Meme şikayetleriyle polikliniğine başvuran hastaların PATOLOJİK MEME BAŞI AKINTILARINDA DUKTOSKOPİ ARAŞTIRMA YAZILARI

Benzer belgeler
Kanlı Meme Başı Akıntısına Radyolojik Yaklaşım

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

Non-palpabl meme lezyonlarında cerrahi yaklaşım

YÜKSEK RİSK PREMALİGN LEZYONLARDA YAKLAŞIM. Dr.Ayşenur Oktay Ege Ün Tıp Fak Radyoloji AD

MEMEDE ĐNTRAOPERATĐF KONSÜLTASYON. Dr. N. Zafer Utkan

MEMENİN SELİM PREKANSERÖZ HASTALIKLARININ YÖNETİMİ. Op. Dr. Gülden BALLI İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Meme Başı Akıntı Sitolojisi: Akıntıya Karşı Kürek mi Çekiyoruz?

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

MEME KANSERİ TARAMASI

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ

Aral kl veya sürekli meme baş ak nt s, memeye ait şikayetlerle

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

Random Biopsilerin Kolposkopi Uygulamasında Yeri Vardır / Yoktur

DUKTAL KARSİNOMA İN SİTU: CERRAHİ YAKLAŞIM. Dr. N. Zafer Utkan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı

Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler. Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği

Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsilerinin histopatolojik sonuçlar ile retrospektif olarak değerlendirilmesi

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Mamografi; Ne için? Ne zaman? Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi

BENİGN MEME KİTLELERİNE YAKLAŞIM

MEME HAMA}lTOMU ÖZET SUMMARY. histopathologicala features of this lesion are evaluated and compared with the literature.

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

SENTİNEL LENF NODU BİOPSİSİ VE ADJUVAN KEMOTERAPİ. Dr. Orhan TÜRKEN

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

Anormal Servikal Sitoloji Yaklaşım

Lokalizasyon çalışmalarının şüpheli olduğu primer hiperparatiroidi olgularında 99 Tc-MIBI intraoperatif gama-prob kullanımı: Kohort değerlendirme

Anormal Servikal Sitolojide Yönetim. Dr. M. Coşan Terek Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim dalı

GLANDÜLER LEZYONLARDA YÖNETİM. DR. ZELIHA FıRAT CÜYLAN SBÜ. VAN EĞITIM VE ARAŞTıRMA HASTANESI

Kendisinde veya birinci derece akrabalarında genetik testler ile BRCA 1 ve BRCA 2

Nodüler Guatr hastasını nasıl izleyelim? Dr.Fırat Tutal Şişli Kolan Interna4onal Hastanesi Genel cerrahi

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI

Dünya da ve Türkiye de Erken Evre Meme Kanseri İnsidansı ve Farklılıkları

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

ET İ UYGULAYALIM MI?

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

SELİM M MEME HASTALIKLARI. Doç.. Dr. Mehmet Ferahman

SERVİKAL ÖRNEKLERDE HPV DNA ve SİTOLOJİK İNCELEME SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

ADRENAL KİTLELERK TLELERİNDE DR. FATİH H TUNCA İSTANBUL TIP FAKÜLTES LTESİ GENEL CERRAHİ

İndetermine koledok darlıklarında fırça sitolojisinin değeri: Şişli Etfal deneyimi

NODULER GUATR DA CERRAHİNİN GENİŞLİĞİ. Dr. Serkan SARI SB İstanbul EAH

Ondokuz Mayıs Üniversitesi nde 2 Yıllık Süreçte Baş Boyun Kitlelerinde İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi Deneyimimiz 50 vaka

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Dr. Emel Ebru Pala Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi

MEME BAŞI AKINTILARI RESEARCH ARTICLE/ARAŞTIRMA YAZISI

Prof.Dr. İlkkan DÜNDER

HSIL/CIN 2, 3: Sitoloji ve Histoloji: ASCCP Kılavuzları

ENDOSERVİKAL KÜRETAJIN KOLPOSKOPİ UYGULAMASINDA YERİ VARDIR

Dr Ahmet Midi Maltepe Üniversitesi Patoloji

TIP ÖĞRENCİSİ İÇİN DERS NOTLARI MEME RADYOLOJİSİ

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI

LOKAL-BÖLGESEL EVRELEME VE TEDAVİYE YANITIN RADYOLOJİK DEĞERLENDİRİLMESİ

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

Multidisipliner Konseyin Endokrin Hastalıkların Tanı Ve Tedavi Süreci Üzerine Etkisi

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

GENÇ MEME KANSERLİ HASTALARIN ÖZELLİKLERİ. Dr. Mutlu DOGAN Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği

YENİ AÇILAN BİR TIP FAKÜLTESİNDE PARATİROİD CERRAHİSİ DENEYİMİMİZ

Üriner sistem malignitelerinde sitolojinin tanısal önemi

LOKALİZE EDİLEMEYEN PRİMER HİPERPARATİROİDİLİ HASTALARDA SELEKTİF VENÖZ ÖRNEKLEMENİN YERİ

JİNEKOLOJİDE SİNGLE PORT OPERASYONLAR. Doç Dr Ahmet Kale. Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği

BIRADS 3 ve 4 Meme Lezyonlarına Yaklaşım: Hangi Olgulara Biyopsi Yapılmalı?

Histolojik Servikal Preinvaziv Lezyon Yönetimi

Anormal Uterin Kanamalarda Tanısal Yaklaşım ve Örneklemede İlk Yöntem Ne Olmalıdır

Tamamlayıcı Tiroidektomilerde Gama Dedektör Yardımlı Cerrahinin Rolü

Erkekte, gebelikte, daha önce meme veya aksiller cerrahi uygulananlarda aksillaya yaklaşım

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

OLGU SUNUMU. Araştırma Gör. Dr. N. Volkan Demircan

Meme Kanseri Nedir? Kimler Risk Altındadır?

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi

MEME KANSERİ TEDAVİSİNDE MEME KORUYUCU CERRAHİ KURSU. Prof Dr Mehmet Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

1-Radyolojide Fizik Prensipler Amaç:Radyolojide kullanılan görüntüleme sistemlerinin fiziksel çalışma prensiplerinin öğretilmesi amaçlanmıştır.

Klinik ve Deneysel Araştırmalar Dergisi / 2011; 2 (1): Journal of Clinical and Experimental Investigations ORIGINAL ARTICLE / ÖZGÜN ARAŞTIRMA

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Meme kanser cerrahisinde sentinel lenf nodunu değerlendirmede intraoperatif sitolojinin tanı değeri

TRD KIŞ OKULU KURS 2, Gün G n 2. Sorular

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın

Işın SOYUER 1, Özlem CANÖZ 2, Figen ÖZTÜRK 3, Turhan OKTEN 3

Servikal Preinvazif Lezyonlarda Tedavi Sonrası Takip. Dr. Murat DEDE GATA Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

Bu araştırma Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Fonu tarafından TF2010LTP2 no ile desteklenmiştir.

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

Tiroid nodüllerinin değerlendirilmesinde tru-cut biyopsi yöntemi kullanılmalı mı?

Klinik Okült Meme Lezyonlarında Spesmen Radyografilerinin Etkinliği [*]

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

Giriş. Derin Ven Trombozunun Araştırılması. Niçin Önemli. Pretest olasılık skorları

KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM. Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara

Memede Hemanjiyom:Olgu Sunumu Haemangioma of the Breast: Case Report Genel Cerrahi

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi

Erken Evre Mide Kanserine Yaklaşım

Mavi Boya ile Sentinel Lenf

Transkript:

RŞTIRM YZILRI PTOLOJİK MEME ŞI KINTILRIND DUKTOSKOPİ Ömer ender, Fatih Levent alcı, Sedat Kamalı, Gönül ykuter, yhan Sarı, Erol Deniz, Hasan kbulut, Enis Yüney Okmeydanı Eğitim ve raştırma Hastanesi, Genel errahi, İstanbul, Türkiye ÖZET Giriş:Meme başı akıntılarının tanısında kullanılan yöntemler(mamografi, ultrasonografi, galaktografi ve sitoloji) yüksek yalancı negatif ve pozitiflikleri nedeniyle tanıda ve lezyon lokalizasyonunda yetersiz kalabilmektedir. Oysa duktoskopi ile intraduktal patolojiler direkt görüntülenebilmekte, sitolojik örnekleme ve biyopsi yapılabilmekte, intraduktal polipoid lezyonlar endoskopik olarak eksize edilebilmektedir. u çalışmanın amacı patolojik meme başı akıntısı olan hastalarda duktoskopinin tanı ve tedavideki değerinin araştırılmasıdır. Yöntem ve gereçler: Kasım 2005, Eylül 2007 tarihleri arasında LaDuScope S ve LaDuScope T flex (Polydiagnost GmH, Pfaffenhofen, Germany) kullanılarak, meme başı akıntısı olan 111 kadın hastaya duktoskopi ve duktoskopi eşliğinde duktal lavaj uygulandı. ulgular:24 olguda intraduktal polipoid lezyon, 8 olguda kanal içi yoğun debris, 1 olguda DIS saptandı. 24 intraduktal polipoid lezyonlu olgunun 18 inde lezyonlar endoskopik olarak eksize edildi. Endoskopik olarak eksize edilemeyen 6 olguya ise duktoskopi yardımlı mikroduktektomi uygulandı. Sonuç: Duktoskopinin sınırlı sayıda merkezde uygulanabiliyor olması ve duktoskopi bulgularının yorumlanması konusunda ortak bir fikir birliğine varılamamış olması gibi dezavantajları vardır. ncak önemli tanısal değeri ve tedavi olanağı da sunması göz önüne alınırsa, duktoskopi gelecekte meme başı akıntılarının tanı ve tedavisinde en çok tercih edilen yöntem olmaya adaydır. nahtar sözcükler: Duktoskopi, meme başı akıntısı, intraduktal papillom DUTOSOPY IN PTHOLOGI NIPPLE DISHRGE STRT Objectives: Such methods used in the evaluation of nipple discharge as mammography, ultrasonograpyh, galactography or cytology, may be insufficient in the diagnosis and localization of the lesions because of high false negative and false positive results. With ductoscopy, intraductal pathologies can be directly visualized, cytological examinations and biopsies can be easily performed endoscopically. The purpose of this study is to evaluate and discuss the value of ductoscopy in the diagnosis and treatment of patients with pathologic nipple discharge. Materials and Methods: From November 2005 to September 2007, we performed ductoscopy and ductoscopy assisted ductal lavage to 111 patients, all female, suffering from nipple discharge by using LaDuScope S and LaDuScope T-flex. Results: We detected, ductoscopically, intraductal polypoid lesions in 24 patients, intraductal debris in 8 patients, DIS in 1 patient. 18 out of 24 intraductal polypoid lesions could be excised endoscopically and the rest underwent ductoscopically assisted microductectomy. onclusion: Ductoscopy is not performed at every center. lso there is no accepted consensus on the interpretations of the results of ductoscopy. ut, since it provides the unique advantage of intraductal direct visualization of the lesions, and has the advantage of being a therapeutic tool, we believe that ductoscopy will be most useful instrument in the near future for the evaluation of nipple discharge. Key words: Ductoscopy, nipple discharge, intraductal papilloma Meme şikayetleriyle polikliniğine başvuran hastaların yaklaşık %10 unun ilk başvuru şikayeti meme başı (M) akıntısıdır. M akıntısı şikayetine ağrı ve kitleden sonra üçüncü sıklıkta rastlanır (1,2). u akıntılarının çoğu fizyolojiktir. Gebelik ve laktasyon dışında spontan, tek taraflı, tek duktustan kaynaklanan, renkli yada renksiz akıntı patolojik meme başı (PM) akıntısını tarifler (3). PM akıntısının nedeni sıklıkla benign patolojilerdir. u akıntılardan en sık intraduktal papillomlar sorumludur. PM akıntılarının ancak %1,2-%15 inin nedeni malignitedir (4,5,6,7,8). u akıntılar kanserin habercisi olabilmektedir. kıntı tipine göre kanser rastlanma oranları farklılık göstermektedir. Kanlı akıntılı olgularda kanser yakalama insidansı diğerlerine göre daha yüksek (%5-%28) bulunmuştur (4,9). Seröz akıntılarda ise bu oran %7 dir (1,10,11). M akıntılarının tanısında kullanılan klasik yöntemler (mamografi, ultrasonografi (USG), galaktografi ve sitoloji) yüksek yalancı negatiflik ve pozitiflik oranları nedeniyle, intraduk- Gönderilme Tarihi: 08 Kasım 2007 Kabul Tarihi: 27 ralık 2007 92

Şekil 1. LaDuScope meme endoskopi sistemi. (SoLEX) lumen dilatatör sistemi, LaDuScope S (0.55mm), LaDuScope T-flex (1.1mm). LaDuScope T-flex, fleksibilite. Endoskopik mikrobasket (380μm) tal lezyonları tanımlamada ve lokalize etmede yetersiz kalabilmektedir (12). Oysa meme süt kanallarını görüntüleyebilen endoskopi cihazı (LaDuScope, Duktoskop, Mammoskop, Mastoskop vb.) sayesinde, kanal içi direkt görüntülenebilmekte, olası epitel anormallikleri ve lezyonlar değerlendirilip lokalizasyonları belirlenebilmektedir. yrıca endoskopun çalışma kanalı sayesinde intraduktal polipoid lezyonlar endoskopik olarak eksize edilebilmektedir(13) u çalışmanın amacı patolojik meme başı akıntısı olan hastalarda duktoskopinin tanı ve tedavideki değerinin araştırılmasıdır. Tablo 1. Hastaların klinik özellikleri Menapoz durumu kıntı lokalizasyonu kıntı tipi Hasta sayısı Premenapoz 72 Postmenapoz 38 Kastrasyon 1 Unilateral 91 ilateral 20 Seröz 57 Kanlı 23 Kahve-yeşil 17 Sütsü 14 Yöntem ve gereçler Kasım 2005, Eylül 2007 tarihleri arasında meme başı akıntısı nedeniyle 111 kadın hastaya duktoskopi uygulandı. Tek taraflı M akıntısı olan hastaların yanı sıra,bilateral akıntıyla birlikte USG de intraduktal lezyon saptanan hastalara duktoskopi endikasyonu konuldu. ilateral seröz veya sütsü akıntılı hastalar çalışma dışı bırakıldı. Çalışmayla ilgili lokal etik kurul izni alındı. Tüm hastalar yapılan işlemle ilgili bilgilendirilerek onam alındı. Duktoskopi öncesi tüm hastalara ultrasonografi ve M akıntısı sitolojisi yapıldı.40 yaşın üzerindeki hastalara bilateral mamografi tetkiki yapıldı. Duktoskopide 0.55 mm çaplı, 3000 pixel LaDuScope-S ve 1.1 mm çaplı, Tablo 2. Duktoskopik tanıya göre uygulanan işlem Duktoskopik tanı (±DEDL) n Uygulananişlem n İntraduktal papillom 24 Endoskopik eksizyon 18 *DYmikroduktektomi 6 Debris 8 İrrigasyon 8 DIS 1 *DY terminal 1 duktolobuler ünite eksizyonu Patolojik lezyon 55 Takip 55 saptanamayan İşlem gerçekleştirilemeyen 23 23 n: hasta sayısı *: Duktoskopi Yardımlı 93

D Şekil 2. Endoskopik eksizyon, intraduktal papillom. PM akıntısı. LaDuScope T-flex le endoskopik eksplorasyon. Kanamalı intraduktal papillom, endoskopik görünüm D. Endoskopik eksizyon, mikrobasket içinde intraduktal papillom çalışma kanallı, 6000 pixel LaDuScope-T flex (Polydiagnost GmH, Pfaffenhofen, Germany) optik sistemi kullanıldı (Şekil 1). İşlem sırasında duktoskopi eşliğinde duktal lavaj uygulandı. İntraduktal polipoid lezyon saptanan hastalara, endoskopun çalışma kanalından yönlendirilen mikrobasket (380 μm) aracılığıyla endoskopik eksizyon uygulandı (Şekil 2). Endoskopik eksizyon uygulanamayan 6 olguda ise, polipoid lezyon bulunan duktuslar, duktoskopi eşliğinde işaretlenerek, (izosulfan mavisi ve/veya 00 prolen sütür materyali) izole duktus eksizyonu (duktoskopi yardımlı mikroduktektomi) tekniğiyle ameliyat edildi (Şekil 3). Tüm hastaların görüntüleri ileri araştırmalarda kullanılmak üzere kaydedildi. ulgular Hastaların ortalama yaşı 41 (14-80) di. Ortalama işlem süresi 23,4±14,1 (7-110 dk) idi. Olguların klinik özellikleri Tablo 1 de görülmektedir. 11 olguda duktus stenozu, 9 olguda dilatasyon sırasıda duktus perforasyonu, 2 olguda meme başı retraksiyonu ve 1 olguda ağrı intoleransı nedeniyle toplam 23 olguda (%20.7) işlem gerçekleştirilemedi. 88 olguda (%79.3) duktoskopi başarıyla gerçekleştirildi. unların 24 ünde intraduktal polipoid lezyon, 8 inde kanal içi yoğun debris saptandı. İntraduktal polipoid lezyon saptanan 24 olgunun 18 inde (%75) lezyonlar endoskopik olarak eksize edilebildi. 14 hastada total, 4 hastada ise parsiyel eksizyon uygulanabildi (Tablo 2). 24 olgunun tamamının histopatolojik tanısı intraduktal papillomdu. asketle lezyonun açısal uyumsuzluğu, basketin lezyon bulunan dar duktuslarda açılamaması ve lezyonun geniş tabanlı olması nedeniyle endoskopik eksizyon uygulanamayan 6 olgu ise (%25) Duktoskopi Yardımlı (DY) Mikroduktektomi tekniğiyle ameliyat edildi. Tedavi sonrası tüm hastalarımızın meme başı akıntısı sona erdi ve ortalama 9,6 (22-2) aylık takipte hiçbir hastamızda M akıntısı tekrarlamadı. İntraduktal debris saptanan 8 olguda debrisler serum fizyolojik irrigasyonuyla eriyerek tamamen kayboldu. 94

D Şekil 3. Duktoskopi yardımlı mikroduktektomi tekniği. Duktoskopun çalışma kanalından duktusa yerleştirilen prolen. Duktoskopi yardımlı izosulfan mavisiyle boyalı duktus. DY mikroduktektomi sırasında boyalı kanalın makroskopik görünümü D. meliyat sonrası 2-3 cm lik periareolar insizyonun görünümü, cerrahi alanda minimal deformite Duktoskopide epitel yüzey düzensizliği ve hiperemi tespit edilen bir hastada Duktoskopi Eşliğinde Duktal Lavaj (DEDL) sonucu atipik duktus epitel hücreleri görüldü. Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) tetkikinde benign olduğu düşünülen kontrast tutulum alanına (DEDL de atipik hücreler görüldüğü için) MRG eşliğinde yapılan kor biyopsi sonucu DIS ti. u hastaya duktoskopi yardımlı (izosulfan mavisiyle işaretli) termimal dukto-lobuler ünite eksizyonu yapıldı. Histopatoloji sonucu yüksek gradlı DIS olarak bildirildi. nteriorda cerrahi sınır pozitifliği nedeniyle bu hastaya mastektomi uygulandı (Şekil 4). u çalışmada olguların hiç birinde mamografi ile her hangi bir duktal patoloji görüntülenemedi. USG de 34 olguda duktal ektazi, 19 olguda duktal ektazi ile birlikte intraduktal papillom, 5 olguda intraduktal papillom, 2 olguda intraduktal papillomatozis, 2 olguda ise duktus içi sekresyon tanısı konuldu. M akıntı sitolojisi sadece bir olguda şüpheli olarak bulundu. u olgunun histopatolojisinde intraduktal papillomatozis olduğu belirlendi. DEDL sitolojisinde ise bir olguda atipik hücreler saptandı. u olgunun histopatolojisi ise DIS olarak bildirildi. Tartışma M akıntısına neden olan intraduktal lezyon çapları genellikle milimetrik olduğundan fizik muayene ve mamografide çoğu zaman bulgu vermezler (2,14). USG, galaktografi ve sitolojinin de bu lezyonları yakalamadaki duyarlılığı ve özgüllüğü düşüktür. Yalancı negatiflik ve pozitiflik oranları da yüksektir (3,15,16). Farklı literatürlerde mamografi için duyarlılık %57,1 - %68,4, özgüllük %61,5 95

D Şekil 4. tanılı olgunun endoskopik ve histopatolojik bulguları (,, D). Düzgün yüzeyli epitel, normal görünümlü duktus. Pürüzlü saçaklı yüzeyli epitel, anormal görünümlü duktus. DEDL, atipik epitel hücreleri D. Duktoskopi eşliğinde mavi boyayla işaretli terminal duktolobuler ünite eksizyonu, atipik epitel hücreleri - %92, Galaktografi için duyarlılık %0 - % 100, özgüllük %0 - %100, ultrasonografi için duyarlılık %67,3- %80, özgüllük %61,2- %61,5, sitoloji için duyarlılık % 11,1 - % 26,7, özgüllük %77,8- %96,3 oranlarında bildirilmektedir (15, 17, 18). PM akıntılarında geleneksel tanı yöntemleriyle intraduktal lezyon saptanan hastalarda, lezyonun benign, malign ayırımı yapılamamaktadır. Lezyon saptanamayan hastalarda da malignite olasılığı dışlanamamaktadır. u nedenle kesin tanı için akıntılı kanalın cerrahi eksizyonu gerekli olmaktadır (4,19). u yöntem teknik olarak zordur ve hastalarda kozmetik deformite bırakabilmektedir. yrıca bazı olgularda, lezyonlar birden fazla sayıda veya memenin periferinde yerleşmiş olabileceğinden klasik cerrahi yöntemle çıkarılamayabilir (2). Oysa meme süt kanallarının endoskopisi sayesinde meme duktusları direkt görüntülenebilmekte, benign ve malign intraduktal patolojiler ve duvar düzensizlikleri değerlendirilebilmektedir (20). Duktoskopi, eşliğinde duktal lavaj yapılabildiğinden daha doğru sitolojik örnekleme yapma olanağı sunmaktadır. yrıca, tespit edilen polipoid lezyonlardan basket yardımıyla biyopsi alınabilmekte veya lezyon total eksize edilebilmektedir. Endoskopik olarak eksize edilemeyen intraduktal lezyonlar da duktoskopi eşliğinde duktus eksizyonu şeklinde rezeke edilebilmektedir (21,22). u sayede intraduktal benign lezyonlara uygulanan gereksiz cerrahi işlemler engellenebilmekte ve cerrahi uygulanan hastalarda da daha sınırlı doku rezeksiyonu mümkün olabilmektedir. Serimizde duktoskopik ve histopatolojik olarak intraduktal papillom tanısı koyduğumuz 24 olgunun 11 inde ultrasonografik olarak papillom saptanamamıştır ( USG nin yalancı negatifliği %45,8). Duktoskopik olarak intraduktal debris saptanan 8 hastanın da ultrasonografik olarak 3 ünde lezyon saptanamamış, 5 inde ise görüntülenen lezyonun intraduktal papillom olduğu düşünülmüştür. İntraduktal debris, kanala dökülen nekrotik duktus epitel hücreleri ve duktolobuler ünite kaynaklı salgılardan kaynaklanmaktadır. u salgıların yapışkan özellikte olması duktus bifurkasyonlarında biri- 96

kime neden olmakta ve yarıkatı intraduktal lezyonlar oluşturmaktadır. u lezyonlar ultrasonografide yalancı intraduktal papillom görüntüsü, galaktografide de dolum defekti görüntüsü vererek yanlış cerrahi eksizyon endikasyonu konulmasına neden olabilmektedir. Çalışmamızda saptadığımız intraduktal debrisler duktoskopun irrigasyon kanalından uygulanan basınçlı serum fizyolojik irrigasyonu sırasında tamamen eriyerek kayboldular. Olguların takibinde meme başı akıntıları da sona erdi. öylece bu olgularda yapılması olası gereksiz cerrahi girişimler önlenmiş oldu. Duktoskopi ile M akıntısı olan hastalarda, klasik görüntüleme yöntemleriyle saptanamayan malignitenin erken safhada saptanabilme ihtimali vardır (23). Mamografi, ultrasonografi ve M akıntı sitolojisi negatif olan bir olguda, duktoskopide epitel yüzey düzensizliği ve hiperemi, DEDL sitolojisinde de atipik duktus epitel hücreleri görülerek, görüntüleme yöntemleri ve sitolojiyle tespit edilemeyen bir DIS olgusu yakalanarak tedavi edildi. Duktus darlığı, meme başı retraksiyonu gibi duktusun dış ağzının bulunup dilate edilemediği veya dilatasyon sırasında kanalın perfore olması gibi durumlarda duktoskopi başarısızlıkla sonuçlanabilir. Serimizde bu nedenlerden 23 olgumuzda (%20,7) işlem gerçekleştirilemedi. Kanal içi görüntülenebilen bazı olgularda da darlık nedeniyle duktusun distal bölgelerine ilerlenemeyebilir. Duktoskopi sırasında areoladan ortalama 4-5 cm. en fazla 9,5cm derinlikteki duktusların incelenebildiği bildirilmiştir(2). Endoskopumuzun boyu 8cm. olduğundan en fazla 8cm derinliğe kadar inceleme yapılabildi. u çalışmada klasik görüntüleme yöntemleriyle saptanamayan intraduktal lezyonların büyük bir kısmı duktoskopi ile saptanmış, bu lezyonlara endoskopik eksizyon uygulanmış ve böylece gereksiz bazı cerrahi girişimler önlenebilmiştir. errahi uygulanan olgularda da duktoskopik işaretleme sayesinde lokalizasyon sıkıntısı yaşanmamıştır. M akıntılarının cerrahi tedavisi öncesinde yıllardır hissedilen preoperatif lokalizasyon yöntemi eksikliğinin duktoskopiyle giderilebileceği kanaatindeyiz. Hernekadar duktoskopi günümüzde hala sınırlı sayıda merkezde uygulanabiliyor ve bulgularının yorumlanması konusunda ortak bir görüş birliği sağlanamamış olsa da (24,25), tanı anında endoskopik eksizyon ve preoperatif lokalizasyon olanağı duktoskopiyi M akıntılı hastaların tanı ve tedavisinde tercih edilir hale getirecektir. Endoskopik eksizyon uyguladığımız hastalarımızın takiplerinde de M akıntısı tekrarının olmayışı duktoskopinin tedavideki etkinliği konusunda ümit vericidir. Duktoskopinin M akıntılarının tanı ve tedavisindeki yerinin değerlendirilebilmesi için, bu konuda altın standart olan bir yöntemle karşılaştırılması idealdir, fakat henüz böyle bir yöntem olmadığından ancak çok merkezli prospektif çalışmalar ve uzun süreli takipler sonucu bu değerlendirme yapılabilecektir. Kaynaklar 1. Gioffre Florio M, Manganero T, Pollicino, et al. Surgical approach to nipple discharge: a ten year experience. J Surg Oncol. 1999;71:235 238. 2. Doğan E, Tükel S. Meme akıntısına radyolojik yaklaşım. Türk Tanısal ve Girişimsel Radyoloji Dergisi. Eylül 2002,ilt 8, Sayı 3, Sayfa 364-371 3. Klimberg VS. Nipple Discharge:More Than Pathologic. nnals of Surgical Oncology 2003; 10:98-99. (PMID:12648684) 4. Tabar L, Dean P,Pentek Z. Galactography:the diagnostic procedure of choice for nipple discharge. Radiology 1983;149:31-38. ( PMID: 6611939) 5. Fiorica JV. Nipple discharge. Obstet Gynecol lin North M 1994;21:453-460. (PMID: 7816406) 6. Van Zee KJ, Ortega Perez G, Minnard E, ohen M. Preoperative galactography increases the diagnostic yield of major duct excision for nipple discharge. ancer 1998;82:1874-1880. (PMID: 9587119) 7. Paterok EM, Rosenthal H, Sabel M. Nipple discharge and abnormal galactogram. Results of a long term study (1964-1990). Eur J Obstet Gynecol Reprod iol 1993;50:227-234. ( PMID: 8262300) 8. Leis HP Jr. Management of Nipple discharge. World J Surg 1989;13: 736-742. (PMID: 2696228) 9. haudary M, Milis RR, Davies G, Hayward JL. The diagnostic value of testing for occult blood. nn Surg 1982;196:651-655. (PMID: 6293391) 10. Dawes LG, owen, Ventra L, Morrow M. Ductography for nipple discharge: no replacement for ductal excision. Surgery1998;124:685-691. (PMID: 9780989) 11. Leis HP, Grene FL, ammarata, Hilfer SE. Nipple discharge: surgical significance. South Med J 1998;81:20-26. ( PMID: 3336795) 12. Simmons R, damovich T, rennan M, hristos P, Schultz M, Eisen, Osborne M. Nonsurgical Evaluation of Pathologic Nipple Discharge nnals of Surgical Oncology 2003; 10:113-116. ( PMID: 12620904) 13. Matsunaga T, Ohta D, Misaka T, Hosokawa K, Fujii M, Kaise H, Kusama M, Koyanagi Y. Mammary ductoscopy for diagnosis and treatment of intraductal lesions of the breast. reast ancer. 2001 ;8 (3):213-21. (PMID: 11668243) 14. Koskela, erg M, Pietilainen T, Mustonen P, Manninen R. reast Lesion ausing Nipple Discharge: Preoperative Galactography-ided Stereotactic Wire Localization. JR 2005; 184:1795-1798. (PMID: 15908532) 15. Simmons R, damovich T, rennan M, et al. Nonsurgical evaluation of pathologic nipple discharge. nn Surg Oncol 2003;10:113 6. (PMID:12620904) 16. Vargas HI, Romero L, hlebowski RT. Management of bloody nipple discharge. urr Treat Options Oncol 2002; 3: 157 61. (PMID: 12057078) 17. Grunwald S, Heyer H, Paepke S, Schwesinger G, Schimming, Hahn M, Thomas, Jacobs VR, Ohlinger R. Diagnostic Value of Ductoscopy in the Diagnosis of Nipple Discharge and Intraductal Proliferations in omparison to Standard Methods. Onkologie 2007;30:243-248. (PMID: 17460418) 18. abioglu N, Hunt KK, Singletary SE, et al. Surgical decision making and factors determining a diagnosis of breast carcinoma in women presenting with nipple discharge. J m oll Surg. 2003;196:354 364. [PubMed]. 19. Slawson S H, Johnson. Ductography : how to and what if? Radiographics 2001; 21:133-150. (PMID: 11158649) 20. Okazaki, Hirata K, Okazaki M, Svane G, zavedo E. Nipple discharge disorders: current diagnostic management and the rola of fiberductoscopy. Eur Radiol 1999; 9:583-590. (PMID: 10354867) 97

21. l Sarakbi W, Worku D, Escobar PF, and Mokbel K. reast papillomas: current management with a focus on a new diagnostic and therapeutic modality. Int Semin Surg Oncol. 2006; 3: 1. (PMID: 16417642) 22. Matsunaga, M.D., Yoko Kawakami,.T., Kiyoshi Namba, M.D., Masahiko Fujii, M.D. Intraductal biopsy for diagnosis and treatment of intraductal lesions of the breast. ancer 2004 Volume 101, Issue 10, Pages 2164 2169. 23. Sunil adve M.,.S., M.D. (Path), F.R..Path, Elizabeth Wiley M.D. and Norma Rodriguez M.D. ssessment of Utility of Ductal Lavage and Ductoscopy in reast ancer Retrospective nalysis of Mastectomy Specimens Mod Pathol 2003;16(3):206 209. (PMID: 12640099) 24. Makita M, Sakamoto G, kiyama F, Namba K, Sugano H, Kasumi F, Nishi M, Ikenaga M. Duct endoscopy and endoscopic biopsy in the evaluation of nipple discharge. reast ancer Res Treat 1991; 18:179-188.( PMID: 1756261) 25. Love SM, Lawler MJ. reast duct endoscopy: a pilot study of a potential technique for evaluating intraductal disease. reast ancer Res Treat 1992; 23:180. İletişim Ömer ender Tel : 0(212) 221 77 77 E-Posta : omerbender@hotmail.com 98