ÜNİTE EĞİTİM PSİKOLOJİSİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER ÖZEL GEREKSİNİMLİ ÖĞRENCİLER. Yrd. Doç. Dr. İsmail SEÇER

Benzer belgeler
ÜNİTE FİZİKSEL GELİŞİMİ DEĞERLENDİRME ÇOCUK GELİŞİMİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Doç. Dr. Birol ALVER

ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ. bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu

BÜLTEN BEDENSEL ENGELLİ OLAN BİREYLERİN ÖZELLİKLERİ VE EĞTİMLERİ. Ayın Konusu

1 ÖZEL EĞİTİM VE ÖZEL EĞİTİME MUHTAÇ ÇOCUKLAR

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS MB-Özel Eğitim Ön Koşul

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM. ÖZEL GEREKSİNİMİ OLAN BİREYLER Prof. Dr. Gönül AKÇAMETE

Ders Kod Ders Ad T U L K AKTS DİL. HEM155 Psikoloji MAT171 Temel Matematik I TD101 Türk Dili I Seçmeli Ders Grup 1 6

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Öğrenme Güçlüğü. Yrd. Doç. Dr. Emre ÜNLÜ

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

ÖNSÖZ... viii. Temel Kavramlar ve Sınıf Yönetiminin Kapsamı Giriş... 24

Bebeklikten Ergenliğe Gelişimsel Psikopatoloji (PSY 319) Ders Detayları

Editör İbrahim H. Diken ÜNİTE 8 GÖRME YETERSİZLİĞİ OLAN ÖĞRENCİLER. Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gürsel

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SAMSUN MESLEK YÜKSEKOKULU Çocuk Bakımı ve Gençlik Hizmetleri Bölümü Çocuk Gelişimi Programı

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS A- Seçmeli IV-Okul Öncesi Eğitimde Kaynaştırma Ön Koşul -

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

ÖZEL GEREKSĠNĠMLĠ BĠREYLER. FUNDA ACARLAR Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Bölümü

DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE. 1 Dersin Adı: PSI Dersin Kodu: Gelişim Psikolojisi (Sosyoloji) 3 Dersin Türü: Zorunlu. 4 Dersin Seviyesi: Lisans

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

İÇİNDEKİLER. GİRİŞ GELİŞİM PSİKOLOJİSİNE DAİR Prof. Dr. İrfan ERDOĞAN. I. Gelişim Psikolojisine Kuramsal Bakış...1

Ders Ayrıntıları Yarıyıl Kodu Adı T+U Kredi AKTS Çocuk Hukuku

Ders Adı : ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri

İÇİNDEKİLER. BÖLÜM 1 EĞİTİM PSİKOLOJİSİ: ÖĞRETİM İÇİN YAPILANMA Prof. Dr. Ayşen Bakioğlu - Dilek Pekince EĞİTİM ve PSİKOLOJİ... 3 İYİ ÖĞRETMEN...

DERS: ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ

ERASMUS+ Okul Eğitimi Bireylerin Öğrenme Hareketliliği

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL, ÖZEL EĞİTİM KURSLARI YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Okul Dönemi Çocuklarda

1 GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE HAYAT BİLGİSİ DERSİNİN GELİŞİMİ

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

ÖZGEÇMİŞ. Telefon: Mezuniyet Tarihi Derece Alan Kurum 2017 Doktora Gelişim Psikolojisi Hacettepe Üniversitesi

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

EĞİTSEL DEĞERLENDİRME SÜRECİ

KAYNAŞTIRMA NEDİR? Kaynaştırma:

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

Gelişim Psikolojisi Ders Notları

Gelişim Psikolojisi Beden Gelişimi. Doç. Dr.Tülin Şener

T.C. SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

ÜNİTE FİZİKSEL GELİŞİM II ÇOCUK GELİŞİMİ I İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Doç. Dr. Birol ALVER

DERS BİLGİ FORMU BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİSİ. Okul Eğitimi Süresi. Haftalık Ders Saati. Ders Kredisi

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

KOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) xxxxxxx DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU. "Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir."

BİLGİSAYAR ve ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ ÖĞRETMENLİĞİ

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

ÖZEL EĞİTİM VE ENGEL TÜRLERİ. VEYSEL DUDU Nevşehir

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

EĞİTİMDE KAVRAMLAR, İLKELER, HİZMETLER VE SAYISAL BİLGİLER

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ÇOCUK GELİŞİMİ BÖLÜMÜ ÖĞRETİM YILI LİSANS DERS PROGRAMI I. SINIF

SAMSUN MESLEK YÜKSEKOKULU ÇOCUK VE GENÇLİK HİZMETLERİ BÖLÜMÜ ÇOCUK GELİŞİMİ PROGRAMI (1.Ö.) DERS DAĞILIM ÇİZELGESİ

Editör İbrahim H. Diken ÜNİTE 11 ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÖĞRENCİLER. Prof. Dr. Rüya Güzel Özmen

Ders Adı : A.SEÇ.III: ÇOKLU ENGELLİ ÇOCUKLAR VE EĞİTİMİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4.

2014

RİZE REHBERLİK ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ ÖZEL EĞİTİM BÜLTENİ GÖRME ENGELLİLER VE EĞİTİMLERİ

HEMŞİRELİK VE BAKIM HİZMETLERİ BÖLÜMÜ ÇOCUK GELİŞİMİ PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ I.YARIYIL

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ÖZGEÇMİŞ Adı - Soyadı: Doğum Tarihi: Ünvanı: Öğrenim Durumu: Akademik Ünvanlar : öğretim görevlisi öğretim görevlisi dr. yardımcı doçent.

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ TANIM, SINIFLANDIRMA VE YAYGINLIK

BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

Eğitsel Mobil Uygulama Projesi Raporu. SESLİ DÖRT İŞLEM Sinan Sefa GÜLER

tarih ve 272 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki-1

ÖZEL EĞİTİM. Arş.Gör. Dr. Canan SOLA ÖZGÜÇ 1.Hafta

Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU. Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

BEDENSEL YETERSİZLİK NİLÜFER REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ. NİLÜFER REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Sayfa 1

Risk Altındaki Çocuklara Yaklaşım

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALAN TANITIMI

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 07 Ekim :27 - Son Güncelleme Çarşamba, 07 Ekim :31

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Çocuk Edebiyatı SNFS Ön Koşul Dersler

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

Gelişim Psikolojisi (PSY 203) Ders Detayları

Ders Adı : Z.E. MATEMATİK ÖĞRETİMİ Ders No : Teorik : 4 Pratik : 0 Kredi : 4 ECTS : 6. Ders Bilgileri

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ÇOCUK GELİŞİMİ BÖLÜMÜ ÖĞRETİM YILI LİSANS DERS PROGRAMI I. SINIF

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

ÖNSÖZ... IX III

AVRASYA UNIVERSITY. Bu dersin amacı,

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS A-Çocukla İletişim Ön Koşul

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Çocuk Gelişimi Konya Selçuk Üniversitesi

GİRİŞ. Eğitsel Tanım. Eğitsel Tanım Dünyadaki Engelli İstatistikleri

Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Ders İçerikleri

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

HİTİT ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİLER EĞİTİM-ÖĞRETİM VE SINAV UYGULAMALARI YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

1960 yılına kadar öğrenme güçlükleri hakkında herhangi bir bilgiye sahip olunmamıştır. Öğrenme güçlükleri hafif düzeyde değerlendirilir.

70. Yılında Otizm Spektrum Bozuklukları. Dr. Sabri Hergüner Meram Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD

UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ. UDA nın Kökenleri

ÖZEL GEREKSİNİMLİ ÖĞRENCİLER: ÜSTÜN YETENEKLİLER

*Her aşamadaki tanılamada, bireyin eğitsel. *Ayrıca özel eğitim gerektiren öğrencilerin normal

KPSS KONU ANLATIMI. Web: Mail:

Emotional Desgin in Multimedia Learning

Transkript:

HEDEFLER İÇİNDEKİLER ÖZEL GEREKSİNİMLİ ÖĞRENCİLER Tanım, Önem ve Kavramlar Risk Altındaki Öğrenciler Özel Gereksinimli Öğrenciler Özel Eğitime Muhtaç Öğrenciler EĞİTİM PSİKOLOJİSİ Yrd. Doç. Dr. İsmail SEÇER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Özel gereksinimli öğrenci kavramını öğrenebilecek, Risk altında bulunan çocukların ayırt edici özelliklerini öğrenebilecek, Özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların ayırt edici özelliklerini öğrenebilecek, Özel eğitime ihtiyaç duyan öğrencilerin ayırt edici özelliklerini öğrenebileceksiniz. ÜNİTE 3

GİRİŞ Bireyin döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dilsel, duygusal ve sosyal yönden (büyüme, olgunlaşma ve öğrenmenin etkileşimiyle) son aşamasına ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme kaydeden değişimine gelişme denilmektedir. Bireyin geçirmiş olduğu bütün gelişim süreçleri belli başlı birtakım ilkeleri barındırmaktadır. Şüphesiz ki gelişimin en önemli ilkelerinden birisi, gelişimde bireysel farklar olduğu ilkesidir. Her birey göstermiş olduğu gelişim süreçlerinde yaşıtlarına göre önemli farklılıklar gösterebilmektedir. İki farklı birey, aynı yaş grubu içerisinde olmalarına karşın aynı gelişim hızına sahip değillerdir. Bireyler arasında ortaya çıkan farklılıkların kaynağı ise genel olarak kalıtım ve çevre etkileşimidir. Gelişimin farklı alanlarında ortaya çıkan bireysel farklılıklar, kimi zaman önemli avantajları beraberinde getirebilmektedir. Ancak bazı bireysel farklılıklar; birey, ailesi ve öğretmenler için bazı olumsuzlukları içerebilir. Örneğin, zekâ Üstün zekâ bir avantaj gibi görünmesine karşın uygun yaşantılar sunulmadığında önemli bir probleme dönüşebilir. gelişimi her çocukta birbirinden farklılık göstermektedir. Çocukların önemli bir kısmı yaşlarına göre normal olarak kabul edilebilecek bir zekâya sahiptirler ve bu durum onların yaşantılarını normal bir çizgide sürdürmelerine önemli bir katkı sağlamaktadır. Ancak kimi çocukların sahip olduğu zekâ, normalin altında veya üstünde bir değere sahip olabilir. Her iki durumda önemli dezavantajlara sahiptir. Normalin altında bir zekâ gelişimi bireyin bütün yaşamını etkileyecek olan bir olumsuzluk olarak görülebilir. Bu çocukların yetişkinlik yaşamına kadar sürecek ve yaşam becerilerini kazandırmayı hedefleyen bir özel eğitim sürecine tabii olmaları gerekir. Aynı şekilde normalin üstü bir zekâ seviyesi de ilk bakışta önemli bir avantaj gibi görülse de uygun eğitim imkânları ve zenginleştirilmiş yaşantılar sunulamaz ise üstün zekâ duygusal ve sosyal problemlerin kaynağına sebep olabilir. Dolayısıyla bireyler arasında ortaya çıkan bu farklılıklar beraberinde farklı uygulama ve farklı eğitim süreçlerinin uygulanmasını gerekli kılmaktadır. Sahip oldukları özellikler nedeniyle normal olarak kabul edilen çocuklara göre daha dezavantajlı konumda olan çocuklar genel itibarıyla özel gereksinimli çocuklar olarak adlandırılmaktadır. Sahip oldukları dezavantajlı konum nedeniyle çocuğun, gencin ve ergenin gelişim süreçlerinin sağlıklı bir şekilde desteklenebilmesi için Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 2

Bireysel Etkinlik eğitim öğretim ortamlarının ve yaşantılarının bu gereksinimi giderecek, azaltacak ya da ortadan kaldıracak nitelikte hazırlanması ve düzenlenmesi gerekmektedir. Özel gereksinimli öğrenci statüsüne giren bireylerin gelişim özelliklerini araştırınız. Bireysel farklar temelinde özel gereksinimli olan öğrenciler iki başlık altında ele alınabilir. Bunlar; Risk altındaki çocuklar, Özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklardır. Risk altındaki çocuklar; ağırlıklı olarak ruhsal bozukluklar gösteren, uyum ve davranış sorunları gösteren ve korunmaya muhtaç çocukları kapsamaktadır. Çocuklar açısından risk kavramı; ele alınmadığı ya da önlenmediği takdirde çocuğun gelişimini, aileyi ve nihayetinde toplumsal yapıyı etkilemesi muhtemel sorun yaratabilecek koşullar, yaşantılar ve davranışlar şeklinde tanımlanabilir. Özel eğitime muhtaç olan çocuklar ise genel itibarıyla; zihinsel, işitme, görme ve ortopedik engeli olanlar, öğrenme güçlüğü olanlar ve üstün yetenekli olan öğrencilerdir. Bu kapsamda yer alan öğrenciler, normal örgün eğitimlerine ek olarak destek eğitime ihtiyaç duyan öğrencilerdir. RİSK ALTINDAKİ ÇOCUKLAR Çocuklar açısından risk kavramı; ele alınmadığı ya da önlenmediği takdirde çocuğun gelişimini, aileyi ve nihayetinde toplumsal yapıyı etkilemesi muhtemel sorun yaratabilecek koşullar, yaşantılar ve davranışlar şeklinde tanımlanabilir. Günümüzde çok sayıda çocuk çeşitli sosyal, ekonomik, psikolojik ve diğer nedenlerden dolayı ciddi risk altındadır ve risk altındaki bu çocuklar bütün toplumlar açısından önemli bir problem hâline gelmeye başlamıştır. Risk altındaki çocuklar kavramı; genel olarak istismara maruz kalmış çocuklar, sokak çocukları, suça itilmiş çocuklar, sokakta çalışan çocuklar, korunmaya muhtaç çocuklar, ruhsal problemi olan çocuklar ve uyum ve davranış problemi olan çocukları kapsamaktadır. Oral (2010) risk altındaki çocukların genel itibarıyla üç kategoride ele alınmasını önermektedir. Bunlar Ruhsal bozukluklar, Uyum ve davranış sorunları, Risk altındakiler- korunmaya muhtaç çocuklardır. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 3

Bireysel Etkinlik Risk altında olan çocukları ve bu çocukların toplumsal yapı açısından taşıdıkları olumsuzlukları araştırınız. Ruhsal Bozukluklar Ruhsal bozukluklar grubuna genel olarak dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, otizm, depresyon, kaygı bozuklukları, şizofreni, tik bozukluğu, öğrenme güçlükleri ve dil ve konuşma bozuklukları girmektedir. Ruhsal bozuklukların önemli bir kısmı kalıtsal nedenlere dayanmakla birlikte tamamı bu kapsamda değildir. Hiperaktivite, otizm ve dil ve konuşma bozuklukları genel itibarıyla kalıtsal etkenlerin ağırlıkta olduğu problemlerdir. Son yıllarda gittikçe yaygınlaşan bir problem hâline gelen çocukluk depresyonu ve çocukluk dönemi şizofrenisi ise yaşantısal olumsuzlukların daha ağırlıkta olduğu problem alanlarıdır. Gerek kalıtsal nedenlerden kaynaklanan ve Çocukluk ve ergenlik dönemi depresyonları, son yıllarda ciddi düzeyde artış göstermiştir. gerekse de yaşantısal nedenlerden kaynaklanan durumlar olsun, her ikisi de bireyin risk altında olduğunun önemli bir göstergesidir. Son yıllarda çocukluk ve ergenlik dönemi depresyonlarının yaygın bir sorun hâline geldiği ve intiharla sonuçlanan vakaların bu duruma bağlı olarak arttığı bilinmektedir. Aynı şekilde madde kullanımı gibi diğer istenmeyen durumlarında depresyon benzeri rahatsızlıkların bir sonucu olarak karşımıza çıkma ihtimali yüksektir. Sonuç olarak ruhsal bozukluklar başlığı altında verilen olumsuzlukların her biri birey için önemli problem kaynaklarıdır ve sağlıklı bir uyum ve kişilik gelişiminin önünde önemli birer risk kaynağıdırlar. Bu ve benzeri problemleri olduğu düşünülen ya da belirlenen öğrencilere yönelik olarak gerekli önleme ve tedavi hizmetlerinin sunulması önemli bir gerekliliktir. Aksi durum, istenmeyen daha ciddi sorunların gün yüzüne çıkmasına zemin hazırlayabilir. Uyum ve Davranış Bozukluğu Gösteren Çocuklar Risk altında yer alan çocuklar açısından ikinci grubu oluşturan uyum ve davranış bozukluğu gösteren çocuklar, ağırlıklı olarak sosyal çevre ve yaşantıların etkisiyle ortaya çıkan birtakım davranış problemleri göstermekte ve bu problemlere bağlı olarak ciddi uyum sorunları yaşamaktadırlar. Söz konusu Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 4

Bireysel Etkinlik davranış sorunları arasında evden ve okuldan kaçma, şiddet eğilimi, zorbalık yapma, akran istismarı, yeme problemleri, madde kullanımı, alt ıslatma, parmak emme ve tırnak yeme gösterilebilir. Yukarıda verilen davranış problemlerini gösteren çocuklar ciddi risk grubu içerisinde yer almaktadır. Çünkü önlem alınmadığında bu problem, davranışların nitelik değiştirme ve yaşın ilerlemesi ile birlikte daha ciddi sorunlara dönüşme olasılığı yüksektir. Bu nedenle söz konusu davranış problemlerinin gözlemlendiği çocuklara aile, öğretmenler, yöneticiler ve diğer ilgililerin iş birliği ile önleyici ve tedavi edici yaklaşımların uygulanması gerekmektedir. Çocuklarda gözlenen davranış bozukluklarını ve alınabilecek olan tedavi edici önlemleri araştırınız. Risk Altındakiler- Korunmaya Muhtaç Çocuklar Bu grup içerisinde yer alan çocuklar en ciddi risk taşıyan çocuklar olarak gösterilebilir. Bunlar arasında sokakta yaşayan çocuklar, çalıştırılan çocuklar, suça itilen çocuklar, şiddete ve istismara maruz kalmış çocuklar ve ebeveyn yokluğu veya yoksunluğu yaşayan çocuklar gösterilebilir. Bu grupta yer alan çocukların sayısı bütün toplumlarda önemli bir problem hâline gelmeye başlamıştır. Türkiye de de benzer şekilde bu grupta yer alan Çocuk suçluluğu her geçen gün artış gösteren önemli bir problem alanıdır. çocukların sayısı oldukça fazladır ve buna bağlı olarak yaşanan problemlerde her geçen gün artış göstermektedir. Özellikle sokakta yaşayan çocuklar arasında suç ve şiddet eğilimi, madde kullanımı ve istismar vakaları oldukça yaygınlaşmıştır. Kapkaç olayları, sokak çeteleri, taciz ve istismar vakaları gibi problemler özellikle sokakta yaşayan, suça itilmiş veya sokakta çalıştırılmak zorunda bırakılmış olan çocukların bir şekilde bulaştıkları bir sorun hâline gelmiştir. Bu bulgunun en önemli göstergesi 18 yaşın altında cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlü çocukların sayısında son yıllarda gözlenen anormal verilerdir. TÜİK tarafından her yıl yayınlanan veriler Türkiye de çocuk suçluluğunun her geçen gün artış gösterdiğini ve bu çocukların özellikle eğitim düzeylerinin düşük olduğu ve genel itibarıyla sokak ile irtibatlı oldukları veya ebeveyn yoksunluğu yaşadıklarını göstermektedir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 5

Bireysel Etkinlik Sonuç olarak risk altında bulunan çocuklar arasında olan sokakta yaşayan, çalıştırılan, ebeveyn yokluğu bulunan, şiddete ve istismara maruz kalmış olan çocuklar önemli bir yer tutmaktadır. Toplumsal yapı açısından bu çocukların taşıdığı risk göz önünde bulundurularak, ilgili bütün kurum ve kuruluşların yapacağı sosyolojik, ekonomik ve psikolojik çalışmalar ile bu çocukların kendileri ve toplum için taşıdıkları risk oranı azaltılmaya veya ortadan kaldırılmaya çalışılmalıdır. TÜİK tarafından her yıl yayınlanan çocuk suçluluğuna ilişkin verileri araştırınız ve çocuklar arasında yaygın olan suç türlerini inceleyiniz. ÖZEL EĞİTİM GEREKSİNİMİ OLAN BİREYLER Özel eğitim; gelişim ve eğitim ihtiyaçları olağan koşullar altında Özel eğitim kapsamında yer alan çocukların eğitim ve psikososyal gereksinimlerini karşılamak için özel olarak yetiştirilmiş personel, geliştirilmiş eğitim programları ve yöntemler kullanılmaktadır. karşılanamayacak kadar farklılık gösteren çocuklara, bu eğitim ve gelişim ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirilmiş olan örgüt, kurum, araç-gereç ve hizmetlerin tümüne verilen isimdir. Özel eğitim kapsamında yer alan çocukların eğitim ve psikososyal gereksinimlerini karşılamak için özel olarak yetiştirilmiş personel, geliştirilmiş eğitim programları ve yöntemler kullanılmaktadır. Özel eğitime ihtiyacı olan birey ise, çeşitli nedenlerle bireysel ve gelişim özellikleri ile eğitim yeterlilikleri açısından akranlarından belirgin düzeyde farklılık gösteren ve bu nedenle ek ve destek eğitim hizmetlerine ihtiyaç duyan birey olarak tanımlanabilir. Özel eğitime ihtiyacı olan bireyler Milli Eğitim Bakanlığının Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde şu şekilde sınıflandırılmıştır: Zihinsel yetersizliği olanlar, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olanlar, dil ve konuşma güçlüğü olanlar, duygusal ve davranışsal bozukluğu olanlar, görme yetersizliği olanlar, ortopedik yetersizliği olanlar, otistik olanlar, özel öğrenme güçlüğü olanlar, serebral palsili olanlar, süreğen hastalığı olanlar, birden fazla yetersizliği olanlar ve üstün yetenekli olanlar. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 6

Bireysel Etkinlik Zihinsel Yetersizliği Olanlar Standart zekâ testlerinden ortalamanın altında bir zekâ puanına sahip olan çocuklar bu engel grubu içerisinde yer almaktadır. Bu çocuklar, destek eğitim ve kaynaştırma eğitimine önemli düzeyde ihtiyaç duymaktadırlar. Özellikle kaynaştırma eğitimi, bu çocukların sosyal gelişimlerini önemli düzeyde geliştirebilmektedir. Bu çocuklara yönelik olarak uygun destek eğitim mekanizmaları sunulduğunda var olan kapasiteleri en üst düzeyde geliştirilebilir. Zihinsel yetersizliği olan çocuklar, gelişimsel özellikleri bakımından normal Zihinsel yetersizliği olan çocuklar hem destek eğitim hem de kaynaştırma eğitimine tabii tutulurlar. çocuklara göre önemli farklılıklar gösterebilirler. Bu çocukların bedensel ve motor gelişimleri normal yaşıtlarına göre gerilik veya farklılık gösterebilmektedir. Akademik olarak geç ve güç öğrenirler. Dikkat süreleri oldukça kısadır. Konuşma problemleri önemli düzeydedir. Soyut düşünme becerileri zayıftır ve soyut düşüncede oldukça yetersizlikler gözlenir. Sosyal gelişim bakımından ise kendilerinden küçük olanlar ile arkadaşlık kurmaya çalışırlar. Bir oyuna dâhil olmakta ve oyun kurallarına uymakta güçlük yaşarlar. Sosyal becerileri sınırlıdır ve genel olarak sosyal ilişkilerinde bencil davranırlar ve bu nedenle uyum sorunları yaşarlar. Kişilik özellikleri bakımından ise kendilerine güvenleri düşüktür ve bu nedenle bağımsız hareket etmekten kaçınırlar. Genelde bağımlı bir kişilik özelliği gösterirler. Zihinsel engelli bireyler için uygulanan destek eğitim süreçleri ve kaynaştırma eğitimi uygulamalarını araştırınız. Zihinsel yetersizliği olan öğrenciler, engelinin düzey durumuna göre destek eğitim mekanizmaları ve kaynaştırma eğitimine tabii tutulurlar. Destek eğitim hizmetleri ağırlıklı olarak okulların dışında özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri aracılığı ile yürütülürken kaynaştırma eğitimi, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda yürütülmektedir. Kaynaştırma eğitiminde akademik beceriler kazandırılmaya çalışılmaktadır. Ancak kaynaştırma eğitiminde asıl amaç, sosyal beceri ve yaşam becerileri kazandırmaktır. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 7

Bireysel Etkinlik İşitme Yetersizliği Olan Öğrenciler İşitme duyarlılığının kısmen veya tamamen yetersizliğinden dolayı konuşmayı edinmede, dili kullanmada ve iletişimde güçlük nedeniyle bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumu olarak tanımlanan işitme yetersizliği, özel eğitime ihtiyaç duyan bir diğer önemli engel grubudur. İşitme engeli, bireyin psikolojik ve sosyal gelişimini önemli oranda olumsuz etkileyebilen bir engel grubudur. İşitme engelli bireyler, genel itibarıyla normal bir zekâya sahiptirler. Ancak, Bütün engel gruplarında erken tanılama ve müdahale önemli bir avantaj sağlamaktadır. konuşma ve öğrenme de işitme engeli nedeniyle akranlarına göre zihinsel süreçler açısından belli ölçüde gerilik gösterebilmektedirler. İleri derecede işitme engeli bulunan çocukların özel eğitim almamaları durumunda yaşıtlarına göre belirgin bir zekâ geriliği gösterme ihtimalleri de oldukça yüksektir. İşitme engelli çocukların dil becerileri ve kavram gelişimlerindeki yetersizlik ve işitsel girdinin az olması bilişsel gelişimi de olumsuz etkiler. Bu durum çocuğun eğitim ve yaşantı eksikliğinden kaynaklanmaktadır. İşitme engelli çocuk, düşüncelerini ifade etmede ve başkalarının düşüncelerini anlamada engellerle karşılaşır. Erken tanılandıklarında ve erken eğitime alındıklarında birçok çocuk engeline rağmen, akranlarını yalnızca birkaç yıl geriden takip eder. İşitme engelli bireylerin sosyal gelişimleri de bu engel durumundan belli ölçüde etkilenebilir. Ancak gerek aile ortamında ve gerekse de okul ortamında alınacak olan önlemler ile bu çocukların sosyal gelişimleri önemli oranda desteklenebilir ve yaşıtlarına yakın bir düzeye getirilebilir. Bu nedenle işitme engeli erken tanılanmalı ve tanılamanın hemen ardından psikolojik ve sosyal müdahale olanakları belirlenmeli ve uygulamaya konulmalıdır. Zihinsel engelli bireyler için uygulanan destek eğitim süreçleri ve kaynaştırma eğitimi uygulamalarını araştırınız. Görme Güçlüğü veya Engeli Olanlar Görme engelli birey, görme keskinliğinin 20 / 200 üne sahip olan ve görme alanı sadece merkezdekilerle sınırlı olan kişidir. Yani normal bir insan 6 metrelik bir görme keskinliğine sahipse, görme engelli birey 6 cm lik bir görme keskinliğine sahiptir. Az gören birey ise görme keskinliği 20/70 ile 20/200 arasında olan ve Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 8

Bireysel Etkinlik gözlük, büyüteç gibi yardımcı araçlarla veya büyük puntolu yazılar, aydınlatma, zıtlık, çevre düzenlemeleri vb. materyallere ve düzenlemelerle görme gücünden yararlanabilen kişidir. Eğitsel anlamda görme engelli birey ise, dokunsal ve işitsel materyallere ihtiyaç duyan kişidir. Bu birey görme duyusunu öğrenme süreçlerinde kullanmaktan yoksundur. Bu nedenle kabartma veya konuşan alfabelere ihtiyaç duymaktadırlar. Bu çocuklar aynı zamanda çevrelerinde olup biten olayları ve Görme engelli bireylerin eğitim süreçlerinde kabartma ve konuşan alfabeler kullanılmaktadır. süreçleri bütünüyle anlayabilme becerisinden de yoksundurlar. Görme engelli bireylerin kavramsal gelişimleri, normal çocuklara oranla daha geridir. Özellikle soyut kavramlarda başarıları düşüktür. Bunun nedeni ise uygun öğrenme yaşantılarının olmayışıdır. Görme problemi olan çocuklar; aynı noktaya uzun süre bakma, ilgisini çekebilecek bir eşyayı fark edememe, nesneyi gözleriyle takip edememe, renkleri ayırt edememe, sık sık eşyalara çarpma, sık sık düşme ya da sağa sola amaçsız uzanma gibi sorunlarla karşılaşabilirler. Görme engelli çocuklarda engelinden dolayı göz-el koordinasyonu yoktur. Bu nedenle bu çocukların eğitimleri ağırlıklı olarak kulak el iş birliğini geliştirmeye çalışmalıdır. Görme engelli bireyler için Türkiye'de uygulanan eğitim süreçlerini ve eğitim olanaklarını araştırınız. Öğrenme Güçlüğü Olan Öğrenciler Özgül öğrenme güçlüğü (ÖÖG) bireysel olarak uygulanan standart testlerde, kişinin kronolojik yaşı, ölçülen zekâ düzeyi ve aldığı eğitim göz önünde bulundurulduğunda; okuma, matematik ve yazılı anlatımın, beklenenin önemli ölçüde altında olmasıdır. ÖÖG görsel, işitsel, motor duyusal alandaki özürlerden, zihinsel gelişim geriliğinden, yaygın gelişimsel bozukluklardan, fırsat eksikliği, yetersiz öğrenim gibi okula ilişkin zorluklardan, kültürel etkenlerden, duygusal bozukluk ve iletişim bozukluğundan, çevresel etmenlerden ayırt edilmelidir. Özgül Öğrenme Güçlüğü terimi, disleksi (okuma alanında güçlük), disgrafi ( yazı alanında güçlük) ve diskakuli (matematik alanında güçük) terimlerinin hepsini kapsamaktadır. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 9

Bireysel Etkinlik Özel öğrenme güçlüğü genel itibarıyla kalıtsal faktörlerin ve doğum öncesi faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan bir problem durumudur. Öğrenme güçlüğü diğer Öğrenme güçlüğü, genelde bazı davranış problemleri ile karıştırılmaktadır. Bu nedenle tanılamada bazı güçlükler yaşanabilmektedir. engel durumlarının aksine her çocukta farklı şekillerde gözlenebilir. Özel öğrenme güçlüğüne dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin genel olarak eşlik ettiği bilinmektedir. İlk bakışta tanılaması oldukça güç olan bir problem alanıdır ve genel olarak okul korkusu, somatik yakınmalar, sosyal fobi, gece korkuları, konuşma bozuklukları gibi nedenlerle kliniklere başvurulmaktadır. Ancak bu problemlerin altında ki asıl neden çoğu zaman öğrenme güçlüğü olabilmektedir. Öğrenme güçlüğü olan çocuklar, zihinsel yetenekleri normal sınırlar içinde yer alan, ancak öğrenme güçlüğü gösteren çocuklardır. Öğrenme güçlüğü olan çocukları, zihinsel engeli olan ve davranış bozukluğu olan çocuklardan ayırmak gerekir. Öğrenme güçlüğü gösteren çocuklar; dinleme, düşünme, konuşma, yazma veya matematik problemlerini çözmede güçlükler yaşayan, anlama ya da yazılı ve sözlü dili kullanmadaki psikolojik süreçlerden birinde ya da birkaçında yetersizliği olan çocuklardır. Öğrenme güçlüğü terimi; algısal güçlükleri, beyin zedelemesinden etkilenmiş olanları, disleksi ve gelişimsel afaziyi de içermektedir. Ancak öğrenme güçlüğü tanımı ekonomik, kültürel, çevresel yoksunlukları, davranış bozukluklarını, zihinsel, bedensel, görme ya da işitme yetersizliği sonucunda oluşan öğrenme güçlüklerini kapsamamaktadır. Öğrenme güçlüğünün türlerini ve bu engel durumuna yönelik eğitim uygulamalarını araştırınız. Öğrenme güçlüğü gösteren çocukların çoğunda ortak olarak görülen bazı özellikler bulunmaktadır. Bunlar arasında; çalışma becerilerini kullanma yeteneğindeki yetersizlikler, algısal bozukluklar, genel eşgüdüm problemleri, devinimsel problemler, yaşlarına göre devinimsel becerilerin kullanmasını gerektiren bedensel etkinliklerde yetersizliklerin oluşu, dikkat bozukluğu ve aşırı hareketlilik, düşünme ve bellek problemleri ve sosyal uyum problemleridir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 10

Fiziksel (Ortopedik) Engelli Çocuklar Ortopedik yetersizlik: İskelet, kas ve eklemlerdeki hastalık, bozukluk ve yetersizlikten dolayı, bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumudur. Bedensel yetersizliklere ateşli hastalıklar, oksijen yetmezliği, zehirlenme ve kazalar neden olmaktadır. Merkezi sinir sisteminin zedelenmesi sonucunda ortaya çıkan yetersizlikler kaslarda zayıflık, inme ve eşgüdümsüzlük şeklinde kendini gösterir. Kas ve iskelet Okullar ortopedik öğrencilerin rahatlıkla ihtiyaçlarını giderebilecekleri şekilde dizayn edilmelidir. sisteminin etkilenmesi sonucu ortaya çıkan bedensel yetersizlikler doğuştan olabileceği gibi sonradan da ortaya çıkabilmektedir. Nedenleri arasında kalıtsal bozukluklar, bulaşıcı hastalıklar, kazalar ya da gelişim yetersizlikleri yer alabilmektedir. Bu grupta yer alan yetersizlikler arasında düztabanlık, adale erimesi ve kalça çıkığı sayılabilir. Doğuştan kazanılan bedensel yetersizliklerin bazıları merkezi sinir sisteminin zedelenmiş olmasından, bazıları da kas iskelet sisteminin etkilenmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Bu grupta yer alan yetersizlikler, bel çatlağı felci, beyinsel inme, kalça çıkığı ve doğuştan ampütasyondur. (Yani hamilelik döneminde anne karnındaki çocuğun çeşitli nedenlerden dolayı, olağan bir şekilde gelişememesi sonucunda çocuğun parmağı, eli, kolu, ya da bacağının bir bölümü olmadan doğması). Kazalar ve diğer hastalıklar sonucunda ortaya çıkan bedensel yetersizlikler ve süreğen hastalıklar grubuna, düşme, yanma, zehirlenme ve trafik kazaları gibi kazalarla, kanser, tüberküloz, ateşli romatizma ve şeker hastalığı gibi hastalıklar girmektedir. Ortopedik engeli bulunan çocukların devimsel koordinasyonları sınırlıdır. Engel düzeyine bağlı olarak uyum, konuşma ve öğrenme güçlükleri gözlenebilir. Bu çocukların benlik saygıları genel itibariyle düşüktür ve kendilerini değerlendirme biçimleri olumsuzdur. Ortopedik engeli bulunan çocuklar çoğu zaman normal bir zekâ ve dil-konuşma gelişimine sahiptirler. Ortopedik engelli çocukların engel durumlarından dolayı özellikle okul ve sınıf ortamlarının bu çocukların ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde tasarlamak gerekmektedir. Ancak bugün Türkiye deki birçok okulda ortopedik engelli çocuklar için rampalar ve hatta lavabolar bile bulunmamaktadır. Bu durum bu çocukların yaşamış olduğu engelin onların hayatlarını daha da olumsuz etkilemesine sebep olabilmektedir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 11

Üstün Yetenekli Çocuklar Üstün yetenekli çocuklar, özellikle kalıtsal faktörlerin etkisiyle yaşıtlarına oranla daha ileri düzeyde bir zekâ düzeyine sahip olan çocuklardır. Üstün zekâlı çocuklar, daha doğumdan itibaren göstermiş oldukları gelişim süreçleri ile kendilerini göstermeye başlarlar. Bu çocuklar, diğer bebeklerden daha fazla vücut ağırlığı ve boy uzunluğuna sahip olarak doğarlar. Aynı zamanda yetişkinlik döneminde de boy olarak yaşıtlarından farklılık gösterirler. Bebeklik çağından itibaren doğal gereksinimlerini kontrol etmeyi öğrendikleri gibi, fiziksel dengelerini de diğer bebeklere oranla, çok daha erken ve çok daha kolay sağlayabilirler. Bu nedenle yaşıtlarına oranla daha erken yürümeye ve konuşmaya başlarlar. Kelime hazineleri oldukça zengindir. Okuma yazmayı genelde okul yaşamının öncesinde çeşitli yollarla edinirler. İlgileri oldukça yüksektir ve araştırmayı oldukça severler. Üstün yetenekli çocuklar, güçlü bir gözlem ve mantık yürütme gücüne Üstün zekâya sahip olan öğrenciler, okul öncesi eğitim aşamasında belirlenmeli ve gerekli eğitim olanaklarından yararlandırılmalıdırlar. sahiptirler. Dikkatlerini belli bir konu üzerinde çok uzun süre toplayabilirler. Sosyal liderlikleri gelişmiştir ve herhangi bir faaliyetin planlanması, grubun yönetilmesi ve faaliyet organizasyonu gibi işlerde, belirgin olarak öne çıkarlar. Kendi koydukları kuralların geçerli olmasını ve bu kurallara uyulmasını isterler. Bu özellikteki çocuklar, koymuş olduğu kurallara uyulmadığı takdirde huzursuzlaşarak tepkilerini çeşitli şekillerde ortaya koyarlar. Üstün zekâlı çocuklara kendi gelişimlerine uygun eğitim-öğretim uygulamaları sunulmaması durumunda sınıfın birer uyumsuz çocuğu olma ihtimalleri yüksektir. Bu nedenle Türkiye de özellikle son yıllarda üstün zekâlı çocukların eğitimine yönelik olarak kurulan Bilim ve Sanat Merkezleri isimli okullar bulunmaktadır. Üstün zekâlı öğrenciler normal eğitimlerine ek olarak haftanın belli günlerinde bu okullara gitmekte ve yetenek alanlarına uygun eğitim-öğretim hizmeti almaktadırlar. Bilim ve Sanat Merkezleri, üstün zekâlı çocukların eğitimi için atılmış önemli bir adım olmakla birlikte henüz istenilen düzeyde ve yeterlikte oldukları söylenemez. Üstün yetenekli öğrencilerin olabildiğince zenginleştirilmiş uyarıcıların olduğu ve her bir öğrencinin sahip olduğu yetenek alanını göz önünde bulunduran eğitim uygulamalarına maruz bırakılması, bu öğrencilerin sahip oldukları yeteneği geliştirmeleri bakımından büyük önem taşımaktadır. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 12

Ödev Ödev Ödev Ödev Risk altında bulunan çocuklarda görülen davranış bozukluklarını araştırınız. Risk altında bulunan çocuklarda gözlenen ruhsal bozuklukları araştırınız. Üstün zekalı çocuklar için uygulanan özel eğitim uygulamalarını araştırınız. Özel öğrenme güçlüğü bulunan öğrencileri ve bu öğrenciler için uygulanan eğitim faaliyetlerini araştırınız. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 13

Özet Özet: Her birey gelişim özelliklerinin bir sonucu olarak birtakım farklılıklar taşımaktadır. Bu farklılıklar kimi zaman avantaj anlamına gelebilir, ancak kimi zaman dezavantaj anlamına da gelebilir. Örneğin; üstün zeka bir avantaj olarak görülebilir, ancak bir engel durumu dezavantajdır. Çeşitli özellikleri yönünüyle diğer bireylerden farklılıklar gösteren ve bu nedenle destek eğitime veya özel eğitime ihtiyaç duyan bireyleri tanımlamak için özel gereksinimli birey kavramı kullanılmaktadır. Özel gereksinimli bireyler ise kendi içerisinde risk altındaki bireyler ve özel eğitime ihtiyaç duyan bireyler olarak sınıflanmaktadır. Risk altında bulunan çocuklar kavramı, genel olarak ruhsal bir problemi olan çocukları, uyum ve davranış problemi olan çocukları ve korunmaya muhtaç çocukları kapsamaktadır. Özel eğitime muhtaç çocuklar kavramı ise zihinsel, işitsel, görme, ortopedik engelli bireyleri, özel öğrenme güçlüğü gösteren bireyleri ve üstün zekâlı olan çocukları kapsamaktadır. Hem risk altındaki çocuklar hem de özel eğitime muhtaç olan çocuklar için konunun bütün taraflarının iş birliği hâlinde çalışmaları bu çocukların yaşaması muhtemel sorunların üstesinden gelebilmelerini sağlamak için kaçınılmaz bir gerekliliktir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 14

DEĞERLENDİRME SORULARI Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. 1. Özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların sosyal ve psikolojik gelişimleri için akranları ile birlikte eğitim görmelerine ne ad verilir? a) Bütünleşik eğitim b) Yaygın eğitim c) Örgün eğitim d) Uzaktan eğitim e) Kaynaştırma eğitimi 2. Aşağıdakilerin hangisi üstün zekâlı olan çocukların destek eğitim almaları için kurulmuş olan okullara verilen isimdir? a) Özel eğitim okulu b) Üstün zekâlılar okulu c) Bilim merkezleri d) Bilim ve sanat merkezleri e) Zekâ okulları 3. Aşağıda verilenlerden hangisi zihinsel engelli bireylerin akademik özellikleri arasında gösterilemez? a) Geç ve güç öğrenirler. b) Çok sayıda tekrara ihtiyaç duyarlar. c) Dikkat süreleri oldukça uzundur. d) İlgileri kısa sürelidir. e) Bellekleri zayıftır. 4. Aşağıda verilenlerden hangisi risk altında yer alan çocuklar grubunda yer almaz? a) Ruhsal problemi olan çocuklar b) Uyum problemi olan çocuklar c) Davranış problemi olan çocuklar d) Korunmaya muhtaç çocuklar e) Zihinsel engelli çocuklar 5. Aşağıdakilerden hangisi ruhsal bozukluklar kategorisine girmemektedir? a) Otizm b) Öğrenme güçlüğü c) Depresyon d) Kaygı bozukluğu e) Şizofreni 6. Aşağıdakilerden hangisi uyum ve davranış bozukluğu kategorisinde yer alan problemlerden biri değildir? a) Evden kaçma b) Okuldan kaçma c) Madde kullanımı d) Alt ıslatma e) Hiperaktivite Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 15

7. Evden ve okuldan kaçma gibi davranışlar gösteren bir öğrenci aşağıdaki risk gruplarından hangisine girmektedir? a) Ruhsal bozukluğu olanlar b) Akademik problemi olanlar c) Ailevi problemi olanlar d) Davranışsal bozukluğu olanlar e) Korunmaya muhtaç çocuklar 8. Aşağıda verilenlerden hangisi korunmaya muhtaç çocuklar arasında gösterilemez? a) Depresyon yaşayan çocuklar b) İstismara uğramış çocuklar c) Sokak çocukları d) Sokakta çalışan çocuklar e) Suça itilmiş çocuklar 9. Aşağıdaki durumlardan hangisinde kaynaştırma eğitimine başvurulması gerekmez? a) İşitme engeli olması durumunda b) Zihinsel engel olması durumunda c) Görme engeli olması durumunda d) Üstün zekâ olması durumunda e) Öğrenme güçlüğü olması durumunda 10. Bilim ve sanat merkezleri aşağıda verilen durumların hangisi için destek eğitim sağlamak üzere kurulmuşlardır? a) Öğrenme güçlüğü olanlar b) Üstün zekâlı olanlar c) Zihinsel engeli olanlar d) İşitme engeli olanlar e) Görme engeli olanlar Cevap Anahtarı: 1. E, 2. D, 3. C, 4. E, 5. B, 6. E, 7. D, 8. A, 9. D, 10. B Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 16

YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLAR Acarlar, F.(2002). Çocuklarda dilin değerlendirilmesi: Betimleyici yaklaşım. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 35(1), 121-127 Akçamete, G. (2003). İşitme yetersizliği olan çocuklar. Ataman, A.(Edt.) Özel gereksinimli çocuklar ve özel eğitime giriş içinde. Ankara: Gündüz Eğitim ve Yayıncılık Atay, M.(2009). Erken Çocukluk Döneminde Gelişim-1. Ankara: Kök Yayıncılık. Austin, V., Scıarra, D.T.(2012). Children and adolescents vith emotional and behavioral disorders. (1. Basım) (Çev. Özekes, M.). Ankara: Nobel Yayıncılık Bacanlı, H. (2013). Eğitim Psikolojisi (Gelişim ve Öğrenme). Ankara: Nobel Yayınevi. Bishop, D.V.M. and Adams, C. (1990). A prospective study of the relationship between specific language impairment, phonological disorders and reading retardation. Journal of Child Psychology and Psychiatry, 31(7), 1027-1050. Catts, H. (1993). The relationship between speechlanguage impairments and reading disabilities.journal of Speech and Hearing Research, 36(5), 948-958. Diken, İ. (2013). İlköğretimde kaynaştırma. Ankara: Pegen Akademi Yayıncılık Diken, İ. ( 2010). Özel eğitime gereksinimi olan öğrenciler ve özel eğitim. Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık Fabes, R. ve Martin, C.L.(2003). Exploring child development. Boston: Pearson Education. Geçtan, E. (1995). Psikodinamik Psikiyatri ve Normal Dışı Davranışlar. İstanbul: Remzi Kitabevi,11. Basım İnanç, B.Y.(2007). Gelişim psikolojisi. Ankara: PegemA Yayıncılık Kürkçüoğlu, B.(2012). 0-6 Yaş Arası Çocukların Temel Gelişimsel Özellikleri: Bilişsel ve Dil Gelişimi (içinde) Diken, İ. (2012). Erken Çocukluk Eğitimi. Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık Melekoğlu, M. (2013). Öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu. Diken, İ. (Edt.). İlköğretimde kaynaştırma içinde. Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık Oral, E.A. (2010). (içinde) Yıldırım, İ. (2010).Eğitim Psikolojisi. Ankara: Anı Yayıncılık Özbay, Y. ve Erkan, S.(2012). Eğitim Psikolojisi. Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 17

Özokçu, O. (2013). Zihinsel, görme yetersizliği, işitme yetersizliği. Diken, İ. (Edt.). İlköğretimde kaynaştırma içinde. Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık Pınar, E. S. (2013). Fiziksel yetersizlik, çoklu yetersizlik ve süreğen hastalıklar. Diken, İ. (Edt.). İlköğretimde kaynaştırma içinde. Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık Santrock, J.W. (2011). Life-span development (13. Basım) (Çev. Yüksel, G.) Ankara: Nobel Yayıncılık Senemoğlu, N. (2005). Gelişim, Öğrenme ve Öğretim: Kuramdan Uygulamaya. Ankara: Gazi Kitabevi. Stanton-Chapman, T.L, and Chapman, D.A., Kaiser, A.(2004). Cumulative Risk and Low-Income Children s Language Development. Topics in Early Childhood Special Education. 24,(4), 227-237 Ulusoy, A. (2009). Gelişim ve öğrenme. Ankara: Anı Yayıncılık. Ulusoy, A., Güngör, A., Akyol, A., Subaşı, G., Ünver, G., Koç, G.(2009) Gelişim ve Öğrenme. Ankara: Anı Yayıncılık Yavuzer, H.(1993). Çocuk psikolojisi, İstanbul: Remzi Kitabevi. Yurtal, F. (2010).Bireyi tanıma (içinde) Yıldırım, İ. (2010).Eğitim Psikolojisi. Ankara: Anı Yayıncılık Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 18