MASALLARDA DIŞ CAN. (Canın beden dışında saklanması)

Benzer belgeler
-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

Mitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ

Psikomotor Gelişim ve Oyun

GÖKKUŞAĞI KOLEJİ PYP SORGULAMA PROGRAMI

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971

KORKU HAYAL GÜCÜNÜN MUHTEŞEM BİR HEDİYESİDİR

KELEBEK VE YILDIZ GRUBU OCAK AYI BÜLTENİ

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1

Vakıfların toplumsal yaşamımızdaki hizmetlerini şöyle sıralayabiliriz. 1. Dini hizmetler. 2. Sağlık hizmetleri. 3. Eğitim ve öğretim hizmetleri

Suriyeli Mülteci Çocuklar ile Dışavurumcu Sanat

Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...III

II.Ünite: KLASİK MANTIK (ARİSTO MANTIĞI)

Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir.

OKUL ÖNCESİNDE OYUN VE HAREKET ETKİNLİĞİ

Türk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

YAZI TÜRLERİ ŞENDA SOLMAZ KONUSUNU YAŞAMDAN ALAN YAZI TÜRLERİ OLAY YAZILARI

MASALLAR. Editör. Prof. Dr. M. Öcal OĞUZ

Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi Online Thematic Journal of Turkic Studies

SÖZCÜKTE ANLAM (MECAZ-SOYUT- SOMUT)

Küçüklerin Büyük Soruları-2

AİLE HAYATI, PLANLAMASI VE ANA ÇOCUK SAĞLIĞI

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

HİKÂYE ETME BİLİMİ 1 :

HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER

LEGOLİNO. HEDEF-1 Legolino oyununu tanıma

Canlı ve cansız varlıklara, çeşitli somut ve soyut kavramlara ad olan sözcük türüdür.

ÇOCUK VE KÜTÜPHANE. Zeynep Bayram. Kastamonu Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü 4. Sınıf.

türk mitolojisi kaynakçası

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

Diğer müritlerin neşeyle elindekileri takdiminden sonra, Aziz Mahmut Efendi, boynunu bükerek bu kırık ve solmuş çiçeği üstadına takdim eder.

gösteren gösterilen biçim anlam

II) Hikâye Dışı düzlemi

DİNİ GELİŞİM. Bilişsel Yaklaşım Çerçevesinde Tanrı Tasavvuru ve Dinî Yargı Gelişimi


AVCILIK. İnsanlığın tarihi kadar eski bir fenomen ve bir faaliyettir.

4. SINIF TÜRKÇE DERS KİTABI ETKİNLİK KONULARI (MEB YAY.) 1. TEMA OKUMA KÜLTÜRÜ

NER TERİMİNDEN HAREKETLE TÜRK MİTOLOJİK DEĞERLERİNİN SÜNNET TÖRENLERİNE ETKİSİ THE EFFECT OF TURKISH MYTHOLOGICAL VALUES TO

Bilgilendirme Rehberi

Digital Age. Yeni Nesil Mutluluk Araştırması. Nisan, ZENNA Digital Age Yeni Nesil Mutluluk Araştırması Nisan, 2017

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

ELDE EDİLECEK KAZANIMLAR

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

ÇOKLU ZEKA ÖZELLİKLERİ

BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I BÖLÜM II. vii GİRİŞ / 1 ÇOCUK VE KİTAPLARI / 17

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

BİLİŞSEL AÇIDAN ÇOCUK GELİŞİMİNİN BASAMAKLARI

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

Birbirimize anlatacağımız ne çok şey var; düşündünüz mü? İşte bu yazma nedenlerimden biri. İlki...

Web adresi. Psikolojiye Giriş. Bu Senin Beynin! Ders 2. Değerlendirme. Diğer şeyler. Bağlantıya geçme. Nasıl iyi yapılır. Arasınav (%30) Final (%35)

Central Asian Studies

SINIF İÇİ ETKİNLİKLER OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ETKİNLİĞİ

Akıl Fikir yayınlarından yeni kitaplar

İçindekiler. Değişim. Toplumsal Değişim. Değişim Eğitim ilişkisi. Çok kültürlülük. Çok kültürlü eğitim. Çok kültürlü eğitim ilkeleri

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

Nasıl Bir Zekâya Sahipsiniz? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim. Ayın Testi

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Hobi Yayınevi ŞEKĐLLĐ BOYAMA. Kitabın Amacı:

LÜTFİYE KÖSTEN. 1978, İzmir. Eğitim 2015

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II

ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ ÖĞRENME VE BAŞARI

SİBİRYA DAN BİR MASAL ANASI. The Mother of a Tale from Siberia. Recai BAZANCİR *

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

BİRİNCİ BÖLÜM İŞ AİLE ÇATIŞMASI

Mavisel Yener ile. Masal Atölyesi

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

8-9 YAŞ ÇCUKLARININ YAŞ DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE OKUL-ÖDEV ÇALIŞMALARI ÖZEL ANTALYA ENVAR İLKOKULU 8-9 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM DÖNEMLERİ ÖZELLİKLERİ

Değerli Velilerimiz, Yılın son haftasını geride bırakarak yeni yıla merhaba diyeceğiz bu hafta sonunda de güzel günler yaşamayı planlıyoruz

Öğretmen Ek deki resmin çıktısını sınıf mevcuduna göre alır.

Ü İ ı ı ı ş Ö ı Ü İ İ ş ı ı ı ı ı Ü ıı ı ı ı ı ı ı ı ı Ö ı ı ı ş ş ş Ü İ İ ıı ı ı ı ı ı çıı ı ı ı ış ı ş ı ç ı ş ıı ş ıı ş ı ç ş ş Üııı ı ıı ıı ı ıı ı

REHBERLİK VE İLETİŞİM 9

Bu kitabı Sanat Kitabevi nden edinebilirsiniz.

PENTRU DISCIPLINA LIMBA ŞI LITERATURA TURCĂ MATERNĂ

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

FECRİ-ATİ EDEBİYATI SANATÇILARI

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ETKİNLİĞİ

İçindekiler. Teşekkür, xiii Giriş, xv. Öykü 1 Öykünün Öyküsü, xxi. Bölüm 1 Metaforun Büyüsü, 3

MONTAJ HATLARINDA ÇALIŞMA DURUŞLARININ REBA YÖNTEMİ İLE ANALİZİ VE ERGONOMİK RİSK DEĞERLENDİRMESİ

Çoklu Zekâ Teorisi Ek 2

PROBLEM ÇÖZME BASAMAKLARI ve YARATICI DÜŞÜNME

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DİNLER TARİHİ I İLH Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan :15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Okul Öncesi Dönemde. Olması Gereken Kurallar

TEMALARIMIZ KULELER DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ DÜNYA EL YIKAMA GÜNÜ KURBAN BAYRAMI KIRMIZI GÜNÜ

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

KOLEJ - FEN LİSESİ - ÇAMLICA ORTAOKULU XXVI. EDEBİYAT ve KİTAP GÜNLERİ ETKİNLİK İÇERİĞİ Okuyan insan, yaşayan insan

9. SINIF KONU ANLATIMI 23 HÜCRE 1 - HÜCRENİN KEŞFİ PROKARYOT ÖKARYOT HÜCRE

MASALLARDAKĐ ENGELLER ÜZERĐNE BĐR ARAŞTIRMA (A STUDY ON OBSTACLES IN TALES)

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Otozomal Baskın Kalıtım (Autosomal Dominant Inheritance) nedir?

KOZMOLOJİK DEVİR 1 MİLET MEKTEBİ, PYTAGORASÇILIK Milet Mektebi

EĞİTİM ÖĞRETİM 8. SINIF TÜRKÇE DERSİ KONULARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

FLORA, FAUNA TÜRLERİ VE YABAN KUŞLARININ KORUNMASI TÜZÜĞÜ

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar,

Transkript:

MASALLARDA DIŞ CAN (Canın beden dışında saklanması) ÖZET Mustafa SEVER * Henüz soyut düşünme seviyesi zayıf olan ilkel insan,soyut kavramları maddî bir şekle büründürme, onları belli bir şekilde algılama ve yansıtma ihtiyacı duymuştur. Her varlığın bedeninden ayrı bir canı bulunduğu en ilkel insanların inanç sistemlerinde bile somut şekilde düşünülmüştür. Bu sebeple ilkel insan, kendi dışındaki her varlığı canlı, ruhlu saymıştır. Bu inanışı, Türk masallarında görmek mümkündür. Olağanüstü masallarda masalın baş kahramanının alt etmesi gereken en büyük engellerden biri olan devin canı bedeninde değildir. Başlangıcı belli olmayan bir zamanda güvenli bir yer olarak seçilmiş bir yerde devin canı muhafaza edilir. Dış can kavramı, bize tarih öncesi devirlerde bunun bir inanış konusu olduğunu düşündürmektedir. İlkel insan kendini düşmanlarına karşı güvende hissetmek için canıyla bedeninin ayrı yerlerde olduğu inancına sahiptir. Biz bu inancın kalıntılarını masallarda buluyor olabiliriz. Anahtar Kelimeler: Masal, can, ruh, canlıcılık SUMMARY The primitive man that has a very veak power to think abstractly, need to perceive and reflect the abstracts to a concrete shape. İt is considered every being has a soul or spirit, apart from the body, in a concrete shape, even in the most primitive man s belief system. For this reason the primitive man considered every being excluding himself as alive and having a soul. İt is possible to see this primitive belief in Turkish tales, in the extraordinary tales greatest hinder that the chief heroin the tale is supposed to beat and defeat, is the giant that doesn t have his soul in the body. The soul of the giant is pereserved in a place, decided as dependable, at a time as old as eternal life. The concept of soul protecting out of the body shows us a belief prevailing during the perehistoric ages. The primitive man thought his soul and body apart, to protect himself against his enemies. İt is possible that we find the remainder of this belief in the tales. * Dr. Mersin Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

Mustafa SEVER 40 Key Words: Tale, soul, spirit, animism GİRİŞ Can, Türkçe Sözlük te 1 İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağladığına ve ölümle vücuttan ayrıldığına inanılan madde dışı varlık olarak tanımlanmaktadır ve ruhla eş anlamlıdır. Bedenden ayrı, cisimsiz, ölümsüz; canlının ölmesiyle bedenden ayrılan bir varlıktır. Henüz, soyut düşünme seviyesi zayıf olan yazı öncesi (primitive) insan, soyut kavramları somutlama, maddî bir şekle büründürme,onları belli bir şekilde, yapıda algılama ve yansıtma ihtiyacı duymuştur. Her varlığın bedeninden ayrı bir canı/ruhu bulunduğu en ilkel insanların inanç sistemlerinde bile somut bir biçimde düşünülmüştür. Bu nedenle yazı öncesi insan, kendi dışındaki her varlığı da kendisi gibi canlı/ruhlu saymıştır. Bu anlayış, felsefe dilinde animizm (canlıcılık) olarak adlandırılmıştır. Animizme göre yazı öncesi insan, rüyasında gördüklerini, yaptıklarını, gezdiği yerleri, vb. gerçekten görmüş, yapmış veya gezmiş olduğuna inanır. Bu inanış, bedenden çıkıp kendince dolaşabilen bir can/ruh düşüncesini doğurmuştur. Sürekli bir mücadele içerisinde bulunan, -bu mücadele insanın tabiatla, insanın insanla olan mücadelesidir- her an yaralanmaya, hatta öldürülmeye maruz kalabilecek insanın canını/ruhunu bedeninin dışında bir yerde varsaymasını doğurmuştur. Çünkü, beden her an tehlikeye uğrayabilir. Oysa can bedenden ayrı, güvenli bir yerde olursa, zarar uğrama tehlikesi de ortadan kalkacak, dolayısıyla beden de güvenlikte olacaktır. Diğer yandan eğer can bir zarara uğrarsa, beden ya hastalanacak ya da ölecektir. MASALLARDA DIŞ CAN Canın/ruhun beden dışında saklanması inanışını, biraz farklı bir şekilde masallarımızda görmek mümkündür: Olağanüstü masallarda, masalın baş kahramanının alt etmesi gereken en büyük engellerden biri olan devin veya dev benzeri yaratığın canı bedeninde değildir. Başlangıcı belli olmayan bir zamanda güvenli bir yer olarak seçilmiş bir yerde devin canı muhafaza edilir. Bulunmadığı,ele geçirilemediği müddetçe devin hayatı güvencededir; dolayısıyla da dev yaralanmaktan, öldürülmekten tamamıyla korunmuş durumdadır. Zaten kompleks bir düşünme, akıl yürütme seviyesine ulaşamamış yazı öncesi (primitive) insan veya insanlar, hayatı soyut olarak adlandıramadığı için canı görülebilir, elle tutulabilir, bir kutuda, kavanozda veya herhangi bir hayvanın vücudunda bir nesne olarak saklanabilir; yaralanmaya, yok edilmeye açık, belli bir şekli olan somut bir varlık olarak düşünmüşlerdir. Bu yönüyle yazı öncesi insanlar gerçekçidir. *** 1 Türkçe Sözlük, TDK Yay., Ankara 1988

Sosyal Bilimler Dergisi 41 Zaten masaldaki hayâlî unsurlar ayıklandığında masal, yaşanan veya yaşanabilir hayat olarak ortaya çıkar. 1. Masalda aşılması gereken son engel,som deneme/sınav noktası, olağanüstü güçleri olan ve görünürde alt edilmesi mümkün olmayan bir devdir. Türk masallarında masal kahramanı, mutluluğu öyle kolay elde edemez; uzun süren bir denemeden geçirilir. Gücü, sabrı, zorlukları aşmadaki azmi denenir. Masal anlatıcısı, aşılması gereken engelleri (burada devi) öylesine zorlaştırır, olağanüstü güçlerle donatır; ki masal kahramanını zaferi de o oranda muhteşem olur. Masalda kolay aşılan engel engelden sayılmaz. Engelin kolay aşılan cinsten olmasını, inleyicinin ilgisini canlı tutmak açısından masal anlatıcısı da istemez. Bu nedenle devin veya olağanüstü yaratığın ölümü, öldürülmesi daha da bir önem kazanır. Kesilen, tepelenen dev bir türlü ölmez, öldürülemez. Aksine, masal kahramanını yaralar, hatta öldürür. İşte bu safhada masal kahramanına yardımcı varlıklar devreye girer; onu iyileştirirler. Ölmüşse, tekrar sağaltırlar. Ona öğüt verirler, bu yetmez, yol gösterirler, devin sırrı öğrenilerek kahramana bildirilir: Devin canı bedeninden uzakta bir yerdedir. Sözgelimi, Müstecep ile Dünya Güzeli 2 masalında devin canı, aşılması zor bir dağın arkasındaki gölde yüzen üç ördektir. Bu ördekler ele geçirilip öldürülmedikçe deve ok işlemez, devi kılıç kesmez; yani dev ölümsüzdür. Bir başka masalda, Kırkıncı Oda 3 da devin canı, yine ulaşılması bir insan için oldukça zor bir yerdeki bir domuzun karnında bulunan iki kutu içindeki iki güvercindir. Kutunun birindeki ak güvercin, devin kuvvetidir; öteki kutudaki kara güvercin ise, devin ecelidir. Yine, Yeloğlu Köse 4 masalında da devin canı, olağanüstü nitelikleri olan bir atın sırtındaki heybede bulunan üç güvercindir. Bunlar zarar görmedikçe dev sağlıklıdır, mutludur ve insanoğlu ne yaparsa yapsın deve zarar veremez. Eğer canı meydana getiren varlıklar zarar görecek olursa, dev bu durumda acı duyacak, eğer varlıklar öldürülecek olursa dev de ölecektir. Canın, devin vücudunda olması, ulaşılması güç bir yerde bulunmasından daha da büyük bir zarara uğrama tehlikesiyle karşı karşıya olması demektir. Canın güvenliği, devin bedeninden hayli uzakta, ulaşılması güç yerde bulunmasına bağlıdır. Can, devin vücudunda olmadığı için, devi hiçbir güç öldüremez. Diğer yandan dikkati çeken bir nokta da canın kuş veya benzeri canlılarla aynı kabul edilmesidir. Eski Türklerin inanışında can/ruh, bir kuş şeklinde tasavvur edilmiştir. Hatta cennetin Türk dilindeki karşılığı da uçmak tır. Ölüm, can kuşunun bedenden uçması olarak telakki edilmiştir. Sözgelimi, Manas destanında, zehirlenen Manas ölür. Bu durum destan anlatıcısının dilinde Manastın çımınday canı kétti déyt, çın üyüne kétti 2 3 4 Necdet Sakaoğlu, Müstecep ile Dünya Güzeli, Türk Folkloru Dergisi, c.i, sayı 3 Naki Tezel, Kırkıncı Oda, Türk Masalları, Kültür Bak. Yay., Ankara 1992, s. 98 Mustafa Sever, Yeloğlu Köse, Erciyes, sayı 213, 1995, s.26

Mustafa SEVER 42 déyt (Manas ın canı uçmuştu, asıl evine gitmişti) 5 şeklinde anlatılır. Sibirya da yaşayan Türklerin yaygın inanışında da çocuğun ruhunun bir kuş şeklinde gökten gelip kadının karnına girdiğine inanılır. 6 Yani can/ruh, nihayetinde gökle ilgilidir. C. G. Jung a göre İnsanoğlunun geçirdiği değişik deneyimler, belirli bir yoldan genetik olarak kodlanır ve sonraki kuşaklara aktarılır. 7 Halk inançları da belirli olay, durum ve deneyimlerden kaynaklandığına göre, aynı şekilde sonraki nesillere aktarılmış, kimi zamanda inanç konusu olmaktan uzaklaşarak değişik edebî anlatılarda birer motif olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. Devin canının muhafaza edildiği yer, insan için ulaşılması çok or bir yerdir. İnsan bu yere birtakım kişi veya varlıkların yardımlarıyla ulaşır. Masal kahramanını bu yere götüren sebep ise, dev veya benzeri yaratığın, kahramanın karısını, sevgilisini kaçırmasıdır. Yani, kahramanın devle olan çatışması bir gönül yarasından kaynaklanmaktadır; ama bu gönül yarası, sürekli bir yara olarak kalmaz, masalın sonunda halledilir. Masalda bu sebep-sonuç ilişkisi şöyle gelişir: 1. Kahramanın sevgilisi, dev veya benzeri bir yaratık tarafından kaçırılır. 2. Kahraman, devi aramaya çıkar; yolda olağanüstü hünerleri olan varlıklarla, dile gelen hayvanlarla karşılaşır; onlara iyilik eder, onlarla dost olur. Onlardan, zorda kaldığında yardım görür. 3. Kahraman, devle karşılaşır, onunla vuruşur; fakat yenilir, hatta kimi zaman dev tarafından öldürülür. 4. Daha önce karşılaştığı ve olağanüstü güçleri olan insan veya hayvanlar kahramanı iyileştirirler; ölmüşse diriltirler. 5. Kaçırılan sevgili, devin sırrını, yani devin canının nerede olduğunu öğrenerek kahramana bildirir. 6. Kahraman, devin canını meydana getiren varlıkları bulur, ele geçirir ve bu varlıkları, devin gözü önünde öldürür. 7. Dev ölür, kahraman da sevgilisine kavuşur. 5 6 7 Wilhelm Radloff, Manas Destanı, (Yayına hazırlayan:emine Gürsoy Naskali) Türksoy Yay., Ankara 1995, s. 93 Bahaeddin Ögel, Türk Mitolojisi, c. I, TTK Basımevi, Ankara 1993, s. 559 Ana Brıtannica Ans., c.ii, Ana Yay., İstanbul 1986, s. 305

Sosyal Bilimler Dergisi 43 SONUÇ Fantezi/hayâl, gerçeklerden uzaklaşarak gönüldeki özlemleri hayâl aktiviteleriyle doyurmakta kullanılan tasavvurların tümüdür ve psikolojik bir savunma şeklidir. Buradan hareketle masalı, insanın yaşadığı şartlardan uzaklaşma, onları değiştirme,özlenilene (hayâlî de olsa) ulaşma gayretinin bir anlatımı olarak tarif edebiliriz. Masaldaki engelin ya da engellerin zorun zoru olarak şekillenmesi, gerçek hayattaki zorlukların yerine, masaldaki çözümü olan zorlukların konmasıdır (identification). Masaldaki zorlukların sonuçta çözülmesi, üstesinden gelinmesi,masalı anlatanı da dinleyenleri de asıl sorunlardan uzaklaştıracak, dolayısıyla da psikolojik de olsa bir rahatlama sağlayacaktır. Masalda da olsa mutluluğun kolay elde edilememesi azmin, emeğin, iyiliğin, sabrın, vb. birçok erdemin yüceltilmesi, kişide daha çok da çocuklarda olumlu değişikliklerin meydana gelmesini sağlayacaktır. Bu da masalın en önemli yanıdır. Diğer yandan masaldaki bu dış can kavramı, bize yazı öncesi/tarih öncesi devirlerde bunun bir inanış konusu olduğunu düşündürmektedir. Yukarıda da açıklamaya çalıştığımız gibi, kanaatimizce yazı öncesi insan, kendini düşmanlarına karşı bir çeşit güvenceye almak veya güvende hissetmek için canıyla bedeninin ayrı yerlerde olduğu inancını geliştirmiştir; ki biz bu inancın kalıntılarını masallarda buluyoruz. KAYNAKLAR 1. Abdülkadir İnan, Tarihte ve Bugün Şamanizm, TTK Basımevi, Ankara 1972 2. Alison Jones, Dictionary of Worl Folklore, Larousse Yay., 1995 3. J.G.Frazer, Altın Dal, c.ii, (Çev. Mehmet H. Doğan), Payel Yay., İstanbul 1992 4. Mircea Eliade, Şamanizm (Çev. İsmet Birkan), İmge Yay., Ankara 1999