ilgili velayet, küçüğün mallarının koruma ve idaresine yönelik velayet, üçüncüsü de küçüğün bedenen ve ruh en sağlıklı



Benzer belgeler
1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

NİKAH-II (Rükün ve Şartları)

ASLI ÇALIŞKAN İŞ HUKUKUNDA ANALIK VE EBEVEYN İZİNLERİ

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri

NAFAKA. Nafakasının yiyecek sınıfları ekmek veya un, tuz, yağ, sabun, odun ve her ihtiyaçta kullanılmak üzere laz

Hulle'nin dayanağı âyet ve hadistir.

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

14. BÖLÜMÜN DİPNOTLARI

SEVGİ USTA VELAYET HUKUKU

rüşdiyeler kaldırıldığı için eğitim süresi altı yıla çıkarılmış olan ibtidailere dayand teşkilatlandırılacaktı. Yeni programa

T.C. YALOVA ÜNİVERSİTESİ Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı. İÇ KONTROL ve RİSK YÖNETİMİ 1 İÇ İÇ KONTROL

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

Bismillahirrahmanirrahim Aile Sözleşmesi

UYGULAMALARI HASAN UÇAR * Ondokuz May s Üniversitesi lahiyat Fakültesi Dergisi, 2013, say : 35, ss OMÜ FD 171

Diyanet'in arşivinden daha neler çıktı neler

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

4.CC$ D)E E" F G GÖRE

Soru: Kimlerin fitre vermesi gerekir? Hangi ürünlerden verilebilir?

GiJ. l!i!j AHMET KA VAS. Ni KAB. (bk. PEÇE). N İKAR ( -,.ıi.q.;jf ) Kul ile Hak arasına giren,

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Hâmile kadın için haccın hükmü

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Strateji Geliştirme Başkanlığı. (Đl Sağlık Müdürlüğü) GENELGE 2009/64

Soru ve Cevaplar Işığında. Yusuf Yücel

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34)

Fıkıh Soruları Ramazan Bayramı Fitre ve zekâtlar bayram bittikten sonra da verilebilir mi?

İZMİR KENT SORUNLARININ ÇÖZÜMÜNDE YAYGIN VE KURUMSAL EĞİTİMLERİN ÖNEMİ. Ali ÖZDERE Makina Mühendisi

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM BOŞANMA

DAVACILARIN VARLIKLI OLMALARI DESTEK TAZMİNATI İSTEMELERİNE ENGEL DEĞİLDİR.

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

Yazar= Soner DUMAN. Soru:

Türkiye'de Engelli Kad na Yönelik Şiddet Raporu ENGELLİ KADIN DERNEĞİ

FIKIH KÖŞESİ YAZILARI Zekât ve Fitre Müslümanlar zekât ve fitrelerini şahıslardan ziyade kuruluşa verebilir mi? Zekât ve Fitre ibadetleri, sosyal

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

YASAL İZİN SÜRESİ. Hizmete göre; 1 yıl için 20 gün 10 yıldan fazla hizmeti olanlar için 30 gün. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 102 nci maddesi.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Sevgi USTA. ÇOCUK HAKLARI ve VELAYET

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

ÇOCUK DOSTU SOKAK PROJESĠ ÖĞRETMEN EĞĠTĠMLERĠ ARA RAPORU

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

TEMEL AFET BİLİNCİ, AFET TOPLANMA MERKEZLERİ AFET HAZIRLIK MÜDAHALE KURULU NUN AMAÇLARI VE ÇALIŞMALARI

H A Y A T S E N D E D E R N E Ğ İ. Temelli Hizmetler. Gönüllü Aile Koruyucu Aile Evlat Edinme

İslâm Hukukunda Kadının Boşa(n)ma Hakkı

Döviz 0PSiYON işlemi VE FIKHJ DEGERLENDiRMESi

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A.

Bismillahirrahmanirrahim Aile Sözleşmesi

Mehir hakkında Dinimizin Bildirdikleri

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

T.C. ANTALYA MÜFTÜLÜĞÜ Aile İrşad ve Rehberlik Bürosu HUZUR AİLEDE BAŞLAR AİLE HUZURU, KADINA ŞİDDET

İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM Yayınları, İstanbul 2009, 272 s. Harun TÜRKOĞLU

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

YÖNETMELİK Sanayi ve Ticaret Bakanlığından: SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI PİYASA GÖZETİMİ VE DENETİMİ YÖNETMELİĞİ

İSLAM HUKUKU AÇISINDAN BEDENSEL ENGELLİLİK. Hilal ÖZAY, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları 1. Baskı, Ankara 2012, (438 s.) ISBN:

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Question. Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir?

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

Türk Vatandaşı Nasıl Olunur

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

Simülasyon Modellemesi

Spor (Asr-ı Saadette) Prof.Dr. Vecdi AKYÜZ

EVLLK DO%AN ÇOCU%UN VELÂYET TEMSL

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

1. KISA DÖNEM İKAMET İZNİ 1.1. Bilimsel Araştırma Amacıyla Gelecekler

İÇİNDEKİLER ZEKÂT VE FİTRENİN TOPLANMASI VE DAĞITIMI 1. MESELE: ZEKÂT VE FİTRENİN AYNI OLUŞU 21

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

Karar Sayýsý : 2008/14123 Pazartesi, 13 Ekim 2008

Annesi kâfir olan biri

Yrd. Doç. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

DEVLETLER HUSUSÎ HUKUKU

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

KARA YOLLARINDA TRAFiK GÜVENLİGİ VE TRAFiK KAZALARlN EKONOMİK AÇlDAN BİR DEGERLENDİRMESİ

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi. Milletlerarası Özel Hukuk Çift Numaralı ve İkinci Öğretim Öğrencileri Vize Sınavı

ZEKÂT VE FİTRE NİN TOPLAMA VE DAĞITIMI

2 Aile yapısı ve yaşam şekli, yaşam evresi merasimleri ve dini bayramlar. 5 Çocuk hakları ve aile rolü. 8 Demokrasi ve değerler

Çocuk bakım kanunu nun değişmesi ile engelli çocukların teşvikini genişletmek ve düzeltmek mümkünleşmiştir.

ZEKÂT VE FİTRENİN TOPLANMASI VE DAĞITIMI

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Haccı mı edâ etmesi yoksa oğlunu mu evlendirmesi gerekir?

T.C. YARGITAY 2. Hukuk Dairesi. Karar Tarihi:

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

TÜRK HUKUKUNDA ZİNA SEBEBİYLE BOŞANMA

1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve Meskenlerin Haiz Olacakları Sağlık Şartlarına Ait Talimatta bu şartlarla ilgili hususlar belirtilmiştir.

Krizde 30 bin kişi birikimini, 1.8 milyon kişi de işsizliğe karşı harcamasını güvenceye aldı

Yabancý Mühendis, Mimar ve Þehir Plancýlarýnýn Çalýþma Ýznine Esas Deðerlendirilmesi ve Geçici Üyeli

17 AĞUSTOS ETKİNLİKLERİ VE YAPILAN ANKET ÇALIŞMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ. Abdullah İNCİR İnşaat Mühendisi

Tabip ve Uzman Tabiplerden: Mazeret Durumu (Eş ve Sağlık) Atama Kurasına Başvuranların Gönderecekleri Belgeler:

İÇİNDEKİLER. Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ. I. BÖLÜM Din Din Ne Demektir? Dinin Çeşitleri İslâm Dini nin Bazı Özellikleri...

Transkript:

HİCRİ TAKVİM (bk. TAKVİM). HİDAD (bk. İHDAD). HİDANE (4.il.::::.Jf) Küçük çocuklarn bakm, gözetimi ve terbiyesi anlamnda bir fkh terimi. Sözlükte "bir şeyi yanna almak, çocuğu kucağna almak ve beslemek" manasma gelen hidane (hadane). İslam hukukunda küçüğün ve bu hükümde olan kimselerin gerektiği şekilde büyütülüp yetiştirilmesi, korun up gözetilmesi ve eğitilmesi amacyla kanun koyucunun belli şahslara tandğ hak, yetki ve sorumluluğu ifade eder. Bu hak ve sorumluluğu üstlenen kimseye hadn (hadne) denir. Kur'an- Kerim'de çocuklarn bakm. gözetim ve terbiyesiyle ilgili genel hükümler yer almakla birlikte hidane konusuna özel olarak temas edilmemiştir. Hadisler ve Hz. Peygamber dönemindeki uygulama örnekleri de konuya belirli yönlerden snrl bir açklama getirir. Bu sebeple hidane hak ve sorumluluğunda kimlere öncelik tannacağ ve bu kimselerde ne gibi özelliklerin aranacağ. hidane hakknn mahiyeti ve kapsam, çocuğun ve diğer ilgili kişilerin haklar, hidanenin sona ermesi gibi konularda klasik fkh literatüründe yer alan görüş ve öneriler, ksmen Hz. Peygamber ve saha be dönemi uygulama örneklerinden kaynaktansa bile esasen fakihlerin şahsi müşahede ve tercihlerini ve dönemlerindeki tecrübe birikimini yanstr. Öte yandan Bat hukukunda anne ve çocuğun h akla rn a ve korunmasna dair milli ve milletleraras hukuki düzenlernelerin XX. yüzyln ilk çeyreğinden itibaren yoğunlaştğ ve önemli ölçüde mesafe kaydettiği düşünülürse, İslam hukuk literatüründeki anne -baba ve çocuk haklarnn korunmasna ilişkin görüş ve yaklaşmlarn, bu arada hidane konusundaki zengin hukuk doktrininin ve tecrübe birikiminin hukuk tarihi açsndan da ayr bir önem taşdğ görülür (M. Abdülcevad Muhammed, s. 15-83). İslam hukukunda doğumla birlikte küçükler üzerinde üç türlü velayetin olacağ kabul edilir. Bunlar, doğrudan doğruya küçüğün şahsna bağl haklarn kullanmyla ilgili velayet, küçüğün mallarnn koruma ve idaresine yönelik velayet, üçüncüsü de küçüğün bedenen ve ruh en sağlkl bir şekilde yetiştirilmesini, gözetitip eğitilmesini konu alan velayet olup bu sonuncusu İslam hukukunda hidane terimiyle ifade edilir. Bu sebeple İslam hukuk doktrininde velayet küçüğün bakm, gözetim ve terbiyesini de kapsayan daha üst bir kavramdr ve velayetin bir türü olan kişi üzerindeki velayet ile hidane arasnda yakn bir bağ. adeta iç içelik vardr. Bu iki velayet türü arasndaki fark veya çatşma, evlilik birliği devam ettiği sürece anne ve baba küçüğün bakm ve gözetimini birlikte üstlendiklerinden fazla hissedilmez. Ancak evliliğin sona ermesi halinde velayetin prensip olarak babaya veya diğer erkek akrabaya (asa be) ait olmas küçüğün bakm ve gözetimini sağlamada yetersiz ka labileceğinden velayetin diğer bir türü olarak hidane kavram doğmuş ve bu aşamada anne ile ailenin diğer kadn üyeleri devreye sokularak küçüğün en iyi şekilde yetişmesi için adeta bir iş bölümüne, yetki ve sorumluluk paylaşmna gidilmiştir. Hidane ile ilgili hukuki düzenlemeler. daha çok evliliğin sona ermesiyle önem kazandğ ve bu dönemde taraflar arasnda hukuki çekişmeye konu teşkil ettiği için mesela klasik dönem fkh literatüründe "boşanma" (talak) ana başlğ altnda veya onu takip eden ayr bir bahiste ele alnr. Hidanenin kime ait bir hak olduğu veya çocuğu gözetip yetiştirecek kimse için bir hak m yoksa sorumluluk mu teşkil ettiği öteden beri fakihler arasnda tartşlmştr. Nitekim Sünni ve Şii fkh mezhepleri içinde hidaneyi çocuğa veya anneye (hidaneyi üstlenen kadna) ait bir hak olarak nitelendiren fakihler de ikisine ait bir hak olarak görenler de vardr. Ancak hidane kurumunun. öncelikle çocuğun en uygun ortamda ve en iyi şekilde yetişmesini sağlamaya, ikinci olarak da ebeveyn in ve diğer yaknlarn çocuk üzerindeki hak ve sorumluluklarn belirli bir düzen ve dengeye oturtmaya matuf bir tedbir mahiyetinde olduğu düşünülürse, hidanenin hem çocuğun kendisine tevdi edildiği kimse hem babas veya onun yerine geçen kimse (veli -va si) hem de çocuk açsndan bir hak olduğu, bir tarafn hakknn diğer tarafiara çok defa görev şeklinde yansdğ, bu üç hak arasnda çatşma olduğunda çocuğun hakkna öncelik verileceği söylenebilir. Öyle anlaşlyor ki hid~nenin hak veya görev olarak nitelendirilmesi, konuya hangi taraf açsndan bakldğyla doğ- rudan ilgili bir husustur. Nitekim meseleye daha çok çocuğun yetişmesi ve hukukunun korunmas yönünden bakanlar hidanenin haktan ziyade çok yönlü bir görev ve sorumluluk olduğunu vurgular. Klasik literatürde hidanenin "kefalet" kelimesiyle de ifade edilmekte oluşu, bu görev ve sorumluluk yönünün ağr bastğn hissettirmeyi de amaçlar. Buna karşlk konuya, uygun ve istekli başka kişilerin de bulunmas durumunda ön sradaki hak sahiplerinin hidaneden imtina edebilmesi ve onu kabule zorlanamamas noktasndan bakanlar ise hidanenin esasen hfdneye ait bir hak olduğunu ileri sürerler. Öte yandan ebeveynin çocuk üzerindeki şefkati ve onu yannda bulundurma, bakp büyütme konusundaki tabii arzusu göz önünde tutulursa hi danenin hak olarak nitelendirilmesinin gerektiği, diğerleri gibi bu hakkn kullanmnn da birtakm kayt ve şartlarla snrl olduğu. bu hakkn ayn zamanda çocuğun ve ilgili taraflarn hukukunu ilgilendiren bir görev mahiyeti taşdğ söylenebilir. Hak Sah ipliği. Küçüğün velayeti kural olarak babaya, hidanesi ise anneye aittir. Ancak evlilik birliği devam ettiği sürece küçüğün bakm ve gözetimi anne-babann ortaklaşa çaba ve sorumluluğuyla yürütüldüğünden bu dönemde hidane hakknn kime ait olacağ hususu önemli bir mesel e teşkil etmez. Buna karşlk evlilik birliğinin sona ermesi durumunda çocuğun kime tevdi edileceği ve hidanesini kimin üstleneceği çok defa önemli bir çekişme konusu olur. Nitekim Hz. Peygamber döneminde böyle bir anlaşmazlk ortaya çkmş. bir kadn ResGl-i Ekrem'e gelip, "Ey Allah'n elçisi! Şu oğluma karnm yuva, göğsüm pnar, kucağm kundak olmuştur. Şimdi ise babas beni boşamştr ve çocuğu benden çekip almak istemektedir" diyerek müracaatta bulununca ResClullah, "Sen evlenmedikçe daha çok hak sahibisin" cevabn vermiştir (Müsned, ll, 182; E bo DavOd, "Talal5", 35; Şevkani, VI, 369-370). Buna benzer bir olay da Hz. Ebu Bekir'in devlet başkanlğ döneminde meydana gelmiş, Hz. ömer ile, boşadğ kars Ümmü Asm arasnda çocuklar Asm'n kimde kalacağ hususunda anlaş mazlk çkmş, nihayet halife Ebu Bekir, Hz. Peygamber'in uygulamas istikametinde çocuğun annesiyle birlikte kalmasna karar vermiştir. Hatta bu vesileyle halifenin Ömer'e, "Annenin kokusu, okşamas ve şefkati çocuk için büyüyüp kendi tercihini kullanncaya kadar senin yanndaki petekli baldan daha hayrldr" 467

dediği rivayet edilir (Abdullah b. YOsuf ez ZeylaT, III, 266). Fakihler, Hz. Peygamber ve saha be dönemindeki bu uygulamalardan hareketle evlilik sonrasnda çocuğun velayetinin öncelikli olarak babaya, hidanesinin de anneye ait olacağnda görüş birliği içindedir; bu konuda icma bulunduğu da ifade edilmiştir{ibn Kudame, VIII, 238; Osman b. Ali ez-zeylat, lll, 46; ŞevkanT, VI, 368). iteratürde, hidane hakk sahibinin genelde müennes olarak "hadne" kelimesiyle anlmas da bu kimsenin ya çocuğun annesi ya da annesi yerine geçecek bir kadn akrabas olmas sebebiy I edir. Ailede baba otoritesi anlayşna ve asabe geleneğine sk skya bağl olan fkh mezhepleri de hidanenin anneye ait bir hak olduğunu kabul eder, fakat anne yannda geçecek hidane süresini mümkün olduğu ölçüde ksa tutmaya çalşrlar. Mesela imamiyye Şias ve İbazyye mezheplerinde. erkek çocuğun hidanesinin süt emme dönemi sonrasnda babaya geçmesinin, Sünni fakihlerin önemli bir ksmna göre ise hidane süresinin çocuğun temyiz çağna gelmesiyle sona ermesinin başta gelen sebebi de bu olmaldr. Hidane konusunda anneye öncelik tann masnn temelinde. onun çocuğuna olan şefkatinin başkalaryla kyaslanamayacak bir nitelik taşmas ve ftraten çocuğun bakm ve terbiyesine ehliyetli olmas yatar. Bu görüş ve gerekçe hemen hemen bütün İslam hukukçularnca dile getirilir. Çocuğun mallarnn idaresi, nafakasnn temini, şahsna bağl haklarn kullanm ve geleceğini ilgilendiren köklü kararlarn alnmas şeklinde özetlenebilecek yetkiler (velayet) babaya veya oh un yerini tutan kişiye verilirken çocuğun büyütülmesi, bakm ve gözetilmesi şeklinde gerçekleşen ve daha çok çocuğun küçüklük dönemini kapsayan hidane de anneye veya annenin yerini tutacak kadn yakniara verilmiş, böylece taraflarn güç ve kabiliyetlerini göz önünde bulunduran ve çocuğun bedenen ve ruhen en iyi şekilde yetişmesini sağlayan bir iş bölümüne gidilmiştir. öte yandan böyle bir iş bölümünün sadece islam hukukuna ve müslüman milletiere has olmadğ, hemen hemen bütün toplumlarda genel kabul gördüğü de söylenebilir. Fakihlerin ve fkh mezheplerinin büyük çoğunluğu hidane hakknn anneden sonra anneanneye ait olduğu görüşündedir. Gerekçe olarak hadiste anneye, cins olarak da kadna öncelik verilmesinden hareket eder ve anneannenin bu bakm- 468 dan anne hükmünde olduğunu söylerler. AncakAhmed b. Hanbel'in anneden sonra asabe bağn esas alarak babaanneye, imamiyye'nin ise babaya öncelik verdiği görülür. Hidanede anneden sonra anneanneye öncelik tanyan fakihler. üçüncü srada ve daha sonraki sralarda kimlerin yer alacağ konusunda farkl görüşler belirtmişlerdir. Bu görüş ayrlğ, hidane hakkna sahiplikte annenin kan (nesep) bağna, nikahtaki velayet srasna. mirasçlktaki önceliğe, eşit derecede yaknlar arasndaki asabeye veya özellikle kadnlara öncelik verileceği hususunda farkl ölçülerin benimsenmiş olmasndan, ayrca teyzenin anne mesabesinde olduğunu bildiren hadis (Şevkanl, VI, 368-369) başta olmak üzere konuyla doğrudan veya dalayl olarak ilgili rivayetlerin yorumundan kaynaklanr. Özetle belirtmek gerekirse Hanefi ve Şafii fakihleri anneanneden sonra babaanneye, Hanefiler'den Züfer ve bir rivayette Ahmed b. Hanbel kz kardeşe ve teyzeye, eski görüşünde imam Şafii kz kardeşe. Malikiler. İ bazller ve bir başka rivayette Ahmed b. Hanbel teyzeye, HanbeiTier. Zahiriler ve Zeydller ise babaya öncelik verirler. Küçüğün yaknlar nn hidanede öncelik sralamas bundan sonra daha da ihtilafldr. Mesela Hanefiler ve Şafiiler babaanneden sonra kz kardeşe. Malikiler teyzeden sonra annenin teyzesine ve halasna, daha sonra da babaanneye, babaya, kz kardeşe ve halaya, Hanbel'iler babadan sonra babaanne, kz kardeş. teyze ve halaya yer verirler. Hanefi, HanbeiT ve Zahiriyye mezheplerinde zevi'l-erham grubunda yer alan yaknlara da hidane hakk tannr. Hidane Ehliyeti. Bir kimseye çocuğun bakm ve gözetiminin tevdi edilebilmesi için onun hidane hakk taşyanlar arasnda bulunmasnn yeterli olmayacağ. bunun yannda hidane ehliyetine de sahip olmas gerektiği açktr. Fakihlerin hidane ehliyeti için aradklar şartlar esasta büyük oranda benzerlik arzeder. Kadn ve erkek ayrm yaplmakszn bir kimsenin hidane ehliyeti için akll. yetişkin, güvenilir olmas. bu sorumluluğu yerine getirebilecek fiziki güce sahip bulunmas. görevin ifas veya küçük açsndan saknca teşkil eden bir kusurunun veya hastalğnn bulunmamas gerektiği konusunda önemli bir görüş ayrlğ yoktur. Çoğunluk hidane için hür olma şartn da ararken Maliki. Zahiri ve ibazller bunu gerekli görmezler. Ancak söz konusu şartlarla ilgili ayrntlara inildikçe farkl bakş açlar, tecrübe birikimleri ve gözlemler bu- Iunabileceğinden birçok farkl görüşe rastlanr. Fakihlerin çoğunluğu hidane ehliyeti için akll olmay ve bulüğa ermeyi şart görürken Malikiler ve ileri dönem baz Hanefi alimleri bulüğdan ziyade rüşd üzerinde durur ve reşld saylabilecek derecede akl başnda, fakat bulüğa ermemiş çocuğun bu ehliyeti haiz olduğunu ifade ederler. Sefihin ehliyetinin kstlanacağ kuraln benimseyen fakihlerin çoğunluğu içinde, hacrin hidane ehliyetini de kapsadğ görüşünün yan sra bunun malla ilgili olduğu ve hidane ehliyetini etkilerneyeceği görüşü de vardr. Hidane ehliyeti için aranan güvenilir olma şartna. "dini istikamet anlamnda " adalet şartn da içeren bir kapsam yüklenir. Bundan dolay çocuğun bakm ve gözetimini sağlamada gerektiği şekilde titizlik göstermeyen, farz namazlar terkeden, haramlar işleyen (fask ve facir) kimse genelde hidaneye ehil görülmez. Ancak mezheplerin fsk tanmlar ve hangi derecede fskn hidaneye engel saylacağ konusunda farkl görüş ve ölçülere sahip olduğuna da işaret etmek gerekir. Mesela Malikiler fsk adet ve itiyat haline gelmesi durumunda hidane ehliyetine engel görürken Hanbel'iler'in ve Şia' nn fsk daha kapsaml tuttuğu görülür. Öte yandan İbn Kayyim ei-cevziyye gibi fsk hidane ehliyetine kural olarak engel görmeyenler veya baz Hanefiler gibi küçüğün henüz olup biteni anlamayacağ dönemler için engel saymayanlar da mevcuttur. Hidaneyi üstlenecek kimsenin çocuğun bakm ve gözetimini sağlayacak fiziki güce sahip olmas şart genel kabul görse bile hangi tür bedeni arza ve kusurlarn hidaneye engel teşkil edeceği mezheplere hatta fakihlere göre değişiklik gösterebilir. Bu konuda genel bir döküm vermek yerine her bir arza ve kusuru kendi şartlar içinde değerlendirme temayülü ağr basar. Hidaneyi üstlenecek kimsenin bulaşc ve sakineal bir hastalğnn bulunmamas şart da benzer bir yaklaşmla ele alnr. Fakihlerin genel yaklaşm. müslümann hem müslüman hem de gayri müslim, gayri müslimin ise kendi din mensuplar üzerinde hidane ehliyetine sahip olduğu yönündedir. Gayri müslimin müslüman üzerinde hidane ehliyeti ise tartşmaldr. Hanefi. Malikl. Zahiri ve İbazl mezheplerinde zimmlnin müslüman üzerinde hidane hakkna sahip olmasna kar-

ş çklmamakla birlikte Hanefiler bunu sadece kadnlara mahsus bir imtiyaz olarak görüp gayri müslim kadnn yannda geçecek hidane süresini küçüğün davranşlarnn bilincine varma ve din eğitimi dönemi (genelde yedi yaş olarak kabul edilir) öncesiyle, Zahiriler ise ilgili ayetten hareketle ( el-bakara 2/232) süt emme süresiyle snrl tutarlar. Şafii. Hanbell mezhepleri, baz Malikller ve Şla fakihleri ise hidanenin bir tür velayet olduğu ve gayri müslimlerin müslüman üzerinde velayetinin bulunmayacağ gerekçesiyle aksi görüştedir. Burada, henüz temyiz çağna gelmemiş küçüğün dine mensubiyeti esas alnmş gibi görünse de asln da çocuklarn bu dönemde en iyi şekilde büyütülüp gözetilmesiyle, müslüman babann veya ailenin çocuklarnn gayri müslim kadnlarn terbiyesine verilmesinin sakncalarn önleme gayreti arasndaki muhtemel çelişkinin sonuçlar açkça görünmektedir. Hidaneyi üstlenecek kimsenin hür olmas şartn arayanlar da yine velayet için hürriyetin şart olduğu noktasndan hareket ederler. Hidaneyi üstlenecek erkeğin küçüğe yabanc bir kadnla evli olmasnn onun ehliyetini etkilerneyeceği genel kabul görürken ayn durumdaki kadnn evli olmasnn veya küçüğün mahremi dşnda bir erkekle evli bulunmasnn hidane ehliyetine etkisi, Hz. Peygamber ve saha be dönemindeki birkaç farkl uygulamann da tesiriyle fakihler arasnda hayli tartşmaldr. Baz tabiln fakihleriyle Zahiri alimleri kadnn evli olmasn hidane ehliyetine engel görmezler. İmamiyye fakihleri de küçüğün babasnn ölmüş veya ehliyetini yitirmiş olmas şartyla ayn görüşü paylaşr. Dört büyük Sünni fkh mezhebiyle Zeydiyye alimlerinin ise kadnn evlendiği erkeğin küçüğe yaknlğna göre bir ayrm yaptğ ve kadnn küçüğün. mahremi olmayan bir erkekle evli olmasn hidane ehliyeti için kural olarak engel saydğ, ancakmezhepte ayrntda birtakm farkl görüş ve istisnalarn geliştirildiği görülür. Kadn küçüğü n mahremi dşnda bir yaknyla mesela küçüğün amcasnn oğluyla evlendiğinde Hanbelller kaideten, diğer üç Sünni hukuk ekolü ise bu erkeğin küçüğün velisi olmas ve karsnn hidaneyi devam ettirmesine rza göstermesi kaydyla bu evliliği hidane ehliyetine engel saymazlar. Hanefiler ve Hanbel1ler, yukardaki hadiste geçen "evlenmedikçe sen daha çok hak sahibisin" ifadesini kadnn küçüğe yabanc bir erkekle evlenmesi şeklinde anladklarndan bu durumun hidane ehliyetine engel saylmas konusunda daha kuralcdr. Malikiler. bir sonraki hak sahibinin bu evliliğe ve hidanenin kadnn uhdesinde kalmasna rza göstermesi. küçüğün başka bir kimsenin hidanesini kabul etmemesi veya bakm ve gözetiminin aksayacak olmas. hidaneyi kabul eden başka bir hak sahibinin bulunmayş veya ehil olmayş gibi durumlarda küçüğün hak ve menfaatlerini gözeterek bu kadnn hidane ehliyetini devam ettirirler. Şafiiler ise ayn konuda küçüğü n babasnn ve kadnn kocasnn rzasn şart koşarlar. İslam hukuk literatüründe, kadnn hidane ehliyeti için ikinci ilave bir şart olarak çocuğun ahlaki, dini, bedeni ve ruhi yönden gelişimini ve iyi yetişmesini sağlayabilecek uygun bir ortamn bulunmas üzerinde durulur. Kadnn evliliğine ilişkin yukardaki kaytlar ve bu şart ikisi birden, ev içinde kadnn kocasndan veya diğer aile fertlerinden. komşu ve çevre-. den gelebilecek muhtemel olumsuz davranş ve etkilere karş küçüğü korumay ve ona uygun bir ortam sağlamay amaçlar. Aslnda bu şartn erkeğin hidane ehliyeti için de aranmas gerekirken sadece kadn hakknda gündeme getirilmesi, üzerinde hidane sorumluluğu bulunan kadnn yapacağ yeni evlilikten sonra gireceği ortamn çocuk açsndan uygunsuz olmas ihtimaline karş bir tedbir olarak düşünülebileceği gibi. ailede velayetin erkeğe ait bulunmas ve hidaneyi üstlenen erkeğin bu tür olumsuzluklar önle- mede etkili olacağ var saymyla da açklanabilir. Küçüğün bakm ve gözetimini üstlenecek kimsenin erkek olmas halinde de yine temel amaç, küçüğün daha iyi yetişmesini ve muhtemel zarariara karş korunmasn sağlamak olduğundan baz ilave şartlarn arandğ görülür. Mesela Hanefiler. müslüman çocuğun hidanesini üstlenecek erkeğin çocuğun mirasçs olabilecek derecede yakn olmasn, Malikller. erkeğin yannda çocuğa bakacak bir kadnn bulundurulmasn gerekli görürken fakihlerin çoğunluğu. kz çocuklarnn en azndan belli bir dönemden sonraki hidanesinin mahremi olmayan erkeklere verilmesini ayn gerekçelerle sakineal bulur. Kz çocuklarnn hidanesini üstlenecek erkeğin mahrem olmasn şart görmeyenler de genelde bu erkeğin yannda güvenilir bir kadnn bulunmasnn gereğinden söz ederler. Hükmü. Evlilik birliği devam ettiği sürece çocuğun bakm ve gözetimi kural ola- rak anneye ait olacağ gibi anne ve babann müşterek ikametgaha sahip bulunmalar sebebiyle hidane mahalli de bu aile ortamdr. Hatta iddet süresince kadn kocasnn evinde ikamet edeceğinden evlilik birliğinin sona ermesini takip eden belli bir dönem için de hidane yeri problem teşkil etmez. Evlilik esnasnda anne veya babadan birinin uzunca bir süre yolculuğa çkmas veya ayr bir şehirde ikamet etmesi halinde İslam hukukçularnn bir ksm çocuğun annenin yannda, bir ksm da ebeveynden mukim olann yannda kalmas gerektiği görüşündedir. Evlilik birliği ve iddet sona erdikten sonra çocuğun hidanesini üstlenen kimsenin ikametgah. çocuğun diğer yaknlarnn haklarn da ilgilendirmesi sebebiyle ayr bir önem kazanr. Hidane hakk evlilik sonrasnda kural olarak anneye veya anne tarafndan bir kadn akrabaya ait olacağndan çocuğun babas ve velisine de belirli aralklarla onu görme ve onunla ilgilenme hakk tannmştr. Bu ilgi. ayn zamanda onun velayet görevinin de bir parças olduğundan bir tür sorumluluk ve çocuk açsndan da bir hak niteliğindedir. Bu sebeple klasik fkh literatürün de, hidaneyi üstlenen kimseyle çocuğun velisinin evlilik sonrasnda da ayn şehirde ikamet etmesi, bunlardan birinin başka bir şehirde oturmas gerekiyorsa bu ikametgah değişikliğinin hakl bir mazerete dayanmas ve çocuğun bakm ve gözetimi açsndan da saknca teşkil etmemesi üzerinde önemle durulur. Annenin yolculuğa çkmas veya başka bir şehirde ikamet etmesi halinde hidane hakknn düşmesi, babaya geçmesi, anne ile diğer kadnlar arasnda ikametgah değişikliği ve seyahat açsndan bir ayrmn yaplmas gibi konularda mezheplerin ksmen farkllk taşyan ölçü ve yaklaşmlar da temelde yukardaki amaca matuf çeşitli tedbirler olarak görülmelidir. Mesela Hanefiler. evlilik so nrasnda çocuğun bakm ve gözetimi annede olduğundan onun asli vatannda veya nikah akdinin yapldğ yerde ikamet edebileceği, bunun için çocuğun velisinden izin almann gerekmediği, fakat annenin darülharpte ikamet ederneyeceği görüşündedir. Ancak söz konusu fakihler bu hakk sadece anneye tanr, diğer kadnlarn ise çocukla birlikte ikametgah değiştirebilmesi için velisinin iznini veya mesafenin velinin bir gün içinde çocuğunu görüp dönebileceği uzaklkta olmasn gerekli görurler. Hanefiler arasnda, çocuğun köyden şehre götürülmesini caiz görüp aksini caiz görmeyenler de 469

mevcut olup bu ayrm. fakihlerin çocuk için uygun bir eğitim ve yetişme ortamnn oluşmasn ölçü almalarndan kaynaklanmş olmaldr. Hanetiler'le birlikte Zahiriyye, Zeydiyye ve İmamiyye mezheplerine göre çocuğun velisinin başka bir şehre taşnmas annenin hidane hakkn düşü rmez. Diğer mezheplerde annenin çocuğun velisinin bulunduğu yerden başka bir şehirde ikamet hakk daha kstld r. Bu mezheplerde annenin, velinin veya hakimin izni olmadan ikametgah değişikliği yapmas veya çocuğun velisinin hakl bir sebeple seferilik mesafesindeki başka bir şehre taşnmas halinde annenin hidane hakknn düşeceği görüşü ağr basar. Bu görüşte, velinin çocuğu görme ve onunla ilgilenme hak ve sorumluluğu esas alndğndan anneye seferilik mesafesini aşmayan, hatta velinin bir gün zarfnda çocuğu ziyaret edip dönebileceğ i bir mesafeye seyahat ve ikamet hakk tannr. Ancak bu tedbir, seyahatin sürekli ikamet amacyla yaplmas halinde gündeme gelir; ziyaret ve ticaret amaçl seyahatlerde Şafii ve Hanbelller çocuğun ebeveynden mu kim olann, Malikiler ve İbaziler ise hidane hakkna sahip bulunann yannda kalmasn tercih ederler. öte yandan seyahat ve ikametgah değişikliğinin iyi niyetle ve tabii bir ihtiyaca binaen gerçekleşmesi, srf karş tarafa zarar verme amacy l a yaplmas halinde ilgili ayetinde delaletiyle (ei-bakara 2/23 3) bunun hakkn kötüye kullanm saylp hidane hakknn düşmesi, yine yol emniyetinin bulunmadğ veya çocuğa uygun olmayan bir ortamn mevcudiyeti halinde annenin çocukla birlikte seyahatine izin verilmeyeceği de birçok fakih tarafndan ifade edilir.. Yaknlarnn belirli aralklarla da olsa çocuğu görmeleri hem hak hem de sorumluluk niteliği taşdğndan hi dane hakk sahibinin böyle bir görüşmeyi engellememe, hatta baz durumlarda yardmc olma gibi bir mükellefiyeti vardr. Kur'an' da anne veya babarin çocuk sebebiyle zarara uğratlmamas istenirken (el-bakara 2/2 33) diğer birçok anlam yannda böyle bir hususa da işaret edilir. Ancak anne veya babann ve diğer akrabann çocuğu kaç günde bir görebileceği veya görmesi gerektiği konusu fakihler arasnda tartşmaldr. Mesela Hanefiler. evli kadnn haftada bir defa anne ve babasn görme hakkna kyasen ebeveynin haftada bir, diğer akrabalarn ise daha uzun a ralklarla çocuğu görmesi hakkndan, Malikller ebeveynin küçük çocuklar her gün, bü- 470 yükleri ise haftada bir görebileceğinden söz ederler. öte yandan görüşme yeri kural olarak hidane yeri olmakla birlikte belirli mazeret hallerinde çocuğun ilgili akrabasnn yanna götürülmesi de söz konusu olabilir. Görüşme yer ve usulüyle ilgili ayrntlar taraflar aras anlaşmaya, örf ve adete, anlaşmazlk zuhur ettiğinde de hakimin takdirine göre belirlenir. Hidaneyi üstlenen kimsenin çocuğun bakm, gözetim ve terbiyesini en iyi şekilde yerine getirme sorumluluğunda olduğu, hatta bu açdan hidanenin haktan ziyade sorumluluk vasfnn ön plana çktğ söylenebilir. Bundan dolay hidaneyi üstlenen kimsenin çocuğun yakn olmas yeterli bir güvence saylmayarak çocuğun velisine denetim, hakime de hem denetim hem de gerektiğinde çocuğu ondan alp sradaki bir başka hak sahibine verme hakk tannmştr. Zeydiyye fakihleri hariç fukaha, evlilik birliği içinde annenin çocuğun hidanesi karşlğnda ücret talep edemeyeceğinde müttefiktir. Evlilik birliğinin sona ermesi üzerine hidaneyi üstlenen kimsenin velisi dşnda bir kimse olmas durumunda h idiine için ücret talep hakk önem kazanr. Malikller, annenin ve anne dşndaki bir yaknn hidane karşlğ ücret talep edemeyeceğini, ancak fakir olup çocuğun da mal varsa malndan hidane ücreti değil normal nafakasn alabileceği görüşündedir. Şia dahil diğer fakihler ise prensip olarak kadnn nafaka ve emzirme ücretinden başka hidane karşlğ ücret alna bileceği görüşünde olmakla birlikte bunun şart ve ölçüleri konusunda farkl görüşler ileri sürerler. Mesela Hanefiler, annenin ric'i talak iddeti süresince ayrca bir hidane ücreti alamayacağ, Min talakta ise alabileceği görüşündedir. İddet sonrasnda ise çocuğa ücretsiz bakacak başka bir hak sahibi ve ehil kadnn bulunup bulunmamasna, çocuğun ve velisinin mali durumuna bağl olarak anneye hidane için ücret talep hakk tannmayabilir veya ecr-i misille çocuğa bakmaya zorlanabilir. Hatta belli durumlarda anneye çocuğa ücretsiz baknakla çocuğun bir başka hak sahibine teslimi arasnda t ercih hakk tannr. Hanbeli mezhebinde her durumda anneye hidane ücreti ödenmesi görüşü ağr basarken Şafiiler ' in görüşü Hanefiler'inkine daha yakndr. Hidane ücreti kural olarak çocuğun malndan, yoksa çocuğun nafakasn sağlamakla yükümlü şahs veya merci tarafndan karşlanr. Zahiriler'e göre ilgili ayetin ( ei-bakara 2/ 233) genel anlatmndan hareketle emzirme süresince babann. sonrasnda ise çocuğun malndan, Zeydiler'e göre ise her iki halde de babann malndan karşlanr. Şafii ve Henbeliler ile baz Hanefiler kadnn mesken ihtiyacn nafaka hakk içinde mütalaa ederken diğer bir ksm Hanefi fakihleri, hidaneyi üstlenen kadnn hakl bir gerekçeyle, mesela çocuğu için uygun bir bakm ve eğitim ortam oluşturabilme amacyla ayr ev tutmas halinde ayn şekilde bu meskenin ücretinin ödenmesini de talep edebileceği görüşündedir. Malikller ise hakimin takdirini devreye sokarak benzeri bir çözüm önerirler. Hidane sahibinin yardmc bir kadn veya hizmetçi istihdam talebi de genelde çocuğun veya velisinin mali durumuyla bağ lantl olarak çözüme kavuşturulur. S on a Erme s i. Hidane hakk, hidaneyi üstlenmeye engel bir durumun ortaya ç kmasyla veya hidane ehliyetinin yitirilmesiyle sona erer. Mesela ilgili kimsenin çocuğun bakm ve gözetimini sağlamaktan aciz hale gelmesi. bulaşc bir hastalğa yakalanmas. ahlaki zaaflarnn ortaya çkmas, tartşmal olmakla birlikte çocuğa yabanc biriyle evlenmesi, çocuğun yetişmesi açsndan olumsuz bir ortamn oluşmas, uzun süreli yolculuk veya ikametgah değişikliği gibi durumlarda hidane hakk sona erer. Hak sahibinin bu hakkn kullanmaktan sarfnazar etmesi ayn neticeyi doğurur. Hidane ehliyetine engel durum veya kusurun ortadan kalkmas halinde fakihlerin çoğunluğu, baz istisnai durumlar hariç ilgili şahsn bu hakkn tekrar kazanabiieceği görüşündedir. Malikller ise genelde hidanenin düşmesine yol açan se be bin ihtiyar! olup olmamasna göre çözüme giderler; mesela çocuğa yabanc biriyle evlenen kadn bu evlilik sona erdiğinde tekrar hak sahibi klmazlar. Hidaneyi sona erdiren en tabii ve yaygn sebep hidane süresinin dolmasdr. Doğumla başlayan hidane süresi kural olarak çocuğun başkalarnn hizmet ve himayesine ihtiyaç duymayacağ. yeme içme ve giyinme gibi şahsi ihtiyaçlarn bizzat kendisinin görebileceği çağa kadar devam eder. Fakihlerin konuyla ilgili genel yaklaşmlar bu olmakla birlikte bu dönemin tesbitindeki izafiliğe ilave olarak çocuğun kz veya erkek, hidaneyi üstlenen kişinin erkek veya kadn olmasna ve çocuğa yaknlk derecesine göre farkl sürelerin belirlendiği görülür. Hanefiler. çocuklardan yedi yaşna girince namaz klmalarnn istennesini emreden hadisten (EbO DavOd, "Şalat", 26) hareketle 1

ei-hidaye hidanenin erkek çocuğun yedi yaşna girmesiyle. kz çocuğun da buioğa ermesiyle sona ereceği görüşündedir. Ancak hidaneyi anne ve anneanne dşnda bir kadnn üstlenmesi durumunda buioğ beklenneden kz çocuğun hidanesi dokuz yaşna girmesiyle sona erdirilir. EbO YOsuf ve imam Muhammed böyle bir ayrm yapmayp her iki halde de kz çocuklar için serpilmeyi ve erkeklerin ilgisini çeker olmay snr olarak benimser. Bu snr da kuwetli görüşe göre kz çocuğunun dokuz yaşna girmesidir. Mezhepte de bu görüş ağrlk kazanmştr. Kz çocuğunun buioğa kadar annesinin veya yakn bir kadnn yannda kalmas şeklindeki birinci görüş onun eğitimine ve kadnlarla ilgili bilgilerine, ayrca ev hizmetlerini ve görgü kurallarn sağlkl şekilde öğrenmesine imkan hazrlama amacna, ikinci görüş olan dokuz yaş snr ise kz çocuklarnn muhtemel zararlardan daha iyi korunmas amacna matuf birer tedbir olarak görülmelidir. Erkeklerde sürenin erken sona erdirilmesi ise çocuğun velisi tarafndan erken yaşta eğitimi ve mesleğe yönlendirilmesi amacyla açklanr. Kz ve erkek çocuklar bu süreler sonunda babasnn veya velisinin sorumluluğuna verilir. Erkek çocuklar buioğa erince, kz çocuklar ise kendi başlarna doğru karar verebilecek akli ve fikri olgunluğa ulaşnca anne veya babasndan dilediğiyle kalma konusunda muhayyer braklr. Çocuklara belli bir dönemden sonra anne ve babasndan dilediğiyle oturma hakk tannmas Hz. Peygamber'in bu konudaki uygulamasna dayandğndan (Şe v kanl. VI, 370-372) fakihler arasnda esasa müteallik bir ihtilaf yoktur. Ancak Hanefiler başta olmak üzere birçok fakih, çocuğun erken yaşta yapacağ tercihin sağlkl olamayacağndan hareketle ona bu hakk ileri bir dönemde tanr. Malik'iler'e göre hidane erkeklerin bu IOğa ermesine, kz çocuklarnn ise evlenmesine kadar devam eder. Şafi'iler, kzerkek ayrm yapmadan çocuğun temyiz yaşna girmesini -ki bu genelde yedi sekiz yaş olarak kabul edilir- snr kabul ederler. Bundan sonra çocuğa anne ve babasndan birini seçme hakk tannr; çocuk çekimser kalrsa anneye verilir. Erkek çocuklar reşld olarak buioğa erdiğinde serbest kalrken kz çocuklar evienineeye kadar anne ve babasndan biriyle oturmak zorundadr. Hanbeli mezhebinde de hidane çocuğun yedi yaşna girmesiyle sona erer. Bu yaştan sonra erkeğe anne ve babasndan birini seçme hakk verilir, kz çocuklar evienineeye kadar babasyla oturmak zorundadr. Babann tercih edilmesi. kz çocuğunun temel haklarnn velisi (babas) tarafndan daha iyi korunacağ düşüncesine dayanr. Zahiriler' de hidane süresi, erkek-kz ayrm yaplmakszn buioğ ile sona ererken Zeydller belirli bir yaş belirlemekten çok çocuğun kendi kendine yeterli olmasn ölçü alrlar. imamiyye'de ise erkek çocuklarnn hidanesi süt emme dönemiyle, kz çocuklarnn ki yedi- dokuz yaşna girmesiyle sona erer. Bu görüş farkllklar, çocuğun en uygun eğitim ve gözetim ortamnda kalmas. geleceğini ilgilendiren temel kararlarn alnmas ve yönlendirmenin yaplmasnda velisinin devreye sokulmas. muhtemel zararlardan korunmas, çocuğa seçim hakk tannarak kişiliğine ve şahsna bağl haklarna öncelik verilmesi gibi ksmen birbiriyle çelişebilen farkl amaçlarn birlikte gözetilmiş olmasndan kaynaklanmaktadr. BİB İYO GRAFYA : Müsned, ll, 182; Ebü Davüd. "Şal at", 26, "Tala\5". 35; ŞirazT. el-mühe??eb, ll, 169-172; Kasan i. Beda'i',IV, 40-45; ibn Kudame, el-mugni, Kahire 1389/1969, VIII, 237-252; Karafi. el-furu~. lll, 120-122, 206; Osman b. Ali ez-zeylai, Tebyinü ' l - l:a~a'i~, Bulak 1313, lll, 46-50; ibn C üzey, jfavaninü ' l-a/:ka mi 'ş-ş er'iyy e, Kahire 1985, s. 225-226; ibn Kayyim ei-cevziyye, Tu/:fetü 'l-mevdud bi-af:kami ' l-mevlcd, Beyrut 1403/1983, tür.yer.; Abdullah b. Yüsuf ez-zeylai, Naşbü'r- raye, Riyad 1393/1973,111, 266; el Fetava 'l-hindiyye,, 541-544; Şevkan i, Ney lü'l-evtar; VI, 368-377; M. Ebü Zehre. el-a/:valü'ş-şal].şiyye, Kahire 1377/1957, s. 405-415; M. Mustafa Şelebi, A/:kamü ' l-üşre fi'l-islam, Beyrut 1397/1977, s. 731-766; Subhi Mahmesani, el-mebadi'ü 'ş-şer'iyyetü 'l-~anüniyye, Beyrut 1981, s. 71-76; Suild ibrahim Salih. 'Ala~atü'l-aba bi'l-ebna {i'ş-şeri'ati'l-islamiyye, Cidde 1404/1984, s. 91-120; Zühayli. el-f~hü '/ -İslami, VII, 717-745; Bilmen, Kamus 2, ll, 425-443; Karaman. islam Hukuku,, 340-343; Büşra Şurbeci. Ri'ayetü'l-a/:daş fi'l-islam ve'l-~anuni'l-mşri, iskenderiye 1406/1986, tür.yer. ; Semir M. Mahmüd Ukba, el-ha<;tane fi ' l -f~hi ' l-is lami, Kahire 1406/1986; Zekiyyüddin Şa ' biln. el A/:kamü 'ş-şer'iyye li ' l -af:vali'ş-şal].şiyye, Bingazi 1409/1989, s. 613-644; Mustafa Yldrm, İslam Hukukunda Hidane, Manisa 1990; M. Abdülcevild Muhammed, Himaye tü 'l-'um üm e ve't-tufüle fi'l -mev[şi~i 'd-devliyye ve 'ş-şeri'ati'l-islamiyye, iskenderiye 1412/1991, tür. yer.; Ahmed el-isevi, AJ:kamü 't-tfl, Riyad 1413/1992, s. 212-231; Celal Erbay. islam Hukukunda Küçüklerin Himayesi, Bakü 1995, s. 146-160; Mustafa Baktr, "İslam Hukukunda Hidane", EAÜİFD, VII (1986). s. 259-289; lshaq Oloyede, "al-hadana: An Integral Part of Islamic Matrimonial aw", lslamic and Comparative aw Quarterly, IX/2-4, New Delhi 1989, s. 141-152; V. inant de Bellefonds. "I:Iadana", Ef2 (ing.). lll, 16-19; "l:lidane", Mv.F;XVII, 299-318. ~ Ai BARDAKOÖU ei-hidaye (~f~f) Burhaneddin el-merginani'nin (ö. 593/ 1 97) Hanefi fkhna dair eseri. Hanefi fkhnn en tannmş ve muteber metinlerinden biri olup müellifn. Kud Ort'ye ait el-mu]jtaşar ile Muhammed b. Hasan eş-şeyban'i'nin el-cô.mi'u'ş-şagir'inde mevcut meseleleri bir araya getirmek suretiyle kaleme aldğ Bidô.yetü'l-mübtedi adl eserinin şerhidir. Merginan'i. Bidô.yetü'l-mübtedi'yi önce Kifô.yetü'l-müntehi adyla şerhetmeye başlamş, ancak eser büyük bir hacme ulaşnca okuyucuya bkknlk vereceğini ve kullanm zorluğu sebebiyle yeterince faydal olmayacağn düşünerekej-hidô. ye'yi hazrlamştr. el-hidô.ye'de ayrntlarna girmediği baz meseleler için de bu şerhe atflarda bulunmuştur. Eseri on üç ylda yazan müellif rivayete göre bu müddet zarfnda devaml oruç tutmuş ve bunu herkesten gizlemiştir. el-hidô.ye'de el-cô.mi'u'ş-şagir'in tertibi esas alnmakla birlikte el-cô.mi'u'şşagir krk bölüm olduğu halde el-hidô. ye'de bölüm says elli altya çkmştr. Konular incelenirken önce el-mu]jtaşar'da, ardndan el-cô.mi'u'ş-şdgir'deki meselelere yer verilmekte, aralarnda ihtilaf bulunduğu takdirde el-cô.mi'u 'ş-şagir' den yaplan nakillere işaret edilmektedir. Meseleleri ele alrken önce EbO Hanlfe' nin, sonra da talebeleri E bo YOsuf ve Muhammed b. Hasan eş-şeyban'i'nin görüşünü veren müellif zaman zaman Züfer b. Hüzeyl'in görüşüne de temas etmektedir. Bunlarn delillerini verirken tercih ettiği görüşün delilini diğerlerine cevap olmas için en sona brakmaktadr. Genellikle EbO Hanife'nin görüşlerini tercih etmekle birlikte imameyn'in görüşüne meylett i ği durumlarda yu karda ki s ra değ işmektedir. Her meselede kime ait olursa olsun en son kaydettiği delile uygun olan görüşü benimseyen müellif bu arada muhtemel soru veya itirazlarada cevap vermektedir. Tercih ettiği görüşleri ise bazan "sahih" veya "esah" terimleriyle birbirinden ayrmaktadr. Hasan b. Ziyad ei ü'lü'i, İbn Semaa, Tahav'i. Cessas, Kerhl ve Şemsüleimme es-serahsl gibi Hanefi alimlerinin de görüşlerine yer verilen eserde ayrca sk sk imam Şaf'i ve bazan da Malik'in görüşleri delilleriyle birlikte kaydedilmektedir. Eserde Ahmed b. Hanbel'in görüşlerine hiç rastlanmaz. Gerek görüş ve delillerin sralanş. gerekse _j 471