birlii ve Karılıklı Yardım Anlaması ve karılıklı ticaret anlamalarının etkisiyle daha da yakınlamı, bu dorultuda 1950 lerde Çin dı ticaretinin



Benzer belgeler
2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu Ekim 2007, zmir

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

Orta Asya daki satranç hamleleri

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu

Orta Asya da Çin ve Rusya Enerji Rekabeti

RUSYA-UKRAYNA ENERJ KRZ STRATEJK BR DEERLENDRME

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler

PORTER MODEL: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Madde 1.1. in 4.paragrafı aaıdaki ekilde güncellenmitir.

AZERBAYCAN MİLLİ GÜVENLİK STRATEJİSİ BELGESİ

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler

Amerikan Stratejik Yazımından...

TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR. Prof. Dr. Ýlter TURAN

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

stanbul, 11 Ekim /1021

ŞANGAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ VE TÜRK DIŞ POLİTİKASI

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER KÜRESEL EKONOMİYİ ROTASINDAN ÇIKARABİLECEK 10 BÜYÜK TEHLİKE

Merkez Strateji Enstitüsü. Türkiye-Rusya İlişkileri Mevcut Durumu ve Geleceği

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI

ÜÇÜNCÜ TÜRK KENEŞİ İŞ FORUMU. (24 Ekim 2014, Nahçıvan) TÜRK KENEŞİ GENEL SEKRETERİ RAMİL HASANOV UN İŞ ADAMLARINA HİTABI

DELTA MENKUL DEERLER A..


ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

Mayıs Ayı Tekstil Gündemi

ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017)

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Dünya ekonomisinde kartlar yeniden karılıyor!

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu Ekim 2007, zmir

Medikal Turizmde Tanıtım, Pazarlama Stratejileri ve Hedef Ülkeler

1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

KGAÖ NÜN KOLEKTİF GÜVENLİK SİSTEMİ

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

Kurumsal Yapısı, Yasal Çerçevesi ve Göstergeleriyle Ula tırma Sektörü

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

ARACI KURUMUN UNVANI :DELTA MENKUL DEERLER A.. Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU

II. KURUMSAL YÖNETM LKELER UYUM RAPORU

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

KUZEYDOĞU ASYA DA GÜVENLİK. Yrd. Doç. Dr. Emine Akçadağ Alagöz

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi. Uluslar arası İlişkiler Bölümü

değildir. Ufkun ötesini de görmek ve bilmek gerekir

!" # $%!" ## #! " $ $ # $ %%%! &' % ()! &'

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

RAN SLÂM CUMHURYET ANKARA BÜYÜKELÇS SAYIN FROOZ DAWLATABAD LE RÖPORTAJ. Kırmızı Çizgi dergisinde yayımlanan bu röportajı

! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )

TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

! " #$! "# $$ $! " % % # $ &&& " '( % )* " '(

Finansal Krizden Bu Yana Dünya Ticaretinin En Kötü Yılı : 2015

EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI Hacı Dede Hakan KARAGÖZ

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

ULUSLARARASI ENERJİ AJANSI NIN 2012 DÜNYA ENERJİ GÖRÜNÜMÜ RAPORU

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

! " #$!" ## #! " $ $ # $ %%%! &' % ()! &'

PIZZA DONALDO TÜRKYE. Mevcut Durum

Temmuz Ayı Tekstil Gündemi

Türk araçlarının taşıma yaptığı ülkelere göre yoğunlukları gösterilmektedir. Siyah: ilk 15 ülke

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

TÜRKİYE - KATAR STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması

Avrupa Konseyi Proje No EC/1062

EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

Siber Savaş ve Terörizm Dr. Muhammet Baykara

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

NAZİLLİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ(TÜRKÇE) 2016/2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

Gaz rezervleri kimin elinde?

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

A Devrimi ve Rusya da Değişimin İlk Adımları B. İki Devrimin Dalgalı Yükselişi C. Rus İç Savaşı ve 1919 Paris Barışı...

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

SN. YETKİLİ DİKKATİNE KONU: 2016 YILI YAPI-İNŞAAT VE ELEKTRİK FUARLARI SİRKÜ BİLGİLENDİRMESİ

SOSYAL DYALOG HAYATINDA STRES. hayatında stres ile ilgili Çerçeve anlaması

BANKALARIN KRED LEMLERNE LKN YÖNETMELKTE DEKLK YAPILMASINA LKN YÖNETMELK TASLAI

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜM OTOBÜSÇÜLER VE LETMECLER FEDERASYONU KARAYOLU YOLCU TAIMACILII SEKTÖRÜNÜN TARHSEL GELM

BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET ANONM RKET Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU 31 MART 2010 TBARYLE

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

GENEL MEKTUP NO: 2007/07 TARH : TÜM ÜYELERMZE,

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE 2040 A BAKIŞ

ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017) ÇELİK BORU İMALATÇILARI DERNEĞİ

TÜRKYE OTOMOBL SPORLARI FEDERASYONU

İktisat Tarihi

BCDC! !! "#$%&'()*'+,'-.%&/01%#23'4%"56/6%7589:%;/4<5=/4>#7$#?#% ()*"+,"'-./$%0$1$'23'4523&'(%67%787'9&03:03%'

Transkript:

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 37 Volume: 8 Issue: 37 Nisan 2015 April 2015 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 ANGHAY BRL ÖRGÜTÜ NÜN OLUUMUNDA RUSYA-ÇN LKLER VE LKLERN PROBLEMLER RUSSIA-CHINA RELATIONS IN THE ESTABLISHMENT PROCESS OF SHANGHAI COOPERATION ORGANIZATION AND PROBLEMATICAL AREAS Halil AKMAN Öz: Çalımada, Rus-Çin ilikileri tarihi açıdan incelenerek, özellikle anghay birlii Örgütü nün kurulu ve gelimesindeki karılıklı ilikilere deinilmitir. anghay birlii Örgütü nün kurulu aamasında, tek kutuplu dünyaya karı birlikte hareket etmeyi zorunluluk olarak gören, ortak bakı açısına sahip olan bu iki devletin ilikileri, bu kurulula birlikte daha da yakınlaarak müttefiklik boyutuna ulamıtır. likilerin müttefiklik derecesinde iyi gidii, karılıklı sorunların ihmal edilmesini ve bu alana pek deinilmemeyi getirmitir. Oysa ki, çalımamızda görülecei üzere, iki ülke arasında çok ciddi problemler, farklılıklar ve anlamazlıklar da mevcuttur. Çalımamızda özellikle bu problemler ve nitelikleri üzerinde durulacaktır. Anahtar Kelimeler: Rusya, Çin, Rus-Çin likileri, O, anghay birlii Örgütü. Abstract In this study, Russia-China relations, especially in the process of establishment and development of Shanghai Cooperation Organization (SCO) are examined from historical perspective. The relations of these states that have common point of view during the establishment process of SCO in terms of standing against unipolar world turned into alliance under this organization. Good relations that have developed through this alliance led to negligence of some problems between Russia and China. However, as it can be seen in our study, there are serious problems, differences and disagreements between these states. These problems and their main characteristics will be particularly stressed in this study. Keywords: Russia, China, Russian-Chinese Relations, SCO, Shanghai Cooperation Organization. 1. Giri Rusya-Çin ilikilerine bakıldıında son yıllarda anghay ibirlii örgütü bu ilikilerde önemli yer etmektedir. Uzun bir geçmie sahip olan iki ülke ilikileri, tarihi boyunca inili çıkılı seyir izlemitir. Bu ilikilere bakıldıında, özellikle SSCB nin yıkılması ile ABD nin dünyanın tek süper gücü olarak kalmasının getirdii tek kutupluluk tartımalarında, aynı kaygıları paylaan Rusya ve Çin in aynı tarafta yer almayı ve beraber hareket etmeyi zorunluluk olarak gördükleri dikkat çekmitir. Bu beraberliin getirisi olarak da öncelikle sınır problemleri halledilmi, anghay Belisi kurulmu, ardından da anghay birlii Örgütü nün (O) kuruluu yaanmıtır. 2. anghay birlii Örgütü nün Kurulu Öncesi Rusya-Çin likileri anghay birlii Örgütü öncesinde Rus-Çin ilikilerini, anghay birlii Örgütü öncesinde kurulan anghay Belisini baz alarak, anghay Belisi öncesi tarihi ilikiler ve anghay Belisinin kurulu, geliim aaması olarak iki evreye ayırabiliriz. Bu aamalarda Rus-Çin ilikileri yakınlamı, beraber çalıma ve karar alma mekanizmaları test edilmi ve anghay birlii Örgütüne giden süreçte ilikilerin salam zemine oturtulması için temel mütereklerde anlama salanmıtır. 2.1. anghay Belisi Öncesi Rus-Çin likileri 1917 yılında Sovyetler Birlii nin kurulmasından sonra Çin, Sovyet dı politikasında önemli rol oynadı (Lukin, 2002, s. 88). 2 Ekim 1949 da Sovyet desteini alan Çin Komünist Partisi, Çin Halk Cumhuriyeti ni kurunca iki ülke diplomatik ilikileri sıcak ekilde ilemeye balamıtır. likiler 1950 de yapılan Dostluk Yrd. Doç. Dr., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, BF, Uluslararası likiler Bölümü.

birlii ve Karılıklı Yardım Anlaması ve karılıklı ticaret anlamalarının etkisiyle daha da yakınlamı, bu dorultuda 1950 lerde Çin dı ticaretinin yarısından fazlasının yönü SSCB olmutur (Brenton, 2013, s. 234). ki ülke 1950 lerde Komünist blokta yer alarak, ABD ye karı ittifak konumunda olmulardır (Kuchins, 1997, s. 1). 1955-56 ya kadar süren dönemde Sovyet modelinin ve Sovyet düüncesinin ithali ön plandadır. Bu dönemde çok sayıda Çinli, Sovyetler Birliinde eitilmitir (Shenkar, 2007, s. 59). 1950 lerin sonlarından itibaren ideolojilerinin anlayı farklılıklarından dolayı iki ülke ilikileri gerilmi, iki ülke yetkilileri tarafından birbirlerini suçlayan mektuplar göndermilerdir (Kaya, 2011, s. 641). Oluan bu gerilim, sınırlarında askerlerin silahlı çatımasına kadar gitmitir (Haffie, 2011, s. 26). 1969 yılında Çin sınırına 1 milyonun üzerinde Sovyet askeri yıılması da, bu çatımanın habercisiydi (Kissinger, 2012, s. 216). Sovyetler Birlii ile ilikileri gerginleen Çin, 1970 lerde SSCB ye karı ABD ile yakınlamıtır (Menon, 1997, s. 101). Çin bu stratejik hamle ile, hem ABD ye hem de SSCB ye karı dı güvenlii salayıp, iç refah ve ekonomik büyümesi için uygun ortam oluturmutu (Ekrem, 2011, s. 10). 1970-80 arası stabil süren Rus-Çin ilikileri (Brenton, 2013, s. 235), Gorbaçov un SSCB iktidarına gelmesine kadar mesafeli olmutur. Gorbaçov un açılım politikasıyla 1989 da, bir Sovyet liderinin 30 yıl sonra ilk kez Çin e ziyarette bulunduu bu görümelerle, ilikiler yumuama evresine girmitir (Brenton, 2013, s. 235-236). Bu evrede Çin i zor duruma sokan ve Batı dünyasının tepkisini çeken 1989 Tiamenmen olaylarını, SSCB tarafı ilikiler için engel olarak görmemitir(menon, 1997, s. 102). Sovyetler Birlii nin tarih sahnesinden çekiliinden sonra, varisi olarak yeni oluan ve düzeni salamaya çalıan Rusya ile 1989 Tiamenmen sonrası uluslararası ambargolara maruz kalan Çin birbirine yakınlamıtır. Bu dönemde iki ülkenin ortak özellii, Marksizm ve Leninizm sonrası düzenli bir siyasi ve ekonomik düzene kavuamamalarıydı (Mandelbaumi, 1997, s. 80). SSCB sonrası birbirine yakınlaan iki ülke yetkilileri, ilikilerini gelitirmek için karılıklı birçok resmi ziyaretlerde bulunmulardır. 1992 deki karılıklı görümeler sonucunda ortak bildiri yayınlanmı, bu bildiride karılıklı ibirlii ve çıkarların gözetilecei açıklanmıtır. 1994 yılında baka bir ortak bildiride de karılıklı iyi ilikiler ve yapıcı ortaklık üzerinde durulmaktaydı. 1995 Temmuzunda ise Rusya devlet bakanı Boris Yeltsin, Rusya için en önemli devletin Çin olduunu vurgulayarak, iki ülke ilikilerine çok büyük önem verdiklerini belirtmitir (Lukin, 2002, s. 103). 2.2. anghay Belisinin Kuruluu ve Geliimi (26 Nisan 1996) 1996 Nisanında Çin de bulunan Yeltsin in temaslarında, Çin ve Rus tarafı yirmi birinci yüz yıl için iki taraf da stratejik partnerlik arzuladıklarını açıklamılardır (Lukin, 2002, s. 103). Stratejik partnerlik arayan bu iki büyük gücün bölgedeki en önemli sorunları, sınır sorunlarıydı. Dolayısıyla, angay Belisi ülkeleri arasında 1996 yılında angay da yapılan ilk toplantının konusu da sınır sorunları olmutur. Böylelikle angay belisinin kuruluunda sınır sorunlarının çözümü önemli bir etkendir. 2.2.1. Rus-Çin Sınır Sorunları Rusya-Çin arasındaki uzun sınır hakkında ihtilafın kökeni, uzun yıllar öncesine gitmektedir. 1860 yılında belirlenen sınır, nihai tatmin oluturmamıtır. Bu konuda Mao, 19. yy. da 1,5 milyon km kare Çin topraının, Çarlık Rusya sı tarafından gasp edildiini iddia etmekteydi (Kuchins, 1997, s. 3). 1950 lerin sonunda iki ülke arasında gerilen ilikiler, sınır konusuna da yansıdı ve 1960 yılında Çinli 100 kadar hayvan yetitiricisinin SSCB sınırından geçmesiyle gerilim iyice arttı. 1964 yılında sınır sorununun çözümü konusunda tarafların bir araya gelip, suyolları ve akıntıları dikkate alarak yeni sınır belirleme çabaları da sorunu yatıtıramamı ve artan bu gerilim, nihayetinde sınır çatımalarına yol açmıtır. Bu gerilimli ortamın daha büyük çatımalara yol açmaması için, 20 Ekim 1969 tarihinde iki ülke arasında acilen barı görümelerine balanmıtır. (Tütenbayev, 2012, s. 439) 1989 Tiamenmen olayları sonrasında dı politikada yalnız kalan Çin, Rusya yla ihtilafları da dâhil olmak üzere sorunlarını çözme anlayıına geçti (Haffie, 2011, s. 27). Rusya nın da açılım siyasetine denk gelen bu yıllarda sınır sorunu konusunda bir araya gelinmi ve sınırların %98 i belirlenmitir. Fakat SSCB nin kısa zaman sonra yıkılması, bu belirlemenin akıbetini meçhul kılmıtır. SSCB nin yıkılmasından sonra yeni baımsızlıını kazanan devletler ve Rusya ile Çin in sınırı tekrar belirsizlik durumuna dütü. SSCB nin yıkılııyla birlikte Çin, Sovyet sınırlarında jeopolitik bir güç boluu tehdidi altında kaldı (Kleveman, 2004, s. 114). Fakat 1992 yılında Çin babakanı LiPeng ve Rus bakanı Boris Yeltsin in New York taki görümelerinde, konu hakkında olumlu açıklamalar yapılmı ve sınır konusunda anlamaya varmak için uzlaıya varılmıtır. Görümeler sonunda varılan anlama, 1992 ubatında iki ülke parlamentolarında onaylanmıtır (Menon, 1997, s. 103). 1992 Aralıında yapılan görümelerde, iki tarafın da askerleri birliklerini sınırın 100 km gerisine çekmeleri konusunda anlamaya varılmıtır. Aynı zamanda 200

km lik alanda, saldırı silahların ve tankların azaltılmasıyla ilgili de uzlamaya varılmıtır.(menon, 1997, s. 107) 2.2.2. anghay Belisi nin Geliimi 1996 yılında sınır sorunu gündemiyle angay da toplanan be ülke, karılıklı en önemli problemleri olan aralarındaki sınır sorunlarını görümülerdir. angay da yapılan bu ilk toplantıda taraflar, sınır bölgelerinin güvenlii için sınır bölgelerinde askeri faaliyetlerde bulunmamak ve sınırın 100 km derinliindeki harekâtlarından birbirlerini bilgilendirmek konusunda anlamaya varmılardır. Böylelikle Kazakistan, Kırgızistan ve Çin sınırlarının baladıı yer konusunda 1996 yılında anlamaya varılmıtır (Tütenbayev, 2012, s. 439). ABD nin tek hakim güç olarak kalması ve orta asya bölgesine yönelmesinden rahatsız olan Rus ve Çin liderleri, ABD nin tek kutuplu hegemon yapısını eletirerek, ortak fikirde bir araya gelmilerdir. Boris Yeltsizn ve Jiang Zemin, Nisan ayındaki (1996) bulumalarında, souk sava sonrasında Hegomonizm i eletirerek, ABD ye karı ortak hareket etmek gerektii fikrinde birlemilerdi (Kristol & Kagan, 1996, s. 20). Beli nin ikinci toplantısı 24 Nisan 1997 de Moskova da yapılmı, sınır alanlarında askeri birliklerin azaltılması konusunda mutabakata varılmıtır. Bu anlamayla sınır bölgesinde 260.400 asker bulundurulacaktı. Bu miktarın 130.400 ü Çin tarafına, dier miktarı da Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan tarafına ait olacaı belirlenmiti (Aslan, 2004, s. 24). Üçüncü toplantı 3 Temmuz 1998 de Kazakistan ın bakenti Almatı da olmutur. Bu toplantıda bir kez daha sınır ve savunma konularından daha geni çerçeveye açılınmı, ekonomik ibirlii konusundaki anlamalar daha ön plana alınmıtır (Deniz, 2013, s. 220). Bölge kalkınmasını salamak için ekonomik ibirliine gerek olduu vurgulanarak, bu dorultuda 3000 km lik Kazakistan dan Batı Çin e gidecek büyük bir boru hattı yapılması gündeme gelmitir. Görümelerde aynı zamanda uluslararası suçlar ve dinci akımlarla mücadele gibi konular gündeme gelmitir. Almatı zirvesi sonrasında, sınır sorunları için önemli adımlar atılmıtır. Kazakistan ve Çin arasındaki sınır meselesi halledilmitir (Tütenbayev, 2012, s. 440). 24 Austos 1999 tarihinde yapılan dördüncü toplantı, Kırgızistan ın bakenti Bikek te olmutur. Bu toplantının ana gündemini, NATO nun Yugoslavya yı bombalaması oluturmutur. NATO nun Yugoslavya yı bombalamasını deerlendiren taraflar, müdahaleyi kınayarak ABD karıtlıı konusunda ortak vurgu yapmılardır. Özellikle Rusya ve Çin, ABD nin uluslararası faaliyetlerini iddetle eletirmilerdir. ABD nin tek kutuplu dünya düzeni kurma çabalarına karı seslerini yükseltmilerdir. 5 Temmuz 2000 tarihinde yapılan beinci toplantı ise Tacikistan ın bakenti Duanbe de yapılmıtır. Bu toplantıya, anghay Belisine üye ülkelerin yanı sıra Özbekistan ın da çarılması ve bakan slam Kerimov tarafından temsil edilmesi, dier toplantılardan farklı bir açılıma yönleneceinin belirtisiydi. Yapılan zirve sonucunda Duanbe Deklarasyonu olarak anılan bir deklarasyon imzalanmıtır. Bu toplantıda bir araya gelen ülkeler, bölgesel güvenlik, ayrılıkçı hareketler ve terörizme karı ortak tavır alınması, Çin in Tayvan konusundaki isteklerini ve Rusya nın Çeçenistan konusundaki politikasına destek, uluslararası terörizmle mücadele, üye ülkeler arasında askeri ve ekonomik ibirliinin arttırılması kararının yanında, Bikek te antiterör merkezinin kurulması konusunda da anlamaya varmılardır. Duanbe zirvesinde Birlemi Milletlerin rolü de tartıılmıtır. BM nin etkisinin arttırılması ile ilgili öneriler gündeme gelmitir. 3. anghay birlii Örgütü nün Kuruluu ve Geliimi 3.1. anghay birlii Örgütü nün Kuruluu Sınır sorunlarının çözülmesi amacıyla Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan dan oluan be bölge ülkesinin bir araya gelerek oluturdukları yapıda, sınır sorunlarının çözülmesinden sonra ekonomik, askeri, kültürel ve enerji konularında da görümeler yapılmı, ortak mutabakat kararları alınmaya balanmıtır. Dolayısıyla, be yıllık süresi içinde; iyi komuluu, karılıklı güven ve dostluu, bölgenin güvenlik ve düzenini, ortak gelimeleri getiren anghay Belisinin pozitif rolü anghay birlii ne etkisi büyüktür (Andrei Melville, 2005, s. 181). angay Belisi olarak tanına ülkelerin 15 Haziran 2001 tarihinde angay da yapılan toplantıya Özbekistan ı da davet etmeleriyle, bu toplantıda bir farklılık belirmitir. Katılımcı ülkeler olan Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan ın ortak deklarasyonuyla Özbekistan ın üyelie alınması ile de yeni bir açılım yapılmı ve angay birlii Örgütü (Ö) kurulduu açıklanmıtır (China Daily, 2001). 15 Haziran 2001 de kuruluu açıklanan Ö nün ikinci toplantısı 7 Haziran 2002 tarihinde Petersburg da yapılmıtır. (Wu, 2008, s. 111) Altı üyenin imzalarıyla, kurulan anghay birlii Örgütü nün ana sözlemesi, bu toplantıda imzalanarak resmiyet kazanmıtır. Yapılan bu sözlemede örgütün amacı, ilkeleri, yönetim yapısı, ileyi usulleri belirlenmek olmutur.

Kurulu sözlemesinin 1. Maddesinde kurucu devletler tarafından anghay birlii Örgütü nün kurulduu ilan edilmitir. kinci maddede kuruluun amaçlarının anlatıldıı 15 Haziran 2001 tarihli kurulu ana sözlemesi 11 maddeden olumaktaydı (Internacionales, 2001). Deklarasyonda, oluumun üçüncü taraflara karı bir oluum olmadıı ve üçüncü tarafları hedef almadıı vurgulanmı, aynı zamanda organizasyon prensiplerini karılayan yeni üyelere de açık olduu belirtilmitir. Deklarasyonda aynı zamanda bölge güvenliini salamak için gayret edilecei ve terörizmle mücadele, ayrılıkçılık, silah kaçakçılıı, uyuturucu trafii, insan kaçakçılıı gibi illegal suç unsurlarıyla mücadele vurgulanmıtır (Gill, 2007, s. 41). Üye ülkeler arasındaki ilikilerin yapılandırılmasında, Çin tarafı angay ruhu olarak adlandırılan hareket tarzının deerlendirilmesinin altını çizmitir. Jiang; 2002 haziranında Petersburg da angay ruhunu; karılıklı güven, karılıklı avantajlar, eitlik, danıma, kültürel farklılıklara saygı ve ortak gelime arzusu olarak nitelendirmitir (Yong Deng, 2005, s. 184). 3.2. anghay birlii Örgütü nün Kuruluunda Rus-Çin Yakınlamasının Sebepleri Ö nün kurulmasında lokomotif tekil eden Rusya ve Çin in politikaları etkili olmutur. ki ülke ve dier orta Asya ülkeleri arasındaki sınır güvenliinin salanması, ekonomik çıkarları, bölge güvenlii ve ABD karıtlıı, temel olarak Ö sürecinde iki ülkeyi yakınlatıran sebepler olmutur. 3.2.1. Sınır Güvenlii Rusya, Çin ve baımsızlıklarını kazandıkları tarihten sonra oluan Orta Asya Cumhuriyetleri arasında, karılıklı en büyük sorun olabilecek mesele sınırların durumu ve güvenlii olmutur. Sınır problemleri halledilmeden taraflar arası ortak görümelerin ve ibirliinin yapılması imkânsız durumdaydı. Bu sebepten Ö nün kurulu sürecinde sınırların belirlenmesi ve güvenliinin salanması önemli rol oynamıtır. Çin, Rusya ve Bölge ülkeleri açısından sınırların güvenlii çok önemli bir konuydu. Çin in; Rusya Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan ile olan sınırlarının uzunluu 7000 km. olduu düünülürse, bu önem daha iyi anlaılacaktır. Bu açıdan bakıldıında Çin, 1996 Nisanında anghay Belisi çerçevesinde yapılan anlamalarla Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan la mevcut 3000 km uzunluundaki sınır anlaması yapmıtır (Ekrem, 2011, s. 25). 3 Temmuz 1998 de Kazakistan ın bakenti Almatı da yapılan toplantıda, sınır sorunlarının çözümü için taraflar daha yakın ibirlii konusunda iradelerini ortaya koymular, zirve sonrası Çin ve Kazakistan arasındaki 1000 kilometrelik sınır bölgesi taraflar arasında paylatırılmıtır. Çin ve Tacikistan arasındaki sınır anlamazlıı da 2002 de nihai olarak çözüme kavumutur. 3.2.2. Bölge Güvenlii Rusya ve Çin, Orta Asya nın en etkili iki büyük gücüdür. Orta Asya bölgesi de, etkin ve güçlü olmak isteyen büyük güçler açısından stratejik bir konuma sahiptir. Bu dorultuda oluturulan hâkimiyet teorilerinde bölge önemli yerini almıtır. SSCB den sonra baımsızlıını kazanan bu güçler, daha zayıf durumda oldukları için büyük güçlerin etkisine girme konusunda dirençsiz durumdaydılar. Bu durumda bölgeyle tarihi baları olan Rusya, ilikilerini ve nüfuzunu kuvvetli kılma, bölgede yeniden etkili olma amacındadır. Çin ise bölge ülkeleriyle daha çok ekonomik alanda ilikiyi önemsemektedir. Rusya, Çin ve bölge ülkeleri için bölgenin güvenlii toplu çalıılarak elde edilebilecek bir konudur. Bölge ülkeleri birbirleriyle etkileimde olduklarından ve heterojen yapılarından dolayı, bir ülkede meydana gelecek terör ve ayrılıkçılık hareketler, dier ülkelere de yansıma ve tehdit oluturma potansiyeline sahiptir. Bu dorultuda gidilen ibirlikleri, anghay belisinden anghay ibirliine doru giden bir süreci oluturmutur. Bölge güvenliinin salanması açısından Almatı da 1988 yılında düzenlenen anghay belisinin üçüncü zirvesinde önemli kararlar alınmıtır. Bu kararlarla bölge güvenliinin salanması için, terörizm, her çeit etnik bölücülük, silah ve uyuturucu kaçakçılıı konularında karılıklı güvenlik ve ibirlii içine girilecei belirtilmitir (Ekrem, 2011, s. 26). Çin 2003 yılında oluturduu dı politika strateji kapsamında bölgeye ve çevre ülkelere büyük önem vermektedir ve bu dorultuda Asya merkezli küresel anlayıla dı ilikilerini sürdürmektedir. Bu anlayıla hem bölgeyi sorunlu bir bölge olmaktan uzak tutmak, hem de yükselen Çin olgusuna karı bölge ülkelerinde oluacak tehdit algısını en aza indirmek hedeflenmitir (Ekrem, 2011, s. 13). 3.2.2.1. Rusya nın Güvenlik htiyacı SSCB sonrası iç düzenini salama, ekonomik ve siyasi problemleriyle mücadeleye gücünü harcayan Rusya, dı politikasında durgun bir sürece girmitir. Yapısını kurduktan sonra da 1993 te ilan ettii yakın çevre doktrini çerçevesinde, yakın ilikilerde olduu ve tarihi baları bulunan Orta Asya cumhuriyetleriyle ilgisini ortaya koymutur (Özdalı, 2012, s. 110). Bölgeyle ilgili dier güçlerin önüne geçmek için ilikilerini kuvvetlendiren Rusya, aynı zamanda Çin ile stratejik olarak yakınlık kurmutur. Aynı zamanda bölgenin

enerji kaynakları olan Kazakistan petrolü ve Türkmenistan doalgazının kontrolüne hâkim olma, Rus bölge kuvvetini perçinleyecekti. Rusya, Çeçenistan bölgesindeki ayrılıkçı harekete karı büyük askeri operasyonlar düzenlemi ve güvenliini saalmak için büyük çaba sarf etmitir. Bu büyük operasyonların ardında hem siyasi hem de ekonomik faktörler yer almaktadır. Rusya nın Karadeniz e çıkıında Kuzey Kafkasya nın vazgeçilmezlii ve Grozni nin petrol bölgesi olmasının yanında, Azerbaycan ve Kazakistan dan gelen boru hatlarının geçi alanı olması sebebiyle bu bölgenin güvenliine büyük önem verilmitir (Yıldız, 2007, s. 157). Rusya nın bulunduu Orta Asya bölgesi, Sovyetler Birlii nin daılmasının etkilerini üzerinden atamamı durumdaydı. anghay Belisi nin oluumunda, sınır sorunlarının giderilmesindeki gayreti, bu sorunların önemini açıklamaktadır. Aynı zamanda etnik sorunlar, ekonomik ve siyasi dönüümden kaynaklanan sorunlar, radikal dini akımlar, su sorunları gibi bölge sorunları, bölge güvenliini tehdit eder boyutlardaydı (Çelik, 2012, s. 29). Bölgede ortak bir politika ve güvenlik açıklarını kapayıcı önlemler alınamaz ise hem bölgenin hem de Rusya nın bölge dıı güçlerin etkisine maruz kalacakları aikârdı. 3.2.2.2. Çin in Güvenlik htiyacı Çin; kalabalık nüfusu, içindeki etnik sorunları ve istikrarının devamı için, bölgenin güvenliiyle yakından ilgilenmektedir. Ö gibi bir yapının varlıı, Çin in güvenlik endielerini izale etmek adına önemli bir oluumdur. Öncelikle kendi içindeki, özellikle Dou Türkistan bölgesindeki ayrılıkçı hareketler Çin in en hassas olduu iç güvenlik konusudur. Sincan-Uygur Özerk Bölgesi nin ciddi bir tehdit unsuru olarak görülmesinde önemli unsurlar, bu bölgenin deerli petrol ve doalgaz rezervlerine sahip olması ve Rusya, Moolistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Afganistan, Hindistan ve Pakistan la sınıra sahip bir sınır bölgesi olmasıdır. Çin in yer altı zenginlikleri açısından bu bölge oldukça önemlidir, zira yer altı zenginlik kaynaklarının dörtte üçü bölgededir. Sincan ın Kuzey tarafındaki Tarım Basin de çok büyük petrol ve gaz kaynakları mevcuttur. Komu ülkelerden gelecek destekten çekinen Çin yönetimi, bu bölgede oldukça hassas davranmaktadır. Bu yüzden Çin yönetimi, on binlerce Uygur un bulunduu Orta Asyalı komu ülkelerden, Uygurların siyasi hareketlerinin sıkı kontrol altında tutulmasını talep etmektedir (Kleveman, 2004, s. 115). Çin yönetimi, Orta Asya ülkelerinde meydana gelen herhangi bir dini akımın, Sincan bölgesini de hareketlendirecei çekincesindedir. Özellikle Kazakistan ve Kırgızistan gibi komu ülkelerden, Uygurlara yapılacak silah yardımının önüne geçmek için Ö vasıtasıyla bu ülkelerle ibirliine gidilmesi, Çin çıkarlarına önemli bir önlemdir. Dou Türkistan daki ayrılıkçı giriimlerin baarıya kavuması durumunda, ç Moolistan ve Mançurya da da benzer sorunlar atelenecektir. Dolayısıyla Ö, bölgede statükoyu koruma adına Çin in arzuladıı bir giriim olmutur. Çin in, bölgesel güvenlii salama çalımaları, 1991 yılında yeni baımsızlıa kavuan bölge ülkelerinin baımsızlıklarını tanıyarak balamıtır. Bu devletlerle ve Rusya ile ilikileri iyi seviyede seyredince, sınır güvenliini ve bölge güvenliini salayıcı adımlar çerçevesinde anghay belisinden, anghay birlii Örgütüne giden bir süreç yaanmıtır.1988 yılında yapılan anghay Belisi nin üçüncü zirvesinde, bölge güvenlii konusunda alınan kararlarla, güvenlik konusu ön plana taınmıtır. Bu konuda anghay belisinin Ö ye dönümesi kararlatırılan bulumada, Terörizm, Bölücülük ve Radikal Dincilikle Mücadeleye likin anghay Antlaması imzalanmıtır (Ekrem, 2011, s. 27). Çin, iç güvenlik önceliklerinin yanında, bölgede güvenliini salaması açısından da anghay birlii Örgütü ne olumlu bakmaktadır. Orta Asya bölgesinde istikrarın devamı, Çin politikaları açısından hayati öneme sahiptir. Çin in önemli dier bir sorunu da Tayvan meselesidir. Hemen yanı baında, ABD nin destekledii ve ABD için doal bir üs niteliinde bir bölge olan Tayvan, Çin güvenlii için ciddi bir tehdit oluturmaktadır. Tayvan ı topraklarına katarak, bu tehdidi ortadan kaldırma düüncesindeki Çin için, ABD nin bu yönde bir giriimi sava sebebi sayacaı açıklaması, engelleyici bir durum olmutur. Ekonomik Çıkarlar 3.2.2.3. Rusya nın ekonomik çıkarları 1990 lı yıllar sonrasında istikrarsız bir görünümde olan Rus ekonomisi, 1999 yılından itibaren istikrarlı bir gelime seyri yakalamıtır. Rus ekonomisinin gelimesinde enerji sektörü önemli rol oynamaktadır. Dünya petrol rezervlerinin %6,6 sına ve doalgaz rezervlerinin %26,3 üne sahip olan Rusya, ihracatının %65 ini enerji sektöründen salamaktadır (Nogayeva, 2011, s. 56). Rusya dünyanın en güçlü ve iddialı enerji irketlerine sahip olma ve enerji merkezi olma amacındadır. SSCB yıkılıını takip eden yıllarda, Rusya dı politikasında ve ekonomik politikalarında Batıya yaklaan, batılı normları yakalama yönünde giriimlerde bulunmutur. Ancak Batıyı kendisine örnek alan Rus idaresi,

ekonomik anlamda kötüye gitmeyi durduramadıı sebebiyle, bu normların mevcut Rus yapısına uygunluu sorgulanmaya balanmıtır. Böylelikle Yeltsin, dı politikasını yeniden gözden geçirme ihtiyacı duymutur. Bu sorgulama ekonomik politikalara da dorudan etki etmitir. Özellikle Putin in bakan seçildikten sonra Rusya nın daha aktif politikalar izleyecei yönündeki açıklamaları, dı politikasında önceliin Baımsız Devletler Topluluu (BDT) corafyasına yönelecei söylemleri, dikkatleri bu bölgeye çekmitir (Kamalov, 2011, s. 30). Ticaret ve ekonomi alanında da Rus çıkarları bölge ülkeleriyle yakın ibirliini gerektiriyordu. 3.2.2.4. Çin in Ekonomik Çıkarları Çin in, ekonomik kalkınma ve dıa açılım politikalarının geçmii, 1978 yılında Çin Komünist Partisi bakanı DengXiaoping in iktidara gelmesine uzanır. Bu yönde karar alan ve 1979 yılında piyasa ekonomisine geçi reformlarıyla açılan Çin, 1985 te uluslararası alana açılıp, ekonomisini yabancı sermayenin yatırımlarına açarak entegrasyonda ileri boyutu yakalamıtır. Çin in uyguladıı ekonomik kalkınma modeliyle, çatımadan ve savatan uzak durarak güç kazanmak anlayıı önemlidir. Bu anlayıla politikalar üreten Çin için ekonomik gelime birinci öncelik halini almıtır. Dier gelimelerin, ekonomik gelimenin artmasıyla salanacaı düüncesi hâkim hale gelmitir. Çok büyük üretim kapasitesiyle sürekli büyüyen Çin ekonomisi için, Enerji çok önemli bir konudur. ABD nin ardından en büyük enerji ithalatçısı ülke olan Çin, üretimi için yeterli enerji kaynaını karılamak için petrol ithalatını arttırmak zorundadır (Nogayeva, 2011, s. 72). Çin ekonomisi için Orta Asya bölgesi, sahip olduu enerji kaynakları ve Çin e yakınlıı bakımından büyük öneme sahiptir. Büyük miktarda enerjiye ihtiyaç duyan Çin için, Ö yoluyla bölge ülkeleriyle ibirliine giderek, hem enerji bölgelerine yatırımlar yaparak ihtiyacı karılama, hem de varlıını pekitirerek bölgede etkin olmak isteyen dier güçlerin önünü kesmek, stratejik olarak önemli bir hedeftir. 3.2.3. ABD Faaliyetlerine Tepki Rusya ve Çin in, Ö yolunda birbirlerine yaklamasında ABD nin faaliyetlerinden rahatsız olma ve bu faaliyetlere karı ortak irade gösterme anlayıı vardır. anghay birlii Örgütü nün kurulmasının arka planında, yalnızca üye devletlerarasındaki sorunların çözümü deil, aynı zamanda ABD nin Orta Asya daki faaliyetlerine karı duyulan tepki önemli rol oynamıtır (Oldberg, 2005, s. 44). SSCB nin yıkılmasının ardından, tek baına kalan büyük güç olarak imparatorluk ve hegemonya nitelendirmelerinin yapıldıı dönemde ABD dı politikası, mevcut üstünlüünün devamı için ekillendirilmitir. Bu dı politikada Orta Asya, hem büyük enerji kaynaklarını barındırması, hem de Rusya ve Çin gibi potansiyel büyük güçlere komuluu nedeniyle önem kazanmıtır (Kafkasyalı, 2012, s. 26). Brzezinski, Avrasya, yerkürenin en büyük kıtasıdır ve jeopolitik olarak bir eksendir. Avrasya ya hâkim olan güç, dünyanın en ileri ve ekonomik olarak verimli üç bölgesinden ikisini kontrol edebilir demektedir (Brzezinski, 1998, s. 31). Bu vurguda olduu gibi Avrasya nın önemi, ABD tarafından da ön planda tutulmu ve bölgeye yönelik planlar yapılarak, bölgeye sızılmıtır. ABD, dünya dengelerinde tek büyük güç olarak kalıını devam ettirmek için çeitli hamlelerde bulunmu, Rusya ve Çin gibi dikkat çekici güçlerin rakip olarak statükoyu bozmalarını istememi ve bu yönde önlemler almıtır (Nogayeva, 2011, s. 88). ABD nin tek kutuplu dünya oluumundaki faaliyetleri, 1999 yılında ABD- Japon güvenlik ibirlii Tayvan la silah ticareti ve orta Asya ya yönelik giriimleri, Rusya ve Çin de çevrelenme endiesini dourmu ve bu endie çok kutuplu anlayıı benimseyen iki ülkeyi doal olarak müttefik yapmıtır. Tek kutuplulua karı tepki olarak, 1996 yılında Rus dıileri bakanı olarak göreve gelen ve ismi ile anılan Primakov Doktrini de Çok kutuplu uluslararası sistem i önermekteydi (Tellal, 2010, s. 209). ABD nin NATO aracılııyla bölgeye açılımı etkili olmutur. NATO nun Barı çin Ortaklık projesiyle yeni cumhuriyetleri ittifaka dâhil etmesi, bölge enerji güvenliini salama adına önemli bir uygulama olmutur. Fakat 1994 te Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti nin NATO ya alınması tartımaları yaanırken Yeltsin, Budapete de souk barı konumasıyla durumu iddetle eletirmitir. Rusya, NATO nun douya doru yayılmasını, Hitler in douya doru yayılma sıyla aynı tutmutur (Tellal, 2010, s. 211). 1999 yılında NATO nun Yugoslavya nın iç bölgesi konumundaki Kosova müdahalesi, kendi iç bölgelerinde sorunlar yaayan Rusya ve Çin i rahatsız etmitir. Bu rahatsızlık 25 Austos 1999 tarihinde Bikek te yapılan angay Belisini toplantısında açıkça ifade edilerek Amerikan karıtlıı ön planda olmutur.

ABD, Orta Asya da üsler elde ederek varlıını garanti altına alma çabasında hareket etmitir. ABD nin Orta Asya daki etkinliini arttırma giriimlerine bölgede ilk olumlu cevap veren ülke Özbekistan olmutur. 1995 Ekiminde Özbekistan bakanı Kerimov, ABD ile Savunma ve birlii Anlaması imzalamıtır. 19 Eylül 2001 de Afganistan operasyonlarında Özbek hava sahasının kullanım onayını alan ABD, 28 Nisan da Kazakistan ve Türkmenistan dan da hava sahalarının kullanımını elde etmitir(çomak & Görenta, 2011, s. 1). 11 Eylül 2001 saldırıları sonrası Rusya nın ABD nin Orta Asya daki faaliyetlerine ve askeri varlıına ses çıkarmaması, ABD nin bölgedeki etkinlii için önemli bir deiim olmutur. Putin, saldırılar sonrası Bush u ilk arayanlardan olmutur. 24 Eylülde ise ABD ye verilecek destein boyutlarını anlatan yardım planı açıklanmıtır. Bu planla ABD ye, istihbarat bilgileri paylaılmasından, hava sahasını her türlü insani yardımlara açılmasına kadar geni destek sözü verilmitir. Karılıında da Çeçenistan konusunda ABD nin destei alınmıtır (Tellal, 2010, s. 216). Çin de ABD nin Afganistan operasyonuna destek vermitir. Bu yolla Rusya nın, içindeki Çeçenlere karı giritii mücadelede olduu gibi Çin, içindeki Sincan da Uygurlara karı giritii baskı ve yıldırma politikalarına karı ABD nin tepkisi engellenmitir. ABD için Orta Asya da en önemli sektör enerji sektörüdür. Dolayısıyla dünya enerji kaynaklarını kontrol etme niyetinde olan ABD için bu durum önceliklidir (Ekinci, 2011, s. 523). Enerji kaynaklarına sahip Orta Asya ülkeleri, ABD tarafından yakından ilgilenilmektedir. ABD enerji irketlerinin bölgede aktif rol oynaması, aynı zamanda enerji nakil ve daıtımında daha çok söz sahibi olmaları için hamleler yapılmaktadır. ABD, dier bölgelere olan politikalarında olduu gibi, Orta Asya bölgesinde de ekonomik ve siyasi planlarına erimek için bölgeye yönelik yardımlar yapmaktadır (Ekinci, 2011, s. 522). Yapılan bu yardımlarla, yardım yapılan ülkelerin dostluu ve stratejik deerleri kazanılmaktadır. ABD etki ve nüfuzu, Rusya ve Çin in ortak rahatsızlık konusu haline gelmitir. ABD nin Rusya ya karı Avrupa sınırına yakın bölgelere ve Asya-Pasifik teki ittifak yaptıı ülkelere füze savunma sistemleri kurma giriimi, Rusya ve Çin tarafından büyük rahatsızlıa sebep olmutur. Bunun yanında ABD nin 1972 yılında SSCB ile karılıklı imzaladıkları Anti balistik Füze Sistemlerinin Sınırlandırılması Anlamasından, 13 Haziran 2002 de çekildiini ilan etmesi, bu ülkenin niyeti konusunda büyük endie oluturmutur. Dolayısıyla Çek Cumhuriyetine radar sistemi ve Polonya ya füzesavar sistemlerinin konulanması gündeme gelmi, bu giriim de Rusya nın büyük tepkisine sebep olmutu. ABD nin Orta Asya hamleleri, kendini bölgedeki yönetimlerin ekillenmesine de sirayet etmitir. Baımsızlıklarını yeni kazanan bölge ülkelerinin tekrar Rusya nın etkisi altına girmeleri, ABD açısından istenmeyen bir durumdur (Okur, 2012, s. 253). Bölgede etkisi ve prestiji süren Rusya nın aleyhine oluan yeni devletlerin yönetimlerini devirip, kendine yakın yönetimler oluturma yönünde, renkli devrimleri desteklemitir (Kafkasyalı, 2012, s. 29-30). Rusya Federasyonu, balangıçta ABD nin Afganistan operasyonuna destek vermitir. Fakat bu destek ABD nin bölgede etkisini arttırmasını içermemekteydi. Afganistan dan sonra Irak a giren ABD nin Kırgızistan ve Gürcistan daki iktidar deiikliklerini desteklemesiyle rahatsızlık had safhaya ulamı ve ABD ye karı Rus politikası deimitir (Ekinci, 2011, s. 511). Orta Asya ve Hazar enerji kaynaklarına ilgi duyarak bu bölgede etkin rol oynama gayreti de Rusya ve Çin i bu konuda ortak davranmaya sevk etmitir. Bölgenin petrol ve doalgaz rezervleri üzerinde hâkimiyet kurma anlayıında olan ABD, bu alanda bölge ülkeleriyle yakın temasa geçmitir. Aynı zamanda bölgenin sahip olduu ve üretiminin yapıldıı enerjinin taınması konusunda da büyük mücadele yaanmaktadır. Rusya ve Çin in anghay birlii Örgütü ne dair ilgilerinin en önemli unsurlardan biri bu ortaklıkla oluan örgütün, bölgedeki Amerikan etkisini sınırlandıracak ve azaltacak bir katalizör olarak görülmesidir (Özdalı, 2012, s. 110). 3.3. anghay birlii Örgütü nün çerii ve önemi Tek kutuplu dünyadan çok kutuplu dünyaya dönü tartımaları özellikle 2000 yılı sonrasında artmıtır. Bunda Rusya ve Çin in gelimesinin büyük etkisi vardır. SSCB sonrası istikrarsız bir görünümde olan Rusya enerji kaynaklarının itici gücü ile hızla toparlanmı, Çin ise sürekli artan üretim gücü ile dikkatleri üzerine çekmitir (Nogayeva, 2011, s. 93). Ö, Avrasya nın bete üçüne tekabül eden, toplamda 30 milyon 189 bin km. karelik alanla aynı zamanda dünya nüfusunun dörtte birine tekabül eden 1,5 milyar nüfusu ile dikkatleri üzerine çekmitir (Ayan, 2010, s. 43). Gözlemci olarak konumlandırılan Hindistan, Pakistan, ran ve Moolistan ı da bu gruba eklersek, 2,7 milyarla dünyanın %40 ını temsil edebilecek bir yapıdan bahsedebiliriz (Kafkasyalı, 2012, s. 32).

Örgüte üye olan ülkelerin nüfusları, sınırları ve ekonomik büyüklükleri açısından mevcut güçlerini mekânsal genilie ve güce dönütürdükleri ve neredeyse bütün Asya yı temsil durumuna geldikleri görülmektedir (Deniz, 2013, s. 220). Orta Asya bölgesinin neredeyse tamamını temsil edici statüye kavuan Ö, bulunduu bölge açısından da stratejik önemdedir. Bölgenin Ortadou ya alternatif olarak görülen büyük enerji kaynaklarına sahip olması, bu enerjiyi nakil edici boru hatlarına ev sahiplii yapması, bu açıdan bölgeyi jeostratejik alanda daha da etkili yapmaktadır (Azer, 2012, s. 237). angay birlii Örgütü nün toplantılarında, NATO nun douya açılmasından dolayı rahatsızlık, çok kutupluluk vurgusu, ABD nin füze kalkanı sistemi kurma giriimlerinden duyulan rahatsızlıkla beliren söylemler, örgütün NATO ya alternatif bir pozisyonda olduunu göstermektedir (Akal, Doruyol, & Bilili, 2011, s. 4). Bu dorultuda birçok uzman, Ö nün zamanla anti-nato müttefiklii ekline dönütüünü tartımaya balamıtır (Tolipov, 2010, s. 108). Dünyanın stratejik nükleer silaha sahip ülkelerinin yarısı, Ö ye üye olduu ve dünyanın en büyük ordusuna sahip oluu (Akal, Doruyol, & Bilili, 2011, s. 4), örgütün askeri yönden ne derece kıymetli olduunun bir göstergesidir. Ö nün oluumundaki sebepler olarak, özellikle terörizm ve dı tehdit tehlikesinde olan bölge düzen ve istikrarını koruma ve küreselleme aamasını yaayan dünyanın ekonomik sorunları etkili olmutur (Can, 2012, s. 360). Bu çerçevede kurulutaki temel amaçlar olarak terörizm, kökten dincilik ve ayrılıkçılıa karı mücadele aırlık kazanmakladır (Hessbruegge, 2004, s. 1). Bu tehditler arasında özellikle Rusya ve Çin i tehdit eden konu ulusal ayrılıkçılık olarak belirirken, dini radikallik ve terör, tüm üye devletleri ilgilendiren ortak sorundur. Bölgede beliren sorunlar, belirli alanda kısıtlı ve lokal kalmadıı, sınırların ve toplumların geçirgen yapıya sahip olduu düünüldüünden, bölge ülkelerinin ortak hareket etmesi bir zorunluluk haline gelmitir. SÖ üyesi ülkelerin askeri tatbikatları ve yeni askeri kurumlarında birliktelik salanmıtır. Fakat Ö sadece askeri bir yapı olmaktan ziyade gerçek bir entegrasyon formatına dönümeye çabası da vardır. Fakat üye ülkelerin askeri sistem farklılıkları, jeopolitik statüleri, ekonomik ve hukuk sistemlerinin farklılıkları, kültürel sistemlerindeki farklılıklar, üye ülkelerin dı ileri politikalarındaki üphecilik gibi sebeplerden dolayı, bu kısa ve orta vadede karılaılan güçlükler olacaktır. (Tolipov, 2010, s. 108). 4. Rus-Çin likilerinin Problemleri SSCB nin daılmasından sonra ilk yıllarda istikrarı salamaya zorlanan Rusya, hızla toparlanmaya gitmi, sahip olduu petrol gelirleri sayesinde bunu baarmıtır. Bu süreçte, özellikle Putin döneminde askeri kuvvete büyük önem verilmi ve yatırım yapılmıtır. SSCB nin yaklaık % 80 ini oluturan eski silahları hızla modernize yoluna gidilmitir (Nogayeva, 2011, s. 65). Uzun dönem sessiz kalan Çin ise son yıllarda ekonomi alanındaki gelimesine paralel olarak, askeri alanda da büyük geliim kat etmitir. Gelien iki ülke, bölgede etkilerini arttırmaya balamı, her ne kadar müttefik olarak görünseler de, birbirlerini jeopolitik olarak rakip olarak görmeleri sonucu doal olarak ortaya çıkmıtır. Rusya ve Çin in tarihsel süreçteki inili çıkılı ikili ilikileri, olumlu yönde artarak devam etmesine ramen, bu ilikilerde politik, enerji, ticari ve askeri alanlarda sorunlar ve rekabet de görülmektedir. Ortak ibirlii yapmalarına ramen bu iki ülke, aynı zamanda da birbirlerine rakiptirler. Çarlık Rusya sı ve SSCB döneminde Rusya, Çin e oranla daha güçlü idi. Fakat hızlı büyüme ve gelime gösteren Çin, her geçen gün daha da büyümekte ve bu gücünün de farkına varmaktadır. Bu farkındalıkla çeitli alanlarda yeni sorunlar meydana gelebilmektedir. Modern Rus-Çin ilikileri çounlukla kanlı savalar, emperyal fetihler ve karılıklı suçlamalarla geçmitir. Sovyet imparatorluunun çökmesiyle sekteye urayan Rus gücü ve ekonomik olarak güçlenen Çin gücü, son yirmi yılda iki ülkeyi ortak bir dengede buluturmayı baarmılardır. Fakat Çinliler için, Rusya ile yakın ibirliine gidecek temel, medeniyet açısından görülmemektedir. Kültürel farklılık oldukça derindir (Ferdinand, 2007, s. 843). Aynı ekilde Ruslar için de Çinliler, tamamen ho ve masum karılanmamaktadırlar. Özellikle Çinli göçmenlere bakı, olumsuz nitelie dönmütür. Çin dünyanın en büyük ikinci ekonomik gücü, Rusya ise sahip olduu nükleer silah kapasiteleriyle birlikte dünyanın en büyük ikinci askeri gücü durumundadır. Çin in yakın zamanda konvansiyonel olarak Rusya yı bastırması beklenmektedir. Bu durumda Rusya, Çin e karı Çin sınırındaki ülkelerle ibirliine giderek çevreleme stratejisiyle Çin in yükselen gücünü dengelemeye yöneltecektir (Weitz, 2012, s. 77). 4.1. Göçmen Problemi Göçmen problemi derken, Çinli göçmenlerin legal ya da illegal yollardan Rusya ya geçmeleri kastedilmektedir. Bu konu hakkında güvenlik, demografi, kimlik ve Rusya nın bakıı ile ilgili birçok aratırma yapılmıtır. 200 milyon Çinlinin iç göçmen, 35 milyon Çinlinin de dı göçmen durumunda olduu

düünülürse, bunlardan Rusya daki yarım milyonunun durumu önemli boyuttadır (Harley Balzer, 2010, s. 3). Rusya, Çin sınırına yakın bölgelerde Çinli nüfus tarafından çevrelenme ve Çin etnik yayılma endiesini 19. yy sonlarından itibaren duymaktaydı. Bu dorultuda, Rus çiftçi ve köylülerinin, uzak dousundaki topraklara göç etmesi için bazı ayrıcalıklar ve tevikler verilmitir. Bu önlemler sonucunda 1900 dan 1908 yılları arasına 172,000 köylü Rusya nın Avrupa bölgelerinden, uzak dou bölgelerine göç etmitir. Bunun yanında Rus hükümeti, Rus halkı dıındakilerin bölgeye gelilerini engellemek için göç engelleyici yasalar çıkartmıtır. 1910 tarihli yasa ile kamu ilerinde yabancıların çalımaları yasaklanmıtır. Buna ramen özel irketlerde yabancıların çalıma miktarı artmıtır. 1910 ve 1914 arasında Rus uzak dousunda Çin nüfusu 80.000 den 100.000 e yükselmitir (Lukin, 2002, s. 88). 1978-2004 arasındaki 26 yıllık süreçte, Çin in nüfusu 340 milyon civarında artı göstermesine ramen, 140 milyon civarı olan Rus nüfusunun azalma trendiyle, hem 2050 li yıllara gelindiinde 110 milyona gerilemesi, hem de nüfusun yalanması ile göçmen içi ihtiyacını arttıracaı hesaplanmaktadır. Hâlihazırda yasal yabancı igücünün de yaklaık %40 ı Çinliler tarafından doldurulmaktadır (Daku, 2013). Rusya, besin maddeleri, giyim, tüketici elektronii gibi alanlarda Çin e balı olduu gibi, aynı zamanda legal ve illegal ucuz igücü temini konusunda da Çinli göçmen içilere balı haldedir (Yiit, 2013, s. 82). Özellikle bu oranın yüksek olduu güney kesimlerinde, Çinli göçmenler Rusya için tehdit algılamasına yol açacak boyutlara ulamıtır. Büyük oranda Çinli içiler, geçici olarak farklı alanlarda, farklı bölgelerde, hatta bütün ekonomik sektörlerde artarak varlıını devam ettirebildiklerinden, bu i gücüne balılık gittikçe artmaktadır (Evgenii Verlin, 2011, s. 64). Rusya ya yönelik Çinli göçmen akımında üç temel unsur vardır. Bunlar tüccarlar, içiler ve daha az oran olmakla birlikte entelektüel göçmenlerdir (Harley Balzer, 2010, s. 10). Devasa nüfusa sahip Çin de, isizlik önemli bir sorundur. Bu sebepten dolayı 40 milyon insanı, dünyanın 168 ülkesine yayılmıtır. Çin de mevcut 130 milyon civarı insan, isiz durumdadır. Bu miktarın 8 milyonu ise Rusya ile sınır bölgelerinde yaamaktadır (Daku, 2013). Çin, mevcut insan gücü yapısı ile büyük bir güç olma yolundadır. Rusya ise Çinli mülteciler bakımından tehdit algısı içindedir. Çinli göçmenler bir taraftan iki ülke arasında ilikilerin gelitirme aracı olarak deerlendirilirken, dier taraftan da Çin tarafından yayılmacı bir araç olarak kullanıldıı eletirisi de yapılmaktadır. 2001 yılında Rusya da yapılan bir istatistie göre, Rusya içinde 1,5 milyon yasadıı göçmenden üçte ikisi Çinlidir. Aynı zamanda Rusya nın Uzakdou bölgesinde de yasadıı göçmenlerin çokluu dikkat çekecek ekilde, nüfusun %40-60 ına ulatıı belirtilmektedir (Ekrem, 2010, s. 72). Özellikle Çin sınırı bölgelerinde Rusya, nüfus açısından Çinli göçmenlerin tehdidi altında hissetmektedir. Bunda, 4300 km sınır boyunca, sınırın Çin tarafında 100 milyonu geçmi bir nüfus younluu varken, Rus tarafında ise bu miktar 7 milyon civarındadır (Brenton, 2013, s. 243). Rus sınırının kontrol açıkları da, ülkeye birkaç yüz bin illegal Çinli göçmen akıına katkı salamaktadır (Kuchins, 1997, s. 3). Rusya nın uzak dousu oldukça geni ve zengin kaynaklara sahip olmasına ramen, nüfus younluu az ve merkeze uzaktır. Durum böyle olunca sürekli artan nüfusu ve büyük nüfus younluuna sahip, hammadde, enerji ve verimli topraklara ihtiyaç duyan Çin için bu bölge, bir yayılma alanı oluturmaktadır (Menon, 1997, s. 105). Bu oranın dengelenmesi adına Primorski valisi Yevgeni Nazdratemus un 2000 yılında önerdii Rusya nın Avrupa kısmından Rusların bölgeye yerletirilmesi gibi çözüm arayıları (Aslan, 2004, s. 39) sonuç vermemitir. Rusya nın nüfus açısından en az younluktaki bölgesi olan Sibirya da da Çinli göçmen sayısı dikkat çekmektedir. Rusya, Çin nüfusunun Dou Sibirya ya akıından rahatsız olmaktadır (Yılmaz, s. 2). Dou Sibirya bölgesindeki Çinli oranı sürekli artı içinde olmakla beraber, bu göç yönelilerinin planlı olabilme ihtimalinden dolayı Çin eletirilmektedir. Rus medyasında zaman zaman özellikle uzak dou bölgesindeki göçmen sayılarıyla alakalı abartılı rakamlar verilmektedir. Bu rakamlarda, Rusya nın uzak dousunda 2 milyon Çinli göçmen olduu yönünde bilgiler ileri sürülmektedir. Bu miktar, bölge nüfusunun dörtte birine tekabül etmektedir. Aynı zamanda üç milyondan fazla resmi olmayan Çinli içiden de bahsedilmektedir. Çinli analistler ise bu rakamların abartılarak ülkedeki problemlerin yönünün saptırıldıını iddia etmektedirler (Harley Balzer, 2010, s. 4). Moskova Devlet Üniversitesi Asya ve Afrika Enstitüsü kaynaklarına göre ise 200,000 ila 450,000 Çinli Rusya da ikamet etmektedir. Aynı zamanda her yıl Rusya nın uzak dou sınırından 500-550 bin Çinlinin girdii belirtilmektedir. Fakat bu kiiler arasında öncelikle turizm ve kiisel ileri olanlar aırlıktadır (Harley Balzer, 2010, s. 9). Verilen rakamlar farklı da olsa, Uzakdou Rusları arasında, Çinlilere karı çekince, korku ve dümanlıın gittikçe gelitii belirtilmektedir (Uzmen, 2013, s. 148).

Rusya ve Çin arasında yıllarca, devletler tarafından desteklenen deiim, dil ve kültür programlarına ramen, Ruslar ve Çinliler arasındaki balar sınırlı kalmıtır. ki ülkede de siyasi ve ticari elitler çocuklarını Moskova ve Pekin yerine Avrupa ve ABD ye göndermektedirler. Aynı zamanda Çin medyası Rus otoritelerini, Çin kökenli içilerin güvenlii ve hakları konusunda eksik davrandıı konusunda eletirmektedir. Rus tarafı ise, Rus Uzakdou topraklarına büyük miktarda Çinli göçünün, Rusya nın dousunun Çin in bir parçası hükmünde kılacaı konusunda endielidir (Weitz, 2012, s. 74). Bunun yanında Ruslar, konut sıkıntısı bakımından Çinli göçmenlerin kendi hayat standartlarını kötületirdiini ve böylelikle suça eilimin arttıını düünmektedirler (Mikheev, 2011, s. 85). 4.2. Enerji Problemi ki önemli güç ve komu devletler olan Rusya ve Çin için enerji konusu, dı politika ve stratejik açıdan büyük önem arz etmektedir. Rusya, hâkim olduu enerji kaynakları ile ekonomisini gelitirirken Çin de kalkınma sürecinde enerjiye büyük ihtiyaç duymaktadır. Çin in en büyük ihtiyacı ham petrol olarak belirirken Çin, 2003 sonrası ABD den sonra dünyanın ikinci petrol tüketen ülkesi konumuna ulamıtır. Aynı zamanda gene bu tarih sonrası petrol tüketimindeki dıa baımlılık %50 ye çıkmıtır (Ekrem, 2011, s. 29). Rusya ve Çin in enerji alanında youn ibirlii ve ilikisi mevcut olmasına ramen, enerji konusunda büyük çekimeleri ve anlamazlıkları da mevcuttur. Enerji, Orta Asya bölgesinde ilikilerin temel noktası konumuna gelmitir. Bölgenin enerji rezervleri, iki ülkeyi de enerji kaynaklarını elde etme ve bölgede etkili olma konusunda mücadeleye sevk etmektedir. Uzun zamandan beri de iliki alarının en hassas alanını, bu konu oluturmaktadır (Yiit, 2013, s. 79). Orta Asya bölgesine dair Rus siyasetinde, bölgenin enerji kaynakları büyük önem arz etmektedir. Hem bölge enerji kaynakları üzerinde etkili olmak, hem de enerji nakil hatlarını, topraklarının üzerinden geçirilmesini salamak ve böylelikle stratejik açıdan enerjiyi kontrol etme amacı Rus siyasetini gösterir (Hekimolu, 2012, s. 290). Bu konuda bölgeye yönelik Çin çıkarları ve siyasetiyle sık sık karı karıya gelmektedir. Rusya, Çin in en büyük enerji tedarikçisi konumundadır. Çin, Rusya dan enerjisini tedarik ederken, çeitli talepleri olmu, fakat bunları yerine getirme hususunda Rusya isteksiz davranmıtır. Rusya, enerji gibi stratejik sektördeki Çin yatırımlarına karı direnip kontrollü davranma anlayıındadır. Bu dorultuda, Sibirya petrol ve gazında Çin in tek müteri konumunda olmasını engellemek için büyük çabalar harcamaktadır (Brenton, 2013, s. 236). Çin, enerji alanındaki baımlılıını en aza indirmek için yeni stratejiler izlemeye balamıtır. lk olarak 2002 yılında dıarı açılma stratejisi ile Çin milli petrol irketlerine yurtdıında faaliyet göstermeleri için tevikler hazırlanmıtır. Çin, Rusya ya enerji alanında balılıının, stratejik anlamda getirecei zorlukları düünerek, balılıı en minimum seviyeye çekme arayıındadır. Bu baımlılıı azaltmak için kendi petrol irketlerini aktif olarak kullanmaktadır. 2004 yılında Rusya nın en büyük petrol irketi Yukos u almaya aday olma (Yılmaz, s. 2) gibi giriimlerinin yanı sıra Orta Asya enerji kaynaı ülkeler olan Kazakistan ve Türkmenistan ile ibirlii arayıına gitmitir. Önemli miktarda petrol hammaddesini ülkesinde bulunduran Kazakistan ile komu olan Çin, enerji anlamaları konusunda da oldukça aktif pozisyondadır (Hekimolu, 2012, s. 301). Bölge enerji kaynakları arasında petrol kadar deerli dier bir kaynak doalgazdır. Bu alanda bölgenin en büyük doalgaz rezervine sahip ülkesi Türkmenistan öne çıkmaktadır. Yaklaık 23 trilyon metreküplük rezervleri ile dünyanın en büyük doalgaz salayıcısı ülkeleri arasında en balardadır (Hekimolu, 2012, s. 284). Böylelikle Türkmen gazı konusunda, Çin ve Rus rekabeti göze çarpmaktadır. 2005 yılında Çin-Orta Asya boru hattının önemli merhalesi olan Alaankou boru hattının yapımı tamamlanmıtır. 2007 yılında Çin güzergâhında 962,2 kilometrelik Atasu-Alanankou boru hattı devreye girmitir (Hekimolu, 2012, s. 283). Bu hatla Kazakistan ın en önemli petrol kaynaklarından biri, Çin e balanmıtır. Bunun yanında 3636 kilometrelik uzunlukla, Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan topraklarından geçecek, en büyük projelerden biri olan ve Çin için, Rus tekelini kırmaya yönelik önemli bir giriim olan Orta Asya-Çin doalgaz boru hattı için, Çin ve Türkmenistan arasında 30 yıllık gaz anlaması imzalanmıtır (Nogayeva, 2011, s. 122). Rusya için petrol en önemli ekonomik materyaldir. Ekonomi, petrol gelirleriyle ekillenir. Petrol gelirlerindeki herhangi bir dı müdahale, ülke istikrarını tehdit edici niteliktedir. Orta Asya enerji kaynaklarını elinde bulunduran Rusya nın, sahip olduu avantajın tehdit edilmesine ya da kendisi haricinde petrol boru hatlarının yapılmasına da müsamaha göstermeyecei aikârdır (eker, 2011, s. 576).

Çin in enerji alanındaki giriimlerine karın, Rusya da kendi çıkarlarına hamlelerde bulunmaktadır. Pasifik okyanusu yönünde planlanan boru hattı için, Çin den geçen güzergâhlarda Japonya lehine düzenlemeler yaparak, Çin i by-pass etme tavrını ortaya koymutur. Rus ve Çin hükümetleri, Orta Asya da birbirlerinin aktivitelerine üpheci bakmaktadırlar. Bu alanda iki ülkenin devlet kontrolündeki irketleriyle enerji kaynakları konusundaki mücadelesi göze çarpmaktadır (Weitz, 2012, s. 74). Çin in Orta Asya da en büyük ekonomik yatırımı, petrol ve doalgaz varlıklarıdır. Mevcut durumda Çin irketleri, Kazakistan daki petrol ve gaz sektörünü %40 a kadar kontrol etmektedirler. Aynı zamanda son yılların en büyük iki taıma projesi olan Kazakistan-Çin petrol boru hattı ve Türkmenistan-Çin gaz boru hattı, Çin e doru yönelmitir (Evgenii Verlin, 2011, s. 59). Çin in, Orta Asya da, özellikle Türkmenistan ve Kazakistan daki Rus enerji irketleriyle rekabet ederek oluturduu dorudan enerji giriimleri, Rusya için tehdit nitelii oluturabilecektir (Mikheev, 2011, s. 85). 2006 yılında yapılan Kazakistan-Çin petrol boru hattı ve 2009 da yapılan Özbekistan ve Kazakistan ı transit geçen, Türkmenistan- Çin gaz boru hattı, Çin in Orta Asya bölgesinden enerji tedariki için önemli hatlardır (Kaczmarski, 2012, s. 6). Çin in enerji alanındaki aktif giriimlerinin yanında Rusya nın da, Orta Asya da yerel petrol boru hatlarını kendi kullanımı için tekeline geçirip, Çin in bu bölgeden enerji satın almasının önüne geçme giriimleri göze çarpmaktadır. Rus enerji üreticileri de, Çin in enerji kaynakları elde etme ve enerji giriimlerine karı olumsuz tavırdadırlar. Rus devletinin, enerji politikalarını uygulama hususunda Rus enerji firmaları üzerinde otokratik kontrolü mevcuttur (Blank, 2006, s. 57). Rusya, aynı zamanda güneyindeki geni enerji kaynaklarının gelirlerinden pay almak için ısrarcı davranmaktadır (Mandelbaumi, 1997, s. 87). Rusya ve Çin arasında Orta Asya da gerçekleen enerji rekabetinin, uzun vadede Afrika, Ortadou ve Latin Amerika da da sıçrama potansiyeli gözden kaçmamaktadır (Mikheev, 2011, s. 85). Enerji ilikileri çerçevesinde, Rus halkının Çin e bakıında da tehdit algılaması göze çarpmaktadır. 2007 yılında yapılan kamuoyu yoklamalarında, Rus halkının %66 sı Sibirya daki Çin yatırımlarını tehlikeli görmekteydi. 2010 Rusya-Çin boru hattı anlaması, Moskova nın Çin le çevrelenmesi olarak görülmütür (Brenton, 2013, s. 238). Enerji temininde fiyatlandırmalar da Çin i rahatsız eden dier bir durum olmutur. Çinliler Gazprom un fiyatlarının çok yüksek olduunu belirtip, uluslararası oranda ödeme yapmak istememilerdir. Gazprom da kar marjından indirime gidip, fiyatları düürmek konusunda isteksiz davranmıtır (Yiit, 2013, s. 79). Bu sorunun giderilmesi için birçok kez toplantılar yapılmıtır. 4.3. Ulaım Alanındaki Problemler Ulatırma alanında da Rusya ve Çin çıkarları, bölgede farklılık göstermektedir. ki ülke için de kendi pazarlarının BDT ve Avrupa ülkelerine çıkıı için güvenilir ulaım yollarını kontrol etme amacı vardır. Rusya nın mevcut ulaım aına karı, Çin de yeni hatlar kurma gayretindedir. Doalgaz ve Petrol boru hatları gibi enerji ulaımında giriimlerin yanı sıra, demiryolu ve otoyollar stratejik önemdedir. Konumu bakımından Çin için, BDT ve Avrupa ülkeleriyle ekonomik ilikiler için, Orta Asya toprakları stratejik önemde kara koridorudur (Yazıcı, 2007, s. 98). Demiryolu alanında, Çin tarafından yürütülen Avrasya demiryolu projesi büyük önem arz etmektedir. Bu proje dâhilinde 1 Eylül 1990 tarihinde, Çin devlet bakanı Zemin in açılıını yaptıı, Çin ve Dou Türkistan ın Golca ehri arasındaki hat çalımaya balamıtır. 1990 Aralıında Dou Türkistan ın Golca ehri ile Kazakistan ın Almatı ehri arasındaki demiryolu kısmı da tamamlanmıtır. Buradan da Avrupa ya kadar bir ulaım ve ticaret hattıyla, Çin den Avrupa ya bir hat oluacaktır. Tam olarak bu proje tamamlandıında, Rusya nın Trans Sibirya hattına rakip olacaktır. Bu hatla birlikte Çin in bölgedeki ekonomik kazancı artacak, Rusya nın ise azalacaktır (Ekrem, 2011, s. 37). Çin lehine olan Korla-Aksuu-Artu-Kagar demiryolu projesi ile Kazakistan-Kafkasya-Yakındou ve Avrupa arasında ulaım gerçekletirilecektir. Kısalıından dolayı bu hat, Rusya için deerli olan ve yapımına 1891 de balanmı olan (Purta, 2005, s. 19)Transsiberya demiryolunun cazibesini azaltarak, Çin in rolünü arttıracaktır. Bunun yanında 1990 da Drujba ile Alaankou arasında Kazakistan-Çin demiryolu balantısı, 1996 yılında ran da Transasya balantısı ile Orta Asya devletlerinden Çin e, Ortadou ve Basra körfezine geçi en kısa ekilde salanmıtır (Nogayeva, 2011, s. 123). Karayolu alanında da Çin, Orta Asya ülkeleri ile kara ulaım aı için büyük gayret göstermektedir. Örnein, Çin-Kırgızistan-Özbekistan otoyolunun yapılması için Çin tarafından Kazakistan a karılıksız kredi destei yapılmı; Çin, Afganistan-Tacikistan-ran karayolunun yapılma çalımaları devam etmektedir. 4.4. Askeri alandaki Problemler Çin hükümeti için kalkınma birinci öncelikli, askeri alanlar ve güvenlik konuları nispeten ikinci sıradadır (Ekrem, 2011, s. 21). Fakat kalkınmaya paralel olarak askeri alanda da büyük hamleler

yapılmaktadır. Nükleer güç olarak nitelendirilen Çin, bu gücünü iletecek balistik füze sistemleri konusunda büyük ilerleme kaydederken, aynı zamanda uzay alanına da bu gücünü taımıtır (Külebi, 2010, s. 39). Dünyanın en kalabalık ordusuna sahip Çin; Rusya ve ABD nin ardından dünyadaki en çok tanka sahip üçüncü, ABD nin ardından dünyada en fazla uçaa sahip olan ikinci, balistik roket ve nükleer denizaltı gemilerinin toplam sayısı açısından dünyada birinci durumdadır (Nogayeva, 2011). Ancak en büyük sorun bu sistemlerin modernize sorunudur. Bu sorunu amak amacıyla hızla modernize çabasındadır. ABD nin stratejik ihtiraslarına karı kaygı duyan Rusya ve Çin in, bunu engellemek adına, askeri kaynaklarını birletirip ya da ABD balistik savunma füzelerinin üstesinden gelmek, Anti balistik füze teknolojisi üretmek, ortak aratırma programları yapmak gibi ortak çalımalar yapma adına etkin bir adım atmaları beklenirken, iki ülke bu yönde etkin ortak bir hamle yapamamılardır (Weitz, 2012, s. 76). Askeri ilikide son zamanlara kadar Rus savunma analistleri Çin üzerinde askeri üstünlükleri konusunda rahat görünseler de, diplomasisiyle beraber hızla büyüyen Çin savunma kapasitesi, dier ülkelerde olduu gibi Rusya da da tedirginlie sebep olmaktadır (Weitz, 2012, s. 76). Yeni nesil füzelerin yanı sıra, uçak sanayiindeki gelimeleri, uçak gemisi hamlesi ve zayıf filosunu modernize etmesi dikkat çekicidir (Nogayeva, 2011, s. 75). 4.4.1. Silah Ticaretindeki problemler Rusya ve Çin arasında silah ticareti, iki ülke arasındaki ilikilerde büyük yer tutmaktadır. Bu konuda güçlü bir ibirlii olmasına ramen sorunlar da yaanmaktadır. 2000 yılından itibaren 27 milyar dolar silah satıı yapan (Kasım, 2011, s. 49) Rusya dan, Çin tarafının alım miktarı dümektedir. Bunda büyüyen Çin in silah üretim kapasitesinin artması, ileri teknoloji silahları yapma kapasitesinin yükselmesi ve silah alımlarında dorudan silah alımı yerine ortak üretimi tercih edilmesi etkili olmaktadır. Pekin in askeri bütçesinin yılda yüzde 18 büyümesi beklenmektedir ve askeri harcamaları da 2000ler boyunca Rusya dan yüksek olmutur, hatta 2010 yılında Rusya nın iki katına ulamıtır (Kaczmarski, 2012, s. 5). Rusya açısından bakıldıında, Çin in kendisiyle stratejik ibirliinden dolayı son sistem askeri teknolojilere ulaması, uzun dönemde uluslararası silah ticaretinde kendilerine rakip oluturma açısından sıkıntı dourabilecei, tehdit olarak çıkabilecei sorununu dourmaktadır (Mikheev, 2011, s. 85). Bu sebepten dolayı Rusya nın, Çin e üst teknolojik silahların satıında kısıtlamaları vardır. Dier taraftan da ilikinin bozulmasından çekinen Rusya tarafına, Silah satıı konusunda gelen eletiriler karısında Putin in bakıı önemlidir. Putin defaatle, Çin in savunma kapasitesinin yükseltilmesinin, çok kutuplu dünya düzeni oluturulması için büyük önem arz ettiini vurgulamaktadır (Turner, 2009, s. 171). 4.4.2. Farklılaan Güvenlik Perspektifleri Rusya ve Çin ilikileri güvenlik açısından, hem olumlu hem de olumsuz yönlere sahiptir. Rusya açısından uzun zamandır etkileimde oldukları, kültürel ve medeniyet anlamında tesir ettii Orta Asya toplumlarıyla ilikileri olumlu boyuttadır. Bu bakımdan Rusya, sahip olduu etki alanını, daha da youn ekilde geniletmek istemektedir. Be eski Sovyet Orta Asya devletini, tesiri altında olduu bölgeler olarak kabullenmektedir (Brenton, 2013, s. 244). Askeri olarak da kendisini, Orta Asya güvenliinin ana garantörü olarak görmektedir. Bu dorultuda da Çin i Ortak Güvenlik Tekilatından izole ederek, bu devletleri etkilemesini engelleme çabasındadır (Yiit, 2013, s. 81). Rusya ve Çin, güvenlik ve askeri alanda birlikte hareket etmelerine ramen, aralarında anlamazlıklar dikkat çekmektedir. 2008 de Rusya nın Gürcistan la savaında talep ettii Abhazya ve Güney Osetya nın tanınması konusu, Çinli yetkililerce uygun görülmemi ve reddedilmitir. Rusya da Çin in dou Asya daki deniz giriimlerinde ve Vietnam la olan sorunlarında beklenen destei vermemitir (Weitz, 2012, s. 74). Putin in yeniden bakan seçilmesinden sonra ilk yurtdıı ziyaretini Pekin yerine Belarus a düzenlemesi ve sonraki ziyaretlerini yaptıı eski Sovyet cumhuriyetleriyle ilikilere önem vermesi, jeopolitik öncelikleri konusunda sinyal vermitir. Rusya nın Avrasya Birlii inisiyatifi, Çin i eski Sovyet alanlarından dılayıcı ve Orta Asya yla ilikilerinde ticari engeller oluturan bir inisiyatif haline gelmitir. Güvenlik alanında da Rusya, Ortak Güvenlik Anlaması Örgütü nü (OGAÖ-Collective Security Treaty Organization) Çin i dıta tutarak, Orta Asya nın temel güvenlik örgütü yapma anlayıına devam etmektedir (Weitz, 2012, s. 75). OGAÖ, Baımsız Devletler Topluluu nun Ortak Güvenlik Anlaması halinde ortaya çıkmıtır. Rusya, Belarus, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan dan olumaktadır (Turner, 2009, s. 176). Bu güvenlik örgütünün kurulma sebebi ve Çin in bu örgüte üye olmaması, Rusya nın bu konumda aır basmasına sebep olmutur. Çin ve Japonya nın organize ettii Asya Topluluu Projesinde ise Rusya yer almamaktadır. Dolayısıyla, Güneydou Asya ülkeleri arasında oluan Çin in baını çektii ASEAN+3 ibirlii örgütünde de Rusya yoktur. Rusya ve Çin in angay ibirlii Örgütüne yönelik bakı açısı, amaçları ve hedefleri farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıklar iki tarafın da çıkarlarına yönelik olarak, örgütün hangi açılardan aktif

kılınacaı konusunda görülmektedir. Rus tarafında örgütü daha çok bölgede hâkimiyetini perçinleyecek güvenlik ibirlii olarak görürken, Çin daha çok ekonomik ibirlii platformu olarak görmek istemektedir. Rusya, toparlanmasından itibaren hedef koyduu ve kendi etki alanı gördüü Orta Asya cumhuriyetleri ile Çin in karılıklı ilikilerinde, kendisinin de var olduu ve yönlendirebilecei kontrollü ve denetimli bir ibirlii merkezi olarak, Ö yü kabullenmitir. Çin tarafının da Ö den beklentisi, örgütün güvenlik boyutundan ziyade ekonomik ibirlii platformu olarak ekillendirilmesi, bu yönünün aır basması yönündedir. Ekonomik ibirliinin temeli olarak Çin, örgüt sayesinde komularıyla olan sınır sorunlarını gidererek, güven ortamı oluturmu ve böylelikle örgütü bölgedeki nüfuzunu arttırıcı bir etken olarak kullanmıtır (Özdalı, 2012, s. 110). Rus tarafı, Ö ve kendi liderliini yaptıı Ortak Güvenlik Anlaması Örgütü nün askeri ibirliinde olup, bölgesel güvelii salamada aktif olmasını isterken, Çin bu konuda farklı bakarak, Ö nün iç güvenlik amaçlı bir yapılanma olması görüünü taımaktadır (Kasım, 2011, s. 49). Baka açıdan bakıldıında da Rusya nın bu örgütü çok kutuplu düzen için askeri ve politik bir ibirlii örgütü olarak görmesine mukabil, Çin daha çok iin ekonomik yönüyle ilgilenmekte, örgütü daha çok ekonomik ibirlii alanı olarak görmektedir (Turner, 2009, s. 174). Eski Sovyet cumhuriyetlerine yönelik, Rusya nın Avrupa Birlii gibi bir birlik oluturma planları, Çin i oldukça rahatsız etmektedir. Çünkü bu gelimeler Orta Asya da Çin in ekonomik varlıına zarar niteliindedir. Pekin ve Moskova arasında Orta Asya daki bu durum öncelikler konusuyla dengelenmektedir. Çünkü Pekin yönetimi, daha az stratejik önemi olan bölgenin, Moskova dan daha önemli olduunu düünmemektedir (Weitz, 2012, s. 77). Bölgede Japonya faktörüne de deinilmek gereklidir. 1990 ların ilk yıllarından itibaren RyutaroHaimoto liderliindeki Japonya, Rusya ile aralarında ihtilaflı konu olan Kuril Adalarını gündemde tutarken, dier yandan da Rusya Federasyonunu Çin i dengeleyen bir güç olarak kabul etmi ve politikalarını bu yönde yürütmütür (Tellal, 2010, s. 213). 4.5. Ticari likilerdeki Problemler Stratejik açıdan birbirine yakın duran, ittifaklar yapan, ibirliine giden Rusya ve Çin için beklenen birbirlerinin en büyük ekonomik-ticari partner olmalarıdır. Fakat iki müttefik devlet açısında ilginç bir durum olarak, ne Rusya nın ne de Çin in, birbirlerinin ana ekonomik partnerleri olmamasıdır. Ruslar bata Almanya olmak üzere ticaret ilikilerinde hala Avrupa ya dönüktürler. Temel hammadde ithal kaynaı ise eski Sovyet Cumhuriyetleridir. Çin ise Avrupa yla ekonomik balarını arttırmakla birlikte, ticari hesaplarında ABD baat rol oynamaktadır (Özdalı, 2012, s. 75). ki ülke arasındaki ticaretin düüklüü geçmiten gelen bir durum olmutur. likilerin çok iyi sürdüü 1949-62 arası dönemde, 1950 yılı için Çin dı ticaret hacmi 1.135 milyar dolar iken, Çin-Sovyetler Birlii arasındaki ticaret hacmi 0.338 milyar dolar seviyelerindeydi. Yakın ibirlii döneminden sonra 1962-1989 arası dönemdeki gerginlikle ilikilerin seviyesi oldukça dümü, ticaret hacmi de minimum seviyede takip etmitir. 1989 yılında balayan yeniden düzelme aamasında karılıklı ticaret hacmi 3.966 milyar dolara çıkmıtır. 2008 yılına gelindiinde ise karımıza, Çin in 1950 ye göre dı ticaret hacmini 2266 misli arttırırken, Çin-Rusya ticaret hacmi ancak 150 kat artabilmiti (Ekrem, 2010, s. 72). Rusya ve Çin arasındaki ticaret ilikilerine bakıldıında, batıyla ticaretlerine göre düük oranda olduu göze çarpmaktadır. Rusya ve Çin in AB yle ticaretleri, birbirleriyle olan ticaretin be katıdır. Dier bir açıdan, Çin, Rusya için kilit ticari partner konumuna gelmiken, Rusya oldukça marjinal konumda kalmıtır. ki ülke ticaretinde dier göze çarpan durum ise, dengenin Çin lehine aır basmasıdır. Çin in, Rusya ya, ilenmi ve ileri teknoloji ürünleri satıı, artarak devam etmektedir. Dier bir yandan, Rusya nın Çin e üretilmi mallar ihracı çökmü durumdadır (Brenton, 2013, s. 241). 2000 yılında, Orta Asya nın dünyaya yaptıı ticarette Rusya nın oranı %26,7, Çin in ise %3,9 idi. Çin, bu tarihten sonra bölge ticaretinde geliim göstererek 2008 yılında %15,8 seviyesine ulamı, Rusya nınki ise %20,4 e gerilemitir (Okur, 2012, s. 258). 2008 yılından itibaren Çin in bölgedeki ticari etkinlii daha da artmıtır. Çin-Rus ekonomik ilikileri sürekli artmasına ramen, iki ülke açısından da çeitli problemleri beraberinde getirmektedir. Sürekli büyüyen Çin ekonomisi, ilikilerde Rusya açısından rahatsız edici hale gelmitir. Çin in, Rusya ile olan ihracat ithalat dengesini, hızla ihracatı arttırarak ithal oranını düürmesi, dengeleri deitirmektedir. Rus hammaddelerini alıp, ilenmi ürün satımıyla ekonomik dengelerde aır basan Çin, ürettii ürünlerle Rusya içindeki küçük ve orta ölçekli iletmeleri oldukça olumsuz etkilemektedir (Mikheev, 2011, s. 84).

ki ülke ticari ilikilerine bakıldıında, Çin ekonomisinin Rus ekonomisine göre daha dinamik, daha kapsamlı ve yenilikçi olduu göze çarpmaktadır. Rus kaynakları, Çin e yapılan ihracatın %70 den fazlasının mineraller, kereste, kâıt hamuru ve maddelerinden olumakta iken, makine ve malzemelerinin % 5 i geçmedii belirtilmektedir. Dier taraftan Rusya nın Çin den ithal ettii malzemenin yarısından fazlası makine ve teknolojik çıkılı malzemelerdir (Bin, 2012, s. 130). Bu ticari dengelere Rus halkının bakıı konusunda da, Rus Kamuoyu Aratırma Merkezi (VTsIOM) aratırmalarında, Rusların %60 ı Çin ile ibirliinin isizlii arttırdıı yönündeki bakıı da dikkat çekicidir (Mikheev, 2011, s. 84). Bunun yanında sınır ticareti de iki ülke ticari ilikileri bakımından önemlidir. Rus hükümetinin yabancıların ticari aktivitelerini kısıtlaması, Çin den bireysel olarak gelen malların kotasını düürmesini dourmutur. 2006 da bireysel gelen mallarda limit 50 den 35 kiloya indirilmitir. Böylelikle sınır ticareti bu kısıtlamalarla olumsuz etkilenmitir (Harley Balzer, 2010, s. 11). Rusya, Belarus ve Kazakistan ile bir gümrük birlii kurarak, yörüngesine Kırgızistan ve Tacikistan ı da çekerek Orta Asya daki Çin ekonomik tesirine karı giriim yolları oluturma gayretindedir (Yiit, 2013, s. 81). Eski Sovyet cumhuriyetlerinde Rusya nın AB gibi bir birlik oluturma planları, Çin i oldukça rahatsız etmektedir. Çünkü bu gelimeler Orta Asya da Çin in ekonomik varlıına zarar oluturacaktır (Weitz, 2012, s. 77). Çin, hızlı ekonomik büyümesini düzenli yapmak ve artan hidrokarbon, hammadde ihtiyaçlarını Orta Asya dan tedarik etmek zorundadır. Bu sebepten dolayı Avrasya nın ekonomik lideri rolündedir. Böylelikle tüm orta Asya ülkelerinin ana finansörü, ana ticari partneri, Kırgızistan ve Kazakistan gibi ülkelerin en büyük ekonomik baıçısıdır (Evgenii Verlin, 2011, s. 59). Kazakistan da, Çin enerji ilikileri bakımından önemli bir ülkedir. Kazakistan Cumhurbakanının 2050 de dünyanın en gelimi 30 ülkesi arasında olmaları yönündeki hedefinde, Çin le ibirlii önemlidir. 2012 de iki ülke arasındaki ticaret 25 milyar dolar olmu, bu ekilde devamında 2015 te de 40 milyar dolara ulaıp u anki Çin-Rus ticaret hacminin yarısına ulaacaktır (Bin, January 2014, s. 124). Sonuç Sovyetler Birlii tarih sahnesinden ayrıldıktan sonra, meydana gelen bolukta, Rusya ve Çin tek büyük güç olan ABD ve Batı ile yakın ilikiye girme gayretinde olmulardır. Ancak bu güç boluu, kendi aleyhlerinde ABD tarafından doldurulmaya balanmasıyla, tek kutuplu dünyanın negatif yönleri iki ülke tarafından da etkili bir biçimde hissedilmitir. Rusya ve Çin, SSCB sonrası bölgelerindeki mevcut düzensizlik ve sorunları ortadan kaldırıp, kendi menfaatleri ve bölge menfaatleri için beraber çalıma anlayıına girmilerdir. Zira bölge geçiken özellie sahip olduundan, komularda meydana gelen huzursuzluk dier ülkelere de sıçrama potansiyeline sahip niteliktedir. Aynı zamanda ekonomik açıdan zengin enerji kaynaklarına sahip bölge için Rus-Çin ortak hareketi, hem kendi menfaatlerine uygulama, hem de dı oyuncuların bölgeyle ilgili oyunlarını engellemek açısından önemlidir. Rusya ve Çin in tek kutuplu dünyayı, stratejik ibirlikleri ile çok kutupluluu oluturmak için en uygun taraflar olduklarını kabullenmeleriyle, iki devlet arasında birçok alanda stratejik ibirliine gidilmitir. Böylelikle karılıklı askeri, enerji, ekonomik ve kültürel ilikilerde büyük ilerleme salanmıtır. ki ülke ilikilerinde görülen, stratejik ortaklıın getirisiyle üst düzeyde görülen ilikiler, aynı zamanda hassas dengeler üzerinde oturmakta, ileride büyük sorunlar oluturabilecek olumsuzlukları da barındırmaktadır. Göçmen konusunda, enerji alanında, askeri alanda, ticari alanda görülen problemler, büyüme ve dier alanlara yayılma potansiyeline sahiptir. Tek kutuplu dünyaya karı, ABD karıtlıı ve karılıklı menfaatler, iki ülke problemlerinin ihmal edilmesine yol açsa da, uzun vadede, kaçınılmaz Rus-Çin çıkarlarının çatıması durumunda gün yüzüne çıkacaı ve problemlerin ihmal edilemeyecek kadar büyük olacaı öngörülmektedir. KAYNAKÇA AKAL, Mustafa., Doruyol, A., & Bilili, K. (2011). "anghay birlii Örgütü ve Türkiye-ran Savunma Harcamaları Nedensellii Testi" Akademik Bakı Dergisi, sayı 23, 1-15. ANDREI Melville, TATIANA. S. (2005). Russian Foreign Policy in Transition: Concepts and Realities, New York: CEUPRESS. ASLAN, Yasin (2004). Yirmibirinci Yüzyılda Güç Dengeleri,Sarı stila, Ankara: Berikan Yayıncılık. AYAN, Ergin (2010). "Avrasya da Deien Dengeler Üzerinde Oynama Küresel Oyunlar", Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi, Cilt: 1, Sayı: 1.

AZER, Özlem Arzu. A. (2012). "Çin in Enerji Güvenlii Balamında Kafkasya ve Orta Asya Politikası", International Conference on Eurasian Economies 2012, Session 4B: Enerji ve Tabii Kaynaklar. BIN, Yu (2012). "China-Russia Relations: Between GeoEconomics and Geo-Politics", Comparative Connections, January. BIN, Yu (January 2014). "China-Russia Relations: Putin s Glory and Xi s Dream", Comparative Connections. BLANK, Stephen J (2006). "The Eurasian Energy Triangle: China", Russia and the Central Asian States, volume XXII, Issue 2, Winter/Spring. BRENTON, Sir Tony (2013). "Russia and China: An Axis of Insecurity", Asian Affairs, vol. 44. No. 2,. BRZEZINSKI Zbigniev (1998). The Grand Chessboard, American Primacy and its Geostrategic Imperatives, Washington: SASIC Books. CAN, Ali (2012). "Küreselleme Balamında hanghay birlii Örgütü" II. Bölgesel sorunlar ve Türkiye Sempozyumu. China Daily. (2001, June 15). Declaration on Establishment of SCO. 01 08, 2015 tarihinde chinadaily.com: http://www.chinadaily.com.cn/china/2006-06/12/content_6020343.htm adresinden alındı ÇELK, Tayfun (2012). "Orta Asya Güvenlik Sorunları ve NATO'ya Yansımaları", Aksaray Üniversitesi BF Dergisi, Cilt: 4, Sayı: 2, 27-50. ÇOMAK, Hasret & Görenta, I. A. (2011). "Orta Asya Güvenliine Yeni Yaklaımlar" L. N. Gumilyov Avrasya Ulusal Üniversitesi Uluslararası likiler Fakültesi Dergisi, No. 3-4, 24. DAKU, Burak (2013, 09 19). "Belirsizleen Sınırlar: Çin-Rusya Sınırı", 01 03, 2015 tarihinde Akademik Perspektif: http://akademikperspektif.com/2013/09/19/belirsizlesen-sinirlar-cin-rusya-siniri/ adresinden alındı DENZ, Takın (2013). "Mekânsal Güç Asya nın Siyasi Gücü: angay birlii Örgütü", Dou Corafya Dergisi, cilt 18, sayı 30, 217-228. EKNC, Seray (2011). "Amerika Birleik Devletleri Orta Asya ve Güney Kafkasya Siyaseti" (1991-2010), e. N. yikan içinde, Orta Asya Güney Kafkasya siyasi gelimeler : 1991-2010 (s. 490-554), stanbul: Hiperlink Yayınları. EKREM, Erkin (2010). "Rusya-Çin likileri", Yeni Rusya, Stratejik Düünce Enstitüsü. EKREM, Erkin (2011). Çin'in Orta Asya Politikaları, Ankara: Ahmet Yesevi Üniversitesi. EVGENII Verlin, VLASDISLAV Inozemtsev (2011). "Russia-China, Time for a Course Correction", Russian Politics and Law, vol.49, no:6, November-December. FERDINAND, Peter (2007). "Sunset: Sunrise: China and Russia construct a New Relationship 2007", International Affairs, 83:5. GILL, Bates (2007). Rising Star: China's New Security Diplomacy, Washington DC: The Brookings Institution. HAFFIE, James Mac (2011). "The Potential for a China-Russia Military Alliance Explored", Alternatives Turkish Journal of International Relations, vol.10, No.2-3, Summer-Fall. HARLEY Balzer, MARIA REPNKOVA (2010). "Migration between China and Russia" Post Soviet Affairs. HEKMOLU, A. (2012). "Uluslararası Dengeler Balamında Orta Asya daki Enerji Politikaları" S. Kafkasyalı içinde, Bölgesel ve Küresel Politikalarda Orta Asya (s. 267-309). Ankara-Türkistan: Ahmet Yesevi Üniversitesi Yayınları. HESSBRUEGGE, Jan Arno (2004). "The Shanghai Cooperation Organization: A Holy Alliance For Central Asia", Al Nakhlah, The Fletcher School Online Journal. Internacionales, R. p. (2001, June 15). DECLARATION ON THE ESTABLISHMENT OF THE SHANGHAI. 01 08, 2015 tarihinde http://www.ehu.eus: http://www.ehu.eus/ceinik/tratados%5c14tratadosdealianzaspoliticomilitares%5ctapm1410ing.pdf adresinden alındı KACZMARSKI, M. (2012). "Domestic Sources of Russia s China Policy", Problems of Post Communism, vol.59, no:2, March/April. KAFKASYALI, M. Sava (2012). "Orta Asya da Güç ve Zihniyet", e. M. Kafkasyalı içinde, Bölgesel ve Küresel Politikalarda Orta Asya (s. 15-52), Ankara-Türkistan: Ahmet Yesevi Üniversitesi Yayınları. KAMALIV, lyas. (2011), Rusya'nın Orta Asya Politikası. Ankara: Hoca Ahmet Yesevi Yayınları. KASIM, Kamer (2011), "Rusya-Çin likileri: Rekabet mi birlii mi?", Analist, yıl 1 sayı 9. KAYA, Emrah (2011), "ran slam Cumhuriyeti-Çin Halk Cumhuriyeti Orta Asya ve Güney Kafkasya Siyaseti (1991-2010)", e. N. yikan içinde, Orta Asya Güney Kafkasya siyasi gelimeler : 1991-2010 (s. 611-673). stanbul: Hiperlink Yayıncılık. KISSINGER, Henry (2012), On China. New York: Penguin Books. KLEVEMAN, Lutz (2004). Yeni Büyük Oyun: Orta Asya'da Kan ve Petrol 2004, stanbul: Everest Yayınları. KRISTOLl, William & KAGAN, Robert (1996). "Toward a Neo-Reaganite Foreign Policy", Foreign Affairs, Vol. 75, No. 4, July 1, 18-32. KUCHINS, Andrew (1997). "The Emerging Sino-Russian Strategic Partnership and Eurasian Security", PONARS Policy Memo 11, October KÜLEB, Ali (2010). Askeri Doktrinler ve Stratejik Yaklaımlar, Ankara: Berikan Yayınevi. LUKIN, Alexander (2002). "Russian Perceptions of the China Threat" e. H. Yee, & I. Storey içinde, The China Threat: Perceptions, Myths and Reality (s. 86-115), New York: Routledge Curzon. MANDELBAUMI, Michael (1997). "Westernizing Russia and China" Foreign Affairs, May-Jun. MENON, Rajan (1997). "The Strategic Convergence Between Russia and China" Survival, vol.39, no:2, Summer. MIKHEEV, Vasilii (2011). "Russia-China 'Reloading the Relationship'", Russian Politics and Law, vol. 49, no. 6, November December. NOGAYEVA, Ainur (2011). Orta Asya'da ABD, Rusya ve Çin: Stratejik Denge Arayıları. Ankara: USAK Yayınları. OKUR, Mehmet Akif (2012). "Amerikan Dı Politikası ve Orta Asya: Dünya Düzeni Deiirken likilerin Gelecei Üzerine Düünceler", e. M. Kafkasyalı içinde, Bölgesel ve Küresel Politikalarda Orta Asya (s. 247-265). Ankara-Türkistan: Ahmet Yesevi Üniversitesi Yayınları. OLDBERG, Ingmar (2005). "Foreign Policy Priorities Under Putin: a tour d'horizon.", V. K. ed. Jakob Hedenskog içinde, Russia as a Great Power (s. 29-57). London and New York: Routledge. ÖZDALI, Esma (2012 ). "Çin ve Rusya Federasyonu nun Perspektifindenanghay birlii Örgütü", Mehmet Akif Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 6, Bahar. PURTA, Frat (2005). Rusya Federasyonu Ekseninde, Baımsız Devletler Topluluu, Ankara: Barı Kitap. SHENKAR, Oded (2007). Çin Yüzyılı. stanbul: Truva Yayınları. EKER, Sevim (2011). "Rusya Federasyonu'nun Orta Asya ve Kafkasya Siyaseti (1991-2010)", e. N. yikan içinde, Orta Asya Güney Kafkasya siyasi gelimeler : 1991-2010 (s. 555-610), stanbul: Hiperlink Yayıncılık. TELLAL, Erel (2010). "Zümrüdüanka: Rusya Federasyonu nun Dı Politikası", Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 65-3, 189-236. TOPLOV, Farkhod (2010). "Geopolitical Stipulation of Central Asian Integration", Strategic Analysis, 34:1, 104-113. TURNER, Susan ( 2009). "Russia, China and a Multipower World Order: The Danger in the Undefined", Asian Perspective, vol. 33, No: 1. TUTENBAYEV, Ruslan Ermekuli (2012). "Kazakistan ve Çin likilerinin Tarihi ve Bugünü", e. M. Kafkasyalı içinde, Bölgesel ve Küresel Politikalarda Orta Asya (s. 429-444). Ankara-Türkistan: Ahmet Yesevi Üniversitesi Yayınları. UZMEN, H. C. (2013). ki Dünya Arasında Rusya, stanbul: Ötüken Yayınları. WEITZ, Richard (2012). "Superpower Symbiosis The Russia-China Axis", World Affairs, November/December. WU, Guoguang (2008). China Turns to Multilateralism: Foreign Policy and Regional Security, New York: Routledge. YAZICI, Bahattin (2007). Deien Rusya, Orta Asya, zmir: Altın Kalem Yayınları.

YT, Süreyya (2013). "Russian and Chinese Influences in the Middle East and Eurasia", Ortadou Analiz, Cilt 5, sayı: 59. YILDIZ, F. (2007). "Avrasya Jeopolitiine Rus-ABD Yaklaımları", 21. Yüzyıl Dergisi, 149-177. YILMAZ, Sait (tarih yok). Çin Stratejisi, 01 04, 2015 tarihinde Beykent Üniversitesi: http://www.beykent.edu.tr/webprojects/uploads/yilmaz-aralik.pdf adresinden alındı YONG Deng, Fei-Ling Wang (2005). China Rising: Power and Motivation in Chinese Foreign Policy, Maryland: Rowman& Littlefield Publishers.