BİLİŞSEL (ZİHİNSEL) GELİŞİM

Benzer belgeler
BĠLĠŞSEL GELĠŞĠM. Jean Piaget ve Jerome Bruner. Dr. Halise Kader ZENGĠN

BİLİŞSEL AÇIDAN ÇOCUK GELİŞİMİNİN BASAMAKLARI

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

Bilişsel gelişim. Doç.Dr.Banu Yücel-Toy

OKUL ÖNCESİNDE ETKİLİ EBEVEYN OLMA BECERİLERİ GELİŞTİRME PROGRAMI

KONUNUN ANA HATLARI ÖĞRETİM KURAMLARI PIAGET ÖĞRENME KURAMI

O Psiko-motor gelişim farklı değişikliklere uğrasa da bireyin tüm yaşamı boyunca devam eden bir süreçtir.

Bilişsel Gelişim. Psikolojiye Giriş. Okuma raporu #1. Ders asistanım kim? (düzeltilmiş) Bebek Olmak Nasıl Bir Şey? Düşüncenin Gelişimi Ders 5

Bilişsel Gelişimle İlgili Kavramlar

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

Kavram ortak özelliklere sahip birbirine benzeyen nesneleri ya da olayları bir araya getirerek bir ad altına toplamaktır.kavram;

Doç. Dr. Tülin Şener

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ARALIK 2018 ÇOCUĞUNUZUN ZEKA TÜRÜNÜ VE ÖĞRENME STİLİNİ KEŞFEDİN

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

Örnek öğrenmeler söyleyin? Niçin?

Yaşam Boyu Sosyalleşme

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI

Okul Dönemi Çocuklarda

OKUL ÖNCESİNDE OYUN VE HAREKET ETKİNLİĞİ

Dili nasıl öğreniriz? Piaget nin Bilişsel Gelişim Kuramı Vygotsky nin Gelişime Sosyokültürel Yaklaşımı Yetişkinlikte zeka nasıl gelişir?

VYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI

O BİLİŞ; düşünme, öğrenme ve hatırlama süreçlerine denir.

MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK

Yapılandırmacı Yaklaşım

OKUL ÖNCESİ DÖNEM ÇOCUĞUNDA MATEMATİK EĞİTİMİ VE OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE MATEMETİK EĞİTİMİ MÜFREDATI. Aybüke Tuğçe ÖZKAN

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE YAZILIM DERSİ (5 VE 6. SINIFLAR) Öğretim Programı Tanıtım Sunusu

PDR de Üç Gelişim Alanı (Mesleki gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR

Uzaktan Eğitim. Doç.Dr. Ali Haydar ŞAR

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Çocuk Edebiyatı SNFS Ön Koşul Dersler

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME

Bebeklik dönemi (0-2 yaş) İlk çocukluk (oyun) dönemi (3-6 yaş) İkinci çocukluk (ilkokul) dönemi (7-11 yaş) Ergenlik dönemi (12-18 yaş)

Psikomotor Gelişim ve Oyun

Ders Kodu: FIZ 131 Ders Adı: FİZİK I Dersin Dönemi: Güz Dönemi

Ortaokul Sınıflar Matematik Dersi Öğretim Programı*: Kazandırılması Öngörülen Temel Beceriler

DAVRANIŞÇI KURAM ve BİLİŞSEL GELİŞİM

Türkçe dili etkinlikleri, öğretmen rehberliğinde yapılan grup etkinliklerindendir. Bu etkinlikler öncelikle çocukların dil gelişimleriyle ilgilidir.

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI

Yöntem nedir? Öğretim yaşantılarının desenlenmesi, uygulanması ve değerlendirilmesi aşamalarında bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli yoldur.

Öğretim Tasarımı ve Eğitim Teknolojisi. Yrd.Doç.Dr. Gülçin TAN ŞİŞMAN

Sayı Kavramı ve Sayma

O Oyunların vazgeçilmez öğeleri olan oyuncaklar çocuğun bilişsel, bedensel ve psikososyal gelişimlerini destekleyen, hayal gücünü ve yaratıcılığını

Üstün Zeka Kuramları. Renzuli-Gardner-Tannenbaum

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

ÇOCUKLARDA OYUN EVRELERİ VE OYUN ÇEŞİTLERİ

Tasarım Psikolojisi (GRT 312) Ders Detayları

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 18 Mayıs :56 - Son Güncelleme Pazartesi, 18 Mayıs :58

İÇİNDEKİLER. GİRİŞ GELİŞİM PSİKOLOJİSİNE DAİR Prof. Dr. İrfan ERDOĞAN. I. Gelişim Psikolojisine Kuramsal Bakış...1

Güz Dönemi Fizik Bölümü Maddenin Manyetik ve Dielektrik Özellikleri Dersi Çıktılarının Gerçekleşme Derecesi

Yrd. Doç. Dr. Nuray Ç. Dedeoğlu İlköğretim Matematik Eğitimi İlkokul Matematik Dersi Öğretim Programı

Sunuş yoluyla öğretimin aşamaları:

Bahar Dönemi Fizik Bölümü Fizik II Dersi Çıktılarının Gerçekleşme Derecesi Program Çıktılarının Ders Kazanımlarına Katkısı Anketi

Ders Kodu: FIZ 234 Ders Adı: Klasik Mekanik Dersin Dönemi: Bahar Dönemi Dersi Veren Öğretim Üyesi: Yrd. Doç. Dr.

O Drama, temel kuralları önceden belirlenmiş, bir grupta yaşanan, yetişkin bir lider (örneğin bir öğretmen) tarafından yönlendirilen ya da en azından

Okul Öncesi Eğitim Seti

Eğitim Bilimlerine Giriş

MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI. Programın Temel Yapısı

ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ II

5 (%) 1 Bu ders ile ilgili temel kavramları, yasaları ve bunlar arasındaki ilişkileri

Temel Kavramlar Bilgi :

ÇOKLU ZEKA. Rehberlik Ve Psikolojik Danışma Servisi

Hedef Davranışlar. Eğitim Programının birinci boyutudur. Öğrencilere kazandırılması planlanan niteliklerdir (davranışlar).

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ. Doç. Dr. Hakan KARATAŞ Eği;m Bilimleri Bölümü Eği;m Programları ve Öğre;m Anabilim Dalı

FEN BĠLGĠSĠ EĞĠTĠMĠNĠN TEMELLERĠ

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

Motor Beceri Öğreniminin Seviyeleri

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ VELİ BÜLTENİ KASIM 2011 ÇOCUĞUN GELİŞİMİ İÇİN OYUNCAK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

ÇOKLU ZEKA KURAMI. Dr. Halise Kader ZENGİN

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ ÖZELLİKLERİ

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

Ders Kodu: FIZ 306 Ders Adı: Katıhal Fiziği-İntibak Dersin Dönemi: Güz Dönemi Dersi Veren Öğretim Üyesi: Yrd. Doç. Dr.

BILISSEL GELISIMİ TANIMI ÖNEMİ

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

OYUNLARLA EBEVEYİNLİK

MATEMATIK ÖĞRETIM YÖNTEMLERI. Yrd. Doç. Dr. Nuray Çalışkan-Dedeoğlu Matematik Eğitimi

DİL GELİŞİMİ. Doç. Dr. Tülin Şener

OYUNUN ÇOCUĞUN GELİŞİMİNE OLAN ETKİLERİ

Bireylerin kendilerini ve meslekleri tanımaları ve kendi özelliklerine uygun. Mesleki Rehberlik

Yapılandırmacı anlayışta bilgi, sadece dış dünyanın bir kopyası ya da bir kişiden diğerine geçen edilgen bir emilim değildir.

ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ. bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu

06-14 yaș arasındaki zorunlu eğitim döneminde fen bilgisi eğitimi önemli bir yere sahiptir.

ÜSTÜN YETENEKLİ BİREY KİMDİR?

TOPLUMSAL CİNSİYET - 2 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ MEHMET AKİF ERSOY EĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI ÖĞRETİM KURAMLARI PİAGET ÖĞRENME KURAMLARI

Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI

3. SINIFLAR BU AY NELER ÖĞRENECEĞİZ? OCAK

MEB kitaplarının yanında kullanılacak bu kitap ve dijital kaynakların öğrencilerimize;

Çoklu Zekâ Teorisi Ek 2

Öğretim Tasarım ve Teknolojisi Sistemi - ASSURE Modelİ

K. Ç. Tanı Süreci: ABA Programı: /Algiozelegitim

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF PSİKOLOJİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Öğrenciler 2 yıllık çalışma sürecinde;

YENİ İLKÖĞRETİM TÜRKÇE PROGRAMININ GETİRDİKLERİ Hasan Basri DURSUN > hbdursun@gmail.com

Transkript:

BİLİŞSEL (ZİHİNSEL) GELİŞİM Bireyin çevresindeki dünyayı öğrenmesini ve anlamasını sağlayan, aktif zihinsel faaliyetlerdeki gelişime bilişsel gelişim adı verilmektedir. Bilişsel gelişim, bebeklikten yetişkinliğe kadar bireyin çevreyi, dünyayı anlama yollarının daha kompleks ve daha etkili hale gelmesidir. Başka bir ifadeyle bilişsel gelişim ile düşünme ve kavrama sisteminde ortay çıkan gelişmeler kastedilmektedir. Bilişsel gelişimde diğer gelişimlerde olduğu gibi çocuğun dış çevreye uyum sağlayabilmesi, yaşamda karşılaştığı sorunlara çözüm bulup yön verebilmesi için gerekli bir gelişim sürecidir. Bilişsel Gelişim Kuramları Bilişsel gelişime ilişkin geçmişten bugün bir çok görüş olmakla birlikte aşağıda günümüzde geçerliliğin koruyan bazı yaklaşımlar sıralanmaktadır. Piaget in Bilişsel Gelişim Kuramı Kuramını klinik verilere, bilimsel araştırmalara ve günlük yaşamdan topladığı bilgilere dayandıran Piaget, özellikle yaptığı gözlemler sonucunda çocukların dünyasının yetişkinlerinkinden çok farklı olduğunu öne sürmüştür. Piaget e göre çocukların tamamen kendilerine has zihinsel işleyişleri ve bakış açıları bulunmaktadır. Örneğin, küçük çocuklar güneş ve ayın yürürlerken onları izlediğine, masal kahramanlarının onlar uyurken pencereden içeri girdiklerine inanırlar. Ayrıca Piaget, yaptığı çalışmalar sırasında Binet zeka testini uygularken aynı yaştan çocukların sorular benzer cevaplar verdiklerini görmüştür. Piaget zeka yı; Özel bir biyolojik uyum biçimi Tüm zihinsel yapının yöneldiği bir denge durumu Canlı ve etkin bir işlemler sistemi; olarak açılamıştır. Piaget kuramsal ve deneysel çalışmalarında zekanın içeriğinden çok yapılarını ve işlevlerini incelemeyi yeğlemiştir. Bir taraftan kalıtsal faktörler sinir sistemi ve duyu organlarının biyolojik yapısı diğer taraftan bireyin karşı karşıya kaldığı çevreden gelen uyarıcılar zeka gelişimini etkiler. 1

Piaget e göre bilişsel gelişimde olgunlaşma ile öğrenmenin etkileşimi önemlidir. Başka bir ifadeyle çocuklar geçirdikleri yaşantıları biyolojik olgunlaşma düzeyleri ile girdiği karmaşık bir etkileşim sonucunda çevrelerinde olup bitenlere anlam yüklerler. Kısacası bir çocuğun olayları ya da durumları açıklama biçimi, içinde bulunduğu bilişsel gelişim dönemine göre farklılık göstermektedir. Piaget in bilişsel gelişim kuramının iyi bir şekilde anlaşılabilmesi için temel kavramlarını bilmek gerekmektedir. Piaget e göre bilişsel gelişim; dünyayı öğrenme süreci yolunda denge, dengesizlik, yeni bir denge kurma sürecidir. Bu dengeleme sürecinin kesintisiz işlemesi için karşılaşılan her yeni obje ya da duruma uyum sağlamak gerekmektedir. Şema: Çevre ile etkileşim sonucunda organize olmuş, kolayca tekrarlanabilen davranış kalıplarıdır. En temel zihinsel yapılar olarak tanımlanabilir. Yeni gelen bilginin yerleştirileceği çerçevedir. Şemalar, balık tutmak gibi davranışsal, balık tutmayı bilmek gibi bilişsel nitelikte olabilir. Başka bir ifadeyle şemalar, kendileri de değişerek farklı alanlara uyarlanabilen, biyolojik kökenli eylemler olarak tanımlanabilir. Örneğin, bebeklerin temel şeması emme davranışıdır. Bebek eline geçen her şeyi ağzına götürerek emer. Çünkü bebeğin dünyayı algılayış biçimi emmedir. Adaptasyon: Bireyin çevresiyle etkileşerek çevresine ve çevresindeki değişikliklere uyum sağlayabilmesidir. Adaptasyon, birbirini tamamlayan iki farklı süreci içermektedir; özümleme ve uyumsama. Özümseme; bireyin yeni karşılaştığı durum, nesne ve olayları kendisinden önceden var olan zihinsel yapının içine yerleştirmesidir. Örneğin, bebeğin eline verilen her şeyi emmeye çalışmasıdır. Uyumsama; yeni şemalar yaratarak ya da önceden var olan şemaların kapsam ve niteliklerini değiştirerek yeni edinilen deneyimlerin gereklerine uygun olarak davranmaktır. Mevcut şemayı, yeni olay ve durumlara göre yeniden biçimlendirme, şekillendirme sürecidir. Örneğin, eline verilen küpü emmeye çalışan çocuğun bunun sert bir şey olduğunu fark etmesi ve bırakması ya da onunla oyun oynamaya başlaması gibi. Dengeleme: Özümleme ve uyumsama süreçlerinin birbiri ile etkileşmesi sonucunda dengeleme süreci ortaya çıkar. Dengeleme ile bireyin yeni karşılaştığı bir durumla kendisinde önceden var olan bilgi ve deneyimler arasında denge kurmak için yaptığı zihinsel işlemler 2

kastedilmektedir. Çocuğun küpü öncelikle emmesi, emdiğinde küpün sert olmasının dengesini bozması ve küpü emmeyi bırakması ya da oyun oynamaya başlaması buna örnek olarak verilebilir. Not: Karşılaşılan yeni durum bireyde önceden var olan şema ile özümlenemeyecek olursa denge bozulur. Dengesizlik tedirginlik duygusuna neden olduğundan dolayı organizma sürekli dengede kalmak ister. Örgütleme: Piaget e göre zihindeki düşünce ve bilgi parçaları birbirinde bağımsız değildir. Çocuk sürekli olarak bunları ilişkilendirmeye ve bütünleştirmeye çalışır ve buna örgütleme denir. Örgütleme sayesinde çocuklar giderek daha üst düzeyde daha dengeli zihinsel yapılar kurar. Bilişsel Yapılar: Çocuk ya da yetişkinde var olan zihinsel organizasyon ya da zihinsel yetilerdir. Bir çocuğun bilişsel yapısını büyük ölçüde biyolojik olgunluk düzeyi belirlemektedir. Çocuğun bilişsel yapısı, neyi ne zaman özümleyebileceğini ve neleri uyumsayabileceğini belirler. Örneğin, üç dört yaşında ben merkezci düşünen bir çocuğa ne kadar güneş ve ayın onu izlemediği anlatılırsa anlatılsın çocuk bunu kavrayamaz. Zeka: Zekice etkinlik, organizmanın en iyi koşullarda yaşamını sağlama. Zeka, çevreye en iyi şekilde uyum sağlamaya yardım etmektedir. Piaget e göre bilişsel gelişimi etkileyen faktörler: 1. Deneyim: Nesnelerle doğrudan ilişki kurmaktır. Nesnelerle ilişki kurmak iki tür deneyim kazandırır. Fiziksel deneyim olarak tanımlanan deneyimde nesnelerin fiziksel özellikleri öğrenilir. İkinci tür deneyim ise kişiye eylemlerindeki bir iç düzenleme yoluyla bilgiye ulaştıran mantıksal, matematiksel deneyimdir. Bebek refleksleri ile doğar, çevresiyle etkileşimde bulundukça, yaşantı yolu ile refleksler değişikliğe uğrar. Bilişsel gelişim için yaşantı ve olgunlaşma önemlidir. 2. Sosyal Geçiş (Toplumsal Aktarma): Çocuğun sosyal çevresinden öğrendiklerinin tümünü kapsamaktadır. 3. Olgunlaşma: Bilişsel gelişim biyolojik temellidir ve çocuğun kendinden beklenen zihinsel davranışı yerine getirebilmesi için belli bir olgunluğa ulaşması gerekmektedir. 3

4. Dengeleme: Deneyim, sosyal geçiş ve olgunlaşma kavramlarını birleştiren kavram dengelemedir. Dış etkenler çocuğun dengesini bozar ve denge daha üst düzeyde yeniden kurulur. 5. Örgütleme: Her uyum hareketi organize edilmiş davranışın bir parçasıdır. Tüm etkinlikler koordinelidir, ancak örgütlenmiş sistem koordineli ve etkili çalışır. 6. Uyum kurma PIAGET ye Göre Bilişsel Gelişim Dönemleri Duyusal-Motor Dönem (0-2 yaş): Bu aşamada çocuklar dış dünyayı duyular ve motor hareketleri ile keşfederler. Yeni doğan bebekler, çevreden gelen uyarıcılara sadece reflekslerle tepki verirler. Bebek iki aylık olduğunda istemli hareketler göstermeye başlar. Kısacası bebek yakın çevresindeki uyarıcılara ilk olarak refleks düzeyinde, sonra rastlantısal ve tekil, daha sonra da istemli olarak tepki verir. Böylece hem kendi bedeni hem de çevredeki nesnelere ilişkin bazı temel bilgiler edinir. Başlangıçta kendisini diğer nesnelerden ayıramayan bebek ilk şemaları olan emme ve yakalama ile kendi vücudunu tanımaya başlar. Bebeğin çevresi ile etkileşimi sonucu oluşturduğu yeni bilişsel yapılar, refleksif davranışlardan amaçlı davranışlara doğru ilerlemesini sağlar. Artık bebek sadece kendisine ilginç gelen bazı davranışları tekrar etmez, aynı zamanda basit problemleri de çözmeye çalışır. Piaget yaşamın yaklaşık ilk iki yılını duyusal- motor dönem olarak adlandırmıştır. Bu dönemde sembolik düşünce gelişmediği için bebeğin zihinsel etkinlikleri duyusal uyarıcılar refleksler ve basit hareketlerle sınırlanmıştır.örnek:gözle tarama ısırma tutma emme gibi. Duyusal- motor öğrenmedeki düzenli gelişim sırası ilk olarak duyuların kullanılması le başlar. Bunun ardından altıncı aydan itibaren motor yetenekler daha sonra yani ikinci yılda ise bu birincil yeteneklerin koordinasyonu başlar. Bebek bu dönemin sonunda duyusal-motor yolla karmaşık olamayan zihinsel faaliyette bulunabilir. Yeni doğanın en önemli aşamasını ilk 7-8 gün oluşturur.bebek görebilir işitebilir, koklayabilir,tat alabilir, acıya duyarlıdır. Dokunma ve yerinin değiştirilmesi durumlarına karşı hassastır. Yeni doğanın davranışları dikkate değer bir düzeyde gelişmiştir, çeşitli refleksleri vardır. Bunlardan en önemlileri yaşamın devamı için gerekli olan emme ve yakalama refleksleridir. 4

Duyusal-motor dönemde zamanla ilk hareketlerle onu izleyen sonucun tek bir eylem haline dönüştüğü görülür. Çocuk bazı hareketleri kendi arzusuyla durdurmayıp yineleme girişiminde bulunur.piaget bu döneme döner tepki adını verir. Döner tepkinin temelinde hareketi sürdürme amacı yatmaktadır. Piaget dönemin ilk yılında dairesel hareketlerin zihinsel gelişim üzerindeki önemini vurgulamıştır. Birinci yılın sonlarına doğru bebeklerde taklit davranışı ortaya çıkmaktadır. Bebek duyusal-motor dönemin başlarında uyarıcıyı görüş alanının dışına çıkana kadar izleyip sonra bırakmaktadır. Zihinsel yapılar oluştukça bir nesne görüş alanının dışına çıksa da bebekler nesneyi zihinsel olarak temsil edememektedir. Nesne devamlılığı kavramının ilk belirtileri 8-12 aylar arasında ortaya çıkmakta 18 ay içerisinde gelişmektedir. Duyusal -motor döneminin son aşamasında çocuk keşfetmenin yanında icat etmeye zihinsel kombinasyonlar yoluyla yeni araçlar üretmeye başlar. Duyu hareket yöntemi yerine zihinsel kombinasyonları kullanmaya böylelikle problemlere ivedi çözümler aramaya koyulur. Dış dünyaya imaj anı ve semboller yoluyla zihinsel bir biçimde kendini sunmaya başlar. Bu dönemde Piaget e göre dikkat edilmesi gereken çok önemli noktalar vardır: 1-Yaş normları kesin değildir, çocuktan çocuğa değişebilir. Çünkü çocuğun içinde çevre, fiziksel gelişme hızı farklılıklar yaratır. 2- Bireysel farklılıklara rağmen evrelerin sırası değişmez. 3- Gelişim tedricidir. Bir evrenin bitimine yakın diğer evre başlamış olabilir. Evreler bitişiklik gösterirler kesin bir çizgi ile ayrılmazlar. Ayrıca bir sonraki evrenin belirtileri başladığında bir önceki evrede gelişmiş olan özellikler kaybolmaz. Bu dönemde kazanılan en önemli bilişsel gelişim nesne devamlılığı dır. Kendi bedeni ile dış nesneler arasında ayrımı yapabilen bebek nesnelerin kendinden bağımsız olarak da var olabildiklerini kavrar. Kısacası bebek kendi görüş alanı dışında olsa da nesnelerin var olduğunu bilir. 4-5. aya kadar bebekler gözlerinin önünde olmayan şeylerin yok olduğunu sanırlar. Göz önünde saklanan oyuncak bir bebek bile onun için yok olmuştur. 5-8 ay arasında bebekler gözleri önünde saklanan nesneleri bulmaya başlarlar. 18-24 aya gelindiğinde artık bebekler çevrelerindeki nesneleri zihinlerinde canlandırabilecek olgunluğa gelirler. Neye saklandıklarını önceden görmeseler bile saklanan eşyanın nerede olduğunu tahmin edebilirler. 5

Duyu-Hareket Döneminin Genel Özellikleri: - Bu dönemde bebekler bilgiyi çevreleriyle olan fiziksel yaşantıları yoluyla kazanırlar. - Motor etkinlikler ön plandadır. - Edimler refleks düzeyindedir. - Nesnelerin ne olduğunu anlamak için bebek ağzını kullanılır. - Kendilik bilinci geliştirir. - Nesnelerin kalıcılığı keşfedilir. - Aynı etkileri ortaya çıkaran eylemleri öğrenirler. - Başkalarının davranışlarını taklit etme, - Basit hareketleri birleştirerek yeni hareketler üretme yeteneği - Amaca yönelik davranışların ortaya çıkması. - Basit zihinsel etkinlikler gösterir. - Dil ve kavram öğrenmede gelişmeler gözlenir. - Dönem içinde birincil yetenekler olarak tanımlanan duyusal-motor koordinasyon gelişiminin dönem sonuna doğru daha çok bilişsel niteliklerin gelişimine katkıda bulunur. İşlem Öncesi Dönem (2-7 yaş): Bu evrede çocuk dile ve sembolik düşünme yeteneğine sahiptir. Artık o eylemdeki başarısının yanında imaj ve sembollere de yer verir.3 ve 4 yaş civarında çocuklar büyük ölçüde dış dünyayı zihni semboller halinde tasarımlayabilecek güçtedirler, yetişkin ve yaşıtları ile serbestçe etkileşimde bulunabilirler ancak bu etkileşim ben merkezlidir. Mantıksal düşünme işlemi bu dönemde gelişmemiştir. Bu dönemde çocuklar, nesnelerin görünüşünün etkisi altındadırlar. Henüz korunum için gerekli zihinsel kavrama sürecinden yoksundurlar. Korunum ilkesini kazanmış bir birey, herhangi bir nesnenin şeklinin değişmesinin etkisi altında kalmaksızın onun aynı kaldığını anlayabilir. İşlem öncesi evrede çocuk, nesneleri başka şeylerin simgesi gibi kullanmaya başlar. Örneğin bir değneğe binip at diye dolaşabilir. Bu aşama somut işlemler için bir hazırlık evresi olup duyusal-motor yapılardan operasyonel düşünceye geçiş dönemini oluşturur. Bu evrede çocuk gözle görülebilecek bir yerde bulunmayan bir nesneyi veya insanı temsil eden bir kelime veya sembol geliştirir. Zihinsel semboller geliştirir. 6

İşlem öncesi dönemin başlarında bir şeyin yerine bir başkasını sunma yeteneği gelişir. Bu dönemde özellikle dilin gelişimi ile birlikte düşüncede yaygınlık ve hız görülür. Bu yetenek çocuğun dili kullanmasını yorum yapabilmesini, resim çizebilmesini oyunlarında sembolik ve inşa oyunlarına doğru yaygınlaşabilmeyi daha sonra okuyabilmesini ve yazabilmesini olanaklı kılar. Bu evrede çocukların büyük bir bölümü ayrı orantıları dikkate almadan genel olarak algılar ve ilişkisiz obje ve kavramları bütünleştirirler. Çocuk her şey arasında her türlü ilişki kurabilir. Yine bu dönemde çocuk parçayla bütünü aynı zamanda düşünememektedir. Bu dönemde çocuklar hala zihinsel kıyaslama yapamazlar. Zihinsel düzeyde temsil edebilme, kavram kullanabilme mümkün olmamakta, onun yerini ani algılamalar almaktadır. Bu dönemde çocukların düşüncesi hala benmerkezcidir; öznel olanla nesnel olanı ayıramazlar. Bunun sonucu olarak da doğal olayların insanlar tarafından kontrol edildiklerine inanırlar Bu dönem mantıksal düşünme öncesi dönem olarak da kabul edilir. Konuşma da benmerkezcidir. Bu dönemdeki çocuklar kendi görüşlerini mümkün olabilecek tek görüş olduğunu kabul ederler. Çevrelerindekilerin kendilerinden farklı bir görüşe sahip olabileceklerini anlayamazlar. Bu düşünce çocuğun adalet anlayışına da yansır. Olayları koşullarına göre değil sonuçlarına göre değerlendirirler. 2-3 yaşta monolog konuşma, 4 yaşta yerine benmerkezci konuşmaya bırakır. Çocukların hayal dünyaları çok geniştir, cansız ya da düş ürünü varlıklara canlıymış gibi anlam yüklerler. Bu dönemdeki çocuklar korunumu kavrayamazlar. Korunum, herhangi bir nesnenin biçimi ya da mekandaki konumu değiştiğinde miktar, ağırlık ve hacminde değişiklik olmayacağı ilkesidir. İşlem öncesi dönemde çocuklar soyut kavramları da anlayamazlar. Hareket etmeyen nesneler ölmüş, hareket ettiklerinde ise canlanmış olurlar. Tek yönlü bir mantık işletirler (A=B ise B=A dır). İşlem öncesi dönem ikiye ayrılmaktadır; Sembolik dönem/kavram öncesi dönem (2-4); bu dönemin özellikleri şunlardır; ben merkezli düşünce yapısına sahiptirler, tek bir özelliğe göre sınıflandırma yaparlar, tek yönlü bir mantık işletirler. 7

Sezgisel dönem (4-7); bu dönemin özellikleri şunlardır; sezgileriyle akıl yürütürler, korunum kavramını kazanmamışlardır, tersine çevirme işlemlerini yapamazlar, üst düzeyde sınıflandırma yapamazlar. İşlem Öncesi Dönemin Genel Özellikleri: - Daha sonraki bilişsel aşamaları belirleyici özellik taşır. - Benmerkezci düşünce - Oyuna düşkünlük - Şematik algı - Simgesel düşünebilme - Konular arasında mantıksal ilişki kurulamaz. - Korunum ve tersine çevirilebilirlik kavramlarından yoksunluk. Döneme ilişkin kavramların açıklamaları: Korunum: Çocuğun bir nesnenin şeklinin veya fiziksel özellinin, görüntüsel değişiminin etkisi altında kalmadan nesnenin aynı kaldığını kavramasıdır. Örnek Öğretmen :Elimde iki tane 1 lt lik sürahi var. Bunlardan birisi uzun ve ince diğer ise kalın ve kısa sürahi acaba sizce bu sürahilerden hangisi daha fazla su alır? Öğrenci : Uzun bardak daha çok su alır. Tersine çevirilebilirlik: Bir işlemin sonuçlarından hareketle başlangıç durumuna ulaşmayı tanımlar. Örnek Öğretmen: Erkek kardeşin var mı Ali? Ali :Evet Öğretmen :Adı nedir? Ali : Ahmet Öğretmen : Peki Ahmet in erkek kardeşi var mı? Ali :Yok Bu durumun nedenleri: 1. Görsel izlenimlerin hala düşünce sürecine egemen olması. 2. Yeterli bir bellek kapasitesine sahip olamama 8

Benmerkezcilik: Kişinin kendi bakış açısı ile başkasının bakış açısı arasında ayırım yapamamasıdır. Sözel iletişimler daha çok toplu monolog düzeyindedir. Odaklaşma: Bireyin dikkatini, bir olayın ya da nesnelerin diğer yönlerini dışarıda bırakarak yalnızca bir bölümüne yoğunlaştırma eğilimine odaklaşma denir. Özelden özele akıl yürütme: İki özel durum arasında bağlantı kurarak akıl yürütme. Örneğin, Önlüğümü giymedim, o halde öğle olmadı diyerek önlük ile öğle arasında bir ilişki kurabilir. Somut İşlemler Dönemi (7-12 yaş): Ben merkezci konuşma ve düşünce önemli ölçüde azalır. Çocuk bilişsel güçlüklerin üstesinden gelmeye başlar. Bu dönemde işlemleri muhakeme edişi mantıklı bir hale gelir. Korunum problemleri bu dönemde çözülür. Çocuk işlemleri tersine çevirme kapasitesine erişir. Çocuklarda bu dönemde sıralama, sınıflandırma ve karşılaştırma işlemleri için şemalar gelişir. Nesneleri renkleri, uzunlukları ve yapıldıkları maddelere göre sınıflandırabilirler. Daha önce sadece bir kez gördüğü bir şeyi o anda görmeden düşünce yolu ile kavrayabilirler. İlköğretim 3. sınıfın sonlarına doğru çocuklar toplama ve çıkarmanın bir arada kullanıldığı basit aritmetik işlemleri zihinsel olarak yapabilir duruma gelirler. Çocukların bilişsel yapıları bazı problemleri zihinsel olarak çözebilecek düzeye gelmiş olmakla birlikte bu dönemde bir problemin çözümü somut nesnelerle ilişkilendirilmesine bağlıdır. Başka bir ifadeyle soyut düşünce tam olarak gelişmemiştir. Adalet, özgürlük gibi soyut kavramları konuşmaları sırasında kullanabilmelerine karşı içeriklerini kavrama da sorunları vardır. Bu dönem ilkokul yıllarına denk düşmektedir. İlkokul çocuklarının öğrenmek, üretmek için güdüsü çok fazladır. Öğretmene ve anne babaya düşen, bu güdüyü en iyi biçimde değerlendirmeye çalışmaktır. İlgi çekici, renkli ve kolay izlenebilen materyallerle çocukların bu ilgileri desteklenebilir. İlkokul çocukları, konuşmaya, tekrarlamaya çok meraklıdır. Yazmaya ilgi ve merakları daha azdır. Bu yaş çocuklarını sınıfta öğretmenin, evde anne babanın sık sık sıraları geldiğinde konuşmaları ve sıralarını beklemeleri konusunda uyarması gerekir. Bu yaş çocukları somut düşünme döneminde oldukları için, çoğunlukla görerek ve yaparak öğrenirler. Sözcükler ve dolayısıyla konuşma soyuttur. O sizin davranışlarınızı öğrenir. Konuşmaları, o olaya, o zamana ve o mekana özgü olarak değerlendirebilir. Çok 9

benzer olaylarda bile ilişkilendirme ve bilgiliyi transfer etme becerisinden henüz yoksun olduğu için, saatlerce konuşmak yerine, doğruyu somut olarak göstermek onun için çok daha anlaşılır. Örneğin küçük bir yalanını yakaladığınızı ve saatlerce yalan söylemenin nasıl da kötü bir davranış olduğunu örneklendirerek anlattığınızı, ardından çalan telefona onun cevap vermesini ve sizin için evde yok demesini istediğinizi düşünelim. Bu durumda, çocuğunuz yalan ın ne kadar kötü ve kaçınılması gereken bir davranış olduğunu değil, gerektiğinde başvurulabilecek bir davranış olduğunu öğrenir. Ders ve belli yeteneklerde cinsiyet farkları görülmeye başlar. Kızlar okuma, yazma ve genelde sözel yeteneklerde; erkekler ise şekil - uzay ilişkileri ve mekanik yeteneklerde daha başarılı olurlar. Bu dönemde erkek çocuklarda yoğun bir araba kullanma merakı gözlenebilir. İlgilerinin desteklenmesi çok önemlidir. Ancak çok çeşitli uyarıcılarla hem ilgi alanları çeşitlenebilir, hem de becerileri gelişebilir. Bu nedenle kız ya da erkek çocuk ayrımı yapmaksızın eşit olanakları sunmak ve kendi seçimlerini kullanma hakkı tanımak yararlı olabilir. Bu devrenin sonuna doğru artık çocuklar soyut düşünme dönemine girerler. Çeşitli seçenekleri görebilme ve hipotetik düşünme yönünden gelişirler. Soyut düşünme becerisinin pekçok yansıması olur. Örneğin sosyal ilişkilerinde, çok yönlü ve felsefik bir bakış geliştirebilirler. Özellikle fen bilimlerine olan ilgileri araştırma ve parçaları birleştirme konusunda hevesli olmalarına zemin hazırlayabilir. Bilgisayar, matematik, fizik, kimya gibi konulara ilgi ve yeterlilikleri artar. Tarih, sosyoloji, felsefe gibi alanlarda düşünmekten hoşlanabilirler. Parçaları birleştirme, bir olayın altında yatan nedenleri bulmaya çalışma gibi konular ilgilerini çekebilir. Yaratıcılık ve üretkenlikleri artar. Deney yapmaktan ve doğa ile ilgili gözlemlerden hoşlanabilirler. Düşünme ve olayları algılama biçimleri giderek yetişkinlere benzemeye başlar. Somut İşlemler Döneminin Genel Özellikleri: 1. Nesnelerin yüzeysel özelliklerine bakarak davranma yerine mantıksal çıkarsamalar söz konusudur. 2. Sayısal ilişkiler hızla gelişir. 3. Odaklaşma, tersine dönebilirlik ve korunumla ilgili sınırlılıklar giderilir. 4. Sınırlama ve sınıflama yeteneği gelişir. 5. Ben merkezliğin yerini sosyal davranış almaya başlar. 10

6. Somut nesneler üzerinde mantıksal olarak düşünebilir. 7. Sembolik zihinsel faaliyetlerden gerçek zihinsel faaliyetlere geçilir. 8. Mantıksal düşünme başlar. 9. İşlem öncesi dönemle somut işlemler dönemi arasındaki temel fark, nesneleri ters veya düz olarak sıralama yeteneğidir. 10. Öğretmenlerin bu özellikleri dikkate alarak konuları aktarması gerekir. 11. Hala oyuna düşkünlük vardır. Soyut İşlemler Dönemi (12 yaş ve sonrası): Bu dönemde bir sorun değişik biçimde ele alınabilir. Genelleme, tümevarım, tümdengelim gibi zihinsel işlemler yapılır. Hipotezler kurularak doğrulukları kontrol edilebilir. Soyut kavramlar kullanılır ve bunlar üzerinde fikir yürütülür. Özellikle gençlerde düşünce ile oynayabilme becerisi kazanılır, tartışmaya katılmayı ve mantık oyunları ile uğraşmayı severler. Öte yandan resim, müzik, şiir, dans gibi duygu ve düşüncelerin sembollerle aktarıldığı etkinliklere ilgi artar. Bunlar uğraşı alanı olarak da seçilir. Bundan sonra bilişsel yapıda niteliksel bir gelişme ortaya çıkmaz. Ancak geçirilen yaşantılar sonucunda niceliksel gelişmeler her zaman mümkündür. Somut ve Soyut İşlemler dönemindeki çocukların farklılıklarını üç noktada toplamak mümkündür. 1. 11 yaşındaki bir çocuk gördüğünün arkasındaki muhtemel ilişkileri kavrayamaz. Ergen yetişkin ise, görünen gerçeğin, gerçeğin ta kendisi olduğu konusunda şüphecidir. 2. Ergen ve yetişkin görünen olayları, aralarında zihninde birleştirme yoluyla çoğaltır. Somut işlemler dönemi çocuğu ise yalnız bir ya da iki kombinezon üzerinde durur. Bunları da zihinsel işlem yoluyla değil, rastlantı sonucu elde eder. 3. Ergen ve yetişkin düşüncesi daha az saplantılı ve dolayısıyla daha esnektir. Soyut İşlemler Döneminin Genel Özellikleri: 1. Nesne ve olaylar göz önünde olmadığı halde soyut düşünebilir. 2. Hipotezler aracılığı ile düşünebilir. ( Eğer X... ise, o zaman Y... olur) 3. Analiz, sentez ve değerlendirme düzeyinde soyutlamalar yapılır. 4. Soyut problemler sistematik olarak sınanabilir. 5. Ulaşılan sonuçlar hakkında genellemeler yapılabilir. 6. Mantıksal düşünme yetişkinler düzeyine ulaşır. 7. Tümevarım ve tümdengelim yöntemleriyle düşünce yürütebilir. 11

Piaget in Eğitim Sistemine İlişkin Görüşleri 1. Öğrenme yaşantıları, çocuğun bilişsel gelişim düzeyine uygun olmalıdır. 2. Okul, gerçek hayatın canlı ve dinamik bir kesitini oluşturmalıdır. 3. Öğrenme yaşantıları, çocuğun hazırbulunuşluk düzeyine uygun olmalıdır. 4. Program içeriklerinin belirlenmesinde, çocuğun beklenti ve ihtiyaçlarının merkeze alınması gerekir. 5. Öğretme-öğrenme sürecinde öğretmenin görevi dersi anlatmak değil, öğrencinin öğrenmesine kılavuzluk etmektir. SINIF ORTAMI VE BİLİŞSEL GELİŞİM Okulöncesi ve İlkokul Dönemi 1. Piaget in teorisini öğrenerek öğrencilerin bilgiyi nasıl organize edip sentez ettiklerini belirlemek kolaylaşır. 2. Sınıftaki öğrencilerin düşünce stilini ve düzeyini belirlemek gerekir. 3. Doğrudan yaşantıların ve aktif öğrenmenin esas olduğu unutulmamalıdır. 4. Sosyal durumlar ayarlanarak çocukların birbirlerinden öğrenmeleri sağlanmalıdır. 5. Öğrencinin düşünce evresine paralel olarak öğrenme durumlarının planlanması gerekmektedir. 6. Çocukların egosantrik konuşma ve düşünmeden etkilenebilecekleri unutulmamalıdır. Ortaöğretim Dönemi 1. Bu öğretim düzeyinde somut ve soyut düşünmenin ayrıştırılması ve öğrencilerin bu düşünce formundan hangisiyle ilişkili olduğunun belirlenmesi gerekir. 2. Öğrencilerin hangi düşünce formuna sahip olduklarını belirleyebilmek içinde problem çözerken sonuçlara nasıl ulaştıklarını sormak gerekir. 3. Öğrencilere problem çözme teknikleri öğretilebilir. 4. Ergenlik dönemlerinin benmerkezciliği üzerinde durulmalıdır. Bruner e Göre Bilişsel Gelişim Dönemleri: Eylemsel Dönem: Piaget in duyusal-motor dönemine denk gelir. Çocuk bu dönemde çevreyi eylemlerle anlar. Çevresindeki nesnelerle ilgili yaşantıyı onlara dokunarak, vurarak, ısırarak, hareket ettirerek kazanır. Bu yolla bilişsel gelişimine katkıda bulunur. Bu dönemdeki çocuğa bisiklet binmeyi öğretirken ne sözel sembol ne de imge kullanılır. Çocuklar en kolay psikomotor eylemlerle öğrenirler. Yaparak öğrenme söz konusudur. Sözcükleri de eylemlerle 12

öğrenirler. Örneğin bu dönemdeki bir çocuk üç tekerlekli bir bisiklete binmek yoluyla eylemsel bir beceri neticesinde zihinsel gelişimine katkıda bulunabilir.yetişkinler de bazen bir şeyi öğrenirken eylemsel döneme dönebilirler (otomobil kullanmayı öğrenme gibi). İmgesel Dönem: Bu dönemde çocuk nesnelerle doğrudan ilişki kurmaksızın nesnelerin zihinde oluşturulabilen imgeleri ile işlem yapabilirler. Bu dönemde algılar önemlidir. Çocuklar bu dönemde herhangi bir nesneyi, olayı, durumu nasıl algılıyorlarsa zihinlerinde o şekilde canlandırırlar. Bu dönemde çocuklar bir nesneyi ya da olayı görmeden de zihinlerinde resmedebilirler. Örneğin çocuk ev resmi görmeden de evi resmedebilirler. Piaget in işlem öncesi dönemine karşılık gelir. Sembolik Dönem: Bilişsel gelişimin son dönemidir. Çocuk bu dönemde etkinlik ya da algının anlamını açıklayan sembolleri kullanır. Çocuk dil, mantık, matematik ve müzikte kullanılan çeşitli sembolleri kullanarak iletişim kurabilir. Bu dönem yaşantıların formüle edilmesine olanak sağlar. Kısa cümlelerle anlamsal olarak zengin ifadeler oluşturabilir. (Damlaya damlaya göl olur) Sembolik dönemde az sembollerle çok şey ifade edilir. Eylemlerle ve imgelerle açıklanamayan olay, nesne ve durumlar daha kolay ve etkili olarak ifade edilebilir. Bireyin sembolik döneme ulaşması zengin yaşantılar kazanmasını sağlar. Artan yaş ve yaşantılarla sembolik sistem daha çok kullanılır. Ancak bazı meslek alanlarındaki kişilerde (örneğin cerrah, sporcu ve piyanistlerde) eylemsel kodlama sistemi daha çok gelişmiştir ve eylemsel tepkiler ağırlıktadır. Vygotsky ye Göre Bilişsel Gelişim Piaget e göre çocuk, dünyayı algılayışını kendi kendine tek başına inşa eden küçük bir bilim adamı dır. Vygotsky ye göre çocuğun bilişsel gelişimi öğrendiği dili ve çevresinden aldığı sosyal desteğe bağlıdır. Birey tek başına öğrenebileceğinden çok daha fazlasını sosyal çevresinden öğrenebilir. Bu sosyal çevreyi yakınsal gelişim alanı olarak tanımlamaktadır. Gelişim ve öğrenmeye en önemli katkısı bu kavramdır. Piaget, bilişsel gelişimin biyolojik yönüne dikkat çekerken, Vygotsky, sosyal yönüne dikkat çekmektedir. 13

Gagne ye Göre Bilişsel Gelişim Gagne de zihinsel gelişim ile ilgilenen bir diğer kuramcıdır. Gagne ye göre çocuk dünyaya gelirken verilecek olan her şeyi almaya hazır halde gelir. Daha sonraki zihinsel gelişimi de deneyimlerinin birikimine bağlı olarak ortaya çıkar. Onun için tüm bilgilerin kaynağı deneyimdir. Bu deneyimler yolu ile birey basitten karmaşığa doğru bir sıra ile zihinsel gelişimine devam eder. Gagne öğrenme ve düşünmeyle ilgili görüşlerini açıklarken, sekiz farklı adımda gerçekleştiğini söylediği öğrenmenin en son ve en istenen adımının problem çözme adımı olduğunu söylemektedir. Ona göre problem çözme aşamasına ancak daha önceki yedi adım geçilerek ulaşılabilir ve bu aşama düşünme sürecinde nitelik ve nicelik açısından ulaşılması en zor, ancak ulaşılması çok en istenen aşamadır. Kaynak: Gelişim Psikolojisi KPSS Hazırlık PEGEM A Yayıncılık Ankara, 2009 14