Adalet çözemeyece i dü ümü atmamal d r Yazan: AT LA SAV-Avukat Prof. Dr. Mehmet Haberal ile Gazeteci-Yazar Mustafa Balbay n milletvekilli i için adayl önerildi inde masumluk karinesi ne inanm fl bir hukukçu olarak söz alm fl ve olumlu oy verece imi belirtmifltim. MASUMLUK KAR NES Her ikisi de yüzbinlerce seçmenin oyu ile seçildiler. Ama her ikisi de hâlâ tutuklu. Bunun için bir suçluluk duygusuna kap lmal m y m? Suçlu ben miyim? Karar veremiyorum. Yüksek Seçim Kurulu da benim gibi düflünüyordu ki, aday olmalar na engel görülmedi. Ceza hukukunda "masumluk karinesi" temel ilkedir. Bir kifli hakk nda usüle uygun biçimde yap lm fl bir yarg lama sonucunda kesinleflmifl mahkeme karar olmad kça, kifli suçlu say lamaz; özgürlüklerinden yoksun b rak - lamaz. (Any.md.38/4) Ayn ilke B.M. nsan Haklar Evrensel Bildirgesi nde de (md.11), Avrupa nsan Haklar Sözleflmesi nde de (md.6) vard r. Tutuklama bir önlemdir ve geçici olmal d r. Bugün ceza ve tutuk evlerinde bulunanlar n yar s na yak n (bir bilgiye göre %40) tutuklulard r. Yani suçlu oldu una iliflkin kesinleflmifl mahkeme karar olmad halde cezaevinde tutulanlar. Uzun süre tutukluluk yarg s z infaz a dönüflür elefltirisinin kayna nda bu fazlal k vard r. Bir üniversite hocas -hekimin, bir düflünce ve kalem emekçisinin yüksek rütbeli bir subay n bir kamu görevlisi- 11
De erli hocam z Faruk Erem "Adalet yan ld n anlay nca geri veremeyece ini almamal " diyor. nin uzun süre tutuklanmas, hem tutukluya, hem de topluma zarar verir. Bu kifliler çal flt klar nda toplum için üretim yapacaklar, bilim, düflünce veya ekonomik de erler üreteceklerdir. Uzun süren tutukluluk bireyin en temel hakk olan özgürlü ünü ortadan kald r r. Ça dafl demokraside bireysel özgürlük en temel de erdir. Bu nedenlerle ceza hukukçusu için bir masumu mahkum etmektense, on suçluyu serbest b rakmak ye dir. De erli hocam z Faruk Erem "adalet yan ld n anlay nca geri veremeyece ini almamal " diyor. Gerçi bu özdeyifl "ölüm cezas " için söylenmiflti. Ama bugün birey haks z olarak özgürlü ünden yoksun b rak l yorsa, bu da ölüm cezas kadar a r bir durumdur. 12 ÖZEL YETK L MAHKE- ME NE DEMEK? Bugün, en çok tedirginlik veren uzun tutukluluk halleri özel yetkili mahkemelerde görülen davalarda söz konusu olmaktad r. Ola anüstü mahkemeler, ça dafl demokrasilerde terkedilmifl bulunuyor. 1971 deki Anayasa de iflikli inde öngörülen devlet güvenlik mahkemelerinin sak ncalar yafland. Bu mahkemeler 2.5.2004 tarihli 5170 say l yasayla yap lan Anayasa de iflikli inde kald r ld. Ama hemen arkas ndan 4.12.2004 tarihli 5271 say l Ceza Muhakemesi Kanunu ile "özel yetkili mahkeme"ler geldi. Yasa 1 Haziran 2005 de yürürlü e girdi. Bu mahkemeler ola anüstü birtak m yetkilerle -özellikle uzun tutuklama süresi ile- donat lm flt r. Suçlar n türü gere i (örgüt suçlar ) genellikle çok san kl davalarda görevli olan mahkemelere tan nan tutukluluk yetkisinin süresi de daha uzundur. Soruflturma bafllarken gözalt na Yazar m z tan yal m: Atila Sav, Hukukçu ve siyaset adam kimlikleri yan s ra tiyatro elefltirmeni kimli iyle de hakl bir ün kazanm flt r. Türkiye Barolar Birli i baflkanl, 20. Dönem (1995-99) milletvekilli i yapm flt r; flimdilerde de CHP Parti Meclisi üyesidir. 1971 Mart' ndan sonra Parlamento d fl ndan Çal flma Bakanl 'na, bir süre de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl 'na getirilmifltir. Kurucu üyesi oldu u SO- DEP'te Genel Baflkan Yard mc l 'na seçilmifltir. CHP'nin yeniden aç ld 1992'de, CHP Parti Meclisi üyesi ve Ankara l Baflkan olarak görev yapt.1955 y l ndan sonra çeflitli gazete ve sanat dergilerinde yapt tiyatro elefltirileriyle tiyatro alan nda da önemli hizmetlerde bulunmufltur. Ankara Hukuk Fakültesi'ndeki s n f arkadafl Nuyan Ölçer'le evlenmifltir. O lu pataloji uzman Profesör Dr. Ayd n Sav, Ac badem Üniversitesi Rektörü'dür, k z avukat Dr. Özden Sav, D fliflleri Bakanl Hukuk Müflaviridir.
al nan flüpheli tutuklanmakta ve duruflman n makul sürede sonuçland r lmas n sa layacak biçimde duruflma yap lmaktad r. Makul süre y llar sürmemeli. Olamaz. Olursa "makul" say lmaz. C.M.K. 190. maddesi "duruflmaya ara verilmeksizin devam edilerek hüküm verilir" demektedir. Önceki C.M.U.K. nunda da ayn ilke vard. Ceza yarg lamas nda "talik" yoktur. Ancak zorunlu hallerde davan n makul sürede sonuçland r lmas n olanakl k lacak surette duruflmaya ara verilebilir." "Makul süre" herhalde y llarca süremez! DAVALAR NEDEN UZAR? Özellikle kamuoyunu ilgilendiren Ergenekon I, Ergenekon II ve Balyoz gibi adlarla an lan çok san kl davalarda soruflturma da, kovuflturma da uzamaktad r. Bu durum kamu vicdan n "rencide" etmektedir. Örne in I. Ergenekon davas 108 san kl d r. Uzun bir haz rl k soruflturmas sonucunda binlerce sayfal k ve onlarca ek dosyadan (klasör) oluflan bir iddianame ile dava aç lm flt r. (Böylesi bir iddianameye ceza yarg - lamas tarihimizde pek rastlanmamaktad r.) Davan n duruflmas na 20 Temmuz 2009 tarihinde bafllanm flt r. BD fiubat 2012 Aral k ay bafl na kadar ancak elli san n sorgusu yap lm flt r. Bu tempo ile duruflman n iki y ldan daha uzun bir süre gitmesi beklenir. (Bkz. Sedat Ergin in 2 Aral k 2011 tarihli Hürriyet teki yaz s.) Bu süreçte san klar n tutuklulu u devam edecek midir? Benzer durum Ergenekon II ve Balyoz davalar için de geçerlidir. Duruflmalar görevli mahkemenin adalet binas ndaki salonunda yap lmamakta, Silivri Cezaevi nde haz rlanan bir salonda yap lmaktad r. Ayn salonda toplu san kl birkaç davan n duruflmas yap lmaktad r. Bu dönüflümlü sistem "ara verilmeksizin duruflma yap l r" ilkesine ayk r d r. Duruflma bafllad ktan sonra zorunlu erteleme hali ancak savunma ile ilgili nedenlerle olabilir. ddia makam, iddianameyi haz rlarken bütün kan tlar ve bilgileri toplam fl olmal ki, son soruflturman n aç lmas n iste- Makul süre y llar sürmemeli. Olamaz. Olursa "makul" say lmaz. 13
mifltir. Mahkeme de iddianameyi incelemifl ve yeterli bulmufl, kabul etmifltir (C.M.K. 174). Oysa görüyoruz ki, C. Savc l eklemelerle yeni san klar ve kan tlar oluflturmakta, davay geniflletmektedir. C.M.K. 250. Maddesi bu davalar n sürekli görülmesi için bir baflka kural daha öngörmüfl: "Bu suçlar acele ifllerden say l r ve bunlarla ilgili davalara adli tatilde de bak l r." Bu davalar n uzamas n n nedeni san klar de il, uygun koflullar haz rlamas gereken kamu makam d r. Cezaevi adliye binas m d r? GEC KEN ADALET ADALETS Z- L KT R Bütün bu kurallara karfl n toplu san kl davalar uzat lmaktad r. Çünkü mahkeme bir salonda haftan n dört günü duruflma yapabilmekte; ayn salonu dönüflümlü kullanarak di er davalar için de ayn salon kullan lmakta. Böylece ara verilmeksizin görülmesi gereken davaya uzun say lacak aralar verilmektedir. Bu durum yarg lamay yapan mahkemenin de kusuru kusuru de il, Bakanl nd r. Bu süreçte san klar hep tutuklu mu kalacakt r? MASUM, FAKAT TUTUKLU (Hücrede) "Masumluk karinesi" kesin hükme kadar devam etti ine göre tutuklulu- un aç klamas yoktur. Avrupa nsan Haklar Mahkemesi nin yerleflik içtihad na göre san n neden olmad uzama hallerinde tutukluluk "adil yarg lama hakk "na ayk r d r. Anayasa n n 90. Maddesi ne eklenen son f kra uyar nca "usulüne göre yürürlü e konulmufl milletleraras temel hak ve özgürlüklere iliflkin andlaflmalarla kanunlar n ayn konuda farkl hüküm içermesi nedeniyle ç kabilecek uyuflmazl klarda milletleraras andlaflma hükümleri esas al n r." Avrupa nsan Haklar Sözleflmesinin 6. Maddesi ne göre de "bir suç ile suçlanan her kifli, suçlulu u kanun yolundan ortaya konuncaya kadar suçsuz say l r." Bu davalar n uzamas - n n nedeni san klar de il, uygun koflullar haz rlamas gereken kamu makam d r. Cezaevi adliye binas m d r? V CDAN KANAAT NED R? NASIL OLUfiUR? "Hakimler, Anayasa ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler." (Any. Md. 138) Hakim karar n ancak duruflmaya getirilmifl ve huzurda tart fl l p, de erlendirilmifl kan tlara dayand rabilir. Bu delilleri hakim vicdani kanaatine göre takdir eder. (C.M.K. 217) Peki bu denli uzun süren bir davada hangi hakimler, duruflmada bulunmufltur. Hangi hakimler karar aflamas nda "vicdani kanaatine göre" kan tlar de erlendirecektir. Bu denli uzun 14
Bu kifliler milletten ald klar vekillik görevini yapam yorlar. Masum olduklar halde "tutuklular." sürede atama, yükselme, izin, hastal k, yer de ifltirme, hafta tatili, bayram tatili gibi nedenlerle duruflmalar sürekli izleyemeyen yarg c n "vicdani kanaati" nas l oluflur? Silivri de y llar süren bu davalarda görev yapan yarg çlar nas l karar verebilecekler? Uzun süren tutukluluktan sonra, san k suçlu bulunmazsa "beraat"ine karar verilmesi de güçtür. Bir tak m duygusal etkenler iflin içine kar flabilir. Yarg ç hâlâ "tarafs z" m d r? Her ay bir kez tutuklulu un devam na karar vererek san y llarca yat ran yarg ç art k tarafs z olamaz. Bu hallerde çok rastlanm fl bir durumdur "biz bir mahkûmiyet karar verelim, yukar s bozsun" kaçama. (Sözüm meclisten d flar ) ADALET ÇÖZEMEYECE DÜ Ü- MÜ ATMAMALIDIR Bir yarg laman n her aflamas nda birçok dü üm at l r. Dosya dokunur, ifllenir. Sonuçta ortaya ç kan gerçek hükümlülü e yeter olmal d r. Yoksa "flüphe san n lehine yorumlan r" ilkesi ceza hukukunun temelidir. Bir baflka ilke de "kanuna ayk r olarak elde edilmifl bulgular, delil olarak kabul edilemez" (Any.md.98/6) Oysa bu tür toplu san kl siyasal davalarda yasa d fl dinlemelere çokça dayan ld yolunda yak nmalar vard r. (Bilgisayarlardaki özel notlar, özel telefon görüflmeleri dinlemeleri, gizli çekilmifl video kasetleri gibi). "Mahkûmiyet karar kesinleflinceye kadar her san k suçsuz say l r." Suçsuza uzun süre tutukluluk uygulamak adalete ayk r olur. Tutukluluk yeni ça lar n icad d r. Eski Yunan da davan n sonuçlanmas beklenirdi. (bkz. Faruk Erem-Bir Ceza Avukat n n An lar ) Ergenekon davas n n san klar aras nda bulunan Prof. Dr. Mehmet Haberal ile Mustafa Balbay yüzbinlerce seçmenin güvenine eriflmifl ve milletvekili seçilmifllerdir. Ayn durumda olan alt kifli daha oldu u biliniyor. Bu kifliler T.B.M.M. kürsüsünden "and" içemiyorlar. Milletten ald klar vekillik görevini yapam yorlar. Masum olduklar halde "tutuklular." Aday olmalar na olumlu oy verdi- im için acaba suçlu ben miyim? Karars zl k kötü bir fley... Vicdan azab da öyle 15