- International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/6 Spring 2014, p. 959-971, ANKARA-TURKEY DİL ETKİLEŞİMİ VE MAKEDONYA TÜRKLERİNİN YAZI DİLİNDE ÇEKİMSİZ FİİLLER ÜZERİNE * Hülya SKUKA ** ÖZET 19. yüzyılın sonları, Türk dilinin Balkan dilleri üzerine etkisinin en üst kerteye ulaştığı dönem olarak sayılabildiği gibi, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü nedeniyle bu zaman parçası, Türk dilinin etkisinin azalmaya başladığı zaman olarak da görülebilir. Bu dönemden sonra ters yönde bir etkinin başladığı, daha doğrusu birer Hint-Avrupa dili olan Balkan dillerinin, Balkan Türk ağızlarını etkilemeye başladığı söylenebilir. Türkçenin aleyhine işleyen bu etki, Balkan Türk ağızlarına, söz varlığından söz dizimine kadar birçok yabancı unsurun girmesine yol açmış ve neticede bu Türk ağızlarını Hint-Avrupa dillerinden olan Balkan dillerine yaklaştırırken, Türkiye Türkçesinden uzaklaştırmış ve tamiri zor olan sapmalara neden olmuştur. Böyle iki dillilik yada çok dillilik ortamı içinde gelişen Balkan Türk ağızlarında olagelen sapmalar, sadece konuşma dilinde kalmayıp yazı dilini de etkilemiştir. Bu çalışmada, Türkiye Türkçesi yazı dilinden her alanda farklılık gösteren Makedonya Türklerinin yazı dili ele alınmış ve dil etkileşiminin çekimsiz fiillerin kullanımında yarattığı değişmelere dikkat çekilmiştir. Bu amaçla, 1950-2003 yılları arasında Makedonya'nın başkenti olan Üsküp'te yayınlanan "Sevinç" dergisinin 648 sayısı taranmış ve Türkçede bulunmayan çok değişik cümle tiplerinin varolduğu tespit edilmiştir. Üç bölümden oluşan bu çalışmada, Makedonya Türklerinin yazı dilinde isim-fiillerin, sıfat-fiillerin ve zarf-fiillerin kullanılışları ele alınmış ve Makedonya Türklerinin, Makedonca, Arnavutça gibi Hint- Avrupa dillerinin etkisiyle, Türkçede fiil gruplarının sağladıkları ilişkileri başka kelime çeşitlerine yükleyerek, Türkçenin söz dizimine aykırı cümleler kurdukları görülmüştür. Taradığımız metinlerde, bazı cümle örneklerinde, fiilimsilerin kullanımdan düşmediği fakat bu kelime çeşitlerinin taşıdığı özelliklerin karıştırıldığı ve dolayısıyla cümlenin gerektirmediği yanlış fiilimsilerin kullanıldığı da dikkat çekmiştir. Mesela -dık/-duk ekli sıfat-fiiller bazan iyelik ve ad-durumu ekleri alarak adlaştıklarında adıl ve mastar niteliğinde kullanılırlar. Ad niteliği kazanarak kullanıldıkları cümlelerde türlü unsurların yerini tutarlar ve isim-fiiller gibi çekimli eylemlerin tamlayıcısı olurlar. İşte bu özelliklerinden dolayı Makedonya Türkleri bu sıfat-fiilleri, -ma,-me'li isim-fiillerin yerine kullanmışlardır. Makedonya Türklerinin yazı dilinde, fiilimsiler ile kurulan bazı tamlamalarda, tamlayan ve tamlanan unsurlar arasında ve genellikle fiilimsi ile cümlenin asıl fiili arasında uygunluk sağlanamadığından dolayı da belirli yanlışlar ortaya çıkmıştır. Bu çalışma esnasında fiilimsilerin kullanılışları ile ilgili karşılaşılan bu ve benzeri hatalar dışında, ses bilgisinden cümle ** Yrd. Doç. Dr. İzmir Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı, El-mek: hulya.skuka@gmail.com
960 Hülya SKUKA bilgisine kadar her alanda birçok hatanın yapıldığı dikkat çekmiştir. Bu durum, Ahmet Günşen'in dediği gibi, Balkanlar coğrafyasında Türkçenin geleceğini endişeye düşürmektedir. Kanımızca, Türklerin yazı dillerinin ele alınması ve Türkiye Türkçesi yazı dili ile karşılaştırmalı çalışmaların yapılması, suni yollarla birbirinden ayrılmış olan Türk yazı dillerinin ortak bir temelde birleştirilmesinde büyük önem arz etmektedir. Anahtar Kelimeler: İki dillilik, Yazı dili, Fiilimsiler LANGUAGE INFLUENCES ON NONFINITE VERBS IN THE WRITTEN LANGUAGE OF TURKS IN MACEDONIA ABSTRACT The influence of the Turkish language on other languages in the Balkans reached its peek at the end of 19th century. At that time the Turkish Empire started to withdraw from this region. Consequently, the influence of the Turkish language on the regional languages started to decrease. After that, the language influence was present in the opposite direction. The Balkan languages, which belong to the European language group, started to influence the language of the Balkan Turks. Of course, this influence was not in favor of the Turkish language. The alterations in the morphology and syntax of the Turkish language in the Balkan were getting it closer to the European languages, but at the same time were causing differences from the standard Turkish language. These differences were not limited only to the colloquial language. They also appeared in the written language of Turks in the multilingual environment of the Balkans. In this paper we have treated and analyzed the written language of the Turks in Macedonia, which manifests differences from the standard Turkish language, in terms of differences in phonetics, morphology and syntax. More specifically, we have treated the influence of the Macedonian and Albanian language on nonfinite verbs in the written language of the Turks in Macedonia. The paper is comprised of three sections in which infinitives, particles, gerunds aretreated. As a result of the language influences and of the insufficient knowledge of these word groups by the Turks in Macedonia, they are used incorrectly in their written language. The sentences in the written language of the Turks in Macedonia are similar to the European languages and are not in conformance with the standard Turkish language. Key Words: Bilingualism, Written Language, Nonfinite Verbs Giriş Makedonya'da, iki dillilik hatta çok dillilik ortamı içinde görülen dil etkileşimi, günümüze yaklaştıkça Türkçenin aleyhine bir durum göstermiştir. Aynı coğrafyada yüzyıllarca bir arada Volume 9/6 Spring 2014
Dil Etkileşimi Ve Makedonya Türklerinin Yazı Dilinde Çekimsiz Fiiller Üzerine 961 yaşayan Türk, Makedon, Arnavut vb. toplulukların birbirinin dilini etkilemesi elbette kaçınılmazdır. Fakat bu etkileşim tabii bir dil etkileşimi olmaktan çıkıp, Türkçenin çehresini değiştirecek kadar büyük ölçüde olmuştur. Dil etkileşimi açısından Batı Rumeli ağızlarındaki değişimleri inceleyen Ahmet Günşen (2010), Türk söz dizimini bozan ileri düzeydeki Hint-Avrupa dillerinin etkisinin, Balkanlar coğrafyasında Türkçenin geleceğini endişeye düşürdüğünü belirtir. Macar Türkolog G. Németh (1983) tarafından yapılan sınıflandırmada, Rumeli ağızlarının batı kolu içinde yer alan Makedonya Türk ağızlarının pek çoğu bugün için incelenmiştir. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Makedonya Türk ağızlarının bazı özellikleri ile ilgili bilgiler oluşturulmaya başlamıştır. O dönem ünlü Makedon aydınlarından G. Pulevski'nin yazdığı "Dört Dilli Sözlük" (1873) ve "Üç Dilli Sözlük" (1875) adlı eserlerinde, Makedonya Türk ağızlarının bazı özellikleri gösterilmiştir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Makedonya Türk ağızları ile, L. Katona (1969), S. Kakuk (1972), J.Eckman (1960, 1962) gibi yabancı Türkologlar da ilgilenmiştir. Yabancı araştırmacılar tarafından başlatılan bu ağız çalışmaları, ileriki yıllarda yerli araştırmacıların (H. Hasan 1995; N. İbrahim 1997; S. Alil 2000; O. Ahmet 2004) katkısı ile gelişerek devam etmiştir. Türkiye Türkçesi ağızlarının Avrupa topraklarında uzantısı olan Rumeli Türk ağızları, dolayısıyla Makedonya Türk ağızları, Türkiyeli Türkologların da (G. Gülsevin 2009; A. Günşen 2010) dikkatini çeken bir araştırma alanı olmuş ve bu alanda, nicelik bakımından yetersiz olduğu halde nitelik bakımından değerli çalışmalar yapılmıştır. Makedonya Türk ağızları hakkında 19. yüzyılın ikinci yarısında başlayan araştırmalar, günümüzde hayli yol katetmiştir. Fakat Makedonya Türklerinin yazı ve edebiyat dili ihmal edilmiş, bu yazı dilinin özelliklerini ve Türkiye Türkçesi yazı dili ile arasındaki farklılıkları tespite yönelik araştırmalar yapılmamıştır. Bir dilde, öteki dilin etkisi ile olagelen değişiklikler, Weinreich'in (1953) tanımıyla sapmalar, sadece konuşma dilinde kalmayıp, yazı dilini de etkilemektedir. Yazı dilinde görülen standart yazı dilinden sapmaların çoğunlukla konuşma dilinin yazı diline aktarılmasından kaynaklanmaktadır. Yaptığımız araştırma sonucunda, Makedonya Türklerinin konuşma dilinin yazı dilini büyük ölçüde etkilediği ve dolayısıyla bu yazı dilinin Türkiye Türkçesi yazı dilinden her alanda farklılaştığı görülmüştür. Bir dilde birliği, anlaşma kolaylığını sağlamak için kullanılan dil yazı dilidir. "Yazı dili, varoluşu gereği, geçerli olduğu her yerde aynı olmak zorundadır ve bundan dolayı tekil kavram alanları oluşturma mantığı üzerine oturur." (Ali Akar, 2011, s.305) Birleştirici ve ağız ayrılıkları silici fonksiyonu olan yazı dilinin, lehçe ve ağızların alabildiğine farklılaşmasını önlemesi gerekir. Gaspıralı İsmail Bey, yaklaşık 120 yıl önce, Türk dünyasının ilerleyebilmesi için dilde birlik ülküsüyle İstanbul Türkçesine yakın bir ortak yazı dili kurulmasını şart koşmuştur. Gaspıralı İsmail Bey'in döneminde bir elin parmaklarının sayısını geçmeyen Türk yazı dillerinin sayısının, daha sonra yaşanan siyasi gelişmelerle arttığını, kimi ağızların yazı dilleri haline getirildiğini belirten Ş.H.Akalın (2009, s.545), "şu anda önümüzde duran en önemli sorun Türk halkları arasında ortak bir yazı dilinin oluşturulmasıdır." der. Z.Korkmaz (2005), ortak yazı dili konusunda karşımızda önemli problemlerin bulunduğunu, Türk topluluklarının dilleri arasındaki ses bilgisi, şekil bilgisi ve kelime hazinesindeki ayrılıkların, konunun ana düğüm noktasını oluşturduğunu ileri sürer. Ama buna karşılık, Türk dilinin yapı ve işleyişindeki düzenliliğin, sistemliliğin ve Türk boylarının kültür değerlerinden dile aktarılan ortak özelliklerin bu birleştirmeyi kolaylaştıracağına inanır ve bu Volume 9/6 Spring2014
962 Hülya SKUKA konuda değerli önerilerde bulunur. Türk dünyasında ortak bir yazı dilinin oluşturulabilmesi için önemli olan hususlardan biri de, Türk yazı dillerindeki farklı ağız izlerinin tespit edilmesi, bunların Türkiye Türkçesi yazı dili ile karşılaştırılması ve aradaki farklılıkların ortaya konulmasıdır. Amaç Türk halkları arasında ortak yazı dilinin oluşturulması konusunda katkıda bulunabilmek amacıyla, bu çalışmada, standart yazı dilinden her alanda farklılık gösteren Makedonya Türklerinin yazı dili ele alınmıştır. Bir makale çerçevesinde kalabilmek için, sadece çekimsiz fiiller incelenmiş ve standart Türkçe esas alınarak, dil etkileşiminin çekimsiz fiillerin kullanımında yarattığı değişmelere dikkat çekilmiştir. Yöntem Bu çalışmada doküman analizi yöntemi uygulanmıştır. Dokümanlar, araştırmalarda etkili bir biçimde kullanılması gereken önemli bilgi kaynaklarıdır. Doküman incelemesi, araştırılması amaçlanan olgular hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin çözümlenmesini kapsar. (Yıldırım & Şimşek, 2008). Çalışmada Standart Türkçe -, Makedonya Türklerinin Ağızları - MTA., Makedonya Türklerinin Yazı Dili - MTYD., Makedonca - MK., Arnavutça - AR., İngilizce - İNG., Sevinç dergisi - SÇ., sayı - sa., sayfa - s. kısaltmaları ile gösterilmiştir. Malzeme İnceleme materyali olarak, 1950-2003 yılları arasında Makedonya'nın başkenti Üsküp'te yayınlanan "Sevinç" dergisinin 648 sayısı kullanılmıştır. Bu sayılar taranmış ve standart Türkçede bulunmayan farklı cümle tipleri tespit edilerek fişlenmiş ve incelenmiştir. Fişlenen cümlelerin sayısı bin beş yüzün üzerindedir. Tabii bu çalışmada, bir makalenin sınırlarını aşmamak gayretiyle çok sınırlı sayıda örneğe yer verilmiştir. Yazılı materyal olarak kullandığımız "Sevinç" dergisinden alıntı yaptığımız cümlelerin hangi yıla, aya, sayıya ve sayfaya ait olduğu, her cümlenin altında veya yanında, parantez içinde belirtilmiştir. Makedonya Türklerinin Yazı Dilinde Çekimsiz Fiiller Çekimsiz fiiller, Türk dilinin yapısı içinde önemli bir yer tutarlar. Özellikle cümle kuruluşundaki rolleri çok büyüktür. Her fiilimsi, kurduğu önerme ile birlikte, türlü yönlerden, temel önermenin tümleyicisi olur. Böylelikle de birkaç duyguyu, birkaç isteği, birkaç düşünceyi ya da bunların her çeşidinden bir ikisini bir tümce içinde anlatma kolaylığı sağlar. Bu nedenle, birden fazla düşünce, duygu, istek vs. bir cümleye sığdırılmak istendiğinde, çekimsiz fiillere başvurulur. "Bu konuda Türkçe ile çoğu çağdaş Hint-Avrupa dilleri arasında temel bir fark vardır. Türkçede cümlelerden birinin yüklemi isim-fiil, sıfat-fiil ya da zarf-fiil haline getirilir; Hint-Avrupa dillerinde ise yüklem pek fazla bir değişikliğe uğramazken, yan cümlenin önüne bir bağlaç konulur." (Brendemoen, 2008, s. 166) Brendemoen bununla ilgili şöyle bir örnek verir: Hırsızlar camı kırınca alarm çaldı. İNG. When the thieves broke the window, the alarm went off. Birer Hint-Avrupa dili olan Makedonca ve Arnavutçada da, bu bağlaçlı yan cümle türü hakimdir. Volume 9/6 Spring 2014
Dil Etkileşimi Ve Makedonya Türklerinin Yazı Dilinde Çekimsiz Fiiller Üzerine 963 Örneğin: Fotoğrafını görünce, annesine çok benzediğini anladım. MK. Koga ya vidov slikata, svativ deka mnogu liçi na majka mu. AR. Kur e pashë fotografinë, kuptova se shumë i ngjan nënës së tij. Makedon ve Arnavut dillerinin etkisine girmiş olan Makedonya Türklerinin özellikle konuşma dilinde, bu tür cümleler pek yaygındır. Örneğin: MTA. Açan (ne zaman) gürdüm o resımi, anladım ki annesıne çok benzeymiş. Türkçeye büyük bir ifade gücü, zenginliği ve kolaylığı sağlayan fiilimsiler, MTYD'nde, konuşma diline nazaran daha çok kullanılır. Fakat bir yandan Makedonca, Arnavutça etkisi, bir yandan da fiilimsi eklerinin anlam ve işlev açısından birbirleriyle karıştırılması, söz konusu kelime çeşidinin yanlış kullanılmasına yada bu fiil gruplarının sağladıkları ilişkilerin başka kelime çeşitlerine yüklenmesine ve Türk söz dizimine aykırı cümlelerin kurulmasına neden olmuştur. Makedonya Türklerinin yazı dilinde isim-fiiller Hint-Avrupa kökenli Makedon ve Arnavut dillerinin etkisinde kalmış olan MTA'nda, isimfiiller büyük ölçüde kullanımdan düşmüştür. Örneğin: MTA. Senden isteym bu çocugi bulasın. Senden bu çocuğu bulmanı istiyorum. MTA. Yavaş yavaş başlamiş yürüsün. Yavaş yavaş yürümeye başlamış. Kıbrıs (Demir, 2003) ve Trabzon (Brendemoen, 2008) ağızlarında da, muhtemelen Rumcanın etkisiyle, isim-fiil eklerinin kullanılmadığı bu tasvir cümlelerinin, son derece yaygın olduğunu görüyoruz. Trabzon ağızlarını ele alan Brendemoen (2008), Rumcanın etkisinin ağır bastığının, fakat söz diziminde Farsça ile ortak özellikler varolduğundan, bunların da üzerinde durulması gerektiğini belirtir. MTA'nda da, Makedonca ve Arnavutçanın etkisi dışında, Farsçanın etkisinin ve Eski Anadolu Türkçesi ile bağlantılarının da belirlenmesi, konunun tamamen aydınlığa kavuşmasını sağlayacaktır. MTYD'nde de, konuşma diline nispeten az olsa da, isim-fiil eklerinin kullanılmadığı cümle türleri mevcuttur. İsim-fiilli cümleler Türkçede, -ma(k) (+iyelik) + çekimli fiil ile kurulur. Bu çekimli fiil genelde istek, niyet, karar, şüphe, korku, rica, emir, hareket gibi anlamlar taşıyan bir çekimli fiildir. Örneğin, okumayı sevmek, gitmek istemek, söylemesini emretmek, öpmeye kalkmak, telefon etmeye gitmek gibi. Örnek cümlelerden de gördüğümüz gibi, bu cümleler daha çok ma'lı isim-fiil ekleri ile kurulur. Bunun nedeni de, Eski Anadolu Türkçesinden Türkiye Türkçesine uzanan gelişme sürecinde bir daralmaya uğrayan -mak'lı isim-fiillerin bazı ekleri -ma'lı isim-fiillere aktarmasıdır. Sonuç olarak, -ma'lı isim-fiiller, iyelik ve ad durum ekleri alarak adlaşabilen ve cümlelerde türlü unsurların yerini tutabilen kelime çeşitleri olmuşlardır. Dilimizde isim-fiillerle genişletilmiş basit yapıdaki bu cümleleri, Makedonca ve Arnavutçada, diğer Hint-Avrupa dillerinde olduğu gibi, sağa dallanan ve genellikle ana cümlenin öğesi olarak kullanılan bağımlı cümlecikler karşılar. Makedoncada bu bağımlı cümleler da edatı ile (Sakam da şetam. Odite da vidite. vb.), Arnavutçada da tё edatı ile (Dua tё shёtis. Shkoni tё shikoni. vb.) genişletilmiş cümlelerdir. Makedonya Türkleri, bu edatları alan fiilleri Türkçeye emir-istek kipli bir fiil olarak Volume 9/6 Spring2014
964 Hülya SKUKA tercüme ederler. Örneğin: MTA. Severim gezem. MTA. Gidecenız güresınız. MTA. Bilırlar mi okusunlar? Gezmeyi severim. Görmeye gideceksiniz. Okumayı biliyorlar mı? Standart Türkçeden bu sapmaya, incelediğimiz "Sevinç" dergisinin hemen hemen her sayısında rastlamak mümkündü. Bu da, Ahmet Günşen'in (2010) belirttiğinin aksine, Makedonya Türklerinin, yazı dilinde de ölçünlü Türkçeye bağlı kalamadıklarını gösterir. Örnekler: MTYD. Severim içlerinde dolaşayım, avcılık yapayım, bağırayım sadamın var kuvvetiyle. (SÇ, Aralık 1953, sa.12, s.2, Mustafa Karahasan) İçlerinde dolaşmayı, avcılık yapmayı, sadamın var kuvvetiyle bağırmayı severim. MTYD. İstiyor musunuz resim çizelim? (SÇ, Eylül 1970, sa.1, s.9, çeviri) Resim çizmek istiyor musunuz? MTYD. Seni küçük, nerelere götüreyim istiyorsun? (SÇ, Kasım 1967, sa.3, s.8, çeviri) Seni küçük, nerelere götürmemi istiyorsun? MTYD. Fena olmazdi siz da öğretmenlerinizle bunları bizden aratırasınız. (SÇ, Ocak 1952, sa.5, s.2, çeviri) Sizin de bunları, öğretmenleriniz aracılığıyla, bizden sipariş ettirmeniz iyi olurdu. MTYD. Korkuyorum bu badava sucuklar, çok pahalıya tutulmasın. (SÇ, Ocak 1952, sa.5, s.8, çeviri) Bu bedava sucukların çok pahalıya mal olmasından korkuyorum. MTYD. Ona yabancı bir evde ben kırdım desin çok ağır geliyordu. (SÇ, Aralık 1951, sa.4, s.4, çeviri) Ona yabancı bir evde ben kırdım demek çok ağır geliyordu. MTYD. Kar, buz, karpuz gibi şeylerle serinlensin arar. (SÇ, Eylül 1953, sa.1, s.6, çeviri) Kar, buz, karpuz gibi şeylerle serinlemek ister. MTYD. Bırakmayın kaçsınlar! (SÇ, Şubat 1953, sa.6, s.5, çeviri) Kaçmalarına izin vermeyin! MTYD. Vakitir okuyasın! (SÇ, Ekim 1955, sa.2, s.7, Sabit Muharrem) Okuma vaktidir! MTYD. Ben unutmuşum söyliyeyim daha erken kaldırasın! (SÇ, Kasım 1955, sa.3, s.7) Ben, daha erken kaldırmanı söylemeyi unutmuşum! MTYD. Nekadar istedım bu vapurda makinist olayım. (SÇ, Ocak 1956, sa.5, s.1, çeviri) Bu vapurda kaptan olmayı nekadar isterdim. Volume 9/6 Spring 2014
Dil Etkileşimi Ve Makedonya Türklerinin Yazı Dilinde Çekimsiz Fiiller Üzerine 965 MTYD. Bir gözün için ne istersin vereyim? (SÇ, Ocak 1958, sa.5, s.7, çeviri) Bir gözün için ne vermemi istersin? MTYD. Hayatım ağır, çok ağırdı diye başladi anlatsın hikayesıni gururlu Drina. (SÇ, Eylül 1958, sa.1, s.6, çeviri) Hayatım ağır, çok ağırdı diye hikayesini anlatmaya başladı gururlu Drina. Çalışma esnasında, bazı cümlelerde isim-fiil eklerinin kullanıldığı fakat bu eklerin cümleye kattığı anlamın tam olarak bilinmediğinden dolayı karıştırıldığı ve yanlış kullanıldığı görülmüştür. Örneğin: MTYD. Çoktan beri ayrıldığımız derslere başlamak günü yaklaştı. (SÇ, Eylül 1951, sa.1, s.9, Hüseyin Süleyman) Çoktandır ayrıldığımız derslere başlama günü yaklaştı. MTYD. Babasının hep aynı yanıtı verişinden usandı. (SÇ, 2000, Kasım, sa.3,s.17, S.Yusuf) Babasının hep aynı yanıtı vermesinden usandı. Bir iş, bir kılış adı olan -ma lı ad-eylemler, ad çekimi, iyelik, çoğul ekleri ile genişletilme, kalıplaşma ve türetme yoluyla yapım eki alarak kullanılma bakımından herhangi bir sınırlamaya girmediklerinden dolayı, belirtili ve belirtisiz ad tamlamaları oluşturmada da -mak lı ve -ış/-uş lu ad-eylemlerden daha elverişlidirler. Bazı durumlarda ise, oluş, kılış ve durum bildiren eylemlerin hareket halindeki adlarına ihtiyaç duyulur. Böyle durumlarda -mak lı ad-eylemler kullanılmalıdır. MTYD. Onlara, bu yerin dışına çıkma yasaktı. (SÇ, 2000, Eylül, sa.1, s.4, E. Ahmet) Onlara, bu yerin dışına çıkmak yasaktı. MTYD. Hem öyleki, ağaç düşmesi için son baltayı bekliyordu. (SÇ, Eylül 1951, s.1) Hem öyleki, ağaç düşmek için son baltayı bekliyordu. İçin edatı ile birleşen -mak lı hareket adı, yükleme, maksat, gaye, hedef bildirme işleviyle bağlanır. Makedonya Türklerinin yazı dilinde sıfat-fiiller Fiilimsilerin ikinci türü olan sıfat-fiiller, sıfat gibi kullanılan fiil şekilleridir. Bilindiği gibi, ST'de sıfat görevini gören cümlelerin yüklemi sıfat-fiillerle ifade edilir. Sıfat-fiillerden -dık/-duk ekli olanlar, iyelik ve ad durumu eklerini alarak cümlede çeşitli unsurların yerine kullanılabildiklerinden dolayı en sık başvurulan sıfat-fiillerdendir. -dık/-duk sıfatfiilleri ile kurulan cümleler -biraz farklı olsa da- ki bağlacı ile kurulan yan cümlelerle de ifade edilebilir. Osmanlı döneminde sıfat görevini gören ki 'li yan cümlelerin, ilk başta Farsçanın, 19. yüzyılda ise Fransızca'nın etkisiyle yayıldığını söyleyen Brendemoen (2008), bu tür cümlelerin, Avrupa dillerinin etkisinin çok olduğu Karaim ve Gagavuz Türkçesinde çok kullanıldığını ileri sürer. MTA'nda da sıfat-fiilli cümleler yerine ki bağlacının ve bir de ne soru zamirinin ilgi zamiri gibi kullanılmasıyla oluşturulan cümleler son derece yaygındır. Örneğin: MTA. Ben da gürdüm ki kaçti. Kaçtığını ben de gördüm. Volume 9/6 Spring2014
966 Hülya SKUKA MTA. Ne aldık o gümlegi begenmemiş. Aldığımız gömleği beğenmemiş. Bu durumu da, ilgi zamirleri çok olan Makedonca ve Arnavutçanın etkisine bağlayabiliriz. Örneğin: MK. Sakam da mi kajeş deka me sakaş. AR. Dua të më tregosh se më duash. MTA. İsteym süleyesın ki beni seveysın. Beni sevdiğini söylemeni istiyorum. Konuşma dilinde hemen hemen hiç kullanılmayan sıfat-fiilli cümlelere, yazı dilinde daha sık rastlanmaktadır. "Bütün Anadolu ağızlarında sıfat-fiiller, yazı dilindekine nazaran az kullanılır." (Brendomoen, 2008, s. 169) İncelediğimiz metinlerde -dık/-duk sıfat-fiil ekinin -ma, -me isim-fiil eki işlevinde kullanıldığı cümle örnekleri ile karşılaştık. Bunun nedeni, dil etkileşimi yanısıra, MTYD'nin biçimlenmesinde önemli rol oynayan yazar ve gazetecilerin, bu fiilimsilerin taşıdığı anlam ve işlev özelliklerini karıştırmasından kaynaklanmaktadır. Makedonya'daki Türk yazar ve gazetecilerinin kural dışı biçimler kullanmalarının nedenleri de, araştırılması gereken ayrı bir konudur. -dık/-duk sıfat-fiiller bazan iyelik ve ad durumu ekleri alarak adlaştıklarında zamir ve mastar niteliğinde kullanılırlar. Ad niteliği kazanarak kullanıldıkları cümlelerde türlü unsurların yerini tutarlar ve isim-fiiller gibi çekimli fiilin tamlayıcısı olurlar. İşte bu özelliklerinden dolayı, Makedonya Türk yazar ve gazetecileri -dık/-duk sıfat-fiillerini, isim-fiillerin yerine kullanmış olabilirler. Bu hatayı yapmamak için, -dık/-duk ve -acak/-ecek ekli sıfat-fiillerin, isim-fiillerin aksine, geçmişten geleceğe kadar uzanan bir zaman kavramı taşıdıkları ve somut, konkre hareketleri, oluşları, kılışları belirttikleri göz ardı edilmemelidir. çeviri) Örnekler: MTYD. Çocukların top oynadıklarına üzene üzene bakıyordu. (SÇ, Ekim 1953, sa.2, s.4) Çocukların top oynamalarını özene özene seyrediyordu. MTYD. Arabaların durdukları onları ilgilendirmiyordu. (SÇ, 1960, Eylül, sa., s.9, çeviri) Arabaların durmaları onları ilgilendirmiyordu. MTYD. Yaşlı öğretmen Matiç, öteki yolcuların durmadıklarına şaşıyordu. (SÇ, 1960, Eylül, sa.1, s.9, çeviri) Yaşlı öğretmen Matiç, öteki yolcuların durmamalarına şaşıyordu. MTYD. Artık anlamalısın, beni dinlemediğinin cezasını çekiyorsun. (SÇ, 1975, Mayıs, sa.9, s.21, çeviri) Artık anlamalısın, beni dinlememenin cezasını çekiyorsun. MTYD. İşte benim ilk defa ava çıktığımın hikayesi. (SÇ, 1955, Kasım, sa.3, s.5, çeviri) İşte benim ilk defa ava çıkmamın hikayesi. MTYD. Milisiyonerin soruşturduğu pek hoşuma gitmedi. (SÇ, 1956, Ocak, sa.5, s.5, Polisin soruşturması pek hoşuma gitmedi. MTYD.... anası ile babası, Caner in yeni arkadaşlar edindiğine sevindiler. Volume 9/6 Spring 2014
Dil Etkileşimi Ve Makedonya Türklerinin Yazı Dilinde Çekimsiz Fiiller Üzerine 967 (SÇ, 1983, Mart, sa7., s.5, Enver İlyas)... anası ile babası, Caner in yeni arkadaşlar edinmesine sevindiler. MTYD. Ağacı keşfe çıkacağınızı bana haber verdiğinize iyi etmişsiniz. (SÇ, 1968, Ocak, sa.5, s.13, çeviri) Ağacı keşfe çıkacağınızı bana haber vermekle iyi etmişsiniz. Çalışmamız esnasında, -dık/-duk sıfat-fiilinin zaman gösteren kelimelerle oluşturdukları "-dığı zaman" sıfat tamlamaları yerine, "ne + vakit (zaman) + çekimli fiil" (örn: ne vakıt anladım...) şekillerinin kullanıldığı cümle örnekleri ile karşılaştık. Ne soru zamirinin ilgi zamiri gibi kullanıldığı bu cümlelerde, çekimli bir fiilden önce gelen "ne vakit" şekli, zaman anlamlı "-dığı zaman" sıfat-fiilinin işlevini üstlenmiştir. Yani "ne zaman" dolaylı soru cümlelerinde değil, zaman belirten yan cümlelerde kullanılmaktadır. Bu kullanımda, Makedonca ve Arnavutçanın etkisini yansıtmaktadır. Makedoncada "-dığı zaman" şeklini, "koga (ne zaman) + çekimli fiil" = koga vidov (ne zaman gördüm ) şekli; Arnavutçada da "kur (ne zaman) + çekimli fiil" = kur e pash (ne zaman gördüm) şekli karşılar. "-dığı zaman" sıfat tamlaması yerine "ne + vakit + çekimli fiil" şeklinin kullanımına, özellikle, Makedonca ve Arnavutçadan yapılan çeviri yazılarında rastladığımızı belirtmek gerekir. Örneğin: MTYD. Evin hanımı: Ben de bunu bilirim. Hizmetçi kız cevap vermiş: Evet ne zaman ben öğrettim. (SÇ, Aralık 1956, sa.4, s.16, çeviri) Evin hanımı: Ben de bunu bilirim. Hizmetçi kız cevap vermiş: Evet ben öğrettiğim zaman (bilirsin). MTYD. Yoldaş Tito, ben sizi Belgrat ta görmüşümdür. Ne zaman? Ne zaman Celal Bayar gelmişti. (SÇ, Ocak 1956, sa.5, s.1) Yoldaş Tito, ben sizi Belgrat ta görmüşümdür. Ne zaman? Celal Bayar geldiği zaman (görmüştüm). MTYD. Ne vakıt eve girdim, ne göreyim? (SÇ, Kasım 1951, sa.3, s.6, Şevki Mahmut) Eve girdiğim zaman ne göreyim? Makedonya Türklerinin konuşma dilinde ise, "ne vakit (zaman)" şekli yerine "açan / açın" (ne zaman) sözcüğü kullanılır. Örneğin: Açan gürdüm oni çok agladım. Volume 9/6 Spring2014
968 Hülya SKUKA A. Günşen (2010), eski bir zaman zarfından (kaçan "ne zaman") gelen bu bağlacın, Makedonya ve Kosova Türk ağızlarında "açan / açın, haçan / haçın" biçiminde, zaman anlamlı zarf-fiil göreviyle bir cümle başı bağlacı veya Avrupa dillerindeki ilgi zamirleri gibi kullanıldığını belirtmiştir. Brendemoen (2008), bu bağlacın "haçan" şekliyle Trabzon'un doğu yörelerinde sıkça kullanıldığını tespit etmiştir. Bu durum, söz konusu ağızlarda, yabancı dillerin etkisinin ve bu ağızların Eski Anadolu Türkçesi ağızlarıyla bağlantılarının, paralel bir şekilde incelenmesi gereğini ortaya koymaktadır. Makedonya Türklerinin yazı dilinde zarf-fiiller Eski Türkçe döneminden günümüz Türk lehçelerine kadar, zarf-fiil ekleri, fiillerin cümle içinde zarf olarak kullanılmasını sağlayarak, fiillere bir takım işlevler kazandırmıştır. Bazı durumlarda da zarf-fiiller asıl işlevlerini kaybetmiş veya başka bir yapıya aktarmıştır. MTA'nda zarf-fiiller büyük ölçüde kullanımdan düşmüştür. Bu fiilimsilerin yerine ya bir bağlaç, özellikle tek başına bir kullanım kazanan hem (em) bağlacı ya da sıfat-fiillerde bahsettiğimiz ne vakit (zaman) şekli kullanılır. Örneğin: MTA. İstedi alsın pareleri em gitsın. Paraları alıp gitmek istedi. MTA. Ne vakıt gürdi beni, başladi aglasın em kaçsın. Beni görünce, ağlayıp kaçmaya başladı. Bu kullanım, çekimsiz fiil ekleri az olan ve bu boşluğu bağlaçlarla dolduran Makedonca ve Arnavutçanın etkisinden kaynaklanmaktadır. MTYD'nde ise zarf-fiiller kullanılmış, fakat bunlar karıştırıldığından, bir zarf-fiil ekinin taşıdığı anlam ve gördüğü işlev, başka bir zarf-fiil ekine aktarılarak kullanılmıştır. Örneğin: MTYD. Duşan nın annesi, birkaç kez pınardan su alıp, tüfeğin burada asık olduğuna fark etmiyordu. (SÇ, 1991, Ekim, sa.2, s.2, çeviri) Duşan nın annesi, pınardan birkaç kez su alırken (aldığı halde), tüfeğin burada asılı olduğunu fark etmiyordu. -ıp/-up yapılı zarf-fiiller, esas fiildeki hareketten biraz önce gerçekleşmiş olan bir hareketi yada esas fiille aynı zamanda yapılan bir hareketi karşılar. -ip yapılı zarf-fiil kip ve özne bakımından kendisinden sonra gelen yükleme uymazsa yanlış kullanılmış demektir. Bu cümlede, zaman gösteren, -ken yapılı bir zarf-fiil kullanılmalıydı. Hem de bu zarf-fiil, seyrek olarak üstlendiği bir işlevle, yüklemdeki hareketle zıtlaşan ve...dığı halde, rağmen anlamlarını veren bir tarz işlevi ile kullanılmalıydı. MTYD. Hatice hanım 18 yaşında 40 yaşındaki Recep ağayla evlendirilmiş. (SÇ, 2001, Mart, sa.7, s.16, Hümaşah Vardar) Hatice hanım 18 yaşındayken 40 yaşındaki Recep ağayla evlendirilmiş. Bu cümlede, fiili zaman açısından tamamlayacak bir zarfa ihtiyaç duyulduğundan, 18 yaşında tamlamasına bu görevi yükleyebilecek -(i)ken ekinin getirilmesinin doğru olacağı Volume 9/6 Spring 2014
Dil Etkileşimi Ve Makedonya Türklerinin Yazı Dilinde Çekimsiz Fiiller Üzerine 969 kanısındayız. Bu zarf-fiilin gösterdiği hareket ile asıl fiilin hareketi aynı zaman kesiti içinde gerçekleşir. MTYD. Canan kardeşi Üzeyir, resime bakmakla yüzünü buruşturdu. (SÇ, 2001, Ocak, sa.5, s.8, Ahmet S. İğciler) Canan, kardeşi Üzeyir'in fotoğrafına bakınca, yüzünü buruşturdu....makla eki, -mak isim-fiilinin -la vasıta durumu eki ile birleşmesinden oluşmuş, zaman bildirme özelliği olmayan bir zarf-fiil ekidir. Oysa burada zaman bildiren, daha doğrusu asıl fiilin gerçekleşme zamanını kendisindeki gerçekleşme zamanına bağlayan bir zarf-fiile ihtiyaç var. Bu yüzden, bakmak köküne, böyle zarffiiller oluşturan -ınca/-unca ekinin getirilmesi gerekir. MTYD. Ders başlar başlamaz her şey yerli yerindeydi. (SÇ, Eylül 1970, sa.1, s.8, çeviri) Ders başladığında her şey yerli yerindeydi. Yalın durumdaki -r/-ar, -er; -ır/-ur olumlu ve -maz,-mez olumsuz sıfat-fiillerinin aynı fiilde art arda tekrarından oluşan ve zamanda çabukluk gösteren "-r,-maz" gibi şekiller, cümlede, zamanda çabukluk bildiren birer zarf-fiil görevi yüklenmiştir. -r,-maz şekli, asıl eylemdeki hareketin, zarf-fiildeki hareketin hemen ardından gerçekleştiğini bildirir. Bu cümlede ise, asıl fiildeki hareketin zamanını bir şahsa bağlayarak belirleyecek bir zarffiile ihtiyaç var. Bu işlevi üstlenebilecek zarf-fiil, iyelik ekli -dık/-duk sıfat-fiiline -da,-de bulunma (lokatif) durumu ekinin getirilmesiyle oluşan -dığında/-duğunda zarf-fiilidir. MTYD.... oda beygiri kendisine doğru çekerek kargaşalık büyümeye başladı. (SÇ, Kasım 1951, sa.3, s.10, çeviri)... o da beygiri kendisine doğru çektiğinde kargaşalık büyümeye başladı. Bu örnekte de, şahsa bağlı bir zaman bildiren ve asıl eylemin gerçekleşme anını kendisindeki gerçekleşme anına bağlayan bir zarf-fiile ihtiyaç vardır. Bu nedenle, genelde tarz eki sayılan -arak, -erek yerine, -dığında/-duğunda yapılı zarf-fiil eki kullanılmalıydı. MTYD. Onlardan ayrılacaktansa, ölmek benim için daha iyidir. (SÇ, 1956, Mayıs, sa. 9-10, s.13 çeviri) Onlardan ayrılmaktansa, ölmeyi tercih ederim. -acak,-ecek gelecek zaman sıfat-fiilinin çıkma (ablatif) durumu ve -sa,-se ekli -acaktansa şekli yoktur. Bunun yerine,-mak, -mek isim-fiilinin çıkma (ablatif) durumu eki ve i-ek eyleminin şart biçimi ile birleşerek kaynaşmasından oluşmuş bulunan -maktansa eki kullanılır. - maktansa eki, asıl fiildeki hareketin gelişmesini zarf-fiildeki hareketin tercihine bağlayan ve -acak yerde anlamını veren bir zarf-fiil oluşturur. Bu örnekler, söz konusu zarf-fiil eklerinin anlam ve işlev açısından birbirine karışmış olduğunu açıkça gösterir. Sonuç Bir dilde birliği, anlaşma kolaylığını sağlamak için kullanılan yazı dilidir. Bu yüzden, ağızlar farklı nedenlerden dolayı çeşitlilik gösterebilirken, birleştirici fonksiyonu olan yazı dilinin, geçerli olduğu her yerde aynı kalması gerekir. Volume 9/6 Spring2014
970 Hülya SKUKA Günümüzde Türk dili üç değişik alfabe (Latin, Kiril ve Arap) ve yirmiden fazla yazı diliyle varlığını devam ettirmektedir. Makedonya Türkleri, Türkiye Cumhuriyetinin resmi alfabesini ve yazı dilini kullanmaktadır. Fakat, konuşma dilinin etkisinden kurtulamayan bu yazı dilinin, standart Türkiye Türkçesi yazı dilinden her alanda farklılaştığı görülmüştür. Son yıllarda oldukça aktüel olan Türk halkları arasında ortak yazı dilinin oluşturulması konusuna katkıda bulunabilmek amacıyla, bu çalışmada, Makedonya Türklerinin yazı dili ele alınmış ve dil etkileşiminin çekimsiz fiillerin kullanımında yarattığı değişmelere dikkat çekilmiştir. MTYD'nde, çekimsiz fiillerin kullanımdan düştüğü, bu fiil gruplarının sağladıkları ilişkilerin başka kelime çeşitlerine yüklendiği ve fiilimsi eklerinin farklı anlam ve işlevlerle kullanıldığı cümle örneklerine rastlanmıştır. Bunun ana nedeni olarak da, Hint-Avrupa dillerinden olan Makedonca ve Arnavutçanın etkisi gösterilmiştir. Fakat dil etkileşiminin sebep olduğunu belirttiğimiz bu değişmelere, diğer bazı Türk ağızlarında da (Trabzon ağzı, Kıbrıs ağzı vb.) rastlandığı için, bu değişmelerin bir kısmının Eski Anadolu Türkçesinden kalma şekiller olduğu da düşünülebilir. Bu nedenle, ileride yapılacak olan çalışmalarda, Makedonya Türk ağızlarının Eski Anadolu Türkçesi ile bağlantılarının belirlenmesi ve çok yönlü karşılaştırmaların yapılması önemlidir. Her yazı dili bir ağızdan etkilendiği, ağızlardaki sapmalar yazı diline aktarıldığı için, ağız alanında yapılan her çalışma, ortak yazı dili sorununun da aydınlanmasında büyük önem taşımaktadır. Yazı dillerindeki farklı ağız izleri tespit edildikten sonra, bunların Türkiye Türkçesi yazı dili ile karşılaştırılması ve aradaki farkların ortaya konulması gereklidir. Bu, Türk dünyasında ortak bir yazı dilinin oluşturulabilmesi için önemli hususlardan biridir. KAYNAKÇA AHMET, OKTAY (2004). Морфосинтакса на Турските говори од Охридско - Преспанкиот регион.докторска теза. Филолошки Факултет Блаже Конески, Скопје. AKALIN, ŞÜKRÜ H. (2009). Gaspıralı İsmail Beyin Dilde Birlik Ülküsünden Ortak İletişim Türkçesine. Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırma Merkezi, 4517, 543-555. AKAR, ALİ (2011). Ağızlardaki (-dıklığın) Zarf-Fiil Ekinin Yapısı / Structure of Gerund Suffix (- dıklığın) in Dialects, TURKISH STUDIES -International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic-, ISSN: 1308-2140, (Prof. Dr. Gürer Gülsevin Armağanı), Volume 6/1, Winter 2011, www.turkishstudies.net, DOI Number :http://dx.doi.org/10.7827/turkishstudies.1882, p. 305-309 BRENDEMOEN, BERNT (2008). Anadolu Ağızlarındaki Sözdizimi Üzerine Bir Not / A Note on Syntax in Anatolian Dialect, TURKISH STUDIES -International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic-, ISSN: 1308-2140, (Türkiye Turkish Dialects), Volume 3/3, Spring 2008, www.turkishstudies.net, DOI Number :http://dx.doi.org/10.7827/turkishstudies.336, p. 166-175 DEMİR, NURETTİN (2003). Kıbrıs Ağzı Üzerine Çeşitlemeler. Türk Dili, 614/Şubat, 203-208. ECKMANN, JANOS (1960). Dinler (Makedonya) Türk Ağzı. Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten, Ankara: Türk Dil Kurumu, 189-204. ECKMANN, JANOS (1962). Kumanova Türk Ağzı. Németh Armağanı. Ankara, 111-144. GÜNŞEN, AHMET (2010). Rumeli Ağızlarının Söz Dizimi Üzerine-I (Makedonya ve Kosova Volume 9/6 Spring 2014
Dil Etkileşimi Ve Makedonya Türklerinin Yazı Dilinde Çekimsiz Fiiller Üzerine 971 Türk Ağızları Örneği) / On Syntax of Rumelian Dialects-I (The Example of Macedonian and Kosovan Turk Dialects), TURKISH STUDIES -International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic-, ISSN: 1308-2140, (-Eski Oğuz Türkçesi- Prof. Dr. Zeynep KORKMAZ Adına), Volume 5/1, Winter 2010, www.turkishstudies.net, DOI Number :http://dx.doi.org/10.7827/turkishstudies.1267, p. 462-490 GÜLSEVİN, GÜRER (2009). Rumeli Türkçesi Çerçevesinde Türk ve Balkan Dillerinin Etkileşimi / On the Mutual Interaction of Turkish and Balkan Languages in the Rumelia Region, TURKISH STUDIES -International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic-, ISSN: 1308-2140, (Prof. Dr. Ahmet Buran Armağanı), Volume 4/8, Fall 2009, www.turkishstudies.net, DOI Number :http://dx.doi.org/10.7827/turkishstudies.937, p. 48-64 HASAN, HAMDİ (1995). Kocacık (Makedonya) Ağzının Özellikleri. Sesler, Üsküp, 297. İBRAHİM, NAZIM (1997). Vrapçişte ve Çevresi Türk Ağzı (Makedonya). Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. A.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü-Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı (Yeni Türk Dili), Ankara. KAKUK, SUZANNE (1972). Le Dialecte Turc D'ohrid En Macedoine. Acta Orientalia Hungarica, 26, 227-282. KARAHAN, LEYLA (2007). Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırma Merkezi, 791, 9-18. KATONA, LAJOS K. (1969). Le Dialecte Turc de la Macédoine de L ouest. Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, Ankara: TDK, 57-194. KORKMAZ, ZEYNEP (2005). Türk dünyası ve ortak yazı dili konusu. Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırma Merkezi, 216, 189-197. NÉMETH, GYULA (1983). Bulgaristan Türk Ağızlarının Sınıflandırılması Üzerine. Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1980-1981, 113-167. WEINREICH, URIEL (1953). Languages in Contact. New York. 1953, 1. YILDIRIM, ALİ & ŞİMŞEK, HASAN (2006). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri. ПУЛЕВСКИ, Ђ. М. (1873). Речник от четири јазика: I. српско-албански - II. арбанскиарнаутски -III. турски - IV. грчки. Београд. Државна штампарија. ПУЉЕВСКИ, Ђ. М. (1875). Речник от три језика: С. Македонски - Албански -Турски (Lugat Üç Lisaniden: Misniymance - Arnaudçes ve S. Makedonluces) - књига II, Београд: Државна штампарија. Volume 9/6 Spring2014