İÇİNDEKİLER AYIN KONUSU HABERLER TZOB DİYOR Kİ! ODALARIMIZDAN 54 TÜRKİYE AYÇİÇEĞİ ÜRETİMİ 28 BAYRAKTAR GÖNEN'DE ÇELTİK HASADI YAPTI

Benzer belgeler
Mısır alım fiyatı açıklandı

İl il kurbanlık fiyatları açıklandı

1- EKER: Doktorların Kırmızı Ete Özür Borcu Var Hayvancılık Akademisi - AA

ÇİFTÇİMİZİN BU YIL GÖRMEDİĞİ DOĞAL AFET KALMADI

1- Ziraat, 100 milyon Euro kaynak sağlayacak - Dünya

1- Ulusal Kırmızı Et Konseyi Seferihisar da Toplanacak!

Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur

Başbakan Yıldırım, Milli Tarım Projesi toplantısında konuştu

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

BUĞDAY PİYASALARININ GENEL GÖRÜNÜMÜ VE LİSANSLI DEPOCULUK. 10 Mart 2018 ANTALYA

Hububat alım fiyatları açıklandı

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

1- Üreticiye prim desteği isteği Tekirdağ Şafak

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

Buğday Ithalatında Sıfır Vergi

Kuraklıkta Son Durum. Esin ERTEK TSKB Ekonomik Araştırmalar

Cumhuriyet Halk Partisi

İRAN ÇAY RAPORU Ocak Tahran-Lahican-Tebriz İRAN. Rize Ticaret Borsası 2014

Detay Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU


2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi.

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

TARİHLİ BURSA KARACABEY ZİRAAT ODASI HEYETİ NİN GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI SN. MEHMET MEHDİ EKER E SUNUMU

TARSUS TİCARET BORSASI

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI

Tarım alanlarının bölünmesi 50 bin kişiye sorulacak

Bazı gözlemler ve Haber Özetleri

1930 DÜNYA BUHRANI DÂHİL, TÜRKİYE BU KADAR AĞIR KRİZ YAŞAMADI.

Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi kuruluyor

Konuşmama ekonomik değerlendirmelerimle devam edeceğim.

YİSAD Üyelerinden Çanakkale Şehitliği ne ziyaret Ağustos 2012 / Demir Çelik Store

Sayı: 2009/18 Tarih: Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

Kamplardaki sığınmacı sayısı 152 bin 51

2011 yılı dünya buğday üretimi, bir önceki yıla göre 42 milyon tonluk rekor bir artışla 695 milyon ton olarak gerçekleşmişti.

TMO NUN HUBUBAT ROLÜ PİYASALARINDAKİ

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

Türkiye, e-ticarette yüzde 5 e ulaştı


T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KARABÜK

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2012, No: 44

Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir.

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ 1 / 7

TUSAF YÖNETİM KURULU TMO SEKTÖR DEĞERLENDİRME TOPLANTISINA KATILDI TMO GÜVERCİNLİK TESİSLERİ, 7 ARALIK 2016, ANKARA

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU

AKSARAY TİCARET VE SANAYİ ODASI

BÖLGESEL TİCARET TOPLANTISI İZMİR

Enerjide yüksek ithalat ekonomiye büyük risk

KARS ŞEKER FABRİKASI RAPORU

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU

BAKANLAR KURULU TOPLANTISI ADALET BAKANI VE HÜKÜMET SÖZCÜSÜ ÇİÇEK, KOBİ LERİN BORÇLARININ YEN

SAYIN BAKANIM SAYIN BAŞKAN OTOMOTİV SANAYİİ DERNEĞİ NİN SAYGIDEĞER TEMSİLCİLERİ DEĞERLİ MİSAFİRLER VE KIYMETLİ BASIN MENSUPLARI

1- ET FİYATLARI MAYISTA ARTACAK

TOBB SEKTÖREL HABER BÜLTENİ

TÜRKİYE DE TARIMIN YAPISI DEĞİŞİYOR. Prof.Dr. Seyfettin Gürsel 1 ve Ulaş Karakoç 2. Yönetici Özeti

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ANTALYA

TOBB HABER BÜLTENİ. Türkiye Hayvancılık Meclisi

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KIRIKKALE

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 74

Tüvtürk'ün sıkı muayenesi lastikçinin bayramı oldu

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN GÜMÜŞHANE

TÜRKİYE DE BU HAFTA EYLÜL 2015

G E N E L B A K RAKAMLARLA BUĞDAY

ÇELTİK DOSYASI TÜRKİYE ÇELTİK EKİLİŞ ÜRETİM TÜKETİM VERİM

Borsa gıda yardımını sürdürüyor

Sağlıklı Tarım Politikası

TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ İZMİR

HUBUBAT PİYASALARINA BAKIŞ

Bakan Güler, "Türkiye rüzgar enerjisinde AB ülkeleri arasında 1'inci, olacak" dedi

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

Kuraklık Pamuğu da Vurdu

TAHİR BÜYÜKHELVACIGİL - BYSD BAŞKANI

İZMİR DE SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

BUĞDAY RAPORU

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ELAZIĞ

7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi TOPLUMSAL ONARIM VE HUZURLU GELECEK TARIM


ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

SANAYİCİ GÖZÜYLE GIDA SEKTÖRÜ PANELİ KIRMIZI ET SORUNU

DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ BABACAN: TÜRKİYE, İŞ YAPMAK, HİZMET ÜRETMEK, ÜRÜN ÜRETMEK, PARA KAZ

YOZGAT İLİ MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE VERİMLİLİK, SÜT HİJYENİ VE KALİTESİNİ ARTIRMA PROJESİ Gönderen basin - Nisan :31:07

1- ESK ilk kez kesim zorunluluğu olmadan canlı hayvan alacak GÜNBOYU

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mart 2012, No: 26

Sayın Yönetim Kurulu Üyesi/ ve Meclis Üyesi Arkadaşlarım,/

Sanayicilerden destek


MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

Karaman Ticaret ve Sanayi Odası. Ocak Ayı Bülteni

Tarım ve Hayvancılıkta 2009 Yılı Beklentileri

OYDER, Bursa'da 22. Diyalog Toplantısı'nı gerçekleştirdi

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ADIYAMAN

BASIN AÇIKLAMASI 2014/11

TÜRKİYE DE YAĞLIK AYÇİÇEK TOHUMU VE AYÇİÇEĞİ YAĞI ÜRETİMİ, ARZ TALEP DENGESİ

T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ELAZIĞ

BUĞDAY PİYASALARI ve TMO

Olmazsa Olmaz Sosyal Güvenlik

Transkript:

İÇİNDEKİLER AYIN KONUSU HABERLER 6 KURBANLIK FİYATLARI MAKUL SEVİYEDE KALDI 28 BAYRAKTAR GÖNEN'DE ÇELTİK HASADI YAPTI 30 BAYRAKTAR KARACABEY'DE AFET BÖLGESİNDE İNCELEMELERDE BULUNDU 54 TÜRKİYE AYÇİÇEĞİ ÜRETİMİ İmtiyaz Sahibi TZOB Adına Genel Başkan Ş. Şemsi Bayraktar Genel Yayın Müdürü Bekir Şinasi Özdemir Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ebru Mine Esen 12 BAYRAKTAR RİZE'DE 14 BAYRAKTAR TRABZON'DA 18 BAYRAKTAR GİRESUN DA 24 BAYRAKTAR KONYA'DA AYÇİÇEĞİ HASADINA KATILDI 26 BAYRAKTAR ALTINEKİN'DE TOHUM ELEME TESİSİ AÇTI 32 BAYRAKTAR SAKARYA'DA 34 BAYRAKTAR MANYAS'TA SEL BÖLGESİNDE İNCELEMELERDE BULUNDU TZOB DİYOR Kİ! 35 TZOB UN ÜRETİCİ-MARKET FİYATLARI ARAŞTIRMASI 38 SANAYİYE AKTARILAN SÜT MİKTARINDA ÇİFT HANELİ ARTIŞ 44 YUMURTA SEKTÖRÜ RUSYA PAZARINA HAZIR 46 ÜRETİCİLERİMİZ GÖZETİLMELİ 48 ELMADA HASAT BURUK GEÇİYOR 56 TÜRKİYE YAĞLI TOHUMLAR ÜRETİMİ 60 KOLZA ÜRETİMİ VE PAZARLAMASI 64 DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE YAĞLI TOHUMLU BİRKİLER SEKTÖRÜ 68 BİTKİSEL YAĞ SANAYİSİ 70 ASPİR ÜRETİMİ, PAZARLAMASI VE KULLANIMI ODALARIMIZDAN 73 SORUNLAR BAKAN EKER'E İLETİLDİ ORGANİK ATIKLAR DEĞERLENDİRİLECEK 74 20. ELMA-TARIM VE KÜLTÜR FESTİVALİ Yayın Kurulu M. Hikmet Yavuzyiğit Metin Türkyılmaz Ömer Kaya Dr. M. Fethi Güven Salim Altay Hasan Hüseyin Coşkun Dr. Fethi Güven Prof. Dr. Mevhibe Albayrak Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu Prof. Dr. Erdoğan Güneş Dr. Özden Hiçbirol Görsel Katkı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı "Tarım ve İnsan" fotoğraf yarışmasından alınmıştır. Yayın Türü Yaygın Süreli Yayın Basım Tarihi 27.10.2014 Dağıtım MNG Kargo Yönetim Yeri Türkiye Ziraat Odaları Birliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü GMK Bulvarı No: 25 Demirtepe/ANKARA Tel: 312 231 63 00 Fax: 312 229 65 38-231 30 77 e-mail:tzobbasin@gmail.com Baskı Dorukkaya Matbaacılık Yayıncılık Reklamcılık Madencilik Enerji ve İnşaat A.Ş. Macun Mahallesi 195. Cadde No: 2 Yenimahalle - ANKARA Tel: 0312 397 11 97-98 50 TARIMDA İHRACAT DA İTHALAT DA ARTTI SERTİFİKALI TOHUM UYARISI 75 VERİMLİ SEBZE YETİŞTİRİCİLİĞİ EĞİTİMİ PİRİNÇ SAPLARINDAN BİYOGAZ ÜRETİLECEK Çiftçi ve Köy Dünyası dergisi basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Yayımlanan yazıların sorumlulukları sahiplerine ait olup, Birliğimiz görüşlerini yansıtmamaktadır. Dergide yayımlanan yazılar, kaynak gösterilmek koşuluyla, diğer yayın organlarında yayımlanabilir. Gönderilen yazılar iade edilmez.

TÜRKİYE ZİRAAT ODALARI BİRLİĞİ SESLENİŞ Ziraat Odalarımızın değerli mensupları, sevgili çiftçi dostlarım, Hepinizin çok yakından bildiği gibi, bu yıl çok zor bir üretim sezonu yaşıyoruz. 2013-2014 üretim sezonu başlangıcından itibaren yaşanan doğal afetler nedeniyle çiftçimizin bağına, bahçesine adeta ateş düştü. Kuraklıkla başlayan, ardından don afetiyle devam eden, dolu, fırtına, aşırı yağış, hortumla, iki bölgemiz dışında ülkemizin tamamına yakını büyük zarar gördü. Kısaca, çiftçimizin ürettiği her dilim, her salkım, her dane, geçtiğimiz yıllardan çok daha fazla önemli hale geldi. Bin bir emek ve özveriyle sofralarımıza kadar gelen her bir ürüne, her zamankinden fazla değer verilmesi; bu anlamda ülkemiz gerçeklerinin toplum tarafından çok iyi bilinmesi; ekerken de, toplarken de, satarken de tüketirken de asla israf edilmemesi, bu yıl çok daha fazla önem verilmesi gereken bir hal aldı. Değerli Arkadaşlarım, çiftçimizin bin bir zorluk ve emekle tarladan sofralara taşıdığı ürünlerin çok ciddi boyutlardaki önemli bir bölümünü, birçok nedene bağlı olarak kaybediyoruz. Her yıl, hasat, hastalık, zararlı, yanlış depolama, taşıma ve tüketim aşamasındaki yanlışlardan kaynaklanan ve çok önemli boyutlara ulaşan kayıplar yaşıyoruz. Öyle ki, tahılda, önceki sezonda, 32,4 milyon tonluk üretimin 2,5 milyon tondan fazlası üretimde ve kullanımda kaybedildi. Sebzede 24 milyon ton üretime karşın, 2,87 milyon ton kayıp yaşanıyor; meyvelerde 15 milyon ton üretime karşılık,1,33 milyon ton kayıp bulunuyor. Bu durum hem üreticilerimiz hem de ülkemiz açısından büyük bir israf. Ne yapıp edip, bu yönde yürüttüğümüz çalışmaları bir eğitim kampanyasına da dönüştürerek; Bakanlığımız ve sektörün bütün paydaşlarının da katılımıyla bu sorunu çözmek, bu kayıpları ortadan kaldırmak istiyoruz. Bütün bu gerçeklerden hareketle, Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, hem üreticileri, hem aracı kişi ve kuruluşlar hem de tüketicileri israf konusunda uyarmak ve toplumsal bir farkındalık ve bilinç geliştirilmesini sağlamak amacıyla kamu spotları hazırladık. Televizyon ve radyolar için ayrı ayrı hazırlanan bu çalışmamız, Radyo Televizyon Üst Kurulu nca kamu yararına yönelik spot film olarak onaylandı ve bütün ulusal, bölgesel ve yerel radyo ve televizyonlarda, bu filmler yayımlanmaya başlandı. Umuyoruz ve diliyoruz ki bu çalışmalar, çok zor ürettiklerimizi en kolay kaybetmenin yolu olan israfa karşı etkili olur, halkımızın bu konuda bilinçlenmesine katkısı olur. Ş. Şemsi BAYRAKTAR Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Kıymetli Dostlarım, Maddi ve manevi dayanışmamızın; sevginin, saygının, hoşgörünün ve kardeşliğin doruğa ulaştığı bir bayramı daha idrak edeceğiz. Kurban Bayramınızı kutluyor, bayramlarda oluşan dayanışma ve kardeşlik havasının daim olmasını Cenabı Allah tan niyaz ediyorum. Biliyorsunuz, kurban kesmek, Müslümanlar için dayanışmayı ve paylaşımı öngören önemli bir görev. Kurban Bayramları, Türkiye gibi Müslüman ülkelerde et tüketiminin olağanüstü arttığı dönemler. Çok kısa zamana yığılan canlı hayvan talebi çeşitli sıkıntıları da beraberinde getiriyor. 10-15 gün içinde milyonlarca hayvan kurban olarak kesiliyor. Kimi zaman, bu talebi karşılamakta üreticilerimiz zorlanıyor; ulaşım, barınma, kurban alanı sağlama gibi sorunlar baş gösterebiliyor. Bayrama hazırlanmak, üreticilerimiz kadar, bu konuda yetki ve sorumluluk sahibi olan kamu kurum ve kuruluşlarımıza da önemli ve ciddi bir çalışmayı zorunlu kılıyor. Kurban Bayramı öncesi düzenlediğimiz basın toplantısında bütün bunları dikkate alarak uyarılarımızı yaptık. Ayrıca, Birliğimiz uzmanlarının il il belirlediği kurbanlık fiyatlarını da kamuoyumuzla paylaştık. BAŞKANDAN BAŞKANDAN Bu yıl, geçmiş yıllardaki gibi kurbanlık ithal edilmemesi, üreticilerimizin ellerindeki hayvanları satması, mağdur olmalarının önlenmesi açısından önemli bir durumdur. Bu aynı zamanda hayvancılığımız açısından da fevkalade önemli bir gelişmedir. Böylesine önemli bir dönemde, onca ithalat söylemlerine rağmen, kurbanlık ihtiyacının ülke içinden karşılanacak şekilde bir üretimin yapılabilmiş olması, gelecek açısından da umut vermektedir. Yaptığımız araştırmalardan elde ettiğimiz veriler, bayramda kurbanlık hayvan sayısı açısından yeterli hayvanımız olduğunu ve vatandaşlarımızın hayvan temininde sıkıntı yaşamayacaklarını göstermektedir. Geçen yılki talebin çok üzerinde kurbanlık hayvanımız vardır. Ancak, üreticilerimizin, bayram döneminde satılamayan hayvanlarının da, maliyetlerin altında yok pahasına ellerinden çıkmaması gerekir. Et ve Süt Kurumu nun, üreticilerimizin satılamayan hayvanlarını bayram sonrasında uygun bir fiyata alması önem kazanacaktır. Bunun için yetkililerden beklentimiz, kurbanlıkları satamayan ve elinde kalan üreticilerimize yönelik belirleyecekleri alım fiyatlarını, üreticilerimizin yaptıkları masrafları da dikkate alarak, kurbana özel tespit etmeleridir. Bu durumda, üreticilerimizin bir yıllık emekleri boşa çıkmayacak, mağdur olmaları engellenecektir. Değerli Arkadaşlarım, hepinizin bildiği gibi İslam dünyası sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Milyonlarca Müslüman, her gün çatışmanın, iç savaşın, katliamın, kanın, gözyaşının hüküm sürdüğü, barışa hasret kalan bir ortamda yaşıyor. Bir an önce barış, huzur temennilerimle, Kurban Bayramınızı şimdiden kutluyor, milletimize ve bütün İslam âlemine huzurlu bir Kurban Bayramı diliyorum. TZOB ÇİFTÇİVEKÖYDÜNYASI 5

HABERLER KURBANLIK FİYATLARI MAKUL SEVİYEDE KALDI "Yurt dışından nasıl et geldiği de belli değil. Siz içerideki tanıyorsunuz ve denetliyorsunuz. Yurt dışındaki üretimi denetleme şansınız yok. Çok değişik ülkelerden çok ucuz ve kalitesiz etler de geliyor. Dolayısıyla biz bu yıl halkımıza yerli üretimle kaliteli üretimle et vermenin de gururunu yaşıyoruz. 6 TZOB ÇİFTÇİVEKÖYDÜNYASI Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, geçen yıla göre kurban satış fiyatlarının fazla artmadığını, makul seviyede kaldığını bildirerek, İllere göre ve canlı ağırlığa göre değişmekle birlikte hayvan başına büyükbaşta 2 bin lira ile 11 bin 200 lira arasında, küçükbaşta ise 350 lira ile 1350 lira arasında değişecek. Canlı ağırlık fiyatı da büyükbaş hayvanlarda kilogram başına 11 ile 12 lira dolaylarında, küçükbaşta kilogram başına 12 ile 13 lira civarında olacağı tahmin edilmektedir dedi. Bayraktar, Kurban Bayramı öncesi düzenlediği basın toplantısında, kurbanlık sayılarını, bazı illerdeki kurbanlık satış fiyatlarını, üreticilerin beklentilerini açıkladı. Müslümanlar için yerine getirilmesi gereken önemli bir görev olan kurban ibadetinin, Allah a yakınlaşmayı, insanlar arasında dayanışma ve paylaşımı amaçladığını vurgulayan Bayraktar, şunları söyledi: Kurban, komşusu açken tok yatmama davranışının, insan olmanın bir gereği olduğunu bize hatırlatır. Türkiye ve diğer Müslüman ülkelerde, Kurban Bayramı bu coşkuyla kutlanırken, bu dönem, Kurban kesimi dolayısıyla da et tüketiminin olağanüstü arttığı bir dönemdir. Çok kısa zamana yığılan canlı hayvan talebi de çeşitli sıkıntıları beraberinde getirmektedir. 3-4 gün içinde milyonlarca hayvan kurban olarak kesilmekte, bu talebi karşılamakta üreticiler zorlanmakta, ulaşım, barınma, kurban alanı sağlama gibi sorunlar da baş göstermektedir. Bütün bunlardan dolayı Kurban Bayramı na hazırlanmak önemli bir olaydır ve ciddi bir organizasyonu ve çalışmayı gerektirmektedir. Kurban Bayramı besiciliği, ülkemizde yıllardır yapılan geleneksel bir yetiştirme yöntemidir. Türkiye de Kurban Bayramlarında ortalama olarak 2 milyondan fazla TZOB ÇİFTÇİVEKÖYDÜNYASI 7

HABERLER HABERLER küçükbaş, 800 bin baştan fazla da büyükbaş hayvan kesilmektedir. Yani 4 günlük bayram süresince 3 milyon dolayında hayvanın kesimi yapılmaktadır. Kilo başına kurbanlık fiyatları büyükbaşta 11-12, küçükbaşta 12-13 lira Kurbanlık satışlarının illere ve bölgelere göre farklılık arz ettiğini, kimi yerlerde canlı kilogram ve et fiyatı üzerinden, kimi bölgelerde ise canlı hayvan üzerinden pazarlık yöntemiyle satış yapıldığını bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre, bu yıl Kurban döneminde hayvan fiyatları, illere göre ve canlı ağırlığa göre değişmekle birlikte hayvan başına büyükbaşta 2 bin lira ile 11 bin 200 lira arasında, küçükbaşta ise 350 lira ile 1350 lira arasında değişeceği; canlı ağırlık fiyatının da büyükbaş hayvanlarda kilogram başına 11 ile 12 lira dolaylarında, küçükbaşta kilogram başına 12 ile 13 lira civarında olacağı tahmin edilmektedir. Geçen yıla göre kurban satış fiyatlarının fazla artmadığını, makul seviyede kaldığını görüyoruz. Kurbanlık fiyatlarının maliyetlerdeki yükselişin altında kalmasında, kurbanlık hayvan sayısındaki artış etkili oldu. Bu yıl kurbanlık büyükbaş hayvan sayımız, geçen yıl kesilen sayının yüzde 41,7 si, küçükbaş hayvan sayımız ise geçen yıl kesilenin yüzde 56,3 ü kadar daha fazladır. Tabii bu fiyatlar, Kurban Bayramı öncesi tahmini fiyatlardır. Söz konusu fiyatlar ancak, kurban pazarında oluşacak fiyatlara referans olarak kabul edilebilir. Bayram yaklaştıkça, talebe göre fiyatlar da değişebilecektir. 4,85 milyon baş hayvan ahırlarda ve kurbanlık satış merkezlerinde Türkiye de geçen yıl 851 bin 948 büyükbaş, 2 milyon 331 bin 917 küçükbaş hayvanın bayramda kurbanlık olarak kesildiğini, kesilen hayvan sayısı 3,2 milyon başa yaklaştığını belirten Bayraktar, Bu yıl ise; 1 milyon 207 bin 608 büyükbaş, 3 milyon 645 bin 918 de küçükbaş olmak üzere toplamda 4 milyon 853 bin 526 baş hayvan, bayramda kesilmek üzere ahırlarda ve kurbanlık satış merkezlerinde yerlerini almıştır. Veriler, bayramda kurbanlık hayvan sayısı açısından yeterli hayvanımız olduğunu ve vatandaşlarımızın hayvan temininde sıkıntı yaşamayacaklarını göstermektedir dedi. Kurbanlık ihtiyacının ülke içinden karşılanacak şekilde üretim yapılması Bu yıl, geçmiş yıllardaki gibi kurbanlık ithal edilmemesi, üreticilerimizin ellerindeki hayvanları satması, mağdur olmalarının önlenmesi açısından önemli bir durum olduğuna dikkati çeken Bayraktar, "Canlı ağırlık fiyatı büyükbaş hayvanlarda kilogram başına 11 ile 12 lira dolaylarında, küçükbaşta kilogram başına 12 ile 13 lira civarında olacağı tahmin edilmektedir." şöyle konuştu: Bu aynı zamanda hayvancılığımız açısından da fevkalade önemli bir gelişmedir. Böylesine önemli bir dönemde, onca ithalat söylemlerine rağmen, kurbanlık ihtiyacının ülke içinden karşılanacak şekilde bir üretimin yapılabilmiş olması, gelecek açısından da umut vermektedir. Görüldüğü üzere, geçen yılki talebin çok üzerinde kurbanlık hayvanımız vardır. Ancak, üreticilerimizin, bayram döneminde satılamayan hayvanlarının da, maliyetlerin altında yok pahasına ellerinden çıkmaması gerekir. Her platformda, hayvancılık için, bir müdahale kurumu kurulması gerektiğini savunduk. Bunun hayvancılıkta piyasa istikrarının korunması için, bir zorunluluk olduğunu ifade ettik. Sonuçta hükümetimiz, taleplerimize kulak verdi ve Et ve Süt Kurumu nu bir müdahale kurumuna dönüştürdü. Et ve Süt Kurumu nun, müdahale kurumu olarak çalışması için gereken, ana statüsü, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Hayvancılık sektörü için yararlı bir fonksiyon yerine getireceğine inanıyoruz. Tabii kurumdan beklentimiz çok. Öncelikle şunu belirtelim ki, Et ve Süt Kurumu nun, üreticilerimizin satılamayan hayvanlarını bayram sonrasında uygun bir fiyata alması önem kazanacaktır. Bunun için yetkililerden beklentimiz, kurbanlıkları satamayan ve elinde kalan üreticilerimize yönelik belirleyecekleri alım fiyatlarını, üreticilerimizin yaptıkları masrafları da dikkate alarak, kurbana özel tespit etmeleridir. Bu durumda, üreticilerimizin bir yıllık emekleri boşa çıkmayacak, mağdur olmaları engellenecektir. Ekonomik olarak da ciddi bir hareketliliği beraberinde getiriyor Kurban Bayramının bu kadar çok hayvanın besiye alınması ve uzun süreyle bakılmaları dolayısıyla ekonomik olarak da ciddi bir hareketliliği beraberinde getirdiğini bildiren Bayraktar, şunları söyledi: Beslenme amaçlı hayvan alımları için ödenen paradan, yem, veteriner hizmetleri, hayvanların satılması, satış yerlerinde yer kiraları ve kişisel masraflar, bu hayvanların nakilleri, kesimler için kasaplara ödenen para ve derilerin satılmasına kadar birçok ticari faaliyet, bu dönemde söz konusu olmakta ve bütün bunlar ekonomik anlamda önemli bir yekun tutmaktadır. 2014 yılı Kurban Bayramı döneminde, tahmini olarak geçen yıla yakın yani 850 bin baş büyükbaş, 2,3 milyon baş da küçükbaş hayvan kesileceğinden yola çıkıldığında; yem masrafları şöyledir: Kurbanlık için besiye alınan büyükbaş hayvanların en az 6 ay beslendiği düşünüldüğünde, 6 aylık yem masrafı, hayvan başına tahmini olarak bin 550 lira olarak hesaplanmıştır. Kesilecek olan 850 bin baş kurbanlık hayvan için toplam 1 milyar 317 milyon 500 bin lira yem masrafı yapıldığı tahmin edilmektedir. Kurbanlık için besiye alınan küçükbaş hayvanların en az 6 ay beslendiği düşünüldüğünde, 6 ay süreyle hayvan başına 738 lira yem masrafı yapıldığı, 2,3 milyon baş küçükbaş hayvan için yapılan yem masrafının ise 1 milyar 697 milyon 400 bin olduğu tahmin edilmektedir. Toplamda 3 milyon 150 bin baş kurbanlık canlı hayvan için üreticilerimizin 3 milyar 14 milyon 900 bin lira civarında bir yem masrafı yaptıkları, dolayısıyla bu kadar bir paranın yem sektöründe kullanıldığı tahmin edilmektedir. Ortalama 400 kilogram canlı ağırlığa sahip büyükbaş hayvanın canlı kilosunun 12 lira civarında satılacağı düşünüldüğünde bayram süresince kesilecek yaklaşık 850 bin baş hayvana halkımızın ödeyeceği para 4 milyar 80 milyon lirayı bulacaktır. Bir küçükbaş hayvanın ortalama 600 liradan satılacağı düşünülecek olursa, kesilecek yaklaşık 2,3 milyon küçükbaş hayvana halkımızın ödeyeceği para 1 milyar 380 milyon lirayı bulmaktadır. Toplam olarak halkımızın, 5 milyar 460 milyon lira gibi bir parayı kurbanlık almak için harcayacağı tahmin edilmektedir. 8 TZOB ÇİFTÇİVEKÖYDÜNYASI TZOB ÇİFTÇİVEKÖYDÜNYASI 9

HABERLER HABERLER "Bu yıl kurbanlık büyükbaş hayvan sayımız, geçen yıl kesilen sayının yüzde 41,7 si, küçükbaş hayvan sayımız ise geçen yıl kesilenin yüzde 56,3 ü kadar daha fazladır." Kurban derileri, kasap ücretleri Bayraktar, kurban derilerinin de önemli olduğunu, standartlara göre kesilmiş ve tuzlanmış yaş koyun derisinin fiyatının yaklaşık 4 lira civarında satıldığını, ortalama 2,3 milyon koyun kesildiği hesap edildiğinde, küçükbaş hayvanların derilerinin ekonomik değerinin yaklaşık olarak 9 milyon 200 bin lirayı bulduğunu belirtti. 400 kilogram ağırlığındaki bir sığırdan, ortalama olarak, yaklaşık 60 kilogram civarında deri çıktığını bildiren Bayraktar, derinin kilosu 2,5 lira olarak hesaplandığında kesilecek 850 bin büyükbaş hayvandan elde edilecek derinin değeri 127 milyon 500 bin lirayı buluyor. Toplam olarak kurbanlıklardan, standartlara göre elde edilecek derilerin ekonomik değeri, yaklaşık 136 milyon 700 bin lirayı geçmektedir. Fakat kurbanlıklar çoğu yerde, ehil olmayan kişiler tarafından kesildiği için deride ciddi olarak ekonomik kayıp oluşmaktadır. Bu kaybın yüzde 20'ler civarında olduğu tahmin edilmekte, bunun da ekonomik değeri 27-27,7 milyon lirayı bulmaktadır. Deri kaybı düşülecek olursa Kurban Bayramı nda ekonomiye kazandırılan derinin değeri 109 milyon lira civarında olacaktır dedi. Şemsi Bayraktar, hayvanların bağırsak gibi iç organlarının büyük bir kısmının da değerlendirilmeyip atıldığı için, buradan da ciddi ekonomik kayıplar oluştuğunu vurguladı. Kurbanlıkları satmak isteyen üreticilerin metropol illerde her ilçede farklı olmak üzere kurbanlık satış yerlerine çadır kirası ödediğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Fiyatlar ilçelere göre farklı olduğu için net bir rakam verilememekle birlikte, kalınan sürede harcanacak paraları da dahil edecek olursak önemli bir miktarda para buralarda harcanmaktadır. Üreticilerimiz, Türkiye'nin dört bir yanından hayvanları metropollerdeki kurban satış yerlerine nakletmekte, bunun için nakliye parası ödemektedir. Ayrıca satılan hayvanlar, bayramda kişilerin kesim yapacakları yerlere taşınmakta, bunun için de para ödemektedirler. Kesilen hayvanların sayısal büyüklüğü dikkate alındığında, net rakam verememekle birlikte, önemli bir nakil masrafının olduğu söylenebilir. Kurban bayramları son yıllarda, kasaplar için önemli bir gelir kapısı olmuştur. Kasaplar, yüzme, parçalama gibi işler için küçükbaşta 50 lira, büyükbaşta ise 200 lira civarında para almaktadır. Büyükbaşın en az yarısının kasaplar tarafından ücret mukabilinde kesildiğini düşünecek olursak, 425 bin baş hayvan için ödenecek meblağ, 85 milyon lirayı bulmaktadır. Aynı şekilde küçükbaşların yarısının kasaplar tarafından kesildiği düşünüldüğünde, 1 milyon 150 bin baş küçükbaş hayvan için ödenecek meblağ 57-58 milyon lirayı bulmakta, kesim için kasaplara ödenecek toplam meblağ 142-143 milyon lira civarında olmaktadır. Sorulara yanıtlar Bayraktar, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Kurban bayramına yaklaşan dönemlerde kasaptaki et fiyatlarında bir artış oluyordu. Bunun sebebini ne olarak görüyorsunuz? şeklindeki bir soru üzerine Bayraktar şöyle dedi; Bizim ziraat odalarımızın marifetiyle yaptığımız tespitlerde, hayvan sayısındaki artışa bağlı olarak kurban fiyatlarında hem canlı hayvan, hem kilogram fiyatında geçen yıla göre ciddi manada bir artış olmadığını gördük. Şu ana kadar fiyatlar çok makul seviyede seyrediyor. Kurban bayramına 1 hafta var. Fiyatlar bir miktar değişir mi bilmiyorum. Ama hayvan sayısının geçen yıla göre arttığını görüyoruz. Bugün için önemli olan kurbanlık hayvandır. Herkes kurbanlık hayvan almaya çalışıyor. Bizim takip ettiğimiz ve önemli olan da bu. Yeterli hayvan var ve fiyatları da gayet makul. Hatta bazı bölgelerde geçen yıl ki fiyatlardan satıldığını da görüyoruz. Yem fiyatlarındaki artışın hayvan fiyatlarına yansımadığını da görüyoruz. Kurban kesmek isteyen vatandaşlarımız için hem fiyat hem de hayvan temini açısından bir sıkıntı görmüyoruz dedi. Fiyatların semtlere göre değiştiği, alım gücü yüksek semtlerde fiyatların daha yüksek olduğu, aradaki farkın sebebinin sorulması üzerine Bayraktar, Bu arz talebe bağlı olan bir hadisedir. Zaman zaman Et ve Süt Kurumu da elindeki hayvanlarla piyasa çok yükseldiği zaman piyasaya müdahale ediyor. Böyle bir görevi de var. Bazı semtlere göre fiyat farklılıkları olabilir ama çok ciddi bir sapmalar görmüyorum. Türkiye genelinde ciddi manada sapma yok. Çok yakın rakamlar bize geliyor diye konuştu. Et ve Süt Kurumu nun kalan hayvanları satın alıp almayacağı, buna yönelik bir hazırlık olup olmadığı yönündeki soru üzerine, Bayraktar, Et ve Süt Kurumu, kurban bayramı sonrası alım yapıyor. Bu yıl da yapacaktır. Zaten elde kalan malların değerlendirilmesi yani maliyetin altında piyasaya sürülmemesi açısından Et ve Süt Kurumu'nun maliyeti dikkate alan bir fiyatla üreticilerimizin kurbanlık hayvanlarını satın almasını bekliyoruz. Bu hem üreticilerimizi ekonomik olarak ta destekleyeceği gibi üretimin sürdürülebilir noktada olması açısından da fevkalade önemli dedi. Bayraktar, Geçtiğimiz yıllardan farklı olarak, kurban ihtiyacının yurt içinden karşılanmasının nesnel bir sebebi var mı? şeklindeki soru üzerine de şunları söyledi: Bu sene yurt içinden karşılanmasının sebebi şu; üretim artıyor. Her zaman söylüyoruz. Siz üretimi desteklediğinizde ve ithalat yapmadığınızda üretim artar. Üreticimiz ahırlarını doldurur. Ve ihtiyacın önemli bir kısmını karşılar. Hatta şu anda tamamını karşılıyoruz. Bizim bu görüşlerimizde ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı. Ve bu yıl ithalat yapılmadı, biliyorsunuz. Dolayısıyla bu üretimin artmasına sebebiyet verdi. Ve bunun doğal sonucu olarak da fiyatlar makul seviyede kaldı. Ama siz ithalat yaptığınızda ahırları boşaltıyorsunuz. Burada önemli olan üretim. Üreticiyi üretimden çektiğinizde belli bir dönem için ithalat yaparsınız ama sürekli ithalat yapamazsınız. Yurt dışından nasıl et geldiği de belli değil. Siz içeridekini tanıyorsunuz ve denetliyorsunuz. Yurt dışındaki üretimi denetleme şansınız yok. Çok değişik ülkelerden çok ucuz ve kalitesiz etlerde geliyor. Dolayısıyla biz bu yıl halkımıza yerli üretimle kaliteli üretimle et vermenin de gururunu yaşıyoruz. İslam dünyasının, sıkıntılı bir süreçten geçtiğine dikkati çeken Bayraktar, milyonlarca Müslümanın, her gün çatışmanın, iç savaşın, katliamın, kanın, gözyaşının hüküm sürdüğü, barışa hasret kalan bir ortamda yaşadığını bildirerek, bir an önce barış, huzur temennisinde bulundu, tüm İslam alemine huzurlu bir Kurban Bayramı diledi. 10 TZOB ÇİFTÇİVEKÖYDÜNYASI TZOB ÇİFTÇİVEKÖYDÜNYASI 11

HABERLER HABERLER BAYRAKTAR RİZE'DE Bayraktar: ÇAYKUR çiftçiyi daha fazla kucaklayan, çiftçiye bir takım sosyal hizmetler sunan ve çiftçinin alın terini değerlendiren çok önemli bir kurum "Çay kanununda tarafların, başta Türkiye'de tarımın şemsiye kurumu olarak Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin görüşünü almasını fevkalade önemsiyoruz." Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Çay sektöründen ekmek yiyen 200 bin kişinin hak ve menfaatlerini arama noktasında ÇAYKUR'un ayakta kalması ve özelleşmemesi büyük önem taşıyor" dedi. Bayraktar, Rize Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, toplantı sayesinde kentteki üreticilerin sorunlarını masaya yatırarak, çözüm yolları bulmaya çalışacaklarını söyledi. Şemsi Bayraktar, 1984 yılında çıkarılan kanunun ardından çayda devlet tekelinin kaldırılarak özel sektörün önünün açıldığını ifade etti. Bayraktar, "Özel sektörün açılmasına karşı değiliz. ÇAY- KUR gerçekten üreticimiz için çok hayati ve fonksiyonel bir görev ifa ediyor. Bunu herkesin bilmesi lazım. ÇAYKUR'u buradan çektiğimizde çayda rekabet ve üretici lehinde gelişmeler olmaz. ÇAYKUR bu manada çok ciddi ve önemli bir hizmet veriyor" diye konuştu. ÇAYKUR'un özelleşmesine karşı olduklarını vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti: "Özel şirketlerin işleyiş ve üreticiye hizmet verme anlayışı ile ÇAYKUR'un hizmet verme anlayışı fevkalade farklı. ÇAYKUR çiftçiyi daha fazla kucaklayan, çiftçiye bir takım sosyal hizmetler sunan ve çiftçinin alın terini değerlendiren çok önemli bir kurum. Yeni çay kanununda bu bakımdan ÇAYKUR ile yapılacak olan düzenlemelere dikkat edilmesi lazım. Çay kanununda tarafların, başta Türkiye'de tarımın şemsiye kurumu olarak Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin görüşünün almasını fevkalade önemsiyoruz. Yeni çay kanunda çiftçi hak ve menfaatleri gözetilmeli. Kanunda ÇAYKUR tasfiye edilmemeli hatta daha da güçlendirilmeli. Çay sektöründen ekmek yiyen 200 bin kişinin hak ve menfaatlerini arama noktasında ÇAYKUR'un ayakta kalması ve özelleşmemesi büyük önem taşıyor." Çay bahçelerinin yenilenmesi çok önemli Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile çay konusunda görüşmeler yaptıklarını dile getiren Bayraktar, "Çay bahçelerinin yenilenmesi çok önemli. Bu projeye destek veriyoruz. Aynı projenin fındıkta da uygulanmasını istiyoruz. Fındıkta bahçelerimiz maalesef çok eski. Çayda özellikle bu bölgedeki çaylar hep tohumdan yetiştirme. Bu bir ayrışmaya da sebep oldu. Tabii çay bahçeleri bunun yanında eskidi. Bunlar verimliliği etkileyen unsurlar. Çay bahçelerinin bakanlık tarafından bir projeyle yenilenmesini destekliyoruz" ifadelerini kulandı. Bayraktar, kaçak çay konusuna da değinerek, mücadelenin önemine dikkat çekti ve şunları kaydetti: Kaçak çay ile iyi mücadele edilmeli. Halkımızın damak zevkini de değiştiriyor. Türkiye de üretim yapan üreticilere zarar veriyor. Zaman zaman çayda stok oluşmasına neden oluyor. Kaçak çay ile çok iyi mücadele edilmesi lazım. Bunu yıllardır söylüyoruz. Bir miktar başarı sağlandı ama yeteri kadar başarı sağlandığını söyleyebilmek tabii ki mümkün değil. Üreticimiz, maliyeti yüksek üretim yapıyor. Bu manada biz Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak üreticimizin hasatta ürününün değerlenmesine çok önem veriyoruz ama hükümetimizden de girdi maliyetlerinin aşağı düşürülmesi noktasında taleplerimiz var. Yani gübrenin, mazotun ucuzlamasını istiyoruz. Biz tüccar gibi girdilerde ödenen vergileri mahsup etmiyoruz. Tüccar girdi alırken KDV ödüyor ama satarken faturasında tahsil ediyor. Sizin böyle bir şansınız yok. Siz girdi alırken ÖTV ödüyorsunuz. Ama müstahsil keserken de KDV olmadığı için tahsil etmiyorsunuz. Peşin vergi veriyorsunuz. Dolayısıyla bu vergiler üreticimize ağır geliyor. Üreticimizin de bizden talebi var. Muhakkak suretle girdilerde, gübre ve mazot başta olmak üzere KDV indirimi, mazotta hem KDV hem de ÖTV indirimi olmasını hükümetimizden talep ediyoruz. Yapacağımız görüşmelerimizde dosyamıza bu taleplerimizi koymuş olacağız. "Çay sektöründen ekmek yiyen 200 bin kişinin hak ve menfaatlerini arama noktasında ÇAYKUR'un ayakta kalması ve özelleşmemesi büyük önem taşıyor." Bayraktar çay da yapılması istenen uygulamanın fındık içinde istediklerini belirterek, kivi üreticilerinin sorunlarına da değindi. Kivide soğuk hava depolama ihtiyacı çok fazla Şemsi Bayraktar, şunları kaydetti: Bölge başkanlarımdan aldığım bilgiye göre kivi üreticilerimizin sorunları var. Pazarlama sorunları, soğuk hava depolama ihtiyacı çok fazla. Bazı odalarımız soğuk hava depo ihtiyacını karşılıyor ama bu ürünlerin soğuk hava depolarında muhafaza edilmesi yeterli değil. Pazarlama sorunlarının aşılması noktasında bunun fevkalade önemli olduğunu düşünüyorum. Rize deyince akla çay geliyor ancak kivi de akla geliyor çünkü üretimde Türkiye ikincisi görülüyor. Oda başkanlarımız, çay ve kivi üreticileriyle ilgili sorunları başta olmak üzere sorunları bu toplantıda masaya taşıyacaklardır. Bizde kendilerini dinleyeceğiz. Bu sorunların çözümüne katkı sağlamaya çalışacağız. Bu üreticilerimizin borçlarını etkilendi ama biz zarar gören üreticilerimizin sosyal güvenlik kurumuna olan borçlarını ve elektrik borçlarının yapılandırılmasını talep ediyoruz. Sayın başbakanımıza ve bakanlarımıza bunu bir rapor halinde sunmuş olacağız. 12 TZOB ÇİFTÇİVEKÖYDÜNYASI TZOB ÇİFTÇİVEKÖYDÜNYASI 13

HABERLER HABERLER BAYRAKTAR TRABZON'DA Bayraktar: Bu sene fındıkta istediğimiz rekolteyi yakalayamadık "Afetin boyutu büyük. Üreticilerin SGK ve elektrik borçlarının da yapılandırılmasını istiyoruz. Özel bankalara da ciddi borçlar var, bunların da yapılandırılmasını istiyoruz." Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, bu sene fındıkta istenen rekoltenin yakalanamadığını bildirerek, Dünya üretiminin yüzde 70 ini sağladığımız bu üründe yaşadığımız rekolte kaybı, sadece üreticimizi değil, genel olarak ekonomimizi de etkileyecek dedi. Bayraktar, Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü nde gerçekleştirilen Trabzon Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu toplantısı öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Karadeniz Bölgesi nin en önemli geçim kaynağının başında fındığın geldiğine işaret eden Bayraktar, Bu sene fındıkta istediğimiz rekolteyi yakalayamadık. Özellikle Ocak ve Şubat aylarının çok sıcak geçmesi, akabinde Mart ayında yaşadığımız don hadisesi, hem Doğu da hem de Batı daki bazı illerimizde fındık rekoltesini fevkalade olumsuz etkiledi. Dünya üretiminin yüzde 70 ini sağladığımız bu üründe yaşadığımız rekolte kaybı, sadece üreticimizi değil, genel olarak ekonomimizi de etkileyecek. Çünkü 2012-2013 sezonuna baktığımızda 2 milyar dolarlık fındık ihracatı yapmışız. Bu rekolte ile bu ihracatı bu sezonda gerçekleştirmemiz pek mümkün görünmüyor dedi. Afetin boyutu büyük, borçların yapılandırılması şart Doğal afetlerin sadece fındığı değil, Türkiye nin değişik bölgelerinde faklı ürünleri de etkilediğini hatırlatan Bay- raktar, şöyle konuştu: Hububatta, bazı meyvelerde önemli zararlarımız var. Hem kuraklık, hem dolu, hem de arkasından gelen yağışlar, maalesef Türk tarımını bugüne kadar görülmemiş bir afetin içine sürükledi. Türk çiftçisi ve Türk tarımı bu yılki gibi bir afet görmedi. Böyle bir afetle karşı karşıya kalmadı. 2007 yılında yaşadığımız afetle mukayese edilemeyecek bir afet yaşadık. Bu tür afetler neticesinde sadece çiftçi değil, esnaf ve ülke ekonomisi de zarar görüyor. Üretici desteklenmeli. Bu afetler nedeniyle bizim taleplerimiz doğrultusunda Tarım Kredi ve Ziraat Bankası borçlarına bir erteleme geldi. Ama bunu yeterli görmüyoruz. Çünkü afetin boyutu büyük. Dolayısıyla üreticilerin SGK ve elektrik borçlarının da yapılandırılmasını istedik. Özel bankalara da ciddi borçlar var, bunların da yapılandırılmasını istiyoruz. Bunları yapmamız lazım. Bayraktar, fındıkta 2014 yılına kadar uzatılan Alan Bazlı Desteğin 2014 ten sonra da devam etmesini beklediklerini dile getirdi. Fındıkta yaşanan afetin sadece üreticiyi etkilemediğini anlatan Bayraktar, Bu afetler esnafımızı da ciddi manada etkiliyor. Dolayısıyla çiftçimizin desteklenmesi demek, Doğu Karadeniz Bölgesi nde aynı zamanda sosyo-ekonomik yapısının da desteklenmesi demektir. Bunun dikkate alınacağını umuyorum dedi. Alivre satış yaptınız kendinizi bağladınız TZOB olarak oluşturdukları bir komisyonla rekolte tespiti yaptıklarını hatırlatan Bayraktar, kendi tahminlerini eleştiren "Dünya üretiminin yüzde 70 ini sağladığımız fındıkta yaşadığımız rekolte kaybı, sadece üreticimizi değil, genel olarak ekonomimizi de etkileyecek." bazı sektör temsilcilerine, bu seneki rekolte tahminlerinin 371 bin 185 ton civarında olduğunu tekrarladı ve şunları söyledi: Yaklaşık olarak 68 kilogram civarında bir verimlilik rakamı var, 9 lira civarında da fındığın maliyeti görünüyor. Şuanda fındık fiyatları 12 lira civarında seyrediyor. Tabii bazı çevreler fındık rekolte tahminleri açıklıyorlar, bu tahminleri 500-550 bin ton olarak açıklıyorlar. Madem fındık üretimi 500-550 bin ton da niye fındık fiyatları 12 lirayı buldu, ben de bunu soruyorum. Fındık fiyatları yükseliyorsa bu fındığın doğal afetlerden etkilendiğini ve üretimin düştüğünü gösterir. Hadi şimdi düşürebiliyorsanız, düşürün de göreyim. Fındık 550 bin ton olsaydı fiyatlarla istediğiniz gibi oynayacaktınız. Ve bu fındık fiyatlarını aşağıya çekecektiniz. Alivre satış yaptınız, yani fındık piyasaya çıkmadan dalındayken sattınız. Kendinizi bağladınız, rekolteyi 550 bin ton alarak tahmin ettiğiniz, rekolte doğal afetlerle düşünce Ziraat Odaları Birliği nin yaptığı rekolte tahmini yanlıştır, bizim rekoltemiz doğru- 14 TZOB ÇİFTÇİVEKÖYDÜNYASI TZOB ÇİFTÇİVEKÖYDÜNYASI 15

HABERLER HABERLER "İşini doğru yapan, alivre satış yapmayan tüccarın bir sıkıntısı yok. Parayı basar alır, satar. Bu ülkedeki çiftçinin alın teriyle oynamaya ne hakkınız var? Biz, sizin hoşunuza gitsin diye rekolteyi yüksek mi göstereceğiz." 3 tane tüccar, alivreci para kazanacak diye, fındık fiyatlarını düşürmeye kimsenin hakkı yok. Bu olağanüstü durum ülkenin meselesi, sadece fındık üreticilerimizin meselesi değil. Doğal afetler ülkemizin ekonomisinin etkiliyor. Biz doğal afetlerin olmasını istemeyiz. Ama ortaya çıkıp da bizi Türkiye Ziraat Odaları Birliği vurdu, bizi batırdı demek, insafsızlıktır. Sizi Türkiye Ziraat Odaları Birliği vurmadı, sizi doğal afetler vurdu, eğer kendinizi vurulmuş hissediyorsanız. İşini doğru yapan, alivre satış yapmayan tüccarın bir sıkıntısı yok. Parayı basar alır, satar. Niye alivre satış yapıyorsunuz? Bu ülkedeki çiftçinin alın teriyle oynamaya ne hakkınız var? Biz, sizin hoşunuza gitsin diye rekolteyi yüksek mi göstereceğiz? Bayraktar ve beraberindeki heyet, İl Koordinasyon Toplantısı sonrası Trabzon Su Ürünleri Enstitüsü nde yetiştirilip doğaya salınan balıkları besledi. dur dediniz. Doğal afetler olmasa sizin rekolteniz doğru olabilirdi ama büyük bir afet yaşadık, sizin rekolteniz doğru değil. Fiyatlar da bunu gösteriyor. Maksat fiyatı aşağı çekmek Rekolteyi yüksek gösterenlerin maksadının fındık fiyatlarını aşağı çekmek olduğunu belirten Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti: Ben insafa, vicdanlı olmaya davet ediyorum. Normal koşullarda üretim yapmıyoruz, olağanüstü bir durum var. Rakımı yüksek olan yerlerde hiç fındık yok. Batı bölgelerde de belki fındık rekolte tahminlerimiz tutmayacak. Orada da bir miktar düşme olabilir. Yani hasat bunu gösteriyor. Şimdi bu insanların fındıktan başka geçimi var mı? Karadeniz de fındığın dışında bir ekonomik faaliyetten bahsedebilir misiniz? Sanayi ve hizmetler sektörü Karadeniz de gelişti mi? İnsanlara tarım dışı sektörlere istihdam yaratacağımız sektörler var mı? Yok. O halde fındık, Karadeniz in herşeyi. Bunu herkesin anlaması lazım. Fındık bu bölgede üreticinin yegane geçim kaynağıdır. Üreticimiz çoluk çocuğunun rızkını böyle temin ediyor. Şu an bu insanlarımızın fındığı yok. Ben herkesi vicdanlı olmaya davet ediyorum. Fındık fiyatlarını düşürmeye kimsenin hakkı yok Kaldı ki Bakanlığın oluşturduğu komisyonda Ziraat Odalarımız da var. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın tahmini de bize fevkalade yakın. Türkiye Ziraat Odaları Birliği nin ve bakanlığın tahminlerinden çok farklı bir tahminleri var. Bu olacak şey değil. Afet nedeniyle bu sene fındık fiyatlarının yükseleceğini belirten Bayraktar, bunu düşürmeye kimsenin gücünün yetmeyeceği de gayet açık olduğunu kaydetti. Bayraktar, buna rağmen elinde fındık olmadığı için birçok üreticinin bundan istifade edemeyeceğinin altını çizdi. Bayraktar, fındıkla alakalı bizim sadece fiyat politikalarını belirleme, yönlendirme gibi bir görevimiz yok. Biz Bakanlığımızla son yıllarda sık sık bir araya geliyoruz, birlikte çalışmalar yapıyoruz dedi. Çaydaki bahçe yenileme projesini örnek gösteren Bayraktar, aynı projenin fındıkta da ivedi olarak uygulanmasını talep ettiklerini söyledi. Toprak Koruma ve Kullanım Kanunu nun önemine de dikkat çeken Bayraktar, daha fazla üretim için üreticinin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğinin altını çizdi. 16 TZOB ÇİFTÇİVEKÖYDÜNYASI TZOB ÇİFTÇİVEKÖYDÜNYASI 17

HABERLER HABERLER BAYRAKTAR GİRESUN DA Bayraktar: Rekolte tahminimizin yine arkasındayız 12 lira olmuş, 13 lira olmuş bağırıyorlar, fındık fiyatı 15 lira olsa ne olur, fındık yok. Fındık fiyatı 20 lira olsa ne olur, fındık yok. Siz zannediyor musunuz bu fındık fiyatları 20 lira olsa benim üreticim para kazanacak. Olmayan fındığın neyini satacaksın da neyini kazanacaksın" diye konuştu. Bayraktar, fındık üreticiliği yapan bölgenin ekonomisinin çökmüş olduğunu belirterek, "Biz çiftçimizin yangınını söndürmeye çalışıyoruz. Çiftçimizin moralini yükseltmeye çalışıyoruz, çiftçimiz demoralize olmuş. Hükümetle de görüşmelerimiz devam ediyor, yardım istiyoruz, çiftçimizi ayakta tutamazsak önümüzdeki yıl kimi tutacaksınız siz? Ya tarlasını satacak göç edecek ya traktörünü satacak göç edecek, buradan gidecek" ifadesini kullandı. "Madem fındık 500-550 bin ton rekoltede, bu fındık niye 13 liraya vurdu, fındığın 550 bin ton olduğu dönemlerde hiç 13 lira olduğunu gördünüz mü?" Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Madem fındık 500-550 bin ton rekoltede, bu fındık niye 13 liraya vurdu, fındığın 550 bin ton olduğu dönemlerde hiç 13 lira olduğunu gördünüz mü?" dedi. Bayraktar, Giresun Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, fındık fiyatlarına değindi. Fındık fiyatlarının 12-13 liraya yükseldiğine dikkati çeken Bayraktar, "Fındık Türkiye'nin tahmini fındık rekoltesine değinen Şemsi Bayraktar, şöyle konuştu: "Madem fındık 500-550 bin ton rekoltede, bu fındık niye 13 liraya vurdu, fındığın 550 bin ton olduğu dönemlerde hiç 13 lira olduğunu gördünüz mü? Şimdi bu sene stoklarda da fındık kalmadı. 2009 yılından bugüne Toprak Mahsulleri Ofisi ve Fiskobirlik yaklaşık olarak 600-700 bin ton fındığı piyasaya sürdüler. Şu an stok yok, her yıl piyasaya sürülen stokları üretim gibi göstermeye alıştılar. Bu sene de onu yapmaya çalışıyorlar ama bu sene fındık yok. Bu sene fındık çıkabildiği kadar çıkacak. Bunlar yeterli değil, bu fiyatlar yeterli değil. Çiftçimize muhakkak devlet desteğini ulaştırmamız lazım." Çay bahçelerimizi yenileme programı fındıkta da uygulanmalı Bayraktar, fındık bahçelerinin ekonomik ömrünü kaybettiğini gördüklerini ifade ederek, "Bunu da göz ardı etmiyoruz. Mesela çay bahçeleriyle alakalı bahçeleri yenileme programı başladı bakanlık bünyesinde. Bunun fındığa da uygulanmasını istiyoruz. Üreticiyi desteklemek suretiyle fındık bahçelerimizi artık yenilemeye başlamamız lazım" diye konuştu. Şemsi Bayraktar, diğer ülkelerin dekarda 200-250 kilogram fındık ürettiğine dikkati çekerek, "Bunun da üzerinde durmamız lazım. Fındık bu bölgenin geleceği, sadece fiyat politikası değil yapısal sorunların da üzerinde durmamız lazım ki çocuklarımıza iyi bir miras bırakalım diye düşünüyorum" dedi. Giresun un Türkiye de kaliteli fındık üreten fevkalade önemli bir il olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Türkiye de kaliteli fındık üreten bir ilimiz. Ama bu sene üzülerek ifade ediyorum Türkiye de büyük bir doğal afetle karşı karşıya kaldık. Sadece Doğu Karadeniz değil, Türkiye nin değişik bölgelerinde de üreticilerimiz çok büyük zarar gördüler. Türkiye nin değişik bölgelerini gezdik. Özellikle İç Anadolu bölgesinde hububat, mesela Malatya ya gittik. Orada da kayısı olmadığını gördük. Oranın da ekonomisi kayısıya bağlı. Birçok bölgede meyve üretiminde doğal afetlerden dolayı kayıplar var. Tarım sektörü son yılların en büyük afetini yaşıyor Tarım sektörü son yıllarda gördüğümüz en büyük afeti yaşıyor. Ben 2007 afetini de biliyorum. Hepiniz biliyorsunuz. O afetle mukayese etmemiz mümkün değil. O afet kuraklıkla alakalıydı. Ancak 2013 yılının Ekim ayından itibaren başlayan kuraklık Mart ayının sonu itibariyle dona dönüştü. Büyük bir don afetiyle karşı karşıya kaldık. Tabii bununla kalmadı. Arkasından dolu, yağışlar, sel felaketi yani tarım sektörünün bu sene kalmadığı afet kalmadı. Bunun için diyorum ki, Allah bu bölgeye bu afeti bir daha göstermesin. Bu bölgeye geldiğimizde, özellikle rakımı yüksek olan yerlerde fındık üretimi yok denecek kadar az. Bu bölgede fındık üretimi çok önemli. Ekonomi ona bağlı. Fındığı buradan çekip aldığınızda ekonomi burada biter. Sonuçta tarım alanları da bir açık fabrika. Bir fabrika gibi çalışıyoruz. Yani fabrikanın kapanması neyse, insanların işsiz kalması neyse bu arazilerde fındığın zarar görmesi aynı şey. Hiç 18 TZOB ÇİFTÇİVEKÖYDÜNYASI TZOB ÇİFTÇİVEKÖYDÜNYASI 19

HABERLER HABERLER farkı yok. Yani şuan insanımız işsiz kalmış durumda. Daha önce Ordu ya geldik. Bakan yardımcımızı, ilgili genel müdürleri, hazineden sorumlu bürokratlarımızı, maliye ve sosyal güvenlik kurumundan bürokratlarımızı da oraya getirdik. Bu bölgeden de değerli başkanlarımız geldiler. Onların da görüşünü aldık. Rekolte tahminimizin arkasındayız TZOB olarak her yıl yaptıkları gibi Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Turan Karadeniz in başkanlığında bir komisyon oluşturduklarını belirten Bayraktar, şöyle devam etti: Ve bu komisyon doğu ve batı bölgelerinde fındık rekolte tahmininde bulundu. Ve bu tahmin 371 bin ton olarak önümüze geldi. Bu arada Ziraat Odalarımızın da içinde bulunduğu bir komisyon da bir tahminde bulundu. O da 388 bin ton civarında. Yani bize fevkalade yakın. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın tahminiyle, Türkiye Ziraat Odaları Birliği nin rekolte tahminleri birbirine yakın. Biz bunu açıkladık. Üzülerek ifade ediyorum kıyamet koptu. Türkiye Ziraat Odaları Birliği maksatlı olarak fındık fiyatları yükselsin diye açıklama yapıyor dediler. Biz bu açıklamayı her yıl yapıyoruz. Turan Karadeniz bizim maaşlı bir elemanımız değil. Biz ona para verip de git şu rekolteyi çıkar bize getir demiyoruz. Çiftçi dostu bir kişi. Fahri olarak görev yapıyor. Başkaları gibi maaşlı bir eleman değil. Bu işi Allah rızası için yapıyor. Biz bu rekolte tahmininin arkasındayız. Bu rekolte tahmininden sonra özellikle alivre satış yapanlar, ihracatçılar, sanayiciler, rekolte tahminimize fevkalade tepki gösterdiler. Bunu bir taraftan anlamakta zorluk çekiyoruz ama bir taraftan da kendilerini anlıyoruz. Çünkü doğal afetler olmasaydı rekolte tahminleri 500-550 bin ton olacaktı. Bunlar satışlarını doğal afetlere göre yapmadılar. Bunlar doğal afet olmayacakmış gibi rekolte tahmininde bulundular. Fındığı dalında sattılar. Sıkıntıları bu. Kimse kimseyi kandırmasın. Fındığı dalında sattınız. Zarar ettiniz. Şimdi diyorsunuz ki Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı ve Ziraat Odaları bizi batırdı. Ben sizi batırmadım. Sizi doğal afetler batırdı. Fındık 550 bin ton olsaydı fiyatıyla istediği gibi oynayacaktınız. Ama şimdi oynayamıyorsunuz. Hadi oynayın da göreyim. Oynayamazsınız. Çünkü fındık yok. Tüccarın hak ve menfaatlerini korumak durumunda değiliz Türkiye Ziraat Odaları Birliği çiftçinin hak ve menfaatlerini korumak üzere kurulmuş anayasal bir meslek kuruluşudur. Tüccarın hak ve menfaatlerini korumak durumunda değiliz. Elbette çiftçimizin hak ve menfaatlerini koruyacağız. Ama bunu yaparken de yasal ve doğru zeminde yapacağız. Biz tarlada örnek bahçelerde çotanak sayımı yapmak suretiyle tahminde bulunuyoruz. Biz bunu her yıl yapıyoruz. Düzgün insanlarla yapıyoruz. Ve yine söylüyorum rekolte tahminimizin yine arkasındayız. Birileri batacakmış bizi ilgilendirmiyor. Zaten şunu anlamakta zorluk çekiyorum. Alivre satış yapmayan işini doğru yapan tüccar zaten para kazanıyor. Benim emeğimin üzerinden para kazanıyor. Emek ben de sermaye ben de her şey ben de. Mal benim, her şey benim, masraf benim, külfet benim, risk benim sen bunu alıyorsun satıyorsun para kazanıyorsun. İşini doğru yapanın başımızın üstünde yeri var. Onlara da ihtiyacımız var. Sanayiciye de ihtiyacımız var. Ama bizim derdimiz alivre satış yapanlarla ilgili. Fındığı dalında satanlarla ilgili. Yurt dışından parayı alıp fındığı bağlayanlarla ilgili. Ve onların tespit ettiği fiyatı Türkiye de bize dikte etmeye çalışan kesimlerle alakalı. Bizim kavgamız onlarla ilgili. BAYRAKTAR ORDU DA Bayraktar: Çiftçimizin bu yıl görmediği doğal afet kalmadı "Doğal afetler olmasaydı bu sene 550 bin ton rekoltemiz olacaktı. Bu rekolteyi bekleyen alivreciler doğal afeti hesaba katmadan fındığı dalında sattılar." Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Çiftçimizin bu yıl görmediği doğal afet kalmadı" dedi. Bayraktar, Ordu nun merkez ilçesi Altınordu Ziraat Odası nda Ordu Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu toplantısına katıldı. Toplantı öncesi açıklamalarda bulunan ve çiftçilerin çok kötü bir sezon geçirdiğini ifade eden Bayraktar, "Bu sene tarım sektörü ve çiftçilerimiz, son yıllarda görülmedik şekilde bir afetle karşı karşıya kaldılar" diye konuştu. Oluşan tablo karşısında çiftçilerin çaresiz kaldığına işaret eden Bayraktar, şöyle konuştu: "Ben son yıllarda böyle bir afet görmedim. Türkiye'yi karış karış geziyoruz. Gezilerimiz sırasında bu afetin sonuçlarını üzüntüyle izliyoruz. Özellikle 2013 yılı ekim ayından itibaren yağışların mevsim normallerinin altında seyretmesi havaların fevkalade sıcak gitmesi müthiş bir kuraklık yarattı. Yaşanan bu kuraklık başta İç Anadolu Bölgesi olmak üzere birçok bölgemizde hububat üretimini olumsuz etkiledi. Arkasından şubat sonu ve mart ayında bu bölgede müthiş bir don olayını yaşadık. Yaşanan bu don olayı bu bölgede tarım sektörüne ve çiftçimize ciddi zarar verdi. Ve yine söylüyorum çiftçimizin bu yıl görmediği afet kalmadı. Bu durum elbette üretim rakamlarını olumsuz etkileyecek. Mesela hububatta yüzde 20 ler civarında düşüş bekliyoruz. Türkiye nin buğday ihtiyacı 18 milyon tonlar civarında. Ama biz 18 milyon tonun altında da üretim beklemiyoruz. Felaket tellallığı da yapmış olmayalım. Hemen arkasından ekmek zammı gelir mi? Buğday fiyatları çıkar mı? diye sorular geliyor ya da bazıları bu şekilde düşünüyor ama şu an 18 milyon tonlar civarında bir buğday üretimi bekliyoruz. Ama geçen yıla baktığımızda geçen yılın yüzde 20-25 altında olduğumuzu da ifade edelim." Rekolte tahminimizin arkasındayız TZOB olarak her yıl yaptıkları gibi Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz in başkanlığında bir komisyon oluşturduklarını belirten Bayraktar, şöyle devam etti: Bu komisyon doğu ve batı bölgelerinde fındık rekolte tahmininde bulundu. Ve bu tahmin 371 bin ton olarak önümüze geldi. Bakanlığın oluşturduğu ve Ziraat Odalarımızın da içinde bulunduğu komisyon da bir tahminde bulundu. O da 388 bin ton civarında. Yani bize fevkalade yakın. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın tahminiyle, Türkiye Ziraat Odaları Birliği nin rekolte tahminleri birbirine yakın. Biz bunu açıkladık. Üzülerek ifade ediyorum kıyamet koptu. Türkiye Ziraat Odaları Birliği maksatlı olarak fındık fiyatları yükselsin diye açıklama yapıyor dediler. Biz bu açıklamayı her yıl yapıyoruz. Turan Karadeniz bizim maaşlı bir elemanımız değil. Biz ona para verip de git şu rekolteyi çıkar bize getir demiyoruz. Çiftçi dostu na- 20 TZOB ÇİFTÇİVEKÖYDÜNYASI TZOB ÇİFTÇİVEKÖYDÜNYASI 21

HABERLER HABERLER muslu bir kişi. Fahri olarak görev yapıyor. Başkaları gibi maaşlı bir eleman değil. Bu işi Allah rızası için yapıyor. Biz bu rekolte tahmininin arkasındayız. Onları bizler değil, doğal afetler batırdı Zirai donun özellikle bazı sektörleri ciddi anlamda olumsuz etkilediğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: "Fındık üretimimiz Doğu Karadeniz'de çok etkilendi. Bu sene sadece Ordu'da 65 bin ton civarında rekolte bekliyoruz. Normal şartlarda bu rakam 180-200 bin civarındaydı. Türkiye genelinde yaptığımız çalışma sonucunda rekolte tahminimiz yaklaşık 371 bin tondu. Bugün fındık fiyatlarının 13 lira seviyelerine çıkması bizim ne kadar doğru rekolte tahmini yaptığımızı ortaya çıkardı. Bu rekolte sanayicilerin, alivrecilerin ve ihracatçıların iddia ettiği gibi 500-550 bin ton değil. Eğer rekolte onların dedikleri gibi olsaydı fiyat bugün 13 lira seviyelerinde olmazdı. Bayraktar Altınordu Ziraat Odası'nın yeni hizmet binası ile laboratuvarında incelemelerde bulundu. Ziraat Odası'nın çalışmaları ile ilgili Başkan Uğur Cörüt'ten bilgi aldı. Bayraktar Altınordu Ziraat Odası'nı başarılı çalışmalarından dolayı tebrik ve teşekkür etti. Piyasaya sürülen stokları üretim rakamlarına dahil etmedik Bu sene fındıkta stok yok. Bu çok önemli. 2009 yılından bugüne TMO nun ve Fiskobirlik in elinde olan 700 bin ton civarında fındık piyasaya çıktı. Stoklarda fındık kalmadı. İşte fiyatlar onun için yükseliyor. Ama bugüne kadar biz sahada üretim rakamlarını verdik. Piyasaya sürülen stokları üretim rakamlarına dahil etmedik. Ama birileri fındık üretimini hesaplarken veya açıklarken, stokları dahil etmek suretiyle açıklama yaptılar ve yüksek gösterdiler. Fındık fiyatlarının düşmesine sebebiyet verdiler. Düşmesi için çaba sarf ettiler. Bunun karşısında mücadele veren Ziraat Odaları ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği ni hedef haline getirdiler. Biz 5,5 milyon üyesiyle Türkiye nin en büyük meslek kuruluşuyuz. Anayasal meslek kuruluşuyuz. Bizim görevimiz çiftçimizin hak ve menfaatlerini her platformda korumak ve temsil etmektir. Fındığın Karadeniz bölgesinde çok önemli bir ürün olduğunu bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: Biz fındıkta bir felaket olduğunu söylüyoruz. Üreticimize verilmesini istediğimiz destek, sadece üreticimizle alakalı değil. Sadece fındıkla alakalı. Bu bölgede fındık çöktü mü, benim üreticim çöktü mü, bu bölgenin sosyo-ekonomik yapısı tümüyle çöküyor. Bu bölgede yaşayan herkes bundan zarar görüyor. Bunu neden göz ardı ediyorlar. Ben fındık üreticisine yardım isterken sadece üreticime mi yardım istiyorum? Bu bölgenin sosyo-ekonomik yapısının düzelmesi için de yardım istiyorum. Bu para esnafa da, tüccara da gidecek. Bu bölgenin ekonomisine katkı sağlayacak. Alan bazlı desteğin ivedi bir şekilde üreticilerimize ulaşmasını istiyoruz Biz geçmiş yıllarda çiftçimizle alakalı alan bazlı destek istedik. 2014 yılına kadar bu desteklerin uzatılmasını sağladık. Bugün de alan bazlı desteğin devamını ivedi bir şekilde üreticilerimize ulaşmasını istiyoruz. Biz bunları yaparken fındık ticareti yapanlar biz fındık üreticisinin menfaati için uğraşırken nerdeydiler? Bugün neredeler? Dün nerdeydiler? Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın çay bahçelerinin yenilenmesi konusunda yaptığı projeyi dile getiren Bayraktar, "Biz bahçelerimizin yenilenmesi için de bir mücadele içerisindeyiz. Çay bahçelerimizin yenilenmesi çok önemli. Bakanlığımızın bu projesine destek veriyoruz. Ağaçlarımız yaşlandı. Verimlilik rakamları bugün için düşük ama normal şartlarda 100 kilogram ama fındık üreten ülkelerde bu rakam 200 kilogramı buluyor. Bizim verimliliği artırmamız lazım. Biz bu çalışmaları yaparken bu işin ticaretini yapanlar nerede? Onları hiç göremiyoruz. Bizim verdiğimiz mücadele ortada. Bayraktar Ziraat Odalarının son yıllardaki hizmet atağına da değinerek, sektördeki tüm paydaşların yol arkadaşlığı yapması ve omuz omuza vermesi gerektiğinin altını çizdi. Ordu Valisi Balkanlıoğlu nu ziyaret Bayraktar, Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu toplantısı öncesinde Vali İrfan Balkanlıoğlu'nu makamında ziyaret etti. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bayraktar, Türkiye'de son yıllarda et üretiminde artış olduğunu söyledi. Besi hayvancılığının, süt hayvancılığına bağlı olarak geliştiğini anlatan Bayraktar, şöyle konuştu: "Kurbanlık temininde bir problem yok. Kurban Bayramı'na yeterli üretimle giriyoruz. Herkes rahat olsun. Burada sektöre darbe vurabilecek en önemli faktör ithalattır. Daha önce ithalat yapıldı, bunun sıkıntılarını bir süre yaşadık. Ondan sonra ithalat yapılmayınca fiyatlar da belli bir istikrara kavuşunca üretim hızlı bir şekilde artmaya başladı. Biz bundan memnuniyet duyuyoruz ama ithalat lobileri tabii ki boş durmuyor. Bunlar her yere ulaşmaya çalışıyor. Ramazan ayından önce ithalatı açtırmak istediler ama TZOB olarak buna karşı çıktık. Bakanlığımızla ithalata karşı birlikte hareket ediyoruz. Şimdi yine bugünlerde ithalat lobileri hortladı ve bunlar yine kapıları açmaya çalışıyorlar. İşte fiyatların yüksekliğinden bahsediyorlar ancak fiyatlar makul seviyeye geldi, üretimde arz talep dengesini sağlama noktasına geldi. Şu an Allah korusun ithalat, besi hayvancılığına büyük darbe vurur." Üreticilerin her açıdan bayrama hazır olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: "Bayram yaklaştı. Zaten fiyatların şu anki fiyatlar civarında seyredeceğini düşünüyorum. Çok fazla bir artış beklemiyorum. Aynı zamanda kurbanlık temininde bir problem yok. Bunu özellikle vurgulamak lazım. Çünkü bu işin tartışmasını yapmak isteyenler bayramda et ihtiyacının çok fazla olacağını ve yerli üretimin bunu karşılamayacağını iddia ediyorlar. Kurban Bayramı'na yeterli üretimle giriyoruz, herkes rahat olsun." Çiftçilerin sorunları hakkında bilgi almak, çözümü noktasında görüş alışverişinde bulunmak amacıyla bölge toplantılarına başladığını ve Ordu yu ziyaret ettiğini belirten Bayraktar, Sayın Valimizle daha önce Afyonkarahisar da tanışmıştık. Afyonkarahisar da tarım makineleri fuarı düzenlemiştik. Düzenlediğimiz fuara Sayın Valimizin büyük desteği ve katkısı olmuştu. Sayın Valimizin tarım sektörüne bir yatkınlığı var. Oda Başkanlarımızın da memnun olduğu, övgüyle bahsettiği bir Valimizsiniz. Ordu da da çok başarılı olacağınıza inanıyorum. Sizlere, her türlü desteği vermeye hazırız dedi ve Balkanlıoğlu na Ordu daki görevinde başarı dileğinde bulundu. Vali Balkanlıoğlu, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ın hem çiftçilere, hem de mensubu olduğu camiaya büyük destek verdiğini söyleyerek, Her ne kadar sanayi toplumu olmaya özensek de, çiftçi, ziraatçı toplumuyuz. Asıl çiftçi memleketi ise Ordu. Ordu nun ekonomisi fındığa dayalı. Bu konuda ürün çeşitliliğine gideceğiz dedi. Balkanlıoğlu, Bayraktar a ziyaretinden dolayı teşekkür etti. Ziyarette, TZOB Yönetim Kurulu Üyesi ve Arsin Ziraat Odası Başkanı Hasan Kozoğlu, Perşembe Ziraat Odası ve Ordu Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Arslan Soydan ve Altınordu Ziraat Odası Başkanı Uğur Cörüt de hazır bulundu. 22 TZOB ÇİFTÇİVEKÖYDÜNYASI TZOB ÇİFTÇİVEKÖYDÜNYASI 23