Yazar Hakkında David Burkus, Oral Roberts Üniversitesi Ticaret Okulu nda işletme bölümünde profesördür. Burada, yaratıcılık, yenilikçilik, girişimcilik ve kurumsal davranış üzerine dersler vermektedir. Liderlik, yenilikçilik ve strateji hakkındaki araştırmaların sonuçlarını paylaşan online bir yayın olan LDRLB nin editörüdür. Liderlik, yaratıcılık ve yenilikçilik üzerindeki araştırmaları çeşitli akademik dergilerde ve iş yayınlarında yayımlanmıştır. Aynı zamanda 99U ve Creativity Post ta yazarlık yapmaktadır. Konuşmacı olarak, liderlik ve yenilikçilik hakkında startup lardan Fortune 500 şirketlerine ve ABD Deniz Harp Akademisi kadar çok farklı kitlelere hitap etmiştir. David, Oral Roberts Üniversitesi mezunudur. Oklahama Üniversitesinde kurumsal dinamikler alanında sosyal bilimler yüksek lisansı yapmıştır. Regent Üniversitesinde staretjik liderlik alanında doktora yapmıştır. Tulsa, Oklahama dışında karısı ve oğlu ile birlikte yaşamaktadır. Daha fazla bilgi için, http://davidburkus.com sayfasını ziyaret edebilirsiniz. vii
Teşekkür Bu kitabın kapağı ironik bir şekilde Tek Yaratıcı Miti ne uymaktadır: Kapakta yalnızca bir kişinin ismi bulunmaktadır. Ancak hiçbir kitap tek bir kişinin ürünü değildir. Bu kadar çok kişinin işbirliği ve yardımı olmaksızın bu kitabı sizlere sunamazdık: Karen Murphy, Teresa Hennessey, John Maas, Amy Packard, Carol Hartland, Michael Friedberg, Ali de Leon ve Jossey-Bass bünyesindeki tüm takım. Giles Anderson ın tek bir e-postası tüm bu projeyi başlatmıştır. Keith Sawyer, Dan Ariely, Jarrett Spiro, Brian Uzzi, Gianfranco Zaccai, Alanna Fincke, Nate Rosenthal ve Jay Martin, kendi hikâyelerine renk katmak amacıyla ayırdıkları zaman konusunda çok cömert davranmışlardır. Jennifer Anastasoff, Lenny Mendonca, Noelle Galperin, Jeremy Goldberg, Fuse Corps taki diğer herkes. Susan McCalmont Creative Oklahoma daki tüm diğer insanlar her zaman destek kaynağı olmuştur. Peter Sims, Scott Berkun, Dave Owens, Matthew May ve Soren Kaplan, zaman zaman bazı fikirlerimi veya diğer şeyleri ifade etme çabalarımı hoşgörü ile karşılamış; bana görüş ve önerilerde bulunmuştur. 99U içindeki Jocelyn Glei ve Sean Blanda, bu kitaptaki pek çok konsepti veya hikâyeyi test edebilmem için kendi platformlarını bana sunmuştur. ix
TEŞEKKÜR Elliot Samuel Paul, Scott Barry Kaufman ve Milena Fisher, yaratıcılık hakkında tartışabilmek için online bir iletişim ağı kurmuştur. Önceki profesörlerim ve öğretmenlerim, Dr. Gary Oster, Dr. Linda Gray, Dr. Wendy Shirk, Christine Franzeim ve Michael Mann, bana yenilikçiliği, nasıl yaratıcı olacağımı, nasıl yazmam ve şükürler olsun ki nasıl çalışmam gerektiğini öğretmiştir. Matt Mallino, her zaman daha fazla makale indirmek ve daha fazla fotokopi çekmek konusunda çok istekli olmuştur. Oral Roberts Üniversitesindeki tüm öğrencilerim, üzerinde deney yapmak için mükemmel bir grup olmuştur (her şey prototiptir). Dr. Steve Greene, kendi yaratıcılığımın gelişmesi için gerekli olan danışmanlığı ve motivasyonu (ve kısıtlamaları) sunmuştur. Oral Roberts Üniversitesi Ticaret Okulu ndaki tüm fakülte, desteklerini ve teşviklerini eksik etmemiştir. Eşim Janna, bir şekilde tüm fikirlerimi hoşgörmüştür; özgün veya kullanışlı olmadıklarında bile. x
Ön Söz Mitler; çok eski zamanlardan günümüze kadar gelen değişik kültürlerde yaşamış kahramanlar ile ilgili hikâyelerdir. Her toplumun kendine özgü mitleri ve bu mitlerde bahsedilen maceralar vardır. Bu mitler, temsil ettiği topluluğun aynası gibidir. Yunanlar, mesela, yaratıcılığın tanrılara ait ilham perilerinden geldiğine inanmıştır. Bu yüzden, yaratıcı bir kaynak ile sıra dışı bir şey yaratma arayışı içinde ilham perilerinin tanrılarına tapmışlardır. Yunanların yaratıcılık mitolojisinin etkisi günümüzde görülse de çağdaş bilimsel yöntemler ilham perilerine olan inançtan uzaklaşmamızı sağlamıştır. Araştırmalar bizi yenilikçi fikirler üretmek için kullanılabilecek, bilimsel açıdan kanıtlanmış bir yaratıcılık modeline götürmektedir. İşte bu kitapta yaratıcılık sürecinde kullanılabilecek mitlerden bahsedilmektedir. Yenilik ve yenilikçilik süreçlerinde ortaya konacak yeni mitler ile süreçler kısalmakta ve daha da iyileşmektedir. Günü- xi
ÖN SÖZ müzde çoğu insan farklı işler yapan ve inovasyonda çığır açan kişiler için yaratıcılığın bu kişilere tanrısal ilhamla geldiğini ve sadece birkaç şanslı insana sunulduğunu düşünmektedir. Yaratıcılık konusunda birçok popüler efsane dolaşmaktadır ama hiçbiri bilimsel kanıta dayanmamaktadır. Halbuki yenilikçiliği tetikleyecek yaratıcılıkta bilimsel yaklaşımla başarıyı yakalamak tahmin edilenden çok daha kolaydır. Bu kitapta başarı sürecini akıcı üslup ve örneklerle anlatan David Burkus, yaratıcılık ile ilgili efsaneleri aydınlatmakta ve yenilikçiliğe götüren süreçlerin üzerindeki sır perdelerini aralamaktadır. Düzgün eğitimle, sağduyu sahibi ve gerçeklere bağlı kalan herkes yaratıcı ve yenilikçi yeni fikirler, projeler, işlemler ve programlar ortaya koyabilir. Yeni fikirler bazen ani içgörü olarak gelir gibi görünür ama araştırmalar, bu içgörülerin aslında sorun üstünde önceden yapılmış sıkı çalışmaların nihai sonucu olduğunu gösteriyor. Yaratıcı birey ve firmaların başarıları üzerindeki en son araştırmaya göre David Burkus, bizi geriye götüren ve herhangi birinin en iyi fikir, proje, araştırma ve programları bulmak için gerçekle yüzleşen pratik bir yöntemi nasıl benimseyeceğini gösteren yanlış fikirleri vurgulamaktadır. Bunlar; Evraka Miti, Tür Miti, Özgünlük Miti, Uzman Miti, Teşvik Miti, Tek Yaratıcı Miti, Beyin Fırtınası, Uyumluluk Miti, Kısıtlılıklar Miti ve Fare Kapanı dır. Yanlış bir düşünceye dayanan mitler, yeni bir fikri tamamen üstlenmemizi, bu fikri kendi ürünümüz ya da organizasyonumuzun ürünü olarak kabul etmemizi engeller. Yeni fikirler kolay kolay ortaya çıkmaz ancak yine de sistemli ve stratejik bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıkarmak da tahmin edildiği kadar zor değildir. Bizler, genelde görünürde benzersiz icat ve buluşların tek yaratıcının eseri olduğuna inanmak isteriz. Yaratıcı bir fikrimiz olduğunda dünyanın bizi bir dâhi olarak xii
ÖN SÖZ tanımasını istesek de kendimize bu denli güvenmeyiz. Bu nedenle de genelde diğerlerinin büyük fikirlerini kabul eder pasif kalmayı tercih ederiz. Halbuki yaratıcılık tahmin edilenin aksine dâhilik gerektirecek bir süreç değildir. Bir kurum, mesela, ortaya yaratıcı bir iş çıkarmak istediğinde genellikle çok basit bir formülü uygulamaktadır: Bir takım oluşturmak, bu kişileri beyaz tahta veya not kâğıtlarının olduğu bir odaya koymak ve onlardan ellerinden geldiğince çok fikir üretmelerini istemektir. Kısacası, bu kişiler beyin fırtınası olduğunu düşündükleri bir süreçte yer alır ve yenilikçiliğe neden olacak çok farklı yeni ürünlerin, hizmetlerin ya da süreçlerin oluşmasını sağlar. Çok kolay olan yaratıcılık sürecinde halbuki toplumsal mitler yararımıza gibi görünse de yaratıcılığı ketler ve hayal kırıklığına uğramamıza sebep olabilir. Buna en iyi örnek ise Fare Kapanı Miti dir. Eğer bir fare kapanı kurarsanız, bütün dünya ayağınıza gelir sözü çok meşhurdur. Muhteşem fikirler üzerinde çalışan insanlara umut verir. Bu mit yaratıcı fikre ya da yenilikçi bir ürüne sahip olduğunuzda, insanları bu fikre çekmenin kolay olacağı düşüncesine dayanır. Zira mükemmel bir fikir üretirseniz, bütün dünya bunu hemen benimseyecektir. Ancak bu olasılık çok düşüktür. Fare Kapanı Miti ne inanmak hayal kırıklığı getirir çünkü dünyanın yeni bir fikir karşısında verdiği tepki genelde buna rağbet göstermek değil, çoğu zaman bu fikre karşı çıkmak hatta daha da kötüsü onu görmezden gelmektir. Birçok yaratıcı takımlar ve yenilikçi şirketler sürekli bir uyuma odaklanmaktadır. Bu takımların dıştan görünüşü bizim hayal ettiğimiz gibi zevkli görünse de çalışmalarındaki yaratıcılık kaynağı bazen uyumluluğun zıttı olan şeylerden yani çatışmadan alır. Uyumluluğa çok fazla odaklanmak aslında takımın yaratıcılığını ketleyebilir ya da körükleyebilir. Bu mit birçok organizasyonun içerisinde yay- xiii
ÖN SÖZ gın olarak görülür. İşte bu kitap boyunca, her bölümde farklı mitler üzerinden nasıl yaratıcılığın ketlendiğini ve geliştirilebilmesi için bilimsel açıdan konuyu destekleyecek farklı örnekler bulabilirsiniz. Yaratıcılık ve yenilik çalışmalarını geliştirmek isteyen herkes, Yaratıcılık Mitleri kitabında yeni fikirler bulmak ve engelleri aşmak için yeni stratejiler bulacaktır. Kendinizin ya da şirketinizin başarısını rakiplerine göre daha yaratıcı ve yenilikçi olmasına dayandığını düşünüyorsanız, kendinizin ya da kurumunuzun körlemesine ve eskiden kalma efsaneleri takip etmesine göz yummayın ve izin vermeyin. Bunun yerine toplumsal mitlerden kurtulup, çalışma ortamınızda gerekli olan yaratıcılık ögelerini anlamaya çalışabilir ve yeni yaratıcılık süreçleri yakalayarak YENİLİKÇİLİK odaklı büyümeyi sağlayabilirsiniz. Yrd. Doç. Dr. Gamze SART xiv