1992 YILI ANADOLU LİSESİ GİRİŞ SINAVININ İPTALİNİN ÖĞRENCİLERİN SINAV KAYGISI DÜZEYİNE ETKİSİ

Benzer belgeler
DEVAMSIZLIĞA KARŞI SÜREKLİ BAŞARI İÇİN AİLE ZİYARETLERİ

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN SINAV KAYGISININ BAZI PSİKO-SOSYAL DEĞİŞKENLERLE İLİŞKİSİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

GROUP GUIDANCE PROGRAM IMPACT ON ELEMENTARY 7. CLASS STUDENTS' TEST ANXIETY LEVELS Abstract

BÖLÜM 2 VERİ SETİNİN HAZIRLANMASI VE DÜZENLENMESİ

1. GİRİŞ Yapısalcı (constructivism) yaklaşım, bilginin öğrenme sürecinde öğrenciler tarafından yeniden yapılandırılmasıdır. Biz bilginin yapısını

Parametrik İstatistiksel Yöntemler (t testi ve F testi)

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

7. BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ. Abdullah ATLİ

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

TEOG VE TERCİH DANIŞMANLIĞI

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

Türk Bakış Açısından Pisa Araştırma Sonuçları. Prof. Dr. Giray Berberoğlu

MESLEK YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN ZAMAN YÖNETİMİ BECERİLERİ: PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

1. Cihan, H. Doktor-Hasta İletişim Envanteri: Geçerlik ve Güvenirlilik Çalışması, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 1999.

ÖZGEÇMİŞ. Eğitim. Akademik Ünvanlar HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ SEVGİNAR VATAN.

<>GRETMEN ADAYLARıNIN ÖGRETMENLİK SERTİFİKAsI DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARı

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÖZEL EĞİTİM ANABİLİM DALI

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

Bağımlı Gruplar İçin t Testi Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi

Sınav Kaygısının Diş Hekimliği Fakültesi Öğrencilerinin Pratik Sınav Başarısına Etkisi

İSTATİSTİKSEL SINAV KAYGISININ KESTİRİLMESİ*

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

MESLEKİ MÜZİK EĞİTİMİ ALAN VE ALMAYAN LİSE ÖĞRENCİLERİNİN BENLİK KAVRAMLARININ İNCELENMESİ * ÖZET

GRUP REHBERLİĞİNİN SINAV KAYGISINA ETKİSİ ÜZERİNE ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ. Hakan UŞAKLI * Şenay YAPICI **

REHBERLİK NEDİR? Bahsedilen rehberlik tanımlarının ortak yönleri ise:

Available online at

İLKÖĞRETİM OKULU 6, 7. VE 8. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN OKUL YAŞAMININ NİTELİĞİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ *

GİRİŞ. Bilimsel Araştırma: Bilimsel bilgi elde etme süreci olarak tanımlanabilir.

KARŞIYAKA ÖZEL TAKEV İLKOKULU/ORTAOKULU VELİ SEMİNER PROGRAMI

Psikolojik Danışmanların Mesleki Doyumları ile Mesleki Yeterlilikleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi^ GİRİŞ

HEDEF BELiRLENEN ENGELLi OLAN VE OLMAYAN ÖGRENCILERDE ANTRENMANIN PERFORMANS VE DUYGUSAL DURUMLAR ÜZERiNE ETKisi

Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi SOSYAL FOBĐ

Eğitim Bağlamında Oyunlaştırma Çalışmaları: Sistematik Bir Alanyazın Taraması

Prof. Dr. Serap NAZLI

Ulusal Eğitim Derneği Cumartesi Konferansları

Öğretimin Geliştirilmesi

HAKKIMDA EĞĠTĠM. Lisans

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

ÖZEL ATAFEN LİSESİ REHBERLİK ÇALIŞMALARI

Yüksek lisans ve Doktora Tez Konusu. Bilgisayar var mı?

2015-LİSANS YERLEŞTİRME SINAVLARI (2015-LYS) SONUÇLARI. 30 Haziran 2015

2017 LYS: Tercihler Kalite ve İstihdam Odaklı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü MESLEKİ GELİŞİM EĞİTİM PROGRAMI

İçindekiler. ÜNİTE bir Üstün Zekâlı Öğrencileri Anlamak 1. Üstün Zekâlı Öğrenciler Kimlerdir? 3. Üstün Zekânın Gelişimi 35. Ön Söz xvii. 2.

Anahtar Kelimeler:Tutum,tutum ölçeği,matematik tutum ölçeği THE ATTITUDES TOWARDS MATHEMATİCS COURSE OF SECONDARY EDUCATION STUDENTS

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

İLKÖĞRETİM 8.SINIF ÖĞRENCİLERİNİN HAVA KİRLİLİĞİ KONUSUNDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖĞRENME STİLLERİ, CİNSİYET ÖĞRENME STİLİ İLİŞKİSİ VE ÖĞRENME STİLİNE GÖRE AKADEMİK BAŞARI 1

TIJSEG Turkish International Journal of Special Education and Guidance & Counceling, 2012, volume 1, issue 1

Korelasyon, Korelasyon Türleri ve Regresyon

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

Prof. Dr. Serap NAZLI. BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ-Testler

Aygil TAKIR ÖZGEÇMİŞ

DR.BİNNAZ-DR.RIDVAN EGE ANADOLU LİSESİ ÖĞRETİM YILI 1.DÖNEM REHBERLİK SERVİSİ ÇALIŞMA RAPORU

İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları 1. İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları

EGZERSiziN DEPRESYON TEDAVisiNDEKi YERi VE ETKiLERi

OKUL SEVİYESİ VE TÜRÜNE GÖRE BAZI DERSLERE KARŞI TUTUMLARDA GÖRÜLEN DEĞİŞMELER

Trabzon Rehberlik ve Araştırma Merkezi

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl

BÖLÜM 5 DENEYSEL TASARIMLAR

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Dairesi Başkanlığı ORTAÖĞRETİM ÖBBS RAPORU 2009 (ÖĞRENCİ BAŞARILARINI BELİRLEME SINAVI)

Derece Alan Üniversite Yıl. BA Psychology Hacettepe 1999

DENETİM ODAĞI İLE SINAV KAYGISI ARASINDAKİ İLİŞKİ

Doç. Dr. Tuncay ERGENE Türk PDR-DER Genel BaĢkanı

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI İLKÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME İLE İLGİLİ BÖLÜMLER DÖRDÜNCÜ KISIM

Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU. efe.atauni.edu.tr

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

Hamit Yokuş Accepted: January 2013

KPSS-EB-CÖ/ Öğrenciyi merkeze alan sınıf içi öğretim etkinlikleri düzenlenirken aşağıdakilerden öncelikle hangisi dikkate alınmalıdır?

KÖY VE ŞEHİR YERLEŞİM YERLERİNDEKİ AİLELERİN MATEMATİK ÖĞRETİMİNE KATILIMI

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN LABORATUVAR DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARININ FARKLI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

ÖZGEÇMİŞ. Yardımcı Doçentlik Tarihi: 1999 Doçentlik Tarihi: 2012

Portfolyo, Portfolyo Değerlendirme Nedir? (öğrenci gelişim dosyaları)

EPİSTEMOLOJİK İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DERLEME

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ

READING WRITING ORAL COMMUNICATIO N SKILLS BASIC INFORMATION TECHNOLOGIES INTRODUCTION TO EDUCATION

2009 Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı:25, s.1-7

İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU EKİM 2015

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

The Turkish Online Journal of Educational Technology TOJET July 2003 ISSN: volume 2 Issue 3 Article 11

International Journal of Progressive Education, 6(2),

OLUMSUZ DEĞERLENDİRİLMEKTEN KORKMA ÖLÇEĞİ NE (ODKÖ) İLİŞKİN BİR GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü Bölüm/Program Dersi DERS TANIM BİLGİLERİ.

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA TEKNİKLERİ SEMİNERİNİN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDEKİ DERS ÇALIŞMA ALIŞKANLIKLARINA ETKİSİ

Tam Öğrenme Kuramı -2-

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI

Doç. Dr. Hale Dere Çiftçi

Gebelere Antenatal Dönemde Verilen Eğitimin Fetal Bağlanma, Doğum Algısı ve Anksiyete Düzeyine Etkisi. Ebe Huriye Güven

ÖĞRETMENLERE GÖRE MESLEK LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİN REHBERLİK GEREKSİNİMLERİ

Yrd. Doç. Dr. Celal Deha DOĞAN. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Ölçme ve Değerlendirme Bilim Dalı- Doktora

OKUL ÖNCESİNDE KAYNAŞTIRMA: ÖZEL GEREKSİNİMLİ OLAN VE OLMAYAN ÇOCUKLARIN GELİŞİMLERİNİ YORDAYAN DEĞİŞKENLER

Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi . Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi,

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016

İlköğretim Öğrencileri İçin Matematik Kaygı Ölçeği. Math Anxiety Scale For Elementary School Students

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Transkript:

1992 YILI ANADOLU LİSESİ GİRİŞ SINAVININ İPTALİNİN ÖĞRENCİLERİN SINAV KAYGISI DÜZEYİNE ETKİSİ Doç. Dr. Gül Aydın* Teknolojinin hızla gelişmesine paralel olarak günümüzün giderek karmaşıklaşan toplumlarında anne ve babalar çocuklarını daha küçük yaşlardan başlayarak geleceğe hazırlama kaygısını duymaktadırlar. Bu hazırlık sürecinin en önemli yönünü kuşkusuz çocuğa nitelikli bir eğitim vermek oluşturmaktadır. Çocuğa nitelikli bir eğitim vermek bir anlamda onun ilerde kendi hayatının sorumluluğunu alması, onu kontrol edebilmesi ve toplum içinde etkin bir rol alması için gerekli şartları hazırlamak anlamına gelmektedir. Türk eğitim sistemi ailelerin çocuklarını daha iyi bir geleceğe hazırlama konusundaki isteklerine bağlı olarak bazı düzenlemeler yapmış ve bugün "Anadolu Liseleri" olarak adlandırılan okullar nitelikli bir eğitimin adeta simgesi ve gelecekteki başarının güvencesi haline gelmiştir. Diğer bir deyişle, Türk Eğitim sistemi okul, program, yönetici, öğretmen,öğrenci, veli gibi değişik öğeleri ile daha iyi bir eğitim verdiğine inanılan ve yabancı dille eğitim yapan bu okullara hazırlanmaya dönük bir sistem içine girmiştir (Paykoç, 1986). Anadolu liselerine atfedilen böylesi bir değer bu okullara başvuru sayısının giderek artmasına yol açmış, ancak kontenjanların sınırlı olması nedeniyle başarılması hayli zor ve hazırlık gerektiren eleyici bir giriş sınavını da beraberinde getirmiştir. Mevcut sınav sisteminin çocuklarda bazı duygusal sorunlara yol açtığı, hatta çok ağır şartlarda gerçekleştirilen sınava hazırlık sürecinin onları en doğal hakları olan "oyun"dan alıkoyarak gelişimlerini engellidiği uzman, öğretmen ve veliler tarafından sıklıkla dile getirilmiştir. Ancak şikayetlere ve sistemin çocukların duygusal gelişimleri üzerinde yol açabileceği tahribatın farkına varılmasına rağmen bu konudaki hazırlıkların durmadığı, aksine çocuklarda daha fazla kaygı uyandıracak boyutlara vardığı gözlenmektedir. Özellikle anne-baba ve öğretmenlerin bu sınavdaki başarıya atfettikleri değer nedeniyle, mevcut sınav sisteminin sınava giren çocukların çoğunda sınav kaygısına yol açması kaçınılmaz bir sonuç gibi görünmektedir. Bilindiği gibi, herhangi bir sınava giren veya bir değerlendirme sürecine tabi tutulan bir bireyin belli bir düzeyde kaygı duyması doğal ve bireyi sınavda başarılı olmaya güdüleyen bir durum olarak ele alınmakta ve bu durum sınav kaygısı olarak nitelendirilmemektedir. Sınav kaygısı ise bireyi, sınavda * Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi. 3 7

başarılı olmaktan alıkoyan ve onu hem bilişsel hem de duygusal olarak etkileyen bir durumdur. Sınav kaygısı konusunda yapılan çalışmalar sonucunda sınav kaygısını açıklayan değişik model ve kuramlar öne sürülmüştür. Bazı yönlerden farklılıklar göstermekle birlikte bu gün bu konuda mevcut olan kuramsal görüşlerin ortak olarak üzerinde durdukları nokta, sınav kaygısının kuruntu (worry) ve duyuşsal (emotionality) olarak nitelenen iki ayrı boyutunun bulunduğudur. Bireyin sınavdaki başarı beklentisiyle yakından ilişkili görülen kuruntu boyutu, bireyin özellikle sınav öncesi ve sınav sırasında ortaya çıkan kuruntulu düşünceleri ile sınav başarısıyla ilgili beklentilerini kapsar (Sarason, 1978; Wine, 1971; 1980; Deffenbacher, 1986; Pruzkinsky ve Borkovec, 1990). Sınav kaygısının duyuşsallık boyutu ise, bireyin daha çok sınav öncesi ve sınav sırasında hissettiği titreme, terleme, üşüme, sararma, kızarma ve benzeri gibi otonom sinir sisteminin aşırı uyarılması sonucunda ortaya çıkan belirtileri içerir. Bu belirtiler genellikle sınavdan hemen önce ve sınav sırasında en yüksek düzeye ulaşır ve sınav durumunun ortadan kalkmasıyla da kendiliklerinden kaybolurlar (Smith ve Morris, 1976; Morris ve Fulmer, 1976). Yapılan araştırmalar, sınav kaygısının temel belirleyicisinin kuruntu boyutu olduğunu göstermektedir. Kuruntu düzeyi yüksek olan bireylerin sınav sırasında "yapamayacağım", "başaramayacağım" türünden içsel konuşmalara dikkatlerini verdikleri ve bunun doğal sonucu olarak sınavla ilgili malzemeye dikkatlerini yoğunlaştıramadıkları, bu durumun da sınav sırasında ortaya çıkan duyuşsallık belirtileriyle birleşerek bireyin sınav başarısını ciddi bir biçimde etkilediği öne sürülmüştür (Deffenbacher, 1977; Paulman ve Kennedy, 1984). Özetle sınav kaygısı iki ayrı, ancak birbiriyle yakından ilişkili iki boyuttan oluşan ve bireyin sınav başarısını etkileyen bir durum olarak tanımlanmaktadır. Yine yapılan araştırmalar sınav kaygısı yüksek olan bireylerin bu kaygılarının yalnızca gerçek sınav ortamlarında değil, herhangi bir değerlendirmeyi içeren her ortamda ortaya çıkabileceğini göstermektedir. Bu değerlendirme ortamı yazılı bir sınav olabileceği gibi, bireyin kendisini değerlendirilmekte hissettiği topluluk içinde konuşma, tartışmalara katılma, söz alma ve benzeri durumlarda olabilir. Çünkü birey bu değerlendirme durumunu doğrudan kendi benliğine bir tehdit olarak algılamakta ve benliğinin tehdit edildiği duygusuna kapılmaktadır (Spielberger, Anton ve Bedeli, 1976). Ülkemizde bu konu üzerinde çalışan bazı araştırmacılar sınav kaygısının ülkemiz bireylerinde oldukça yüksek düzeyde bulunabileceği yönünde bazı gözlemleri olduğuna dikkat çekmişlerdir (Öner ve Albayrak-Kaymak, 1987; Öner, 1990). Araştırmacılar ayrıca, çocuklara küçük yaştan itibaren uygulanan sıkı disiplin, kısıtlayıcı ve güven kırıcı anne-baba ve öğretmen tutumları, ce 3 8

zaya ve kırıcı eleştiriye dayalı bir eğitim ortamının sınav kaygısının küçük yaşlarda gelişmesine ortam hazırladığına da işaret etmişlerdir. Yukarıda belirtilen bu olumsuz koşullara eğitim sürecinin çeşitli aşamalarındaki eleyici giriş sınavlarının eklenmesiyle, zaten değerlendirme kaygısına yatkın olan, ülkemiz çocuklarının sınav kaygısının daha da artabileceğini ileri sürmek sanırız pek yanlış olmayacaktır. Hatta giriş sınavlarına dayalı bu sistemin böyle bir yatkınlığı olmayan çocuklarda bile sınav kaygısına yol açması mümkün görünmektedir. Durum böyle iken 1992 yılı Anadolu Liseleri Giriş sınavının, sınav sorularının sınavdan önce kamuoyuna yansıması gerekçesiyle iptal edilmesi bu konuyu daha yoğun olarak gündeme getirmiştir. Çeşitli yayın organlarında bu konunun uzunca bir süre işlendiği, uzmanların da sınavın iptalinin çocuklardaki sınav kaygısını arttırdığı yönünde görüş bildirdikleri hatırlardadır. Ancak, bu görüşlerin herhangi bir araştırmaya dayalı olmadığı ve spekülatif nitelikte bulunduğu da bir gerçektir. Sınavın iptal edileceği araştırmacılarca önceden bilinemeyeceğine göre bu durum doğal karşılanmalıdır. Böyle bir durumda araştırma.yapmak ancak sınav iptal edilmeden ve öğrenciler sınava girmeden önce sınav kaygısı düzeylerinin ölçülmüş olmasına bağlı idi. Bu araştırmada bu tür bir tedasüf gerçekleşmiş ve Anadolu Liseleri Giriş sınavına girecek olan ilkokul son sınıf öğrencilerinde yürütülen bir başka çalışma çerçevesinde, sınav iptal edilmeden önce sınav kaygısı düzeyleri zaten ölçülmüş olan öğrencilerin sınav iptal edildikten sonra sınav kaygısı düzeylerinde herhangi bir artma olup olmadığı incelenmiştir. YÖNTEM Denekler: Araştırmaya Teğmen Kalmaz İlkokulunun beşinci sınıfında okuyan ve hepsi de Anadolu Liseleri Giriş Sınavına girecek olan 65 kız, 79 erkek öğrenci olmak üzere toplam 144 öğrenci denek olarak katılmıştır. Veri Toplama Aracı: Araştırmada veri toplama aracı olarak orijinali Spielberger tarafından geliştirilen, Türkçe ye uyarlama çalışmaları ise Öner ve Albayrak-Kaymak (1987) tarafından yapılan ve Öner (1990) tarafından norm geliştirme çalışmaları da tamamlanarak son haline getirilen Sınav Kaygısı Envanteri (Test Anxiety Inventory-SKE) kullanılmıştır. Toplam 20 maddelik Envanterin Türkçe formunda maddelerin sekizi "kuruntu", onikisi ise "Duyuşsallık" alttestlerini oluşturmaktadır. SKE'nin deneklere uygulanması sonucunda her bir denek için "Kuruntu", "Duyuşsallık" ve her ikisinin bileşimi olan "Toplam puan olmak üzere üç ayrı puan elde edilmektedir. Envanter 10 yaş ve üzerindeki bireylere uygulanabilmektedir. Ölçek el kitabında hem "Kuruntu" ve "Duyuşsallık alttestleri hem de "Toplam puanla ilgili değişik yaş gruplarına ait normlar verilmektedir. 39

İşlem Bilişsel-Davranışsal Değişiklik Oluşturma Eğitimi'nin (Cognitive-Behavior Modification Training) çocukların sınav kaygısını azaltmada etkili olup olmadığını incelemeyi hedefleyen bir araştırma için sınav kaygısı yüksek denek seçmek amacıyla toplam 144 öğrenciye Sınav Kaygısı Envanteri 6.3.1992 tarihinde uygulanmıştır. Bu deneklere Anadolu Liseleri Giriş Sınavının iptalinden sonra ve ikinci sınavdan hemen önceki 27.5.1992 tarihinde Sınav Kaygısı Envanteri tekrar uygulanmıştır. BULG ULAR Sınav Kaygısı Envanterinin Anadolu Liseleri Giriş sınavının iptalinden önce ve sınavın iptalinden sonra öğrencilere uygulanması sonucunda elde edilen puan ortalamaları arasındaki fark Kuruntu, Duyuşsallık ve Toplam puanlar açısından ayrı ayrı t testi ile analiz edilmiş ve her üç analizde de deneklerin SKE'nin iki uygulamasından aldıkları puan ortalamaları arasındaki farkın manidar olmadığı görülmüştür. Öğrencilerin her iki uygulama sonucunda SKE'den aldıkları alttest ve toplam puanların ortalama ve standart sapmaları ile t değerleri Tablo 1'de sunulmuştur. Tablo 1. Deneklerin SKE'nin her iki uygulamasından aldıkları Kuruntu ve Duyuşsallık alttestleri ile Toplam puanlarına ilişkin ortalama, standart sapma ve t değerleri. X S t Kuruntu 1. uyg. 14.92 3.78 (N = 144) 2. uyg. 15.14 4.81 Duyuşsallık 1. uyg. 24.38 5.57 (N = 144) 2. uyg. 24.94 6.68 Toplam 1. uyg. 39.30 8.14 (N = 144) 2. uyg. 40.08 10.52 0.54 1.06 0.94 Tablo Tde izlenebileceği gibi öğrencilerin SKE ile ölçülen sınav kaygısı düzeylerinde sınavın iptal edilmesinin herhangi bir kaygı arttırıcı etki yaratmadığı görülmektedir. Eğitim kamuoyuna yansıyan gözlemler açısından beklendik olmayan bu sonuç akla örnekleme dahil olan öğrencilerin sınav kaygısı düzeylerinin sınavdan üç ay önceki ilk ölçüm sırasında da yüksek olabileceği sorusunu getirmiş ve sınav kaygısı yüksek öğrencilerin örneklemi oluşturan 144 40

öğrenci içindeki yüzdeleri kızlar, erkekler ve her iki cins için ayrı ayrı hesaplanmıştır. Sınav kaygısı yüksek olan deneklerin saptanmasında SKE'nin Türkçe el kitabında ilkokul düzeyindeki kız ve erkek çocuklar için ayrı ayrı verilen normlar kullanılmıştır. Buna göre kızlar için 39, erkekler için 37 ham puan kesme noktası olarak kabul edilmiştir ki her iki puan da 50 standart puan üzerindeki değerlere eşdeğer bulunmaktadır. Sonuçlar SKE'nin birinci uygulaması sonucunda toplam öğrencilerin % 60.41'nin sınav kaygısının yüksek olduğunu, bunların % 31.25'nin kız, %29.16'sının ise erkek olduğunu göstermiştir. SKE'nin ikinci uygulaması için de aynı yüzdeler hesaplanmış ve sınav kaygısı yüksek olan öğrencilerin grubun % 55.6'sını oluşturduğu saptanmıştır. Bu öğrencilerin % 29.86'sı kız, % 25.7'si ise erkektir. Sınav kaygısı açısından her iki cins arasında manidar bir fark olup olmadığı da hem alttest hem de toplam puan açısından incelenmiş, bu amaçla kız ve erkek öğrencilerin her iki uygulamadan aldıkları alttest ve toplam puan ortalamaları arasındaki farklar t testi ile ayrı ayrı analiz edilmiştir. ve erkek öğrencilerin birinci uygulama sonucunda SKE'den aldıkları alttest ve toplam puanların ortalama, standart sapma ve t değerleri Tablo 2'de sunulmuştur. Tablo 2. ve erkek öğrencilerin SKE'nin birinci uygulamasından aldıkları Kuruntu, Duyuşsallık alttestleri puanları ile Toplam puanlara ilişkin ortalama standart sapma ve t değerleri X S t Kuruntu 15.57 3.98 1.85 14.39 3.54 Duyuşsallık 26.95 5.47 5.43* (N - 79) 22.26 4.75 Toplam 42.52 8.46 4.50* 36.6 6.86 * p <.001 41

Tablo 2 de görüldüğü gibi toplam puan açısından ele alındığında kız öğrencilerin sınav kaygısı düzeyi erkek öğrencilerin sınav kaygısı düzeyinden manidar olarak yüksektir. Bulgulara alttest puanları açısından bakıldığında, her iki grup ortalamaları arasında Kuruntu alttestinden alınan puanlar açısından manidar bir fark bulunamazken, Duyuşsallık alt testinden alınan puan ortalamalarında bu farkın hayli manidar olduğu görülmektedir. Bu sonuçlar toplam puanlara yansıyan cinsiyet farkının sınav kaygısının Duyuşsallık boyutu ile daha çok ilgili olduğuna işaret etmektedir. Benzer bir analiz kız ve erkek öğrencilerin SKE'nin ikinci uygulamasından aldıkları puan ortalamaları açısından da yapılmış ve sonuçlar Tablo 3'de verilmiştir. Tablo 3. ve erkek öğrencilerin SKE'nin ikinci uygulamasından aldıkları Kuruntu, Duyuşsallık alttestleri puanları ile Toplam puanlarına ilişkin ortalama, standart sapma ve t değerleri X S t Kuruntu 15.55 4.68 0.93 14.81 4.92 Duyuşsallık (N =65) 27.58 6.74 4.54* 22.76 5.83 Toplam 43.14 10.57 3.24* 37.57 9.90 * p <.001 Tablo 3'den de anlaşılacağı gibi kız ve erkek öğrenciler arasında sınav kaygısı düzeyi açısından birinci uygulamada ortaya çıkan fark ikinci uygulamada kendisini göstermiş ve iki uygulamada da cinsiyet farkının sabit kaldığı görülmüştür. Özetle, toplam puanlar açısından ele alındığında her iki uygulamada da kız öğrencilerin sınav kaygısı düzeyi erkek öğrencilerinkine oranla manidar düzeyde yüksektir. Her iki grubun Duyuşsallık alttesti puan ortalamaları arasındaki farka bakıldığında kız öğrencilerin Duyuşsallık alttestinden aldıkları puanların her iyi uygulamada da erkek öğrencilerinkinden manidar 42

düzeyde yüksek olduğu görülmektedir. Her iki uygulama sonucunda Kuruntu alttesti puan ortalamaları yönünden kızlar ve erkekler arasında manidar bir fark bulunamamıştır. TARTIŞM A Bulgular genel olarak Anadolu Liseleri Giriş sınavının iptal edilmesinin öğrencilerin sınav kaygısı düzeyi üzerinde etkili olmadığını, kızların sınav kaygısı düzeyinin erkeklerden daha yüksek olduğunu göstermiştir. Sınav kaygısı açısından bu araştırmada bulunan cinsiyet farkı daha önce yapılmış olan ve kızların sınav kaygısının daha yüksek olduğuna işaret eden diğer araştırma bulgularını desteklemektedir. (Sarason ve ark., 1960; Nijhawan, 1972; Payne, Smith ve Payne, 1983). Bu araştırmadan elde edilen en dikkate değer sonuç sınavın iptalinin öğrencilerin sınav kaygısı düzeyinde bir artışa yol açmamasıdır. Ancak bu sürpriz sonuç sınavın iptal edilmesinin öğrencilerin sınav kaygısı düzeyinde yalnızca istatistiksel olarak herhangi bir artışa yol açmadığı biçiminde değerlendirilmeli ve bü öğrencilerde sınav kaygısının hiç olmadığını düşündürmemelidir. Normal şartlarda eğer sınav iptal edilmemiş ve yeni bir sınav yapılacak olmasaydı bu öğrencilerin sınava girdikten sonra özellikle Duyuşsallık puanlarında manidar bir azalma olması gerekirdi. Çünkü, yapılan araştırmalar sınav kaygısı yüksek olan bireylerde sınava girdikten sonra özellikle duyuşsallık belirtilerinde bir azalma olduğunu sistematik olarak göstermiştir (Smith ve Morris, 1976; Morris ve Fulmer, 1976). Bu araştırmada duyuşsallık puanlarında böyle bir düşme olmaması ikinci uygulamanın yapıldığı tarihten hemen sonra ve iptal edilen sınav yerine yapılacak olan yeni sınavın oluşturduğu tehdit ile açıklanabilir. Bulgular ayrıca, örnekleme dahil olan öğrenciler arasında sınav kaygısı yüksek olan çocukların oranının % 60.41 olduğunu göstermiştir ki dünya literatüründeki oranlarla karşılaştırıldığında bu oranın çok yüksek olduğu görülmektedir. Örneğin, Wilson ve Rotter (1986) tarafından yapılan bir araştırma sonucunda aynı oranın Amerika Birleşik Devletlerindeki çocuklar arasında % 20 olduğu saptanmıştır. Dikkate alınması gereken önemli bir nokta da elde edilen bu yüksek kaygı oranının sınavdan yaklaşık üç ay önceki ölçümde bile var olmasıdır. Bu sonuç mevcut sınav sisteminin ve sınava atfedilen değerin çocuklardaki sınav kaygısını gerçekten ciddi boyutlara ulaştırdığı ve artık bu aşamaya geldikten sonra sınavın iptal edilmesinin bile fazla bir önem taşımadığı şeklinde yorumlanabilir. 43

Bu araştırmadan elde edilen bulgular sınava giren çocukların ruh sağlığının korunması açısından önemli ipuçları vermektedir. Bir ülkenin çocuklarında sınav kaygısı düzeyinin % 60'lar düzeyine ulaşması gerçekten üzüntü vericidir. Bu konuda öncelikle yapılması gereken anne-baba ve öğretmenlerin bu sınava bu denli yüksek bir değer atfetmelerini önleyecek tedbirleri almaktır. İlkokullarda acilen kurulacak etkili rehberlik servisleri aracılığıyla bu önlemlerin alınması yararlı olacaktır. K A Y N A K Ç A Deffenbacher, J. L, (1977), Relationship of worry and emotionality to performance on the Miller Anologies Test, Journal of Educational Psychology, 69, 191-195. Deffenbacher, J. L, (1986), Cognitive and physiological components of test anxiety in real-life exams, Cognitive Therapy and Research, 10, 6, 635-644. Morris, L. W., ve Fulmer, S. R., (1976), Test anxiety (worry and emotionality) changes during academic testing as a function of feedback and test importance, Journal of Educational Psychology, 68, 6, 817-824. Nijhawan, K. H., (1972), Anxiety in school children, New Delhi: Wiley Eastern Private Limited. Öner, N., Albayrak - Kaymak, D. (1987), The transliteral equilevance and the reliability of the Turkish Test Anxiety Inventory, H. M. Vander Ploeg, R. Schwarzer ve C.D. Spielberger (Eds) Advances in Test Anxiety Research, 5, Lissee: Hilsdale, N. J. Sweets and Zeitlinger/Erlbaum, 227-239. Öner, N., (1990), Sınav Kaygısı Envanteri El Kitabı, Yöret Vakfı Yayını, N. 1, İstanbul. Paulman, G. R., Kennelly, J. K., (1984), Test anxiety and ineffective test taking: Different names, same construct? Journal of Educational Psychology, 76, 2, 279-288. Paykoç, F., (1986), Sosyal Bilimler için gerekli beceriler ve ölçme amaçlı eğitim üzerine bazı gözlemler, O.D.T.Ü. İnsan Bilimleri Dergisi, 2, 51-79. Payne, D. B., Smith, E. J., Payne, A.D. (1983) Grade, sex and race differences in test anxiety, Psychological Reports, 53, 291-294. Pruzinsky, T., Borkovec, D. T. (1990) Cognitive and Personality characteristics of worriers, Behavior Research and Therapy, 28, 6, 507-512. 44

Sarason, I. G., (1978), The Test Anxiety Scale: Concept and research, C. D. Spiel- berger ve I. G. Sarason (Eds) Stress and Anxiety, 5, (193-216) Washington D. C.: Hemisphere. Sarason, B. S., Davidson, S. K., Lighthall, F. F. Waite, R. R., Ruebus, K. R., (1960), Anxiety in elementary school children, New York: Wiley. * Smith, C.A., Morris, L. W., (1976) Effects of stimulative and sedative music on cognitive and emotional components of anxiety Psychological Reports, 38, 1,1187-1193. Spielberger, C. D., Anton, W., Bedell, J. R., (1976), The nature and treatment of test anxiety, M. Zuckerman ve C. D. Spielberger (Eds.), Emotions and anxiety: New concepts, methods and applications, (Vol. 5) New York, Hemisphere/wiley. Wilson, H. N. Rotter, C. J. (1986) Anxiety management training and study skills counseling for students on self-esteem and test anxiety andperformance, The School Counselor, Sept. 18-31. Wine, J. D., (1971), Test anxiety and direction of attention, Psychological Bulletin, 76, 2, 92-104. Wine, J. D., (1980), Cognitive-attentional theory of test anxiety, I. G. Sarason (Ed.), Test anxiety: Theory, research and applications (349-385) H illsdale, N. J: Erlbaum. 45