LARENKS KANSERİNDE SERUM ADENOZIN VE SITIDIN DEAMINAZ AKTİVİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Benzer belgeler
Sigara ve dumansýz tütün (Maraþ Otu) kullananlarda serum adenosin deaminaz düzeyleri

HAZIRLAYANLAR: Esra AYDIN ( ) Cansu SAMANCI ( ) Prof. Dr. Figen ERKOÇ Gazi Eğitim Fakültesi GAZİ ÜNİVERSİTESİ

Meme Kanseri Teşhisi ve Evrelerini Belirlemede Bazı Enzimlerin Tanısal Performansının ROC (Receiver Operating Characteristics) Eğrisi ile

KOLOREKTAL KARSİNOMLARDA HPV NİN ROLÜ VE KARSİNOGENEZ AÇISINDAN P53 VE BCL-2 İLE İLİŞKİSİ

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

Mikozis fungoidesli hastalarda adenozin deaminaz aktivitesinin araştırılması

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Akciğer Tüberkülozunda Serum Adenozin Deaminaz Aktivitesi #

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

CORRELATION of CLINICAL and HISTOPATHOLOGICAL PARAMETERS to SURVIVAL and NECK METASTASIS in LARYNGEAL SQUAMOUS CELL CARCINOMA

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

1995 yılında A.Ü. Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalında Yardımcı Doçentlik kadrosuna atandım.

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı

MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

Nod-pozitif Meme Kanserinde Lenf Nodu Oranı Nüks ve Mortaliteyi Belirleyen Bağımsız Bir Prognostik Faktördür

Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi

İSTATİSTİK, ANALİZ VE RAPORLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM III NEOPLAZİ VE HEMOPOETİK SİSTEM HASTALIKLARI DERS KURULU

KARACİĞER METASTAZLARINDA ROBOTİK STEREOTAKTİK BEDEN RADYOTERAPİSİ

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM III NEOPLAZİ VE HEMOPOETİK SİSTEM HASTALIKLARI DERS KURULU

REKTUM KANSERİNDE NEO / ADJUVAN RADYOTERAPİ. Ethem Nezih Oral İstanbul Üniversitesi İTF Rad Onk AD

KLİNİK TIBBİ LABORATUVARLAR

KOLOREKTAL KARSİNOMLU HASTALARDA PRİMER İLE METASTAZ ARASINDA KRAS DİSKORDANSI

TÜMÖR BELİRTEÇLERİ: BİYOKİMYASAL YAKLAŞIM. Prof. Dr. Erdinç DEVRİM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya AD

MEME KARSİNOMLARINDA GATA 3 EKSPRESYONU VE KLİNİKOPATOLOJİK PARAMETRELER İLE İLİŞKİSİ

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006

Larenks kanserinin preoperatif, intraoperatif ve postoperatif evrelemelerinin karşılaştırılması

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

SENTİNEL LENF NODU BİOPSİSİ VE ADJUVAN KEMOTERAPİ. Dr. Orhan TÜRKEN

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Glottik Tümörlerin Tedavisinde Vertikal ve Suprakrikoid Parsiyel Larenjektomi

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Tanı ve Tedavi

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI

ECZACILIK FAKÜLTESİ BİYOKİMYA

Tükürük kreatinin ve üre değerleri kullanılarak çocuklarda kronik böbrek hastalığı tanısı konulabilir mi? Dr. Rahime Renda

Ders Yılı Dönem-III Neoplazi ve Hematopoetik Sistem Hast. Ders Kurulu

LARENKS KANSERİ OLGULARIMIZIN RETROSPEKTİF ANALİZİ

PROF.DR. KADİR BAYKAL GATA HAYDARPAŞA EĞİTİM HASTANESİ ÜROLOJİ KLİNİĞİ

Radikal Prostatektomi Sonrası Yüksek Riskli Grupta RT: Erken mi Geç mi? Dr Şefik İğdem


Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

Lokal İleri Baş Boyun Kanserinde İndüksiyon Tedavisi mi? Eşzamanlı Kemoradyoterapi mi?

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Pediatri, Ankara, Türkiye 2. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Endokrinoloji, Ankara, Türkiye 3

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

ENZİMLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ - II. Doç Dr. Nurzen SEZGİN

Multipl Endokrin Neoplaziler. Dr. Tuba T. Duman-2012

Üroonkoloji Derneği. Prostat Spesifik Antijen. Günümüzdeki Gelişmeler. 2 Nisan 2005,Mudanya

[RABİA EMEL ŞENAY] BEYANI

Epidermoid Akciğer Kanseri Sistemik Tedavisinde Gelişmeler

AMELİYAT SONRASI TAKİP/ NÜKSTE NE YAPALIM? Dr. Meral Mert

Yenidoğan Sepsisi Tanı ve Tedavisinde Son Gelişmeler

I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3 KREDİ)

Spinal Tumors. Başar Atalay M.D. Yeditepe University Faculty of Medicine Department of Neurosurgery. Tuesday, April 3, 12

Prognostik Öngörü. Tedavi Stratejisi Belirleme. Klinik Çalışma Dizaynı

Over Kanseri Taraması ve İngiliz Grubu Over Kanseri Tarama Çalışması

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLERİ SIKLIĞI, COĞRAFİ DAĞILIMI VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr.Fikri İçli

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kanser Çalışmaları. Dr Fikri İçli

Minimal Kalıntı Hastalık (MRD)

Total Tiroidektomi yapılan hastalarda MSKKM Nomogramının Değerlendirilmesi

GENÇ MEME KANSERLİ HASTALARIN ÖZELLİKLERİ. Dr. Mutlu DOGAN Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği

Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi

Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Mide Kanseri Tanısı Olan Hastalarda Lenf Nodu Tutulum Oranı ve Sağkalım İlişkisi

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

BESLENME BİYOKİMYASI II Dersin Adı Kodu Yarıyıl. Teori (saat/hafta) Laboratuar (saat/hafta) Uygulama (saat/hafta) AKTS 2. BAHAR

TIBBİ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI

Tiroid Papiller Kanserde Güncel Kanıtlar ve Gerçekler. Kılavuzlara göre Ameliyat Stratejisi Değişti mi?

ği Derne Üroonkoloji

AMİLAZ (SERUM) Klinik Laboratuvar Testleri

Kardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi

İMMÜNOTERAPİYE BAĞLI ANAFLAKTİK REAKSİYONLARDA RENİN - ANGİOTENSİN SİSTEMİ

Alpha-Fetoprotein. (AFP-L3) ve Des-Gamma. Protrombin (DCP) in Hepatosellüler. ndaki Yerleri; Türk Hasta Grubunda Đlk

Küçük renal kitlelerde aktif izlem

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması

YENİDOĞAN BEBEĞİN KORDON KANI SAKLANMALI MI?

Ba -boyun epidermoid kanserinde dokudaki katalaz ve superoksit dismutaz aktiviteleri ve malondialdehit diizeyleri

ÜÇ FARKLI YÖNTEMDE SALİSİLAT KONSANTRASYONUNA GÖRE İNTERFERANS DEĞERLENDİRİLMESİ

Enzimlerinin Saptanmasında

Larenks kanserlerinde tümör yerleşimine göre invazyon derinliği ve tümör çapının değerlendirilmesi

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI

KOLOREKTAL KARSİNOMLARDA VENÖZ İNVAZYON SAPTANMASINDA MORFOLOJİK BULGULARIN ve EVG nin ROLÜ

ERKEN MEMBRAN RÜPTÜRÜNDE MYOMETRIYAL ELASTROSONOGRAFIK DEĞIŞIKLIKLER. Dr. Rukiye KIZILIRMAK

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

Transkript:

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MECMUASI Cilt 52, Sayı 3, 1999 1 29-1 33 LARENKS KANSERİNDE SERUM ADENOZIN VE SITIDIN DEAMINAZ AKTİVİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Serenay Elgün* Müge Tuncer** İ. Hakkı Gökhun* ÖZET SUMMARY Bu çalışmada, değişik evrelerde yassı hücreli Evaluation larenks of Serum Adenosine and Cytidine kanseri olan hastaların (n=62) serumlarında adenozin Deaminase Activities in Larynx Cancer deaminaz ve sitidin deaminaz aktiviteleri ölçülmüştür. İn this study, adenosine deaminase and cytidine deaminase Sonuçlar, aynı yaş grubundaki sağlıklı erkek bireylerden activities were assayed in sera of patients oluşturulan kontrol grubu (n=24) ile karşılaştırıldığında, (n=62) with dit'ferent stages of squamous celi lary her iki enzimin de hasta grubunda aktiviteleri cancer. Both of the enzyme activities were found to yüksek ve kontrol grubundan anlamlı derecede higher farklıydı in patients compared to controls (n=24) compozin ( ve ). Bunun yanı sıra, hem adenosed of healthy men of the same age group and the dif- deaminaz hem sitidin deaminaz aktivitelerinin, ferences ileri between the enzyme activities of the two gr evrelerde, birbirleriyle korele olarak yükseldiği ups were göz- found to be statistically significant (p<0.0 lemlenmiştir. Bu sonuçlardan yola çıkarak serum and adenozin p<o.ooi). Besides the two enzyme activities were deaminaz ile birlikte sitidin deaminaz aktivite found to öl-be elevated in advanced stages in correlation çümünün, larenks kanserli hastaların değerlendirilmesinde with each other. These results indicate that a combinaaminase ve izleminde yararlı olabileceği ileri sürülebilir. tion of serum adenosine deaminase and cytidine de- activity determination could be useful for evaluation and monitorization of patients with laryn cancer. Anahtar Sözcükler: Adenozin deaminaz, sitidin Key de-wordsaminaz, larenks kanseri nase, larynx Adenosine deaminase, cytidine deami- cancer Nükleozid deaminazlar, pürin ve pirimidin metabolizmasında yer alan, DNA'nın oluşum ve yıkımında önemli basamakları katalizleyen enzimlerdir. Bu enzim aktivitelerinin ölçümünün klinik önemi, özellikle son yıllarda spesifik ölçüm metodlarının geliştirilmesi ile birlikte ilgi çekmeye başlamıştır. Klinik önem taşıdığı çeşitli araştırmalarla belirlenen üç enzim, sitidin deaminaz (CD), guanaz ve adenozin deaminaz (ADA)dır. Bu çalışmada, hem pürin hem de pirimidin metabolik yollarını temsilen ADA ve CD aktiviteleri ölçülmüştür. ADA (EC 3.5.4.4), pürin kurtarma arayolunda görevli olan anahtar enzimlerden birisidir. Adenozin veya deoksiadenozinin, sırasıyla inozin ve deoksiinozine dönüşmesini sağlayan hidrolitik deaminasyon reaksiyonunu katalizler, insanda yaygın olarak dağılım gösteren enzim, özellikle lenfoid dokularda ve başlıca T lenfositleri olmak üzere periferik lenfositlerde yüksek konsantrasyonlarda bulunmaktadır (1-3). ADA immün sistemin normal fonsiyonunun sürdürülmesinde de çok büyük öneme sahiptir (4). ADA aktivite azlığı veya yokluğu çeşitli immün yetmezlik hastalıklarıyla birlikte görülmektedir (5, 6) ve bu hastalarda ADA ölçümünün klinik önemi kesin olarak kanıtlanmıştır (7). ADA aktivitesi, bir çok hematolojik malignite ve solid tümör vakasında da incelenmiş ve anormal en- A.Ü.T.F Biokimya A.B.D. Ankara Numune Hastanesi 1.KBB Kliniği Geliş tarihi: 21 Temmuz 1998 Kabul tarihi: 30 Eylül 1998

130 LARENKS KANSERİNDE SERUM ADENOZİN VE SİTİDİN DEAMİNAZ AKTİVİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ zim düzeyleri saptanmıştır. Lösemik hücrelerde ve plazmalarda yapılan çalışmalarda, KLL'de ADA aktivitesinin normal veya düşük, ALL'de ise oldukça yüksek olduğu ve seri olarak ölçülen plazma ADA aktivitelerinin klinik gidişi yansıtabileceği öne sürülmüştür (8, 9). Solid tümörlere ilişkin yayınlar ise sınırlı sayıdadır ve sonuçlar birbirinden farklı olduğu için bir karara varmak güçtür (10-14). CD (EC 3.5.4.5), sitidin, deoksisitidin ve antineoplastik ilaçlar da dahil olmak üzere bazı nükleozid analoglarının hidrolitik deaminasyonunu katalizleyen sitoplazmik bir enzimdir. Kesin fizyolojik rolü henüz bilinmemekle birlikte, niikleik asit yıkımı sırasında pirimidin nükleozidleri için bir kurtarma yolu sağlar. CD aktivitesi, bugüne kadar solid tümörlerde yok denecek kadar az çalışmada ölçülmüştür. Yirmi kadar insan kanser hücre dizisinde CD geninin ekspresyonu incelenmiş ve oldukça değişken olduğu görülmüş ve normal dokularla ilişkisi gözlenmemiştir (15). insan meme kanseri dokusunda ise yine sağlam dokuya oranla anlamlı bir fark bulunamamıştır (16). Bu araştırmada, yassı hücreli larenks kanserli hastalarda serum ADA ve CD aktivite ölçümlerinin tanısal değeri incelenmiş ve aynı amaçla hastalık evresi ile olan korelasyonları belirlenmiştir. GEREÇ VE YÖNTEM Bu çalışmada, 62 erkek hasta ve 24 sağlıklı erkek bireyden bir gecelik açlık sonrasında sabah saat 8-10.00 arasında kan alınarak, serumları ayrılmış ve ADA ve CD aktivite ölçümleri yapılmak üzere -20 C'ta saklanmıştır. Her iki grubun da yaş aralığı ortalama 35-70 yaş arasında tutulmuştur. Rutin klinik ve laboratuar incelemeleri de yapılan gruplardan, hasta grubunun yassı hücreli larenks kanseri tanıları histopatolojik olarak konmuş ve TNM klasifikasyonları yapılmıştır. ADA aktivite ölçümü Giusti'nin (17), CD ölçümü ise Jones ve arkadaşlarının (18) spektrofotometrik yöntemine göre yapılmıştır. ADA ölçümü, adenozinin ADA tarafından inozine dönüştürülmesi sırasında açığa çıkan amonyak miktarının saptanmasına dayanmaktadır, sonuçlar IU/L. olarak ifade edilmiştir. CD ölçüm yöntemi ise, sitidin in deaminasyonu ile açığa çıkan amonyak miktarı ölçümüne dayanmaktadır, enzim aktivitesi birim zamanda üretilen amonyak miktarı cinsinden IU/L olarak bildirilmiştir. Ölçümler Beckman model 25 spektrofotometrede yapılmış, tüm kimyasallar Sigma Chemical Co.'dan satın alınmıştır. istatistiksel değerlendirmeler için Students' t testi ve Pearson korelasyon analizleri yapılmıştır. SONUÇLAR Yassı hücreli larenks kanseri olan hastaların serum ADA ve CD aktiviteleri kontrol grubuna göre yüksek olarak belirlenmiştir. ADA aktivitesi için toplam hasta grubunun (n=62) ort. ± SD değeri 22.28 ± 6.32 IU/L, kontrol grubunun (n=24) ise 13.52 ± 1.86 IU/L.() idi. CD aktivitesi için de yine aynı gruplarda sırasıyla 16.29 ± 3.95 ve 10.82 ±1.31 IU/L. () bulunmuştur. Bunun yanı sıra olguların TNM sınıflaması yapılarak hastalar 4 gruba ayrılmıştır. Her evredeki enzim aktiviteleri Tablo 1'de verilmiştir. Hastaların serum enzim aktivitelerindeki artışın genel olarak hastalığın evresiyle doğru orantılı olduğu, yani evre ilerledikçe enzim düzeylerinde de artış olduğu gözlenmektedir. Serum ADA ve CD aktiviteleri, tümörlü hastalarda her bir evredeki hasta grubu, kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek görülmüştür (Tablo 2). Hasta grubunun evreleri kendi aralarında karşılaştırıldığında da ADA için yalnızca l-ll. evre için fark bulunamamıştır. CD için de yine erken evrelerde, yani I- II ve l-lll için anlamlı fark bulunmazken, diğerlerinde fark olduğu görülmüştür (Tablo 3). Son olarak, hasta grubu toplam olarak ele alınıp enzim aktiviteleri kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, serum ADA ve CD aktivitelerinin birbiri ile korele olarak yükseldiği (), ayrıca, evre I dışında, diğer ileri evrelerde enzimlerin yine birbiriyle korele olarak artış gösterdiği belirlenmiştir (Tablo 4). Tablo 1. Kontrol grubunda ve larenks kanserli hasta grubunda evrelere göre serum ADA ve CD aktiviteleri. Gruplar ADA (IU/L.) (ort.±sd) CD (IU/L.) (ort.±sd) Kontrol (n=24) 13.52 ± 1.86 10.82 ± 1.31 I (n=10) 18.41 ± 2.95 14.91 ± 2.19 II (n=14) 16.80 + 4.17 13.92 ± 2.36 111 (n=28) 26.45 ± 5.62 16.47 ± 3.78 IV (n=10) 22.11 ± 4.48 20.78 ± 3.27

Serenay Elgün, Müge Tuncer, i. Hakkı Gökhun 131 Tablo 2. Kanser ve kontrol grubunun serum ADA ve CD aktiviteleri bakımından karşılaştırılması. Gruplar ADA (IU/L.) CD (IU/L.) Toplam hasta grubu-kontrol l-kontrol II- kontrol lll-kontrol IV- kontrol Tablo 3. Kanser grubunun evrelere göre serum ADA ve CD aktiviteleri bakımından karşılaştırılması. Gruplar ADA (IU/L) CD (IU/L.) II -IV ı-ıv 11-IV Tablo 4. Toplam hasta grubunda ve herbir evrede serum ADA ve CD artışı arasındaki korelasyon analizi. Gruplar Toplam hasta grubu I II III IV TARTIŞMA: ADA-CD Korelasyon analizi Bilindiği gibi, hemen tüm malign hastalıklarda en iyi tedavi şansı hastalığın erken saptanmasına bağlıdır. Erken tanının sağlanması amacıyla, son yıllarda birçok tümör belirleyici ya da potensiyal taşıyan belirleyiciler keşfedilmiştir. Bunların bir kısmı da rutin laboratuvarda yerini almış durumdadır. Larenks kanseri için bugün, ideal bir tümör belirleyicisi yoktur. Ancak, hem ideal bir tümör belirleyicisi bulmak hem de altta yatan olası mekanizmaları ortaya çıkarmak için çalışmalar sürdürülmektedir. Bu amaçla pürin ve pirimidinmetabolizması, pekçok malign hastalıkta tümör gelişimi ve ilerlemesine ışık tutmak üzere en çok incelenen konu olmuştur. Literatürde larenks kanserinde her iki yolu birden değerlendiren bir araştırmaya rastlanmamaktadır. Buradan yola çıkarak, başlangıç olarak ve daha pratiğe uygulanabilir sonuçlar elde edebilmek amacıyla, larens kanserli hastaların serumlarını kullanarak pürin-pirimidin yolunu incelemeyi düşündük ve her iki yolu temsilen ADA ve CD aktivitelerini ölçmeyi planladık. ADA, aktivitesi birçok malign hastalıkta yükselen bir enzimdir. Barsak ve meme karsinomlarında, doku ADA aktivitelerinin normal dokuya oranla yüksek bulunduğu bildirilmiştir (11). Mesane ve akciğer kanseri üzerine yapılan çalışmalarda da benzer sonuçlar elde edilmiştir (19, 20). Baş-boyun kanserlerine ilişkin bir araştırmada da serumda, kontrol grubuna göre yüksek ADA düzeyleri bulunmuş ve radyoterapi sonrasında enzim düzeylerinde düşüş olduğu görülmüştür (21). Bu konuda yapılan son bir çalışmada da, larenks kanserli hastalarda cerrahi eksizyon öncesi ve sonrasında serum ADA aktiviteleri ölçülmüş, hastalarda enzim aktivitesi yüksek bulunurken, pre ve postoperatif fark gösterilememiştir (22). Ancak, görüldüğü gibi araştırmalar oldukça sınırlı sayıdadır. Üstelik, enzim düzeylerinde yükselme olduğunu bildiren yayınların yanı sıra, kanserde enzimin düştüğünü bildiren çalışmalar da vardır (10, 23), tabii bu durumda hastalık mekanizmasına yönelik açıklamalar da yön değiştirmektedir. Solid tümör vakalarında CD aktiviteleri ise bugüne kadar pek fazla incelenmemiştir. Az sayıdaki çalışmalardan bir tanesinde kanseröz ve nonkanseröz insan meme dokusunda CD aktivitesi bakımından fark bulunmamıştır (16). Yine 20 adet insan kanser hücre dizisinde CD ekspresyonu incelenmiş, sonuçların oldukça değişken olduğu ve enzimin normal dokulardaki ekspresyonu ile bağlantılı olmadığı gözlenmiştir (15). Larynx kanserinde ise CD düzeyleri ile ilgili bir araştırmaya literatürde rastlanmamıştır. Larenks kanserinde bugüne kadar incelenen genellikle ADA, dolayısıyla da pürin metabolizması olmuştur. Biz ise, buna ek olarak pirimidin yolunu da incelemeyi düşündük ve araştırmamıza CD aktivite tayinini de kattık. Deneylerimizin sonucunda her iki enzim aktivitesinin de kontrol grubundaki sağlıklı kişilere göre hasta grubunda anlamlı derecede yüksek olduğunu bulduk. Bu konuda yapılan daha önceki çalışmalarda olduğu gibi (21, 22) biz de ADA düzeylerini hasta grubunda hem toplam olarak hem de her bir evre için, kontrole göre yüksek bulduk ve bu yükselmenin tümör kütlesi ve yayılımıyla bağlantılı olarak hastalık evresiyle

132 LARENKS KANSERİNDE SERUM ADENOZİN VE SİTİDİN DEAMİNAZ AKTİVİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ paralel olduğunu da gördük (Tablo 1 ve 2). Aynı bulgu serum CD aktivitesi için de geçerlidir. Ayrıca her iki enzim için, erken evreler dışında (ADA için l-ll, CD için i-ll ve l-lll), diğer evreler arasında da anlamlı fark bulunmuştur ve yine iki enzimin evrelere göre gösterdiği artış birbirleriyle koreledir (Tablo 3 ve 4). Bu sonuçlar, her iki enzimin de erken tanıdan çok hastalığın izleminde birlikte kullanılmasının yararlı olabileceği hakkında umut vermektedir. Enzimlerin yükselmesinde ve hastalık gelişim ve ilerlemesinde altta yatan mekanizmaların aydınlatılabilmesi için daha ayrıntılı doku çalışmalarının geniş serilerde planlanması gerekir. Ancak yine de serumdaki bu istikrarlı enzim yüksekliği için bazı önermelerde bulunulabilir. Serum ADA aktivitelerinin yüksek bulunmasının, primer tümör hücrelerinden veya lenfatik metastazlardan kan dolaşımına enzim sızmasına bağlı olduğu düşünülebilir. Öte yandan, kanserli dokuda yüksek miktarda bulunan ADA enzimi, hipoksantin sentezinin artmasına yol açmakta, hipoksantin de kurtarma arayolunda yeniden kullanılabilmektedir. Pürin metabolizmasında meydana gelen bu gibi değişimlerin de, neoplastik hücrelere yeniden kullanma yolu için substrat sağlayarak selektif büyüme avantajı verdiği sanılmaktadır (16, 21, 24, 25). CD da benzer şekilde pirimidin yolunda, sitidin ve deoksisitidinin hidrolitik deaminasyonunu katalizleyerek, üridin ve deoksiüridin açığa çıkarmaktadır. Enzimin fizyolojik rolü kesin olarak bilinmemektedir ancak, bu şekilde, nükleik asit yıkı11mı ile ortaya çıkan pirimidin niikleozidleri için bir kurtarma yolu sağladığı, reaksiyon ürünleri olan üridin ve deoksiüridinin kurtarma yoluyla tekrar kullanılıp tümör gelişiminde pozitif rol oynayabileceği düşünülebilir. Sonuç olarak, bu araştırmanın her iki enzim yönünden de, hem bunların potensiyal birer tümör belirleyicisi olarak incelenmesi ve bu amaçla gerekli analizlerin yapılması amacıyla klinik çalışmaların hem de hastalık mekanizmasına yönelik olarak doku çalışmalarının planlanması için cesaret verici olduğu ve bir başlangıç oluşturduğu söylenebilir. KAYNAKLAR: 1. Edvvards YH, Hopkinson DA, Harris H. Adenosine deaminase isozymes in human tissues. Ann Hum Çenet 1971;35:207-19. 2. Akeda H, Nishihara H, Shinkai K ve ark. Multiple forms of human adenosine deaminase. Biochim Biophys Açta 1972;276:257-71. 3. Hııang AT, Logue GL, Engelbrecht HL. Two biochemical markers in lymphocyte sııbpopulations. Brit J Hematol 1976;34:631. 4. Simmonds HA, Panayi GS, Corrigal V. A role for purine metabolism in the immune response. Adenosine deaminase activity and deoxyadenosine catabolism. Lancet 1978;1:60. 5. Donofrio ), Coleman MS, Hutton JJ ve ark. Overproduction of adenine deoxynucleosides and deoxynucleotides in adenosine deaminase deficiency vvith severe combined immunodeficiency disease. J Clin Invest 1978;62:884-7. 6. Yasmineh WG, Brynes RK, Lam CT ve ark. Adenosine deaminase activity in lymphocytes of normal persons, leııkemic patients and kidney transplant recipients. Clin Chem 1977; 23: 2024. 7. Sherwood RA. The measurement of nucleoside deaminases by high performance liquid ehromatography and their use in clinical ehemistry. Biomed Chromatogr 1991;5:235-9. 8. Blatt J, Reaman G, Poplack DG. Biochemical markers in lymphoid malignaney. N Eng J Med 1980;303:918-22. 9. Morisaki T, Fujii H, Miwa S. Adenosine deaminase in leukemia: Clinical value of plasma ADA activity and characterization of leukemic celi ADA. Am J Hem 1985;19:37-45.. 10. Dasmahapatra KS, Hill HZ, Dasmahapatra A, Suarez S. Evaluation of adenosine deaminase activity in patients vvith head and neck cancer. J Surg Res 1986;40:368-73. 11.Camıcı M, Tozzi MG, Allegrini S ve ark. Purine salvage enzyme activities in normal and neoplastic human tissues. Cancer Biochem Biophys 1990;11:201-9. 12. Koizumi H, lızaka H, Aoyagi T ve ark. Characterization of adenosine deaminase from normal human epidermis and squamous celi carcinoma of the skin. J Invest Dermatol 1985; 84: 199-202. 13. Durak i, Işık AC, Canbolat O ve ark. Adenosine deaminase, 5' nucleotidase, xanthine oxidase, superoxide dismutase and catalase activities in cancerous and noncancerous human laryngeal tissues. Free Radic Biol Med 1993;15:681-4. 14. Durak i, BedLik Y, Kavutçu M ve ark. Activity of the enzymes participating in purine metabolism of cancerous and noncancerous human kidney tissues. Cancer Invest 1997;15:212-6.

Serenay Elgiin, Müge Tuncer, i. Hakkı Cökhun 133 15. VVatanabe S, Uchida T. Expression of cytidine deaminase in luıman sol id tumors and its regulation by 1 alpha,25- dihydroxyvitamin D3. Biochim Biophys Açta 1996;1312:99-104. 16. Canbolat O, Durak i, Çetin R ve ark. Activities of adenosine deaminase, 5'nucleotidase, guanase and cytidine deaminase enzymes in cancerous and noncanceroııs human breast tissues. Breast Cancer Res Treat 1996;37:189-93. 17. Giustı G. Adenosine deaminase. İn: HV Bergmeyer and Weinheim (eds). Methods of Enzymatic Analysis. Deerfield Beach, Fla.: Verlag Chemmie, 1974: 1092-99. 18. Jones DD, Bahijri S, Roberts EL ve ark. Activity of serum cytidine deaminase during pregnancy. Br J Obstet Gynaecol 1982;89:314-17. 19. Sufrin G, Tritsch GL, Mittelman A ve ark. Adenosine deaminase activity in patients vvith carcinoma of the bladder. I Urol 1978;119:343-6. 20. Nishihara H, Akedo H, Okada H ve ark. Multienzyme patterns of serum adenosine deaminase by agar gel electrophoresis:an evaluation of the diagnostic value in lung cancer. Clin Chim Açta 1970;30:251-8. 21. Lal H, Munjal SK, Umech W ve ark. Serum enzymes in head and neck cancer III. J Laryngol Otol 1987;101:1062-5. 22. Canbolat O, Akyol Ö, Kavutçu M ve ark. Serum adenosine deaminase and total superoxide dismutase activities before and after surgical removal of canceroııs laryngeal tissue. J Laryngol Otol 1994;108:849-51. 23. Uberti J, Johnson RM, Talley R ve ark. Decreased lymphocyte adenosine deaminase activity in tıımor patients. Cancer Res 1976;36:2046. 24. VVeber C. Enzymology of cancer celis. Parts 1 and 2. Nevv Eng J Med 1977;296:486-95. 25. VVeber G. Biochemical strategy of cancer cells and the design of chemotheraphy. GMA Clovves Memorial Lecture Cancer Res 1983;43:3466-92.