İZMİR DE KENTSEL - MİMARİ KAVRAYIŞI DÖNÜŞTÜRMEK VE YENİ BAŞLANGIÇLAR. Yrd. Doç. Dr. Emel KAYIN emel.kayin@yahoo.com



Benzer belgeler
Ayşegül SELÇUKİ-Şebnem BORAN

Planlama Kademelenmesi II

DESTEK Platformu DESTEK Platformu, Gönüllülük esaslı yerinde dönüşüm modelinin yaratılması için;

KENTSEL DÖNÜŞÜM VE TARİH

Çankaya/Alacaatlı da Konut Yapısı Ada 1 Parsel ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür

İnsan-Mekân İlişkisi Bağlamında Yaşlı Dostu Mekânlar

3. ANA POLİTİKALAR 3.1 EKONOMİK POLİTİKALAR

YEREL ÇEVRESEL PLANLAMA

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI

Yaşanabilir Bir Şehir için İzmir Bölge Planı Hedefleri. H.İ.Murat ÇELİK, PMP Birim Başkanı

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ

bul ULUSLARARASI EYLEM PLANI ÇALIŞTAYI OTURUM - YAŞAMA VE ÇALIŞMA MEKANLARI Yüklenici

MMR 301 Mimari Tasarım III

KENT ÖLÇEĞİNDE KORUMA ve YENİLEME KAVRAMLARI

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

Üst Ölçekli Planlar Mekansal Strateji Planı

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI

İKLİM MÜCADELELERİ. bu küresel sorunlarla yüzleşmede kilit bir rol oynayacak, eğitme, tecrübeye ve uzmanlığa sahiptir.

içindekiler Bölüm I Planlama Sürecine İlişkin Öneriler... 15

Çankaya/Çukurca da Konut ve Ticaret Yapısı Ada 7 Parsel ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRME RAPORU

REKREASYON AMAÇLI KENTSEL YEŞİL ALANLARIN PLANLAMA İLKELERİ AÇISINDAN GIS ARACILIĞIYLA SORGULANMASI; TRABZON ÖRNEĞİ

ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI DEPREM VE RİSK YÖNETİMİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

MİM IS 101 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ I NORMAL MİM 211 MİMARİ TASARIM II * MİM 111 ÖZEL ÖZEL

TÜRKİYE DEN SPOR YAPILARI VE KATKIDA BULUNANLAR YİRMİBİR MİMARLIK TASARIM VE MEKAN DERGİSİ NİN YAYINIDIR 30

Levent SÜMER, PMP, Torunlar GYO Planlama Müdürü, UPYE Kurucu YK Üyesi

Yeşil Kitap Çerçeve, Temel Bulgular ve Politika Önerileri

GAZİEMİR AKTEPE VE EMREZ MAHALLELERİ KENTSEL DÖNÜŞÜM VE GELİŞİM ALANI KENTSEL TASARIM VE MİMARİ FİKİR PROJESİ YARIŞMASI JÜRİ DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

1950 LERDEN GÜNÜMÜZE GELEN BİR ALIŞVERİŞ KOMPLEKSİ: BALIKESİR KASAP VE SEBZE HALİ. Gaye BİROL Yrd. Doç. Dr., Balıkesir Üniversitesi Mimarlık Bölümü

Sürdürülebilir Kalkınma ve Tarım. DR. TAYLAN KıYMAZ KALKıNMA BAKANLıĞı

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ - MİMARLIK BÖLÜMÜ RESTORASYON ANABİLİM DALI YERLEŞİM DOKULARININ ÇÖZÜMLENMESİ

Boğaçhan Dündaralp. ddrlp

BÜYÜKPARK SOSYAL ODAKLI KAFETERYA TASARIMI

ORMANLARIMIZ ve ORMANCILIĞIMIZ OLASI İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNE KARŞI DİRENEBİLİR Mİ?

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

Yer İle Yalın Bir İlişki

KENTSEL POLİTİKALAR II. Bölüm

BOLU KENT VİZYONU HEDEF 2023

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ

EMİNEVİM Konutta Yeni Fikirler Yarışması Soru ve Cevapları

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

Bursa Yakın Çevresi Deprem Tehlikesi ve Kentsel Dönüşüm

7 İKLİM 7 BÖLGE MAHALLE ULUSAL MİMARİ VE KENTSEL TASARIM FİKİR YARIŞMASI Ege Bölgesi RAPOR

ENTEGRE DÜŞÜNCE YAKLAŞIMI KADIKÖY BELEDİYESİ ENTEGRE RAPORU 11 Ocak 2019

Doğal Afetler ve Kent Planlama

Toplum, İktisat ve Çevre Üçgeninde Karar Vermek

MİMARLAR ODASI İZMİR ŞUBESİ

Kentsel Donatı Alanları

MİM310 Rölöve-Restorasyon Stüdyosu

Dersin Amaçları Dersin İçeriği. Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Hafta Konu Ön Hazırlık Öğretme Metodu

Tarih Boyunca Kent, Ticaret, Mekan (MMR 446) Ders Detayları

21. Yüzyılda. Kent ve Kentlilerin Ulaşımı

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÇİĞLİ SONUÇ RAPORU

Uluslararası Diplomatlar Birliği Universal Partners

Havza Rehabilitasyon Projeleri Planlaması, Uygulaması ve Çıkarımlar. Halil AGAH Kırsal Kalkınma Uzmanı Şanlıurfa, 2013

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA ÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI

Çalışma alanları. 19 kasım 2012

4/ /14 15 İÇİNDEKİLER YEŞİL BİNA SERTİFİKA SİSTEMLERİ SERTİFİKA SİSTEMLERİNİN AMAÇLARI BİNALARIN ÇEVRESEL ETKİSİ LEED/BREEAM KRİTERLERİ

Yenimahalle/Alacaatlı da Konut ve Ticaret Yapısı Ada 1 Parsel ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRME RAPORU

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI

ATILIM ÜNİVERSİTESİ GSTMF l MİMARLIK BÖLÜMÜ. MMR401 MİMARİ TASARIM V Yürütücüler: Emel Akın, Mete Öz

İZMİR VE FAYTON; BİR KİMLİK İMGESİ

Bu çalış a, Şehir Pla cıları A.Faruk GÖKSU ve Sıla AKALP tarafı da hazırla ıştır. Kentsel Strateji- Kentsel Vizyon Platformu


Ç.Ü. GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ GÜZ YARIYILI İÇM PROJE 5 & DİPLOMA PROJESİ

DESIGN WEEK ANTALYA İÇ MEKAN TASARIMI VE MOBİLYA Kasım 2017 Antalya Expo Center

Ç.Ü. GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ BAHAR YARIYILI İÇM 402 DİPLOMA PROJESİ

ÇALIŞMA TOPLANTILARI ETKİNLİKLER

MİMARİ RAPOR

TMMOB MİMARLAR ODASI İZMİR ŞUBESİ İZMİR ALSANCAK KRUVAZİYER LİMANI NAZIM VE UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ KAKKINDA RAPOR

Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin toplam nüfusunun sadece

ESKI.SEHIR. MIMARLIK FESTIVALI

KENTSEL YAŞAM KALİTESİ DERNEĞİ. Binalar Ağaçlardan Yüksek Olmasın

Mağusa Geleceğini Arıyor

BEK. BEK Analizi. Kentlerin Geleceği. Birikim Bereket Beceri Bakış Büyüme Beklenti. Kimlik Koruma Kapasite Kalkınma Katılım Kurgu

JÜRİ GÖRÜŞÜ. Yaratıcı düşünmeyi teşvik eden nice yarışmalarda birlikte olmak dileği ile. Prof. Dr. Aysu AKALIN Gazi Üniversitesi

Kentlilik Bilinci. Gürcan Banger - ESYO 30 Eylül 2010

YENİLİKÇİ ARA YÜZ PLATFORMU YAY

Değişiklik Paketi : 6

EGE ÜNİVERSİTESİ - EBİLTEM TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ

H+Bredgatan H+ BREDGATAN KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ. Erik Giudice Architects sunar. Helsingborg, İsveç

Konsept Yorum 200 EYLÜL 2010

GAZİANTEP DE ARSA SORUNU

TASARIM STÜDYOSU 201. Eğimli Arazide Konut T.C. İSTANBUL GEDİK ÜNİVERSİTESİ

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ - MİMARLIK BÖLÜMÜ EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROGRAMI

1.SINIF 1. YARIYIL 2. YARIYIL

VI.ETAP ÇARŞI CADDESİ

3. Yerleşimler. 3.0 Giriş

GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ

%25 - % /02/2014 gen@istka.org.tr. %25 - % /02/2014 evk@istka.org.tr

Ç.Ü. GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ BAHAR YARIYILI İÇM PROJE 5 & DİPLOMA PROJESİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

DÜNYA GÖRÜŞÜ VE SİYASAL SİSTEMİN MEKANA YANSIMASI. Dy3 ANTİK YUNAN KÜLTÜRÜ YUNAN KENTİ SİTE (POLİS)

Transkript:

445 GİRİŞ İZMİR DE KENTSEL - MİMARİ KAVRAYIŞI DÖNÜŞTÜRMEK VE YENİ BAŞLANGIÇLAR Yrd. Doç. Dr. Emel KAYIN emel.kayin@yahoo.com 21. yüzyıla yeni gelişme niyetleri ile olduğu kadar, ivedilikle ele alınması gereken ve uzun yılların biriktirdiği karmaşık sorunlarla giren İzmir kenti, gelecek stratejilerini belirlemek açısından bir dönüm noktasında bulunmaktadır. Küresel ve yerel potansiyellerin bitimsiz gibi görünen olanaklarının zorlayıcı sınırları ile yüz yüze gelinen bir dönemde, İzmir in kent ve mimarlık alanlarındaki yönelimlerini, mesafeli, objektif ve özeleştirel bir yaklaşımla yeniden değerlendirmesi önemli bir ihtiyaçtır. Bu bildiri, farklı tartışmalara açık bir ortam sağlayan sosyo-ekonomik yapısına rağmen örgütlenme, dönüşme ve sıçrama süreçlerini sonuç almayı zorlaştırıcı bir karmaşa içinde yaşayan İzmir deki kentsel-mimari kavrayışı dönüştürme ve bu alanda yeni başlangıçlar yapma olanaklarının neler olduğunu saptamayı deneyecektir. 1. İZMİR DE KENTSEL MEKÂN-MİMARLIĞIN EVRELENMELERİ VE KİMLİK OLUŞUMU Kentin yaşadığı tüm dönemlerin birbirinin üzerine katmanlandığı bir mekanizma olmasından hareketle, İzmir in geçmişine yönelik bir değerlendirme yapıldığında, kentsel mekan ve mimarlığın gelişiminin beş evrede okunabilmesi mümkün olmaktadır. Bu okuma, bilindik tarihsel aralıklar üzerinden değil, kentsel mekanın ve mimarlığın önemli dönüşüm süreçleri üzerinden gerçekleştirilmektedir. Birinci evre, İzmir in M.Ö. 3000 lerde, şimdiki Bayraklı bölgesinde, arkasına korunaklı Spylos (Yamanlar) Dağı nı alan çift limanlı bir yarımada kenti olarak kuruluşundan, M.Ö. 4. yüzyılın ikinci yarısında Kadifekale (Pagos) Dağı eteklerine taşınmasına kadar uzanan dönemi kapsamaktadır. M.Ö. 1050 lerden itibaren Hellas tan göç eden Aiol ve İonlar ın yaşadığı Smyrna, cadde ve sokakların kuzey-güney, doğu-batı yönlerinde uzadığı, evlerin ise genelde güneye baktığı ızgara planın öncül bir örneğine sahiptir (Akurgal, 1989, s.375). Kentin kutsal yapısı Athena Tapınağı ve çok odalı ev tipinin en eski örneklerinden biri olan çifte megaron, önemli mimarlık yapıtları arasındadır. İkinci evre, kentin Pagos (Kadifekale) eteklerine taşınmasından, önemli bir gelişme sürecine girdiği 17. yüzyıla uzanan dönemdir. Yerleşim bu evrede aşağıda körfez-deniz-liman, yukarıda ise Pagos Dağı ile belirlenen çift kutuplu yapısıyla karakterize olmaktadır. Helenistik-Roma evresinde, Pagos tan limana uzanan surların içinde gelişen kentin doğu-batı yönündeki iki ana yol şemasıyla şekillendiği, yamaçta tiyatro, liman çevresinde ise ticari agora, silo gibi yapıların bulunduğu ortaya konmuştur (Akurgal, 1989, s.375). 11. yüzyıldan sonra Türkler ile Bizanslılar ve Latinler arasında yaşanan savaşlar, çift kutuplu yapıyı belirginleştirmiştir. 14. yüzyılda Aydınoğulları Beyliği ve Latinler arasında geçen savaşlarda Kadifekale ile temsil edilen Yukarı İzmir Türkler in, Liman Kalesi ile temsil edilen Aşağı İzmir Latinler in elinde kalmıştır (Arıkan, 1992, s.61). Kent 15. yüzyılda Osmanlı yönetimine geçmiş, ancak 16. yüzyılın ikinci yarısına kadar kasaba karakterini taşımıştır.

446 Üçüncü evre, uzun mesafe kervan ticaretinin İzmir e yönlendiği 17. yüzyıldan 1922 yangınına kadar uzanan ve kentin güçlü bir gelişme gösterdiği dönemdir. Bu süreçte Batı Anadolu ürünlerinin dağıtım merkezi durumunda olan kent, 17. yüzyıldan sonra kasaba morfolojisinden çıkarak, dış dünyaya entegre olmayı deneyen bir kozmopolit ticaret kenti haline gelmiştir. Yerleşim Kadifekale den denize doğru yayılırken, çift kutuplu yapı bütünleşmiş, ancak farklı etnik gruplar doku içinde mahalleler oluşturarak ayrışmıştır. 19. yüzyılda somutlaşan gelişme sürecinde ulaşım sistemleri, demiryolu ve rıhtımın inşasıyla yenilenirken; ticaret, geleneksel çarşı Kemeraltı ve Batı tarzı malların satıldığı Frenk Çarşısı nda ikili bir yapı sergilemiştir. Tanyeli, bu dönemde Batı ile etkileşime geçen tüm periferik ülkelerde, mimarlık kültürünün ne gelenekselin geleneksel, ne de Batılı nın Batılı olduğu bir ikilem içinde geliştiğini, İzmir mimarlığının da böyle değerlendirilmesi gerektiğini vurgular (Tanyeli, 1992, s.327). Gerçekten de farklı etnik grupların kendi kültürlerini yansıttıkları konutlar ve dinsel yapılar ile geleneksel hanlar, Batı tarzı tiyatro, otel, bar, posta bürosu vb. yapılar, kentte mimari bir çeşitliliği oluştururken, kültürlerarası etkileşimler binalara yansımıştır. Dördüncü evre, kentin 1922 yangını sonrasında, Cumhuriyet döneminde modernist kent vizyonu ile kurgulanmasından, radikal bir dönüşüm sürecine gireceği yüzyıl ortasına uzanan süreci kapsamaktadır. Kıray, kentin bu dönemdeki ekonomik ve çevresel ilişkilerine bakarak örgütleşememe problemi ile birlikte yarı gelişmiş bir merkez olma karakterini taşıdığını vurgular (Kıray, 1998, s.15-16). Kentsel mekan, yangın sonrasında Cumhuriyet in modern kentler kurma ideolojisi paralelinde planlanmış, Danger planı yangın alanlarında işlevsel bölgeleme ve ışınsal bulvarlar önerirken, Kültürpark gibi önemli bir kamusal alan dokuda yerini almıştır. Mimarlık ise, Selçuklu-Osmanlı tarzına referans veren ulusalcı arayışlarla, uluslararası modern üsluba eklemlenmeye çalışan modernist arayışlar arasında ikili bir yapı göstermiştir. 1950 lerden sonra, uluslararası gelişmelere entegre olma, hızlı gelişmeyenilenme çabaları belirginleşmiş; 1960 lardan sonra ise yüksek yapılaşma, gecekondu, metropolitan kent yapısına geçiş gibi gelişmeler ortaya çıkmıştır. İzmir, hızlı kentleşmeden metropolitan kent yapısına evrilirken, saçaklı bir yapı içinde gelişmiş, fiziksel açıdan bütün, sosyo-ekonomik açıdan parçalı bir yapıya sahip olurken, önemli kentsel sorunlar da ortaya çıkmıştır. Yapılaşma sorunları ve sosyo-ekonomik sorunların yanı sıra, hava, su, deniz ve toprak üzerindeki kirlilik tehlikesinin, gereken önlemler alınmadığı takdirde kent açısından ciddi sonuçlara yol açacağı sorunu, çok önceden ortaya konmuştur (Karadağ, 2000, s.213-227). 2000 sonrasında ise, fiziksel ve yaşamsal olarak yıpranan kentin iyileştirilmesi için arayışlara girilmiştir. İzmir kentinin birbirinin üzerine katmanlanan gelişme süreçleri, farklı dönemlerin mekansal katmanlarını yer yer ortadan silmiş ya da tahrip etmiş olsa da, tüm bu süreçlerin fiziksel ve yaşamsal açıdan karakterize olmuş kimlikleri biçimlendirdiği açıktır. Bu süreçleri yargılamak ve şikâyet etmek yerine, olguları anlamaya çalışarak iyi okunmuş bir veri tabanı üzerinde doğru bir gelecek oluşturmaya çalışmak gereklidir. İzmir in yukarıda açıklanan gelişme evreleri sonucunda ortaya çıkan kimlikleri, aşağıdaki gibi sıralanabilir: - Ege-Akdeniz kenti, liman-kıyı kenti, ticaret kenti olma durumu - Sürekli çeşitli grupların gelip gittiği, gelenlerin bazılarının kısa, bazılarının uzun kaldığı, farklı grupların kent içinde alt gruplar oluşturduğu, devingen, çok kültürlü bir sosyal yapıya sahip olma durumu

447 - Büyük kent ile kıyı kasabası olma, ekonomik-kültürel potansiyeller ile örgütlenememe, dışa hem açık hem de kapalı olma gibi karakteristikler arasında ikilemler yaşama durumu. Liman ve ticaret öğesi, kentin tarihi boyunca dış dünyadaki gelişmelere kolay eklemlenmesini sağlarken, sosyo-ekonomik örüntüdeki hareketlilik çeşitli kültürleri bir araya çekmiş; farklı grupların gerçek bir metropol olmayı önleyen ayrışıklığı, gelişmelerin sürekliliğini ve kentsel yaygınlığı önlemiştir. Ege-Akdeniz iklimi ve kültürü ise büyük kent için oldukça rahat yaşamayı sağlayan kalitelere karşılık gelirken, bir tür uçuculuk ve naiflik duygusu da yaratarak heyecanlı vizyonların iyi örgütlenmiş eylemlere dönüşmesini zorlaştırmaktadır. Benzer ikilemler, devinimler, etkileşimler ya da gelişme zorlukları, sözü edilen fiziksel ve sosyo-ekonomik kimliklerin yarattığı arka planda şekillenen kentsel mekan ve mimarlığı kaçınılmaz biçimde etkilemektedir. 2.İZMİR DE KENTSEL MEKAN VE MİMARLIK İÇİN GELECEK STRATEJİLERİ İzmir in yukarıda açıklanan gelişme süreçleri ve kimlik tanımları, kentin geleceğine yönelik en temel irdelemenin, kentsel mekanın-mimarlığın İzmir in fiziksel-yaşamsal kimlikleri ile örtüşüp örtüşmediğini sorgulamak üzerine kurgulanması gerektiğini ortaya koymaktadır. Böyle bir kapsamdaki en temel soru şudur: Kentin-mimarlığın geçmişten bugüne var oluş biçimi, İzmir in fiziksel-yaşamsal kimlikleri ile özdeşleşerek mi, çelişerek mi, birbirini yıpratarak mı, yoksa birbirini geliştirerek mi kurulmaktadır? 20. yüzyılın büyük bölümünde kentsel mekan ve mimarlık, İzmir in fiziksel olanakları ve yaşam kültürü ile çelişerek gelişmiştir. Bir kıyı-liman kentinin, deniz ve iklim gibi gündelik hayat kaliteleri ile doğrudan ilişkilenen fiziksel olanakları tahrip edilirken, çok kültürlü, devingen bir yapıya sahip olma durumunun geliştirici potansiyellerinden de yararlanılamamıştır. Yüzyıl ortasından sonra hızlanan bir süreçte, kentsel mekan ve mimarlık için fiziksel ve sosyo-kültürel yapıya uygun modeller geliştirmeye çalışmak yerine, başka yerlerde denenmiş modellerin tekrarlanması yoluna gidilmiştir. Bitişik nizam, rant temelli apartmanlardan toplu konut denemelerine, alışveriş, kültür merkezlerinden günümüzde moda olan kapalı konut sitelerine, kentsel dönüşüm projelerinden simge yapı üretme tasarımlarına, kıyının sürekli doldurulmasından tüm boşlukları yapılarla kaplamaya doğru çeşitlenen tüm öneriler, hep bilindik modelleri tekrarlayan yönelimlerle gelişmektedir. Sonuç, deniz, yeşil, hava, insan ölçeği, mahremiyet, iletişim olanakları gibi, gündelik hayata ilişkin önemli kalitelerin yitirilmesidir. Ülke ölçeğinde makro yönelimlere karşı duramamanın bir sonucu olan gecekondu gerçekliği ve yıpranan tarihsel alanlar bir yana; 20. yüzyılın ilk çeyreğinden sonra modern ve yeni merkezler olarak kıyı hattında gelişen bölgelerin şikayet konusu olması ve terk edilme eğilimine maruz kalması, asıl odaklanılması gereken konuyu oluşturmaktadır. Bu bölgeler için geliştirilen imar kuralları ve bu çerçevede biçimlenen tasarımlar, uzun vadede yaşamsal kaliteleri tüketen sorunlar yaratmış; gürültü, kirlilik, kapalılık duygusu, yeşil yoksunluğu, mahremiyet ihlali, klimatizasyon eksikliği gibi gündelik hayatı gibi zorlayıcı olguların varlığına neden olmuştur. Yukarıda sunulan çerçeve içinde bu bildirinin en temel öngörüsü şu olacaktır: İzmir in kentsel mekan ve mimarlık konusundaki stratejilerini ve tasarım yaklaşımlarını değiştirmesinin zamanı gelmiştir. Kenti sürekli terk edemeyeceğimize göre, yaşanabilir-sürdürülebilir yeni

448 mekan düşünceleri ve onların hayat bulabileceği yeni imar düzenlemeleri üzerine düşünce üretmek zorundayız. Burada simgesel mimarlığa ve yıldız mimarlara odaklı yaklaşımlardan değil, gündelik hayatın geçtiği mekanlara odaklı yönelimlerden, mikro ve makro tasarımlardan söz edilmektedir. Kentin ve mimarlığın yaşanabilir-sürdürülebilir normlarda gelişmesi açısından tartışma gündemine alınması gereken birkaç somut strateji aşağıda sıralanmaktadır: 2.1. Kentsel Ölçekteki Stratejiler Doğal potansiyellerin önemli oranda zedelendiği ve bir yapı yığınağı olarak biçimlenen İzmir de, kentsel ölçekte önerilen stratejiler aşağıda sıralanmaktadır: 1. Kentsel Mekanda Çeşitlilik Olgusunun Korunması-Geliştirilmesi ve Yaşanabilir- Sürdürülebilir Dönüşüm Modelleri İçin Arayışlara Girilmesi: İzmir in farklı bölgeleri arasındaki sosyal-mekansal iletişimsizlik ve kentsel olanaklardan yararlanma kapsamındaki büyük uçurumlar, kent için üretilen stratejilerin uygulanmasını güç hale getirmektedir. Farklı bölgelerdeki sosyo-ekonomik kimlikler açısından çeşitlilik gösteren kentli grupların iletişim zemininin çoğaltılması ve kentsel hizmetlerden yararlanma olanaklarının arttırılması gereklidir. Bu süreçte mekanların tek tipleşmesinden kaçınılmalı ve yeniden düzenlenecek olan bölgelerin kültürel-mekansal çeşitlilik sunma olasılıkları yok edilmemelidir. Kemeraltı, Basmane, Kadifekale gibi tarihsel bölgeler sağlıklaştırılırken, yüzyıllar süren gelenekler dahilinde evrilmiş mekan-yaşam formlarının zedelenmemesine; bu yerlerin turistik sahne dekorlarına dönüştürülmemesine; gerek bölgede yaşayan, gerekse bu alanları kullanan diğer kentlilerle yabancılaştırılmamasına özen gösterilmelidir. Uzundere, Gürçeşme, Limontepe gibi gecekondu alanlarının sağlıklaştırılma süreçlerinde ise, standart apartmanlar gibi şikayet konusu olan yapılaşma modellerinin bu bölgelerde tekrarlanması yerine; iç mekan kurguları, kamusal kullanımlar, yeşil doku, enerji korunumu, insan ölçeği vb. açılardan alternatifler sunan yeni yaşam mekanları oluşturmak için arayışlara girilmelidir. Dönüşüm uygulamaları sadece fiziksel mekanı iyileştirmeye odaklanmamalı; eğitimsel-kültürel-sosyal bir program olarak da tasarlanmalıdır. Tarihsel bölgelerin ve gecekondu alanlarının sağlıklaştırılma süreçlerinde soylulaştırılmış-standartlaştırılmış dönüşüm modelleri yerine, kentlilere seçenekler sunan yaşanabilir-sürdürülebilir dönüşüm modellerini araştırmak; kentsel mekanda çeşitlilik olgusunun gelişmesini sağlayarak zenginlik yaratacaktır. 2. Merkezin İyileştirilmesi ve Merkezde Kalma Duygusunun Güçlendirilmesi: Cumhuriyet döneminde modern merkezler olarak gelişen Alsancak, Karşıyaka, Güzelyalı gibi bölgelerin, yoğun yapılaşma, ulaşım, otopark, gürültü, kirlilik, yeşil yoksunluğu gibi sorunlarla yıpranmış olmaları, bu merkezlerden Narlıdere, Seferihisar, Urla, gibi çevre bölgelerde inşa edilen kapalı konut sitelerine göç edilmesine neden olmaktadır. Bu hareketlilik merkezin kıyı bölgelerinde nesilden nesile yaşama eğilimiyle karakterize olan mekan-aile ilişkilerini çözerken, sosyal profili ve aidiyet duygusunu dönüştürmekte; göç edilen kırsal alanları ise yapılaştırarak toprak-su-iklim dengelerini zedelemektedir. Bu koşullar altında, tarihi bölgeler ve gecekondu alanları ile birlikte modern bölgelerin de iyileştirilmesi ve merkezde kalma duygusunun güçlendirilmesi gereklidir. Sözü edilen alanların kemikleşmiş bina örüntülerini kısa vadede radikal biçimde dönüştürmek mümkün olamayacağına göre, öncelikle mikro müdahale denilebilecek sağlıklaştırma önlemlerine başvurmak gereklidir (Kayın, 2007, s.2).

449 İlk etapta gürültü, görüntü, hava kirliliğine karşı etkin önlemler almak, deniz ulaşımını geliştirmek, sokak-cadde ölçeğindeki nokta tespitleri ile bitki türleri üzerinde çalışarak toplam kentsel yeşili çoğaltmak, mikro tasarımlar-kent mobilyaları getirilmek suretiyle sokak içi iletişim olanaklarını güçlendirmek ve aidiyet duygusunu arttırmak, sanat-kültür tüketimini açık alanlara yaymak, ticari canlılık ve çeşitliliği bir cazibe unsuru yaratacak biçimde geliştirmek gibi önlemler üzerinde çalışılabilir. 3. Kentte Zaman Duygusunun Tesisi ve Belleğin Korunması: Koruma düşüncesi kentte yalnızca sit alanlarını ve tescilli yapıları korumakla ilgili bir eylem olarak değil; zaman duygusunun ve belleğin korunmasına yönelik bir eylem olarak ele alınmalıdır. Dolayısıyla kentin 19. yüzyıl öncesi katmanları ile birlikte, artık geride kalmış olan 20. yüzyılın belleğini oluşturan hangi katmanların korunacağı konusu, gündemde yer almak zorundadır. Farklı katmanların mekanda okunabilmesi için, kentte özel düzenlemeler yapılmalıdır. Yalnızca binalar değil, giriş kapıları, ağaçlar, heykeller, bölgesel işlevler vb. farklı unsurlar kentsel belleğin kurucuları olarak kabul edilmelidir. 4. Kent İçindeki ve Yakın Çevresinde Doğal Alanların-Rekreasyon Olanaklarının Geliştirilmesi: Doğanın hızla tüketildiği bir dünyada, rekreasyon olanaklarının tesisi, sağlıklı bir kentsel yaşamın sürdürülebilmesi açısından için önemli bir konuyu teşkil etmektedir. Kentteki dinlenme olanaklarının geliştirilmesi, kentlilerin yaşam kalitesini arttırmanın ötesinde, çevredeki kırsal alanlar üzerindeki baskıların da azalmasını sağlayacaktır. Kent içi kullanımlar kapsamında, körfez çevresindeki yeşil kuşak geliştirilmeli ve Kültürpark ın doğal karakteri sağlıklaştırılmalıdır. Merkezin yakınındaki en son doğa potansiyelli alan olan İnciraltı üzerindeki yapılaşma teklifleri sonlandırılmalı ve bu bölge kentlilere doğa temelli rekreasyon olanağı sunabilecek biçimde modellenerek sağlıklaştırılmalıdır. Hobi bahçeleri, yeşil kahvaltı servisleri, doğal üretimi ve satışı yeme-içme vb. hizmetlerle bütünleştirme, binek hayvanlarıyla dolaşma, kuş gözlemi, temiz enerjili deniz araçlarını kullanma gibi basit doğal eylemlerin estetize edilmiş kurgular içinde İnciraltı nda sunulması sonucunda; kentliler gece-gündüz ve kolay erişebilecekleri güçlü bir rekreasyon olanağını elde ederken; bölgede yaşayanlar doğanın değer kazandığı bir dönemde nesilden nesile aktarabilecekleri iş olanaklarına sahip olacaklar; kent ise doğa ile kentli kullanımların bütünleştiği ve İzmir de başka alternatifi olmayan bir alana sahip olmak dolayısıyla zenginleşecektir (Kayın, 2007, s.30-31). Bu projenin vurgusu, karşısında yer alan ve yine yapılaşma baskısına maruz kalan Tuzla Yaban Hayatı Koruma Alanı nın ya da Kuş Cenneti nin etkin korunmasıyla arttırılmalıdır. Tuzla Yaban Hayatı Koruma Alanı, doğal yaşamın iyi korunduğu ve gözlembilgilenme olanaklarının da geliştirildiği bir kurgu içinde düzenlenirken, İnciraltı ile doğal yapıya zarar vermeyecek bir deniz ulaşımı ilişkisinin sağlanması da düşünülebilir. 2.2. Mimarlık Ölçeğindeki Stratejiler Mevcut yapılaşmanın büyük oranda şikâyet konusu olduğu İzmir de, mimarlık ölçeğinde önerilen stratejiler aşağıda sıralanmaktadır: 1.İzmir Kenti İçin Alternatif Mimari Tasarımlar Oluşturulmasına Yönelik Çalışmaların Başlatılması: Ege-Akdeniz coğrafyasında yer alan bir kıyı kenti olan ve açık alanlarda, kolay iletişimli rahatlatıcı bir tempo içinde süregelen bir yaşam tarzının egemen olduğu İzmir de, mimarlık ürünlerinin çoğu, kentin rüzgar, güneş, kıyı kullanımı, coğrafi yapısı gibi olanakları

450 ve yaşam kültürü ile iyi ilişkilenememiş; tasarımlar, rant temelli imar düzenlemeleri ile küresel ölçekte moda olan şablonların arasına sıkışmıştır. Özel yaşamın önemli oranda zedelendiği, güneş, rüzgâr, yeşil olanaklarından yoksun, sosyalleşme olanakları sınırlı, sıkışık apartman konutları gibi, yurtdışı tipolojilerini tekrarlayan alışveriş-kültür merkezleri örnekleri de bir yer ve yaşam mekanı olarak İzmir in gerçekliklerini araştıran yaklaşımlarla gelişmemektedir. Yeni denemeler olarak karşımıza çıkan kapalı konut siteleri ise, kentsel akışkanlığı kestikleri için tartışmalı uygulamalardır. Gündelik hayatı zorlaştıran rant temelli binalar, ilk etapta kazançlı gibi görünse de, uzun vadede terk edilmeleri, sürekli müdahaleye ihtiyaç duymaları, fiziksel-ruhsal sorunlara neden olmaları dolayısıyla aslında ekonomik değildir. Rant fikrine uygun olmasa da, insanlar için kentsel mekanlarda-yapılarda sadece kapalı mekan ihtiyacı değil, boşluk ihtiyacının da olduğu kavranmalı; kapalı mekanların açık ve yarı açık alanlarla farklı biçimlerde bütünleştirildiği, dışarıda yaşama kültürünü ve iletişim olanaklarını yorumlayan yeni tasarım fikirleri geliştirilmelidir. Güneş, rüzgar vb. unsurlar ile mekan ilişkilerinin yeniden sorgulanması, doğayı yapıların bünyesine taşıma olanaklarının değerlendirilmesi, binaların birer kutu gibi düşünülmek yerine boşluklu örüntüler olarak tasarlanması, yapılarda esneklik sağlayıcı çözümler üretilmesi, standart mekan organizasyonu dışındaki çözümlerin geliştirilmesi, aynı bina içinde farklı yaşam modellerine olanak sunan tasarım çeşitlemelerinin getirilmesi gibi konular araştırılabilir. Kent yaşamını geliştirecek kamusal binaların yeniden yorumlanması ve sokak-bina arasındaki görsel-kullanımsal sınırların azaltılması düşünülmelidir. Kentlilerin yaşam kalitelerini arttıracak yeni apartman mimarlığının, yeni alışveriş merkezi mimarlığının, yeni okul mimarlığının nasıl olacağı sorgulanmalıdır. 2. Enerji Korunumlu Kent-Mimarlık ve Minimalist Mekan Tüketimi Konularının Gündeme Taşınması: Dünyanın doğal potansiyellerinin tükenmesine bağlı olarak tasarım ve malzemesi itibarıyla enerjiyi az tüketen ve kendi enerjisini üretebilen yapıların geliştirilmesi önemli bir konuyu teşkil ederken; İzmir de bu gündemin yeterli yaygınlıkta olmadığı görülmektedir. Kentin fiziksel koşullarının avantajıyla rüzgar, güneş gibi temiz enerji kaynaklarını kullanılması mümkün olmakla birlikte, bu kapsamdaki denemeler sınırlıdır. Kullanılan yapılardaki enerji tüketiminin azaltılması gibi, enerji korunumlu mimarlık formlarının yaygınlaştırılması konusunda da etkin stratejiler oluşturulmalıdır. Kullanıcıların minimalist mekan tüketimine yönlendirilmesi, konunun başka bir önemli boyutunu teşkil etmektedir. Özellikle güncel konut piyasasının da ivmelendirmesiyle, kullanıcıların alan talebi giderek yükselir ve kullanıcılara gereğinden büyük mekanlar sunulurken; bu üretimlerin toprak, hava, su, enerji kaynakları vb. öğelerle ilgili tüketim öğelerini oluşturdukları gerçeği gözardı edilmektedir. Her yapı türündeki mekan kullanımlarının boyutları sorgulanmalı ve bu kapsamda yaratılan beklentilerin durdurulması yönünde bilinç oluşturucu çalışmalara girişilmelidir. 3. SONUÇ İzmir kentinin günümüzdeki mekansal-yaşamsal sorunları değerlendirildiğinde, 20. yüzyılın ortasından günümüze yansıyan yönelimlerle, geleceğin kurgulanmasının ne denli güç olduğu görülecektir. Geleceği kurma yönünde kentin hava, su, deniz, enerji, yeşil vb. doğal potansiyellerinin titizlikle korunması ve geliştirilmesi en önemli konulardan biridir. Enerji korunumu, mekansal esneklik, özel-kamusal alan ilişkilerinin geliştirilmesi, afet

451 güvenliği ve yeni estetik yaklaşımlar, 21. yüzyılın önemli tasarım sorunlarını teşkil ederken, İzmir in bu gelişmelere ne kadar yaklaşabildiği tartışmalıdır. Kentsel mekan ve mimarlık ürünlerinin, söylem boyutunda kurgulanan, talep boyutunda oluşturulan ve uygulama boyutunda gerçeğe dönüştürülen bir süreç içinde hayat bulduğu düşünüldüğünde, bu süreci olanakları tükenmekte olan kentin gerçekliğine uygun biçimde şekillendirebilmenin mümkün olduğu söylenebilir. Dönemin mimarlık yaklaşımlarının toplumda fazla sorgulanmadan moda olması, rant sektörünün mekan ve insan gerçekliklerinin önüne çıkması, gereğinden çok-hızlı tüketim davranışının, mekana yansıyan bir çılgınlık olarak yayılması, söylemden talebe, talepten gerçekliğe şekillenen mekansal var oluşu etkilemektedir. Bu durumda yaşanabilir-sürdürülebilir bir kent ya da mimarlık oluşturabilmenin başlangıcı, söylemi, talebi ve gerçekliği yaratanların kentsel-mimari kavrayışı dönüştürmeye niyet etmeleriyle gerçekleşecektir. Dolayısıyla bu bildirinin, şu an için, en temel önerisi, İzmir de Kentsel Mekan ve Mimarlık Konusundaki Beklentilerin- Yaklaşımların Dönüştürülmesi konusunda çalışacak ve mekanları tasarlayanlar, kullananlar, yasal zeminini oluşturanlar, finanse edenler vb. farklı aktörleri kapsayacak bir girişim grubunun oluşturulmasıdır. Yaşanabilir bir gelecek isteniyorsa, verili dünyanın farklı aktörlerin zihinlerinde kodladığı kentsel-mimari beklentilerin değişebileceğine ve yeni başlangıçlar yapmanın mümkün olduğuna inanılması zorunludur. Bilindik modellerin tekrarlandığı, mekanı ve doğal potansiyelleri tüketmeye eğilimli gelişme stratejileri ivedilikle terk edilerek, beklentiler yaşanabilir-sürdürülebilir ölçütlere çekilmelidir. Kentsel mekan ve mimarlıktaki aşınmayı sağlayan süreçler nasıl yıllar içinde üst üste birikerek oluştuysa; yerelmerkezi yönetimler, kent ve mimarlıkla ilgili örgütlenmeler, üniversiteler, tasarım, finansör, uygulamacı, malzeme-detay üreticileri ve halk temsilcilerinden oluşacak bir girişim grubunun yeni başlangıçlar konusunda şu an başlatacağı çalışmalar da, sonuçlarını ancak gelecekte ortaya koyabilecektir. KAYNAKLAR Arıkan, Z. Akdeniz de Bir Liman : 15. ve 16. Yüzyıllarda İzmir, Üç İzmir, Yapı Kredi Yayınları Ltd.Şti., İstanbul, 1992. Akurgal, E., Anadolu Uygarlıkları, NET Turistik Yayınlar Sanayi ve Ticaret A.Ş., İstanbul, 1989. Karadağ, A., Kentsel Gelişim Süreci, Çevresel Etkileri ve Sorunları İle İzmir, Titizler Grafik Baskı Hizmetleri, İzmir, 2000. Kayın, E., Balçova-Teleferik, İnciraltı-Bahçelerarası Bölgesi İçin Kentsel Fırsatlar, Ege Mimarlık, 2007/60, s.28-31. Kayın, E., Kentsel Mekanın Gündelik Hayat Merkezli İyileştirilmesi İçin Arayışlar, Güzelyalı&Göztepe İyileştirme Platformu Bülteni, 2007/Kasım, s.2. Kıray, B.M., Örgütleşemeyen Kent İzmir, Bağlam Yayıncılık, İstanbul, 1998.