Sayı: 10 Bahar 2012 Ankara



Benzer belgeler
Sayı: 13 Güz 2013 Ankara

Sayı: 15 Güz 2014 Ankara

Sayı: 12 Bahar 2013 Ankara

TÜRKLÜK ARAŞTIRMALARININ BUGÜNKÜ DURUMU VE SORUNLARI KASIM 2009 GAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ, ANKARA

Sayı: 14 Bahar 2014 Ankara

Türkiye Türkçesi Ağızlarının Araştırılması Tarihi ve Ağız Atlasları (Görsel Sunum)

(TÜRKÇE) I. (Ana sayfada görünecektir.)

OSMANİYE AĞZINDA KULLANILAN FİİLDEN AD TÜRETEN gel EKİ ÜZERİNE Yrd. Doç. Dr. Mustafa TANÇ

PROF. DR. HÜLYA SAVRAN. 4. ÖĞRENİM DURUMU Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

BURSA GÖÇMEN AĞIZLARI FİİL İŞLETİMİNDE ŞİMDİKİ ZAMAN Şükrü BAŞTÜRK * Mustafa ULUOCAK ** Erol OGUR *** Süleyman EROĞLU **** Hatice ŞAHİN ***** ÖZET

Tez adı: Neva'i Mecalisü'n-Nefa'is metin-inceleme (2 cilt) (1990) SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ/TÜRK DİLİ ANABİLİM DALI

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

ÖZGEÇMİŞ. : Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. : :

Prof. Dr. Okan YEŞİLOT Müdür, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Türkiye

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ İNSANİ BİLİMLER VE EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DÖRT YILLIK-SEKİZ YARIYILLIK DERS PROGRAMI

ÖZGEÇMİŞ. 5. Akademik Unvanlar: Yardımcı Doçentlik Tarihi : Yönetilen Yüksek Lisans ve Doktora Tezleri: 6.1. Yüksek Lisans Tezleri:

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

DR. NURŞAT BİÇER İN TÜRKÇE ÖĞRETĠMĠ TARĠHĠ ADLI ESERĠ ÜZERİNE

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR PROGRAMI

Karamanlıca Resimli Bir Çocuk Dergisi: Angeliaforos Çocuklar İçün (1872)

Fırat Üniversitesi İNSANİ VE SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Selçuk Üniversitesi Y. Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Cumhuriyet Üniversitesi

Tezkire-i Şeyh Safî (İnceleme-Metin-Dizin) Cilt I

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

PROF. DR. MUSTAFA ARGUNŞAH IN DİL VE EDEBİYAT YAZILARI

Danışman: Prof. Dr. H.Ömer KARPUZ

Karahan, Saim Osman (2011), Dobruca Kırım Tatar Ağzı Sözlüğü (1-2-3), Köstence-Romanya, 1682 s., ISBN:

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

RİSÂLE-İ MÛZE-DÛZLUK ÜZERİNE

Dersin Kodu ve Adı Tarih Saat Yer Gözcü CLE-102 Türkiye Türkçesi Şekil Bilgisi F. ERSOY

TALAT TEKİN VE TÜRKOLOJİ. Editörler: Prof. Dr. Emine Yılmaz Prof. Dr. Nurettin Demir Dr. Öğr. Üyesi İsa Sarı

Dilek Ergönenç Akbaba * 1

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Afyonkarahisar Kocatepe

Doç.Dr. ENGİN ÇETİN ÖZGEÇMİŞ DOSYASI

Türk-Alman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Ders Bilgi Formu

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Konuşulan Dil Türkiye Türkçesinin Sahası Cuma, 02 Ağustos :27

KİTÂBİYAT KARAHAN, AKARTÜRK (2013), DÎVÂNU LUGATİ T-TÜRK E GÖRE XI. YÜZYIL TÜRK LEHÇE BİLGİSİ, TDK YAY., ANKARA.

(Dış Kapak Örneği) T.C. ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ ve EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ TEZ ADI BİTİRME TEZİ

ÖZGEÇMİŞ. : Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Telefon : Mail

Güner, Galip, Kıpçak Türkçesi Grameri, Kesit Yayınları, İstanbul, 2013, 371 S.

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Güvenevler Mahallesi Cinnah Caddesi No:16/A Çankaya-ANKARA

ÖZET. Nadejda CHIRLI

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ PROGRAMI

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ

ÖZET ON MORPHOLOGIC STRUCTURE KAŞ DIALECT ABSTRACT

ISSN: YIL: 4 / SAYI: 16

TÜR Ü K R İ K Y İ E E DE D ERM R ENİ N L İ E L R R HA H KK K I K ND N A D Kİ K İ KA K YNA N KÇA Ç LA L R A Bülent Ağaoğlu İstanbul,

ERMENİ HARFLİ KIPÇAK TÜRKÇESİNİN YAYILMA ALANLARI

1. DÜNYADAKİ BAŞLICA DİL AİLELERİ

Öğretim Üyesinin Adı: Yrd. Doç. Dr. Milena Yordanova

Turkish Studies Türkoloji Dergisi

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

Bu sayının Hakemleri

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

ISSN: YIL: 2 / SAYI: 4

BURSA YERLİ AĞIZLARINDA BİRİNCİL UZUN ÜNLÜLER ÜZERİNE ON PRIMARY LONG VOWEL IN NATIVE DIALECTS OF BURSA

ORTA ASYA (ANONİM) KURAN TERCÜMESİ ÜZERİNDE ÖZBEKİSTAN DA YAPILMIŞ BİR İNCELEME. ТУРКИЙ ТAФСИР (XII-XII acp) *

ÖZGEÇMİŞ : : cuneyt.akin@hotmail.com

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

16 EKİM CUMA. Salon B (Alt Salon) BİRİNCİ OTURUM( ) Salon A (Üst Salon) BİRİNCİ OTURUM( )

DERS BİLGİLERİ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

HOCA NAZAR HÜVEYDĀ RAHĀT-I DİL [İnceleme-Metin-Dizin]

ET-TUHFETÜ Z-ZEKİYYE Fİ L-LUGATİ T TÜRKİYYE ÜZERİNE BİR TÜRKMEN YAYINI

DOÇ. DR. SERKAN ŞEN İN ESKİ UYGUR TÜRKÇESİ DERSLERİ ADLI ESERİ ÜZERİNE

SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME

Türk Dili I El Kitabı

Prof.Dr. ABDULLAH KÖK

Kurucular / Owners Yasin Şerifoğlu - Serdar Uğurlu - Kaan Yılmaz - Selçuk Kürşad Koca

Karay The Trakai Dialect, Timur Kocaoğlu-Mykolas Firkovičius, Lincom Europa, 2006, 242 P.

DERS TANIMLAMA FORMU / Hakas Türkçesi. ARIKOĞLU E. (2007) Hakas Türkçesi, Türk Lehçeleri Temel Ders Kitabı

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ DERS PLANI

Selahittin Tolkun, Özbekçede Fiilimsiler, Dijital Sanat Yayıncılık, Kadıköy, İstanbul, 2009, s. 269.

Doktora Tezi: Kırım Hanlığı nı Kuruluşu ve Osmanlı Himayesinde Yükselişi ( )

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar

Yayın Değerlendirme / Book Reviews

Yrd. Doç. Dr., Gaziantep Üniversitesi Kilis Eğitim Fakültesi.

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ PROGRAMI

Türk Lehçeleri Arasındaki Aktarma Çalışmalarının Bugünkü Durumu ve Karşılaşılan Sorunlar

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Bitirme Yılı. Lisans İlahiyat Fakültesi Ankara Üniversitesi 1999

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ FİNAL PROGRAM VE GÖZETMENLİKLERİ CUMARTESİ

İkinci Milletlerarası Çağdaş Türk Alfabeleri Sempozyumu (20-21 Kasım 2018) Düzenlendi.

1: İLETİŞİM, DİLVE KÜLTÜR

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

Diyalektolog Ağız Araştırmaları Dergisi

Dr. Mikail CENGİZ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkoloji Fakültesi

DERSLER VE AKTS KREDİLERİ

PROF. DR. AHMET BURAN IN TÜRKLÜK BİLİMİ TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ ADLI ESERİ ÜZERİNE

Dr. Mikail CENGİZ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkoloji Fakültesi

ORTA DOĞU VE KAFKASYA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ. Hafta 7

DERS BĠLGĠLERĠ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD

Fikret Yıldırım, Irk Bitig ve Orhon Yazılı Metinlerin Dili, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 2017, 399 s.

Transkript:

... Sayı: 10 Bahar 2012 Ankara 1

... Dil Araştırmaları/Language Studies Uluslararası Hakemli Dergi ISSN: 1307-7821 Sayı: 10 Bahar 2012 Sahibi/Owner Avrasya Yazarlar Birliği adına Yakup DELİÖMEROĞLU Yayın Yönetmeni/Editor Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü/Editorial Director Prof. Dr. Ekrem ARIKOĞLU Yayın Yönetmeni Yardımcısı/Vice Editor Araş. Gör. Hüseyin YILDIZ Yayın Danışma Kurulu/Editorial Advisory Board Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN Prof. Dr. Mustafa ARGUNŞAH Prof. Dr. Sema BARUTÇU ÖZÖNDER Prof. Dr. Ahmet BURAN Prof. Dr. İsmet CEMİLOĞLU Prof. Dr. Hülya KASAPOĞLU ÇENGEL Prof. Dr. Nurettin DEMİR Prof. Dr. Hayati DEVELİ Prof. Dr. Musa DUMAN Prof. Dr. Tuncer GÜLENSOY Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN Prof. Dr. Ayşe İLKER Prof. Dr. Günay KARAAĞAÇ Prof. Dr. Leylâ KARAHAN Prof. Dr. Metin KARAÖRS Prof. Dr. Yakup KARASOY Prof. Dr. Ceval KAYA Prof. Dr. M. Fatih KİRİŞÇİOĞLU Prof. Dr. Zeynep KORKMAZ Prof. Dr. Mehmet ÖLMEZ Prof. Dr. Mustafa ÖNER Prof. Dr. Mustafa ÖZKAN Prof. Dr. Nevzat ÖZKAN Prof. Dr. Çetin PEKACAR Prof. Dr. Osman Fikri SERTKAYA Prof. Dr. Vahit TÜRK Prof. Dr. Cengiz ALYILMAZ Doç. Dr. İsmail DOĞAN Doç. Dr. Bilgehan Atsız GÖKDAĞ Prof. Dr. Zühal YÜKSEL Yrd. Doç. Dr. Ferhat TAMİR Yazı Kurulu/Executive Board Yrd. Doç. Dr. Dilek ERGÖNENÇ AKBABA Yrd. Doç. Dr. Gülcan ÇOLAK BOSTANCI Doç. Dr. Figen GÜNER DİLEK Doç. Dr. Feyzi ERSOY Yrd. Doç. Dr. Habibe YAZICI ERSOY Doç. Dr. Yavuz KARTALLIOĞLU Yrd. Doç. Dr. Veli Savaş YELOK Dr. Hakan AKÇA Yrd. Doç. Dr. Hüseyin YILDIRIM Akademik Temsilciler/Academic Representatives Abdulkadir ÖZTÜRK (Kayseri), Yusuf ÖZÇOBAN (Balıkesir), İsmail SÖKMEN (İzmir), Musa SALAN (Çankırı), Aslıhan DİNÇER (Kırıkkale), M. Emin YILDIZLI (Nevşehir), İlker TOSUN (Edirne), Özer ŞENÖDEYİCİ (Trabzon) Düzelti/Redaction Ekrem ARIKOĞLU Hüseyin YILDIZ İngilizce Danışmanı/English Language Consultant Yrd. Doç. Dr. Cemal ÇAKIR Web sayfası sorumluları/web page designers Hüseyin YILDIZ B. Yavuz PEKACAR Yönetim Merkezi/Management Center Hacettepe Mahallesi Hamamönü Sk. No: 24 Altındağ/ANKARA İletişim Bilgileri/Correspondence Address Prof. Dr. Ekrem ARIKOĞLU - Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Teknikokullar / ANKARA Tel: +90 312 202 14 20 e-posta: dilarastirmalari@gmail.com web sayfası: www.dilarastirmalari.com Abonelik/Subscription Fiyatı: 10 TL Yurt içi Yıllık Abone Bedeli: 20 TL T.C. Ziraat Bankası Başkent Şubesi Şube Kodu:1683 Hesap No: 47095325-5001 Posta Çeki Hesabı: Avrasya Yazarlar Birliği No: 53 23 008 e-posta: kardeskalemler@gmail.com Yayın Türü/Type of publication 6 aylık, yerel süreli Tasarım/Design by İbrahim Sağlam +90 532 460 96 41 Baskı/Printed by Sage Matbaacılık Tel: +90 312 283 65 64 Dil Araştırmaları, EBSCO Publishing tarafından taranmaktadır. 2

... BU SAYININ HAKEMLERİ Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr. Tuncer GÜLENSOY Prof. Dr. Leylâ KARAHAN Prof. Dr. Melek ÖZYETGİN Prof. Dr. Zühal YÜKSEL Prof. Dr. Ekrem ARIKOĞLU Prof. Dr. Paşa YAVUZARSLAN Prof. Dr. Melek ERDEM Doç. Dr. Yavuz KARTALLIOĞLU Doç. Dr. Feyzi ERSOY Yrd. Doç. Dr. Ferhat TAMİR Yrd. Doç. Dr. Habibe YAZICI ERSOY 3

... Dil Araştırmaları ndan, Dil Araştırmaları nın dördüncü sayısına ulaşmış bulunuyoruz. Dergimizin meslektaşlar arasında ilgi görmesi bize şevk veriyor. Bu ilginin devam etmesini diliyoruz. Dergiyi ulaştıramadığımız meslektaşlarımız lütfen bizimle temas kursunlar. Bu sayıda yer alan Kazakçaya Ait İlk Fonetik İzler adlı makale, Dîvânü Lügati t-türk, Codex Cumanicus ve Mısır Memlük sahası sözlük ve gramerlerinde bugünkü Kazakçaya ait fonetik izlerin peşine düşüyor. Genel Kıpçak özellikleri arasında doğrudan Kazakçaya ait fonetik özelliklerin bulunup bulunmadığını araştırıyor. Leylâ Karahan ın incelemesi Türk toponimisine yeni bir katkı olarak değerlendirilebilir. Tülay Çulha nın Karayca Sekirme Yoraları hem seğirname araştırmaları hem de Karayca için önemli veriler barındırıyor. İş yeri adlarıyla ilgili saha araştırmasına dayanan yazı konuya yeni bir yaklaşımdır. Hiç kelimesiyle ilgili ortak çalışma da işlevsel bir yaklaşımı yansıtıyor. Şahru Pilten in Türkmenceyle ilgili incelemesi, Türkmencedeki sıfat-fiilleri zaman çizgisindeki yerine oturtmasıyla önem taşıyor. Nihal Çalışkan ın çalışması ise, dilde metafor yoluyla Cemil Meriç in dünyasına girmeye çalışıyor. Seyfullah Türkmen de atasözü ve deyimlerde bulunan kişi adlarının kullanım sebepleri üzerinde duruyor. Dergide yer alan üç çevirinin de meslektaşlarımızın dikkatini çekeceğini sanıyoruz. Her sayıda olduğu gibi bu sayıda da kitaplarla ilgili değerlendirme, tenkit ve tanıtmalar var. Hem dil çalışanlarının eserlerini değerlendirmek hem de alanımızda bir tenkit ortamı oluşturmak bakımından bu bölümün faydalı olduğuna inanıyoruz. Dördüncü sayımızla sizlere yeniden merhaba diyoruz. Ahmet B. Ercilasun 4

... Makaleler/ Articles İçindekiler Contents Sayı: 10 Bahar 2012 Ağız Verilerinin Etimoloji Çalışmalarına Katkısı: söylesāne Örneği Leylâ Karahan Ermeni Harfli Kıpçak Türkçesi Hülya Kasapoğlu Çengel Ürper- Fiilinin Kökeni Erol Güngördü Nogay Türklerinde Kişi Adları Dilek Ergönenç Akbaba Türkçe Kelime Çekimi Ulamları Dizgesi Üzerine: Ad Çekimi Ulamları Özlem Deniz Yılmaz The King s Dictionary: The Rasûlid Hexaglot Üzerine Düşünceler Galip Güner Oğuzca Ayla Öyle, o şekilde Kelimesinin Kökeni Üzerine Orçun Ünal Dilin Kökeni: Geçmişe ve Geleceğe Bakış Merritt Ruhlen Çev. Ahmet Bican Ercilasun 9-15 17-81 83-97 99-122 123-139 141-150 151-165 167-182 5

... Değerlendirme ve Tanıtmalar/ Reviews Ersoy, Feyzi (2010), Çuvaş Türkçesi Grameri, Gazi Kitabevi, Ankara, 490 s. ISBN 978-605-5543-45-7 Ekrem Arıkoğlu Pekacar, Çetin, Kumuk Türkçesi Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2011, 409 s., ISBN 978-975-16-2385-0. Hakan Akca Köktürk Harfli Uygur Bitigleri Üzerine İki Yeni Eser Hüseyin Yıldız 185-186 187-191 198-202 İçindekiler Contents Sayı: 10 Bahar 2012 Akbaba, Dilek Ergönenç (2011), Kazak ve Nogay Türkçesi Yazı Dillerinde Tasvir Fiilleri, Grafiker Yayınları, Ankara, 295s., ISBN: 978-975-6355-86-2 ışılay Işıktaş Sava Akca, Hakan, Ankara İli Ağızları, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara, 2012, 672 s., ISBN: 978-975-456-105-0 Sümeyra Harmanda Kaçalin, Mustafa S., Niyāzi Nevâyî nin Sözleri ve Çağatayca Tanıklar, El-Luġātu n- Nevā iyye ve l-istişhādātu l-caġātā iyye, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 2011, 1111 s.+190 varak, ISBN 978-975-16-2380-5 Tolga Arslan Kartallıoğlu, Yavuz, Klasik Osmanlı Türkçesinde Eklerin Ses Düzeni (16, 17 ve 18. Yüzyıllar), Ankara, Türk Dil Kurumu Yayınları, 2011, 586 s., ISBN 978-975-16-2374-4 Doğan Çolak 192-197 203-208 209-215 216-221 Öner, Mustafa (2011), Türkçe Yazıları, Kesit Yayınları, İstanbul, 480 s. ISBN: 978-605-4117-64-2 Özlem Özmen 222-226 Nekrolojiler/ Necrologies Louis Bazin in Ardından Cemile Kınacı Boris İsakoviç Tatarintsev in Ardından İlker Tosun 229-234 235-237 6

... Makaleler Articles 7

... 8

Dil Araştırmaları Sayı: 10 Bahar 2012, 9-15 ss.... Ağız Verilerinin Etimoloji Çalışmalarına Katkısı: söylesāne Örneği Leylâ Karahan *1 Özet: Dil problemlerinin çözümünde başvurulan kaynaklardan biri de ağız verileridir. Kelime ve eklerin ses yapısındaki değişme evrelerini bazen tarihî metinlerden değil ağızlardan takip etmek mümkün olmaktadır. Ağız verilerinin, etimoloji çalışmalarına da çözücü veya destekleyici katkıları vardır. Bilinmeyen veya tartışmalı olan dil yapıları, bazen bir yörede karşımıza çıkan bir ipucu ile çözülüverir. Bu yazıda Nevşehir ağızlarına ait söylesāne örneğinden hareketle -sana ekinin yapısı tartışılacaktır. Anahtar sözcükler: Ağızlar, etimoloji, -sana eki The Contribution of Dialectal Datas to Etymological Studies: Example of söylesāne Abstract: Dialect data is one of the reference resources to solve the linguistic matters. In some instances, we are able to identify the phonetic evolution of words and affixes not with reference to historical texts, but with reference to dialect data. Dialect data is also helpful and supportive for etymological studies. Some previously unknown or controversial linguistic structures can be defined by means of dialectological clues. In this paper, we will discuss the linguistic structure of -sana based on the söylesāne usage in Nevşehir dialects. Key words: Dialects, etymology, -sana affix Türkiye Türkçesi ağızları, ses, şekil ve söz dizimi özellikleri ve söz varlığı ile sadece dil bilimi için değil, tarih, etnoloji, halk bilimi, sosyoloji ve başka disiplinler için de araştırıcılara çok değerli malzemeler sunar. Bu malzeme yardımıyla bir bilinmeyen aydınlatılabilir, bir yanlış hüküm düzeltilebilir veya bir dil olayının sebebi ortaya çıkarılabilir. * Prof. Dr., Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü, Ankara, leylakarahan@ yahoo.com 9

Leylâ Karahan Ağız verilerinin, etimoloji çalışmalarına da çözücü veya destekleyici katkıları vardır. Standart dilden farklı olarak çok varyantlı ve zengin bir kelime ve ek dağarcığı ile âdeta bir dil laboratuvarı görünümünde olan Türkiye Türkçesi ağızları, etimoloji çalışmalarında mutlaka yardımına ihtiyaç duyulan bir dil alanıdır. Kelime ve eklerin ses yapısındaki değişme evrelerini bazen tarihî metinlerden değil ağızlardan takip etmek mümkün olmaktadır. Bilinmeyen veya tartışmalı olan dil yapıları, bazen bir yörede karşımıza çıkan bir ipucu ile çözülüverir. Karakteristik olması bakımından araştırmalarda çok sık verilen -yor örneğini hatırlayalım. Yorır kelimesinin -yor şekline gelmeden önceki (-yorır, -yorur, -yorı, -yoru, -yörür, -yörü vb.) ve -yor dan sonraki (-yo, -yö, -yu, -yü vb.) aşamalarını canlı dil olan ağızlardan takip edebiliyoruz. Tarihî metinlerde hiç tanığı olmasaydı, mesela Niğde ağızlarından alınan duruyorur, çıhıyorur (Karahan 1996: 141), Muğla ağızlarından alınan geliyomaz (Ercilasun 2007: 376-378) örnekleri bile -yor ekinin kökeni hakkında bilgi vermek için yeterli olacaktı. Urfa ağızlarının özelliği olan biye, siye şekillerinin baŋa, saŋa dan mı değiştiği yoksa bunların *bi zamiriyle mi bağlantılı olduğu tartışılırken, Besni ağızlarında karşımıza çıkan miye şekli, kelime başında önce b>m değişmesine sebep olmuş, sonra da y ye değişerek kaybolmuş bir damak ŋ sini işaret etmekte (Sökmen 2011: 107), böylece bu yapıların etimolojisine ışık tutmaktadır. Bu yazıda, ağız verileri yardımıyla, fiillere getirilen -sana (gelsene, alsana) ekinin yapısı hakkındaki düşüncelerimi aktaracağım. Dil Araştırmaları dergisinin 8. (Bahar 2011) sayısında Yrd. Doç. Dr. Habibe Yazıcı Ersoy un Başkurt Türkçesinde sx ve hana Kiplik İşaretleyicileri başlıklı kapsamlı bir yazısı yayımlandı. Bu yazının bir bölümünde kiplik işaretleyici olarak isimlendirilen -hana (-sana) ekinin yapısı geniş bir literatür eşliğinde incelenmiş, çeşitli görüşler değerlendirilmiş ve ekin Başkurt Türkçesindeki işlevleri örneklerle anlatılmıştır. Türkiye Türkçesi ağızlarında tespit ettiğim bir veriyle bu değerli araştırmaya bir katkıda bulunmak istedim. Kaynaklarda rica, istek, öğüt, temenni, emir, yalvarma, nezaket vb. işlevlerinden söz edilen ve tarihî metinlerde de örnekleri (kelsene, Atalay 1945: 87) bulunan -sana eki, bugün bazı lehçelerde, Gagavuz Türkçesinde (alsana, başlasana, KTLG 706), Türkmen Türkçesinde (alsana 711), Kırım- Tatar Türkçesinde (alsana, bilsene, KTLG, 719), Başkurt Türkçesinde (alhana, bilhänä, KTLG, 723) aynen veya bazı ses değişmeleriyle kullanılmaktadır. Ekin bazı yazı dillerinde çokluk 2. şahıslar için -sanıza, -saŋıza şekilleri de vardır. -sana ekinin yapısı ile ilgili görüşlerin bir kısmı Yazıcı Ersoy 2011 den naklen özetle şöyledir: Birinci görüş: -sana eki, şart eki -sa, teklik 2. şahıs eki -n ve seslenme edatı A nın birleşmesinden oluşan bir yapıdır. Bu görüşte olan Deny, 3. şahıslarda 10

Ağız Verilerinin Etimoloji Çalışmalarına Katkısı: söylesāne Örneği da A yerine ya seslenme edatının kullanıldığını belirterek yazsa ya, yazsalar ya örneklerini verir. Ergin, Lewis gibi başka bazı araştırıcılara göre de ekin yapısı böyledir. İkinci görüş: -sana eki, -sa şart eki, teklik 2. şahıs -n eki ve -A pekiştirme ekinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Birinci görüşten farkı, -A nın seslenme edatı değil pekiştirme eki kabul edilmesidir. Türkçede pekiştirme konusu ile ilgili araştırmaları bulunan Üstüner, bu görüştedir. Üçüncü görüş: -sana eki, -sa ve -na pekiştirme enklitiklerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Osmanlı Türkçesi döneminde -sa enklitiği -sa şart ekiyle; -na enklitiği de şahıs eki -n ve -A seslenme edatı ile bulaşma içerisine girmiştir. Bu görüşün sahibi Ercilasun, -sa nın enklitik olduğunu ispatlamak üzere Kırım-Tatar Türkçesinden oku anlamındaki okusa örneğini verir. Yazıcı Ersoy, -saniza ekinde çokluk 2. şahıs ekinin kullanılıyor olmasının -sa-na etimolojisini zayıflattığını; buna karşılık edebî dilde damak ŋ sini koruyan Başkurt Türkçesinde -haŋa şeklinde olması gereken ekin -hana şeklinde olmasının ve çokluk 2. şahsının bu yazı dilinde kullanılmayışının -sana etimolojisini kuvvetlendirdiğini ileri sürer (Yazıcı Ersoy 2011: 68-71). Türkiye Türkçesinde hem standart dilde hem de Türkiye Türkçesi ağızlarında -sana ve -saniza ekleri kullanılmaktadır. Damak ŋ sinin korunduğu ağız gruplarında ekin -saŋa, -saŋiza olması beklenir. Nevşehir ağızları, damak ŋ sini koruyan ağızlardan biridir ve bu ağızlarda teklik 2. şahıs eki damak ŋ li olmasına rağmen -sana eki, ince ve kalın ünlülü bütün fiil tabanlarından sonra -sāne şeklindedir: söylesāne bahsāne, otursāne (Korkmaz 1963, 120, 122, 200). Bu yapı, nasıl yorumlanabilir? -sāne şekli, ekin etimolojisi ile ilgili bize hangi ipuçlarını verebilir? Ekin yapısındaki üç özellik dikkat çekicidir. Bunları söylesāne örneği üzerinde inceleyelim: 1. -sāne ekinin ilk ünlüsü, daima kalındır. söylesāne örneğinde de açıkça görüleceği üzere ek, ince taban ünlüsüne rağmen neden kalın ünlülüdür? 2. -sāne ekinin ikinci ünlüsü, daima incedir. Ekin ilk ünlüsü kalın olmasına rağmen neden ikinci ünlüsü incedir? 3. -sāne ekinin birinci ünlüsü, uzundur. Bu uzunluğun sebebi nedir? Ekteki uzunluk düşen bir sesin sebep olduğu telafi uzunluğu olabilir mi? 4. -sāne eki, teklik 2. şahıs için kullanılır. 2. şahıslarda ek, bu ağızlarda ŋ lidir. Buna rağmen ekin yapısında damak ünsüzü ŋ değil diş ünsüzü n bulunmaktadır. Nevşehir ağızlarında -sāne ekindeki teklik 2. şahıs eki -ŋ nerededir? Değişmiş midir, kaybolmuş mudur? Şimdi bu soruların cevapları üzerinde düşünelim. Ekin yapısının -se-ŋ-ne 11

Leylâ Karahan olduğu varsayımından yola çıkarsak böyle bir izahta -se, istek eki; -ŋ, teklik 2. şahıs eki; -ne ise bir pekiştirme eki (enklitiği) olacaktır. 1. -sāne ekinin ilk ünlüsü Nevşehir ağızlarında daima kalındır. Bu yöre ağızlarında sebepsiz ünlü kalınlaşmaları görülmez. Kalınlaşmalar genellikle ya kalın ünlülerin ince ünlüleri, ya da k, g, ğ, ŋ damak ünsüzlerinin yanlarındaki ünlüleri etkilemesiyle ortaya çıkar. Mesela düŋür kelimesinde damak ünsüzü ŋ, Nevşehir ağızlarında ve aynı gruptaki diğer ağızlarda birinci ünlüyü yarı kalınlaştırarak dúŋür şeklinde değiştirmiştir (Karahan 1996: 119). söylesāne örneğinde kalınlaştırıcı bir ünlü olmadığına göre bu yapıda kalınlaştırıcı bir ünsüz aramak gerekir ki o ünsüz, ŋ dir. O hâlde başlangıçta ekin yapısında ŋ ünsüzü vardı ve ek, Nevşehir ağızlarında ince ünlülü fiil tabanlarından sonra -seŋne (söyleseŋne), kalın ünlülü fiil tabanlarından sonra da -saŋne (alsaŋne) şeklindeydi. Damak ünsüzü ŋ, ince ünlülü fiil tabanlarında kullanılan -seŋne şeklinin ilk ünlüsünü kalınlaştırmış ve ek -saŋne şekline dönmüştür. Ancak değişme devam etmektedir. 2. -sāne ekinin ikinci ünlüsü Nevşehir ağızlarında daima incedir. İlerleyici ünlü benzeşmesinin sistemli olduğu Nevşehir ağızlarında birden çok heceli eklerde böyle bir uyumsuzluk görülmez. Hâlbuki kalınlık-incelik uyumu çerçevesinde -sāne ekinin ikinci ünlüsünün de ilk ünlüye bağlı olarak kalın olması beklenirken sadece ince ünlülü fiil tabanlarında değil mesela alsāne gibi kalın ünlülü fiil tabanlarında da ekin ikinci ünlüsü inceliğini korur. Bu yapıda aslında ince ünlülü olan -ne pekiştiricisi, standart dilde ve başka ağızlarda -sana şeklinde uyuma tabi olurken, Nevşehir ağızlarında asli şekli olan -ne yi korumuştur. 3. -sāne ekinin ilk ünlüsü uzundur. Bu uzunluğun ikincil bir uzunluk olduğu açıktır. İkincil uzunlukların bir kısmı, vurgudan veya kişisel söyleyiş özelliğinden kaynaklanabilir. Ancak -sāne eki yörenin tamamında, hatta Kırşehir (silsāne, Günşen 2000: 145) ve Kayseri 1 ağızlarında da kullanılan bir ek olduğu için bu ihtimaller geçerli değildir. Düşen ses veya heceyi telafi etmek üzere düşen birime en yakın ünlü uzatılır. Bu uzunluk da düşen bir sesin sebep olduğu telafi uzunluğudur. Ekin asli şekli olarak kabul ettiğimiz -se-ŋ-ne yapısında, ŋ ve n ünsüzleri yan yana bulunmaktadır. Türkçede bu iki sesin, arka arkaya boğumlanmaları fonetik olarak zordur. Bundan dolayı bu iki ses hiçbir kelimede uzun süre yan yana bulunmaz; değişir veya düşer. -se-ŋ-ne örneğinde de dil bu zorluğu, seslerden birini, -ŋ yi düşürerek ortadan kaldırmıştır. Düşen ses ekin ilk ünlüsünü uzatır. O hâlde ekin ilk ünlüsünün uzunluğu ŋ nin düşmesinden kaynaklanmaktadır. 1 -sāne şeklinin Kayseri ağızlarında da kullanıldığına dair bilgi, soruşturmayla elde edilmiştir. 12

Ağız Verilerinin Etimoloji Çalışmalarına Katkısı: söylesāne Örneği 4. -sāne ekinde damak ŋ si değil diş n si vardır. Damak ŋ sini çok seven, hatta bazı kelimelerde diş n sini bile damak ŋ sine değiştiren (mesela düŋya, oŋsuz, paŋga yoŋsa, Korkmaz 1963: 72, 89) Nevşehir ağızlarında teklik 2. şahıs eki damak ŋ li olmasına rağmen -sāne ekinde diş n si olması düşündürücüdür. Aynı ekin kullanıldığı Türkmen, Kırım-Tatar ve Başkurt Türkçelerinde de teklik 2. şahıs eki damak ŋ li, ama -sana eki diş n lidir. Ünlü uzunluğunun sebebini açıklarken -ŋ nin düştüğünü belirtmiştik. Bu düşme sonunda -ŋ şahıs ekinin işlevi de -ne pekiştirme ekinin başındaki n ünsüzü üzerine yüklenmiştir. -sāne ekindeki n, artık hem teklik 2. şahıs eki hem de pekiştirme eki ne nin başındaki n yi temsil etmektedir. Ekle ilgili açıklamalarda n nin iki morfemin birden yerini tuttuğu göz ardı edildiği için -n şahıs eki; -A da seslenme edatı veya enklitik kabul edilmiştir. Hâlbuki bu yapıda -e değil -ne pekiştiricisi bulunmaktadır. Ne, çeşitli dönem ve lehçelerde kullanılmış bir pekiştirme morfemidir. Et-Tuhfetü z-zekiyye deki kelsenğizne örneğinde bu pekiştirici, net bir şekilde görülmektedir (Atalay 1945: 87). Türkiye Türkçesi ağızlarında -sana ekinden başka yapılarda da, özellikle -CA ekli zarf/sıfat görevindeki isimlerde (iyicene, yavaşçana, Günşen 2000: 107, 216; usulcana, Mutlu 2008: 227; epeycene, Buran-Oğraş 2003:123; güzelcene, Erten 1994: 37; oylecene, Demir 2006: 345) ve edatlarda (bilene, Yıldırım 2006:153; deyokına, Korkmaz 1956: 30) -ne pekiştiricisi kullanılır. Tarihî ve bugünkü lehçelerde, -sana ekinin farklı morfemlerle varyantlaştığı görülür. Mesela Müyessiretü l-ulum daki ve dahı emr-i hazırı bir yüzden dahı isti mal eylerler, bilseŋene gibi, okısaŋana gibi; kezalik bundan bir murad eylerler, yani serzeniş kasd eylerler mübalaga tariki üzre (Karabacak 2002: 23) ifadesinde geçen bilseŋene, okısaŋana örneklerinde katmerli bir pekiştirme vardır. Burada damak ŋ si korunmuştur; çünkü -ŋ şahıs ekinden hemen sonra -A veya -An morfemi gelmektedir. Böylece ŋ ve n ünsüzlerinin yan yana bulunması -A veya -An ile engellenmiştir. Dede Korkut taki kurtarsaŋane (Ergin 1963: 220) örneği de aynı yapıdadır. Tarihî metinlerde geçen bu şekillerde -An, -A ve -ne pekiştiricilerini ayırmak zordur. Harezm ve Kıpçak Türkçesi metinlerinde kullanılan -saŋan ekindeki pekiştirici, Sertkaya ya göre -An dır. Sertkaya, bu pekiştirici ile ilgili makalesinde, Osmanlı ve Azerbaycan sahasındaki bazı eserlerde geçen -saŋana ekinin yapısını da -sa-ŋ-an-a şeklinde açıklar. Ona göre, -An pekiştirici; -A ise vokativ (çağrı hâli, hitap hâli) ekidir (Sertkaya 1989: 336-340). Türkiye Türkçesi ağızlarında da -sana ya benzer başka yapılar vardır. Mesela yine Nevşehir ağızlarında çokluk 2. şahıs için kullanılan -sāneŋize (söylesāneŋize, Korkmaz 1963: 138) eki, bir başka katmerli pekiştirme örneğidir. Burada teklik 2. şahıs için kullanılan pekiştirilmiş -sāne eki üzerine, çokluk 2. şahıs eki -ŋiz ve -A pekiştiricisi getirilmiştir. Hacıeminoğlu nun Konya ağzından 13

Leylâ Karahan kaydıyla verdiği -saŋna şekli ise ya -saŋ eki üzerine gelmiş bir -na pekiştiricisini yapısında barındırıyor, ya da -sa-ŋ-an-a veya -sa-ŋ-a-na şeklinden ortaya çıkmış bir ünlü düşmesi olayını yansıtıyor olmalıdır (Hacıeminoğlu 2000: 151). Aydın ağızlarından alınmış vēsäŋä (Korkmaz 1956: 77) örneğinde ise damak ŋ si korunduğuna göre pekiştirme herhâlde -A (-sä-ŋ-ä) ile yapılmıştır. Tabii -säŋ-nä şeklinden n düşmesi değilse. Ama düşmenin ekin yapısına etkisi, vēsäŋä örneğinde görülmemektedir. Sonuç: 1. Tarihî metinlerdeki -saŋana, -saŋizna ve mesela Amuderya Türkmen Bölgesi ağızlarındaki -saŋizla ve -saŋizlan (Kargı Ölmez 2004: 2229) şekilleri de ekin yapısında mutlaka (-A, An, -na, -la, -lan) bir pekiştiricinin bulunduğunu gösteriyor ki ekin etimolojisi üzerindeki tartışmalarda araştırıcılar bu noktada hemfikirdir. 2. Nevşehir ağızlarında kullanılan -sāne ekinin yapısı, bizi ekin etimolojisiyle ilgili birtakım sonuçlara götürmektedir. Ekteki ünlü kalınlığı, ekte artık mevcut olmayan ŋ yi; ünlü uzunluğu, düşen ŋ ünsüzünü; ünlü inceliği de ne pekiştirme eki/enklitiğini işaret etmekte; bunlar da ekin -sa-ŋ-ne şeklindeki etimolojik izahını mantıklı kılmaktadır. Ekle ilgili ağız ve lehçelerdeki yapı çeşitliliğini, pekiştiricilerin farklı oluşuna bağlamak mümkündür. Kaynaklar ATALAY, Besim (1945), Et-Tuhfet-üz-Zekiyye fil-lûgat-it-türkiyye, Türk Dil Kurumu Yayınları, İstanbul. BURAN, Ahmet -Şerife OĞRAŞ (2003), Elazığ İli Ağızları, Elazığ Valiliği Yayınları, Elazığ. DEMİR, Necati (2006), Trabzon ve Yöresi Ağızları, Gazi Kitabevi Yayınları, Ankara. ERCİLASUN, Ahmet B. (2007), Muğla Ağzında Kullanılan Bir Şimdiki Zaman Şekli, Makaleler (Haz. Ekrem ARIKOĞLU), Akçağ Yayınları, Ankara, s. 376-378. ERGİN, Muharrem (1963), Dede Korkut Kitabı-II, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara. ERTEN, Münir (1994), Diyarbakır Ağzı, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara. GÜNŞEN, Ahmet (2000), Kırşehir ve Yöresi Ağızları, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara. HACIEMİNOĞLU, Necmettin (2000), Kutb un Hüsrev ü Şirin i, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara. KARABACAK, Esra (2002), Bergamalı Kadri, Müyessiretü l-ulum, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara. KARAHAN, Leylâ (1996), Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara. KARGI ÖLMEZ, Zuhal (2004), Amuderya Bölgesi Türkmen Ağızları, V. Uluslar arası Türk Dili Kurultayı Bildirileri-II, 20-26 Eylül 2004 Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, s. 2221-2230. 14

Ağız Verilerinin Etimoloji Çalışmalarına Katkısı: söylesāne Örneği Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Grameri-I Fiil, Basit Çekim (2006), (Editör: Ahmet B. Ercilasun), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara. KORKMAZ, Zeynep (1956), Güney-Batı Anadolu Ağızları, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara. KORKMAZ, Zeynep (1963), Nevşehir ve Yöresi Ağızları, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara. MUTLU, Hüseyin Kahraman (2008), Balıkesir İli Ağızları (İnceleme-Metinler-Sözlük) (I-II Cilt), Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. SERTKAYA, Osman F. (1989), -AN/-EN Ekli Yeni Şekiller ve Örnekleri Üzerine, TDAY- Belleten 1989, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, s. 335-352. SÖKMEN, İsmail (2011), Bismil Türkmen Ağzı, Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. ÜSTÜNER, Ahat (2003), Türkçede Pekiştirme, Fırat Üniversitesi Yayınları, Elazığ. YAZICI ERSOY, Habibe (2011), Başkurt Türkçesinde sx ve hana Kiplik İşaretleyicileri, Dil Araştırmaları, Sayı: 8 (Bahar 2011), s. 51-76. YILDIRIM, Faruk (2006), Adana ve Osmaniye İlleri Ağızları, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara. 15

Dil Araştırmaları Sayı: 10 Bahar 2012, 17-81 Dîvânü ss. Lügati t-türk te Geçen Her Kelime Türkçe Kökenli midir? Giriş Ermeni Harfli Kıpçak Türkçesi Hülya Kasapoğlu Çengel * 1 Özet: Bu çalışma iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde 16.-17. yüzyılda batı Ukrayna da (Kamenets- Podolsk ve Lviv) yaşayan Ermeni Kıpçaklar; aynı coğrafyada Ermeni harfleriyle yazılan Kıpçakça belgeler ve bu belgeler üzerine yapılan araştırmalar hakkında bilgi verilmiştir. İkinci bölümde ise bu metinlerden hareketle Ermeni Harfli Kıpçak Türkçesinin tipik ses, biçim, sözdizimi ve leksik özellikleri değerlendirilmiştir. Konunun daha iyi anlaşılması bakımından Kıpçak Türkçesinin tarihsel gelişim sürecine de temas edilmiştir. Anahtar sözcükler: Kıpçak Türkçesi, Ermeni-Kıpçaklar, Ermeni Harfli Kıpçak Türkçesi, belgeler/eserler, araştırmalar, dil özellikleri. Kypchak Turkish in Armenian Scripts Abstract: This study comprises two main parts. In the first part, information is provided on the Armeno-Kipchak who lived in Western Ukraine (Kamenets-Podolsk and Lviv) in the 16th 17th centuries; Kipchak documents which were written in the Armenian alphabet in the same geography and the research which was carried out on these documents. In the second part, in the context of these texts, typical phonological and morphological structures, syntax and lexical features of Kypchak Turkish with Armenian letters were examined. For a better understanding of the theme, the historical development process of the Kypchak Turkish was scrutinized. Key words: Kypchak, Armeno-Kypchaks, Kypchak Turkish in Armenian scripts documents, research, linguistic features. 1985 yılında Hacettepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 3. sınıf öğrencileri olarak hocam Talat Tekin in Kırgızca dersinde Aytmatov un ünlü eseri Camıyla nın ilk sayfalarındaki o tasvirli satırları okurken ve Türkiye Türkçesine aktarmada bir hayli zorlanırken akademik hayatımın beni, Kıpçak dilinin bu modern sahasına sürükleyeceğinden habersizdim. Modern Türk yazı dilleri ve lehçelerinin too lu grubunda yer alan Kırgızca üzerinde 1990 lı yıllarda Sovyetler Birliği nin çözülmesiyle birlikte başlayan ve uzun yıllar devam eden meşguliyetim, 2000 li yıllarda tarihî Kıpçak eserlerine kaymaya başladı. Bu, asla Kırgızcayı terk ettiğim anlamına gelmemelidir; tam aksine, modern Kıpçak sahasına tarihsel perspektiften ve geniş bir açıdan bakma isteğimin * Prof. Dr. Gazi Üniversitesi. Edebiyat Fakültesi. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim üyesi. 17

Hülya Kasapoğlu Çengel bir sonucu olarak düşünülmelidir. Ayrıca, hocam Ahmet B. Ercilasun un modern Kıpçakçadaki pek çok dilbilimsel sorunun anlaşılmasında ve çözümünde Codex Cumanicus ile birlikte Ermeni harfli Kıpçakça belgelerin önemine değinmesi; Kıpçak sahasına, bu metinler ışığında tarihsel karşılaştırmalı bir yöntemle yaklaşmamda önemli rol oynamıştır. Bu metinlere duyduğum ilgi, 2002 yılının sıcak yaz günlerinde Konuralp Ercilasun ile birlikte Almatı Ermenistan Büyükelçiliğinin kapısında uzun bekleyişten sonra sahip olduğumuz Armenian-Qypchaq Psalter ile gittikçe artmaya başladı. Kitap, Aleksandr Garkavets/Eduard Khurshudian imzasını taşıyordu ve elçiliğin sponsorluğunda yayımlanmıştı. İkimiz de merakla Ermeni Kıpçakçasına ait bol metin içeren bu kitabı uzun uzun incelemiştik; Kıpçakçaya çevrilmiş olan bu Zebur metni, içerdiği zengin dil malzemesiyle oldukça ilgimizi çekmişti. Aleksandr Bey in daha sonra bu kitapla birlikte diğer metin yayınlarını ve Urumlar ile ilgili çalışmalarını birkaç nüsha hâlinde Bişkek teki adresime göndermesi, kitapları ulaşılmaz olmaktan kurtarmıştı. Macar bozkırında Kunsag (Kumanların ülkesi) adlı köyde dünyaya gelen; çok erken yaşlarda belki de etnik mensubiyetinden dolayı Kıpçakçaya ilgi duyan; Memluk Kıpçakçası, Harezm ve Çağatayca üzerindeki araştırmalarıyla tanınan ünlü Türkolog Andras Bodrogligeti, Türk dilinin bu tarihsel dönemleriyle nasıl ilgilenmeye başladığını anlatırken Eski Kıpçak sahasını, Türk dilinin en heyecanlı ve en semereli dönemi olarak değerlendirir. Bodrogligeti nin bu düşüncelerine naçizane katılırken Memluk Kıpçak sahası eserleriyle birlikte Türk dilinin Latin harfleriyle kaleme alınmış ilk eseri olan ve Hristiyan misyonerlerce sözlü dilden istinsah edilen Codex Cumanicus ve Hristiyanlığın Gregoryen mezhebine mensup Ermeni-Kıpçaklardan kalan belgelerin, Türk/Kıpçak dili ve kültürünün mirası olarak Türkoloji çevrelerine hizmet edeceğine olan inancımı burada belirtmek isterim. Bu vesileyle, Ermeni-Kıpçak metinlerinden istifade etmemi sağlayan Aleksandr Nikolayeviç Garkavets e en derin saygı ve şükranlarımı sunarım. 1. Kıpçaklar ve Tarihî Kıpçak Türkçesi Kuman-Kıpçaklar, İslam kaynaklarında Kıpçak, Batı kaynaklarında genel olarak Cuman, Rus kaynaklarında ise Polovets etnonimiyle adlandırılmışlardır. Başlangıçta, birbirlerine oldukça yakın iki ayrı topluluk olan Kumanlar ve Kıpçaklar, 13. yüzyılda kurulan Kuman-Kıpçak federasyonunun ardından tek bir etnik grup hâline gelmiştir. 1 Uygur dönemine ait Şine-Usu yazıtında Köktürkler için kullanılan ve tartışmalı olan Tür(k) (Kı)bçak ibaresi 2 bir kenarda tutulursa, İslam öncesi kaynaklarda Kuman ve Kıpçak etnonimlerine rastlanmaz. Kıpçak adı, ilk defa 1077 de kaleme alınan Divanü Lügâti t-türk te geçer. Kaşgarlı Mahmud un, Divan da Kıpçak adını Oğuzlarla birlikte sıkça zikretmesi, Kıpçakların, 11. yüzyıl Türk dünyasında önemli bir etno-lengüistik birlik olduğuna işaret etmektedir. 3 Kuman-Kıpçaklar, tarih boyunca Avrasya, Doğu Avrupa ve Afrika da çok geniş bir coğrafyaya yayılmışlardır. İslam dünyasında Deşt-i Kıpçak, Batı dünyasında Cumania/Comania 4 olarak adlandırılan bu bölge; Volga dan Dinyeper e hatta Balkanlara kadar uzanır. Kuman-Kıpçaklar; Batı Sibirya, Orta Asya, Güney Rusya, Doğu Avrupa, Macaristan ve Balkanlar ın kuzeyi, 1 Gumilöv 1999: 104. 2 Kıpçak ve Sir etnik adlarının bu tarihten önceki kullanımı ile ilgili olarak bk. Klyashtorny/Sultanov 2003: 134. 3 Kurat 1992: 69-75.. 4 Togan 1981: 160; Kurat 1992: 69-99; Golden 2002: 225. 18

Ermeni Harfli Kıpçak Türkçesi Kafkasya, Kuzeydoğu Afrika yı da içine alan bu geniş coğrafyanın politik, ekonomik, kültürel hayatı ile etnogenezinde silinmez izler bırakmıştır. 5 Kuman-Kıpçaklar, bu denli geniş bir coğrafyaya yayılmalarına karşın, kalıcı bir siyasî birlik kuramamış; bu nedenle ortak, standart ve sürdürülebilir bir yazı dili geleneği oluşturamamışlardır. Kaşgarlı Mahmud un Kıpçakça ögelere yer verdiği Divanü Lügâti t-türk dışında, 14. yüzyılın hemen başında (1303) Alman ve İtalyan din adamları tarafından Hristiyanlık inancını yaymak amacıyla Kırım da Latin harfleriyle istinsah edilen Codex Cumanicus, Karadeniz in kuzeyindeki Kıpçaklardan derlenen bir eser olarak Kıpçakçayı en iyi temsil eden yazılı belgelerden biridir ve kültür tarihi açısından oldukça önemlidir. Kuman Külliyatı anlamına gelen bu eser, sadece sözlükten ibaret değildir; aynı zamanda Kıpçaklara ait filolojik ve folklorik malzeme içerir. İtalyan bölümünde, Latince- Farsça-Kumanca alfabetik ve tematik iki sözlük listesi ve Kuman (Kıpçak) diline ait bazı gramer kuralları yer alır. Alman bölümünde ise Kumanca-Almanca ve Kumanca-Latince iki karışık sözlük listesi, İncil den çeviriler, bazı Katolik ilahilerinin Türkçe çevirileri ve ayrıca metinlerin Latince çevirileri bulunur. 6 14.-15. yüzyıllarda Avrasya coğrafyasındaki Kıpçak hanlıklarından kalan yarlıklar, Harezm ve Altın Orda da telif edilen birkaç dinî ve seküler metin, Karadeniz in kuzey bozkırları ve Kuzey Kafkasya dan Mısır ve Suriye ye göç eden Kıpçakların dili üzerine, Arap filologlar tarafından yazılan sözlük ve gramerler başta olmak üzere (Halil bin Muhammed bin Yusuf el-konevî tarafından yazılan Kitâb-ı Mecmû-ı Tercümân-ı Türkî ve Acemî ve Mugalî, Ebû Hayyân ın eseri Kitâbu l-idrâk li-lisâni l-etrâk, yazarı bilinmeyen Et- Tuhfetü z-zekiyye fi l-lügati t-türkiyye, Cemâleddin Ebû Muhammed Abdullah et-türkî nin yazdığı Kitâbu Bulgatü l-müştâk Fî Lügati t-türk ve l-kıfçak, yine yazarı belli olmayan El-Kavânînü l-külliyye li-zabti l-lügati t-türkiyye ve Ed-Dürretü l-mudiyye fi l-lügati t-türkiyye) 7 edebi eserler (Seyfi-i Sarâyî nin Gülistân Tercümesi) 8 fıkıh, askerlik, okçuluk, baytarlık konularında yazılmış bilimsel eserler (İrşâdü l-mülûk ve s-selâtîn, Kitâb fi l-fıkh bi-lisâni t-türkî, Mukaddimetü l-gaznevi fi l-ibâdât (Kitâb fi l-fıkh), Kitâb-ı Mukaddime-i Ebu l-leysi s-semerkandî, Münyetü l-guzât, Kitâb fî İlmi n-nüşşâb (Hulâsa), Kitâbu l-hayl, Baytaratu l-vâzıh) 9 İslamî döneme ait diğer Kıpçakça belgelerdir; ancak bu belgeler, Oğuzlar ve Kıpçakların uzun yıllar birlikte yaşamalarının bir sonucu olarak genellikle Oğuzca/Kıpçakça karışık dillidir. Bunların arasında özellikle Et-tuhfetü z-zekiyye fi l-lügati t-türkiyye de Kıpçakça kaydıyla verilen ögelerin gerçekten Kıpçakça olduğu çoğu zaman tartışmalıdır. Memluk sahasında 5 Golden 2006: 16-29; Rásonyi 1971: 146-147; 150-151. 6 Grønbech 1936, 1942; Drimba 2000. 7 Caferoğlu 1931; Atalay 1945; Ermers 1999; Özyetgin 2001. 8 Karamanlıoğlu 1989. 9 Ercilasun 2008: 382-398. 19

Hülya Kasapoğlu Çengel yazılan eserlerin genellikle Karahanlı, Harezm-Altın Orda ve bu yazı dillerinden gelişen Çağataycanın dil özelliklerini yansıttığı görülür. Ses ve biçime dayalı bazı farklılıklardan dolayı bu alanın Kıpçak olarak adlandırılması, Memluk dönemi eserlerinin yazıldığı muhitle ve dönemin gramercilerinin zaman zaman kullandığı Kıpçak terimiyle ilgili olmalıdır. Bu noktadan hareketle, 14. yüzyılın ilk yıllarında Kırım da sözlü dilden derlenen Codex Cumanicus ve Hristiyanlığın Gregoryen mezhebine mensup Ermeni-Kıpçakların 16.-17. yüzyıllarda batı Ukrayna da meydana getirdikleri kronikler, dinî ve hukukî belgeler ise, asıl Kıpçak dilini temsil eden metinlerdir, diyebiliriz. 10 Kıpçak adı altında toplanan ve Müslümanlık, Musevilik, Hristiyanlık gibi farklı dinlere mensup olan Türk halklarının dilleri, dinî terminoloji ve söz dizimindeki küçük farklılıklar dışında, birbirine oldukça yakındır. 2. Ermeni-Kıpçaklar Ermeni Bagratlı Devleti nin 11. yüzyılda (1064) yıkılmasıyla 11 Ermeniler, Kafkasya nın kuzeyine göç etmeye başlamışlar ve Kırım a yerleşmişlerdir. 13. yüzyılın ilk yarısında (1239) Moğol ordularının, Ani şehrini ele geçirmesi, Ermenilerin aynı bölgeye büyük göçünü hazırlayan bir başka siyasî olaydır. Bu olayların sonucunda Ermeniler, önce Karadeniz in kuzeyine ve oradan da batıya doğru gitmişlerdir. Kırım, daha sonraki dönemlerde, özellikle Altın Orda idaresinde bulunan bölgelerden de Ermeni göçleri almış; 13. yüzyılda bu bölgede büyük bir Ermeni kolonisi oluşmuştur. Kırım ın, dönemin yazarları tarafından Armenia Maritima (Ermeni Denizi) ya da Armenia Magna (Ermeni adası) olarak adlandırılması, bu dönemde Kırım a göç eden Ermeni nüfusunun yoğunluğunu açıkça ortaya koymaktadır. 11. yüzyılda başladığı tahmin edilen Kıpçak-Ermeni teması, 13.-14. yüzyıllarda Kırım da ortak konuşma ve din dili oluşturacak derecede gelişmiştir. 14. yüzyılın sonlarında Timur un akınlarıyla, aynı yönde göçler devam etmiş; başta Kefe ve Sudak olmak üzere Karasubazar, Gözleve, Akmescit (Simferopol), İnkerman (Sevastopol), Solhat, Ermenilerin yerleştiği yerler olmuştur. 12 15. yüzyılın ikinci yarısında Kırım daki Ermeniler, 35-40 bin civarında bir nüfusa ulaşmışlardır. 14.-15. yüzyıllarda daha da gelişen komşuluk ve ticaret ilişkisiyle Kıpçak dili, Ermeniler tarafından sözlü dil ve kilise dili olarak iyice 10 Atalay 1945; Deny 1957: 10; Ercilasun 2008: 382-383. 11. yüzyıldan 19. yüzyılın sonuna kadar devam eden Orta Asya İslamî Türk yazı dili, Karahanlı (Hakaniye), Harezm-Altın Orda ve Çağatay dönemi eserleriyle temsil edilir. Çağatayca (Doğu Türkçesi), yazı dili, devlet ve hatta diplomasi dili olarak Orta Asya coğrafyasıyla birlikte Avrupa Rusyasında yaşayan ve Oğuzca (Batı Türkçesi) konuşurları dışında kalan Müslüman Türk toplulukları tarafından 20. yüzyılın başlarına kadar kullanılmıştır. bk. Eckmann 1996a: 67-69; Eckmann 1996b: 74-82. 11 bk. Grousset 2005: 598-621. 12 Lewicki/Kohnowa 1957: 157-158; Deny 1957: 7-9; Pritsak 1979: 131. 20