HEZEYANLI BOZUKLUK. Prof. Dr. B. Mert Savrun



Benzer belgeler
Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

BAŞKA PSİKOTİK BOZUKLUKLAR. Prof. Dr. Alaattin Duran

-Şüphecilik nedir, tarifler misiniz? Olayların geri planında birtakım görünenin dışında başka şeylerin olduğuna dair inançtır.

Sınıflandırma ve Tanı Koyma. Osman Sezgin M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü PDR Anabilim Dalı

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI

Bu bozukluk madde kullanımına veya genel tıbbi durumdaki bir bozukluğa bağlı değildir.

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

Cinsel istismarlı hastaya yaklaşım. Doç. Dr. Mücahit KAPÇI ADÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD.

DEPRES DEPRE Y S O Y NDA ND PSİKOFARMAKOTERAPİ

Demans ve Alzheimer Nedir?

Psikolojik Dizorderler


Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

daha önceki gelişim dönemlerine gerileme eğilimleri ve çoğu kez sanrılar ve hezeyanlarla belirlenir.

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

Konu: Davranışın Nörokimyası. Amaç: Bu dersin sonunda öğrenciler davranışın biyokimyasal mekanizmalarını öğreneceklerdir. Öğrenim hedefleri:

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Acil servislerde sağlık çalışanlarına şiddet. Dr. Mustafa ilker EDEBALİ Antalya eğitim ve araştırma hastanesi psikiyatri kliniği

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

HEZEYANLI BOZUKLUKTA HEZEYAN PROFĐLĐ VE BAĞLANTILI PARAMETRELER

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

BİPOLAR YAŞAM DERNEĞİ Bipolar II Bozukluk

ACİL OLARAK PSİKİYATRİ KLİNİĞİNE YATIRILAN HASTALARDA MADDE KULLANIMI TARAMASI

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

PSİKOZLARA GİRİŞ. Prof. Dr. Alaattin Duran

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Hepatit B ile Yaşamak

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi nde KLP Çalışmaları Amaçlar Yurtdışında Yan Dal süreci

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR. PSİ154 - PSİ162 Doç.Dr. Hacer HARLAK

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

EK-2 CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ PSĠKĠYATRĠ ANABĠLĠM DALI DERS BĠLGĠLERĠ FORMU

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

DEHB Erişkinliğe Yansımalar ve Eş Tanı


RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU

Amaç Hastalanan kişilerde ortaya çıkan duyguları ve savunma mekanizmalarını tanımlamak Tıbbi müdahaleler öncesi, sırası ve sonrasında hasta psikolojis

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

TRSM de Rehabilitasyonun

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5.

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD

Ders Yılı Dönem-V Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Staj Programı

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI

GÖREVLENDIRME KARARLARI

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler. Osman SEZGİN

Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Güz Dönemi

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

Dr. İsmet Turanlı. Köln

aslolan kendine zarar vermemek Horace Wells in ayak izleri sağlık çalışanlarının sağlığı ve refahı

2014 / SAYI: 04 Haftanın Bazı Başlıkları Ruh Sağlığımıza Sahip Çıkalım Renkli Bahçemiz En Son Haberler Gazetemizde Hayvanları Koruma Günü

5. SINIF 4.GRUP 4. KURUL RUH SAĞLIĞI, TIP ETİĞİ, TIP HUKUKU, ADLİ TIP, KLİNİK FARMAKOLOJİ

HIV SÜRECİNDE DEPRESYON VE OLASI İLİNTİLİ DURUMLARI ELE ALMAK. Dr. M.Kemal Kuşcu. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD

Depresif semptomatoloji sadece psikiyatri

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ

Akıl hastalıkları sık görülmektedir. Her yıl yaklaşık her beş Danimarkalıdan biri şizofreni gibi bir akıl hastalığına yakalanmaktadır.

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen

Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp günümüzde alışılagelmiş tıbbın içinde sayılmayan farklı sağlık sistemleri ve uygulamalardan oluşan bir grup

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD

Aile içi şiddeti ihbar edin ve mahkemede yardımcı olun

CERRAHİ TEDAVİ FUTBOL OYNAMA BOL BOL YÜZ

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

Şizofreni Spektrumu ve Diğer Psikotik Bozukluklar

Bilge Togay* Handan Noyan** Sercan Karabulut* Rümeysa Durak Taşdelen* Batuhan Ayık* Alp Üçok*

İNTİHAR DAVRANIŞINDA TEDAVİ STRATEJİLERİ ve İNTİHARIN ÖNLENMESİ. Dr Çiğdem Aydemir

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI ANABİLİMDALI 5. SINIF DERS PROGRAMI

RORSCHACH TESTİ GENEL BİLGİ EĞİTİMİN AMACI EĞİTİMİN YARARLARI EĞİTİM PROGRAMI

SOSYAL FOBİ. Sosyal fobide karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanabilir.

PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNDE KONTROL SÜREKLİLİĞİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI

Hepatik Ensefalopati. Prof. Dr. Ömer Şentürk

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Hepatit C ile Yaşamak

Histeri. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir.

Transkript:

İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri 111 TÜRKİYE DE SIK KARŞILAŞILAN PSİKİYATRİK HASTALIKLAR Sempozyum Dizisi No:62 Mart 2008 S:111-116 HEZEYANLI BOZUKLUK Prof. Dr. B. Mert Savrun Giriş Hezeyanlı bozukluk veya eski kullanımıyla paranoya sistemli ve değişmez nitelikteki non-bizar hezeyanlarla karakterize bir psikiyatrik tablodur. Hezeyan, en kısa tanımıyla mantıklı düşünceyle değiştirilemeyen yanlış inançlardır. Dış gerçek yanlış yorumlamalarla hezeyan halini alır. Hezeyan tanısını koyarken kültürel değişkenler mutlaka göz önüne alınmalıdır. Örneğin cin görülmesi, cin çarpması gibi şikayetlere, içinde bulunan topluluk tarafından normal karşılandığında hezeyan demek için daha dikkatli değerlendirilmelidir. Ya da sosyoekonomik olarak oldukça geri birinin beni CIA takip ediyor demesi belirgin bir şekilde hezeyanı gösterirken, eğitimli birinin benzer şikayeti yine içinde bulunduğu kültür normlarına göre değerlendirilmeilidir. Hezeyanlar bizar ya da non-bizar olabilir. Bizar yani Gayri Mümkün Gayri Varit hezeyanlar, saçma, akla uygun gelmeyen, hastanın içinde bulunduğu alt kültüründe kabul etmediği, olması fizik olarak mümkün olmayan yanlış inançlardır. Örneğin; hastanın beynine Marslılar tarafından çip takılıp, davranışlarının kontrol edilmesi gibi. Non-bizar yani Mümkün ama Gayri varit hezeyanlar gerçek yaşamda da görülebilecek yanlış inançlardır. Örneğin sivil polislerin birini takip etmesi mümkündür, ama olmadığı halde bunu varmış gibi kabul etmek bir non-bizar hezeyandır. Hezeyanlar başta şizofreni olmak üzere birçok psikiyatrik hastalıkta görülebilir. Hezeyanlı bozuklukta sistemli hezeyan dışında başkaca belirgin bir semptomatoloji görülmez. Tarihçe Daha önceleri Paranoid Bozukluk, veya Paranoya olarak da bilinen hezeyanlı bozukluk tarihin eski dönemlerinden beri bilinmektedir. 1863 de Kahlbaum zihinsel olan ve kısmi delilik olarak adlandırdığı ayrı bir grup hastada ilk kez paranoya terimini kullanmıştır. Richard von Krafft-Ebbing paranoyanın ana semptomunun hezeyanlar olduğunu vurgulamıştır. Bu

112 Hezeyanlı Bozukluk konu ile ilgili kapsamlı bilimsel çalışma 19 vakalık serisi ile Emil Kraepelin den gelmiştir. Kraepelin, dementia precox, tablosuna benzeyen ancak, çok nadir görülen, yıkımın bulunmadığı, sabit, sistemli ve bizar olmayan hezeyanların bulunduğu kronik seyirli ayrı bir tabloyu tanımlayarak, paranoya adını vermiştir. Paranoyayı hezeyanların niteliğine bağlı olarak persekütör, grandiyöz, kıskançlık, erotomanik ve hipokondriyak olarak sınıflandırmıştır. Kraepelin daha sonra hezeyanlara ilaveten işitme halüsinasyonlarının da eşlik ettiği ayrı bir alt grubu parafreni adıyla tanımlamıştır. Paranoya teriminin sadece perseküsyon tipini çağrıştırması nedeniyle, 1977 yılında paranoya yerine hezeyanlı bozukluk terimi kullanılmaya başlanmıştır. Hezeyanlı bozukluk terimi 1987 yılında DSM-III-R de yerini almış ve halen bu başlık altında kullanılmaya devam etmektedir. Hem DSM-III-R hem de DSM-IV hezeyanlı bozukluk tanısı için Kraepelin in kriterlerini kabul etmiştir. Tablo 1 de hezeyanlı bozukluğun tanı kriterleri verilmiştir. Tablo 1. Hezeyanlı Bozukluğun Tanı Kriterleri (DSM-IV-TR) A. En az bir ay süreli (izlenme, zehirlenme, hastalık bulaşması, uzaktan sevilme veya eşi ya da sevgilisi tarafından aldatılıyor olma, veya bir hastalığa sahip olma gibi, gerçek yaşamda ortaya çıkan durumları içeren) bizar olmayan nonbizar- hezeyanlar. B. Şizofreni için A tanı kriterleri asla karşılanmaz. Not: Dokunma ve koku hallüsinasyonları hezeyanlı konu ile ilgili iseler hezeyanlı bozuklukta mevcut olabilirler. C. Hezeyan(lar)ın etkisi ve onun uzantılarından başka, işlevsellik bariz şekilde bozulmamıştır ve davranış aşikar şekilde acayip ya da bizar değildir. D. Duygudurum dönemleri hezeyanlarla birlikte ortaya çıkmışsa, onların toplam süresi hezeyanlı dönemlerin süresine göre kısa olmuştur. E. Bozukluk, (bir kötüye kullanım drogu, bir ilaç gibi) bir maddenin direkt fi zyolojik etkilerinden veya genel bir medikal durumdan dolayı değildir. Tipini belirtin (hakim hezeyanlı konuya dayanan aşağıdaki tipler belirlenir) Erotomanik tip: Özellikle yüksek konumu olan, bir başka kişinin kendisine aşık Olduğu hakkındaki hezeyanlar Grandiyöz tip: Abartılmış değerde, güçte, bilgide, kimlikte ya da Tanrı veya ünlü bir kişi ile özel ilişkide olduğu hakkında hezeyanlardır. Kıskançlık tipi: Kişinin cinsel eşinin sadakatsız olduğu hakkında hezeyanlardır. Persekutuar tip: Kişinin (veya kişinin yakın olduğu birinin) bir şekilde kötü niyetli davrandığına ilişkin hezeyanlar. Somatik tip: Kişinin bir fi zik kusuru ya da genel tıbbi bir duruma sahip olduğu hakkında hezeyandır. Mikst tip: Yukardaki tiplerden birden fazlası için karakteristik olan hezeyanlar vardır. Ancak bunlardan hiçbiri daha belirgin değildir. Belirlenmemiş tip

Prof. Dr. B. Mert Savrun 113 Epidemiyoloji Hastalığın doğası gereği yaşananlar gerçek olarak algılandığından ve hastanın hezeyanı dışında fonksiyonalitesi çok az bozulduğu için çevre tarafından da fark edilemediğinden psikiyatri kliniğine başvuru oldukça azdır. Psikiyatrik görüşme daha ziyade, bu vakaların sıklıkla adli makamlarla başları dertte olduğundan, mahkeme kanalı yoluyla olur. Bu yüzden bu hastalık hakkında sağlıklı epidemiyolojik verilere ulaşmak oldukça güçtür. ABD de DSM-IV tanı kriterlerine göre sıklığı yaklaşık %0.025 0.003 olarak tahmin edilmektedir. 2007 yılında yapılan son araştırmada bu oran %018 olarak tesbit edilmiştir. Kadınlarda görülme erkeklere göre biraz daha fazladır. Son çalışmada kadınların %021 de görülürken erkeklerdeki oran %0.16 olarak bulunmuştur. Hastalık 18 ile 90 arasında herhangi bir yaşta başlasa da, en sık başlangıç 45 54 yaş arasında görülür. Klinik görünüm DSM-IV e göre hezeyanlı bozukluk tanısı konabilmesi için hezeyanların en az bir ay süreyle devam etmesi şarttır. Hezeyanlar non-bizar, sistemli ve değişmez niteliktedir. İç görü her zaman bozuktur. Genellikle bir tane veya birbirleri ilişkili bir seri hezeyan vardır. Hezeyan ile ilişkili alanlar dışında genellikle fonksiyonellikte belirgin bir bozulma görülmez. Mizaç genellikle hezeyan ile uyumludur. Örneğin grandiyöz tipte hezeyanı olanlarda mizaç öforik, perseküsyon tipinde aşırı şüphecidir. Bazen dışardan ekzantrik, garip bir görüntü çizseler de hekim olmayanlar tarafından anlaşılmaları güçtür. Hayatlarının odağında hezeyanları yer alır. Sürekli iddialarını destekleyen delillerin peşindedirler. Çevresindekileri hezeyanlarına inandırabilirler. İç görü olmadığı için ne tedavi ararlar ne de kendilerine yapılan tedavi telkinlerini kabul ederler. Öz bakımları gayet yerinde, aşırı dikkatli, genellikle mesafeli tiplerdir. Hezeyanları yüzünden başkalarına zarar verme ihtimalleri yüksektir. Zaman zaman depresyona girebilirler. Hezeyanları için yardım aramasalar da depresyon nedeniyle hekime başvurabilirler. Bu nedenle orta yaşın üzerindeki her depresyonda hezeyanlı bozukluk mutlaka sorgulanmalıdır. DSM-IV e göre içgörüsü yetersiz obsesif kompulsif bozukuluğu ve vücut dismorfik bozukluğunu hezeyanlı bozukluktan ayırmanın güçlüğüne işaret eder. Bu yüzden iki tanının hezeyanlı bozuklukla birlikte konmasına izin verir. Alt tipleri Persekütuar (düşmanlık) tipi. Hezeyanlı bozukluğun en yaygın tipidir. Başkası veya başkaları tarafından kötülük gördüğüne/göreceğine inanır. Arkasından konuştuklarına, takip edildiklerine, kendileriyle uğraşıldığına, iftira atıldığına/atılacağına, zehirleneceklerine, gizlice uyuşturucuya maruz bırakılacaklarına inanırlar. Seçici dikkat belirgin şekilde artmıştır. Başkalarının özellikle perseküte oldukları kişilerin en ufak hareketlerini algılar ve abartırlar. Kötülük göreceklerine inandıkları kişi veya kişileri adli makamlara şikâyet edebilirler. Eğer adli makamların kendileri ile uğraştıklarına inanıyorlarsa onları bir üst makamlara şikayet ederler. Ellerinde sayısız şikayet dilekçesi vardır. Bazen hak aramanın

114 Hezeyanlı Bozukluk kendisi hezeyan olabilir. Eskilerin hak arama paronayası dedikleri tabloda, kişi sürekli Mahkemelere, Büyük Millet Meclisine hatta Cumhurbaşkanına dilekçe gönderirler. Bu kişiler sıklıkla gücenmiş, kızgın ve öfkeye meyillidirler. Kendilerine zarar verdiklerini veya vereceklerini düşündükleri kişilere karşı şiddete başvurabilirler. Kıskançlık tipi. Genel tema cinsel partnerin sadakatsizliğidir. Eşinin kendisi aldattığına başka biriyle olduğuna inanır. Bazen eş gerçekten de sadakatsiz davranabilir. Ancak bu durumda bile tepkinin büyüklüğü, aldatılma ile ilgili delil toplamaya gösterilen aşırı çaba, hezeyanı gösterebilir. Çeşitli ipuçları delil olarak değerlendirilir. Cep telefonları, faturalar, gidilen yerler sürekli araştırılır. Test etmek için, partner ile sürekli cinsel ilişki istenebilir. Eşin bu ilişki isteğine cevap vermemesi, başka biriyle olduğunun kesin kanıtıdır. Amaç eşi ile aşığını bir arada yakalamaktır. Ne kadar delil toplarlarsa toplasınlar, aldatılma konusunda asla kesin bir kanaate sahip olamazlar. Bu yüzden kendilerine göre buldukları her delil, yeni deliller bulmak için çabalarını arttırmalarına sebep olur. Hezeyanlı bozukluk içinde görülme sıklığının erkekte daha fazla görüldüğü yegâne alt tip budur. Eskiden Otello sendromu olarak da tanımlanmıştır. Başlangıç genellikle anidir. Vakaların bir kısmında erektil disfonksiyon bulunabilir ve hezeyanın ortaya çıkışını tetikleyebilir. Eşleri ölünceye veya boşanıncaya kadar bu hezeyan sürer. Kıskançlık hezeyanında eşe karşı şiddet çok yaygındır. Vakaların bir kısmı eşin öldürülmesiyle sonlanabilir. Çevre genellikle bu tabloyu eşin kıskançlığı ile açıklarken, bazen hezeyanlara inanılıp, kişinin eşinin sadakati konusunda şüpheye düşülebilir. Sorunun kendisinden kaynaklandığını düşünen eşin öz bakımı bozulabilir, içe kapanabilir, suçluluk duyguları gelişebilir ve sonuç olarak bir depresyon tablosu yerleşebilir. Erotomanik tip. Clérambault-Kandinsky kompleksi veya Passionelle psikozu olarak da adlandırılmış olan erotomani genellikle daha yüksek statüdeki birinin kendisine aşık olduğuna hezeyani bir şekilde inanılır. Bu tür kişilerde sosyal ve mesleki işlevsellikte başarısızlık söz konusudur. Yalnız ve genellikle cinsel açıda inhibe kişilerdir. Âşık olduğuna inanılan kişi kendisinden üst düzeyde bir mevkidedir. Genellikle birden başlar. İlk aşk objesi olabilir. Karşısındaki kişinin reddedici davranışlarını, rasyonalize ederek aslında kendisine aşık olduğunu ama her hangi bir sebepten dolayı böyle davrandığını düşünür. Erotomani sadece hezeyanlı bozuklukta değil birçok psikiyatrik tabloda ortaya çıkabilir. Erotomanili kişilerin çoğu hezeyanlı bozukluk dışında bir tanı almışlardır. Kişi hezeyanını gizlemeye teşebbüs etse de, telefon mesajları, hediyeler, çiçekler, ziyaretler hatta gizlice takip etme gibi yollarla aşık olunan kişi ile temas etme çabaları yaygındır. Erotomaniyi, yeni bir kategori olan takipçi tacizci (stalking) ile karıştırmamak gerekir. Burada takıntılı bir şekilde mağdur takip ve taciz edilir. Buradaki motivasyon hezeyan değildir. Antisosyal özellikler belirgindir. Somatik tip. Bir fiziksel kusurunun olduğuna veya ciddi bir hastalığının olduğuna dair yanlış inançla karakterize bir tablodur. Eskiden Monosemptomatik Hipokondriyak Psikoz olarak da adlandırılırdı. Hezeyanlı bozuklukla hipokondriyazis arasındaki temel fark,

Prof. Dr. B. Mert Savrun 115 inancın derecesiyle ilgilidir. Aşırı anksiyete ve sürekli tetikte olma hali vardır. Şiddetli bir enfeksiyona yakalandığı, parazit infestasyonları ile vücudunun sarıldığı hezeyanları olabilir. Vücut sıvılarından kaynaklanan kokunun herkes tarafından duyulduğu, bedenin bazı organlarının çalışmadığı, derinin içinden böceklerin yürüdüğü, normal görülmesine rağmen vücudunda belirgin bir şekil bozukluğu olduğu şeklinde hezeyanlar da görülebilir. Genellikle her iki cins de eşit olarak etkilenmiştir. Bu hastalar genellikle ilk olarak dermatologlara, plastik cerrahlara, dahiliyecilere ve gastroenterologlara başvurur. Eğer farkına varılmazsa bir süre sonra hekimleri canlarından bezdirebilir. Özellikle plastik cerrahi operasyonlarından önce mutlaka psikiyatrik konsültasyonun gerekliği bu vakalar da çok daha belirgin şekilde ortaya çıkar. Garndiyöz tip. Megalomani olarak da adlandırılır. İnsanların çoğunda olmayan bir takım özelliklere sahip olduğu ama anlaşılamadığı hezeyanı vardır. Tek başına görülmesi oldukça nadirdir. Genellikle başka psikiyatrik tablolarla beraber görülür. Bu yüzden ayrı bir alt tip olarak sınıflandırılmasının gerekli olup olmadığı konusunda şüphelere vardır. Karma tip. Bir kişide aynı anda birden fazla hezeyanın olduğu durumlarda bu tanı konur. Belirlenmemiş tip. Başka psikiyatrik ve nörolojik tablolar altında görülen özel hezeyanlar, tek başlarına olduğunda hezeyanlı bozukluk başlığı altında değerlendirilir. Capgras sendromu; tanıdığı kişilerin yerine aynı görünümdeki başka insanların geçirildiği hezeyanı. Cotard sendromu; statüsü ve organları dahil her şeyini kaybettiğine inandığı nihilistik hezeyan. Ayırıcı tanı Ayrıcı tanıda öncellikle diğer psikiyatrik tablolar dikkate alınmalıdır. Ayrıca bir çok dahili ve nörolojik hastalıkta hezeyanlar görülebilir. Hezeyanlara sebep olan toksikmetabolik durumlar ve limbik sistem ile bazal gangliyonları etkileyen durumlar dikkate alınmalıdır. Alzheimer, Pick hastalığı, huntington koresi, Parkinson gibi hastalıklara ayırıcı tanıda mutlaka dikkat edilmelidir. Demansların çoğunda hezeyan vardır. Demans ve delirium dışlandıktan sonra ilaç ve madde kullanımı öyküsü dikkatlice alınmalıdır. Bu maddeler arasında hezeyana en sık sebep olan iki madde amfetamin ve kokaindir. Bazen yoğun alkol kullanımının sonucu olarak hezeyanlı tablolar ortaya çıkabilir. Hezeyanlı bozuklukta madde kullanım öyküsü dikkatli bir şekilde araştırılmalıdır. Tedavi Hezeyanlı bozukluk hastaları çok nadiren psikiyatrik bir yardım arayışına girerler. Daha ziyade başka branşlardaki hekimlerin veya mahkemelerin sevki ile psikiyatrik başvuru olur. Tedavide temel şart güvenilir bir hasta hekim ilişkisi kurmaktır. Hastaya güven telkin edilmeli, hezeyanları tartışılmamalı ya da kabul edilmiş gibi yapılmamalıdır.

116 Hezeyanlı Bozukluk Hastanın hezeyanlarına bağlı olarak şiddete eğilimli olduğu acil durumlarda mutlaka hastaneye yatırmak gerekir. Hezeyanlı bozukluğun tedavisinde antipsikotikler kullanılır. Antipsikotikler içinde etkili olduğu kabul edilen ilaçların başında pimozid gelir. Ancak hezeyanlı bozuklukta etkisi kesin olarak ortaya konmuş bir tedavi yoktur. Psikoterapiler kismi fayda sağlayabilir. Kaynaklar 1. Duran A. Başka psikotik bozukluklar.cerrahpaşa Psikiyatri Kitabı. Ed. İlkay E. İstanbul 2002; 363-390 2. Fennig S, Fochtmann LJ, Bromet EJ. Sanrılı Bozukluk ve Paylaşılmış Psikotik Bozukluk Kaplan & Sadock s Comrehensive Textbook of Psychiatry. Aydın H-Bozkurt A (Çeviri Eds). Sekizinci Baskı. Güneş Kitabevi. 2007; 1525-1533. 3. Rathbone J, McMonagle T. Pimozide for schizophrenia or related psychoses. Cochrane Database Syst Rev. 2007 Jul 18;(3): 4. Perälä J, Suvisaari J, Saarni SI, Kuoppasalmi K, Isometsä E, Pirkola S, Partonen T, Tuulio- Henriksson A, Hintikka J, Kieseppä T, Härkänen T, Koskinen S, Lönnqvist J. Lifetime prevalence of psychotic and bipolar I disorders in a general population. Arch Gen Psychiatry. 2007 Jan;64(1):19-28. 5. Taylor PJ. Delusional disorder and delusions: is there a risk of violence in social interactions about the core symptom? Behav Sci Law. 2006;24(3):313-31.