Kafa Travmasında Yoğun Bakım



Benzer belgeler
HASTANIN ÖNCELİKLİ OLARAK NUTRİSYON DURUMUNU BELİRLEMEK GEREKLİDİR:

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

Nöroloji Yoğun Bakım Hastasında Nutrisyon Desteği. Doç.Dr.Ethem Murat Arsava Hacettepe Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı

Kafa Travmalarında Yönetim

Nöromonitorizasyon ve Serebral Koruma

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde

Eser Elementler ve Vitaminler

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

ECMO TAKİP. Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Perfüzyonist Birol AK

YOĞUN BAKIM EKİBİNDE HEMŞİRE VE HASTA BAKIMI BURCU AYDINOĞLU HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Yeni Nütrisyonel Kılavuzların Karşılaştırılması. Diyetisyen Merve DAYANIK

PULMONER HİPERTANSİYONUN. Prof Dr Sait Karakurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

Kritik hasta KRİTİK HASTA TAKİP PARAMETRELERİ. Kritik hasta takip parametreleri. Kritik hasta takip parametreleri. Kritik hasta takip parametreleri

KANAMALI HASTANIN TRANSFERİ. Doç.Dr Can Aktaş Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D

KARDİYOJENİK ŞOK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI

YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİ TEKNİK ÖZELLİKLERİ

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİ

Kafa Travmalı Hastaya Yaklaşım. Dr. İ. Özkan Akıncı İTF Anesteziyoloji A.D.

İNTRAOPERATİF GELİŞEN HİPOTANSİYONDA VOLÜM TEDAVİSİ veya VAZOPRESSOR. Doç. Dr. Necati GÖKMEN DEÜTF Anesteziyoloji AD, İZMİR

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

EVDE BAKIM GEREKTİREN PEDİATRİK HASTALARDA BESLENME DESTEĞİ

Yoğun Bakımda Nörolojik Resüsitasyon

Türk Yoğun Bakım Derneği Mekanik Ventilasyon Kursu Şubat 2010, İstanbul.

Post-kardiyak Arrest Sendromu ve. Post-resüsitatif Bakım

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

IV-V. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları

HEMORAJİK İNME. Yrd. Doç. Dr. Aysel MİLANLIOĞLU Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ABD

Travmatik Beyin Yaralanması Doç Dr Özlem GÜNEYSEL Dr Lütfi Kırdar Kartal EAH Acil Tıp Kliniği

Noninvazif Mekanik Ventilasyon Kime? Ne zaman?

Ölümcül Santral Sinir Sistemi Hastalıkları I epidural, subdural, intraparankimal kanamalar

YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİNDE GÖREV YAPAN SAĞLIK PERSONELİNİN EĞİTİMİNE VE SERTİFİKALANDIRILMASINA DAİR YÖNERGE

SEPSİS OLGULARI. Prof Dr Sait Karakurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA SIVI KONTROLÜ

KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM

Kafa Travmalı Hastaya Yaklaşım Doç. Dr. İ. Özkan AKINCI

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Ekstrakorporeal Yaşam Destek Tedavileri (ECLS)

YENİDOĞANDA MEKANİK VENTİLASYON KURSU OLGU SUNUMU-1

27/04/16. Sunu Planı YANIKLI NON-SEPTİK HASTADA VOLÜM REPLASMANI. Patofizyoloji. Patofizyoloji. Yanık tipleri Patofizyoloji Volüm Replasmanı

International Guidelines for Management of Severe Sepsis and Septic Shock: Dr. Merve Gü eş Öza dı

HİPERNATREMİ. Doç. Dr. Halil Yazıcı. İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Yoğun Bakım Hastasının Beslenmesinde Tartışmalı Konular. Dr.Bilgin CÖMERT GATA Đç Hastalıkları YBÜ

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Diyabetik Ayak Yarası ve İnfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Önlenmesi: Ulusal Uzlaşı Raporu

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

CRUSH SENDROMU ŞAKAYA GELMEZ. Atatürk Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı Uzm. Dr. Alpaslan ÜNLÜ 2017

Akut İskemik İnme. İskemik İnme (%85) Hemorajik inme (%15)

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013

Genel Bilgiler. Dünyada Ölümler. 1.Koroner Arter Hastalıkları 2.Travma (1-44 yaş arası 1. sırada) 3.İnme sendromları

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

Ağır Sepsis ve Septik Şokta Erken Hedefe Yönelik Tedavi Dr. Güniz Meyancı Köksal

Konjestif Kalp Yetmezliğinde Solunum Desteği. Uzm. Dr. Nil ÖZYÜNCÜ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Tedavi. Tedavi hedefleri;

Multipl organ yetmezliği ve refrakter hipotansiyon

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

PEDİATRİDE GÜNCEL DİYABET TEDAVİSİ. Dr. Ömer Tarım

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

Disritmiler, Ölümcül Disritmiler ve Elektriksel Tedaviler

Çocuklarda sıvı ve elektrolit tedavisi. Prof. Dr. Aydın Ece Dicle Üniv. Tıp Fak. Çocuk Sağ ve Hast AD

Anestezide Sıvı Tedavisi, Hesaplamalar ve Temel İlkeler

Çocuklarda Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS) ve Tedavisi. Tolga F. Köroğlu Dokuz Eylül Üniversitesi

Parenteral Nutrisyon Ne Zaman?

SODYUM (Na + ) SODYUM METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI HİPONATREMİ HİPONATREMİ. Plazma Na + : meq/l,

RESUSİTASYON FARMAKOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

Hemodinamik Monitorizasyon

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Adrenal yetmezlik var mı? Kortikosteroid verelim mi? Prof.Dr.Bilgin CÖMERT Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Yoğun Bakım BD

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

İlk Değerlendirme İşlemleri

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Nörolojik Hastalarda Tüple Beslenme Endikasyonları Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman

ŞOK HASTASINA YAKLAŞIM

NÜTRİSYONEL BESLENME Uzm.DR FİLİZ APUCU

Kritik Hasta Transportu. Yrd.Doç.Dr. Latif DURAN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD. SAMSUN

Yatan hastalarda güncel diyabet tedavisi

Akut böbrek hasarının (ABH) önlenmesi: hangi sıvıyı tercih edelim? Doç.Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ. Dr. Lale Sever

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

YOĞUN BAKIMDA GİRİŞİMSEL İŞLEMLER

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

GEBELİK VE PULSATİL AKIM EŞLİĞİNDE KARDİYOPULMONER BAYPAS

KRİTİK HASTADA İLK MÜDAHALE HATALARI AKUT İNME

Hemorajik Şok Tedavisinde İntraaortik balon pompası. Doç. Dr. Halil DOĞAN Bakırköy Dr Sadi Konuk EAH Acil Tıp Kliniği

Hazırlayan Kontrol Eden Onaylayan

Beslenme desteğinde hangi içerik kime, ne zaman, hangi yolla uygulansın?

Kafa Travmasına Yaklaşım

Kronik Zeminde Akut Karaciğer Yetmezliği

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

Noninvazif Mekanik Ventilasyon

ACİL SERVİSTE ŞOK YÖNETİMİ

ACS de yeni biyolojik markırlar MEHMET KOŞARGELİR HNH 2014-DEDEMAN

KRİTİK HASTANIN HASTANELER ARASI TRANSPORTU PRM. MUSTAFA YILDIZ İSTANBUL 112 ASH

Transkript:

Kafa Travmasında Yoğun Bakım Melike MUT*, Mustafa BERKER* * Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroşirürji Anabilim Dalı, ANKARA Nöroşirürji yoğun bakım üniteleri, postoperatif rutin hasta bakımının yanısıra kafa travmalı hastaların ikincil beyin hasarına neden olabilecek değişikliklerinin erken tanısı, yakın izlemi ve optimal tedavisi konusunda önemli bir yer tutmaktadır. Bu tür hastaların yoğun bakımda tutulmalarındaki asıl amaç, sistemik ve nörolojik komplikasyonların önlenmesidir. Bu amaca yönelik olarak invaziv hemodinamik monitörizasyon ve her sisteminin bir bütün içinde, ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, travma hastalarının metabolik dengelerinin sağlanması ve tüm sistemlere yönelik genel desteğin sürdürülmesi, yoğun bakım hizmetlerinin temel yaklaşımlarındandır. Head Trauma and Intensive Care Key Words: Head injury, Secondary cerebral damage, Invasive monitoring, Nutrition. Anahtar Kelimeler: Kafa travması, İkincil beyin hasarı, İnvaziv monitörizasyon, Beslenme. Travma hastasının yoğun bakımı; multidisipliner bir hizmet olup cerrahi ve dahili tıp dallarının güncel bilgilerini ve yaklaşımını içermektedir. Genellikle bu hastalarda immobilizasyona bağlı aspirasyon, sepsis, pulmoner emboli, miyokardiyal iskemi, elektrolit ve kan basıncı değişikliklerine sıklıkla rastlanır. Bunların bozukluğu santral sinir sistemi (SSS) sekonder hasarına katkıda bulunur [1]. Yoğun Bakım İzlem Kriterleri Kafa travmalı hastanın yoğun bakımda izlenmesindeki temel amaç, ikincil hasara yol açacak değişikliklerin olabildiğince erken tanınarak uygun ve ivedi tedavi yaklaşımlarının sağlanabilmesidir. Bu amaçla SSS değil hemen tüm sistemler yakın ve invaziv olarak monitörize edilir. Elde edilmesi gereken temel kriterler; 1. Kan basıncının korunması (sistolik kan basıncı > 110 mmhg), 2. Stresin sedasyon ve analjeziklerle giderilmesiyle; efordan, hareketten, öksürükten ve nörovejetatif yanıttan korunarak intrakranial basınç (ICP) artışının engellenmesi, 3. Optimal havalanmanın sağlanması, Yazışma Adresi: Doç. Dr. Mustafa BERKER Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroşirürji Anabilim Dalı, 06100, Sıhhiye-ANKARA Makalenin Geliş Tarihi: 27.08.2001 Makalenin Kabul Tarihi: 06.09.2001 169

4. Yeterli oksijen transportunun gerçekleştirilmesinin sağlanması (anemiden sakınılması ve oksijen satürasyonunun > %95 olacak şekilde tutulması), 5. Kan volümü, karbondioksit, sodyum ve glikoz düzeylerinin ve vücut ısısının normal sınırlarda tutulması (normovolemi, normoglisemi, normotermi ve normoozmolaritenin sağlanması). Sadece bunlar bile tek başına prognozu anlamlı olarak etkileyebilecek ölçütlerdir. Temel amaç, daima ikincil hasardan beyni korumak olmalıdır. Bu terapötik hedeflerde fizyolojik sınırlardan olan herhangi bir sapma dikkatle izlenmeli ve olabildiğince hızla düzeltilmelidir [2-5]. Bütün modern monitörizasyon parametrelerine rağmen klinik izlem ve nörolojik muayene, halen ağır kafa travmalı hastada ilk sıradaki önemini korumaktadır. Kafa Travmalarına Yaklaşım bölümünde belirtilen başvuru sonrası hemşire ve doktor izlem kurallarına uyulması, ikincil hasarın erken tanınması ve tedavisinin ivedilikle başlatılmasının gereğidir. İzlem sırasında tüm parametreler beyin cerrahı tarafından dikkatlice değerlendirilmeli ve gerektiğinde cerrahi müdahale için hazır olunmalıdır. Beyin ödemi, sekonder hasarın en önemli sebebi ve de sonucu olabilir. Eğer glaskow koma skoru (GCS) < 8 ve ısrarlı olarak kafa içi basıncı (KİB) > 20 mmhg, serebral perfüzyon basıncı (CPP) < 70 mmhg ise ve hemodinamik olarak stabilize edilmiş hastada optimal medikal tedaviye rağmen KİB düşmüyorsa cerrahi dekompresyon planlanabilir. SANTRAL SİNİR SİSTEMİ ICP Monitörizasyonu İnsanda normal KİB 10-15 mmhg veya 135 mmbos dur. İntrakranial hipertansiyon 20 mmhg veya 270 mmbos tan yüksek basınç olarak tanımlanır [6]. KİB ile hastanın prognozu yakından ilişkilidir. Primer hasar nadiren ölümcüldür, ancak sekonder hasar mortalite ve morbiditeyi belirlemektedir. Serebral perfüzyon basıncı (CPP) kritik önem taşımaktadır. KİB in monitörizasyonu; 1. Erken tanıyı, 2. İntrakranial hipertansiyonda morbidite ve mortaliteyi azaltmayı, 3. Tedavinin etkisini değerlendirmeyi sağlamaktadır. KİB monitörizasyonu travma izleminde esastır. ICP artışı, beyin tomografisi (BT) gibi indirekt yollarla saptanamayabilecek, ancak travmanın akut fazında yaşamsal önem taşıyan, esas tedavi hedefi olan konudur. Hangi kafa travmalarında KİB artışı monitörize edilmelidir? a. Seri klinik muayenenin mümkün olmadığı durumlarda, b. Travma hastasında barbitürat komasına karar verildiğinde, c. Postoperatif travma hastasında beyin ödemi varsa, d. GCS < 8, hemodinamik olarak stabil (sistemik kan basıncı > 110 mmhg ve O 2 satürasyonu > %95) ve BT de beyin hasarı izleniyorsa (hematom ve kontüzyon gibi hiperdens lezyon, derin frontal veya temporal lobda cerrahi gerektirmeyen, yer tutan lezyon ya da ödem, 5 mm den fazla orta hatta şift ve bazal sisternlerin basılmasıyla görülen hipodens lezyon), e. GCS < 8, fakat BT negatif ve aşağıdaki kriterlerden en az ikisi varsa; Anormal pupil çapı ve refleksi, Asimetrik motor yanıt, Hipotansiyon, Kırk yaş üzeri hasta, Ciddi pulmoner yaralanma. ICP Ölçüm Metodları Bunlar invaziv ve invaziv olmayan yöntemler olarak 2 ye ayrılabilir. İnvaziv olmayan yöntemler KİB hakkında indirekt olarak bilgi verirler. Nörolojik muayene; klinik takipte her zaman diğer yol gösterici monitörizasyonlar yardımıyla, hastanın başvurusundan hastaneden ayrılışına kadar her basamakta, atlanmadan ve tam olarak yapılması gereken en önemli takip yöntemidir. BT; KİB monitörizasyonunda dinamik bir sürecin statik bir izlemidir. Pahalı, yavaş olması ve hasta transportundaki riskler nedeniyle KİB monitörizasyonu için uygun değildir. Transkranial Doppler; kan akım hızını ölçerek KİB hakkında bilgi verir, ancak kafa içinde yer işgal eden lezyonlarda ve sistemik kardiyovasküler patolojilerde yanlış değerlendirmelere neden olabilir. 170

Neonatal dönemde, anterior fontanel transduser KİB i teknik nedenlerle olduğundan düşük gösterse de seçilmiş hastalarda uygulanabilir. İnvaziv Yöntemler Bu yöntemler normal şartlarda supra- ve infratentorial kompartmanların dengede ve tek kompartman olarak kabul edilmesi esasına dayanır. Ancak herniasyonlarda, bazal sisternlerin kapandığı durumlarda supratentorial monitörizasyon posterior fossanın basıncını yansıtmaz. Direkt ICP ölçümü metodları: 1. Fiberoptik intraparankimal araçlar, 2. İntraventriküler kateter (ventriküler drenaj ile de kullanılabilir), 3. Subdural cup kateter, 4. Epidural kateter olarak sayılabilir. Monitörizasyona olabildiğince erken başlanılmalıdır. İşlem mümkünse ameliyathane koşullarında, kapalı drenaj sistemi olarak ve mutlak aseptik teknikle gerçekleştirilmelidir. Monitörizasyon süresiyle ilgili kesin bir gözlem yoktur, hastanın kliniği düzelince çıkarılmalıdır. Beyin omurilik sıvısı (BOS) mikroskobik, mikrobiyolojik ve biyokimyasal analizi, mutlaka her gün yapılmalıdır. Tedavi amaçlı BOS drene edilirken, KİB ölçüm sistemi gereksiz yanılgılara yol açacağından kapalı tutulmalı, drenaj sonrası yeniden açılmalıdır. İnvaziv monitörizasyonda riskler ve komplikasyonlar; infeksiyon, hematom, epilepsi, serebral doku hasarı, kranial sinir hasarı, BOS sızıntısıdır. En önemli komplikasyon infeksiyondur. Ventrikülostomilerde 5 günden fazla izlendiğinde %85 oranında infeksiyon gözlenmiştir [7]. Juguler venöz oksijen satürasyon (SjO 2 ) monitörizasyonu: Arter-juguler ven oksijen satürasyon farkı serebral akım ve oksijen tüketimi hakkında bilgi verir. Endikasyonları; terapötik hiperventilasyon tedavisi alan hastalar, GCS 8 ve multiparametrik monitörizasyon gereken hastalar olarak sıralanabilir. Normal sınırları %25-45 tir [8]. KARDİYOVASKÜLER SİSTEM EKG Monitörizasyonu Komadaki hastada elektrik ve hemodinamik olarak kardiyovasküler monitörizasyon, kan basıncı ve ritim bozukluklarının zaten travmatize olmuş SSS üzerine etkilerini azaltacaktır. Yoğun bakıma girişte 12 lead bazal EKG alındıktan sonra lead 2 den sürekli monitörizasyon yapılmalıdır. Mutlaka düşme, epilepsi veya senkop sonrası miyokard infarktüsü, genel vücut travması sonrasında kardiyak travma ekarte edilmeli, gerekirse ekokardiyogram yapılmalıdır. Kafa travması sonrasında pik yapmış T dalgası, uzun QT intervali, belirgin U dalgası; atrial ve ventriküler aritmiler (prematür atrial kontraksiyonlar, atrial flutter, atrial fibrilasyon, intraventriküler iletim bozuklukları, atriyoventriküler blok, supraventriküler taşikardi, ventriküler taşikardi, ventriküler fibrilasyon) görülebilir [9,10]. Sinüs bradikardisi Cushing triadının bir parçası olarak görülebilir. Yetişkinlerde ani ölüme de neden olabilen, beklenmedik akut kardiyak değişiklikler, mutlaka nöral bir etyolojiyi akla getirmelidir. Kan Basıncı Monitörizasyonu Kafa travmalı hastalarda hemodinamik monitörizasyon; arteryel, santral venöz hatta pulmoner arter kateteri gibi yöntemler ile invaziv olarak yapılmalıdır. Bunlar uygun serebral perfüzyonu değerlendirmede önemlidir. Diğer en önemli indirekt ölçüt idrar çıkışıdır. Hemodinamisi değişken olan ve vazoaktif ajan verilen her hastada arteryel monitörizasyon gerekir. Ayrıca, kan gazı ve diğer kan örnekleri için en uygun yoldur. CPP nin ölçümü için de arteryel basınç monitörizasyonu gereklidir. Santral Venöz Basınç Monitörizasyonu Periferik damar yolu olmayan hastalarda, total parenteral nütrisyon (TPN) ve/veya hızlı sıvı resüsitasyonu gerektiğinde, vazoaktif tedavide, genelde süperior vena kavaya konulan kateterler ile yapılır. Total komplikasyon oranı %1-3 arasında değişir, mutlaka işlem sonrası posteroanterior göğüs filmi görülmelidir. Sol ventriküler fonksiyonu veya volüm hesaplaması için Swan-Ganz pulmoner arter kateteri, seçilmiş endikasyonlarda kullanılabilir [1,6]. Pulmoner Arter Kateterleri Sol ventrikül dolum basıncı, pulmoner basınçlar, kardiyak fonksiyon hesaplamaları, hemodinamik parametrelerin optimize edilmesi, organ disfonksiyonunun erken belirlenmesi ve 171

son zamanlarda pacemaker fonksiyonu ve sürekli mikst venöz oksijen satürasyonunun fiberoptik kateter ile monitörizasyonu pulmoner arter kateteri ile mümkün olmaktadır. GCS 8 olan bilinci kapalı, ağır kafa travmalı hastalarda, CPP nin 70 mmhg ve üzerinde tutulmasına dikkat edilmelidir. Pulmoner arter kateterizasyonu; 50 yaş ve üzerinde, kardiyak hastalık öyküsü olanlarda, multipl organ travmasında, vazopresör veya barbitürat koması tedavisi kullanılan ağır kafa travmalı hastalarda endikedir. Bunlar yoksa santral venöz basıncı (CVP) yeterlidir. CVP 10 mmhg, Pulmonary Capillary Wedge Pressure (PCWP) 14 mmhg, kan basıncı yüksek ve hala CPP yetersizse vazopresör ajanlarla indüklenmiş hipertansiyon tedavisi gereklidir [6]. SOLUNUM SİSTEMİ Pulmoner komplikasyonlar kafa travmalarına bağlı ölümlerin en önemli sebeplerinden biri olmayı sürdürmektedir. Bunlar; pulmoner ödem, yetersiz solunum, aspirasyon pnömonisi, atelektazi, pnömoni, akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS), pulmoner emboli, nörojenik pulmoner ödem, yağ embolisi olarak sayılabilir [11]. Mekanik ventilasyon ağır kafa travmalı hastalarda oksijenizasyonun ve normokapninin sağlanmasında, atelektazi ve pnömoninin önlenmesinde, pulmoner ödem ve ARDS tedavisinde gereklidir. Nöroşirürjide volüm kontrol modu tercih edilen mod olmalıdır [1]. Positive End-Expiratory Pressure (PEEP) PEEP arteryel po 2 seviyesini arttırır ve ölü boşluğu azaltır, ancak 10 cmh 2 O üzerinde; intratorasik basınç artışı, kan basıncında azalma, barotravma, sıvı retansiyonu, KİBAS gibi yan etkileri olabilir. 10 cmh 2 O ya kadar KİB de klinik olarak önemli bir artış gösterilmemiştir [12]. Trakeostomi Yirmibir günden fazla mekanik ventilasyon planlanıyorsa trakeostomi gereklidir. Diğer avantajları tüpe bağlı trakeal hasardan kaçınılması, hava yolunun temiz tutulması, hastanın mobilizasyonunun daha kolay olması, konuşmaya ve oral beslenmeye izin vermesidir. Komplikasyon oranı %3-5 arasında değişir. Bunlar pnömotoraks, stoma kanaması, kaza ile dekanülasyondur [13]. SIVI ELEKTROLİT TEDAVİSİ Kafa travmalı hastada multiorgan travması, çeşitli medikasyonlar, vücudun strese gösterdiği nöronal ve humoral yanıtlar sonucu sıvıelektrolit dengesi bozulur. Eskiden kafa travmalı hasta, hipovolemik hemokonsantrasyonda tutulmaya çalışılırken, yeni yaklaşım; hastayı normovolemik, normotansif ve normal metabolik durumda tutarak serebral perfüzyonun sağlanmasıdır [14]. Genel anlamda sıvı tedavisi; idame, kayıpların yerine konması ve defisitin düzeltilmesi şeklinde olmalıdır. İdame 30-35 mg/kg/gün şeklinde -idrar çıkışı 800-1500 cc/gün civarında ise- ayarlanabilir. Renal fonksiyon ve kardiyovasküler durum günlük olarak değerlendirilerek sıvı ve elektrolit tedavisi düzenlenmelidir. Tercih edilecek mayi K + eklenen serum fizyolojik (%0.9 NaCl) olmalıdır. Orta derece hipergliseminin (200-250 mg/dl) kafa travmalı hastalarda prognozu kötü etkilediği gösterildiğinden dekstroz içeren mayilerden kaçınılmalıdır [15]. Kafa travmalı hastaların serumlarında hipo veya hiperozmolariteye sıklıkla rastlanır. Bunlar dehidratasyona, mannitol tedavisine, uygunsuz ADH salınımına, serebral tuz kaybetme sendromuna bağlı olabilir. Sodyum dengesizliğine nöroşirürji hastalarında çok sık rastlanır. Hiponatremi; uygunsuz ADH salınımına, serebral tuz kaybetme sendromuna veya dilüsyonel hiponatremiye bağlı olabilir. Hipernatremi ise diürez, insensibl kayıplar, aşırı alım ve diyabet insipiti düşündürmelidir. Hiperpotasemi renal yetmezliğin bir komplikasyonu iken; hipopotasemi yetersiz alım, ozmotik ajanlar, diüretikler, steroid tedavisi, antibiyotik kullanımı sonucu oluşur. Hiperkalsemi uzamış immobilizasyon sonrasında oluşabilir. Hipokalsemi ise sepsis ve şelatör ajan kullanımı ile gelişir. Diğer elementlerin dengesizlikleri daha az görülmektedir. KAFA TRAVMALI HASTANIN BESLENMESİ Ağır kafa travması olan hastaların metabolizması hızlanmıştır ve gereksinimleri artmıştır. Bu hastalar hipermetabolik ve hiperkataboliktir, bu hastalarda nitrojen atılımı artmıştır [16]. Kafa travması hastasının prognozunu 172

direkt etkileyen faktörlerden birisi beslenmedir. Özellikle nöroşirürji hastaları travma, açlık, intrakranial patoloji, sepsis ve pulmoner komplikasyonlar nedeniyle strese bağlı artmış metabolizmaya sahiptir. Nütrisyonel durumun düzeltilmesi ile pekçok komplikasyon düzeltilmiş olur [6]. Hiperkatabolik durum, travmadan sonraki 5-12 gün içinde zirveye ulaşır, infeksiyon, nöbet veya deserebre postur gibi faktörler yok ise giderek azalır. Nöroşirürji hastalarında beslenmenin diğer yoğun bakım hastalarından farklılık gösteren yönleri vardır. Kafa travmalarından, subaraknoid kanamadan ve intraserebral hematomlardan sonra metabolik ihtiyacın normalin ortalama %140 ı olduğu gösterilmiştir, bu 70 kg ağırlığındaki bir insan için 3500 kcal/24 saate karşılık gelir. Enerji artımı %120-250 arasında olabilir. Kafa travmalarından sonra gelişen hipermetabolizmanın steroid verilmesiyle ilişkili olmadığı gösterilmiştir. Hipermetabolizma/hiperkatabolizma sebebi katekolaminler, glikortikoidler, glukagon, sitokinler olabilir. Nöroşirürji yoğun bakımda beslenme durumu klinik olarak antropometrik ölçümler ve laboratuvar verileri ile değerlendirilebilir. Bunlar albumin, prealbumin, transferrin, lenfosit sayımı, 24 saatlik idrarda kreatinin ve nitrojen ölçümüdür. Genelde 35-40 kcal/kg yeterli olurken, bu ağır kafa travmalarda veya hastanın stresine göre 50 kcal/kg a kadar yükseltilebilir. Protein ihtiyacı 1.2-1.5 g/kg olarak başlanıp üre nitrojen dengesine göre ayarlanabilir. Kalorinin nitrojene oranı pekçok hastada 150/1 olarak ayarlanırken, metabolik ihtiyaca göre her hastada ayrı ayrı değerlendirilmeli ve gerekirse 100/1 oranına kadar yükseltilmelidir. Kas tonusunun paralizle azaltıldığı durumlarda metabolik ihtiyaç azalır. Beyin hasarında hipermetabolik durum gözlendiği halde, paraplejik-kuadriplejik hastalarda metabolik ihtiyacın artmadığı gözlenmiştir. Fokal beyin hasarı olan bilinci açık hastalarda metabolik ihtiyaç ölçülmemiştir. Beslenme Yolları 1. Oral, 2. Enteral, 3. Parenteral. Nöroşirürji yoğun bakım hastalarında bilinç durumu, alt kranial sinir disfonksiyonu, mekanik ventilasyon gibi sebeplerden hasta oral alamayabilir. Bu durumda enteral veya parenteral beslenmeye geçilmelidir. Enteral yol hem fizyolojik yol olduğundan hem de bağırsak bakterilerinin translokasyonunu engellediğinden tercih edilmelidir. Ayrıca, TPN nin sebep olduğu septik ve hiperglisemik komplikasyonlardan kaçınılır. İdeal olarak beslenme ilk 48 saat içinde başlanmalıdır [17,18]. Enteral beslenme: 1. Nazogastrik, 2. Nazojejunal, 3. Gastrostomi, 4. Jejunostomi yollarının biriyle hastanede hazırlanmış gavaj mayi veya hazır enteral beslenme mayileri verilebilir. İleus tablosu kaybolduğunda nöroşirürji hastaları için ideal beslenmedir; ucuz, sepsis riski az, güvenli bir yöntemdir. Genelde postoperatif 24 saat sonra, posttravmatik ilk 3 gün içinde başlanabilir. Özellikle tercih edilen endoskopik jejunostomidir. Genelde hazır formüller yeterli su içermediğinden 30-60 ml/saat sıvı verilmezse hipernatremi oluşur. Hızlı verilmesi ishale sebep olur. Enteral beslenme devam ederken sık sık bağırsak sesleri dinlenmeli, karın bulguları takip edilmeli, gaita kontrol edilmelidir. Tavsiye edilen 25-50 ml/saat ile infüzyona başlayıp; günde 25 ml/saat arttırarak, 100-150 ml/saate çıkmaktır. Gastrik beslenmede mide her 4 saatte bir aspire edilmeli, rezidü 200 ml den az olmalıdır. Gastrostomi veya jejunostomiden beslenme sürekli infüzyon şeklinde olmalıdır. Oral verilebilecek medikal tedaviler ve IV verilebilecek mayiler de bu yolla verilebilir. Enteral formüllerde pekçok seçenek mevcuttur, genelde 1.0 kcal/cc olan formüller tercih edilir. Sürekli infüzyon şeklinde ve sulandırılmadan verilmesi mobilize olmayan hastada tercih edilir. Enteral beslenme komplikasyonları diyare, gastrik retansiyon, aspirasyon, hiperglisemi, elektrolit bozukluklarıdır. Enteral veya parenteral beslenme devam ederken serumda BUN, glikoz ve elektrolitler her gün; serum ve idrar ozmolariteleri haftada 2 kez, karaciğer fonksiyon testleri, trigliserit ve 173

kolesterol haftada bir kez, idrar glikozu her 6 saatte bir bakılmalıdır. Bunlar sık rastlanan komplikasyonları (hiper-hipoglisemi, hiperlipidemi, esansiyel aminoasit eksikliği, eser element eksikliği, yağlı karaciğer, hiperozmolarite, hipernatremi, azotemi) önlemek için gereklidir. Kafa travmalı hastalarda uzamış ileus, aspirasyon pnömonisi, fasiyal kırıklar nedeniyle enteral beslenme; sıvı kısıtlaması nedeniyle TPN sorun yaratabilir. Parenteral beslenme: Parenteral beslenme nörolojik hasardan 5-7 gün sonra enteral yolla yeterli kalori verilemezse başlanır. Diğer bir endikasyonu antibiyotiğe bağlı dirençli diyaredir. Eğer TPN nin 7 günden uzun sürmesi beklenmiyorsa periferik venöz TPN, aksi takdirde santral venöz TPN başlanmalıdır. Trombozu engellemek için kateterin ucu yüksek akımlı bir vende (süperior veya inferior vena kava) olmalıdır. Subklavian, internal juguler, basilik, sefalik, brakial, femoral venlere takılacak kateterler yoluyla ulaşılır. Santral venöz kateterlerin komplikasyonu sıktır. En çok görülen komplikasyon infeksiyondur (%15). Bunun %50 si kateter giriş yerinde oluşur, %3-5 bakteremi yapar. Steril teknikle yerleştirilmesi, steril pansuman ve örtünme, infeksiyon halinde kateterin değiştirilmesi önemlidir. Pansuman ve örtünme şu şekilde yapılmalıdır: Kateter etrafındaki cilt antibakteriyel bir solüsyonla silinmeli, spanç + flaster veya drape ile tamamen kapatılarak örtülmelidir. En azından 3 günde bir pansuman değiştirilmelidir. Kateter ise infeksiyon bulgusu olmadıkça değiştirilmemelidir. Serum setleri ve kontaminasyona sebep olabilecek malzemeler her gün değiştirilmelidir. Parenteral beslenmenin kontrendikasyonu ise artmış KİB dir. KİB monitörizasyonu ile verilebilir, ayrıca TPN nin KİB i arttırdığı gösterilmemiştir. Glikoz içeren mayiler BOS laktatını arttırdığından artık tercih edilmemektedir. Yağdan elde edilen kalori akut dönemde %50, daha sonra %30 civarında verilebilir. Glikoz respiratuar katsayıyı 1.0 üzerine çıkarır ve CO 2 üretimini arttırır. KİBAS tedavisi için hiperventilasyon gereken hastalarda kaçınılmalıdır. KAYNAKLAR 1. Narayan RK, Wilberger JE Jr, Povlishock JT. Neurotrauma. USA: Mc Graw Hill, 1996:313-29. 2. Procaccio F, Stocchetti N, Citero G, et al. Guidelines for the treatment of adult with severe head trauma (Part I). Initial assessment. J Neurosurg Sci 2000;44:1-10. 3. Piek J, Chesnut RM, Marshall LF, et al. Extracranial complications of severe head injury. J Neurosurg 1992;77:901-7. 4. Arienta C, Caroli M, Balbi S. Management of headinjured patients in the emergency department: A practical protocol. Surg Neurol 1997;48:213-9. 5. Bullock R, Chesnut RM, Clifton G, et al. Guidelines for the management of severe head injury. J Neurotrauma 1996;13:639-734. 6. Berker M, Mut M. Nöroşirürji ve yoğun bakım. Hacettepe Tıp Dergisi 1999;30:210-8. 7. Mayhall CG, Archer NH, Lamb VA, et al. Ventriculostomy related infections. N Engl J Med 1984; 310:553-9. 8. Narayan RK, Wilberger JE Jr, Povlishock JT. Neurotrauma. USA: Mc Graw Hill, 1996:519-37. 9. Hugenholtz PG. Electrocardiographic abnormalities in cerebral disorders. Report of six cases and the review of the literature. Am Heart J 1962;63:451-61. 10. VanderArk GD. Cardiovascular changes with acute SDH. Surg Neurol 1975;3:305-8. 11. Baigelman W. Pulmonary effect of head trauma. Neurosurgery 1981;9:729-40. 12. Cooper KR, Boswell PA, Choi SC. Safe use of PEEP in patients with severe head injury. J Neurosurg 1985;63:552-5. 13. Heffner JE, Miller KS, Sahn SA. Tracheostomy in the intensive care unit. Parts I-II. Chest 1986; 90:269-74, 430-6. 14. Narayan RK, Wilberger JE Jr, Povlishock JT. Neurotrauma. USA: Mc Graw Hill, 1996:331-44. 15. Lam AM, Winn H, Cullen BF, Sundling N. Hyperglycemia and neurological outcome in patients with head injury. J Neurosurg 1991;75:545-51. 16. Clifton GL, Robertson CS, Gross RG, et al. The metabolic response to severe head injury. J Neurosurg 1984;60:687-96. 17. Annis K, Ott L, Kearney PA. Nutritional support of the severe head-injured patient. Nutr Clin Prac 1991;6:245-50. 18. Ott L, Young B. Nutrition in neurologically injured patient. Nutr Clin Prac 1991;6:223-9. 174