynı şekilde bağlanan diğer ilaçlarla etkileşirler. Enterohepatik sirkülasyona girerler. Venöz trombus profilaksisi ve akciğer embolisinde kullanılır. Tedavi dozu protrombin zamanını normal değerin 1.5-2 katına çıkaracak şekilde ayarlanır. Tedavi sırasında sık sık protrombin zamanı ölçülmelidir. Eğer buna olanak yoksa oral antikoagülanlar kesinlikle kullanılmamalıdırlar. Salisilatlar, fenilbutazon, sülfonamidler ve klofibrat bu ilaçlara duyarlılığı artırır. Barbitüratlar ve rifampin ise azaltır. Yan etki olarak, kanamalar, iştahsızlık, kaşıntı, saç dökülmesi yapabilir. Plasentayı aşabilir ve bebekte zararlı etkiler yapabilir o nedenle gebelerde, peptik ülserlilerde, karaciğer ve böbrek yetmezliği durumlarında kullanılmamalıdır. Oral antikoagulanlarla oluşan kanamalarda ilaç kesilir. Oral veya parenteral yolla K vitamini preparatları verilir. Ayrıca taze tam kan veya dondurulmuş plazma infüzyonu yapılır. Oral antikoagülan ilaçlara örnek olarak şu ilaçlar gösterilebilir; Varfarin (Coumadin) Dikumarol (Etilbiskum Asetat) (Tromexan) 9. ANTİTROMBOTİK VE TROMBOLİTİK İLAÇLAR Antitrombotik terimi arter sistemi içinde pıhtı oluşmasını önleyen veya azaltan ilaçları kapsamaktadır. Bunlardan Aspirin ve Sülfinpirazon analjezik ve antiinflamatuvar ilaçlar arasında incelenecektir. Dipiridamol ise antianginal ilaçlar arasında incelenmiştir. Trombolitik ilaçlar akut tromboembolik hastalıklarda kullanılır ve oluşmuş pıhtıyı eritir. Bu ilaçlar vücutta plazminojenin plazmine dönüşümünü hızlandırır ve oluşan plazmin de pıhtı oluşması sırasında şekillenen fibrini parçalar. 9.1. Streptokinaz (Streptase, Karbikinase) Trombolitik olarak, akut myokard infarktusunda kullanımı önemlidir. Myokard infarktusunda ilk 4 saat içinde uygulanmaya başlaması önerilir. 6 saatten fazla zaman geçmişse tedavi şansı çok azdır. Ayrıca karaciğer embolisi ve derin ven trombozunda i.v. infüzyon şeklinde kullanılır. Tedavi sırasında trombin zamanı normal değerin 2-5 katına kadar çıkar. Strepto- - 77 -