Benzer belgeler
Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014

BIST-100 Teknik Analiz

Ekonomi Bülteni. 7 Kasım 2016, Sayı: 43. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 24 Ağustos 2015, Sayı: 24. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 10 Ağustos 2015, Sayı: 22. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÜNLÜK BÜLTEN 20 Haziran 2014

Ekonomi Bülteni. 26 Haziran 2017, Sayı: 26. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

24-28 Mart2014 PİYASALARDA HAFTANIN ÖZETİ VE GELECEK HAFTA

Ekonomi Bülteni. 8 Ağustos 2016, Sayı: 31. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 25 Mart 2014

Günlük Bülten 17 Mart 2014

Ekonomi Bülteni. 10 Ekim 2016, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÜNLÜK BÜLTEN 24 Haziran 2014

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 9 Mayıs 2016, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 03 Ağustos 2015, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÜNLÜK BÜLTEN 25 Haziran 2014

Ekonomi Bülteni. 25 Nisan 2016, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 28 Aralık 2015, Sayı: 41. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

BIST-100 Teknik Analiz

Ekonomi Bülteni. 7 Ağustos 2017, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Ekonomi Bülteni. 3 Temmuz 2017, Sayı: 27. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

KATILIM EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTERNATİF STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 25 Temmuz 2013

Ekonomi Bülteni. 11 Mayıs 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Aylık Ekonomik Değerlendirmeler Raporu Şubat Rapor. Prof. Dr. Kerem Alkin

TÜRKİYE MART 2014 GÖRÜNÜM

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

Ekonomi Bülteni. 09 Mart 2015, Sayı: 10. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 2 Ocak 2017, Sayı: 1. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 4 Nisan 2016, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Teknik Bülten 13 Aralık 2016 Salı

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Sabah RAPORU

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER.

12 Eylül Türkiye Ekonomisinde Güçlü Büyüme. 12 Eylül 2017

GÜNE BAŞLARKEN 6 Nisan 2009

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAFTALIK BÜLTEN 20 NİSAN NİSAN 2015 USD/TL HAFTANIN ÖZETİ

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Sabah RAPORU

Ekonomi Bülteni. 8 Mayıs 2017, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomik Takvim


Teknik Bülten. 24 Ağustos 2016 Çarşamba

Ekonomi Bülteni. 27 Şubat 2017, Sayı: 9. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 27 Mart 2017, Sayı: 13. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 17 Eylül 2013

Ekonomi Bülteni. 13 Nisan 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI BİRİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

TCMB (17-18) FED

Mart Emeklilik Fon Bülteni. bnpparibascardif.com.tr /

Haftalık Piyasa Beklentileri. 18 Ağustos 2014

Ekonomi Bülteni. 26 Eylül 2016, Sayı: 37. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Temmuz 2017, Sayı: 29. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 5 Haziran 2017, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 3 Ekim 2016, Sayı: 38. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Strateji Notu Tahvil: Döviz: Hisse Senedi: Altın:

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Turkey Data Monitor Ekonomi Bülteni. 07 Mart 2016 I. KÜRESEL GELİŞMELER

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

Teknik Bülten. 14 Haziran 2016 Salı

Politika Faizi: %8,00 (Önceki: %8,00) Borç Alma Faizi: %7,25 (Önceki: %7,25) Marjinal Fonlama Faizi: %8,50 (Önceki: %8,50)


Ekonomi Bülteni. 06 Temmuz 2015, Sayı: 18. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 03 Mayıs 2013

GÜNE BAŞLARKEN 31 Ağustos 2009

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

GÜNE BAŞLARKEN 18 Mart 2009

Ekonomi Bülteni. 08 Haziran 2015, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

Ekonomi Bülteni. 21 Mart 2016, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 06 Ağustos 2013

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

21 Temmuz Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi den Büyüme Vurgusu

19 Eylül FOMC Kararları Öncesinde Dolarda Dalgalı Seyir Devam Ediyor. 19 Eylül 2017

GÜVEN ENDEKSLERİ. Kaynak: TCMB & TÜİK SANAYİ SEKTÖRÜ

Ülke Saat (TSİ) Veri/gelişme ING tahmini Piyasa beklentisi Önceki veri

HAFTALIK BÜLTEN 19 EKİM EKİM 2015

HAFTALIK BÜLTEN 6 EKİM 10 EKİM 2014

Teknik Bülten. 25 Temmuz 2016 Pazartesi

Ekonomi Bülteni. 5 Eylül 2016, Sayı: 35. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Transkript:

Piyasaların gözü bu hafta ABD verileri ve FED yetkililerinin açıklamalarında olacak. TCMB ise, faiz indirimlerine rağmen, 'sıkı para politikası' duruşunda bir yumuşamaları olmadığını vurguluyor. Bu hafta, ABD ekonomisinden gelecek olan verilerin dikkatle takip edildiği, bunun yanı sıra, FED yetkililerinin açıklamalarının da bu verilerle birlikte, para politikasının nasıl şekilleneceği hususunda ipucu oluşturmasının umut edildiği bir hafta olacak. Malum, geçen hafta, ABD Merkez Bankası FED'in bir önceki Başkanı Ben Bernanke'nin 22 Mayıs 2013'de, FED'in tahvil alım programını azaltmaya başlayabileceği yönündeki açıklamayı yaptığı ve tüm küresel piyasaların birlikte 'ters köşeye yattığı' günün yıldönümüydü. Bu kritik açıklama sonrası, aralarında Türkiye'nin de yer aldığı önde gelen bir çok gelişmekte olan ekonominin para birimleri ve borsaları değer kaybetti; hisse senedi ve tahvillerinden çıkış gözlendi. Küresel sermayenin gelişmekte olan ekonomilerden gelişmiş ekonomilere doğru yön değiştirdiğine birlikte şahit olduk. Geçtiğimiz temmuz ayından itibaren, Türkiye, önde gelen dört gelişmekte olan ülke ile birlikte, "Kırılgan Beşli" olarak adlandırılmaya başlandı ve bu dönemde Gezi Parkı olayları ile, Türkiye kendisini uzunca bir dönemdir unuttuğu sokak olaylarının, siyasi gerginliğin tırmandığı bir atmosferin de içinde bulunca, 22 Mayıs 2013'e kadar önde gelen gelişmekte olan ekonomiler arasında pozitif ayrışan Türk ekonomisi, bir anda küresel ekonomi çevrelerinde riskleri artan bir ülke olarak tanımlanmaya başlandı. Üstüne gelen 17 Aralık süreci, Türk ekonomisi için bu defa negatif ayrışmayı derinleştiren gelişmeleri beraberinde getirdi ve hem FED Etkisi, hem de iç siyasi gerginliklerle birlikte, dolar kurunun 2,40 TL'yi zorladığına şahit olduk. 2. el faizler yüzde 11,76'yı dahi gördü. Ve, 28 Ocak'ta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) olağanüstü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı ile para politikası faiz oranını yüzde 4,5'den yüzde 10'a yükselterek, önden yüklemeli faiz artışıyla piyasaları sakinleştirdi. Dolar kuru 2,40 TL'den dönerek, 2,8-2,25 TL bandına oturdu; 2. el faizlerin zamanla yüzde 11 civarına gerilediğine şahit olduk. 30 Mart yerel seçimleri, yüzde 43 oy ile, AK Parti'nin başarısıyla sonuçlanınca, piyasalardaki sakinleşmenin hızlandığını gözlemledik ve 4 Nisan'da Fitch'in Türkiye'nin derecelendirme notunu ve görünümünü teyit etmesi, Moody's'in ise notu teyit ederken, görünümü negatife çevirmesi ile, hisse senedi ve tahvil cephesinde, yurt içi piyasalar 17 Aralık sürecinden kaynaklanan kayıplarını telafi etmeye başladı. Bugün itibariyle, Borsa İstanbul 100 Endeksi 78 bin puanın üzerine gelirken, dolar kuru 2,06 TL'yi dahi test etti, 2. el faizler ise artık yüzde 9'un da altına gelmiş durumda. Esasen, 22 Mayıs'ta, yıl başında açıklanmış takviminde gerçekleşen TCMB PPK toplantısının öncesinde, geçen hafta dolar kurunun 2,06 TL'yi gördükten sonra, 2,11-2,12 TL'yi görmesi ve 2. el faizlerin de yüzde 9,2 düzeyine gelmiş olması, bir

faiz indirimi kararının mayıs toplantısından çıkabileceği yönündeki piyasa beklentisine işaret etmekteydi. Bu hususu geçen haftaki raporda belirtmiş olsam da, benim beklentim, faiz indiriminin haziran ayında olacağı ihtimaline işaret ediyordu. TCMB Para Politikası Kurulu'nun indirimi mayıs ayında gerçekleştirmesinin gerekçesini izah etmemiz gerektiğinde, ABD Merkez Bankası yetkililerinin 2015 sonundan önce faizlerin artmasının hayli zor olduğu mesajları ve Avrupa Merkez Bankası yetkililerinin haziran ayında faiz indirimi için adım atılacağı mesajları dikkate alındığında, TCMB üst yönetimi TL faizlerinin gereğinden fazla yüksek kalmamasını tercih etmiş olabilir. Ayrıca, TL'nin aşırı değerlenmesinin önüne geçmek istemiş olabilir. Çünkü, orta vadede cari açık sorununun yeniden canlanmaması gerekmekte. Demek ki, mevcut tabloyu dikkate alarak, şimdiden önden tedbir anlamında, TCMB mayıs ayında faiz indirmeyi tercih etti. Yerli ve yabancı yatırımcılar ve piyasa profesyonelleri, tahvillerin değerine ve hisse senetlerine pozitif katkısı olan söz konusu faiz indirimini memnuniyetle karşılamış olsalar da, uluslararası derecelendirme kuruluşları söz konusu faiz indirimini eleştiren açıklamalar yaptılar. Fitch Ratings, TCMB'nin dün aldığı faiz indirim kararının para politikasına ilişkin karışık bir mesaj verdiğini ve Banka'nın kredibilitesini azaltabileceğini bildirdi. Fitch, faiz indirimi kararının politikalardan geri dönüşlerin ekonomideki ayarlamaları, düzeltmelerin baltalanabileceği riskini ön plana çıkardığını vurguladı. Fitch, Ağustos ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminin yaklaşması ve TL'nin güçlenmeye devam etmesinin yaz aylarında daha fazla faiz indirimi için bir aşama olabileceğini belirtirken, enflasyon riskinin devam ettiği ortamda repo faizinin indirilmesinin TCMB'nin kredibilitesine zarar verebileceğini vurguladı, Türkiye'nin dış şoklara karşı kırılgan olmaya devam ettiğini belirten Fitch, politikalarda geri dönüşlerin kredilerde hızlı büyümenin yeniden başlamasına yol açması, cari işlemler açığının genişlemesi ve net dış borcun orta vadede yükselmesine yol açması halinde kredi notu için negatif olacağını ifade etti. Bu nedenle, piyasaların TCMB PPK'nın faiz indirimini büyümeye katkı vermek olarak değerlendirmesi, rating kuruluşlarının belirttikleri riskler açısından, bir 'algı sıkıntısı' oluşturabilir. TCMB, faiz kararının ertesi günü, yani 23 Mayıs cuma günü, banka ve finans kurumlarının ekonomistleriyle gerçekleştirdiği toplantı sonrasında, internet sitesine koyduğu 'Ekonomik Görünüm ve Para Politikası Sunumu'nda, sıkı para politikası duruşunun enflasyon görünümünde ciddi bir iyileşme olana kadar devam edeceğini bildirdi. TCMB sunumunda, belirsizliklerde son dönemde yaşanan düşüş ve risk primi göstergelerindeki iyileşme ile birlikte, piyasa faiz oranları tüm vadelerde düşüş gösterdiğinden, bu çerçevede Para Politikası Kurulu'nun 1 hafta vadeli fonlama faizinde ölçülü bir indirime karar verdiği vurgulandı.

Kurulun bu indirim kararı sonrasında oluşacak yatay bir getiri eğrisi ile birlikte para politikası duruşunun sıkı olmaya devam edeceği de belirtilmiş. Enflasyon bekleyişleri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer faktörlerin yakın şekilde izleneceği ve sıkı para politikası duruşunun, enflasyon görünümünde ciddi bir iyileşme olana kadar da devam ettirileceği hatırlatılmış. TCMB'nin ekonomistlerle söz konusu toplantıyı gerçekleştirdiği gün, geçtiğimiz cuma günü (23 Mayıs) açıklanan Standart&Poors'un Türkiye değerlendirmesi ise, 'her zamanki gibi' sert kaçtı. Uluslararası derecelendirme kuruluşu Standard & Poor s, Türkiye nin uzun vadeli kredi notunu BB+ olarak teyit ederken, uzun vadeli görünümü negatifte bıraktı. S&P nin BB+ notu, yatırım yapılabilir seviyesinin bir basamak altında bulunuyor. Raporunda Türkiye yi sert iniş konusunda uyaran S&P, ülkenin cari açığının yüksek kalmaya devam ettiğini söyledi. Raporda, Türkiye nin dengeli bir ekonomik büyümeyi maliye ve para politikalarıyla desteklemesi gerektiği belirtilirken, siyasi belirsizliklerin artma riski olduğunun da altı çizilmiş. S&P söz konusu uyarılarına karşılık, Türkiye de kamu borcunun düşük olmasını pozitif bir faktör olarak değerlendiriyor. Piyasalar, S&P'nin Türkiye'ye yönelik tutumuna alışık olduklarından, S&P'nin değerlendirmesi sonrasında, döviz kurlarında ve faizlerde S&P'nin Türkiye raporundaki değerlendirmelerin bir yansıması gözlenmedi. Yeni haftaya 2,08 TL civarında bir dolar kuru düzeyi ve yüzde 8,8'nin altında bir 2. el faiz oranı ile girmemiz, esasen piyasaların S&P'nin sert iniş uyarısına da prim vermediğini göstermekte. Çünkü, mevsimsel etkilerden arındırılmış olan imalat sanayi kapasite kullanım oranı (KKO), nisan ayı dahil, 2013 yılının ilk 4 ayının üzerinde seyretti ve mayıs ayı itibariyle, geçen yılın mayıs ayının 0,2 puan altında kalmış gözüküyor. Nisan ayına göre ise, 0,5 puan gerilemiş. Mevsimsel etkilerden arındırılmış olarak baktığımızda, mayıs ayı KKO nisan ayının 0,2 ile 0,4 puan altında kalmış, önceki yıllarda. 0,5 puan bunun bir miktar daha üzerinde. Önümüzdeki aylarda, KKO gerilemeye devam eder ve bir kırılma noktası gelirse, o zaman S&P'nin işaret ettiği 'sert iniş' riski gündeme girebilir. Bu da, TCMB ile Ekonomi Yönetimi'nin ince ayarına bağlı gözüküyor. Bununla birlikte, Reel Kesim Güven Endeksi'nin mayıs ayında yükseldiğini de hatırlatalım. 10 Haziran'da açıklanacak olan 2014 yılının ilk büyüme verisi yüzde 5 ve üzerinde çıkar, buna karşılık önümüzdeki dönemde 3. ve 4. çeyrek büyüme verilerinin yüzde 2 ve altında geldiğine şahit olursak, o zaman sert iniş riskinden söz edebiliriz. Bununla birlikte, konu buraya gelmişken, reel sektör ve KOBİ'ler ile gerçekleştirdiğimiz sohbetlerde, piyasadaki TL likiditesi sıkışıklığından bahsedildiğini gözlemlemekteyiz. TCMB'nin en büyük para yaratma kabiliyeti olan Merkez Bankası Parası'nın 17 Mayıs 2013'de 71,9 milyar TL iken, bu yılın 16 Mayıs'ında, 1 yıl sonra, yüzde 19 daralma ile, 58,3 milyar TL'ye gelmiş olması, bankaların kredi hacmi ortalama yıl başından bu yana yüzde

6,5 artmışken, reel sektöre kullandırdığı işletme kredilerindeki artışın yüzde 3, yatırım ve ihtisas kredilerindeki artış oranının ise yüzde 4,6'da kaldığı gözleniyor. Bu nedenle, bankaların kredi hacmindeki gelişmenin ve TCMB'nin sıkı para politikasını sürdürmesinin, 2014 yılının ikinci yarısında S&P'nin vurguladığı 'Sert İniş' riskini arttırıp arttırmadığını birlikte göreceğiz. 25 Mayıs pazar günü Denizbank CEO'su Hakan Ateş'in basına yansıyan açıklamaları, gerek BDDK gerekse de Merkez Bankası ve SPK'nın aldığı birçok önlemle, örneğin munzam karşılıkların bir ara yüzde 13-14 lere çıkması, bugün ise yüzde 11 lerde ve neredeyse ikiye katlanmasının bankacılık sektörüne getirdiği ilave yükün 6.3 milyar lira olduğuna işaret ediyor. 3-3.5 milyar dolar da diğer tedbirlerden gelen ek yük de dikkate alındığında, bankacılık sektörünün 10 milyarın üzerinde kar kaybına uğradığını belirten Hakan Ateş, eğer bu kâr kaybı olmasa, bunu 8 kere kaldıraç kullanarak, 85-90 milyar TL ek kredi verebileceklerini belirtiyor. Borsa İstanbul 100 Endeksi üzerinde banka hisse senetlerinin ağırlığı dikkate alındığında, alınan makro ihtiyati tedbirler nedeniyle, bankacılığın 2014 için zorlu bir yıl geçirmesi ve kar performansları, borsa performansına da yansımakta. Bununla birlikte, bankaların açıklanan 1. çeyrek karlılıklarının beklenenden iyi çıktığını da vurgulamak gerekiyor. 1 Şubat'tan bu yana geçerli olan ve kredi kartında taksit sayısını 9 ile sınırlayan düzenleme sonrası, kredi kartı ile taksitsiz ödemeler, nisanda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 18 artarak 26.5 milyar liraya yükselmiş durumda. Bankalar, bu noktada taksitli kredi kartı kullanımının da azalmasından kar kaybına uğruyorlar. Bunun yanı sıra, ticari kredi kartlarında gıda harcamalarında, önce kaldırılan taksitlendirme imkanının geri geldiği, KOBİ'lerin gıda ürünlerini taksitlendirerek alamadıkları dönemde zorlandıkları, bunun da gıda toptancı ve perakendecilerine o dönemde olumsuz yansıdığı vurgulanıyor. Geçtiğimiz hafta sonu, Almanya'nın Köln kentinde, Avrupa'da yaşayan Türklerle bir araya gelen Başbakan Erdoğan ise, Merkez Bankası nın faiz politikasını beğenmediğini belirterek, Sen dalga mı geçiyorsun? Yükseltirken 5 puan birden yükseltiyorsun, şimdi geliyorsun yarım puan indiriyorsun. Olmaz böyle bir şey eleştirisinde bulundu. Merkez Bankası nın bağımsız olmasının faiz hakkındaki düşüncelerini etkilemeyeceğini ifade eden Erdoğan, Başbakanı isem kanaatimi düşüncemi, söyleyeceğim. O da bu noktada kendisine çeki düzen vermesi lazım diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları, 22 Mayıs perşembe günü TCMB PPK'nın faiz indirim kararı sonrası, siyasi baskı eleştirisinde bulunan Fitch'in değerlendirmelerini, ister istemez, bir kez daha akla getiriyor.

ABD endeksleri geçtiğimiz haftayı yeni rekor seviyelerden kapattı. Yükselişte gelen verilerin desteği öne çıktı. S&P 500 1.900 üzerine çıkarak gün içi rekorunu tazelerken 1902 puan ile yeni rekor seviyesini oluşturdu. Kapanışta endeks 1.897 seviyesine geldi. S&P 500 10 seansın 8 inde yükseliş kaydetti. Dow yüzde 0.8 lik yükseliş ile yeni zirvesini test ederken, endeks 16.6006 seviyesinden kapandı. Teknoloji endeksi Nasdaq ise yüzde.76 lık yükseliş ile 4.185 puana geldi. Volatilite endeksi VİX yüzde 5.6 lık düşüş ile Mart 2013 ten bu yanan en düşük seviye olan 11.362ya kadar geriledi. MSCI hisse senedi endeksleri 2007 nin Kasım ayından bu yana en yüksek seviyeye yükseldi. MSCI dünya endeksi yüzde 0.3 lük yükseliş ile 418.33 seviyesine geldi. Avrupa da FTSE EuroFirst yüzde 0.21 lik yükseliş ile 1.369 puandan haftayı tamamladı.geçtiğimiz hafta sonu, hem Ukrayna'da başkanlık seçimi, hem de Avrupa Parlamentosu'na milletvekili seçimleri vardı. Gerçekleşen seçimler sonrasından yeni haftada seçim sonuçlarının etkileri takip edilecek. Yeni haftanın önemli takip noktalarından biri de önemli bir birleşme kararının sonuçlanması ile ilgili olacak. İlaç devi Pfizer ve Astra Zenca arasındaki anlaşma için sona gelinmiş olacak. ABD tarafında ise önemli gündem maddesi geçecek olan büyüme verileri olacak. Ekonomistlerin ilk çeyrekte ABD ekonomisi için büyüme beklentisi yüzde 0.5 lik daralma ortaya koyacağı yönünde. Avrupa dan gelecek olan hazine ihaleleri ile başlayacak olan haftada büyüme verileri öne çıkacak. Salı günü ABD den gelecek dayanıklı mal siparişleri ve S&P Case Shiller konut fiyat endeksi önemli olacak. Haftanın genelinden yayılan yerel FED Başkanlarının toplantıları da piyasalara yön verecek. Lockhard, Pianalto, George, Lacker bu haftanın takip edilecek FED Yetkilileri. Japon Başbakanı Kurado'da bu hafta bir konuşma gerçekleştirecek. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Kurulu Üyesi Benoit Coeure ise, 5 Haziran'daki ECB toplantısında, negatif faiz dahil, ECB'nin bir dizi opsiyonu gözden geçireceğini belirtti.uluslararası Haber Ajansı Reuters'ın haberine göre, faiz oranlarının düşük olduğunu fakat daha da düşebileceğini kaydeden Coeure, ''Duruma göre değişik yollarla aksiyon alabiliriz'' değerlendirmesinde bulundu. ''Bizim için uygun olan araçlardan biri de negatif faiz'' diyen Coeure, konseyin bu tür bir adımı kapsamlı bir biçimde tartıştığını belirtti. Benoit Coeure, ''Biz teknik ve yasal olarak bu tür bir olasılığa hazırlanıyoruz. Piyasa katılımcıları böyle bir adımı düşündüğümüzün farkında'' dedi. Sıfırın hafif altında olan negatif faizin, mudileri etkilemeyeceğini kaydeden Coeure, bankaların halen yatırım çekmek için teşvikler uyguladığını ifade etti. ECB Başkanı Draghi, bankaların ECB'de tuttukları aşkın rezervlere negatif faiz uygulayabileceklerini belirtmişti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Avrupa nın engel olmaya devam etmesi durumunda, Güney Akım doğalgaz boru hattını AB üyesi olmayan ülke üzerinden geçirebileceklerini söyledi. St. Petersburg da konuşan Putin, Avrupa Birliği nin

Güney Akım la ilgili tutumlarını eleştirdi. AB nin Güney Akım ın gerçekleştirilmesine engel çıkarması durumunda güzergahı değiştirebileceklerini ifade eden Rusya lideri, "Biz Kuzey ve Güney Akım projelerini gerçekleştirmekten yanayız. Fakat, Güney Akım la ilgili yine de sorunlar olursa - ki Brüksel sürekli bu projeyle ilgili bizim tekerimize çomak sokuyor - bu durumda başka ülkeler, AB üyesi olmayan ülkeler üzerinden varyasyonları gözden geçiririz. Sadece AB yeni bir transit ülkeyle karşılaşacak. Neden Brüksel bunu yapıyor, anlamış değilim. Fakat, eğer bize engel olmazlarsa o zaman Kuzey ve Güney akım projelerini gerçekleştirmeyi hedefliyoruz." dedi. Nisan ayında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Moskova nın Güney Akım ın Türkiye nin topraklarından geçmesi talebi olursa değerlendirebileceklerini söylemişti. Ankara ya göre Güney Akım, tamamı ile denizin altından geçerek Bulgaristan a ulaşmak yerine Karadeniz i dikey keserek Türkiye ye oradan da Avrupa ya ulaştırılabilir. Bu şekilde yeni transit yolun belirlenmesi ile maliyetler üçte bir oranında düşürülebilecek. Gazprom Başkan Yardımcısı Aleksandr Medvedev in 22 Nisan da Türkiye ye gerçekleştirdiği ziyaretin ardından şirketten yapılan açıklamada, Güney Akım ın daha önce belirlenen güzergahta gerçekleştirilmekte olduğu ifade edilmişti. Ankara da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile yapılan görüşmelerde Güney Akım ın masaya yatırıldığını kaydeden Gazprom, "Görüşmede Güney Akım projesi ele alındı. Projenin daha önce belirlenen güzergahta gerçekleştirilmeye devam edeceği vurgulandı. Hattın inşası, Rus doğalgazının Avrupa ya yönelik sevkiyat güvenilirliliğini artıracak." bilgisini vermişti.