İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİNİN DURUMU, SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ



Benzer belgeler
ĠLKÖĞRETĠM ĠKĠNCĠ KADEME TÜRKÇE ÖĞRETĠM SORUNLARI VE BU SORUNLARIN ÇÖZÜM YOLLARI

KKTC de ilkokulda zihin engelli öğrencilere okuma öğretiminde uygulanan yöntem cümle çözümleme yöntemidir. Bu yöntem Türkiye deki Eğitim Uygulama

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ.v ÖZ GEÇMİŞ vii I. BÖLÜM İLK OKUMA VE YAZMA ÖĞRETİMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ 1

İŞLEVSEL DİL BİLGİSİNİN TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDEKİ YERİ Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2007, sayı:1,s:

İŞLEVSEL DİL BİLGİSİNİN TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDEKİ YERİ

Ders Adı : TÜRK DİLİ II: CÜMLE VE METİN BİLGİSİ Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3. Ders Bilgileri.

Ders Adı : TÜRK DİLİ I: SES VE YAPI BİLGİSİ Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3. Ders Bilgileri.

TÜRKÇE MODÜLÜ BİREYSEL EĞİTİM PLANI (TÜRKÇE DERSİ) (1.ÜNİTE) GÜZEL ÜLKEM TÜRKİYE

6. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

3. SINIFLAR BU AY NELER ÖĞRENECEĞİZ? OCAK

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

ODTÜ GV ÖZEL DENİZLİ İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR MART AYI KAZANIMLARI TÜRKÇE DERSİ

İŞTİP TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜNDE TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE UYGULAMADA OLAN TÜRKÇE - MAKEDONCA MATERYALLER. 1.Giriş

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

Ölçme Yöntemleri 1) Dilbilgisi ve dil bilimin temel kavramlarını tanır. 1,2 1,2

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI OKUMA YAZMA ÇERÇEVE PLANI

Zihinsel Yetersizliği olan bireylere Okuma- Yazma Öğretimi. Emre ÜNLÜ

5. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Ortak Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

Sarıyer Belediyesi ile Her çocuk İngilizce konuşsun

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 6. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

..OKULU ÖZEL EĞİTİM SINIF I. EĞİTİM-ÖĞRETİM YLILI HAFİF DÜZEYDE ZİHİNSEL ENGELLİLER; SINIFLAR TÜRKÇE DERSİ ÇERÇEVE PLANI

(saat/hafta) Teorik anlatım, tartışma, soru-cevap. Hacettepe TÖMER Öğretim Elemanları

12. HAFTA PFS102 SINIF YÖNETİMİ. Yrd. Doç. Dr. Ali Çağatay KILINÇ.

ÖZEL BİLGE OKULLARI 3. SINIFLAR ŞUBAT AYI BÜLTENİ

7. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

DERS BĠLGĠLERĠ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD

DERS BİLGİLERİ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD

Ders Adı : YABANCI DİL I (İNG.) Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri.

CJ MTP11 AYRINTILAR. 5. Sınıf Türkçe. Konu Tarama Adı. 01 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - I. 02 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - II

ÖZEL BİLGE OKULLARI 2. SINIFLAR NİSAN AYI BÜLTENİ

Ders Adı : ÖĞRETİM TEKNOLOJİSİ VE MATERYAL TASARIMI Ders No : Teorik : 2 Pratik : 2 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri.

Ders Adı : TÜRK DİLİ I Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri.

Baleybelen Müfredatı

BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ ÖĞRETİM PROGRAMI

ÖZEL ATAFEN İLKOKULU 1. SINIFLAR İNGİLİZCE VELİ BİLGİLENDİRME

MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

KAZANIMLAR(KISA DÖNEMLİ AMAÇLAR)

Dil Bilgisi Konularının Öğretim Sorunları

PENTRU DISCIPLINA LIMBA ŞI LITERATURA TURCĂ MATERNĂ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI. İLKOKULU 2. SINIF TÜRKÇE DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE?

YÜZ YÜZE 2016 ISTANBUL 2016

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

Ders Adı : ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL GELİŞTİRME Ders No : Teorik : 2 Pratik : 2 Kredi : 3 ECTS : 7. Ders Bilgileri.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Farkındalık Okuma öncesinde kullanılan stratejiler Okuma sırasında kullanılan stratejiler

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ARAPÇA I DKB

DERS KATEGORİSİ TEORİ+UYGULAMA (SAAT) Öğrencileri, öğrendikleri kurallar doğrultusunda konuşmaya yönlendirme.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

TÜRKÇE EĞİTİMİNDE KELİME HAZİNESİNİN ÖNEMİ. Prof. Dr. Murat ÖZBAY. Arş. Gör. Deniz MELANLIOĞLU

1: İLETİŞİM, DİLVE KÜLTÜR

BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ TÜRKÇE DERSİ EĞİTİM PLANI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı SESLENDİRME VE DUBLAJ KURS PROGRAMI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL GELİŞTİRME

ÖZEL ÖĞRETİM KURSU TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI-I ÇERÇEVE PROGRAMI. :Tercih Özel Öğretim Kursu :Kesikkapı Mah. Atatürk Cad. No.

2. SINIF AKADEMİK BÜLTEN ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI

Ders Yazılımlarının Sahip Olması Gereken Özellikler:

Ders Adı : ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI Ders No : Teorik : 2 Pratik : 2 Kredi : 3 ECTS : 3. Ders Bilgileri.

3. SINIFLAR KASIM AYI BÜLTENİ

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

5. Sınıf (Hazırlık) 5. Sınıf 6. Sınıf 7. Sınıf 8. Sınıf Story Time My Word Bank

YÖNLENDİRİLMİŞ ÇALIŞMA I DERS NOTLARI

BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ TÜRKÇE DERSİ EĞİTİM PLANI

MEB kitaplarının yanında kullanılacak bu kitap ve dijital kaynakların öğrencilerimize;

SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

İlkokuma Yazma Öğretimi

İNGİLİZCE HAZIRLIK PROGRAMI SEVİYE 2 DERS MÜFREDATI

..OKULU ÖZEL EĞİTİM SINIF I. EĞİTİM-ÖĞRETİM YLILI HAFİF DÜZEYDE ZİHİNSEL ENGELLİLER; SINIFLAR TÜRKÇE DERSİ ÇERÇEVE PLANI

EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 2. DÖNEM NİSAN - MAYIS - HAZİRAN 1.SINIFLAR VELİ BİLGİLENDİRME MEKTUBU

EMİN ALİ TURHAN, KAMİLE ÖZER AYTEKİN,

Nasıl Daha İyi Öğrenirim?

SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

İÇİNDEKİLER 1: DİL VE DÜŞÜNCE ARASINDAKİ İLİŞKİ...

Ses Temelli Cümle Yöntemi. 1 Hazırlayan: Doç. Dr. Berrin Baydık

MEB kitaplarının yanında kullanılacak bu kitap ve dijital kaynakların öğrencilerimize;

Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı

Konunun Müfredattaki Yeri DERS PLANI

5. SINIF TÜRKÇE YILLIK PLANI

DERS TANIMLAMA FORMU. Proje/Ala n Çalışması

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Okuma Gelişim Dönemlerine Göre Okuma Ve Yazma Becerileri, Erken Okuryazarlık Becerileri

% 83 % 10 % 4 % 2 % 1. Görme. İşitme. Koklama. Dokunma. Tatma

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü. Mesleki Gelişim Programı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS MESLEKİ Y.DİL DKB

Researcher: Social Science Studies (2017) Cilt 5, Sayı 10, s

Türk Dili I El Kitabı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI. İLKOKULU 1. SINIF TÜRKÇE DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

Eğitimde Materyal Tasarımı ve Kullanımı

TÜRKÇE haftalık ders sayısı 7, yıllık toplam 126 ders saati

haftalık ders sayısı 7, yıllık toplam 126 ders saati

ORTAÖĞRETİM İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ ÖZEL ALAN YETERLİKLERİ

PROF. DR. MURAT ÖZBAY IN TÜRKÇE ÖĞRETİMİ ÜZERİNE ARAŞTIRMA VE İNCELEMELER ADLI ESERİ ÜZERİNE

İNGİLİZCE HAZIRLIK PROGRAMI SEVİYE 4 DERS MÜFREDATI

Türkçe Ders Kitaplarının İncelenmesi

Transkript:

İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİNİN DURUMU, SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Adem İŞCAN * Hamza KOLUKISA ** Özet: Bu çalışmada, ilköğretim ikinci kademede Türkçe dil bilgisi öğretiminin durumu, sorunları ve bu sorunlara çözüm yolları tespit edilmeye çalışılmıştır. Öncelikle dilin mahiyeti hakkında bilgi verilmiş, ilköğretim ikinci kademede dil bilgisi öğretiminin durumu belirtilmeye çalışılmıştır. Daha sonra dil bilgisi öğretiminde karşılaşılan sorunlar ana başlıklar hâlinde sıralanmış, her soruna çözüm önerileri sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Dil, Dil Bilgisi, Türkçe Dil Bilgisi Öğretimi I. Giriş Dil, bir anda düşünemeyeceğimiz kadar çok yönlü, değişik açılardan bakınca başka başka nitelikleri beliren, kimi sırlarını bugün de çözemediğimiz büyülü bir varlıktır. O, gerek insan, gerek toplum gerekse insan ve toplumdan ayrı düşünülemeyecek olan bilim, sanat, teknik gibi bütün alanlarla ilgili bulunan, aynı zamanda onları oluşturan bir kurumdur (Aksan, 1995:11). İnsanoğlunun en önemli varlığı kuşkusuz dilidir. Çünkü evren ve yaşama konusunda her şeyi dili aracılığıyla sorar, sorgular ve bulur. Dilden yararlanarak karşısındaki insanlarla iletişim kurar. Dil bilgisi; sesleri, sözcükleri, cümleleri inceler. Daha doğru, daha kusursuz düşünmemize yardımcı olur. Doğru konuşmamızda ve yazmamızda etkilidir. Bu yönleriyle dil bilgisi; herkesi, hepimizi çok yakından ilgilendiriyor. Çünkü dilimizi doğru kullanma konusunda yanlışlarla karşılaşıyoruz. İşte ses bilgisi, biçim bilgisi, söz dizimi gibi konu alanlarından oluşan dil bilgisi, dilimizin kullanımı açısından büyük önem taşımaktadır. Bu durumda bize düşen görev ve sorumluluk, hem Türkçenin dil bilgisini çok iyi bilmek hem de onu çok iyi öğretmek oluyor (Kavcar vd., 1997: 74). İnsanoğlu dilini; söz varlığı, anlatım imkânları vb. yönlerden geliştirdikçe hayatı ve evreni daha iyi kavramaya başlamıştır. Aydın insan, kendi dilini iyi kullanan insan demektir. Hayatta başarının ilk şartı da kullandığı dile hakkıyla vakıf olmak, onu iyice, bile bile kullanmaktır. Onun içindir ki her millette öğretimin temeli, millî dilin öğretimidir. Hiçbir millet, çocuklarının yalnız çevrede öğrendiği pratik dille yetinmez. Her millet onları ayrıca okullarında kendi millî dilinin yapısını iyice belleten bir dil bilgisi öğretiminden geçirir. Böylece diğer bütün derslerin ve her * Arş.Gör., Atatürk Üni., Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkçe Eğitimi ABD ** Doktora Öğrencisi, Atatürk Üni., Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkçe Eğitimi ABD

sahadaki başarının temel şartı sağlanmış olur. Çünkü insan dil ile düşünür; her şeyi dil ile anlar, anlatır, tasarlar, ifade eder. Diğer bütün öğretim alanları, diğer bütün dersler, dil temeli üzerine oturur. Bütün bilgilerin ve ilimlerin müşterek vasıtası ve aleti dildir (Ergin,1976: 10). Dil bilgisi öğretiminin amacı, dilin kurallarını belletmek değil, sahip olunan dilin her ortamda rahat bir şekilde kullanılmasını sağlamaktır. Dil, değerlerini birbirleriyle olan ilişkilerinden alan birimlerin oluşturduğu bir dizge, dil bilgisi de bu dizgeyi ortaya koymayı, dizgeyi oluşturan kuralları bulmayı, bunları tutarlı bir biçimde açıklamayı amaçlayan çalışma alanıdır. Dile değin böylesi bir bilgi iki ayrı işlevi gerçekleştirmekte kullanılabilir: Bireyin ana dilinin yapılarını, olanaklarını öğrenerek açık, sağlam ve daha etkili bir iletişimin gerçekleştirmesini sağlamak; ikinci bir dil öğreniminde o dilin dizgesini oluşturan kuralları kavrayıp ana dili ile karşılaştırmasını olanaklı kılmaktır. Dil bilgisi öğretiminin izlencesi, bu iki amaca uygun olarak düzenlenmelidir. Amaç, dil bilgisi öğretmek değil, içinde yaşanan dili kavratmaktır (Adalı, 1983: 34-35). Pek çoğumuz, Türkçe konusunda duyarlıdır. İnsanlar yanlış yapmak istemiyorlar, fakat yanlış yapmamak için ellerinde bir şey yok. Elbette edinmedikleri bir bilgiden yararlanmaları da söz konusu olamaz. Hemen akla, Türkçe nerede öğretiliyor? sorusu geliyor. Tabiî ki örgün öğretim kapsamındaki okullarımızda Bunun da en önemli basamağı hiç şüphesiz ilköğretimdir. Dil bilincinin oluşmasında özellikle ilköğretim ikinci kademenin önemli bir yeri ve sorumluluğu vardır. Peki, bugün ilköğretim ikinci kademede dil bilgisi öğretiminin durumu nasıldır? Ne yazık ki iç açıcı bir durumdan söz etmek pek de mümkün değil. Çoğu kimse, özellikle öğretmenler, dil bilgisinin Türkçe dersinin öğretiminde çok önemli bir yere sahip olduğunun idrakinde değildir. Öğretmenlerin çoğu dil bilgisini ayrı bir ders gibi düşünmekte, Türkçe dersinin bütünlüğü içinde ona yer vermemektedir. Ders kitabı, defter, yazı tahtası dışında herhangi bir araç-gereci kullanmamakta ya da kullanamamaktadır. Konular genellikle anlatma metoduna göre işlenmekte, somuttan soyuta, bilinenden bilinmeyene gidilmemekte, dil bilgisi bir kurallar yığınıymış gibi hareket edilmekte, ezberci bir tutum izlenmekte, uygulamaya yer verilmemektedir. Durum böyle olunca öğrenciler de doğal olarak dil bilgisini, dolayısıyla Türkçe dersini, sevmemekte, öğrenilmesinin zor olduğunu zannetmektedir. En önemli sorun da buradan kaynaklanmakta, sorunlar da giderek artmaktadır. 300

II. İlköğretim İkinci Kademe Dil Bilgisi Öğretiminde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri A. Kuralların Ezberletilmesi Dil bilgisi öğretiminde karşılaşılan başlıca sorunlardan biri, kuralların ezberletilmesidir. Hâlbuki dil bilgisi çalışmalarında esas olan, kural belletmek değil, gösterme ve uygulamalar sonucu kuralı sezdirmek, kurala uygulamalar sonucu ulaşmaktır (Kavcar vd., 1997: 86). Tanımdan hareketle dil bilgisi öğretmeye çalışmak, vakit kaybından başka bir şey değildir. Öğrenci zaten kitapta yer alan bir cümleyi ezberlemeye çalışarak başlangıçta örneksiz olduğu için anlamlandırmadığı ifadelerle zihnini doldurmaktadır. Hâlbuki günlük hayatta bağlantı kurabileceği örneklerden yola çıkarak öğrenciye dili öğretmek, daha çabuk ve kalıcı olacaktır (http://yayim.meb.gov.tr) İlköğretim ikinci kademede iyi bir yöntemle öğretilen dil bilgisi dersinde, öğretmen kural söylememeli, birçok örnekten yararlanarak, çocukların gözleri önünde kuralların oluşum tarzını açıklamalıdır. Kural, bir başlangıç olarak değil, bir sonuç olarak öğretilmelidir. Aslında bu konuda uygun olan yöntem; kuralı çocuğa kendi kendine bulduran, örneklerden çıkartan yöntemdir. Örneğin; öğrenciye Sıfat nedir? diye sorulduğunda öğrenci, onu tanımlayabilmektedir. Fakat Cümle içerisinde geçen sıfatları bulunuz. diye sorulduğunda ise sıfatları gösterememekte, sıfatın cümledeki işlevini bilmemektedir. Yapılması gereken, sıfatın cümledeki işlevinin gösterilmesi, uygulamalar yoluyla sıfatın sezdirilerek kavratılması ve kullanma becerisi kazandırılmasıdır. B. Bağımsız Bir Ders Olarak Okutulması Diğer bir sorun da dil bilgisinin ayrı bir ders gibi işlenişi, Türkçe dersinin bütünlüğü içinde verilmeyişidir. Dil bilgisi, genellikle okuma-anlama etkinliklerinden ayrı olarak bağımsız bir ders olarak görülmekte ve uygulanmaktadır. Bu, dil bilgisi öğretiminin hedeflediği amaçlarına da uymayan bir uygulamadır. Dil bilgisi, bağımsız bir ders olarak değil, okuma-anlama etkinliği ile birlikte yürütülmelidir. Bu dersle ilgili çalışmalar, öğrencilerin anlama, konuşma, yazma becerilerini geliştirmeye yönelik olmalıdır. Öğrencilerin konuşurken ve yazarken yaptıkları yanlışların doğruları gösterilerek yeterince alıştırma yapmaları sağlanmalıdır (Ünalan, 2001: 141). Dil bilgisi dersi, bağımsız bir ders olarak verilmesi yerine okuma metinleri üzerinde Türkçenin diğer etkinlikleriyle verilmelidir. Okuma metinleri üzerindeki dil bilgisi çalışmaları, parçanın doğru okunmasını ve anlaşılmasını sağladığı gibi, öğrencilerin konuşmalarını ve yazmalarını da geliştirir (Öz, 2001:267). 301

Türkçe dersi işlenirken dil bilgisi konularının diğer etkinliklerle birlikte verilmesi çocukların dili kullanma başarısını artıracak, dil bilgisini de soyut olmaktan çıkaracaktır. C. Dil Bilgisi Öğretiminde Kuralların Veriliş Amaçlarının Söylenmemesi Dil bilgisi öğretiminin Türkçe öğretiminde ne kadar önemli olduğu, su götürmez bir gerçektir. Dil bilgisi, bir kurallar yığını olarak görülmemelidir. Her bir kuralın anlamaya, konuşmaya, okumaya, anlatıma katkısı sezdirilmeli, kurallar soyut olmaktan çıkarılıp somutlaştırılmalıdır. Kuralların öğretiminde daima onları doğuran mantık açıklanmalıdır. Örneğin büyük ünlü uyumu, küçük ünlü uyumu başlıkları altında Türkçenin bu önemli ses özellikleri öğretilmeye çalışılmaktadır. Bu özellikleri bilmek önemlidir, ancak öğrencilere Bu özellikleri bilmeniz niçin önemlidir? denildiğinde hiçbir öğrenci bu soruya doğru cevap verememekte, dolayısıyla da bu tür çalışmaları yersiz, gereksiz bulmaktadır. Türkçeyi diğer dillerden ayıran özellikler olarak, bu uyumların bilinmesinin gerektiği öğrencilere vurgulanmalı, uyum özelikleri de bu çerçevede kavratılmalıdır (Sağır, 2002: 43). Öğretmen, dil bilgisinin doğru konuşmak ve yazmak sanatı olduğu bilinciyle hareket ederek kuralların dil öğretimindeki işlevini kavratmalıdır. D. İmlâ Kuralları Verilirken Anlatımın Kuraldan Uygulamaya Yönelik Olması Dil bilgisi çalışmalarının önemli bir boyutu da imlâdır. İmlâ çalışmaları, kelimeleri doğru yazmaya alıştırmayı amaçlar. İmlâ kurallarının iki temel işlevi vardır: Birincisi iletişimi kolaylaştırmak, ikincisi de yazma birliği sağlamaktır. İmlâ kurallarını öğretirken kuraldan uygulamaya değil, uygulamadan kurala gitmeliyiz (Ünalan, 2001:143-144). Örneğin; -de bulunma hâli eki ile de bağlacının farkını öğreteceğiz. İçinde de bağlacının ve -de bulunma hâli ekinin yer aldığı bir cümleden hareket ederek de bağlacı cümleden çıkarıldığında anlamın bozulmadığını, fakat -de bulunma hâli ekini çıkardığımızda ise anlamın bozulduğunu gösterebiliriz. Dün halı sahada bizim de maçımız vardı. cümlesini Dün halı sahada bizim maçımız vardı. şeklinde de bağlacını çıkararak okuttuğumuzda anlamın değişmediğini; ancak aynı cümleyi Dün halı saha bizim de maçımız vardı. şeklinde -de ekini çıkararak okuttuğumuzda ise anlamın bozulduğunu gösteririz. E. Noktalama İşaretleri Üzerinde Fazla Durulmaması Dil bilgisi çalışmalarında üzerinde fazla durulmayan konulardan biri de noktalamadır. Trafik kurallarının sağlıklı ulaşımı sağladığı gibi anlatımın sağlıklı gerçekleşebilmesi için de noktalama işaretlerine ihtiyaç duyulduğu, öğrencilere kavratılmalıdır. Noktalama işaretlerinin olmadığı bir anlatımda sağlıklı bir iletişim olmaz ve iletişim sorunları ortaya çıkar. 302

Noktalama işaretleri, bir yazının anlaşılmasını kolaylaştırır, cümleleri ayırır, anlamı etkili kılar. Ayrıca okumanın düzenli olmasını sağlar, okuyucunun ve dinleyicinin ilgisini uyanık tutmaya yarar. Konuşmada vurgu ve tonlama ne kadar gerekli ise yazmada da noktalama o kadar önemlidir. (Ünalan, 2001:143-144). Noktalamanın önemini belirtmek için Yaralı, doktor tarafından muayene edildi. cümlesi virgül çıkarılarak Yaralı doktor tarafından muayene edildi. şeklinde okunduğunda anlam karışıklığının meydana geldiği vurgulanarak virgülün cümledeki işlevi kavratılır. F. Dil Bilgisi Öğretiminde Kuralların Genellikle Sözcükten, Sözcük Gruplarından Hareketle Anlatılması Aradan binlerce yıl geçtiği hâlde, anlatımda sözün ve cümlenin değeri değişmemiştir. Hâlâ cümle hâlinde düşünüyor ve cümle hâlinde anlatıyoruz. Meydana gelen biricik değişiklik, anlatımın, yani cümlenin, kelimelere bölünebilir bir hâle gelmiş olmasıdır. Fakat bu durum, gramerde ilk konu olarak kelimelerin ele alınmasını gerektirmez. Çünkü bir dil, ana dili gibi konuşulurken bu çözümleme yapılmaz. Kaldı ki, kelimeler ancak cümleye girip görev aldıkları zaman tam ve kesin bir değer kazanırlar. Onlar, bir dilin kelime hazinesinde, içleri gizil güçle dolu, fakat görevleri belirsiz ve genel olarak bir kavram veya fikir anlatan duruk varlıklardır. Bu durumda olan kelimeler, kışlalarda ayrı ayrı odalarda görevsiz olarak bekleyen birer ere benzerler. Cümleye girdikleri zaman ise, bir diziliş sistemine ve karşılıklı bağıntı esasına göre cephede görevlendirilmiş bir tümün ögeleri olurlar (Dilaçar, 1961: 24). Öğrencilerin duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri için onlara dil bilgisi bir kurallar bütünü olarak değil, cümleden hareketle öğretilmeli ve böylece dili bir alet gibi kullanma yeteneği kazandırılmalıdır (Kiper, 1962: 37). Sesten hareketle kelime gruplarına ve daha sonra cümleye geçmek, öğrencinin kelime/sözcük gruplarını cümle içinde tanımamasına yol açabilir. Cümleyi tanıyan bir öğrenci onun içinde yer alan kelime gruplarını daha kolay ayırt edebilir. Zihin, bütünü algılayan bir yapıya sahip olduğu için parçadan hareket etmek bütünü oluşturma ve adlandırma açısından sakıncalı olmaktadır. Konular seviyeye göre bölünmeli, önce cümlenin ögeleri öğretilmeli, daha sonra ögelerin kelime grubu olarak adlandırılması ve ardından kelime gruplarının yapı bakımından incelenmesi gerekir (http://yayim.meb.gov.tr) Örneğin; Tanzimat yıllarının en popüler sanatçısı Ahmet Mithat Efendi dir cümlesinin öğelerini, kelime gruplarını ve bunlar arasındaki ilişkiyi şöyle gösterebiliriz: Tanzimat yıllarının en popüler sanatçısı Ahmet Mithat Efendi dir. Özne Yüklem Öğelerini gösterdiğimiz bu cümledeki kelime grupları ve birbirleriyle olan ilişkileri ise şöyledir: 303

en popüler sanatçı: Sıfat tamlaması. Tanzimat yılları: Belirtisiz isim tamlaması. Tanzimat yıllarının en popüler sanatçısı: Belirtili isim tamlaması. Ahmet Mithat Efendi: Unvan grubu. Dil bilgisi öğretiminde kuralların cümleden hareketle anlatılması, öğrencilerin duygu ve düşüncelerini rahatça ifade etmelerinin yanı sıra okuma becerilerini de geliştirmelerini sağlayacaktır. G. Dil Bilgisi Öğretiminde Dil Bilimsel Bir Yaklaşımın Olmayışı Biz dil bilim teriminden, dilin bütün genel ve özel niteliklerini, yani herhangi bir dile, bir dil öbeğine özgü ya da bütün dillerde görülen özellikleri, dil olaylarını araştırma konusu edinen, dilin ortak ya da tek özelliklerini inceleyen konuları birçok bilim dallarıyla ilişkili ve geçişme hâlinde bulunan, geniş çerçeveli bir bilim anlıyoruz (Aksan, 1995: 24). Bütün dünyada olduğu gibi artık Türkiye de de, dil bilgisi öğretiminde geleneksel ile çağdaş anlayış çatışmaları su yüzüne çıkmıştır. Çağdaş kuramlardan haberdar olmayan öğretmenlerdeki dil bilimsel bakış eksikliği en kısa zamanda giderilmeli, dil bilimi kılavuzluğunda bir çağdaş dil bilgisi öğretimine geçilmelidir. Dil bilgisi öğretiminde çağdaş bir düzeye ulaşılabilmesi için de ders kitaplarının ve eğitim programlarındaki düzenlemelerin yanı sıra, Türkçe öğretmenlerine de önemli görevler düşmektedir. Aslında, öğretmenlere düşen sorumluluğun karşısında dil bilimcilere düşen sorumluluk da dil bilim kuramlarını dil öğretimine uygulamak, bu kuramları öğretmenlere tanıtmak olmalıdır (Sağır, 2002: 32). Dil bilim alanında çeşitli kuramlar geliştirilmiştir. Bunlardan birisi de Bloomfıeld e ait olan cümlenin parçalara ayrılması metodudur. Bloomfıeld e göre her tümce, iki bölüme ayrılabilir; bu iki bölümde yer alan ögeler de olabildiğince ikiye ayrılmalı ve en küçük birime varılıncaya dek bu parçalama sürdürülmelidir (Aksan, 1995: 288). Bu çalışma ilköğretim ikinci kademe dil bilgisi öğretimine yönelik olduğu için, bu metoda göre vereceğimiz örnek incelemede biçimbirimlere kadar inilmeyecektir. Örneğin; Biz küçük yaşlardan itibaren çevremize karşı ilgi duyarız. cümlesini şöyle parçalayabiliriz. Biz küçük yaşlardan itibaren çevremize karşı ilgi duyarız. Biz küçük yaşlardan itibaren çevremize karşı ilgi duyarız. Biz küçük yaşlardan itibaren çevremize karşı ilgi duyarız. Biz küçük yaşlardan itibaren çevremize karşı ilgi duyarız. 304

Böylece cümlenin hangi kuruculardan oluştuğunu gösterdik. Şimdi bu cümleyi görev yönünden sınıflandıralım: Cümle özne zarf tümleci zarf tümleci yüklem zamir sıfat tamlaması zarf edat grubu birleşik fiil zamir sıfat ad zarf ad edat ad fiil Dil bilgisi öğretiminde kuralların dil bilimsel yaklaşımlarla verilmesi, hem öğrencilerin dile daha geniş açıdan bakmalarını hem de dil bilgisi öğretiminin çağdaş bir düzeye ulaşmasını sağlayacaktır. H. Dil Bilgisi Öğretiminde Kullanılan Materyallerin Yetersizliği Diğer derslerde olduğu gibi Türkçe dersinin ve dil bilgisi derslerinin hedeflenen düzeyde öğretilememesindeki en önemli nedenlerden biri de okullardaki araç-gereç yetersizliğidir. Ayrıca Türkçe öğretmenleri dil bilgisi öğretiminde ders kitabı, defter, yazı tahtası dışında her hangi bir araç-gereci kullanmamakta ya da kullanamamaktadır. 6-8. sınıflarda Türkçe ve dil bilgisi derslerinde hedeflenen düzeye ulaşılması için gerekli araç ve gereçler şunlardır: - Türkçe ders kitabı, - Öğretmenlerin kılavuz ve yöntem kitapları, - Öğretmen akıl defteri, - Sözlükler, - Ansiklopediler, - Dil bilgisi ve yazım ile ilgili başvurma kitapları, - Klâsik eserler ve klâsik eserlerden bu sınıfların düzeylerine uyarlanmış biçimdeki kitaplar, - Antolojiler, - Metinlerle ilgili resimler, - Resimli kartlar, - Masal, efsane, öykü örnekleri olan ses ve video kasetleri, - Şenlik, tören, bayram kutlamalarının video kasetleri, - Bant ve kasetler (ders kitaplarındaki metinler), - Film ve slaytlar (tiyatro, karagöz, kukla ve eserlerin oyunlaştırılmış biçimleri, belgesel örnekler), - Duygu ve düşünce alanları yaratarak konuşma ve anlatımı geliştirmek için sanat değeri olan küçük, büyük resimler, - Radyo ve televizyonda düzenlenen dersler, konuşmalar, açık oturum, forum, röportaj vb örnekleri, - Deyimlerin ve atasözlerinin günlük hayatta kullanımını veren video kasetler, 305

- Asetat üzerinde büyük ünlü uyumu tablosu, - Asetat üzerinde küçük ünlü uyumu tablosu, - Sözcük türetme disketi, - Canlı kaynaklar (yetişkinler ve sanatçılar), - Opak projektörü: Fotoğraf, resim, kitap sayfası gibi şeffaf olmayan materyalleri ekrana yansıtan görsel araç, - Tepegöz: Tepegöz saydamı olarak bilinen şeffaf levhaları ekrana yansıtan görsel araç, - Slayt / dia projektörü: Slaytların / diaların ekrana yansıtılmasına yarayan görsel araç, - Film şeridi projektörü: Film şeritlerinin ekrana yansıtılmasına yarayan görsel araç, - Radyo, - Teyp, ses bantları ve kasetçalar, - Televizyon, - Video, - CD-ROM, - İnternet (Sağır, 2002: 92 93). Elbette ki, dil bilgisi öğretimi için bu araç ve gereçlerin okullarda bulunması önemli, fakat yeterli değildir. Bu araç ve gereçleri kullanabilecek bilgiye sahip öğretmenlere de ihtiyaç vardır. Bunun için Türkçe öğretmenlerine bu konuyla ilgili seminerler verilmelidir. I. Terim Karmaşası Dilimizde görülen aksaklıklardan birisi de kullanılan terimler konusundaki kararsızlıklar, tutarsızlıklar ve keyfîliklerdir. Özellikle yakın dönemlerden günümüze doğru gelindikçe hızla ilerleyen bir akım, terimler konusunda bir başıboşluğun da yönlendiricisi olmuştur. Söz gelişi, yapılan işin zamanını belirten haber kipleri nde gelecek zaman, şimdiki zaman, geniş zaman gibi mantık ve anlam ilişkisi sağlam terimler oluşturulurken bu defa geçmiş zaman ı ifade etmek üzere ek ten yola çıkılarak -di li geçmiş zaman ve -miş li geçmiş zaman gibi tutarsız terimlere başvurulmuştur. Gerçi bunlar daha sonra görülen geçmiş zaman ve öğrenilen geçmiş zaman olarak dil-düşünce ilişkisi kurularak karşılanmaya başlanmıştır, bu defa da terimlerin sürekli değiştirilebileceği anlayışı toplumda yaygınlaşınca her kesim hemen her terimi kendisine göre yeniden oluşturma hakkını yine kendisinde bulmaya başlamıştır. Nitekim -miş li geçmiş zaman yerine kullanılan duyulan geçmiş zaman, görülmeyen geçmiş zaman, öğrenilen geçmiş zaman, belirsiz geçmiş zaman gibi terimlerle, seslerle ilgili vokal-konson, ünlü-ünsüz, sesli-sessiz, sadalı-sadasız terimleri bunun bir sonucudur (Cemiloğlu, 2003: 109). 306

Yaşanan bu terim karmaşası öğrencilerin zihinlerinde çok büyük soru işaretleri bırakmaktadır. Bu yüzden bir an önce terim konusunda gerekli çalışmalar yapılarak birlik sağlanmalıdır. İ. Dil Bilgisi Ögelerinin İşlevsel Olarak Anlatılmaması Dil bilgisi öğretiminde karşılaşılan sorunlardan birisi de sözcüklerin, sözcük türlerinin, sözcük gruplarının, cümlenin ögeleri vd.nin sadece isimlendirilerek, tanımları yapılarak geçiştirilmesidir. Hâlbuki dil bilgisi ögelerinin anlatımında işlevsellik her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin sözcük türleri, cümle içindeki görev ve fonksiyonlarına göre tanıtılmalı ve öğretilmelidir. Öğrencilere; varlık-isim ilişkisi; varlıknitelik/belirtme (sıfat) ilişkisi; varlık-yerine geçme (zamir), eylemdurum/zaman/yer/miktar vb. (zarf) ilişkileri devamlı hissettirilmelidir. Emel, fener as. cümlesinde Emel sözcüğünün kişi adı olarak değil; seslenme sözü, yani ünlem olarak cümlede yer aldığını kavratmak gerekir (Sağır, 2002: 52). Bu konuyla ilgili bir başka örnek verelim: Dil, d-i-l seslerinden oluşmaktadır. Bu sesler ve benzerleri insan sesleridir. Ses, dilin en küçük birimidir. Seste bir anlam söz konusu değildir. Sesler, birleşerek heceleri oluştururlar. Bunlar da yan yana gelip kelimeleri ve kelime ilişkilerini kurarlar. Şimdi bu oluşu bir kelime üzerinde gösterelim: göz + le di hece (kök) + hece (yapım eki) hece (çekim eki) kelime ses i tanımlarken her ne kadar anlamı yok, desek de aslında her ses anlamın belirleyicisidir. Örneğin; yukarıdaki kelimeden g sesini çıkardığımızda gözledi kelimesi özledi olmakta, anlam tamamen farklılaşmaktadır. III. Sonuç Ana dili öğretiminin gayesi, çocuklara dilini öğretmek ve ondan yararlanabilmek becerisini kazandırmaktır. Bir dilden yararlanabilmek, onu kolaylıkla ve zarafetle söyleyip yazabilmek demektir. Günümüzdeki öğretim yöntemlerinde çok önemli görülen ilkeler vardır. Özellikle derslerin basitten karmaşığa, yakından uzağa, kolaydan zora, bilinenden bilinmeyene, somuttan soyuta doğru işlenmesi çok önemlidir. Çocukların, öğrenme etkinliklerine, bütün duyu organlarını katmak temel şartlardandır. Yani, elle tutulan, gözle görülen, parçalara ayırmak suretiyle incelenen varlık ve konuların daha iyi öğrenildiği ve bu şekilde öğrenilenlerin uzun süre unutulmadığı bilimsel bir gerçektir. Yine çocuklar yeni bir şeyi önceden öğrendikleriyle yani bildikleriyle bağlantı kurarak daha iyi öğrenir. Bu nedenle öğretimde önce öğrencilerin ne bildiklerinden başlanmalı, daha sonra bilinmeyenlere geçilmelidir. 307

Dilin işlevlerinin somutlaştığı en büyük dil birimi, metindir. Okur ile metin arasındaki ilişki özel bir ilişkidir. Her okur, edebî bir metinden değişik zevk alır ve onu değişik bir biçimde anlamlandırır. Bu yüzden bir metin çok okunmalıdır, zira insana her okuyuşta değişik zevkler verir. Öğrencilere dil zevki ve sevgisi vermenin yolu da buradan geçmektedir. Her şeyden önce onlar iyi bir okur hâline getirilmelidir. Abstract: In thıs study, it was tried to fix the condition of Turkish grammar of second level primary education, and its problems and the solutions for them. Firstly, it was given information about the importance of language, and then it was tried to point out the condition of second level grammar teaching. As a last, related problems with grammar teaching were put in a line, and suggestions for solution were presented. Key Words: Language, Grammar, Teaching Of Turkish Grammar Kaynakça Adalı, Oya, (1983), Ana Dili Olarak Türkçe Öğretimi Üstüne, Türk Dili: Dil Öğretimi Özel Sayısı, Sayı: 379 380. Aksan, Doğan, (1995), Her Yönüyle Dil Ana Çizgileriyle Dil bilim, TDK Yay., Ankara. Cemiloğlu, Mustafa, (2003), Türk Dili ve Edebiyatı Öğretimi, Alfa Yay., İstanbul. Dilaçar, Agop, (1961), Gramer Öğretiminde Metot, Türk Dili, Sayı: 116. Ergin, Muharrem, (1976), Türk Dili Lise I, MEB Yay. Kavcar, Cahit, Ferhan Oğuzkan, Sedat Sever, (1997), Türkçe Öğretimi, Engin Yay., Ankara. Kiper, Kadri, (1962), Gramer Öğretiminde Metot Dolayısıyla, Türk Dili, Sayı:126. Öz, Feyzi,(2001), Uygulamalı Türkçe Öğretimi, Anı Yay., İstanbul. Sağır, Mukim, (2002), İlköğretim Okullarında Dil Bilgisi Öğretimi, Türk Dili, Sayı: 601. ----------------, İlköğretim Okullarında Türkçe Dil bilgisi Öğretimi, (2002), Nobel Yay., Ankara. Ünalan, Şükrü, (2001), Türkçe Öğretimi, Nobel Yay., Ankara. Üstten, Aliye Uslu, (2004), http://yayim.meb.gov.tr, Dil Bilgisi Öğretimi İle İlgili Yaklaşımlar ve Tartışmalar, Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi, Sayı: 5. 308