Araflt rmalar/researches B. K. Gültekin, A. Günderci, M. V. Balc, F. Kökcü, C. Gedikbafl, M. E. Ozcan Duygudurum Bozuklu u Tan s ile Yatan Hastalar n Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri: Bir Ön Bildirim Bülent Kadri Gültekin 1, Azad Günderci 1, Murat Volkan Balc 1, Filiz Kökcü 1, Can Gedikbafl 1, Mehmet Erkan Ozcan 2 ÖZET: Duygudurum bozuklu u tan s ile yatan hastalar n sosyodemografik ve klinik özellikleri: Bir ön bildirim Amaç: Ülkemizde psikiyatrik yatan hastalar n klinik özellik ve de iflkenleri hakk ndaki az miktarda veri bulunmaktad r. Bu ön çal flman n amac iki y ll k bir dönemde duygudurum bozukluklar biriminde yat r larak izlenen hastalar n sosyodemografik ve klinik özelliklerini araflt rmakt r. Bu çal flmada ayn zamanda depresif bozukluk ve bipolar bozukluk bulunan hastalar n bu özellikler yönünden karfl laflt r lmas amaçland. Yöntem: Bu çal flmada Adnan Menderes Üniversitesi T p Fakültesi Hastanesinin Psikiyatri Klini i Duygudurum Birimi nde 16.09.2004-01.09.2006 tarihleri aras nda yatan 36 hasta de erlendirmeye al nm flt r. Tan lar DSM- IV-TR s n fland rmas na göre konulmufltur. Majör depresif bozukluk ve yineleyici depresif bozukluk depresif bozukluklar; bipolar I ve II bozukluk, flizoaffektif bozukluk-bipolar tip, siklotimik bozukluk ve antidepresan ile ç - kan mani ise bipolar bozukluklar olarak iki grup halinde de erlendirilmifllerdir. Bulgular: Bipolar bozukluk tan l 26 ve depresif bozukluk tan l 10 hasta olmak üzere toplam 36 hasta iki y ll k dönemde klinikteki ilk yat fllar göz önüne al narak çal flmaya al nm fllard r. lk ata n bafllang ç yafl bipolar bozukluk grubunda 27.7±1.7 y l, depresif bozukluk grubunda 35.3±4.4 y l olarak bulunmufltur. Depresif bozukluk grubundaki hastalar n %90 nda ilk atakta stres etkeni bulunmuflken bu oran bipolar bozukluk grubundaki hastalarda %64 olarak bulunmufltur. Depresif bozuklu u olan hastalar n %66.7 sinde, bipolar bozuklu u olan hastalar n ise %57.7 sinde aile öyküsünde psikiyatrik bozukluk varl saptanm flt r. Geçmiflte intihar giriflimi her iki grupta da s k olarak, depresif bozukluk grubunda %66.7, bipolar bozukluk grubunda %70 oranlar nda bulunmufltur. Depresif bozukluk grubunda %40; bipolar bozukluk grubunda %52 oran nda eksen III tan s saptanm flt r. Ortalama yat fl süresi depresif bozukluk grubun da 36.6±5.9 gün, bipolar bozukluk grubunda 40.8±5.0 gün olarak saptanm flt r. Depresif bozukluk grubunda trisiklik antidepresanlar en fazla tercih edilen psikotrop iken, bipolar bozukluk grubunda duygudurum düzenleyici ve antipsikotikler daha fazla tercih edilmifltir. Tart flma: Epidemiyolojik araflt rmalar n tüm dünyada oldu u gibi ülkemizde de önemi artmaktad r. Türkiye ye ait bipolar bozukluk ve di er psikiyatrik hastal klara ait sa l kl ve güvenilir bilgilere gereksinim duyulmaktad r. Ülkemizin de iflik bölgelerinde yap lan çal flma sonuçlar n n de erlendirilerek psikiyatrik hastal klar n Türkiye profilinin oluflturulmas, topluma özgü özelliklerinin tan nmas na, risk etmenlerinin saptanmas na, toplumsal ve demografik iliflkilerin ortaya ç kar lmas na katk da bulunacakt r. Bu çal flmada ilk atak bafllang ç yafl bipolar bozukluklu hasta grubunda daha erken bulunurken, ilk atakta stres etkeninin varl depresif bozukluk grubunda daha fazlad r. Anahtar sözcükler: Bipolar bozukluklar, depresif bozukluklar, duygudurum bozukluklar, klinik özellikler, sosyodemografik özellikler ABSTRACT: Demographic and clinical variables among mood disorders inpatients: a preliminary report Objective: There is limited data to demonstrate the clinical characteristics and variables of psychiatric inpatients in our country.the aim of this preliminary study is to investigate sociodemograph c and cl n cal var ables of inpatients, who were followed up at a mood disorders unit during a two year period. n addition, patients with depressive disorders and bipolar disorders were compared in terms of these characteristics. Method: A total of 36 inpatients were evaluated in the Mood disorder unit of Psychiatry Department of Adnan Menderes University between 16.09.2004 and 01.09.2006. Diagnoses were made according to DSM-IV- TR. Depressive disorders group included patients with either major depressive or recurrent depressive disorders, while bipolar disorders group consisted of patients with bipolar I, and II disorders, schizoaffective disorder-bipolar type, cyclothymic disorder and antidepressant induced mania. Results: There were 36 inpatients in total, 26 in bipolar disorders group and 10 in depressive disorders group. Age at onset was 27.7 ± 1.7 years in bipolar disorders group and 35.3 ±4.4 years in depressive disorders group. Psychosocial stress prior to the first episode was a factor in 90% of patients with depressive disorders and in 64% of patients with bipolar disorders. Family history was positive for 66.7% of patients with depressive disorders and for 57.7% of patients with bipolar disorders. History of suicide attempts was frequent in both groups; 66.7% in depressive disorders group and 70% in bipolar disorders group. Any comorbid disorder listed at axis III was present in 40% of patients in depressive disorders group and in 52% of patients in bipolar disorders group. The mean hospitalization period was 36.6±5.9 days in depressive disorders group and 40.8±5.0 days in bipolar disorders group. The use of tricyclic antidepressants were more prevalent in the depressive group, whereas the mood stabilizers and antipsychotics were dominantly preferred in the bipolar group. Discussion: The importance of epidemiologic research is increasing in our country as well as other countries recently. Valid and reliable data for bipolar disorders and other psychiatric disorders are required in Turkey. Evaluating the results of studies performed in different regions of our country will contribute to obtain the specific characteristics of psychiatric disorders in Turkey. In the study, the age of onset was earlier in the bipolar group, whereas the existance of a stressor in the first episode was more frequent in the depressive group. Key words: Bipolar disorders, clinical variables, demographic variables, depressive disorders, mood disorders Klinik Psikofarmakoloji Bulteni 2008;18:183-188 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni 2008;18:183-188 *Bu çal flma stanbul da düzenlenen 42.Ulusal Psikiyatri Kongresi nde poster bildiri olarak sunulmufltur. 1 Dr., 2 Prof. Dr., Adnan Menderes Üniversitesi T p Fakültesi Psikiyatri AD, Ayd n-türkiye Yaz flma Adresi / Address reprint requests to: Dr. Bülent Kadri Gültekin, Adnan Menderes Üniversitesi T p Fakültesi Psikiyatri AD, TR- 09100 Ayd n-türkiye Elektronik posta adresi / E-mail address: gultekinb@yahoo.com Kabul tarihi / Date of acceptance: 11 Aral k 2007 / December 11, 2007 G R fi Duygudurum bozukluklar üzüntü, keder, umutsuzluk, çoflku, nefle ya da öfke gibi duygular m z n abart l olarak yaflanmas ile ortaya ç - kan yineleyici ataklar ile seyrederler. Bu ana bafll k alt nda yer alan depresif ve bipolar bozukluklar s k görülmeleri sebebi ile sadece psikiyatri de il ayn zamanda halk sa l ve psikiyatrik epidemiyoloji aç s ndan da önemlidirler. Duygudurum ataklar haftalar, özellikle depresif dönemler s ras nda, aylar boyunca sürerler ve aile, ifl ve sosyal ifllevsellik alanlar nda bozuklu a yol açarlar. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3, 2008 - www.psikofarmakoloji.org 183
Duygudurum bozuklu u tan s ile yatan hastalar n sosyodemografik ve klinik özellikleri: Bir ön bildirim fiiddetli depresyonlar ve mani ataklar hemen her zaman hastaneye yat fl gerektirecek kadar a r hastal k tablosu oluflturabilirler. Major depresif bozuklu un yaflam boyu yayg nl, özellikle kad nlarda daha s k olmak üzere %8-10 aras ndad r. Bipolar I bozukluk yaklafl k %1 olan yaflamboyu yayg nl ile hemen her zaman a r geçen ataklar ile göze çarpar. Bipolar II bozukluk ise, bipolar I bozuklu a göre daha hafif bir hastal k olarak görülmekte ise de uzun süren ve tedavilere dirençli olabilen depresyon dönemleri klinisyenler ve hastalar aç s ndan sorun oluflturur (1). Duygudurum bozukluklar nda bafllang ç yafl ço- unlukla 20-40 yafllar aras nda de iflmektedir. Bipolar bozuklu un çocukluktan (5-6 yafl) 50 yafl na kadar (nadiren daha ileri yafl) her yaflta görülmekle birlikte ortalama bafllang ç yafl n n 30, erken bafllang ç yafl n n 17, ara ve geç bafllang ç yafllar n n ise s ras ile 27 ve 46 oldu u bildirilmifltir (2,3). Major depresyon da her yafl n hastal olmakla birlikte s kl kla 30 ile 40 yafllar aras nda bafllamaktad r (1). Aile çal flmalar na göre bipolar I bozuklu u olan hastalar n birinci derece akrabalar n n bipolar I bozuklu a yakalanma olas l 8-18 kat, major depresyona yakalanma olas l klar ise 2-10 kat artmaktad r. Major depresyonu olan hastalar n birinci derece akrabalar - n n bipolar I bozuklu a yakalanma olas l 1.5-2.5 kat, major depresyona yakalanma olas l klar ise 2-3 kat artmaktad r (1). ntihar giriflimi duygudurum bozukluklar nda görülen ciddi bir komplikasyondur. Yaflam boyu intihar giriflimi bipolar bozuklukta %29.2, major depresyonda %15.9 olarak saptanm flt r (4). Bipolar depresyonu olanlarda intihar düflüncesi %79 olup mani veya karma dönemlere göre daha s k görülmektedir (5). Psikiyatrik hastal klar n sosyodemografik ve klinik özellikleri ülkeler aras nda farkl l k göstermektedir. Major depresyon ve bipolar bozuklu un farkl ülkelerdeki s kl n saptamak amac ile 10 ülkede (Amerika Birleflik Devletleri, Kanada, Porto Rico, Fransa, Almanya, talya, Lübnan, Tayvan, Güney Kore ve Yeni Zelanda) benzer yöntemler kullan larak yap lan bir çal flmada major depresyonun yaflam boyu yayg nl n n farkl l k gösterdi i bulunmufltur. En düflük oldu u ülke Tayvan (%1.5) iken Beyrut ta %19 oran nda bulunmufltur. Ayn çal flmada on ülkede major depresyonun ortalama bafllang ç yafl n n 24.8 ile 34.8 aras nda oldu u ve kad nlarda erkeklerden daha s k görüldü ü saptanm flt r. Bipolar bozuklu un y ll k yayg nl ülkeler aras nda birbirine daha yak n (%0.3 ile 1.5 aras nda) oldu u, her iki cinste eflit s kl kta görüldü ü ve major depresyona göre ortalama 6 y l daha erken bafllad saptanm flt r (6). Adnan Menderes Üniversitesi T p Fakültesi hastanesinin psikiyatri klini inde 2001 y l nda hasta yat r lmas na, duygudurum bozuklu u olan hastalar n klinik içinde bir birim taraf ndan izlenmesine ise 2004 te bafllanm flt r. Bu çal flmada klini imize yat r larak duygudurum bozukluklar biriminde izlenen hastalar n sosyodemografik ve klinik özellikleri sunulmaktad r. Bu makalede iki y ll k dönemde izlenen hastalar n bulgular n incelemek, verilerimizi paylaflmak ve duygudurum bozuklu unun Türkiye profilinin oluflturulmas na katk yapmay amaçlad k. YÖNTEM Bu çal flmadaki veriler klini imize yat r lan duygudurum bozuklu u tan l hastalardan elde edilmifltir. Adnan Menderes Üniversitesi T p Fakültesi Hastanesinin Psikiyatri Klini i Duygudurum Birimi nde 16.09.2004-01.09.2006 tarihleri aras nda yatan 36 hasta de erlendirmeye al nm flt r. Ayn hastalara ait sonraki yat fllar de erlendirmeye al nmam flt r. Hastalara ait bilgiler duygudurum biriminde oluflturulan veritaban ndan al nm flt r. Veritaban hastalar n dosya bilgilerini kaydetmek ve araflt rmalara kaynak oluflturmak amac ile 2006 y l nda oluflturulmufltur. Geriye dönük dosyalar n taranmas, yeni yatan hastalar n bilgilerinin hastalar izleyen araflt rma görevlileri taraf ndan eklenmesi ve bu makalenin yazarlar n n düzenli aral klarla yapt araflt rma e itimi ve veritaban n gözden geçirme toplant lar ile bilgilerin güncelli i sa lanm flt r. Veritaban n n güncellenmesine, makalenin yaz lma aflamas nda da devam edilmifltir. lk iki y ll k döneme ait veriler bu makalede sunulmufltur. Tan lar duygudurum biriminde çal flan psikiyatri araflt rma görevlileri taraf ndan DSM-IV-TR (7) ölçütlerine göre ve befl eksenli de erlendirme yap larak psikiyatrik görüflme ile konuldu. Tan kategorilerindeki hasta say lar küçük oldu u için hastalar iki grupta toplanarak karfl laflt r ld. Majör depresif bozukluk ve yineleyici depresif bozukluk depresif bozukluk grubunda; bi- 184 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3, 2008 - www.psikofarmakoloji.org
B. K. Gültekin, A. Günderci, M. V. Balc, F. Kökcü, C. Gedikbafl, M. E. Ozcan Tablo 1: ADÜ T p Fakültesi Hastanesi Psikiyatri Klini inde 16.09.2004-01.09.2006 Tarihleri Aras nda Yatarak Tedavi Gören Depresif ve Bipolar Bozukluk Tan l Hastalar n Klinik Özellikler Yönünden Karfl laflt r lmas (n=36) Depresif Bozukluk (n=10) Bipolar Bozukluk (n=26) Analiz n (%) n (%) test Fd P Cins Erkek 2 (20) 14 (53.8) * 0.133 Kad n 8 (80) 12 (46.2) Bafllang ç Yafl (ortalama ± ss) 35.3±4.4 (min=16, maks=57) 27.7±1.7 (min=16, maks=44) t=1.937** 34 0.061 Yat fl Süresi (gün) (ortalama ± ss) 36.6±5.9 (min=17, maks=62) 40.8±5.01 (min=15, maks=114) *** 0.836 Eksen II Tan s Yok 8 (80.0) 20 (76.9) * 0.611 Var 2 (20.0) 6 (23.1) Ek Psikiyatrik Tan Yok 7 (70.0) 15 (57.7) * 0.706 Var 3 (30.0) 11 (42.3) Eksen III Tan s Yok 6 (60) 12 (46.2) * 0.711 Var 4 (40) 14 (53.8) lk Atakta Stresör Yok 1 (10.0) 9 (34.7) * 0.218 Var 9 (90.0) 17 (65.3) Aile Öyküsü Yok 4 (40.0) 11 (42.3) * 0.712 Var 6 (60.0) 15 (57.7) Medeni Durum Evli 10 (100) 17 (65.3) * 0.073 Bekar 0 (0.0) 9 (34.7) Nikotin Ba ml l Yok 6 (60.0) 14 (53.8) * 0.723 Var 4 (40.0) 12 (46.2) Alkol Kullan m Bozuklu u Yok 9 (90.0) 26 (100) * 0.278 Var 1 (10.0) 0 (0) ntihar Giriflimi Yok 4 (40.0) 6 (30.0) * 0.791 Var 6 (60.0) 14 (70.0) *Fisher in kesin testi, **Student t testi, ***Mann-Whitney U polar I bozukluk, bipolar II bozukluk, flizoaffektif bozukluk-bipolar tip, siklotimik bozukluk ve antidepresan ile ç kan mani ise bipolar bozukluk grubunda de- erlendirildi. Eksen I tan s duygudurum bozuklu u d - fl ndaki hastalar çal flmaya al nmad. statistiksel Analiz Kategorik de iflkenler için en küçük beklenen de- erin 5 in alt nda oldu u durumlarda Fisher in Kesin testi; sürekli de iflkenler için da l m n normal oldu u durumlarda t testi, normal olmayan da l mlarda Mann-Whitney U testi kullan ld. Tüm analizler için α<0.05 anlaml olarak kabul edildi. Verilerin istatistiksel analizi SPSS 10.0 kullan larak yap ld. BULGULAR Tablo 2: Psikiyatri Klini inde Yatarak Tedavi Gören Duygudurum Bozukluk Tan l Hastalar n DSM-IV-TR S n fland rmas na Göre Tan lar n n Da l m (n=36) Tan Kategorisi n (%) Majör Depresyon 5 (13.9) Yineleyici Major Depresyon 5 (13.9) Bipolar I Bozukluk 15 (41.7) Antidepresan ile Ç kan Mani 5 (13.9) fiizoaffektif Bozukluk 3 (8.3) Bipolar II Bozukluk 2 (5.6) Siklotimik Bozukluk 1 (2.8) Tablo 1 de ADÜ T p Fakültesi Hastanesinin Psikiyatri Klini inde iki y ll k bir dönemde yatarak tedavi gören, birincil tan s bir duygudurum bozuklu u olan 36 hastan n sosyodemografik bulgular sunulmaktad r. Hastalar n %41.7 sini bipolar I bozukluk, %14 ünü major depresyon, %14 ünü yineleyici major depresyon ve %14 ünü antidepresan ile ortaya ç kan mani tan l hastalar oluflturmaktayd (Tablo 2). ki grup aras nda cinsiyet, yat fl süresi, bafllat c et- Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3, 2008 - www.psikofarmakoloji.org 185
Duygudurum bozuklu u tan s ile yatan hastalar n sosyodemografik ve klinik özellikleri: Bir ön bildirim men varl, aile hikayesi, nikotin ba ml l, alkol kötüye kullan m ve intihar giriflimi karfl laflt r ld nda istatistiksel olarak fark saptanmam flt r (Tablo 1). lk atak bafllang ç yafl aç s ndan de erlendirildi inde bipolar bozukluk (27.7±1.7 y l) ve depresif bozukluk (35.3±4.4 y l) gruplar aras nda fark olmakla beraber istatistiksel olarak anlaml de ildi (p=0.061). Hastal n bafllang ç yafl bipolar bozukluk grubundaki erkeklerde 26.3±8.4, kad nlarda 29.3±9.4; depresif bozukluk grubundaki erkeklerde 53.5±4.94, kad nlarda 30.7±11.4 olarak bulunmufltur. Bipolar bozuklukta cinsiyetler aras nda istatistiksel olarak fark saptanmazken depresif bozukluk grubunda erkeklerde kad nlara göre istatistiksel olarak anlaml derecede daha ileri yafllarda ortaya ç kt saptanm flt r (p<0.05). Eksen II tan lar aç s ndan karfl laflt r ld nda depresif bozukluk grubunda bir paranoid kiflilik bozuklu u, bir obsesif kompulsif kiflilik bozuklu u saptan rken; bipolar bozukluk grubunda bir flizoid, bir histrionik, bir çekingen kiflilik bozuklu u ve bir mental retardasyon oldu u gözlenmifltir. Depresif bozukluk grubundaki hastalar n tümünde antidepresan kullan lm flt r. Bu gruptaki 10 hastan n ikisinde kombine tedavi uygulanm flt r. Antidepresan tedaviye, bir hastada duygudurum düzenleyicisi, bir hastada ise anksiyolitik eklenmesi gerekli olmufltur. Bipolar bozukluk grubundaki 26 hastan n 22 sinde duygudurum düzenleyicisi kullan lm flt r. Duygudurum düzenleyicisi kullan lan 22 hastan n yedisinde tek ya da ikili duygudurum düzenleyicisi kullan lm flt r. Geri kalan 15 hastada duygudurum düzenleyicisi ilaç/ilaçlara antidepresan ya da antipsikotik ilaçlar eklenmifltir. Bipolar bozukluk grubundaki 26 hastan n 4 ünde duygudurum düzenleyicisi ilaçlar kullan lmam fl, antipsikotik ve antidepresan ilaçlar ile tedavi yap lm flt r. Her iki hasta grubunda uygulanan psikofarmakolojik tedavilere iliflkin ayr nt lar Tablo 3,4 de verilmifltir. Tablo 3: Psikiyatri Klini inde Yatarak Tedavi Gören Depresif Bozukluk Tan l Hastalarda Uygulanan Psikofarmakolojik Tedaviler (n=10) Kullan lan laç/ilaçlar n TSA 6 SSRI 2 Lityum + tetrasiklik AD 1 SNRI + ANK 1 AD: Antidepresan, ANK: Anksiyolitik, SNRI: Serotonin-Norepinefrin geri al m inhibitörü, SSRI: Serotonin geri al m inhibitörü, TSA: Trisiklik antidepresan Tablo 4: Psikiyatri Klini inde Aras nda Yatarak Tedavi Gören Bipolar Bozukluk Tan l Hastalarda Uygulanan Psikofarmakolojik Tedaviler (n=26) Kullan lan laç/ilaçlar n Valproat 3 Lityum 1 Lityum+valproat 3 Valproat + atipik AP 5 Lityum + tipik AP 5 Lityum + atipik AP 2 Valproat + tipik AP 1 Valproat + SSRI 1 Lityum + valproat + tipik AP 1 Atipik AP + atipik AP 1 SSRI 1 TSA 1 Moklobemid 1 AP: Antipsikotik, SSRI: Serotonin geri al m inhibitörü, TSA: Trisiklik antidepresan TARTIfiMA Bu çal flmada, nispeten yeni kurulmufl olan Adnan Menderes Üniversitesi T p Fakültesi hastanesinin psikiyatri klini inde iki y ll k bir dönemde yat r larak izlenen depresif ve bipolar hastalar n sosyodemografik ve klinik özellikleri sunularak ülkemiz duygudurum bozuklu u olan hasta profilinin anlafl lmas na katk da bulunulmaya çal fl lm flt r. Hastalar m z n ortalama ilk atak bafllang ç yafl bipolar bozukluk grubunda 27.7 y l iken depresif bozukluk grubunda 35.3 y ld. Hastal n bafllang ç yafl bipolar Bozuklu u olan erkeklerde kad nlara oranla ortalama 3 yafl daha küçüktü (erkeklerde 26.3±8.4; kad nlarda 29.3±9.4 y l). Literatürde kad nlarda bipolar bozuklu un erkeklere göre geç bafllad bildirilmektedir (8). Londra n n Camberwell bölgesinde yürütülen bir çal flmada, bipolar bozuklu un kad nlarda erkeklere göre 4,5 y l geç bafllad, ama bu fark n sadece orta yafl döneminde görüldü ü, yaflam n erken ve geç dönemlerinde bir farkl l k olmad bulunmufltur. Ayn çal flmada, bipolar bozuklu un genel olarak bafllama yafl n n ortalamas n n 31 yafl, ortanca de erinin ise 26 yafl oldu u bildirilmifltir (9). Ateflçi ve arkadafllar (10) taraf ndan yap lan bir çal flmada bipolar bozuklu un bafllang ç yafl n n hastalar n genelinde ortalama 25.9 y l, erkeklerde 29.4 ve kad nlarda 24.3 y l oldu- u bulunmufltur. Ayn çal flmada unipolar hastalar için bafllang ç yafl 31.03±11.83 olup, erkeklerde kad nlara göre 9 yafl daha erken bafll yordu (s ras yla 24.88±9.45 y l; 33.80±11.94 y l) (10). zmir de Ege Üniversitesi T p Fakültesi nin Affektif Hastal klar Birimi nde izlenen has- 186 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3, 2008 - www.psikofarmakoloji.org
B. K. Gültekin, A. Günderci, M. V. Balc, F. Kökcü, C. Gedikbafl, M. E. Ozcan talar ile yap lan çal flmada ise ortalama bafllang ç yafl bipolar bozuklukta 23.5, yineleyici depresyonda 33.6 olarak bulunmufltur (11). Çal flmam zda bulunan bafllang ç yafl ndaki farkl l klar istatistiksel olarak anlaml olmamakla birlikte, baflka çal flmalarda bildirilen bulgulara benzerlik göstermektedir. Bafllang ç yafl na iliflkin depresif ve bipolar bozukluklar ya da cinsiyetler aras ndaki farkl l klar aç klayacak güçlü veriler henüz elde edilmemifltir. Bu farkl l klar n bir bölümü kal tsal etkenler, cinsiyetler aras hormonal farkl l klar, madde kullan m, göç ve di er baz çevresel etkenlere ba lanabilmektedir (9). Bu çal flmada depresif bozukluk grubundaki hastalar n 6 s nda (%66.7) ve bipolar bozukluk grubundaki hastalar n 15 inde (%57.7) psikiyatrik bozukluk aile öyküsünün varl saptanm flt r. Y ld r m ve arkadafllar taraf ndan yap lan bir çal flmada bipolar I bozukluk tan l hastalar n birinci derece yak nlar nda hipomani, minör depresyon ve flizotipal kiflilik bozuklu unun sa l kl kontrollere göre daha s k görüldü ü bulunmufltur (12). Baflka bir çal flmada ruhsal bozuklu u olma oranlar n n bipolar bozuklu u olan hastalar n ebeveynlerinde %27.1, sa l kl kontrollerin ebeveynlerinde ise %14.4 oldu u ve her iki grupta en s k olarak major depresyona rastland bildirilmifltir (13). Çal flmam zda depresif bozuklu u olan hastalar n 6 s nda (%60.0), bipolar bozuklu u olan hastalar n ise 14 ünde (%70) intihar giriflimi öyküsü saptanm flt r. Yatarak tedavi gören depresyonlu hastalar n incelendi i bir çal flmada hastalar n %25 inde intihar giriflimi öyküsünün oldu u, 15-24 yafl grubunda olma, evlenmemifl olma ve stresli yaflam olaylar n n intihar giriflimi riskini yükseltti i bulunmufltur (14). Yatarak tedavi gören psikiyatrik hastalarda intihar öyküsünü araflt ran baflka bir çal flmada intihar n 15-44 yafl grubundaki kad nlarda ve çal flmayanlarda (%54.6) daha s k görüldü ü, intihar giriflimi sonras en çok konulan psikiyatrik tan n n depresyon (%48.1) oldu u saptanm flt r (15). Yatan hastalar n 5 y ll k verilerinin incelendi i bir çal flmada yatarak tedavi gören hastalar n %69.8 unun intihar riski tafl d bildirilmifltir (16). Yatan hastalarda yapt m z bu çal flmada alkol kullan m bozuklu u sadece depresif bozuklu u olan 1 hastada; nikotin ba ml l ise depresif hastalar n %40 nda, bipolar hastalar n %46.2 sinde saptanm flt r. Pektafl ve arkadafllar taraf ndan yatarak tedavi gören depresif ve bipolar bozukluk tan l hastalar n incelendi- i bir çal flmada sorun oluflturan alkol kullan m bozuklu unun genel nüfustan daha yüksek oldu u bildirilmifltir (17). Özcan ve arkadafllar taraf ndan yap lan bir çal flmada depresyonlu hastalarda alkol kullanma %18.2, sorun oluflturan alkol kullan m %3.9, ailede alkol kullan m öyküsü %10.9, oranlar nda bulunmufltur. Ar k ve arkadafllar taraf ndan ço unlu u bipolar bozukluk tan l poliklinik hastalar ndan oluflan bir örneklemi inceleyen bir çal flmada sigara içme oran %48, alkol kullan m bozuklu u oran %6 olarak saptanm flt r (19). Bu çal flmam zdaki oranlar n düflük olmas nda toplam hasta say s n n az olmas n n, hastalar n ço unlu unun kad nlardan oluflmas n n, bölgesel ve sosyoekonomik nedenlerin etkili oldu u ileri sürülebilir. Hastalar n tedavisinde kullan lan ilaçlar n ço unlu- unu beklendi i gibi depresif bozukluk grubunda antidepresanlar, bipolar bozukluk grubunda ise duygudurum düzenleyici ilaçlar oluflturmufltur. Depresif bozukluk grubunda seçici serotonin ve norepinefrin geri al m inhibitörü ilaçlardan çok eski olarak nitelendirilen trisiklik antidepresan s n f ndan ilaçlar kullan lm flt r. Her ne kadar hasta say s n n azl bu konuda ileri sürülebilecek düflünceleri zay flatmakta ise de bu durum, özellikle yat fl gerektirecek denli a r depresif tablolar n tedavisinde daha etkili, yeni antidepresan aray fl n n sürmesi gerekti ini akla getirmektedir. bipolar bozukluk grubunda duygudurum düzenleyicilerden sonra ikinci s rada antipsikotiklerin yer almas da duygudurum düzenleyici olarak kullan lmakta olan lityum ve valproat n hastalar n bir bölümünde etkisiz kald n gösterebilir. Özellikle, say lar giderek artan atipik antipsikotiklerin, bu tan grubundaki etkin psikofarmakolojik tedavi gereksinimine k smen yan t olabilece i, ama bu hastalar için de yeni ilaç aray fl n n sürece i düflünülebilir. Bu çal flman n sonuçlar n n k s tl l hasta say s n n azl na ba l d r. Toplam hasta say s n n küçük olmas, tan kategorilerinde daha da küçük say lar olmas sonucunu do urmufl, bu ise hastal klar iki ana bafll k alt nda grupland rmam za neden olmufltur. zlenen bipolar ve depresif hasta say s n n artmas ve çok say da hastay kapsayan çal flmalar yap lmas sonuçlar n genellenebilirli i aç s ndan gereklidir. Epidemiyolojik araflt rmalar n tüm dünyada oldu u gibi ülkemizde de önemi artmaktad r. Türkiye ye ait bipolar bozukluk ve di er psikiyatrik hastal klara ait sa - Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3, 2008 - www.psikofarmakoloji.org 187
Duygudurum bozuklu u tan s ile yatan hastalar n sosyodemografik ve klinik özellikleri: Bir ön bildirim l kl ve güvenilir bilgilere gereksinim duyulmaktad r. Ülkemizin de iflik bölgelerinde yap lan çal flma sonuçlar n n de erlendirilerek psikiyatrik hastal klar n Türkiye profilinin oluflturulmas, topluma özgü özelliklerinin tan nmas na, risk etmenlerinin saptanmas na, toplumsal ve demografik iliflkilerin ortaya ç kar lmas na katk da bulunacakt r. Bu bilgiler ruh sa l hizmetlerinin iyilefltirilmesi aç s ndan yarar sa layacakt r. Örne in, tedavi maliyetlerinin belirlenmesine, sa l k harcamalar n n öngörülmesine ve sa l k politikalar n n oluflturulmas - na dayanak oluflturabilir. Bu çerçevede alan araflt rmalar na, baflvuru esasl poliklinik de erlendirmelerine ve yatan hastalara ait verileri inceleyen çal flmalara gerek vard r. Kaynaklar: 1. Kaplan HI, Sadock BJ. Kaplan and Sadock s Synopsis of Psychiatry (9th ed). Williams and Wilkins, Philadelphia 2003, pp 534-536 2. Leboyer M, Henry C, Paillere-Martinot M-L, Bellivier F. Age at onset in bipolar affective disorders: a review. Bipolar Disord 2005;7:111-118 3. Depp CA, Jeste DV.Bipolar disorder in older adults: a critical review. Bipolar Disord 2004; 6: 343-367 4. Chen Y-W, Dilsaver SC. Lifetime rates of suicide attempts among subjects with bipolar and unipolar disorders relative to subjects with other axis I disorders. Biol Psychiatry 1996; 39:896-899 5. Dilsaver SC, Chen Y-W, Swann AC, Shoaib AM, Tsai-Dilsaver Y, Krajewski KJ. Suicidality, panic disorder and psychosis in bipolar depression, depressive-mania and pure mania. Psychiatr Res 1997;73:47-56 6. Weissman MM, Bland RC, Canino GJ, Faravelli C, Greenwald S, Hwu HG, Joyce PR, Karam EG, Lee CK, Lellouch J, Lepine JP, Newman SC, Rubio-Stipec M, Wells JE, Wickramaratne PJ, Wittchen H, Yeh EK. Cross-national epidemiology of major depression and bipolar disorder. JAMA 1996; 276:293-299 7. Amerikan Psikiyatri Birli i: Psikiyatride Hastal klar n Tan nmas ve S n fland r lmas Elkitab, Yeniden Gözden Geçirilmifl Dördüncü Bask (DSM-IV-TR), Amerikan Psikiyatri Birli i,washington DC, 2000 den çeviren Köro lu E, Hekimler Yay n Birli i, Ankara, 2001 8. Arnold LM Gender differences in bipolar disorder. Psychiatr Clin North Am 2003; 26:595-620 9. Kennedy N, Murray RM. The clinical epidemiology of bipolar disorder: a 35-year incidence study in south-east London, in: Bipolar Disorder: The Upswing in Research and Treatment, Editors: McDonald C, Schulze K, Murray RM, Tohen M. First edition in 2005 by Taylor and Francis in OX, UK, pages: 1-8. 10. Ateflçi FG, Karada F, Özdel O, Nalan KO. Bipolar ve unipolar hastalarda gidifl. 36. Ulusal Psikiyatri Kongresi Özet Kitab, 3-7 Ekim 2000, Antalya :136-138 11. Özdemir F, Akdeniz F, Ar k D. Temperamental Traits and Differences of euthymic patients with recurrent mood disorder and healthy controls. International Conference on Mood Disorders, 30 March-1 April 2006, stanbul, Program & Abstract, 120 12. Y ld r m AS, Çelik M, Kabakç E, Uluflahin A. Bipolar Bozuklu u Olan Hastalar n Birinci Derece Akrabalar nda Psikopatoloji ve Kiflilik Örüntüleri. Türk Psikiyatri Derg 2005; 16:229-236. 13. K sa C, Aydemir Ç, Baflterzi AD, Tüzer V, Göka E. Bipolar bozukluk tan s konan hastalar n ebeveynlerinde ruhsal bozukluklar. Türk Psikiyatri Derg 2004; 15:175-181 14. Deveci A, Yurtsever F, Aydemir O. Yatarak tedavi gören major depresif bozukluklu hastalarda ntihar giriflimi ile iliflkili etkenler. Psikiyatri Psikoloji Psikofarmakoloji (3P) Dergisi 2004;12:203-208 15. Sa nç H, Ku u N, Akyüz G, Do an O. Yatarak tedavi gören hastalarda ntihar öyküsünün araflt r lmas. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2000; 1:83-88 16. Isman D, Aldemir E, Özden M, Daglioz G, Arik D, lerisoy H, Binbay T, Akdeniz F, Gönül AS, Vahip S The treatment of hospitalized bipolar depressive patients in a mood clinic Five years data. International Conference on Mood Disorders., 30 March-1 April 2006, stanbul, Program & Abstract, pp:121. 17. Pektafl O, M rsal H, Kalyoncu A, Tan D, Beyazyürek M. Psikiyatri klini inde yatarak tedavi gören hastalarda alkol kullan m. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2003, 4:26-29. 18. Özcan ME, E ri M, Kurçer MA, Emül HM, Elbozan HB, Çekem AB, Özel Ö. Turgut Özal T p Merkezi psikiyatri poliklini inde depresyon, anksiyete ve somatoform bozukluk tan s alan hastalarda alkol kullan m. 8.Halk Sa l Günleri Kongresi Özet Kitab, 23-25 Haziran 2003, Sivas, s:45. 19. Arik D, Akdeniz F, Erkan A, Bilen NK, Vahip S, Gönül AS. The burden of general medical conditions in bipolar outpatients. International Conference on Mood Disorders., 30 March-1 April 2006, Istanbul, Programme & Abstract Book, pp:131 188 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 18, Say : 3, 2008 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 18, N.: 3, 2008 - www.psikofarmakoloji.org