Araştırma/Research Article TAF Prev Med Bull 2010; 9(6):645-650 Kronik Hastalığı Bulunan Adolesanlarda Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzı ile İlişkili Faktörler* [Factors Associated with Chronic Anger and Anger Expression Style in Adolescents with Chronically Illness] ÖZET AMAÇ: Kronik hastalığı olan ergenlerde sürekli ve ifade tarzı ile ilişkili faktörleri belirlemek. YÖNTEM: Araştırmaya 2008 yılında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi nde daha önce diyabet, lösemi, kronik böbrek yetmezliği tanısı konulmuş ve izlenmekte olan 10-19 yaş arası 68 ergen alındı. Veri toplama aracı olarak, demografik bilgi formu ve Sürekli Öfke-Öfke Tarz Ölçeği kullanıldı. BULGULAR: Araştırmaya 33 ü erken adolesan (%48,5), 23 ü orta adolesan (%33,8) ve 12 si de geç adolesan (%17,7) olmak üzere toplam 68 ergen katıldı. Sürekli Öfke puan ortalaması 23,1±7,2, İçte Tutulan Öfke puan ortalaması 15,9±5,1, Dışa Vurulan Öfke puan ortalaması 17,0±5,8, Kontrol Altına Alınmış Öfke puan ortalaması 19,6±5,9 olarak hesaplandı. Anne-babanın tutumu, hastalığının tedavisi hakkındaki bilgi düzeyi ve okul başarı durumu ile düzeyi arasında anlamlı ilişki bulundu. SONUÇ: Kronik hastalığı olan ergenlerde, anne-baba tutumunun iyileştirilmesi, ergenin çalışması/ okul başarısının yükseltilmesi ve hastalığının tedavisi hakkında bilgilendirilmesinin kontrolüne yardımcı olabileceği kanaatine varıldı. SUMMARY AIM: To identify factors associated with trait anger and anger expression style in adolescents with chronic disease. METHODS: The study was included 68 adolescents aged between 10-19 years, who were admitted to the clinic in a university hospital in 2008 after being diagnosed with diabetes, leukemia and chronic kidney failure. As a means of pooling data, Demographic Questionnaire and The State-Trait Anger Scale were used. RESULTS: Of 68 adolescents participating into the research, 33 were early adolescents (48.5%), 23 were middle adolescents (33.8%) and 12 were late adolescents (17.6%). Mean scores were calculated as 23.1±7.2 for trait anger, as 15.9±5.1 for anger kept-in, as 17.0±5.8 for anger kept-out, and as 19.6±5.9 for anger control. There were significant relationships between the anger status of adolescents, and attitude of parent, employment of the adolescent, knowledge level of the adolescents about the treatment of their diseases and school performance level. CONCLUSİON: It has been concluded that improving parental attitudes, employment of the adolescent, rising in school performance, and informing adolescents about the treatment of their diseases might help to control anger in adolescents with chronic diseases. *53. Milli Pediatri Kongresi (21-25 Ekim 2009, Marmaris), 8. Çocuk Hemşireliği Kongresinde sözlü bildiri olarak sunulmuştur. Said Bodur 1 Selma İnfal 2 Ayşe Sonay Kurt 3 1 Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD, 2 Selçuk Meram Tıp Fakültesi Hastanesi, Konya 3 İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Yüksekokulu Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği AD, İstanbul. Anahtar Kelimeler: Öfke, Öfke Kontrolü, Ergen, Kronik Hastalık. Key Words: Chronic Disease, Anger, Anger Control, Adolescents. Sorumlu yazar/ Corresponding author: Ayşe Sonay Kurt, İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Yüksekokulu Abide-i Hürriyet Caddesi, 34381, Şişli, İstanbul, Türkiye. asonaykurt02@gmail.com GİRİŞ Ergenlik dönemi fiziksel ve psikolojik değişikliklerin gözlendiği, bağımsızlık ve sorumluluğun arttığı bir geçiş dönemidir. Bu dönemde ergenler hızlı değişiklikler ve büyük kargaşalar yaşarlar ve karşılaştıkları sorunlara uyum sağlamakta zorlanırlar. Yaşanan uyumsuzluğun nedeni, sorunlarla yanlış başa çıkma tepkileri olabileceği gibi kronik hastalık varlığı da olabilir (1,2). Kronik hastalık, bir insanı uzun süre etkileyen, sıklıkla yaşam boyu süren, tam olarak tedavisi mümkün olmayan hastalıklardır (3). Bu durum özel bakım ve bağımlılık gerektirir (4). Çocukların küçümsenmeyecek bir bölümü kronik tıbbi sorun yaşamaktadır (5). Türkiye Özürlüler Araştırması 2002 (6) verilerine göre ülkemizde 10-19 yaşlar arasında kronik hastalığı olan çocukların oranı %2.7 dır. Kronik hastalıklar çocuk ve ergnlerde; korku, anksiyete, depresyon, kızgınlık, içe kapanma, yanlış yorumlama, anti-sosyal davranış ve konversiyon reaksiyonu gibi psikolojik etkilere ve sonuçta geçici/kalıcı biçimde uyum dengelerinin bozulmasına neden olabilmektedir. Anne babaların kısıtlayıcı davranışları bu dengeyi daha da bozabilmektedir (7). Bu kısıtlanmalar nedeniyle ergenler; yetersizlik, engellenme, çaresizlik ve duygularını yoğun olarak yaşayabilmektedirler (8,9). Öfke ifade etme biçimleri ergenin yaşadığı yer, etkileşimde bulunduğu www.korhek.org 645
kişiler ve çevreler ile sahip olduğu kronik hastalığın derecesine göre farklılıklar gösterebilir (9). Öfke, doyurulmamış isteklere, istenmeyen sonuçlara ve karşılanmayan beklentilere verilen, son derece doğal, evrensel, anlaşılabilen, kontrol edilebilen ve sağlıklı olarak ifade edildiğinde yapıcı ve kişiler arası iletişimi düzeltici olabilen bir duygudur. Öfke, kontrol edilemeyen ve yıkıcı bir biçimde davranışlara yansıyarak saldırgan ve son derece tahrip edici tepkilere dönüşme potansiyeline de sahiptir. Yaygın bir görüş de nin kendisinin değil, ifade biçiminin olumsuz olduğudur (10). Öfkenin sağlıklı olarak yaşanıp yönetilebilmesi için kabul edilmesi, nedenlerinin ve biçiminin anlaşılması ve saldırgan biçimlerde ifadesinin kontrol edilmesi gereklidir (11). Bu araştırma, kronik hastalığı olan ergenlerde sürekli ve ifade tarzları ile ilişkili faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. GEREÇ YÖNTEM Araştırmanın evrenini 1 Nisan-30 Eylül 2008 yılında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi nde diyabet, lösemi, kronik böbrek yetmezliği tanıları nedeniyle pediatrik endokrinoloji, hematoloji ve nefroloji polikliniklerinde takip edilen hastalar oluşturdu. Örneklem büyüklüğü daha önce yapılmış araştırmaların puan ortalamaları dikkate alınarak rölatif %10 sapma içinde %95 güven düzeyinde ve %90 güç ile hesaplandı (n=68). Tanımlayıcı tipteki bu araştırmada, veri toplama aracı olarak demografik bilgi formu ve Spielberger ve ark (12) tarafından geliştirilen Sürekli Öfke-Öfke Tarz Ölçeği (SÖÖTÖ) kullanıldı. Demografik bilgi formunda yaş, cinsiyet, öğrenim durumu, okul başarı durumu, yaşanılan yer, ailedeki birey sayısı, annebaba tutumları gibi çocuk ve aileye yönelik tanıtıcı bilgiler, ayrıca ailede kronik hastalık varlığı, hastalık tanısı, hastalık ve tedavisi hakkındaki bilgi yeterliliği gibi hususların sorgulandığı sorular yer almaktaydı. Sürekli - tarz ölçeği: Durumluluk ve süreklilik açısından duygusu ve ifadesini ele alır. Ölçek bireysel uygulanabildiği gibi grup olarak da uygulanabilir. Asıl formunda 44 maddelik olan bu ölçek sürekli yi (10 madde) ve ifade tarzını (24 madde) ölçmektedir. Türkçe ye Özer (13) tarafından uyarlanmış olan SÖÖTÖ nün alt boyutları; sürekli (10 madde), kontrol altına alınmış (8 madde), dışa vurulan (8 madde) ve içte tutulan (8 madde) dir. Ölçekteki her bir madde için Hiç tanımlamıyor yanıtından 1, Tamamen tanımlıyor yanıtından 4 puan elde edilir. SÖÖTÖ nün sürekli alt ölçeği puanı ilk 10 maddenin toplanmasıyla; içe alt ölçeği puanı, 13, 15, 16, 20, 23, 26, 27 ve 31 no lu maddelerin puanlarının toplanmasıyla; dışa vurulan alt ölçeği puanı, 12, 17, 19, 22, 24, 29, 32 ve 33 no lu maddelerin puanlarının toplanmasıyla; kontrol altına alınmış alt ölçeğinin puanları ise, 11, 14, 18, 21, 25, 28, 30 ve 34 no lu maddelerin puanlarının toplanmasıyla elde edilir. Sürekli alt ölçeğinden alınan yüksek puanlar, düzeyinin yüksek olduğunu; kontrol altına alınmış alt ölçeğinden alınan yüksek puanlar, nin kontrol edilebildiğini; dışa vurulan alt ölçeğinden alınan yüksek puanlar, nin kolayca ifade edilir olduğunu ve içte tutulan alt ölçeğinden alınan yüksek puanlar ise nin bastırılmış olduğunu göstermektedir (14). Sürekli, içte tutulan ve dışa vurulan ölçeklerinden alınan puanların yüksek olması olumsuz; kontrol altına alınmış alt ölçeğinden alınan puanların yüksek olması olumlu olarak yorumlanmaktadır. Çalışma için yerel etik izin alındı. Ayrıca, çalışma öncesi adolesanlara bilgi verilerek sözlü onamları alındı. Elde edilen veriler, ortalama±standart sapma ve yüzde ile özetlendi. Puan ortalamalarının karşılaştırılmasında t testi, tek yönlü varyans analizi ve Tukey HSD testi kullanıldı. 0.05 ten küçük p değerleri anlamlı kabul edildi. BULGULAR Tablo 1. Bağımsız değişkenlere göre sürekli - tarz ölçeği puanları (Ort±Ss) Araştırmaya katılan ergenlerin 33 ü erken adolesan (%48.5), 23 ü orta adolesan (%33.8), 12 si geç adolesan (%17.7) dönemindeydi ve %55.9 u erkekti. Katılımcıların %75.0 inin okula devam ettiği, %42.5 inin okul başarı durumunun orta olduğu, %75.0 inin il-ilçe merkezinde oturduğu, %20.6 sının ailesinde kronik hastalık bulunduğu belirlendi. Ergenlerin %50.0 si babalarının demokratik tutum sergilediğini; annelerinin ise %44.8 inin demokratik, %44.8 inin koruyucu/kararsız tutum sergilediğini belirttiler. Adolesanların 33 ü (%48.5) diyabet, 21 i (%30.9) kronik böbrek yetmezliği, 14 ü (%20.6) lösemi tanısına sahipti. Ayrıca ergenlerden %58.8 inin kronik hastalığının süresi 4 yıl ya da daha fazla olup hastalığı ve hastalığının tedavisi hakkında bilgisini yeterli bulanların oranı da %58.8 idi (Tablo 1). 646 www.korhek.org
Değişken n Sürekli İçte tutulan Dışa vurulan Kontrol altına alınmış Cinsiyet Kız 30 22,9±7,3 15,6±5,0 16,20±5,8 20,0±6,2 Erkek 38 23,3±7,2 16,1±5,2 17,63±5,8 19,3±5,6 Yaş Erken Adölesan 33 23,9±6,9 16,5±5,5 17,3±5,5 21,1±5,3 Orta Adölesan 23 22,5±4,4 15,7±3,3 16,6±3,9 17,7±4,3 Geç Adölesan 12 22,3±7,2 14,4±5,1 16,9±5,8 19,2±5,9 Öğrenim durumu Okula devam ediyor 51 22,9±7,0 15,5±4,8 16,8±5,3 19,9±5,7 Okula devam etmiyor 17 23,7±7,8 17,1±5,9 17,8±7,2 18,9±6,4 Okul başarısı Pekiyi 12 18,6±4,8 12,6±2,4 14,0±4,3 22,4±8,0 İyi 27 23,3±8,5 15,8±5,7 17,7±6,7 19,5±5,7 Orta 29 24,8±5,5 a 16,8±4,1 a 17,2±4,5 19,1±4,5 Çalışma durumu Çalışıyor 5 23,8±2,9 13,8±3,1 13,0±1,9 19,2±6,4 Çalışmıyor 63 23,1±7,4 16,0±5,2 17,3±5,9 b 19,7±5,9 Babanın tutumu Otoriter tutum 15 27,1±8,4 18,9±6,4 20,0±6,1 19,9±5,2 Demokratik tutum 34 22,3±6,7 13,9±3,8 c 15,2±4,7 c 19,6±6,0 Koruyucu ve kararsız t. 19 21,5±6,0 c 17,0±4,7 17,9±6,4 19,5±6,5 Annenin tutumu Otoriter tutum 8 27,3±6,8 17,6±5,5 19,4±5,4 21,7±5,7 Demokratik tutum 30 22,4±7,0 13,2±3,2 15,3±4,9 19,9±6,4 Koruyucu ve kararsız t. 30 23,0±7,4 18,2±5,5 d 18,2±6,4 19,0±5,4 Genel puan 68 23,1±7,2 15,9±5,1 17,0±5,8 19,6±5,9 a Pekiyi olanlara göre P<0.05 b Çalışanlara göre P<0.05 c Otoriter tutuma göre P<0.05 d Demokrat tutuma göre P<0.05 Ergenlerin sürekli puan ortalaması 23.1±7.2; içte tutulan puan ortalaması 15.9±5.1; dışa vurulan puan ortalaması 17.0±5.8; kontrol altına alınmış puan ortalaması 19.6±5.9 idi (Tablo 1). SÖÖTÖ nün alt boyut puanları ile cinsiyet, yaş, öğrenim durumu, yaşanılan bölge, oturulan ev, ailedeki birey sayısı, ailede kronik hastalık varlığı ve hastalığı hakkındaki bilgisini yeterli bulma durumu arasında anlamlı ilişki saptanamadı (p>0.05). Okul başarısı yüksek ergenlerin sürekli, içte tutulan ve dışa vurulan puan ortalamaları daha düşük (p<0.05), çalışan ergenlerin ise dışa vurulan puanının anlamlı derecede düşük olduğu (p<0.001) belirlendi. Anne tutumu koruyucu-kararsız olanlarda içte tutulan puanı daha yüksek (p<0.05), baba tutumu demokratik olanlarda ise içte tutulan ve dışa vurulan puanları daha düşüktü (p<0.05). SÖÖTÖ nün alt boyut puanlarında hastalık tanıları ve ailede kronik hastalık varlığı arasında ilişki saptanmazken (p>0.05), hastalığının tedavisi hakkında bilgisini yeterli bulmayanlarda kontrol altına alınmış puanı düşük bulundu (p<0.05) (Tablo 2). TARTIŞMA Bu araştırmada kronik hastalıklı ergenlerde sürekli ve ifade tarzı ile ilişkili faktörler incelenmiştir. Hem adolesan yaş döneminde olma hem de kronik hastalık varlığı gençlerin yaşama düzeylerini daha da arttırabilmektedir (9,15). Ergenler genellikle yaşadıkları duygusunun nedenini bulmak yerine sahip oldukları otomatik düşüncelerle davranmayı tercih ederler. Bu durum ergenlerin istenmeyen sonuçlarla karşılaşmalarına neden olabilmektedir (9). www.korhek.org 647
Tablo 2. Hastalık durumuna göre sürekli - tarz ölçeği puanları (Ort±Ss) Değişken n Sürekli İçte tutulan Dışa vurulan Kontrol altına alınmış Hastalık tanısı Diyabet 33 22,9±6,8 15,7±4,7 16,5±5,4 19,6±6,3 Lösemi 21 20,6±4,8 13,6±3,0 15,3±4,3 20,3±6,4 Kronik böbrek yetmezliği 14 24,9±8,6 17,3±6,4 18,5±6,7 18,9±4,8 Hastalığının tedavisi hk. bilgi Yeterli bulan 40 23,6±7,3 15,8±5,5 17,7±6,1 20,9±5,8 Kısmen yeterli bulan 19 21,8±5,9 15,7±4,8 15,6±5,4 18,7±5,9 Yetersiz bulan 9 24,0±9,6 16,4±4,3 16,9±5,4 15,9±4,6 a Ailede kronik hastalık Var 14 22,8±7,0 15,5±4,5 16,1±5,2 20,5±5,3 Yok 54 23,2±7,3 16,0±5,3 17,2±6,0 19,4±6,0 a Yeterli bulanlara göre P<0.05 Bu çalışmada ergenlerin sürekli ve kontrol altına alınmış alt boyutlarından aldıkları puanlar, yüksek olarak değerlendirilmiştir. Bu durum ergenlerin düzeyinin yüksek olduğunu, ancak lerini kontrol edebildiklerini göstermektedir. Sayar ve ark (16) nın kronik ağrılı hastalarda yaptıkları çalışmada bu çalışmadakine benzer puan ortalamaları bulunmakla beraber, hasta ve kontrol grubu arasında içte tutulan, kontrol ve dışa vurulan açısından anlamlı bir fark bulunmazken sürekli puanları kronik ağrı grubunda anlamlı derecede yüksek bulunmuşlardır. Erkek ve arkadaşlarının (17) çalışmasında hipertansiyon tanısı alan hastaların kontrol altına alınmış düzeyinin daha yüksek olduğu bildirilmiştir. Güleç ve arkadaşlarının (18) fibromiyalji sendromu ve başka bir kronik ağrı hastalığı olan romatoid artritli hastalarla sağlıklı kontrol grubunu karşılaştırdıkları çalışmada, fibromiyalji hastalarının lerini daha çok içe yönelttiklerini saptamışlardır. Başka bir çalışmada (19) da lise dönemindeki öğrencilerin, kronik hastalığa sahip ergenlerden daha fazla yaşadıkları ve lerini daha çok dışa vurdukları bildirilmiştir. Bu bulgular kronik hastalık varlığının ergenlerde görülen düzeyini arttırabileceğini, ancak yaşanan nin içe vurulabileceğini düşündürmektedir. SÖÖTÖ nün alt ölçek puanları cinsiyetten bağımsızdır. Bu bulgu, bazı araştırmalarla (20-22) uyumlu iken, diğer bazı araştırmalarla (17,23) uyumsuzdur. Araştırmalar arasındaki uyumsuzluğun nedeninin örneklem grubundaki bireylerin yaş ortalamaları arasındaki farktan kaynaklanabileceği düşünülmektedir. İlerleyen yaşla birlikte sürekli ve dışa vurulan alt boyutlarından aldıkları puan artarken, içte tutulan ve kontrol alt boyutunda anlamlı bir artış bulunamayabilmektedir. Ayrıca, Yöndem ve Bıçak (23) düzeyi açısından şehirde yaşayan öğrencilerin düzeyinin büyük şehirlerde yaşayanlara göre yüksek olduğunu da bildirmiştir. Başarı düzeyi düşük olan ergenlerin daha yüksek düzeyine sahip oldukları ve bu yi bastırdıkları bulunmuştur. Uzun süreli hastalıklar pek çok çocukta olduğu gibi ergenlerde de endişe, korku, okul başarısında azalma, panik, suçluluk duyguları oluşturabilir (15). Albayrak ve Kutlu (24) nun çalışmasında da okul başarısı iyi olan öğrencilerin sürekli ve dışa vurulan düzeyleri diğer öğrencilere göre daha düşük; kötü/çok kötü olarak değerlendiren öğrencilerin ise kontrol düzeyi diğer öğrencilere göre daha yüksek olarak bildirilmiştir. Campano ve Munakata (25) da benzer sonuçlar bildirmişlerdir. Herhangi bir işte çalışan ergenlerde dışa alt boyut puanı düşüktür. Erkek ve ark (17) çalışan hastaların sürekli ve dışa vurulan puanlarını çalışmayan hastalardan daha yüksek bulmuştur. Çalışmalar arasındaki farklılığın ergenin çalışma koşulları ve çalışma süresinden kaynaklanabileceği düşünülmüştür. Çalışma süresi arttıkça dışa vurulan puanında da artış beklenebilmektedir. Kıran ve Çelikkaleli (26) de yaptıkları çalışmada sosyal yetkinlik düzeyi düşük olan öğrencilerin sürekli ve içte tutulan puanını, sosyal yetkinlik düzeyleri orta ve yüksek olan gruplara göre daha yüksek bulmuştur. Sosyal yetkinlik puanı yüksek olan öğrencilerin kontrol puan ortalamalarının sosyal yetkinlik puanları düşük olanlara göre anlamlı düzeyde yüksek bulunmuş olması, sosyal yetkinliğe sahip olanların lerini daha iyi kontrol edebildiklerini düşündürmüştür. Demokrat tutum sergileyen babaya sahip ergenler 648 www.korhek.org
daha düşük, koruyucu ve kararsız tutum sergileyen anneye sahip ergenler daha yüksek ye sahiptir. Aile içi iletişimin ve duygusal tepki verebilme işlevinin yetersiz olmasının ergenin duygusu ile baş etmesini olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir (27). Gençlerde yapılan başka bir çalışmada (28) da baba tutumunu otoriter, koruyucu ve kararsız algılayan öğrencilerin içe-yönelik kızgınlıklarının, demokratik algılayanlarınkinden yüksek olduğu saptanmıştır. Yapılan çalışmada ele alınan kronik hastalık tanılarına göre SÖÖTÖ nün alt boyut puanlarında farklılık yoktur. Oysa ergenlerin yaşadıkları düzeyinin hastalık tanısına göre farklılık gösterebileceği ve kontrolünü sağlayabilmek için hastalık ve tedavisi hakkında bilgilendirmenin etkili olabileceği düşünülmektedir (19,29). Öte yandan, hastalığının tedavisi hakkında bilgisini yeterli bulan ergenlerde kontrol altına alınmış puanının daha yüksek olması, yeterli bilgiye sahip olanların lerini daha iyi kontrol edebildiklerini göstermektedir. Bu bulgu diğer çalışmalarla (17,24) da desteklenmektedir. Sonuç olarak, kronik hastalıklı ergenlerde sürekli ve ifade tarzı bazı faktörlerle ilişkilidir. Etkili faktörlerde iyileştirme girişimleri ile durumunda da iyileştirmelerin sağlanabileceği düşünülebilir. Buna göre, kronik hastalığı olan ergenlerde anne-baba tutumunun iyileştirilmesinin, okul başarısının yükseltilmesinin, okula gitmiyorsa bir işte çalışmasının ve hastalıklarının tedavileri hakkında bilgilendirilmesinin nin kontrol altına alınmasında yararlı olabileceği kanaatine varılmıştır. KAYNAKLAR 1. Gültekin G, Baran G. 9-14 yaş grubu akut ve kronik hastalığı olan çocukların denetim odağı düzeylerinin incelenmesi. Türk Pediatri Arşivi. 2005; 40: 211-20. 2. Erdoğan A, Karaman MG. Kronik ve ölümcül hastalığı olan çocuk ve ergenlerde ruhsal sorunların tanınması ve yönetilmesi. Anadolu Psikiyatri Dergisi. 2008; 9: 244-252. 3. Grant M. Handbook of Community Health. 4th ed. Philadelphia. Lea and Febiger, 2004, p. 42. 4. Stein REK, Westbrook LE, Bauman LJ. The Questionnaire for Indentifying Children with Chronic Conditions: A measure based on a noncategorical approach. Pediatrics. 1997; 99: 513-521. 5. Nabors LA, Lehmkuhl HD. Children with chronic medical conditions: Recommendations for school mental health clinicians. Journal of Developmental and Physical Disabilities. 2004; 16(1): 1-15. 6. Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE). Türkiye Özürlüler Araştırması 2002. Ankara. Devlet İstatistik Enstitüsü Matbaası, 2004. p. 6. 7. Er M. Çocuk, hastalık, anne-babalar ve kardeşler. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi. 2006; 49: 155-168. 8. Gökler B. Ölümcül hastalık karşısında çocuk, aile ve hekim. Katkı Pediatri Dergisi. 1996; 17: 921-924. 9. Tambağ H, Öz F. Aileleri ile birlikte ve yetiştirme yurtlarında yaşayan ergenlerin ifade etme biçimleri. Kriz Dergisi. 2005; 13 (1): 11-21. 10. Şahin H. Öfke ve denetiminin kuramsal temelleri. SDÜ Burdur Eğitim Fakültesi Dergisi. 2005; 6(10): 1-22. 11. Soykan Ç. Öfke ve yönetimi. Kriz. 2003; 11(2): 19-27. 12. Özer AK. Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzı Ölçeği ön çalışması. Türk Psikoloji Dergisi. 1994; 9(31): 26-35. 13. Spielberger CD, Jacobs G, Russell S, Crane RS. Assessment of anger: The state-trait anger scale. In: JN Butcher & CD Spielberger (Eds.), Advances in personality assessment, Vol.2. New Jersey. Lawrence Erlbaum Associates Inc, 1983, p. 159-187. 14. Savaşır I, Şahin NH. Bilişsel-davranışçı terapilerde değerlendirme: Sık kullanılan ölçekler. Ankara. Türk Psikologlar Derneği yayın No. 9, 1997, s. 71-78. 15. Sezgin S, Ekinci M, Okanlı A. Kanserli çocukların yaşadıkları psikososyal problemler ve hemşirelik yaklaşımları. O.M.Ü Tıp Fakültesi Dergisi. 2007; 24(3): 107-112. 16. Sayar K, Bilen A, Arıkan M. Kronik ağrı hastalarında, benlik saygısı ve aleksitimi. T Klin Psikiyatri. 2001; 2: 36-42. 17. Erkek N, Özgür G, B Gümüş A. Hipertansiyon Tanısı Alan Hastaların Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzları. C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi. 2006;10 (2): 9-18. 18. Güleç H, Sayar K, Topbaş M, Karkucak M, Ak İ. Fibromiyalji sendromu olan kadınlarda aleksitimi ve. Türk Psikiyatri Dergisi. 2004; 15 (3): 191-198. 19. Duran Ö, Eldeleklioğlu J. Öfke kontrol programının 15-18 yaş arası ergenler üzerindeki etkililiğin araştırılması. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi. 2005; 25(3): 267-280. 20. Danışık ND, Erdur Baker Ö. Ergenlerde sürekli - ifade tarzları ve problem çözme. www.korhek.org 649
Psikiyatri Psikoloji Psikofarmakoloji (3P) Dergisi. 2005; 13(3): 161 167. 21. Deniz ME, Kesen NF, Üre Ö. Investigation of trait anger (t-anger) and anger subscales of adolescents living in youth homes. Educational Sciences: Theory&Practice. 2006; 6(1): 133 159. 22. Karataş Z. Lise öğrencilerinde ve saldırganlık. ÇÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. 2008; 17(3): 277-294. 23. Yöndem ZD, Bıçak B. Öğretmen adaylarının düzeyleri ve tarzları. Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi. 2008; 5(2): 1-15. 24. Albayrak B, Kutlu Y. Ergenlerde ifade tarzı ve ilişkili faktörler. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi. 2009; 2(3):57-69. 25. Campano JP, Munakata T. Anger and agression among filipino students. Adolescence. 2004; 39(156): 757-764. 26. Kıran EB, Çelikkaleli Ö. Üniversite öğrencilerinin sosyal yetkinlik düzeyleri ile sürekli ve ifade biçimlerinin incelenmesi. Türk PDR Dergisi. 2008; 29: 37-46. 27. Bahçıvan-Saydam R, Gençöz T. Aile ilişkileri, ebeveyn çocuk yetiştirme tutumu ve kendilik değerinin gençler tarafından belirtilen davranış problemleri ile olan ilişkisi. Türk Psikoloji Dergisi. 2005; 20(55): 61-74. 28. Bilge F. Eğitim bilimleri öğrencilerinin sürekli kızgınlık düzeyleri ve kızgınlıklarını ifade biçimlerinin bazı değişkenlerin açısından incelenmesi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 1997; 13: 75-80. 29. Genç H. Grupla denetimi eğitiminin lise dokuzuncu sınıf öğrencilerinin sürekli düzeylerine etkisi (Yüksek Lisans Tezi). İzmir. Dokuz Eylül Üniversitesi, 2007. 650 www.korhek.org