YEM BİTKİLERİNİN GELECEĞİ TOHUMCULUĞUN GELİŞİMİNDE



Benzer belgeler
YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER ÇALIŞTAYI ( MERSİN) ÖZEL SEKTÖR AÇISINDAN SORUNLAR ÖNERİLER

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE TARIM

BİTKİSEL ÜRETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TOHUMCULUK DAİRE BAŞKANLIĞI

TOHUMCULUK VE TOHUMCULUK TERİMLERİ. Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ

TOHUMCULUK SEKTÖRÜ ULUSAL STRATEJİ GELİŞTİRME PROJESİ

TÜRKİYE TOHUMCULUK SANAYİSİNİN GELİŞİMİ VE HEDEFLERİ İLHAMİ ÖZCAN AYGUN TSÜAB YÖNETİM KURULU BAŞKANI

DOĞU AKDENİZ, DOĞU ANADOLU, GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ TOHUMCULUK İHTİYAÇ ANALİZİ

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TOHUM DAĞITICILARI ALT BİRLİĞİ 7. OLAĞAN GENEL KURULU YAPILDI

KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR YATIRIM DESTEK OFİSİ

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR

Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü. Sebze Çeşitlerinin Kayıt Altına Alınması

TOHUMCULUKTAKİ GELİŞMELER

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ

TOHUMLUK İHRACATI UYGULAMA GENELGESİ (2013/4)

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

T.C. Kalkınma Bakanlığı

VE BİLGİ DENEYİMİ TÜRKİYE DE SANAYİLEŞME SORUNLARI VE KOBİ LERE YÖNELİK ÇÖZÜMLER. Hüseyin TÜYSÜZ KOSGEB Başkan Yardımcısı.

TARSUS TİCARET BORSASI

TÜRKİYE TOHUMCULUĞUNUN AR-GE İHTİYACI. Dr. Vehbi ESER TÜRKTOB

TR 61 DÜZEY 2 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (ANTALYA-ISPARTA-BURDUR)

ANKARA KALKINMA AJANSI.

Kasım Külek ÖZ Özaltın Tarım İşletmeleri San. Ve Tic. A.Ş. 21. Yüzyılda Pamuk Çalıştayı Mart 2016-Kahramanmaraş

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU

B E K L E N T İ L E R İ

2000 Sonrasında Tarım Kanunu ve Getirdikleri

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi.

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü. Kümelenme Destek Programı

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI

2013 YILI DESTEKLEME BİRİM FİYATLARI

Tarımda inovasyon küresel ölçekte stratejik değer kazandı

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE

... MACAR FİĞİ YEM BİTKİSİ ÜRETİMİNİ GELİŞTİRME PROJESİ

Tohumculuk Sektöründe Üniversite Kamu Özel Sektör İşbirliğinin Geliştirilmesi. Prof. Dr. Bülent UZUN

Sizi geleceğe taşır...

TEBLİĞ. b) İşbirliği kuruluşu: Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ihracatçı birlikleri, tasarım konusunda iştigal eden dernek, birlik ve vakıfları,

MEZOPOTAMYA KALKINMA VE PROJE DANIŞMANLIK

TÜRKİYE DE PAMUK ÜRETİMİ VE BAKANLIK POLİTİKALARI. Dr. Mehmet HASDEMİR Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

Detay Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti

2nci Ulusal Pamuk Zirvesi Türkiye de pamuk Üretiminin Geleceği Mart 2012, Şanlıurfa SONUÇ BİLDİRGESİ

TEB KOBİ AKADEMİ Tarım Buluşmaları. 13 Aralık 2012 İZMİR

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası

Dünyada ve Türkiye de ORGANİK TARIM

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ İZMİR

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) TARIMSAL AR-GE PROJE DESTEKLERİ

Stratejik Plan

ORGANİK TARIM HIZLA GELİŞİYOR

SUNUM PLANI. Araştırma-Geliştirme, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı

MAL İHRACATINA YÖNELİK DEVLET DESTEKLERİ EKİM 2017

İZMİR DE SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

TKDK DESTEKLERİ AKSARAY YATIRIM DESTEK OFİSİ

TÜRKİYE DE YAĞLIK AYÇİÇEK TOHUMU VE AYÇİÇEĞİ YAĞI ÜRETİMİ, ARZ TALEP DENGESİ

TR 61 DÜZEY 2 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (ANTALYA-ISPARTA-BURDUR)

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve

08 Kasım Ankara

Kırsaldaki yaşamı geleceğe hazırlıyoruz

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ADIYAMAN

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi TOPLUMSAL ONARIM VE HUZURLU GELECEK TARIM

PAMUK RAPORU Şekil-1 Pamuk ve Kullanım Alanları (Kaynak;

KUZEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT ANALİZİ

ÇELTİK DOSYASI TÜRKİYE ÇELTİK EKİLİŞ ÜRETİM TÜKETİM VERİM

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş / 123

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

Kuraklıkta Son Durum. Esin ERTEK TSKB Ekonomik Araştırmalar

Proje Faaliyetleri ve Beklenen Çıktılar

İLAÇ, ALET VE TOKSİKOLOJİ ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU. Dr. A. Alev BURÇAK Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı

2015 Yılı Şubat Ayı Bülteni

Kamu-Üniversite-Özel Sektör İşbirliği

TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU

BATI AKDENİZ TARIMSAL ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ GIDA ve TARIMSAL Ar-Ge. Dr. Abdullah ÜNLÜ

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

İLAÇTA AR-GE SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAKIŞI

ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI

KOBİ LERE YÖNELİK KOSGEB DESTEKLERİ

Uluslararası Rekabette Fikri Mülkiyetin Önemi: Türkiye'de yaşanan gelişmeler. Prof. Dr. Habip ASAN, TPE Başkanı

TÜRKİYE NİN ÜSİ ODAKLI SÜREÇLERİ (23.BTYK - 27.BTYK) 2014 ve Sonrası (27. BTYK - )

TR42 DOĞU MARMARA KALKINMA AJANSI 2014 YILI MALİ DESTEK PROGRAMLARI BİLGİ NOTU

BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

Tohumculuk Sektöründe Üniversite-Kamu-Özel Sektör İşbirliği

EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ

EGE HUBUBAT BAKLİYAT YAĞLI TOHUMLAR VE MAMULLERİ İHRACATÇILARI BİRLİĞİ 2015 YILI ÇALIŞMA ÖZETİ


ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

Transkript:

TÜRKTED Türkiye Tohumculuk Endüstrisi Derneği turkted@turkted.org.tr www.turkted.org.tr Sayı 14 Ağustos 2015 YEM BİTKİLERİNİN GELECEĞİ TOHUMCULUĞUN GELİŞİMİNDE MAKALE TOHUMCULUK PAZARI GELİŞMELERİ VE SEKTÖRE SAĞLANAN DESTEKLER RÖPORTAJ SERTİFİKASYON SİSTEMİ ULUSLARARASI DÜZEYDE AHDE VEFA İLKLERE İMZA ATAN İSİM: SITKI ANTMEN

Sunuş Değerli Tohum okurları; Tarımsal üretimin başlangıcı olan tohum, verimin ve kalitenin arttırılmasının yanı sıra üretim maliyetlerinin azaltılmasında da sektörün en önemli girdisidir. Kurulduğu 1985 yılından 2008 yılına kadar Türkiye tohumculuk sektörünün tek temsilcisi olan TÜRKTED ve üyeleri, ülkemizde ve dünyada sektörün saygın konumunu korumak için çaba göstermeye devam ediyor. Bitkisel üretim için gerekli olan her türden tohumun yer aldığı geniş bir yelpazeyi bünyesinde barındıran TÜRKTED, sektörün gelişmesi ve üyelerin sorunlarının çözümü için Bakanlık kurumları, üniversiteler ve uluslararası tohumculuk kuruluşları ile işbirliği içindedir. Ülkemiz tohumculuk sektörü 30 yıl öncesine göre dünyayı ve işini çok daha iyi bilen kadrolara ve üretim alt yapısına sahiptir. Sektörün gelişmesi ve daha da ileri gitmesi için; Tarım eğitiminde niteliğin yükseltilmesi, işe odaklı eleman yetiştirilmesi, Tarıma dayalı sanayinin kalite istekleri doğrultusunda yeni çeşitlerin geliştirilmesi, Kalitenin istenen düzeye çıkarılabilmesi için sözleşmeli üretimlerin teşvik edilmesi, Özel sektör tarımsal Ar-Ge sinin desteklenmesi, Bürokrasinin makul ölçüde azaltılması ve kamu-özel sektör işbirliğinin güçlendirilmesi önemlidir. Dergimizin bu ayki konusu olan yem bitkileri tarımına ülkemizde çok önem verildiği söylenemez. Toplam tarla arazisi içerisinde Avustralya da yüzde 50, Kuzey Avrupa ülkelerinde ise yüzde 25 ler düzeyinde pay alan yem bitkileri ekim alanı, ülkemizde mısırın da dahil edilmesiyle ancak yüzde 5 ler seviyesine çıkıyor. 1952 yılında Tarım Bakanlığı bünyesinde Çayır-Mera ve Yem bitkileri Şubesi nin kurulmasıyla çiftçilere bedelsiz yem bitkileri tohumluğu verilmeye başladı. Ülkemizde son yıllarda hayvancılığın teşvik edilmesiyle artan hayvan sayısı kaba yem açığını da arttırıyor. Kaliteli ve yeterli yem üretimi için yem bitkileri tohumculuğu ve üretiminin teşviki ile yem hammaddeleri miktar ve kalitesinin arttırılması için yapılması gerekenler, sektörün tüm paydaşları tarafından birlikte değerlendirilmelidir. Tarımsal sanayinin ana ürünü elde etmesi sırasında meydana gelen yan ürünlerin (küspe, posa, elekaltı vs.) yem sanayisi tarafından uygun biçimde kullanımı; yem hammaddelerinin diğer sektörlerin (malt, un, yağ, makarna, bisküvi vs.) kalite ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak, TMO ve tarım ürünleri ticareti yapanlar tarafından ayrı alınması ve ayrı depolanması da açığın kapatılmasında önem taşıyor. Tohumculuk sektörü içinde yer alan tüm değerli paydaşlara sağlıklı, huzurlu ve bereketli günler dilerim. Kaliteli ve yeterli yem üretimi için yem bitkileri tohumculuğu ve üretiminin teşviki ile yem hammaddeleri miktar ve kalitesinin arttırılması için yapılması gerekenler, sektörün tüm paydaşları tarafından birlikte değerlendirilmelidir. Dr. Ahmet ENGİN TÜRKTED Yönetim Kurulu Üyesi Tohum Ağustos 2015 3

içindekiler 8 GÜNDEM yem bitkilerinin geleceği tohumculuğun gelişiminde Yem bitkilerinin üretimi dünyada birçok ülkede oldukça yaygın olsa da Türkiye de pek gelişme kaydedemedi. Bu konuda Türkiye ye hem yeni çeşitler hem de daha yüksek desteklemeler gerekiyor. 8 12 12 RÖPORTAJ ISLAHTAKİ YENİ TEKNOLOJİLER YEREL ÇEŞİTLERİMİZİ ÇOĞALTACAK BİSAB Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Yalçın Kaya, Türkiye de tohumculuk sektörünün ve bitki ıslahının güncel durumunu paylaşırken, Ar-Ge faaliyetlerinin artması için yaptıkları çalışmaları paylaşıyor. 18 MAKALE TOHUMCULUK PAZARI GELİŞMELERİ VE SEKTÖRE SAĞLANAN DESTEKLER Kaliteli tohumluk yüksek verim üreten ve genetik olarak sürdürülebilen bir üretim özütü. Bu özellikleri sayesinde kontrollü üretimi ve çiftçiler tarafından kullanımının yaygınlaşması gerekiyor. 20 RÖPORTAJ SERTİFİKASYON SİSTEMİ ULUSLARARASI DÜZEYDE Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürü Mehmet Şahin, Türkiye nin sertifikalı tohum ve fide kullanımındaki konumu ve geleceği hakkındaki görüşlerini paylaştı. 24 26 28 AHDE VEFA İLKLERE İMZA ATAN İSİM: SITKI ANTMEN TÜRKTED in kurucularından olan Sıtkı Antmen başarılı tohum firmalarının sırrının araştırma geliştirme çalışmalarında ve süreklilikte yattığını gözlemlediğini belirtiyor. VİZYONER BAKIŞ ISTA SERTİFİKASIYLA DÜNYA STANDARTLARINDA TOHUMLAR Uluslararası Tohum Test Birliği (ISTA) uluslararası ticarete sunulmak üzere, tohumların numunelerinin alınması ve test edilmeleri konusunda standartlar geliştiren bir birlik. ÜYE HABERLERİ TÜRKTED ÜYESİ FİRMALARIN GÜNCEL HABERLERİ 18 24 20 İmtiyaz Sahibi Türkiye Tohumculuk Endüstrisi Derneği Sahibi Dr. Mete Kömeağaç / TÜRKTED Yönetim Kurulu Başkanı Yazı İşleri Müdürü Dr. A. Müfit Engiz / TÜRKTED Genel Sekreteri Editör İpek Neşe Arslan Yayına Hazırlayan Tematik Medya Yayıncılık ve Ajans Hz.Ltd Şti. info@tematik.com.tr - www.tematik.com.tr Baskı Tarihi Ağustos 2015 İletişim Güvenlik Cad. Güvenlik Apt. No:7/1 06540 Aşağı Ayrancı ANKARA turkted@turkted.org.tr Tel (0 312) 419 00 32 Fax (0 312) 419 00 32 Baskı Bilnet Matbaacılık ve Ambalaj San. A.Ş. Adres Dudulu Organize San. Bölgesi 1.Cad. No:16 Ümraniye-İSTANBUL Tel (0 216) 444 44 03 Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Tohum dergisi Türkiye Tohumculuk Endüstrisi Derneği tarafından T.C. yasalarına uygun olarak 3 ayda bir yayınlanmaktadır. Dergide yer alan yazı, fotoğraf, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzin almaksızın, kaynak göstererek dahi yayınlanamaz, basılamaz, çoğaltılamaz. 4 Ağustos 2015 Tohum

KISA KISA 2015 ISF Dünya Tohumculuk Kongresi ne 1600 Delege Katıldı TÜRKTED ve ECOSA (ECO Ülkeleri Tohumcular Birliği) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mete Kömeağaç ın da ISF nin davetlisi olarak katıldığı, 25 27 Mayıs tarihlerinde Polonya nın Krakow kentinde gerçekleştirilen ISF 2015 Dünya Tohumculuk Kongresi ne bu yıl 64 ülkeden 1600 ün üzerinde delege katıldı. Ülkemizden de 50 ye yakın sektör temsilcisinin yer aldığı Kongre de firmalar arası ticari görüşmelerin yanı sıra, ISF komite toplantıları ve Genel Kurul yapıldı. Açılış töreninde, ISF nin önümüzdeki 5 yıl için hazırlanacak olan stratejik planının temelini oluşturan vizyon, misyon ve değerler açıklandı. Buna göre; Vizyon: En kaliteli tohuma herkesin erişilebildiği, sürdürülebilir tarım ve gıda güvenliğini destekleyen bir dünya, Misyon: Tohumların küresel hareketi için en iyi ortamı oluşturmak ve tohumculukta bitki ıslahını ve yenilikçiliği teşvik etmek, Değerler: İşbirliği, dürüstlük, inovasyon, sürdürülebilirlik. 2015 ISF Genel Kurulu nda, MAY AGRO Tohumculuk San. ve Tic. A.Ş. nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yusuf Yormazoğlu, 2012 yılından bu yana yürüttüğü ISF Tarla Bitkileri Bölüm Komitesi üyeliğine oybirliği ile yeniden seçildi. Dr. Kömeağaç da ISF Yönetim Kurulu toplantısına katıldı. 2016 Dünya Tohumculuk Kongresi 15-18 Mayıs 2016 tarihlerinde Punta del Este/Uruguay da toplanacak. TÜRKTOB dan Eğitim Hamlesi Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezi Müdürlüğü (TTSM) Tescil ve Üretim İzni Başvuruları Hakkında Eğitim Programı düzenledi. 4 Haziran 2015 tarihinde Ankara da Uluslararası Tarımsal Eğitim Merkezi Müdürlüğü nde (UTEM) düzenlenen eğitim programına tohum firmalarından 100 e yakın temsilci katıldı. Hamdi Çiftçiler ISF Tohum Ticareti Ve Hakemlik Kuralları Komitesi Başkanı Oldu TÜRKTED in kurucu üyelerinden MAY AGRO Tohumculuk San. ve Tic. A.Ş. nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hamdi Çiftçiler, Uluslararası Tohumculuk Federasyonu nun (ISF) 27 Mayıs 2015 tarihinde gerçekleştirilen Genel Kurulu nda, ISF nin en önemli organlarından biri olan Tohum Ticareti ve Hakemlik Kuralları Komitesi (TARC) Başkanlığı görevine seçildi. Hamdi Çiftçiler TÜRKTED in de yoğun lobi çalışmaları sonucunda, oybirliği ile bu Komitenin Başkanlığına seçilmesiyle birlikte, aynı zamanda ISF Yönetim Kurulu Üyesi olarak da ülkemizi temsil edecek. Uluslararası tohum ticaretinin standart kurallar çerçevesinde yürütülmesi ve sektör içi anlaşmazlıkların uzmanlar hakemliğinde en hızlı şekilde çözümlenmesi süreçlerinin yönetilmesinde büyük rol oynuyor. Uluslararası tohum ticareti açısından oldukça önemli kararların alınmasında ve tohum şirketlerinin karşılaştıkları hukuki sorunlara ilişkin süreçlerin yönetilmesinde bu Komitenin kapsamlı işlevi bulunuyor. Çiftçiler in bu göreve gelmesi ülkemizin uluslararası platformda temsili açısından da önemli. Çiftçiler e TÜRKTED olarak başarılarının devamını diliyoruz. ESA Kongresine Kayıtlar Devam Ediyor Avrupa Tohumculuk Derneği nin (European Seed Association-ESA) 11-13 Ekim 2015 tarihlerinde Viyana da düzenlenecek olan 2015 yılı toplantısına kayıtlar sürüyor. 1 Temmuz 2015 ten itibaren ESA üyesi olanlar kişi başına 650 Euro, üye olmayanlar ise 800 Euro kayıt ücreti ödeyecek. Kayıt, program, konaklama vb. ayrıntılı bilgiye https://esa.conceptum.eu adresinden erişilebilir. BİSAB dan Başarılı Bir Organizasyon Daha Bitki Islahçıları Alt Birliği (BİSAB) öncülüğünde Ankara Barosu ve Türkiye Tohumcular Birliği nin (TÜRK- TOB) katkılarıyla düzenlenen Yeni Bitki Çeşitlerinin Korunması ve Bitki Islahçı Hakları konulu panel 11 Nisan 2015 tarihinde Antalya da yapıldı. Panele, Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Yalçın Kaya, Ankara Barosu Fikri Mülkiyet ve Rekabet Kurulu Başkanı Av. Abdullah Egeli, TÜRKTOB Başkanı Yıldıray Gençer, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı adına Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü Tohumculuk Dairesi Başkanı Mehmet Sığırcı başta olmak üzere HSYK üyeleri, Yargıtay, Fikri ve Sınai Haklar Mahkemeleri ile diğer yargı organlarından hakim ve yetkililer, Uluslararası Yeni Bitki Çeşitlerini Koruma Birliği (UPOV) ve Türk Patent Enstitüsü temsilcileri katıldı. 6 Ağustos 2015 Tohum

KISA KISA Süs Bitkileri Sektörü İçin Yeni Bir Milat TSÜAB URGE Kapsamında ABD Ziyareti Gerçekleştirdi Süs Bitkileri ve Çoğaltım Materyallerinin Üretimi ve Pazarlamasına Dair Yönetmelik, 30 Nisan 2015 tarihinde Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği (SÜSBİR) Başkanı Selahattin Altun, Süs Bitkileri Sektörü yönetmeliğine kavuştu, doping gibi mevzuat dedi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan SÜSBİR Başkanı Selahattin Altun, Uzun zamandır Bakanlığımızla birlikte üzerinde çalıştığımız yönetmelik yayımlandı. Yönetmelikle süs bitkileri ve çoğaltım materyallerinin üretimi ve pazarlanmasıyla ilgili kurallar belirlendi dedi. Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği nin (TSÜAB) T.C. Ekonomi Bakanlığı nın Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi-URGE kapsamında yürütülen Marmara Bölgesi Tohumculuk Sektörünün Geliştirilmesi Projesi çerçevesinde ilk Yurtdışı Pazarlama Faaliyeti keşif gezisi 21 Haziran 1 Temmuz arasında ABD ye düzenlendi. Faaliyete projede yer alan Bursa, MTN, Agromar, HT, Tarar, Genta, İstanbul, Agro Teknik, Can1, United Genetics, Sarı, Anadolu, Paşa, CTO, Asgen, Bağlariçi, Metgen, Bestom şirketleri, TSÜAB Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Gençer, Yönetim Kurulu Üyesi Refik Akçakaya ile TSÜAB Genel Sekreteri Tayfur Çağlayan, URGE Proje Danışmanı Ebru Erkan ve TÜRKTOB Yönetim Kurulu üyeleri Ayhan Bilgin, Tuncer Astar ve Mehmet Köse katıldı. BSTB Türk Pamuğu GDO İçermez İçerikli Tanıtımlar Yapacak TODAB Amasya Tarım Fuarı nda Üyeleri ve Çiftçilerle Buluştu Tohum Dağıtıcıları Alt Birliği (TODAB), 12 15 Haziran tarihleri arasında Amasya da 1.si düzenlenen Tarım Fuarı na katıldı. Çevre illerden gelen tohum bayileri ile buluşan TODAB yöneticileri ve sekreteryası, üyelerinin sorunlarını dinledi ve sorunların çözüm yolları konusunda fikir alışverişinde bulundu. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı (BSTB) uluslararası ölçekte, Türk pamuğu GDO içermez yönünde tanıtımlar yapıp, broşürler hazırlatacak. BSTB tarafından hazırlanan tekstil ve sanayi stratejileri yayımlandı. Tekstil strateji belgesi akıllı tekstil ve teknik tekstil ürünlerinin geliştirilmesini öngörüyor. Dünyadaki pamuğun yüzde 75 inin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO lu) olduğu gerçeğinden hareketle, GDO suz Türk pamuğu kartı açılacak. Enzim İthalatında GDO İçermez Belgesi Koşulu Kaldırıldı ABD Tarım Bakanlığı nın Türkiye ofisi tarafından 11 Mayıs 2015 tarihinde yayımlanan Global Agriculture Information Network (GAIN) raporu uyarınca GDO içermez belgesi zorunluluğu kaldırıldı. ABD Tarım Bakanlığı nın Ankara menşeili raporunda verilen bilgiye göre, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın 5 Mayıs 2015 tarihli talimatı doğrultusunda, Türkiye ye ithal edilen enzimler ile enzim kullanılarak üretilen mamullerin GDO içermediğine yönelik belge bulundurulması zorunluluğu kaldırılmış oldu. Tohum Ağustos 2015 7

GÜNDEM yem bitkilerinin geleceği tohumculuğun gelişiminde Yem, hayvancılık faaliyetlerinin olmazsa olmaz unsurlarından biri. Yem bitkilerinin üretimi dünyada birçok ülkede oldukça yaygın olsa da Türkiye de pek gelişme kaydedemedi. Ulusoy Tohumculuk Ziraat Mühendisi Emir Doğar a göre Türkiye ye hem yeni çeşitler hem de daha yüksek desteklemeler gerekiyor. Yem bitkileri, hayvansal üretimin en önemli girdilerinden birini oluşturan yemi sağlamasının yanı sıra, toprakların fiziksel ve kimyasal özelliklerini, kendisini takip eden kültür bitkilerinin verim ve kalitesini de olumlu etkiliyor. Türkiye de yem bitkileri gerek kıyı bölgelerde, gerekse orta bölgelerde hem ana ürün hem de ikinci ürün olarak üretilebiliyor. Yonca, korunga, adi fiğ ve burçak gibi geleneksel yem bitkileriyle, hayvan pancarı, sudan otu, mısır, yem bezelyesi ve mürdümük gibi birçok yem bitkisinin de tarımı yapılabiliyor. TÜİK verilerine göre 2013 yılında Türkiye de yer alan 18,9 milyon dekar yem bitkileri arazisi içerisinde 6,3 milyon dekar yonca, 5 milyon dekar fiğ, 1,9 milyon dekar korunga, 4 milyon dekar silaj mısır ve 1,7 milyon dekar diğer çeşitler yer alıyor. Hayvancılıkla doğru orantılı Önemi her gün daha da anlaşılan yem bitkilerinin üretimi de her geçen yıl artıyor. Bunun en önemli sebeplerinden biri kuşkusuz hayvancılık sektörüne yapılan yatırımlar. Yatırımların sonucu olarak da özellikle kaba yem ihtiyacı doğrusal bir artış gösteriyor. Ulusoy Tohumculuk Zir. San. Tic. Ltd. Şti. Ziraat Mühendisi Emir Doğar, Türkiye de kaba yemde yenilikçi ve tüm dünyanın uyguladığı çeşitlerin düşük seviyelerde olduğunu, alışılagelmiş yem bitkisi tarımının ağır bastığını söylüyor ve açıklıyor: Örneğin, Avrupa nın hayvancılıkta öncü ülkelerinde yüzde 25 ekim oranında olan İtalyan Çimi Caramba tarımı, ülkemizde büyük oranlarda artmasına rağmen yıllık hâlâ yüzde 5 civarında. Bu rakamların desteklemelerle ya da verilen desteklerin arttırılmasıyla daha yukarılara çıkması sağlanabilir. Şöyle düşünebiliriz. Yurtdışındaki hayvanlar sadece cins ve ırklarının üstün olmalarından değil aynı zamanda kullanılan yemlerin kalitesinden de et ve süt verimlerini üst limitlerde tutuyor. Her sene artan yem bitkileri üretimi, yeni kabul edilen tohumculuk mevzuatı ile yerli üretimin desteklenmesi ve önündeki engellerin kaldırılması sayesinde daha hızlı kalkınacağına inancımız tam. 8 Ağustos 2015 Tohum

Üretimdeki eksikler giderilmeli Türkiye de yem bitkileri tohumu üretimi ve ekim alanlarında büyük artışlar görülmesine rağmen, üretim ihtiyacını hâlâ karşılayamıyor ve oluşan açık ithalatla kapatılıyor. Yem bitkileri ekim alanlarının arttırılması için bir dizi genel sorunun yanında, yeni çeşitlerin ıslahı ve bunların tohumluk üretim sorunlarına çözüm getirilmesi, yem bitkileri üretim teşvikleri konularında bir dizi önlemin alınması gerekiyor. Üretimin yeterli seviyeye çıkarılabilmesinde en büyük adım olarak 05 Haziran 2015 tarihinde Yem Bitkileri ve Baklagil Tohumluğu Yönetmeliği kabul edildi. Bu yönetmeliğe göre yem bitkileri üretimi kolaylaşsa da, yerli, orijinal ve sertifikalı tohumların (anaç tohumların) arttırılması ve kapsamlı bir tohum bankası kurulması gerektiğini söyleyen Doğar, Yerli çeşitler de ithal tohumlar kadar kaliteli üretilip, pazara sunulabildiği zaman açık ortadan kalkacaktır. Hatta hâlihazırda sınır ülkelere yapılan ihracatlar tüm dünyaya yayılmaya başlayacaktır. Her geçen yıl büyük adımların atıldığı tohumculuk sektöründe yerli üretimin ve yerli çeşitlerin daha fazla desteklenmesi açığın kapanmasını sağlayacaktır diye ekliyor. Çimin değeri bilinmiyor Yem bitkilerinden çim türleri ise yüksek verimli olmaları, otlatmaya ve biçilmeye dayanıklı olmaları, gelişme dönemlerinin uzun olması, adaptasyon kabiliyetlerinin yüksek olması, karışık ekime uygun olması, yabancı otlarla rekabet gücünün yüksek olması, hızlı büyümesi ve otunun kaliteli olması nedeniyle yaygın olarak yetiştiriliyor. Çok yıllık çimler biçim sonrası sıkıştırılarak yem haline getirilerek hayvan beslemesinde kullanılıyor. Ancak çim bitkileri onca faydasına karşın Türkiye de hak ettiği değeri görmeyenlerden. Doğar, yanlış algılar nedeniyle çim bitkilerinin faydalarının göz ardı edildiğini belirtiyor: Çim alanlar insanların kısa yoldan yeşile ulaşmalarını sağlamasının yanında oksijen üretimi için de önemli. Yaklaşık 50 metrekare bir çim alan bir kişinin günlük oksijen ihtiyacını karşılar. Ayrıca çim alanlar üstün nitelikli yer örtücülerdir. Toprağın değerli kısmının aşınmasını önleyerek toprak erozyonunu da engeller. Refüj alanlar ve bordürlerde uygulanan çim tohumları da hem yağışlarda yollara inecek suyu hem de rüzgâr ile yola inebilecek tozu tutar. Bu sebeple kazaların oluşmasını da önlerler. Bütün bu olumlu yönlerine karşın bazı propagandalar ile çim alanlara gereksiz su kullanımı yapıldığı sanılıyor, faydaları görmezden geliniyor. Ülkemizde bilinçsiz ve kontrolsüz yapılan sulamaların önüne geçilirse çim alanlara sanıldığı kadar fazla su harcanmayacaktır. Türkiye de çim bitkileri tohumculuğunun, ithal ürünleri yurt içi pazarına sunmak olarak algılandığını söyleyen Doğar, yerli üretimin desteklenmesi, devlet ihalelerinde ve alımlarda yerli ürünlere sağlanan fiyat avantajının çim tohumları için de sağlanması gerektiğini vurguluyor. Ulusoy Tohumculuk olarak yeni çeşitler üzerinde çalıştıklarını ifade eden Doğar, Yerli çeşit sahibi tek kuruluş olarak dışa bağımlılığı azaltmak adına her yıl artan bütçelerle Ar-Ge yatırımlarımıza devam ediyoruz. Türkiye nin tamamen yerli ve sertifikalı ilk Tohum Ağustos 2015 9

GÜNDEM Emir Doğar Ulusoy Tohumculuk Ziraat Mühendisi Yerli çeşitler de ithal tohumlar kadar kaliteli üretilip, pazara sunulabildiği zaman açık ortadan kalkacaktır. Hatta hâlihazırda sınır ülkelere yapılan ihracatlar tüm dünyaya yayılmaya başlayacaktır. Her geçen yıl büyük adımların atıldığı tohumculuk sektöründe yerli üretimin ve yerli çeşitlerin daha fazla desteklenmesi açığın kapanmasını sağlayacaktır. çim tohumu çeşidi Lolium perenne (Çok Yıllık Çim) ANKYRA firmamız tarafından kayıt altına alındı. Ayrıca yine yerli ve sertifikalı Lolium multiflorum (İtalyan Çimi) GORDION Ulusoy Tohumculuk tarafından tamamen yerli sermaye ve işçilik ile üretildi. Üzerinde çalıştığımız yeni çeşitlerin ıslah çalışmaları bitince pazara orijinal, kaliteli ve yerli tohumlar sunacağız diyor. İthal değil yerli tohum gerek Yine de Türkiye de tescil edilen yem bitkileri çeşit sayısı yeterli değil, ayrıca mevcut çeşitlerin tohumlarının ıslahçı kuruluşlar tarafından üretilerek, üretici kuruluşlara yeterli miktarda hızlı bir şekilde ulaştırılamaması da önemli bir sorun. Ayrıca ekim alanlarının artmasından dolayı sertifikalı tohum talepleri artmış olmasına rağmen, verilen sertifikalı yem bitkisi tohumu üretim desteklerinin düşük tutulması sebebiyle bu kuruluşlar da sertifikalı tohumluk üretimine yeterince ağırlık vermiyor ve sertifikalı yem bitkisi tohumu ithalatında ciddi artışlar görülüyor. Yem bitkileri tohumluğu üretiminin arttırılması için yapılan desteklerin gereken seviyede olmadığını söyleyen Doğar, Bazı çeşitlerde üretim maliyetleri hâlâ ithal ürünlerden fazla tutuyor. Özellikle tohum üretiminin yapılacağı tarım arazileri ülkemizde kısıtlı. Destekleme oranlarının gözden geçirilmesi gerekiyor. Ülkemizde yem bitkileri tohumculuğunu kalkındırmak ve dışa bağımlılığı azaltmak istiyorsak, çiftçilerin kâra geçmelerini sağlamalıyız diye düşünüyor. Yem bitkileri üretiminin arttırılabilmesi için her şeyden önce tohum sorununun çözülmesi gerekiyor. Bunun için, öncelikle Türkiye nin farklı bölgelerinde yetiştirilebilecek yem bitkisi türlerinin saptanması, adaptasyon ve verim denemelerinin yeni tür ve çeşitlerle yaygınlaştırılması, yürütülen bu araştırma sonuçlarının değerlendirilmesi gerekiyor. Özellikle özel sektöre verilecek desteklerle uygun tür ve çeşitlerin tohumlarının yurt içinde üretimi mümkün görünüyor. 10 Ağustos 2015 Tohum

RÖPORTAJ ISLAHTAKİ YENİ TEKNOLOJİLER YEREL ÇEŞİTLERİMİZİ ÇOĞALTACAK Türkiye de faaliyet gösteren bitki ıslahçılarının temsilcisi olarak görev yapan Bitki Islahçıları Alt Birliği (BİSAB), bitki ıslahının sürekli gelişim içinde olması ve ıslahçı haklarının korunması konusunda önemli bir yere sahip. BİSAB Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Yalçın Kaya, Türkiye de tohumculuk sektörünün ve bitki ıslahının güncel durumunu paylaşırken, Ar-Ge faaliyetlerinin artması için yaptıkları çalışmaları paylaşıyor. 12 Ağustos 2015 Tohum

Türkiye tohumculuk sektörünün ve bitki ıslahının güncel durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ülkemizde tohumculuk sektörü son 10 yılda, gerek 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu, gerekse 5042 sayılı Islahçı Hakları Kanunu nun getirdiği ivmeyle ve ardından Türkiye Tohumcular Birliği nin ve alt birliklerinin kurulmasıyla önemli gelişmeler kaydetti. Ayrıca son yıllarda sertifikalı tohumluk destekleri ve birçok yeni firmanın kurulmasıyla, sertifikalı tohum üretimimiz son 10 yılda 150 bin tonlardan, 776 bin tonlara çıktı. Bunun yanında son yıllarda ithalat-ihracat dengemiz ve açığımız giderek ihracat yönüne kapanırken, ihracatımız ise aynı dönemde 17 milyon dolardan 150 milyon dolara yükseldi. Tohumculuktaki bu son gelişmeler, Zenginleştirilmiş ürün deseniyle tohumculuk sektöründe dünyada lider ülkeler arasında yer almak olan vizyon 2023 hedefimize ulaşmak için bizlere ümit verdi. Bunlar önemli adımlar olup, ancak 2023 yılında 1 milyon ton sertifikalı üretim ve 500 milyon dolar ihracat hedefimize ulaşmak için, mutlaka Ar-Ge ye daha fazla destek ve önem vererek, kendi geliştirdiğimiz çeşitlerle yer almalıyız. Çünkü yerli yeni çeşitler geliştirmede önemli aşama kaydetmemize rağmen, birçok üründe halen istenilen seviyede değiliz. BİSAB olarak bitki ıslahının gelişimi konusunda yaptığınız çalışmalar nelerdir? Örnek vererek aktarabilir misiniz? BİSAB olarak tohumculuk sektörünün bugünkü gelmiş olduğu durumdan oldukça memnunuz. Şu anda üye sayımız 200 ü aşmış olup, toplam 600 den fazla tohumluk firmasının 3 te biri özel sektör Ar-Ge kuruluşu. Ancak tohumculuk sektörümüzün 2023 hedeflerine ulaşmak için mutlaka kendi çeşitlerimizi, yani markalarını geliştirip gerek ülkemizde, gerekse dünya pazarlarında tercih edilebilir ve rekabet edebilir seviyelere getirmemiz gerekli. Bu açıdan BİSAB olarak bize ve devletimize büyük görevler düşüyor. Bu hedefler çerçevesinde göreve geldiğimizden bugüne kadar son bir yıl içinde neler yaptık bunları vurgulamak isterim. Öncelikle gerek üyelerimiz, gerekse sektörümüzü bilgilendirmek üzere birçok çalıştay ve toplantı düzenledik. Camiamızı ve ülkemizi uluslararası arenada tanıtmak amacıyla 2 yıl önce Antalya da 700 den fazla bildiri ve 600 den fazla katılımcıyla bitki ıslahı konusunda düzenlenmiş en geniş katılımlı toplantı olan 1. Uluslararası Bitki Islahı Kongresi nin ikincisini bu yıl 1-5 Kasım da tekrar düzenliyoruz. Yine ülkemizde ilk defa direkt bitki ıslah araştırmalarını kapsayan Uluslararası Ekin dergisinin ilk sayısını çıkarttık. 2. sayısı da çıkmak üzere. Yine tohumculuk sektörümüzün gerçekten ihtiyacı olan çok geniş kapsamlı bir tohumculuk kitabını çok yakında sektörümüze kazandıracağız. Ayrıca değişik ürünlerde genle bitki ıslahı ve direkt uygulamaya yönelik özel bitki ıslahı kitaplarının yazımı için altyapıları hazırladık. Yerli özel sektör araştırma kuruluşlarına genetik materyal temini için tarla ve bahçe bitkilerinde iki uluslararası kuruluş ile anlaşma imzaladık. Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) tarafından çıkarılan çeşit ve hat devri yönetmeliği ile bu konuda gerekli materyal altyapısı bir yıl içerisinde tamamlanmış olacak. Bitki ıslahında gerekli yetişmiş insan gücü temini için bitki ıslahı kursları düzenliyoruz ve bu ıslah kurslarını uluslararası boyuta taşımak ve dünyaya bitki ıslahçısı ihraç etmek de ileriki yıllardaki hedeflerimiz arasında. Türkiye de bitki ıslahı konusunda ne gibi sorunlar yaşanıyor? Bu sorunların çözümüne yönelik tavsiyeleriniz nelerdir? Tohumculuk ve sektörün önündeki en önemli problemleri; özellikle ülkemiz için bazı önemli ürünlerde yerel çeşit eksikliği ve piyasadaki yabancı çeşitlerle rekabet edebilecek istenilen seviyede ve oranda verimli ve kaliteli yerli çeşitlerin geliştirileceği kamu ve özel Ar-Ge kuruluşlarında yürütülen ıslah programlarının olmayışı, bitki ıslahında yetişmiş insan gücü sıkıntısı, özellikle özel sektörde Ar-Ge kapasitesinin halen istenilen seviyede olmayışı olarak sıralayabiliriz. Bunun yanında özellikle tohumculukta dezenformasyon dediğimiz yanlış bilgilerle kamuoyunu yanlış yönlendirme yerel tohumculuk sektörünü çok fazla olumsuz etkiliyor. Tohum konusu; ülkemizde futbol ve siyasetten sonra, hemen hemen herkesin az ya da çok Ülkemizdeki verimliliği arttırmak için tarım alanlarını arttıramayacağımıza göre, bitki ıslahlarıyla en iyi verimle daha kaliteli ürünler çıkartmalıyız. fikir sahibi olduğu, ahkam kestiği ve gündemimizi meşgul eden önemli konulardan biri. Ülkemizdeki tohumculuğun; ıslahçısı, fidecisi, sanayicisi, üreticisi ve dağıtıcısıyla gerçek sahibi olan Türkiye Tohumcular Birliği olarak, kamuoyunda tohum konusunda oluşan bu tür yanlış algıları ve bilgileri ortadan kaldırmak amacıyla, birçok toplantı ve televizyon programı yapmamıza, basın temsilcileriyle, daha önceleri de birçok defa ilgili diğer kişilerle görüşmemize rağmen bu tür yanlış algılar halen devam ediyor. Bitki ıslahı ve tohumculukta Ar-Ge çalışmalarının daha da gelişmesi için önerilerimiz ve taleplerimiz şunlar: Bitki Islahçıları Alt Birliği ne üye özel sektör tarımsal araştırma kuruluşları ile TAGEM e bağlı araştırma kuruluşları arasında yürütülecek işbirliği projelerinin arttırılarak desteklenmesi, Birliğimize üye kişi ve kuruluşların kendi Ar-Ge çalışmaları sonucu ülkemiz Tohum Ağustos 2015 13

RÖPORTAJ Bitki ıslahında kullanılan son teknolojiler neler? Türkiye bu konuda dünyayı yakalayabildi mi? Bitki ıslahında son yıllarda ıslah süresini kısaltan, doğru ve etkin bir seleksiyon sunan moleküler teknikler giderek önem kazanıyor. BİSAB olarak Şubat 2015 te bu konuda son gelişmeleri içeren İngiltere den Worcester ve Warwick Üniversiteleri, ülkemizden Sabancı Üniversitesi ve Trakya Üniversitesi Bitki Islahı Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından bir çalıştay düzenleyerek sektörümüzü bilgilendirdik. Bunlar arasında DNA seviyesinde karakterleri belirlemeye yardımcı olan ve daha doğru MAS (marker yardımıyla seleksiyon) metodu ve ıslah süresini kısaltmaya yarayan embriyo kültürü gibi doku kültürü yöntemlerinin ıslah programlarında kullanımı dünyada yaygınca ve ülkemizde de giderek artan oranda kullanılıyor. Tabii ki yüksek bir maliyet getiren bu yöntemlerin, dünyanın önemli uluslararası tohumculuk şirketleri ve ülkeleri gibi yeteri kadar olmasa da, ülkemizde kullanımı da giderek artıyor. içinde geliştirdikleri yerli yeni bitki çeşitleri için ıslaha destek verilmesi; geliştirilen bu çeşitlerin tescili ve üretim izinleri için alınacak ücretlerin en az yarı yarıya düşürülmesi ya da Bakanlık Ar-Ge destek kaynaklarından desteklenmesi, Bakanlığımızca Ar-Ge projelerine verilen destekler kapsamında BİSAB üyelerince hazırlanan ıslah projelerine öncelik tanınması ve bu desteklerle ilgili komisyonda BİSAB ın da yer almasının temini, Bakanlıkça destek sağlanan özel sektör Ar-Ge projelerine bitki ıslahı ve tohumculukla bağlantılı diğer konuların da dahil edilerek, öncelikle desteklenmesi ve bu tür desteklenen proje sayısının arttırılması, Araştırma/deneme amacıyla yurt dışından getirilen veya gönderilen gram larla ifade edilen ıslah/çoğaltım materyallerinin girişinde/çıkışında karşılaşılan zorlukların giderilmesi, Tarımsal desteklerin toplamı üzerinden belli bir dilimi (mesela yüzde 0,1 i) Ar-Ge faaliyetlerinde bulunan özel sektör ve kamu araştırmacı kuruluşlarının özellikle ıslah çalışmalarına kaynak olarak aktarılması, Özel şirketlerin bitki ıslahı ve çeşit geliştirme konusunda Ar-Ge alt yapısı kurmaları için kamu desteği sağlanması. Islah ve çeşit geliştirme programları yürüten şirketlere - Laboratuvar ve Araştırma İstasyonu Tesis Projesi kapsamında - hibe şeklinde devlet destekleri sağlanması, Özel sektör araştırma şirketlerinin Ar-Ge çalışmalarında ihtiyaç duyduğu (parsel ekim mibzeri, başak harman makinesi, parsel hasat makinesi gibi) araştırma/geliştirmeye özel fakat bedeli yüksek olan alet ve ekipmanların Bakanlığımızca verilen yüzde 50 hibe destekli makine ekipman desteklerinde yer alması, İzolasyonlu, yeteri kadar genişlikte, güvenilir araziye ihtiyaç duyan ıslahçı-araştırmacı yetkisi olan şirketlerin, ıslah-araştırma ve tohum üretimi için TİGEM ve Tarımsal Araştırma Enstitüsü arazilerinden proje dahilinde ücretsiz veya uygun kira şartlarından yararlandırılması, 14 Ağustos 2015 Tohum

776 bin ton Son yıllarda sertifikalı tohumluk destekleri ve birçok yeni firmanın kurulmasıyla, sertifikalı tohum üretimi son 10 yılda 150 bin tonlardan, 776 bin tona çıktı. Özel şirketlerin bitki ıslahı ve çeşit geliştirme konusunda kendi elemanları için yapacakları ıslah eğitim harcamaları ve ıslahçı eğitimi veren birlik, vakıf ve kuruluşlara yapacakları katkıların vergilerden düşülmesi, Bakanlıkça Özel Sektör Araştırma Kuruluşu olarak yetkilendirilen ve faaliyet konusu Ar-Ge olan ıslahçı-araştırmacı firmaların SSK primleri, stopaj, KDV ve gelir vergilerinden yüzde 50 indirimle desteklenmesi. Türkiye nin bitki ıslahında geleceğini nasıl görüyorsunuz? Ar-Ge çalışmaları, kamu ve özel sektör destekleri gibi uygulamaları bu konuda yeterli buluyor musunuz? Ülkemizdeki verimliliği arttırmak için tarım alanlarını arttıramayacağımıza göre, bitki ıslahıyla en iyi verimle daha kaliteli ürünler çıkartmalıyız. Ülkemizin buna ihtiyacı var. Uluslararası firmalar da bu konuda çalışmalar yapıyor. Yerel çeşitleri arttırmak için yerel firmalardaki gelişmelerin takip edilerek, yeni teknolojiye uyarlanması gerekiyor. Bunun yanında jeopolitik açıdan merkez durumdayız. Etrafımızdaki Rusya olsun, diğer ülkeler olsun, yeni yeni açıldığımız Afrika olsun, bunlara oranla merkez durumdayız. Biz yetişmiş insan gücüne tohum sektörü olarak sahibiz. Sadece bir üründen ziyade, tarımda markalaşmış çeşit ve yetişmiş insan gücü olarak diğer yerlere ihraç gücümüz var. Tohumculuk sektörümüz; ihracat açısından, her ne kadar ithalat oranı şu an için fazla olsa da, gerek çeşit gerekse yetişmiş insan gücü olarak ihraç potansiyeli olan bir sektör. Ancak az önce de bahsettiğim gibi ülkemizde bitki ıslahı hem Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, hem de TÜBİ- TAK projelerinde ve açılan çağrılarda yeteri kadar desteklenmiyor. Çağrılar ve programlar açılsa da; sunulan projeler hak ettiği gibi değerlendirilmediğinden ve yeteri kadar iyi hazırlanmadığından, ülkemiz tohumculuğunu ileri götürecek yerli çeşitler geliştirilecek projeler istenilen miktarda yürürlüğe girmiyor. Bu nedenle bu konuların tekrar değerlendirilip gözden geçirilmesi gerek. Nitekim Bİ- SAB olarak Şubat ayında bu konuda bir çalıştay düzenledik ve sektörün taleplerini ilgili kuruluşlara ilettik. Bunun yanında ileriki aylarda kendi şirketlerimize de proje hazırlama konusunda bazı eğitim programları düzenlemeyi planladık. Son zamanlarda tohumculuk sektöründe uygulamaları yapılan gen terapi ve DNA makasıyla ilgili gelişmeler ne yönde ilerliyor? Bu teknolojilerin getireceği yararlardan bahsedebilir misiniz? İstenmeyen genlerin ve kromozon bölgelerinin DNA dan uzaklaştırılmasını sağlayan rekombinant DNA teknolojisi vb. ileri moleküler tekniklerin bitki ıslahında uygulama olanaklarıyla ilgili Antalya da düzenlediğimiz çalıştayda iki sunulu bildiriyle gerek sektörümüze, gerekse tüm paydaşlara bilgi verildi. Ancak şu an için dünyada sadece sağlık alanında kullanılmaya başlayan bu iki tekniğin bitki ıslahında da kullanımı biz ıslahçılara daha yüksek verimli ve dünyada verimi en fazla sınırlandıran stres faktörlerine dayanıklı yeni çeşitlerin geliştirilmesinde büyük kolaylıklar sağlayacak. Tohum Ağustos 2015 15

Genetik Potansiyeli Korur Yüksek Vigor, Güçlü Kök Gelişimi. Tel Kurtları 16 Ağustos 2015 Tohum

Zararlı Kontrolünün Ötesinde = Tohum Ağustos 2015 17

MAKALE TOHUMCULUK PAZARI GELİŞMELERİ VE SEKTÖRE SAĞLANAN DESTEKLER Kaliteli tohumluk yüksek verim üreten ve genetik olarak sürdürülebilen bir üretim özütü. Bu özellikleri sayesinde kontrollü üretimi ve çiftçiler tarafından kullanımının yaygınlaşması gerekiyor. Tohumluk üretimi ve ihracatında yüksek seviyelere ulaşması beklenen Türkiye de bu hedefi gerçekleştirmek için Bakanlık tarafından sertifikalı tohumluk üretimi, kullanımı ve ihracatını teşvik etmeyi amaçlayan destekler veriliyor. Yard. Doç. Dr. Figen Ceylan Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Tarım insanlık tarihinin kendisi kadar eskidir. Modern insanın oluşumu özünde doğayı evcilleştirmesi ve kendi devamlılığını toprağı işleyerek ve hayvan yetiştirerek temin etmesi ile başlamıştır. Tarımsal üretimin devamlılığını sağlamada ürünlerin yeniden üretilebilmesi ve iklimin kontrol altına alınması önem arz eden ilerlemelerdir. İklimin kontrol altına alınması sadece su kaynaklarına erişim ya da ürünü aşırı sıcak ya da aşırı soğuktan korumaktan ibaret olmamıştır, ki bu alanlardaki gelişmeler modern tarım devriminin temelini oluşturmaktadır. Hava koşulları ile mücadelenin bir diğer boyutu da ürünün elverişli şartlar oluştuğunda yeniden üretilebilmesini sağlamaktır ve bunu yapmak ancak ürünün tohumunu toplamak ya da fide, fidan, çelik yetiştirmek ve ekim zamanında bu girdileri yeniden üretebilmek için kullanmakla mümkündür. Dolayısıyla tohumluğun korunması ve değiş-tokuşu bitkisel üretimin zorunluluklarındandır. Bitkisel üretim girdisi olarak tohumluk, ülkelerin tarım sektörleri için stratejik öneme sahiptir. Ancak tohumluk sadece bir girdi değil, aynı zamanda geçtiğimiz 40 yılın gelişmeleri göz önüne alındığında, yüksek katma değer içeren bir çıktıdır. Tarımın başlangıcından 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar tohum ticaretinden söz edilmezken, 1970 sonrasında gelişen üretim ve kontrol teknikleri ile tohumun çok önemli bir ticari ürün haline geldiğini hatırlamak gerekir. Tohumluk üretimi, ithalatı ve ihracatı özellikle gen kaynaklarının korunması ve üretimin yüksek verim ve kalite özellikleri ile sürdürülmesi için önem arz etmektedir. Üretim ve verimin arttırılması için modern tarım yöntemlerinin kullanımı, etkin sulama ve artan mekanizasyon, arazi ıslahı, gübreleme ve gelişen bitki koruma yöntemlerinin kullanımı kadar araziye uyumlu, kaliteli ve mümkün olduğu kadar doğal tohumluk kullanımı da oldukça önemlidir. Kaliteli tohumluk yüksek verim üreten ve genetik olarak sürdürülebilen bir üretim özütüdür. Ve bu özellikleriyle kontrollü üretimi ve çiftçiler tarafından kullanımının yaygınlaşması gerekmektedir. Bu süreçte 1970 ler sonrasında tohumluk piyasasındaki değişmeler dikkate değerdir. 20. yüzyılın sonunda DNA ve biyoteknoloji alanındaki gelişmelerle tohumculuk çok daha yüksek hızda bir ilerleme sürecine girmiştir. Uluslararası Tohumculuk Federasyonu (ISF) verilerine göre dünyada kullanılan tohumluğun ticari değeri 1970 lere göre 4 kattan fazla artarak 2012 yılında 45 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ülkeler arası paylaşıma bakıldığında, dünya pazarının yüzde 27 si ABD, yüzde 22 si Çin, yüzde 21 i Avrupa ülkelerinde gerçekleşmektedir. Türkiye nin bu pazar içerisindeki payı ise yüzde 1,7 dir. Türkiye tohumluk pazarı değeri 2012 yılında 750 milyon dolar olmuştur. Dünya ticaretinin toplam büyüklüğü ise 1970 lerde 1 milyar dolar düzeyindeyken, 2012 yılında 10,5 milyar dolara yükselmiştir. Bu dönemde ithalat ve ihracat ayrı ayrı değerlendirildiğinde; AB ülkelerinin 4,5 milyar dolarlık ithalata karşı 6,5 milyar dolar ihracat yaptığı, ABD nin 1,3 milyar dolarlık ithalata karşılık 1,5 milyar dolar ihracat yaptığı görülmektedir. Türkiye de tohumluk üretimi ve ticareti Türkiye Cumhuriyeti nin kuruluşunu takip eden yıllarda başlayan ıslah ve tohumluk geliştirme çalışmaları 1950 li yıllara kadar soğuk iklim bitkilerinin ıslahına odaklanır- Tohumculuk sektörü, temel olarak geçtiğimiz 40 yılda çok büyük ilerleme kat etmiştir. Ancak sektörün 2023 yılında bir milyon ton üretim ve 500 milyon dolarlık da ihracat rakamına ulaşması hedeflenmektedir. 18 Ağustos 2015 Tohum

ken, özellikle 1980 sonrasında kamunun faaliyetlerine özel sektörün eklenmesi ve üzerinde çalışılan bitki türlerinin artması ile hızlanmıştır. Ticaretin serbestleşmesi ve sertifikalı tohumculuk faaliyetlerinin artması ile hem iç pazar hacmi 750 milyon dolara ulaşmış, hem de dış ticarete konu olan miktarlar çok hızlı artış göstermiştir. Üretim miktarlarının değişimi de dikkate değerdir. 2002 yılında 145 bin ton olan tohumluk üretimi, 2014 te 775 bin 916 tona yükselmiştir. 2002 yılında 55,3 milyon dolar olan toplam ithalat, 2013 yılında 194 milyon dolara ulaşmıştır. İthal edilen tohumluğun yarıdan fazlası sebze tohumu iken, bunu hibrit mısır, patates, yem bitkileri ve çim tohumu izlemiştir. Toplam ithalat miktarı ise 19 bin tondan 36 bin tona yükselmiştir. İhracat değerleri 2002 yılında 17 milyon dolardan 2013 yılında 126 milyon dolara yükselmiştir. İhracata söz konusu olan ürünler sırası ile ayçiçeği, mısır ve sebze tohumlarıdır. Gerçekte tohumluk ihracatının ithalatı karşılama oranı yükselmiş olsa da, potansiyeli nedeniyle Türkiye nin tohumluk üretimi ve ihracatında daha yüksek seviyelere ulaşması beklenmektedir. Bu hedefi gerçekleştirmek üzere Bakanlık merkezinden sektöre önemli destekler sağlanmaktadır. Bu destekler özellikle sertifikalı tohumluk üretimi, kullanımı ve ihracatını teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Sektöre sağlanan destekler Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, tohumculuk sektörünün uluslararası rekabete uygun bir şekilde gelişmesi için sektörü çok katmanlı şekilde desteklemektedir. 2006 yılında çıkarılan Tarım Kanunu na dayanarak sağlanan sertifikalı tohumculuk destekleri kapsamında sekiz başlıkta piyasa döngüsünün oturtulması hedeflenmektedir. Bunlar sırasıyla; araştırma, bitki ıslahı çeşit geliştirme, çeşitlerin kayıt altına alınması, üretim süreci, sertifikasyon işlemleri, etiketleme ve ambalajlama, pazarlama, piyasa denetimi destekleridir. Bu süreç, Ar-Ge çalışmalarını gerçekleştiren ıslahçıların haklarının korunması, tohumluğun nihai bir ürün olarak üretimi ve sertifikasyonu süreci ile pazara çıkış süreçlerinin hem desteklenmesi hem de denetlenmesini kapsamaktadır. Sertifikasyon ve sertifikalı ürün üretiminin dışında kullanılabilecek pazar desteklerinde bitkisel üretimin pazara sağladığı destek alım süreçleri izlenmektedir. Bu desteklere erişim için öncelikli koşul Çiftçi Kayıt Sistemi kayıtlılığıdır. Süreç beyanname verilmesi ile başlarken, üretim ve kullanım için sahada ve laboratuvarda yapılan analizler sonrasında 2014 yılında faal olan yedi sertifikasyon kuruluşunun onayı sonrasında destek talebinde bulunulabilmektedir. Destek süreci üç temel başlıkta sürdürülmektedir. Bunlar meyvecilik için sertifikalı fide-fidan kullanım desteği, sertifikalı tohum üretim ve sertifikalı tohum kullanım desteğidir. Sertifikalı fidan fide kullanımı rekabetçi ürün üretilebilmesi için kullandırılmaktadır. Sertifikalı girdi kullanan çiftçilere üretim tesis alanına göre dekar başına destek sağlanmaktadır. Tohum kullanım desteği de benzer şekilde ürün nitelik ve kalitesini arttırıcı girdi kullanılan sebze bahçelerine alan temelli verilmektedir. Tohum üreticilerine ise, üretilen tohum miktarına ve ürün niteliğine bağlı olarak destek sağlanmaktadır. Bu kapsamda, 2005 2014 yılları arasında yurt içinde üretilen sertifikalı tohum kullanan 939 bin çiftçiye, 518 milyon 348 bin TL ödeme yapılmıştır. Yurt içinde sertifikalı tohum üreten özel tohumculuk kuruluşlarına 2008 yılından itibaren 154 milyon 812 bin TL lik destek verilmiştir. Sertifikalı fide/fidan kullanımı için ise 65 bin çiftçi 276 milyon TL destek ödemesi almıştır. Böylece sektör geçtiğimiz on yılda 900 milyon TL üzerinde destek almıştır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın doğrudan verdiği desteklerin yanında, üreticilerin ilk yatırım ve yatırım geliştirme amaçlı finansal ihtiyaçlarının karşılanması için Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından faizsiz yatırım ve işletme kredisi de kullandırılmaktadır. Bu finansal kolaylaştırma sürecinde, 12 bin çiftçi sertifikalı tohum, fide, fidan üretimi ve kullanımı için toplam 2005 yılı sonrasında 784 milyon TL kredi kullanmıştır. Bu doğrudan ve dolaylı desteklere ek olarak yatırım süreçlerinin desteklenmesi için farklı kuruluşların sektör temelli desteklerinden de istifade etmek mümkündür. Tohumluk geliştirme ve sertifikasyon çalışmaları sektör ve akademi işbirliği ile sürdürülmek istendiğinde TÜBİTAK tarafından sağlanan araştırma fonlarından yararlanmak olanaklıdır. Bununla birlikte, özellikle bitkisel üretim sektörel odağı ile hareket edilen bölgelerde Kalkınma Bakanlığı nın sağlayacağı pazar geliştirme desteklerinden de istifade etmek mümkün olacaktır. Tohumculuk sektörü, temel olarak geçtiğimiz 40 yılda, özellikle de son 10 yılda, çok büyük ilerleme kat etmiştir. Ancak sektörün 2023 yılında bir milyon ton üretim ve 500 milyon dolarlık da ihracat rakamına ulaşması hedeflenmektedir. Bu nedenle, üreticilerin sektöre sağlanan desteklere erişimi ve bu destekleri etkin bir şekilde kullanabilmesi oldukça önemlidir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve tahıl ve yağlı tohumlar alanında ana üretici ve ihracatçı konumda bulunan Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü başta olmak üzere, sektörde politika yapıcı ve uygulayıcı kurumlar bu süreçte çiftçilere her türlü desteği sağlamaktadır. Tohum Ağustos 2015 19

RÖPORTAJ SERTİFİKASYON SİSTEMİ ULUSLARARASI DÜZEYDE Tescilli çeşit ve sertifikalı tohum üretiminin her geçen yıl daha fazla arttığı Türkiye de, bu tohumları eken çiftçilerin de verimleri ve ürün kalitesi buna paralel olarak artış gösteriyor. Türkiye nin sertifikalı tohum ve fide kullanımındaki konumunu ve geleceğini, Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürü Mehmet Şahin ile konuştuk. Türkiye sertifikalı tohum, fide ve fidan kullanımı açısından bugün hangi konumda yer alıyor? Geçmişten bugüne yaşanan değişimden bahseder misiniz? Ülkemizde sertifikalı tohum üretimi ve kullanımına ilgi, her geçen süre içerisinde giderek artıyor. 2000 li yıllardan önce düşük miktarlarda gerçekleşen sertifikalı tohum, fide ve fidan üretimi, 2002 yılından itibaren hızlı bir artış sağlayarak belirli bir seviyeye ulaştı ve Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü (BÜGEM) verilerine göre 2002 yılında sertifikalı tohum üretim miktarı 145 bin 227 ton olarak gerçekleşti. Bu miktar her geçen yıl artarak 2014 yılında 775 bin 909 ton oldu. Son 12 yılda yaklaşık altı katlık bir artış yaşandı. Yine BÜGEM verilerine göre sertifikalı meyve, asma, çilek fidan ve fide üretiminde son 10 yılda önemli artışlar ve gelişmeler oldu. 2004 yılında 6 milyon 535 bin 201 adet meyve fidanı üretimi yapılırken, 2014 yılında yaklaşık 9 kat artışla 58 milyon 384 bin 744 adet sertifikalı meyve fidanı üretimi gerçekleşti. 2004 yılında 428 bin 800 adet sertifikalı asma fidanı üretimi yapılırken, 2014 yılında yaklaşık 13 kat artışla 5 milyon 465 bin 230 adet sertifikalı asma fidanı üretimi yapıldı. Sertifikalı çilek fidesinde ise 2004 yılında 1 milyon adet üretim yapılırken, 2014 yılında yaklaşık 95 kat artışla 95 milyon 202 bin adet sertifikalı çilek fidesi üretildi. Ülkemiz tohumculuğunda, 1959 yılında Tohumluk Kontrol ve Sertifikasyon Enstitüsü nün kurulmasıyla başlayan süreç, 1960 da Bölge Çeşit Deneme Enstitüsü ile Samsun, İzmir, Antalya, İstanbul, Tarsus ve Diyarbakır da Bölgesel Tohum Sertifikasyon laboratuvarlarının açılması ile güçlendi. Kamunun 1963 yılında 308 Sayılı kanunu hazırlayıp uygulamaya koyması ile 20 Ağustos 2015 Tohum

birlikte de, bitki türlerine ait geliştirilen yeni çeşitlerin tescil edilerek ticarete konu olması ve tescil edilen çeşitlere ait tohumlukların sertifikasyon sistemi kapsamında üretilmesi konusunda önemli bir mesafe alınmış oldu. Ulusal düzeyde yapılan çalışmalar, 1960 yılında OECD ye (Ekonomik Kalkınma İşbirliği Teşkilatı) üyelik, 1963 yılında ISTA ya (Uluslararası Tohum Test Birliği) üyelik, 1966 yılında bazı bitki türlerinde OECD Tohum Şeması na dahil olma, Avrupa Birliği entegrasyon çalışmaları ve buna bağlı yürütülen mevzuat uyum çalışmaları neticesinde, AB eşdeğerlik sözleşmesinin imzalanması ve 2007 yılında UPOV a (Uluslararası Yeni Bitki Çeşitlerini Koruma Birliği) üyelik ile uluslararası boyut kazandı. Araştırma faaliyetlerinin gelişmesi, bunun neticesinde yeni çeşitlerin kayıt altına alınması, bu çeşitlerin tohumluklarının sertifikasyon sistemi dahilinde üretimi, üretilen tohumlukların uluslararası ticarete konu olması, yurt dışında geliştirilen çeşitlerin ülkemize getirilmesi, tescili ve ülkemizde üretiminin ve çoğaltımın yapılarak yurt içinde ve/veya yurt dışında pazarlanabilmesi, mevzuat ve teknik uygulamalar açısından bir takım ciddi düzenlemeler yapma gereğini beraberinde getirdi. Dünyada yaşanan hızlı gelişmelere bağlı olarak ülkemizde de yapısal ve sistemsel bazı çalışmalar ortaya konuldu. 1987 yılında Tohumluk Kontrol ve Sertifikasyon Enstitüsü ile Bölge Çeşit Deneme Enstitüsü bir çatı altında birleştirilerek Ankara Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü adını aldı. 2000 yılında Müdürlük bünyesinde Kalite Güvence Sistemi oluşturarak TSE-EN- ISO 9002 belgesi alındı. Kuruluş 2001 yılında ISO/IEC 17025 ve ISO Guide 25 standartları çerçevesinde ISTA tarafından akredite edildi. Akreditasyon ile ülkemizde üretilen ve yurt dışından gelen tohumlukların analizlerinde uluslararası düzeyde geçerli belge düzenleme yetkisi elde edildi. 2004 yılında 5042 Sayılı Kanun ile 2006 yılında 5553 Sayılı Tohumculuk Kanunu nun kabul edilmesi, bu kanunlara bağlı yönetmeliklerin, talimatların hazırlanması ve tohumculuk sektöründe birlik ve alt birliklerin teşekkül etmesiyle sektör daha organize bir yapıya kavuştu. Konunun ülkemiz tarımı açısından önemine binaen, Bakanlığımızın bu konuda uyguladığı teşvik ve destek politikaları doğrultusunda yürütülen eğitim tanıtım ve demonstrasyon faaliyetleri, tohumluk üretimi ve ticareti yapan özel sektörün konuya ilgisi, tarımsal ürünleri işleyen sanayi sektörünün tarımsal ürünlerde oluşturduğu standardizasyon, buna bağlı ürün alım politikaları ile tarımsal üretimde kalite ve verim açısından tatminkar sonuçlar elde eden çiftçinin sertifikalı tohum kullanımını benimsemeye başlamasıyla önemli düzeyde ilerlemeler gerçekleşti. Tescil/Sertifikasyon sistemi ve sertifikalı üretim materyali kullanımı; tarımsal üretim, üretici ve ülke ekonomisine ne gibi faydalar getiriyor? Tescil ve sertifikasyon sistemleri tarımsal üretimde verim ve kaliteyi artırma açısından mutlaka titizlikle uygulanması gereken sistemler. Ülkemizde tescil ve sertifikasyon sistemi uluslararası düzeyde uygulanıyor. Yurt dışında veya yurt içinde geliştirilen yüksek verimli ve kaliteli yeni bitki çeşitlerinin üretiminin yapılması, ülke tarımına ve ekonomisine kazandırılması için gerekli ön şart, bu çeşitlerin farklı, yeknesak ve durulmuş olduğunun tespit edilerek kayıt altına alınmış olması ve sonrasında sertifikasyon sistemi dahilinde bu üstün özelliklere sahip çeşitlerin bu özelliklerini yansıtacak düzeyde verim ve kaliteden ödün vermeden tohumluk üretimlerinin yapılması gerekiyor. Tescil sistemi içerisinde özellikle tarla bitkilerinde kayıt için başvurulan yeni bitki çeşidi, daha önceki yıllarda tescil edilen standart çeşitlerle kıyaslanarak tescil işlemi gerçekleştiğinden verim ve kalite değerleri açısından her sene çıta yükseliyor. Böylece çiftçimiz emeğinin karşılığını fazlasıyla alıyor. Sanayi sektörü yüksek standartlarda ürün alma ve işleme imkanı elde ederek ülkemiz ekonomisine önemli ölçüde katkı sağlıyor. Örnek verecek olursak, 2013 yılı buğday ekiliş alanı 7 milyon 773 bin hektar, üretimi 22 milyon 50 bin ton. Türkiye geneli dekara verim ortalaması ise 283,67 kg olarak gerçekleşti. 1990 lı yıllarda Türkiye buğday verim ortalaması 196 kg civarındaydı. Son yıllarda geliştirilen ve tescil edilen çeşitlerle dekar başına yaklaşık 87 kg artış sağlanmış oldu. Bu artışı toplam üretim alanı üzerinden hesap ettiğimizde, buğdayda yaklaşık 6 milyon 762 bin 510 ton daha fazla ürün alındığına şahit oluyoruz. Bunun parasal değerini hesaplarsak; 6 milyon 762 bin 510 ile 819 un çarpımından 5 milyar 538 bin 495 bin 690 TL ye denk geldiğini görüyoruz. Ülke ekonomisine sadece buğday ürününden ilave katkı sağlandı. Bu durum bütün bitki türleri için düşünüldüğünde, geliştirilen yeni çeşitlerin kayıt altına alınarak verim ve kaliteden ödün vermeyecek şekilde sertifikasyon sistemi dahilinde tohumluklarının üretilerek çiftçiye ulaştırılmasının, ülkemiz ekonomisine çok önemli katkı sağladığı gerçeğini ortaya koyuyor. Türkiye, ihtiyacı olan sertifikalı üretim materyallerini karşılamada kendine yeter mi? Türkiye de tescil ve sertifikasyon alanındaki darboğazları ve gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Son yıllarda yapılan atılımlarla gerçekleşen gelişmeler, sertifikalı tohum fide ve fidan üretim materyali üretim miktarındaki artışlardan dolayı mutluyuz. Ancak bu miktarların, ülkemiz tarım potansiyeli açısından değerlendirildiğinde olması gerekenin altında olduğunu düşünüyorum. Çünkü ülkemiz tarımsal üretimde büyük bir potansiyele sahip olup, dünyada ilk sıralarda yer alıyor. Ülkemizde önemli miktarda tarımsal üretim gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla çok miktarda sertifikalı tohum arzına ihtiyacımız var. Yem Tohum Ağustos 2015 21

RÖPORTAJ 775 bin ton 2002 yılında sertifikalı tohum üretim miktarı 145 bin 227 ton olarak gerçekleşti. Bu miktar her geçen yıl artarak 2014 yılında 775 bin 909 ton oldu. Buğdayda ülke ihtiyacı olan yaklaşık 2 milyon ton sertifikalı tohum kullanılması gerekiyor. Bu konuda çiftçilerimizin daha da bilinçlendirilmesi, sertifikalı tohum talebinin özendirilmesi, dolayısıyla tohum kullanımının ve arzının yükseltilmesi gerekiyor. bitkileri ve yeşil alan çim bitkileri sertifikalı tohumluğu temininde zaman zaman sıkıntılar yaşanıyor. Bu konunun çözümü için Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü nezdinde çalışmalar yapılıyor. Konunun çözümüne yönelik mevzuat değişikliği yapılarak, yem bitkileri tohumluğu üretim miktarını artırmaya yönelik tedbirler alındı. Buğdayda ülke ihtiyacı olan yaklaşık 2 milyon ton sertifikalı tohum kullanılması gerektiği varsayımından hareketle, bu konuda çiftçilerimizin daha da bilinçlendirilmesi, sertifikalı tohum talebinin özendirilmesi, dolayısıyla tohum kullanımının ve arzının yükseltilmesi gerekiyor. Dernek birlik ve alt birliklerin de bu alanda faaliyet göstermesi, sertifikalı tohum kullanımı konusunda afiş, broşür, reklam ve tanıtım çalışmaları ile yazılı ve görsel basında faaliyette bulunmaları, ülkemizin sahip olduğu potansiyeli yakalama ve değerlendirme açısından faydalı olacaktır. Türkiye deki tescil ve sertifikasyon çalışmalarında kullanılan teknik standartlar neler? Bu standartlar hangi kriterlere göre belirleniyor? Kamu ve özel sektör tarımsal araştırma kuruluşları ile üniversiteler tarafından geliştirilen, ayrıca yurt dışında ıslah edilen yeni çeşitler kuruluşumuzca tarımsal değerleri yönünden test edilerek (TDÖ denemeleri), bunların mevcut çeşitlerden farklı, yeknesak ve durulmuş (FYD testleri) oldukları tespit ediliyor ve çeşide ait özellikler kayıt altına alınıyor. Tescil işlemleri uluslararası kurallara göre yürütülüyor. FYD testlerinde UPOV çeşit ayrım kriterleri gözlemlenerek testler sürdürülüyor. Tarla bitkilerinde tescil işlemleri; Morfolojik Karakterizasyonun tespiti ve verim, kalite ve hastalıklar açısından çeşit adayının değerlendirildiği FYF+TDÖ denemelerinin eş zamanlı olarak tek yıllık tarla bitkilerinde iki yıl, çok yıllıklarda üç yıl, en az üç lokasyonda yürütülen deneme sonuçlarına göre hazırlanan raporun tescil komitesine sunulup görüşülmesi ve oylama neticesinde kabul ya da ret kararına bağlı olarak neticeleniyor. Tescili kabul edilen çeşitlerin standart numunesinin TTSM ye gelmesi ile Milli Çeşit Listesine kayıt işlemiyle tamamlanmış oluyor. Meyve, sebze, yeşil alan çim bitkileri, tıbbi aromatik bitkiler, mısır, ayçiçeği 22 Ağustos 2015 Tohum