Tüberoskleroz kompleksinde renal tutulum



Benzer belgeler
Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

İki Epileptik Ölüm Olgusunda Postmortem Tanı: Tuberoskleroz Kompleksi Two Epileptic Death Cases with Postmortem Diagnosis: Tuberosclerosis Complex

Nörofibromatozis Tip 1 Tanılı Olguların Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi

SEREBELLAR VE SUBEPENDİMAL KALSİFİYE NODÜLLERLE KARAKTERİZE TUBEROSKLEROZ: 2 OLGU

Tuberosklerozlu 19 olgunun geriye dönük olarak değerlendirilmesi

Türkiye de NF-1 vakalarında klinik izlem konulu diğer bildirilerin özet sunumu. Dr. Sema Saltık İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nöroloji

Polikistik Böbrek Hastalığında Yeni Tedavi Yaklaşımları

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI

Beyin ve Renal Tutulumu Olan Bir Tuberoskleroz Olgusu

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 2. Sorular

kistlerin sıklıkla görüldüğü yaşlı hasta grubunda ise artırılması ile ODPKBH tanısının daha da güvenilir biçimde konulması sağlanmıştır. ODPKBH izlemi

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Mart 2014-Antalya

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi)

TPOG İSKİP Merkez Çalışma Kodu: Hasta TC Kimlik No Hasta İsim, Soyadı. Gönüllü Bilgilendirilmiş Onam Formu. Sayın Anne Babalar,

Renal Biyopsi İşlemine Bağlı Ağrının Değerlendirilmesi

Von Hippel-Lindau(VHL) Sendromu, VHL genindeki heterozigot mutasyonların sebep olduğu, otozomal dominant kalıtımlı bir ailesel kanser sendromudur. 3p2

Selçuk Yüksel. Pamukkale Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

Prof.Dr.. Mustafa TAŞKIN. Genel Cerrahi A.B.D.

Dr Talip Asil Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Tuberoz Skleroz Kompleksi, İki Olgu Sunumu

PRİMER HİPEROKSALÜRİ TİP 1 DE GENETİK TANI

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

Erken Evre Akciğer Kanserinde

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın

OTOZOMAL DOMİNANT POLİKİSTİK BÖBREK HASTALIĞI HALİLİBRAHİM ÖZTÜRK DÖNEM

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

MEME KANSERİ TARAMASI

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Nodüler Guatr hastasını nasıl izleyelim? Dr.Fırat Tutal Şişli Kolan Interna4onal Hastanesi Genel cerrahi

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

KLİNİK OLARAK BELİRGİN OLMAYAN ADRENAL KİTLEYE (İNSİDENTALOMA) YAKLAŞIM

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

Bu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır:

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

Spinal Tumors. Başar Atalay M.D. Yeditepe University Faculty of Medicine Department of Neurosurgery. Tuesday, April 3, 12

Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

Polikistik Böbrek Hastalığının Tedavisinde Yenilikler

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

ÜRĠNER SĠSTEMĠN OBSTRUKTĠF LEZYONLARININ POSTNATAL ĠZLEMĠ. Dr.Aytül Noyan

AKUT BÖBREK YETMEZLİĞİ

Persistan veya Rekürren Hiperparatiroidism TANI. Doç. Dr. Özlem ÜSTAY TARÇIN Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları

TİROİD NODÜLLERİNE YAKLAŞIM

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Acil Servise Başvuran Doğurganlık Yaş Grubu Kadınlardan İstenilen β-hcg Testinin Pozitifliğinin Araştırılması

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı

Ali Haydar Baykan 1, Hakan Sezgin Sayıner 2. Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Adıyaman

II. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR?

DOÇ.DR.YAŞAR BOZKURT

RENAL ARTER DARLIĞI VE HİPERTANSİYON TEDAVİSİ Medikal tedavi daha iyi

Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Beyin tümörü, beyni oluşturan üç bölgeden birinden -beyin, beyincik ve beyin sapıkaynaklanabilir.

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur.

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY

TUBEROZ SKLEROZ KOMPLEKSİ*

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xiii Şekiller Listesi...

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

Olgu EKTOPİK GEBELİK. Soru 1. Tanım. Soru 3. Soru yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce

VUR de VCUG Ne Zaman, Kime?

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

Endometriozis. (Çikolata kisti)

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

CİDDİ KOMORBİDİTESİ OLAN SEMPTOMATİK PRİMER HİPERPARATİROİDİLİ HASTALARDA RADYOFREKANS ABLASYON SONUÇLARI

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

Metastatik Renal Kanserlerinde Birinci Basamak Tedavi Seçenekleri

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Ventrikulomegali. Prof Dr Rıza Madazlı Istanbul Universitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

İşeme Eğitimi Olmayan Çocukta İdrar Yolu Enfeksiyonu ve VUR

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Transkript:

Dicle Tıp Dergisi / 2015; 42 (1): 66-71 Dicle Medical Journal doi: 10.5798/diclemedj.0921.2015.01.0532 ÖZGÜN ARAŞTIRMA / ORIGINAL ARTICLE Tüberoskleroz kompleksinde renal tutulum Kidney involvement in tuberous sclerosis complex Ebru Yılmaz, Kadriye Özdemir, Cemaliye Başaran, Şükran Keskin Gözmen, Pınar Erturgut, Erkin Serdaroğlu ÖZET Amaç: Tuberoskleroz kompleksi (TSK) multisistemik otozomal dominant geçişlidir. Cilt, beyin ve böbrekte benign neoplazilerle karakterizedir. Böbrek lezyonları anjiomyolipom (AML), basit kist, polikistik böbrek hastalığı, renal hücreli karsinom veya bunların birkaçının aynı anda var olması şeklindedir. TSK tanılı kliniğimizde izlediğimiz hastaların renal tutulum özeliklerinin araştırılması Yöntemler: Hastaların aile öyküsü, konvülziyon öyküsü, yaş, cinsiyet, fizik muayene bulguları, böbrek fonksiyon testleri, ultrasonografi ve/veya manyetik rezonans görüntüleri, bilgisayarlı beyin tomografileri, ekokardiografileri ve göz bulguları hastane kayıtlarından bulunarak değerlendirildi. Tuberoskleroz tanısı, klinik ve görüntüleme bulgularına dayanılarak koyuldu. Bulgular: Çalışmaya alınan toplam 19 (E/K:11/8) olgunun yaş ortalaması 75,5±65,1 ay (3ay- 18 yaş) olup, poliklinik izlem süreleri 14,6±7ay arasındaydı. Hastalığın renal tutulumuna yönelik ultrasonografik inceleme tüm olgularımıza yapıldı. Renal ultrasonografik incelemelerinde olgularımızda en sık görülen renal bulgu AML. Tek başına AML 4 (%21) olguda, kortikal kistlerle birlikte AML 5 (%26,3) olguda görüldü. İki olguda otozomal dominant polikistik böbrek hastalığı, 4 olguda renal kist, iki olguda renal ekojenite artışı ve bir olguda pelvikeliektazi izlendi. Böbrek toplayıcı sisteminin kısmi darlığı, idrar yolu enfeksiyonu, nefrolitiyazis ve kanamalar TSK de en sık görülen komplikasyonlardır. Çalışmamızda beş olguda idrar yolu enfeksiyonu geçirme öyküsü olması dışında, renal kanama ve taş hastalığı görülmedi. Son dönem böbrek yetmezliği ve hipertansiyon hiçbir olgumuzda yoktu. Sonuç: TSK de en sık görülen böbrek lezyonları anjiyomiyolipomlar ve böbrek kistleridir. TSK tanısı konulan çocuklar böbrek incelemesinden geçirilmeli, izlemde var olan renal bulguların değişkenlik gösterebileceği yeni renal bulguların ortaya çıkabileceği unutulmamalı nefrolojik izlemleri yapılmalıdır. Anahtar kelimeler: Tuberoskleroz, böbrek, çocuk ABSTRACT Objective: Tuberous sclerosis complex (TSC) is a multisystem autosomal dominant disease characterized by the development of benign neoplasia in skin, brain and kidneys. There are three particular renal disorders in TSC including renal cysts, renal angiomyolipoma and renal cell carcinoma. In the current study we aimed to investigate renal findings of TSC patients followed in our clinic. Methods: Patients family history, convulsion history, age, gender, physical examination findings, renal function tests, ultrasound and/or magnetic resonance imaging, results of computerized tomography, echocardiography and eye findings were found from hospital records and evaluated. Tuberous sclerosis diagnosis was made by clinical and imaging findings in 19 patients. Results: Nineteen cases were included in study. Eleven was males and the remaining 8 were females. The mean age was 75.5±65, 1 month (3 month- 18 year) and follow up time was 14.6±7 month. Renal angiomyolipoma was the most commonly seen pathology alone (4 patients-21%) and with renal cysts (5 patients-26.3%). Autosomal dominant polycystic kidney disease was with TSC in two patients. Four patients were presented with only simple renal cysts. Two patients had increased renal echogenicity and one patient had mild pelvicaliectasis. Ureteropelvic junction obstruction, urinary tract infection, nephrolithiasis and hemorrhages are commonly seen complications in TSC. Five patients had history of urinary tract infection. None of the patients had bleeding or rupture complication. Hypertension and end stage renal disease were not seen. Conclusion: The most commonly seen renal lesions in TSC are angiomyolipomas and kidney cysts. At the time of TSC diagnosis, all the children must be screened for renal involvement and we should remember renal findings can change with time and new findings can be added to old ones. Therefore nephrologist follow up has been done in all patients. Key words: Tuberous sclerosis, kidney, children Dr Behcet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğtim Hastalıkları Hastanesi Çocuk Nefrolojisi Buca, İzmir, Türkiye Yazışma Adresi /Correspondence: Ebru Yılmaz, Dr Behcet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi EA Hastanesi Çocuk Nefrolojisi Buca, İzmir, Türkiye Email: ebruylmz@yahoo.com Geliş Tarihi / Received: 13.12.2014, Kabul Tarihi / Accepted: 22.03.2015 Copyright Dicle Tıp Dergisi 2015, Her hakkı saklıdır / All rights reserved

E. Yılmaz ve ark. Tüberoskleroz kompleksi ve renal tutulum 67 GİRİŞ Tüberoskleroz kompleksi (TSK) birçok organ sisteminde benign tumoral oluşumların gelişmesi ile karakterize olup en sık beyin, retina, böbrek, kalp, akciğer, karaciğer ve deriyi etkilenmektedir. Hemen hemen tüm hastalarda bir veya daha fazla hastalığa ait tipik cilt bulgusu vardır. En sık görülen cilt lezyonları hipopigmente maküller, anjiofibromlar, Shagreen yaması ve fibroz plaklardır. Karakteristik beyin lezyonları glionöronal hamartomlar, subependimal büyük hücreli tümörlerdir. Hastaların çoğunun epilepsisi vardır, yarıdan fazlasının öğrenme güçlüğü, nörokognitif kusurları vardır. Otizm ve otistik davranışlar sıklıkla görülür. Kalpte karekteristik rabdomyosarkom bulunabilir. Anjiomyolipom en sık görülen karakteristik böbrek bulgusudur. Klinik TSK tanısı Roach kriterleri kullanılarak konulur [1] (Tablo 1). Otozomal dominant geçişli genetik olan bu hastalık TSC 1 ve TSC 2 olarak bilinen iki ayrı gende olan mutasyonların sonucudur. İnsidansı yaklaşık 5000-10000 doğumda birdir. TSK kesin tanısı için TSC2 ve TSC 2 mutasyonlarından birisinin gösterilmesi yeterlidir. Klinik olarak kesin tanı kriterlerine uyan hastalar için genetik test yapılması şart değildir. Olası TSC tanısı düşünülen hastalar için, gebelik öncesi genetik danışma verilmesi için ve ailedeki riskli bireylerin belirlenmesinde tanıyı doğrulamada genetik inceleme yapılması faydalıdır. Klinik olarak TSK özelikleri olan klinik kesin tanılı hastalarda genetik mutasyonun negatif olması tanıyı dışlatmaz çünkü mosaisizmin olma olasılığı unutulmamalıdır. Ayrıca aile öyküsü olmayan bir çocuk TSK tanısı aldığında aile bireylerinin taranması gerektiği unutulmamalıdır [1,2]. Böbrek bulguları çok sık görülür, olguların yaklaşık %50 sinde bulunur. Böbrek lezyonları değişik ağırlıklarda olup anjiomyolipom, basit kist, polikistik böbrek hastalığı, renal hücreli karsinom şeklinde olabilir. En sık TSK de görülen iki renal patoloji anjiomyolipom ve renal kistlerdir. Bu çalışmamızda TSK tanısıyla kliniğimizde izlediğimiz hastaların renal tutulumlarının araştırılması amaçlanmıştır. YÖNTEMLER Dr. Behcet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk Nefrolojisi kliniğinde ocak 2010-aralık 2014 yılları arasında tüberoskleroz kompleksi [TSK] tanısı alarak izlenen 19 hasta çalışmaya alındı. Hastaların geriye dönük olarak dosyaları incelendi. Hastaların yaş, cins, sistemik muayene bulguları, böbrek fonksiyon testleri, ultrasonografi [USG] ve/veya manyetik rezonans görüntüleri [MRI], aile öyküsü, konvülziyon öyküsü, bilgisayarlı beyin tomografileri, ekokardiografileri ve göz bulguları değerlendirildi. Tuberoskleroz tanısı, klinik ve görüntüleme bulgularına dayanılarak koyuldu. Tanı klinik olarak 1998 yılında yeniden yapılandırılan Roach tanı ölçütlerine göre konuldu [5] (Tablo 1). Tablo 1. Tüberoskleroz kompleksi tanı ölçütleri Majör bulgular Kortikal tüber Subependimal nodül Dev hücreli astrositom Hipomelanotik maküller Shagreen yaması Adenoma sebaseum veya alında fibröz plak Retinal hemartomlar Ungual, periungal fibromlar Kalpte rabdomiyom Akciğerde lenfanjiyomatoz / böbrek anjiyomiyolipomu Minör bulgular Retinada hipopigmente yama Hamartomatöz rektal polip Kemik kisti Beyinde radiyal migrasyon çizgisi Diş minesinde çukurlar Gingival fibrom Böbrek dışı hamartom Konfeti deri lezyonları Böbrek kistleri Kesin tanı: iki major veya bir major + iki minör; Şüpheli tanı: bir major + bir minör; Olası tanı: bir major veya iki minör

68 E. Yılmaz ve ark. Tüberoskleroz kompleksi ve renal tutulum BULGULAR Çalışmaya alınan toplam 19 (E/K:11/8) olgunun yaş ortalaması 75,5±65,1 (3ay- 18 yaş) arasında değişmekte olup, poliklinik izlem süreleri 14,6±7ay arasındaydı. Çalışmamızdaki olguların akraba evliliği oranı %10,5 ti. Ailede tuberoskleroz kompleksi öyküsü olan 4 (%21) olgu vardı. Olguların başvuru nedenleri incelendiğinde 7 (%36,8) hastada konvülziyon geçirme, 9 hastada vücudunda lekeler olması (%47,3), 2 (%10,5) hastada da kalbinde kitle tespit edilmesi, 1 (%5,2) hastada da motor mental retardasyonu olması nedeniyle olduğunu gördük. Olguların tümü renal bulgularının izlemi için nefroloji kliniğimizde izlemine alındı. Hastalığın cilt bulguları açısından olgularımız incelendiğinde hipomelanotik makül 16 hastada (%84,2), adenoma sebaseum 7 (%36,8) hastada, Shagreen yaması altı hastada (%31,5) saptandı. Ungual fibromu olan bir olgumuz vardı. Beyin tutulumu ve epilepsi etiyolojisine yönelik yapılan kraniyal görüntüleme incelemelerinde 7 (%36,8) olguda subepandimal nodüller ve kortikal tuberlerin birlikte olduğu, 3 (%15,7) olguda periventriküler subepandimal nodüller, 5 (%26,3) olguda kortikal tuberler izlendi. Dört olguda (%21) merkezi sinir sistem tutulumu bulgusu yoktu. Beyin beyaz maddede radyal migrasyon bir olgumuzda vardı. Dev hücreli astrositoma hiçbir olgumuzda izlenmedi. Kardiyolojik değerlendirme sonrasında altı olguda (%31,5) rabdomyosarkom vardı. Hiçbir olgumuzda akciğer tutulumu yoktu. Oftalmolojik inceleme yapıldığında sadece bir olgumuzda retinal hamartom izlendi. Gingival fibrom oluşumu izlenmedi. Tablo 2. Olguların renal ultrasonografi bulguları Olgular Renal ultrasonografi bulguları 3 aylık kız Sol böbrek alt polde anjiomyolipom 2 yaş 5 aylık erkek Her iki böbrekte büyüklüğü sağ üst polde 9 mm çapta ölçülen birkaç adet anjiomyolipom, büyüğü sol böbrek alt polde 5 mm boyutunda olmak üzere 3-4 adet kortikal basit kistler 2 yaş 2aylık erkek Her iki böbrekte en büyüğü 4 mm boyutunda olmak üzere birkaç adet anjiomyolipom 4 yaş erkek Bilateral renal ekojenite artışı, bilateral pelvikaliektazi 3 yaş 1 aylık kız Her iki böbrekte kortikal yerleşimli en büyüğü 5 mm boyutunda çok sayıda milimetrik basit kist, bilateral en büyüğü yaklaşık 4 mm boyutunda kortikal yerleşimi anjiomyolipom 12 yaş 1aylık erkek Sol böbrek alt orta pol bileşkesinde medüller piramit düzeyinde 10 ve 15 mm boyutta düzgün konturlu anekoik sıvı içeren 2 adet kistik yapı 2 yaş 7 aylık kız ODPKBH her iki böbrek boyutları artmış, boyutları 5 cm ulaşan çok sayıda kistler 4 yaş 2 aylık erkek Sol böbrek toplayıcı sistemde 5 ve 8 mm çapında kistik sinyal özellikleri gösteren lezyonlar, her iki böbrekte 5 mm çapında anjiomyolipom 16 yaş erkek Sol böbrek orta pol 9 mm posteriorda anjiomyolipom 2 yaş 1 aylık erkek Sol böbrek üst bölümde 8 mm çapında hiperekojen solid görünümlü anjiomyolipom 1 yaş 5 aylık kız Pelvikaliektazi 12 yaş 3 aylık erkek Sağ böbrek orta polde 20x13 mm parapelvik kist 15 yaş kız Bilateral böbrek boyutları artmış, her iki böbrekte çok sayıda en büyüğü sağda 6x6 mm solda 63x48 mm farklı boyutta kistler kortikal yerleşimli çok sayıda milimetrik ekojeniteler 4 yaş 6 ay kız Her iki böbrekte en büyüğü 5 mm boyutunda birkaç adet kortikal basit kist her iki böbrek orta pol ağırlıklı kortikal yerleşimli anjiomyolipom 18 yaş kız Her iki böbrekte çok sayıda kortikal yerleşimli milimetrik parankimal anjiomyolipom, sağ böbrek üst polde 19x9 mm subkortikal kist 2 yaş 9 aylık erkek Her iki böbrek orta polde periferik yerleşimli ve santral kortikal yerleşimli solda en büyüğü 8 mm sağda en büyüğü 9 mm boyut ile milimetrik boyut arasında değişen multipl kistik yapılar 5 yaş 6 ay erkek Sağ böbrek üst polde periferik yerleşimli kist 5 yaş 10 ay erkek Renal ekojenite artışı ODPKBH: Otozomal dominant polikistik böbrek hastalığı

E. Yılmaz ve ark. Tüberoskleroz kompleksi ve renal tutulum 69 Hastalığın renal tutulumuna yönelik ultrasonografik inceleme tüm olgularımıza yapıldı. Renal ultrasonografik incelemelerinde olgularımızda en sık görülen renal bulgu anjiomyolipomdu. Tablo 2 de olgularımızın renal ultrasonografik inceleme bulguları görülmektedir. Tek başına anjiomyolipom 4 (%21) olguda, kortikal kistlerle birlikte anjiomyolipom 5 (%26,3) olguda görüldü. İki olguda otozomal dominant polikistik böbrek hastalığı, 4 olguda renal kist, iki olguda renal ekojenite artışı ve bir olguda pelvikaliektazi izlendi. Sadece bir olguda renal bulgusu izlenmedi. Renal bulgusu olan olgularımızın 5 i 3 yaş altındaydı ve 3 aylık kız olgumuzda sol böbrek alt polünde anjiomyolipom görüldü. Böbrek toplayıcı sisteminin kısmi darlığı, idrar yolu enfeksiyonu, nefrolitiyazis ve kanamalar TSC de en sık görülen komplikasyonlardır. Çalışmamızda beş olguda idrar yolu enfeksiyonu geçirme öyküsü olması dışında, renal kanama ve nefrolithiazise görülmedi. Son dönem böbrek yetmezliği ve hipertansiyon hiçbir olgumuzda yoktu. Böbrek fonksiyon testleri ve GFR ölçümleri normal sınırlarda olarak değerlendirildi. Dokuz olgumuzda manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gerçekleştirildi. İkisi normal sınırlardaydı. 7 olgunun MRI bulguları ultrasonografi bulguları ile benzerdi (Tablo 3). Tablo 3. Magnetik rezonans görüntüleme (MRI) bulguları Olgular MRI bulguları 4 yaş erkek Normal 2 yaş 7 ay kız Her iki böbrek normalden büyük her iki böbrekte boyutları 5 cm ulaşan kistler fonksiyone parankim ile uyumlu görünüm ayırt edilmemiştir. 4 yaş 2 ay erkek Sol renal lojda toplayıcı sistemlerin içerisinde birbirine komşu 5 ve 8 mm çapında kistik lezyonlar. Her iki böbrekte 5 mm çapında anjiomyolipom 16 yaş erkek Sol böbrek orta polde nodüler opak tutulumu göstermeyen anjiomyolipom ile uyumlu görünüm. 2 yaş 1 ay erkek Sol böbrek üst bölümde 8 mm çapında hiperekojen solid görünümlü lezyon anjiomyolipom 12 yaş 3 ay erkek Sağ böbrek orta kesimde 27 mm parapelvik yerleşimli basit kist 18 yaş kız Her iki böbrekte büyüğü sağ böbrekte 1-1,5 cm basit kistler yanı sıra her iki böbrekte sol böbrek orta bölüm posterior kortekste 12-13 mm hamartomatöz lezyonlar 2 yaş 9 ay erkek Her iki böbrekte en büyüğü 8 mm ye ulaşan basit kistler izlenmektedir. Bilateral böbrek kistleri 5 yaş 10 ay erkek Normal TARTIŞMA Tüberoskleroz kompleksinde (TSK) böbrek lezyonları, genelde bulgusuz olup, lezyonun derecesine bağlı olarak bulgu verebilirler [3]. Böbrek bulguları yaşamın ilk yılında hatta doğumda bulunabilir. Çalışmamızda 5 olgumuz 3 yaş altındaydı ve 3 aylık bir kız olgumuzda da sol böbrek alt polünde anjiomyolipom olduğu görüldü. Tüberoskleroz kompleksinde en sık görülen böbrek lezyonları anjiyomyolipomlar ve böbrek kistleridir [2]. Anjiomyolipomların görülme sıklığı daha fazladır. Anjiyomiyolipomlar, hastaların yaklaşık olarak %50-80 ninde görülür. Anjiomyolipomlar genellikle kortekste yerleşirler anormal vaskülarizasyon gösterirler, yağ hücreleri ve düz kas hücrelerinden oluşurlar. Çalışmamızda anjiomyolipom 4 (%21) ve kortikal kistlerle birlikte anjiomyolipom bulgusunun 5 (%26,3) olguda olduğu görüldü. Anjiomyolipomların en potansiyel komplikasyonları kanamadır. Hastaların %20 sinde hemorajik şok da görülebilir [3-5]. Kanama riski anjiomyolipomun boyutunun ve vaskülarizasyonunun artışı ile artar [2,3]. Olgu serimizde kanama nedeniyle başvuru hastamız yoktu. Böbrek bulguları kümülatif olarak yıllar içinde artma eğiliminde olduğundan erişkin yaşlarda çocukluk çağına göre daha sık komplikasyon ve girişimi gerektirebilir. Bu durum hastalarımızın çocukluk yaş grubunda olmaları nedeniyle anjiomyolipom boyutlarının küçük olmasından kaynaklanıyor olabilir. Akut kanama ile gelen anjiomyolipomda ilk seçenek tedavi embolizasyonun ardından kortikosteroid tedavisidir. Nef-

70 E. Yılmaz ve ark. Tüberoskleroz kompleksi ve renal tutulum rektomiden kaçınılmalıdır. Çünkü nefrektomiyle komplikasyon insidansı yükselir, renal yetmezlik ve son dönem böbrek yetmezliği, kronik böbrek hastalığı riski artar. Anjiomyolipomlar kitle etkisi ile ağrıya neden olabilirler. Renal parankimal hasar, idrar akımında obstrüksiyona bağlı azalmaya neden olabilirler. Ağrı yakınması hastalarımızda görülmedi. TSK de böbrek kistleri %14-32 sıklıkla görülür. Böbrek kistlerinin en sık görülen tipi tek histolojik yapıda bir veya çok sayıda olan küçük lezyonlardır. Bu kistler çoğunlukla semptom vermezler. Daha az sıklıkla görülen şekilleri polikistik böbrek hastalığıyla birlikte olan büyük, çok sayıda, semptomatik ve renal prognozu kötü olan formdur. İki olgumuz polikistik böbrek hastalığı şeklinde kliniğimize başvurmuştu. Renal hücreli karsinomun genel topluma göre TSK hastalarında daha erken yaşta ve daha sıklıkla görüldüğü kesin doğrulanmamış olsa da anekdotal bir bilgidir [1-3]. Olgularımızda malignensi bulgusu izlenmedi. Böbrek toplayıcı sisteminin kısmi darlığı, idrar yolu enfeksiyonu, nefrolitiyazis oluşumuna TSK de rastlanabilir [3-5]. Çalışmamızda beş olguda idrar yolu enfeksiyonu geçirme öyküsü olması dışında, renal kanama ve taş hastalığı görülmedi TSK nadiren son dönem böbrek yetersizliği gelişebilir [3] TSK tanısı konulan çocuklar böbrek incelemesinden geçirilmeli, izlemde var olan renal bulguların değişkenlik gösterebileceği yeni renal bulguların ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır. Polikistik hastalığı, renal hücreli karsinomu, anjiomyolipomdaki değişiklikleri ve diğer tümörleri tanımak için görüntüleme önemlidir. MRI tercih edilen görüntüleme yöntemidir fakat koşullar olmadığında bilgisayarlı tomografi veya ultrasonografi de faydalı bilgi verir. Tanı sırasında hastanın yaşına bakılmaksızın abdominal görüntüleme yapılmalıdır. Anjiomyolipomlar yağdan fakir olabilecekleri için abdominal bilgisayarlı tomografide veya ultrasonografide görülmeyebilirler. Tanı konulduğu sırada beyin ve abdominal MRI aynı seansta anesteziden kaçınmak için tek seansta yapılabilir [6]. Abdominal MRI aortik anerizmaları, ekstrarenal hamartomları gösterebilir. Anjiomyolipom ve renal kistik hastalığın ilerlemesinin değerlendirilmesi için her 1-3 yılda bir karın MRI incelemesi yapılmalıdır [7]. TSK hastalarında sekonder hipertansiyon riski artmış olduğu için kan basıncı ölçüm değerlendirmeleri önemlidir [7]. Kan basıncı kontrolünün etkin yapılması çok önemlidir. Hipertansiyonu olan hastalar grubunda renin anjiotensin aldosteron sistemi inhibitörleri ilk seçenek tedavidir ve mtor inhibitörü alan hastalarda anjiotensin dönüştürücü enzim inhibitörlerinden kaçınılması gerektiği unutulmamalıdır. Hastaların, renal fonksiyon testleri en az yılık kontrol edilmeli ve GFR değerleri hesaplanmalıdır. Düzenli aralıklarla yapılan renal fonksiyon taraması ve kan basıncı kontrollerinde son dönem böbrek yetmezliği ve hipertansiyon olgularımızda izlenmedi. Asemptomatik büyüyen 3 cm den büyük anjiomyolipom için mtor inhibitör tedavisi ilk seçenek olarak önerilmektedir. Asemptomatik anjiomyolipom için böbrek koruyucu rezeksiyon veya selektif embolizasyon ikinci tedavi seçeneğidir [7]. Eğer lezyonla ilgili malignansi şüphesi varsa ve lezyonlar yılda 0,5 cm den daha fazla büyüyorlarsa iğne biyopsisi veya açık biyopsi alınması düşünülebilir. Asemptomatik olup büyüyen 3 cm den büyük anjiomyolipom için mtor inhibitör tedavisi günümüzde önerilen kısa dönemde en etkili birincil tedavi yöntemidir. İlaç uyumundaki güçlükler nedeniyle anjiomyolipomun neden olduğu renal hasarın ilerlemesinde tercih edilmekten çok bir tedavi olarak görülmektedir. Yine aynı şekilde cerrahi ve embolik ablatif tedaviler hala çalışmalarla uzun dönem fayda yarar ve güvenliklerinin doğrulanmasını gerektiriyor [6]. Olgularımız hastalığın erken dönemlerinde olup anjiomyomunda yıllık 0,5 cm den fazla büyümesi olan, 3 cm geçen anjiomyolipomu bulunan yoktu. Biz bu önerilen medikal, cerrahi ve embolik ablatif tedavi yöntemlerine henüz ihtiyaç duymadık. Tuberoskleroz kompleksi tanısı konulan çocukların böbrek incelemesinden geçirilmeli, izlemde var olan renal bulguların değişkenlik gösterebileceği yeni renal bulguların ortaya çıkabileceği unutulmamalı nefrolojik izlemleri düzenli olarak yapılmalıdır.

E. Yılmaz ve ark. Tüberoskleroz kompleksi ve renal tutulum 71 KAYNAKLAR 1. Roach ES, Gomez MR, Northrup H. Tuberous sclerosis complex consensus conference: revised clinical diagnostic criteria. J Child Neurol 1998;13:624-628. 2. Bernstein J. Renal cystic disease in the tuberous sclerosis complex. Pediatr Nephrol 1993;7:490-495. 3. Rakowski SK, Winterkorn EB, Paul E, et al. Renal manifestations of tuberous sclerosis complex: Incidence, prognosis, and predictive factors. Kidney Int 2006;70:1777-1782. 4. Stillwell TJ, Gomez MR, Kelasis P. Renal lesions in tuberousclerosis. J Urol 1987;138:477-481. 5. Narla LD, Slovis TL, Watts FB, et al. The renal lesions of tuberosclerosis [cyst and angiomyolipoma] screening with sonography and computerized tomography. Pediatr Radiol 1998;18:205-209. 6. Halpenny D, Snow A, McNeill G, et al. The radiologicaldiagnosis and treatment of renal angiomyolipoma-current status. Clin Radiol 2010;65:99-108. 7. Krueger D. A, Northrup H, on behalf of the International Tuberous Sclerosis Complex Consensus Group. Tuberous Sclerosis Complex Surveillance and Management: Recommendations of the 2012 International Tuberous Sclerosis Complex Consensus Conference. Pediatr Neurol 2013;49:255-265.