Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 36, Aralık 2016, s

Benzer belgeler
HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu

Türkiye nin Tansiyonunu Ölçüyoruz

Türkiye nin Tansiyonunu Ölçüyoruz

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

HEMŞİRELERİN HASTALARA VERDİKLERİ EĞİTİMLERİN ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar. Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h)

Çalışma Ortamında Sağlığın Korunması ve Geliştirilmesi

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

MERVE SAYIŞ TUĞBA ÇINAR SEVİM KORKUT MERVE ALTUN

HEMODİALİZ HASTALARINA VERİLEN DİYET VE SIVI EĞİTİMİNİN BAZI PARAMETRELERE ETKİSİ

Esansiyel Hipertansiyonlu Hastaların İlaç Tedavisine Uyum/Öz Etkililik Düzeylerinin Ve Etkileyen Faktörlerin Belirlenmesi

Antihipertansif İlaç Kullanan Farklı Kuşak Hastaların Tedaviye Uyumunun İncelenmesi

KAN BASINCI KONTROLÜNÜ İYİLEŞTİRMENİN YOLLARI. Doç. Dr. Başol Canbakan Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR

Türkiye nin Tansiyonunu Ölçüyoruz

Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği

VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET. YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı

Türkiye nin Tansiyonunu Ölçüyoruz

DÜNYA BÖBREK GÜNÜ ETKİNLİĞİ ANALİZİ

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

Türk Kardiyol Dern Kardiyovasküler Hemşirelik Dergisi - Turk Soc Cardiol Turkish Journal of Cardiovascular Nursing 2013;4(5):30-40

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

TÜRKİYE DİYABET ÖNLEME & KONTROL PROGRAMI - UDAİS - Doç. Dr. Serdar GÜLER Türkiye Obezite ve Diyabet Koordinatörü 25/05/2012, 2.

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ

Öğretmen Adaylarının Eğitim Teknolojisi Standartları Açısından Öz-Yeterlik Durumlarının Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

ÖZGEÇMİŞ. Görevler Görev Unvanı Görev Yeri Yıl Hemşire Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Koroner Yoğun Bakım Ünitesi, Ankara

DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER. PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

ÇALIŞMAYAN KADINLARIN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARI, SOSYAL GÖRÜNÜŞ KAYGISI VE FİZİKSEL AKTİVİTEYE KATILIMLARINI ENGELLEYEN FAKTÖRLER Zekai

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

Akılcı İlaç Kullanımı Prof. Dr. Mehdi Zoghi

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ

Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI DİYABETİMİ YÖNETİYORUM PROJESİ DİYABET YÖNETİMİ KURSU RAPORU

TND Böbrek Sağlığı Otobüsü

Türk Hipertansiyon İnsidans Çalışması

(İnt. Dr. Doğukan Danışman)

Kocaeli İlinde Obezite ve Bir Tedavi Alternatifi Olan Obezite Cerrahisi Farkındalığının Değerlendirilmesi

Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, Önlenebilen veya geciktirilebilen bir hastalıktır.

Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı

TÜRKİYE AŞIRI TUZ TÜKETİMİNİN AZALTILMASI PROGRAMI

Pratisyen Hekimlerin Akýlcý Ýlaç Kullanýmý Konusunda Bilgi ve Tutumlarýnýn Deðerlendirilmesi

Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU

MOBIL SAGLIK SEKTÖRÜNÜN GELECEGI

HİPERTANSİYON. Günümüzün En Çok Öldüren Hastalığı

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

HS-003. Nuray ŞAHİN ORAK (Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Hemşirelik Esasları Anabilim Dalı.

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri

HASTA DEĞERLENDİRME FORMU

KUYUMCULUK VE TAKI TASARIMI PROGRAMI ÖĞRENCĐLERĐNĐN OKULDAN BEKLENTĐLERĐ VE MESLEKĐ GELECEKLERĐNĐN DEĞERLENDĐRĐLMESĐ

TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI

GENEL BİLGİLER. Vizit tarihi: / /

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

HASTALARIN HASTA GÜVENLİĞİ KONUSUNDAKİ

Diyet Önerileri ve Etkisi

HEMŞİRE TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMİN BESLENME YÖNETİMİNE ETKİSİ

29 EYLÜL DÜNYA KALP GÜNÜ FAALİYET RAPORU TEKİRDAĞ HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ

MUTLU ÇOCUKLAR DERNEĞİ

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINDA YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İLE HAREKETLİ YAŞAMIN ÖNEMİ VE ESASLARI

YAŞA GÖRE HEDEF VE İLAÇ SEÇİMİ DEĞİŞMELİ Mİ?

Özgün Problem Çözme Becerileri

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Kronik Hastalıklar Epidemiyolojisi (Noncommunicable Diseases) Doç. Dr. Emel ĐRGĐL

Hastaların Ameliyat Öncesi Döneme Ait Bilgi Gereksinimlerinin Belirlenmesi

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

Akılcı İlaç Kullanımı Temel İlkeleri

YALOVA BELEDİYESİ SAĞLIKLI YAŞAMI DESTEKLEME PROGRAMI. Dr. Metin SABUNCU YALOVA BELEDİYESİ SAĞLIK İŞLERİ MÜDÜRÜ

HİPERTANSİYONLU BİREYLERDE HASTALIK ALGISININ TEDAVİ VE DİYET UYUMUNA ETKİSİ

BÖLÜM 5 SONUÇ VE ÖNERİLER. Bu bölümde araştırmanın bulgularına dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve geliştirilen önerilere yer verilmiştir.

Dr. Bekir KESKİNKILIÇ

TİP 1 DİYABETİ OLAN İNSÜLİN POMPASI KULLANAN BİREYLERE BAZAL İNSÜLİN DOZ DEĞİŞİKLİĞİ EĞİTİMİ VERMELİ MİYİZ?

Klinik Beslenme Günleri II-Diyabet Karbonhidrat Sayımı

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Doç.Dr. Nilay ÇÖPLÜ. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Salgın Hastalıklar Araştırma Müdürlüğü

YÜKSEK KOLESTEROL. Hiperkolesterolemi; Yüksek kolesterol sebepleri nelerdir?

MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Lisans Hemşirelik Hacettepe Üniversitesi 2013

Transkript:

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 36, Aralık 2016, s. 207-218 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date 21.11.2016 15.12.2016 Doç. Dr. Deniz KOÇOĞLU Selçuk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Halk Sağlığı Hemşireliği AB Dalı deniizkocoglu@gmail.com Bilim Uzm. Sıddıka GEDİK Selçuk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Hemşirelik AB Dalı, KIRSAL ALANDA YAŞAYAN HİPERTANSİF BİREYLERİN HASTALIK YÖNETİMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Öz Bu çalışmanın amacı kırsal alanda yaşayan ve hipertansiyon tanısı alan bireylerin evde hastalık yönetim özelliklerini değerlendirmektir. Tanımlayıcı türdeki bu çalışmada 138 birey yer almıştır. Veriler bireylerin sosyo-demografik özellikleri, hastalık özellikleri ve tedaviye yönelik hastalık yönetim algılarını değerlendiren anket formu ile toplanmıştır. Bireylerin ilaç kullanım özellikleri, kan basıncı kontrolü, diyete uyum ve fiziksel aktivite/kilo takibi uygulamalarında bilgi ve beceri sorunlarının olduğu belirlenmiştir. Bunun yanı sıra ilaç kullanma, kan basıncını takip etme, diyet yapma ve kilo takibine ilişkin uygulamalara yönelik yeterlilik algıları değerlendirildiğinde; ilaç yönetimi için kendini yeterli hissedenlerin oranı %81,9; kan basıncı kontrolü için bu oran %39,9; diyete uyumda yeterli hissetme oranı %52.2 ve fiziksel aktivite ve kilo takibinde kendini yeterli hissedenlerin oranı ise %34.1 olarak belirlenmiştir. Ayrıca kadınların, düşük eğitim düzeyi olanların, çalışmayanların ve köyde yaşayanların evde yetersiz hastalık yönetimi için risk grubu olduğu belirlenmiştir. Bu çalışmanın temel önerisi kırsal alanda yaşayan hipertansif bireylerin hastalık yönetim düzeylerin geliştirilmesi için önlemler alınmasıdır. Anahtar kelimeler: Hastalık yönetimi, hipertansiyon, kırsal alan

THE ASSESMENT OF DISEASE MANAGEMENT OF INDIVIDUALS WITH HYPERTENSION AND LIVING RURAL AREA Abstract The aim of this study was to investigation of disease management of individuals with hypertension and living rural area at home. This descriptive study was composed of 138 individuals. Data were collected through a questionnaire assessing socio-demographic characteristics, disease characteristics and perceptions of disease management. It was determined that individuals had knowledge and skill problems about drug use characteristics, blood pressure control, dieting compliance and physical activity / weight monitoring. Upon evaluating the perception of level of self-efficacy regarding drug use characteristics, blood pressure control, dieting compliance and physical activity / weight monitoring, it was showed that the rates of induviduals perceiving sufficient drug self- manangement, blood pressure control, dieting compliance and physical activity / weight monitoring were 81.9%, %39,9, %52.2 and %34.1 respectively. Female and unemployed patients, who had spent their lives in village, who had a low education level constitute a risk group in terms of insufficient disease self-management. This study mainly recommends that measures be taken to improve the disease manangement levels of individual with hypertension and living living in rural areas. 208 Keywords: Disease management, hypertension, rural area GİRİŞ Bulaşıcı hastalıkların kontrol altına alınması, sağlık hizmetlerinin gelişmesi ve yaygınlaşması, koruyucu sağlık hizmetlerinin ulaşılabilirliğinin artması, sağlıklı beslenme ve barınma koşullarında görülen iyileşmeler yaşam süresinin uzaması sonucunu ortaya çıkarmıştır (Tezcan, 2015). Aynı zamanda tüm bu demografik dönüşüm ve gelişmeler günümüzün önemli sağlık sorunu olarak kronik hastalıkların artışına neden olmuştur (Tezcan, 2015; Karadakovan, Eti Aslan, 2011). Ekonomik gelişmişlik düzeyinden bağımsız olarak kronik hastalıkların hem ülkemiz de hem de diğer Dünya ülkelerinde görülme oranlarının hızla arttığı rapor edilmektedir (Sağlık Bakanlığı, 2008; WHO,2013). Kronik hastalıklar içerisinde görülme yaygınlığı bakımından kardiyovasküler hastalıklar, diyabet ve solunum sistemi hastalıkları önemli bir yer edinmektedir. Kardiyovasküler hastalıklar dünyadaki tüm ölümlerin %35 inden sorumluyken, düşük ya da orta gelirli ülkelerde bu oran % 75 lerin üzerine çıkmaktadır. Özellikle hipertansiyon, yol açtığı hastalıklar nedeniyle sessiz katil ya da küresel halk sağlığı krizi olarak adlandırılmaktadır (WHO,2013). Türkiye de yapılan Ulusal- Hastalık Yükü Maliyet Etkililik Çalışmasında kentsel ve kırsal alanda ölüme neden olan hastalıklar sıralamasında hipertansiyon altıncı sırada yer almaktadır (Sağlık Bakanlığı, 2006). Türk Erişkinlerinde Kalp Hastalıkları ve Risk Faktörleri (TEKHARF) çalışmasına göre hipertansiyonun yaşla birlikte yaygınlığının arttığı görülmekte ve 65 yaş ve üzerindeki nüfusta %28 düzeyinde bir yaygınlık gösterdiği belirtilmiştir (Onat, Hergenç, Can ve ark., 2009). Türkiye Sağlık İstatistikleri Yıllığı na göre hipertansiyon hastalığı kırsal alanda%16,7, kentsel alanda %11,6 olarak bulunmuştur (Sağlık Bakanlığı, 2012). Türkiye de hipertansiyon prevalansının yüksek olma sebebinin; insanların yüksek kan

basıncına sahip olduklarını bilmemeleri, tedavinin düzgün uygulanmaması ve kontrol altında tutulmasının güçlüğü olduğu bildirilmektedir. (Öngen, 2005). Hipertansiyonu önemli kılan unsurlar sadece ölüm oranları ya da görülme sıklığı değildir, aynı zamanda hipertansiyon, yol açtığı diğer hastalıklar nedeniyle de toplum sağlığı açısından kontrol altına alınması gereken bir hastalıktır. Hipertansiyon kalp hastalığı, serebrovasküler hastalık ve böbrek hastalığı gibi önemli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır (Karadakovan ve Eti Aslan, 2011; Hacıhasanoğlu, 2009; Mert ve ark.2011). Bütün bu veriler dikkate alındığında hipertansiyonun öncelikli bir halk sağlığı sorunu olduğu söylenebilir. Bütün kronik hastalıklarda olduğu gibi hipertansiyonda da hastalık yönetiminde temel unsur bireyin hastalığına yönelik bazı bilgi ve becerileri kazanması ve bazı sağlık davranışlarında ise değişiklik göstermesi oluşturmaktadır (WHO,2013). Hipertansiyon yönetimi; kan basıncı izlenmesi, kontrolünün sağlanması, risk faktörlerinin kontrol altına alınması ve kullanılan antihipertansif ilaçların düzenli alımını içermektedir. Hipertansiyon hastalığında kontrol altına alınması gereken risk faktörleri de fazla kalori alımı, tuzlu yeme alışkanlığı, yetersiz potasyum alımı, aşırı alkol tüketimi, hareketsiz yaşam ve sigara kullanımıdır (Karadakovan ve Eti - Aslan, 2011). Hipertansiyon tanısı almış bireylerin hastalıklara uyumu çeşitli çalışmalarda incelenmiştir. Chow ve ark (2013) tarafından yapılan hem sosyoekonomik düzeye göre farklı ülkeleri hem de kırsal ve kentsel alanı kapsayan çalışma, hipertansiyon sorunu olan bireylerin önemli bir kısmının tanısının farkında olmadığı, bu sorunun hem kentsel hem de kırsal alanda ve her sosyoekonomik düzeyde olduğu; kan basıncının kontrol altına alınmasında ise sorunun daha ciddi boyutlarda olduğu ve bu sorunun yoksul ve kırsal bölgelerde yaygınlaştığı sonucunu içermektedir. Türkiye de Van ilinde yapılan bir çalışmada ise hastaların hastalıkları ile ilgili bilgi düzeylerinin düşük olduğu ancak ilaç tedavisine uyumlarının iyi düzeyde olduğu belirtilmektedir (Eryonucu, Sayarlıoğlu, Bilge ve ark., 1999). Hacıhasanoğlu, İnandı, Yıldırım ve ark. (2014) çalışmalarında bireylerin hipertansiyon yönetimlerinin yetersiz olduğu ve bireylerin önemli bir kısmının hasta olduğunun farkında bile olmadığını vurgulamaktadır. Joffres, Falaschetti, Gillespie, ve ark. (2013) İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada da yaptıkları çalışmada hipertansiyon yönetimiyle ilgili sorunların bulunduğu ve bu nedenle de önemli sağlık sorunlarının ortaya çıktığını belirtmektedir. Bu alanda yapılan çalışmalar ayrıca hastaların düzenli sağlık kontrolüne gitmediği, belirli bir süre sonra hizmet almayı bıraktığı, ilaç kullanmada başarısızlık yaşadıklarını gösteren bulguları içermektedir (Hacıhasanoğlu, 2009; Demirezen, 2006). 209 Ülkemizde hastalarının hastalığa ve tedaviye uyumlarına ilişkin düşünceleri ve algıları inceleyen çalışmalar (Oskay, Önsüz ve Topuzoğlu, 2010; Cingil, Delen ve Aksuoğlu, 2009; Özkara ve ark.2008,taşçı, Öztürk ve Öztürk, 2005; Eryonucu ve ark., 1999) bulunmakla birlikte kırsal alanda bu konunun çalışılmasına gerek duyulmaktadır. Kırsal alanda göç nedeniyle çoğunlukla yaşlı nüfusun ağırlıklı olarak yaşadığı bilinmektedir. Bu nedenlerle bu çalışma kırsal alanda yaşayan 50 yaş ve üstü hipertansiyon hastalarının hastalık yönetimlerine ilişkin bilgi ve uygulamalarını incelemek için yapılmıştır. Araştırma Soruları 1.Kırsal bölgede yaşayan hipertansiyonlu bireylerin hastalık yönetimine yönelik bilgi ve uygulamaları nelerdir?

2. Kırsal bölgede yaşayan hipertansiyonlu bireylerin hastalık yönetimi (ilaç, kan basıncı kontrolü, diyet ve fiziksel aktivite/kilo kontrolü) konusunda yeterlilik algıları nedir? 3. Kırsal bölgede yaşayan hipertansiyonlu bireylerin hastalık yönetimine ilişkin yeterlilik algıları bazı sosyo-demografik özelliklere göre değişmekte midir? YÖNTEM Araştırmanın Tasarımı: Bu araştırma kırsal alanda yaşayan ve hipertansiyon tanısı alan bireylerin evde hastalık yönetimiyle ilgili bazı bilgi ve uygulamalarını değerlendirmek ve aynı zamanda hastalık yönetiminde önemli olan ilaç yönetimi, kan basıncı kontrolü, diyete uyum ve fiziksel aktivite/ kilo takibi gibi uygulamalarda bireylerin kendilerini yeterli algılama düzeylerini belirlemek amacıyla tanımlayıcı türde yapılmıştır. Araştırmanın Evren ve Örneklemi: Araştırma Konya İline bağlı bir ilçede bulunan hastanede yapılmıştır. Hastaneye sadece ilçede yaşayan bireyler değil, ilçeye bağlı köyde yaşayan bireylerde müracaat etmektedir. Araştırmanın evrenini bu hastanede yer alan Kardiyoloji Polikliniğine başvuran tüm hipertansiyon tanılı bireyler oluşturmuştur. Çalışmanın örnek büyüklüğünün belirlenmesinde bir toplumdaki oranın belirli bir doğrulukla tahmininde önerilen bir tablodan yararlanılmıştır (Lwanga ve Lemeshow, 1991). Bir çalışmada bildirilen kan şekeri ve diğer kan kontrollerini yaptırmak için belli aralıklarla hekime/hastaneye gitmeme (%40,1), ilaçlarını içmeyi unutma (%50), hangi yiyecekleri tüketmesi gerektiğini bilmeme (%16,1) ve fiziksel aktivite /spor yapmama (%65,2) oranları bu çalışma için örnek büyüklüğünün belirlenmesinde dikkate alınmıştır. Ayrıca % 90 güven düzeyinde ve % 7 rölatif kesinlik düzeyi de göz önünde bulundurulduğunda ve ilgili tabloda bildirilen örnek büyüklüklerinin sırasıyla (% 40 için) 133, (% 50 için) 138, (% 15 için) 70 ve (% 65 için) 126 olduğu bulunmuştur. Çalışma da tüm değişkenler inceleneceğinden en yüksek örnek büyüklüğü (138) dikkate alınmıştır. Örneklem seçiminde gelişigüzel örneklem seçimi kullanılmıştır. Örnek seçim kriterlerinde ise 50 yaş ve üzeri olma, en az bir yıldır hipertansiyon tanısı olması ve araştırmayı kabul etme yer almaktadır. 210 Veri Toplama Tekniği ve Araçları:Çalışmada veri toplama aracı olarak bireylerin sosyodemografik özellikleri, hastalık özellikleri ve tedaviye yönelik hastalık yönetim durumlarını belirlemek için literatür doğrultusunda geliştirilen bir anket formu kullanılmıştır (Çöl, Özdemir ve Çoktan, 2006; Cingil ve ark., 2009,Tokem, Taşçı ve Yılmaz, 2013). Çalışmada değerlendirilen sosyo-demografik özellikler cinsiyet, eğitim durumu, medeni durum, ikamet edilen bölge ve algılanan gelir düzeyinden oluşmaktadır. Bireylerin hastalık özelliklerini değerlendirmek içinse kullandığı ilaç sayısı, doktor kontrol sayısı ve hipertansiyonun neden olduğu sağlık sorunlarını bilme durumu sorulmuştur. Hastalık yönetimine ilişkin bilgi ve uygulamaları ise ilaç kullanma, kan basıncı kontrolü, diyet uyumu ve fiziksel aktivite/kilo takibi alanları için ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Ayrıca bu alanları yönetmekte kendini yeterli görme durumu da dört soruyla değerlendirilmiştir. Veriler araştırmacılar tarafından yüz yüze görüşme yöntemi ile Mart-Mayıs 2014 tarihinde toplanmıştır. Verilerin Analizi: Araştırmada veriler sayı ve yüzde olarak özetlenmiş ve verilerin analizinde Ki-kare analizi kullanılmıştır. Ki-kare analizinin değerlendirilmesinde; gözlenen değerlerin 25 ve üzerinde olması durumunda Pearson Ki kare; bu şart sağlanamıyorsa Yates Düzeltmeli Kikare ve beklenen değerlerden herhangi birin beşin altında olması durumunda Fischer in Kesin Testi kullanılmıştır (Alpar, 2012). İstatistik olarak p< 0,05 değerler anlamlı olarak kabul edildi.

Araştırmanını Etik Boyutu: Araştırmanın uygunluğu ve yapılabilmesi için Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi etik kurulundan etik izin, araştırmanın yürütülebilmesi için ilçe devlet hastanesi müdürlüğünden yazılı kurum izni alınmıştır. Araştırma örneklemini oluşturan bireylere araştırmanın amacı hakkında bilgi verilerek onamları alınmıştır. BULGULAR Çalışmaya katılan bireylerin yaş ortalaması 64,8±9,8 olup; %55.1 i erkek ve % 81.9 u evlidir. Okuryazar olan/ya da olmayanların oranı % 56,5 iken, % 40.6 sı gelir getirici bir işte çalışmamaktadır ve %42,0 ı ise köyde ikamet etmektedir. Önemli bir çoğunluk (%73,9 u) ekonomik durumunu orta ya da kötü algılamaktadır. Bazı hastalık özelliklerini değerlendirdiğimiz zaman bireylerin %37.7 sinin iki ve % 32.6 sının ikiden fazla ilaç kullandığı belirlenmiştir. Benzer şekilde son bir yıl içerisinde iki kez doktor kontrolüne giden bireylerin oranı %37 ve ikiden fazla gidenlerin ise % 36.2 dir. Bireylerin %74,6 sı hipertansiyonun neden olabileceği diğer hastalıklar hakkında bilgi sahibidir. Bireylerin ilaç kullanmaya yönelik özellikleri değerlendirildiğinde %82.6 sı ilaçlarını hangi amaçla kullandığını ve %90.6 sı ilaç dozu ve zamanının bilirken, sadece %26.8 i ilaç yan etkilerini bilmektedir ve aynı zamanda %20.3 ü ilaçlarını almayı unuttuğu zamanlar olduğunu belirtmektedir. Kan basıncı izlemine yönelik uygulamalar değerlendirildiğinde ise sadece %44,9 u kan basıncının normal sınırlarını ve %31,2 sinin tansiyonunu nasıl ölçüldüğünü bildiği görülmektedir. Bireylerin %21.7 si tansiyonun her gün ölçmekte ya da ölçtürtmektedir ve %46.3 ü kendini kötü hissettiği zaman tansiyonunu ölçtürmektedir. Diyet özelliklerinde ise çalışmada yer alan hipertansiyonlu bireylerin % 48.6 sının hayvansal yağ ve kırmızı et tüketimini azalttığı ve %47.1 i sebze- meyve ve tahıl ağırlıklı beslenmeye özen gösterdiği ve % 18.8 inin tuz kısıtlaması yaptığı belirlenmiştir. Bireylerin sadece %17.4 ü fiziksel aktivite ve spor yaptığını belirtirken, haftada en az üç gün düzenli olarak yürüyüş yaptığını belirtenlerin oranı %9,4 dür. Bireylerin %15.2 si düzenli olarak kilosunu takip etmektedir (Tablo 1). Bireylerin ilaç kullanma, kan basıncını takip etme, diyet yapma ve kilo takibine ilişkin uygulamalara yönelik yeterlilik algıları değerlendirildiğinde; ilaç yönetimi için kendini yeterli hissedenlerin oranı %81.9; kan basıncı kontrolü için bu oran %39,9; diyete uyumda yeterli hissetme oranı %52.2 ve fiziksel aktivite ve kilo takibinde kendini yeterli hissedenlerin oranı ise %34.1 dir (Tablo 2). 211 Hipertansiyonlu bireylerin uygulamalara ilişkin yeterlilik algılarının bazı sosyo-demografik değişkenlere göre farklılaşma durumu Tablo 3 de incelenmiştir. İlaç kullanımı yeterlilik algısının cinsiyet, çalışma durumu, yaşadığı yer ve ekonomik durum algısına göre farklılık göstermediği belirlenmiştir (p>0.05). Ancak eğitim durumunun önemli bir değişken olduğu ve ilaç kullanımı bakımından kendini yetersiz hissedenlerin önemli bir kısmının (%76.0) okuryazar ya da okuryazar değil olan bireyler olduğu görülmektedir (p< 0.05). Kan basıncı kontrolü ve diyete uyumdaki yeterlilik algısı için cinsiyet ve ekonomik durum algısı ilişkili değişkenler olarak bulunmazken (p>0.05); kan basıncı kontrolü ve diyete uyum için kendini yeterli hissedenler arasında eğitim durumu ilkokul ve üstü olanların, çalışanların ve ilçe de yaşayanların oranının anlamlı bir şekilde yüksek olduğu görülmektedir (p<0.05). Fiziksel aktivite ve kilo takibi ile ilgili uygulamalarda kendini yeterli hissedenler içinde erkeklerin, ilkokul ve üzeri eğitim alanların ve çalışanların oranının kadınlara, çalışmayanlara ve okuryazar olan/olmayan bireylere göre daha yüksek olduğu görülmektedir (p<0.05).

Tablo 1. Kırsal alanda yaşayan hipertansiyonlu bireylerin hastalık yönetimine ilişkin bazı bilgi ve uygulamaları. Evet Hayır İlaç Kullanımı Sayı (%) Sayı (%) İlacı kullanım amacını bilme durumu 114 82,6 24 17,4 İlaçların yan etkilerini bilme durumu 37 26,8 101 73,2 İlaçların kullanım zamanı ve dozunu bilme durumu 125 90,6 13 9,4 İlaçlarımı içmeyi unuturum 28 20,3 110 79,7 Kan basıncı izlemi Kan basıncının normal sınırlarını bilme 62 44,9 76 55,1 Tansiyonun nasıl ölçeceğini bilme 43 31,2 95 68,8 Tansiyonunu her gün ölçme durumu 30 21,7 108 78,3 Kendimi kötü hissetmediği zaman tansiyonunu ölçtürtme durumu 64 46,3 74 53,7 Diyet Hayvansal yağ ve kırmızı et tüketimini azaltma 67 48,6 71 51,4 Sebze- meyve, tahıl ağırlıklı beslenmeye özen gösterme 65 47,1 73 52,9 Tuz kısıtlaması yapma durumu 26 18,8 112 81,2 Fiziksel Aktivite ve Kilo Takibi Düzenli fiziksel aktivite/spor yapma durumu 24 17,4 114 82,6 Haftada en az 3 gün yürüyüş yapma durumu 13 9,4 125 90,6 Kilomu takip ederim 21 15,2 117 55,8 212 Tablo 2. Kırsal alanda yaşayan hipertansiyonlu bireylerin hastalık yönetimine ilişkin yeterlilik algıları Yeterlilik Algısı Hastalık yönetim alanları Yeterli Sayı (%) Yetersiz Sayı (%) İlaç yönetimi 113(81,9) 25(18,1) Kan basıncı kontrolü 55(39,9) 83(60,1) Diyet 72(52,2) 66(47,8) Fiziksel aktivite/kilo takibi 47(34,1) 91(65,9)

Tablo 3. Kırsal alanda yaşayan hipertansiyonlu bireylerin hastalık yönetimine ilişkin yeterlilik algılarının sosyo-demografik özelliklere göre dağılımı İlaç Kullanma Yeterli Sayı (%) Yetersiz Sayı (%) Kan Basıncı Kontrolü Yeterli Yetersiz Sayı Sayı (%) (%) Diyete Uyum Yeterli Sayı (%) Yetersiz Sayı (%) Fiziksel Aktivite/Kilo Takibi Yeterli Yetersiz Sayı (%) Sayı (%) Cinsiyet Erkek 65(57,5) 11(44,0) 36(65,5) 40(48,2) 44(61,1) 32(48,5) 33(70,2) 43(47,3) Kadın 48(42,5) 14(56,0) 19(34,5) 43(51,8) 28(38,9) 34(51,5) 14(29,8) 48(52,7) 1,016 p=0,314 3,397 p=0,069 2,219 p=0,136 5,708 p=0,017 Eğitim Durumu Okuryazar değil/okuryazar 59(52,2) 19(76,0) 20(36,4) 58(69,9) 32(44,4) 46(69,7) 17(36,2) 61(67,0) İlkokul ve üzeri 54(47,8) 6(24,0) 35(63,6) 25(30,1) 40(55,6) 20(30,3) 30(63,8) 30(33,0) p=0.044 13,788 p=0.000 8,936 p=0,003 10,790 p=0,001 Çalışma Durumu Çalışmıyor 43(38.1) 13(52,0) 16(29,1) 40(48,2) 23(31,9) 33(50,0) 10(21,3) 46(50,5) Çalışıyor 70(61,9) 12(48,0) 39(70,9) 43(51,8) 49(68,1) 33(50,0) 37(78,7) 45(49,5) 1,165 p=0,119 4,245 p=0,039 4,656 p=0,031 9,833 p=0,002 En uzun yaşadığı yer Köy 44(38,9) 14(56,0) 15(27,3) 43(51,8) 24(33,3) 34(51,5) 11(23,4) 47(51,6) İlçe 69(61,1) 11(44,0) 40(72,7) 40(48,2) 48(66,7) 32(48,5) 36(76,6) 44(48,4) 1,796 p=0,180 7,197 p=0,007 4,672 p=0,031 9,021 p=0,003 Ekonomik Durum Algısı İyi 32(28,8) 4(16,0) 17(30,9) 19(22,7) 23(31,9) 13(19,7) 17(36,2) 19(20,9) Orta/Kötü 81(71,7) 21(84,0) 38(69,1) 64(77,1) 49(68,1) 53(80,3) 30(63,8) 72(79,1) p=0,314 0,726 p=0,394 2,081 p=0,149 2,004 p=0,083 213 TARTIŞMA Bu araştırmanın temel amacı kırsal alanda yaşayan hipertansiyonlu bireylerin hastalık yönetimlerine ilişkin özellikleri hakkında bilgi edinilmesidir. Çalışmaya katılan bireylerin eğitim düzeyi oldukça düşüktür. Önemli bir kısmı gelir getirici bir işte çalışmamakta ve yaşamını köyde geçirmektedir. Bunların yanı sıra ekonomik durumunu orta/kötü algılayanların oranı da oldukça yüksektir. Bu veriler bir arada değerlendirildiğinde çalışma bulgularının, sağlık hizmetine ulaşma bakımından dezavantajlı grup açısından bilgi verdiği sonucuna ulaşabiliriz. Hipertansiyonlu bireylerin ilaç kullanım özellikleri değerlendirildiğinde ilaç kullanım dozu ve zamanını bilme konusunda olumlu özellik gösterdikleri ve önemli bir kısmınınsa ilacı, hangi amaçla kullandığını bildiği görülmektedir. Ancak düşük bir oranla da olsa (%17.4) kullandığı ilacın hipertansiyon tedavi için olduğunu bilmeyenlerin olması oldukça düşündürücüdür. Hastalığını bilmeyen bireylerin hastalığı nedeniyle yapması gereken düzenli sağlık kontrolü, kan basıncı kontrolü, diyet alışkanlıkları gibi düzenlemeleri yapması da beklenemez ve bu grup hastalığa bağlı yeti yitimi ve diğer sağlık sorunlarının ortaya çıkması açısından risk grubunu oluşturabilir. Hipertansiyona yönelik yapılan çalışmalarda da bireylerin hastalıkla ilgili farkındalıklarının düşük olduğu dikkat çekmektedir (Chow ve ark.,2013; Hacıhasanoglu-Aşılar ve ark., 2014; Öngen, 2005; Joffress ve ark., 2013). Eryonucu ve ark. (1999) çalışmalarında hipertansif olduğunu bilmeden ilaç alanların oranın bu çalışmaya benzer olarak bulmuştur. Hem bu çalışma hem de Eryonucu ve ark. (1999) nın çalışması sosyodemografik özellikleri bakımından deza-

vantajlı grubu temsil ettiğinden dolayı bu durum ortaya çıkmış olabilir. Bunun yanı sıra ilacını düzenli içmeyi unutan bireylerde aynı sorunlar bakımından benzer riski taşımaktadır. Bu özelliklerin yanı sıra düşündürücü olan diğer bir özellik ise ilaç yan etkilerini bilenlerin düşük oranıdır. İlaç tedavisine akılcı yaklaşım ilkelerinde bireylerin kullandığı ilacı tanıması, zamanında ve uygun dozda alması, yan etkilerini bilmesi ve kendini bu açıdan takip etmesi gerekmektedir (WHO,1997). Ancak çalışma sonuçları kırsal alanda yaşayan bireylerin akılcı ilaç kullanım ilkeleri bakımından dezavantajları bulunduğunu göstermektedir ve sağlık personellerin bu grubu bilgilendirme konusunda daha duyarlı davranması gerektiğini söyleyebiliriz. Bu konuda yapılan çalışmalarda da nedenleri farklı olmakla birlikte hipertansiyonlu bireylerin düzenli ilaç almadıkları belirlenmiştir (Özkara, Turgut, Selcuk ve ark.,2008; Cingil ve ark., 2009). Hipertansiyonlu bireylerin kendi tansiyon değerlerini takip etmeleri hem ilaç tedavisinin etkinliğini değerlendirme hem de hastalığın neden olabileceği felç gibi sağlık sorunlarını önleme bakımından oldukça önemlidir. Bu çalışma sonuçları bu bakımdan olumsuz bulguları içermektedir. Hipertansiyonlu bireylerin önemli bir kısmı kan basıncının normal değerlerini ve tansiyonun nasıl ölçüldüğünü bilmemektedir. Bu nedenle hastalık süreçlerini değerlendirme ve yönetme bakımından bilgi ve beceri eksikliklerinin olduğunu ve evde kendi başına hastalığı yönetmede yetkin olamayacaklarını düşünebiliriz. Düzenli olarak tansiyonunu takip eden ve kendini kötü hissettiği zamanlarda da tansiyonunun kontrol eden/ettirenlerin düşük oranları da kırsal alanda bireylerin kan basıncı kontrolü hakkında sağlık personeli tarafından sürekli desteklenmeleri gerektiğini göstermektedir. Kentsel ya da sosyodemografik yönden daha avantajlı bölgelerde kan basıncı kontrolüne yönelik daha olumlu özellik gösterilse bile (Tokem ve ark.,2013) kırsal alan ya da daha dezavantajlı bölgelerde yaşayan bireylerin olumsuz özelliklere sahip olduğu görülmektedir (Taş ve Büyükbeşe, 2015; Chow ve ark.,2013; Eryonucu ve ark.,1999). Öngen (2005) bireylerin önemli bir kısmının tansiyonunu ölçtürmediğini belirtmekte ve bu ve diğer özelliklerden dolayı da hipertansiyonu çözümü zor toplumsal sorun olarak adlandırmaktadır. 214 Hipertansiyon yönetiminin önemli bir bileşeni de hastalıkla ilgili risk faktörlerinin kontrol altına alınmasıdır. Hayvansal gıdalardan zengin beslenme ve tuz kullanımı önemli risk faktörleri olarak kabul edilmektedir. Hipertansiyonlu bireylerin bu risk faktörleri kontrol altına alma durumuna bakıldığında yarıya yakının hayvansal gıdalarda kısıtlama yaptığı ve sebze ağırlık beslenmeye yöneldikleri görülmektedir. Bütün hastaların bu davranışları benimsemesi gerektiği düşünülürse bu oranlarının yetersiz olduğunu söyleyebiliriz. Ancak asıl sorun tuz kullanımında görülmektedir. Hastaların önemli bir kısmı tuz kısıtlaması yapmadıklarını belirtmişlerdir. Tuz kullanımının azaltılması tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de öncelikli sağlık hedefleri arasında yer almaktadır ve ulusal sağlık politikalarının bir parçası olmuştur (Sağlık Bakanlığı, 2011). Ancak bu çalışmaya katılan bireylere ait sonuçlar kırsal alanda bu halk sağlığı politikalarının daha etkin olarak yönetilmesi gerektiğini göstermektedir. Erdem (2009) hipertansiyonda tuz tüketimin de kısıtlanmasının önemli yararlar sağladığını belirtmektedir. Başka çalışmalarda hastaların hipertansiyona uygun beslenme alışkanlığı geliştirilenlerin düşük oranı göze çarpmaktadır ve tuz kısıtlaması ise en az yapılan uygulama olarak belirginleşmektedir (Taş ve Büyükbeşe, 2013; Atan ve Yılmaz-Karabulutlu, 2016). Kırsal alanda yaşayan bireylerin hipertansiyon yönetiminde en başarısız oldukları alan ise fiziksel aktivite ve kilo takibidir. Fiziksel aktivitenin yetersizliği olarak adlandırılan sedanter yaşam ve beden kitle indeksine göre hafif şişman ya da obez olma hipertansiyonu ortaya çıkaran birer risk faktörü olarak kabul edilirken; hastalık tanısı alındıktan sonra fiziksel aktivitenin artı-

rılması ve normal kiloda yaşamın sürdürülmesi hastalığın yönetimi için önemli ilkelerdir. Hastalığın ilerlemesinin durdurulması için de kazanılması gereken önemli sağlık davranışlarıdır. Kırsal alanda yaşayan bireylerin bu davranışları kazandırma yönünde yeni stratejiler geliştirilmeli ve sağlık personelleri özellikle bu konularda etkin olmalıdır. Yapılan çalışmalarda da hipertansiyonlu bireylerin fiziksel aktivite ve kilo takibine yönelik olumsuz özellikleri olduğu sonucu bulunmaktadır ve fiziksel aktivitenin hipertansiyon yönetiminde en önemli uygulamalar olduğu özellikle belirtilmektedir (Taş ve Büyükbeşe, 2013; Atan ve Yılmaz-Karabulutlu, 2016; Saka, 2015). Hipertansiyonlu bireylerin yeterlilik algıları incelendiğinde ilaç kullanımını yönetme de yaklaşık %80 i kendini yeterli görürken, diyet uygulamalarında yarısı kendini yeterli görmekte ve daha az bir oranda ise kan basıncı kontrolü ve fiziksel aktivite/kilo yönetiminde yeterlilik algısına sahip olduklarını görmekteyiz. Uygulamalardaki yeterliliğe ilişkin düşük oranlar bize hastalığın yönetiminde bireylerin öz-yeterlilik algılarının olumsuz yönde olduğunu göstermektedir. Öz yeterlilik algısı hastalığın yönetiminde en önemli unsurlardan biridir. Çalışmalar kronik hastalıklarda bireylerin öz yeterlilik algıları artıkça hastalığa daha kolay uyum sağladığını, yaşam değişikliklerini daha başarılı yaptıkları ve hastalıklarını kontrol altına aldıklarını göstermektedir (Usta-Yeşilbalkan, 2001; Usta-Yeşilbalkan ve Karadakovan, 2005; Bağ, 2007; Ünsal ve Kaşıkçı, 2008; Mollaoğlu ve Bağ, 2009; Mollaoğlu 2011). Hastaların yeterlilik algılarının sosyodemografik özelliklere göre farklılaşma durumu incelendiğinde erkeklerin kadınlara göre fiziksel aktivite/kilo takibi uygulamalarında yeterlilik algılarının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Eğitim durumunun ise her dört uygulamaya ait yeterlilik algısını etkilediği, bu uygulamalarda kendini yetersiz hissedenler arasında okuryazar olmayan ya da sadece okuryazar olanların oranın daha yüksek olduğu görülmektedir. Ayrıca gelir getirici bir işte çalışanların çalışmayanlara; ilçede yaşayanların köyde yaşayanlara göre kan basıncı kontrolü, diyete uyum ve fiziksel aktivite/kilo takibinde kendilerini daha yeterli gördükleri belirlenmiştir. Ekonomik durum algısına göre oluşturulan grupların ise yeterlilik algısında bir farklılıklarının bulunmadığı görülmektedir. Erkeklerin fiziksel aktivitede kadınlardan kendilerini daha yetkin görmelerinin nedeni hareketli bir yaşam için olanaklarının ve koşullarının kırsal alanda daha ulaşılabilir olması ile açıklanabilir. Bu bulgular kırsal alanda eğitim düzeyi ve çalışma yaşamında yer almanın yeterlilik algıları üzerinde önemli etkileri olduğunu göstermektedir. Eğitim düzeyinin artması bireyin hastalığını anlaması, nasıl kontrol edeceğini öğrenmesi, hastalığı ile ilgili bilgi ve becerileri daha kolay öğrenmesine yol açmış olabilir. Ayrıca hem eğitim düzeyinin artması hem de çalışma yaşamında bulunma bireyleri sağlık hizmetlerine ulaşma ve yararlanmada avantajlı bir konuma ulaştırabilir. Hipertansiyon tanısı alan bireylerin hastalığa uyumu ya da yönetimi ile ilgili çalışmalarda, bu araştırmadan elde edilen sonuçları desteklemektedir. Literatürde kadınların hipertansiyonun tedavi ve kontrolünde erkeklerden daha başarılı olduğu belirtilirken (Chow ve ark.,2013), erkeklerin uyumlarının daha yüksek olduğunu (Hema ve Padmalatha, 2014) gösteren sonuçlar da bulunmaktadır. İyi eğitim düzeyinin hastalığın yönetimine olan olumlu yansımaları olduğu yine çalışmalarda yer almaktadır (Chow ve ark.,2013; Hema ve Padmalatha, 2014; Taş ve Büyükbeşe, 2013). Ayrıca çalışma grubunun önemli bir kısmını oluşturan yaşlı nüfusun sorunları incelenirken eğitim gereksinimlerinin ön plana çıktığı ve yetişkin eğitimi için öncelikli grup olduğu belirtilmektedir (Komşu,2014). Yaşamını köyde geçirenlerin hastalığın yönetimine ilişkin yeterlilik algısının olumsuz olması ülkemizde kronik hastalıkların yönetimine ilişkin yapılan uygulamalarda kırsal alana özgü uygulamalar geliştirilmesi gerektiğini göstermesi açısından önemlidir. 215

Sonuç ve Öneriler Araştırmadan elde edilen bulgular kırsal alanda yaşayan bireylerin etkin hipertansiyon yönetimi için yeterli bilgi, beceri ve davranışlara sahip olmadığını göstermektedir. Ayrıca kendi yeterlilik algılarının da olumsuz yönde görülmektedir. Kadınların, düşük eğitim düzeyinde olanların, çalışmayanların ve köyde yaşayanların hipertansiyon yönetimine ilişkin yetersizlik algılarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bu sonuçlar doğrultusunda özellikle köylerde sunulan mevcut sağlık hizmetlerinin, kronik hastalığa sahip bireylere hastalık yönetim becerisini kazandırma özellikleri bakımından yeterliliğinin bilimsel çalışmalarla değerlendirilmesi önerilmektedir. Kırsal alanda yaşayan bireylerin hastalık yönetim becerilerinin geliştirilmesi ve özellikle kadın, okuryazar olmayan, köyde yaşayan ve çalışmayan bireylere yönelik olarak hipertansiyon yönetimine ilişkin güçlendirme programlarının hazırlanması gerektiği bu çalışmanın en temel önerisidir. Kırsal alanda hipertansif bireylerin izlem ve takiplerinin kentsel alana göre daha sık yapılması ve bu halka özgü sağlık eğitim programlarının geliştirilmesi gerekmektedir. KAYNAKLAR Alpar R. (2012). Spor, Sağlık ve Eğitim Bilimlerinde Örneklerle Uygulamalı İstatistik ve Geçerlik-Güvenirlik. Detay Yayıncılık. Ankara. Atan, G. ve Yılmaz-Karabulutlu E. (2016). Esansiyel hipertansiyonu olan hastaların yaşam biçimi, yaşam kalitesi ve tedaviye uyumunun incelenmesi. Turkiye Klinikleri Journal of Nursing, 8(1), 17-25. Bağ E. (2007). Hemodiyaliz uygulanan hastalarda öz-bakım gücü ve öz-yeterliliğin değerlendirilmesi. Yüksek Lisans Tezi, Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Sivas. Chow, C. K., Teo, K. K., Rangarajan, S., Islam, S., Gupta, R., Avezum, A.,... ve Kazmi, K. (2013). Prevalence, awareness, treatment, and control of hypertension in rural and urban communities in high-, middle-, and low-income countries. Jama, 310(9), 959-968. Cingil, D., Delen, S. ve Aksuoğlu A.(2009). Karaman il merkezinde yaşayan hipertansiyon hastalarının ilaç kullanım durumlarının ve bilgilerinin incelenmesi. Türk Kardiyol.Dern. 37(8), 551-556. Çöl, M., Özdemir, O., Çoktan, M.E. (2006). Park Sağlık Ocağı bölgesindeki 35 yaş ve üstü hipertansiflerde tedavi-kontrol durumları ve davranışsal faktörler. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mecmuası. 59,144-50. Demirezen, E. (2006) Türkiye ve Almanya da yaşayan antihipertansif ilaç kullanan Türklerde ilaç tedavisine uyum. Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, istanbul Erdem, Y. (2009). Hipertansiyon tedavisinde yaşam tarzı değişiklikleri. Turkiye Klinikleri Journal of Nephrology Special Topics, 2(3), 72-76. Eryonucu, B., Sayarlıoğlu, M., Bilge, M., Güler, N., Erkoç, R. ve Dilek İ. (1999) Van ili ve yöresindeki hipertansif hastaların hipertansiyon konusundaki bilgi düzeylerinin ve tedaviye uyumlarının değerlendirilmesi. Van Tıp Dergisi. 6,11-4. Hacihasanoglu, R.,(2009). Treatment compliance affecting factors in hypertension. TAF Preventive Medicine Bulletin, 8 (2), 167-172. 216

Hacıhasanoğlu, R., İnandı, T., Yıldırım, A., Karakurt, P. ve Sağlam, R. (2014). Erzincan da kırk yaş ve üzeri bireylerde hipertansiyon sıklığı, farkındalığı, tedavisi ve kontrolü. TAF Preventive Medicine Bulletin, 13(5), 357-366. Hema, K. ve Padmalatha, P. (2014). Adherence to medication among Hypertensive patients attending a tertiary care hospital in Guntur, Andhra Pradesh Indian Journal of Basic and Applied Medical Research. 4(1), 451-456 Joffres, M., Falaschetti, E., Gillespie, C., Robitaille, C., Loustalot, F., Poulter, N.,... ve Campbell, N. (2013). Hypertension prevalence, awareness, treatment and control in national surveys from England, the USA and Canada, and correlation with stroke and ischaemic heart disease mortality: a cross-sectional study. BMJ open, 3(8), e003423. Karadakovan, A. ve Eti Aslan, F. (2011). Dahili ve cerrahi hastalıklarda bakım. Adana; Nobel Kitabevi. Komsu, UC. (2014). Yaşlılık, yaşlı nüfusun sorunları ve yetişkin eğitimi.akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2(1), 370-389 Lwanga, S.K. ve Lemeshow, S. (1991) Sample size determination in health studies-a practical manuel. World Health Organization, Geneva. Mert, H., Özçalar, N. ve Kuruoğlu, E. (2011). Multidisipliner biz özel çalışma modülü araştırması: Hipertansiyon hastalarının tedaviye uyumlarının incelenmesi. Türk Aile Hek. Derg. 15(1): 7-12. 217 Mollaoğlu, M. (2011). Diyaliz hastalarında yetiyitimi, günlük yaşam aktiviteleri ve öz-yeterlilik durumu. TAF Preventive Medicine Bulletin, 10, 181-86. Mollaoğlu, M. ve Bağ E. (2009). Hemodiyaliz uygulanan hastalarda öz-yeterlilik ve etkileyen faktörler. İst. Tıp Fak Derg, 72, 37-42. Onat, A., Hergenç, G., Can, G., Yüksel, H., Sansoy, V., Erginel N ve ark. TEKHARF 2009. Türk halkının kusurlu kalp sağlığı sırrına ışık, tıbba önemli katkı. Eds. Onat A. Cortex İletişim Hizmetleri AŞ, İstanbul 2009. Oskay, E.M., Önsüz, M.F. ve Topuzoğlu, A. (2010). İzmir de bir sağlık ocağına başvuranların hipertansiyon hakkındaki bilgi, tutum ve görüşlerinin değerlendirilmesi. ADÜ Tıp Fakültesi Dergisi. 11: 3-9. Öngen, Z. (2005). Çözümü zor bir toplumsal sorun:hipertansiyon. Klinik Gelişim.2005;18(2): 4-7. Özkara, A., Turgut, F., Selçuk, İ.Y., Kanbay, M., Karakurt, F. ve Tekin O. (2008). Hipertansiyon hastalarının ilaçlarına ve sağlık merkezlerine uyumları. Yeni Tıp Dergisi, 25, 97-101. Sağlık Bakanlığı. (2006). Türkiye hastalık yükü çalışması,2004. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı, Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğü,Ankara Sağlık Bakanlığı. (2008). Hipertansiyon ve egzersiz. Sağlık Bakanlığı Yayın No:730. Ankara Sağlık Bakanlığı. (2008). Türk Kalp ve Damar Hastalıklarını Önleme ve Kontrol Programı, Risk Faktörlerine Yönelik Stratejik Plan ve Eylem Planı. T.C. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Ankara

Sağlık Bakanlığı. (2011). Türkiye aşırı tuz tüketiminin azaltılması programı 2011-2015 Sağlık Bakanlığı, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Yayın No:835 Sağlık Bakanlığı. (2013). Sağlık istatistikleri yıllığı 2012. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğü, Ankara. Saka, T. (2015). Hipertansiyon ve Fiziksel Aktivite. Turkiye Klinikleri Journal of Sports Medicine-Special Topics, 1(1), 32-38. Taş, F., ve Büyükbeşe, M. A. (2013). Hypertension Awareness and Role of the Nurse. TAF Preventive Medicine Bulletin, 12(6), 729-734. Taşçı, S., Öztürk, A. ve Öztürk Y. (2005). Hisarcık Ahmet Karamancı Sağlık Ocağı Kınardı bölgesinde 30 yaş üstü nüfusta hipertansiyon prevalansı ve etkileyen faktörler. Sağlık Bilimleri Dergisi Ek Sayı Hemşirelik Özel Sayısı. 14, 59-65. Tezcan, S. (2015). Epidemiyoloji. G. Çağatay, L. Akın (Ed.), Halk Sağlığı Temel Bilgiler (s. 144-6). Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayınları. Tokem, Y., Taşçı, E., & Yılmaz, M. (2013). Hipertansiyon Tanısı Olan Bireylerin Evde Hastalık Yönetimlerinin İncelenmesi. Türk Kardiyol Dern Kardiyovasküler Hemşirelik Dergisi, 4(5), 30-40. Usta-Yeşilbalkan, Ö. (2001). Tip 2 diyabetli hastaların kendi kendine bakımlarındaki özyeterlilikleri ve öz-yeterliliklerini etkileyen faktörlerin incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Ege Üniversitesi, İzmir. 218 Usta-Yeşilbalkan, Ö. ve Karadakovan, A. (2005). Periton diyalizli hastaların genel özyeterlilikleri. Nefroloji Hemşireliği Dergisi, 14, s. 39 44. Ünsal, A. ve Kaşıkçı, M. (2008). Artritli bireylerde öz-etkililik ölçeğinin geçerlik ve güvenirliği. Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 11, s. 40-50. WHO. (1997). Guide to good prescribing: a practical manual. S. 7-16 WHO. (2013). Global action plan for the prevention and control of noncommunicable diseases 2013 2020. Geneva: World Health Organization.