DİYABET HASTALARININ HASTALIK ALGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi
Amaç: TURDEP-2 çalışması sonucunda elde edilen veriler göstermiştir ki önemli bir mortalite ve morbidite sebebi olan diyabet prevelansı (%13,7) hızla artmakta olup, Malatya da % 20 nin üzerindedir. Hastalık algısı kişinin psikolojik uyumundan hastalığın seyrine kadar birçok alanı etkileyen önemli bir etkendir.
Yapılan araştırmalarda negatif hastalık algısı geliştiren hastalarda hiçbir patolojinin bulunmamasına rağmen, bu durumun hastayı daha az rahatlattığına dair kanıtlar vardır.
Hastalık algısının değerlendirilmesi ve hastaların hastalığı ile ilgili sahip oldukları algıların pozitif yönde etkilenmesiyle kronik hastalığı olanlara, - kendi kendini yönetebilme, - kronik hastalığın oluşturduğu duygusal durumla baş edebilme - kronik hastalığa eşlik eden günlük streslerin üstesinden gelebilmeleri için problem çözme becerileri kazandırılabilir.
Hastanın birey olarak hastalığına ilişkin yorumu, algısı ve değerlendirmeleri yaşam kalitesini belirleyici bir unsurdur. Hastaların hastalıkları hakkındaki görüşleri nadiren sorgulanmakta ve hastalar tarafından ifade edilmektedir.
Yöntem: Tanımlayıcı nitelikteki bu araştırmanın örneklemini ; Malatya Devlet Hastanesine başvuran, En az 6 aydır diyabet hastalığı olan, İletişim kurulabilen ve Araştırmaya katılmayı kabul eden 108 birey oluşturmuştur.
Veriler tanıtıcı özellikleri içeren bilgi formu Hastalık algısı ölçeği (HAÖ) aracılığıyla toplanmıştır.
Diyabet ve birçok kronik hastalık için kullanılan HAÖ Weinman ve ark. (1996) tarafından geliştirilmiş olup Moss-Morris ve ark. (2002) tarafından yenilenmiştir. Armay ve ark. (2006) tarafından Türkçeye uyarlanmıştır.
Hastalık Algısı Ölçeği i (HAÖ); Hastalık belirtileri, Hastalık algısı Hastalık nedenleri olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır.
HAÖ nde hastalık belirtileri bölümü; Sık görülen 14 hastalık belirtisini (ağrı, boğazda yanma, bulantı, soluk almada güçlük, kilo kaybı, yorgunluk, eklem sertliği, gözlerde yanma, hırıltılı soluma, baş ağrısı, mide yakınmaları, uyku güçlükleri, sersemlik hissi, güç kaybı) içerir.
HAÖ nde bu belirtilerin her biri için kişiye önce, "bu belirtiyi hastalığın başlangıcından bu yana yaşayıp yaşamadığı", daha sonra "bu belirtiyi hastalığıyla ilgili görüp görmediği" sorulmaktadır. İkinci sorudaki evet yanıtlarının toplamı hastalık belirtisi bölümünün değerlendirme sonucunu oluşturur.
Algı bölümü; Hastanın hastalığı hakkında görüşlerini içeren 38 maddeden oluşur. 5'li Likert tipi ölçüm kullanılmış 1. Kesinlikle böyle düşünmüyorum, 2. Böyle düşünmüyorum, 3. Karasızım, 4. Böyle düşünüyorum, 5. Kesinlikle böyle düşünüyorum olup, HAÖ nin algı bölümü yedi alt ölçeği içermektedir.
1. Süre (akut/kronik): Süre alt ölçekleri, kişinin hastalığının süresiyle ilgili algılarını araştırır ve akut, kronik, döngüsel, epizodik olarak gruplanır. 2. Sonuçlar: Sonuçlar alt ölçeği, kişinin hastalığının şiddetine ve fiziksel, sosyal ve psikolojik işlevselliğine olası etkileriyle ilgili inançlarını araştırır.
3. Kişisel kontrol: Kişisel kontrol, kişinin hastalığının süresi, seyri ve tedavisi üzerindeki iç kontrol algısını araştırır 4. Tedavi kontrolü: Tedavi kontrolü, kişinin uygulanan tedavinin etkinliği hakkındaki inançlarını araştırır.
5. Hastalığı anlayabilme: Kişinin hastalığını ne kadar anladığını ya da kavradığını araştırır. 6. Süre (döngüsel): Kişinin hastalığının zaman içerisindeki farklı yansımalarını araştırır. 7. Duygusal temsiller: Kişinin hastalığıyla ilgili hissettiklerini araştırır.
Hastalık nedenleri bölümü: Hastalıkların oluşumundaki olası nedenleri içeren 18 maddeden oluşur. Beşli Likert tipi ölçüm kullanılır. Bu boyut, kişinin hastalığının olası nedenleri hakkındaki düşüncelerini araştırır ve dört alt ölçek içerir.
1.Psikolojik atıflar (stres ya da endişe, benim tutumum, duygusal durumum, aile problemleri, kişilik özelliklerim, aşırı çalışma) 2. Risk faktörleri (kalıtsal, diyet-yemek alışkanlıkları, kötü tıbbi bakım, kendi davranışım, yaşlanma, sigara içme, alkol kullanımı)
3. Bağışıklık (bir mikrop ya da virüs, çevre kirliliği, vücut direncimin az olması) 4. Kaza veya şans ( kaza ya da yaralanma, şans ya da kötü talih) Ölçeğin en sonunda, kişinin hastalığının en önemli nedeni olarak gördüğü üç faktörü yazması istenmektedir.
Verilerin analizinde yüzdelik, t testi, anova, kruskall wallis varyans analizi ve mann whıtney u testi kullanılmıştır
BULGULAR:1 Araştırmaya katılan 108 bireyin demografik özelikleri yaş ortalaması 54.71±11.60, %62 si kadın, %51,92si ev hanımı, %87.0 ı evli, %41,7 si ilköğretim mezunu olup, %69 unun aylık geliri; 1000TL nin altındadır.
BULGULAR: 2 Ortalama DM süreleri 8.48±6.4 yıldır. Bireylerin %60.2 si OAD almakta olup insülin kullanan %36.1 lik grubun %74.4 ü kendisi insülin uygulamaktadır. %58.3 ünün başka bir kronik hastalığı (%35.2 hipertansiyon) bulunmakta olup, %35.2 sinde DM komplikasyonu mevcuttur.
BULGULAR: 3 % 59.3 ü hiç sigara içmemiş olup, % 93.5 i aile bireyleri ile birlikte yaşamaktadır. BMI (beden kitle indeksi) değerlerine göre %30.6 sı fazla kilolu, %48.1 i obezdir.
BULGULAR: 4 Hastalık belirtileri alt grubu incelendiğinde bireylerin DM ye bağlı; %62.0 sinin yorgunluk, %50.0 ının güç kaybı ve %39.8 inin başağrısı yaşadığı görülmüştür.
Bireylerin hastalık hakkındaki görüşleri (algı puanları) BULGULAR: 5 Süre (akut/ kronik) Sonuçlar Kişisel kontrol Tedavi kontrolü Hastalığı anlama Süre (döngüsel) Duygusal temsil Mean 22,97 20,07 22,45 17,57 16,25 14,84 22,29 Std± 5,93 4,84 4,09 3,49 4,90 2,95 6,19 Minumum 7,0 7,0 12,0 7,0 5,0 4,0 6,0 Maximum 30,0 30,0 30,0 25,0 25,0 20,0 30,0
Cinsiyet ile algı puanları arasındaki ilişki; Süre (akut / Kronik) Sonuçlar Kişisel kontrol Tedavi kontrolü Puan ortalamaları Hastalığı anlayabilme BULGULAR: 6 Süre (döngüsel) Duygusal temsiller Kadın 22,32 20,95 22,13 17,02 15,50 15,46 23,88 Erkek 24,02 18,63 22,97 18,46 17,48 13,82 19,70 P değeri 0,150 0,015 0,302 0,038 0,041 0,005 0,001 t değeri -1,449 2,473-1,037-2,099-2,068 2,885 3,578
BULGULAR: 7 Medeni durum, evde kimle yaşadığı, DM süresi, yaş, sigara içme durumu ile algı alt grupları arasında anlamlı ilişki bulunamamıştır.
Tedavi şekli ile arasında anlamlı ilişki olan algı puanları; BULGULAR: 8 Sonuçlar Süre (akut / kronik) P değeri 0,35 0,012 KW 6,67 8,77
Meslek ile arasında anlamlı ilişki olan algı puanları; BULGULAR: 9 Süre (döngüsel) Duygusal temsiller P değeri 0,019 0,002 KW 15,19 20,315
Eğitim durumu ile arasında anlamlı ilişki olan algı puanları; BULGULAR: 10 Hastalığı anlayabilme Süre (döngüsel) Duygusal temsiller P değeri 0,025 0,000 0,000 KW 11,15 25,07 23,24
DM komplikasyonu ile arasında anlamlı ilişki olan algı puanları; BULGULAR: 11 Süre (akut / kronik) Hastalığı anlayabilme Duygusal temsiller P değeri 0,002 0,032 0,016 t -3,110 2,167-2,453
BMI ile arasında anlamlı ilişki olan algı puanları; BULGULAR: 12 Tedavi kontrolü P değeri 0,012 KW 11,018
BULGULAR: 13 Gelir düzeyi arttıkça duygusal temsiller, sonuçlar puan ortalamaları azalmış, kişisel tedavi puanları ise artmıştır. Eğitim düzeyi arttıkça sonuçlar, süre (döngüsel) ve duygusal temsiller puan ortalamaları azalmıştır.
Hastalık nedenleri bölümü; BULGULAR: 14 Psikolojik atıflar Risk faktörleri Bağışıklık Kaza yada şans Mean 18,04 16,55 6,30 4,33 Std ± 5,77 4,91 2,28 1,75 minumum 6,0 7,0 3,0 2,0 maximum 30,0 31,0 13,0 10,0
BULGULAR: 15 Hastalık nedenleri direkt sorulduğunda stres (%56.6), kalıtım (%36), diyet yemek alışkanlıkları (%36.0) olarak sıralanmıştır.
Sonuç: Diyabetli bireylerin kronik bir hastalıklarının olduğuna inandıkları, hastalıkla ilgili kişisel kontrollerinin yüksek olduğu, hastalıkla birlikte ortaya çıkan duygusal belirtileri yoğun olarak algıladıkları
Sonuç: En fazla; stres, kalıtım ve vücut direncinin azalmasının hastalık nedeni olduğuna inandıkları tespit edilmiştir.
Sonuç: Bireylerin hastalıklarının duygusal belirtileri ile başetmek için kendilerini ifade etme şansı verilerek gerektiğinde profesyonel destek kaynakları sağlanması önerilebilir.
Acehan ın hipertansiyonlu hastalarla yaptığı çalışmada grup görüşmesinin, hastaların hastalık algılarını olumlu yönde etkileyerek kan basıncı regülasyonunda iyileşmeye katkı sağladığı belirlenmiştir.