Çevirmen Kararları ve Sorumluluğu Bağlamında Bir Kampanya Metninin Çözümlenmesi. Abstract



Benzer belgeler
Söylem Çözümlemesi (ETI205) Ders Detayları

Çoğuldizge Kuramı. Ünal Yoldaş* Giriş

MÜTERCİM -TERCÜMANLIK BÖLÜMÜ

T.C. HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ Sosyal Bilimler Enstitüsü

KİMLİK, İDEOLOJİ VE ETİK Sevcan Yılmaz

Yazar Hakkında Dilek Turan Hacettepe Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü nden lisans (1995), yüksek lisans (1998) ve doktora (2002)

DERNEK YÖNETİMİ. Prof. Dr. Ümran SEVİL İstanbul Bilim ve Akademisyenler Derneği Başkanı. Yrd. Doç. Dr. Ayça GÜRKAN Dernek Genel Sekreteri

Yazın ve Çeviri II (ETI408) Ders Detayları

Lisans Eğitim Programı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

Edebi metin, dilin estetik amaçla kullanıldığı metindir. Bir Metnin Edebi Oluşunu Şu Şekilde özetleyebiliriz:

Teknik Çeviri (ETI320) Ders Detayları

İÇİNDEKİLER KISIM I PSİKOLOJİK DANIŞMA ETİĞİ İÇİN GENEL ÇERÇEVE. 1. Bölüm: Etiğe Giriş: Temel Kavramlar

Çeviri Eleştirisi (ETI402) Ders Detayları

MARMARA ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ İNGİLİZCE MÜTERCİM TERCÜMANLIK BÖLÜMÜ DERS İÇERİKLERİ

DERS KODU DERS ADI DERS İÇERİĞİ

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ/YÜKSEKOKULU BATI DİLLERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ/PROGRAMI MÜTERCİM-TERCÜMANLIK ANABİLİM DALI

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MEDYA ÇALIŞMALARI DOKTORA PROGRAMI

İletişim ve Medya Çevirisi (ETI310) Ders Detayları

VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI MAYIS 2012, İSTANBUL

Uluslararası İlişkiler ve Hukuk Çevirisi (ETI409) Ders Detayları

EDEBİYAT. Edebiyat okumak bakmak ve görmek arasındaki hassas çizgiyi anlamayı sağlayan bir yolculuğa çıkmaktır. (By Oleg Shuplyak)

Bilimsel Metin Üretimi 1

UZMANLIK DERNEKLERİ ETİK KURULLAR KILAVUZU. TTB-UDEK- Etik Çalışma Grubu

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

Fen Edebiyat Fakültesi Mütercim Tercümanlýk (Ýngilizce)

Doç. Dr. Emine Yarar

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Odabaş

Sunum İçeriği: I. Dilbilim Hk. II. Bölüm Hk.

Dilbilim ve Çeviri (ETI105) Ders Detayları

Çeviride Bilgisayar Teknolojileri Kullanımı (ETI314) Ders Detayları

Saygının Hakim Olduğu Bir Çalışma Ortamı İlkesi

ÖZGEÇMİŞ. Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Tarih Bölümü. Ankara Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Radyo TV-Sinema Bölümü.

Yerelleştirme Proje Yönetimi (ETI403) Ders Detayları

Derse kabul koşulları. (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) 2 4 ZORUNLU YOK TÜRKÇE

Derece Bölüm/Program Üniversite Bitirme Yılı

Derse kabul koşulları. (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) 2 4 ZORUNLU YOK TÜRKÇE

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

Fen Edebiyat Fakültesi Mütercim Tercümanlýk (Ýngilizce)

Çeviriye Giriş (ETI200) Ders Detayları

Benjamin Beit-Hallahmi, Prolegomena to The Psychological Study of Religion, London and Toronto: Associated University Press, 1989.

Ders Kodu Dersin Adı Teo. Uyg.

Çeviri Kuramı (ETI319) Ders Detayları

Kurumlarda Terminoloji Politikası ve Terminoloji Planlaması

Etik İlkeler ve Kurallar

KURUMSAL REKLAMIN ANLATTIKLARI. Prof. Dr. Müge ELDEN Araş. Gör. Sinem YEYGEL

Çevirmenlik Mesleği (ETI221) Ders Detayları

3. Snf Sözdizim Sunumu

MÜTERCİM (ÇEVİRMEN) Bir dilde yazılı bir metni başka bir dile çeviren kişidir. Mütercim bir dilden, bir başka dile veya dillere çeviri yaparken;

ÜNİTE:1. Kurallar, Devlet ve Hukuk ÜNİTE:2. Hukukun Uygulanması ÜNİTE:3. Hukuk Sistemleri ve Türk Hukuk Tarihi ÜNİTE:4. Yargı Örgütü ÜNİTE:5

Ders Kodu Teorik Uygulama Lab.

Hatırlama, tanıma, tanımlama, söyleme,yazma,seçme, -Kavram bilgisi. isimlendirme,eşleştirme, sıraya koyma, listeleme, -Olgu bilgisi

Uluslararası Sempozyum Duyurusu KADIN ESERLERİ KÜTÜPHANESİ VE BİLGİ MERKEZİ VAKFI VE YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TARİH BÖLÜMÜ

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Doç. Dr. Tülin ŞENER

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar

MÜTERCĐM TERCÜMANLIK BÖLÜMÜ ĐNTĐBAK ÇĐZELGESĐ

MESLEK ÖRGÜTÜNÜN GöREV ÇAĞRISINA KATILMAK SUÇ MUDUR? BU NEDENLE HUKUKİ BİR YAPTIRIM UYGULANABİLİR Mİ?

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015

DERS PROFİLİ. POLS 303 Güz

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

Öğretim dili (Ön Koşul, Bağlantı Koşul)

IML 401 İMALAT LABORATUARI. Rapor Yazma ve Sunma

Çocuklar için Çeviri (ETI432) Ders Detayları

6. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Televizyon Eleştirisi RTC

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME

VERİ KAYNAKLARI. Bilgi sisteminin öğelerinden biride veri

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Yapılandırmacı Yaklaşım. Dr. Halise Kader ZENGİN

T.C. ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİLLER YÜKSEKOKULU MÜTERCİM TERCÜMANLIK BÖLÜMÜ 1. YARIYIL

Simultane Çeviri (ETI413) Ders Detayları

1. Hafta: Giriş ve İletişim, Teknoloji ve Toplum İlişkisine Dair Temel Yaklaşımlar

DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER

SÜRELİ YAYIN KAYITLARININ ENTEGRASYONU

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

Uluslararası Sempozyum Duyurusu Nisan 2014/İstanbul /Yeditepe Üniversitesi

E-kitap: Yerel ve Küresel Boyutlar. Serdar Katipoğlu

T.Ü. EDEBİYAT FAKÜLTESİ MÜTERCİM TERCÜMANLIK-ALMANCA DERS PLANI

3. sınıf. Bilgisayarla kataloglamanın doğuşu gelişimi ve bugünkü durum ele alınmaktadır. Bu derste

İçindekiler. 1 Başarılı Okullar İçin Denetim/1. 2 Norm: Geleneksel Okullar Neden Böyle? / Devingen Okullar / 33. Kısım 1 Giriş.

Derse kabul koşulları. (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) 3 5 SEÇMELİ YOK TÜRKÇE

Bilgisayarlı Çeviri (ETI415) Ders Detayları

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

İSMAİL VATANSEVER ETİK VE BİYOETİK KAVRAMLARININ KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ İLE İLİŞKİSİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 6. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ

UNI-101 Üniversite Yaşamına Giriş Dersi İNGİLİZ DİLBİLİMİ BÖLÜMÜ

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

DİL ÜRETİMİ ve BEYİN

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ BÖLÜM AÇMA BAŞVURU DOSYASI

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Transkript:

Neslihan Kansu Yetkiner Çevirmen Kararları ve Sorumluluğu Bağlamında Bir Kampanya Metninin Çözümlenmesi Abstract " An Analysis of a Campaign Text within the Context of a Translator's Decisions and Responsibilities". The primary aim of this study is to analyze Tercümana Zeval Olmaz campaign text with regard to linguistic and metalinguistic functions of discourse through Critical Discourse Analysis approach. The text is analyzed in the context of translator s responsibility, decisions, world view and political stance, concerning macro and micro structures. While translator s position and ideological stance are studied in macro structure perspective, micro structure perspective covers analyses on themes, lexicalization, syntax, modality, figures of speech, participant roles and tone of discourse. Analyses have revealed that selective lexical choices implant desirable maps in the mind of the reader and that language use is parallel with participants roles. Özet Bu çalışmanın ana amacı, Tercümana Zeval Olmaz kampanyası metnini Eleştirel Söylem Çözümlemesi ışığında söylem düzeninin yarattığı dil ve dil ötesi aktarımlar açısından incelenmektedir. Metin, çevirmen sorumluluğu, çevirmenin kararları, dünya görüşü ve duruşu gibi hassas kavramlar bağlamında büyük ölçekli ve küçük ölçekli yapılara ilişkin olarak incelenmiştir. Büyük ölçekli yapılar olarak çağdaş çeviri kuramında çevirmenin konumu ve ideolojik tutumu ele alınırken, küçük ölçekli yapılar bağlamında izlek, sözcük seçimleri, söz dizimi, kiplik, söz sanatları, rol kurgusu ve söylem tonu incelenmiştir. Kampanya metni çözümlemesi, amaçlı seçilen sözcüklerle okuyucunun zihninde istendik anlam haritaları oluşturulmakta ve biçilen rollere koşut dil yapıları kullanılmakta olduğunu ortaya koymaktadır. Key words: Critical Discourse Analysis, Translator s role, Translator s decisions, ideological stance, Discourse and linguistic structures. Anahtar Sözcükler: Eleştirel Söylem Çözümlemesi, Çevirmenin rolü, Çevirmen kararları, İdeolojik duruş, söylem ve dilbilimsel yapılar. Yrd. Doç. Dr., İzmir Ekonomi Üniv. Fen Edebiyat Fakültesi, Mütercim Tercümanlık Böl. 1

1. Giriş Söylem çözümlemesinin çalışma yöntemlerinden biri olan Eleştirel Söylem Çözümlemesi (ESÇ) örtük ya da açık açık güç ilişkilerini ve politik çıkarlara dayalı bir dil kullanımını ve buna bağlı anlamları oluşturma amacıyla kullanılan günlük söylem düzenini inceler. Eleştirel dilbilim olarak da adlandırılan ESÇ, sosyal bir bağıntı çerçevesinde doğal kullanım durumundaki dil davranışlarını incelemek üzere eleştirel bir bakış açısına sahip disiplinlerarası bir yaklaşımdır (bakınız Wodak, 1989). ESÇ, sosyal ve bilişsel yapıların üretiminde belirli örtük yapılanmaların kullanımı ve oluşturulmasına ilişkin sorular sorar. Küçük ölçekli yapılar bağlamında dil kullanımı ve metin üzerinde dururken, büyük ölçekli yapılar bağlamında sosyal gerçekleri temel alır. Bu uygulamalar göz önüne alınırken ESÇ nin göz önüne aldığı ilişkiler dizini van Dijk (2001:354) tarafından şu şekilde ifade edilir: 1) Üyeler gruplar : Dil kullanıcıları çeşitli sosyal grup, örgüt ve kurumların üyeleri olarak söylem düzenine dahil olurlar ve buna karşıt bir şekilde gruplar üyeleri tarafından harekete geçirilir. 2) Eylemler süreci: O halde bireylerin sosyal eylemleri, yasama, haber yapma ya da ırkçılık söylemi oluşturma gibi sosyal süreçlerin ve grup eylemlerinin birer parçasıdır. 3) Bağlam sosyal yapı Söylem dayanaklı etkileşim durumları sosyal yapının bir parçası ya da yapı taşıdır. Örneğin bir basın toplantısı örgütlerin ve medya kurumlarının bir uygulaması olabilir.yani yerel ve daha küresel olan bağlamlar birbirleriyle sıkıca ilişkilidir ve bu uygulama söyleme sınırlamalar getirir. 4) Kişisel ve sosyal bilinç: Toplumsal aktörler olarak dil kullanıcıları hem kişisel hem de sosyal bilinç sahibidirler. Bunlar, grup üyeleriyle paylaşılan şeyler ve bir bütün olarak kültürün yanısıra kişisel anılar, bilgi ve düşüncelerdir. Her iki tipteki bilinç de bireylerin söylem ve etkileşimini etkilerken, paylaşılan sosyal sunumlar bir grubun ortak eylemlerine yön verir. Bir çeviri edimi sırasında ya da öncesinde bir çevirmenin büyük ölçekli strateji ve içinde bulunduğu sosyo politik ortam konusundaki farkındalığı özgün metin yazarının belirli sözcük ve sözdizim kalıplarının neden tercih ettiği ve kendisinin de erek metni oluştururken hangi seçimleri tercih edeceği konusunda çevirmene ışık tutar. Büyük ölçekli izlekler ve stratejiler, bir yazarın/konuşmacının gerçeğe ilişkin deneyimleri yoluyla içselleştirdiği sosyal, kültürel ve politik değerleri yansıtır (Büyükkantarcıoğlu 2003:7). Bu bilişsel ve kavramsal kodlamanın dilbilimsel olarak sunumu küçük ölçekli 2

yapılar olarak sözcüksel, sözdizimsel ve anlambilimsel süreçlerin izlek, rol dağılımları ve kimlik sunumlarına metin üzerinde yansır. Geçtiğimiz günlerde Türklüğü, cumhuriyeti ve devleti aşağılama konulu TCK nin 301. maddesi, aralarında Elif Şafak, Orhan Pamuk ve Noam Chomsky gibi yazarların mahkemeye verilmesine yol açarken, Basın Yasası nın 2. maddesine istinaden de söz konusu yazarların çevirmenleri de, suç unsuru taşıyan metinleri Türkçe ye kazandırdıkları için yargı sürecine dahil edildiler. Bu uygulamaya bir tepki olarak, Birleşik Konferans Tercümanları Derneği, ÇEVBİR (Kitap Çevirmenleri Meslek Birliği), Çeviri Derneği, EDİSAM (Edebiyat ve İlim Eserleri Sahipleri Meslek Birliği), Türkiye PEN, YAY BİR (Yayıncılar Meslek Birliği), Türkiye Yayıncılar Birliği, Türkiye Yazarlar Sendikası gibi kurumların da desteğiyle Tercümana Zeval Olmaz başlıklı bir kampanya başlatıldı. Bu kampanyaya ön ayak olan Çevbir, 30 Eylül Dünya Çevirmenler Günü münasebetiyle bir basın toplantısı yaparak bu konuya dikkatleri çekti. Bu çalışmada, demokratik ve aydın yaşam biçiminin bir gereği olan düşünce özgürlüğünün yazılı ve sözlü bir biçimde dile getirilmesine taraf olduğumuz öngörüsüyle, satır aralarına sıkıştırılan ve çeviri ve çevirmenlik olgusuna yönelik geleneksel, basmakalıp ve yapılan işi basite indirgeyici bir söylemle, çevirmen sorumluluğu, çevirmenin sınırları, dünya görüşü ve duruşu gibi hassas kavramların örtük olarak manipüle edildiği Tercümana Zeval Olmaz kampanyası incelenecektir. Temel vurgu, ESÇ, yöntemiyle, bir kampanyanın satır aralarında tanımlanan çevirmenin görevi, sorumluluğu, çevirmenlik sınırları kavramlarına bakış açısının dilbilimsel öğelerle nasıl desteklendiği ve bunun metni oluşturulan söylem düzeninin yarattığı metin ötesi aktarımlar açısından nasıl sağlandığı üzerine olacaktır. 3

2. Veri Tabanı Bu çalışmada TCK nın 301. maddesine göre Türklüğü, cumhuriyeti ve devleti aşağılamak iddiasıyla yargılanan yazarların çevirmenlerinin de Basın Yasası nın 2. maddesi uyarınca, suç unsuru taşıyan metinleri Türkçe ye kazandırdıkları için yargı sürecinin başlatılmasına dikkati çeken Tercümana Zeval Olmaz başlıklı kampanya metni yarattığı dilsel ve dil ötesi aktarımlar açısından incelenmektedir. 3. Araştırma Yöntem Veri tabanını oluşturan metin, ESÇ yöntemi kullanılarak söylem düzenini oluşturan büyük ölçekli ve küçük ölçekli yapılar temelinde incelenmektedir. Büyük ölçekli yapılar bağlamında çevirmenin konumu, ideolojik tutumu ve sınırları çağdaş çeviri kuramı ışığında ele alınırken, küçük ölçekli yapılar temelinde kampanya metni izlek, Sözcükleştirme stratejileri, sözdizimi, söz sanatları, roller ve söylem tonu açısından ele alınmaktadır. 4. Çözümlemeler 4.1. Büyük Ölçekli Yapılar: Günümüz Çeviri Çalışmalarında Çevirmene Genel bir Bakış 4.1.1. Çevirmenin Konumu Çeviri çalışmalarında çeviri tanımı temel olarak yapı ve kılıcı (agent) öğesi üzerine yoğunlaşan iki kutuplaşmada kendini gösterir. Bir başka deyişle, çeviri ya çevirmenin mekanik bir süreç içerisinde bir dil düzgüsünün kurallarını başka bir dil düzgüsüne aktardığı, kişisel tercihlerden uzak bir süreç olarak, ya da kılıcının özerk seçimlerle özgürce ve dilediğince davrandığı bir yeniden yazma yeniden yaratı süreci olarak tanımlanır. Günümüzde dilin inorganik yapısından uzaklaşarak bireysel deneyim, öznel gerçeklik, kılıcı rolü, özgür irade ve dil kullanıcısının bireyselliğine işaret eden daha birçok sosyal bilim kavramı dil çalışmalarına da yansımıştır. Sosyal bir eylem olarak, 4

çeviride kılıcı rolünün perçinlendiği bu yaklaşımda çevirmenler saydam bir metin sürecine mahkum edilmemekte, ilgi alanları, yönelimleri, sınırlamaları, kaynak erişimleriyle kültürel ve yaşayan bir grup olarak çeviri çalışmalarında yer almaktadır (Sela Sheffy 2005). Bir başka deyişle, şimdiye dek yapılan çalışmalarda çeviri öncesi ve çeviri sırasındaki süreçler, normlar ve tercihler dilbilimsel sınırlamalar temelinde ele alınırken, günümüz çalışmaları çevirmenin öznel tercihleri ve onu bir normlar ve seçimler sürecine iten sosyal kültürel ve bireysel nedenler bir bütünlük içinde ortaya konmaktadır. Simeoni nin (1998) Target dergisinde yayınlanan ilk makalesiyle açılan bu tartışma dosyasında yakın zamanda yapılan çeşitli çalışmalar (Simeoni 1998, Gouanvic 2001, Inghilleri 2003 ve Sela Sheffy 2005) çevirmenin kabuğunu kırarak onu gün yüzüne çıkarmış, bulunduğu steril ortamdan sıyırıp sosyal çevre, nesnel ve öznel tarih gibi kavramlarla yüzleştirmiştir. Sela Sheffy (2005) belirli bir gruba veya sosyal sınıfa bağlı olmaya dayalı olarak nesnel olasılıklar ile öznel beklentilerin kesişme noktasında bir yanda bireyin insiyatifi dışında gelişen nesnel tarihin diğer yanda bundan etkilenerek ortaya çıkan öznel tarihin bir uygulaması olarak tanımlayabileceğimiz (Bourdieu 1977, 1993) habitus (İçselleştirilmiş eğilimler) kavramının çeviride bilişsel ve toplumsal insan eylemini birleştirmeye olanak vermesine dikkati çeker. O halde, artık çeviri sürecini kendi özerk kararlarını alarak hareket eden özne/kılıcının yanısıra nesnellik ve öznellik arasına sıkışan sosyal yapı içinde devinimsel, sosyal davranış ve eyleme yön veren bir oluşum olarak kabul etmek gerekir. Çevirmenin de sesi vardır, sesi çıkmaktadır. Çeviri süreci ruhsuz, mekanik ve toplumsal, kültürel ve politik devinimden uzak olarak yaşanan bir süreç değildir. Bourdieu nun habitus kavramından yola çıkarak Eelen (2001:23) sosyal dünya içerisinde bireyler olarak bizlerin kabul ya da reddettiği bir dizi inanç ve değer sisteminin yer aldığı ortak bir dünyadan söz eder. Bir yanda her bireyin dahil olduğu ortak bir dünya, diğer yanda bulunduğu özgün 5

konum itibarıyla bu ortak dünyaya ilişkin deneyim elde eden ve özgün bir bireysel tarih söz konusudur. Bireyler arasındaki böylesi bir ilişki anlayışı bireylerin dil kullanımları ve dilsel seçimlerini etkileyen toplumu bir bütün olarak görme fikrinden önemli ölçüde uzaklaştırarak, bireylerin dilsel tercihlerini kendi insiyatiflerinde yaptığı daha yerel bir çözümleme anlayışına götürür. Konuyu çeviri ve çevirmenlik anlayışına bağlarsak, çevirmenlerin kimlikleri tek başına ne kendi doğalarına ne de içinde yaşanan toplumsal yapıya bağlıdır. Çevirmen ve çeviri edimi, sosyal yapılanım öğeleri ve sosyo politik ve kültürel tercihlerin ortaya çıkardığı bir dizi sosyal etkileşimle oluşur. Dil kullanıcıları, yazarlar, çevirmenler baskın yapıya ve ideolojilere kimi zaman karşı çıkan kimi zaman da bunlara uyum gösteren bir refleksle hareket ederler. Çevirmen de sosyo ekonomik, politik ve kültürel ortamları değiştikçe içinde yeni anlamlar barındıran yeni kimliklere bürünecek ve yeni kimlik sunumları gösterecektir. 4.1.2. Çevirmenin İdeolojik Tutumu Hiç şüphe yok ki çeviri de dahil olmak üzere her dil kullanımı ya da iletişim çabası politik bir amaç içerir. Çevirmenlerin bir iletiyi diğer bir dile aktarmada öncü saflar olarak bir ilk okuyucu olduğu, bir iletiyi diğer bir dile aktarma kararı, aktarım niteliği, aktarım niceliği ve aktarım içeriği konusunda insiyatif sahibi gerçeği göz önüne alınırsa, çevirinin politik ve ideolojik istismara ne kadar açık olduğu görülebilir. Schäffner (2003:23) kaynak metnin seçimi ve bu yeni metnin sunuluş biçimi sosyal kılıcıların çıkarları, amaçları ve hedefleriyle belirlenir diyerek çevirinin ideolojik yönünü ortaya koymaktadır. Benzer şekilde, Alvarez ve Vidal a göre (1996:5) her çevirmenin neyi ekleyeceği, neyi bırakacağı, hangi sözcükleri seçeceği ve bunları nasıl yerleştireceği gibi konularda bir çevirmenin seçimlerinin ardından onu çevreleyen tarihi ve sosyopolitik muhiti bir başka deyişle kendi kültür ve ideolojisini ortaya koyan istemli bir hareket vardır. O halde çeviri sadece basit bir aktarım değildir. Çevirmen tercihlerini 6

yansıtan, çevirmenin kendi kültür ve ideolojisinden etkilendiği ve bunu ister istemez ekleme, çıkarma ve müdahale etme şeklinde metne yansıttığı aktif bir süreçtir. Tymoczko (2003:183) çevirmenin ideolojik yansımalarını ele alırken bir çevirinin ideolojisi sadece çevrilen metinde değil, çevirmenin sesi ve duruşunda ve bunu alımlayan dinleyici/okur üzerindedir diyerek çeviri metnin ya da çevrilecek metnin hem etik bir kılıcı olarak çevirmen üzerindeki hem de erek okur üzerindeki ideolojik etkisini dile getirir. 5. Çözümlemeler 5.1. Küçük Ölçekli Yapı: Tercümana Zeval Olmaz Kampanyası Metni TERCÜMANA ZEVAL OLMAZ Bir çevirmenin, sırf işini yaptığı yani bir kitap ya da bir konuşma çevirdiği için hapse atılmasını doğru bulmak, mantıklı bulmak mümkün mü? Ne yazık ki ülkemizde bu mümkün: Bir yandan ifade özgürlüğünün sınırlarının daha da genişletilmesi öngörülürken, genel olarak düşüncenin suç sayılmasının yanlışlığı tartışılırken, üç çevirmen ve iki editör, sırf kitap çevirip yayına hazırladıkları için hapis cezası istemiyle yargılanmaktalar. Çünkü Basın Yasası, eğer yazarı yurtdışındaysa, kitabın içeriğinden "eser sahibi" sıfatıyla çevirmeni sorumlu tutmakta ve cezai sorumluluk yüklemektedir. Oysa çevirmen, çevirmekle yükümlü olduğu iletiyi (metni, konuşmayı) bir dilden diğerine, taşıyıcısı olduğu her dilin ve kültürün özelliklerine uygun şekilde, sadık, eksiksiz ve tarafsız olarak aktarmakla yükümlüdür. Sorumluluğu bundan ibarettir: Çevirmen kendine ait bir düşünceyi dile getirmez, meslek etiği gereği, yazarın ya da konuşan kişinin söylediklerine bağlı kalmak zorundadır. Dolayısıyla çevirmen, bir dilden diğerine aktardığı iletinin siyasi, felsefi, hukuki, vb. içeriğinden asla sorumlu tutulamaz. Öyle olmasa, mahkemede suçunu itiraf eden bir katil zanlısının sözlerini aktaran çevirmenin de, katil zanlısıyla birlikte cinayet suçundan hapse atılması gerekmez miydi? Kaldı ki çevirmen, değil içeriğine katılmak, aslında içerdiği görüşlere tümüyle karşı olduğu bir iletiyi bile çevirirken, kendi siyasi, felsefi düşüncelerini kenara bırakıp, o iletiyi aynı mesleki titizlikle, aslına sadık olarak çevirmekle görevlidir. İşi budur. Her şey bir tarafa, kendisinden çevirmesi istenilen metnin suç içerip içermediğini çevirmen nereden bilecektir? Suç unsuru taşıyabileceğini düşündüğü bölümleri kendiliğinden sansür mü edecektir? Oysa savcı ve yargıçlar bile, çevirisi yapılıp Türkçeleştirilmediği sürece bir metnin suç unsuru içerip içermediğine hukuken karar veremezler. Dolayısıyla çeviri yapmış olmayı suç saymak, hukuk mantığına da tamamen aykırıdır. İfade özgürlüğünün kısıtlanmasından bile daha öte bir mantıksızlıktır. Görüldüğü gibi, söz konusu anlayış sadece ifade özgürlüğünü değil, hatta yalnızca soruşturulan, yargılanan meslektaşlarımızı değil, tüm çevirmenleri, dahası doğrudan çevirmenlik mesleğinin icra edilebilirliğini tehdit etmektedir. Çevirmenlik alanında faaliyet gösteren meslek örgütleri olarak, bu gidişattan duyduğumuz endişeyi dile getirmekle, kamuoyuna duyurmakla yükümlüyüz. 7

Dolayısıyla, biz aşağıda imzası olan meslek kuruluşları, çevirmenlerin yargılanmasına zemin hazırlayan Basın Yasası nın 2. Maddesini en kısa sürede değiştirilmesini ve bu yolla da yargılanan tüm meslektaşlarımıza yönelik işlemlerin derhal durdurulmasını talep ediyoruz. Çünkü tıpkı elçiye zeval olmadığı gibi, yalnızca bir aktarıcı olan tercümana da zeval olmaz! İmzacı Kurumlar: Birleşik Konferans Tercümanları Derneği, ÇEVBİR (Kitap Çevirmenleri Meslek Birliği), Çeviri Derneği, EDİSAM (Edebiyat ve İlim Eserleri Sahipleri Meslek Birliği), Türkiye PEN, YAY BİR (Yayıncılar Meslek Birliği), Türkiye Yayıncılar Birliği, Türkiye Yazarlar Sendikası Metin üzerinde yoğunlaşan küçük ölçekli çözümlemeler, metin yazarlarının konuya ilişkin takındıkları tutumu, yaratmak istedikleri söylem düzenindeki dilbilgisel yapılarla ilişkilendirmektedir. Bu şekilde, bir gerçeğin dil yolu ile yaratılması, buna tabi öznelerin konumlanması ve biçimlendirilmesi yaratılam metin aracılığı ile takip edilecektir. 5.1.1. İçerik Analizi: İzlekler Metni okuduğumuzda TCK 301. madde kapsamında Basın Yasası na istinaden çevirmenlerin de yargılanmasına karşı olarak geliştirilen argümanda çeviri ve çevirmenlik ile ilgili izlekler şu başlıklar altında toplanabilir. Pasif taşıyıcı olarak edilgen çevirmen rolü Çevirmen ve ötekiler (yazar, yayınevleri vs.) Çevirmenin yaptığı işteki sorum(suz)luluğu Çevirmen için sınırlı hareket alanı Çevirmenin sınırları Bizi bu yargıya varmaya iten kampanya metninde tümce düzeyinde tümcenin öznesine belirli bir anlamsal rolün yüklenmesi, tümcedeki anlamın doğrudan ya da örtük olarak belli süreçlerle alımlanacak şekilde kodlanması, tümce katılımlarına gönderme yapılırken belirli sözcük ve kalıpların tercih edilmesidir. Bir başka deyişle, amaçlı seçilen sözcüklerle ve dil yapılarıyla okuyucunun zihninde istendik anlam haritaları oluşturulmakta, kendi gerçeğine uygun, onu destekler nitelikte dil kullanımı işe koşulmaktadır. 8

5.1.2. Sözcükleştirme Stratejiler (Lexicalization Strategies) Sözcükleştirme seçimleri, bir metindeki sözcük seçimi, dağılımı ve tekrarına ilişkin bir yapılanmayı işaret eder. Bir metin içindeki sözcük dağılımı sözcüklerin niteliği ve bunların kullanım sıklığı bize metne ilişkin öncelenen ya da gizlenen bilgi, ideoloji, metnin söylem tonu, oluşturduğu kesim dili ve yaratmak istediği etki konusunda ipuçları sağlar. van Dijk in de (1998: 205) ifade ettiği gibi belirli bir söylem ve bağlam içersinde kullanılan sözcüklerin tüm çıkarımlarını ortaya dökmek bize büyük ölçüde ideolojik anlamlar sunar. Sözcükleştirme uygulamalarında, üstsözcüklendirme (overlexicalization) ve altsözcüklendirme (underlexicalization) olmak üzere iki temel stratejiden söz edilmektedir. Fowler (1991: 69) göre üstsözcükleme bir kavrama karşılık pek çok sözcüğün yer alması ve bu sözcük seçimlerinin, bunları kullanan topluluğun inançlarını ve entelektüel çıkar ilişkilerini belirtmesidir. Benzer şekilde, Fairclough (1992) da belirli bir konu alanından kavramları isimlendirmek için kullanılan sözcük sayısının göreceli yoğunluğuna işaret eder. Altsözcükleme ise yine belirli bir amaç ve niyet doğrultusunda bazı sözcüklerin kullanılmasından kaçınma şeklinde ifade edilebilir. Kampanya metni dikkatli bir şekilde incelendiğinde çevirmenden çeviri işini yapan kılıcı ve baskıya/cezaya maruz kalan etkilenen rolüyle söz edildiği görülür. Bu rolleri destekler nitelikte sözcük seçimleri istenen amaca yönelik bir söylem düzeni oluşturmaktadır. Buna göre: 9

Tablo 1: Çevirmen ve çeviri sürecine ilişkin sözcüklendirmeler Çevirmene Yönelik İsimlendirmeler Taşıyıcı Aktarıcı Elçi Çeviri Süreci Eylemleri Aktarmakla yükümlü olmak Bağlı kalmak zorunda olmak Sorumlu ol(ma)mak Taşımak Görevli olmak Çeviri Süreci Belirteçleri Sadık (olarak) Eksiksiz Tarafsız Titizlikle Görüldüğü gibi bir kampanya metninin ana konusu olan çevirmeni tanımlamak üzere seçilen adlar ve sıfatların ve çeviri sürecini tanımlamak/betimlemek üzere seçilen eylem ve belirteçlerin çok önemli bağlamsal ve edimbilimsel etkileri vardır. Yukarıdaki sözcük seçimleri, çevirmenin ikincil, yanal bir konumda ve kural ve yükümlülülerin sorumluluğu altında olarak resmetmektedir. Çevirmenin bu edilgen ve altkadro olma hali aslında profesyonel yaşamda kabul gören basmakalıp piyasa normlarının kabul edilmesi ve desteklenmesi anlamına gelmektedir. 5.1.3. Söz Dizimi (geçişlilik etkenlik edilgenlik) Belli dilsel düzeneklerin bağlamla paralel ve düzgüsel olarak kullanılması verilmek istenen yanlı iletiyi destekler nitelikte bir anlam ağı oluşmasına yol açar. İstendik iletiyi ve anlamsal örüntüyü yaratma düzeneklerinden biri geçişliliktir. Oktar a göre (2002: 39) geçişlilik, anlamın tümcede simgelenme biçimidir ve kullanıcılarının, gerçeğin zihinsel resmini dilde nasıl kodladıklarını ve dış dünyayı nasıl algıladıklarını göstermektedir. Bir metinde geçişliliğin çözümlenmesi, kılıcı rolünün açığa çıkmasına ve etken edilgen 10

yapılar yoluyla yazar tarafından oluşturulmaya çalışılan söylem düzeni içindeki derin kurgulamanın anlaşılmasına yardımcı olur. Çalışmanın veri tabanını oluşturan kampanya metni içinde çevirmenin açık ve net kılıcı rolünü üstlendiği yapılarda çevirmen ve çevirmenin yaptığı iş ifade edilmektedir: (1) (2) (3) Çevirmen, (kılıcı) çevirmekle yükümlü olduğu iletiyi (metni, konuşmayı) (etkilenen) bir dilden diğerine, taşıyıcısı olduğu her dilin ve kültürün özelliklerine uygun şekilde, sadık, eksiksiz ve tarafsız olarak aktarmakla yükümlüdür. Çevirmen (kılıcı) kendine ait bir düşünceyi (kılıcı) dile getirmez, meslek etiği gereği, yazarın ya da konuşan kişinin söylediklerine (etkilenen) bağlı kalmak zorundadır. Çevirmen, (kılıcı) değil içeriğine katılmak, aslında içerdiği görüşlere tümüyle karşı olduğu bir iletiyi (kılıcı) bile çevirirken, kendi siyasi, felsefi düşüncelerini kenara bırakıp, o iletiyi (kılıcı) aynı mesleki titizlikle, aslına sadık olarak çevirmekle görevlidir. Yukarıdaki örneklerde tümcelerdeki kılıcı, bir süreç, etkilenen ve neden sonuş ilişkisi geçişli etken yapılarla açıkça belirtilmiştir. Çeviri sürecinde aktif olan çevirmen, ona biçilen rol gereği etken tümceler içinde kılcı rolündedir. Ancak sınırları üstte belirtilen eylem seçimlerinde göze çarptığı gibi zorundalık, görevli olmak gibi bağlayıcılık belirten eylemlerle donanmıştır. Bir başka deyişle çevirmen çeviri sürecinde aktiftir, işe koşulan başat öğedir ancak özgür değildir, sınırları, sorumlulukları ve yükümlülükleri vardır. Çevirmenin yasalar önündeki mağduriyetinin belirtildiği bölümde, etkilenen konumuna geçen çevirmen, doğal olarak yargılanma sürecine ilişkin metinde edilgen çatı içinde yer alır. (4) Bir yandan ifade özgürlüğünün sınırlarının daha da genişletilmesi öngörülürken, genel olarak düşüncenin suç sayılmasının yanlışlığı tartışılırken, üç çevirmen ve iki editör, sırf kitap çevirip yayına hazırladıkları için hapis cezası istemiyle yargılanmaktalar. 11

5.1.4. Söz Sanatları Görsel İmgeler Çevirmenin sadece nakleden konumuna indirgenmesi çevir edimini somutlaştıran aktarma, iletme, taşıma gibi sözcükleme ve buna dayalı somutlaştırıcı görsel imgelemin yaratılması ile pekiştirilmektedir. Eğretileme Çevirmene verilen aktarıcı/taşıyıcı rolü kampanya başlığındaki sezdirimle sağlanmaktadır. Bu kullanım, Gürses in de (2007) ifade ettiği gibi, eski zamanlarda kalmış, çağın uygulama ve öğretilerine uymayan, basmakalıp bir benzetmedir. Elçiye zeval olmaz atasözünde içerik konusunda bir insiyatifi olmayan, sadece aktaran konumunda olan elçi ve çevirmen özdeşleştirilmiş atasözü deformasyona uğratılarak elçi tercüman olmuştur. Safsata Yanlış benzetme safsatası (False Analogy) Ele alınan bir konu, bir şeyin istendik özelliklere sahip başka bir şeyle benzerlik kurularak karşılaştırılmasıdır. Buna göre, temel öğe benzerliği olduğu şeyin istendik özelliklerini edinir. Kampanya metninde yer alan örnekler üzerinden gidersek, Elçiye zeval olmaz. Çevirmenler elçidir.o halde çevirmenlere de zeval olmaz. Ya da Mahkeme çevirmeni suçunu itiraf eden adamın sözlerini çeviriken katil olamaz, o suçtan sorumlu değildir. O halde yaptığı yazılı çevirilerin siyasi, felsefi ve hukuki içeriğinden sorumlu değildir. Grup Baskısı Safsatası (bandwagon, peer pressure) Bir düşünceyi kabul ettirmek için bir grubun baskısını, beğenisini ya da öngörüsünü ortaya koyma şeklinde tanımlanabilir ( Alev Alatlı ve diğerleri 2001). Bu mantığa göre, çevirmenler çevirdikleri eserin içeriği konusunda suçlanamazlar. Çeviri dernekleri ve 12

çeviri edimiyle bağlantılı bir dizi meslek grubu, yani bu işin bizzat mutfağında yer alanlar olarak çizdiğimiz çerçeve içinde çevirmenin sorumluluklarını ve görevlerini belirlemekte ve buna itaat beklemektedir. Dayatma Safsatası (Fallacy of Is to Ought ) Tanımlayıcı anlamlar içren terimlerin dayatılması suretiyle, bunların kabullenilme zorunluluğunu ortaya koyma iddiasıdır (Alev Alatlı ve diğerleri 2001: 104). Buna göre, kampanya metni, çevirmen elçidir dolayısıyla elçiye zeval olmaz düşüncesinden yola çıkılıp, çevirmenlerin elçi olarak görülmesi kesin ya da tek gerçektir öngörüsünü kabullenme zorunluluğu üzerine kurulmuştur. 5.1.5. Roller: Çevirmen ve Ötekilerin Kurgulanması Tüm çevirmenlerin ortak sesi olduğu varsayılan kampanya metninde tüm kılıcılar arasında bir bütünlük olduğu mantığıyla çevirmen göndergesi tekil olarak yer almaktadır. Tekil, çevirmen kullanımıyla tüm çevirmenlere seslenilmekte, onların görev tanımları, sorumluluk sınırları konusunda betimleme yapılmaktadır. Ilie nin (aktaran Oktar 2002:48) ifadesiyle kapsayıcı terimler (generic terms) sayesinde bu kampanyadaki sorun aşırı genellemelerle ortak, çoğulcu bir sorun haline getirilmekte, savunulan çevirmen kurtuluşu, tek vücut olmuş tek çevirmen ile meşruiyeti ve tanınırlığı sağlanmaktadır. Çalışmamıza konu olan kampanya metninde cezadan sorumlu olan ve olmayanlar örtük olarak verilen bir kamplaşma ile ifade edilmektir. Oluşturulan söylem düzeninde çevirmenler yaptıkları işten çevirdikleri metinin içeriğinden sorumlu değilken, hiç adları geçmediği halde, yazar ve yayınevleri Basın Yasasındaki yasaklamaların asıl muhataplarıdır aslında. Eser sahibi olmak tırnak içinde ifade edilerek dil ötesi bir ince bir protesto anlayışıyla bunun konumun çevirmenle ve çevirmenlik statüsüyle 13

uzlaşamayacağı örtük olarak belirtilmiştir. Başlangıçtaki cılız genel düşünce özgürlüğü savunusu daha sonra tercümana zeval olmaz kampanyasından, tercümana dokunmayan bin yaşasın kampanyasına dönüş yaparak, çevirmen söz konusu yasama ortamından yalıtmaya çalışmaktadır. 5.1.6. Söylem Tonu: Huckin (1997), bir metnin söylem tonunun belirli sözcüklerle gönderimi yapılan kesinlik ve yetkinlik (kiplik) dereceleriyle oluşturulduğunu belirtmektedir. Kuşku, endişe, güvensizlik emin olma, yetkinlik, başkaldırı, otorite, boğun eğme ve uzlaşma gibi tonlar kiplik kullanımıyla ifade edilir. Dil kullanıcısı sözcesini eleştiriden korumak için kiplik belirticilerini kullanabilmektedir (Oktar ve Değer 2002:74). Metinde, aşağıdaki örnekte olduğu gibi, sunulan önermelerin kesinliğinin ve doğruluğunun arkasında duran ve bu konuda kendisini yetkili gören bir söylem biçimi için kesinlik, netlik ve otoriter bir tavır bildiren dır/dir ekleri kullanılmıştır; (5) Kaldı ki çevirmen, değil içeriğine katılmak, aslında içerdiği görüşlere tümüyle karşı olduğu bir iletiyi bile çevirirken, kendi siyasi, felsefi düşüncelerini kenara bırakıp, o iletiyi aynı mesleki titizlikle, aslına sadık olarak çevirmekle görevlidir. İşi budur. 6. Sonuç Bu çalışma sözcük seçimleri, söz dizimi, kiplik, çeşitli söz sanatlarının dil kullanıcıların kendilerine ve toplumun diğer katmanlarına ve ele alınan konuya ilişkin tutumlarının söylem çözümlemesinde önemli bir dilsel gösterge olduğunu ortaya konmaktadır. Ayrıca, gerçeğin kurgulanması, sunulması ve kılıcıların konumlanmasında amaca uygun farklı ulamlar kullanılarak istenen söylem düzenini 14

yaratma, dolayısıyla örtük bir güç ve yetki alanı oluşturmada dil kullanımı yansımaları belirtilmeye çalışılmıştır. Yapılan çözümlemelerden, egemen iktidarın yasaları önünde suç unsuru içeren davranışlarda bulunanlar, yazılı ve sözlü düşünce paylaşımında bulunanlar yargılanmalıdır savı çıkarılmamalıdır. Buradaki temel duruş Camcı nın da (2006:1) belirttiği gibi, düşünce ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına ve cezalandırılmasına, bu yolla düşüncenin gelişimi ve paylaşımının engellenmesine, sansüre ve otosansüre evrensel etik karşı duruş ve karşı çaba, yazarı, çevirmeni, yayıncıyı, editörü ve toplumun diğer bireylerini kapsar ve bağlar. Düşünce özgürlüklerinin sınırlanmasına karşı ayrıksı duruş, toplumsal ve profesyonel anlamda görünmezlik, konumumuzu, haklarımızı ve mesleki gerekçelerimizi azaltıp alçaltır. Kampanya metninin başlığında ortaya çıkan elçi, aracı ve aktarıcı olma hali bizi çevirmenlerin edilgen, sınırlı ve sorumsuz olduğu bir tanıma ve bir dizi soruya yöneltmektedir. Çevirmen reaksiyonu hızlandıran ama reaksiyonda etkili olmayan bir katalizör müdür?, işlevsiz bir etkisiz eleman mıdır?, bir yerden bir yere taşıma yapan ve taşıdığı yükten değil sadece teslimattan sorumlu olan bir nakliye aracı, basit bir kurye midir? Çalıştığı metin üzerindeki etkisi, yetkisi, bu metinle ilgisi hangi boyuttadır o zaman? Bir kültür aracısı, tarayıcısı, besleyicisi ve bilgi zenginleştirici olarak toplumsal görevi ve sorumlulukları nerede başlar ve biter? Seçtiği metnin niteliğinde mi, çeviri sürecinde mi, yoksa çevirmen olarak bir kitabın kapağına adını yazdırdığında mı? Kapsayıcı bir yaklaşımla, çevirmenin düşünce özgürlüğü kıstlamalarına karşı aydın, entellektüel bir duruşta olmakta mı yatar mesleki sorumluluk yoksa seçici geçirgen, steril açılımları olan görünmez olmayı kabul eden bir duruşta mı? 15

Bu kampanya metni aynı zamanda bir ideolojik duruş manifestosudur. Şu an piyasada var olan çevirmen mesleği grubu kendini entellektüel düşünceye katkı yapan, yaratan, üreten düşün grubu nun içine değil, sadece işini yapıp parasını alan profesyonal iş dünyası na dahil etmektedir. Bir başka deyişle, geçmişte bilgilendirmek, fikir öncülüğü ve özgürlüğü adına çeviri ediminin sembolik sermaye olarak görüldüğü ve uğruna Sabahattin Eyüboğlu, Vedat Günyol gibi ustaların hapis yattığı bir düşün ortamından, gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım mantığına dönüşen kapitalist/ekonomik sermayeye dayalı bir ortam tanımını zorunlu idealizm içinde sadece ihtiyaçtan doğan kampanyayla önümüze sunmaktadır. Kampanya metni hakkında yazılanlardan ve yarattığı yankıdan (Gürses, 2007; Çölgeçen, 2007; Gürses, 2007; Serper, 2007; Koca, 2007; Birkan, 2007; Camcı, 2006; Ağar, 2006; Doğan 2006) yola çıkarak söz konusu kampanya metninin gözler önüne serdiği bir başka nokta, çevirmenin rolü, çevirmen kararları ve sınırları konusunda piyasada çalışan çevirmenler ile çağdaş çeviri kuramları çerçevesinde metni değerlendiren akademisyenlerin farklı bakış açılarıdır. Çevirmenin ikincilliği, görünmezliği, yazarın ayak izi takipçisi olduğu yönündeki tarihsel gelenek piyasa koşullarında sürdürülmekte ve bu tip söylemlerle malesef yaygınlaştırılmaktadır. Çevirmenlerin yargılanmasına karşı başlatılan kampanyaya destek veren Elif Şafak bile çevirmen olmayı şöyle ifade etmektedir: Nasıl bir şey sadece dil felsefesi değil, toplumlar hakkında da öngörü sahibi olmak ve bunları kimseyle tam olarak paylaşamamak? Nasıl bir şey ortaya çıkan her eserin, her çeviri kitabın sessiz kahramanı olmak ve bu durumdan gocunmamak? Bazen bana öyle geliyor ki tam anlamıyla bir nefs terbiyesi çevirmen olmak, kat üstüne kat çıkarak ego inşa eden biz yazarların hiç bilemeyeceği türden bir nefs terbiyesi (Şafak, 2007). Bir başka deyişle, kampanya metninden yansıyan Chesterman ın (1993, 1997) ifade ettiği beklenti normları ve profesyonel normlar arasındaki çatışmadır. Çağdaş çeviri 16

kuramlar ışığında, Akademisyenlerin ve grup çevirmenin ifade ettiği olması gerekenler listesindeki pek çok kalem, piyasadaki profesyonel çevirmenlerin listesinde yoktur. Böyle bir kampanya çeviri edimiyle uğraşan herkesi kapsıyor iddiasıyla kaleme alınıyorsa, sadık veya özgür çeviri, taşıyıcı çevirmen, aktarıcı çevirmen gibi basmakalıp kavramlar çevresinde dönmekten çok, çeviri farkındalığı yaratan, toplumsal gerçekliğe duyarlı bir söylemle ele alınması gereklidir. Dizdar ın (2006:6) da belirttiği gibi çeviriyi kullananlar, yani toplum içindeki herkes için geçerli bir etik tutum olacaksa çeviri üzerinde duranların (eleştirmenler, yayınevleri, piyasada, mahkemelerde vs. çevirmenlerle çalışanlar) çeviribilimdeki gelişmelerin de bir parça farkında olmaları beklenmektedir. KAYNAKÇA Ağar,T. (2006). İfade Özgürlüğü Bağlamında Çevirmenin Konumu, Bilim ve Toplum, (http://www.bgst.org/keab/ta20061217.asp). Alatlı, A. ve diğerleri., (2001). Safsata Kılavuzu, İstanbul: Boyut Yayınevi. Alvarez,R. And Vidal, C.A.,(1996). Translating A Political Act. R. Alvarez and C. A.Vidal (eds) Translation, Power, Subversion (içinde) sayfa :1 9. Clevedon:Multilingual Matters. Aydın, Ö. D. (2006). Çevirmenlerin Yargılanması ve İfade Özgürlüğü, Bilim ve Toplum. (http://www.bgst.org/keab/da20061219.asp). Birkan, T., (2007). Kampanya Tartışmaları Vesilesiyle Çevirmenin Ülkemizdeki Reel Konumu Üzerine Bazı Notlar, Bilim ve Toplum. (http://www.bgst.org/keab/tb20070128.asp). Büyükkantarcıoğlu, N. (2003). Critical Discourse Analysis as a Tool for the Achievement of Ideological Equivalence in Translation. Çeviribilim ve Uygulamaları Dergisi, Sayı 13. Sayfa:1 23. Bourdieu,P. (1977). Outline of a Theory of Practice, Çeviri: Richard Nice, Cambridge: Cambridge University Press. 17

Bourdieu, P. (1993). The Field of Cultural Production. (Ed.) R. Johnson., Cambridge: Polity Press. Camcı, M. (2006). Çevirmen 301. Madde'den Yargılanmalı mı? Yargılanmamalı mı? Çevirmen Sorum(suz)(lu)luğunun Açılım ve Sınırları. Çeviri Etiği: Çeviri Ve Çevirmenliğin Etik Sorunları Konulu Sempozyumda sunulan Basılmamış Bildiri (7 8 Aralık 2006). Chesterman, A. (1993). From is to ought : Laws, norms and strategies in translation Studies. Target 5, 1 20. Chesterman, A. (1997) Memes of Translation: The Spread of Ideas in Translation Theory. Amsterdam and Philadelphia: Benjamins. Çölgeçen, B., (2007). Çevirmenler Yargılansın, Bilim ve Toplum. (http://www.bgst.org/keab/bc20070128.asp) Dizdar, D. (2006). "Çevirmenin Sınırları ve Çevirmenin Sorumlulukları", Varlık, Haziran, Sayfa: 5 6. Doğan, T. (2006). Çevirmen Masum mu?, Bilim ve Toplum. ( http://www.bgst.org/keab/td20061210.asp). Eelen, G., (2001). A Critique of Politeness Theories, Manchester: St.Jerome's Publishing. Fairclough, N., (1992). Discourse and Social Change. Oxford, England: Polity Press. Fowler, R. (1991). Language in the News: Discourse and Ideology in the Press. London: Routledge. Gürses, S.(2007). Çevirmen: Mesleki Sorumluluk Sahibi Kişi. Bilim ve Toplum. (http://www.bgst.org/keab/sg20070128.asp) Gouanvic, Jean Marc (2001). Ethos, Ethics end Translation: Toward a Community of Destinies. The Translator 7(2), 203 213. Huckin, T. N. (1997). Critical discourse analysis. In T. Miller (Ed.), Functional approaches to written text. (http://exchanges.state.gov/education/engteaching/pubs/br/5111toc _nof.htm). Inghilleri, M. (2005). The sociology of Bourdieu and the construction of the 'object' in translation and interpreting studies, The Translator, 11, 2, 125 145. Koca, G. (2007). Çevirmenin Yeri, Yergi, Yargı Bilim ve Toplum. (http://www.bgst.org/keab/gk20070128.asp). 18

Oktar L. ve Değer Cem, A., (2002). Gazete Söyleminde Kiplik ve İşlevleri S.Yağcıoğlu (der.) 1990 Sonrası Laik ve Antilaik Çatışmasında Farklı Söylemler (içinde), İzmir:Dokuz Eylül Yayınları. 37 52. Oktar, L. (2002). Gazete Söyleminde İdeolojik Yapılar, S.Yağcıoğlu (der.) 1990 Sonrası Laik ve Antilaik Çatışmasında Farklı Söylemler (içinde), İzmir:Dokuz Eylül Yayınları. 65 77. Sela Sheffy, R. (2005). How to be a (recognized) translator: Rethinking habitus, norms, and the field of translation. Target 17:1, 1 26. Serper, S., (2007). İfade Özgürlüğü Tartışmasına Bir Dipnot, Bilim ve Toplum. (http://www.bgst.org/keab/ss20070128.asp). Schaeffner, C. (1998). The Concept of Norms in Translation Studies. Current Issues in Language and Society. Vol:5 no:1&2 Sayfa: 1 9. Simeoni, D. (1998). The Pivotal Status of the Translator's Habitus. Target. Vol. 10:1, pp. 1 39. Amsterdam and Philadelphia: John Benjamins Publications. Şafak, E. (2007). Türkiye de Çevirmen Olmak (http://www.elifsafak.us/yazilar.asp?islem=yazi&id=517) Tymoczko, M. 2003. "Ideology and the Position of the Translator: In What Sense is a Translator 'In Between'", M. Calzada Pérez (ed.) Apropos of Ideology (içinde), Manchester and Northamption MA, 181 201. van Dijk, T.A. (1998). Ideology: A Multidisciplinary Study. London: Sage Van Dijk, T. A. (2001). Critical Discourse Analysis The Handbook of Discourse Analysis. (Eds) Deborah Schiffrin, Deborah Tannen and Heidi Hamilton Oxford:Blackwell Publishers Wodak, Ruth (1989). Language, Power and Ideology. Amsterdam: Benjamins. 19