Kozmetikler 2 şekilde sınıflandırılır: Kozmetiklerin Sınıflandırılması 1. Uygulanış yerlerine göre 2. Temel etki alanlarına göre a. Tabaka oluşturan maddeler: Derinin, saçın ve tırnağın üzerinde dekoratif ve koruyucu bir tabaka oluştururlar. Tırnak cilaları, makyaj malzemeleri gibi b. Keratinli maddeler: Epidermisteki keratine, saçlara ve tırnaklara etki eder ve burada fiziksel veya kimyasal, dekoratif veya kademeli değişimlere yol açar. Dihidroksiaseton, Tioglikol asit, Formalin (Tırnak sertleştiricisi olarak) gibi c. Sebatrop maddeler: Deri yüzeyinin temel bileşenlerini örneğin yağ veya mikroflorayı kalitatif ve kantitatif olarak etkiler. Sabunlar, kremler, sütler, yağlı losyonlar ve antiperspirantlar gibi d. İndirekt dermatrop maddeler: Yaşayan deriyi, yüzeyden itibaren, örneğin su tutma miktarını değiştirmesi şeklinde değiştirerek etkiler. Kremler ve sütler, ışık filtreleri, pudralar ve alkollü losyonlar gibi e. Direkt dermatrop maddeler: Yaşayan deriyi, direkt epidermise girerek etkiler. Hormonlar ve vitaminler gibi Uygulanış yerlerine göre kozmetikler 1. Deriye uygulanan kozmetik preparatlar o Yumuşatıcı kremler o Yumuşatıcı losyonlar o Temizleyici kremler o Temizleyici losyonlar o El krem ve losyonları o Temel kremler o Günlük kremler o Hormon kremleri o Sterat kremleri o Yüz maskeleri o Cildin rengini açan ve ciltteki lekeleri gideren preparatlar o Güneş ışınlarına karşı koruyucu ve bronzlaşmayı sağlayıcı preparatlar o Terlemeye mani olan (antiperspiran) preparatlar o Ter kokularını önleyen (deodoran) preparatlar o Traş preparatları Uygulanış yerlerine göre kozmetikler 2. Tozlar ve pigmentli preparatlar o Yüz pudraları o Allık o Dudak boyaları o Tırnak cilaları o Göze uygulanan kozmetik preparatlar 3. Saça uygulanan kozmetik preparatlar o Saça şekil veren preparatlar o Saçı düzleştiren preparatlar o Şampuanlar o Saç boyaları o Saç rengini açan preparatlar o Saçlara parlaklık verici ve saç şeklini koruyucu preparatlar o Saçları besleyici preparatlar o Saç lakları 1
Uygulanış yerlerine göre kozmetikler 4. Dişlere ve ağız boşluğuna uygulanan kozmetik preparatlar o Diş patları ve diğer preparat şekilleri o Takım dişlerin temizlenmesi için kullanılan preparatlar o Ağız suları 5. Diğer kozmetik preparatlar o Ayağa uygulanan kozmetik preparatlar o Bebek preparatları o Banyo preparatları o Vücut pudraları o Depilatuvarlar Deri Look good Feel Better (iyi görün...iyi hisset) Bu slogan bugün Amerika da tüm radyoterapi ve kemoterapi alan kanser hastaları için CTFA (The Cosmetic, Toiletry and Fragrance Association), American Cancer Society ve National Cosmetology Association işbirliği ile yürütülen çok kapsamlı bir programdır. Deri nedir? Bir yetişkinin vücut ağırlığının %15-20 sini oluştururn (4-5 kg). Süreklidir ve mukoz membran olarak vücut yüzeyinin tamamında yer alır (1.8-2.0 m 2 ). Kalınlığı 0.5-2.0 mm arasında değişir. El içi ve ayak tabanında: 4-6 mm Göz kapaklarında: 0.1 mm 2
Derinin Fonksiyonları Derinin Tabakaları Dışarıdan gelen fiziksel, kimyasal ve biyolojik saldırılara karşı koruma Su dengesini sağlama Isı regülasyonu Metabolik fonksiyon: D vitamini sentezi, D vit. nin immün sisteme etkisi İmmün fonksiyon Duyu görevi A. Epidermis (Üst deri) B. Dermis (Alt deri) C. Subkutis (Deri altı) A. Epidermis 1. Stratum Corneum Epidermidis 2. Stratum Lucidum Epidermidis 3. Stratum Granulosum Epidermidis 4. Stratum Spinosum Epidermidis 5. Stratum Basale Epidermidis Dermis Keratinosit (~%85) Epidermiste hangi hücreler bulunur? En alt tabakada mitoz ile oluşurlar ve 21-25 gün içerisinde üst tabakalara doğru çıkarlar (keratinizasyon). Bir keratinosit ~14 günde corneuma ulaşır ve ~14 günde de ölür. Bir keratinositin tüm tabakaları katederek cansız bir keratin tabakası haline gelmesine kadar geçen süreye derinin yenilenme zamanı (turnover) denir. Bazı deri hastalıklarında bu zaman çok kısalır. (Psöriazis te 3-5 gün) Melanosit (~%10) Deriye rengini veren (yani pigment üreten) hücrelerdir. Sitoplazmalarında melanozom adı verilen büyük ve yoğun salgı granülleri vardır. Melanozomlar kahverengi melanin proteinini içerir. Langerhans hücreleri (~%1-4) Dendritik hücreler de denir. Yüzey reseptörleri vardır ve antijen tanıtıcı hücrelerdir. Derinin immün yanıtında rol alırlar. Meckel hücreleri En alt katmanda az sayıda bulunurlar. Bu hücreler nörosekretuvar granüller içerirler. Parmak ucu,el içi ve ayak tabanında daha çok bulunmaları dokunma duyusunun algılanması ile ilgili olduklarını düşündürür. Bu tabakada damarlar bulunmaz. Beslenme, altta bulunan dermisten difüzyon yoluyla gerçekleşir. 3
5. Stratum basale Epidermisin en alt tabakası olup doğurucu tabaka da denir. Keratinositler derinin kök hücreleri olarak kabul edilmektedir. Çoğalarak ve değişikliğe uğrayarak üst katları oluştururlar. Hemidesmosomlarla bazal membrana, desmosomlarla da birbirlerine bağlanırlar. Hücreler: Keratinosit, Melanosit ve Merkel Hücreleri 4. Stratum spinosum Epidermisin en geniş bölümüdür. Bazal tabakanın üstünde yer alan 5-7 sıra, çok köşeli hücreler topluluğundan oluşur. Bazal hücrelerin bölünmesi ile yeni keratinositler oluşturur. Hücreler birbirlerine sitoplazmik dikensi çıkıntılarla (desmosom) bağlanmışlardır. Bu yapılar tahrip olduğunda keratinositler birbirlerinden ayrılır. Hücreler arasında lenf sıvısına benzer intersellüler bir sıvı bulunur. Epidermisin beslenmesinin bu sıvı yoluyla olduğu sanılmaktadır. Bu tabakanın üst kısımlarında keratinin ön maddesi olan filagrin içeren keratohiyalin granülleri, lipid içeren Odland cisimcikleri ve Langerhans hücreleri görülür. 3. Stratum granulosum Bu tabaka 1-3 sıra halinde dizilmiş yassı hücrelerden ibarettir. Hücrelerin çekirdekleri kısmen atrofiktir ve sitoplazmalarında keratohiyalin granülleri mevcuttur. 4
2. Stratum lucidum Yalnız el içi ve ayak tabanında görülen bir tabakadır. Normal tabakalardan daha açık renkte görülür. Bu tabakadaki hücreler iğ şeklinde yassılaşmış atrofik çekirdeğe sahip hücrelerdir. Sitoplazmalarında eleidin bulunur. 1. Stratum corneum Yarı geçirgen corneum, kimyasal penetrasyona ve mikroorganizmaların invazyonuna karşı fizyolojik bariyer oluşturur. Ayrıca yüzeydeki asit ph ve epidermisin üzerini ince bir film tabakası olarak kaplayan lipid tabakası da koruma görevine katkıda bulunur. Bu iki fizyolojik örtü derinin asit ve lipid mantosu olarak adlandırılır. B. Dermis Asıl deriyi oluşturur. Deriye elastikliğini verir. Damar ve sinirleri içeren lifli bir dokudur. 1. Stratum papillare 2. Stratum reticulare Subkütan tabaka 1. Stratum papillare İnce yüzey tabakası olan stratum papillare ince elastik lifler içerir ve adeta bir parmak gibi çıkıntılar oluşturarak daha üstteki tabakanın deriye sağlam bir şekilde tutunmasını sağlar. Bu parmaksı çıkıntıların içinde yoğun bir kılcal damar ağı mevcuttur ve epidermise kan gitmesini sağlarlar. Stratum papillare aynı zamanda çeşitli savunma hücreleri de içerir (histiositler, fibroblastlar, mast hücreleri ve bağışıklık hücreleri). Ayrıca hissetmemizi sağlayan serbest sinir uçları ile dokunma ve basınç algılayıcıları gibi yapılar da bu tabakada bulunmaktadır. 5
2. Stratum reticulare Vücut yüzeyine paralel uzanan kalın kollajen lif demetleri ve elastik liflerden ibaret bir ağ yapısı oluşturmaktadır. Çeşitli tipte salgılar üreten ter ve yağ bezleriyle bunların salgılanmasında rol oynayan kas hücreleri ile birlikte kıl ve tüylerle ilgili yapılar da bu tabaka içinde yer alır. Ayrıca tüm bu yapıları birleştiren ve desteğini sağlayan bağ doku hücreleri de bu tabaka da yer alır. Subkütan tabakaya bitişik olan asıl deri bölümü, vücut sıcaklığı ve kan basıncını düzenlemeye yarayan ağ şeklinde damar yapısına sahiptir. C. Subkutis Dermis ile arasında net bir sınır bulunmaz ve her iki bölümün kalınlıkları ve geçiş özellikleri cinsiyete, yaşa, beslenme durumu ve yaşam koşullarıyla, vücudun hangi bölgesinde olduğuna göre değişir. Yapı olarak yağ ve bağ dokusundan oluşur. Temel işlevi taşımak ve bağlamaktır. Enerji deposu ve mekanik tampon görevi de yapar ve vücudu sıcaklık dalgalanmalarından korur. Bu tabaka bir altta yer alan kas tabakanın etrafındaki kılıfa kadar uzanır. İçerisinde yağ hücre topluluklarından zengin lobüllere ayrılmıştır. Bu yağ topluluğuna pannikülus adipozus denir. Bu tabaka damar ve sinir yönünden çok zengindir. Epidermis Stratum Corneum Stratum Lucidum Stratum Granulosum Stratum Spinosum Stratum Basale Dermis Stratum Papillare Stratum Reticulare Subkutis 6
Deri Ekleri A. Boynuzlaşmış (keratinize) deri ekleri 1. Kıllar 2. Tırnaklar B. Salgı yapan deri ekleri 1. Ter Bezleri Ekrin Ter Bezleri Apokrin Ter Bezleri 2. Yağ Bezleri 1. Kıllar Deride uzun kıllar, kısa ve sert kıllar, ayva tüyleri (vellus) olmak üzere 3 cins kıl mevcuttur. Kıl follikülü, epidermisin eldiven parmağı gibi dermis içine çökmesi ile oluşmuştur. Kılın deri üzerinde görünen kısmına kıl gövdesi (shaft), kıl follikülü içinde kalan kısmına ise kıl kökü (radiks pili) denilir. Alt kısım soğan şeklini almıştır, buna bulbus denir. Bulbusun alt kısmı içeriye çökük olup buraya papilla ismi verilir, damar ve sinirler bu bölgeden kıla girerler. 2. Tırnaklar Uçların travmaya karşı korunmasını sağlar ve ince işlerde destek görevi yapar. Tırnaklar ortalama olarak günde 0.1 mm büyüme gösterirler. Tırnağın proksimalinde, tırnak büyümesini sağlayan matriks bulunur. Matriks, tırnak plağı altında beyaz renkte, yarım ay şeklinde görülür ve lunula ismi verilir. Tırnak plağının altında bulunan kısma tırnak yatağı (hiponişyum) denilir. 1. Ter Bezleri Ekrin Ter Bezleri: El içi, ayak tabanı, alın, koltuk-altı ve genito-anal bölgelerdir. Bu bezler özellikle organizmanın ısı regülasyonunda rol oynarlar ve organizma için zararlı maddeleri vücuttan uzaklaştırırlar. İzotonik yapıya sahiptir. ph sı 4.2-5.6 arasında değişen deri asit mantosunun oluşturulmasında büyük rol oynar. Su görünümündedir. Apokrin Ter Bezleri: Koltuk altı, meme başı, genital ve anal bölge gibi belirli yerlerde lokalize olmuşlardır. Bu bezlerin salgısı kokusuz olup bakteriyel yıkım sonucunda kişiye özel beden kokusu oluşur. Süt görünümündedir. 7
2. Yağ Bezleri Yağ bezleri kıl foliküleri ile birlikte bulunurlar ve salgılarına sebum ismi verilir. Sebum; yağ asitleri, yağ esterleri, skualen ve kolesterinden yapılmıştır. Arektör pili kasının kasılmasıyla oluşan mekanik etki ile sebum dışarı boşaltılır. Bu bezler el içi, ayak tabanı gibi kıl olmayan bölgelerde bulunmazlar. Yaşlanma ile birlikte derinin gelişimi tersine döner. Epidermis ve dermis incelir, melanosit yoğunluğu azalır. Dermisteki damar ağı zayıflar ve elastin fibrilleri kalınlaşır, ileri yaşlarda kıl folikülleri, yağ bezleri, apokrin ve ekrin bezler atrofiye uğrar. Zamanla deri kendisini koruyucu, duysal ve iletişimsel özelliklerini kaybeder. İlerleyen yaşla birlikte, deri, yeterli yağ ve su depolayamaz doğal elastikiyetini kaybeder ve incelir. Geleneksel Çin Operası, ÇHC El ve Ayak Kınaları, Fas Ojeli Tırnaklar, ABD Dövme, Japonya Nuba Kadınları, Sudan Hagen Dağı, Papua Yeni Gine 8