Bursa' da Dünden Bugüne Tasavvuf Kültürü - 2

Benzer belgeler
ETİK VE TASAVVUF -Felsefî Diyaloglar-

Kaleme Gelen SÖZE BAŞLARKEN

ÖN SÖZ fel- sefe tarihi süreklilikte süreci fel- sefe geleneği işidir

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

Gençler, "İrade, Erdem ve Hürriyet" Temasıyla Buluştu

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23

ilgi ve dikkati zorunlu kılmaktadır. Tarihte felsefî bütünlüğü kurulmamış, epistemolojik, etik, estetik ve metafizik boyutları düşünülmemiş hiçbir

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ 8 YARIYILLIK DERS PROGRAMI (İNG. KAPANDIKTAN SONRA)

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

2014 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU HZ. PEYGAMBER VE İNSAN YETİŞTİRME DÜZENİMİZ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

Bursa' da Dünden Bugüne. Tasavvuf Kültürü-3

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI

İSMAİL VATANSEVER ETİK VE BİYOETİK KAVRAMLARININ KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ İLE İLİŞKİSİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB

BURSA'DA DÜNDEN BUGÜNE TASAVVUF KÜLTÜRÜ

Felsefe 1 N.Ö. Klasik Mantık II. Sema Önal Z-08 Z-08. Erken Dönem Türk Düşüncesi. Erken Dönem. Felsefesi. Kamil ŞAHİN Z-08. Ruh Sağlığı Psikolojisi

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ 8 YARIYILLIK (DÖRT YIL) DERS PROGRAMI (YENİ DÜZENLEME)

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR!

ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya. ISBN sayfa, 45 TL.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DİNLER TARİHİ I İLH Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS EVRENSEL İNSANİ DEĞERLER İLH

2015 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU. Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Hukuku

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

Yılmaz Özakpınar İNSAN. İnanan BIr Varlık

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

Bir Felsefe Geleneğimiz Var mı? adlı kitabıyla okumuş çocukların gündemine oturan Gürsoy la Türk felsefesinin ufuk turunu yaptık.

Hatta Kant'ın felsefesinin ismine "asif philosopy/mış gibi felsefe" deniyor. Genel ahlak kuralları yok ancak onlar var"mış gibi" hareket edeceksin.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Yrd.Doç.Dr. TUNCAY SAYGIN

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

İbrahim Kalın'ın yeni kitabı "Akıl ve Erdem" çıktı

MAREŞAL FEVZİ ÇAKMAK İLKOKULU ETİK KOMİSYONU FAALİYET PROGRAMI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

T.C. UŞAK ÜNİVERSİTESİ Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlığı SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL

Hak ihlalinin sosyal boyutları Prof. Dr. Ejder Okumuş Eskişehir Osmangazi Üniv. İlahiyat Fak. Hak-fedakârlık dengesi

2018 YGS Konuları. Türkçe Konuları

İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem Ders. Kur'an Okuma ve Tecvid I

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK)

ESOGÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIKLI İLAHİYAT 2010 YILINDAN İTİBAREN UYGULANAN PROGRAM DERSLERİ I.ÖĞRETİM I. DÖNEM

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma


Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN IKUMA VE TECVİD II İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA DİN FELSEFESİ TEİZM, DEİZM, PANTEİZM, PANENTEİZM 8. TEİZM, DEİZM, PANTEİZM, PANENTEİZM.

DOÇ. DR. DOĞAN GÖÇMEN DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ

a) Ahlaksal Eylemin Amacı Nedir?

I. KİTAP: BATI FELSEFE GELENEĞİ: ÖĞRETİ VE KAVRAMLAR AÇISINDAN YAKLAŞIM FELSEFEYE GİRİŞ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Cuma İzmir Basın Gündemi. Edebiyattan sinemaya, sinemadan sosyolojiye Türkiye de sosyal bilimler

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH

ÇOCUK, GENÇ, AİLE PSİKOLOJİSİ VE DİN

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUM VE TECVİD VIII İLH

FELSEFE DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

İŞLETME N.Ö. Ders Adı

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri

ÜNİTE:1 Sorumluluk Kavramları ve İşletmelerin Sosyal Sorumlulukları. ÜNİTE:2 İş Ahlakı ve Önemi. ÜNİTE:3 İş Ahlakı ve Etik Yaklaşımlar

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

SORUNLARINA ÖRNEKLERLE BĐR B R BAKIŞ

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ. 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

Yakın Çağ da Hukuk. Jeremy Bentham bu dönemde doğal hukuk için "hayal gücünün ürünü" tanımını yapmıştır.

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

Ýkbal in Düþünce Dünyasý der. Ahmet Albayrak Ýstanbul: Ýnsan Yayýnlarý, sayfa.

ÜNİTE 1: Sosyal Düzen Kuralları ÜNİTE 2: Hukuk Kurallarının Yaptırımı ÜNİTE 3: Hukuk Kurallarının Geçerlilik,Yürürlük ve Uygulama Sorunu ÜNİTE 4:

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS İslam Tarihi II ILH

Transkript:

Bursa' da Dünden Bugüne Tasavvuf Kültürü - 2 BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURiZM VAKFI

-~- BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM VAKFIYAYINLARI BURSA KİTAPLIGI: 12 Bursa' da Dünden Bugüne Tasavvuf Kültürü - 2 1 l- l ISBN 97 5-7003-11-4 Birinci Basım Kasım 2003 Yayma Hazırlayan Nahit Kayabaşı ( Kapak Salih Çokova c Baskı Graphis Matbaa Yüzyıl Malı. Matbaacılar Sitesi 1. Cadde No: 139, Bağcılar-İstanbul Tel: (0.212) 629 06 07 AçıkhavaTiyatrosu Yanı, Kültürpark-Bursa Tel: (0.224) 234 49 12 (3 hat) Faks: (0.224) 234 49 ll E-posta: bkstv@bkstv.org

TASAVVUF VEETİK. Prof. Dr. Kenan GÜRSOY* İslam Medeniyeti 'ılln ve genel anlamıyla İslam Düşüncesi 'ılln bugün bizde ve dünyada layıkıyla anlaşılamamasının ve anlatılamamasının nedeni, kanaatimce onun. sistematik bütünlüğünün, felsefi kavramlar ve yorumlar çerçevesinde ele alınarnıyer olmasıdır. Eğer bu gerçekleştirilebilseydi, karşılaştırma zemini elde edilecek ve temel prensiplerin, bugünün kendine has tartışmalarının içinde ne gibi bir tefekkür ve inanç değerine sahip olduğu ortaya çıkacaktı. Dahası iman hayatının felsefeyle örtüşebilen tarafı vurgulanmış olabilecek ama onun ufuk açılımı diyebileceğimiz, akli ve söze hapsedilmiş tarafını da aşma noktaları gösterilebilecekti. Belki de, felsefe kültürü bir buçuk asırlık kazanırnlarımızı, kendimizi bu yolla anlayabilmemiz açısından kullanılmış olabilecek ve bilinç bu vesileyle dahi olsa, kendi şahsiyet temellerimizi kavrayarak, bizi yeni fikri projelere doğru yönlendirecekti. Galiba böyle bir mesaiye her zamankinden daha çok ihtiyacımız ve fakat bunu gerçekleştirmek için de, her zamankinden daha çok imkiinırnız var. Elverir ki, felsefi çaba kendi problematik dinarnizrniyle yeniden derinleşerek işe koyulsun ve yüzyıllardır irfan ve bilgelik olarak yaşamakta olduğumuz geleneklerimizi yeni düşünce formlarına özgürce dökerek, bize, bugünün aynasında yeni bir kavrayış gücü kazandırsın. Söz konusu tasavvuf olunca, onu felsefeyle kavramanın önde gelen yollarından bir tanesi, bu işi ahlak felsefesi demek olan etik açısından yapmaktır. Etik, sadece toplumsal davranış normlarına uyan hareket alışkanlıkları, ya da yine toplumda sadece kültürel antropoloji, sosyoloji, sosyal psikoloji gibi bilimler açısından anlayıp, bilgisi itibariyle tüketebileceğimiz ahlaki denen değerlere ilişkin olayları değil; fakat özellikle kendini sorumlu bir birey olarak içten kavrayan ahlaki kişiliği (şahsiyeti) onun değer yönelişlerini, erdem anlayışını inşa eden sistematik bütünlüklü bir tavır alış ve bunu her an temellendirmeye hazır bilinç ve vicdan felsefesi olarak ele alınmaktadır. Bu anlamıyla, etik ya da ahlak felsefesi, bir taraftan, gerçek "iyi" nedir, davramşlarımı idare eden temel prensip ne olmalıdır diye sorarken, diğer taraftan da ahlaki kişinin (ya da ahlak kişisinin) bireysel ve özgür eylem tecrübesinin evrensel değerini gündeme getirmekte, bir başka deyişle onun Hakikat kar- *Galatasaray. Üniversitesi Felsefe Bölümü 111

şısındaki, ekzistansiyel konumunu, sonluluğu içinde de olsa nasıl belirleyebileceğini vurgulanıaya çalışmaktadır. Burada, aynca felsefi anlamda metafizik adını verebileceğimiz bir çerçeveye de ihtiyaç vardır ki, insan içinde bulunduğu hayatın, evrenin ve toplumun kendince anlamını fark edebilsin ve yine bir parçası ya da yansıması olduğu genel anlamda insanlığa verilen değeri kavrayabilsin. Böylece, ahlaki hayat, ayru zamanda kişiler arası bir ilişki zemininde belirdiğinden, bu ilişkinin anlamı ve değeri de sistematik bütünlük içinde yerini almış olacaktır. *** Herhangi bir dini yaşayışın kendisi hakkında ortaya koyduğu bilincin siyasi-ideolojik çerçeveye indirgenmiş olmasının hangi felaketiere yol açabileceğine tarih ve maalesef günümüz tanıktır. Burada sadece din adına bir yabancılaşma söz konusu olmamakta, fakat özellikle tek Tanrı 'lı dinlerin müşterek yönelişi olan ve insanlığı bütün halinde kucaklanıayı hedefleyen derunf barış temel prensibi tanıarniyle unutulmuş olmaktadır. Dinin bu tarz bir ideolojik siyasileşmeye maruz bırakılmasının zorunlu sonucu, Vahyin, Peygamberlik kurumunun ve inancın bir siyasi tehakküm arc«:ı haline getirilmesidir. Elbette dinlerin dünya ve toplumsal hayat için projeleri vardır. Ama bunun anlaşılmasının gerekli olduğu. düzlem, siyasi olmaktan çok etik düz/emdil: Belki de, etik olması dolayısıyla aynca bir de siyasi sonuç endişesi taşıyabilir. Ama bu ikincil ve zorunlu olmayan bir yere sahiptir. Kanaatimce, dinin siyasileştirilmesinin doğurmuş olabileceği pek çok zarara ve sıkıntıya. karşı çıkabilmenin yollarının başında, onun etik dikkatini değerlendirmek; ya da ondaki etik ağırlığı hissetmek gelecektir. Bu aynca, mensubu bulunduğumuz dinin evrensel anlamını fark etmek bakımından da son derecede önemlidir. Zira, dini tecrübenin bizi kendi kendimizde yakalayabileceğimiz, gerçek özgürlüğe yöneiten bir derunileşmeyi gündeme getirdiğini düşünecek olursak; belli birdinin içinde ve o din adına ortaya çıkan etik bilinç, işte bu tecrübeden hareketle, onun başka dinin salikieri için de ne anlama gelmiş olabileceğini, evrensel tavır alışıyla ortaya koymuş olabilecektir. Eksiztansiyel platformda yaşanan böyle bir derunfleşmenin etik bilinci, onu özü ve insanlık adına düşünülmesi gereken bütüıılüğü çerçevesinde değerlendirmiş olacaktır. İşte bu noktada tasavvufun önemini daha iyi kavramış ve onda içkin bulunan etik tavır alışın, sistematik bir söylem olarak yorumlanmasının değerini fark etmiş olacağız. Zira, tasavvuf her ne kadar bunun önemini kabul etse de kendini doktrinal ve dogmatik bir seviyeye hapsetmemekte; kişinin ancak 112

bireysel bir içselleştirme hamlesiyle fark edebileceği dinf tecrübenin bilinç aydınlığıyla donanmış yaşama hali olmak istemektedir. Burada söz konusu olan, belli bir doktrinin onun sözel şekliyle dıştan kavranması değil, manasıyla yaşanması ve bir bağlanma haline getirilişidir. Bu bağlanma, bir taraftan ekzistansiyel olarak yaşanan bir iman hiili olurken diğer taraftan da, bir. tür kendisinin ve başkalarının, iman edilen o Kutsal Varlık adına, sorumluluğımu üzerine almadır. Yani bu, yalnızca bir mistik halet-i ruhiyye değil, fakat bir de, özellikle etik bir sorumluluk bilincidil: Bundan dolayı tasavvuf alanında, konformist bir tavırla yaşanan, basit bir ödev duygusunu ve dogmaların dış vechelerini, onları adeta özü koruyan bir kabukmuş gibi telakki ederek aşan ve dinin asıl anlamını insan olmak bakımından kendinde bulmaya çalışan bir anlayışla karşılaşmaktayız. Bu anlayış, daha ulvi bir sorumluluğu, bir ahlaki ideali de beraberinde getirmektedir. Zira mutasavvıf, bireysel seviyede olduğu kadar toplumsal seviyede de, ahlaki bir olgunlaşma amacını kendinde barındırır. Bu İnsan-ı Kamil fikrinde kendini ifade eden, gerçek manada, insanlık liyakati'ne ulaşma cehdidir. Bu yöneliş tam olarak etik bir değer taşır. Kendinde ideal manasıyla insanı gerçekleştirmek demek olan bir tür evrenselleşme ya da kendi içinde, evrensel, olgun insanı yansıtabilmek için arınma gayreti anlamındadır. Ve bu, böyle bir gayret dolayısıyla da, kendinde ideal anlamda bütün bir insanlık evreniyle, yine bu insanlığın özü itibariyle buluşma halidir. Buradan çıkabilecek muhteşem bir barış idealini tasavvur edebilir misiniz? Kamil insan, tasavvuf düşüncesinde, saf bir güç istenci (kudret iradesi) şeklinde sadece kendine mahkum (ama yine de mahkum) bir "üst insan" olmaktan çok, her an kendini asıl varlığını ve hakikatini bulduğu aşkın değer alanına doğru yeniden aşıp, gerçek erdemi kendisi karşısında vermekte olduğu mücadele sonucu ancak Tanrısal sıfatiarın kendinden aksedebileceği bir saf ayna olmakta bulan, bir ideal insanlık mahiyetidir. Ama bu formu onun tek bir şekle, tek bir kalıba indirgenmiş bir yapı gibi değil, bütün bir insanlığın farklı görünüş ve yaşayış irnkfuıları çerçevesinde birleşip bütünleştiği bir aşkın yöneliş ufku şeklinde anlamalıdır. Öyle ki, bu ufuk, belirli bir müşahhas tabandan hareketle fakat onun manası itibariyle göstermekte olduğu hakikate doğru bir özgürleşme hamlesiyle anlaşılmış; ve ~onunda insanın kendi kendisiyle gerçek bir buluşma halinin ifadesi olmakla beraber bu kendindelihen de (egoizmini aşmak anlamında) Hakfkat adına bir kurtuluşu ifade etmiş olabilsin. İnsanın ekzistansiyel bir tavırla kendi varlık temelifıe doğru yaşadığı bu aşma hareketini; bir başka deyişle Kamil İnsan'a doğru gerçekleştirilen "mücahede"yi, yine o insanın bireysel anlamda kendi beninde yakaladığı bir evrensel yöneliş şeklinde düşünmek durumundayız. Bu, bir 113

bakıma "vahdet'i kesret' de", "kesreti ise vahdet de" anlamak olduğu kadar; temeldeki aşkın ve ideal ben dolayısıyla, "öteki" ni kendinde, fakat "kendini" de "öteki" nde anlama sanatıdır. Bu harikuhtde kuruluşun öncelikle etik değerini anlamak mecburiyetindeyiz. O halde konu "erdem" üzerine düşünmek olacaktır. İslam'ın ana kriteri, Onun her vesileyle atıfta bulunduğu ve her şeyin temelinde bulunduğunu ileri sürdüğü tevhid prensibidil: İslam tevhid dinidir. Fakat prensipte ifade edilen temeldeki birlik, onun kendisi dolayısıyla belirme imkarn bulduğu çokluk'u (kesreti) fark etmemizi engellemez. Buradaki çokluk, bir başka deyişle farklılıklar, Bir olanın adeta anlaşılabilme imkarn gibidir. Çünkü her zerrede akseden, Tanrı' nın Birliği'nden başka bir şey değildir. İslam tasavvufu, harikulade bir sistematik ele alışla, Panteizm fıkrini aşmış, bu tevhid (birlik)in temelini, varlığın gerçek manada özü konumundaki, aşkın bir Tanrı anlayışına, yani Allah' ın Müteal oluşuna bağlamıştır. Bunun anlaşılması belki de klasik mantık kalıplarını aşarak "aynz" ve "başka" kategorilerini hemzamanlı olarak düşünmeyi zorunlu kılmaktadır. O halde şunu söylemeliyiz ki, böyle bir birlik fıkri çokluğu reddediş olmaktan çok, onun gerçek mahiyetini fark etmek demek olacaktır. Ancak böyle bir birlik fıkriyle evrendeki bütünlüğü ve ahengi; görünüşlerdeki cfarklılıklara rağmen algılarnış olabiliriz. O halde bütün yaratılmışlarla insan arasındaki ilişkinin ne olduğuna bir bakalım. İnsanın bu birliği, ya da temeldeki bu özü kavrayışının yolu ve bunu bir ahlaki enlem hillinde yaşayabiliyor olması ne demek olacaktır? Bu tasavvufun temele aldığı "edeb" erdernidir. Edeb; bir ilk değerlendirmeyle hayli anlamına gelebilir. Fakat bunun, tasavvufda bu kelimeye verilen anlamdaki incelikierin bütününü ifade ediyor olması söz konusu değildir. "Edeb" in, ilk çağ fılozoflarından, özellikle Platon'un dört temel erdeminden "ölçülülüğü" de karşılıyor olması muhtemeldir. Zira, her iki erdem de insanın kendi ölçüsünü, imkan ve sınırlarını bilmesiyle alakalıdır. Platon'da adalet erdemi, düzeni topluma yansıtmak demek olan en yüce sanat konumundaki siyasetle ilgiliyken: yani toplumsal ve genel anlamda beşeri bir özellik taşırken, ölçülülük erdemi bireysel bir değer taşır; çünkü dış dünyaya yönelmekten çok, kendini düzeltmek anlarnındadır. Bu, tasavvufdaki "edeb" anlayışına yakındır. Ama "edeb" in aşağı yukarı bütün tasavvuf erbabınca kabul edilip yaşanan bir diğer anlamı daha vardır ki, bu onun orijinalliğini ve kültürümüzdeki, irfan anlayışının temel taşını anlarnarmza yardırncı olur. Bu, ilahi vahdet prensibinin bütün bir varlık alanında fark edilebilmesi ve insanın kendi davranışlarını buna göre düzene sokması halidir. Bir başka deyişle "edeb", ne olursa olsun, hangi mahiyetle ortaya çıkarsa çıksın, kimden zuhur ediyorsa 114

etsin, bütün bir hayat ve insanlık evreniyle münasebetin ancak Allah adına ve Allah 'la münasebet olduğuna inanmak ve bunun üzerine kurulu bir ahlakla ahlak:lanmaktır. Böyle bir anlayışın, kader karşısındaki, rıza, tevekkül, sabır ve şükür tavırlarına kendi bireysel ekzistansiyel yaşamamız açısından nasıl bir açılımı varsa, insanlar arası ilişkiler bakırnından da bugün karşılaştığımız etik problemler dolayısıyla o önemde bir açılımı vardır. Sözgelimi, dini tavırların etik ve estetik üst formlarla bütünleşmesi gerektiği fıkrini anlayabilmemiz; dini ahlaki özün, kültürün bütün katman ve tezahürlerinde bütünlük içinde yaşaması gerektiğini düşünebilmemiz; farklı dinlerin aynı bir öze referansla anlaşılabileceğini fark etmemiz; ve kişiler arasındaki münasebetlerin çok farklı seviyelerde, hep iliilıi anlamda bir değer taşıdığını düşünüp vaad ediş ve bağlamş/arın neredeyse kutsal bir değer taşıdığına inanmamız gibi... 115