AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ'NDE EvsİzLİK



Benzer belgeler
DERS PROFİLİ. Rus Dış Politikası POLS 439 Güz Mehmet Turan Çağlar

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

KÜRESEL EKONOMİK ÇEVRE

2009 YILI UBAT AYINDA BÜTÇE G DERLER 25 M LYAR 808 M LYON TL, BÜTÇE GEL RLER 18 M LYAR 415 M LYON TL VE BÜTÇE AÇI I 7 M LYAR 393

SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM

Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar

Titre du projet 2014 FİLO BAROMETRE. Türkiye

Stratejik Mekansal Gelişme Önerisi Aralık 2006

EĞİTİMİN EKONOMİKTEMELLERİ. 6. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

KARADAĞ SUNUMU Natalija FILIPOVIC

AYDIN TİCARET BORSASI

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Suriyeli Mülteciler

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

Farklı Sistemlerde Kentleşme

İŞLETMELERİN EKONOMİDEKİ ÖNEMİ IMPORTANCE OF ENTERPRISES IN THE ECONOMY

Halkla İlişkiler ve Organizasyon

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Bu bölümde A.B.D. nin tarihi ve A.B.D. hakkında sıkça sorulan konular hakkında genel bilgilere yer verilmektedir.

Nas l Bir Kentte Yaflamal y z?

DERS PROFİLİ. POLS 338 Bahar

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

İ Ç İ N D E K İ L E R

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ TEKNOPARKLAR Oda Raporu

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN?

AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNDE ÖZEL OKULLAR Murat YALÇIN > muratmetueds@yahoo.com

Kentli Haklar El Kitab

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

KÜRESEL KRİZİN DÜNYA EKONOMİSİNDE NEDEN OLDUĞU TAHRİBAT

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

BİR SOSYAL OLGU OLARAK TÜRKİYE'DE KENTLERDE KONUT SORUNU

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü. ENM 307 Mühendislik Ekonomisi. Ders Sorumlusu: Prof. Dr. Zülal GÜNGÖR

Modern Pazarlama Anlayışındaki Önemli Kavramlar

Enerji ve İklim Haritası

Ekonomi II. 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL

Park Elektrik Üretim Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Sayfa No: 1

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Ekonomi Bülteni. 23 Mayıs 2016, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

ÇEVRE KORUMA TEMEL ALAN KODU: 85

Kadınların Ġstihdama Katılımı ve YaĢanan Sorunlar

İktisat Anabilim Dalı-(Tezli) Yük.Lis. Ders İçerikleri

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

WORLD FOOD DAY 2010 UNITED AGAINST HUNGER

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

Avrupa Birliği AVRUPA BİRLİĞİ -67- Bu bölümde Avrupa Birliği hakkında bilgi sahibi olacaksınız. Avrupa Siyasi Haritası

1 MAKRO EKONOMİ BİLİMİNE GİRİŞ

NÜFUS POLİTİKALARI. Taylan BATMAN Yeşilpınar Mirioğlu ÇPL

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ

Konut Sektörü Değerlendirme Sunumu Nisan 2012

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

YENİ BÜYÜME STRATEJİSİ VE FİNANS SEKTÖRÜ

Girişimcilik. Arzu GÖZEL. Ocak Aydın DSYB Kuşadası

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

İçindekiler. 5 BİRİNCİ KISIM Araştırmanın Kavram sal ve Metodolojik Çerçevesi. 13 Çocuğun İyi Olma Hali

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2013 HAZİRAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Nüfus ve Kalkınma İlişkisi: Türkiye (TÜİK'in Yeni Nüfus Projeksiyonları Işığında)

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

EU- OSHA/Tomas Bertelsen

GÜNLÜK FOREX BÜLTENİ - 08 Temmuz 2014

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

TÜİK in YOKSULLUK ANALİZLERİ ÜZERİNE

Doğum Tarihi ve Yeri: / Konya. Lisans (İktisat-İşletme, Maliye) Special Student

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

İŞLETMELERİN AMAÇLARI. İşletmenin Genel Amaçları Arası Denge Genel nitelikli kuruluş ve faaliyet amaçları Özel nitelikli amaçlar

1: YÖNETİM-YERİNDEN YÖNETİME İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE...1

GÜNLÜK BÜLTEN (13 Haziran 2016)

Makbule Şiriner Önver. Konut ve Konut Politikası

COP 21 Paris Değerlendirme Toplantısı Herkes elini taşın altına koymalı!

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Gençlik Özerkliği Üzerine Politika Belgesi Üyeler Konseyi tarafından kabul edildi, Nisan 2004, Brüksel (Belçika)

ALMANYA DA 2011 OCAK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

DÜNYA DA BU HAFTA ARALIK 2015

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

SERA GAZI EMİSYONLARI Ahmet Cangüzel Taner Fizik Yüksek Mühendisi Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ( acant@taek.gov.tr )

ÇEVRE KORUMA KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

Ekonomik Rapor ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

ÇEVRESEL TARIM POLİTİKASI

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ...

AB 7. Çerçeve Programı. Araştırma Programları ve Bursları. Tuğba ARSLAN KANTARCIOĞLU Marie Curie Ulusal İrtibat Noktası

İnternet Nedir? 1. İnternet Teknolojileri. İçerik. İnternet Nedir? 2. Ders 1

İnternet Teknolojileri. Ders 1

Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity

Pazar Çevresi ve Pazar Fırsatlarının İzlenmesi

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Transkript:

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ'NDE EvsİzLİK Özer BOSTANOGLU GİRİş Bu makalede, Amerika'daki (A.B.D.'deki) evsizlik konusu ile ilgitenmeye çalı acağım. Ele alınmak için çok yeni bir konu olmamasına kal' ın 1 evsizlik, uzmanlar, politikacılar ile gazeteciler ve TV yorumculan gibi kamuoyu olu turuculan arasında, hala sıcak bir tartı ma nesnesi olu turmaya devam etmektedir. Evsiz ki iler, (özellikle) 1980'lerde, neredeyse bir "ulusal toplumsal" sorun durumundadırlar. 1988'de, tüm sanayilqmi dünyada hala en yüksek ya ama standartlanna sahip Amerika'da, son 15 yılın en dü ük İ sizlik düzeyini sergileyen ve u anda, tarihinde hiç olmadığı kadar çok insanın çalı abildiği Amerika'da ve artık "her Amerikalı için bir yatak odası var" dendiği z bir zamanda, evsizlik, bazılannca ulusal boyutlarda "rezil" bir kabus, ya da ba kalannca "ulusal bir paradoks", yani "çokluk ortasında yokluk" olarak görülmektedir.1 Evsiz yoksulların sayısı (ülke çapında) 2-3 milyon olarak tahmin edilirken" verili bir gecedeki evsizlere ili kin resmi rakam 250.000-350.000 arasındadır. 5 Toplam sayıyı belirlemedeki güçlük, evsizlerin tanımından kaynaklanmaktadır. Bu makalenin çok az deli ik aslı, yazann Humphrey Felloıw'u olarak çall malannı slrdlrdlli Hunter College'de (C.U.N.Y), Prof. P.D. Salins için Arahk 1990'da bazulanmı tır. Ylksek Şehir Planeısı-Bayandırhk ve lsun Bakanhlı. Bb. öraelin: Charles Hocb ve Robert ASlaytoD, New HOIHIeu.nd Old: eo..unlty.nd the SIdd Row Hotel, Philadelphia, Temple University Press" 1989. Z James Hupes ve George Steralieb, The Dyna.ia ol ~t. Houai... Piscataway, Center for Urban Policy Research, 1987, s.17tden alıntılayan: William Tueker, The Exeluded A.eriea.. H~eıe...e. and Houaiııı PoIleiaı, Washington D.C., Regnery Gateway, 1990.5.3. 1 Tueker,...,... Mary Ellen Hombs ve Miteb Snyder, H~elesıınas In A.eriaı: A Foreed M.rdı to Nowhere, Washington D.C., Community (or Creative Non-Violence. ı982, New York TIIIeIt, 4 Aralık 1983. 5 U.S. Department of Housing and Urban Development (HUD), A Report to the seeretary 011 the Ha.eIesa and F..e...cy Shelten, Washington D.C., Goveramenl Printing Office, ı984. Anuntt İtltum Dt:rgUi, Cit 26, s.,. 3, B,-ı 1993.

154 AMME İDARESİ DERGİSİ Bazı kimseler için evsiz dendiğinde akla, sokaklarda, köprüaltlannda, metro istasyonlannda ya da evsiz bannaklannda (horneless shelter) ya ayan ki i(1er) gelmektedir. Diğer bazılan, ki bunlar kendilerini "evsiz savunucusu" olarak görmektedirler, genel toplama, "gizli evsiz"leri de yani yakınlan ile birlikte ya ayan ya da kanapede uyuyanlan da eklemek taraftandırlar. Toplumbilirnci Rossi'ye göre tanım öyle olmalıdır'. "Ki i1er, geleneksel konutlann dı ında, yani ya evsiz bannaklannda, ya da konut olarak tasarlanmaml yerlerde-sokaklarda, terkedilmi evlerde, ya da otobüs duraklan ve hastane bekleme odalannda gecelerini geçirip, Y8 ıyorlarsa, onlara evsiz denir." Bu tanımı benimseyen ve HUD (1984) tahminlerini kullanan Tucker, Amerika'da ya ayan toplam evsiz sayısını 1.200.000 olarak vermektedir.' Eğer A.B.D. toplam nüfusunun 1990 sayımında 249.632.692 olduğunu dü ünürsek, evsiz miktannın ihmal edebilecek bir sayı olduğunu (toplam nüfusun sadece %0.48'i) zannetmek olasıdır. Acaba öyle midir? Mesele salt nicelik ise, gerçekten de görmezden gelinebilecek bir sayıdır. Ama, öyle değil de, kökü çok derinlerde bir "konut krizi"nin göstergesi ise bu durum, o zaman ne olacaktır? Sorunu çözmek için ne gibi politika önlemleri uygulamak gerekir? Daha da genelde, soruna nasıl yakla llmalıdır? Evsizlik gibi çok-boyutlu bir konuyu ele alabilmek için, Bobrow ve Dryzek'in. 1987 tarihli kitaplarında sözünü ettikleri birçok teknik referans çerçevesinden haberli olmak gerekecektir. Yazarlara göre, nasıl ortalama birey dünyayı dil aracılığıyla anhyorsa; uzman (lar) da (toplumsal) gerçekliği, kuramlardan, yöntemlerden, gerçeklik ve dolayımlı anlama kurallanndan olü an teknik referans çerçevesinin kavramsal merceklerinden ve kendi(leri)nce önemli sayılan bazı girdilerden yararlanarak yorumlamaya çalı ır(lar). Çerçeveler; yorumlama, açıklama, tahmin etme ve değerlendirme için ilkeler sunarlar. Genel olarak be tür teknik referans çerçevesinden söz edilebilir: Refah ekonomisi: Neoklasik mikroekonominin ürünü bu yakl8 ım çerçevesi, maliyet -yarar ve mali etkinlik analizleri gibi bilinen tekniklerden yararlanır.. Kamu tercihi (public choice): Mikroekonomi, siyaset bilimi ve kamu yönetimi gibi disiplinleri i1i kilendirir. - Toplumsal yapı: Toplumbilime dayanır. Birey ve grup yönelimi olarak, ba lıca iki kolu vardır. Yoksulluk sağlık, eğitim, konut, yasa uygula(n)ması, kriminal adalet ve kentsel politika gibi çok çe itli alanlarda uygulanmı tır. - Enformasyon i leme: Refah ekonomisi ve kamu tercihi yakla ımlanndan, bireye ve yeteneklerine daha az umut beslemesi ile, ayrılır. İyimser izleyicileri, 6 Peter Rossi. Wlthoul Shelten Ho.eleuneu in the 1980'., New York, Priority Press Publiaations, 1989,1.4., Tucker,...e., s.69.

ABD'DE EvsİZLİK 155 bireysel ve örgütsel yetenekleri, daha iyi kamu politikası yonune çekmeye çalı ırlar. Kötümser izleyicileri ise, sadece politika (olu turma) sürecine katılan her öğenin sahip olduğu sınırlara uyum yapabilmeyi amaçlarlar. - Politik felsefe: Politikanın içerik ve sürecine, ahlaki uslamlamayı uygular. Hem siyaset biliminin bir alt- alanı, hem de ekonomi ve toplumbilim filizleri ile felsefe ve hukuka varan çok-disiplinli bir uğr3 tır. 1 Yazarlar ayrıca, bir politika analizi çabası içinde bulunurken, "epistemoloji yargısına ba vurmak"tan olu an ikinci tür bir gerekten sözetmektedirler. Onlara göre "eğer politika alanında varolan deği ik tür teknik referans çerçeveleri diller iseler, o zaman, kar ıla tırmalı olarak yeteneklerini anlamanın bir yolu, toplumsal bilimin üstdili (metalanguage) olan sorgulama felsefesine (philosophy of inquiry) ba vurmaktır" Ba lıca dört tür epistemolojik kategori vardır: - Pozitivizm: Bu yakla ımın savunucuları, nasıl bilimadamları ve mühendisler, doğal dünyanın yönetici neden- sonuç yasalarını bilmelerinden güç alarak, bu dünyaya müdahalede bulunuyoriarsa, onlar gibi politika analizcilerinin de toplumun nedenleyici yasalarını anlayarak, toplumsal dünyaya müdahelede bulunabileceklerini savlarlar. O halde, (pozitivist) politika kavramla tırması çabasında yapılması gereken ilk ey, bu yasaları bulgulamaktır. - Parça-i i(piecemeal) toplumsal mühendislik: Pozitivizmin, politika önerisinde bulunmazdan önce, farklı deği kenler arasında kanıtlanmı nedensel bağlantılar kurma çabasına kar ıt olarak, bu yakla ım, politik eylem sürecinde geçici nedensel bağlantılar bulmaya çalı ır.' - Görececilik (relativism): Eğer, saf bilim ve parça-i i toplumsal mühendislik yakla ımlarının gereksindikleri bilgi(ler) karma ık ve dinamik politika ortamlarında sağlanmıyor(lar)sa, o zaman, gö rec ec ilik yakl3 lml; "eklektik" (parçacı) öykülerneden (çe itli çerçevelerden) yararlanılır, ama hiçbirisine tam bağlılık ilan edilemez), "yargısal" (forensic) politika çözümlemelerine (çerçeveleri sadece fikir beyanları ve/ya da "ideolojiler" olarak alır), ve son olarak da "görececi" tavıralı lara (Feyerabend'in "hef ey mübah" yakla ımı örneğine 10 varan bir yelpazelenme içerisinde yardıma çağırılır. - Ele tirel aydınlanma: Bu kategori politika çözümleyicilerin, daha savunulabilir bir oyda ma sağlayabilmeleri için, en b3 tan itibaren, politika sorunlarını, bağlantılarını, amaçlarını ve seçeneklerini, çe itli çerçevelere bağlı olarak dü ünme sistemlerini yoketmelerini önerir. Araçsal, amaçsal eylemden çok, ele tirel söylem aranır. Politika çözümleyicileri, entellektüel anlamda devrimci değillerse bile, kı kırtıcı ve reformisttirler. Bu model, genelden, i Davis B. &brow ve John S. Dıyzek, Policy Ana.,.. by DeSIP, Pittsburgh, University of Pittsburgll press, 1981,1.1 27-116., Karl Popper, The POyefty ol' Hlatotic... (rev. Ed.) LondoD., Roudedge and Kegan PauL. 1912 10 Paul Feyerabeod, Aplııııt Method: Oudlne olan Anarehlade 'i'heory or Knowledae, London, New Left, 1975.

156 AMME İDARESİ DERGİsİ Habermas'ın ll ifade ettiği "sistematik olarak bozulmu ilet~im"den, gerçekdünya politikalan tartı malannın da yaralı olabileceğini kabulü ile aynlır.ı ı Evsizlik gibi; ulusal ve yerel ekonomiler, kentsel konut pazarlan, farklı konut gereksinimleri, beklentileri ve hedeflerine sahip değ~ik toplumsal sınıflardan deği ik konut mü terilerinin bulunu u, konut alt-stoklannın nicelik, nitelik ve er~ebilirliği, kentlerdeki toplumsal ayınmcılık uygulamalan, ırkçılık, eski ve yüksek gelirli kentli gruplan ile (kentlere yeni gelen) yabancı göçmenler arasındaki ekonomik ve toplumsal c itsiz1ikler ve son olarak, ama en önemsizi değil, evsiz ki ilerin toplumsal, fizik ve psikolojik özellikleri, gibi çok çqitli alt konulan kapsayan bir konunun, yukanda sayılan referans çerçevelerinin velya da epistemolojik kategorilerin sadece biri-ikisi yardımıyla incelenemeyeceği açıktır. Buna kaqın yine de bazılarına, genel de olsa, yaslanmak gereği varsa, "toplumsal yapı" ve elc tirel aydınlanma kategorisinden olu 3n bir yakl3 ımdan yararlanmak, belki daha uygun olabilecektir. Fakat, bir kez daha vurgulanmalıdır ki, eğer gerekli görülürse, her çc it referans çerçevesi ve kategoriden yararlanmak toplumsal gerçekliği mümkün en geni haliyle kavrayabitmek için, olanaklı olmalıdır. Şimdi evsizlik sorununun olası nedenlerine eğilmeye çall c:jlım. EVSİZLİGİN NEDENLERİ 1949 tarihli Konut Yasası ("Housing Act"), özelolarak, "her Amerikan ailesi için yeterli bir konut ve uygun bir Y3 ama çevresi"ne ul3 maktan sözetmi tir. 19.yüzyı1ın sonlannda, geli en sanayilc me sonucu kentlerde yeni yeni kurulan fabrikalann kentlere milyonlarca göçmen çekmesinden sonra, kent nüfuslannın hızla artı ı; yine kentlerdeki (apartman-tipi çok-katlı) kirakonutlann, kentteki herkesin sağlığını riske edecek biçimde kalabalıkla masl 13 yeni-gelen göçmenlerin değer ve inanç sistemlerinin, eski kentli grupların toplumsal değer sistemlerinde erozyona yolaçması; 1920'lerde otomobilin ortaya Çıkı ı; tüm bu konular, kent planlama komisyonlan, master planlar, bölgelerne (zoning) kurallan ve ul3 ım plan ve düzenlemeleri gibi "ilerici'i kentsel reform hareketlerinin yirminci yüzyıl b3 larında gündeme gelmelerini nedenlemi lerdir I4 1937'de ilk Konut Yasası çıkanlmı tır. Bütün bu 11 Jurgea Habermu, "Oa Systematically Distorted Commuaicatioa",lnqalry, 13.1970, s. 205-218. II Bobrow-Dryzek,...e., &.16-17, 119-182 13 Jarob ARiis, How the Other H.ır Uvec Studleıa A..ona the Tene.enta otnew York, New York. Daver PublicatioDs, IDe. 1971 (Ori. 1890). 14 Howell S. Baum, "Problems of Govenauce and the ProfessioDS of PlaDaen: The Plaaaiag Professioa ia the 1980... (içi) Two Centuri. ot A.erkan Plannlng(Ed. Daaiel Scbaffer), Baltimore, The Job.as HopkiDS Uaiversity Press, 1988, s. 279-302; George Stenlieb ve David Listokia. "A Review of Natioaal HousiDg Policy", (içi) HouIIng Aaerka'. Poor (Ed.:Peter D.Salilıs). Cbapel Hill and Loııdoıı, The Uaiversity of Nortb Caroliııa Pre:u. 1987, s.14 44, Tablo 21.

ABD'DE EvStzı...tK 157 geli melere ve kent planlama alanındaki yeniliklere kaf ın, 1949 Yasası, yukarıda alıntılanan vurguyu yapma gereği duymu tur. 1949 Yasası'nın yürürlüğe girmesinden sonra, federal hükümet, yoksullar için 1.2 milyon adet, orta-gelirli aileler için sekizyüzbin adet ve ya lılar için de yediyüzbin adet yeni konut yapımını gerçekle tirmi tir. Hükümet, ayrıca, yıl ba ına 1.5 milyon civarında kira yardımı dağıtmı ve onbinlerce aileye konut yardımında bulunmu tur. 1950'den buyana, 5 milyondan fazla mali-destekli konut ya üretilmi ya da yenilenmi tir, ki bu i lerdeki toplam federal katkı, 35 milyar $ ya da 1986 değerleriyle, 110 milyar $'dan fazla bir miktar yapmaktadır. Bunlar salt federal katkılardır. Ayrıca, bunların yanısıra, eyalet(ler) velya da kent(ler) çaba ve katkıları vardır. En azından be yüzbin aile, eyalet ve kentlerce desteklenen konutlarda ya amaktadırlar. İ te, Salins, refah devletinin konut sunumu i inde ba arısız olmadığını söylerken, bütün bu sayılanlara dayanmaktadır. "Hiçbir zaman bu kadar çok insan, bu kadar iyi konutlan(dırıl)maml tır"1.5. Ba ka ara tırıcılar ise, kamu konutlan(dır)masına ili kin olarak kar ıgörü ler öne sürmektedirler. Sözgelimi, Achtenberg ve Marcuse, uzun zamandır doğrudan yoksulların konut gereksinimleri için tasarlanmı tek (federal) hükümet programı olan kamu konutları (public housing) programının aslında, ba ka amaçlar için geli tirildiğini, yani ı. Dünya Sava 1 sırasında hükümetçe finanse edilen konut projelerinin, mühimmat ve savunma i çilerinin konut sıkıntılarını gidermek ve böylece A.B.D. sava üretimi çabalarının devamını sağlamak için hayata geçirildiğini savlamaktadırlar. 1937 tarihli Ulusal Konut Yasası ise, genelde, bunalımdaki ekonomiyi. canlandırmayı ve toplumsal huzursuzluk dalgalarını yatı tırmayı amaçlamı tır. 1950'lerde, federal hükümet sıum tasfiye çalı maları, kent merkezlerindeki yoksulları yerlerinden etmi ; toplumsalolarak devingen üst-grupların kamu projelerini terkedip banliyölere göçetmeleri sonucu da, kamu konutları gitgide daha aç gelirli gruplar ve azınlıkların eline geçmi tir. Ghetto isyanlarının, 1960'lardaki sivil haklar ve refah hakları hareketlerinin yarattıkları siyasal basınç, kira indirimlerini de içeren önemli "reformlar"a yolaçmı tır. Ve sonunda birçok büyük proje (konutu), yeniden-yapılanmı ekonominin kapsamı dı ında bıraktığı gruplar, yani ya lılar ve sabit-gelirli kadın-ba kanlığındaki hanehalklarının "son konut(lanma) umudu" haline gelmi lerdir. Aynı yazarlara göre, bugün, kamu konutları, yoksulluğu simgelernekte ve varolan ırk ve sınıf bölümlemelerini korumakta kullanılan bir baskı aracı durumundadırlar)' 1.5 Peter O. Salins, "America's Permanent Housing Problem", (içi) Hou8iııı Amen:ia'8 Poor, Ed.:P.O.Salins, Chapel Hill and London, The University of North Carolina Press, 1987,5.1-13,5.1-2 i' Emily Paradise Acbtenberg ve Peter Marcuse, "The Causes of the Housing Problem", (içi). Critica. Penpectivea on HOU8in& Eds. Racbel G.Bratt, Cbester Hartmann ve Ann Meyedson, Pbiladelpbia, Temple University Press, 1986, (ss.4-11) 5.9.

158 AMME ıoaresı OERGıSı. Tucker evsizlik konusunu çal1 3n ar3 tıncılann açıklama çabalannı Öyle özetlemektedir:i 7 "1_ Gelir kuramı: Evsizlik, dü en gelirlerin, artan İ sizlik ve yoksulluğun bir sonucudur. 2- Hükümetin geri-çekilmesi kuramı: Evsizlik, federal hükümetin, refah, toplumsal güvenlik harcamalan ve hepsinden önemli olarak da kamu konutlan yapımı ve korunması alanındaki katkılannı azaltmasının sonucudur. 3- Ödenebilir (affordable) konut kuramı: Evsizlik, ülke çapında, özellikle dü ük gelirli grupların eri ebileceği ödenebilir konut açığının sonucudur. 4- Ki isel hastalıkll-olu kuramı: Evsizlik, akıl hastalığı, uyu turucu alı kanlığı, ya da ki isel düzen(leme) yokluğunun neticesinde, (ki isel) varolu u gerçekle tirme yetersizliğinden kaynaklanmaktadır." Yazar, aynı zamanda, bu görü lerin birbirlerini dı talayan göfü ler olmadığını ve birçok uzmanın, en azından, iki ya da üçünü birarada kullandığını belirtmektedir. Hopper ve Hamberg'e göre, ortalama aile gelirinin neredeyse ikiye katlandığı 1950-1970 döneminin tersine, gerçek ücretler 1970'lerde yüzde 7.4 oranında dü mü tür. Gelir dağılımındaki kutupl3 manın artması sonucunda, orta sınıf küçülmeye, üst ve özellikle alt-gelir gruplan ise geni lemeye b3 lamı lardır. 1960-1980 arasında, imalat sektöründeki i gücünün oranında yüzde 20'lik bir azalma olu mu tur. Kuzeydoğu ve ortabatı bölgelerinden birçok ki i"güne ku ağl ("sunbeit") güney ve batı yörelerine i olanaklan aramaya gitmi lerdir. Aile büyüklükleri ve kompozisyonunda, artan ölçüde çözülme ve küçülmeler görülmü, bunlar da gelir dağılımı örüntüsüne yansımı lardır. Erken 1980'lerde tüm evliliklerin yarısı bo 8nmayla sonuçlanml ve bo anmalann neticesindeki mali yükleri n çoğunluğu, ortalama olarak erkeklerin kazandığının sadece yüzde 59'unu kazanan kadınlann omuzlarına binmi tir. Yani yoksulluk giderek "di ille mi "tir. 1s 1987 yılında yakla ık 244 milyon olan Amerikan nüfusunun yüzde 13.2'si, (o zaman dört ki ilik bir kentsel aile için 11.611$ yıllık gelire e it) federal hükümet resmi yoksulluk çizgisinin, demek ki ailenin temel bazı gereksinimlerini, altına dü erse alamadığı, örneğin yeterince besin malzemesi aldığında, konut(lanma) ve giyinme tüketiminin yetersizle tiği çizginin, altında, yoksulolarak bulgulanmı tır. Sayıları 32.5 milyon ki idir. Geç 1980'lerde sayılan 32 milyona dü mü ise de ı9 oranları, toplarnın yine belli bir yüzde 13'ünü olu turmaktadır. 17 Tııcker...eo. 5.4. ıs Kim Hopper ve JilI Hamberg. "The Makinı of AmeriQ', Homeless: From Skid RO\\' to New Poor, 1945-1984", (içi) Critical Penpedlve8 on Houlng, Eds. Racbel O.Bratt Chester Hart.ınann ve Ann Meyersoıı) Philadelphia, Temple University Press, 1986. (5.12-40),5.17-19. 19 Joe E.Feagilı ve Clairece Boober Feagin, Sodal ProbInu: A Critical Po-wer-ConOid PenpeedYe, Third Editioa, Englewood Cliffs, New Jersey. Prenbce Hall. 1990,1. 70.

ABD 'DE EvsİZLİK 159 İ sizlik, özellikle, büyük artl gösteren siyah ve azınlık kadınların bqkanlığındaki aileler ile bağlantılıdır. Siyah ailelerin yarısının bqkanı kadındır ve be te üçü de yoksuldur. Çalı ma yqındaki siyah erkeklerin yarısının düzenli i i yoktur ve birçoğu; akrabalarının, arkadqlarının konukseverliklerine, ya da oda-evlerin (roomingshouses) ya da bekar-odası otellerinin (singleroom-occupancy (SRO) hotels) sunduğu barınma olanaklarına bağımlıdırlar.» Ne var ki, yenilerde görülen bir geli me, kentlerin hali-vakti yerinde semtlerinde yqayan kimselerin, sözügeçen (yoksul) evlerin(in), barınakların(ın) ve otellerin(in) kendi bölgelerinde bulunu UD8, giderek daha çok kaqı çıkmalarıdır ve bu olgu, bu gibi yerlerde yqamakta olan ki ileri, bilinmedik bir yerlere doğru zorlamaktadır. Dear ve Wolch kitaplarında, u anda aralarında akıl hastalarının da bulunduğu pekçok dü kün insanı banndırmakta olan, kent merkezlerindeki "bağımlılar ku aklan"nın, giri ilen yenile( tir)me çalı malan sonucu yokedilmekte olduklarını belirtmektedirler. Bu gibi etkinliklerden dolayı barınaklarından olan ve bqka yerlere gitmeleri de te vik görmeyen kimseler, sokağa dü mektedirler. u Sözüedilen durum, yarattığı sonuçlardan dolayı, a ağıda Dahıman'ın ele alı biçimi açıklanacak olan "fiziksel bölgeleme"nin hemen aynısıdır ve dolayısıyla "toplumsal bölgeleme" olarak tanıırılanabilir: "(..) Bölgelerne uygulamalannın tutarlı tek kuramı, bölgelemenin, ki ileri bölgeye sokmayıp, ba ka semtlere, ba kalarının uğrqması için göndermekte kullanılan bir araç olduğunu söyleyenidir. Amerika'da bölgelerne bugün, özel olarak toprağı denetlernek için değil fakat, asıl olarak, insanların göç devinimlerini denetlernek için yapılıyor."l1 Bilindiği gibi, dı layıcı (excıusionary) bölgelerne uygulamalarına en köktenci tepkiler, bqka eyaletiere de modelolarak alınmaya bqlayan, New Jersey yargı organlarında, 1975 yılından beri geli mektedir. Sözkonusu olay, Philadelphia'nın 15 dakika dı ında yer alan ve 1980 nüfusu 17.000 olan 22 milkarelik yüzölçüme sahip Camden'in banliyösü Mt. Laurel ile ilgilidir. Burada ya ayan ve 1969'da sayıları sadece 120'yi bulan bir grup siyah Springville sakini, kent yönetimine, kanahzasyon, su ve yol yapımı için bqvurmu lar ve olumsuz yanıt al mı lard ır. Akabinde, siyah nüfusun çoğunluğunu barındırması için 100 konutluk bir proje teklifinde bulunmu lar; bu kez de, kent yönetimi, "bölgelerne düzenilini neden göstererek, öneriyi geri çevirmi tir. Bunun üzerine (siyah) halk, kent yönetimi hakkında, eyalet mahkemesinde dava açmı tır. Uzun bir mücadele lo Hopper-Hamberg....e- U Michael Dear ve Jennifer Wolch. undkapa ot Despair, Princeton. NJ., 1987, s.l97-199; ayncl bkz. Phillip Kasinitz.s, GentrifiCltion and Homelessness: The Single Room Occupant and Inner City Revival", um....nd SOdId Change Review, 12, ı983; Hoch Slayton...y.; Peter Marcase, "GentrifiCltion, Abandonment and Displacement: Connections, Couses and Policy Responses in New York City", Joul"RllI otu...n and Conte.ponry uw, 28, 1985, 5.195-240. 11 CarI J.Dahlman, "An Economic Analysis of Zoning Laws", (içi) RnoMııı the Howıiııı Criaia: Go\'ft'W:nt PoIiq, I>fl:ontrol.nd the Pubilc lntereat, Ed. M. Bruce Johnson. San Francisco, Pacific Institute for Public Policy Research, 1982, s. 218.

160 AMME İDARESİ DERGİSİ ve 1983'de göfü ülen (son) "Mt. Laurel II" davası sonucunda, New Jersey Eyalet Mahkemesi, 3 ağıdaki karara varmı tır: "Eyalet, toprağın, bütün toprağın, kullanımını denetler. Bu denetlemeyi yaparken de, (.. )yasalmı casına davranıp, kent ghettolanndaki çökkün konutlan yoksullara; b3 ka yerlerdeki bakırnh konutlan ise b3 kalarına özgüleyemez. Bu toprakları denetleyen yönetim herkesi temsil eder.":o Mahkeme, ayrıca yerel yönetimlerin uygulamalan için, özel yöntemler ve/ya da stratejiler olarak unlan sıralaml tır: 1- Federal hükümet ve eyalatler bazındaki eri ilebilir konut destekleme fonlarının, dü ük-gelirliler için konut yapımında kullanılmasını tqvik ya da isteme politikası; 2- Giri imcilerin, projelerini gerçeklqtirirlerken, dü ük gelirlilere konut kontenjanı ayırmalarını temin için tqvik önlemleri almak ya da bunu zorunlula tırmak; 3- "Mobil konutlar" ya da dü ük gelirlilere satılabilecek çok küçük konutlar için yereler) ayırmak. 1985 yılında, New Jersey Eyalet yasakoyucusu, "Adil Konut Yasası"nı (Fair Housing Act") çıkarmı ve 567 yerel yönetimden, Mı. Laurel II'ye nasıl uyum yapacaklarına ili kin görü lerini, önerilerini bildirmelerini isteyen New Jersey Ödenebilir Konut Konseyi'ni kurmu tur. Ne var ki, o zamandan bu yana geli meler çok yav3 yürümektedir. 1989 yılında, toplam (567) yerel yönetim(ler)in ancak 16ri "eyalet yasasına uyacaklannı bildirmi ler"dir. 14 O halde denebilir ki, "eski" ayrıkoyma (segregation) edimleri hala YÜrürtüktedir. Eğer (Washington'daki) Urban Institute ar3 tırıcılarının evsizler hakkındaki, "akıl hastaları", (esrar ve alkol gibi) "uyu turucu bağımlılan" ve "ekonomik evsiz" olarak üç e it gruptan olu tukları yargısı doğruysa ı5 sözüedilen her üç (alt) grupta, "ayrıkoyma" edirnlerinin e it derecede etkin olduklarını söylemek olanaklıdır. Onyıllardan ve hatta geç- 1960'lardan beri, ki siyahlar ve öteki azınlıklar arasında varolan toplumsal huzursuzluğun geni ölçekli protesto hareketlerine yolaçtığı ve Onüçüncü ve Ondördüncü Düzeltmeler (Thirtteenth ve Fourteenth Amendments") 1968 Sivil Haklar Yasası (the Civil Rights Act of 1968) (Adil Konut Yasası ya da VIII. Ba lık (Title VIII) olarak da tanınır), 1974 Konut ve Semt Geli imi Yasası (the Housing and Community Development Act of 1974) ve 1988 Adil Konut Düzeltim Yasası (the Fair Housing Amendments Act of 1988) gibi yasal önlemlerin alındığı bir süreçtir, ayrıntılara fazla girmeksizin, ayrıkoyma edirnlerinin devam ettiğini ve bu olu umun evsizlik olgusundaki 13 The New York n.es, 21 Ocak 1983 14 Tucker,...e., 5.122-124. 15 Martha R Burt ve Barbara E. Cohen, "Feeding the Homeless: Does the Prepared Meals Provision Help?", Washington D.C., Urban Institute, 1988.

ABD'DE EvslZL1K 161 önemli yerini belirtmek, temel bir gerçekliğin altını çizmek olacaktır-. Bu noktada anımsanması gerekir, "istihdamda uygulanan ırkçı ayırımcılık, konutu, azınlıklar için zor-eri ilir ve ödenebilir yapmakta; bu arada da ayırırncı konut(landırma) edimleri, ayrıkoyulan, dı arıya kapanmı semtlerin yaratılmasını hızlandırmakta, ve buraların ya karlı i alanları olarak yeniden örgütlenmesine ya da kamu ve özel kesimlerce terkedilmelerine yol açmaktadır. ı7 Bugün; toplumsal, ekonomik, ya da beyazların bölgelerini, dört mil uzunluğundaki ve hemen tümü siyahlarca iskan edilen kamu (toplu) konutlarından ekspres yolların ayırdığı "Chicago Duvarı" örneğinde görüldüğü gibi ıs fiziksel engellerle bölünmü ehirlerde, siyahların, Hispaniklerin, Asyabların ve beyazların ya adığı yüzlerce ayrıkoyulmu mahalleiere rastlamak olanağı vardır. Sonuncu olarak, ama en-önemsizi değil ku kusuz, varolan konutlarda kimlerin ya ayıp ya ayamayacağını belirleyen (konut) (pazar)ı davranı ından sözetmek gereklidir. Salİns'e göre, "müzikli makamlar" ("musical chairs") paradigması, konut pazarının muazzam üretim b~arısından sözeder ve pazarın, yeni aile(ler) kurulma hızından daha hızlı olarak yeni konut (lar) ürettiğini ve bu sayede, konutlanma niteliğinin yükseldiğini, yani sürekli olarak daha fazla ailenin daha iyi konutlara geçerek, yerlerini daha dü ük gelirlilere bıraktıklarını, İleri sürer. Ancak süreç sonunda en dü ük gelirli aileler de evlerini terkettikleri için, evsahiplerinin, bakıma gereken ilgiyi göstermemeleri ve ihmal neticesinde, semt bozulmaları gündeme gelmektedir. Ve eğer, dü ük maliyetli konut stokundaki tahribat, durgun istemden daha hızlı ise, o zaman, kira artı ları ve en yoksulların ya da en sorumsuzların kapıdı arı edilmeleri ile birlikte, evsizlik olaylarının çoğalmasına tanık olunur. Pazar davranı ına i1i kin b~ka bir açıklama biçimi, kiralık mülk sahiplerini ve konut finansmanı sağlamak durumundaki bankaları suçlar. Bu görü e göre, mülk sahipleri, mülklerinin özellikle yoksul azınlık gruplarının eline geçtiğini farkedince, tamir ve bakım masraflarını azaltmakta ve bankalar da, bu yatırım-yapmama sürecine, kırmızılama (yani, istenmeyen bölgeleri kırmızı ile i aretleme ve oralara kredi vermeme) etkinlikleri ile katılmaktadır ı9 Konut alanındaki "süzülme süreci", bazı ara tırıcılarca 1966 yılnda ele alınmı ve ırkçı ayırımcılık sorunları dı arıda tutulursa, sadece tek konut pazarı 16 G.RMetcalf, F.lr Housinı Co.n or Ap, (Contributions in Politcal Science, No: 198) Westport cr, Greenwood Press, 1988; Richard ASmith, wrhe Effecta of Fair Housing Ordinances on Housing Segregation: Tbeir Impact is Smail, But It's an Important Positice Change Toward Integration" Alaerlcan Journal or Eeono.1cs.nd SocIoloaY, Vol. 48. No: 2, (April) 1989 s. 219-230; Marlene Nagel, "New Federal Fair Housing Law Impacta Local Communities", Mluouri Munklpal Review, Vol. 54. No: 9, (October-November) 1989, s. 24-25. ı7 Achtenberg-Marcuse, a...e., s. 7. ıs Patrick Reardon ve Bonila Brodt, "The Chicago Wall", The Chlcaao Tribune, 30 Kasım 1986. ı9 Salins, a...e., 1.9-11 aynca bkz. Peter D. Salins, The F..COIO&f or Housina Destl'udlon: Eeon...k Elreda or Publk Intervention In the Houalng M.rket, New York, International Center for Economic Policy Studies hb., 1980, (özellikle) Böldm i.

162 AMME İDARESİ DERGİSİ olduğu sonucuna vanlmı tır. 31 Böyle olmakla birlikte, doğalolarak, (konut) pazareı), içinde yeralan tüm gruplann, ekonomik ve toplumsal güçlerine bağlı olarak deği en etki(leme llerine açıktır ve varolan devingen sosyo-ekonomik dengeyi mekana yansıtmaktadır. Fakat pazara yapılacak kira denetimi gibi herhangi bir giri im, pazann, deyim yerindeyse, esnekliğini yitirmesine ve birbirlerinden farklı birimlerden olu mu bir bütün olarak davranmasına neden olmaktadır. Tucker, kira denetimi ile pekçok kimsenin, hatta büyük bir çoğunluğun, sevindirilebileceğini, fakat ne yazık ki, "dl lanml azınlığın", yani düzenleme sonucu konut pazannın dl ına itilenlerin, bu giri imin bedelini ödeyeceklerini söylemektedir. Bundan dolayı pazara kafl ılmamalıdır; "özel" giri İmcilik en iyi sistemdir, çünkü sadece en güzel ürünleri üretmekle kalmaz, fakat ayrıca en iyi "özgürlüğü" üretir 3!. Sıkı tınlmı konut pazarlan (kira denetimi gibi düzenlemeler velya da (dü ük gelirli) konut alanındaki yatırımsızlık eğilimleri gibi nedenlerden dolayı ortaya çıkmı olabilirler) en yoksul mü terileri(ni) sınırları dı ına iteceklerdir. Ne var, ba ka bazı uzmanlar da hararetle, 1968 ve 1977 yıııan arasında iki kattan fazla yükselen konut fiyatlanndaki artı ın asıl suçlusunun, hükümet(lerin) yaptığı düzenlemeler değil, konut pazanndaki muazzam spekülasyon olduğunu savunmaktadırlar. Dowaıı, örneğin hükümet düzenlemelerinin yeni konut fiyatlarındaki etkisinin %34'ten fazla olmadığını tahmin etmekte ve bu oranın, genel fiyat artı oranından çok daha dü ük olduğunu söylemektedir 3l Ekonomik kriz ulusal ölçeğe doğru büyüdükçe, federal konut politikası bazı uyarla(n)ma deği ikliklerinden geçmi tir. Geç 1960'larda federal hükümet, toplumsal huzursuzluklara, konut yardımlannı arttırarak kar ılık vermi tir: Konut ve Kentsel Geli im Dairesi (Department of Housing and Urban Development) (HUD), daha küçük bir örgütlenme olan Konut ve Ev Finansmanı Ajansı'nın (Housing and Home Finance Ageney) yerine, 1965'te kurulmu tur. 1968 tarihli Konut ve Kentsel Geli im Yasası (Housing and Urban Development Act), kamu konutlarına federal yardımı arttırmı ve dü ük gelirliıere mülk konut için faiz oranı desteği (Fasıl 235) ve çok aileli kiralık konut yapımını te vik için kira desteklemeleri (Fasıl 236) gibi programlan yürürlüğe koymu tur. 1968-1973 arasında, hemen hemen, 1949-1967 yıııan arasındaki dönemde yapılan kamu konutlan kadar üretim yapılmı ve kamu konutlan için i letme desteklemeleri 1969'dan 1982'ye değin, 100 kat artı göstermi tir. Yakl3 ık 100.000 den fazla ailenin, özel konut piyasasından, kamunun pazar kira fiyatı İle kiracının (aylık) gelirinin %25 i arasında kalan farkı ödemesi yolu ile kiralık konut bulmasını sağlamı olan "Fasıl 23 Programı 30 John B. Lansing. Charles Wade CUrton ve James N. Morgan, New Ho.a.nd Poor People, Ann Arbor, Institute ror Social Research. ı969. 31 Tucker,...e. s.i66, 326; aynca bkz: Salins. "The F.COIOgY ( )...e.. (özellikle) WIlim LV. 31 Zik.redealer: Marsull M.AFeldman ve Riehard L floridi, "Economic Restrueturiag aad the Cuaging Role or the State in U.S. Housing", (içi) GOYenlllellt and Houslna: Dnelopllellta In Seven Count.riea. &ts. Willem Van Vliet ve Jan VaD Weesep, Newbury Park, Sage PublicatiODS, Vol. 36. Urban AIf.in Ann_I Re... 1990, (s.31-46) i. 39.

ABD'DE EvsİZLİK 163 "kiralık konut" (Ieased housing) programı olarak bilinir, 1974'e dek yürürlükte kalml ve bu tarihte "Fasıl 8 Mevcut Konut Programı"na (Section 8 Existing Housing Program) yerini bırakml tır. Özel giri imcilerin, yerel konut mercileri ile anla arak, kamu konut projeleri gerçeklc tirip, bunları, önceden belirlenmi fiyatlarla yerel makamlara devretmelerini öngören "Anahtar Teslimi Kamu Konutları Programı" (Turnkey Public Housing Program) 1965 yılında ba latılmı tır. O zamandan beri yapılan tüm yeni konutların yakla ık üçte biri, bu yöntemle gerçekle tirilmi tir. Giri imciler açısından bu program, "olağanüstü cazip" bulunmu tur. Denilebilir ki, "1959'un Fasıı 202 Programı"(özel giri imcilere, ya lılar konutları üretmeleri için pazardan daha dü ük faiz oranlı krediler açmı tır), Fasıı 236 ve 8 programları (sırasıyla 1961, 1968 ve 1974'te çıkarılmı lardır), hem özel piyasa güçleri ve hem de yararlanıcılar tarafından büyük ilgi görmü lerdir. 33 Sözügeçen giri imler, pazarın i lemesine hiç de bir müdahale olarak değerlendirilmemi lerdir. 1970'lerde federal politika yönlenimi, böıü (tür)ümden, esnekliğe ve etkinliğe doğru olmu tur. 1974 tarihli Konut ve Semt Geli imi Yasası, eski kategorik yardım programlarını birlc tirerek toptan-ödenen blok yardımlar olarak yeniden düzenlemi tir. Semt geli (tir)im fonları, bundan böyle; konutların onarımı, yeni konut yapımı, mahaııe imarı, yasa-yönetmelik uygulamaları, kendine- yardım, ve bunun gibi çc itli alt-konular için kuııanıbilir hale getirilmi lerdir. 1980'lerde ise Reagan yönetimi, toplumsal ücret e olumsuz anlamda müdahale, askeri harcamalara olan etkin istemi tc vik ve konut alanındaki federal katkıyı enaza indirme politikasını, "soğuk du " etkisi ve apaçıklığı içinde uygulamaya koymu tur. Hükümetin özgün amaçları arasında, federalolarak desteklenen ipotek pazarlarını tamamen özellc tirme, yeni konut yapımı için konut belgeleri (vouchers) aracını kullanma, (parasal desteklemeler i~in) seçilme isterlerini sıkıla tırma, (bazı) programları sonlandırmak (Ingiltere'de Thatcher'İn izinden giderek) varolan kamu konut stokunun enazından bir bölümünü özellc tirmek ve (1988 HUD bütçesinin, 1981'deki büyüklüğünün üçte ikisinden daha fazla bir miktarını yitiri inin de gösterdiği üzere) konut alanındaki federal harcamaları müthi oranlarda azaltmaktan, sözedilebilir. Bu önlemlerden ayrı olarak da, dü ük gelirlilere yeni konut yapım faaliyetlerinin federal- olmayan kaynakları da, (1986 Vergi Reformu Yasası ile) federal vergi yasalarında yapılan deği iklikler sonucu ortadan kaldırılmı lardır; sözgelimi, özel giri imciler için dü ük gelirlilere yeni konut yapımında ba lıca özendirici olarak i lev gören doğrudan yatırım indirimleri ya da vergisiz Endüstriyel Geli im Bonoları uygulamaları sona erdirilmi lerdir. Bir ba ka anlamıtla, 1980'ler sonlarında federal hükümet, konut alanındaki destek vaadini, öz olarak, bir yana bırakml tır. 34 33 Raehel C.Braıt "PuhHe Housing: The Controversy and Contribu'tion" (içi) Criticai PerspeclIYa on Ho_. Eds. Raehel G.Bratt, Chester Hartmann ve Ann Meyerson, Philadelphia, Temple University Press, 1986.1.335-361. 34 Feldman-Florida, a.loe., 5.40-41.

164 AMME İDARESİ DERGİsİ Konut pazar(lar)ına federal müdahalelerin terki olgusu, (eski) konutların sahipleri tarafından terkedilmeleri ve aynı zamanda yükselen, ulusal ölçekteki evsizlik olu umlarına paralel bir seyir izlemi tir. Bu noktada, evsizlik sorununun olası çözüm yollarını ele almaya yönelebilirim, sanırım. EVsİzLİK SORUNUNU ÇÖZMEYE NASIL YAKLAŞMALI Yukarıda, Amerika'daki evsizlik meselesinin olası nedenleri tartl ılırken görüldüğü üzere, sorunu çözmeye yakla lcken de, varolan farklı hükümet velya yargı katlarının özelliklerini gözönüne almak gereklidir. Fakat bir konu herhalde açıktır: Evsizlik meselesi, daha yerelle mi yargı katlarını, etki ve (olası) çözüm alanlarını içeren, ülke-çaplı bir sorundur. New York Times'de Aralık 1990'da (Ö.B.) yayınlanan bir makale, (ulusal) ekonomik bunalımın konut velya da emlak alanındaki ülke-boyutsal etkilerini öyle özetlemekteydi: "Konut satı ları 1989'a göre yüzde 7 oranında dü mü tür. Yenİ konut yapımı, 1982'den buyana en dü ük seviyededir. Temmuz'dan beri konuta ödenen medyan fiyat, ülke çapında, yüzde 6 dü mü tür(...). Uzmanlar, ba a ağı gidi i, bazıları gecici, bazıları Y8 anan ekonomik bunalıma derinden- bağlı, birkaç etkene bağlamaktadırlar(... ) Ek olarak, konut uzmanları, dü ü teki b8 ka etkenleri, Ortadoğu'da sava korkusu, toplu i ten çıkarmalar, fazla-yaptm, bankalar ve tasarruf kurumlarının isterleri daha da sıkıla an kredilendirme etkinlikleri, pazara her zamankinden daha az ilk-kez-konut-alıcısı getiren demografik deği iklikler ve büyük indirimlere uğramı yerlerdeki konut fiyatlarını bile çok az Amerikalı'nın ödeyebilir olu u çıplak gerçeği olarak saymaktadırlar.(..) Ve konut satınalabilme, hala milyonlarca Amerikalı'nın gücünün ötesinde iken, daha da yakınla maktadır. Bazı bölgelerde dü en fiyatlar, indirilen faiz oranları ve hafif de olsa, yükselen gelirler, yapılan ar8 tırmaların, konutların 1978'den beri hiç olmadıkları kadar ödenebilir hale geldiklerini göstermelerine zemin hazırlamaktadır. Ulusal Emlakçılar Birliği'nin Ekim ayında yaptığı bir ara tırma 35.353$'lık medyan aile gelirinin, ulusal ölçekte medyan konut fiyatı olan 92.800 $ lık bir konutu satın alabilmek için gereken miktarın %110'u olduğunu bulgulamı tıc. (..) Bölgesel deği iklikler hala hüküm sürmektedirler. Ba ka bir ara tırma (..) ki, Mortgage Wright Ine. yapmı tır, (..) enaz ödenebilir pazarların, New York, Los Angeles ve San Francisco'da bulunduklarını bildirmektedir. Ara tırma, New York'taki medyan aile geliri olan 36.900 $'ın medyan konut fiyatı olan 175.000 $'1 ödemek için gerekenin sadece yüzde 68'ine qitlendiğini ortaya koymaktadır."3$ 35 Thomas J.Lucek, "RegjoDal Housing Slowdown Tums IDtO IDdustıy RecessioD", The New York n..., 16 Anlık 1990, s.i-30.

ABD'DE EVS1zLtK 165 Bu alıntıdan, genelolarak pazardaki ve özelolarak da konut pazar(lar)ındaki "ikili" yapı dü üncesi hemen canlanıp ekillenmektedir. Castells'in Amerikan kentlerindeki emek sürecinin yeni toplumsal ili kiler ve ileri teknoloji dolayısıyla yeniden-yapılanmasına ili kin gözlemlerini anımsayınca, durum biraz daha görünüric mektedir: ltı) Geleneksel (olarak), eski- tür fabrikalara yurtluk etmi üretici bölgeler ve kentler terkedilmekte, bu olgu sonucunda da i (lendirme) sayısında önemli dü Ü ler olmakta ve bazı i ler d1 8nya kaçmaktadır(..). 2) Yeni bölgeler üretici merkezler olarak ortaya çıkmaktadıriar: İleriteknoloji yuvalarının bulunduğu yerler i çi maliyetlerinin dü ük ve sosyo-politik ortamın "ticaret için iyi" olduğu yerier; ve yeni ileri- teknoloji endüstrilerinin montaj i lemlerini merkezdı ılandırdıklan bazı ırak kırsal bölgeler. 3) i yeri otomasyonunun desteklediği, geli mi kurumlkurulu hizmetlerinin yaygınl~ması olgusu, i yerierini, yönetim merkezlerini ve (üretici ve tüketici hizmetlerini içeren) yardımcı servis örgenlc melerini, sözcüğün tam anlamıyla, patlayan bazı büyük metropolitan alanlann merkezi i bölgelerine yoğunl~tırmakta(..), bu suretle yeni yüksek- katlı binaların yapımını ve eski binaların ise onarılıp, dönü türülmelerini kösteklemektedir(..). I in paradoksal yanı, kentsel kamu hizmetlerindeki dü Ü, merkezi alan geli (tir)im ufkunu karartmaktadır. 4) ileri-teknolojinin koltukladığı yeni sermaye- emek ili kisiyle doğrudan bağlantılı, daha temel bir mekansal yeniden-yapılanma yoldadır: New York (..) ve LosAngeles (..) ehirierinin yakın geçmi lerini inceleyen görgül ar~tırmaların bulguladıkları gibi, en büyük metropolitan alanlarda görülen yeni ekonomik ve toplumsal dualizm. Aynı metropolitan alanda C zamanh olarak birçok süreç ya anmaktadır: Geli mi kurumlkurulu hizmetlerinin ve ileriteknolojili. üretemin hızlı büyümesi; (hizmetler ve üretimde) geleneksel etkinliklerin dü ü e geçmesi; ve yeni dü ük-vasıfll fakat hızla çoğalan ekonomik dalların geli mesi (yasadı ı ça1ı an i çilerie dolu "teryuvalan" (sweatshops) yemeiçme dükkanıarı, lüks tüketim, vesaire.)3i İ te pazar(ları)ın bu ikili yapısıdır ki, konut(lanma) alanında(da) ulusal politikaları (da) gerekli kılmaktadır. Şimdi, evsizlik konusu ile ilgili olarak, "ulusal, yani federal ölçek"te alınması gereken önlemleri özedeyelim: - Federal hükümet, ırklar arasında varolmaya devam eden toplumsal, ekonomik ve fiziksel engelleri ortadan kaldırmaya çalı mahdır. "İçteyici 36 Manııel Castells. "Higb TedlDology and Urban DyDamics in the United States", (içi) '['he Metropol. En VoluIM L-A World or Glanl Ciües, Eds. Maltei Dolan ve Jolto D. Kasarda, Newbıııy Park, Sage PublicatiollS, 1988, (s.85-110) s. 99.

166 AMME İDARESİ DERGİsİ bölgelerne" (inclusionary zoning) (ki lüks konut yapımını" ödenebilir konut" sağlaması ko uluna bağlar)37 gibi politikalar mali politikalarla desteklenmelidir. - Ayrıkoyma-kar ıtı politikalar ve eylemler, olabildiğince geni letilmeli ve te vik edilmelidir. - DÜ ük- gelirliler için (kamu) konutlannın, kar amaçsız kamusal kurulu lar ve/ya da özel giri imcilerce yapımı, sağlanacak federal vergi kaynaklan ile desteklenip özendirilmelidir. - Bazı ara tırıcılarca belirtildiği gibi günümüz evsizlerini, önceki onyıllarda ya amı evsizlerden ayıran özellikler, "görünürlükleri, onları destekleyici bir toplumsal çevreden (community) yoksun olu ları ve bu yüzden de, kurum(sal)la ma eğilimini ta ıyor olmalan"dır. Güncel sorunun kökleri, evsiz bireylerin ki İsel davranı larında değil ve fakat kentli evsizlerin artmasına ve tekya ayan ki ilerin yararlanmakta olduklan SRO oteııeri ile onların çevrelerindeki mahaııe donatılannın ortadan kalkmasına yolaçan politikalar ve eylemlerde aranmahdır. 38 Ayrıca, gereksinim duyan kimseler için, (barınabilecekleri) kurumsalolanaklar hazırlanmalıdır. - Amerika'daki kamusal konut, toplam konut stokunun sadece %1.5'unu olu turmasına kar ılık, kullanıcılar ve genel pazar için, sözügeçen küçük yüzde miktarının ifade ettiğinden çok daha büyük bir anlam ta ımaktadır. Eğer imdi olduğu gibi, "ödenebilir orta gelirliler- için konut gitgide azalıyor ve dü ük-gelirli hanehalkları için manzara umutsuz"sa 3 ' ve eğer "orta sınıfın yokolması"40 hala devam eden bir süreçse, o zaman, kamusal konut(lanma) program(lar)ı, ulusal politikalarla tc vik edilmek zorundadır. - Sonuncu olarak, ama en-önemsizi değil ku kusuz, izlenen ve/ya da izlenmesi dü ünülen göç politikaları, yoksul göçmenleri (ve onların çok- çocuklu ailelerini) hedefleyen konut(lanma) politikaları ile uyum içinde tasarlanmalıdırlar. "Eyalet(ler) ölçeği"nde alınması gerekli önlemler, ba kalarının yanısıra, unları kapsarnahdır: - Her eyalet, (eyalet bazında) sosyo-ekonomik yapı, gelir- dağılımı örüntüleri, demografik tahminler, vb. istatistik ara tırmalarından sağlanacak bilgi temeli üzerinde (eyalet çaplı) dü ük gelirlilere konut programlan geli tirmelidir. 37 Elizabeth A Roistacher, "Housing Finance and Housing Policy in the United States: Lepcies of the Reagen Efa", (içi) GOYer.ent and HOWllnl Developllenta In Snen Countriea, Eds. Willem Van Vliet ve Jan Van Weesep, Newbuıy Park, Sage Publications, Vol. 36. Urban All'raln Annual Re""" 1990, (s. 158-172), 5.168. 38 Hoch-Slayton,...eo, 5.237. 39 Feldman-Florida,...e., 5.44. 40 Lester C.Thurow, "The Disappearance of the Middle Class", 'The New York n.es, S Şubat 1984,5. 3-8.

ABD'DE EvsİZLİK 167 - Her eyalet, kendi sınırları içerisinde ırksal ayrıkoyma velya da ayırımcılık eylemlerine kaf' ı mücadele vermelidir. - Eyaletler, yerel yönetimlerle i birliği içinde olarak, SRO otellerinin yapımını mali olarak desteklemelidir. - Eyaletler, akıl hastaları, uyu turucu bağımlıları ve sakatlar için kurum(la ma) tesis ve olanakları hazırlamalıdır. - Bazı kar l-görü lere rağmen, isteyen herkese bedava yatağın (alkol, uyu turucu ve hırsızlık gibi kötü davranl lan yasaklayan kurallara uymayı taahhüt bazında) sağlandığı ve New Haven, Westchester County ve New York kentlerinde uygulaması yapılan "istek üzerine barınak" politikasının, en azından, değinilen kurum(la ma) olanakları yaratılana dek sürdürülmesi gerekmektedir. "Yerel (kentsel) ölçek"teki politika önlemleri de öylece önerilebilir: - Yerel yönetimler, onyıllardır kaf' ıl8 ılan dı layıcı bölgelerne kural velya da eylemlerini ortadan kaldırmaya çah malıdırlar. - Kendi hükümranlık alanlarında içleyici bölgelerne kurallarına yer açmalıdırlar. - Toplu ula ım donatılı bazı geni yedek alanları, yoksullar, göçmenler ve aileleri için hazırda tutmalıdırlar. - SRO otelleri bulundurmalıdırlar. - Yerel yönetimler, kendilerini koruyup i letecekleri (stoku "özelle tirmeyerek", bir ba ka deyi le) (dü ük) kiralık konut stokuna sahip olmaya çalı malıdırlar; ancak özellikle yoksulların, göçmenlerin yoğunl8 tıkları (ve "kirakonut sahipleri"nin (tenement landiords) ya adıkları) dü ük gelirli konut alanlarındaki küçük mülkiyet dokusunu yoketmeyi amaçlamamalıdırlar. - Evsizlik konusuna büyük önem vermelidirler, çünkü bu konu, genelde toplumdaki sosyo-ekonomik e itsizlik olgusu olarak tanımlanabilecek buzdağının görünür parçasıdır. Kendi sınırları içerisindeki "yerel demokrasi" mücadelesi, sorunu, belli ölçülerde de olsa, hafifletecektir. SONUÇ Amerika'daki evsizlik sorununun, özünde daha çok, kökleri epey derine giden bir sosyo-ekonomik e itsizlik sorunsalının görünen parçası olduğunu belirledik. Yeryüzündeki her toplumda olduğu gibi Amerikan toplumunda da toplumsal sınıflar vardır. Fakat bu toplumsal yapıda, sözgelimi bir diğer kapitalist merkez ülke olan Japonya'ya kıyasla eksik olan özellik, Japon toplumundaki evsizlik boyutlarının Amerikanl8 masını önleyen, toplumsal ili kiler velya da aile Y8 amının güçlü doğasıdır. "Japonya'nın toprak kaynakları ciddi ölçülerde(..) kısıtlı iken, mekanın etkin kullanımı"; "aile Y8 amının güçlü

168 AMME İDARESİ DERGİSİ doğası", "toplumsal- kaqıtı ve sapkın davranl lan önlemek için bir idarenin bulunu u", ve "katı kentsel bölgeleme ya da kira denetiminin bulunmay1 l" gibi olgularca da desteklenerek, "hemen hemen yoka-yakın evsizlik sonucunu yaratmı tır. 41 Buna kar ılık, öteki bazı sanayilqmi velya da kapitalist ülkeler, örneğin Kanada ve İngiltere, (Batı) Almanya, Hollanda, Fransa, İtalya, Portekiz gibi Avrupa ülkeleri, evsizlik sorunu ile yüzyüze gelmi lerdir. Tucker'a göre hem (Batı) Almanya, hem de Hollanda, ev bulamayan genç ve orta sınıf üyesi ki ilerin ba ını çektiği konut isyanlannı Ya adll lardır. Hollanda, İngiltere, (Batı) Almanya, Fransa, İtalya ve Portekiz'de, terkedilmi binalara (kaçak) yerlqmek yaygınla mı tır. "Avrupa'yı, Amerikan-stili evsizlikten koruyan ey uygulanan sıkı göç politikalarıdır. Bu ki ilerin Ya adıkları yerlerde-araplann ya adığı Paris'te, Türklerin ya adığı Almanya'da ve Jamaikahların bulunduğu Londra'da- hem sefillik, hem de evsizlik, Amerikan ölçülerinde olu mu tur."41 Öyleyse, evsizlik, sadece niceliksel olarak konut açığı değildir. Evrensel ölçekte ve derin bir sosyo-ekonomik qitsizlik sorunsalıdır! Fakat pekçok durumda, evrensel düzeyde çözümler yerel düzeylerde ba larlar...ve evren herzaman ki inin bulunduğu yerden ba lar... 41 Tucker,...e., 5.330. 41..k., 5.334; aynca bkz. Cihan Ann, Sigmar Oude ve Hermaaa Wuıtinger, Aur der SchattenHile desy Wohnunp..rkt.t: Kindemiche 1 I...ntenr iliea, Basel-Boston-Stuttgart, Birkhaeuser Verlag. 1985; ve Oz.er Bostaaoğlu, "(Federal) Almaa Keatletmesinde Konut ve Tlrt Sorunu", Toplu. ve Bilı., No: 43/44, 1988/1989, s.141-156.