Orta Do u Teknik Üniversitesi Haliç Üniversitesi Orta Do u Teknik Üniversitesi

Benzer belgeler
Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Orta Do u Teknik Üniversitesi

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku)

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Öğretmen Adaylarının Bağlanma Stilleri ve Sosyal Kaygı Düzeyleri Arasındaki İlişki

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM Örneklem plan l seçim ölçütleri

United Technologies Corporation. Tedarikçilerden fl Hediyeleri

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

YENİ DÜNYA DÜZENİNDE İNSANIN ÖRGÜTTE DEĞİŞEN ROLÜ

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ GİRİŞ NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2

T bbi At k Kontrolü P80-P Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi

KULLANILAN MADDE TÜRÜNE GÖRE BAĞIMLILIK PROFİLİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR MU? Kültegin Ögel, Figen Karadağ, Cüneyt Evren, Defne Tamar Gürol

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BİLGİSAYAR VE İNTERNET KULLANIMINA YÖNELİK TUTUMLARI

Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi Al m Süreci Örne i

4 STAT ST K-II. Amaçlar m z. Anahtar Kavramlar. çindekiler

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form

Diyabette Öz-Yönetim Algısı Skalası nın (DÖYAS) Türkçe Versiyonu: Geçerlik ve Güvenirlik Değerlendirme

Geliflimsel Düzenleme Modeli: Yetiflkinlikte Kontrol Stratejilerinin ncelenmesi

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Psikoloji Hacettepe 1999

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Öz: Bu araştırmanın amacı, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği (BESÖ) Bölümü

Ortaö retim Alan Ö retmenli i Tezsiz Yüksek Lisans Programlar nda Akademik Ba ar n n Çe itli De i kenlere Göre ncelenmesi: Mersin Üniversitesi Örne i

lkö retim Okulu Ortaö retim Dönemindeki Çocuklarda Sosyal Fobinin Araflt r lmas

eylül Avrupa Komisyonu Projeleri çin Görsel Kimlik K lavuzu

YASAL FA Z UYGULAMASI VE B R YARGITAY KARARI

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

Türk Psikoloji Yaz lar 2006, 9 (18) 33-48

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

Anahtar Kelimeler lkö retim Okullar, Yat l Bölge Okullar, Tafl mal E itim, Davran fl-uyum Problemleri, Okul Baflar s.

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

Bir Grup Üniversite Ö rencesinin Anoreksik Yeme Tutumlar ile Âile Yap s Aras ndaki liflki

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber

Çeviren: Dr. Almagül sina

PAN K AGORAFOB ÖLÇE (PAÖ)

LKÖ RET M Ö RENC LER Ç N MATEMAT K VE B LG SAYAR ÖZ-YETERL K ALGISI ÖLÇEKLER

Ankara Üniversitesi. Türk Psikoloji Dergisi 2006, 21 (57), 65-78

Zihinden fllem Yapal m, Yuvarlayal m, Tahmin Edelim

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

Araştırma Notu 15/177

FORMAL AFET EĞİTİMLERİNİN FARKINDALIK ve TUTUM ÜZERİNE ETKİLERİNİN KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRILMASI

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

Orta Do u Teknik Üniversitesi. 1987) Raja, McGee ve Stanton (1992) taraf ndan gelifltirilen k sa formunun psikometrik

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

Hacettepe Üniversitesi E itim Fakültesi Dergisi 26 : [2004] Devrim ÖZDEM R** 1. G R fi

Yrd.Doç.Dr. YAŞAR KUZUCU

K z ve Erkek Ergenlerde Sald rgan ve Olumlu Sosyal Davran fllar le Yafl, liflkisel Ba lam ve Kifliler - Aras Duyarl l k Aras ndaki liflkiler

F inansal piyasalar n küreselleflmesi, çokuluslu flirketlerin say lar nda yaflanan

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

KDV BEYAN DÖNEM, TAKV M YILININ ÜÇER AYLIK DÖNEMLER OLAN MÜKELLEFLER

Do al Say lar Do al Say larla Toplama fllemi Do al Say larla Ç karma fllemi Do al Say larla Çarpma fllemi Do al Say larla Bölme fllemi Kesirler

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

TMS 19 ÇALIfiANLARA SA LANAN FAYDALAR. Yrd. Doç. Dr. Volkan DEM R Galatasaray Üniversitesi Muhasebe-Finansman Anabilim Dal Ö retim Üyesi

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

Balkanlar da Refah: Kısa Rapor

KULLANILMIfi B NEK OTOMOB L TESL MLER N N KDV KANUNU KARfiISINDAK DURUMU

Tablo 3.3. TAKV YES Z KANAL SAC KALINLIKLARI (mm)

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

Üniversite Ö rencilerinin Geçmiflte Yaflad klar Ayr l k Kayg s n n Ö renilmifl Güçlülük, Kayg ve Psikolojik Belirtileri Yordama Düzeyi

GENEL BİYOLOJİ UYGULAMALARINDA AKADEMİK BAŞARI VE KALICILIĞA CİNSİYETİN ETKİSİ

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

Transkript:

Türk Psikoloji Yaz lar 2005, 8 (5) 2-32 Yeme Tutumu ve Cinsiyet ile Ba lanma Biçimleri Aras ndaki liflki Senar Batur* Hadiye Demir P nar Ulu Hatice Günefl Emel Irmak Adil Aflk n Orta Do u Teknik Üniversitesi Haliç Üniversitesi Orta Do u Teknik Üniversitesi Özet Bu araflt rman n amac yeme tutumu ve cinsiyet ile ba lanma biçimleri aras ndaki iliflkiyi incelemektir. Ayr ca, kat l mc lar n ba lanma biçimlerinin kategorik da l mlar n ve cinsiyetler aras ndaki farklar saptamak da araflt rman n amaçlar ndand r. 2003-2004 Güz ve Bahar dönemlerinde Orta Do u Teknik Üniversitesi nin de iflik bölüm ve s n flar nda e itim gören 759 ö renciye Bilgi Toplama Formu, Yeme Tutum Testi (YTT) ve liflki Ölçekleri Anketi ( ÖA) uygulanm flt r. YTT puan ortalamas n n en az standart sapma uza nda kalan kat l mc lar belirlenmifltir. K z ve erkek ö renciler için ayr ayr oluflturulan bu gruplar "yeme tutumu gösterenler/göstermeyenler" olarak adland r lm flt r. Yeme tutumu ve cinsiyetin ba lanma biçimleri üzerindeki etkisi incelenmifl ve yeme tutum sorunu gösterenlerde göstermeyenlere k yasla korkulu ve saplant l ba lanma biçimi puan ortalamalar n n daha yüksek oldu u bulunurken, cinsiyetler aras nda anlaml fark bulunmam flt r. Araflt rmaya kat lan örneklemin %35.6 s nda kay ts z, %27 sinde güvenli, %9. inde saplant l, %. inde korkulu ve %5. inde ise birden fazla ba lanma biçimi oldu u gözlenmifltir. Bulgular literatür çerçevesinde tart fl lm flt r. Anahtar Kelimeler: Yeme tutumu, yeme bozukluklar, cinsiyet, ba lanma biçimi The Relationship Between Eating Attitudes, Gender and Attachment Styles Abstract The purpose of the present study was to examine the relationship between eating attitudes, gender and attachment styles. Furthermore, it was investigated that the comparison of the distribution of the attachment prototypes. The sample consisted of 759 students chosen from different departments and classes in Middle East Technical University. Participants were assessed by using a Sociodemographic Form, Eating Attitude Test (EAT) and The Relationship Questionnaire (RQ). Subjects were divided into groups according to higher and lower scale scores of the EAT. In doing this, inclusion criteria was far away from one standart deviation from EAT scale scores. Result of the MANOVA revealed that as compared to non-eating attitude group, eating attitude group have higher levels of fearfull and preoccupied attachment styles. Participants were also classified on the basis of attachment styles. The proportions of attachment styles of the participants were as follows: Dismissing 35.6 %, Secure 27 %, Preoccupied 9. %, Fearful. %, combined (more than one atachment style) 5 %. Findings were discussed in the light of attachment literature regarding the eating attitude issues. Key Words: Eating attitude, eating disorders, gender, attachment style *Yaz flma Adresi: Psk. Dr. Senar Batur, Orta Do u Teknik Üniversitesi, Sa l k ve Rehberlik Merkezi Psikiyatri Birimi 0653, ODTÜ, Ankara. E-posta: senarbatur@mc.metu.edu.tr Yazar Notu: Bu araflt rma verilerinin bir bölümü 40. Ulusal Psikiyatri Kongresi nde poster olarak sunulmufltur.

S. BATUR H. DEM R P. ULU H. GÜNEfi E. IRMAK A. AfiKIN Bat l ülkelerde oldu u kadar Bat l olmayan ülkelerde de uyumsuz yeme davran fllar - n n görülme s kl giderek yayg nl k kazanmaktad r (Halmi, 2000). Yeme bozukluklar, yeme davran fl nda fliddetli bozukluklarla belirlidir. Mental bozukluklar n tan sal s n fland rmas, iki özgül tan olan anoreksiya nervoza ve bulimia nervozay içerir. Anoreksiya nervoza, ola an say lan en az vücut a rl na sahip olmay reddetmekle belirlidir. Bulimia nervoza, kendisinin yol açt kusma, laksatiflerin, diüretiklerin, lavmanlar n ya da di er ilaçlar n yanl fl yere kullan m ; hiç yemek yememe ya da afl r egzersiz yapma gibi uygunsuz dengeleyici davran fllar n izledi i yineleyen t k n rcas na yeme nöbetleriyle belirlidir. Vücut biçimi ve a rl n alg lamada bozukluk, hem anoreksiya nervoza hem de bulimia nervozan n bafll ca özelli idir (Amerikan Psikiyatri Birli i, 994). Bu bozukluklar n en belirgin özelli i yeme tutum ve davran fllar nda gözlenen fliddetli sorunlard r. Yeme bozukluklar n n etiyolojisi ile ilgili aç klamalar kesin olarak yap lmamakla birlikte, etiyolojik modeller, biyolojik olanlardan psikolojik olanlara kadar genifl bir alanda yer almaktad r (Schmidt, 2003). Yeme bozuklu unun geliflimindeki etmenleri aç klayan önemli yaklafl mlardan birisi ba lanma kuram d r. Bowlby, ba lanma kuram n n sa l kl geliflimi ve psikopatolojiyi anlamada temel bir rolü oldu- unu vurgulam flt r (Blatt ve Levy, 2003). Bowlby nin (973) ba lanma iliflkilerinin, çocu un kiflilik gelifliminde de önemli bir rolü oldu u görüflü, bu kuram n temel ilkelerinden biridir. Bebe in erken dönemde yaflad bu iliflkilerde bak m veren kiflinin çocu un ihtiyaçlar na uygun yan t vermesi, destekleyici ve ulafl labilir olmas gibi özellikleri iliflkinin niteli ini belirlemektedir. Bowlby, ba lanman n yaflam boyu bir süreç oldu unu ve erken yafllarda oluflan zihinsel modellerin çok fazla de- iflime u ramadan yetiflkinlikte de görüldü ünü belirtmektedir. Bartholomew ve Horowitz in (99) dörtlü ba lanma modeli, yetiflkinlik dönemindeki ba lanma biçimini aç klamaya çal flan yaklafl mlardan birisidir. Bu model, kiflinin kendisi ve baflkalar ile ilgili zihinsel modellerini olumlu ve olumsuz olarak iki boyutta incelenmesinden oluflmaktad r. Baflkalar Modeli Benlik Modeli Olumlu Olumsuz Olumlu GÜVENL () SAPLANTILI (2) Olumsuz KAYITSIZ (3) KORKULU (4) fiekil. Dörtlü ba lanma modeli (Bartholomew ve Horowitz, 99) fiekilde görüldü ü gibi güvenli ba lanma biçimi, () olumlu benlik ve olumlu baflkalar modellerinin bileflimini içermektedir. Saplant l ba lanma biçimi, (2) olumsuz benlik modeli ile olumlu baflkalar modelinin birleflimi olarak tan mlanmaktad r. Kay ts z ba lanma biçimi, (3) olumlu benlik ve olumsuz baflkalar modeli ile belirtilirken; korkulu ba lanma biçimi, (4) olumsuz benlik ve olumsuz baflkalar modeli ile ifade edilmektedir. Yap lan çal flmalarda yeme bozuklu u olan bireylerle normal grup karfl laflt r ld nda, birinci grubun kayg l ve güvensiz ba lanma, terk edilme endiflesi ve özerklikle ilgili güçlükleri daha belirgin olarak yaflad ortaya konmufltur (Palmer, Oppenheimer ve Marshall, 988; Armstrong ve Roth, 989; Heesacker ve Neimeyer, 990; Keny ve Hurt, 992; Cole-Detke ve Kobak, 996). Baz araflt rmalarda da, yeme bozuklu u gösterenlerin kontrollere göre daha az güvenli, daha çok kay ts z ve korkulu ba lanma biçimi gösterdikleri vur- HAZ RAN 2005, C LT 8, SAYI 5 22

YEME TUTUMU VE BA LANMA gulanm flt r (Ramacciotti ve ark., 200). Klinik örneklemde farkl yeme bozuklu u tan gruplar n karfl laflt ran bir çal flmada da, k s tl tip anoreksik hastalar n kay ts z; bulimik ve anoreksiya-bulimik tip hastalar n ise saplant l ba lanma biçimleri gösterdi i bulunmufltur (Candelori ve Ciocca, 998). Benzer flekilde, kay ts z ba lanma biçimi anoreksiya nervoza tan s alan hastalarda daha yüksek oranda bulunurken, bulimia nervoza grubunda yer alanlar n saplant l ba lanma biçimine sahip olduklar gözlenmifltir (Ward, Ramnsay, Turnbull, Benedettini ve Treasure, 2000). Ülkemizde yap lm fl bir di er çal flmada Keskingöz (2003), 430 k z üniversite ö rencisinden oluflan örneklemde ba lanma biçimleri ve sa l ks z yeme örüntüleri aras ndaki iliflkileri incelemifltir. Bu araflt rman n sonucuna göre kay ts z ba lanma biçimine sahip kiflilerin, korkulu ve güvenli ba lanma biçimine sahip kiflilere göre daha fazla ifllevsel olmayan yeme örüntüleri sergiledikleri bulunmufltur. Di er yandan, saplant l ba lanma biçimine sahip bireylerin, korkulu ba lanma biçimine sahip bireylere göre, daha fazla ifllevsel olmayan yeme örüntüleri gösterdikleri belirlenmifltir. Keskingöz, araflt rmas n n ikinci aflamas nda 7 anoreksiya nervoza tan s alm fl kad n hastay ve kontrol grubunu kullanarak, anoreksiya nervoza ve ba lanma biçimleri aras ndaki iliflkiyi incelemifltir. Saplant l ba lanma biçiminin, anoreksiya nervoza tan s alanlar ve almayanlar yüksek oranda ay rt edebildi i görülmüfltür. Yeme bozukluklar kad nlarda daha çok araflt r lan bir sorun olmas nedeniyle erkeklerdeki yeme tutum ve davran fl sorunlar ile ilgili daha az bilgiye ulafl labilmektedir. Ancak, son y llarda erkeklerin bu sorunla tedaviye daha s k baflvurmalar, erkeklerde görülen yeme bozukluklar na ilgi art fl n da beraberinde getirmifltir (Lewinsohn, Seeley, Moerk, Striegel- Moore, 2002). Literatürdeki mevcut araflt rmalara bak ld nda, bir tak m farkl l klara ra men, kad n ve erkeklerdeki yeme bozukluklar e iliminin benzer özellikler tafl d görülmektedir. Bramon-Bosch, Trop ve Treasure (2000), yeme bozukluklar n n fliddeti aç s ndan cinsiyet fark olmad n, fakat yeme bozuklu u gösteren erkeklerin bu duruma ek olarak daha fazla psikiyatrik efl tan ald n ve daha fazla intihar giriflimi gösterdiklerini bulmufllard r. Benzer flekilde McCabe ve Vincent (2003), t k n rcas na yeme davran fl ve bulimik e ilimler aç s ndan k zlar ve erkekler aras nda fark olmamas na karfl n, k zlar n erkeklere göre daha fazla kilo kaybetmeye yönelik davran fl gösterdiklerini bulmufllard r. Literatürde yeme tutum sorunlar veya bozukluklar gösteren erkeklerde ba lanma biçimlerine iliflkin yay na rastlanmam flt r. Türkiye de yap lm fl olan Keskingöz ün çal flmas nda da, sadece k z ö renci örneklemi kullan larak yeme sorunlar ve ba lanma biçimleri aras ndaki iliflkiler incelenmifltir. Literatürdeki bu boflluk göz önünde bulundurularak bu çal flmada yeme tutumu ve ba lanma biçimleri aras ndaki iliflkiyi incelerken erkek ö renci örneklemi de araflt rmaya dahil edilmifltir. Bu araflt rman n amac, yeme tutumu ve cinsiyet ile ba lanma biçimleri aras ndaki iliflkiyi incelemektir. Ayr ca, kat l mc lar n ba lanma biçimlerinin kategorik da l mlar n ve cinsiyetler aras ndaki farklar saptamak da araflt rman n di er amac n oluflturmaktad r. Örneklem Yöntem Bu araflt rmaya Orta Do u Teknik Üniversitesi nin de iflik fakülte ve s n flar ndan top- TÜRK PS KOLOJ YAZILARI 23

S. BATUR H. DEM R P. ULU H. GÜNEfi E. IRMAK A. AfiKIN lam 759 ö renci kat lm flt r. Bu ö rencilerin 43 i (%57) erkek ve 328 i (%43) k zd r. Ö rencilerin yafl ortalamas 20.73 olarak bulunmufltur (S =.5, ranj = 7-27). Kat l mc lar n %35 i birinci s n f, %36 s ikinci s n f, %6 s üçüncü s n f ve %3 ü dördüncü s n f ö rencisidir. Yeme Tutum Testi (YTT) puan ortalamas - n n en az standart sapma alt nda ve üstünde kalanlar saptanarak iki farkl grup oluflturulmufltur. Bu ifllem, k z ve erkek ö renciler için ayr ayr hesaplanm flt r. S ras yla hesaplanan ortalama ve standart sapma de erleri, k zlar için (X = 4.32, S = 9.05); erkekler için (X = 9.28, S = 5.80) olarak bulunmufltur. Bu bulgulara göre k zlar için 23.37 ve 5.27 de erleri gruplar için kesme noktalar olarak hesaplanm flt r. Erkekler için ise 5.08 ve 3.48 de erleri gruplar için kesme noktas olarak elde edilmifltir. K zlar için YTT ortalama puan 23 ve üzerinde olan 46 kat l mc (%3.), 5 ve alt nda puan alan 26 kifli (%8) oldu u görülmüfltür. Erkekler için YTT ortalama puan 5 ve üzerinde olan 58 kat l mc (%2.9), 3 ve alt nda puan alan 40 kifli (%9.3) oldu u saptanm flt r. K z ve erkek ö renciler için oluflturulan bu gruplarda, yüksek puan alan alanlar yeme tutum sorunu gösterenler ; ve düflük puan kat l mc lar yeme tutum sorunu göstermeyenler olarak adland r lm flt r. Veri Toplama Araçlar Bu araflt rmada Bilgi Toplama Formu, Yeme Tutum Testi ve liflki Ölçekleri Anketi kullan lm flt r. Bilgi Toplama Formu. Kat l mc lar n yafl, cinsiyet, medeni durum, yaflad yer gibi sosyodemografik özelliklerini de erlendirmek amac yla araflt rmac lar taraf ndan haz rlanm fl bir bilgi formudur. Yeme Tutum Testi (YTT). Kiflilerin yeme tutum ve davran fllar ndaki bozukluklar de- erlendirmek amac yla kullan lan bir öz-bildirim ölçe idir. Garner ve Garfinkel (979) taraf ndan anoreksiya nervoza belirtilerini objektif olarak de erlendirmek amac yla gelifltirilmifl 40 maddelik bir ölçektir. Maddeler daima, çok s k, s k s k, bazen, nadiren ve hiçbir zaman seçeneklerinden oluflan 6 l Likert tipi bir ölçek üzerinde iflaretlenmektedir. Patoloji aç s ndan her bir uç yan t için 3, di er seçenekler için 2 ve puan verilerek de erlendirilir. Derecelendirmenin toplanmas yla toplam puan elde edilir. YTT pek çok çal flmada normal örneklemde anormal yeme tutum ve davran fl n taramak amac yla da kullan lm flt r (Button ve Whitehouse, 98; Patton ve ark., 990). Türkçe çevirisi Savafl r ve Erol (989) taraf ndan 745 kiflilik normal örneklemle 24 balerine uygulanarak faktör analizi ve güvenirlik çal flmalar yap lm flt r. Daha güncel bir çal flmada da Elal, Altu, Slade ve Tekcan (2000), bir grup üniversite ö rencisinde ölçe- in faktör yap s incelemifllerdir. Ölçe in orjinal faktör yap s ile benzerlikler tafl d gözlenmifltir. YTT, yeme bozukluklar n tarama amac yla yayg n olarak kullan lan, Türkçe ye çevrilmifl ve psikometrik incelemeleri yap lm fl geçerli ve güvenilir bir ölçektir. liflki Ölçekleri Anketi ( ÖA). Griffin ve Bartholomew (994) taraf ndan dörtlü ba lanma modeli çerçevesinde gelifltirilmifltir. Ölçekte dört ba lanma örüntüsünü (güvenli, saplant l, kay ts z ve korkulu) ölçmeyi amaçlayan 30 madde bulunmaktad r. Güvenli ve kay ts z ba lanma biçimleri befler madde, korku- HAZ RAN 2005, C LT 8, SAYI 5 24

YEME TUTUMU VE BA LANMA lu ve saplant l ba lanma biçimleri ise dörder madde ile ölçülmektedir. Her bir ba lanma biçimini ölçmeyi amaçlayan maddelerin toplan - larak o alt ölçekteki madde say s na bölümü ile her ba lanma biçimi için bir puan elde edilmektedir. Kat l mc lar, ÖA daki maddelerin kendilerini ve yak n iliflkilerdeki genel tutumlar n ne ölçüde tan mlad n 7 basamakl bir ölçek üzerinde belirtmektedirler (= beni hiç tan mlam yor, 7= tamam yla beni tan ml yor). Dolay s yla, her bir alt ölçekten al nabilecek puan -7 aras nda de iflmekte ve alt ölçek puanlar ndan en yüksek olan, o kat l mc n n ba lanma biçimini göstermektedir. Türkçe uyarlama, geçerlik ve güvenirlik çal flmalar Sümer ve Güngör (999) taraf ndan yap lm fl olan ÖA n n alt ölçeklerine iliflkin iç tutarl k katsay lar.27 ile.6 aras nda de iflmektedir. ÖA n n test tekrar test güvenirli i kabul edilebilir düzeyde bulunmufltur. fllem Araflt rmaya kat lan üniversite ö rencilerine Bilgi Toplama Formu, YTT ve ÖA s ralamadan do acak yanl l önlemek amac yla kar fl k s rada verilmifltir. Ölçekler s n flarda araflt rmac lar n gözetiminde toplu olarak Tablo Yeme Tutumu ve Cinsiyet Aç s ndan Ba lanma Biçimlerine liflkin Varyans Analizi Tablosu Cinsiyet Korkulu Kay ts z Güvenli Saplant l YT* Korkulu Kay ts z Güvenli Saplant l YTxCinsiyet Korkulu Kay ts z Güvenli Saplant l Hata Korkulu Kay ts z Güvenli Saplant l Kareler Toplam.78.9 3.3.52 3.04 0.72 2.94 9.6 0.75 0.26 0.56 0.55 88.78 04.84 48.42 35.29 sd Ortalama Kare F p 76 76 76 76 *YT= Yeme Tutum sorunu gösteren/göstermeyen grup.78.9 3.3.52 3.04 0.72 2.94 9.6 0.75 0.26 0.56 0.55.07 0.59 0.84 0.76.66.99 3.7 0.02 2.6.20 3.49.92 0.70 0.44 0.66 0.72.99.59.055.888.00**.275.063.00**.402.508.45.396 TÜRK PS KOLOJ YAZILARI 25

S. BATUR H. DEM R P. ULU H. GÜNEfi E. IRMAK A. AfiKIN Tablo 2 Cinsiyet ve Yeme Tutumu Gruplar n n ÖA Alt Ölçeklerine liflkin Sorun Ortalama ve Standart Sapma De erleri Ba lanma Biçimi ve Yeme Tutumu X K z S X Erkek S X Toplam S Korkulu Sorun göstermeyen Sorun gösteren Kay ts z Sorun göstermeyen Sorun gösteren Güvenli Sorun göstermeyen Sorun gösteren Saplant l Sorun göstermeyen Sorun gösteren 3.45 4.8 4.70 4.92 4.39 3.99 4.23 4.59.3 0.97 0.58 0.80 0.89 0.88 0.79 0.72 3.38 3.83 4.6 4.66 4.56 4.40 4.08 4.70 0.96.4 0.69 0.9 0.85.04 0.93 0.94 3.39 3.98 4.63 4.77 4.52 4.22 4.2 4.65.00.07 0.67 0.87 0.86 0.99 0.89 0.84 uygulanm flt r. Ölçekleri eksik dolduran veya h zl bir flekilde okumadan doldurdu u gözlenen kifliler araflt rma d fl b rak lm flt r. Bulgular Ba lanma biçimlerinin cinsiyet ve yeme tutumuna göre de iflip de iflmedi ini incelemek amac yla 2 cinsiyet (k z-erkek) X 2 yeme tutumu (sorun gösteren-göstermeyen) de iflkenleri aç s ndan MANOVA uygulanm flt r. MANOVA sonucunda ba lanma biçimleri aç s ndan cinsiyetler aras nda anlaml fark bulunmam flt r (Wilk s Lambda =.96, F (,76) =.706, p >.05). Ba lanma biçimleri aç s ndan yeme tutum sorunu gösteren ve göstermeyen gruplar aras nda fark anlaml bulunmufltur (Wilk s Lambda =.87, F (,76) = 6.29, p <.000). Bu analizlere göre yeme tutum sorunu gösteren ve göstermeyen gruplar n korkulu ba lanma biçimi (F (,76) = 2.6, p <.00) ve saplant l ba lanma biçimi (F (,76) =.92, p <.00) alt ölçeklerinin puan ortalamalar aras ndaki fark, istatistiksel olarak anlaml bulunmufltur (bkz. Tablo ). Yeme tutumunun ve cinsiyetin ba lanma biçimleri üzerinde ortak etkisi bulunmam flt r. Tablo 2 deki ortalamalar incelendi inde, yeme tutum sorunu gösterenlerde, göstermeyenlere k yasla, korkulu ve saplant l ba lanma biçimi puan ortalamalar n n daha yüksek oldu u gözlenmifltir. Ba lanma biçimlerinin yeme tutumunu yorday p yordamad ve varsa katk lar n n ne oldu unu belirlemek amac yla hiyerarflik regresyon analizi uygulanm flt r. Regresyon eflitli- ine ÖA n n korkulu ve saplant l ba lanma biçimleri girmifltir. Bunlar varyans n %8 ini aç klam flt r (bkz. Tablo 3). Araflt rmaya kat lan bütün örneklemin ba lanma biçimlerinin kategorik da l mlar n belirlemek amac yla frekans analizi yap lm flt r. Analiz sonuçlar na göre 743 kat l mc dan 270 i (%35.6) kay ts z ba lanma biçimi, 205 i (%27) güvenli ba lanma biçimi, 45 i (%9.) saplant l ba lanma biçimi ve 84 ü de (%.) korkulu ba lanma biçimi içinde yer alm flt r. 39 kat l mc n n (%5.) ise birden faz- HAZ RAN 2005, C LT 8, SAYI 5 26

YEME TUTUMU VE BA LANMA Tablo 3 YTT Puanlar n n Yordanmas nda Ba lanma Biçimlerinin Katk lar na liflkin Regresyon Analazi Yorday c lar Korkulu Saplant l Kay ts z Güvenli ***p <.000 Beta 0.22 0.6 0.06 0.02 t 5.83*** 4.5***.73 0.42 la ba lanma biçimi içinde yer ald gözlenmifltir. Bu ikili kombinasyonlar ve oranlar flöyle s ralanmaktad r: 22 kat l mc (%2.9) kay ts z/güvenli, üç kat l mc (%0.4) güvenli/saplant l, iki kat l mc (%0.3) kay ts z / saplant l d r. Ayr ca, genel örneklemde cinsiyetler aras nda ba lanma biçimleri aç s ndan fark olup olmad n belirlemek amac yla ba ms z örneklemler için t-test analizi yap lm flt r. Analiz sonucuna göre, k zlar ve erkekler aras nda ba lanma biçimleri bak m ndan anlaml bir fark saptanmam flt r. Tart flma R 2 0.05 0.08 F 35.228 26.660 Hat rlanaca gibi bu araflt rman n amac, yeme tutumu ve cinsiyet ile ba lanma biçimleri aras ndaki iliflkiyi incelemektir. Bu amaçla yeme tutumunun (yeme tutum sorunu gösteren/göstermeyen) ve cinsiyetin (k z/erkek) ba lanma biçimleri üzerindeki etkisi incelenmifltir. Araflt rmadan elde edilen bulgular sonucunda, yeme tutum sorunu gösteren ve göstermeyen gruplar aras nda saplant l ve korkulu ba lanma biçimleri aç s ndan fark bulunurken; kay ts z ve güvenli ba lanma biçimleri aç s ndan iki grup aras nda fark bulunmam flt r. Yeme tutumunda sorunu olanlar n olmayanlara göre daha fazla saplant l ve korkulu ba lanma biçimleri gösterdi i gözlenmifltir. Bu sonuca paralel olarak regresyon analizinde de, yeme tutumunu en iyi korkulu ve saplant - l ba lanma biçimlerinin yordad görülmüfltür. Bu sonuçlar de erlendirildi inde, yeme tutum ile korkulu ve saplant l ba lanma biçimi aras nda bir iliflki oldu u sonucuna var labilir. Ayr ca, k z ve erkekler aras nda ba lanma biçimleri aç s ndan anlaml fark bulunmam flt r. Yeme tutum sorunu gösteren/göstermeyen k z ve erkekler aras nda ba lanma biçimleri aç s ndan da farkl l a rastlanmam flt r. Bartholomew ve Horowitz (99), saplant l ve korkulu ba lanma biçimlerini flöyle tan mlam fllard r: Saplant l ba lanma, kendini de ersiz hissetme veya sevilmeye de er görmeme duygular ile baflkalar na iliflkin olumlu de erlendirmeleri yans t r. Bu nedenle, saplant l ba lanan kifliler yak n iliflkilerde kendini do rulama ya da kan tlama e ilimi gösterirler. Korkulu ba lanma biçimi ise, olumsuz benlik ve olumsuz baflkalar modelleri ile tan mlanm flt r. Bu kifliler, kendilerine yönelik de ersizlik duygular tafl maktad rlar. Baflkalar n da güvenilmez ve reddedici olarak alg - larlar. Bu iki ba lanma biçiminde üzerinde durulmas gereken önemli nokta, her ikisinde de bireysel de ersizlik duygular n n ortak olmas - d r. Yeme bozukluklar literatürüne önemli katk lar yapm fl olan Bruch (982), kilo ve yiyecekle afl r u raflman n temelinde kendilik kavram ile ilgili sorunlar n oldu unu gözlemlemifltir. Ayr ca Bruch a göre, bu hastalar kendilerini de ersiz ve yetersiz olarak alg lamaktad rlar. Bu de ersizlik hislerinden kurtulmak için de bedenlerini disiplin alt nda tutmaya çal fl rlar. Bruch, yeme bozukluklar n n temelini TÜRK PS KOLOJ YAZILARI 27

S. BATUR H. DEM R P. ULU H. GÜNEfi E. IRMAK A. AfiKIN anne-bebek iliflkisine dayand rm flt r. Yeme bozuklu u hastalar ile yap lan çal flmalarda, bu kiflilerin bebeklikte anne ile güvene dayal bir iliflki kuramad klar ; çocuklukta ve ergenlikte de sa l kl bir kendilik geliflimi sa layamad klar vurgulanm flt r (Bruch, 982). Bu görüfller yeme bozukluklar ve ba lanma biçimleri aras ndaki iliflkiyi ortaya koymaktad r. Ward ve arkadafllar (2000), 988 ve 998 y llar içinde yap lm fl yeme bozuklu u ve ba lanma biçimleri ile ilgili araflt rmalar gözden geçirmifllerdir. Araflt rmalar n ortak bulgusu, yeme bozuklu u ile güvensiz ba lanma biçimleri aras ndaki iliflkidir (Becker, Bell ve Billington, 987; Armstrong ve Roth, 989; Friedberg ve Lyddon, 996; Salzman, 997). Ancak, araflt rmac lar bu kadar genel bir bulgu ile yetinmeyerek, yeme bozukluklar n n aç klanmas nda ba lanma biçimleri ile ilgili daha detayl iliflkileri aramaya yönelmifllerdir. Araflt rmalar özellikle yeme bozuklu unun alt tan gruplar ve ba lanma biçimleri aras ndaki iliflkilere odaklanm flt r. Candelori ve Ciocca (998), k s tl tip anoreksik hastalarda kay ts z ba lanma biçimini gözlerken, bulimik ya da anoreksiya bulimik tip hastalarda saplant l ba lanma e ilimi gözlemifllerdir. Hem klinik örneklemde hem de genel popülasyonda yap lan çal flmalara bak ld nda, yeme sorunlar nda saplant l ba lanma biçimine s kça rastlanmaktad r (Friedberg ve Lyddon, 996; Brennan ve Shaver, 995). Saplant l ba lanma biçimi ve yeme bozukluklar aras ndaki ba lant lar ortaya ç karan araflt rma sonuçlar, bu araflt rmada elde edilen bulgular destekler niteliktedir. Son y llarda yap lan yay nlarda da benzer sonuçlara rastlanmaktad r. Broberg, Hjalmers ve Nevonen (200), yeme bozuklu u gösterenlerle kontrolleri ba lanma biçimleri aç s ndan karfl laflt rm fllard r. Normal grupta kay ts z ba lanma biçimi bulunurken, yeme bozukluklar grubunda korkulu/kay ts z ve korkulu/saplant l ba lanma biçimleri kombinasyonlar daha fazla görülmüfltür. Latzer, Hochdorf, Bachar ve Canetti (2002), yeme bozuklu u hastalar n n kontrollere göre daha az güvenli, daha kay ts z ve kayg l ba lanma biçimi gösterdiklerini bulmufllard r. Türkiye de k z üniversite ö rencilerinde yap lm fl bir çal flmada (Keskingöz, 2003) da, kay ts z ba lanma biçimine sahip olan kiflilerin, korkulu ve güvenli ba lanma biçimine sahip olan kiflilere göre daha fazla ifllevsel olmayan yeme örüntüleri sergiledi i görülmüfltür. Di er yandan, saplant l ba lanma biçimine sahip bireylerin, korkulu ba lanma biçimine sahip bireylere göre daha fazla ifllevsel olmayan yeme örüntüleri sergiledikleri belirlenmifltir. Ayn araflt rmada, farkl ba lanma biçimlerinin anoreksiya nervoza olan ve olmayanlar ay rt etme gücü incelenmifl, saplant l ba lanma biçiminin, anoreksiya nervoza olanlar olmayanlardan yüksek oranda ay rt edebildi i görülmüfltür. Genel olarak yay nlara bak ld - nda saplant l ba lanma biçiminin yeme bozukluklar nda önemli bir sorun oldu u sonucuna var labilir. Bu araflt rmada da literatürle uyumlu olarak saplant l ve korkulu ba lanma biçimlerinin yeme tutum sorunu ile iliflkili oldu u görülmüfltür. Bu alanda gelecekte yap lacak çal flmalarla bu sonucun geçerli inin desteklenmesine ihtiyaç vard r. Özellikle bu tür çal flmalar n öz-bildirim ölçekleri yerine görüflmeye dayal ölçeklerle yap lmas daha zengin ve sa lam sonuçlara ulafl lmas na yard mc olacakt r. Gençlerde yeme tutum sorunlar ve bununla ba lant l de iflkenlerin araflt r ld - HAZ RAN 2005, C LT 8, SAYI 5 28

YEME TUTUMU VE BA LANMA bu tür araflt rmalar, ihtiyaca yönelik olarak gerekli bilgilendirme ve önleme çal flmalar - n n planlanmas için temel oluflturacakt r. Ayr ca, bu çal flmalar yeme bozukluklar gibi dirençli hastal klar n tedavisinde yeni aç l mlar sa layacakt r. Örne in, yeme bozukluklar gösteren kiflilerin ba lanma biçimleri bilinirse hasta-terapist iliflkisindeki dinamikler daha iyi anlafl labilir ve böylece müdahalenin etkinli i art r labilir. Daha önce de belirtildi i üzere, araflt rman n di er bir amac da tüm örneklemin ba lanma biçimlerinin kategorik da l mlar n ve cinsiyetler aras ndaki farklar n saptamakt r. Yukar da da belirtti imiz gibi, yeme tutum sorunu gösteren ya da göstermeyen k z ve erkek ö renciler aras nda ba lanma biçimleri aç s ndan bir iliflki bulunamam flt r. Ayr ca, tüm üniversite ö rencilerinde k zlar ve erkekler aras nda ba lanma biçimleri aras nda fark olup olmad da incelenmifl ve iki grup aras nda fark görülmemifltir. Buradan hareketle cinsiyet ile ba lanma biçimleri aras nda iliflkiye rastlanmad sonucuna var labilir. Araflt rmaya kat lan bütün örneklemin (n= 759, % 43 k z, % 57 erkek) ba lanma biçimlerinin kategorik da l m na bak ld nda da, en yüksek tan mlay c n n kay ts z ba lanma biçimi (%35), daha sonra s ras yla güvenli (%27); saplant l (%9) ve son olarak da korkulu (%) ba lanma biçimi oldu u gözlenmifltir. Bu bulgu, Sümer ve Güngör ün (999) bir grup üniversite ö rencisinde yapt çal flma sonuçlar ndan farkl l k göstermektedir. Sümer ve Güngör ün araflt rmas nda üniversite ö rencilerinde (n= 33, % 64 k z, %36 erkek) s - ras yla % 43 güvenli, %28 saplant l, %9 kay ts z ve %9 korkulu ba lanma biçimlerine rastlan ld gösterilmifltir. Baflka bir çal flmada ise (Tolan, 2002), 406 (%55.8 k z, % 44.2 erkek) kifliden oluflan üniversite ö rencilerinde bu oranlar s ras yla güvenli %34.9, kay ts z %27.8, saplant l %22. ve korkulu %5.2 olarak bulunmufltur. 755 (% 27.3 k z, % 72.7 erkek) kiflilik di er bir üniversite örnekleminde yap lan çal flmada saplant l %30.5, kay ts z %29.4, güvenli %29. ve korkulu %6. olarak belirlenmifltir (Çelik, 2004). Görüldü ü gibi ülkemizde farkl üniversite örneklemleri üzerinde yap lan çal flmalarda ba lanma biçimi örüntüleri farkl l klar gösterebilmektedir. Bu araflt rmada en yüksek oran kay ts z ba lanma biçiminde görülürken di er çal flmalarda güvenli (Sümer ve Güngör, 999; Tolan, 2002) ve saplant l (Çelik, 2004) ba lanma biçimi olarak bulunmufltur. Çelik in çal flmas nda güvenli, kay ts z ba lanma ve saplant l ba lanma biçimlerinin oran birbirine oldukça yak n görünmektedir. Bizim çal flmam zda seçilen örneklemin, sadece tek bir üniversite grubundan al nm fl olmas, cinsiyet da l m n n erkekler yönünde fazla olmas (yukar da sözü edilen di er üç çal flmada cinsiyet da l mlar k zlar lehine daha fazlad r) ve örneklem say - s n n di er çal flmalara göre nispeten daha yüksek olmas bu farkl l ortaya ç karm fl olabilir. fiüphesiz bu bulgunun geçerli inin s - nanmas için gelecekte daha genifl temsili örneklemler üzerinde tekrarlama çal flmalar na ihtiyaç vard r. Bu araflt rman n baz yöntemsel s n rl l klar ndan söz etmek, daha sonraki çal flmalara fl k tutmas aç s ndan yerinde olacakt r. Öncelikle, araflt rma örneklemi yaln zca üniversite ö rencilerinden oluflmaktad r. Sorunlu yeme bozukluklar n n ergenlik döneminde bafllad göz önüne al n rsa, daha genç yafl gruplar ile üniversite ö rencisi olmayan gençlerin de TÜRK PS KOLOJ YAZILARI 29

S. BATUR H. DEM R P. ULU H. GÜNEfi E. IRMAK A. AfiKIN araflt rma örneklemine dahil edilmesi daha uygun olacakt r. Araflt rmada kullan lan ölçekler öz-bildirim ölçekleridir. Özellikle yeme tutum sorunu olan ö rencilerin sadece YTT ye dayal olarak belirlenmesi önemli bir k s tl l kt r. Di er taraftan YTT pek çok çal flmada normal kiflilerdeki anormal yeme tutum ve davran fl n taramak amac yla da kullan lmakta olan geçerli i ve güvenirli i de iflik dillerde kan tlanm fl bir ölçektir (Button ve Whitehouse, 98; Patton ve ark., 990). Bu nedenle, bu araflt rma gibi örneklerle Türkçe ye uyarlanm fl yeme bozukluklar n de erlendiren görüflme ölçeklerinin gelifltirilmesinin ise alana önemli katk - lar sa layaca düflünülmektedir. Kaynaklar Brennan, K.A., & Shaver, P.R. (995). Dimensions of adult attachment, affect regulation, and romantic relationship functioning. Personality and Social Psychology Bulletin, 2, 267-283. Broeberg, A., Hjalmers, I., & Nevonen, L. (200). Eating disorders, attachment and interpersonal difficulties: A comparison between 8 to 24 year-old patients and normal contros. European Eating Disorders Review, 9, 38-396. Bruch, H. (982). Attachment and the therapeutic process. Madison, Connecticut: International Universities Press, Inc. Button, E.J., & Whitehouse, A. (98). Subclinical anorexia nervosa. Psychological Medicine,, 509-50. Amerikan Psikiyatri Birli i (994). Mental bozukluklar n tan sal ve say msal elkitab, (DSM-IV) E. Köro lu (Çev.). Ankara: Hekimler Yay n Birli i. Armstrong, J., & Roth, D.M. (989). Attachment and separation difficulties in eating disorders: A preliminary investigation. International Journal of Eating Disorders, 8, 4-55. Bartholomew, K., & Horowitz, L.M. (99). Attachment styles among young adults: A test of a four category model. Journal of Personality and Social Psychology, 6, 226-244. Becker, B., Bell, M., & Billington, R. (987). Object relations ego deficits in bulimic college women. Journal of Clinical Psychology, 43, 92-95. Blatt, S.J., & Levy, K. N. (2003). Attachment theory, psychoanalysis, personality development and psychopathology. Psychoanalytic Inquiry, 23(), 02-50. Bowlby, J. (973). Attachment and loss: Vol.2. Separation: Anxiety and anger. New York: Basic Books, and London:Hogarth. Bramon-Bosch, E., Troop, N., & Treasure, J.L. (2000). Eating disorders in males: A comparison with female patients. European Eating Disorders Review, 8(4), 32-328. Candelori,C., & Ciocca, A. (998). Attachment and eating disorders. In C. Candelori, & A. Ciocca (Eds.), Psychotherapeutic issues in eating disorders: Models, methods and results (pp.39-53). Rome: Societa Editrice Universo. Cole-Detke, H., & Kobak, R. (996). Attachment processes in eating disorders and depression. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 64, 282-290. Çelik, fi. (2004). The Effects of an attachment-oriented psychoeducational group training on improving the preoccupied attachment styles of university students. Yay nlanmam fl yüksek lisans tezi, Orta Do u Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Elal, G., Altu, A, Slade, P.D., & Tekcan, A. (2000). The factor structure of the eating attitudes test (EAT) in a Turkish university sample. Eating and Weight Disorders, 5, 46-50. Friedberg, N.L., & Lyddon, W.J. (996). Self-other working models and eating disorders. Journal of Cognitive Psychotherapy, An International Quarterly, 0, 93-203. Garner, D., & Garfinkel, P.E. (979). The Eating Attitude Test. An index the symptoms of anorexia nervosa. Psychological Medicine, 9, 273-279. HAZ RAN 2005, C LT 8, SAYI 5 30

YEME TUTUMU VE BA LANMA Griffin, D., & Bartholomew, K. (994). Models of the self and other: Fundamental dimensions underlying measures of adult attachment. Journal of Personality and Social Psychology, 67, 430-445. Halmi, K.A. (2000). Eating disorders. In B.J. Sadock, & Sadock (Eds.), Comprehensive textbook of psychiatry (7th ed., pp 663-676). Philadelphia: Williams & Wilkins. Heesacker, R., & Neimeyer, G. (990). Assessing object relations and social cognitive corralates of eating disorders. Journal of Counselling Psychology, 37, 49-426. Keny, M.E., & Hurt, K. (992). Relationship between parental attachment and eating disorders in an inpatient and a college sample. Journal of Counselling Psychology, 39, 52-526. Keskingöz, B. (2003). Üniversite ö rencileri ile anoreksiya nervoza tan s alan ve almayan bireylerde ba lanma biçimleri, kiflileraras flemalar ve yeme örüntüleri aras ndaki iliflkiler. Yay nlanmam fl yüksek lisans tezi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Latzer, Y., Hochdorf, Z., Bachar, E., & Canetti, L. (2002). Attachment style and family functioning as discriminating factors in eating disorders. Contemporary Family Therapy, 24(4), 58-599. Lewinsohn, P.M., Seeley, J.R. Moerk, K.C., & Striegel-Moore, R.H. (2002). Gender differences in eating disorder symptoms in young adults. International Journal of Eating Disorders, 32, 426-440. McCabe, M.P., & Vincent, M.A. (2003). The role of biodevelopmental and psychological factors in disordered eating among adolescent males and females. European Eating Disorders Review,, 35-328. Palmer, R., Oppenheimer, R. & Marshall, P. (988). Eating disordered patients remember their parents: A study using the Parental-Bonding Instrument. International Journal of Eating Disorders, 7, 0-06. Patton, G.C., Johnson-Sabire, T., Wood, K., Mann, A.H., & Wakeling, A. (990). Abnormal eating attitudes in London school girls a perspective epidemiological study: outcome at twelve months follow-up. Psychological Medicine, 20, 383-394. Ramacciotti, A., Sorbello, M., Pazzagli, A, Vismara, L., Mancone, A., & Pallanti, S. (200). Attachment processes in eating disorders. Eating and Weight Disorders, 6, 66-70. Salzman, J.P. (997). Ambivalent attachment in female adolescents: Association with affective instability and eating disorders. International Journal of Eating Disorders, 2, 25-259. Savafl r, I., & Erol, N.(989). Yeme Tutum Testi: Anoreksiya nervoza belirtileri indeksi. Türk Psikoloji Dergisi, 23, 9-25. Schmidt, U. (2003). Aetiology of eating disorders in the 2st century. New answers to old questions. European Child and Adolescent Psychiatry, (Suppl ), 2, 30-37. Sümer, N., & Güngör, D. (999). Yetiflkin ba lanma stilleri ölçeklerinin Türk örneklemi üzerinde psikometrik de erlendirmesi ve kültürleraras bir karfl laflt rma. Türk Psikoloji Dergisi, 4(43), 7-06. Tolan, Ö.Ç. (2002). Üniversite ö rencilerinde kayg belirtileri ve ba lanma biçimleri ile kiflileraras flemalar aras ndaki iliflkiler. Yay nlanmam fl yüksek lisans tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Ward, A., Ramsay, R., & Treasure, J. (2000). Attachment research in eating disorders. British Journal of Medical Psychology, 73, 35-5. Ward, A., Ramsay, R., Turnbull, S., Benedettini, M., & Treasure, J. (2000). Attachment patterns in eating disorders: Past and present. Journal of Eating Disorders, 28, 370-376. TÜRK PS KOLOJ YAZILARI 3