The Economist Intelligence Unit Türkiye Raporu *



Benzer belgeler
7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

Bankacılık sektörü değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

AR& GE BÜLTEN. Dünya Ekonomisi Ne Durumda. Dolayısıyla ülkemiz ekonomisi, dünya ekonomisindeki büyüme-gelişme konjonktürüne daha duyarlı hale geldi.

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

CARİ AÇIK NEREYE KADAR?

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

KÜRESEL EKONOMİ VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDE BEKLENTİLER

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU. Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme.

Küresel Kriz Sonrası Türkiye de Finansal Sistem Bankacılık Sektörü

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 7 Ağustos 2017, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2010 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

Lojistik. Lojistik Sektörü

MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI

GSYH (Milyar TL, Cari Fiyatlarla) GSYH (Milyar $, Cari Fiyatlarla)

Teknik Bülten. 20 Temmuz 2016 Çarşamba

Ekonomide Değişim. 15. ÇözümOrtaklığı Platformu. 15 Aralık

FİNANS KILAVUZ COINKILAVUZ GÜNLÜK BÜLTEN FOREXKILAVUZ HİSSEKILAVUZ. /finanskilavuz. /forexkilavuz. /hissekilavuz.

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

Ekonomi Bülteni. 5 Haziran 2017, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi. Dünya Ekonomisi. FED varlık alımlarını durdururken, Avrupa Merkez Bankası negatif faiz uygulamaya. başlamıştır.

PİYASALARDA FOMC BEKLENTİSİ

1- Ekonominin Genel durumu

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

Ekonomi Bülteni. 03 Ağustos 2015, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Türkiye ekonomisi 2012 yılında net ihracatın ve kamu sektörünün katkısıyla %2.2 büyüdü.

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

06 Temmuz 10 Temmuz 2015

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ekim 2014

Ekonomi Bülteni. 13 Nisan 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

8. Finansal Piyasalar. 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası

2016 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 26 Ocak 2016 Ankara

Balayı bitti, yeni bir dönem başladı

Günlük Yorum. IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı. USDTRY EURUSD GBPUSD Piyasalarda Bugün Ne Oldu? BRENT PETROL ALTIN

Son gelişmeler ardından piyasa ve ekonomi görünümü. Temmuz 2016

1-Ekonominin Genel durumu

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Ekonomi Bülteni. 08 Haziran 2015, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI BİRİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2012, No: 33

Aralık. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Temmuz 2014

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 11 Mayıs 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2018

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Kasım 2013, No: 76

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18

Ekonomi Bülteni. 8 Ağustos 2016, Sayı: 31. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18

Güne Başlarken. 21 Ocak 2019 Pazartesi

EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKET SONUÇLARI OCAK 2012

Genel Görünüm. ABD, Euro Bölgesi, İngiltere ve Japonya merkez bankaları da kısa dönemde faiz artırımı yapmayacaklarının sinyalini vermişlerdir.

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

2006 Bütçesinde; Yatırım ve Hizmetler Yine Erteleniyor

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

Ekonomi Bülteni. 01 Aralık 2014, Sayı: 48. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Büyüme Değerlendirmesi: Çeyrek

7. Orta Vadeli Öngörüler

GÖSTERGELER BÜYÜME: Yıllık büyüme hızının seyri (%)

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

%7.26 Aralık

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU

FOREKS GÜNLÜK BÜLTEN İÇİNDEKİLER

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ÜÇ AYLIK EKONOMİK RAPOR

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

Transkript:

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı 31 Mayıs 2005 Rapor No: 9 The Economist Intelligence Unit Türkiye Raporu * The Economist Intelligence Unit in Türkiye ekonomisi ile ilgili değerlendirme ve tahminlerinin yer aldığı Mayıs 2005 tarihli raporunda; AB ile müzakerelerin Ekim 2005 te başlamasının beklendiği, ancak sürecin sonu itibariyle ciddi bir kabul edilmeme riski bulunduğu, Türkiye nin AB ye girme umutlarının önündeki en büyük engel olarak duran Kıbrıs sorununun önümüzdeki iki yıl içinde çözüme kavuşturulmasının küçük bir olasılık olarak göründüğü, 2005 te GSYİH deki artışın, iç talebin etkisiyle, ortalama yüzde 5.5 olarak gerçekleşeceği, 2006 yılında Türk Lirasının değerinin, enflasyonun bir parça yükselmesine yol açacak şekilde düşeceği ve GSYİH büyümesinin yavaşlayarak yüzde 4 olacağı, 2004 ve 2005 yıllarında GSYİH nın ortalama yüzde 5 i olarak gerçekleşen cari işlemler açığının, 2006 da daha sürdürülebilir bir oran olan yüzde 3.4 seviyesine ineceği, tahmininde bulunulmaktadır. * Daire Başkanı Nural KARACA nın koordinatörlüğünde Maliye Uzman Yardımcıları Ümit ARSLAN, Ahmet Emre Öz ve Kamil Önder ERGÜN tarafından özetlenerek çevrilmiştir. 1

Politik Görünüm İç Politika Gelişmeleri The Economist İntelligence Unit, R. Tayip Erdoğan liderliğindeki muhafazakar Adalet ve Kalkınma Partisi nin, 2005-2006 döneminde iktidarda kalacağını tahmin etmektedir. Anayasaya göre, normal olarak, genel seçimler Kasım 2007 de yapılacak. Hükümet, ekonomik ve politik şartları uygun gördüğü takdirde 2006 yılında erken seçime gidebilir. Bizce, AKP nin meclisteki büyük çoğunluğu, Türkiye deki siyasi partilerin zayıf noktası olan milletvekili istifalarına karşı kendisini koruyabilecek güçtedir. Geçtiğimiz aylarda, AKP nin meclisteki koltuk sayısı bazı istifalarla 357 ye düştü, ancak T. Erdoğan güçlü halk desteğini koruyor. Zira, Erdoğan Hükümeti ekonomik büyüme sağlamayı, enflasyonu büyük oranda düşürmeyi ve sivil özgürlükler alanını genişletmeyi başardı. Bununla birlikte, T. Erdoğan ın söz konusu dönemde bazı önemli sorunlarla karşı karşıya kalması gündemde. Erdoğan, yaygaracı milliyetçilerin Türkiye nin menfaatleri ile ilgili konularda ödünler verildiğine yönelik suçlamalarını dikkate almayarak Aralık 2004 te Avrupa Konseyinde alınan karar doğrultusunda, 3 Ekim de üyelik müzakerelerine başlanmasının önündeki engelleri ortadan kaldırmalı ve IMF destekli ekonomik reform programına devam etmelidir. Hükümetin karşılaşabileceği muhtemel bir diğer sorun, ülkedeki laik çevrelerle yaşanabilecek olası gerilimler; ki bu çevrelerden bazıları AKP nin laikliğe bağlılığının sadece yüzeysel olduğuna ve temelde gizli bir İslami gündem takip ettiğine inanmaktalar. Şu ana kadar, Erdoğan ve Hükümeti üniversitelerde ve diğer kamu kurumlarındaki türban yasağını kaldırma gibi konularda, laik çevrelerle yaşanabilecek çatışmalardan dikkatle kaçındı. Benzer şekilde, ordunun, güçlü halk desteğinin devam ediyor olması ve yakın gelecekte uygun bir alternatifin bulunmaması dolayısıyla Erdoğan ın ayağını kaydıracak açık hareketlere girişmesi beklenmiyor. Adalet ve Kalkınma Partisi nin, bir sonraki genel seçimlerden yine en büyük parti olarak çıkacağını tahmin ediyoruz. Ancak, merkez sağdan bir ya da daha fazla partinin, parlamenter temsil için gereken yüzde 10 barajını aşma başarısını göstermesi durumunda AKP nin meclisteki mevcut çoğunluğu ciddi olarak azalabilir, hatta bu çoğunluk yitirilebilir. Erdoğan bu durumda, bir ya da daha fazla partiyle koalisyona gidebilir. Buna karşılık, merkez solda yer alan ana muhalefet partisi, CHP şu anda büyük bir kargaşa içinde ve ciddi bir bölünme riski ile karşı karşıya bulunuyor. Merkez soldaki sınırlı sayıda oy için üç ya da daha fazla partinin rekabet etmesi durumunda hepsi birden yüzde 10 barajının altında kalabilir. Bu durum, AKP nin seçimleri tekrar kazanmasına yardımcı olurken; Türk demokrasisinin, bir bütün olarak, daha az güçlenmesine yol açacaktır. Uluslararası İlişkiler Avrupa Konseyinin Aralık 2004 te aldığı karar doğrultusunda Türkiye nin 3 Ekim 2005 te üyelik müzakerelerine başlamasını umuyoruz. Hükümet Mart ayının sonlarında, 1995 yılında imzaladığı Gümrük Birliği anlaşmasının 2004 Mayısında AB ye katılan - Güney Kıbrıs da dahil 10 yeni üye ülkeyi de kapsamasını öngören Genişleme Protokolünü imzalamaya çok yaklaştı. Ancak bu imzanın, Güney Kıbrıs ı tam olarak tanıma anlamına gelmeyeceği konusundaki ısrarlı tavrını da sürdürdü. Yapılması gereken politik reformlar 2

konusunda çok yavaş ilerleme kaydedildi. Özellikle, Hükümet Nisan ayında yürürlüğe girmesi gereken ancak medyanın ifade özgürlüğünü kısıtladığı yolundaki eleştiri ve şikayetlerden dolayı ertelenen yeni ceza yasasını uygulamaya koymalıdır. Gayri Müslim azınlıklara ait din ve eğitim kurumlarına mülkiyet edinme hakkı veren yasanın da çıkarılması gerekiyor, ancak bu yazı kaleme alındığında söz konusu tasarı henüz meclise sunulmamıştı. Geçmiş deneyimlerin ışığında, hükümetin - belki son ana kalsa da - gereken her düzenlemeyi yapacağına inanıyoruz. Odak Noktası Ekim 2005 te başlayacağı varsayılan üyelik müzakereleri, büyük olasılıkla, çok zor ve uzun olacak ve üyelik en erken 2015 ten önce gerçekleşmeyecek. Avrupa Konseyi, 2004 Aralık zirvesinin sonuçlarında belirtilen, müzakerelerin başarıyla sonuçlanmasının garanti olamayacağı görüşünde ısrar ediyor. Aslında bu durum sadece Türkiye yi değil tüm aday ülkeleri kapsıyor. Ancak Türkiye nin üyelik talebi, engellerle karşılaşma olasılığı en yüksek olanı durumunda. Fransa ve Avusturya başta olmak üzere, bazı AB üyesi ülkelerin hükümet üyelerinin ve bu ülkelerdeki seçmenlerin çoğunluğunun - coğrafi konumu, büyüklüğü, göreceli yoksulluğu ve nüfusunun büyük çoğunluğunun Müslüman olması nedeniyle - Türkiye nin AB ye kabul edilip edilmemesi konusunda ciddi şüpheleri bulunuyor. Fransa ve Avusturya, müzakerelerin ardından Türkiye nin AB ye girişini referanduma götürebileceklerini açıkladılar. Şu anda böyle referandumlar yapılacak olsa, mevcut güçlü muhalefetin etkisiyle, sonuçları - neredeyse kesin olarak - olumsuz çıkacaktır. Türkiye de halkın büyük çoğunluğu üyeliğe destek veriyor, ancak Polonya gibi bazı aday ülkelerin deneyimleri, müzakerelerin sonuna doğru söz konusu halk desteğinin azalma eğilimine girdiğini gösteriyor. Aynı durum Türkiye nin de başına gelebilir. Bu değerlendirme süreci boyunca Türk Dış Politikası AB ile entegrasyona odaklanacak olsa da, ABD ile ilişkiler hayati önemini sürdürecek. Türkiye nin, Irak politikası nedeniyle ABD ye yönelik eleştirileri ve ABD silahlı güçlerinin - Türkiye nin Güney Doğusunda Türk silahlı güçlerine karşı saldırılarda bulunan - PKK militanlarının Irak ın Kuzeyinden temizlenmesi konusundaki başarısızlığı dolayısıyla Türkiye ABD ilişkileri zor olacak. Her iki hükümet de, beğensin ya da beğenmesin, karşılıklı işbirliğine ihtiyaçları olduğunu kabul etmiş görünüyor, ancak Türkiye nin bölgedeki bağımsız politikası nedeniyle gerilimin, zaman zaman, yeniden yükselmesi olası görünüyor. Türkiye, Iraklı Kürtlerle ilişkilerini iyileştirdi ve şimdi Irak lılara ne tür bir anayasa istediğini söyleme pozisyonunda olmadığını kabullenerek- Irak için federal bir yapıyı kabullenmeye hazır görünüyor. Ekonomik Görünüm Ekonomi Politikası Eğilimleri IMF ile Türkiye nin yaptığı Stand-by anlaşmasıyla uygulamaya konan geniş kapsamlı ekonomik reformlar 2001 mali krizinden beri yatırımcıların güven kazanmalarını sağladı. Ekonomik büyüme hala güçlü, enflasyon düşmeye devam ediyor ve maliye politikası hala sıkı tutuluyor. Sonuç olarak, Türkiye ekonomisi şoklara karşı daha dayanıklı ve sağlam bir vaziyette. Ancak hala yapılacak çok şey var ve dış koşullar 2004 teki gibi destekleyici de olmayacak. 2004 Mayıs ve Eylül ile 2005 Mart ve Nisan aylarındaki finansal istikrarsızlıkta görüldüğü gibi, büyüyen cari işlemler açığı ve büyük kamu borcu ile Türkiye halen yatırımcı güvenindeki keskin değişimlere ve kırılganlığa karşı hassas bir durumda bulunmaktadır. Aralık ayının ortalarında hemen hemen prensipte anlaşılan 3 yıllık IMF Stand- 3

by anlaşmasındaki gecikme, ABD faiz oranlarının yükseleceği beklentisi ve uluslararası likiditedeki sıkışmanın etkisi Mart ın ilk yarısında döviz kuru kırılganlığını arttırdı ve menkul kıymetler borsasındaki keskin düşüşü tetikledi. Bununla beraber Nisan ayı ortası itibariyle, Türk yöneticiler IMF nin ön koşulları olan vergi idaresini güçlendirmeye yönelik yasanın çıkarılması, sosyal güvenlik sisteminin maliyetinin azaltılması ve bankacılık sektörünün daha da güçlendirilmesi konusunda mesafe katettiler. Ayrıca Türkiye nin mali destek karşılığında uygulamaya istekli olduğu politikalar ve hedefleri içeren niyet mektubu üzerinde anlaşma sağlandı. IMF yönetiminin Mayıs ta son onayını vereceğini umuyoruz. Fon 2005-2007yılları arasında 10 milyar ABD doları borç verecek. Türkiye yönetimi 3.7 milyar ABD doları tutarındaki geri ödemenin 2006 dan 2007 ye ertelenmesini istedi. AB üyelik görüşmelerinin 2005 Ekiminde başlamasına yönelik beklentiler de yatırımcı güveninin devamına destek oluyor. Maliye Politikası Türk Hükümetinin, Türkiye nin 2004 sonu itibariyle GSYİH nın yüzde 73.5 ine denk gelen büyük kamu borç yükünü azaltabilmesi ve yatırımcı güveninin devam ettirebilmesi için sıkı maliye politikasını birkaç yıl sürdürmesi gerekmektedir. IMF destekli programda hükümet bilhassa faiz dışı fazla gibi ( geniş tanımlı kamu sektörü dengesinden kamu borçlarına ödenen faizlerin çıkartılmasıyla bulunan fazla) iddialı mali hedefler taahhüt etti. 2004 yılında GSMH nın yüzde 6.5 i olan faiz dışı fazla hedefi güçlü büyüme ve dolaylı vergi gelirlerindeki artışla tutturuldu. Ancak ekonomik büyümenin yavaşlayacağı ve bir sonraki genel seçimler öncesinde bütçe üzerinde politik baskıların artacağı beklentisi bu işin 2005-2006 da zor olacağını gösteriyor. Önemli düzeyde faiz dışı fazlaya rağmen bütçe açığı Türkiye nin kamu borç servisi maliyetinin yüksekliği nedeniyle oldukça fazla olacak. Ancak düşük faiz oranları, düşen borç oranı ve güçlenen lira 2001 de yüzde 23 olan faiz ödemeleri/gsyih oranının 2005 te yüzde 11 e düşmesini sağlayacak. 2006 da bizim öngörülerimizi de yansıtacak şekilde faiz oranlarında hafif bir yükseliş eğilimi bekleniyor. Sonuç olarak 2001 de yüzde 16.1, 2004 te yüzde 7 olan merkezi hükümet bütçe açığının GSYİH ya oranının 2005-2006 da yüzde 6-7 aralığında olmasını bekliyoruz. 2001 de yüzde 100 le zirve yapan kamu borcu/gsyih oranının 2005-2006 da yüzde 70 civarında olmasını öngörüyoruz. Borç yükünün büyüklüğüne ilaveten borcun yapısı Türkiye yi faiz oranları ve döviz kuru şokları karşısında kırılgan yapıyor. 2004 sonu itibariyle kamu borçlarının yüzde 45 i döviz cinsinden olup, 2003 te iç borçlanmanın ortalama vadesi 25 ay iken 2004 sonunda 21 aya düşmüştür. Para Politikası Son yıllarda TCMB ihtiyatlı bir para politikası uygulamaktadır. Merkez Bankası enflasyondaki düşüşe ve mali konsolidasyon alanında kaydedilen gelişmelere paralel olarak faiz oranlarını büyük ölçüde düşürdü, fakat faiz düşüşünden etkilenen çeşitli sektörlerden farklı aralıklarla gelen baskılara direndi. Merkez Bankası 2005 başlangıcından beri faizleri dört kez indirerek gecelik borçlanma faizlerini yüzde 15 e (2002 sonunda yüzde 44 tü), borç alma faizlerini yüzde 19 a (2002 sonunda yüzde 51 di) düşürdü. 2005 te döviz kurunun istikrarlı olacağı ve enflasyonun kontrol altında tutulacağı varsayımıyla, 2005 te faizlerde 200 baz puan düşme olacağını tahmin ediyoruz.. Ancak, bizim beklediğimiz gibi, 2006 yılında Liranın değerinde bir düşüş olursa ve enflasyon yükselmeye başlarsa, faizlerde büyük oranlı indirim yapma imkanı sınırlı olacaktır. Merkez Bankası 2006 başında örtük enflasyon hedeflemesinden tam olarak enflasyon hedeflemesine geçişi planlıyor ( Şu anda TCMB 4

politikasını para tabanı hedefine odaklı olarak yürütmekte). 2005 yılı başında Türk parasından altı sıfırın atılması işlemi düzgün olarak ilerlemekte ve enflasyonist etkileri beklenmemektedir. Ekonomiye İlişkin Tahminler Uluslararası Tahminler 2004 te istisnai olarak yüzde 5.1 (satın alma gücü paritesine göre) büyüyen dünya ekonomisi yavaşlayarak 2005 te yüzde 4.2, 2006 da ise yüzde 3.9 büyüyecek. ABD ekonomisi 2004 teki yükselişin arkasındaki itici güç oldu. Fakat, ABD deki mali teşviklerin sona ermesi ve para politikasının sıkılaşması düşük ithalat talepli bir büyüme trendine girilmesine önderlik edecek. 2004 deki büyümenin bir diğer lokomotifi olan Asya daki büyüme de yavaşlayacak. Türkiye nin esas ihraç pazarı olan Euro Bölgesi 2004 te bir parça düzeldi ve 2004 te yüzde 1.9 olan büyümenin 2005 te yüzde 1.4 e düşmesi, 2006 da ise yeniden toparlanması bekleniyor. Uluslararası Tahmin Özetleri (yüzde değişme) 2003 2004 2005 2006 Reel GSYİH Büyümesi Dünya 3.9 5.1 4.2 3.9 OECD 2 3.3 2.4 2.3 EU25 1.1 2.4 1.9 2.1 Döviz Kurları 100:ABD$ 1.16 1.08 1.03 0.94 ABD$: 1.132 1.244 1.35 1.4 SDR: 0.808 0.84 0.873 0.879 Finansal Göstergeler 3 aylık İnterbank faizi 2.33 2.13 2.1 2.25 ABD$ 3 aylık Libor 1.21 1.62 3.46 4.52 Mal fiyatları Petrol (Brent; $/v) 28.8 38.5 46 40 Altın ($/ons) 363.3 409.5 435 402.5 Gıda (yüzde değişme $) 6.6 9.1-6.5-1.4 Sanayi hammadde fiyatları 13 21 3.5-6.7 (yüzde değişme $) Not: Bölgesel GSYİH büyüme oranları satın alma gücü paritesine göre belirlenmiştir. Dünya ekonomisi, özellikle ABD ekonomisindeki dengesizlikler gibi, dünya ekonomisi ile ilgili tahminlerdeki gerilemeyi daha ciddi bir hale getirebilecek risklerle karşı karşıya bulunuyor. OECD ülkelerinin bir çoğunda uygulanan sıkı maliye politikası, Türkiye gibi büyük cari ya da mali açıkları için uluslararası piyasalardan fon temin etmeye ihtiyaç duyan gelişmekte olan ekonomiler için de bir risk haline gelmektedir. Petrol ve mal fiyatlarındaki yükselişlerin ekonomik büyümeyi olumsuz etkilemesi ve Çin e yapılan aşırı yatırımların sert bir biçimde yavaşlaması dünya ekonomisini tehdit eden diğer büyük riskleri oluşturuyor. Ekonomik Büyüme 2004 yılında yüzde 8.9 olan GYSİH deki büyüme bu yıl yavaşlasa da, nominal ve reel faiz oranlarındaki düşüşün, tüketici kredilerindeki kuvvetli büyümenin ve özellikle ihracata dönük üretim yapan sektörlerde görülen verimlilik artışının desteğiyle yüzde 5.4 lük kuvvetli bir büyüme bekliyoruz.. Aynı zamanda bu yıl Türk Lirası nın Amerikan Doları karşısında biraz daha değer kazanacağını düşünüyoruz. Bu durum enflasyonu düşürmeye ve 2001 krizinden sonra düzelmeye başlayan iş çevrelerindeki ve tüketicilerdeki güveni sürdürmeye yardımcı olacaktır. Sonuç olarak, nihai yurtiçi talepteki büyümenin 2005 te neredeyse yüzde 10 olması bekleniyor. Stok değişiminin 2002-2004 dönemindeki hızlı artıştan sonra yavaşlayacağı tahmin ediliyor. 2004 yılında yaklaşık yüzde 12.5 olan mal ve hizmet ihracat artışının, dünya ticaret hacmindeki zayıf büyümenin etkisiyle yüzde 8 civarına inmesi bekleniyor. 5

Bu artışı, güçlü Türk Lirasına rağmen, ihracatçı firmalara rekabet gücü sağlayan düşük işgücü maliyetleri destekliyor. Ancak, iç talepteki kuvvetli büyüme ve mamül ürün ihracatı için yoğun olarak kullanılan girdi ithalatı sebebiyle ithalat, ihracatın neredeyse iki katı oranında büyüyecek. Bu durum, dış ticaret dengesinin etkisiyle büyümeyi önemli ölçüde negatif etkileyecek. 2006 yılının ilk yarısında Liranın Dolar ve Euro karşısında sert bir düşüş yaşayacağı varsayımımıza dayanarak, gelecek yıl ekonomik büyümenin daha da yavaşlayarak yüzde 4 olacağını tahmin ediyoruz. Zayıf liranın enflasyon ve faiz oranlarında bir miktar artışa yol açması bekleniyor ki, bu da iç talep büyümesini olumsuz yönde etkileyecektir. İhracatın artması, ithalatın azalması büyüme oranında yüzde 1.5 puan artış yaratarak bu olumsuzluğu kısmen dengeleyecektir. Kur ayarlamasının zamanlama ve ölçüsünü belirlemek reel ekonomiye etkisini tahmin etmek kadar zordur. Kur ayarlamaları tedricen gerçekleşirse ekonomik büyüme bizim tahminimizden daha büyük olabilir. Enflasyon Türkiye nin yürütmekte olduğu enflasyonu düşürme süreci etkileyicidir. Güçlü Türk Lirası, sıkı maliye politikası, verimlilikte kaydedilen ilerlemeler ve düşük enflasyon beklentileri öncülüğünde tüketici fiyatları Mart 2005 te yüzde 7.9 a düştü. 1990 larda yıllık ortalama enflasyon oranı yüzde 80 e yakındı. 2005 de Türk Lirasının fazla değer kaybetmeyeceği ve hükümetin sıkı maliye polkitikasına bağlılığını sürdüreceği varsayılırsa, tüketici fiyatları enflasyonunun, 2005 in sonunda, yüzde 8 olan resmi hedefin altında, yüzde 7 olmasını bekliyoruz. 2006 da Türk lirasının değer kaybetmesiyle, enflasyonun tekrar artarak, yıllık ortalama yüzde 10 olacağını tahmin ediyoruz. Döviz Kurları 1987 Fiyatlarına göre; Mil. YTL; Parantez içi yüzde değişme Özel Tüketim Kamu Tüketimi Brüt Sabit Yatırımlar Nihai Yurtiçi Talep Stok Değşmeleri Toplam İç Talep Mal ve Hizmet İhracatı Mal ve Hizmet İthalatı Dış Denge GSYİH d Harcama yöntemine göre GSYİH 2003 a 2004 a 2005 b a Gerçekleşen, b E.I.U. Tahminleri, c Reel GSYİH ye Katkı, d İstatistiki Hata Dahil Toplam 79.9 87.9 92.3 95.8-6.6-10.1-5 -3.9 9.7 9.7 9.8 9.8 (-2.5) -0.5-0.5 0 24.8 32.8 41.3 44.8-10 -32.4-26 -8.5 114.3 130.4 143.4 150.5-6.5-14.1-9.9-4.9 9.7 11.1 10.3 7 (3.0) c (1.1) c (-0.6) c (-2.3) c 124.1 141.6 153.7 157.4-9.3-14.1-8.5-2.4 54.3 61 65.9 72.6-16 -12.5-8 -10.2 52.5 65.5 75.4 80.1-27.1-24.7-15.1-6.2 1.7-4.5-9.5-7.5 (-3.1) c (-4.9) c (-3.7) c (1.4) c 125.5 136.7 144.1 149.8-5.8-8.9-5.4-4 Hem küresel döviz piyasalarının, hem de Türk Lirasının kırılganlığı göz önüne alındığında, tam olarak doğru bir döviz kuru tahmini yapılamaz. Önümüzdeki 18 aylık süreçte zaman zaman Liranın zayıflayacağı yönündeki tahminimiz sürüyor. Reel efektif döviz kuru endeksimize göre (Türkiye nin 10 büyük ihracat pazarı ve rakibinin iki taraflı döviz kurunun ağırlıklı ortalamasına dayanan) Lira son üç yıl içinde reel olarak değer kazandı. Bu, iç talepteki artışla birleşince cari açıkta büyük artış görüldü. IMF ile yapılacak yeni Stand-by anlaşması ve AB ye katılım müzakerelerinin Ekim ayında başlayacak olması yabancı sermaye girişini çekici hale getirecek. Bununla birlikte, Türkiye de yaşayanların dolar olarak ellerinde bulundurdukları tasarruflarını Türk Lirasına çeviriyor olmaları nedeniyle 2005 yılında Türk Lirasının dolar karşısında reel olarak değer kazanacağını öngörüyoruz (Fakat Lira Euro 2006 b 6

karşısında az çok sabit kalacaktır.). Ancak, 2006 yılının başları itibariyle, cari açığın büyüklüğü ve çok miktardaki dış borç ödemeleri nedeniyle Lira üzerinde aşağı yönlü baskıların görüleceği ve hem dolar, hem de euro karşısında değer kaybedeceğini düşünüyoruz. Dış Denge 2003 yılında yüzde 3.3 olan cari açığın GSYİH ya oranı 2004 yılında hızla artarak yüzde 5.1 e yükseldi. Bu artışın nedeni, yüksek uluslararası petrol fiyatları ve güçlü iç talep sonucu ithalatın artmasıdır. İthalattaki artış, ihracattaki artışın ve rekor kıran turizm sezonunun getirilerini de kolayca dengelemiştir. 2005 yılında iç talepteki güçlü büyüme ithalatı arttırmaya devam edeceğinden, benzer büyüklükte bir açık olması bekleniyor. İhracat, güçlü Türk Lirası ve Türkiye nin ana ihraç pazarını oluşturan Euro Bölgesindeki ithalat talebinin düşmeye devam etmesiyle azalacak. Uluslararası petrol fiyatlarının da 2004 tekinden daha yüksek olacağı tahmin ediliyor. Ancak yabancı sermaye girişinin, Türkiye nin ağır dış borç ödemelerini karşılaması ve cari açığı finanse etmesi için yeterli olacağı tahmin ediliyor. Her ne kadar, hükümetin özelleştirme programı ve AB üyeliği ihtimali, IMF nin ek desteğinin yanında, doğrudan yabancı sermaye yatırımını teşvik etse de Türkiye hala çok miktarda kısa vadeli sermaye girişine bağımlı olmak durumunda kalacaktır. 2006 yılında liranın ve iç talebin zayıflaması sonucu ihracatın artıp ithalatın azalacağını ve cari açığın GSYİH ya oranının yüzde 3.5 civarına düşeceğini tahmin ediyoruz. Tahmin Özeti Parantez içi yüzde değişim 2003 a 2004 a 2005 b 2006 b Reel GSYİH Büyümesi 5.8 8.9 5.4 4 Sanayi Üretim Artışı 8.3 9.5 6.8 4.8 Brüt Sabit Yatırım Artışı 10 32.4 26 8.5 İşsizlik Oranı (ort.) 10.5 10.3 10.1 10.1 Tüketici Fiyatları Artışı (ort.) 25.3 8.6 8.1 10.1 Tüketici Fiyatları Artışı (yıl sonu) 16.1 9.3 7 10.2 Kısa Dönem İnterbank Faizi 36.2 21.6 16.3 19 Kamu Dengesi (% GSYİH) -11.2 c -7.0 c -6.1-6.9 İhracat FOB (Milyar $) 51.2 67.0 d 75 82 İthalat FOB (Milyar $) 65.2 90.7 d 101.5 100.9 Cari İşlemler Dengesi (Milyar $) -7.9-15.4 d -16.3-11.6 Cari İşlemler Dengesi (yüzde GSYİH) -3.3-5.1-4.9-3.4 Dış Borç (Milyar $, Yıl sonu) 145.4 d 161.7 d 163.5 151.6 Döviz Kuru $ (ort.) 1.5 1.43 1.39 1.58 Döviz Kuru (ort.) 1.29 1.32 1.36 1.69 Döviz Kuru (ort.) 1.7 1.77 1.88 2.21 Döviz Kuru SDR (ort.,yıl sonu) 2.08 2.08 2.33 2.57 a Gerçekleşen, b E.I.U. Tahminleri, c Resmi rakamlardan elde edilen, d Merkez Bankasının yıllık verileri 7