Mayaların Peynir Üretiminde Destek Starter Kültür Olarak Kullanımı

Benzer belgeler
TÜRKİYE 11. GIDA KONGRESİ, Ekim 2012, Hatay

BEYAZ PEYNİR ÜRETİMİNDE BAZI MAYALARIN STARTER KÜLTÜR OLARAK KULLANIM OLANAKLARININ ARAŞTIRILMASI. Harun KESENKAŞ

SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR

Geleneksel Yöntemlerle Hazırlanmış Yerel Zeytinyağlarının Mikroskobik Olarak İncelenmesi

PEYNİR MİKROFLORASINDAKİ MAYALARIN ÖNEMİ

TROY TEMMUZ 2008 / ÇANAKKALE FEN LİSESİ

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Geleneksel Gıdalarda Bulunan Bozulma Etkeni Mayalar 1

KGP202 SÜT TEKNOLOJİSİ II

Elİf ÖZER HARUN KESENKAŞ

FERMENTE ET ÜRÜNLERİ. K.Candoğan-ET

SÜT NÖTRAL PH SI, İÇERDİĞİ LAKTOZ, SİTRİK ASİT, SÜT YAĞI, AZOT KAYNAĞI, MİNERAL MADDELER VE YÜKSEK SU ORANI SEBEBİYLE BİRÇOK MİKROORGANİZMANIN

Ayran Üretiminde Peyniraltı Suyu ve Transglutaminaz Enzimi Kullanımının Ürün Özellikleri Üzerine Etkisi

Prof. Dr. Filiz Özçelik. Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

Destek Kültür Olarak Kullanılan Bazı Mayaların Beyaz Peynir Aroması Üzerine Etkileri

ÜZÜM TANESİNİN GELİŞİMİ VE YAPISI

GIDA BİYOTEKNOLOJİSİNDE

PEYNİR TEKNOLOJİSİ. d- Yarı yumuşak (Limburg, Roquefort vb.) e- Yumuşak (Brie, Cottage vb.) 3. Peynirin kuru maddede yağ içeriğine göre.

*Türden türe değişkenlik gösterir. *İnsanın sadece barsak mikroflorasında 100 türün üzerinde 100 trilyondan fazla bakteri mevcuttur.

RUMİNANT RASYONLARINDA MAYA KULLANIMI VE ÖNEMİ

Pektin, metil grupları içeren galakturonik asit polimeridir. Mikrobiyal yıkım ile, pektik asit, metanol, d- galakturonik asit e çevrilir.

KİMYASAL VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ SEBEBİYLE MİKROBİYEL GELİŞMEYE EN UYGUN, DOLAYISIYLA BOZULMAYA EN YATKIN, GIDALARDAN BİRİDİR.

Şarap Üretiminde Fermantasyon Süreci Doç. Dr. Elman BAHAR Öğretim Görevlisi Burcu ÖZTÜRK

Yerli İneklerden Elde Edilen Sütlerden Üretilen Kefirin ph ve Laktik Asit Bakteri Değerleri

Mayanın n Geleneksel Kullanımı

Pilot Tesis Koşullarında Pastörize Keçi Sütünden Çimi Peyniri Üretimi 1

LİPOLİTİK VE PROTEOLİTİK ENZİM KULLANIMININ BEYAZ PEYNİRLERİN ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ

Ç.Ü Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi Yıl:2012 Cilt:27-2

Ülkemiz Peynirleri Üzerine Mikrobiyolojik Araştırmalar

Candida Türlerinin İdentifikasyonunda Fermentasyon-Asimilasyon Testleri ve Otomatize Sistemler. Dr Beyza Ener Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi

UYGULAMALI MİKROBİYOLOJİ LABORATUARI

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Y. Lisans Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

Peynirde gözenek oluşumu ve etkileyen faktörler

GIDA ve TEMEL İŞLEMLER Gıda Muhafaza Yöntemleri

SÜT VE ÜRÜNLERİ ANALİZLERİ

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

Süttozu, Peyniraltı Suyu Tozu ve Yayıkaltı Karışımları ile Üretilen Kefirlerin Özellikleri Üzerine Bir Araştırma* I.Bazı Kimyasal Özellikler

Hazırlayanlar İpek KARŞI Ayda ZEYBEK Sezgi KIPÇAK Türker GÜL. Danışmanlar Araş.Gör.Dr. Ali KOÇYİĞİT Araş.Gör. Caner VURAL 2012

Laktoz, Sitrat ve Lipit Metabolizmalarının Peynirde Lezzet Bileşenlerinin Oluşumuna Etkileri

12 HÜCRESEL SOLUNUM GLİKOLİZ VE ETİL ALKOL FERMANTASYONU

Ev Yapımı ve Endüstriyel Üretim Yoğurtlarda ph ve Probiyotiklik İlişkisi

Gıda Kimyası II Gıdaların işlenmesi sırasında ortaya çıkan reaksiyonlar. Vural Gökmen

Peynir Teknolojisi. a- Üretildikten hemen sonra tüketilmeyen; belirli sıcaklık ve bağıl nem koşullarında belirli süre olgunlaşmış peynirler

19. yüzyıldan itibaren önemli gelişmeler ortaya çıkmıştır. Biranın bozulmasına neden olan bir etmenin LOUİS PASTEUR ün çalışmaları ile tanımlanması,

DERS ĐÇERĐKLERĐ GÜZ YARIYILI: GMB 501 Uzmanlık Alan Dersi (4 0 0)

Hatice YILDIRAN. Gıda Mühendisi BURDUR İL MÜDÜRLÜĞÜ

ÇEÇİL PEYNİRİNİN ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE PASTÖRİZASYON İŞLEMİNİN VE SALAMURA TUZ ORANININ ETKİLERİ 1

Ekoloji, canlıların hem kendi aralarındaki ilişkilerini, hem de çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyen bilim dalıdır.

TÜRK GIDA KODEKSİ YENİLEBİLİR KAZEİN VE KAZEİNAT TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO:2018/ )

Madde 2- Bu Tebliğ krema ve kaymağı kapsar. Bitkisel yağ esaslı köpük kremayı kapsamaz.

TÜRK GIDA KODEKSĐ FERMENTE SÜT ÜRÜNLERĐ TEBLĐĞĐ (TEBLĐĞ NO: 2009/25) 16 Şubat 2009 Resmî Gazete Sayı : 27143

Fitik asit gıdaların fonksiyonel ve besinsel özellikleri üzerine önemli etkileri olan doğal bileşenlerin kompleks bir sınıfını oluşturmaktadır.

ÖZGEÇMİŞ. İletişim Adresi: Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü, 06110, Dışkapı/Ankara Tel:

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GIDA MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Kargı Tulum Peynirinin Kimyasal ve Mikrobiyolojik Özellikleri

Farklı Pişirme Metotları ve Seviyelerinin Tavuk Pirzolalarında Heterosiklik Aromatik Amin Oluşumu Üzerine Etkileri

Edirne İlinde Elde Edilen Sütlerin Dünya Sağlık (Who) Standartlarına Uygunluğu

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GIDA MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI DOKTORA PROGRAMI

Gıda Mühendisliğine Giriş. Ders-2

HAYVAN BESLEMEDE ENKAPSÜLASYON TEKNOLOJİSİ VE ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr. Seher KÜÇÜKERSAN

Kluyveromyces Lactis Kullanarak Laktik Asit Üretiminin RSM ile Optimizasyonu

KGP202 SÜT TEKNOLOJİSİ II


Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Tunceli ili Pertek ilçesinde Yetiştirilen Koyun ve Keçi Sütlerinin Kaliteli Peynir Yapım Standartlarına Uygunluğu

Nutritional and therapeutic value of fermented milk products.

Metabolizma. Metabolizmaya giriş. Metabolizmaya giriş. Metabolizmayı tanımlayacak olursak

Yrd. Doç. Dr. Tuba ŞANLI

PROTEİNLER ve METABOLİZMASI. Prof.Dr. Sakine YALÇIN

Geleneksel Bir Fermente İçeceğimiz: Şalgam (Suyu)

Solunum. Solunum ve odunsu bitkilerin büyümesi arasında yüksek bir korelasyon bulunmaktadır (Kozlowski ve Pallardy, 1997).

İKİ FARKLI ÜRETİM YÖNTEMİYLE ÜRETİLEN BEYAZ PEYNİRLERDE PROTEOLİZ VE LİPOLİZ. YÜKSEK LİSANS TEZİ Tülay CİNBAŞ ( )

TARHANA ÜRETİMİ. Dr. Oya Irmak ŞAHİN-CEBECİ 2016

PROTEİNLER. -Proteinlerin Yapısında Bulunan Elementler. -Aminoasitler. --Kimyasal Yapılarına Göre Amino Asitlerin Sınıflandırılması

Besinlerin fermentasyonu

O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler.

ÖZGEÇMİŞ ve ESERLER LİSTESİ

TGK-KREMA VE KAYMAK TEBLĐĞĐ (2003/34) (Yayımlandığı R.G.: /25242)

6. BÖLÜM MİKROBİYAL METABOLİZMA

Şeyma ŞİŞİK OĞRAŞ,Güzin KABAN, Mükerrem KAYA

Püskürtmeli Kurutma. Püskürtmeli Kurutma. Gıda Analiz Teknikleri Bahar

Yarın Nasıl Bir Gıda Mühendisliği Eğitimi Olabilir? 8. Gıda Mühendisliği KONGRESİ 7 9 Kasım 2013 ANKARA. Doç. Dr. Y. Birol SAYGI Döhler

HÜCRESEL SOLUNUM OKSİJENSİZ SOLUNUM

GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

FERMENTASYON. Bir maddenin bakteriler, mantarlarve diğer mikroorganizmalar aracılığıyla, genellikle ısı vererek ve köpürerek

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

FENOLİK BİLEŞİKLER 4

Yemlerde Amino asitler ve B Grubu Vitaminlerinin Önemi ve Test Metotları. Süreyya ÖZCAN

Mikroorganizmalara giriş. Yrd.Doç.Dr. Sema CAMCI ÇETİN

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS

UYGULANAN BAZI FARKLI İŞLEMLERİN SÜNME PEYNİRİNİN ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİSİ *

BALIKLARDA SİNDİRİM VE SİNDİRİM ENZİMLERİ. İlyas KUTLU Kimyager Su Ürünleri Sağlığı Bölümü. vücudun biyokimyasal süreçlerinin etkin bir şekilde

1o. Ünite Dr. Halil TOSUN Turşu Teknolojisi

BİYOTEKNOLOJİYE GİRİŞ. Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

Elif ÖZER Gülfem ÜNAL Harun KESENKAŞ A. Sibel AKALIN. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü

REKOMBİNANT E.coli KÜLTÜRLERİ İLE ENZİM ÜRETİMİNİN KİNETİK ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ. Dilek KAZAN, Amable HOKTAÇSU ve Agnes ÇAMURDAN

Mısır silajında EM-silaj kullanımının etkileri

Bitkilerin yapısında bulunan organik asitlerin çoğu ya serbest ya da tuzları veya esterleri şeklinde bulunur. Organik asitlere, yapılarında karboksil

Adıyaman İlinden Şubat Ayında Elde Edilen Sütlerde Protein/Yağ Oranının Farklı Peynir Çeşitleri Yapımına Uygunluğu - doi: / IAU.

Transkript:

Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 2006, 43(2):165-174 ISSN 1018-8851 Mayaların Peynir Üretiminde Destek Starter Kültür Olarak Kullanımı Harun KESENKAŞ 1 Necati AKBULUT 2 Summary Yeasts as Adjunct Starter Cultures Used in Cheese Production Yeasts are found within the microflora of many cheese types, but their direct contribution to cheese ripening is quite new. Recently many researches have focused on using yeasts as adjunct starters in cheese production because of their high lipolytic and proteolytic activities, productive enzyme systems prior to aroma formation, interactions between primer starters. In this review especially the role of yeasts in cheese ripening was mentioned and some yeasts which are used as adjunct culture were introduced. Key words: Yeasts, cheese ripening, Yarrowia lipolytica, Debaryomyces hansenii Giriş Günümüzde tüketiciye, standart ve iyi kalitede peynirler sunmak için yeni peynir çeşitleri üretilmiş, modern alet ve ekipmanlarla yapım tekniğinde standardizasyona ağırlık verilmiş bunların yanında üretimde iş gücü azaltılmıştır. Buna ek olarak birçok peynir türünde üretimin ayrılmaz bir parçası olan olgunlaşma yöntemleri ile ilgili bazı yeni uygulamalara gidilmiştir. Olgunlaşma, her peynir çeşidinin kendine özgü tat, koku ve görünüşü alabilmesi için belirli koşullar altında, belirli sürede geçirdiği değişikliklerin toplamı olarak tanımlanabilir. Bu dönemde peynirin ana bileşenleri olan protein, laktoz ve yağ parçalanmakta, ortaya çıkan ürünler peynirlere özgün tat ve aroma kazandırmaktadır (Demiryol, 1983; Yaygın ve Karagülle, 1983; Dinkçi ve Gönç, 2000; Çağlar, 1992; Law, 2001; Tunçtürk, 2004). 1 Araş.Gör.: Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Bornova/İzmir, kesenkas@ziraat.ege.edu.tr 2 Prof. Dr.: Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Bornova/İzmir 165

Bu değişimin gerçekleşebilmesi için, peynir ortamında aktif enzim sistemlerinin veya bunların kaynağı olan mikroorganizmaların bulunması gerekmektedir (Wyder ve ark., 1999). Hastalık etkeni aktif organizmaların yıkımı için, peynire işlenecek süt pastörize edilmekte, bunun sonucunda yararlı mikroflora da büyük zarar görmektedir. Meydana gelebilecek tat ve aroma eksikliklerini gidermek ve istenen tekstürel özellikleri kazandırmak için, peynire işlenecek sütlere, peynir çeşidine göre spesifik laktik starter kültürler ilave edilmekte böylece peynirlerin olgunlaşma süresi, tat ve aromaları kontrol edilmeye çalışılmaktadır (Tunçtürk, 2004). Bunun yanında; Olgunlaşma sıcaklığını artırmak, Yüksek basınç uygulamaları, Çeşitli lipolitik ve proteolitik enzim preparatlarının kullanımı, Zayıflatılmış starter kültürlerin kullanımı, Genetik olarak modifiye edilmiş laktik kültürlerin kullanımı bilinen diğer yöntemlerdir (Upadhyay ve McSweeney, 2000; Law, 2001; Tunçtürk, 2004). Tüm bunlara ilaveten mayaların, yarı-sert, yumuşak, küflü ve salamurada olgunlaştırılanlar gibi değişik tipteki peynirlerin mikroflorasında önemli bir yere sahip olması destek kültür olarak kullanılabilmeleri açısından dikkat çekicidir (Suzzi ve ark., 2001). Bu derlemede peynir mikroflorası içinde mayaların yeri, olgunlaşmaya potansiyel katkıları ve yapılan literatür çalışmasına dayalı olarak üzerinde en yoğun çalışılmış bazı mayaların tanıtılması amaçlanmıştır. Peynirlerdeki Maya Florası Geçmişten bu yana mayaların kullanımı, ekmek, bira, şarap ve diğer alkollü içeceklerin üretiminde devam etmektedir. Günümüzde ise mayalar; ekstraktların, pigmentlerin ve probiotiklerin üretiminde kullanılmakta, bunun yanında gıda ve yemler için spesifik, ilaç endüstrisi için biyokimyasal maddelerin eldesinde büyük önem taşımaktadırlar (Jakopsen ve Narvhus, 1996; Wyder, 2001; Gürsoy ve Kınık, 2002). Mayaların özellikle peynirlerde sıklıkla görülmesi ürün içinde yaşama ve süt bileşenlerini kullanabilme kabiliyetine işaret etmektedir (Gürsoy ve Kınık, 2002). Bu durum mayaların düşük sıcaklık, ph ve su aktivitesinde (a w ) ve yüksek tuz konsantrasyonlarında gelişebilme yetenekleri ile desteklenebilir (Wyder ve Puhan, 1999; Wyder, 2001; Ferreira ve Viljoen, 2003). Zira süt işletmeleri çevre koşullarının mayaların gelişimi için uygun olması, hava ve çiğ sütte doğal 166

kontaminant olarak bulunmaları da bir diğer faktördür. Buna ilaveten peynir salamurası maya kontaminasyonu için bilinen en önemli kaynaktır. Genelde olgunlaşmanın ilk günlerinde çoğu peynir çeşidinin yüzeyindeki maya sayısı hızlı bir şekilde artar ve 10 gün sonunda maksimum seviyeye ulaşır. Bu sayının özellikle yüzeyi olgunlaştırılan peynirlerde 10 6-10 9 cfu/g veya 10 7-10 8 cfu/cm 2 seviyelerinde olduğu bildirilmektedir. Takip eden günlerde ise maya sayısı durağan bir hal alır veya düşüşe geçer. Peynirin iç kısımlarında da paralel bir gelişme söz konusudur fakat maya sayıları oldukça düşük düzeydedir (10 2-10 4 cfu/g) (Lenoir, 1984; Wyder, 2001). Yapılan araştırmalara göre peynirlerden izole edilen maya türlerinin çeşitlilik gösterdiği görülmektedir. Buna rağmen aralarında Kluyveromyces marxianus, Debaryomyces hansenii, Saccharomyces cerevisiae, Yarrowia lipolytica, Trichosporon cutaneum (beigelii), Rhodotorula mucilaginosa, Torulaspora delbrueckii nin bulunduğu 10 tür en sık rastlanılan mayalardır. Peynirlerde tuzlamayı takiben maya florasına, Kluyveromyces lactis, K. marxianus ve T. delbrückii gibi laktoz pozitif mayalar hakim olmaktadır. Olgunlaşma koşulları; özellikle de sıcaklık ve bağıl nem, peynirdeki maya flora kompozisyonunu önemli ölçüde etkilemektedir (Wyder, 2001). Mayaların Peynir Olgunlaşmasındaki Rolü Mayaların rolü peynir tipiyle yakın ilişki içerisindedir. Bazı mayalar peynirlerde bozulmalara, renk değişimlerine, meyvemsi lezzet ve yapışkan yapı oluşumuna sebep olurken; bazı mayalar olgunlaşma sürecinde görev alarak mikrobiyal interaksiyonlara katkıda bulunmakta, doku gelişimi ve lezzet bileşiklerinin oluşumunu gerçekleştirmektedir (Ferreira ve Viljoen, 2003). Mayaların olgunlaşma süresince başlıca katkısı, özellikle ortam ph sını azaltan laktik asidi kullanarak bakteriyel gelişmeyi desteklemek ve olgunlaşmanın ikinci kademesini başlatmaktır. Mayaların olgunlaşma süresince peynir ph sında meydana getirdiği bu değişiklik sadece laktik asit kullanımı ile ilgili olmayıp, proteolizden kaynaklanan alkali metabolizma ürünleri de ph yı düşürebilmektedir (Jakopsen ve Narvhus, 1996; Guerzoni ve ark.,1996; Joan ve Bennie, 1998; Wyder ve ark., 1999; Suzzi ve ark., 2001; Wyder, 2001). Bunun yanında mayaların peynir lezzet ve aromasına katkıları, bazı türlerin genellikle laktozu fermente etme ve bunun sonucu olarak etanol, asetaldehit, etil asetat ve etil butirat oluşturmalarına 167

bağlanabilir. Bazı mayaların yüksek lipolitik ve proteolitik aktiviteye sahip olmaları, amino asit, yağ asitleri ve esterler gibi aroma oluşumuna öncülük eden maddelerin meydana gelmesinde büyük rol oynamakta, bununla birlikte mayalar, diğer mikroorganizmalar için gerekli B vitaminleri; pantotenik asit, niasin, riboflavin ve biotin gibi bazı gelişme faktörlerini salgılayarak gelişimi desteklemektedir (Lenoir, 1984; Ferreira ve Viljoen, 2003). Mayaların enzimatik özellikleri, genellikle proteinaz ve peptidazların dengesiz aktiviteleri sonucu meydana gelen acı peptidlerin parçalanmasında da önemli rol oynamaktadır. Esas itibariyle, acı peptidlerin daha küçük moleküllü peptidlere ve amino asitlere parçalanmasında mayaların aminopeptidazları ve karboksipeptidazları katkıda bulunmaktadır (Wyder, 2001). Kısaca mayaların peynir üretiminde doğal veya kontrollü destek kültür olarak kullanımı ile ilgili özellikler Şekil 1 deki gibi özetlenebilir (Jakopsen ve Narvhus, 1996). Lipolitik ve proteolitik özellikler Primer starter ile olumlu interaksiyon Laktoz fermantasyonu PEYNİR Laktat asimilasyonu Aroma bileşenleri oluşumu Şekil 1. Mayaların peynir üretiminde destek kültür olarak kullanımı 168

Daha önce de belirtildiği gibi peynir olgunlaşmasında yaygın olarak laktik asit bakterilerinden ve mikrobiyal kaynaklı enzimlerden yararlanılsa da günümüzde Kluyveromyces lactis, Debaryomyces hansenii, Kluyveromyces marxianus, Geotrichum candidum, Pichia jadinii, Saccharomyces cerevisiae ve Yarrowia lipolytica gibi mayaların peynir olgunlaşmasında kullanılabilirliği konusunda çalışmalar yapılmaktadır (Guerzoni ve ark.,1996; Wyder ve ark., 1999; Wyder ve Puhan, 1999; Tempel ve Jakopsen, 2000; Suzzi ve ark., 2001; Hansen ve ark., 2001; Wyder, 2001; Ferreira ve Viljoen, 2003, Bintsis ve Robinson, 2004). Bu bölümde peynir üretiminde destek kültür olarak kullanımı üzerinde yoğun çalışmalar yapılan ve biyokimyasal özellikleri bakımından öne çıkan bazı maya türlerine değinilecektir. Yarrowia lipolytica Y. lipolytica, üzerinde yoğun bir şekilde çalışılmış geleneksel olmayan ve Yarrowia genusuna ait tek türdür. Türün gelişmiş formu ilk olarak 1960 lı yılların sonlarında Wickerham tarafından Candida lipolytica şeklinde tanımlanmıştır. Gelişmiş formu, Endomycopsis lipolytica, daha sonra Saccharomyces lipolytica ve nihayet Y. lipolytica olarak yeniden sınıflandırılmıştır (Barth ve Gaillardin, 1997). Literatürde Y. lipolytica suşlarının, hücre dışı lipolitik ve proteolitik aktivitelerinin güçlü olması nedeniyle daha çok yağ, protein ve şeker içeren ortamlardan izole edildiği bildirilmektedir. Bu sebeple en çok; peynir gibi süt ürünlerinde bunun yanında soya sosu ve et içeren salatalarda da görülmektedirler (Wyder, 2001). Y. lipolytica nın süt ürünlerinde en sık rastlanan maya türleri arasında yer alması peynir teknolojisinde iyi bir olgunlaşma ajanı olmasını desteklemektedir (Barth ve Gaillardi, 1997). Y. lipolytica nın 5-10 C lerde geliştiği gözlenmiş, optimum ve maksimum gelişme sıcaklıkları sırasıyla 25-30 C ve 33-37 C olarak bildirilmiştir. Maya, laktik ve sitrik asidi kullanabilmekte, sitrik veya laktik asit konsantrasyonun % 1 olduğu ortamlarda gelişebilmektedir (Wyder, 2001). Y. lipolytica suşlarına ait lipolitik aktivite düşük sıcaklıklarda ve yüksek tuz konsantrasyonlarında azalma gösterse de yapılan çalışmalar lipolitik aktivitenin devam ettiğini ve bu nedenle peynirin olgunlaşmasında bu mayanın kullanılabileceğini göstermiştir (Tempel ve Jakopsen, 2000). Ekstrasellüler proteolitik aktivite gösteren çoğu 169

Y. lipolytica suşlarının ise proteinaz üretebilecekleri minimum sıcaklık 0-3 C olarak bildirilmiştir (Suzzi ve ark., 2001). Y. lipolytica nın biyokimyasal aktiviteleri, aromatik bileşikler ve/veya metil ketonlar, alkoller, laktonlar ve esterler gibi aroma maddeleri oluşumuna öncü bileşikleri üretebilmesi nedeniyle, peynirin duyusal özellikleri yönünden önemli role sahiptir (Suzzi ve ark.,2001). Debaryomyces hansenii Candida famata nın gelişmiş formu D. hansenii; düşük sıcaklıkta (min. 5 C, opt. 25-30 C, max. 32-37 C), yüksek tuz konsantrasyonlarında (max % 24) ve düşük su aktivitelerinde (a w :0.65) çoğalabilme özellikleri bakımından Y. lipolytica gibi peynirlerde oldukça sık rastlanan lipolitik ve proteolitik özellikteki bir diğer mayadır (Ferreria ve Viljoen, 2003). Maya çeşitli karbon bileşiklerini kullanma/fermente etme yeteneği, lipaz ve proteinaz aktivitesi ve farklı ortam koşullarında gelişebilme kabiliyeti gibi fenotipik ayırımlar bakımından heterojen suşlara sahiptir (Petersen ve Jespersen, 2004). Aminopeptidazlar ve karboksipeptidazlar (ph opt 5.8) bu mayanın süt proteinlerini hidrolize etmesinde önemli rol oynarlar. Buna ilaveten mayanın laktik asit bakterileri ile sinerjik ve daha güçlü bir proteolize neden olduğu bildirilmiş, laktik asit bakterilerinin yaşam sürelerini uzattığı gözlenmiştir. Bu durum çoğu araştırmada D.hansenii nin bakteriler için spesifik gelişme faktörleri sentezleyebilmesi ile açıklanmıştır (Tempel ve Jakopsen, 2000; Wyder, 2001). Maya laktik asit; tercihen L (+) izomerini ve asetik asidi gerek aerobik gerekse anaerobik yolla metabolize edebilmektedir. Peynir yüzeyinde asitliğin düşmesi bu nedenledir. Anaerobik yol daha yavaş olmasına rağmen laktik asit ve asetik asit miktarındaki azalma sonucu peynirde Clostridium butyricum ve Clostridium tyrobutyricum gibi istenmeyen bakteriler üzerine inhibe edici bir etkinin ortaya çıktığı bilinmektedir (Wyder, 2001; Ferreria ve Viljoen, 2003). D. hansenii aşılanarak üretilen peynirlerde yüksek miktarda serbest yağ asidi tespit edilmiştir. Peynir telemeleri ile yapılan çalışmalarda ise D. hansenii nin ph yı önemli ölçüde arttırdığı ve yüksek proteolitik aktivite gösterdiği bunun yanında peynir aromasına katkı sağladığı bildirilmiştir (Wyder ve Puhan, 1999). 170

Kluyveromyces marxianus Peynirlerde özellikle gaz oluşumu, maya tadı, renk hataları ve tekstürel bozukluklar gibi kusurlara sebep olmasına rağmen, son yıllarda yapılan çoğu araştırmada K.marxianus un peynir olgunlaşmasında destek kültür olarak kullanılabileceği ifade edilmiştir. Zira K. marxianus çevreden ziyade peynir orijinlidir ve daha çok salamuradan veya olgunlaşma sırasında peynirlerden izole edilmektedir (Welthagen ve Viljoen, 1996). Dolayısıyla, bu tür ile çoğunlukla olgunlaşma esnasında karşılaşılması, mayanın süt proteinini ve yağını metabolize etme yeteneğine işaret etmektedir. Laktozu ve bir çok şekeri fermente etme yeteneğinde olan K.marxianus, laktoz fermantasyonu sırasında CO 2 oluşumu yanında etanol ve asetaldehit gibi lezzet bileşikleri meydana getirir (Wyder ve Puhan, 1999; Dahl ve ark., 2000; Romano ve ark., 2001). Ayrıca peynir olgunlaşması sırasında denatüre olan proteinler K. marxianus un proteinazları tarafından daha küçük peptidlere hidrolize olmaktadır (Joan ve Bennie,1998). Araştırmacılar K. marxianus un ekstrasellüler lipolitik aktivite gösterdiğini buna rağmen ekstrasellüler proteolitik aktivitesinin zayıf olduğunu bildirmişlerdir. Yapılan araştırmalar K. marxianus un ilave kültür olarak kullanılan mayalara kıyasla peynirde daha yavaş ve daha çok peynir matrisinde geliştiğini göstermektedir (Wyder ve Puhan, 1999). Geotrichum candidum Peynir maya florası içinde G. candidum un yeri sınıflandırılmasındaki farklılık nedeniyle genellikle ayrı tutulmaktadır. Koloni morfolojisine bağlı olarak G. candidum ya maya ya da maya benzeri fungus olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle başlıca iki biotipi ayırt edilmiştir. Birinci biotipte yer alan türler açık beyaz renkte, oldukça lifli koloni morfolojisiyle ve optimum 25-30 C lerde hızlı çoğalma ile karakterize edilmiştir. Bu tip, güçlü proteolitik enzimlere sahiptir. Ortam asitliğini düşürme yeteneğindedir. Miselleri septalı olup çoğalmaları misellerinin artrosporlara parçalanmasıyla olur. Diğer tip ise krem renkli ve maya benzeri koloniler oluşturur, optimum gelişme sıcaklığı 22-25 C arasındadır, gelişme ve proteolitik aktivite oldukça zayıftır. Günümüzde bu tip maya olarak kabul edilmiştir (Lenoir, 1984; Wyder, 2001). G. candidum tuza karşı oldukça hassastır ve % 1 in üzerindeki konsantrasyonlarda gelişimi etkilenmektedir. Optimum 5.5-6 ph daki 171

ortamlarda ekstrasellüler lipaz ve proteinaz bunun yanında iki endopeptidaz üretirler. G. candidum un çeşitli peynirlerde kullanımı nedeniyle literatürde süt küfü olarak adlandırıldığı görülür (Ayhan, 2000). G. candidum türleri, deaminasyon ile glutamik ve aspartik asit, triptofan, lösin, metiyonin ve fenilalanin gibi amino asitleri meydana getirebilmektedir. G. candidum un amino asit katabolizması sonucu alkollerin yanında, peynirlerde aroma gelişimi bakımından önemi büyük; dimetildisülfit, metanetiol ve çeşitli S-metil tioesterler gibi uçucu sülfür bileşikleri oluşabilmektedir. Zira yapılan model çalışmalarda G. candidum aşılanan peynirlerde güçlü peynir aroması hissedilmiştir (Wyder, 2001). Sonuç Peynir olgunlaşmasının maya kültürleri ile desteklenmesine yönelik çalışmalardan elde edilen olumlu sonuçlar dikkat çekmektedir. Ancak üretilecek olan peynirin olgunlaştırma süresi, yağ ve tuz miktarı, kullanılan süt çeşidi ve uygulanan proses aşamaları üzerinde durulması gereken faktörlerdir. Bu faktörler ile birlikte mayaların peynir aromasına katkıları, lipolitik ve proteolitik özellikleri, ozmotolerans düzeyleri ve mikrobiyal interaksiyonları bir bütün olarak ele alınmalıdır. Sonuç olarak peynir üretiminde doğru maya türü ve suş seçimi ve optimum koşulların sağlanması ile özellikle laktik starter kültürlerin verimliliğini arttıracağı için lezzet bakımından zengin peynir üretimi mümkün olacaktır. Özet Mayalar birçok peynirin mikroflorasında önemli bir yere sahiptir. Ancak peynir olgunlaşmasına direkt katkıları hakkında edinilen bilgiler oldukça yenidir. Günümüzde mayaların lipolitik ve proteolitik aktivitelerinin yüksek oluşu, aroma maddelerinin oluşumuna öncülük eden enzim sistemlerinin zenginliği, primer starterler ile olumlu interaksiyonları gibi özellikleri nedeniyle peynir üretiminde kültür olarak kullanılabilirlikleri hakkında araştırmalar yapılmaktadır. Bu derlemede özellikle mayaların peynir olgunlaşmasındaki rolü ele alınmış ve destek kültür olarak kullanılan bazı mayaların tanıtılması amaçlanmıştır. Anahtar sözcükler: Mayalar, peynir olgunlaşması, Yarrowia lipolytica, Debaryomyces hansenii 172

Kaynaklar Ayhan, K., 2000, Gıdalarda Bulunan Mikroorganizmalar, Sayfa 37-80, Gıda Mikrobiyolojisi ve Uygulamaları, 2. baskı, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü, Ankara. Barth, G. and Gaillardin, C., 1997, Physiology and Genetics of the Dimorphic Fungus Yarrowia lipolytica, FEMS Microbiology Reviews, 19: 219-237. Bintsis, T. and Robinson, R.K, 2004, A Study of the Adjunct Cultures on the Aroma Compounds of Feta-type Cheese, Food Chemistry, 88 (3): 435-441. Çağlar, A., 1992, Peynirde Hızlı Olgunlaştırma Metotları, Gıda 17 (5):319-325. Dahl, S., Tavaria, F.K. and Malcata F.X., 2000, Relationships Between Flavour and Microbiological Profiles in Serr da Estrela Cheese Throughout Ripening, International Dairy Journal, 10:255-262. Demiryol, R., 1983, İnek, Koyun, Keçi Sütleri ile Yapılan ve Farklı Sıcaklıklarda Olgunlaştırılan Beyaz Peynirlerin Özellikleri Üzerinde Araştırmalar, Doktora Tezi, E.Ü. Ziraat Fakültesi, Süt Teknolojisi Bölümü, 65s. Dinkçi, N. ve Gönç, S., 2000, Mucor miehei den Elde Edilen Lipaz (Piccantase A) Enziminin Beyaz Peynirin Olgunlaşmasında Kullanılması Üzerine Araştırmalar, E.Ü.Z.F. Dergisi, 37 (2-3):141-148. Ferreira, A.D. and Viljoen B.C., 2003, Yeasts as Adjunct Starters in Matured Cheddar Cheese, International Journal of Food Microbiology, 86 (1-2):131-140. Guerzoni, M.E., Gobbetti, M., Lanciotti, R., Vannini, L. and Chaves L.C., 1996, Yarrowia Lipolytica As Potential Ripening Agent in Milk Products, Yeasts in The Dairy Industry: Positive and Negative Aspects, Proceedings of International Dairy Federation Symposium, Copenhagen, 23-33. Gürsoy, O. ve Kınık, Ö., 2002, Probiyotik Bir Maya: Saccharomyces boulardii, Gıda Teknolojisi, 6 (3): 58-63. Hansen, T.K., Tempel, T.V.D., Cantor, M.D. and Jakopsen, M., 2001, Saccharomyces cerevisiae as a Starter Culture in Mycella, International Journal of Food Microbiology, 69:101-111. Jakopsen, M. and Narvhus, J., 1996, Yeasts and Their Possible Beneficial and Negative Effects on The Quality of Dairy Products, International Dairy Journal, (6):755-768. Joan, J.W. and Bennie, C.V., 1998, Yeast Profile in Gouda Cheese During Processing and Ripening, International Journal of Food Microbiology, 41:185-194. Law, B., 2001, Controlled and Accelerated Cheese Ripening: the Research Base for New Technologies, International Dairy Journal, 11: 383-398. Lenoir, J., 1984, The Surface Flora and its Role in the Ripening of Cheese, International Dairy Federation Bulletin, 171, 3-20. Petersen, K.M., and Jespersen L., Genetic Diversity of The Species Debaryomyces Hansenii and The Use of Chromosome Pplymorphism for Typing of Strains Isolated from Surface-Ripened Cheeses, Journal of Applied Microbiology, 97: 205-213. Romano, P., Ricciardi, A., Salzano and Suzzi, G., 2001, Yeasts from Water Buffalo Mozzarella a Traditional Cheese of the Mediterranean Area, International Journal of Food Microbiology 69:45-51. Suzzi,G., Lanorte, M.T., Galagno,F., Andrighetto,C., Lombardi,A., Lanciotti,R. and Guerzoni, M.E., 2001, Proteolytic, Lipolytic and Molecular Characterization of 173

Yarrowia lipolytica Isolated From Cheese, International Journal of Food Microbiology, (69):69-77. Tempel, T.V.D. and Jakopsen, M., 2000, The Technological Characteristics of Debaryomyces hansenii and Yarrowia lipolytica and Their Potential as Starter Cultures for Production of Danablu, International Dairy Journal, 10: 263-270. Tunçtürk, Y., 2004, Peynirde Hızlı Olgunlaştırma Çalışmalarına Yeni Yaklaşımlar, 8. Gıda Kongresi, Uludağ Üniversitesi, Bursa. Upadhyay, V.K. and McSweeney, P.L.H., 2000, Acceleration of Cheese Ripening, Dairy Processing Improving Quality, Ed: G. Smit, Woodhead Publishing Limited, Cambrige, 419-447. Welthagen, J.J. and Viljoen, B.C., 1996, The Presence of Yeasts in Different types of Cheese, Yeasts in The Dairy Industry: Positive and Negative Aspects, Proceedings of International Dairy Federation Symposium, Copenhagen, 78-87. Wyder, M.T. and Puhan, Z., 1999, Role of Selected Yeasts in Cheese Ripening: An Evaluation in Aseptic Cheese Curd Slurries, International Journal Dairy Journal, 9:117-124. Wyder, M.T., 2001, Yeasts in Dairy Products, Swiss Federal Dairy Research Station, Fam Info No: 425, Liebefeld, CH-3003 Berne. Wyder, M.T., Bachmann, H.P. and Puhan, Z., 1999, Role of Selected Yeasts in Cheese Ripening: An Evaluation in Foil Wrapped Raclette Cheese, Lebens- Wiiss.u.-Technol, 32:333-343. Yaygın, H. ve Karagülle, M.Ş., 1983, Peynirlerde Hızlandırılmış Olgunlaştırma, E.Ü.Z.F. Dergisi, 20 (2):131-171. 174