Anthony Parel, Ronald C. Keith Comparative Political Philosophy: Studies Under the Upas Tree

Benzer belgeler
T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

ÜNİTE:1. Siyaset ve Siyaset Bilimi ÜNİTE:2. Siyasetin Dili: Kavramlar, Kurumlar ÜNİTE:3. Bir Örgütlü İktidar Olarak Devlet ve Siyasal Sistemler

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Siyasal Düşünceler Tarihi PSIR

KİTAP İNCELEMESİ SİSTEMATİK FELSEFE BAĞLAMINDA PLATON ARİSTOTELES KARŞILAŞTIRMASI. Prof. Dr. Arslan Topakkaya, İstanbul, Nobel Yay. 2013, 310 s.

Genel Devlet Teorileri (LAW 423) Ders Detayları

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

Politika Bilimi (LAW 221) Ders Detayları

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ..i. İÇİNDEKİLER.iii. KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ YÖNETİM ANLAYIŞINDAKİ GELİŞMELER

Çağdaş Siyaset Kuramları (KAM 401) Ders Detayları

Yard. Doç. Dr. Sezgin Seymen ÇEBİ. Uluslararası Antalya Üniversitesi Hukuk Fakültesi. SOSYAL ADALET Tarihsel ve Kuramsal Bir Bakış

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

Uluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları

ÜNİTE:1. Felsefe Nedir? ÜNİTE:2. Epistemoloji ÜNİTE:3. Metafizik ÜNİTE:4. Bilim Felsefesi ÜNİTE:5. Etik ÜNİTE:6. Siyaset Felsefesi ÜNİTE:7.

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ULUSLARARASI POLİTİK İKTİSAT ECON

Savaş ve Barış Okumaları PSIR Uluslararası savaş ve barış hallerini tahlil eden yazının kullandığı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ 8 YARIYILLIK DERS PROGRAMI (İNG. KAPANDIKTAN SONRA)

İslam Ahlâk Düşüncesi Projesi

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Makro İktisat SPRI

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü

BÖLÜM 1 Nitel Araştırmayı Anlamak Nitel Bir Araştırmacı Gibi Düşünmek Nicel Araştırmaya Dayalı Nitel Bir Araştırma Yürütme...

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Türk Siyasal Yaşamı SPRI

Prof.Dr. ÜMİT TATLICAN

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS EKONOMİYE GİRİŞ I ECON Yrd. Doç. Dr. Alper ALTINANAHTAR

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ 8 YARIYILLIK (DÖRT YIL) DERS PROGRAMI (YENİ DÜZENLEME)

ÜNİTE:1. İktisadi Düşünceler Tarihine Giriş ÜNİTE:2. Modern İktisadi Düşüncenin Doğuşu: Mertantilizm ve Fizyokrasi ÜNİTE:3. Klasik Okul ÜNİTE:4

ANAYASA MAHKEMESİ KARAR GEREKÇELERİNİN BAĞLAYICILIĞI SORUNU

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ

ZORUNLU GÖÇLER, SÜRGÜNLER VE YOL HİKAYELERİ: ULUPAMİR KIRGIZLARI ÖRNEĞİ ZORUNLU GÖÇLER, SÜRGÜNLER VE YOL HİKAYELERİ: ULUPAMİR KIRGIZLARI ÖRNEĞİ

EDEBİYAT SOSYOLOJİSİ AÇISINDAN 12 EYLÜL ŞİİRİ Nesîme CEYHAN AKÇA, Kurgan Edebiyat, Ankara 2013, 334 s.,isbn Sabahattin GÜLTEKİN 1

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İŞLETME BÖLÜMÜ DERS BİLGİ PAKETİ Dersin Kodu / Adı İŞL 104/ YÖNETİM VE ORGANİZASYON 1. Sınıf Bahar Dönemi

Türk Parlamento Hukuku (LAW 256) Ders Detayları

BİRİNCİ BÖLÜM: BİR BİLİM OLARAK İKTİSADİ DÜŞÜNCE TARİHİ (İDT) Ekonomik hayatın ve iktisadın gelişimi ve cevaplanması gereken sorular:

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

Politikaya Giriş (INT110) Ders Detayları

T.C. UŞAK ÜNİVERSİTESİ Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlığı SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ. 1.Eğitim Bilimi Nedir? 21

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm BİR BİLİM OLARAK İKTİSADİ DÜŞÜNCE TARİHİ...9

Medya ve Siyaset (KAM 429) Ders Detayları

Cilt / Volume: 5 Sayı / No: 2 Kasım/November 2015 ISSN

Hukuk Tarihi ve Roma Hukuku (LAW 104) Ders Detayları

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

MARUF VAKFI İslam Ekonomisi Enstitüsü

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MEDYA ÇALIŞMALARI DOKTORA PROGRAMI

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK)

Benjamin Beit-Hallahmi, Prolegomena to The Psychological Study of Religion, London and Toronto: Associated University Press, 1989.

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS İŞLETMEYE GİRİŞ SPRI

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Mikro İktisat SPRI

TÜRKİYE DE TIBBİ CİHAZ SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ VE SAĞLIK SİSTEMİNE ETKİSİ ÇALIŞTAYI 16 MAYIS 2017 BERA OTEL, ANKARA PROGRAM

DERS ÖĞRETİM PLANI. Karşılaştırmalı Ekonomik Sistemler. Dersin Kodu. Seçmeli

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş I SBG Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi

Türk Yönetim Tarihi (KAM 315) Ders Detayları

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ I SDT

Yrd.Doç.Dr. TUNCAY SAYGIN

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Jeopolitik POLS

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Çağdaş Siyasal Düşünceler PSIR

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7

DERS ÖĞRETİM PLANI. Prof. Dr. Yaşar AYDINLI

ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ

Siyasal Partiler ve Seçim Sistemleri (KAM 314) Ders Detayları

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

İKTİSAT LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ

SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U)

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Çin Halk Cumhuriyeti nde Toplum ve Siyaset PSIR Ön Koşul Dersleri -

Bourdieu den Sonra Ekonomik Sosyoloji

insan toplum Değerlendirmeler

KARġILAġTIRMALI EĞĠTĠM

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Türkiye Ekonomisi SPRI

DERGÂH YAYINLARI 786 Felsefe 53 İslâm Felsefesi Dizisi 3 Sertifika No ISBN Baskı Mayıs Dizi Editörü Cahid Şenel

SİYASET SOSYOLOJİSİ (SBK307)

Ders Planı - AKTS Kredileri: II. Yarıyıl Ders Planı Kodu Ders Z/S T+U Saat Kredi AKTS Mikro İktisat Zorunlu

Transkript:

soru ve sorunlar çıkarmaktadır, liberal kapitalist paradigma artık yeterli gelmemektedir. Bu noktada Sen in yaptığı gibi kısmi çözümler sistemdeki açıkları kapatamamaktadır. Liberal kapitalist paradigmanın değişmesi gerekmekte; fakat bunun için de yeni bir siyasi-iktisadi-ahlâki sisteme ihtiyaç duyulmaktadır. Dünyanın içinde bulunduğu sorunlar ancak yeni bir adalet sistemiyle çözüme kavuşturulabilir. Genel olarak bakıldığında eserin, karşılaştırmalı ve pratik yaklaşımıyla çağdaş siyaset felsefesindeki adalet çalışmalarına yapılan önemli bir katkı olduğu söylenebilir. Sen in aslen iktisatçı olmasının adalet fikri üzerine olan bu kitabı ele almasında hem olumlu (gerçekçi, somut ve pratik) hem de olumsuz (teknik, sınırlı ve parçacı çözümler) etkisi olmuştur. Örneğin sosyal adaletle ilgili ciddi öneriler ve çözümler geliştirmiş fakat adaletin diğer boyutlarıyla ilgili pek fazla fikir yürütmemiştir. Eser, şimdiye kadar var olan çalışmalara nazaran daha esnek, geliştirilebilir ve açık uçlu tavsiyeler manzumesi olarak görülebilir. Fakat bütüncül bir bakış açısından yoksun olduğu için adaletin aslında tam olarak nasıl tesis edileceği ile ilgili bir yol haritası vermemektedir. The Idea of Justice daha önceden Sen in çalışmalarını takip etmiş olanlar için bir önem arz etmeyebilir, çünkü Sen bu son telifinde şimdiye kadar verdiği ürünleri harmanlamıştır. Bununla beraber yazarın diğer aydınlarla ve filozoflarla yaptığı birebir konuşmalar ve yazışmalar da esere ayrı bir renk katmaktadır. Açıkçası Amartya Sen in başarılı akademik kariyerine baktığımızda, bu birikimle adalet meselesine yaklaştığında çok daha zengin ufuklar açması ve katkılar sağlaması beklenirdi. Son olarak Sen önemli noktalara temas etse ve önemli ipuçları verse de kitabının çığır açıcı bir çalışma olduğu söylenemez. 176 Anthony Parel, Ronald C. Keith Comparative Political Philosophy: Studies Under the Upas Tree Londra: Sage Publications, 1992, 245 s. Feyzullah YILMAZ Sabancı Üniversitesi Kanada nın Calgary Üniversitesi nde gerçekleştirilen Karşılaştırmalı Siyaset Felsefesi başlıklı bir seminerde sunulan makalelerden meydana getirilen kitabın önsözünde, bu çalışmanın bir ilk adım olarak

görülmesi istenmekte ve yapılan karşılaştırmalar çerçevesinde farklılıklardan daha ziyade ortaklıkları (equivalences) dikkate alan bir bakış açısına sahip olunduğu ifade edilmektedir. Toplam on bölümden oluşan kitap, farklı siyaset felsefesi gelenekleri bağlamında dört ayrı geleneğe yani Batı, Çin, Hint ve İslam odaklanmıştır. Kitabın ilk bölümü, karşılaştırmalı siyaset felsefesinin ne olduğunu açıklamaya çalışırken, geri kalan bölümler yukarıda bahsedilen geleneklere paylaştırılmış. Kitabın ikinci ve üçüncü bölümleri Batı siyaset felsefesine (klasik dönem ve modern dönem) odaklanırken Çin e üç bölüm (Konfüçyen gelenek, Mao Zedong un siyaset düşüncesi ve Çin in demokrasi tecrübesi), Hint (Kautilya ve Gandi) ve İslam (Farabi ve Humeyni) geleneklerine ise ikişer bölüm ayrılmış. Siyaset felsefesi alanında çalışmanın, modern Batılı siyaset felsefesi üzerine çalışmakla eşanlamlı hale gelmesine ve bu çalışmaları yapanların da kendi ürünlerini sadece modern Batı nın değil, sanki evrensel aklın ürünleriymiş gibi görmelerine bir eleştiri getirmek, kitabın temel amaçlarından birini teşkil ediyor. Diğer gelenekler üzerine karşılaştırmalı bir şekilde çalışmanın, kişinin kendi geleneğinin sınırlılığını daha iyi anlamasına yardımcı olacağını düşünen, diğer bir deyişle, siyaset felsefesini karşılaştırmalı bir bakış açısıyla çalışmayı, siyaset felsefesini Avrupa-merkezciliğin bu evrenselci yanılsamasından kurtarmak için bir adım olarak gören editörler, bu kitap aracılığıyla siyaset felsefesinin karşılaştırmalı bir şekilde çalışılmasına yönelik ilgiyi arttırmayı amaçlıyor. Bununla birlikte, kitapla amaçlananlar ve yapılanlar arasında nasıl bir ilişki olduğuna baktığımızda bazı çelişkiler görülüyor. Bu durumu açıklamak için, kitabın siyaset felsefesini ve karşılaştırmalı siyaset felsefesini nasıl algıladığına ilişkin açıklamalarını örnek olarak vermeye çalışacağım. Kitap karşılaştırmalı siyaset felsefesinden neyi anlıyor? Bunun için öncelikle kitabın siyaset felsefesinden neyi anladığına bakmamız gerekiyor. Kitabın editörlerinden Anthony J. Parel buna yönelik tanımı, Leo Strauss un siyaset felsefesi tanımından devşiriyor. Strauss a göre siyaset felsefesi, siyasal fenomenlerin bilgisine yönelik bir arayıştır ve bu yönüyle de kişisel görüşlerden, ideolojilerden ya da sosyal bilim teorilerinden farklıdır. Siyasal fenomenlere ilişkin bu bilgi, kavrama ve tecrübe ile elde edilen veriler üzerine yapılan rasyonel tefekkürün bir ürünüdür. Kavrama ve tecrübe ile elde edilen veriler ise kültürden kültüre farklılık göstermekte ve her kültür, doğru hayatın ve iyi siyasal rejimin ne olduğunu kendi özel değerleri ışığında ortaya koymaktadır. Bununla birlikte siyasete ilişkin kurumlar ve örgütlenmeler de bu kültürlerin kendi verilerine göre oluşmaktadır. Son olarak, karşılaştırmalı siyaset felsefesi ise, kendi farklı ve özel kodlarına göre temellenmiş ve örgütlenmiş bu farklı kültürel ve dilsel geleneklerin 177

178 siyasete ve siyasal yönetime ilişkin olarak ürettikleri felsefi ve teorik metinleri ve bu metinlerde ortaya koydukları düşünceleri karşılaştırmayı hedeflemektedir. Yukarıda ayrıntılı bir şekilde ele alındığı gibi kitabın Straussyen bir siyaset felsefesi anlayışını/tanımını benimsemiş olması analitik olarak kabul edilebilir olsa da, bizatihi bunun da sorgulanması gerektiğine dikkat çekilmemiş olması eleştirilebilir. Öyle ki, farklı kültürel geleneklerin siyaset felsefelerini karşılaştırmak aynı zamanda siyaset felsefesinin ne olduğuna yönelik bir tartışmayı ve doğal olarak belki de bir yeniden tanımlama ihtiyacını da ortaya çıkarabilir. Sonuç olarak bakıldığında, farklı kültürel geleneklere yönelik incelemeleriyle, siyaset felsefesinin dilini, kavramlarını ve kısmen de olsa sorunlarını çoğullaştırma ve disiplini Avrupa-merkezcilikten kurtarma yönünde önemli ve ciddi bir çalışma olarak değerlendirilebilirse de, kitabın aşmaya çalıştığı Avrupa-merkezciliği yeniden üretme noktasında ciddi sorunları olduğu görülmektedir. Bu noktayla ilgili diğer bir sorun ise, kitabın kültür bağlamında özcü bir damara sahip olması. Nitekim kitapta her gelenek (Çin, Hint, İslam, Batı vs.) kendi kültürel, coğrafi ve siyasi bağlamı içerisinde sanki kapalı bir bütünmüş gibi ele alınıyor. Bu durum ise, aslında birbirlerinden çok farklı hatta özsel anlamda farklı olan kültürel, siyasi ve coğrafi blokların varlığının kabul edildiği anlamına geliyor. Kitabın gerek siyaset felsefesinden gerekse karşılaştırmalı siyaset felsefesinden ne anladığına ilişkin yukarıda yapılan açıklamalar da bu duruma ışık tutuyor. Ayrıca kitapta evrensellik ve kültür-bağımlılık konusunda da standart bir yaklaşım bulunmuyor. Örneğin, bir taraftan daha evrenselci bir yaklaşımı benimsenirken mesela klasik felsefe Batılı, Avrupalı ya da Grek olarak değil, insanlığın genel bir mirası olarak görülüyor diğer taraftan da kültürler kendilerine has değerleri, bakış açıları, kurumları olan ve bundan dolayı kendi içlerinde bütünlüğe sahip unsurlar olarak görülüyor. Bu yüzden de kitapta kültürler-arası karşılaştırmaların yapılmadığı, tekil olarak ve kendi kapalı iç bütünlüğü çerçevesinde ele alınmış örneklerin (Gandi, Fârâbî, Humeynî vs.) incelendiği müşahede ediliyor. *** Kitap, karşılaştırmalı siyaset felsefesini yukarıda açıklandığı şekliyle uygularken sadece metinleri değil, aynı zamanda o metinlerin içinden çıktığı tarihsel ve entelektüel bağlamları da dikkate alıyor. Bu şekilde yapılan karşılaştırmalı çalışmalar, farklı kültürlerin siyaset felsefesi gelenekleri arasındaki farklılıkları, benzerlikleri, temel anahtar noktaları ve varsayımları da ortaya koyuyor. Kitabın editörleri dikkatlerini farklılıklara değil daha ziyade ortak-

lıklara odaklamayı tercih ediyor, çünkü karşılaştırma yapabilmeyi mümkün kılan şeyin farklılıklar değil ortaklıklar olduğu fikrini benimsiyorlar. Parel a göre, karşılaştırmalı siyaset felsefesinin yapması gereken, ilk olarak farklı kültürlerin siyaset felsefesi gelenekleri arasındaki bu ortaklıkları ortaya çıkarmak ve ikinci olarak da bu ortaklıkların önemini anlamaktır. Böylece bunlar bir yandan kişinin kendi geleneğine yönelik anlayışını daha da derinleştirirken öte yandan diğer gelenekleri anlamasının ve onlara saygı duymasının yolunu açacaktır. Buradan hareketle, kitap yukarıda sayılan dört gelenek arasındaki ortaklıklara vurgu yapmakta ve diğer geleneklere yönelik saygıyı geliştirmeye çalışmaktadır. Sözkonusu ortaklık ya da benzerliklere örnek olarak ise Aristocu politikos, Konfüçyen junzi, Hint geleneğindeki dharma, modernite-öncesi Batılı doğal adalet kavramı, İslam geleneğindeki peygamber-kanun koyucu ya da Platoncu filozof-kral gibi kavram, düşünce ve anlayışları göstermektedir. Farklılıklardan ziyade ortaklıklara bakılmasına yönelik tercihin yöntemsel açıdan önemli etkileri olduğunu söyleyebiliriz. Yine de, karşılaştırmanın metodolojisine yönelik daha kapsamlı bir tartışmanın yapılmamış olması kitap için bir eksiklik teşkil ediyor. Bu eksiklik nedeniyle, aslında kitap karşılaştırmanın nasıl yapılabileceğine yönelik ciddi bir metodolojik tartışmaya pek girmemiş oluyor. Örneğin Karşılaştırma nasıl yapılmalı? Karşılaştırmada ne gibi yöntemsel/felsefi sorunlar ortaya çıkabilir? Bu sorunlar nasıl halledilebilir? gibi sorulara da bir bölüm ayrılabilirdi. Metodolojiye ilişkin müstakil bir bölümün ayrılması, kitabın Avrupa-merkezcilikle ilgili sorunları metodolojik olarak da değerlendirebilmesini sağlardı ve bu oldukça faydalı olurdu. Fakat diğer taraftan kitabın, daha çok ortaklıklar üzerine yoğunlaşmak gerektiğine yönelik vurgusu ve metodolojik sorunlar gibi belki ilk etapta o kadar acil görünmeyen sorunlarla uğraşmaması da bu yöndeki ilk girişim olmasıyla ve bunun getirdiği iyi niyetli bakış açısıyla bir noktaya kadar anlayışla karşılanabilir. Andrew March ın karşılaştırma sıfatına yaptığı vurgu ve bu vurgu üzerinden karşılaştırmalı siyaset teorisi adı altında yapılan çalışmalara yönelttiği eleştiriden hareketle kitaba baktığımızda ise şunu görüyoruz: Aslında kitaptaki makalelerin çoğu karşılaştırma değil ve daha ziyade Batı-dışı geleneklerden seçilen belirli düşünür veya kavramlara odaklanıyor. Yani, makalelerde, seçilen düşünürlerin siyaset felsefeleri, kavramları vs. Batılı veya diğer geleneklerden düşünürlerin kavramları ve teorileri ile karşılaştırılmıyor. Burada daha ziyade ele alınan filozofların (örneğin Gandhi, Mao, Fârâbî, Humeynî, Kautilya, Konfüçyüs, vs.) siyasete ilişkin düşünceleri ya da bazı siyasal kavramlara ilişkin görüşleri tekil olarak ele alınıyor. Demokrasinin teori ve pratiğine ilişkin farklılıkları Batı ve Çin örneklerinde karşılaştırmalı olarak inceleyen altıncı bölüm ise bunun tek istisnasını teş- 179

kil ediyor. Genel olarak kitap tek tek gelenekleri ve onların üretmiş olduğu siyasal düşünceleri, kavramları vs. ele alıyor ve açıklamaya çalışıyor ve daha büyük ölçekte ya da daha genel bir karşılaştırma işini ise daha ziyade okuyucuya bırakıyor. *** 180 Kitap ile ilgili bu genel değerlendirmeden sonra, şimdi kitaptaki bölümleri tek tek incelemeye geçebiliriz. Kitabın ikinci bölümü, klasik dönem Batı siyaset felsefesini Plato, Aristo, Augustine ve Aquinas üzerinden değerlendiriyor. Bu geleneğin, doğa (nature) ve erdem (virtue) temelleri üzerine yükseldiğinden bahsedilirken, buradaki insan doğası fikrinin ve erdem felsefesinin de Batı felsefesinin temel kaygı noktalarından olduğu ortaya konuyor. Üçüncü bölümde modern Batı felsefesi ele alınıyor. Burada, doğa ve erdem düşüncelerinin terkedilmeye ve yerlerine güvenlik, tarih, mutluluk ve tüketim gibi kaygıların geçmeye başladığına işaret ediliyor. Bu noktada, sabit bir insan doğası fikrinin terkedilmesi ve yerine tarihle birlikte evrilen ve değişen bir insan anlayışının ortaya çıkması Vico, Hegel ve Marx üzerinden anlatılıyor. Moderniteye yönelik tarih vurgusu nedeniyle kitap, modern Batı siyaset felsefesini Machiavelli, Hobbes, Locke ve Rousseau ile değil, Vico, Hegel ve Marx ile başlatıyor. Hukukun ve devletin toplumla olan ilişkisi üzerine durulan dördüncü bölümde, Çin siyaset teorisinin gelişimi Konfüçyen gelenek ile legalizm arasındaki gerilim üzerinden anlatılıyor. Buna göre bir tarafta erdemin, yönetimin temel ilkesi olması gerektiğini, yönetmenin ahlaki örnekler aracılığıyla ve bilge krallar (ya da ahlaki ve entelektüel olarak üstün olan insanlar junzi) eliyle olması gerektiğini savunan Konfüçyen gelenek; diğer tarafta ise yönetimin erdem gibi kaygan ilkeler ve bilge krallar gibi ortaya çıkması şansa bağlı unsurlar aracılığıyla değil, kanunlar aracılığıyla ve toplumdan bağımsız bir şekilde hareket eden bir devlet eliyle olması gerektiğini savunan legalist ekol bulunuyor. Çin le ilgili diğer iki bölüm ise modern döneme yoğunlaşıyor. Mao Zedong un siyasal düşüncesine ayrılan beşinci bölüm, Marxist-Leninist teoriyi benimsemiş olmakla birlikte Mao nun bakış açısının, Çin in hangi geleneksel öğelerini içinde barındırdığını inceliyor. Burada, Mao nun legalizmden ziyade Konfüçyen geleneğe daha yakın olduğu iddia ediliyor. Örnek olarak, Mao nun hem yöneticilerin hem de yönetilenlerin ahlaki açıdan üstün ve erdemli olmasına yönelik görüşlerine yer veriliyor. Ayrıca Konfüçyen gelenekteki bilge-hükümdar tarzı bir düşünceyi, devlet ile toplum arasında bir uyum olmasını ve insanların ahlaki olarak eğitilmesini ve

geliştirilmesini savunan görüşleri de Mao nun siyasal düşüncesi ile Konfüçyen gelenek arasındaki benzerliklere örnek olarak gösteriliyor. Çin deki demokrasi uygulamasına, Batılı bakış açısıyla bakılmasının eleştirildiği altıncı bölümde ise Çin ve Batı özelinde demokrasinin teorik ve pratik farklılıkları beş konu açısından (Haklar mı fayda mı? Kollektivizm mi bireycilik mi? Öznel çıkarlar mı nesnel çıkarlar mı? Pratik mi yöntem mi?) bir karşılaştırmaya tâbi tutuluyor. Kitabın yedinci bölümü klasik dönem Hint felsefesine ayrılmış. Bu bağlamda, bir örnek olarak Kautilya nın genel düşünce sistemine ve bu sistem içerisinde siyaset felsefesinin yerine bakılıyor. Burada, önce Kautilya nın bilimler tasnifinden bahsediliyor ve daha sonra arthasastra, yani siyaset bilimi ve bu bilimin, genel olarak bilimler arasındaki yeri inceleniyor. Kralın eğitimi, kanun ve dharma arasındaki ilişkiler ele alınıyor. Kautilya nın düşüncesinde haklardan bahsedilmemiş olması, otoriteryen sistemlerin ortaya çıkmasına neden olan etkenlerden biri olarak değerlendiriliyor. Sekizinci bölüm ise, Gandhi nin modernite ve onun içinden yükselen modern Batı medeniyeti eleştirisini ele alıyor. Bu medeniyetin ekonomi, din, siyaset anlayışlarını eleştiren Gandhi nin, bu alanlarda ortaya çıkan sorunların düzeltilebilmesine yönelik çözüm önerileri ortaya konuyor. Klasik dönem İslam siyaset felsefesine ayrılan dokuzuncu bölümde Fârâbî ye yer verilmiş. Bu bölümde, Abbasî İmparatorluğu nun çöküş döneminde yaşayan Fârâbî nin hem metafizik düşüncesi hem de siyaset felsefesi ele alınıyor. Fârâbî nin hem bir Müslüman hem de bir filozof olarak Mekke ile Atina, vahiy ile felsefe, şeriat ile siyaset felsefesi ve peygamber ile filozof arasındaki gerilimlerle halleşerek nasıl bir düşünce sistemi geliştirdiğinden ve çözüm olarak ortaya koyduğu tasavvufi düşünceden bahsediliyor. Kitabın onuncu ve son bölümü modern İslam siyaset felsefesine ayrılmış ve burada da Humeynî nin Şiî siyaset düşüncesine yaptığı katkıya yer verilmiş. Son olarak daha geniş içerimleri açısından bakıldığında ise kitap, bugün karşılaştırmalı siyaset felsefesi (ya da teorisi) olarak bilinen, siyaset teorisinin bir alt-alanı olarak kabul gören ve kitabın yayınlandığı 1992 ye nazaran ciddi bir gelişme, zenginleşme ve genişleme göstermiş bu alanın öncü çalışmalarından biri olarak değerlendirilebilir. Siyaset felsefesini karşılaştırmalı olarak çalışmanın nasıl yapılabileceğine dair ilk örnek olması dolayısıyla kitabın en önemli katkılarından birisinin, kendisinden sonra gelen çalışmalar için ciddi bir zemin teşkil etmesi olduğu söylenebilir. Kitabın genel olarak siyaset teorisine, özelde ise karşılaştırmalı siyaset teorisine ve yukarıda bahsettiğimiz siyaset felsefesi geleneklerine (Çin, Hint ve İslam) ilgi duyan herkes için yararlı bir kaynak olduğunu düşünüyorum. 181