SU KAYNAKLARIMIZ ve SINIR AŞAN AKARSULARIN YERİ VE ÖNEMİ



Benzer belgeler
Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3

Su Yapıları I Su Kaynaklarının Geliştirilmesi

Su Yapıları II. Yrd. Doç. Dr. Burhan ÜNAL. Yrd. Doç. Dr. Burhan ÜNAL Bozok Üniversitesi n aat Mühendisli i Bölümü

TÜRKİYE'DE HİDROELEKTRİK POTANSİYELİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

GAP BÖLGESİNDE YER ALAN İLLERİN YATIRIM FAALİYETLERİ BÖLGESEL TOPLANTISI

EÜAŞ ADANA VE YÖRESİ HES İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ

(3 il, 52 ilçe, 24 belde ve 263 köy olmak üzere toplam

ÇORUH NEHRİ GENEL GELİŞME PLANI BOYKESİTİ

Hidroelektrik Enerji. Enerji Kaynakları

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

T.C. DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI

Saygıdeğer Mesai arkadaşlarım, hanımefendiler, beyefendiler, basınımızın değerli temsilcileri.

GÜNEYDOĞU ANADOLU PROJESİ (GAP) EYLEM PLANI İLE SAĞLANAN GELİŞMELER

Türkiye nin Yüzey Suyu Kaynakları (Nehirler, Göller, Barajlar) Usul (2008)

Tuzlu Sular (% 97,2) Tatlı Sular (% 2,7) Buzullar (% 77) Yer altı Suları (% 22) Nehirler, Göller (% 1)

AKARSULAR

TÜRKİYE NİN HİDROLİK ENERJİ KAYNAKLARI VE EÜAŞ IN BÖLGEMİZE KATKISI

HİDROELTRİK SANTARALLERİ

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

YUSUFELİ BARAJI ve HES

Muğla 15 Mart 18 Adet Tesisin Temel Atma ve Açılış Merasimi (9 adedi sulama, 1 adedi içmesuyu, 8 adedi taşkın koruma tesisi)

T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ FEN-EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ COĞRAFYA BÖLÜMÜ HAVZA YÖNETĠMĠ DERSĠ. Dr. ġevki DANACIOĞLU

HAVZA KORUMA EYLEM PLANLARI EYLEMLERİ

ULUSLARARASI SU DAYANIŞMA YILI

Diyarbakır Ticaret Borsası Laboratuar Rapor No:002-08

Antalya Kepez 1 Mart 9 Adet Tesisin Açılış ve Temel Atma Merasimi (1 adedi baraj, 3 adedi içme suyu tesisi, 5 adedi taşkın koruma tesisi)

EROZYON MODELİNİN GELİŞTİRİLMESİ & HAVZA VERİTABANININ OLUŞTURULMASI. Doğu Karadeniz Havzasının Su Çerçeve Direktifi Sınıflandırma Sistemi

MERİÇ NEHRİ TAŞKIN ERKEN UYARI SİSTEMİ

2-Maden bakımından zengin olduğu halde endütrisi yeterince gelişmemiş olan bölgemiz hangisidir?

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

SU YILI ALANSAL YAĞIŞ DEĞERLENDİRMESİ

POTENTIAL OF AGRICULTURAL FIELDS IN THE BASIN OF ATATÜRK DAM AND EXPECTED AGRICULTURAL POLLUTION AFTER THE IRRIGATION

SULAMA YAPILARI SULAMA YAPILARI. 1) Su Depolama Yapıları Kestel Barajı- İzmir Sulama amaçlı, toprak dolgu

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi TÜRKİYE 10. ENERJİ KONGRESİ TÜRKİYE NİN ENERJİ PAZARINA KUZEYDOĞU ANADOLUNUN KATKISI

Havza. Yağış. Havza. sınırı. Havza. alanı. Akarsu ağı. Akış Havzanın çıkış noktası (havzanın mansabı) Çıkış akımı

AVRUPA BİRLİĞİ SU ÇERÇEVE DİREKTİFİ VE BU ALANDA TÜRKİYE DE YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR

ORTADOĞU SU MESELESİNDE TÜRKİYE VE GERÇEKLER

qwertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqw ertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqwer tyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqwerty

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi TÜRKİYE 10. ENERJİ KONGRESİ

(Change of Water Masses-Dust Storms Interaction in Syria and Iraq) Suriye ve Irak taki Su Kütlelerindeki Değişimin Toz Fırtınaları ile İlişkisi

TÜRKİYE ELEKTRİK SİSTEMİ (ENTERKONNEKTE SİSTEM)

HEC serisi programlarla Ardışık barajların taşkın önleme amaçlı işletilmesi Seyhan Havzasında Çatalan-Seyhan barajları örneği

Su, evrende varolan canlı varlıkların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan en temel öğedir. İnsan kullanımı, ekosistem kullanımı,

Kırklareli 15 Tesisin Açılış ve Temel Atma Merasimi 25 Mayıs 2013, Cumartesi 15:30

Afyonkarahisar 29 Ocak / Saat 10:30 Doğancık Göleti ve Sulaması Temel Atma Merasimi

Sayın Bakanım, Sayın Valim, Sayın Milletvekillerim, Sayın Müsteşarım, Değerli Genel Müdürlerim, Sayın Belediye Başkanlarım,

Hidrolojik Erken Uyarı Sistemleri ve DSİ Genel Müdürlüğü Uygulamaları

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

Bolu 6 Adet Tesisin Açılış ve Temel Atma Merasimi 20 Temmuz 2014, Pazar 19:00

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

SU YÖNETİMİ VE GÖLLER BÖLGESİ

SULAMA YAPILARI. Prof. Dr. Halit APAYDIN Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

HİSAR REG. VE HES BİLGİ NOTU

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN SU KAYNAKLARINA ETKİSİ PROJESİ. 19 Temmuz 2016, Ankara

Kuraklıkta Son Durum. Esin ERTEK TSKB Ekonomik Araştırmalar

ENERJİ. Sürekli, Güvenilir ve Ekonomik olarak karşılanmalıdır.

DOĞU KARADENİZ BÖLGESİNDEKİ HİDROMETRİK ÇALIŞMALAR

MARMARA BÖLGESİNDEKİ HAVZA KORUMA EYLEM PLANI

ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır.

T.C. ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI GÜNEYDOĞU ANADOLU PROJESİ (GAP) Ülkemizin en büyük kalkınma projesi... GAP ı 2018 yılı sonunda tamamlıyoruz.

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

Balıkesir (Edremit) 12 Mart 8 Adet Tesisin Temel Atma Merasimi (3 adedi sulama, 5 adedi taşkın koruma tesisi,)

PORSUK HAVZASI SU YÖNETİMİ VE ESKİŞEHİR ÖRNEĞİ

GÜNEYDOĞU ANADOLU PROJESİ NEDEN VE NASIL ACİLEN GERÇEKLEŞTİRİLMELİ

Su Hayatı, Biz Suyu Şekillendiriyoruz den beri...

Gıda Güvencesinde, Değişen İklimin Ardındaki Gerçekler

Ortadoğu'da su ve petrol (*) İki stratejik ürünün birbiriyle ilişkisi... Dursun YILDIZ. İnş Müh Su Politikaları Uzmanı

Sayın Bakanlarım, Sayın Valim, Sayın Milletvekillerim, Sayın Müsteşarım, Değerli Genel Müdürlerim, Sayın Belediye Başkanlarım,

Küreselden Yerele Su Yönetimi ve Enerji

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI. ORMANCILIK VE SU ŞÛRASI Mart 2013 SU KAYNAKLARININ GELİŞTİRİLMESİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU

2. İstanbul Uluslararası Su Forumu Bakanlar Toplantısı 3 Mayıs 2011 Conrad İstanbul Otel Başkan Özeti

topraksuenerji-kuzey Çin'de kuraklık çok büyük bir tehdit oluşturuken hükümetin aldığı önlemler de bu tehlikenin daha da artmasına neden oluyor.

Türkiye de Bölgesel Kalkınma Projeleri ve Etkileri Bu projeler; GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi)

SU KİRLİLİĞİ HİDROLOJİK DÖNGÜ. Bir damla suyun atmosfer ve litosfer arasındaki hareketi HİDROLOJİK DÖNGÜ

Tokat 29 Tesisin Açılış ve 7 Tesisin Temel Atma Merasimi 4 Ekim 2013, Cuma 15:00

SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ

GEDİZ HAVZASI Gediz Nehri nin uzunluğu 275 km 175 km si Manisa ili 40 km si Kütahya ili 25 km si Uşak 35 km si İzmir

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

SINIRAŞAN SULAR SORUNU KAPSAMINDA GÜNEYDOĞU ANADOLU PROJESİ NİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Türkiye Elektrik Piyasası

2010 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

SU YAPILARI. Ders Notları. Yrd. Doç. Dr. Umut OKKAN Balıkesir Üniversitesi, İnşaat Müh. Böl. Hidrolik Anabilim Dalı

Yeşilırmak Havzası Taşkın Yönetim Planının Hazırlanması Projesi

KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Dün,bugün,yarın

DRENAJ KANALLARINDA MEVSİMSEL KİRLENMENİN BELİRLENMESİ, AŞAĞI SEYHAN ÖRNEĞİ *

SEKTÖR: HES, BARAJ VE SULAMA

Türkiye nin Su Potansiyelinin Belirlenmesi Çalışmaları

AKARSU YATAKLARININ KULLANIMI İLE İLGİLİ MEVZUAT ve UYGULAMAYA İLİŞKİN ÖNERİLER

HES (hidroelektrik santral)

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan :25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs :22

TÜRKİYE NİN YERALTISUYU KAYNAKLARI VE SU POLİTİKALARI. Jeoloji Müh. Behiç ÇONGAR YER ALTI SUYU KİRLİLİĞİ

Sayın Bakanım, Sayın Valim, Sayın Milletvekillerim, Sayın Müsteşarım, Değerli Genel Müdürlerim, Sayın Belediye Başkanlarım,

Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Üyesi

1.ADIYAMAN-GÖKSU-ARABAN PROJESİ

TR 71 BÖLGESİ 2013 YILI İHRACAT RAPORU AHİLER KALKINMA AJANSI

İzmir 13 Mayıs Saat 14:30 Çeşme Karareis Barajı Temel Atma Merasimi

GAP EYLEM PLANI. (14 Mart 2008)

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası

Transkript:

SU KAYNAKLARIMIZ ve SINIR AŞAN AKARSULARIN YERİ VE ÖNEMİ 1- Su Kaynaklarının Geliştirilmesi Stratejisi ve Tarihçesi Dr.Müh. M.Neşet AKMANDOR Türkiye Cumhuriyetinin 1923 yılında kuruluşu ile birlikte, ülke çapında su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesine el atılmış ve çalışmalar sonuç alıncaya kadar sürdürülmüştür. Öncelikle, akarsuların uzun süreli akım ölçüleri, meteorolojik veriler toplanıp değerlendirilerek, planlama ve projelerin yapımına geçildiğinden tesislerin inşaat işlerine yeterli hız sağlanamamıştı. Ancak, gerekli hazırlıklar yoğun olarak sürdürülmüş ve inşaatlara aşama aşama başlanabilmiştir. Bu sırada kuşkusuz tarımda üretim devam etmiştir. Ancak, 1929 yılında yaşanan kuraklığın tarım üretimine önemli zarar verdiği görülür. Aynı yıl, su tesislerinin inşaatlarını yapan ve yaptıran kuruluşun (Sular Fen Heyeti Müdürlüğünün) yetki ve sorumlulukları artırılarak çalışma alanları genişletilmiş ve Sular Umum Müdürlüğü adı ile yeni bir kuruluşa dönüştürülmüştür. Bu değişiklik sonunda Ankara da içme, taşkın koruma ve sulama amaçlı Çubuk Barajı ve Tesisleri, Bursa da Gölbaşı Baraj ve Sulaması, ovanın yan dere sel ve rusubatından korunması, Niğde de Gebere baraj ve sulaması, Van da Sihke barajı ve sulaması Eskişehir de Porsuk barajı ve sulaması ile nehir ıslahı ve şehir dere yatağı düzenleme işleri ele alınmış ve bu barajlar 1936 da hizmete girmiştir. Kuşkusuz, bu mevzii sulamaların bitirilmesi beklenilmeden tarımsal üretime devam edilmiştir ve bu bir zorunluluktur. 1936 yılı az yağışlı bir yıl olmuş ve tahıl üretimi su azlığından büyük zarara uğramıştır. Aynı yıl su kaynakları ve elektrik konularında etüd çalışmaları yapmak üzere geniş yetkilerle Elektrik İşleri Etüd İdaresi (EIE) nin kurulduğu görülmektedir. Bu kuruluş hemen, Anadolunun önemli akarsuların, düzenlenmesini sağlayacak çalışmalara başlar. Baraj ve Hidro elektrik santral projelerinin hazırlanmasına geçilir. Bu projeler sırası ile, Seyhan Nehri üzerinde Seyhan Baraj ve santrali, Kızılırmak Nehrinde Hirfanlı Baraj ve santrali, Gediz nehri üzerinde Gediz Baraj ve Santrali Büyük Menderes havzasında Kemer Baraj ve santrali projeleridir. 1954 yılında Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) kurulur. İlk iş olarak (EIE) nin hazırladığı projeler de tamamlanmış olduğundan, bu tesislerin inşaatına başlanır. Böylece işlere büyük bir hız kazandırılmış olur. Yeni kurulan (DSI) ve (EIE) gibi iki büyük kuruluş beraberce su kaynaklarından çok amaçlı olarak yararlanmayı ve enerji üretim işlerini hızlandırırlar. Bu arada bir taraftan da köy hizmetleri kırsal kesimde tarım ve köylerin alt yapılarına hız verilir. İller Bankası da finansman sağlayarak kasaba ve şehirlerin alt yapı hizmetlerini gerçekleştirmektedir. Diğer taraftan enerji iletim hatları yapılmaktadır. Böylece Enterkonekte şebeke hızla tamamlanmaktadır. Bu çalışmalarla, sanayinin, enerji alt yapı işlerinin hız kazandığı görülür. Bu arada Türkiye Karayolları idaresi kurulur. Bu bir tesadüf değildir. Ülkenin her tarafına hızlı ve ekonomik bir şekilde ulaşmak gereklidir. Çünkü üretim artmaya başlamıştır. Pazarlara ulaşmak önem kazanmıştır. Paralel olarak, iletim hatları ile dağıtım ağı kurularak enerjinin iletimi de gerçekleştirilmektedir. Hidroelektrik Santral sayıları artırılmakta, su ve toprak kaynaklarından yararlanma hız kazanmaktadır. Böylece tarım üretimine hız vermek, iş gücünü çoğaltıp yaygınlaştırarak, köylüsü şehirlisi ile kalkınma reformu bir ölçüde gerçekleştirilmektedir. Su kaynaklarının artan ölçülerde kullanıma açılması için, ülke düzeyinde yaygın çalışmalar sürdürülerek

20.yüzyılın sonunda su kaynaklarımızdan verimli bir şekilde yararlanma aşamasına ulaşıldığı görülmektedir. 21.yüzyılın başında Türkiye de, hizmete sokulan 554 baraj vardır. 138 irili ufaklı santral enerji üretmekte, 57 gölet sulama kullanma suyu sağlamaktadır. Yeraltı sularından yararlanma önemli ölçüde geliştirilmiştir. 4,97 milyon (Ha) tarım arazisi sulanmaktadır. Yılda 10,5 milyar m 3 içme ve kullanma suyu topluma sunulmuştur. Önemli nehirlerimiz örneğin; Fırat, Dicle, Kızılırmak, Yeşilırmak, Sakarya, Seyhan, Ceyhan, Gediz, Büyük Menderes, Batı Akdeniz nihayet Çoruh ve Aras nehirlerinin regülasyonu sağlanmıştır. Enerji üreten santraller işletimdedir. (138 adet) Bu yapılanlar çok önemli büyük işlerdir. Böyle olmakla beraber bunları yeterli bulamıyoruz. Çalışmalara hız kesilmeden devam etmek zorundayız. Çünkü Türkiye nüfusu artık Cumhuriyetin kuruşundaki gibi 10.5 milyon değildir, nüfus 70 milyonu aşmıştır. Dolayısıyla ihtiyaçlar da artmıştır, sanayi gelişmiş, şehirleşme hızlanmıştır. Daha önemlisi sahibi olduğumuz su kaynaklarımızın potansiyel değeri karşısında, yapılan tesisler küçümsenmeyecek olsa bile yeterli görülemez. Çünkü potansiyel değerler büyüktür. Örneğin, enerji potansiyel değeri; Teorik Hidro Potansiyel Değer; yılda 433, Teknik Hidro Potansiyel Değer, yılda 216, Ekonomik Potansiyel Değer, yılda 128 milyar Kwh dır. Teorik değer yönünden potansiyel değer Avustralyanın %72'i ve dünya potansiyel değerinin %1,33'üdür. Teknik değer yönünden yılda 216 milyar Kwh ile Norveç ve Japonya dan daha fazladır. Bu önemde olan, yenilenebilir, ulusal enerji kaynağının üretimi yılda 45 milyar Kwh olup, potansiyel değerin ancak %35 idir. Bu oranın kısa sürede %70 lerin üzerine çıkarılması gereklidir. Bu nedenle baraj ve santral yapımına hızla devam edilmesi zorunludur. Bu çabalar çok amaçlı baraj projeleri ile sürdürürlürse, aynı zamanda sulama suyu, içme, kullanma sularının da yeterli düzeye çıkarılması kolaylaşmış olacaktır. Nehirlerimiz, barajlarla düzenlenip, kontrol altına alınmış, ekonomik olarak sulanabilecek toplam 8,5 milyon Ha tarım arazisinin %57 si yani 4,97 milyon Ha sı suya kavuşmuş ve ekonomik Hidro elektrik potansiyelin %35'inin gerçekleştirildiğini görüyoruz. Bu işlerin tamamlanması için gereken irade ve teknolojiye sahip bulunmaktayız. Halen bu tesislerin projeleri ve programları hazır olduğundan bunların yapımı, finansman sağlanarak mümkün olacaktır. Böylece su kaynaklarından yararlanmayı gerçekleştirecek tesislerin yapımı ve tamamlanması için bir engel kalmamıştır. Su kaynaklarından tam olarak yararlanmak için ikinci aşama çalışmaların etkin biçimde uygulanma zamanı gelmiştir. Sözü edilen ikinci aşama çalışmalar aşağıda özetlenmiştir: 1- Su kaynaklarından yararlanacak kişi, kurumlar, sulama birlikleri, belediyeler, elektrik santralleri gibi, değişik istek sahiplerinin ve akarsu çevre ihtiyaçlarının beraberce değerlendirilerek işletme planları her yıl yapılarak, aynen uygulanması ve böylece demokratik biryönetimle işletme işleri gerçekleştirilmelidir. 2- Su kaynaklarının kirlenmesi önlenmelidir. 3- Kullanılmış sular ekonomik ölçüde arıtılarak, tekrar kullanılmalıdır. 4- Tesislerin bakım ve onarımı, gereken zamanda ve eksiksiz olarak sürdürülmelidir. Bunun için, yenilenme ve onarımları sağlayacak sanayi ve teknolojinin geliştirilmesi sağlanmalıdır. Bu aşamaya ait girişim ve çalışmalar, tesislerin kuruluş aşamasında olduğu gibi hızla ve etkin biçimde gerçekleştirilmelidir. Bütün bu çalışmalar sonunda, su kaynaklarımız tam olarak kontrol altına alınmış ve kullanılır bir duruma getirilmiş olacaktır. Ülkemizin su kaynakları, vazgeçilemeyecek nitelik ve değerdedir ve Türkiye ekonomisi, su kaynaklarından tam olarak yararlanma ihtiyacında ve zorundadır. 2- Sınır Aşan Akarsular, Yerleri ve Önemi Türkiye bütün toprak, su ve elektrik kaynaklarını geliştirirken, sınır aşan su havzalarına da önem vererek bu akarsuları da geliştirmek zorundadır. Sınır aşan akarsularımız Kuzeydoğu Anadolu da, Kuzeybatıda Trakyada ve Güneydoğu Anadoluda sınır bölgelerinde bulunmaktadır. Bu akarsular;

Kuzeydoğu Anadoluda Çoruh, Aras nehirleri, Bulgaristan sınırını oluşturan Meriç Nehri ve yan dereleri Güney doğu Anadolu da Fırat-Dicle nehirleri ve Asi Nehri dir. Bunlardan Asi ve Meriç te, Türkiye mansap ülke, diğerlerinde ise menba taraf konumundadır. Sözü edilen nehir havzalarının toplam alanı 256.000 km 2 olup, toplam su potansiyel miktarı ise 70,9 milyon m 3 tür. Bu akarsu havzaları ülkemiz yüzölçümünün 1/3 ünü kaplar. Toplam su kaynaklarımızın %38 ini oluştururlar. Bu itibarla büyük bir önem taşırlar. Diğer taraftan, bu akarsular sınır oluşturmak gibi bir özellik de taşırlar. İyi komşuluk ilişkilerinin sürdürüldüğü yörelerde sınır aşan suların pozitif etkileri ile anlaşmalar daha kolay gerçekleştirilebilir. Bu gruba giren nehirlere örnek Çoruh ve Aras nehirleridir. Hatta bir ölçüde Meriç ve kolları gösterilebilir. Bütün gayretlere rağmen anlaşmalar henüz yapılamayan sınır aşan akarsular da vardır. Bunlara Fırat-Dicle nehirleri ve Asi Nehri iyi bir örnek oluşturur. Bu itibarla havzalar, hakkında kısa bilgiler vererek bunları, gözden geçirmek yararlı olacaktır. 1- (23) Çoruh Nehri Havzası; Havzanın topografik yapısı sert ve engebeli olup menbadan mansaba doğru iklim şartlarında da büyük değişiklik görülür. Çoruh hızlı akan bir nehirdir. Uzunluğu 462 km ve bunun 410 km.si Türkiyede 51 km.si ise Gürcistandadır. Havza büyüklüğü 19872 km 2, su miktarı yılda ortalama 6,3 milyar m 3 tür. Nehirde toplam düşü 1420 m olup yatağın eğimi fazladır. 1962 yılında (EIE) idaresi tarafından başlanan etüdlerle projeler hazırlamıştır. Ana kanal üzerinde 5, yan kollarda 12 olmak üzere baraj, santraller ve bentlerin yapılması ile yılda 10,3 milyar Kwh enerji üretimi öngörülmüştür. Çoruh havzası önemli bir enerji üretim potansiyeline sahiptir. Aşağı kıyıdaş ülke olan Gürcistan ile bir sorun yoktur. Barajların yapımı ile taşkınlar önlenecek ve erozyon kontrolü sağlanacaktır. Bu yararlar dışında ülkeler arasında enerji alışverişi gibi faydalar da gerçekleştirilecektir. Bunlar Gürcistan için önem taşımaktadır. Kuşkusuz inşaatlardan sonra işletme dönemi için anlaşmalar yapılması lazımdır. Sınır aşan Çoruh Nehri Türkiye-Gürcistan arasında sorun bulunmayan örnek bir akarsu havzasıdır. 2- (24) Aras Nehri Havzası Türkiyeden kaynaklanan Aras Nehrinin havza büyüklüğü 27548 km 2, su miktarı ise 3,7 milyar m 3 dür. Sınır aşan bu nehir daha çok su kaynağı olarak önem taşır. Enerji üretim potansiyeli teorik olarak düşüktür. Halen havzada iki küçük santral vardır. Bunlar Çıldır baraj ve santrali ve Bayburt santralidir. Yılda 81 milyon Kwh enerji üretirler. Havzada Türkiye tarafında 91231 Ha tarım arazisinin sulama tesisi yapılmıştır. Aras nehrinin bir kolu olan Arpaçay üzerinde Rusya ile ortak olarak Arpaçay barajı yapılarak 1983 yılında işletmeye açılmıştır. 50,6 m yükseklikte beton ağırlık tipinde bir barajdır. Baraj gölünde toplanan 510 milyon m 3 su ihtiyaca göre bırakılıp hudut boyunca akar. Bu su ile Igdır ovası sulanır. Burada yine Rusya ile ortak olarak serdarabat çevirme bendi ve su alma yapısı yapılmıştır. Her iki taraf anlaşmalara uygun olarak sularını buradan alırlar. Türkiye buradan aldığı su ile Iğdır Ovasını sular. Aras Nehri üzerinde yapılmış olan baraj ve bent anlaşmalara dayanarak inşa edilmiş ve işletilmekte ve sulama yapılmaktadır. Bu itibarla Arpaçayı havzası sınır aşan sulardan tarafların yararlandığı önemli ikinci bir örnek oluşturur. 3- (01) Meriç Nehri ve Yan Kolları Meriç Nehri ve önemli yan kollarından Tunca, Arda bu havza içinde birlikte değerlendirilmektedir. Havzanın Türkiyeden kaynaklanan su miktarı 1,8 milyar m 3 /YIL Bulgaristan ve Yunanistan ile beraber 8 milyar m 3 /YIL dır. Havzanın Türkiyedeki drenaj alanı 14560 km 2 ve sulanabilir tarım alanı 1,2 milyon (ha) dır. Bu arazinin sulanması için su kaynağı yeterli olmadığından sınırlı sulama yapılabilmektedir.

Meriç Nehri ve Kollarının Su Miktarı Meriç AKIM YILDA (m 3 ) Yan Kolları Türkiye Bulgaristan Yunanistan Meriç 0,2 -- -- Tunca 0,4 0,6 -- Ergene 0,2 -- -- Arda -- 5,1 0,5 Toplam 1,8 5,7 0,5 G.Toplam 8,00 Tunca nehri üzerinde, projeleri hazır olan Tunca barajının ve tesislerinin yapım ve işletilmesi için anlaşma görüşmeleri yapılmaktadır. Türkiye bu anlaşmalar için 2006 yılı Ocak ayında teşebbüse geçmiştir, görüşmeler devam etmektedir. Sözü edilen tarihte yaşanan taşkın nedeni ile havza taşkınlarını önleyici ve sulamadan yararlanmayı mümkün kılan kapsamlı bir anlaşmanın yapılarak sorunların çözülmesi sonunda bu akarsuda da anlaşmalara bağlanmış örnek bir sınır aşan su havzası olacaktır. 4- Fırat Nehri Fırat nehrinin yurdumuz içindeki uzunluğu 1170 Km dir. Nehrin aşağı tarafta Suriye ve Irak topraklarında uzunluğu ise 1765 Km olup, Irak ın aşağı Fırat bölgesinde, Fırat, Dicle nehri ile birleşir, bundan sonra Şattularap adını alır. Birleşmeden sonra Fırat Dicle tek bir nehrin havzası oluşturarak tek yataktan akar ve Basra Körfezine dökülür. Fırat havzasında, yağışlı kış ve bahar aylarından sonra mansap taraf ülkelerde şiddetli veya az şiddetli taşkınlar görülür. Az yağışlı senelerde ise; yazın bu mansap taraf ülkelerde su sıkıntısı yaşanırdı. 1959, 1961 ve 1973 yıllarında bu ülkelerde kuraklık yaşanmış, 1969 ve 1988 yıllarında ise taşkınlar olmuştu. Ancak Keban Barajının yapımından sonra 1988 yılındaki taşkınları mansap taraf ülkeler hiç hissetmemişlerdir. Fırat Nehrine ait karakteristik değerler ve su miktarları aşağıdaki tabloda özetlenmiştir. Fırat nehrinin karakteristikleri ve su miktarları aşağıda verilmiştir. Fırat Nehri Uzunluk Drenaj Alanı Toplam Su (KM) Km 2 Oran % Milyar m3/yıl % Türkiye Bölümü 1170 127.304 28.67 31.58 88,7 Suriye-Irak 1765 316.700 72.33 4,00 11,3 kesimi Toplamı (1) Fırat Ne. Topl. 2935 444.004 100.-- 35,58 100,- (1) 4 milyar m 3 /Yıl miktardaki su Suriye den kaynaklanır. Iraktan kaynaklanarak Fırat a karışan su yoktur. 1946 yılında Irak ile imzalanan dostluk iyi komşuluk anlaşmasına Irak tarafı, Fırat Nehrindeki seller ile ilgili bilgileri zamanında Irak a bildirilmesi için maddeler konmuştu. Baraj ve santrallerin yapılmasına itiraz eden Irak ve Suriye bugün bu barajların faydalarından yararlanmaktadır. Fırat Nehri üzerinde Keban, Karakaya, Atatürk barajları gibi düzenleme ve enerji üretim amaçlı barajlar yapıldıktan sonra aşağı tarafta sel felaketleri yaşanmaz olmuştur. Aynı şekilde su azlığı ve yokluğu yaşanmadığı gibi, nehirden su alma zorlukları da artık kalmamıştır.

Barajların kredi görüşmeleri sırasında Irak, bu barajların yapılmasını istememiş ve karşı çıkmıştı. Türkiye bu barajların birer regulasyon ve enerji barajı olduğu, mansap ülkelerine bunların zararı değil faydası olacağı ısrarla anlatılarak kredi sağlanmış ve barajlar yapılmıştır. Bu çalışmalara paralel olarak, Türkiye 1982 yılından beri Suriye, Irak ile akarsularla ilgili görüşmelerini sürdürmüştür. Bu dönemde 16 defa müzakereler yapılmış aşağı taraf ülkelere ayrıntılı bilgiler verilerek, suların maksimum ve dostça, hakça kullanımını sağlamaya çalışılmıştır. Bu amaçla su kaynağının optimum kullanımı için Üç Aşamalı Plan da verilen bir çözüm şekli önerilmiştir. Bu planın kabulü ve uygulanması halinde, Fırat ve Dicle sularından taraflar hakça yararlanacağı sürekli olarak anlatılmış ve anlatılmaya devam edilmiştir: 5- ( ) Dicle Nehri Dicle nehri, Cizrenin hemen Güneyinde hududa ulaşır. Buradan itibaren Türkiye Suriye hududunu oluşturur. Sonra doğudan gelen HAZEL kolunu alarak Irak hududuna kavuşur. Dicle Nehri Karakteristikleri ve Su Miktarı ve Bazı Dicle Nehri Potansiyel Su Miktarları Milyar m 3 /Yıl Oran % Türkiye Bölümü 25,24 51,8 Irak Bölümü 23,48 48,2 Suriye Bölümü 0,00 00,- Dicle Bölümü 48,72 100,- Diclenin su potansiyelinin %51,8 I Türkiyeden %48,2 si ise Irak tan kaynaklanır. Dicle nehrinde Fıratta olduğu gibi aşağı taraf ülkelerde taşkın ve kuraklıklar yaşanır. Nehir üzerinde Türkiyenin planladığı baraj inşaatları tamamlanınca nehir regülasyonu gerçekleşecek, Türkiyeden kaynaklanan sulardan doğan taşkın ve kuraklık yaşanmaz olacaktır. Yukarıda açıklandığı gibi, tek bir akarsu havzası oluşturan Fırat-Diclenin, yıllık toplam su miktarı 84,3 milyar m 3 /Yıl dır. Buna karşılık, komşu ülkelerin yetkililerinin katıldığı toplantılardaki resmi beyanlarına göre üç komşu ülkenin Fırat-Dicle su kaynağından talep ettikleri su miktarları aşağıda özetlenmiştir: Fırat-Dicle nehirlerinden İlgili ülkelerin su İstekleri (Yılda milyar m 3 ) Nehirler Türkiye Suriye Ara Toplam Irak Genel Toplam Potansiyel Su Fırat 18,42 11,50 29,92 23,00 52,9 35,58 Dicle 6,87 2,60 9,43 45,00 64,4 48,72 Toplam 25,29 14,10 39,39 68,00 107,3 84,30 %66 değişme ile 39,39 45,00 84,39 84,30 Tablo özetinde görüldüğü gibi Irak ın isteği Fırat-Dicle suları toplamının %80,7 sini oluşturur. Halbuki Türkiye %30 Suriye ise %16,7 dir. Yalnız bu karşılaştırma bile Irak ın su isteğinin normalin üstünde olduğunu göstermektedir. Diğer taraftan Irak ın sulanabilir tarım arazisi büyüklüğünün Irak resmi beyanlarına göre 1,95 milyon (Ha) dır. Buna karşın Prof.Dr.John Kolars bu değerin 1,29 olduğunu ifade ediyor. Buna göre, sulama alanları 1,29/1,95=0,66 oranında daha az olduğu anlaşılır. Sulama suyu talebinde de bu oranda küçülme olması gerekir. Yani su isteği 68 X 0,66 = 45 milyon m 3 /yıl olur. O taktirde üç komşu ülke Fırat-Dicle nehirlerinden ihtiyaçlarını karşılayabilirler.

Böylece talepler, nehirlerin toplam su potansiyeli ile uyumlu hale gelmiş olur. Türkiye, Irak, Suriye toplantılarında elde edilen bilgilerden hareket ile bu olumlu sonuca ulaşmıştır. Bu sonuca dayanarak Türkiye komşularına, Üç Aşamalı Plan ı sunmuştur. Bu plana göre taraflarca atanacak teknik heyetler ortak çalışma yaparak havzaya ait potansiyel su değerlerini ve su ihtiyaçlarını beraberce saptayacak ve ülkelerin ortak toplantılarında mutabakata varılacaktır. Planın üç aşaması sırası ile; 1- Su kaynaklarının miktarları ve bunların yıllar boyunca değişimleri bilimsel yollarla ve ortak çalışmalarla saptanacaktır. 2- Sulanabilecek toprakların envanterleri her üç ülke için, ayrı ayrı ve ortak çalışmalarla tesbit edildikten sonra toprakların sınıflandırılması belirtilecek veya yapılacaktır. Sonuçta bulgulara uygun bitki cinsleri bulunacaktır. 3- Su ihtiyaçları bu ortak değerlendirmelere dayalı olarak beraberce saptanacaktır. Böylece gerçekçi bir yol izlenerek bulunan değerler esas alınacaktır. Ayrıca yağmurlama, Damlama gibi sulama metodları, su tasarrufu sağlayan usuller dikkate alınarak su ihtiyaçlarının asgaride tutulmasına özen gösterecektir. Türkiyenin daveti üzerine Türkiye-Suriye-Irak arasındaki ikinci bakanlar toplantısı 26/27 Haziran 1990 tarihinde yapılmıştır. Bu toplantı Atatürk Barajında su tutulması konusunun da komşu ülkelere bilgi verme amacı ile yapılmıştır. Bu konunun görüşülmesi sonunda, Fırat-Dicle sularının ortak ve hakça kullanılması konusu da bakanlar düzeyinde bir kere daha görüşülmesi istenmişti. Ancak karşı taraflar Fırat-Dicle sularının paylaşılması üzerinde ısrarlı olmuşlardır. Sınır aşan suların kullanılmasına ilişkin uluslararası hukukta paylaşmayı öngören bir karar olmadığı gibi, Türkiye öteden beri bu türlü bir yaklaşımın ileride çok daha önemli sorunları da beraberinde getireceğinin kaçınılmaz olduğu ve yegane çıkış yolunun bir işbirliğinden geçtiğini, eskiden olduğu gibi bu toplantıda da bir kere daha savunmuşlardır. Türkiye bu toplantıda da eskiden olduğu gibi, çözüm arayışlarına açıktır. Ancak Üç aşamalı planın kabulü ile anlaşma yolunun açılacağı inancındadır. Bu görüşünü bir kere daha dile getirilmişlerdir. Görülüyorki Fırat-Dicle havzasında Türkiye tarafının gayretlerine karşın bir anlaşmaya ulaşılamamıştır. Ancak, bu yoldaki çalışmalar sonuna gelmemiş, çalışmalar sürdürülmektedir. Bu hali ile Fırat-Dicle anlaşmaya henüz ulaşılamayan sınır aşan su havzalarına örnek olmaktadır. 6- Asi Nehri Havzası Asi nehri Lübnan topraklarından kaynaklanır. Suriye topraklarından sonra Türkiye ye geçip daha sonra Akdenize dökülür. Toplam uzunluğu 248 km.dir. Bunun 40 km.si Lübnan da, 120 km.si Suriye ve 88 km ise Türkiye içindedir. Su kaynağının %6 sı Lübnan dan, %92 si Suriye den %2 si ise Türkiye den kaynaklanan sulardan oluşur. Su kaynağının %98 Suriye ve Lübnan tarafından kullanılır. Türkiyeye %2 kalır. Bu fiili durum hiçbir gerekçeye dayanmadığı gibi hukuki bir mesnedi de yoktur. Hakça olmayan bir kullanımdır. Türkiyeyi su sıkıntısına itmiş ve zarar vermektedir. Suriye, Lübnan ve İsrail arasındaki anlaşmazlıklar ve savaşta bu kullanım şeklini, karışık bir duruma sokmuştur. Özetle; Asi nehri Suriye, Lübnan ile Türkiye arasında sorunları halledilmemiş, sınır aşan bir akarsu konumundadır.