Yaşlılarda Folat ve B 12 Vitamini

Benzer belgeler
Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri

Folik asit(vitamin-b9)

Amino Asit Metabolizması Bozuklukları. Yrd. Doç. Dr. Bekir Engin Eser Zirve Üniversitesi EBN Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya ABD

Demans ve Alzheimer Nedir?

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD

*Barsak yaraları üzerine çalışmalarda probiyotikler, yaraların iyileşmesi ve kapanması amaçlı test edilmiştir.

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Vitaminlerin yararları nedendir?

Metilen Tetrahidrofolat Redüktaz Enzim Polimorfizmlerinde Perinatal Sonuçlar DR. MERT TURGAL

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

FAZ II Enzimlerine bağlı genetik polimorfizmler - 1

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması

2014

Psikofarmakolojiye giriş

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER

Anestezi ve Termoregülasyon

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

Majör depresif bozukluğun tedavisinde folik asitin rolü 1

KEMOTERAPİ İLE İLİŞKİLİ KOGNİTİF BOZUKLUKLARDA

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması

B12 Vitamini ve Folik Asit Eksikliğinin Bilişsel Fonksiyonlar Üzerine Etkisinin Değerlendirilmesi *

ĐÇERĐK. Vitamin B6 Formları. LOGO Tarihsel Bakış. Yapısal Formüller. 4 Piridoksin Piridoksal Piridoksamin Piridoksal-fosfat


Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

Chapter 10. Summary (Turkish)-Özet

Yrd. Doç.Dr. Mehmet AK GATA Psikiyatri AD

PSİKOLOJİ DE. Besinsel. Destekleyiciler

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre,

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

PSİKİYATRİK HASTALIKLARDA ALTERNATİF VE DESTEKLEYİCİ FARMAKOLOJİK TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

(İnt. Dr. Doğukan Danışman)

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi

Doğuştan var olan protein metabolizması bozuklukları nelerdir?

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

BARİATRİK CERRAHİ GEÇİRMİŞ HASTALARDA SAÇ DÖKÜLMESİ VE NEDENLERİ

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

Motor Nöron ve Kas Hastalıkları. Uzm Dr Pınar Gelener

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

Prof.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

BCC DE GÜNCEL Prof. Dr. Kamer GÜNDÜZ

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

MERVE SAYIŞ TUĞBA ÇINAR SEVİM KORKUT MERVE ALTUN

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ

KOBALAMİN ( B12 VİTAMİNİ)

Yeni Tanı Hipertansiyon Hastalarında Tiyol Disülfid Dengesi

ÇİSEM İLGİN ( ) LÜTFİYE ALAÇAM ( ) Prof. Dr. Figen ERKOÇ GAZİ ÜNİVERSİTESİ

KURULUŞ 1988 İSVİÇRE HASTA BİRLİĞİ FENİLKETONURİ VE PROTEİN KISITLAMASIYLA TEDAVİ EDİLEN DİĞER METABOLİZMA BOZUKLU- KLARI SWISSPKU

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

Yemlerde Amino asitler ve B Grubu Vitaminlerinin Önemi ve Test Metotları. Süreyya ÖZCAN

Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125: Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL.

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102

START Çalışmasının Sonuçları: Antiretroviral Tedavide Yeni Bir Dönem mi Başlıyor?

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın

Vitamin B 12 ve Folik Asit Eksikli inin Psikiyatrik ve Nörolojik Bozukluklarla liflkisi

Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar. Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h)

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

ERİTROSİTLER ANEMİ, POLİSİTEMİ

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi

FOLİK ASİT EKSİKLİĞİNDE TANI, KLİNİK ve TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

Su / Hasta Değil Susuzsunuz adlı kitapta suyun önemi anlatılıyor ve yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor.

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR?

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

YAŞLILIK VE KANSER. Prof.Dr.A.Önder BERK

FOLĠK ASĠT BESĠN KAYNAKLARI

Klinik Araştırmalarda Farmakogenetik Bilginin Kullanılmasına Giriş ve Örnekler

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır.

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü

İntestinal Mikrobiyota Nedir? Ne yapar? Dr. Taylan Kav Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji BD

Kanser Tedavisi: Günümüz

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

FOSFOR DENGESİ ve HİPERFOSFATEMİNİN KLİNİK SONUÇLARI

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Toksisiteye Etki Eden Faktörler

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

BİLİŞSEL NÖROBİLİM BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI

B12(KOBALAMĐN) B12 ye bağımlı iki önemli enzim vardır.

MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Prolidaz; Önemi ve güncel yaklaşımlar

Yaşlı Diyabetik Hastanın Beslenme Tedavisi

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Transkript:

güncel gastroenteroloji 21/4 Yaşlılarda Folat ve Vitamini Esen YEŞİL Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Ankara GİRİŞ Folat; elzem vitaminlerden B9 ailesinin üyelerini tanımlayan genel bir terimdir. Besin desteklerinde okside edilmiş ve sentetik formlarda (folik asit veya pteroilmonoglutamat); besinlerde ve insan vücudunda ise çok miktarda indirgenmiş formda [örn., 5-metil tetrahidrofolat (5-MTHF)] bulunmaktadır. Yapısal olarak folat; para-aminoobenzoik asit ile bağlantılı bir pterin parçasından oluşur. Okside edilmiş form (örn., metil, metilen, metenil, formil veya formimino) ile kıyaslandığında indirgenmiş folat metabolik işlevlerde çok önemli olan ek glutamat kalıntılarına ve karbon birimlerine sahiptir. Merkezi sinir sistemi dâhil birçok dokuda, folat tekli karbon birimlerinin transfer reaksiyonunda gereklidir. Ayrıca folat; nükleik asitlerin öncüleri purin ve timidinin sentezinde [örn. deoksiüridin monofosfat tan (dump) oluşturulmuş deoksitimidin monofosfat (dtmp)], bazı amino asitlerin metabolizmasında (örn. serinin glisine ve homosisteinin, metiyonin veya sisteine dönüşümünde) ve s-adenozil metiyonin (SAM) sentezinde görev yapar. SAM genomik ve genomik olmayan metilasyon reaksiyonlarının çoğunluğu için en büyük metil grubu vericisidir. Beyindeki bu reaksiyonlar nörotransmitterlerin (serotonin, dopamin, norepinefrin ve asetilkolin), hormonların (melatonin), membran fosfolipidlerinin ve miyelinin sentezi için ve gen ekspresyonunun epigenetik kontrolü için çok önemlidir. Folatın yanında nin de metilasyon reaksiyonlarında önemli rolü vardır. Buna bağlı olarak folat ve nin eksikliği metiyonin sentaz ak- tivitesini azaltır. Bu durum SAM ve homosistein düzeylerinin artışına neden olur. Folat eksikliği durumunda DNA yı bölmek için yeterince hızlı DNA üretilmez ve çekirdekleri büyür. Megaloblastik aneminin ortaya çıkmasına neden olur. Merkezi sinir sisteminde folat yetersizliği, DNA sentezinde transkripsiyona, metilasyona ve gen ekspresyonuna zarar vererek büyüme, farklılaşma, gelişme ve onarım işlevlerini etkiler (1). Yaşlanma, fizyolojik bütünlüğün aşamalı olarak kaybedilmesinin yanında nöropsikiyatrik ve kardiyovasküler hastalıklar dahil olmak üzere birçok patofizyolojinin gelişimi ile karakterizedir. Nöro-bilişsel değişiklikler, özellikle hafızanın zayıflaması yaşlanmanın en yaygın fizyolojik değişikliğidir. Buna ek olarak yaşlı bireyler beslenme bozukluğu açısından risk altındadır. Yetişkin bireylerde folat eksikliği çok nadir görülmesine rağmen, ılımlı ve subklinik folat yetersizliği yaşlılarda nispeten daha fazla görülür (1). İngiltere de yapılan geniş çaplı bir çalışmada 65 yaş ve üzeri bireylerde folat eksikliği prevalansı yaşa bağlı olarak artmaktadır ve yaşlı erişkinlerin %5-20 sini etkilemektedir (2). eksiliği olan bireylerin %40 ında folat yetersizliği de görülmektedir. Beyin omurilik sıvısındaki 5-MTHF düzeyleri dolaşımdaki 5-MTHF düzeyleri ile güçlü bir ilişkiye sahiptir ve yaşa bağlı olarak azalmaktadır. Geriatrik popülasyondaki folat eksikliğinin bu belirgin şekilde yüksek olması bilişsel işlevleri tehlikeye atabilir ve gelişmekte olan nöropsikiyatrik hastalıkların tetikleyicisi olabilir (1). 364

YAŞLI POPÜLÂSYONDA FOLAT YETERSİZLİĞİNİN SEBEPLERİ Folatın diyetle yetersiz alımı ve emilim bozuklukları yaşlı bireylerdeki folat yetersizliğinin önemli sebeplerindendir. Ayrıca bu yetersizliğe; 60 yaş üstü bireylerin %20-50 sini etkileyen ve midedeki kronik inflamasyon ile karakterize atrofik gastritler neden olabilir. Bu durum gastrik HCl salınımının azalmasına ve gastrik mukozanın bozulmasına neden olur. Atrofik gastrit tarafından indüklenen HCl proksimal ince barsaktaki ph ı 6.6 dan 7.1 e yükseltir. ph daki bu artış intestinalden folat emilimini azaltmaktadır. İnflamatuvar barsak hastalığı, divertiküloz, çölyak hastalığı ve gastrik veya intestinal rezeksiyon intestinaldaki folat emilimini azaltmaktadır. Yetersiz beslenme; yaşlı bireylerde folat yetersizliğnin önemli bir nedenidir. Bu durum duyusal fonksiyonun ve iştahın azalması ile çiğneme ve yutma zorluğu ile sonuçlanmaktadır. Diğer taraftan 65 yaş üstü bireylerin en az %50 si ve ileri yaştaki yetişkinler çeşitli hastalıklar için medikal tedavi almaktadır. Kanser tedavisi için kullanlan metotreksat, aminopterin veya pemetreksed gibi ilaçlar folat metabolizmasını etkilemektedir. Bu ilaçlar karbon metabolizmasında yer alan enzimleri inhibe ederek folat eksikliği riskini arttırır. Bununla beraber uzun süreli gastrik asit sekresyonunu baskılayan ilaçların kullanımı folatın intestinal emilimini atrofik gastirtlerle benzer şekilde bozmaktadır. Ayrıca fenitoin ve barbitüratlar gibi eski nesil antiepileptik ilaçların serum kırmızı hücre veya beyin omurilik sıvısı folat düzeylerini düşürdüğü bildirilmiş ancak bu etki ile ilgili mekanizmalar henüz anlaşılamamıştır. Bununla beraber alkol tüketimi olan bireylerde de folat düzeyleri düşmektedir (1). Yaşlı bireylerde folat yetersizliği sebepleri Tablo 1 de özetlenmiştir. Tablo 1. Yaşlı bireylerde folat yetersizliği sebepleri İntestinal malabsorbsiyonlar Atropik gastritler İntestinal hastalıklar (Crohn hastalığı, çölyak hastalığı) Gastrik ve intestinal rezeksiyon Yetersiz beslenme Tedavi edici ilaçlar (antifolatlar, gastrik asit salınım inhibitörleri, antiepileptikler) Alkol tüketimi Tek karbon metabolizmasında yer alan enzimlerde genetik polimorfizmler (örn., Metilen tetrahidrofolat redüktaz) NÖROPSİKİYATRİK DEĞİŞİMLER FOLAT YETERSİZLİĞİ İLİŞKİSİ 1980 li yıllarda folat ve nöropsikiyatrik disfonksiyon arasındaki ilişkilerle ilgili klinik çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Yapılan epidemiyolojik bir çalışmada ağır folat eksikliğine bağlı megaloblastik anemi olan hastaların yaklaşık dörtte birinde bilişsel bozukluk ve yarısında duyusal bozukluk gözlenmiştir (3). Metilen tetrahidrofolat redüktaz gibi tek karbonlu metabolizma ile ilgili enzimleri kodlayan genlerde mutasyonlar bulunan kişilerde ileri derecede bilişsel bozukluk gelişmektedir. Bu durum folat eksikliği ve nöropsikiyatrik değişiklikler arasındaki ilişkiyi de desteklemektedir (4). Hafif Bilişsel Bozukluk Hafif bilişsel bozukluk; günlük yaşam aktivitelerine önemli ölçüde müdahale etmemekle birlikte, bir bireyin yaşı ve eğitim düzeyi için beklenen bilişsel işlevdeki bir bozulma olarak tanımlanmaktadır. Yaşlı bireylerde folat yetersizliği ile hafif bilişsel bozukluk; ilk defa 1983 yılında ilişkilendirilmiştir. 60 yaş üstü bireylerde folatın düşük kan konsantrasyonları veya diyet ile alımı hem hafıza hem de soyut düşünme testlerinde zayıf puan almaktadır. Yaş, eğitim, cinsiyet ve malnütrisyona bağlı olmayan, tanı konulamamış bilişsel düşüş gibi muhtemel karışık değişkenlerin sınıflandırılmasından sonra bu ilişkinin tutarlılığı güçlenmiştir. Folatın yetersiz alımı bilişsel düşüşe neden olabilir bu durumda karmaşık bilgi içeren ve alışılmadık, hızlı ve dikkat gerektiren görevleri yerine getirmede yetersizlikle sonuçlanmaktadır (1). Demans Demans sinsi ilerleyen ve aşamalı bir hafıza kaybı ve yüksek entelektüel disfonksiyonlar ile karakterize edilen ciddi bir bilişsel işlev bozukluktur ve bu da kişinin bağımsız olarak yaşamasına ve günlük faaliyetlerini yerine getirememesine neden olmaktadır. Bu hastalık yaşlı popülasyon için önemli bir halk sağlığı problemidir. Gelişmiş ülkelerde 60 yaş üstü bireylerin %6 sını etkilemektedir. Alzheimer hastalığı ve vasküler demans (inme sonrası demans) olmak üzere 2 tip demans vardır (1). Yapılan çalışmalar yaşlı ve orta yaşlı bireylerde folat yetersizliği ile demans oluşumu arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir (5-7). Depresyon Depresyonun genel tahmini prevalansı %5-8 dir ve sıklıkla 65 yaşın üstündeki bireylerde görülür. Demans hastalarında GG 365

görülme sıklığı yüksektir. Alzheimer hastalarında depresyon prevalansının %50 ye ulaştığı bilinmektedir. Depresyon hastalığının ruh hali ve/veya çoğu aktivitedeki ilgi eksikliği, değersizlik hissi veya suçluluk duygusu, konsantre olma veya karar verme becerisi azalması, yorgunluk, psikomotor ajitasyon veya gecikme, uykusuzluk veya hipersomnia, ağırlık veya iştahta önemli düşüş veya artış, ölüm veya intihar düşüncesinin tekrarlanan düşünceleri gibi semptomları vardır (1). Yaşlı popülasyonda folat durumu ve depresyon riski arasındaki ilişkiyi inceleyen detaylı çalışmalar sınırlı olmasına rağmen folat eksikliğinin depresyon gelişimiyle bağlantılı olabileceğini açıklamaktadırlar. Bottiglieriet ve arkadaşları (8) yaptıkları çalışmada; depresyondaki orta yaşlı ve daha yaşlı bireylerin %30 unda kırmızı kan hücre seviyelerinin (bu gösterge uzun vadeli folat depolarını yansıtmaktadır) azaldığını ve plazma homosistein seviyelerinin arttığını göstermiştir. Düşük serum kırmızı kan hücresi ve folat eksikliği; depresyon başlangıcında etkili olmasının olmanın yanı sıra, standart antidepresan tedaviye yanıtın zayıf olması ile de ilişkilendirilmektedir (1). Yapılan bir çalışmada düşük folat düzeyi ( 2.5 ng/ml) olan orta yaşlı ve yaşlı bireyler 8 haftalık fluoksetin tedavisi almış ve normal folat düzeyi olan bireylere göre daha geç iyileşme göstermişlerdir (9). Folat Yetersizliğine Bağlı Nöropsikiyatrik Değişimlerin Mekanizması Folat yetersizliğine bağlı nöropsikiyatrik değişimler tam olarak açıklanamasa da bu konu ile ilgili bazı hipotezler geliştirilmiştir. Hiperhomosisteinemi, düşük metilasyon reaksiyonları ve tetrahidrobiyopterin varlığı, urasilin DNA ya daha fazla dahil edilmesi ve daha kısa telomer uzunluğu iyi tanımlanmış hipotezlerden bazılarıdır (1). A. Hiperhomosisteinemi Artmış homosistein düzeyleri yaşlı bireylerde sıklıkla görülmektedir. Hiperhomosisteinemi kardiyovasküler ve serebrovasküler hastalıklar için bir risk faktörüdür. Folat eksikliği olan bireylerde hiperhomosisteineminin görülmesi demans gelişimi için önemli bir risk faktörüdür. Hiperhomosisteinemi bazı mekanizmalar üzerinden demans oluşumuna neden olmaktadır. Bunlar; a) öğrenme ve hafıza için kritik olan alanlardaki serebrovasküler lezyonlarının varlığı, b) artan konsantrasyonlarda homosisteik asidin neden olduğu hipokampal nöronların eksitotoksisitesi, c) hipokampal nöron- ların nörotoksik etkilere duyarlılığının artması ve Alzehimer hastalarındaki hasarlı nöronlarda amiloid-peptit ve hiperfosforile tau-proteinin birikimi ile indüklenen apopitozdur. Bu nedenle, hiperhomosisteineminin hipokampal nöronlar üzerindeki olumsuz etkileri, geriatrik popülasyonda folat eksikliği bulunan demans prevalansının daha yüksek olması için önemli bir açıklama olarak görülmektedir (1). B. Metilasyon reaksiyonları ve tetrahidrobiyopterin varlığı Metiyonin aktive olarak birçok önemli molekülün metilasyonundan sorumlu olan SAM e dönüşür. Folat yetersizliğine bağlı nöropsikiyatrik değişimler nöronlardaki SAM e bağlı metilasyon reaksiyonlarının oluşumundaki azalma ile açıklanmaktadır. SAM düzeylerindeki azalmanın yanı sıra folat yetersizliği tetrahidrobiyopterin kullanılabilirliğini azaltmaktadır. Bu sadece folat varlığına bağlı olarak sentezlenebilen bir kofaktördür. Tetrahidrobiyopterin, dopamin, noradrenalin, serotonin ve melatonin sentezinde hız sınırlayıcı aşamayı oluşturan tirozin, fenilalanin ve triptofanın hidroksilasyonu için gereklidir. Beyindeki tetrahidrobiyopterin düzeylerinde azalma, nörotransmitterlerin ve melatoninin düzeylerini düşürerek depresyonun etiyolojisini oluşturabilir (1). C. Urasilin DNA ya fazla dahil edilmesi Merkezi sinir sistemi hücrelerinin çoğunluğu bölünmemekte ve terminal olarak farklılaşsa da, DNA hasarlarının oluşması daha muhtemel olduğundan ve hızla bölünen hücrelere göre bölünmeden birikirken, DNA larının tamir edilmesi ve muhafaza edilmesi gereklidir. Folat eksikliğinin nöronun nükleer DNA sı üzerindeki etkisi, DNA onarım sistemlerinde, de novo DNA sentezinde bir bozukluğa kıyasla daha fazla ilişkilidir. Folat eksikliği sırasında dump nin dtmp ye dönüştürülmesi tehlikeye girer ve onarım sistemlerinin çekmeye çalıştığı nükleer DNA ya (timidin yerine) aşırı miktarda urasil eklenir. Bununla birlikte, daha yüksek dump / dttp oranı nedeniyle, urasil tekrar DNA ya karışmaktadır. Ayrıca, nükleer DNA nın yanında, nöronların mitokondrial DNA sı folat eksikliğinden de etkilenir. Sonuç olarak nükleotid sentezinin bozulması sonucunda DNA iplikçiklerinin daha fazla oluşumunun bozulduğunu, nörolojik ölümün hassasiyetini arttırdığını göstermektedir; bu da, folat eksikliği olan daha yaşlı hastalarda nöropsikiyatrik hastalıkların daha yüksek ortaya çıkmasının temelini oluşturabilir (1). 366 ARALIK 2017

D. Kısa telomer uzunluğu Telomerler, tüm memeli kromozomlarının sonunu kaplayan ve uzunluğu bir hücrenin biyolojik yaşının bir göstergesi olarak kabul edilen tekrarlanan DNA sekanslarıdır. Folat eksikliğinin; telomerazın nöronlarının dinamik ve fonksiyonlarını etkileyerek bilişsel düşüşe neden olabileceği düşünülmektedir. Bilimsel olarak kanıtlanmasa da folat eksikliğinin, telomerik DNA da bulunan urasil bazlarının aşırı derecede uzaklaştırılması ve subtelomerik DNA nın hipometilasyonuna bağlı olarak nöronlarda hızlandırılmış telomere kısalma ile ilişkili olduğu öne sürülmüştür. Sonuç olarak, bu durumlarda hipokampal nöronların yaşlanmasının ve ölümünün hızlandırılması için varsayımsal tetikler oluşturabilir (1). Vitamini ve Bilişsel Fonksiyon Amerika Birleşik Devletleri nde zorunlu takviyenin uygulanmasından bu yana Nöral Tüp Defektlerinin (NTD) görülme sıklığı azalmış, folat ve homosistein düzeyleri iyileştirilmiş ve felç insidansı azalmıştır. Folik asit takviyesinin yararlarına rağmen nin eksikliği veya düşüklüğü olan insanlarda bu besin desteğinin güvenliği konusunda endişe duyulmaktadır. 5,10-metilen tetrahidrofolatın tetrahidrofolata dönüşümünde ortaya çıkan metil grubu, homosisteinin metiyonine remetilasyonunda görevlidir. Bu reaksiyonu katalize eden metiyonin sentaz için kobalamin bir kofaktör görevi görür. Kobalamin kaynağı düşük olduğunda, folat DNA sentezi için, metilasyon döngüsünde sıkışmış kalır. Hem folat hem yetersizlikleri megaloblastik anemi ile karakterizedir. Her iki durumda da homosistein seviyeleri yükselir. Folatın sentetik formu olan folik asit doğrudan tetrahidrofolata indirgenir ve yetersiz nin neden olduğu metabolik bloktan kaçar. Bu nedenle folik asit tedavisi yetersizliğinden kaynaklanan megaloblastik anemiyi tedavi edebilir. Sonuç olarak aneminin hematolojik göstergeleri düzeltilir. Bu durumda eksikliğin klinik belirtisi maskelenmiş olur. Tanının gecikmesi dönüşsüz nörolojik hasarların teşhisinde gecikmeye yol açabilir. Aneminin olmadığı durumlarda nörolojik semptomlar vakaların %20-30 unda görülmektedir. ve folat düzeylerinin azalması NTD için, hiperhomosisteinemi ise kardiyovasküler hastalıklar için bir risk faktörüdür. Vejetaryenlerde diyetle alınan eksikliği yaygın görülmektedir. Yaşlılarda ise besine bağlı malabsorbsiyonu %30-40 oranında görülmektedir. Bu ilişki gastrik atrofi ve nin besinlerle yetersiz alımı ile ilişkilidir. Yaşlı popülasyonun artması ile sağlık sorunlarının prevalansının artması da beklenmektedir. Anemiye ek olarak kardiyovasküler sağlık ve bilişsel işlevde bozulma gözlenmektedir. Yaşlılarda eksikliği prevalansı oldukça değişkendir (%5-25). Çünkü farklı kesim noktaları ve durum indeksleri kullanılmaktadır (10). Yapılan bir çalışmada; yaşlanma ile birlikte serum ve folat düzeylerinde azalma, homosistein düzeylerinde artma saptanmıştır (11). SONUÇ Yaşlı toplumda beslenme problemleri, yaşla ilgili fizyolojik değişiklikler, kronik hastalıklar ve yüksek sıklıkta ilaç kullanımı gibi nedenlerden dolayı vitamin eksiklikleri sıklıkla gözlenmektedir. Hem yetişkinlerde hem de yaşlı bireylerde diyetle alınan folik asit ve bilişsel fonksiyon ve nörobilişsel bozukluklarla ilişkilendirilmektedir. Folik asit desteğinin bilişsel fonksiyonu iyileştirdiği ve gerilemesini duraklattığı, çeşitli büyüklükteki araştırmalarla desteklenmektedir. tedavisinin bilişsel işlev üzerine kanıtları çelişkili ve daha az pozitif olmasına rağmen nin intramüsküler tedavisi göz ardı edilmemelidir. Çünkü demans hastalarında bu n serumdaki düzeylerinin düşük olma eğilimi vardır. Ayrıca hastalarda gelişebilen patolojilerin hemen hepsinin düzelmesi yahut mevcut bozuklukların ilerlemesinin önlenmesi açısından, her iki vitamin eksikliğinin erken tespiti ve tedavisi oldukça önemlidir. Mevcut sonuçlar yaşlılarda düzenli olarak, folat ve homosistein düzeyleri ölçümlerinin ve gerektiğinde vitamin desteği yapılmasının, bu yaş grubunda sık görülen çeşitli hastalıkların önlenmesi açısından faydalı olabileceğini düşündürmektedir (1,10,12). KAYNAKLAR 1. Araújo JR, Martel F, Borges N, Araújo JM, Keating E. Folates and aging: Role in mild cognitive impairment, dementia and depression. Ageing research reviews,2015; 22:9-19. 2. Clarke R. Vitamin B12, folic acid, and the prevention of dementia. N. Engl. J.Med. 2006; 354: 2817 2819. GG 367

3. Shorvon SD, Carney MW, Chanarin I, Reynolds EH. The neuropsychiatry of megaloblastic anaemia. Br Med J, 1980;281(6247):1036-1038. 4. Selhub J, Bagley LC, Miller J, Rosenberg IH. B vitamins homocysteine,and neurocognitive function in the elderly. Am. J. Clin. Nutr. 2000; 71:614 620. 5. Dangour AD, Whitehouse PJ, Rafferty K, Mitchell SA, Smith L, Hawkesworth S, Vellas B. B-vitamins and fatty acids in the prevention and treatmentof Alzheimer s disease and dementia: a systematic review. J. Alzheimers Dis. 2010;22: 205 224. 6. Hinterberger M, Fischer P. Folate and Alzheimer: when time matters. J.Neural Transm. 2013:120;211 224. 7. Morris M S, Selhub J, Jacques P F. Vitamin B-12 and folate status inrelation to decline in scores on the mini-mental state examination in theframingham heart study. J. Am. Geriatr. Soc. 2012;60: 1457 1464. 8. Bottiglieri T, Laundy M, Crellin R, Toone BK, Carney MW, Reynolds EH. Homocysteine, folate, methylation, and monoamine metabolism indepression. J. Neurol. Neurosurg. Psychiatry 2000;69: 228 232. 9. Papakostas GI, Petersen T, Lebowitz BD, Mischoulon D, Ryan JL, Nierenberg AA, Bottiglieri T, Alpert JE, Rosenbaum JF, Fava M. The relationshipbetween serum folate vitamin B12, and homocysteine levels in majordepressive disorder and the timing of improvement with fluoxetine. Int. J.Neuropsychopharmacol.2005;8:523 528. 10. Varela-Moreiras G, Murphy MM, Scott J M. (2009). Cobalamin, folic acid, and homocysteine.nutrition Reviews. 2009;67(1): 69 72 11. Özdem, S. Gültekin M (2006). Yaşlılarda Serum B12, Folat ve Plazma Homosistein Düzeyleri. Turkish Journal of Geriatrics. 2006; 9(2): 59-64. 12. Rosenberg IH. Effects of Folate and Vitamin B12 on Cognitive Function in Adults and the Elderly. Food and Nutrition Bulletin. 2008;29(2):132-142. 368 ARALIK 2017