KOAH: TANIM VE EPİDEMİYOLOJİ

Benzer belgeler
Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar. Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h)

Koah lı Kadın Hastalardaki Risk Faktörleri. Risk Factors for Chronic Obstructive Pulmonary Disease in Women

AÜTF İBN-İ SİNA HASTANESİ GÖĞÜS HASTALIKLARI POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ VE HASTALIKLARININ SİGARAYLA OLAN İLİŞKİSİ

TÜTÜN VE KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI (KOAH) Kısa Ders 1 Modül: Tütünün Solunum Sistemi Üzerindeki Etkileri

Isparta İl Merkezinde KOAH Öntanı Prevalansı ve İlişkili Faktörler

KOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı

Hastalık Yükü Kavramı ve Hesaplanmasında Kullanılan Ölçütler ve Daly Kavramına Kısa Bakış

Alevlenmelerin en yaygın nedeni, trakeobronşiyal enfeksiyonlar ve hava kirliliğidir. Şiddetli alevlenmelerin üçte birinde neden saptanamamaktadır

Türkiye de KOAH Epidemiyolojisi

IASLC Kongresi nin ardından

KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI (KOAH) TANIMI SINIFLAMASI RİSK FAKTÖRLERİ PATOFİZYOLOJİSİ EPİDEMİYOLOJİSİ

Gaziantep Yöresindeki Köylü Kadınlarda Odun Dumanı Maruziyetinin Solunum Sistemi Üzerine Olan Etkilerinin Araştırılması

Türkiye 2,920,000 6,422,000

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

TÜRKİYE DE SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN GENEL GÖRÜNÜMÜ

KOAH lı Hastalarda Sağlık Eğitiminin Etkisinin Değerlendirilmesi

Tütün Kullanımı Hastalık Yükü ve Epidemiyolojisi

BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı

KOAH LI HASTALARDA ATAK NEDENİ İLE HASTANE YATIŞLARININ MALİYET ANALİZİ: BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ ANKARA HASTANESİ ÖRNEĞİ YÜKSEK LİSANS TEZİ

KOAH TEDAVİSİNDE SFT ZORUNLULUĞUNUN KALDIRILMASINA HÜKMEDEN SUT MADDELERİNE YÖNELİK SPÇG GÖRÜŞÜ

SKY 329 KARŞILAŞTIRMALI SAĞLIK SİSTEMLERİ. 14. Hafta

DÜNYADA VE TÜRKİYEDE MESLEK HASTALIKLARI

Temel Solunum Fonksiyon Testleri Değerlendirme. Prof.Dr.Gaye Ulubay Başkent Üniversitesi Göğüs Hast. AD 2016 Antalya

KOAH Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir?

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı

AVRUPADA DİYABET HARİTASI VE GENEL PERSPEKTİF. Prof. Dr. Şehnaz Karadeniz İstanbul Bilim Üniversitesi

KOAH Çadırında Ölçülen SFT Sonuçları ve KOAH Risk Faktörlerinin Değerlendirilmesi

ÖNEMLİ NOKTALAR KOAH geçmişteki tanımlama sorunları nedeniyle hakkında yeterli epidemiyolojik verilerin olmadığı bir hastalıktır.

Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri

KKTC YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BÖLÜM SİGARA VE SAĞLIK

YRD. DOÇ. DR. SÜLEYMAN TAS, GELISTIRDIGI AMELIYAT TEKNIGIYLE...

KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI EPİDEMİYOLOJİSİ VE RİSK FAKTÖRLERİ

Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği

Electronic Letters on Science & Engineering 5(1) (2009) Available online at

TÜRKİYE DE AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI VE KORUYUCU UYGULAMALARIN ÖNEMİ

BİR BAKIŞTA SAĞLIK -AVRUPA

SİGARA BIRAKMA TEDAVİSİ UZMANLARI İÇİN TÜTÜN KONTROLÜ, BİLGİ DONANIMI VE BU BİLGİLERİN SİGARA BIRAKMA TEDAVİSİNDEKİ KULLANIMI

KOAH riski altında olan (Evre 0) olguların önemi ve klinik farklılıkları

Tarama Şekilleri Toplum Tabanlı (Population Based) Fırsatçı (Oportunistik) Servikal Kanser Meme Kanseri Kolorektal Kanserler

TÜTÜNLE MÜCADELEDE DÜNYA ÖRNEĞİ. Prof. Dr. Nazmi Bilir Hacettepe Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı

ÖZGEÇMİŞ. ...(Pejman Golabi)...Göğüs Hastalıkları Uzmanı. : Acıbadem Maslak hastanesi, Büyükdere Caddesi No:40 Maslak Sarıyer İstanbul

Nadir Hastalıklar-Yetim ilaçlar bir sağlık sorunu

Prof. Dr. Nazmi Bilir Hacettepe Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 11 Mayıs 2011 Kocaeli

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

AŞILANMA VE ÇOCUK SAĞLIĞI 11

Araştırmalar / Original Articles Kadın ile Erkek KOAH lı Olguların Karşılaştırılması

TÜBERKÜLOZ SÜRVEYANS ÇALIŞMALARINA PRATİK YAKLAŞIM ve ÖNEMİ

TÜRK TORAKS DERNEĞİ KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI TANI VE TEDAVİ UZLAŞI RAPORU. Türk Toraks Derneği Turkish Thoracic Society

Yılları Arasında Malatya ve Türkiye de Beklenen Yaşam Süreleri Değişiminin İncelenmesi

2015 e az bir zaman kala Türkiye, tüberküloz hedeflerinin neresinde?

6 Epidemiyolojik Geçişler ve Coğrafi Farklılıklar

Nadir Hastalıklar-Yetim ilaçlar. bir sağlık sorunu. Uğur Özbek İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü (DETAE) Orphanet-Türkiye

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çalışan Sağlığı ve Bilimsel Kapasitenin Güçlendirilmesi Projesi

2017 YILI DÜNYA HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER

Kocaeli de sigara içme prevalansı

KANSER İSTATİSTİKLERİ

6 dakika yürüme testindeki performansın doğum esnasındaki ağrı skorları üzerine etkisi

Diyaliz Tedavisinde Geri Ödemenin Tarihçesi ve Ödeme Modelleri. Dr. Ali Rıza Odabaş

Hava Yolu Obstrüksiyonunu Gösteren Ölçütler

Tıp Fakültesi Çalışanlarında Sigara İçme Prevalansı, Nikotin Bağımlılığı ve Solunum Fonksiyon Testleri #

DÜŞÜK PREVALANS HEKİMLİĞİ. Yrd. Doç. Dr. Yasemin ÇAYIR Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD

Gümüşhane il merkezinde yaşayan erişkinlerde kronik bronşit prevalansı

Zoonotik Tüberküloz (1)

SKY 329 KARŞILAŞTIRMALI SAĞLIK SİSTEMLERİ. 10. Hafta

Türkiye de Sigara Fiyatları ve Tüketim İlişkisi

ÇOCUKLARDA SİGARAYA MARUZİYETİN ETKİLERİ. Dr.Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı

SAĞLIK TURİZMİNDE ÖZEL HASTANELERİN ROLÜ. Dr. Cevat Şengül OHSAD Genel Sekreteri

Geriatrik Hastalarda Koah Evrelerine Göre Anemi İlişkisinin İncelenmesi

KOAH lı Hastalarda Pulmoner Rehabilitasyon Endikasyonları

Tütün Kullanımını ve Zararlarını Nasıl Önleyelim?

Dünyada ve Türkiyede Hepatit B ve Hepatit C Epidemiyolojisi. Dr Meral Sönmezoğlu Yeditepe Üniversitesi Hastanesi

Küresel Bir Problem Olarak Tüberküloz. Prof. Dr. Ali ALBAY Gülhane Askeri Tıp Akademisi Tıbbi Mikrobiyoloji. AD. Öğretim Üyesi

Tütünle İlişkisiz KOAH

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Akılcı İlaç Kullanımı, İlaç Tedarik Yönetimi ve Tanıtım Daire Başkanlığı

Tip 2 Diyabet te Agresif Tedavi Gerekli mi? EVET. Prof. Dr. Kürşad Ünlühızarcı Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalarında Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Artan Sağlık Harcamaları Temel Sağlık Göstergelerini Nasıl Etkiliyor? Selin Arslanhan Araştırmacı

SAĞLIK ÖLÇÜTLERİ. Doç. Dr. Zeliha Öcek EÜTF Halk Sağlığı AD

Erişkin İmmunizasyonu. Dr. Hilal Sipahi Mayıs 2006

Hışıltılı Çocuk. Ne zaman astım diyelim?

Türk Toraks Derneği'nin GOLD 2017 Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) Raporuna Bakışı

İlaç Direncinin Saptanmasında Güncel Moleküler Yöntemler. O. Kaya Köksalan Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü (DETAE) İstanbul Üniversitesi

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos

Türkiye Diyabet Prevalans Çalışmaları: TURDEP-I ve TURDEP-II

Sigara paketleri üzerinde yer alan yeni uyarı yazılarının lise öğrencileri üzerinde etkileri

CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI VE YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ'NDE MATERNAL MORTALİTE*

TÜTÜNÜN ÇOCUKLARDA SOLUNUM YOLLARI SAĞLIĞINA ETKİLERİ. Ders 1 Modül: Tütün ve Çocuk Sağlığı

UÜ-SK GÖĞÜS HASTALIKLARI VE TÜBERKÜLOZ ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI

Dünya genelinde her 3 4 kişiden biri kronik hastalıklıdır. (Ülkemizde Kronik Hastalıklar Raporu na göre,

AF TEDAVİSİNDE ABLASYON ÜLKEMİZDEKİ SORUNLAR NELER? Prof.Dr.Ahmet Duran Demir

TÜTÜN VE ASTIM. Kısa Ders 2 Modül: Tütünün Solunum Sistemine Etkileri

Düşük Doz BT AC Kanser Taraması. Prof.Dr.Levent ELBEYLİ Türk Göğüs Cerrahisi Derneği YK.Bşk.

SİGARA BIRAKMA POLİKLİNİKLERİNDE STANDARDİZASYON

(İnt. Dr. Doğukan Danışman)

Özgün Problem Çözme Becerileri

Düzce de Hava Kirliliği ve Solunum Hastalıkları. Yrd. Doç. Dr. Ege GÜLEÇ BALBAY Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

ÇORUM HİTİT ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ NDE HEMODİYALİZ KATETER ENFEKSİYONLARI

Transkript:

KOAH: TANIM VE EPİDEMİYOLOJİ Doç.Dr. Hakan Günen İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Malatya KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) en önemli ölüm ve sağlık yoksunluğu yaratan sebeplerden biridir. Büyük oranda önlenebilir olmasına rağmen, hastalık başladıktan sonra tedavisi zor ve mali yükü oldukça ağırdır. Her yıl dünyada sadece KOAH nedeni ile yaklaşık 2,5 milyon insan hayatını kaybetmekte, 29 milyon yaşamda oluşan yetersizliğe göre düzeltilmiş yaşam yılı kaybı (Disability Adjusted Life Years - DALY) meydana gelmektedir (1,2). 2000 yılı verilerine göre dünyada en çok ölüme sebebiyet veren 4. (1990 da 6. en önemli sebep), DALY endeksine göre ise 12. önemli hastalıktır. 2020 yılında ise ölüm oranlarına göre en önemli 3., DALY kaybında ise 5. hastalık (57 milyon yıl ile) olacağı düşünülmektedir (2,3). Yüksek prevalansı nedeni ile tıbbi anlamda üzerinde en çok çalışma yapılan konulardan biri olmasına rağmen, halen elimizde herkesçe kabul edilen bir KOAH tanımı yoktur. Ulusal, bölgesel hatta kıtasal örgütler tarafından bir çok tanımlama yapılmış olmakla birlikte, en yaygın olarak kullanılanlar aşağıda belirtildiği gibi American Thoracic Society (ATS), European Respiratory Society (ERS) ve Global Initiative for Chronic Obstructive Lung Disease (GOLD) örgütlerinin yapmış olduğu tanımlardır. KOAH tanımları: ATS: Kronik bronşit veya amfizeme bağlı ekspiratuar hava akımında kısıtlama; hava akımındaki kısıtlama genellikle ilerleyici olup, hava yolu duyarlılığı ile birlikte olabilir ve kısmi olarak geri dönüşlü olabilir - 1995- (4). ERS: Azalmış maksimum ekspiratuar akım ve akciğerlerin zorlu ekspirasyonunun yavaşlaması olup, bu durum yavaş bir şekilde ilerleyicidir ve şu anki tıbbi tedavi ile büyük oranda geri dönüşsüzdür - 1995- (5). GOLD: Tamamen geri dönüşü olmayan hava akımında kısıtlılık ile karakterize hastalık durumudur. Hava akımındaki kısıtlama genellikle hem ilerleyicidir, hem de akciğerlerin zararlı partikül ve gazlara karşı vermiş olduğu anormal iltihabi cevap ile ilişkilidir - 2001- (6). Bu tanımlardan hangisinin en doğru veya daha doğru olduğunu tartışmadan önce, tanımların hepsinin de hastalığı tanımlamada ve dolayısı ile hastayı saptama da en önemli belirteci olan obstrüksiyon tanımları üzerinde de durmak gerekir. Obstrüksiyon tanımları: ATS: Belli bir tanım yapılmamış olup, FEV1/FVC si en düşük 5 persentile girenler olarak 1991 ATS standardına atıf yapılmıştır (4). ERS: FEV1/VC nin erkeklerde beklenenin %88 inden kadınlarda ise %89 undan düşük olması (5). GOLD: FEV1/FVC nin %70 den düşük olması (6). Yukarıdaki KOAH tanımlarının ilk bakışta birbirinden farlılıklar gösterseler de sonuçta hepsinin de az çok aynı şeyi tarif ettikleri düşüncesi maalesef doğru değildir. En son 2002 yılında Amerika Birleşik Devletleri nin resmi örgütü olan Hastalık Kontrol Merkezinin (Center for Disease Control) haftalık dergisi Mortalite ve Morbidite Haftalık Raporunda (Mortality and Morbidity Weekly Report - MMWR) yayınlandığı üzere (NHANES III çalışması: National Health And Nutrition Examination Survey III); ATS nin tanımına göre ABD de 4.8 milyon (erişkin nüfusun

%2.9 u), ERS nin tanımına göre 24.2 milyon (erişkin nüfusun %14.3 ü) ve GOLD un tanımına göre ise 23.6 milyon (erişkin nüfusun %13.6 sı) KOAH lı hasta bulunmaktadır (7,8). ABD de erişkin nüfusta sigara içen kişi sayısının yaklaşık 50 milyon olduğu düşünülürse, son iki tanıma göre neredeyse tüm sigara içen erişkinlerin % 35-40 nın KOAH lı olduğu sonucu çıkmaktadır. İşin diğer ilginç yanı ise WHO ve Dünya Bankası 1990 verilerinde hastalık prevalansı yaş farkı gözetilmemiş dahi olsa tüm dünyada 8.33/1000 gibi son derece düşük bir rakam olarak bildirilmiştir (2,9). ABD de ulusal düzeyde yapılan ve yaklaşık 14000 kişiyi kapsayan NHANES III çalışması KOAH prevalansını saptamada yeni bir çığır açmıştır. Bu çalışmada ortaya çıkan yüksek KOAH prevalansının esas nedeni ise daha önce yapılan benzer çalışmalarda kullanılmayan spirometrik ölçümlerden faydalanılması olmuştur. Gene bu çalışmanın sonuçlarına baktığımızda ABD de dahi KOAH lı hastaların yaklaşık %14 ile %46 sından haberdar olunduğu sonucu çıkmaktadır. Bunun en önemli nedeni, daha önce bildirilen prevalans çalışmalarında daha çok hastane yatışlarının ve ayaktan poliklinik vizitlerinin baz alınmış olmasıdır. Diğer bir deyişle iyice ilerlemiş KOAH hastaları dışında kalan, minimal semptomlu veya semptomsuz ambulatuar hastaların tesbiti mümkün olamamıştır. Aynı şekilde, Fletcher ve arkadaşlarının 1976 da ve Amerikan sağlık bakanlığının ise 1984 te ortaya attığı ve artık klasik bir bilgi haline gelerek bir çok çalışmada bahsedilen Sürekli sigara içen kişilerin ilerleyen yaşlarda %10-15 inin KOAH lı olacağı bilgisi de bu temele dayanmaktadır (10,11). Bu çalışmalarda bildirilen rakamların ne oranda doğru olduğu NHANES III çalışmasındaki çok daha yüksek prevalans bildirimine kadar hiçbir karşılaştırmalı geniş yaş grupları içeren kesitsel çalışmada incelenmemiş, desteklenmemiştir. KOAH araştırmaları pahalı araştırmalar olup, bilgi toplaması çok zor olan çalışmalardır. Konu üzerine elimizdeki bilgilerin büyük çoğunluğunun gelişmiş ülkelerden gelmesine rağmen, kullanılan KOAH tanımlarının farklılıklar göstermesi ve bu tip araştırmaların istisnasız tamamında var olan doğal metodolojik hatalardan dolayı bu bilgiler tam anlamıyla güvenilir değildir. Olaya bu yönden baktığımızda, KOAH ın tanımlanmasında ve bu tanımlardan yola çıkarak hastaların belirlenmesinde tam bir kaos ve bilgi karmaşası yaşandığı söylenebilir. Tüm bunlara rağmen 2002 de yayınlanan NHANES III çalışmasının sonuçları artık bir çok araştırmacı tarafından gold standard olarak kabul edilmektedir. NHANES III çalışmasının sonuçlarını sigara içme oranları ile birleştirerek herhangi bir yerdeki KOAH lı hasta sayısını tesbit etme metodu geliştiren bir başka çalışma ise 45 yaş üstü sigara içen nüfusta KOAH lı hasta sayısını Almanya için 2.7 milyon, İngiltere için 3 milyon, İspanya için 1.5 milyon, İtalya için 2.6 milyon ve Fransa için 2.6 milyon bulmuştur (12). Aynı çalışmada ABD deki 40 yaş üstü sigara içen nüfustaki KOAH lı hasta sayısı ise 15.3 milyondur. Türkiye açısından olaya bakıldığında ise yakın zamanda yapılan geniş tabanlı ve günümüz kıstaslarına göre düzenlenmiş kanıta dayalı detaylı bir KOAH prevalansı çalışması henüz mevcut değildir. 1976 da Etimesgut bölgesinde yapılan bir çalışmada KOAH prevalansı 40 yaş üstü nüfusta yaklaşık %14 bulunmuştur (13). İstanbul da 1996 senesinde yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre ise 20-51 yaş grubunda KOAH prevalansı %10 dur (14). Türkiye de aktif sigara içme oranı erişkin nüfusta yaklaşık %45-50 civarındadır (kadınlarda %30, erkeklerde %65). Türkiye deki KOAH lı hasta sayısı 3 milyon civarında tahmin edilmekle beraber, sigara içme oranları Türkiye dekinin yarısından da az olan benzer nüfusa sahip ülkelerde hasta sayısı yaklaşık 3 milyon civarındadır (Almanya %22, Fransa %33; aktif sigara içenler ve sigarayı bırakmış olanların toplam oranı). Ayrıca ülkemizde pek çok dünya ülkesinde ve özellikle de KOAH verilerinin büyük çoğunluğunun geldiği gelişmiş

ülkelerde söz konusu olmayan yoğun BİOMAS maruziyeti de (kömür, odun, tezek ve benzeri her türlü organik kökenli maddenin tam yalıtım olmaksızın ısınma ve yemek pişirme amacı ile kullanımı) göz önüne alınırsa, genetik bir kalkan olmadığı taktirde Türkiye deki gerçek KOAH lı hasta sayısının tahmin edilenin 3-4 katı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Çin, Hindistan, Pakistan ve Nepal de kadınlardaki sigara içme oranı erkeklerdekinden çok daha düşük olmasına rağmen KOAH prevalansı bakımından kadın ve erkekler arasında belirgin bir fark yoktur (15-18). Bu ülkelerdeki KOAH prevalansları diğer dünya ülkelerindekinden 4-5 kat daha fazladır. Hem erkek hem de kadın nüfustaki yüksek KOAH prevalansları bu bölgelerde geleneksel olarak ısınma ve yemek yapma amacıyla kullanılan odun ve kömür sobaları ve mangallarına bağlanmaktadır. Kömür dumanı maruziyeti odun dumanına göre akciğerleri çok daha fazla hasara uğratmaktadır (19). Epidemiyolojik açıdan bakıldığında özellikle kırsal kesimlerimizde belirgin olmak üzere bu ülkelerden çok farklı ısınma ve yemek pişirme metodlarımız olduğu söylenemez (ısınmada yaygın kömür odun ve tezek kullanımı ile kadınların özellikle tandır da yemek pişirmesi gibi). Mortalite, Morbidite ve Maliyet: NHANES III çalışmasının sonuçlarına göre 2000 yılında toplam 8 milyon ayaktan, 1.550.000 de acil servise KOAH lı hasta başvurusu gerçekleşmiştir (7). GOLD un 2001 raporunda ve ABD sağlık bakanlığı resmi bildirimlerinde toplam rakam önce 16.000.000 olarak ilan edilmişse de daha sonra akut bronşit nedeni ile başvuran hastalar çıkartılarak düzeltilmiştir. Her hasta yaklaşık olarak 5.5 kez başvurmuş olup, 1.736.000 değişik hastanın başvurusu söz konusudur. Yaklaşık 10 milyon başvurudan 726.000 i hospitalize edilirken bunlardan 119.000 i hayatını kaybetmiştir. ABD de toplam KOAH prevalansı 24.140.000 (K:10.558.000, E: 13.582.000), erkeklerdeki sigara içme oranına paralel olarak kadınlardan 1.3 kat fazladır (K: %23, E:%28). Buna rağmen, hem yıllık ayaktan poliklinik başvuru sayısı (K: 4.041.000, E:3.956.000), hem acil başvuru sayısı (K:898.000, E:651.000) hem de hastaneye yatış sayısı olarak (K:404.000, E:322.000) kadın hastaların erkeklere üstünlüğü söz konusudur. Ayrıca 2000 yılında KOAH nedeni ile ölen kadın hasta sayısı ilk defa erkek hasta sayısını geçmiştir (K:59.936, E:59.118). 1980-2000 yılları arasında ABD de KOAH tan dolayı ölüm %67 oranında artış gösterirken diğer tüm kronik hastalıklardan dolayı ölümlerde belirgin azalma vardır (ortalama %25). KOAH en fazla öldüren ilk 10 hastalık arasında ölüm oranı artan tek hastalıktır. 1980 den bu yana ele alındığında, erkeklerdeki ölüm oranı %50 artış gösterirken, kadın ölüm oranı %400 artmıştır. 1985 ten itibaren KOAH nedeni ile her yıl ölen erkek hasta sayısı nisbi olarak sabitlenirken, KOAH nedeni ile ölen kadın hasta sayısı istikrarlı şekilde artmaya devam etmektedir. Bugüne kadar KOAH ın genetik olarak erkeklerde daha sık görüldüğü tezi çürütülmüş olurken, tam tersi olarak kadınlarda KOAH ın daha mortal ve morbid seyrettiği söylenebilir. Kısaca burada da Eşitlik kadınlar için iyi değildir tezi bir anlamda doğrulanmaktadır (20). Ülkemizde hastane kayıtlarına bakıldığında ise KOAH, astım ve kronik bronşitten dolayı meydana gelen ölümlerin hepsi aynı kefede ele alınmaktadır. Kayıtlardaki yetersizlikten dolayı, bu üç hastalığın toplamı dahi 11. en sık ölüm sebebi olarak gözükmektedir ve gerçeği yansıtmaktan çok uzaktır (21). Morbidite yönünden değerlendirildiğinde ise, rutin yaşamsal fonksiyonları yerine getirebilme, 400 metre yürüme testi ve 4,5 kiloyu taşıma testlerine göre KOAH lı hastaların %38.6 sında fonksiyonların ciddi oranda sınırlandığı saptanmıştır. Bu oran diğer kronik hastalıklar için daha önce bildirilen ortalama %18.4 lük fonksiyonel kısıtlamadan 2 kat daha fazladır (7).

KOAH nedeni ile tedavi masrafları ve işgücü kaybının ABD ye 1993 yılında getirdiği mali yük 24 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu da yaklaşık her hasta başına yıllık olarak ortalama 1000 dolar harcandığını ve hastaneye yatış başına 5400 dolar masraf edildiğini göstermektedir. İngiltere için KOAH hastalarının yıllık maliyeti 4.1 milyar dolar olurken, İsveç te bu rakam 460 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu veriler KOAH ın büyük oranda önlenebilir bir hastalık olmasına rağmen, ülke ekonomilerinde ne kadar büyük tahribatlar yaptığının açık bir göstergesidir. Sonuç: KOAH en yaygın, en çok ölüme sebebiyet veren ve yaşam konforunda sınırlamaya sebep olan hastalıklardan biridir. Sigara içme alışkanlığının önlenmesine yönelik ulusal politikalar belirlenmesinin KOAH ile mücadelede ilk sırayı alması gerektiğine şüphe yoktur. Diğer taraftan KOAH lı hasta tesbitini şikayeti olan veya bir şekilde hastaneye başvuran hastaların yakalanması esasına dayandırmak, büyük oranda yalnızca mevcut tedavilerden fazla yarar sağlamayan ciddi KOAH lı hastaların teşhis edilmesini sağlayacaktır. Halbuki mevcut tedavilerden büyük oranda fayda görecek ve hatta hastalığın ilerleyişi durdurulabilecek semptomsuz veya minimal semptomlu hafif-orta KOAH lı hastaların tesbitinde ise objektif spirometrik ölçümlerle yapılacak taramalara ihtiyaç vardır. Çok yüksek içilme oranları ile sigara, ülkemizde KOAH ın birincil sebebi olarak görünmekle birlikte, yaygın biomas maruziyetinin Türk toplumunda ne oranda KOAH a yol açtığının acilen açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Ülkemizde problemin gerçek boyutlarının bir an önce saptanması çözüme yönelik atılmış en önemli adımlardan biri olacaktır. Böylece hastalığın mortalite ve morbiditesinin düşürülebileceğini, risk altındaki gruplarda hastalığın önlenmesine yönelik tedbirlerin daha kolay ve daha az maliyetle alınabileceğini düşünüyoruz. KAYNAKLAR 1. Busset AS. Risk factors for COPD. Eur Respir Rev 1996;6:253-258. 2. Murray CJL, Lopez AD. Evidence based health policy - lessons from the Global Burden of Disease Study. Science 1996;274:740-743. 3. World Health Report. World Health Organisation, Geneva. 2000. WHO internet sitesi. 4. American Thoracic Society. Standards for the diagnosis and care of patients with COPD. Am J Respir Crit Care Med 1995;152:S77-S121. 5. Siafakas NM, Vermeire P, Pride NB, et al. optimal assessment and management of COPD: European Respiratory Society Task Force. Eur Respir J 1995;8:1398-1420. 6. World Health Organisation. The GOLD global strategy for the management and prevention of COPD. HHLBI/WHO Work Shop Report 2001. 7. Mannino DM, Homa DM, Akinbami LJ, Ford ES, Redd SC. COPD surveillance - United States, 1971-2000. MMWR Surveillance Summaries 2002;51:1-16. 8. Mannino DM. COPD. Epidemiology, morbidity and mortality, and disease heterogenity. Chest 2002;121:S121-S126. 9. Murray CJL, Lopez AD, editors.1996. The Global Burden of Disease; A Comprehensive Assessment of Mortality and Disability from Diseases, Injuries and Risk Factors in 1990 and Projected to 2020. Harvard University Press, Cambridge, MA. 10. Fletcher C, Peto R, Tinker C. The natural history of chronic bronchitis and emphysema: an eight-year study of early COPD in working man in London. Oxford, UK: Oxford University Press, 1976.

11. Surgeon General of the United States. The health consequences of smoking: COPD. Washington DC: Surgeon General of the United States, 1984; Department of Health and Human Services Publication No. 84-50205. 12. Stang P, Lydick E, Silberman C, Kempel A, Keating ET. The prevalence of COPD; Using smoking rates to estimate disease frequency in the general population. Chest 2000;117:S354-S359. 13. Baykal Y. KOAH üzerinde epidemiyolojik bir araştırma. Tüberküloz ve Toraks 1976;24:3-18. 14. Dörtbudak Z, Erkan F. İstanbul da bir ilçede kronik bronşit semptom prevalansı. Toraks Derneği 1. Yıllık Kongresi Bildiri Özet Kitabı, Nevşehir;1996:55. 15. Xian Sheng Chen. Analysis of the basic data of the study on prevention and treatment of COPD. Chin J Tuber Respiratory Dis 1998;21:749-752. 16. Jindal SK. A field study on follow up at 10 years of prevalence of COPD and peak expiratory flow rate. Indian J Med Res 1993;98:20-26. 17. Qureshi K. Domestic smoke pollution and prevalence of COPD in a rural area of Kashmir. Indian J Chest Dis Allied Sci 1994;36:61-72. 18. Chen BH, Hong CJ, Pandey MR, Smith KR. Indoor air pollution in developing countries. World Health Stat Q 1990;43:127-138. 19. Bruce N, Perez-Padilla R, Albalak R. The health effects of indoor air pollution exposure in developing countries - Chronic pulmonary disease; chronic obstructive pulmonary disease. WHO internet sitesi 2002. 20. Petty TL. Equality for women is not fair. Respir Care 2002;47:1148-1149. 21. Sağlık İstatistikleri 1964-1994. Sağlık Bakanlığı APK Dairesi Yayınları, Ankara;1995.