LENFANJİYOMATOZİS: BEŞ OLGUNUN SUNUMU VE YAYINLARIN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ

Benzer belgeler
Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

ÜRĠNER SĠSTEMĠN OBSTRUKTĠF LEZYONLARININ POSTNATAL ĠZLEMĠ. Dr.Aytül Noyan

Vaka Takdimleri. Prof.Dr. Kemal SARICA. Yeditepe Üniveristesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

SERVİKS KANSERLİ BİR OLGUDA PERİRENAL ÜRİNOMA GELİŞİMİ

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 2. Sorular

Renal Biyopsi İşlemine Bağlı Ağrının Değerlendirilmesi

ÜST ÜRİNER SİSTEM KANSERLERİNDE GÖRÜNTÜLEMENİN ÖNEMİ

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

Dr.Süleyman Sami ÇAKIR Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI. Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD

OBSTRÜKTİF ÜROPATİ. Prof. Dr. Selçuk Yücel. Üroloji ve Çocuk Ürolojisi Uzmanı

1-Radyolojide Fizik Prensipler Amaç:Radyolojide kullanılan görüntüleme sistemlerinin fiziksel çalışma prensiplerinin öğretilmesi amaçlanmıştır.

CERRAHİ Üreteropelvik Bileşke Darlığı (UPD) Abdurrahman Önen FEBPS, FAAP-U, FEAPU

Polikistik Böbrek Hastalığında Yeni Tedavi Yaklaşımları

DOĞUMSAL BÖBREK ANOMALİLERİ İNT. DR. SİNEM İLHAN

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

DOÇ.DR.YAŞAR BOZKURT

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

Pediatrik yaş grubunda taş hastalığı insidansı yetişkinlere göre daha

Üreter Taş Hastalığı Tanısında Ultrasonografi ve Kontrastsız Spiral Bilgisayarlı Tomografi Bulgularının Karşılaştırılması

Renal Sinüs Lipomatozu Renal Sinus Lipomatosis

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Abdominal Aort Anevrizması. Dr.Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

TPOG İSKİP Merkez Çalışma Kodu: Hasta TC Kimlik No Hasta İsim, Soyadı. Gönüllü Bilgilendirilmiş Onam Formu. Sayın Anne Babalar,

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR?

OTOZOMAL DOMİNANT POLİKİSTİK BÖBREK HASTALIĞI HALİLİBRAHİM ÖZTÜRK DÖNEM

Adrenal kitlelerde yönetsel sorunlar

ÜRİNOMUN PERKÜTAN NEFROSTOMİ VE DOUBLE J KATETER DRENAJI İLE TEDAVİSİ: BİR OLGU SUNUMU * Cabir ALAN, Burçin TUNÇ, Oktay DEMİRKESEN

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur.

kistlerin sıklıkla görüldüğü yaşlı hasta grubunda ise artırılması ile ODPKBH tanısının daha da güvenilir biçimde konulması sağlanmıştır. ODPKBH izlemi

Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler.

Küçük renal kitlelerde aktif izlem

RADYOLOJİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI-DÜTF- DİYARBAKIR

KISANTOGRANÜLOMATÖZ PİYELONEFRİTİN DİFFÜZ BİÇİMİNDE ULTRASON (US) VE BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ (BT) BULGULARI

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR

Antenatal Hidronefroz: Hangi Tetkik, Ne Zaman, Ne Sıklıkta?

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

ÜRİNER SİSTEMİN KONJENİTAL ANOMALİLERİ VE ÜRINER SİSTEM TAŞLARI. Dr.Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

ÇOCUKLARDA TEK TARAFLI ANTENATAL HİDRONEFROZH

VUR de VCUG Ne Zaman, Kime?

Olgularla Akciğer Hastalıkları Copyright 2011 AVES Yayıncılık Ltd. Şti.

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Olgu Sunuları. Prof.Dr.Yaşar Özgök GATA Üroloji AD: Öğ.. Üyesi ANKARA

KÜÇÜK RENAL KİTLELERDE TANI, BİYOPSİ, İZLEM ve ABLATİF TEDAVİ PROTOKOLLERİ DR. YAKUP KORDAN

Renal Replasman Lipomatozis ile Ksantogranülomatöz Pyelonefrit in Birlikte Görüldüğü Nadir Bir Olgu

MEME KANSERİ TARAMASI

PEDİATRİK URETEROSKOPİK GİRİŞİMLERDE ZOR OLGULAR

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Omurga-Omurilik Cerrahisi

mrcc Tedavisinde Olgular Eşliğinde Tartışma

GENEL ÜROLOJİ/GENERAL UROLOGY

ANTENATAL HİDRONEFROZDA TAKİP PROTOKOLLERİ

Polikistik Böbrek Hastalığının Tedavisinde Yenilikler

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

İçerik AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI. Testler. Öykü ve fizik muayene. Öykü

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

Bu hasta için ön tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Miyastenia gravis. B) Miyotonia konjenita. C) Miyotonik distrofi

Mesane Kanseri Olgu Tartışmaları Dr. Sümer Baltacı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Çocuk Ürolojisinde Tanı Yöntemleri. Doç Dr Haluk EMİR Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı

Ali Haydar Baykan 1, Hakan Sezgin Sayıner 2. Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Adıyaman

ÜROGENİTAL TRAVMALAR. Yard.Doç.Dr Haluk Söylemez

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: BELDE ARSAN. İletişim Bilgileri: Adres: Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Akfırat-Tuzla / İSTANBUL

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

ERİŞKİN YAŞ GRUBUNDA NATİV BÖBREK BİYOPSİ SONUÇLARININ ANALİZİ 10 Yıllık Tek Merkez Deneyimi

Tıkanma Sarılığı. Yrd. Doç. Dr. Zülfü Arıkanoğlu

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Tüberoskleroz kompleksinde renal tutulum

Spinal Tumors. Başar Atalay M.D. Yeditepe University Faculty of Medicine Department of Neurosurgery. Tuesday, April 3, 12

Vaka Sunumu Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde(KHDAK) Hedefe Yönelik Tedavi Seçenekleri

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015


KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI

ÇOCUK NEFROLOJİ BİLİM DALI

Türk Üroloji Dergisi: 34 (3): ,

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: BELDE ARSAN. İletişim Bilgileri: Adres: Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Akfırat-Tuzla / İSTANBUL

Sağda Gecikmiş Karaciğer Herniyasyonlu, Travmatik Bilateral Diyafragma Rüptürü

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Jarcho Levin Sendromlu Hastalarda Santral Sinir Sistemi veya Nöral Tüp Defekti Birlikteliği; Tek Merkez Tecrübesi

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: BELDE ARSAN. İletişim Bilgileri: Adres: İstanbul Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Akfırat-Tuzla / İSTANBUL

GERM HÜCRELİ TÜMÖRLER İnteraktif Olgu Sunumu Dr BENGÜ DEMİRAĞ

Genitoüriner Sistem Tümörlerinde Radyoloji Dr.Oğuz Dicle

Acil Serviste Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı. Doç. Dr. M. Ruhi Onur Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD

ÇOCUK ÜROLOJİSİ/Pediatric Urology

4. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde Febril Nötropenik Hasta Antifungal Tedavi Uygulama Prosedürü

Transkript:

GENEL ÜROLOJİ/General Urology DOĞUMSAL LENFANJİYOMATOZİS: BEŞ OLGUNUN SUNUMU VE YAYINLARIN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ CONGENITAL LYMPHANGIOMATOSIS: REPORT OF FIVE CASES AND REVIEW OF THE LITERATURE Fikret ERDEMİR*, Bekir Süha PARLAKTAŞ*, Nihat ULUOCAK*, Berat ACU**, Adem YAŞAR* Özgür BOZTEPE* * Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, TOKAT ** Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı, TOKAT ABSTRACT Introduction: Renal lymphangiomatosis is a rare developmental malformation resulting in the development of cystic masses in the peri-pelvic or peri-renal areas. The lymphatic tissue around the kidney fails to establish a normal communication with the rest of the lymphatic system. This pathology leads to dilatation of the lymphatic channels around the kidneys that causes formation of unilocular or multilocular cystic mass. This condition is usually bilateral but it might be unilateral and can be focal when smaller intrarenal lymphatics are obstructed. Frequently, this pathology can be confused with other renal cystic diseases. Up to date, this anomaly has been reported in radiology literature and to our knowledge it has not been published in Turkish urology literature, yet. The aim of this study was to discuss five cases of renal lymhangiomatosis with the relevant the literature. Materials and Methods: Between December 2003 and January 2007, a total of five patients diagnosed as renal lymphangiomatosis were included into the study. All patients were evaluated with physical examination, routine hematologic and biochemical analysis, urinalysis, urinary ultrasonography, computerized tomography, CT urography and MR, if needed. Results: The median age of the patients was 48.8 (41-54) years and the median follow-up period was 1.9 (9 ay-3 years) years. Three of the patients were female. Family history was unremarkable in all patients. Three patients were referred to our clinic from other clinics. The other two patients admitted to our clinic with complaints of bilaterally flank pain. After radiologic evaluation, bilateral renal lymhangiomatosis were detected in all patients. Only in two patients, costovertebral angle tenderness was detected. There was no history of haematuria, dysuria or oliguria. Routine hematologic and biochemical analysis were within normal ranges in all cases. On radiologic evaluation renal paranchymes were detected as normal. In addition there was no hydroureteronephrosis. Conclusion: Although, it is a relatively rarely seen congenital lymphatic disorder of the kidney, renal lymphangiomatosis should be considered in the differential diagnosis of renal cystic diseases and hydronephrosis. Key words: Kidney, Lymphangiomatosis, Ultrasonography, Tomography ÖZET Böbrek lenfanjiomatozisi peripelvik ya da perineal alanda kistik kitlelerin gelişmesi ile kendini gösteren ender görülen bir bozukluktur. Bu patolojide böbrek etrafındaki lenfatik dokunun diğer lenfatik yapılar ile birleşmesinde bir bozukluk bulunmaktadır. Bu patoloji böbrek çevresindeki lenfatik kanalların dilatasyonuna ve sonuçta uniloküler ya da multiloküler görünümlü kistik yapıların oluşmasına neden olmaktadır. Genellikle iki taraflı olarak bildirilmesine rağmen tek taraflı ve küçük intrarenal lenfatiklerin obstrüksiyonuna bağlı fokal de olabilmektedir. Bu patoloji böbreğin diğer kistik bozuklukları ile sıklıkla karıştırılmaktadır. Bu bozukluk günümüze kadar ki radyoloji yayınlarında bildirilmiştir bizim bilgilerimize göre Türkçe olarak üroloji yayınlarında bu patoloji bildirilmemiştir. Bu çalışmada böbrek lenfanjiyomatozisli beş hastanın yayınlar eşliğinde tartışılması amaçlanmıştır. Aralık 2003 ve ocak 2007 tarihleri arasında böbrek lenfanjiyomatozisi tanısı ile takip edilen toplam 5 hasta çalışmaya alındı. Hastaların tamamı fiziksel inceleme, rutin hematolojik ve biyokimyasal analizler, tam idrar tetkiki, üriner ultrasonografi, BT ürografi ve MR tetkikleri ile değerlendirildiler. Hastaların ortalama yaşı 48.8 (41-54) yıl ve ortalama takip süreleri 1.9 (9 ay-3 yıl) yıl olarak saptandı. Çalışmamızdaki beş hastanın 3 tanesi kadın idi. Üç hasta başka kliniklerden ileri değerlendirmeler için kliniğimize sevk edilirken kalan 2 hasta iki taraflı yan ağrısı nedeni ile kliniğimize başvurdu. Radyolojik değerlendirmeden sonra beş hastada da iki taraflı lenfanjiyomatozis tespit edildi. Yalnızca 2 hastada kostovertebral açı hassasiyeti tespit Dergiye Geliş Tarihi: 01.02.2007 Yayına Kabul Tarihi: 07.06.2007 (Düzeltilmiş hali ile) Türk Üroloji Dergisi: 33 (2): 213-217, 2007 213

ERDEMİR F., PARLAKTAŞ B.S., ULUOCAK N., ACU B., YAŞAR A., BOZTEPE Ö. edildi. Hiçbir hastada hematüri, dizüri yas da oligüri öyküsü yoktu. Rutin hematolojik ve biyokimyasal analizler normal sınırlar içerisindeydi. Radyolojik değerlendirmelerde böbrek parankimleri normal olarak tespit edildi. Ayrıca hiçbir hastada hidroüreteronefroz görülmedi. Böbrek lenfanjiomatozisi ender görülen bir bozukluk olmasına karşın özellikle böbreğin kistik hastalıkları ile hidronefrozların değerlendirilmesinde ayırıcı tanıda göz önünde bulundurulmalıdır. Anahtar kelimeler: Böbrek, Lenfanjiyomatozis, Ultrasonografi, Tomografi GİRİŞ Böbreğin doğumsal lenfanjiyomatozisi perirenal lenfatik sistemdeki bozukluk ile karakterize ender görülen bir bozukluktur 1. Böbrek çevresinde ya da peripelvik alanda sıklıkla uniloküler ya da multiloküler kistik oluşumlar görülebilmektedir. Bu bozukluğun klinik önemi başta böbreğin kistik hastalıkları olmak üzere hidronefroz, lipomatozis ve apse gibi patolojiler ile ayırıcı tanıda sık olarak karışabilmesinden ileri gelmektedir 2,3. Böbrek lenfanjiyomatozisinde radyolojik değerlendirme diğer patolojilerin ayırıcı tanısında en önemli incelemeyi oluşturmaktadır. Bu bozukluk şimdiye kadar radyoloji yayınlarında bildirilmesine karşın bizim bilgilerimize göre Türkçe yazılan üroloji yayınlarında bildirilmemiştir. Bu çalışmada böbrek lenfanjiyomatozisi tanısı ile kliniğimizde değerlendirilerek takipleri yapılan beş olgunun yayınlar eşliğinde tartışılması amaçlanmıştır. Resim 1. Ultrasonografi değerlendirmesinde anekoik kistik yapıların görünümü GEREÇ ve YÖNTEM Aralık 2003 ve Ocak 2007 tarihleri arasında kliniğimizde böbrek lenfanjiyomatozisi tanısı ile takipleri yapılan beş olgu çalışmaya alındı. Hastalar kliniğimizde ayrıntılı öykü, fiziksel inceleme, rutin hematolojik ve biyokimyasal incelemeler, tam idrar tetkiki, idrar kültürü, direk üriner sistem grafileri, üriner ultrasonografi, intravenöz ürografi, bilgisayarlı tomografi (BT) ürografi ve manyetik rezonans (MR) tetkikleri ile değerlendirildiler. Olgular kliniğimizde 3 ayda bir üriner ultrasonografi ve gerektiğinde BT ürografi tetkikleri yapılarak takip edildiler. Böbrek cerrahisi geçirmiş hastalar ile malin hastalıklara bağlı olarak radyoterapi ya da kemoterapi uygulanan hastalar çalışma dışı bırakıldılar. BULGULAR Olguların ortalama yaşı 48.8 (41-54) yıl ve ortalama takip süreleri 1.9 (9 ay-3 yıl) yıl olarak saptandı. Olguların üçü kadın ikisi de erkekti. Toplam beş olgunun üç tanesi diğer kliniklerde başka nedenler ile yapılan tüm batın ultrasonografi tektikinde tesadüfen saptanan anormal hiler görüntülere bağlı olarak ileri değerlendirme için kliniğimize sevk edilirken kalan iki hasta iki taraflı yan ağrısı yakınması ile kliniğimize başvurdu. Beş olguda da böbrek lenfanjiyomatozisi iki taraflı olarak tespit edildi. Üriner sistemin radyolojik değerlendirmelerinde hiçbir hastada hidroüreteronefroz saptanmadığı gibi parankim kalınlıklarının da normal olduğu tespit edildi. Başlangıç incelemelerine göre hastanemiz radyoloji bölümünde yapılan ultrasonografik değerlendirmelerde üç hastada böbrek lenfanjiyomatozisi tanısı düşünülmekle birlikte iki hastadaki görüntüler böbrek lenfanjiyomatozisi açısından şüpheli idi. Ultrasonografi incelemeleri hastalarda hiler anekoik kistik yapılar olduğunu gösterdi (Resim 1). Ultrasonografi değerlendirmelerinde normal parankimal yapılara ilave olarak kist duvarlarının ince yapıda olduğu saptandı. Hastaların tamamına BT ürografi tetkiki yapıldı. BT ürografi incelenmesinde intravenöz kontrast madde verilmesini takiben alınan kesitlerde bütün hastalarda görülen ve hidronefroz lehine yorumlanabilecek böbrek sinüsteki genişlemiş kistik yapıların toplayıcı sistemle ilişkili olmadığı anlaşıldı (Resim 2). Bundan başka bu kistik yapıların böbrek kaliksleri ile infindibulumda itilmeye yol açtıkları görüldü. Aynı görüntüler daha önce yapılan intravenöz ürografi tetkiklerinde de ortaya konuldu (Resim 3). Sadece bir hastada, hiler bölgede lenfanjiyomatozis ile uyumlu görünen yapılardan emin olmak için MR incelemesi yapıldı. MR da T1 ağırlıklı incelemelerde her iki böbrek sinüsleri hizasında düşük sinyal dansitesinde kistik lezyonlar saptanırken T2 incelemelerde ise içi sıvı dolu bu yapıların ekojeni- 214

DOĞUMSAL LENFANJİYOMATOZİS (Congenital Lymphangiomatosis) telerinin arttığı anlaşıldı (Resim 4). Bu bulgularla lenfanjiyomatozis olduğu düşünüldü. Hastaların hiçbirinde üriner sistemde taş görülmedi. Ortalama 1.9 yıllık takipler sonrası radyolojik olarak saptanan bu görüntülerin hiçbir hastada değişmediği saptandı. Resim 2. BT ürografide iki taraflı parankimin normal olduğu, pelvis renalisten (siyah oklar) ayrı böbrek sinüsteki kistik oluşumlar (beyaz oklar) görülmektedir. Lenfanjiyomatozisli olguların %95 i boyun ve aksilla gibi yerleşimlerde bildirilirken geri kalan % 5 i de akciğer, plevra, perikard, mediasten, karaciğer, dalak, pankreas, kolon, retroperiton, üreter, mezenter, skrotum, penis, kemik ve böbrek gibi vücudun diğer yerlerinde bildirilmiştir 2. Böbrek lenfanjiyomatozisinde böbrek çevresindeki lenfatik dokunun hiler bölgedeki diğer lenfatik yapılar ile birleşmesinde bir bozukluk bulunmaktadır 1. Bu durum böbrek çevresinde bulunan lenfatik kanalların dilatasyonuna ve sonuçta lenfatiklerin düz kas hücrelerinin proliferasyonuna bağlı olarak uniloküler ya da multiloküler görünümlü kistik yapıların oluşmasına neden olmaktadır 1. İlk olarak 1889 yılında iki taraflı palpabl abdominal kitle olarak bildirilen böbrek lenfanjiyomatozisi, yayınlarda peripelvik lenfanjiyektazi, böbrek higroması ve parapelvik ya da peripelvik lenfatik kist adlarıyla da bilinmektedir 3,4. Bu bozukluk genellikle iki taraflı olarak bildirilmesine karşın tek taraflı ya da küçük intrarenal lenfatiklerin obstrüksiyonuna bağlı olarak fokal de olabilmektedir. Çalışmamızda beş hastada da iki taraflı lenfanjiyomatozis olduğu görüldü. Yayınlarda bu patolojinin her yaşta görülebileceği bildirilmiştir. Bununla birlikte cinsiyet ya da yaş dağılımında belirgin bir özellik bulunmamaktadır 1,2,5. Resim 4. MR incelenmesinde T1 ve T2 kesitlerde hiperintes ve hipointens kistik yapılar görülmektedir. Resim 3. İki taraflı kaliksiyel dilatasyonların olduğu intravenöz ürografi. TARTIŞMA Lenfanjiyomatozis, lenfatik sistemin benin, doğumsal ve ender görülen bir bozukluğudur 1,2. Bu bozuklukta etiyoloji çok açık değildir ve birçok yazar fetal primitif lenfatik keselerin bulundukları yerleşimlerdeki anormal yerleşmelerinin buna neden olabileceğini ileri sürmektedirler 5,6. Günümüze kadar sadece bir çalışmada iki kız kardeşte saptandığının bildirilmesi nedeni ile araştırmacılar bu bozukluğun herediter olabileceğini de öne sürmüşlerdir 7. Çalışmalarda perinefritik sıvı artışının neden olduğu glomerüler filtrasyondaki artış ve asit gelişimi nedeni ile gebeliğin bu bozukluğu ortaya çıkarabileceği ve gebelik sonrası bu patolojinin kendiliğinden kaybolduğu da bildirilmektedir 2,7. Hastaların kliniğe başvuru yakınmaları ele gelen abdominal kitle şeklinde olabilir. Bununla bir- 215

ERDEMİR F., PARLAKTAŞ B.S., ULUOCAK N., ACU B., YAŞAR A., BOZTEPE Ö. likte sıklıkla başka nedenlerden dolayı yapılan rutin radyolojik incelemelerde saptanmaktadırlar 1,4,5. Hastaların rutin hematolojik incelemeleri, kan basınçları ve böbrek işlevleri normaldir. Buna karşın hafif böbrek işlev bozukluğu, geçici hipertansiyon, hematüri ve proteniüri gibi yakınma ve bulgular olabileceği de bildirilmiştir 1-3,6. Çalışmamızdaki beş hastanın üçünde tanı başka nedenlerle yapılan radyolojik değerlendirmeler sonucu tesadüfen konulurken diğer iki hastanın yan ağrısı yakınması ile kliniğimize başvurduğu görüldü. Radyolojik görüntüleme yöntemleri bu bozukluğun diğer böbrek kistik yapıların ayırıcı tanılarında oldukça önemli rol oynamaktadır. Ultrasonografi incelemesi çalışmamızdaki hastalarda olduğu gibi sıklıkla perinefritik alanda anekoik kistik lezyonlar olduğunu göstermektedir. Bu kistik alanlar, geniş lenfatik damarlar pedikülde birleştikleri için parapelvik alana kadar uzanmaktadırlar 1,2,4,6. Bu alanlar içinde ince ekolar ya da debris olması lenfanjiyomatozis içi kanamayı desteklemektedir. Ayrıca her iki böbrekte hiperekojenite ve normal kortikomedüller bileşke farklılığının kaybı da gözlenebilir. Bu hali ile otozomal resesif polikistik böbrek ile ayırıcı tanıda karışabilmesine karşın böbrek lenfanjiyomatozisinde normal böbrek işlevlerinin yanı sıra USG ve BT de santral retroperitoneal ve ince duvarlı parapelvik kistlerin görülmesi ile ayrılmaktadır 5. Ultrasonografi incelenmesinde ender de olsa perirenal fasyanın kalınlaşmasına ait bulgular görülebilmektedir 4. Böbrek lenfanjiyomatozisinde tomografi incelemesi ise sıklıkla perirenal ve pararenal alanlarda ince duvarları olan sıvı dolu yapıları göstermektedir. Tomografi çoğunlukla sıvı dansitesindedir. Kanama varlığında yüksek ise dansiteyi içerebilmektedir. MR incelemesinde Younathan ve ark. T1 ağırlıklı incelemelerde hipointens perirenal kistleri, T2 ağırlıklı incelemelerde ise parlak yapıları tarif etmektedirler 8. İntravenöz ürografi incelemesinde iki taraflı nefromegali ile birden fazla parapelvik kistlerin neden olduğu kalisiyel distorsiyonlar görülebilir. Bu görünümü nedeni ile tanıda ilk olarak otozomal dominant polikistik böbrek hastalığı akla gelebilir. Ancak BT incelemesi polikistik böbrek hastalığındaki parankimal birden çok kistler yerine böbrek lenfanjiyomatozisindeki birden çok parapelvik kistleri ve normal parankimi göstermektedir. Çalışmamızdaki hastaların radyolojik incelemelerinde de benzer bulguların olduğu görüldü. Hastalığın tanısı radyolojik incelemelerden başka biyopsi ya da nefrektomi spesimeninin patolojik incelenmesiyle de konulmaktadır. Bu bozuklukta, kistik yapılardan alınan sıvı incelemelerinin lenfatik yapıda olduğunun saptanması da tanıya yardımcı olabilmektedir 1,7-9. Böbrek lenfanjiyomatozisinin ayırıcı tanısında polikistik böbrek hastalığı, ürinom, hidronefroz, apseler, ekinokokal kist, multiloküler kistik yapıdaki böbrek hücreli kanserler, böbrek sinüsü lipomatozisi ve böbrek lenfoması bulunmaktadır 2,5-7. Ancak bu hastalıklarda klinik çoğu zaman belirgin olup radyolojik incelemelerde de böbrek lenfanjiyomatozisinde saptanan sağlam parankimin korunmadığı görülmektedir. Buna ek olarak patolojik incelemelerde böbrek lenfanjiyomatozisinde kistik alanların vasküler orijini destekleyen endotelyum ile kaplı olması diğer kistik hastalıklardan ayırt edilmesinde önemli yer tutmaktadır. Çalışmamızdaki iki hastada da başlangıç değerlendirmeleri hidronefroz yönündeydi. Hastalığın klinik gidişi selim olduğu için olgular sıklıkla belirli aralıklarla takip edilerek değerlendirilmektedir. Bundan başka yayınlarda gebelik sırasında oluşan böbrek lenfanjiyomatozisinin perkütan drenaj ile tedavi edildiği de görülmektedir 3,7. Bu hastalıkta görülen kistik yapıların rezeksiyonu sırasında aşırı kanamaya eğilim olduğundan istenmeyen nefrektomiler olabilmektedir 5. Yayınlarda yalnızca bir olguda iki taraflı lenfanjiyomatozisin marsupializasyon ile giderildiği de bildirilmektedir. Sonuç olarak, böbrek lenfanjiyomatozisi ender görülen bir bozukluk olmasına karşın özellikle böbreğin kistik hastalıkları ile hidronefrozların değerlendirilmesi sırasında ayırıcı tanıda göz önünde bulundurulmalıdır. KAYNAKLAR 1- Mani NB, Sodhi KS, Singh P, Katariya S, Poddar U, Thapa BR: Renal lymphangiomatosis: A rare cause of bilateral nephromegaly. Australas Radiol. 47: 184-187, 2003. 2- Varela JR, Bargiela A, Requejo I, Fernandez R, Darriba M, Pombo F: Bilateral renal lymphangiomatosis: US and CT findings. Eur Radiol. 8: 230-231, 1998. 3- Ozmen M, Deren O, Akata D, Akhan O, Ozen H, Durukan T: Renal lymphangiomatosis during pregnancy: Management with percutaneous drainage. Eur Radiol. 11: 37-40, 2001. 4- Wadhwa P, Kumar A, Sharma S, Dogra PN, Hemal AK: Renal lymphangiomatosis: Imaging and management of a rare renal anomaly. Int Urol Nephrol. 27: 2006. 216

DOĞUMSAL LENFANJİYOMATOZİS (Congenital Lymphangiomatosis) 5- Chiu JS, Wu CJ, Sun GH, Lin SH: Obstructive uropathy associated with bilateral renal lymphangiomatosis. Nephrol Dial Transplant. 19: 2923, 2004. 6- Leder RA: Genitourinary case of the day. Renal lymphangiomatosis. AJR Am J Roentgenol. 165: 197-8, 1995. 7- Meredith WT, Levine E, Ahlstrom NG, Grantham JJ: Exacerbation of familial renal lymphangiomatosis during pregnancy. AJR Am J Roentgenol. 151: 965-966, 1988. 8- Younathan CM, Kaude JV: Renal peripelvic lymphatic cysts (lymphangiomas) associated with generalized lymphangiomatosis. Urol Radiol. 14: 161-164, 1992. 9- Cutillo DP, Swayne LC, Cucco J, Dougan H: CT and MR imaging in cystic abdominal lymphangiomatosis. J Comput Assist Tomogr. 13: 534-536, 1989. 217