Madde bağımlılığı nedeniyle denetimli serbestlik tedavisine yönlendirilen bireylerde madde kullanım örüntüsü ile göç arasındaki ilişki

Benzer belgeler
daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü Ege Üniversitesi 2003

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ

Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Ege Üniversitesi 2003

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

Adli Psikiyatri Polikliniğinde Değerlendirilen Olguların Psikiyatrik Tanıları, Madde Kullanım Durumları, Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRMASI - SONUÇ RAPORU RAŞTIRMASI - S

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı

Silah Ruhsatı Başvurularında Narsisistik Özellikler ve Mizaç Özellikleri

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

KULLANILAN MADDE TÜRÜNE GÖRE BAĞIMLILIK PROFİLİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR MU? Kültegin Ögel, Figen Karadağ, Cüneyt Evren, Defne Tamar Gürol

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

Mevsimlik Tarım İşçilerinin İş Kazası Geçirme Durumları

Adli Tıp Bülteni The Bulletin of Legal Medicine

Son iki yılda ilaç endüstrisi ve başka kuruluşlarla gelir getirici ilişkim olmamıştır.

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011 P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ

GEBELERİN BİTKİSEL ÜRÜN TÜKETİM VE SIKLIĞININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİ ALTINDAKİ ÇOCUK VE GENÇLER: BETİMLEYİCİ BİR ÇALIŞMA

DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER. PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til

Hastanede Yatan Hastaların El Hijyenine Yaklaşımları

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

ÖNSÖZ. beni motive eden tez danışmanım sayın Doç. Dr. Zehra Özçınar a sonsuz

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ

HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİNİN SAĞLIK HİZMETİ ALANLAR VE ÇALIŞANLAR TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ ÖRNEĞİ

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 19, OCAK , S İSTANBUL ISSN: Copyright

Yaşınız kaç diye sorduk;

ANALYSIS OF THE RELATIONSHIP BETWEEN LIFE SATISFACTION AND VALUE PREFERENCES OF THE INSTRUCTORS

HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ

Cukurova Medical Journal

İZMİR SİYASİ DURUM ARAŞTIRMASI MART 2014

Açıklama Araştırmacı: Olmamıştır. Danışman: Olmamıştır. Konuşmacı: Olmamıştır.

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

KISA ÖZGEÇMİŞ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü. Ege Üniversitesi 2003

POSTPARTUM DEPRESYON VE ALGILANAN SOSYAL DESTEĞİN MATERNAL BAĞLANMAYA ETKİSİ

KLİNİĞİMİZDE YATARAK TEDAVİ GÖREN YURTDIŞINDA YAŞAYAN TÜRKLERDE MADDE KULLANIM PROBLEMLERİ VE KÜLTÜREL ÖZELLİKLERLE İLİŞKİSİNİN SAPTANMASI

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

STRATEJİK PLANLAMANIN KIRSAL KALKINMAYA ETKİSİ VE GAZİANTEP ÖRNEĞİ ANKET RAPORU

HOŞGELDİNİZ. Diaverum

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

EK-5 MEMNUNİYET ANKETLERİ UYGULAMA REHBERİ. Hastane (Kamu, Üniversite ve Özel)

ALMANYA DA YAŞAYAN TÜRK EROİN BAĞIMLILARININ ÖZELLİKLERİ

GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ ALKOL VE MADDE KULLANIM BOZUKLUKLARI BİRİMİNE BAŞVURAN HASTALARIN SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

BAĞIMLILARIN GÖZÜNDEN DÜNYA

Dr. Şükrü Keleş, PhD Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı 3 Mayıs 2017 Çarşamba

EUROSTUDENT ULUSAL ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE SONUÇLARI

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 60.Yıl Projesi. Türkiye de İnsan Hakları ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ne İlişkin Farkındalık Araştırması

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

Adana RSHH'de zorunlu tedavi ve sorunları DR. GÖZDE CİĞERLİ

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü BBY 208 Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri II (Bahar 2012) SPSS Ders Notları II (19 Nisan 2012)

BURDUR İLİNDE SPORA KATILIMIN SOSYO EKONOMİK BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

Uygulama (Saat/Hafta) Madde Bağımlılığı I SEC Yarıyılı

Türkiye de Kadınların İç Göç Örüntüsü ve İç Göç Nedenleri

T.C. SAĞLıK BAKANLıĞı

A RESEARCH ON THE RELATIONSHIP BETWEEN THE STRESSFULL PERSONALITY AND WORK ACCIDENTS

Araştırma Notu 18/229

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERSLERİ

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Sayı 6 Haziran BİLGİ TEKNOLOJİLERİNDEN YARARLANMA DÜZEYLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA: HATAY İLİ ÖRNEĞİ Fikriye KANATLI 1 Sinan SCHREGLMAN 2 ÖZET

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

KENT BİLGİ SİSTEMİNİN BİR ALT SİSTEMİ OLARAK İSTATİSTİKSEL BİLGİ SİSTEMİ VE TÜRKİYE İÇİN 2008 YILINDA İSTATİSTİKSEL BİLGİ SİSTEMİ KULLANIM DURUMU *

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Haziran 2017 Cilt:6 Özel Sayı:1 Makale No: 07 ISSN:

2014 Yerel Seçimleri Tekirdağ Kapaklı Siyasi Eğilim Araştırması

Gençlerin Kozmetik Kullanma Davranışları

KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMASI ŞUBAT 2015

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

Bu proje, TÜBİTAK tarafından desteklenmiştir.

Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi

İŞSİZ BİREYLERİN KREDİ KARTLARINA İLİŞKİN TUTUM VE DAVRANIŞLARININ YAPISAL EŞİTLİK MODELİYLE İNCELENMESİ: ESKİŞEHİR ÖRNEĞİ

1. SOSYAL SERMAYE 1. (1) (2) 2. (3). (4) 3. (5) (6) 4.

Türkiye de Bağımlılık Epidemiyolojisi. Dr. Zehra Arıkan

Transkript:

376 Madde bağımlılığı nedeniyle denetimli serbestlik tedavisine yönlendirilen bireylerde Araştırma / Original article Madde bağımlılığı nedeniyle denetimli serbestlik tedavisine yönlendirilen bireylerde madde kullanım örüntüsü ile göç arasındaki ilişki Derya ŞAŞMAN KAYLI, 1 A. Ender ALTINTOPRAK, 2 Hande ÇELİKAY, 3 Yeşim BABÜR KORKMAZ, 4 Deniz KABAKÇI 5 ÖZ Amaç: Türkiye nin önemli metropollerinden olan İzmir, artan bir şekilde göç almaktadır. Göç bireyin ekonomik, sosyal, kültürel koşullarını belirleyen ve biçimlendiren, toplumsal yapının en önemli dinamikleri arasındadır. Bu çalışmada, denetimli serbestlik yasasıyla madde bağımlılığı tedavisi için İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bağımlılık Polikliniği ne başvuran bireylerde, sosyoekonomik yapıyı belirleyen göç olgusunun madde kullanım örüntüsüyle ilişkisi incelenmiştir. Yöntem: Çalışma, kurumumuza 01 Ekim 2014-31 Mart 2015 tarihleri arasında başvuran ve gönüllü olarak çalışmaya katılmayı kabul eden 302 kişi ile gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak çalışmacıların geliştirdiği anket kullanılmıştır. Toplanan veriler, SPSS 15 programında değerlendirilerek ki-kare, Fisher in kesin testi ve t testi ile incelenmiştir. Bulgular: Elde edilen bulgularda, göç edenlerde göç etmeyenlere göre anne eğitim düzeyinin daha düşük olduğu, ikiden fazla çocuk sahibi olma, kiralık evde oturma, kardeş sayısının fazla olması ve başka suça karışma gibi özelliklerin daha yüksek oranlara ulaştığı görülmüş ve değişkenler arasında kurulan ilişkilerin, istatistiksel olarak anlamlı olduğu bulunmuştur. En önemli maddeye başlama nedeni merak olarak bulunurken, göç eden katılımcıların sorunlar nedeniyle maddeye başlama oranının daha yüksek olması aradaki farklılaşmayı gösteren bulgular arasındadır. Sonuç: Kente göç eden bireyler, şehrin kentin kenar semtlerine yerleşmekte, kentin merkezinde yaşayanlara göre daha olumsuz koşullarda yaşamlarını sürdürmek zorunda kalmakta, aile ve bireysel özelliklerin de etkisiyle kentin olanaklarından yeterince yararlanamamaktadır. Bu dezavantajlı koşullar sarmallaşarak bireyleri kuşatmaktadır ki, İzmir e göç eden katılımcılarda başka suça bulaşma oranının daha yüksek olması, bu durumun suçla nasıl ilişkilendiğini göstermektedir. Dolayısıyla bu çalışmanın, madde kullanımı açısından riskli durumların saptanmasına, madde kullanımının engellenebilmesi için kamu politikalarının belirlenmesine, konuyla ilgili yapılacak düzenlemelerin geliştirilmesine ve gerekli koruyucu önlemlerin alınmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. (Anadolu Psikiyatri Derg 2016; 2017(5):376-384) Anahtar sözcükler: Tedavi, denetimli serbestlik önlemi, uyuşturucu madde kullanımı, göç, suç ABSTRACT The relationship between migration and substance use on individuals who are routed to the substance abuse treatment due to probation act Objective: Izmir, is one of the major metropolises of Turkey has migration in an increasing scale. Migration is an important fact that determining economic, social, cultural conditions and forming social environment of individuals. 1 PhD, Sosyolog, 3 Uzm. Psikolog, 4 Dr. Halk Sağlığı Uzm., 5 Sosyolog, Ege Üniversitesi Madde Bağımlılığı Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü, İzmir 2 Prof. Dr., Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları ABD, İzmir Yazışma adresi / Correspondence address: Dr. Sosyolog Derya ŞAŞMAN KAYLI, Ege Üniversitesi Madde Bağımlılığı Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü, Bornova/İzmir E-mail: dsasmankayli@gmail.com Geliş tarihi: 13.10.2015, Kabul tarihi: 01.02.2016, doi: 10.5455/apd.217594

Şaşman Kaylı ve ark. 377 This study is about the relationship between migration which determines socioeconomic structure and substance use patterns on individuals who applied for the treatment of substance abuse by probation law to the Ege University, Faculty of Medicine and Addiction Clinic. Methods: The study was conducted with 302 people who agree to participate as a volunteer between the date of 01.10.2014-31.03.2015. The questionnaire, developed by the researchers, was used as a data collection tool. The collected data was evaluated in SPSS 15.0 Program and analyzed by chi-square, Fisher s exact test and t test. Findings: According to obtained findings, it has been seen that, comparing with natives, immigrants have higher rates on criteria of lower maternal education level, having more than two children, living as a tenant, high sibling number and interfering other crimes. Established relationships were found to be statistically significant. While, among the natives, the most important reason in starting substance use was detected as curiosity, it has been remarkably seen that among the migrating participants, personal matters as a reason of beginning substance use has a higher rate. This finding shows the differentiation among two groups. Result: Immigrants, settle out of the city and continue their lives in worse conditions than the ones who live in the city center. Therefore, they cannot benefit adequately positive opportunities of city because of environment, family and individual factors. This disadvantaged conditions encompasses immigrants increasingly. The higher rate of involving in other crimes among the participants who immigrated to İzmir shows how this situation relates with crime. For this study, it is expected to contribute the detections of risk for substance use, in order to prevent drug use in determining of public policy, development of regulations needs to be done and take the necessary protective measures. ) Keywords: treatment, probation measures, substance use, migration, crime GİRİŞ Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu nun (TCK) 191. maddesinde öngörülen Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçundan dolayı haklarında Denetimli Serbestlik Kararı verilmesidir. 1 (Bu karar kapsamındaki kişilerin Denetimli serbestlik bürolarınca düzenlenmiş sevk belgeleri ile birlikte bünyesinde ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı görev yapan ve laboratuvar olanakları yönüyle desteklenmiş devlet hastanelerine yönlendirilmeleri ve bu hastanelerde ilk muayene ve izlemelerinin yapılarak laboratuvar ve klinik bulgulara göre bağımlı olduklarına karar verilen kişilerin ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanınca belirtilen madde bağımlılığı tedavi merkezlerine sevk edilmeleri öngörülmektedir; TCK, 2010). Denetimli serbestlik ile ilgili bu madde kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişilere yönelik; kısa süreli hapis ve ya adli para cezası, mağdurun ve kamunun zararının giderilmesi, belli haklardan yoksun bırakılma, koşullu salıverme ve tedavi, denetimli serbestlik seçeneklerini kapsamaktadır. 3,4 Ayrıca madde kullanan hükümlülere yönelik tedavi ve uyumlandırma programları da denetimli serbestlik hizmetleri içinde yer almaktadır. 5,6 Madde kullanımı ve bağımlılığı, günümüzde sosyoekonomik statü, sınıf, ırk ve etnik farklılıkları aşarak hemen tüm toplumların karşı karşıya kaldığı en önemli sorunlardan biri durumuna gelmiştir. 8 Madde kullanımındaki artışların bu denli yüksek oluşunda sosyoekonomik yapıdaki değişimlerin rolünün önemli olduğunu belirtmek gerekir. Sosyolojik olarak toplumsal yapının değişiminde göç olgusu temel belirleyiciler arasında görülmektedir. Bu bağlamda toplumlarda göç, insanların veya grupların yaşamını sürdürdüğü çevresel koşullar artık yaşanamayacak duruma geldiğinde ortaya çıkmaktadır. 9 Göçle birlikte bireyler yaşadıkları, kendilerini ait hissettikleri/hissedemedikleri fiziksel, sosyal, kültürel ortamdan başka bir sosyokültürel ortama geçiş yapmaktadırlar. 10,11 Göç olgusunu ekonomik, siyasal, çevresel veya bireysel nedenlerle, bir yerden başka bir yere yapılan ve kısa, orta veya uzun vadeli geriye dönüş veya sürekli, yerleşim hedefi güden coğrafik, toplumsal ve kültürel bir yer değiştirme hareketi olarak tanımlamak olasıdır. Göçün toplumsal ve kültürel yapının dinamiklerince biçimlendirilen, aynı zamanda bu yapıyı biçimlendiren bir süreç olduğunun altını çizmek gerekir. Dolayısıyla göç olgusu, kültürel değerlerin, sosyokültürel sürekliliğin, yabancılaşma durumunun, uyum sorunlarının iç içe geçtiği süreçleri kapsamaktadır. 12,13 Bu çerçevede göçün toplumsal ve kültürel yapıda nedenlerinin ve sonuçlarının önemli olduğu söylenebilir. 14 Kente göç eden insanlar konut, iş, eğitim ve sağlık gibi sorunlarla göçün sonucundan olumsuz anlamda etkilenmektedir. Türkiye de özellikle 1960 lı yıllardan itibaren yaşanan ve kontrol edilemeyen kırsal kesimden kentlere göç ve bunun yarattığı çarpık kentleşme/kentleşememe toplumda sosyal, kültürel ve ekonomik sorunları sarmal haline getirerek, bireylerin kente uyum sürecini zorlaştırmakta, toplumsal denetimin azalmasına, aile bağlarının farklılaşabilmesine neden olmakta, sorunlara yol açmakta, özellikle Anadolu Psikiyatri Derg 2016; 17(5):376-384

378 Madde bağımlılığı nedeniyle denetimli serbestlik tedavisine yönlendirilen bireylerde gençleri umutsuzluğa itebilmektedir. Kentin uzmanlaşmaya ve iş bölümüne dayanan karmaşık örgütlenmesi, yüz yüze ilişkileri olanaksızlaştırmakta, karşılıklı dayanışma yerini resmi denetim mekanizmalarına bırakmakta ve böylece kırsaldan gelenler için kent, toplumsal ve ekonomik kaygıların derinleştiği, güvensizlik ve yalnızlaşmanın yoğun hissedildiği bu anlamda, savunma güdüsünün en üst düzeyde hissedildiği, riskli davranış biçimlerine açık bir ortam olabilmektedir. Bu ortamda bu bireyler daha kolay madde kullanmaya yönlenebilmekte, 15-16 yasal olmayan yollara başvurabilmekte ve daha kolay suça bulaşabilmektedir. 17,18 Ayrıca, dezavantajlı sosyoekonomik çevre, suçun yoğunlaştığı semtlerde yaşamak zorunda olmak, ailede suça bulaşan aile bireylerinin olması gibi etkenlerin yanında, bireylerin düşük içsel kontrolünün de suça ve uyuşturucu kullanımına neden olabildiği de bu konuda yapılan çalışmalarda tartışmalar arasında yer almaktadır. 19,20 Türkiye nin önemli metropollerinden biri olan İzmir son yıllarda artan bir şekilde göç almakta, göç edenler de kentin merkezinden çok kenar semtlerine yerleşmektedir. Dolayısıyla gecekondulaşma kentin en temel sorunlarından birisi olmayı sürdürmektedir. Bu çerçevede İzmir e artan göç, göç nedeniyle karşı karşıya kalınan kentlileşeme/kente uyum güçlüğü, eğitimsizlik, yoksulluk ve madde kullanımı arasındaki ilişkinin irdelenmesi bu araştırmanın yapılmasını gerekli kılmıştır. Bu çalışma kapsamında, İzmir e göç etme durumuyla yasa dışı madde kullanımı arasındaki ilişkinin, denetimli serbestlik yasasıyla yönlendirilen bireyler üzerinde incelenmesi hedeflenmiştir. Bu doğrultuda bu araştırma kapsamında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımının nedenlerinin göç ile ilişkisini kurmak, göçle kentin dezavantajlı bölgelerinde yaşayan, kentle bütünleşme sorunları yaşayan bireyler ile yasa dışı madde kullanımı arasındaki ilişkiyi ölçmeye çalışılmaktadır. Çalışma kapsamında madde kullanımı açısından risk taşıyan toplumsal nedenlerin belirlenmesi, madde kullanımının engellenebilmesi için, kamu politikalarının belirlenmesinde, yapılması gereken düzenlemelerin geliştirilmesinde ve gerekli koruyucu önlemlerin alınmasında katkı sağlayacağı düşünülmektedir. YÖNTEM Araştırma grubu Çalışma, 01 Ekim 2014-31 Mart 2015 tarihleri arasında Denetimli Serbestlik Yasası gereğince kurumumuza yönlendirilen ve gönüllü olarak çalışmaya katılmayı kabul eden 302 kişi ile yapıldı. Veri toplama araçları Veri toplama aracı olarak, geliştirilen bir anket kullanıldı. Anket formunda demografik özellikler, aile yapısı, ekonomik durum, göç etme durumu, aile üyelerinin ve arkadaş çevresinin başka bir suça bulaşma durumu, maddeye başlama yaşı, madde kullanma nedenleri ve denetimli serbestlikten yararlanma sayısı olmak üzere toplam 50 soru yer aldı. Hazırlanan anket sorularının pilot çalışması kuruma yönlendirilen 50 kişi üzerinde uygulandı. Pilot uygulama sonrası bazı anket soruları yeniden düzenlendi ve Ege Üniversitesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulundan onay alındı (14 Temmuz 2014, 1-6.1/9 onay kodu). Verilerin toplanması Denetimli Serbestlik Yasası gereğince madde bağımlılığı tedavisi için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bağımlılık Polikliniği ne yönlendirilen 692 olguya çalışmanın içeriği anlatılarak çalışmaya katılıp katılmama durumunun tedavi sürecinde belirleyici olmayacağı bilgisi verildi. Bu olguların %43.6 sı (s=302) çalışmaya katılmayı kabul etti, gönüllü onam formunu imzalayarak anket formunu doldurdu. Verilerin analizi İstatistiksel analizler için SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 15.0 programı kullanıldı. Göç etme durumu ile demografik özellikler, maddeye başlama nedeni, madde kullanım süresi, aile tipi, medeni durum, Denetimli Serbestlik Yasasından faydalanma sayısı, başka bir suça bulaşma durumu arasındaki istatistiksel ilişki ki-kare, Fisher in kesin testi, t testleriyle incelendi ve anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edildi. BULGULAR Araştırmaya alınan örneklemin sosyodemografik özellikleri tabloda gösterilmiştir (Tablo 1). Çalışmaya katılan kadın sayısının çok düşük olduğunu öncelikle vurgulamak gerekir. Katılımcıların eğitim durumlarına bakıldığında, göç etme durumuyla eğitim durumunun farklılaştığı, göç edenlerde, lise ve üniversite mezunu oranın düşük, göç etmeyenlerde bu oranın daha yüksek olduğu saptanmıştır. Ayrıca evli olma oranın göç edenlerde daha yüksek olduğu saptanırken, göç edenlerde daha çok çekirdek aile yapısı, göç

Şaşman Kaylı ve ark. 379 Tablo 1. Araştırmaya katılan kişilerin sosyo-demografik özelliklerinin incelenmesi (s=302) Göç edenler Göç etmeyenler Sayı % Sayı % Cinsiyet Kadın 8 7.0 8 4.3 Erkek 106 93.0 178 95.7 Eğitim durumu İlkokul 33 31.5 41 23.2 Ortaokul 44 38.6 86 46.2 Lise 28 24.6 41 22.0 Yüksekokul 6 5.3 16 8.6 Medeni durum Evli 38 33.3 44 23.7 Bekar 76 66.7 142 76.3 Aile yapısı Çekirdek aile 81 71.1 121 65.1 Geniş aile 12 10.5 17 9.1 Parçalanmış aile 21 18.4 48 25.8 Maddeye ilk başlama yaşı 16-19 27 25.0 50 28.4 20-24 48 44.4 100 56.8 25-30 26 24.1 22 12.5 31 ve üstü 7 6.5 4 2.3 Toplam 108 100.0 176 100.0 Maddeye başlama nedeni Merak 60 56.1 100 56.8 Özenti 12 11.2 28 15.9 Eğlence 8 7.5 14 8.0 Sorunlar 27 25.2 31 18.2 Toplam 107 100.0 176 100.0 Kullanım sıklığı Son bir yılda hiç kullanmadım 16 14.1 10 5.5 Toplam 1-2 kez 21 18.7 30 16.7 Ayda birkaç kez 17 15.0 43 24.0 Haftada Birkaç kez 35 31.0 59 32.7 Her gün 24 21.2 38 21.1 Toplam 113 100.0 180 100.0 Arkadaşlarında madde kullanma durumu Evet 101 88.6 168 90.3 Hayır 13 11.4 18 9.7 Arkadaşlarının sabıka durumu Evet 67 58.8 114 61.8 Hayır 47 41.2 72 38.7 İş durumu Düzenli 69 60.5 108 58.1 Dönemsel 21 18.4 30 16.1 İşsiz 24 21.1 48 25.8 Anadolu Psikiyatri Derg 2016; 17(5):376-384

380 Madde bağımlılığı nedeniyle denetimli serbestlik tedavisine yönlendirilen bireylerde Grafik 1. İzmir e göç edenlerin (s=114) yerleşim yerleri İzmir e göç edenlerin yerleşim yerleri 27% Merkez İlçeler (Konak, Bornova, Karşıyaka, Buca, Karabağlar) 73% Çevre İlçeler (Bergama,, Kınık, Torbalı, Kemalpaşa, Menemen,Aliağa, Ödemiş, Tire, Bayındır) Tablo 2. Göç edenlerin (s=184) göç nedenleri ve hangi bölgeden göç edildiği Göç edenler (s=114) Sayı % Göç nedenleri Geçim sıkıntısı ve işsizlik 75 41.2 Eğitim olanaklarının olmayışı 7 3.8 Mesleksel nedenler 35 19.2 Terör 12 6.6 Bilinmiyor 25 13.7 Ailesel nedenler 28 15.4 Toplam 182 100.0 Göç edilen bölge Ege 17 15.5 Akdeniz 2 1.8 İç Anadolu 12 10.8 Marmara 7 6.4 Karadeniz 10 9.1 Doğu Anadolu 39 35.5 Güneydoğu Anadolu 23 20.9 Toplam 110 100.0 göç etmeyenlerde ise parçalanmış aile yapısının daha yüksek olduğu bulunmuştur. İki grupta da maddeye başlama yaşının 16-19 ile 20-24 yaş aralığında yoğunlaştığı görülürken, göç edenlerde 25-30 yaş diliminde maddeye başlama oranının göç etmeyenlere göre daha fazla olduğu saptanmıştır. Benzer biçimde katılımcıların yarısından fazlası maddeye başlama nedenini merak olarak belirtmiş, buna karşılık göç eden katılımcıların sorunlar nedeniyle maddeye başlama oranın daha yüksek olduğu bulunmuştur. Madde kullanan bireylerin arkadaş çevresindeki madde kullanımının ve arkadaşlarının sabıka durumlarının yüksek bir orana sahip olduğu bulunurken, katılımcıların %89.4 ünün (s=270) arkadaşlarının madde kullandığı, %10.6 sının (s=32) kullanmadığı saptanmıştır. Katılımcıların %85.4 i (s=258) esrar, %4.3 ü (s=13) ekstazi, %4.6 sı (s=14) sentetik esrar kullandığını belirtirken, %5.6 sı (s=17) arkadaşının kendisinden daha zor durumda olması nedeniyle suçu üzerine aldığını belirtmiştir. Tablo 2 incelendiğinde, İzmir e göç eden katılımcıların (s=184) göç etme nedenleri arasında, geçim sıkıntısı ve işsizlik oranının yüksek olduğu görülmüştür. Araştırma kapsamında göçün İzmir e yoğunluklu olarak Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden gerçekleştiğini söylemek olasıdır. İzmir e gelen bireylerin kentin hangi bölgelerine yerleştiklerine ilişkin veriler Grafik 1 de gösterilmiştir. Buna göre, İzmir e göç eden katılımcılar, kent merkezinden daha çok kentin kenar semtlerine yerleşmiştir. Göç etme durumuyla anne-babaların eğitim durumları arasındaki ilişki değerlendirildiğinde (Tablo 3), göç eden katılımcıların annelerinin eğitim düzeyinin, göç etmeyenlere göre daha düşük ve aradaki ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır (χ 2 =11.22, sd=5, p=0.047). Göç etme durumuyla katılımcıların babalarının eğitim düzeyi arasındaki ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı bulunmuştur (χ 2 =6.25, sd=5, p=0.282). Kardeş sayılarına bakıldığında, göç eden katılımcıların kardeş sayısı göç etmeyenlere göre daha fazladır.

Şaşman Kaylı ve ark. 381 Tablo 3. Göç etme durumu ile demografik değişkenler arasındaki ilişki Göç edenler Göç etmeyenler Sayı % Sayı % Annenin eğitim durumu Okuryazar değil 32 28.1 33 17.7 Okuryazar 9 7.9 13 7.0 İlkokul 53 46.5 96 51.6 Ortaokul 9 7.9 22 11.8 Lise 4 3.5 18 9.7 Yüksekokul 7 6.1 4 2.2 χ 2 =11.73, sd=5, p=0.039 Babanın eğitim durumu Okuryazar değil 18 15.6 21 1.3 Okuryazar 5 4.4 17 9.1 İlkokul 59 51.8 88 47.3 Ortaokul 16 14.0 31 7.2 Lise 7 6.1 19 10.2 Yüksekokul 9 7.9 9 4.8 χ 2 =6.46, sd=5, p=0.264 Sağlık güvencesi Sigortalı 68 59.6 100 53.8 Yeşil kart 9 7.9 6 3.2 Sigortasız 37 32.5 80 43.0 χ 2 =5.54, sd=2, p=0.06 Çocuk sayısı Tek çocuk 6 20.0 40 52.5 İki çocuk 10 53.3 14 35.0 İki ve üstü 8 26.7 5 12.5 Toplam 30 100.0 40 100.0 χ 2 =7.89, sd=2, p=0.019 Yaşanan evin sahibi Ev sahibi 45 39.6 109 58.6 Kiracı 69 60.4 77 50.4 χ 2 =10.84, sd=2, p=0.004 Başka bir suçtan sabıkası Var 34 30.1 35 18.8 Yok 79 69.9 151 81.2 Toplam 113 100.0 186 100.0 Fisher in kesin testi p=0.033 Denetimli serbestlik sayısı İlk kez 82 2.0 128 69.2 İkinci kez 20 17.5 31 16.8 İkiden fazla 12 10.5 26 14.0 Toplam 114 100.0 185 100.0 χ 2 =0.79, sd=2, p=0.673 Tablo 3 te katılımcıların sahip oldukları çocuk sayısına bakıldığında, göç edenlerde tek çocuk sahibi olma oranının, göç etmeyenlere göre daha düşük olduğu, ikiden fazla çocuk sahibi olma oranının ise göç edenlerde daha yüksek olduğu saptanmıştır. İstatistiksel olarak göç etme durumu ve çocuk sayısı arasındaki farkın önemli olduğu bulunmuştur (χ 2 =7.9, sd=2, p=0.019). Bir diğer bulgu da, İzmir e göç edenlerin yaşadıkları evin sahibi olma durumlarının, göç etmeyenlere göre daha düşük olmasıdır; göç edenler, yaşadıkları evde daha çok kiracı olarak oturmaktadırlar. Aradaki ilişkinin istatistiksel olarak önemli olduğu bulunmuştur (χ 2 =10.84, Anadolu Psikiyatri Derg 2016; 17(5):376-384

382 Madde bağımlılığı nedeniyle denetimli serbestlik tedavisine yönlendirilen bireylerde Tablo 4. Göç etme durumu ile uyuşturucuyla ilgili özellikler arasındaki ilişki Göç edenler Göç etmeyenler (s=114) (s=186) t sd p Erkeklerin uyuşturucuya başlama yaş ortalaması 20.5±7.4 18.1±4.8 3.22 267 0.01 Kadınların uyuşturucuya başlama yaş ortalaması 16.4±3.0 18.6±3.9-1.20 113 0.25 Ortalama kullanım süresi 6.3±7.1 5.3±5.2 1.26 279 0.20 sd=2, p=0.004). Ayrıca göç edenlerde başka suça bulaşma oranı göç etmeyenlere göre daha yüksek ve aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (Fisher in kesin testi, p=0.033). Göç eden erkeklerle göç etmeyen erkeklerin maddeye başlama yaş ortalamaları arasındaki farkın istatistiksel olarak önemli olduğu saptanırken (t=3.22, sd=267, p=0.01), kadınlar için bu fark istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır. Araştırmaya katılanların %27.2 si (s=82) evli, %72.9 u (s=220) bekardır. Tablo 4 e göre, göç eden evli bireylerin (s=35) maddeye başlama yaş ortalaması, göç eden bekar (s=73) bireylerin maddeye başlama yaş ortalamasından daha yüksek ve aradaki farkın ise istatistiksel olarak önemli olduğu saptanmıştır (t=3.6, sd=106, p=0.001). Aynı fark göç etmeyenlerde istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (t=1.8, sd=174, p=0.069). Göç etme durumu ile ortalama kullanım süresi karşılaştırıldığında, göç eden olgularda kullanım süresi göç etmeyenlere göre daha uzun olmasına karşın, aradaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmüştür (t=1.26, sd=279, p=0.209). TARTIŞMA Bu çalışmada, sosyoekonomik yapıyı belirleyen ve önemli bir toplumsal dinamik olan göç olgusunun yarattığı dezavantajlı durumların bireylerin madde kullanımıyla ilişkisi incelenmiştir. Bilgilerimize göre daha önce İzmir de bu kapsamda bir araştırma yapılmamıştır. Bunun yanı sıra, sosyolojik açıdan toplumsal ve kültürel yapıyı oluşturan temel dinamiklerden olan göçün yol açtığı yoksulluk, eğitim olanaklarından yararlanamama, kentle bütünleşememe, yalnızlaşma, yabancılaşma, aile bağlarının zayıflaması gibi olumsuz koşulların madde kullanımında önemli risk etkenleri arasında olduğundan hareketle bu çalışmanın ayrı bir önem taşıdığı düşünülmektedir. Çalışmamızda yoğunluklu olarak Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden göç edildiği, geçim sıkıntısının, mesleksel nedenlerin ve eğitim olanakların azlığının göç etme nedenleri arasında dikkat çektiği saptanmıştır. Ayrıca İzmir e göç eden katılımcıların kentin merkezinden daha çok kentin kenar semtlerine yerleştiği saptanmıştır. Araştırmamızda katılımcıların, ilk ve ortaokul mezunu oranlarının yüksekokul mezunu oranlarından daha yüksek olması, araştırma bulgularımızın eğitim düzeyinin düşüklüğü ile bağımlılık arasında doğrusal bir ilişki olduğunu saptayan çalışmaları desteklediğini göstermektedir. 21-23 Ayrıca İzmir de doğan katılımcıların, göç eden gruba göre eğitim olanaklarından daha fazla yararlanabildiği bulgusu da kentleşme ve eğitim düzeyi arasındaki ilişkinin kuvvetli olduğunu göstermektedir. Göç edenler daha çok çekirdek aile yapısına sahipken, göç etmeyenlerde parçalanmış aile yapısının daha yüksek olduğu görülmektedir. Konuyla ilgili çalışmalarda 6,28 madde bağımlıları arasında işsizlik oranının %12-38 arasında olduğu bildirilmiştir. Çalışmamızda işsizlik oranı %24.5 (s=75), niteliksiz işlerde veya dönemsel işlerde çalışma %16.9 (s=51) olarak bulunmuştur. Ayrıca çalışmamızda %38.4 (s=116) katılımcının geçim düzeyini yetersiz olarak tanımlaması da madde bağımlılığının yaşam kalitesinin bozulmasıyla ilişkisini görmek açısından önemlidir. Çalışmamızın bulgularından da görüleceği gibi, annelerin eğitim durumuyla göç etme durumu arasında anlamlı bir farklılık vardır. Kentle bütünleşme ve kentin olanaklarından yararlanabilme noktasında eğitimin öneminden hareketle, göçle gelen ailelerde annenin eğitiminin daha düşük olması, annenin kentin olanaklarından çocuklarını faydalandırma sürecini olumsuz etkilemektedir. Ayrıca İzmir e göç edenlerin göç etmeyenlere göre daha çok kardeşli olduğunun saptanması, göç edenlerin olumsuz koşullarını görmek açısından önemlidir. Bu bağlamda göç eden ve göç etmeyen grubun gelir düzeyinde anlamlı bir farklılaşma olmadığının altını çizdiğimizde, kardeş sayısının fazla olması, aylık bütçeden fayda-

Şaşman Kaylı ve ark. 383 lanan kişi sayısının göç edenlerde daha fazla olduğu göstermektedir. Dolayısıyla bu durum göç edenlerin göç etmeyenlere göre yoksulluğu daha yoğun yaşadığını gösteren nedenlerden biri olarak, bireylerin kentle bütünleşme sürecini kesintiye uğratmaktadır. Çalışmamızda, göç edenlerde ikiden fazla çocuk sahibi olma oranının, göç etmeyenlerde ise de tek çocuk sahibi olma oranın fazla olduğu bulgusu, istatistiksel olarak İzmir e göç eden bireylerin daha kalabalık ailelerde yaşadığını göstermektedir. Ayrıca göç edenlerin yaşadıkları evde kiracı olma oranın daha fazla olması, göç edenlerin kentte daha olumsuz koşullarda ve ekonomik olarak daha yoksul ailelerde yaşadığını göstermektedir. Araştırmamızda, göç edenlerde başka suça karışma oranın göç etmeyenlere göre daha yüksek ve aradaki farkın istatistiksel olarak önemli olduğunu saptamamız, olumsuz yaşam koşulları ile suç arasında ilişki kuran çalışmalarla benzerlik göstermektedir. 24-26 Dolayısıyla çalışmanın bulgularından hareketle, İzmir e göç eden bireyler göç etmeyenlere göre, güvencesiz çalışma şartlarını ve işsizliği daha yoğun yaşamakta, yaşadıkları evde daha çok kiracı olarak oturmakta, çocuk ve kardeş sayısının çok olduğu ailelerde yaşamak durumundadır. Bu olumsuz koşullar, bireylerin kente uyumunu ve kent kültürü geliştirebilmesini zorlaştırmakta, dolayısıyla bu koşullardan kaynaklanabilecek yabancılaşma, yalnızlık ve artan kaygı durumu, suça ve maddeye bulaşma açısından önemli bir risk etkeni durumuna gelmeye başlamaktadır. Bu çercevede araştırmamızda İzmir e göç eden katılımcıların sorunları nedeniyle maddeye başlama oranın daha fazla olduğunun saptanması, göç olgusunun bireyler üzerindeki olumsuz etkileri görünür kılmaktadır. Ayrıca çalışmamızda, göç eden bireylerde başka suça karışma ve sabıkalı olma durumlarının, göç etmeyenlere göre yüksek olması da bu durumu istatistiksel olarak doğrulamaktadır. Çalışmamızda, göç eden ve etmeyen katılımcıların madde kullanımında arkadaş etkisinin istatistiksel olarak önemli bulunması, madde kullanan bireylerde arkadaş etkisinin bağımlılık ve suç işleme sürecindeki etkisini göstermektedir. Bu durumun istatistiksel olarak anlamlı olması ise, araştırma bulgularını, sosyalleșme sürecinde arkadaş gruplarının, bireyler üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu gösteren çalışmalarla 1,25 benzer kılmaktadır. Bu saptama, TUBİM - in 28 verileriyle de uyumludur. Sonuç olarak, madde bağımlılığı bireyi, aileyi toplumsal yaşamı tehdit eden, yaşam kalitesini düşüren bir olgudur. Çalışmamızın da gösterdiği gibi, göç olgusu eğitim, gelir, sosyal güvence, iş durumu, kentleşme, yoksulluk gibi etkenleri etkileyen ve bu etkenlerden de etkilenen toplumsal yapının önemli dinamikleri arasındadır. Madde kullanımı açısından risk taşıyan toplumsal nedenlerin, madde kullanımının engellenebilmesi için kamu politikalarının belirlenmesinde, yapılması gereken düzenlemelerin geliştirilmesinde ve gerekli koruyucu önlemlerin alınmasında katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Araştırmamızda bu süreci destekleyen bulgular saptanmıştır. Söz konusu bu çalışmanın ulusal ölçekte yapılması, konuyla ilgili ulusal politikaların oluşturulması ve madde bağımlılığının önlenmesi ve kontrol altına alınması açısından önem taşımaktadır. Yazarların katkıları: D.Ş.K.: Araştırmanın yürütülmesi, literatür tarama, makalenin yazımı; A.E.A.: Planlama; H.Ç.: İstatistik; Y.B.K.: İstatistik; D.K.: Araştırmanın yürütülmesi. KAYNAKLAR 1. Clear TC, George F. American Corrections. Third ed., California: Belmont, 1994. 2. Garnick DW, Horgan CM, Acevedo A, Lee MT, Panas L, Ritter GA, et al. Criminal justice outcomes after engagement in outpatient substance abuse treatment. Journal of Substance Abuse Treatment 2014; 46(Suppl.3):295-305. 3. Çolak H, Altun U. Denetimli Serbestlik Kavramının Yaptırım Teorisi ve Penolojik Bakımdan Tahlili İle Pozitif Hukukumuzdaki Düzelmeler, 2006. http://www.yayin.adalet.gov.tr/dergi/25_sayi.htm (Erişim tarihi: 04.04.2015) 4. Kubat AA. Denetimli Serbestlik ve Cezaların İnfazı. Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2015. 5. Nursal N, Uluslararası Cezaevi Standart Kuralları ve İlgili Sözleşmeler. Ankara: Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü, Yayın İşleri Dairesi Başkanlığı Eğitim Serisi.11, 2002. 6. Nursal N, Ataç S. Denetimli Serbestlik ve Yardım Sistemi. Ankara: Yetkin Yayınları, 2006. 7. TCK, Türk Ceza Kanunu Madde Gerekçeleri, 2010. http://www.mevzuat.adalet.gov.tr (Erişim tarihi: 04.04.2015) Anadolu Psikiyatri Derg 2016; 17(5):376-384

384 Madde bağımlılığı nedeniyle denetimli serbestlik tedavisine yönlendirilen bireylerde 8. Czechowiez D. Adolescent alcohol and drug abuse and it s consequences an overview. Am J Drug Alcohol Abuse1988;14((Suppl.2):53-58. 9. Kaygalak S. Kentin Mültecileri Neoliberalizm Koşullarında Zorunlu Göç ve Kentleşme. Ankara: Dipnot Yayınları, 2009. 10. Kıray M. Örgütleşemeyen Kent: İzmir. İstanbul: Bağlam Yayınları, 1998. 11. Gölbaşı S. Kentleşme ve Suç. İstanbul: Oniki Levha Yayıncılık, 2008. 12. Tekeli İ. Göç ve Ötesi. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2010. 13. Vergin N. Hızlı Şehirleşmenin Sosyolojik ve Siyasal Sonuçları. İstanbul: Sisav Yayınları, 1986. 14. Yüceşahin MM, Özgür EM. Türkiye nin güneydoğusunda nüfusun zorunlu yerinden oluşu: süreçler ve mekânsal örüntü. Coğrafi Bilimler Dergisi 2006; 4(Suppl.2):15-35. 15. Balcıoğlu İ, Doksat MK, Tan O. Madde bağımlılığı göç ve suç. Yeni Symposium 2001; 39(Suppl.4):185-191. 16. Cömertler N, Kar M. Türkiye de suç oranının sosyo-ekonomik belirleyicileri: Yatay kesit analizi. Ankara Üniversitesi SBF Dergisi 2007; 62:38-57. 17. Waller JT. The Effectiveness of Probation on West Virginia: A Study Examining the Practices and the Views of Probation Officers on West Virginia. Unpublished Master of Science, Marshall University, 2003. 18. Weldon K. An analysis of drug abuse along the coastal region of Kenya. Academic Journals 2013; 8(Suppl.7):153-158. 19. Düzgün Ş. Suç olgusuna teorik yaklaşımlar ve disiplinlerarasılık. TMMOB Mimarlar Odası Bülteni; Kent ve Suç Dosyası 2007; 55:4-10. 20. Hammersley R. Drugs and Crime. Cambridge: Polity Press, 2008. 21. Oliver WM, Hilgenberg JF. A History of Crime and Criminal Justice in America. Second ed., Carolina: Academic Press, 2010. 22. Montanari L, Royuela L, Pasinetti M, Giraudon I, Wiessing L, Vicente J. Drug use and related consequences among prison populations in European countries. Prisons and Health 2014:107-113. 23. Reid TS. Crime and Criminology. New York: McGraw Hill, 2006. 24. Evren C, Çakmak D. Alkol ve madde kullananların özellikleri: 2000 yılına ait AMATEM e yatan hasta verilerinin incelenmesi. Düşünen Adam 2001; 14:142-149. 25. Altıntoprak AE, Akgür AS, Kitapçıoğlu G, Yüncü Z, Coşkunol H. Denetimli serbestlik olgularının retrospektif analizi: Sosyodemografik özellikler, bireysel ve ailesel bağımlılık ve suç öyküleri ile tedavi yanıtları. Journal of Dependence 2014; 15((Suppl.1):1-9. 26. Bahçeci BH, Çelik F, Kandemir G, Güveli H, Polat S, Hocaoğlu Ç. Doğu Karadeniz bölgesinde bir eğitim ve araştırma hastanesine denetimli serbestlik kapsamında başvuran hastaların değerlendirilmesi: Bir yıllık geriye dönük çalışma. Adli Tıp Dergisi 2014; 28(Suppl.1):1-9. 27. Gottfredson MR, Hirschi TA. General Theory of Crime. Standford: Standford University Press, 1990. 27. TUBİM 2015 Türkiye Uyuşturucu Raporu. http://www.tubim.gov.tr (Erişim tarihi: 06.02.2015)