TERME ÇAYI (TERME-SAMSUN) BALIK FAUNASININ TESPİTİ 1 SELMA UĞURLU * NAZMİ POLAT * * ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ BİYOLOJİ BÖLÜMÜ ugurlu.selma@gmail.com ÖZET Terme Çayı nda yaşayan balık türlerini ortaya çıkarmak amacıyla yapılan bu araştırma, Haziran 2004 Eylül 2005 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Balık örneklerini toplamak amacıyla ırmak boyunca, ırmağın ekolojik karakterlerini temsil eden 6 istasyon belirlenmiştir. Çalışma süresince toplam 166 balık örneği; elektroşoker, balık kepçeleri, balık ağları, serpme ve oltalar aracılığıyla yakalanmıştır. Bu çalışmada 4 familyaya ait (Cyprinidae, Gobiidae, Salmonidae, Syngnathidae) 14 tür teşhis edilmiştir. Her türün sistematik karakterleri açıklanmış ve orijinal fotoğrafı gösterilmiştir. Bu çalışmanın sonucunda çalışma alanında yaşayan balık türleri ulusal ve uluslar arası listelerdeki korunma statülerine göre gruplandırılmış, ihtiyofaunanın korunması ve değerlendirilmesi konusunda bazı öneriler sunulmuştur. Anahtar kelimeler: Terme Çayı, tatlı su, balık, taksonomi, fauna. DETERMINATION OF THE ICHTYOFAUNA IN THE TERME STREAM (TERME-SAMSUN) ABSTRACT The research done by aiming to find out the fish species inhabiting in the stream Terme took place between June 2003 and September 2005. Six stations all representing the ecological characters of the stream were determined for fish collection along the stream. Totally 166 fish samples were caught by electroshocker, fishing nets, fishing cast net and fishing lines during the study time. In this study 14 species belonging to 4 families (Cyprinidae, Gobiidae, Salmonidae, Syngnathidae) were identified. The systematical characters of each fish species have been explained, also the original photographs of every taxon are showed. In conclusion of this study, the fish species identified in the study area are put into groups according to the conservation status of national and international lists. Some suggestions are presented in connection with the protection and the evaluation of the ichthyofauna. Keywords: the Terme stream, freshwater, fish, taxonomy, fauna. GİRİŞ Dünyadaki toplam su kaynaklarının %2,5 i tatlı sudur. Bunun %97 si buz, sürekli kar, fosil yeraltı suyudur. Geriye kalan %3 ü su döngüsüyle yenilenebilir ve kullanılabilir özelliktedir. Son derece kısıtlı olan bu kaynaklar yeryüzünde dengesiz dağılımı ile istenilen zamanda istenilen yerde kolayca temin edilemez (Çakmak ve Demir, 1997). Üç tarafı denizlerle çevrili olan yurdumuz tatlı su kaynakları toplamı göz önüne alındığında tüm OECD ülkeleri arasında altıncı, Avrupa ülkeleri arasında Norveç ten sonra ikinci sıradadır. Türkiye de çay, dere, nehir ve ırmaklar 26 drenaj havzası içerisinde yer almaktadır (Bayraklı, 1997). Araştırma sahası Yeşilırmak Havzası içerisindedir. Büyük gıda stokları olarak düşünülen doğal ortamların, su ürünleri potansiyelinden en yüksek seviyede yararlanmak için, biyolojik zenginlik olarak değerlendirilen tür çeşitliliği ortaya çıkarılmalıdır. Fiyatının ucuzluğu ve kaynak zenginliği yönünden en elverişli protein 1 Bu araştırma doktora tezinden hazırlanmıştır. 342
kaynağı olan balık türlerinin belirlenmesi; protein açığının kapatılması, ekonomik ve sosyal gelişmeye katkıda bulunması, birçok kişiye istihdam sağlaması, ayrıca gen kaynaklarının korunması ve gelecek nesillere aktarılması açısından önemlidir. İhtiyofaunanın korunması sürdürülebilir bir şekilde kullanılması ve geliştirilmesine bağlıdır. Kısa dönemde elde edilecek faydaya karşılık uzun dönemde ortaya çıkabilecek zararlar tahmin edilmeli ve gerekli tedbirler alınmalıdır. MATERYAL VE METOT Araştırma Samsun ilinin 54 km. doğusundaki Terme ilçe merkezinden geçen, havza bazında kollektör boyu 57 km. yağış alanı 436 km 2, membaı ile mansabı arasındaki kot farkı 1295 m olan Terme Çayı nda yürütülmüştür (Anonim, 1997). Çalışma sahasında bulunan balık türlerini tespit etmek gayesiyle belirlenen istasyonlar Şekil 1 de gösterilmiştir. Şekil 1. Araştırma alanını gösteren harita 1= Taçalan 2= Çağlayan 3= Yavaşbey 4= Fındıklı 5= İslambey 6= Çangallar Figure 1. Map showing research area Avlanma esnasında etkinlikleri ortama ve balık türlerine göre değişen çeşitli av araç ve gereçlerinden yararlanılmıştır. Yakalanan balık türlerinin renk ve desen özellikleri belirlenip, fotoğraf çekimleri yapıldıktan sonra, %4 lük formaldehit çözeltisine konularak muhafaza altına alınmıştır. Araştırma alanından yakalanan balıkların sistematikteki yerlerini belirlemek amacıyla familya, cins ve tür düzeyinde teşhisleri yapılırken Berg (1962, 1964, 1965), FAO Katalogu (1971), Kuru (1980 a, 1980 b), Whitehead ve ark. (1986), Akşıray (1987), Fischer ve ark. (1987), Geldiay ve Balık (1988), Васиљъева ve Васиљъев (1994), Mater ve ark. (2002) dan yararlanılmıştır. 343
BULGULAR Terme Çayı nda Yaşayan Balıkların Sistematikteki Yeri Araştırma alanından yakalanan örneklerin değerlendirilmesi sonucu, tespit edilen türler Nelson (1994) daki taksonomik kategoriler esas alınarak sınıflandırılmıştır. Regnum Phylum Classis Order Familya Order Familya Order Familya Order Familya : Animalia : Chordata : Actinopterygii : Cypriniformes : Cyprinidae Barbus tauricus Capoeta tinca Carassius gibelio Chalcalburnus chalcoides Leuciscus cephalus Rhodeus sericeus Rutilus rutilus Vimba vimba : Salmoniformes : Salmonidae Salmo labrax Oncorhynchus mykiss : Gasterosteiformes : Syngnathidae Syngnathus abaster : Perciformes : Gobiidae Neogobius constructor Neogobius fluviatilis Neogobius gymnotrachelus Familyaların İçerdiği Türler Familya: Cyprinidae Barbus tauricus Kessler, 1877 Diagnostik bulgular: TB= 98 156 mm. SB/VY= 4.67 4.89 SB/BB= 3.74 4.00 BB/GÇ= 3.90 4.73 BB/İM= 2.80 4.34 İM/GÇ= 1.12 1.25 D= IV 8 V= II (7) 8 A= III 5 P= I 14 17 L.lat.= 53 65 L.tran.= 12 14 (15)/8 9 (10) FD= 2.3.5 5.3.2 N= 23. Torpido vücut şekline sahiptir (Şekil 2). Büyük, ventral konumlu, yarım ay görünümündeki ağızda bulunan dudaklar etlidir. İki çift bıyığı vardır. Yanal çizgi tamdır, vücudun tam ortasında yer alır. Dorsal yüzgecin sonuncu basit ışınının serbest kenarı tırtıklı ve ucu esnektir. Dorsal siyah-kahverengi, ventral beyaz-açık sarı renklidir. Ventral bölge hariç başın üstünde, yanlarda, yüzgeçlerin üzerinde bol miktarda, gelişi güzel dağılmış küçük siyah kahverengi benekler mevcuttur. Şekil 2. Barbus tauricus 344
Capoeta tinca (Heckel, 1843) Diagnostik bulgular: TB= 85 272 mm. SB/VY= 4.44 5.00 SB/BB= 4.11 4.81 BB/GÇ= 3.68 5.02 BB/İM= 2.16 3.08 İM/GÇ= 1.05 1.34 D= (III) IV (7) 8 (9) V= II (7) 8 (9) A= III 5 P= I 15 18 (19) L.lat.= (64 68) 69 78 L.tran.=12 15/9 11 (12) FD= 2.3.4 4.3.2 N= 42. Vücut fusiform biçimindedir (Şekil 3). Gözler küçüktür. Ağız küçük, ventral konumlu ve at nalı görünümündedir. Alt dudak keskin kenarlı ve keratinleşmiş, üst dudak ince yapılı ve keratinleşmemiştir. İki çift bıyık taşır. Yanal çizgi tamdır, vücudun ortasında yer alır ve herhangi bir kavis yapmamıştır. Dorsal yüzgecin sonuncu basit ışını zayıf kemikleşmiştir ve posterior kenarının 2/3 ünde testere dişleri gibi tırtıklar taşır, serbest ucu ince ve esnektir. Vücudun sırt tarafı siyah, gri ya da kahverengi olup, renk yan taraflara doğru giderek açılır. Karın bölgesi genellikle kirli sarı beyaz karışımındadır. Şekil 3. Capoeta tinca Carassius gibelio (Bloch, 1782) Diagnostik bulgular: TB= 72 193 mm. SB/VY= 2.31 2.87 SB/BB= 3.45 3.71 BB/GÇ= 3.57 4.07 BB/İM= 2.31 2.69 İM/GÇ= 1.45 1.75 D= IV 16 17 V= II 7 9 A= III 5 P= I 14 17 L.lat.= (30) 31 32 L.tran.= 7/6 7 FD= 4 4 N= 14. Vücut kısa, yüksek yapılı ve yanlardan yassılaşmıştır (Şekil 4). Başın gerisinde ense profili kavis yapmıştır. İri olan gözler, terminal konumlu, küçük ve bıyıksız olan ağıza oldukça yakındır. Yanal çizgi tamdır ve herhangi bir kavis yapmamıştır. Ventral ve anal yüzgeçler arasında karina vardır. Serbest kenarları düz olan dorsal ve anal yüzgecin sonuncu basit ışını iyi gelişmiştir ve posterior kenarının 3/4 ünde dişçikler taşır. Sırt siyahımsı-kurşuni, karın parlak beyazdır. Baş üzerinde, solungaç kapaklarında ve göz bebeğinin çevresinde küçük siyah pigmentler mevcuttur. Şekil 4. Carassius gibelio 345
Chalcalburnus chalcoides (Güldenstädt, 1772) Diagnostik bulgular: TB= 115 163 mm. SB/VY= 4.40 4.80 SB/BB= 4.20 4.65 BB/GÇ= 2.90 3.20 BB/İM= 3.91 4.66 İM/GÇ= 0.76 0.88 D= III 8 V= II 8 9 A= III 14 16 P= I 14 16 L.lat.= 64 71 L.tran.= 11 13/3 4 FD= 2.5 5.2 N= 5. Vücut biçimi fusiformdur (Şekil 5). Gözler oldukça iridir. Ağız küçük ve bıyıksızdır. Alt çene üst çeneden daha uzun olup dorsale yöneliktir. Dudaklar ince yapılıdır, alt dudak ortasında küçük bir kabarcık vardır. Vücut gümüş parlaklığında, orta büyüklükte, kolay dökülen sikloit pullarla kaplıdır. Yanal çizgi tamdır, ventrale doğru kavis yapmıştır. Ventral ve anal yüzgeçlerin arasında karina mevcuttur. Dorsal yüzgeç başlangıcından indirilen dikme, ventral yüzgeç başlangıcının gerisinde kalır. Renk sırtta esmer-gri, yan taraflar ve karın gümüş beyazıdır. Vücudun lateral bölgesinde, operkulumun gerisinden kaudal yüzgeç başlangıcına kadar uzanan koyu renkli bant dar yapılıdır. Şekil 5. Chalcalburnus chalcoides Leuciscus cephalus (Linnaeus, 1758) Diagnostik bulgular: TB= 112 135 mm. SB/VY= 4.09 4.45 SB/BB= 3.76 4.21 BB/GÇ= 3.23 3.46 BB/İM= 2.84 2.92 İM/GÇ= 1.12 1.22 D= III 8 9 V= II 7 8 A= III 8 9 P= I 15 16 L.lat.= 44 47 L.tran.= 7 8/4 FD= 2.5 5.2 N= 4. Vücut torpido biçimindedir (Şekil 6). Ağız büyük, bıyıksız, terminal konumlu ve at nalı görünümündedir. Burun yuvarlak, gözler iridir. Yanal çizgi tamdır ve karın kısmına doğru belirgin kavis yapmıştır. Vücudun sırt kısmı koyu olup, mavi-yeşil renkte yansımalar gözlenmiştir. Karın gümüş parlaklığındadır. Dorsal, kaudal, pektoral yüzgeçler genellikle renksiz, bazen açık sarı- yeşil karışımı bir renk gösterir ve siyah pigmentlidir. Ventral ve anal yüzgeçler portakal sarısı renginde ve pigmentsizdir. Şekil 6. Leuciscus cephalus 346
Rhodeus sericeus (Pallas, 1776) Diagnostik bulgular: TB= 29 77 mm. SB/VY= 2.97 3.19 SB/BB= 3.77 4.71 BB/GÇ= 2.42 2.60 BB/İM= 2.63 2.91 İM/GÇ= 1.01 1.12 D= III 9 (10) V= II 7 (9) A= III 9 P= I 10 11 L.lat.= (4) 6 7 L. tran.= 5 7/4 FD= 5 5 N= 7. Kompressiform vücut biçimine sahiptir (Şekil 7). Ağız küçük, yarım ventral konumlu, protraktil yapılı, at nalı görünümlü ve bıyıksızdır. Yanal çizgi tam değildir. Vücudun yan taraflarında, dorsal yüzgeç başlangıcından kaudal yüzgeç başlangıcına kadar uzanan, mavi-yeşil renkli bir bant bulunur. Sırt yeşilimsi-gri, karın beyazdır. Üreme döneminde erkeklerde mor ve pembe rengin hâkim olduğu, özellikle burun bölgesinde tüberküllerin oluştuğu, dişilerde ventral yüzgeçlerle anal yüzgeç arasında, turuncu renkli yumurta bırakma borusu (ovopositor) gözlenmiştir. Şekil 7. Rhodeus sericeus Rutilus rutilus (Linnaeus, 1758) Diagnostik bulgular: TB= 100 153 mm. SB/VY= 3.12 3.65 SB/BB= 4.00 4.46 BB/GÇ= 3.51 4.23 BB/İM= 2.24 2.82 İM/GÇ= 1.50 1.56 D= III 9 10 V= II 8 A= III 10 11 P= I 15 17 L.lat.= 43 48 L.tran.= 8 9/3 4 FD= 6 6 N=3. Vücut oval şekillidir ve lateral olarak biraz yassılamıştır (Şekil 8). İri olan gözlerin iris tabakası kırmızı bir halka ile çevrilidir. Ağız küçük, terminal konumlu, protraktil yapıda ve yarım ay şeklindedir. Vücudundaki sikloit pullar iridir ve kolay dökülür. Yanal çizgi tamdır ve ventrale doğru belirgin olarak kavislidir. Sırt ve başın üst kısmı gri-siyah, yanlar ve karın bölgesi gümüş parlaklığındadır. Dorsal, anal ve kaudal yüzgeçler portakal sarısı renginde ve siyah pigmentlidir, diğer yüzgeçler şeffaftır. Şekil 8. Rutilus rutilus Vimba vimba (Linnaeus, 1758) 347
Diagnostik bulgular: TB= 112 160 mm. SB/VY= 3.72 3.91 SB/BB= 4.01 4.50 BB/GÇ= 2.98 3.57 BB/İM= 2.94 5.59 İM/GÇ= 1.06 1.15 D= III 8 (9) V= II (8) 9 A= III 15 18 (19) P= I 14 17 L.lat.= (48) (50) 52 56 (57) L.tran.= (9) 10/5 (6) FD= 5 5 N= 27. Vücut orta yükseklikte, uzun ve lateral olarak biraz yassılaşmıştır (Şekil 9). Gözler oldukça iridir. Ventral konumlu ve nispeten büyük olan ağız at nalı görünümünde, protraktil yapıda ve bıyıksızdır. Yanal çizgi tamdır, ventrale doğru hafif kavis yapmıştır. Ense ile kaudal yüzgeç başlangıcı ve anal ile ventral yüzgeçler arasında karina vardır. Dorsal yüzgeç başlangıcı, ventral yüzgeç başlangıcının biraz gerisinde yer alır. Vücut burun ucundan kaudal yüzgeç başlangıcına kadar koyu mavi zemin üzerinde siyah-kurşuni renkli, karın beyazdır. Üreme döneminde baş ve sırt, özellikle yüzgeçler portakal sarısı olur. Erkeklerin baş, yüzgeç ve gövdelerinde tüberküller gözlenmiştir. Şekil 9. Vimba vimba Familya : Salmonidae Salmo labrax Pallas, 1814 Diagnostik bulgular: TB= 116 172 mm. SB/VY= 4.31 4.81 SB/BB= 4.05 4.43 BB/GÇ= 3.32 4.00 BB/İM= 3.69 4.55 İM/GÇ= 0.79 0.98 D= IV-V 9 10 V= II 7 8 A= III-IV 7 8 P= I 12 13 L.lat.= 110 122 N= 15. Vücut fusiform biçimindedir (Şekil 10). Büyük ve terminal konumlu olan ağızda maksil, mandibul, lingual, vomer ve palatine dişler mevcuttur. Üst çene uzantısı, geriye doğru genişler ve gözün posterior kenarından indirilen dikmeye ulaşır, ancak gözün arka kenarını geçmez. Küçük sikloit pullar deriye iyice gömülmüştür. Yanal çizgi tamdır ve düz olarak uzanır. Dorsal yüzgeç vücudun ortasında yer alır ve normal ışınlıdır. Adipoz yüzgeç kaudal yüzgece yakın ve ışınsızdır. Sırt kahverengi, yanlar gümüş parıltılı, ventral parlak beyazdır. Vücudun yan taraflarında ve dorsal yüzgeç üzerinde kırmızı benekler vardır. Özellikle yanal çizgi boyunca sıralanan her kırmızı beneğin etrafında beyaz halka bulunur. Vücut üzerindeki siyah lekeler, özellikle yanal çizginin üzerinde kalan bölgede daha belirgindir. Adipoz yüzgecin üst yarısı kırmızı, alt yarısı gridir. Şekil 10. Salmo labrax 348
Oncorhynchus mykiss (Walbaum, 1792) Diagnostik bulgular: TB= 185 260 mm. SB/VY= 3.52 4.07 SB/BB= 4.32 4.65 BB/GÇ= 3.42 3.60 BB/İM= 2.65 2.94 İM/GÇ= 1.15 1.23 D= IV-V 10 11 V= II 9 A= III-IV 9 10 P= I 12 13 L.lat.= 126 130 N=.4. Genel vücut biçimi Şekil 11 de gösterilmiştir. Ağız terminal konumludur. Çenelerde, damakta ve dil üzerinde ince sivri dikenler şeklinde kuvvetli dişler mevcuttur. Vücudu örten sikloit pullar küçüktür ve deriye iyice gömülmüştür. Yanal çizgi tamdır ve vücudun tam ortasında yer alır. Başta, solungaç kapağı üzerinde, vücudun dorsal ve lateral bölgesinde, özellikle sırt ve kuyruk yüzgeçlerinde çok sayıda küçük, yuvarlak kahverengi-siyah ve yeşilimsi benekler bulunur. Karın bölgesi gümüş rengindedir. Yanal çizgisi boyunca parlak ve gökkuşağı renginde bantları mevcuttur. Şekil 11. Oncorhynchus mykiss Familya: Syngnathidae Syngnathus abaster Risso, 1826 Diagnostik bulgular: TB= 63 98 mm. SB/VY= 40.00 40.95 SB/BB= 7.85 8.03 BB/GÇ= 5.95 6.14 BB/İM= 14.00 16.13 İM/GÇ= 0.34 0.47 PM/MY= 5.98 6.33 BB/PM= 2.12 2.21 D= 32 34 A= 3 P= 11 12 C= 10 Vücut halkaları (Preanal)= 15 Kuyruk bölgesi halka sayısı= 35 38 Dorsal yüzgeç önündeki halka sayısı (Predorsal)= 15 16 Dorsal yüzgeç kaidesindeki halka sayısı (Subdorsal)= 8 Dorsal yüzgeç arkasındaki halka sayısı (Postdorsal)= 29 31 Kuluçka kesesinin işgal ettiği halka sayısı= 17 N= 4. Şekil 12. Syngnathus abaster Vücut köşeli yapıya sahiptir (Şekil 12). Vücutta pul yerine dermal orijinli kemik plaklar vardır. Operkulum sonu ile dorsal yüzgeç başlangıcı arası yedi kenarlı, dorsal yüzgeç başlangıcı ile dorsal yüzgeç sonu arası altı kenarlı, dorsal yüzgeç sonu ile kaudal yüzgeç ışınlarının başlangıcı arası dört kenarlıdır. Lateral olarak yassılaşan burun iyice uzamış adeta bir boru şeklini almıştır. Terminal konumlu, küçük ve dişsiz olan ağız burnun ucunda yer alır ve dorsale dönüktür. Genel olarak kahverengi-yeşil-sarı renklidir. 349
Familya: Gobiidae Neogobius constructor (Nordmannn, 1840) Diagnostik bulgular: TB= 73 102 mm. SB/VY= 4.77 5.37 SB/BB= 3.51 3.99 BB/GÇ= 4.07 4.58 BB/İM= 10.84 12.62 İM/GÇ= 0.30 0.35 BG/BY= 1.18 1.27 D 1 = VI D 2 = I 16 17 V= I 5 A= I 11 13 P= 18 19 Sq= 60 68 N= 6. Gövde silindirik yapıdadır (Şekil 13). Baş dorso-ventral, kuyruk bölgesi lateral olarak yassılaşmıştır. Üst dudak ağız köşelerinde belirgin olarak genişlemiş ve etli bir görünüm kazanmıştır. Küçük ve deriye iyice gömülmüş olan sikloit pullar gözlerin gerisinden başlar, vücudun sonuna kadar devam eder. Preorbital, postorbital, suborbital, predorsal ve operküllerde sıralanmış geniporlar mevcuttur. Ventral yüzgeçlerin kaidesindeki zar oldukça kalındır ve serbest kenarı yuvarlaktır, girintili çıkıntılı değildir. Vücudun yan taraflarında sarı-turuncu renkli, mermer desenli düzensiz dağılım gösteren iri benekler mevcuttur. Karın açık renklidir. Şekil 13. Neogobius constructor Neogobius fluviatilis (Pallas, 1814) Diagnostik bulgular: TB= 114 145 mm. SB/VY= 5.25 5.99 SB/BB= 3.49 3.60 BB/GÇ= 4.46 5.46 BB/İM= 8.50 9.51 İM/GÇ= 0.49 0.58 BG/BY= 1.28 1.36 D 1 = VI D 2 = I 16 V= I 5 A= I 14 15 P= 17 18 Sq= 54 64 N= 5. Baş büyük, vücut kuyruğa doğru incelmektedir (Şekil 14). Dudaklar kalın ve oldukça etli yapıdadır, ancak ağız köşelerine doğru genişlemez. Preorbital, ense, ocula-scapolar, operkular, çene altı ve preoperkular geniporları bulunur. Gözlerin altındaki geniporlar vertikal çizgiler halinde 6 7 sıralıdır. a papil serisi bulunmaz. Göz altında bulunan 2 vertikal papil serisi b serisini keser. d papil serisi devamlıdır. Geniporlar şeffaftır ve baş üzerinde mukoza kanalları vardır. İkinci dorsal yüzgecin yüksekliği arkaya doğru gidildikçe belirgin şekilde azalır. Ventral yüzgeç kaidesinde iyi gelişmiş, serbest kenarı düz bazal membran mevcuttur. Vücut rengi yarı şeffaftır, genel rengi kahverengi-krem alacalıdır. Şekil 14. Neogobius fluviatilis 350
Neogobius gymnotrachelus (Kessler, 1857) Diagnostik bulgular: TB= 37 87 mm. SB/VY= 4.75 5.37 SB/BB= 3.38 3.78 BB/GÇ= 3.37 3.96 BB/İM= 14.52 14.88 İM/GÇ= 0.23 0.27 BG/BY= 1.00 1.21 D 1 = VI-VII D 2 = I 16 17 V= I 5 A= I 13 14 P= 16 18 Sq= 55 62 N= 7. Depressiform başa, fusiform gövdeye, kompressiform kuyruğa sahiptir (Şekil 15). Ağız büyük ve terminal konumludur. Dudaklar kalın ve etlidir. Preorbital, ense, ocula-scapolar operkular, çene altı, preoperkular geniporları bulunur. Başta yer alan papillerin hepsi siyah renkli ve oldukça belirgindir. Göz altında 6 sıra vertikal papil serisi vardır. b serisi kısadır, iki sıra vertikal geniporu keser, d serisi devamlıdır. Baş üzerinde mukoza kanallarının hepsi mevcuttur. Predorsalin ilk yarısı çıplak, ikinci yarısı ktenoit pulludur. Özellikle solungaç kapakları pulsuz olduğu için bu isim verilmiştir. Ventral yüzgeç kaidesindeki bazal membranın serbest kenarı düzdür ve oldukça incedir. Vücudun genel rengi kahverengi-krem-gridir. Alt dudaktan kuyruk sapı sonuna kadar krem- beyaz zemin üzerinde kahverengi-gri hareler, çizgiler ve dağınık lekeler bulunur. Ventral açık renklidir. Şekil 15. Neogobius gymnotrachelus Tartışma Yapılan literatür taramasına göre Terme Çayı ihtiyofaunasını konu alarak ele alan araştırma yoktur. Mevcut boşluğu kapatmak amacıyla gerçekleştirilen bu çalışmada, Terme Çayı balıklarının sistematik durumları belirlenmiş ve Anadolu daki coğrafik dağılımları yönünden yeni bulgular ilave edilmiştir. Terme Çayı nda 5 familyaya ait 14 balık türü yaşamaktadır. Bunlar içerisinde Salmo labrax için gerekli önlemler alınmadığı takdirde, söz konusu akarsuda bundan sonra yapılacak benzer çalışmalarda nesli yok olan balık türü olarak yerini alacaktır. Araştırma sahasından yakalanan taksonların evrensel korunma ve tehlike altında olma durumları; IUCN (2006), CITES (2006), BERN Sözleşmesinin (2002) en son güncellenmiş kriter ve listeleri esas alınarak belirlenmiştir (Çizelge 1). Ulusal balıkçılık kısıtlamaları, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen Denizlerde ve İçsularda Amatör Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen 37/2 Numaralı Sirkülere (2006 2008) göre uygulanmaktadır. Çizelge 1: Çalışma alanında saptanan ihtiyofauna türlerinin ulusal ve uluslar arası listelerdeki korunma statüleri Table 1: The conservation status in national and international lists of fish species identified in the study area İhtiyofauna Türleri IUCN BERN Ek 2 BERN Ek 3 CITES Ek 1 CITES Ek 2 CITES Ek 3 ABG BL (En az) B. tauricus NE - + - - - Yok Kg. C. tinca NE - - - - - 20 cm. Kg. C. gibelio NE - - - - - Yok Kg. C. chalcoides DD - + - - - Yok Kg. L. cephalus LR/Ic - - - - - 20 cm. Kg. ABG ML (En fazla) 351
R. sericeus LR/Ic - + - - - Yok Kg. R. rutilus LR/Ic - - - - - Yok Kg. V. vimba LR/Ic - - - - - Yok Kg. O. mykiss NE - - - - - Yok 10 adet S. labrax NE - - - - - Koruma altındadır. Avlanması yasaktır. S. abaster DD - + - - - Yok Kg. N. constructor NE - - - - - Yok Kg. N. fluviatilis DD - + - - - Yok Kg. N. gymnotrachelus DD - - - - - Yok Kg. I. istasyonda ülkemiz doğal balık faunasında yer almayan Oncorhynchus mykiss örnekleri yakalanmıştır. Bu örneklerin istasyona yakın olan, Çağlayan Alabalık Üretim Tesisleri nden kaçtıkları ve doğal akarsu ortamına uyum sağladıkları gözlenmiştir. Sulama, içme suyu sıkıntısının giderilmesi ve tarımsal üretimin desteklenmesi amacıyla projelendirilen Terme Barajı nın yapımı tamamlanıp hizmete girdiğinde çaydaki su azalacaktır ve sulama regülâtörlerinin düzensiz çalışması sonucu birçok taksonun üreme sahası tahrip olacaktır. Akarsuyun doğal yapısı ve yataklarının değiştirilmesi; balıkların yaşam döngüsünü etkileyerek zamanla bazı türlerin ortadan kalkmasına veya belirli alanlara izole olmalarına sebep olabilmektedir. Şekil 1 e göre bu durumdan en fazla etkilenecek takson, Çağlayan istasyonuna sıkışıp kalan Salmo labrax olacaktır. Özellikle ekosistemlerin ıslah çalışmaları doğrultusunda durgun su kitlelerine aşılanan etobur balıklar nedeniyle bazı balıklar lokalize olurken, bazıları da ortadan kalkmaktadır. Küçük (1998) e göre 1955 yılında önce Eğirdir Gölü ne, daha sonra çevredeki diğer göllere (Kovada, Gölcük, Beyşehir, Işıklı) aşılanan sudak, bu göllerde doğal yayılış gösteren balık türlerinin populasyonlarını tehlikeye düşürmüş ve sonradan nesillerinin tükenmesine neden olmuştur. Terme Barajı nı balıklandırma Terme Çayı ihtiyofaunasını tehdit edecek faktörlerden biri haline gelecektir. SONUÇ VE ÖNERİLER Karadeniz bölgesinde son yıllarda, gerek denizden gerekse içsulardan avlanan balık miktarında ve çeşitliliğinde gerileme söz konusudur. Toprak erozyonu, sel ve taşkınlar tatlı sularda doğal stokları azaltan doğal faktörlerdir. Balık populasyonlarının azalmasına neden olan faktörlerin çoğu insan etkisi sonucu ortaya çıkmaktadır. Çöp ve katı atıklar, kanalizasyon atıkları, deterjanlar, zirai mücadele ilaçları, yapay gübreler, termik pollusyon çevre kirliliğine sebep olan etkenlere örnek olarak verilebilir (Güney, 2004). Bunun yanı sıra usulsüz avlanma yöntemleri ile zamansız ve aşırı avcılıkta bölge balık verimliliğini azaltmaktadır. Araştırma sahası, tatlı su balık çeşitliliği bakımından oldukça zengindir. Bu zenginliğin korunmasının, ortaya çıkarılması kadar önemli olduğu kuşkusuzdur. Hızlı nüfus artışı, gelişen teknoloji ve araştırma sahasında inşaatı devam eden Terme Barajı nın tamamlanıp hizmete girmesinden belirli bir süre sonra ihtiyofaunanın değişebileceği düşünülmektedir. Terme Çayı ihtiyofaunasının korunması, pollusyonun önüne geçilebilmesi ve sürdürülebilir kullanımı için önerilerimiz aşağıda maddeler halinde açıklanmıştır. Yöre halkını çevre konusunda bilgilendirmek, olumlu ve kalıcı davranış değişiklikleri kazandırmak için belli bir plan ve program dâhilinde çevre eğitimi verilmelidir. Yörenin doğal zenginliklerinin tanıtımı ve korunması için kitle iletişim araçlarından daha fazla yararlanılmalı, halkın bilinçlendirilmesine ve kamuoyu oluşturulmasına önem verilerek, bu kapsamda bilhassa nesli tehlikeye düşmüş türlerin (Salmo labrax) tanıtımına ağılık verilmelidir. 352
Samsun Valiliği ve Terme Belediyesi birlikte çalışarak her türlü akıntı, kanalizasyon ve lağım sularının, katı atıkların suya dökülüş yerleri ile ait olduğu bina ve işyerleri belirlenerek, bunların tatlı su kaynaklarına dökülmesini önleyecek altyapı tamamlanmalıdır. Ayrıca araştırma sahasının çöplük olarak kullanılması önlenilmelidir. Terme Çayı su kalitesinin periyodik incelenmesi, meydana gelen değişimlerin çabuk fark edilmesi için gereklidir. Av sezonunda aşırı avcılık yapılmasının, stokların geniş çapta yitirilmesine neden olduğu bilinen bir gerçektir. Stoğa katılan her birey en az bir defa üreme faaliyetine katılmadan avlanmasına izin verilmemelidir. Terme Çayı çevresinde iskân sahası haricindeki arazilerde bahçe ziraati ve tarımsal faaliyetler yapılmakta ve sulama suyu ırmaktan karşılanmaktadır. Belirli periyotlarla bu sahalarda kullanılan zirai mücadele ilaçlarının ve gübrelerinin bir kısmı sulama ve yağmur sularıyla çaya karıştığından toprak analizine önem verilmeli, toprağı tanımadan aşırı ve gereksiz gübre kullanılmasının önüne geçilmelidir. Yağış havzalarında ve yan derelerde ağaçlandırma çalışmaları yapılarak orman alanları çoğaltılabilir böylece sel, erozyon ve silitasyonun zararları azaltılabilir. Alabalık yetiştiriciliğinden kaynaklanan kirletici etkilerin sürekli denetlenmesinin yararlı olacağı kuşkusuzdur. Araştırma sahasında gökkuşağı alabalığı yetiştiriciliği yapılmaktadır. Kültür balıkçılığı için yabancı ülkelerden getirilen balık türleri yerine yerli türler kullanıldığında, doğal faunanın karışması ve yabancı türlerle birlikte ülkemize getirilen balık hastalıklarının önleneceği düşünülmektedir. Terme Barajı projesi tamamlanınca, balıklandırma çalışmaları yapılmadan önce gerekli incelemeler ve yorumlar yapılmalı, belirli önlemlerin alınması ve istenmeyen sonuçların engellenebilmesi için, doğal balık faunasını bozacak aşılama çalışmalarına engel olunmalıdır. Kısaltmalar Listesi Araştırma bölgesinden yakalanan balık örneklerinin sistematik açıdan üzerinde durulan metrik ve meristik karakterlerin simgeleri ve kullanılan kısaltmalar aşağıda verilmiştir. A = Anal yüzgeç BB = Baş boyu BG = Baş genişliği BY = Baş yüksekliği C = Kaudal yüzgeç D = Dorsal yüzgeç D 1 = Birinci dorsal yüzgeç D 2 = İkinci dorsal yüzgeç FD = Farinks dişleri GÇ = Göz çapı İM = İnterorbiter mesafe L.lat. = Linea lateral L.tran. = Linea transversal MY = Müzo yüksekliği N = Numune sayısı P = Pektoral yüzgeç PM = Preorbiter mesafe SB = Standart boy Sq = Linea laterali olmayan balıklarda boyuna pul sırası TB = Total boy V = Ventral yüzgeç VY = Vücut yüksekliği IUCN: Uluslararası çevre ve doğal kaynakları koruma derneği kırmızı liste ölçütleri 353
(ver 2.3 (1994), ver 3,1 (2001)) LR/Ic = Az riskli/düşük risk NE = Değerlendirilmemiş CITES, 1975: Nesli tehlikede olan yabani bitki ve hayvan türlerinin uluslararası ticaretine ilişkin sözleşme Ek 1= Nesli tükenme tehlikesinde olan türler. Bu türlerin ticaretine sadece olağanüstü durumlarda izin verilir. Ek 2= Nesli tükenme tehlikesinde olmayan, fakat ticaretin yaşamlarını etkilememesi için kontrol edilmesi gereken türler. Ek 3= En az bir ülkede koruma altına alınan türler. Bunların ticareti CITES in kontrolü altındadır. BERN Sözleşmesi, 1979: Avrupa nın yaban hayatı ve yaşama ortamlarını koruma sözleşmesi Ek 2 = Titiz korunan fauna türleri. Ek 3 = Korunan fauna türleri. ABG (Amatör Balıkçılık Genelgesi): BL = Boy Limiti ML = Miktar Limiti KAYNAKLAR Akşıray, F., 1987. Türkiye Deniz Balıkları ve Tayin Anahtarı, İstanbul Üniversitesi No: 3490, İstanbul, 811 s. Rektörlüğü Yayınları, Anonim., Eylül 1997. Samsun-Terme İlçe Merkezi Terme Çayı Islahı Ön İnceleme Raporu, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, DSİ VII. Bölge Müdürlüğü, Samsun, 23 s. Васиљъева, Е. Д. Васиљъев, В. П., 1994. Систематика Кавказских Речнъіх Ъъічков (Gobiidae) В Свете Современньіх Даннъіх С Описанием Нового Вида Neogobius rhodioni sp.nova. Вопросьі Ихтиологии, moм 34, No: 6, c. 747 758. Bayraklı, F., 1997. Su Kalitesi ve Türkiye Suları, O.M.Ü. Ziraat Fakültesi, Ders Notu: 23, Samsun, 165 s. Berg, L. S., 1962. Freshwater Fishes of the U.S.S.R. and Adjacent Countries, Academy of Sciences of the U.S.S.R. Zoological Institute, Guide to the Fauna of the U.S.S.R. Volume: I, Number: 27, Fourth edition, Translated from Russian, Published for the National Science Fondatition, Israel Program for Scientific Translations, Washington, 511 p. Berg, L. S., 1964. Freshwater Fishes of the U.S.S.R. and Adjacent Countries, Academy of Sciences of the U.S.S.R. Zoological Institute, Guide to the Fauna of the U.S.S.R. Volume: II, Number: 29, Fourth edition, Translated from Russian, Israel Program for Scientific Translations, 504 p. Berg, L. S., 1965. Freshwater Fishes of the U.S.S.R. and Adjacent Countries, Academy of Sciences of the U.S.S.R. Zoological Institute, Guide to the Fauna of the U.S.S.R. Volume: III, Number: 30, Fourth edition, Translated from Russian, Israel Program for Scientific Translations, 518 p. Blanc, M. Banarescu, P. Gaudet, J.-L. and Hureau, J.-C., 1971. European Inland Water Fish, A multilingual Catalogue, FAO, Fishing News (Books) Ltd. London-England, 187p. Çakmak, L. ve Demir, T., Ağustos 1997, Su kirliliği ve etkileri, Çevre ve İnsan Dergisi, Sayı: 36, 26 29. Fischer, W. Schneider, M. et Bauchot, M.-L., 1987. Mediterranee Et Mer Noire, Zone De Peche 37, Revision 1, Volume II, Vertebres, Fiches FAO D identification Des Especes Pour Les Besoins De La Peche, Rome, Page: 1105 1114. Geldiay, R. ve Balık, S., 1988. Türkiye Tatlısu Balıkları (Ders Kitabı), Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Kitaplar Serisi, No: 97, Bornova İzmir, 519 s. Güney, E., 2004. Türkiye Çevre Sorunları, Nobel Yayın No: 705, Güncel Yayınlar Diz No: 45, Ankara, 332 s. 354
Kuru, M., 1980a. Türkiye Tatlısu Balıkları Katoloğu, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Yayınları Yardımcı Ders Kitapları Dizisi, Seri: 12, Bölüm: 1, Sayı: 1, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Basımevi, Beytepe, 73 s. Kuru, M., 1980b. Key to the Inland Water Fishes of Turkey, Part I, II, III, Hacettepe Bulletin of Natural Sciences and Engineering, Volume: 9, 103 133. Küçük, F., Isparta İli İçsularında Yayılış Gösteren Tatlısu Balıklarının Sistematik ve Ekolojik Özellikleri Üzerine Araştırmalar. II. Isparta nın Dünü, Bugünü ve Yarını Sempozyumu. 16 17 Mayıs 1998. Süleyman Demirel Üniversitesi, Merkez Kampüsü. Isparta. 12 sayfa. Mater, S. Kaya, M. ve Bilecenoğlu, M., 2002. Türkiye Deniz Balıkları Atlası, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yayınları No: 68, Yardımcı Ders Kitapları Dizini No: 11, Ege Üniversitesi Basımevi, Bornova-İzmir, 72 s. Whitehead, P. J. P. Bauchot, M.-L. Hureau, J.-C. Nielsen, J. and Tortonese, E., 1986. Fishes of the Northeastern Atlantic and the Mediterranean, Volume II, III, United Nations Educational, Scientific and Culturel Organization (UNESCO), Paris, 963 p. 355