Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS

Benzer belgeler
Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS

ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

YGS-LYS ALAN SIRA DERS İÇERİK SINIF

Sürdürülebilir Kalkınma ve Tarım. DR. TAYLAN KıYMAZ KALKıNMA BAKANLıĞı

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME

1 MEKÂN-EKOSİSTEM-ÇEVRE-EKOLOJİ- ÇEVREBİLİM: KAVRAMSAL TARTIŞMA

ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ

RES Projelerinin Değerlendirilmesinde Yer Seçiminin Önemi ve Dikkate Alınacak Ekolojik Parametreler

Çevre Alanında Kapasite Geliştirme Projesi Düzenleyici Etki Analizi Ön Çalışma

İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...VII BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...IX İÇİNDEKİLER...XI KISALTMALAR...XXI

PEYZAJ MİMARLIĞI ANABİLİM DALI

İKLİM MÜCADELELERİ. bu küresel sorunlarla yüzleşmede kilit bir rol oynayacak, eğitme, tecrübeye ve uzmanlığa sahiptir.

ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ

ORMAN VE SU ĠġLERĠ BAKANLIĞI

Çankaya Belediyesi Uygulamaları

Editör Doç.Dr.Hasan Genç ÇEVRE EĞİTİMİ

Natura 2000 Alanlarının Belirlenmesi ve Tayin Süreci Bulgaristan Örneği

1. Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla İlişkisi

Uluslararası Süreçler Çerçevesinde Çevre Eğitimi

Biyoloji bilimi kısaca; canlıları, bu canlıların birbirleriyle ve çevreleri ile olan ilişkisini inceleyen temel yaşam bilimidir.

ULUSLARARASI ÇEVRE MEVZUATI

Dersin Kodu

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler

6.1. SU VE TOPRAK YÖNETİMİ İSTATİSTİKLERİ 2. Mevcut Durum

TÜRKİYE NİN BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİNE ilişkin GENEL BİLGİ

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür

AVRUPA DA ORMANLARIN KORUNMASI BAKANLAR KONFERANSI (MCPFE)

Sürdürülebilir Kırsal Planlamada Doğa Turizmi ve Yerellik

İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü. 30. yıl

TÜBİTAK Kamu Kurumları Araştırma Projesi MEVCUT VE POTANSİYEL YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHALARI İÇİN YÖNETİM PLAN MODELİ GELİŞTİRME

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)

Proje alanı, süresi ve bütçesi

AKDENİZ EYLEM PLANI SEKRETARYASI (AEP)

Ekosistem Ekolojisi Yapısı

Doğa, Çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi

Fonksiyon ve Amaçlar 3. Hafta

ÇÖLLEŞME/ARAZİ BOZULUMU İLE MÜCADELE RAPORU

TÜRKİYEDE DOĞA KORUMA UYGULAMALARI VE AB SÜRECİNE UYUM ÇALIŞMALARI

Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Sürdürülebilir Kalkınma & Çevre Yönetimi

Küresel Çevre Yönetimi için Ulusal Kapasite Öz Değerlendirme Analizi

Bulgaristan da Doğa Koruma Veri Tabanı ve Bilgi Sistemi

BuNLarI BiLiYOr muyuz?

Çevre Yüzyılı. Dünyada Çevre

erestorasyondanismanligi

Türk Çevre Mevzuatı ve Çevre Politikaları ile Beton Sektörünün Etkileşimi. RMC and Environment Policies& Regulations

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Yönetimine Giriş Eğitimi

KAYNAĞI ÜLKE İÇİNDEN SAĞLANAN PROJELER

ORMANCILIK POLİTİKASI AMAÇ VE ARAÇLARI

GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ

Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı. Coğrafi Bilgi Sistemleri Çalışmaları

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

OTOYOLLARIN BÖLDÜĞÜ HABİTAT PARÇALARINI BİRLEŞTİREN EKOLOJİK YAPILAR

TARIM VE TARIM DIŞI ALANLARDA KULLANILAN PESTİSİTLERİN İNSAN SAĞLIĞI, ÇEVRE VE BİYOÇEŞİTLİLİĞE ETKİLERİ

Su Yönetimi ve Ekosistem Hizmetleri Çalıştayı

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 11. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ 12. TARAFLAR KONFERANSI (COP12) EKİM 2015 TARİHLERİNDE ANKARA DA YAPILACAKTIR.

Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı Burdur

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

Ekosistem Hizmetleri; Doğanın İnsanlığa Katkıları

GÖLBAŞI ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESĐNDE ALAN YÖNETĐMĐ VE ÇEVRE DÜZENĐ PLANI KARARLARININ CBS DESTEĞĐ ĐLE OLUŞTURULMASI

Mağaraların ve Mağara Doğasının Korunması İçin İşbirliğinin Geliştirilmesi Projesi EGE MAĞARA ARAŞTIRMA VE KORUMA DERNEĞİ

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA AMAÇLARI VE ANA İLKELERİ

SU ve BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK SEMPOZYUMU. Çukurova Deltası Arazi Örtüsü/Kullanımı Değişimlerinin İzlenmesi

Eco new farmers. Modül 1- Organik Tarıma Giriş. Bölüm 4- Organik Tarım ve Koruma

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI 2023 YILI HEDEFLERİ

DOĞA KORUMANIN TARİHSEL GELİŞİMİ DERS 4

10. SINIF COĞRAFYA DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Havza Rehabilitasyon Projeleri Planlaması, Uygulaması ve Çıkarımlar. Halil AGAH Kırsal Kalkınma Uzmanı Şanlıurfa, 2013

Tarımın Anayasası Çıktı

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü KORUNAN ALAN İSTATİSTİKLERİ METAVERİLERİ

KORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ

Sürdürülebilir Orman Yönetimi(SOY); ürünün sürdürülebilir olduğu ormancılık faaliyetleridir 3

ORMAN AMENAJMANI Uluslararası Ormancılık 2. Hafta

AVRUPA BİRLİĞİ TARAFINDAN FİNANSE EDİLEN PROJE LİSTESİ

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar

TÜRKİYE ÇEVRE POLİTİKASINA ÖNEMLİ BİR DESTEK: AVRUPA BİRLİĞİ DESTEKLİ PROJELER

ARAZİ KULLANIM PLANLAMASI

TEKLIF ÇAĞRILARI SIVIL TOPLUM DIYALOĞU (CSD-IV) AB VE TÜRKIYE ARASINDA KAPSAMINDA YAYIMLANAN. Fikirden Projeye. Hazırlayan: Öğr. Gör.

2019 Çevresel ve Sosyal Politika İncelemesi Özet Sunumu OFFICIAL USE

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE)

ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER


Tarımsal Ekoloji. Tarım Sistemlerinde Ekonomik Anlayış. 1. Giriş. Tanımlar İçerik. Perspektif. Doç.Dr. Kürşat Demiryürek

ÜNİVERSİTE VE SOSYAL SORUMLULUK. Prof. Dr. Yunus Söylet İstanbul Üniversitesi Rektörü

ORMANLARIMIZ ve ORMANCILIĞIMIZ OLASI İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNE KARŞI DİRENEBİLİR Mİ?

11. SINIF COĞRAFYA DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

UNESCO TARAFINDAN İLAN EDİLEN YILLAR

Natura 2000 Projesi Görev 3.3- Ankara Eğitimi

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ KÜLTÜR SANAT VE PEYZAJ ÇEVRE NEDİR?ÇEVRE OLUŞUMLARI VE YORUMLAR

AVRUPA TOPLULUĞU PEGASO PROJESİ

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

Transkript:

Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS

Habitat ve biyotop çoğu zaman Yaşam Yeri anlamında kullanılan deyimlerdir. Hiyerarşi düzeninde yer alan populasyon; tek bir türe ait bireyler topluluğu anlamına gelir. Komünite (toplum) ise, belirli bir alanda bulunan türlere ait tüm popülasyonları kapsar (ifade eder).

Popülasyonların doğal olarak yaşadıkları yer/mekân, habitat olarak tanımlanmaktadır. Morrison ve diğ. (1992) habitatı, belirli bir türe ait bireylerin (popülasyonun) yaşamasına olanak sağlayan, kaynak ve çevresel şartların kombinasyonunu içeren ve bu türlerin hayatta kalma ve üremelerine izin veren alanlar olarak tanımlamıştır. Bir popülasyonun yaşam ortamı kavramı habitat olarak tanımlanırken, bir komünite için ise bu yaşam ortamı biyotop kavramına karşılık gelmektedir.

Biyotop:canlı varlıkların yaşamını sürdürebilmesi için uygun çevresel koşullara sahip bir coğrafik bölge veya değişken hacimli bir ortam şeklinde tanımlanmaktadır. Örneğin; yaprağını döken orman alanları, çalılıklar, dik kayalık alanlar, ağaçlandırma alanları, tarım alanları, kumul alanlar, Nehir yatakları, yol kenarları, tahrip edilmiş alanlar, kentsel yerleşim alanları ve kırsal yerleşim alanları birer biyotoptur. Bu tanımlardan da anlaşılacağı gibi habitat (ekotop); bir türe ait birey veya bireylerin yerleştiği alan, biyotop ise; kommunitenin yerleştiği alan olarak kabul edilir.

Özel bir habitat tipinde bir araya gelen türler, uyum içinde bir birlik (assosiasyon) oluşturarak toplumu meydana getirirler. Biyotop, bu özel habitatın (abiyotik elemanların) ve onun içerdiği tür toplumunun (biyotik elemanların) bileşimi şeklinde tanımlanmaktadır. Bu tanımın, uluslararası çevre dokümanlarında da sıklıkla kullanıldığı görülmektedir.

Biyotop kavramı, çoğunlukla uluslararası literatürlerde ekotop ile benzer biçimde kullanılsa da, birbirinden farklı kavramlardır. Forman (1995) a göre biyotop, özel bitki ve hayvan topluluğu için gerekli yaşam alanı olarak, ekotop ise ekosistemin en küçük homojen ünitesi olarak ifade edilmektedir. Avrupa ve Rusya literatüründe sıklıkla kullanılan biyosönoz kavramı, toplum (komunite) kavramına denk gelmekte, ekosistemde yaşayan canlı toplumlar olarak ifade edilmektedir. Bir başka deyişle mevcut tüm canlı türlerinin hepsine birden biyosönoz denir. Biyotop, ekotoptan farklı olarak biyosönoz kavramından ileri gelmekte, biyolojik araştırmalar sonucu ortaya çıkmaktadır.

Biyotop ekolojinin en alt uğraşı düzeyleri olan organizma, populasyon ve toplum (komunite) ile yakından ilgilidir. Ekotop ise sadece organizmalarla değil, çevre şartları tarafından da belirlenir. Yeryüzünde litosferin (karasal kütlelerin) durumuna göre ekotoplar ortaya çıkar. Ekotop terimi, Troll (1950) tarafından bütün karasal ekosistemler için peyzaj ekolojisinde ortaya atılmıştır. Biyotop, biyolojik bir süreci anlatırken, ekotop peyzaj ekolojisi ve ekosistem ile ilgili bir kavramdır. Devrilen bir ağacın üzerindeki liken grubu, biyolojik bir strüktür olarak biyotopa bir örnektir. Sonuçta her biyotop, bir ekotop olamamakta ancak ekotopun bir parçası veya birden fazla parçası olabilmektedir.

Şekil 2: Fiziksel Habitat Örneği

özellikle yerleşim alanları için çok önemlidir. Biyotop kavramının anlamı, habitat kavramından çok daha geniştir. 1908 yılında Dahl (alman bilimadamı) biyotop kavramını; «içinde bitkilerin ve hayvanların yaşayabileceği, sınırlandırılabilir her türlü mekandır» şeklinde tanımlamıştır. Tansley (1935) ekosistem kavramını açıkladığında, ekosistemin biyotop ve biyosönozden oluştuğunu belirtmiştir. Peyzajın tamamı, (buna entansif, yani yoğun olarak kullanılan peyzajlar da dahil olmak üzere) kesintisiz peyzaj sistemlerinden oluşmaktadır. Bu biyotop sisteminin içinde tüm biyotop tipleri yer almaktadır. Bu biyotop tipleri; korunmaya değer ve farkedilmeyen fonksiyonları yerine getirebilir. Bu foksiyonlar

Kentsel ve köysel (kırsal) yerleşim yerlerinde doğa koruma yalnızca nesli tükenmekte olan ya da tehdit altında bulunan bitki ve hayvan türlerinin korunmasına hizmet etmez. Doğa Koruma nın ödevi, daha çok canlıların ve canlı toplumlarının, dolayısıyla kentte yaşayanların çevrelerindeki doğal elemanlar ile direkt kontağı sağlamasıdır.

Yerleşim alanlarında biyotopların şu fonksiyonları vardır: Yörenin görünümünün canlanması ve mekanın bölümlenmesi sağlayabilirler, Doğa ve kültür tarihi bakımından önemli olabilirler, Kişilerin herhangi bir bölge ile özdeşleşmesini sağlarlar, Tür koruma (sığınma yerleri, yayılış merkezleri ve göç yolları) sağlayabilirler, Kurallara bağlı olmayan spontane çocuk oyunlarına olanak sağlayabilirler, Rekreasyon hizmeti sunabilirler,

Bazı biyotoplar deneyler yapabilmek, modeller oluşturabilmek için bazı alanlar sunabilirler (pedagojik hizmet verebilirler), Yararlı bitkiler ile süs bitkilerinin yetiştirilmesine imkan verebilirler, Çevre koruma ve peyzaj bütçesi (su bütçesi, su hijyeniği, iklim, hava hijyeniği, gürültüye karşı koruma) açısından hizmet edebilirler, Çevredeki değişiklikleri ve çevre üzerindeki baskıların etkilerini biyoindikatörler vasıtasıyla gösterebilirler, Ekolojik araştırmalara imkan tanıyabilirler.

Doğa koruma ve ekolojik tabanlı peyzaj planlama çalışmaları için biyotoplar ve bunların haritalanması büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle biyotoplar ve biyotop haritalama çalışmaları hem kentsel yerleşim alanları hem de kırsal ve köysel alanlar için hazırlanmalıdır. Kısaca; doğa koruma amacını da gözeten ekolojik temele dayalı kentsel ve kırsal alan kullanım planlamasında biyotopların belirlenmesine ve korunmasına yönelik çalışmalar da önemli yer tutmaktadır.

Biyotop haritaları, Almanya da peyzaj planlama çalışmalarının vazgeçilmez bir parçası durumundadır. Bunun en önemli sebebi bu haritaların, türler ve yaşam ortamları ile peyzaj elemanlarının dağılımı ve kalitesi hakkında güvenilir, bütüncül ve çok yönlü yararlı bilgiyi sağlamasıdır. Doğa koruma çalışmalarına dayalı peyzaj planlamanın ana hedefi, peyzajın korunması ve geliştirilmesi olduğu için, bu hedefe ulaşmada biyotop haritaları en önemli araçlar olarak kullanılmaktadır

Biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliğini temel alan doğa koruma çalışmaları ile sadece türlerin korunmasına hizmet edilmemekte, bunun yanında ekolojik açıdan önemli yaşam alanlarının yani biyotopların korunmasına da çalışılmaktadır. Son dönemlerde, biyolojik çeşitliliği tehdit eden küresel çevre sorunları, doğayı ve yaşam döngüsünü olumsuz yönde etkileyen insana dayalı etkinlikler ile, tür ve habitat kayıplarındaki hızlı artış dünya ülkelerini bir dizi önlem alma sürecine itmiştir. Biyolojik çeşitliliğin korunması, yönetimi ve sürdürülebilir kullanımı için doğanın temelini oluşturan türleri ve biyotopları korumaya yönelik uluslararası sözlemeler, ulusal stratejiler geliştirilmiştir.

1983 yılında Birleşmiş Milletler Örgütü, Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu kuruluyor ve bu komisyonun başkanı Gro Harlem Brundtland tarafından bir rapor hazırlanıyor ve raporda alınan kararlar Ortak Geleceğimiz (1987) adlı eserde yayınlanıyor. Bu raporda (BRUNDTLAND RAPORU); uluslararası ekonomik ilişkilerde, dengeli ve sürekli kalkınma için; çevre ekonomik gelişmenin kaynağı ve sınırıdır düşüncesi benimsenmelidir.

1992 yılında Birleşmiş Milletler (BM) in Rio de Janerio da gerçekleştirdiği "Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı" çerçevesinde, başta bir eylem planı olan GÜNDEM 21 in yanısıra 4 ayrı uluslararası belge üzerinde durulmuştur. Bunlar; İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, Çevre ve Kalkınma üzerine Rio Bildirisi, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ve Orman Bildirisi dir. Biyolojik çeşitliliğin mevcut ve gelecek nesillerin yararına korunmasını ve sürdürülebilir şekilde kullanılmasını hedef alan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ne ülkemiz de 1997 yılında imza atmıştır.

Sözleşme ile Türkiye kendi sınırları içindeki biyolojik çeşitliliği koruma sorumluluğunu üstleneceğine, biyolojik kaynakları sürdürülebilir şekilde kullanacağına ve biyolojik çeşitlilikten sağlanan faydaları eşit olarak paylaşmanın yollarını arayacağına dair taahhütlerde bulunmuştur.

Bu çerçevede Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından GEF mali desteğiyle ve ilgili bütün kurum ve kuruluşların yanı sıra çeşitli üniversiteler ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla Türkiye Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı 2007 yılında hazırlanmış ve 2008 yılında ilgili kurumlara dağıtılmıştır), bu sözleşmelerin başında bulunmaktadır.

2010 yılı, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından Uluslararası Biyoçeşitlilik Yılı olarak ilan edilmiştir. Birleşmiş Milletler küresel iklim değişikliği nedeniyle hızla yok olan canlı türlerinin ve yaşam ortamlarının korunması konusunda dünya kamuoyunu bilinçlendirmeyi ve yöneticilere baskı oluşturmayı hedeflemektedir.

Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Sekretaryası tarafından yayınlanan bildiride, insan faaliyetlerinin baskısı yüzünden yeryüzündeki tür çeşitliliğini temsil eden tüm canlı türlerinin 1000 kat daha hızlı yok olduğuna dikkat çekilmiştir. Başka bir deyişle dünyada önemli miktarda türün ve dolayısıyla biyotop çeşitliliğinin yok oluşu anlamına gelen bu durum, tüm insanlığın geleceğini ilgilendiren ortak bir sorun niteliğini taşımaktadır.

CITES SÖZLEŞMESİ Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme dir. CITES Sözleşmesi, yabani hayvan ve bitki türlerinin canlı ve ölü örnekleri ile bunların kolayca tanınabilen parçaları ile türevlerinin sözleşmeye taraf ülkeler arasındaki ithalatını, ihracatını, reeksportunu ve denizden girişini kısacası uluslararası ticaretini; temeli izin ve belgelere dayanan ve ancak sözleşmede belirtilen bazı şartların yerine getirilmesi halinde bu izin ve belgelerin verilmesini öngören uluslararası bir düzenlemedir. 20 Haziran 1996 da Türkiye bu sözleşmeye imza attı.

RAMSAR SÖZLEŞMESİ (Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme) 2 Şubat 1971 tarihinde İran ın Ramsar şehrinde imzalanmıştır. Sulak alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımını sağlamayı amaçlayan uluslararası bir sözleşmedir. 1993 yılında Türkiye bu sözleşmeyi imzaladı. 1994 yılında Göksu Deltası, Gediz Deltası, Yumurtalık Lagünü gibi alanlar Ramsar kapsamında korumaya alınan alanlardır.

AVRUPA PEYZAJ SÖZLEŞMESİ: Floransa sözleşmesi olarak bilinen Avrupa Peyzaj Sözleşmesi özellikle Avrupa peyzajının tüm yönleriyle bağlı olduğu, uluslararası ilk antlaşmadır. Taraf ülkelerin tamamına uygulanır ve doğal, kırsal, kentsel ve kent alanlarını kapsamaktadır. Seçkin peyzajın yanı sıra gündelik ya da bozulmuş peyzajlar ile ilgilidir. Sözleşme koruma, bütün peyzajların planlanması ve yönetimi, yaşayan peyzajın değerinin bilinçlendirilmesi ve yükseltilmesini amaçlar. Sözleşmeyi 37 Avrupa Ülkesi imzaladı. Bunlardan Türkiye 20 Ekim 2000 tarihinde sözleşmeyi imzaladı.

Akdeniz ve Karadeniz e yönelik sözleşmeler ile buna benzer birçok uygulamalarda doğa korumaya yönelik kararlar alınmıştır. Ayrıca biyotopları korumaya yönelik olarak CORINE Arazi Örtü Sınıflandırması, CORINE Biyotop Projesi, EUNIS Biyotop Sınıflandırması ve Bilgi Sistemi, Natura 2000 Ağ Sistemi, Habitat Direktifleri ve Politikaları gibi birçok ekolojik ağ sistemleri, detaylı araştırmalara dayalı çeşitli veri tabanları ve sınıflandırmalar oluşturulmuştur.

Bütün bu sözleşmelerle; ekosistemler üzerinde yaşanan söz konusu olumsuz süreçlerin bütün ülkelerle paylaşılması, mevcut doğal kaynakların öneminin vurgulanması ve böylece farkındalığın arttırılması ve sonuçta kaynakların gelecek nesiller de düşünülerek bir şekilde korunarak kullanılması hedeflenmiştir.