EĞİTİM SOSYOLOJİSİ 1. HAFTA MÜNAZARA GRUPARI ve KONULARI & SOSYOLOJİ - EĞİTİM SOSYOLOJİSİ & EĞİTİM SOSYOLOJİSİ YAKLAŞIMLARI
MÜNAZARA münazara isim (müna:zara) Arapça munāẓara 1. isim Bir konu üzerinde, belli kural ve yöntemlere uyularak yapılan tartışma "Bir fikrin münazarasıyla kütüphanesinin önünde sabahladığımız geceler olurdu." - A. H. Müftüoğlu 2. edebiyat Divan edebiyatında zıt varlıklar ve kavramlar arasındaki karşıtlığı anlatan yazı türü Kaynak: Türk Dil Kurumu Bir konuda karşıt görüşleri savunan takımların fikirlerini çarpıştırdıkları bir tartışma platformudur. Bir konu üzerinde zıt görüşlerin karşılıklı olarak savunulduğu tartışma ortamıdır. http://www.turkedebiyati.org/dersnotlari/munazara_konulari.html http://www.turkedebiyati.org/dersnotlari/munazara_tartisma.html http://munazarayontemi.blogspot.com.tr/2010/11/munazara-nedir.html https://munazaratr.wordpress.com/dokumanlar/egitim-materyalleri/ https://docs.google.com/document/d/1p9zpsbprvqqxr-unzoy6x9eymx4rwfndzhvi1i08yt0/edit
KAVRAMLAR Argüman: Argüman yani gerekçelendirilmiş tez, aslında münazaranın özünü oluşturur. Münazarada, sebep-sonuç ilişkisi içerisinde gerekçelendirilmemiş, sadece üstünden geçmekle yetinilmiş fikirler; ne kadar dahiyane olursa olsun değerlendirme aşamasında önem arz etmeyecektir. Çünkü münazarada önemli olan iyi fikirlerin, iyi argümante edilmesidir. Buradan da görülebileceği gibi, iyi bir argümanın hem fikir hem de yapılandırma boyutu vardır. Argümante edilecek fikir, maçın zeminine oturup çatışma noktası yaratabilecek, mantıklı bir düşünce bütünü olmalıdır. Bu düşünce bütünü, içinde üç unsuru barındıracak şekilde yapılandırılmalıdır: 1-Önerme 2-Açıklama 3- Şekillendirme. Öncelikle argümanın özetini, çarpıcı ve akılda kalıcı bir ifadeyle sunan kısa ve öz bir önerme sunulmalıdır. Ardından, bu önerme sebep-sonuç ilişkileri kurularak ve konuyla bağlantılanarak açıklanmalı, gerekçelendirilmelidir. Son olarak ise, bu fikir pratiğe yansıtılmalıdır. Bu aşamada, güncel hayat örneklerinden faydalanılabileceği gibi, kurma şekillendirmelerden de (örneğin analojiler) faydalanılabilir. Çürütme: Çürütme, karşı tarafın argümanlarını çökertmektir. Burada öncelikle dikkat edilmesi gereken, size maçı karşı tarafın haksız olması değil, sizin haklı olmanızın kazandıracak olmasıdır. Bu sebeple, bir konuşmayı çürütme çevresinde şekillendirmek mantıklı olmaz. Fakat sadece argüman vererek, karşı tarafın argümanlarına çürütme yapmamak da, fikir çatışmasını hedef alan münazaranın mantığına terstir. Bu sebeple bir konuşmada argüman ve çürütme arasında denge kurmak esastır. Bu dengeyi tutturabilmek için ilk öğrenilmesi gereken, karşı tarafın güçsüz argümanlarıyla dakikalarca uğraşmanın size hiçbir şey kazandırmayacak olmasıdır. Yapılması gereken, karşı tarafın duruşunun temelinde var olan güçlü argümanlara saldırmak ve onları çürütmeye çalışmaktır. Dahası bir argümanı çürütürken, onun şekillendirme aşamasına saldırmak, gerekçelendirmesi ayakta kalırsa pek bir şey ifade etmeyecektir. Gerekçelendirme üzerine gitmek çok daha mantıklı olacaktır. Çürütme yaparken de, argüman verirken olduğu gibi sebep-sonuç ilişkilerini mantıklı bir biçimde kurmak ve çürütme ile argüman arasındaki bağı sağlam tutmak gerekir. Kaynak: https://docs.google.com/document/d/1yns-0v7qondbrufbisjpnq7dwiagjtwhymcsrbaxjoy/edit
MÜNAZARA KURALLARI Dinleyiciler münazarada müdahalede bulunamaz (soru sormak, tartışmaya katılmak vd.) Düşünceler temellendirilmeli ve etkili bir şekilde ifade edilmeli Düşünceleri anlaşılır, açık ve kısa söylemek Grup üyelerinin her biri konunun farklı bir boyutunu dile getirir, aynı fikrin tekrarı yapılmaz Münazara tezi savunan grup tarafından başlatılır Münazaracılar eşit ve belirli bir zaman diliminde görüşlerini bildirmelidirler Münazarayı benlik, kişisel üstünlük sorunu yapmamak /kişiselleştirmeme Rakip takım üyelerine aşağılayıcı, hakaret içeren ifadelerde bulunmama Tartışma konusu dışına çıkmamak Toplam münazara süresi 1 saattir
Muhtemel Münazara Konuları Bir ülkedeki tüm okullarda eşit eğitsel olanaklar sağlanmalıdır Çocuğun eğitiminde okul mu aile mi daha önemlidir? Devletlerin uluslararası konumunu yükseltmede eğitim mi ekonomi mi önemlidir? Din eğitimi anasınıfı düzeyinde başlamalıdır Din eğitimi devlet tarafından verilmelidir. Din eğitimin içinde yer almalı mıdır? Eğitim devlet tarafından mı yürütülmelidir yoksa özelleştirilmeli mi? Eğitim devlete mi bireye mi hizmet etmelidir? Eğitim insanı özgürleştirir mi köleleştirir mi? Eğitim milli mi olmalıdır evrensel mi? Eğitim suçluluğu önler mi? Eğitim toplumsal tabakalaşmayı ortadan kaldırabilir Eğitimde herkes fırsat eşitliğine sahip olmalı / herkese eşit eğitsel hak ve fırsatlar sunulmalıdır Eğitime girişte sınav sistemi olmalıdır Eğitimi yöneten/yürüten kurumlar (ör. MEB) politikadan bağımsız olmalıdır Eğitimin dili tek olmalıdır Eğitimin içeriğini belirlemede velilerin söz hakkı olmalıdır Kızlar ve erkekler farklı okullarda eğitilmelidir Mesleki eğitim küçük yaşta mı ileri yaşta mı başlamalıdır? Mülteciler gittikleri ülke vatandaşları ile eşit eğitim haklarından yararlanmalı mıdır? Okul öncesi eğitim gerekli midir? Okullarda cinsel eğitim verilmelidir Okullarda devam zorunluluğu olmalıdır Okullarda dil, matematik ve fen dersleri ile kültür, sanat derslerine eşit bütçe ve zaman ayrılmalıdır Okullarda ödül-ceza uygulanmalıdır Okullarda öğretmenler ve öğrenciler eşit haklara sahip olmalıdır Okullarda önlük/üniforma uygulanmalıdır Okullarda vatandaşlık eğitimi verilmelidir Öğretmen maaşı performansa dayalı olmalıdır Öğretmenlerin ideolojik bir duruşu olmalı mıdır? Pedagojik formasyon eğitimi devam etmelidir Üniversite eğitimi olmazsa olmaz /herkes üniversiteli olmalı mıdır? Zorunlu eğitim ortadan kaldırılmalıdır
TEMEL KAVRAMLAR Sosyoloji: Günümüz ya da geçmişteki toplumu konu alan, toplumsal sistemlerin gelişimini ve işleyişini yöneten yasaları ortaya koymaya çalışan, bu toplumsal fenomenleri gözlemleyip betimleyen, bu fenomenleri tutarlı bir kavramsal şema aracılığıyla açıklamaya çalışan bilim dalı (Cevizci, 1997, ss. 626-627). Toplum: En geniş (macro) anlamı ile belirli bir yönetim biçimi altındaki insan grubu. Burada bir siyasi yapı ve buna bağlı kurumlar söz konusudur (ekonomi, dil, din, vs.). Dar (micro) anlamıyla ise toplum insan grubu anlamına gelir (yerel gruplar, mesleki gruplar, yaş grupları vs.) ki buna topluluk denir. Tartışma sorusu: Eğitim neden Sosyolojinin konu alanı içinde yer alır?
TEMEL KAVRAMLAR (dev.) Eğitim, bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir (Ertürk, 1972, s. 12, akt. Doğan, 2011, s. 5). İstendik davranış (bilgi, beceri, tutum) değişimi Toplum merkezli Gelecek zamana referans (standartlar anlamında) Eğitim, insana mümeyyiz olduğunda [doğru ile yanlışı ayırt etme bilişsel olgunluğu kazandığında ] kendi kendine düşünerek tercihte bulunabilmesi için gereken ahlaki ve zihinsel araçları vermektir (Toynbee, 2005, s. 209, akt. Doğan, 2011, s. 6). Kendi kendine düşünme/tercih yapma Birey merkezli Gelecek zamana referans (yetenek/beceri anlamında) Tartışma Sorusu: bu iki tanım arasında eğitimin amaçları bakımından nasıl bir farklılık vardır?
Eğitim neden Sosyolojinin konu alanı içinde yer alır? Doğası itibarı ile toplumsaldır (eğiten-eğitilen topluluğunu içerir) Amacı itibarı ile toplumsaldır (özsel-arızi amaçlar sorunu) Yapısı itibarı ile toplumdur (toplumsal bir kurumdur) İşlevleri itibarı ile toplumsaldır (eğitimin bireyin toplumsallaştırılması süreci, ekonomik işlevi, politik/siyasi işlevi, moral/dini işlevi vs. yolu ile toplum üzerinde etkileri vardır) Tartışma sorusu: Şu anda bu sınıfta (yani şimdi ve burada) olan biteni etkileyen faktörler nelerdir?
EĞİTİM SOSYOLOJİSİNİN KONU ALANI Eğitim sosyolojisi en genel anlamıyla eğitim ve onun içinde yer aldığı toplumsal sistem arasındaki etkileşimi inceler (Doğan, 2011, ss. 13-14): Eğitsel düşünce, kuram ve politikaların toplumsal kaynakları, unsurları ve sonuçları Eğitim kurumlarının veya eğitim sisteminin toplumsal yapı ile ilişkisi (aile, nüfus, ekonomi, siyasal düzen, kültür, iletişim sistemi vs.) Eğitim kurumlarının yapısı ve işleyişi (bir topluluk olarak okul, okul ve çevre, çevrenin okul üzerine etkisi vs.) Eğitsel etkinlikler veya bunlardan kaynaklanan toplumsal ilişkiler (disiplin, otorite tipleri, sınıfın ya da okulun sosyolojisi vs.) Eğitime çevreden gelen etkiler (sosyo-ekonomik durum, etnik ve dinsel grupların tutumları, yaş grupları ve çeşitli alt kültürlerin yaklaşımları, toplumsal değerler) Toplumsal köken ve eğitim arasındaki ilişkiler (çocuk ve gençlerin sosyoekonomik ve kültürel yeterliklerinin eğitim beklentileri üzerindeki etkileri ve sonuçları.
EĞİTİM SOSYOLOJİSİNİN İŞLEVLERİ Toplumsal değişime uygun eğitsel düşünce, kuram ve politikaların geliştirilmesi amacı ile veri toplama Toplumsal kültürün aktarılması (eğitimin muhafazakar işlevi) ve toplumsal değişime uyum sağlama (ilerlemeci işlev) için gerekli verileri sağlama Eğitim bürokrasisinin (eğitim yasa, yönetmelik ve yönergeleri) toplumsal gerçeklikle ilişkilerini analiz ederek bunların kuramsal ve uygulamada toplumsal sisteme uygunluğunu test etme Eğitimin toplumsal değişmedeki rolü, toplumsal değişmenin toplumsal kurumlar ve eğitim üzerindeki etkilerini inceler Bireylerin toplumsal ortamlarda yaşadıkları süreç ve güncel deneyimleri inceler Eğitim ortamlarının birey ve eğitsel süreç üzerindeki etkilerini inceler
EĞİTİM SOSYOLOJİSİNİN İLİŞKİLİ OLDUĞU DİSİPLİNLER Eğitim Psikolojisi Eğitim Antropolojisi ve Kültürel Antropoloji Eğitim Felsefesi İktisat (Ekonomi) Sosyolojisi Hukuk Sosyolojisi Din Sosyolojisi İstatistik Tarih Edebiyat Siyaset Bilimi
EĞİTİM SOSYOLOJİSİNDE ARAŞTIRMA GÜÇLÜKLERİ Konusu toplumsal (sosyal) olduğundan çok nedenlidir (tek ve açık-net bir neden-sonuç ilişkisi ile açıklanamaz) ve olaylar içinde geliştikleri koşullardan soyutlanamaz. (Örnek Okuma, ss. 16-18) İnsanı konu edinir ve insan duygu, düşünce ve davranışları çok hızlı değiştiğinden değerlendirme ve analizde zorluk yaşanır Eğitim tarihi söz konusu olduğunda sağlıklı verilere ulaşma sorunları söz konusudur Sosyal bilimlere özgü yöntemsel (metodik) sorunlar vardır: Deney-kontrol grubu eşitliği Evren-örneklem uyumu Araştırmacı niteliği, vs. Tüm bu nedenlerle bilimsel araştırma etiği diğer sosyal bilimlerde olduğu gibi eğitim sosyolojisinde de büyük önem taşır.
EĞİTİM SOSYOLOJİSİ YAKLAŞIMLARI Eğitim Sosyolojisinin 1970 lerde bağımsız bir disiplin olarak kabul görmesiyle birlikte mevcut işlevselci yaklaşıma ek olarak yeni yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. İşlevselci Yaklaşım Sanayi toplumu sosyologları: Emile Durkheim, Talcot Parsons, P. Turner, P.M. Blau, Merton, Bourdiau, Coleman Temel Argümanı: Eğitim toplumsal denge sağlar. Modern toplum eğitim yolu ile ilerler. Eğitim sayesinde toplumsal eşitsizliklerden doğan sorunlar çözülür. Modern toplumda eğitim yolu ile toplumsal hareketlilik sağlanır. Çatışmacı Yaklaşım Neo-Marksist sosyologlar: Bowles, H. Gintis, L. Althusser Weberci sosyologlar: Randall Collins, M. Archer Temel Argümanı: Toplum karşıt çıkarları olan kesimlerden oluşur ve bu toplumsal değişmenin güç kaynağıdır. Bu kesimler eğitimi egemenlikleri altına almak için mücadele eder. Fırsat eşitliği egemen kesimlerin üstünlüklerini gizleme aldatmacasından başka bir şey değildir. Eğitim sadece mesleki bilgi ve beceri kazandırmakla kalmaz aynı zamanda mevcut düzenin devamı için gerekli değerleri de benimsetir. Bu nedenle eğitim ideolojik bir kontrol aracıdır.
EĞİTİM SOSYOLOJİSİ YAKLAŞIMLARI (dev.) Yorumcu Yaklaşım Alman Tarih Okulu nun temsilcileri: J.G. Von Herder, Cooley,Thomas, Mead, Dilthey, Schutz Temel Argümanı: Toplumsal gerçeklik insan iradesini aşan ve değiştirilemeyecek süreçlerin değil, bireylerin anlamlı etkileşimlerinin bir ürünüdür ve insan iradesiyle dönüştürülebilir. Toplumsal gerçekliği anlamak için evrensel yasalar aramak yerine, birey-birey, birey-grup ilişkilerini incelenmelidir. Eleştirel Pedagoji Yaklaşımı Eleştirel ve Marxist teorisyenler: Freire, Michael W. Apple, Giroux, McLaren Temel Argümanı: Eğitim tarafsız olamaz. Eğitim ya insanların adil olmayan bir toplumsal sistemin parçası olmaları için kullanılan bir araç ya da daha adil bir dünya düzeni için gerekli olan eleştirel ve yaratıcı zihinlerin dünyayı dönüştürmeleri için gerekli bir araçtır.
EĞİTİM SOSYOLOJİSİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ TEMEL FİGÜRLER Emile Durkheim (1858-1917) Aguste Comte (1798-1857) Le Play (1806-1882) John Stuart Mill Emmanuel Kant Herbert Spencer Edmond Demolines (1852-1907) Henri de Tourville (1842-1903) Max Weber Karl Manheim (1893-1947) Pierre Jaccard Durkheim ın katkıları Eğitim sosyolojisinin alt dallara ayrılması Toplumsal sorunların çözümünü eğitimde bulma Bilimsel yöntemi eğitim sosyolojisine uyarlama Manheim in Katkıları Toplumsal sorunların çözümünü eğitimde bulma Sosyal kuşatma altındaki insan için bir özgürlük alanı olarak eğitim anlayışı Jaccard ın Katkıları Eğitim sorunlarının bilimsel yöntemle ele alınması ve bunun ayrı bir uzmanlık alanı haline getirilmesi gereğine dikkat çekme İlk Eğitim Sosyolojisi kitabını yayınlama
CUMHURİYET ÖNCESİNDE EĞİTİM SOSYOLOJİSİ TEMEL FİGÜRLER Münif Paşa (1830-1910) Ali Suavi (1839-1878) Prens Sabahattin (1877-1948) Ziya Gökalp (1876-1924) İsmail Hakkı Baltacıoğlu (1886-1978) Nusret Köymen Ortak Nokta: Toplumsal sorunların eğitim yoluyla çözüleceği inancı Münif Paşa nın Katkıları Maarif Nazırlığı (eğitim bakanlığı) Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye (Osmanlı Bilim Derneği) nin kurucularından olma Mecmua-i Fünûn dergisinin editörlüğü Dönemin çocuk anlayışına eleştirisi Dönemin öğretim yöntemlerine eleştirisi Dönemin disiplin yöntemlerine eleştirisi Ali Suavi nin Katkıları Öğretim yöntemlerinin yenileştirilmesi ve öğretim süresinin 4-5 yıla indirgenmesi fikri Öğrencilerin sosyal statü ve yeteneklerinin dikkate alınması düşüncesi Öğretmen nitelik/yeterliklerine dikkat çekme
CUMHURİYET ÖNCESİNDE EĞİTİM SOSYOLOJİSİ (dev.) Prens Sabahattin in Katkıları Bütüncü Toplum / Bireyci Toplum ayrımı Tüketim-durgunluk-esaret Üretim-girişim-özgürlük Toplumsal Gelişme Eğitim yolu ile girişimci bireylerin yetiştirilmesi Ziya Gökalp in Katkıları Kozmopolit eğitim kuşaklar arası çatışmaya neden olmakta ve yanlış eğitim gayri milli bireyler yetiştirmekte Eğitim sistemine Milli Eğitim kavramını kazandırma Eğitim Sosyolojisi derslerini veren ilk kişi Eşitsizliğin kökeninin biyolojik değil, toplumsal olduğuna dikkat çekme
CUMHURİYET DÖNEMİ VE SONRASINDA EĞİTİM SOSYOLOJİSİ İstanbul Üniversitesi bünyesinde Sosyoloji bölümü (1914) İsmail Hakkı Baltacıoğlu tarafından Eğitim Sosyolojisi (Terbiyevî İçtimâiyat) derslerinin okutulması (1917) 1950 lerde Nusret Köymen tarafından Gazi Eğitim Enstitüsü nde Eğitim Sosyolojisi dersinin okutulması Nusret Köymen in Eğitim Sosyolojisi adlı kitabı yayınlaması Eğitim Sosyolojisi nin bir disiplin olarak üniversite programlarında yer alması (ör: Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi, Eğitimin Sosyal ve Tarihi Temelleri/ESTT) Öğretmenlik Formasyon dersleri arasında Eğitim Sosyolojisi dersine yer verilmesi YÖK 1997 uygulamaları (genel kültür derslerinin programdan çıkartılması ve Eğitim Fakültelerinin salt birer öğretmen yetiştirme merkezlerine dönüştürülmesi) YÖK 2007 uygulamaları (genel kültür dersi olarak programa eklenmesi)