Sosyal Siyaset Ekseninde Yerel Özürlüler Politikasý (Özürlü Dostu Yerel Sosyal Politikalar) Ali SEYYAR * Giriþ Özürlülerin toplum hayatýnýn bütün alanlarýna e- þit vatandaþ olarak katýlmalarý, sosyal politikalarýn baþta gelen görevlerindendir. Gerek merkezî, gerekse yerel sosyal politikalar açýsýndan özürlülerin göz ardý edilmesi veya sorunlarýnýn ertelenmesi, sosyal siyasetin hedeflerinden ve ilkelerinden kabul edilen sosyal barýþ ve dayanýþma ruhuna aykýrýdýr. Dezavantajlý sosyal gruplar kapsamýnda deðerlendirildiklerinden dolayý özürlüler, haklý olarak modern ve aktif sosyal politikalarýn belki de en önemli ve en öncelikli kesim arasýnda yer almaktadýr. Sosyal geliþme yolunda en ileri bir noktada olmak isteyen toplumlar, özürlüler gibi dezavantajlý sosyal gruplarýn hayat kalitesini de en ileri boyuta taþýmakla sorumludur. Geniþ anlamda insan haklarý, dar anlamda sosyal haklar baðlamýnda özel ve kamusal haklar bütün vatandaþlara eþitlik ilkesi doðrultusunda verilirken, dezavantajlý sosyal gruplar, bunlardan fýrsatta eþitlik ilkesine göre de yararlanabilmelidirler. Bunun hayata geçirilmesi ise genelde her türlü engeli ortadan kaldýrmayý hedefleyen pozitif ayrýmcýlýk yöntemleri i- le gerçekleþtirilebilmektedir. Mesela özürlülere istihdam hakkýný tanýmakla kalmayýp, emek piyasasýna dönük özürlü kota sistemi veya korumalý iþyeri gibi uygulamalarla bu hakkýn veya hedefin somut olarak hayata geçirilmesini saðlamak özürlü dostu aktif sosyal politikalarýn bir yansýmasýdýr. Özürlü dostu aktif sosyal politikalarýn hedefleri ve ilkeleri gibi teorik genel çerçevesinin yanýnda hukukî altyapýsý, katýlýmcý demokrasinin bir gereði olarak özürlü temsilcilerin görüþlerinin de yer aldýðý genel mutabakat sonucunda her ne kadar merkezî i- dare tarafýndan belirleniyorsa da, uygulamada çoðu zaman yerel yönetimlerin de katýlýmý kaçýnýlmazdýr. Bundan dolayýdýr ki, özürlü dostu aktif sosyal politikalarýn hayata geçirilmesinde etkinlik ve baþarý elde etmek açýsýndan yerel yönetimlerin de bu politikalarýn önemli bir aktörü olarak rol almalarý gerekmektedir. Makalemiz bu baðlamda yerel yönetimlerin ve özellikle belediyelerin deðiþik alanlarda özürlü politikalarý oluþturma yönünde somut bir açýlým sergileme gayesini gütmektedir. 1. Dünyada Özürlüler Politikalarýnýn Tarihî Geliþimi Batý dünyasýnda özürlülere yönelik sosyal politikalarýn tarihi oluþum ve geliþim süreci incelendiðinde þu merhalelerden geçtiði tespit edilebilir: I. Cihan Harbi ne dek özür türlerine göre özel eðitim tekniklerinin geliþtirilmesi ve özürlülerin bu tekniklerden yararlandýrýlmasý, öncelikli hedef olmuþtur. I. Cihan Harbi akabinde týbbi ve mesleki rehabilitasyon hizmetleri yoðunluk kazanmýþtýr. Bu süreç, II. Cihan Harbi nin sonunda özürlüleri iþ hayatýna dâhil edebilme arayýþlarýyla devam etmiþtir. 1 Avrupa ülkeleri, 1970 li yýllardan itibaren özürlülük alanýnda önemli kanuni düzenlemeler gerçekleþtirebilmiþ ve bu çerçevede özürlülerin sosyal haklarýný belirleyebilmiþtir. Bundan önceki dönemlerde özürlülük konusunda medikal yaklaþýmýn bir yansýmasý olan özel eðitim, týbbi tedavi ve rehabilitasyon hâkim idi. Medikal model, gerek bakýma muhtaç ö- zürlülerin, gerekse iþgücü niteliði taþýyan özürlülerin temel ihtiyaçlarýna cevap veremediði için, sosyal model yaklaþýmlarýyla zenginleþtirilmiþtir. Özürlülerde görülen iþsizlik ve yoksulluk gibi sorunlar, sosyal dýþlanmanýn bir sonucu olarak görüldüðü için, örgütlü özürlü hareketlerin ortaya çýkmasýna da yardýmcý olmuþtur. Liberal toplumlarýn rekabetçi ve çatýþmacý özelliklerinden dolayý özürlülük haklarý hareketleri de, sosyal baskýlara karþý bir tepki olarak ortaya çýkmýþtýr. Özürlülerin örgütlenmesi sosyal ve çevresel engelleri ortaya çýkardýðý gibi, özürlüler le- 80 * Prof. Dr., Sakarya Üniversitesi, ÝÝBF, Çalýþma Ekonomisi ve Endüstri Ýliþkileri Bölümü, Sosyal Siyaset ve Sosyal Güvenlik ABD Baþkaný 1 Altan, Ö. Zühtü; Sakatlarýn Ýstihdam Edilerek Korunmalarýný Öngören Sosyal Politikalar ve Türkiye ; 28.04.2001 tarihli Bolu daki Özürlüler Ýdaresi Baþkanlýðý Seminer Notu, s. 3.
hine yapýlan kanuni düzenlemelerin de sosyal model ekseninde geliþmiþtir. 2 Sosyal politikalarýn geliþimi ile birlikte bugün ö- zürlünün toplumsal bütünleþmesinden yola çýkýlarak, erken safhalarda týbbi tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinden yararlandýrýlmalarý, özel eðitim ihtiyacý olanlara mümkün mertebe kaynaþtýrma yoluyla eðitim hakkýnýn verilmesi, iþgücü niteliði taþýyan özürlülerin mesleki rehabilitasyonu doðrultusunda emek piyasasýnda istihdamý, bu mümkün deðilse korumalý iþyerlerinde çalýþtýrýlmalarý önde gelen hedeflerdendir. Ýþgücü niteliði taþýmayan veya bakýma muhtaç durumda olan özürlülerin sosyal güvenlik ve(ya) sosyal bakým hizmetleri kapsamýna alýnmasý ise, özürlülere dönük aktif istihdam politikalarýnýn mümkün olmadýðý durumlarda söz konusudur. 2. Türkiye de Özürlüler Politikalarýnýn Tarihi Geliþimi Türkiye, özürlü dostu sosyal politikalarýný Batý dünyasýna göre 20-30 sene gecikmeli olarak baþlatabilmiþtir. Gerçi 1976 da çýkartýlan 2022 sayýlý Kanun, iþsiz özürlüleri ve 65 yaþ üzerindeki yaþlýlarý, belirli bir gelire kavuþturmaktaydý. Ancak buradan elde edilen gelir, sosyal ihtiyaçlara cevap vermekten çok uzak idi. Batý dünyasý, sosyal model ekseninde oluþturulan kurumsal yapýlarýyla özürlü sorunlarýna çoktan çözüm bulmuþken Türkiye, millî özürlüler politikalarýný belirlemek üzere Baþbakanlýða baðlý Özürlüler Ýdaresi Baþkanlýðý na ancak 1997 yýlýnda kavuþabilmiþtir. Milli politikalarýn temel esaslarýnýn somut olarak belirlenmesine yardýmcý olacak Özürlüler Yüksek Kurulu da bir nevi devletin inisiyatifi ile oluþturulmuþtur. Özürlülük bilinci ve örgütlü hareket de bu süreçten sonra hýz kazanmýþtýr. 1999 yýlýnda Türkiye de ilk kez gerçekleþtirilen I. Özürlüler Þurasý nýn temel kararlarý arasýnda ö- zürlüler kanununun çýkarýlmasý yer almýþtýr. Ýlk kanun taslaðýna bakýldýðýnda içeriðinin medikal modele daha yakýn olduðu anlaþýlacaktýr. Özürlülere dönük kanuni haklarýn belirlenmesi ile ilgili taleplerin gün ýþýðýna çýkmasý ile özürlülüðe yönelik sosyal politikalarýn þekillenmesi de mümkün olmuþtur. 2005 yýlýnda gerçekleþtirilen II. Özürlüler Þurasý ise, Özürlüler ve Yerel Yönetimler ana temasýyla Özürlüler Kanunu nun çýkmasýný hýzlandýrdýðý gibi, merkezi ve yerel yönetimlerin özürlü dostu sosyal politikalarýn temel esaslarýnýn belirlenmesine de yardýmcý olmuþtur. 2.1. Özürlü Dostu Sosyal Politikalarýn Kaynaðý Olarak Özürlüler Kanunu Özürlüler Kanunu, özürlülerle ilgili yýllarýn birikmiþ sorunlarýnýn doðru bir þekilde çözümlenmesine önemli derecede katký saðlamaya yarayan unsurlara sahiptir. 3 Özürlüler Kanunu, özürlüler konusunu ilk kez, sosyal politika kapsamýnda deðerlendirmiþ ve böylece önemli bir paradigma deðiþimine yol açmýþtýr. Bu paradigma deðiþimi, kanuni düzenlemeleriyle genel olarak sosyal model anlayýþýna dayanan Avrupa Birliði nin özürlüler politikalarýna benzemektedir. Bu kanun sayesinde Türkiye de de, özürlülüðü engellilik ile eþ tutup yetersizliðe indirgeyerek, bireysel biyolojik bozukluklar olarak ele alan medikal model yerine hukuki, fiziki, mesleki ve sosyo-kültürel engelleri ortadan kaldýran bir sosyal model ortaya çýkmýþtýr. Ayrýmcýlýk yapmama, fýrsat eþitliði ve sosyal hayatýn bütün kademelerine tam katýlým gibi ilkeler, kanunun temel açýlýmlarýndandýr. Sosyal model anlayýþýna göre, özürlülük bir hastalýk deðil sosyal bir realite ve bir insanlýk durumudur. Sosyal modelde, hayata tam olarak katýlýmda güçlük çeken bir özürlü, engelli durumundadýr. Sosyal politika kapsamýnda özürlülerin hayatlarýný kolaylaþtýrýcý ve çevresel engelleri ortadan kaldýrýcý uygulamalar esastýr. Sosyal bakým modelinde, engellilik ö- zürlüler için sosyal bir sonuçtur. Dolayýsýyla engellilik, iþlevsel yönden yetersiz olan özürlü bireyin çevre ortamýnýn olumsuz þartlarýyla karþý karþýya gelmesi ile ortaya çýkmaktadýr. Özürlü, çevre þartlarýndan dolayý engelli hâle getirilmektedir. Ýþlevsel bozukluk veya yetersizlik kendi baþýna bir engellilik teþkil etmemektedir. Diðer taraftan özürlülük veya engellilik kavramlarý, dinamik ve aktif sosyal politika uygulamalarý ile statik ve homojen bir olgu olmaktan çýkarýlmaktadýr. Özürlülük, dar anlamda ve sosyal politika uygulamalarý dýþýnda ele alýndýðýnda çoðu kez engellilik ile eþ anlamlý tutulmaktadýr. Halbuki, özürlülük, ö- zellikle týbbi tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin yetersiz veya uygulanmasýna raðmen etkisiz kalmasý sonucunda, fiziki, zihni ve ruhi anlamda iþlevsel sýnýrlýlýklarýn ve beceri bozukluðunun kalýcý olmasýdýr. Bu baðlamda özürlülük, kalýcý ve ortadan kaldýrýlmasý mümkün olmayan sürekli bir durum arz etmektedir. 4 Özürlüler Kanunu, özürlülerle ilgili yýllarýn birikmiþ sorunlarýnýn doðru bir þekilde çözümlenmesine önemli derecede katký saðlamaya yarayan unsurlara sahiptir. Kanun, özürlüler konusunu ilk kez, sosyal politika kapsamýnda deðerlendirmiþ ve önemli bir paradigma deðiþimine yol açmýþtýr. Özürlülüðüne raðmen toplum hayatýnda, baþkalarýyla eþit düzeyde yer alma fýrsatlarýndan yararlanabilme þansýna sa- 2 Özürlüler tarihi hakkýnda daha fazla bilgi için bkz.: Seyyar, Ali; Sosyal Siyaset Açýsýndan Özürlülüðe Karþý Mücadele; Türdav Yay.; Ýstanbul; 2000. Seyyar, Ali; Sosyal Siyaset Açýsýndan Özürlüler Politikasý (Almanya-Türkiye Mukayeseli); Türdav Yay.; Ýstanbul; 2001. Seyyar, Ali; Özürlülere Adanmýþ Sosyal Politika Yazýlarý; Adapazarý Büyükþehir Belediyesi Yayýnlarý; Mayýs 2006. 3 2005 tarih ve 5378 sayýlý Özürlüler Kanunu. 4 Aysoy, Mehmet; AB Sürecinde Özürlüler Politikasý, Açý Yayýnlarý; Ankara; 2004; s. 52. 81
Demokratik Kültürün Geliþiminde Yerel Yönetimler hip olmasý halinde ise kiþi, engelli olmaktan çýkmaktadýr. Engelliliðin ortadan kaldýrýlmasý, bir baþka ifadeyle özürlülerin sosyal hayata eþit katýlýmýnýn saðlanmasý, aktif sosyal politikalar ve sosyal duyarlý kesimlerin gönüllü katkýlarý ile mümkündür. Ýþte bu yönüyle Özürlüler Kanunu, özürlü dostu sosyal politika enstrümanlarýyla bütün özürlü gruplarýn temel ihtiyaçlarýna uygun çözüm sunmaktadýr. Mesela ö- zürlü iþgücüne yönelik emek piyasasýna dönük aktif istihdam politikalarý, emek piyasasýnda çalýþtýrýlmalarý zor olanlar için korumalý iþyerleri, bakýma muhtaç özürlülere dönük kurumda veya evde sosyal bakým güvence sistemi, sosyal güvencesi olmayanlara dönük özürlülük maaþý gibi uygulamalar. 3. Özürlüler Politikalarýnýn Muhatabý Olarak Yerel Yönetimler Katýlýmcý demokrasi ve sosyal dayanýþma anlayýþý, kent insanýnýn gönüllü katýlýmý ile bir anlam ifade etmektedir. Diðer taraftan belediyeler tarafýndan dezavantajlý sosyal gruplara yönelik olarak yürütülen hizmetlerin etkinliði ve verimliliði de kent insanýnýn desteðine baðlýdýr. Asýl sosyal fonksiyonlarý, yöre insanlarýnýn temel ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasýna yönelik hizmetler sunmak olan yerel yönetimler, bu yönüyle yöre halkýnýn sosyal sorunlarýný en yakýndan tespit edebilen ve çözüm üretme yeteneðine sahip olan kurumlardýr. Özellikle belediye yönetimleri, halkýn somut ihtiyaçlarýný gidermek bakýmýndan doðrudan sorumlu idari birimlerdir. Türkiye nüfusunun yaklaþýk olarak yüzde 80 i, toplam sayýlarý 3.225 olan belediye alanlarýnda yaþamaktadýr. Bu nüfusun yaklaþýk yarýsýnýn 16 büyük þehirde ikamet ettiði kabul edilmektedir. Bu oranlar ve rakamlar, ayný zamanda Türkiye de yaþayan 8,5 milyon özürlünün yaklaþýk 7 milyonunun belediye alanlarýnda yaþadýðýnýn bir göstergesidir. 5 Belirtilen bu istatistiki veriler, belediye yönetimlerinin, yerel sosyal politika aktörü olarak özürlülerin sosyal sorunlarýyla da direkt olarak ilgilenmesini göstermektedir. 3.1. Kanuni Dayanak Açýsýndan Yerel Özürlüler Politikalarý Büyükþehir Belediyesi Kanunu, büyükþehir belediyelerine yaþlýlar, özürlüler, gençler ve çocuklar gibi dezavantajlý sosyal gruplara yönelik sosyal ve kültürel hizmetler sunma görevi vermektedir. Buna göre yerel yönetimler, sosyo-kültürel faaliyetlerin organizasyonu konusunda dezavantajlý sosyal gruplara her türlü destek ve kolaylýk saðlamak durumundadýrlar. 6 Büyükþehir Belediyesi Kanunu, özürlü dostu sosyal politikalarýn oluþturulmasýna yönelik olarak en somut açýlýmýný, Büyükþehir belediye baþkanýnýn görev ve yetkileri kýsmýnda göstermektedir. Buna göre büyükþehir belediye baþkaný, bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrýlan ödeneði kullanmak, ö- zürlülerle ilgili faaliyetlere destek olmak üzere özürlü merkezleri oluþturmak la görevlidir. 7 Buna binaen Özürlü Hizmet Birimleri (merkezleri) kurulmasýna dair bir yönetmelik, 16.08.2006 tarih ve 26261 sayýlý Resmi Gazete de yayýmlanarak yürürlüðe girmiþtir. 8 Daha önceleri bazý belediyeler, Özürlüler Koordinasyon Merkezi veya Özürlüler Danýþma Merkezi gibi deðiþik isimler altýnda böyle birimler oluþturmuþlardý. Ancak bu giriþimler, kanuni zorunluluktan ziyade, sosyal sorumluluðun bir gereði olarak gönüllülük esasýna göre tesis edilmiþti. Ayrýca bu merkezlerin hangi sosyal fonksiyonlarý yerine getireceðine dair temel açýlým alanlarý da belirsiz idi. Büyükþehir Belediyeleri Özürlü Hizmet Birimleri Yönetmeliði nin 8. maddesinde belirlenen hükümlerle özürlü dostu sosyal politikalarýn temel alanlarý netice itibariyle somut olarak belirlenebilmiþtir. Buna göre bu birimler, aþaðýdaki görevleri ifa etmek durumundadýr: 9 a) Özürlü bireylerle ilgili veri tabaný oluþturmak. b) Özürlülerin toplum hayatý ile bütünleþmelerini saðlayýcý ve kolaylaþtýrýcý çalýþmalarý yürütmek, sportif, sosyal ve kültürel aktiviteler yapmak, teþvik etmek ve yaygýnlaþtýrmak. c) Üniversiteler, özel kuruluþlar, özürlülere hizmet amacýyla kurulmuþ vakýf, dernek ve bunlarýn üst kuruluþlarý, kamu kurum ve kuruluþlarý ile kamu kurumu niteliðindeki meslek kuruluþlarýyla ortak çalýþmalar yaparak özürlülere yönelik toplum temelli rehabilitasyon programlarýný uygulamak. ç) Birime baþvuran özürlü ve ailelerine psiko - sosyal danýþmanlýk ve rehberlik hizmetleri vermek, özürlülükle ilgili konularda eðitilmelerini, bilgilendirilmelerini ve bilinçlenmelerini saðlayýcý, konferans, seminer, sempozyum gibi etkinlikler düzenlemek. 82 5 Baþaran, Sermet; Özürlülerin Toplumsal Bütünleþmesinde Yerel Yönetimlerin Önemi ; Sosyal Politikalar Dergisi; Sayý 2; Kýþ 2007; s. 48. 6 10.07.2004 tarih ve 5216 sayýlý Büyükþehir Belediyesi Kanunu; m. 7; 2. Fýkra (d). 7 10.07.2004 tarih ve 5216 sayýlý Büyükþehir Belediyesi Kanunu; m. 18 (m). 8 Bu Yönetmelik, 10.07.2004 tarih ve 5216 sayýlý Büyükþehir Belediyesi Kanunu nun Ek 1. maddesine dayanýlarak hazýrlanmýþtýr. 01.07.2005 tarihli Ek 1. maddenin içeriði þu þekildedir: Büyükþehir belediyelerinde özürlülerle ilgili bilgilendirme, bilinçlendirme, yönlendirme, danýþmanlýk, sosyal ve mesleki rehabilitasyon hizmetleri vermek üzere özürlü hizmet birimleri oluþturulur. Bu birimler, faaliyetlerini özürlülere hizmet amacýyla kurulmuþ vakýf, dernek ve bunlarýn üst kuruluþlarýyla iþbirliði hâlinde sürdürürler. Özürlü hizmet birimlerinin kuruluþ, görev, yetki, sorumluluk ve iþleyiþine iliþkin usûl ve esaslar Özürlüler Ýdaresi Baþkanlýðý nýn görüþü alýnarak Ýçiþleri Bakanlýðý nca hazýrlanacak yönetmelikle belirlenir. 9 16.08.2006 tarih ve 26261 sayýlý Büyükþehir Belediyeleri Özürlü Hizmet Birimleri Yönetmeliði ; m. 8.
d) Özürlülüðü önlemeye yönelik kitap, dergi, broþür gibi basýlý, sesli ve görsel yayýnlarý hazýrlamak, yayýmlamak ve daðýtmak. e) Özürlü ve aileleri için bilgilendirme, bilinçlendirme hizmetleri vermek, bu hizmetleri verecek personelin teknik bilgi ve beceriye sahip olmasý için gerekli eðitimi almasýný saðlamak. f) Özürlüleri nitelikli iþgücü haline getirerek, çalýþma yaþamýna katýlmalarýný saðlamak üzere meslekî rehabilitasyon ve eðitim programlarý için baþvuran özürlüleri deðerlendirerek uygun mesleki rehabilitasyon ve mesleki eðitimleri vermek. g) Ekonomik durumu yetersiz özürlülere ayni ve nakdi yardým yapmak. ð) Ýhtiyaç halinde özürlülerin durumlarýna uygun araçlarla bulunduklarý mekanlardan hastane, okul ve rehabilitasyon merkezi gibi yerlere ulaþýmlarýný saðlamak. h) Bakýma muhtaç özürlülere ve yaþlýlara bakým hizmeti sunmak veya bu hizmeti ilgili mevzuat gereðince satýn almak. 2005 tarihli Belediye Kanunu da, belediye baþkanlarýna bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrýlan ödeneði kullanmak ve özürlülere yönelik hizmetleri yürütmek üzere özürlüler merkezi açma görevini vermektedir. 10 Diðer taraftan ayný Kanun, Belediye hizmetleri, vatandaþlara en yakýn yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulur derken hizmet sunumunda baþta özürlüler olmak üzere, yaþlý, düþkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanýlmasý gerektiðinin altýný çizer. 11 Belediyeler bunun yanýnda kamu kurumu niteliðindeki meslek kuruluþlarý, kamu yararýna çalýþan derneklerin yanýnda özürlü dernek ve vakýflarý ile ortak hizmet projeleri gerçekleþtirebilir. 12 3.2. Temel Esaslar Açýsýndan Yerel Özürlüler Politikalarý Yerel özürlüler politikalarý, genelde merkezi sosyal politikalarýn, özelde merkezi özürlüler politikalarýnýn bir parçasý olduðuna göre, yerel yönetimlerin, uygulamalarýný bu politikalarýn temel esaslarý doðrultusunda biçimlendirmeleri gerekmektedir. Mesela özürlülerin toplumla bütünleþmesini amaçlayan Ayrýmcýlýk Yapmama veya Sosyal Dýþlanmayý Önleme ilkeleri özürlülere dönük somut yansýmalarý açýsýndan önemli birer paradigmalardýr. Buna göre, her ne kadar iyi niyetlerle yapýldýðýný kabul etsek dahi özürlüler parký, özürlüler ormaný, özürlüler o- tobüsü, özürlüler lokali veya özürlüler kütüphanesi gibi ayrýmcý uygulamalarýn, bu temel yaklaþýmlar açýsýndan doðru olduklarý iddia edilemez. Bunun yerine özürlülerin de yararlanabileceði herkese uygun park ve tesislerin meydana getirilmesi, daha isabetli olacaktýr. Özürlülerin diðer toplumsal kesimlerle birlikte ve onlarla kaynaþarak ve bütünleþerek ayný imkânlara kavuþturulmalarý gerekmektedir. Özel uygulamalar, hizmetlerden eþit o- randa yararlanabilme veya eriþebilme noktasýnda zorluklarýn yaþandýðýnda geçerli olmalýdýr. Bu durumlarda yine toplumsal bütünleþme ve fýrsatlarda eþitlik ilke ve hedeflerine ulaþmak adýna pozitif ayrýmcýlýk yöntemlerine müracaat kaçýnýlmaz olabilmektedir. 3.3. Uygulama Alanlarý Açýsýndan Yerel Özürlüler Politikalarý Özürlü Hizmet Birimleri ne yüklenen görevler, haddizatýnda özürlülerin içinde bulunduklarý özel durumlarý ve yaþadýklarý sosyal sorunlarý göstermektedir. Bu sorunlar, onlarýn kendileri ve sosyal çevresiyle barýþýk, özgüven sahibi ve üretken olmalarýna çoðu kez engel teþkil etmektedir. Dolayýsýyla engelleri aþmak, gidermek veya azaltmak baðlamýnda özürlü dostu yerel sosyal politikalarýn alanlarý da bununla baðlantýlý olarak bu makalenin elverdiði ölçüde katýlýmcý demokrasi, aile, saðlýk, eðitim, ulaþým ve istihdama yönelik olacaktýr. 3.3.1. Özürlü Dostu Yerel Katýlýmcý Demokrasi Politikalarý Kent yaþamýnda; kent vizyonunun ve hemþehrilik bilincinin geliþtirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunmasý, sürdürülebilir kalkýnma, çevreye duyarlýlýk, sosyal yardýmlaþma ve dayanýþma, saydamlýk, hesap sorma ve hesap verme, katýlým ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalýþan kent konseyleri, katýlýmcý demokrasinin somut bir uygulama biçimidir. Belediye Kanunu, özürlüler tarafýndan meydana getirilen dernek ve vakýflarýn da yer a- labileceði Kent Konseylerinin oluþturulmasý yönünde bir imkân saðlamaktadýr. Buna göre, Belediyeler, kamu kurumu niteliðindeki meslek kuruluþlarýnýn, sendikalarýn, noterlerin, varsa üniversitelerin, ilgili sivil toplum örgütlerinin, siyasi partilerin, kamu kurum ve kuruluþlarýnýn ve mahalle muhtarlarýnýn temsilcileri ile diðer ilgililerin katýlýmýyla oluþan kent konseyinin faaliyetlerinin etkili ve verimli yürütülmesi konusunda yardým ve destek saðlar. 13 Katýlýmcý demokrasi ve sosyal dayanýþma anlayýþý, kent insanýnýn gönüllü katýlýmý ile bir anlam ifade etmektedir. Diðer taraftan belediyeler tarafýndan dezavantajlý sosyal gruplara yönelik olarak yürütülen hizmetlerin etkinliði ve verimliliði de kent insanýnýn desteðine baðlýdýr. Bundan dolayýdýr ki Belediye Kanunu nun 77. maddesi, yerel sosyal dayanýþma ve bütünleþme açýsýndan gönüllü katýlýmýn önemine i- þaret ederken, aktif sosyal politikalarýn uygulanmasýnda gönüllü kiþilerin katýlýmýna yönelik programla- 10 03.07.2005 tarih ve 5393 sayýlý Belediye Kanunu; m. 38. 11 03.07.2005 tarih ve 5393 sayýlý Belediye Kanunu; m. 14. 12 03.07.2005 tarih ve 5393 sayýlý Belediye Kanunu; m. 75. 13 03.07.2005 tarih ve 5393 sayýlý Belediye Kanunu; m. 76. 83
Demokratik Kültürün Geliþiminde Yerel Yönetimler rýn yapýlmasýný öngörmektedir. Vatandaþlýk, hemþehrilik ve kent bilincinin geliþtirilmesinde önemli bir sosyal fonksiyona sahip olan kent konseylerine geniþ sosyal kesimlerin gönüllü katýlýmlarýyla özürlülerin toplum hayatýna katýlýmý daha da kolaylaþacaktýr. Bu yönüyle Kent Konseyleri, özürlülerle kent halký arasýnda adeta birleþtirici bir unsur olacaktýr. 3.3.2. Özürlü Dostu Yerel Aile Politikalarý Aile politikalarý, sosyal siyaset kapsamýnda, huzurlu ve saðlýklý toplum tesis etmek maksadýyla a- ile ve aile fertleri için oluþturulan sosyal program, eðitim, destek ve yardýmlarýn bütünüdür. 14 Özürlü ailenin kendi içinde ve toplum içinde uyumlu yaþayabilmesi hedefine yönelik olarak özellikle sosyal i- letiþim ve özgüven sorunlarý yaþayan çaresiz ailelere dönük destekleme programlarýnýn önemi büyüktür. Özürlü Hizmet Birimleri, eðer yörelerinde mevcut ise Aile Danýþma Merkezleri veya Toplum Merkezleri ile birlikte aile okulu anlamýnda özürlülere ve ailelerine dönük sosyal pedagojik destek programlarý uygulamalýdýrlar. Özürlü Hizmet Birimlerinin, özellikle eþler arasý anlaþmazlýklarda ve okul, anne, baba, çocuk münasebetlerindeki sorunlarýn çözümünde, evlenme çaðýna gelen ve gelmekte olan özürlülere cinsel eðitim 15 konularýnda nitelikli uzmanlarla iþbirliði yapmalarý elzemdir. 3.3.3. Özürlü Dostu Yerel Saðlýk Politikalarý Saðlýk politikalarý kapsamýnda sunulan saðlýk hizmetleri, yerel ihtiyaçlardan ve yörede yaþayan özürlülerin özel saðlýk sorunlarýndan baðýmsýz olarak düþünülemez. Bundan dolayý yerel saðlýk hizmetlerinin, düzenli, rasyonel, yaygýn, verimli ve etkili bir biçimde yürütülmesine yönelik geliþtirilen tedbir ve uygulamalar, özürlüleri de içine alacak bir biçimde þekillendirilmesinde fayda vardýr. Belediyelere ait poliklinik ve diðer týbbi hizmetler, özellikle ekonomik durumlarý yetersiz ve bakýma muhtaç durumda olan özürlüler için eriþilebilir ve ulaþýlabilir olmalýdýr. Bunun için, evde týbbi ve bunu tamamlayýcý olarak sosyal bakým hizmetlerinde belediyeler öncü konumunda olmalýdýr. 3.3.4. Özürlü Dostu Yerel Eðitim Politikalarý Belediye Kanunu, belediyelere eðitimle ilgili görevler de vermiþtir. Þöyle ki, madde 14 a da, belediyelere yönelik olarak, meslek ve beceri kazandýrma hizmetlerini yapar veya yaptýrýr hükmü geçmektedir. Madde 14 b de ise þu hüküm yer almaktadýr: Okul öncesi eðitim kurumlarý açabilir; 16 Devlete ait her derecedeki okul binalarýnýn inþaatý ile bakým ve onarýmýný yapabilir veya yaptýrabilir, her türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyaçlarýný karþýlayabilir;... Gerektiðinde, öðrencilere, amatör spor kulüplerine malzeme verir ve gerekli desteði saðlar, her türlü amatör spor karþýlaþmalarý düzenler, yurt içi ve yurt dýþý müsabakalarda üstün baþarý gösteren veya derece alan sporculara belediye meclisi kararýyla ödül verebilir. 17 Özel eðitime muhtaç olan öðrencilerin yaklaþýk olarak % 50 sinin eðitimden mahrum olduklarýný düþünecek olursak, belediyeler, eðitim ile ilgili olarak yukarýda somut olarak belirtilen görevlerini ifa ederken, hizmetlerden özürlülerin de yararlanabilmesi yönünde maddî veya lojistik yönden destek olmalýdýr. Mesela belediyeler, eðitilebilir zihinsel ö- zürlülerin de yer alabileceði meslek ve beceri kazandýrma kurslarý açabilir. 3.3.5. Özürlü Dostu Yerel Ulaþým Politikalarý Özürlülük baðlamýnda mimari ve fiziki çevre, ö- zürlü dostu mesken ve ulaþým imkânlarýnýn oluþturulmasý ile yakýndan ilgilidir. Cadde, sokak, kaldýrým, meydan ve park gibi fiziki çevrenin yanýnda toplu taþýma araçlarý özürlülerin ulaþýmýna ve kullanýmýna ne kadar uygun hâle getirilirse özürlüler de o kadar çok evinden çýkabilecek ve fiziki çevreden o nispette yararlanabileceklerdir. Katýlýmcý demokrasi ve bununla amaçlanan toplumsal bütünleþme, genel anlamda özürlü dostu yerel ulaþým politikalarý, dar anlamda fiziki, mimari ve teknik engellerin ortadan kaldýrýlmasý ile ancak mümkün olabilmektedir. Fiziki ve mimari çevrenin özürlülere uygun hâle getirilmesinde yerel yönetimler, önemli bir fonksiyona sahiptir. Nitekim Ýmar Kanunu ve buna baðlý yönetmeliklerin uygulanmasýndan öncelikle belediyeler ve il özel idareleri sorumludur. Özürlüler Kanunu ile Büyükþehir Belediyesi Kanunu na eklenen 1. ve 2. geçici maddeler ile fiziki engellerin yedi yýl içinde giderilmesi hükme baðlanmýþtýr. Müeyyidesi olmamakla beraber, kanunla, umuma a- çýk her türlü binalar, yol, kaldýrým, yaya geçidi, a- çýk ve yeþil alanlar, spor alanlarý ve benzeri sosyal ve kültürel altyapý alanlarýnýn bu süre zarfýnda ö- zürlülerin eriþebilirliðine uygun duruma getirilmesi istenmektedir. Bununla birlikte kanun, büyükþehir belediyelerinden, þehir içinde sunulan veya denetimlerinde olan toplu taþýma hizmetlerinin yine ayný zaman zarfýnda özürlülerin eriþilebilirliðine uygun hâle getirilmesini istemektedir. Bununla ilgili olarak 2006/ 8 sayýlý Baþbakanlýk Genelgesi yayýmlanmýþ olup, belediyelerin yedi yýl için eylem 84 14 Seyyar, Ali; Sosyal Siyaset Terimleri (Ansiklopedik Sözlük); Sakarya Yayýncýlýk; 2. Baský; Sakarya; 2008; s. 9. 15 Aile odaklý cinsel eðitim ile ilgili daha fazla bilgi için bkz.: Seyyar, Ali; Türkiye de Zihinsel Özürlüler ve Cinsel Eðitim ; Özürlülere Adanmýþ Sosyal Politika Yazýlarý; Adapazarý Büyükþehir Belediyesi; 2005; s. 107-127. 16 14 üncü maddenin (b) bendinde yer alan Okul öncesi eðitim kurumlarý açabilir;... görevi; Anayasa Mahkemesi nin 24.1.2007 tarihli ve E. 2005/95, K. 2007/5 sayýlý Kararý ile iptal edilmiþ ve iptal kararýnýn sonuçsuz kalmamasý için Kararýn Resmi Gazete de yayýmlanacaðý güne kadar 24.1.2007 tarihli ve E:2005/95 K:2007/2 sayýlý Karar ile yürürlüðü durdurulmuþtur. 17 03.07.2005 tarih ve 5393 sayýlý Belediye Kanunu; m. 14 a, b.
planlarýný yapmasý istenmiþtir. 18 Bu kanuni açýlýmlarla merkezi yönetim, bütün belediyeler için geçerli olan özürlü dostu yerel ulaþým politikalarýnýn temelini atmýþ olmaktadýr. 3.3.6. Özürlü Dostu Yerel Ýstihdam Politikalarý Belediyelerin, kanuni hükümler açýsýndan belki doðrudan iþyerleri açma gibi somut bir misyonlarý olmayabilir. Ancak, nasýl ki meslek ve beceri kazandýrma kurslarýyla özürlülerin istihdamýna dolaylý olarak katkýda bulunabiliyorlarsa belediyeler, korumalý iþyerleri açmak suretiyle özellikle emek piyasasýnda istihdamý zor olan özürlülere direkt olarak bir iþ imkâný saðlamýþ olurlar. Toplumsal hedefimiz, iþgücü niteliði taþýyan iþsiz özürlülerimizi yoksulluktan kurtarmak ve onlarýn istihdam edilebilirliðine dolaylý veya dolaysýz olarak yardýmcý olmak ise, alternatif aktif istihdam politikalarý kapsamýnda deðerlendirebileceðimiz özürlü dostu korumalý iþyerlerine daha çok önem vermeliyiz. Daha somut bir ifadeyle belediyelerimiz, özürlü iþgücüne dönük olarak meslek edindirme merkezleri açýp, iþsiz özürlülere mesleki vasýf kazandýrarak, çalýþma atölyeleri veya iþyerleri tesis ederek veya iþsiz özürlülere emek piyasasýnda iþ bulmalarýnda fiilî destek saðlayarak, özürlülükten kaynaklanan yoksulluk ve iþsizlik sorununun çözümüne önemli katkýda bulunabilir. Ýþgücü vasfýna haiz yoksul özürlülere tüketim maksatlý ayni ve nakdi yardýmlarla onlarý sürekli olarak bu þekilde ayakta tutmak yerine özürlü dostu aktif istihdam politikalarýyla kiþileri kendi çalýþmalarýyla ayakta durup geçinebilecekleri ve yükselebilecekleri bir konuma getirmek, sosyal fayda ve toplumsal bütünleþme saðlamak açýsýndan daha akýllý bir giriþimdir. Bunun yanýnda normal iþgücü piyasasýna kazandýrýlmalarý güç olan zihinsel özürlüler, aðýr derecede özürlüler ve birden fazla özrü olanlarýn da istihdam edilmeleri son derece önemlidir. Bu kesim için kota sisteminin iþlerliði bir anlam taþýmaz. Çünkü iþverenler, genelde hafif derecede sakat olanlarý tercih etmektedirler. O halde istihdamý güç olan bu ö- zürlüler için düþünülen korumalý iþyerlerinin açýlmasý son derece önemlidir. Korumalý iþyerlerinin teknik donanýmýn yanýnda maddî desteðinin de devletçe saðlanacaðýný düþünecek olursak, böyle bir teþebbüsün maliyetlerinin de sýnýrlý kalacaðý ortadadýr. 19 Korumalý iþyerlerinin sayýsýnýn hýzla artýrýlmasýna yönelik olarak devlet, korumalý iþyeri açacak belediyelerin yanýnda gerçek veya tüzel kiþilere yatýrým maliyetlerinin belirli bir oranýný karþýlamak üzere faizsiz kredi vermelidir. Diðer taraftan korumalý iþyerlerinde çalýþacak özürlülere ödenecek ücretlerin belirli bir kýsmý devlet tarafýndan karþýlanmalýdýr. Kiþi baþýna ödenecek meblað, kiþinin özürlülük derecesine göre belirlenmelidir. Ýþverenlerin ödemesi gereken iþveren sigorta prim hisseleri de hazine tarafýndan karþýlanmalýdýr. Korumalý iþyerleri, kurumlar vergisinden de muaf tutulmalýdýr. Korumalý iþyerlerinde verilecek iþ eðitimleri, halk eðitim merkezleri aracýlýðý ile ve meslek tecrübesine sahip emeklilerin (usta öðreticiler, iþ adamlarý, meslek öðretmenleri) gönüllü katýlýmý saðlanarak gerçekleþtirilmelidir. Toplumsal kaynaþma ve tanýtým açýsýndan farklý sosyal kesimler için korumalý iþyerlerinde çok maksatlý sosyo-kültürel faaliyetler tertiplenmeli ve çalýþan özürlü personelin performanslarý özel sektöre tanýtýlmalýdýr. Bu çerçevede hâlihazýrda istihdam e- dilen özürlüler ve onlarýn çalýþma hayatýndaki baþarýlarý üzerinde gözlemlerle olumlu örnekler belirlenmelidir. Korumalý iþyerlerinde üretilen mamuller, piyasaya dönük olmalýdýr. Pazara dönük üretimde iþ dünyasýndan destek alýnmalýdýr. Ýþletmecilerle mümkün olabildiðince ortak üretim sistemleri geliþtirilmelidir. Mamullerin teþhiri ve satýlmasý konusunda belediyeler, iþ dünyasýnýn temsilcilerinden yardým istemelidir. Sonuç Yerel yönetimler, geliþen demokrasimizle birlikte politikalarýný bundan böyle daha çok sosyal sorumluluk esaslarýna göre belirlemek durumundadýrlar. Sosyal sorumluluk bilinci ile oluþturulan politikalardan en çok dezavantajlý sosyal gruplarýn yararlanacaðý açýktýr. Özürlü dostu aktif sosyal politikalarýn o- luþumu ve geliþimi i- se bu sürecin bir devamý olarak kendisini yerel yönetimlerde de gösterecektir. Sosyal belediyecilik anlayýþýný ve felsefesini benimseyen belediyeler, bu sosyal yaklaþýma sadakat göstererek yöre halkýndan özürlülerine somut olarak aktif sosyal politikalar ü- Yerel yönetimler, geliþen demokrasimizle birlikte politikalarýný bundan böyle daha çok sosyal sorumluluk esaslarýna göre belirlemek durumundadýrlar. Sosyal sorumluluk bilinci ile oluþturulan politikalardan en çok dezavantajlý sosyal gruplarýn yararlanacaðý açýktýr. retmek mecburiyetindedirler. Katýlýmcý demokrasinin somut bir tezahürü olarak özürlülerin toplumla bütünleþmesi hedefinin, ancak özürlü dostu sosyal politikalarla hayata geçirilebilmesinin mümkün olabileceði unutulmamalýdýr. 18 Baþaran, Sermet; Özürlülerin Toplumsal Bütünleþmesinde Yerel Yönetimlerin Önemi ; Sosyal Politikalar Dergisi; Sayý 2; Kýþ 2007; s. 51. 19 30.05.2006 tarih ve 26183 sayýlý Korumalý Ýþyeri Hakkýnda Yönetmelik; m.1. Korumalý iþyerlerinin açýlmasýný daha da cazip hâle getirebilmek için, Ýþ Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu, Sosyal Sigortalar ve Genel Saðlýk Sigortasý Kanunu ve Belediye Gelirleri Kanunu gibi deðiþik kanunlarda deðiþiklik yapýlmasýna yönelik tasarý taslaklarý hazýrlanmýþtýr. Bu taslaklar, 25 Eylül 2007 tarihinde Özürlüler Yüksek Kurulu toplantýsýnda ilk kez müzakere edilmiþtir. 85