Hem : Kan Aferez : Ayırmak Hemaferez : Kanı bileşenlerine ayırmaktır Sağlıklı Donör / Hasta kanlarından istenen kısım / kısımlar alındıktan sonra



Benzer belgeler
DONÖR TROMBOSİT AFEREZİ VE TERAPÖTİK TROMBOFEREZ

BİO. REYHAN PATLAR DESTEK SORUMLUSU

ÖNCE ZARAR VERME:AFEREZDE DONÖR GÜVENLİĞİ

DONÖR AFEREZ KOMPLİKASYONLARI

Kan Bileşenleri ve Transfüzyon Pratiği. Dr Yüce Ayhan

EĞİTİM SONRASI BAŞARI ÖLÇME FORMU

HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ. Dr. Lale Sever

KAN TRANSFÜZYON TEDAVİSİ. Dr. Emre ÇAMCI

KAN TRANSFÜZYONU PROSEDÜRÜ

5.) Aşağıdakilerden hangisi, kan transfüzyonunda kullanılan kan ürünlerinden DEĞİLDİR?

Çocuklarda Terapötik Aferez

KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM

TRANSFÜZYON UYGULAMALARININ TEMEL KURALLARI VE GERİ BİLDİRİM

Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi. Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014

KANIN GÖREVLERİ NELERDİR?

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

ÖZEL KARAMAN MÜMİNE HATUN HASTANESİ KAN VE /VEYA KAN ÜRÜNLERİNİNİN GÜVENLİ DEPOLANMASI VE TRANSFERİNİ SAĞLAMAYA YÖNELİK DÜZENLEME TALİMATI

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TEDAVİ HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. SAYI: B100THG100004/5190 KONU:Tam Kan kullanımı *

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Transfüzyon Reaksiyonları

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Kan Bileşenlerinin Hazırlanması, Saklanması ve Nakli

Talasemide Transfüzyon. Dr. Alphan Küpesiz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD Çocuk Hematoloji BD

Kan Kaybı Sonrası Volüm Replasmanı

HEMATOPOİETİK KÖK HÜCRE NAKLİNDE KAN ÜRÜNLERİ KULLANIMI DOÇ.DR.BETÜL TAVİL HÜTF PEDİATRİK HEMATOLOJİ/KİT ÜNİTESİ

TR /001 Türkiye de Kan Tedarik Sisteminin Güçlendirilmesi Teknik Destek Projesi

TRANSFÜZYON REAKSİYONLARINI ÖNLEYEBİLİRMİYİZ?

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

TAZE TAM KAN VE KAN BİLEŞENLERİNİN ÖZELLİKLERİ, SAKLANMA VE NAKİL KOŞULLARI. Dr. Ajda Turhan EÜ Hastanesi Kan Merkezi

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA SIVI KONTROLÜ

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Kan Transfüzyonu. Emre Çamcı. Anesteziyoloji AD

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

TRANSFÜZYON MERKEZİ ÇALIŞMA PROSEDÜRÜ

KAN VE KAN ÜRÜNLERİNİN KANITA DAYALI KULLANIMI

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

Hayatımızın her alanında olduğu gibi Terapötik Aferezde de matematiği ve bazı hesaplamalara ihtiyaç duymaktayız.

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

Acil Kan Transfüzyonu. Prof.Dr.Vahap OKAN Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD Hematoloji BD Öğretim Üyesi

SANTRİFÜJ TEKNİKLERİ VE SANTRİFÜJLER

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14

Kök Hücre Nakli Hastalarında TRANSFÜZYON

ECMO TAKİP. Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Perfüzyonist Birol AK

NAZİLLİ DEVLET HASTANESİ TRANSFÜZYON MERKEZİ ÇALIŞMA PROSEDÜRÜ İÇİNDEKİLER 1.AMAÇ: KAPSAM: SORUMLULAR: UYGULAMA:...

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

EGZERSİZ VE TERMAL STRES. Prof.Dr.Fadıl ÖZYENER

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

KAN VE SIVI RESÜSİTASYO N -1 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Dr.İlker GÜNDÜZ

UFUK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ RIDVAN EGE HASTANESİ KAN ve KAN ÜRÜNLERİ TRANSFÜZYONU UYGULAMA REHBERİ DOÇ.DR. MELTEM AYLI KAN MERKEZİ SORUMLUSU

MYOLOGIA CRUSH SENDROMU. Dr. Nüket Göçmen Mas

27/04/16. Sunu Planı YANIKLI NON-SEPTİK HASTADA VOLÜM REPLASMANI. Patofizyoloji. Patofizyoloji. Yanık tipleri Patofizyoloji Volüm Replasmanı

Anestezide Sıvı Tedavisi, Hesaplamalar ve Temel İlkeler

Transfüzyon merkezinde süreçlerin işleyişine yönelik yazılı düzenleme bulunmalıdır. Yazılı düzenleme;

EĞİTİM ÖNCESİ BAŞARI ÖLÇME FORMU

Kan Gazı. Dr.Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Isparta Devlet Hastanesi. II. Isparta Acil Günleri Solunum Acilleri, 19 Ocak 2013 Isparta

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 03 Ekim 2017 Salı

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

KULLANMA TALİMATI NEOFLEKS HİPERTONİK

Yeniden Başlamak İçin

ÖZEL KARAMAN MÜMİNE HATUN HASTANESİ TRANSFÜZYON REAKSİYONLARININ KAYIT ALTINA ALINMASI TALİMATI

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ ADANA ERİŞKİN KEMİK İLİĞİ NAKLİ MERKEZİ. Yeniden Başlamak İçin TOPLAMA ÜNİTESİ HASTA BİLGİLENDİME KİTAPÇIĞI

KAN NUMUNELERİNİN ALINIŞI. Dr. Duran Karabel

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

SODYUM BİKARBONAT %8.4 IV İnfüzyon İçin Çözelti İçeren Ampul Sadece damar içi kullanım içindir.

YÜKSEK İRTİFA VE AKCİĞERLER

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde

Otakoidler ve ergot alkaloidleri

Tam Kan Analizi. Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ

Akut böbrek hasarının (ABH) önlenmesi: hangi sıvıyı tercih edelim? Doç.Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Sıvılar ve Sıvı Hesaplamaları

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

KULLANMA TALİMATI. RESCUE FLOW 250 ml enfüzyon çözeltisi Damar içine uygulanır.

GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ - KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ Doküman No: HAÜ-P01

HEMOVİJİLANS HEMŞİRELİĞİ MODEL PROJESİ

KLİNİK TIBBİ LABORATUVARLAR

Eser Elementler ve Vitaminler

KEMOTERAPİ NASIL İŞLEV GÖRÜR?

DONÖR LENFOSİT İNFÜZYONU(DLI) Hülya Baraklıoğlu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Terapötik Aferez Merkezi

KULLANMA TALİMATI. XENETIX, radyolojik tetkikler için kullanılan kontrast ürünler grubundadır. Yalnızca damar içi uygulama yoluyla kullanılır.

Revizyon Açıklaması - Revize edildi - 2.2, 2.3, 2.5, 2.8, 2.9/1, 2.9/2, KAPSAM: Acil Servis, Klinikler, Yoğun Bakımlar, Kan Bankası

Kanıta Dayalı Tıp ve Kan Bankacılığı

Şok hastasına yaklaşım, kan ve sıvı resüsitasyonu. Dr. Murat ORAK Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

Dağılımı belirleyen primer parametre plazma proteinlerine bağlanma oranıdır.

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:

KULLANMA TALİMATI. Etkin Madde: Mepiramin maleat, lidokain hidroklorür, dekspantenol.

DEHİDRASYON: Vaka Temelli İnteraktif Tartışma

ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ

KAN VE KAN ÜRÜNLERİNİN UYGULANMASI TALİMATI

TRANSFÜZYON MERKEZİ STANDART İŞLETİM PROSEDÜRÜ

Transkript:

Dr.Hülya Bilgen

Hem : Kan Aferez : Ayırmak Hemaferez : Kanı bileşenlerine ayırmaktır Sağlıklı Donör / Hasta kanlarından istenen kısım / kısımlar alındıktan sonra kalanının kişiye geri verilmesidir Amaç : - Sağlıklı donörlerden hastalar için gerekli kan bileşenlerini hazırlamak - Hastaların patolojik kan bileşenlerini azaltarak tedavi etmektir Đşlem : Hücre ayırıcı aletler ile yapılır

Aferezin prensibi : Kan hücrelerinin büyüklük / özgül ağırlıklarının farklı özellikte olması esasına dayanır. Hücrelerin özgül ağırlıkları büyüklüklerine paralel değildir Santrifügasyon prensibi : Özgül ağırlığa göre ayırım Filtrasyon prensibi : Büyüklüklerine göre ayırım Adsorbsiyon prensibi : Santrifüj ve filtrasyon yöntemlerine affinite kromotografisi prensibinin eklenmesi

SANTRİFÜGASYON PRENSİBİ Plazma Etkileyici faktörler Santrifüj hızı Uygulanan G kuvveti Özgül Ağı ğırlık Viskozite Bir mikroişlemci ile *Alete gelen kan akım hızı, *Tam kana karış ışan antikoagulan miktarı, *Santrifüj hızı, *Kan bileşeninin ayrılması, *Kalan bileşenlerin donöre geri gönderilmesi sürekli kontrol edilir. Eritrosit

Hemodializde kullanılan teknolojidir Tam kan; belirli bir basınç akımında belirli büyüklükteki porları (0.2-0.65 mikron ) olan membran ile karşılaştırılır, por büyüklüğünden daha küçük yapılar filtre edilir. Süzücü membrandaki basınç, membranın aktif yüzeyi porların çapı, Pordan geçebilme özelliği, Hastanın Hct değeri filtrasyonun başarısını belirler. Rahat ve hızlı gerçekleşen bir sistemdir

Santrifüj ve filtrasyon yöntemlerine affinite kromotografisi eklenir. Bu sistem ile matriks içinde bulunan antijen, antikor, dekstran,heparin gibi maddeler, kandaki uzaklaştırılmak istenen yapıları farklı affinite yöntemleri ile bağlar. - Biyolojik affinite: Protein A, nonimmunolojik jel, reçine v.d - Fizik affinite : Çift filtrasyon, kriyofiltrasyon, termofiltrasyon - Elektroforez tekniği

Devamlı akım (Continuous Flow Centrifugation : CFC) * Genellikle iki damar yolu gerekir. * Sürekli bir kan akımı ile kan bileşenleri ayrılır,devamlılık vardır * Ekstrakorporeal kan hacmi daha düşüktür * Sıvı dengesi daha kolay ayarlanır * Aletler daha büyüktür. Aralıklı akım (Intermittent Flow Centrifugation : IFC) * Tek damar yolu gerekir. * Kan bir çanak içinde toplanır. * Kanın bileşeni alındıktan sonra kalan kısım bir bölmede bekletilir,geri kalan kısım tekrar çanak içine alınarak donöre geri döner. * Ekstrakorporeal kan hacmi daha fazladır, daha yavaştır * Sıvı dengesi daha zor ayarlanır * Alet daha küçüktür,taşı şınabilir

Çanak sisteminde ayrıştırma çemberi Tam Kan plazma İnterfaz RBC bariyeri 2200 rpm trombosit eritrosit

Odacık sisteminde ayrış ıştırma Interfaz odacık Plazma Trombositler Lenfositler (Kök Hücre) Monositler Granulositler Eritrosit

Odacık sisteminde ayrış ıştırma Trombositten zengin plazma buffy coat Eritrositler

Antikoagulan ve Serum fizyolojik İğne (ler) Toplama ve saklama torbaları Lökosit filtresi birleşmiş olarak gelir

AFEREZ CİHAZLARI TEMEL BİRİMLERİ İğne içeren donör hattı Saklama torbası ACD-hattı Hava dedektörü Pompa segmentleri Separasyon çemberi

AS-TEC 204 CS 3000 Amicus Spectra Excel MCS Trima

Donör Aferezi Terapötik Aferez

Hastadan istenmeyen kan bileşenlerinin veya bu bileşenlerin taşıdığı istenmeyen maddelerin (protein, antikor, toksik maddeler v.s) uzaklaştırılması Bazı bileşenlerin hastaya daha sonra verilmek üzere ayrılması (hematopoetik kök hücre gibi) amacıyla yapılan aferez uygulamasıdır

1) Lökaferez a) Periferik kök hücre aferezi b) Granülositaferez c) Lenfositaferez 2) Trombositaferez 3) Plazmaferez (bağış)

Bağış ğışçının kimliğinin belirlenmesi Bağışçının kimliğinin belirlenmesi izlenebilirlik açısından çok önemlidir. Herhangi bir nedenle red edilen bağışçının sonraki başvurusunda red nedeninin ve süresinin izlenmesi açısından bu çok önemlidir. Ulusal Kan ve Kan Ürünleri Rehberinde kimlik belirlenmesi ile ilgili ölçütler net olarak tanımlanmıştır. Buna göre: 1. Bağışçılar isim-soy isim, doğum tarihi (gün/ay/yıl), TC kimlik numarasını içeren bir kimliği ve kalıcı adres bilgilerini vererek kendilerini tanıtmalıdır. Aksi takdirde bağış için kabul edilmezler.

2. Türkiye de ikamet eden yabancılar da kan bağışında bulunmak isteyebilirler. Bu kişilerden kan bağışlamak için uygun olanların bilgilerinin sağlıklı tutulabilmesi için Türkiye de Oturan Yabancıların Nüfus Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre verilen kimlik numarası kayıt edilerek işlem yapılmalıdır. 3. Türkiye de oturma izni olmayan yabancılardan (turistler vb) izlenebilirliğin sağlanamaması nedeniyle kan bağışı kabul edilmez. Bağışçının kimlik ve iletişim bilgileri eksiksiz kaydedilmeli ve bağış kayıtlarına aktarılmalıdır.

Bilgilendirme aşağıdaki basamakları içermelidir 1. Halkın anlayacağı dilde yazılmış olan aferez, aferez bağış işlemi, aferezden elde edilen kan bileşenleri ve bunların hastalara yararlarının anlatıldığı ve dikkatlice hazırlanmış eğitim materyalleri hazırlanmalı ve bunlar bağış öncesinde adaya okutulmalıdır. 2. Bağışlarda niçin tıbbi özgeçmişin sorgulandığı, verilen kanların test edilmesi ve bilgilendirilmiş onamın neden alındığı anlatılmalıdır. 3. Kendi kendini red ölçütleri, geçici ve kesin red nedenleri ve kanı alacak olan hasta açısından belirgin bir risk olduğunda niçin bağış yapmaması gerektiği anlatılmalıdır.

4. Kişisel bilgilerin korunması ve bağışçının kimliği, sağlık durumu ve test sonuçlarının gizli tutulacağına dair bilgilendirme yapılmalıdır. 5. Aferez bağış işlemlerine eşlik eden riskler hakkında detaylı bilgi verilmelidir. 6. Kan merkezinin, testlerde beklenenin dışında bir sonuç saptanırsa bağışçıyı bilgilendirmek gibi bir sorumluluğunun olduğu anlatılmalıdır. 7. Kanla bulaşabilen enfeksiyon tespit edildiğinde alınan kanın imha edilip bağışta bulunan kişiye kesin red verileceği söylenmelidir

Bağışçının imzasının alınması Bağışçının sağlık öyküsünü almakla yükümlü olan kişinin de imzaladığı sorgulama formu bağışçı tarafından da imzalanmalıdır. Bu imzanın anlamı: 1. Bağışçı, verilen eğitim materyallerini okumuş ve anlamıştır. 2. Soru sorma olanağı bulmuştur. 3. Sorduğu tüm sorulara doyurucu yanıtlar verilmiştir. 4. Bağış işlemine geçmek üzere bilgilendirilmiş onam formu imzalatılmıştır. 5. Verilen tüm bilgilerin doğru olduğu bağışçı tarafından kabul edilmiştir.

Donör güvenli, güler yüzlü ve ilgili bir operatör ile karşılaşmalı İyi eğitilmiş, deneyimli, reaksiyonları bilen, tanıyan, güven veren ve ilk müdahaleyi yapabilecek beceride, güler yüzlü, sakin aferez teknisyeninin olması reaksiyonlarının önlenmesinde çok önemli

Operatörde anksiyete ve kendine güvensizlik ile stres anlatan bir vücut dilinin varlığı reaksiyonları arttırıp güçlendirebilir. Dikkatli bir anamnez ve fizik muayene operatörü olası komplikasyonlar açısından uyarmada çok yardımcı olabilir.

Donörün aferez odasına kabul edilmesi ile işlemin başlaması arasında geçen sürenin fazla olması stresin ve olası komplikasyonların artmasına yardımcı olur. Aferez işlemi sırasında kullanılan aletlerin temizliği ve ortamın hijyenine dikkat edilmesi gerekmektedir. Vücut dışına alınan kan geri verildiğinde ısı farkına bağlı olarak donörde üşüme-titreme geliştiğinde üzeri örtülebilir.

Aferez donörlerinin tıbbi bakımı ve kontrolü,özellikle bu tekniklerle eğitilmiş bir hekimin sorumluluğunda olmalıdır Donör, sorgulama formunu doldurmalıdır Sorumlu hekim tarafından karar verilen istisnai durumlar dışında tam kan donörlerinde geçerli olan geçici veya kalıcı red nedenleri aferez donörleri için de geçerlidir Donörün fizik muayenesi yapılmalıdır Donörün kan sayımı yapılmalıdır

DONÖR SEÇİMİ-II Düzenli donörlerde serolojik tarama testleri tekrarlanmalıdır Tekrar aralığı: - 10 gün (Amerikan Kan Bankaları Birliği : AABB) - 30 gün (Food and Drug Administration : FDA) - Rehberde merkezlerde her donasyonda

DONÖR SEÇİMİ-III Donörün boy ve kilosu bilinmelidir Boy ve kilodan donörün total kan hacmi hesaplanır Đşlemin her aşamasında vücut dışındaki kan hacmi (ekstrakorporeal kan hacmi) donörün total kan hacminin %13 ünü geçmemelidir Yukarıdaki şartlar dikkatle izlendiğinde tam kan donöründeki minimum 50 kilo sınırı aferez donörü için zorunlu değildir

Orak hücre taşıyıcılarına aferez işlemi yapılmamalıdır. Aşağıdaki durumlar özel dikkat gerektirmektedir. Anormal kusma durumları Sıvı birikimini düşündüren hikayede (steroidler kullanılacaksa) Mide semptomları hikayesinde (eğer steroidler kullanılmakta ise) Daha önceki bağışlarda ters bir reaksiyon varlığında

Hemaferez işlemlerinin en sık kullanılanıdır Özel bir makine yardımıyla tam kandan trombositlerin ayrılarak toplanması anlamına gelir Tek donörden 6-8 ünite tam kandan elde edilen trombosit süspansiyonuna yakın miktarda ürün elde edilir

Random donör trombosit süspansiyonu (RDTS): 30-70 ml plazma içinde süspanse edilmiş 5-10 x 10 10 trombosit Bir ünite aferez trombosit süspansiyonu: 200-400 ml plazma içinde 2-8 x 10 11 trombosit 3-13 ünite random trombosite eşdeğer trombosit bulunur Lökosit sayısı < 1 milyon / Ünite önerilir

Üründeki trombosit sayısının hesaplanabilmesi için trombosit sayısı bilinmelidir Donör trombosit sayısı 150.000 / µl üzerinde olmalıdır Tromboferezden önceki 5 gün içinde asetilsalisilik içeren ilaçlar alınmamalıdır

Düzenli tromboferez donörlerinde donasyon aralığı izlenmelidir: - Ardışık donasyon aralığı en az 48 saat olmalıdır - Donasyon sayısı haftada iki ve yılda 24 den fazla olmamalıdır - Đşlem sırasında donör eritrositleri geri verilememiş veya donör tam kan bağışlamışsa donasyon aralığı 8 hafta olmalıdır

Hazırlayanın kimliği Tek tip kimlik numarası Bir seansda donörden iki veya daha fazla ünite alındıysa; Aferez ünitesi 1 - Aferez ünitesi 2 şeklinde ayrıca numaralanır ABO ve Rh D grubu Donasyon tarihi Antikoagülan veya ek solüsyonun adı ve hacmi Kan komponentinin adı

Ek bilgiler: lökositi azaltılmış, ışınlanmış, viral inaktivasyon yapılmış v.b Son kullanma tarihi Trombosit sayısı (ortalama veya gerçek) Saklama ısısı HLA ve / veya HPA tipi, saptandıysa Filtre (170-200 µm) kullanım uyarısı

20-24 o C de hafif ajitasyonda saklanır Süre, kullanılan gaz geçirgen torba tipine / ajitasyona bağlıdır Saklama boyunca ph 6,8-7,4 olmalı Optimal koşullarda trombosit canlılığını 5 gün korunur Bakteri kontaminasyonunun yokluğunu kanıtlayan bir sistem olmadıkça trombositlerin 3 günden fazla saklanması önerilmez

Saklama için gerekli aynı şartlar korunarak taşınmalıdır

Hasta daha az sayıda donörle (antijenle) karşılaşır Kaliteli ve saf ürün (lökosit / eritrosit miktarı az) elde edilir Ürün kalitesi kontrol edilebilir Donör açısından güvenilirdir Gerektiğinde antijenik olarak en uygun donörlerle sürekli çalışılır

Otomatik hücre ayırıcı cihazlar kullanarak tek donörden bir veya iki ünite eritrosit süspansiyonu toplaması Ürünün Hemoglobin içeriği standarttır( 40 gr/l) Hazırlama metodu ve kullanılan alete göre trombosit,lökosit ve plazma içeriği değişebilir.

1 Ünite eritrosit aferezi için donörlerin hemoglobin ve hematokrit düzeyi kan bağışı için belirtilenlere uymalıdır. Toplanan eritrositin total hacmi, toplanabilecek maksimum plazma hacmi içinde değerlendirilir. Aynı sınırlama eritrosit alınmadan yapılan trombosit ve plazma için de uygulanır. Standart uygulamada elde edilen ürünün içermesi gereken Hb tek veya iki ünite için sırası ile 45 veya 90 g dır

Kan verici tahmini >5L kan volümüne sahip olmalıdır (genellikle obez olmayan >70Kg ağırlığındaki kişinin karşılayacağı bir gereklilik). Hemoglobin bağış öncesi incelenmeli ve minimum değer >140g/L ya da 8.7mmol/L olmalıdır (minimal hematokrit >0.42). Vericinin güvenliği için bağış sonrası hemoglobin düzeyi 110g/L ya da 6.8mmol/L altına düşmemelidir. Otolog 2 ünite eritrosit aferezi için en düşük hemoglobin düzeyi sorumlu hekimin kararı olarak kabul edilebilir.

Plazma sağlıklı donörlerden aferez ile toplanabilir Plazma toplama işleminin bitiminden sonra 6 saat içinde dondurulmalıdır Etiketleme kurallarına uyulmalıdır <- 25 0 C de 36 ay - 18-28 0 C de 3 ay saklanabilir

Total serum veya plazma protein tayini veya her proteinin özellikle albumin ve IgG nin kantite edilmesi Total protein < 60 g / L olmamalıdır. Bu analiz en azından yılda bir kez tekrarlanmalıdır. Her iki haftada birden fazla sıklıkla plazmafereze giren donörlere uygun aralarla ya da en azından yılda bir kez yukarıdaki ölçümler yapılmalı. Bu değerlerde herhangi bir anlamlı düşme olduğunda sınırlar normal değerlerde bile olsa dikkat edilmelidir.

Donör her iki haftada birden daha sık olarak plazmafereze maruz kalamaz. İstisnai durumlar dışı ışında ve sorumlu hekimin yetkisinde olarak bu sıklık aşı şılabilir ama alınan maksimal miktar konusunda aşağı ğıdaki rehber izlenmelidir: Donörden bir yılda alınacak maksimal plazma miktarı 15 litreden fazla olmamalıdır. Donörden bir haftada alınacak miktar 1 litreden fazla olmamalıdır. Aferez işlemi sırasında volüm replasmanı yapılmadan bir donörden 600ml den fazla plazma alınmamalıdır.

Tromboferez Plazmaferez 1.işlem Sonraki işlem Aradaki süre Tam kan veya eritrosit aferezi Tromboferez Tam kan veya eritrosit aferezi Tromboferez 48 saat 48 saat Plazmaferez Plazmaferez 2 hafta Tam kan veya eritrosit aferezi Tromboferez Plazmaferez 1 ay Eritrosit aferezi Eritrosit aferezi 56 gün Tam kan 2Ü Eritrosit aferezi 3 ay 2 Ü Eritrosit aferezi Tam kan 6 ay

Aşağıdaki parametreleri kapsayacak şekilde, donörlerin kan alınması esnasında tüm kayıtları tutulmalıdır. Tarih,donasyon numarası ve her başarısız donasyon işlemi için donörlük kimlik bilgileri ve donasyonda yaşanan problemlerin nedenleri, Reddedilen donörlerin reddedilme nedenleri, Donasyonun herhangi bir basamağında yaşanan yan etkilerin detaylarının tutulması.

Setin alete uygunluğu,sterilizasyonu bozabilecek herhangi bir hasar olup olmadığı? Donör muayenesi,donör bilgileri tam mı? Đstem,onay formu doldurulmuş mu? Gerekli kayıtlar yapıldı mı?

Tromboferez işlemi donöre anlatılıp onayı alınmalıdır Sorgulama formu, kan sayımı, damarları, serolojik test sonuçları uygun olan donör koltuğa alınır

1. Bölgeyi en az 30 sn dairesel hareketler ile vene girilecek bölgeden başlayarak iyot bileşiği ile siliniz 2. Fazlasını steril ped ile silerek uzaklaştırın tamamen kuruması için bekleyin *AABB Tech Manual 13 th Ed. Pg 713 3. İĞNE GİRİŞ İŞ YERİNE TEKRAR DOKUNMAYIN 4. Giriş yolunu steril ped ile kapatınız

Periferik Venler Medyan kübital ven Medyan sefalik ven Basilik ven Sefalik ven Santral Venöz Yerleşim Subklavyan ven İnternal juguler ven Femoral ven

Vücut dışına alınan kan geri verildiğinde ısı farkına bağlı olarak donörde üşümetitreme geliştiğinde üzeri örtülebilir.

Đşlem 1-3 saat sürebilir; bu sürede donörün iyi vakit geçirmesi bağışın süreklilik kazanması açısından önemlidir Đşlem sırasında ve sonrasında hafif yiyecek, meyve suyu gibi besinler ikram edilebilir

Aferez işleminde yan etki gelişme riski olduğundan donör yakından izlenmelidir Donör terkedilerek başka işlerle ilgilenilmemelidir. Tüm uygulamalarda kullanılan aletin gerektirdiği işlemler sırayla SOP den takip edilerek yapılmalıdır. Aletlerin temizliği ve ortamın hijyenine dikkat edilmelidir.

Donör bilgileri Hasta bilgileri Ürün bilgileri (özel işlemler ışınlama, filtrasyon vb- varsa belirtilmeli) Cihaz bilgileri

AFEREZ GÜVENLİĞİ Son yıllarda gelişen teknoloji ile beraber üretilen cihazlar uygun damar yolu sağlanabilirse kullanıcı dostu Hem hasta hem kullanıcı için verimli ve güvenli

Tam kan bağışçıları Aferez bağışçıları Reaksiyon oranları Mc Leod and Newman Reaksiyon Aferez % Tam kan % Hematom 1.15 9-16 Sitrat toksisite 0.4 - Vazovagal 0.05 2-5 Senkop 0.08 0.1-0.3

Artık donörlerin ihtiyaçlarına cevap verme zamanı gelmiştir... MÜŞTERİ DAİMA HAKLIDIR (Kimin müşteri olduğuna biz karar veririz)... Ne olursa olsun

Donör aferezi işlemlerinde komplikasyon sıklığı %2-3 %0.1-1 inde işlemin sonlandırılması

Anlamsız gülme Aşırı konuşma Hiperventilasyon Abdominal kramp Taşikardi Soğuk ve nemli eller Kızarık ve soluk yüz Düzensiz soluma Huzursuzluk

Donörün yakın takibi gelişen reaksiyonların erken fark edilmesini kolaylaştırır. Açık klinik belirtiler olmasa bile donörün durumunun değiştiğinin sezilmesi gerekli müdahalenin erken yapılmasına imkan sağlar.

Donörün işlem boyunca, kullanılan antikoagülan olan sitrata bağlı gelişebilen toksisite semptomları açısından, damar yolu durumu ve venöz giriş yeri değerlendirilmesinin yapılması gerekmektedir. İşlem sırasında 15-30 dakikada bir vital bulgular kaydedilir. Donörün antikoagülan sıvı infüzyonları yakın olarak takip edilip dosyasına tüm ayrıntılar ve komplikasyonlar kaydedilir.

Komplikasyonlar şiddetlerine göre; 1. derece (hafif), 2. derece (orta), 3. derece (ciddi) 4. derece (ölümcül)

Hafif reaksiyonlar tıbbi müdahale gerektirmez. Orta şiddetli reaksiyonlar aferez prosedüründe minör bir aksama meydana getirebilir ve hastanın konforunu sağlamak açısından tıbbi müdahale gerektirebilir. Ciddi reaksiyonlar prosedürün sonlanmasını gerektiren ve hastanın durumunda kritik bir değişime neden olan reaksiyonlardır. Ölümcül reaksiyon, işlem sırasında veya 24 saat içerisinde aferez tedavisi ile ilişkili ölüm

1.Hipovolemi 2.Vazovagal etkiler 3.Venöz giriş yeri problemleri 4.Sitrat toksisitesi 5.Allerjik Reaksiyonlar 6. Mekanik Hemoliz 7. Hava embolisi 8.Trombosit sayısında azalma 9.Lenfosit sayısında azalma

Hipovolemi ve vazovagal reaksiyonun ana sonucu hipotansiyondur. Her iki durumda da hastayı Trendelenburg pozisyonuna getirmek, kan basıncını yükseltmeye yeterli olabilir.

Bradikardi genellikle vazovagal reaksiyonun bir işaretidir. Kardiyovasküler şok ve hipovolemide daha sıklıkla kan basıncı düşerken kalp hızının artması vazovagal etkiler ile hipovoleminin ayrımında bradikardinin önemli bir yer tutmasını sağlar. Azalmış intravasküler hacime kompansatuvar cevap olarak, kardiyak debiyi arttırmak ve doku perfüzyonunun devam etmesini sağlamak için otonomik sempatik aktivite ile kalp hızı arttırılır.

Hipovalemi aktif kan kaybına bağlı gelişebilir. Bu durum cihaza kan sızıntısı, hemotoraks, santral kateter takılırken oluşabilecek arteriyel laserasyonda veya aşırı ekstrakorporeal hacimde gözlenebilir (total kan hacminin %15'inden fazla). Dolaşan kan hacminin azalması intravasküler kompartmandan çevre dokuya sıvı geçişi nedeniyle de gelişebilir. Replasman sıvıları kristalloid veya hipotonik ise sıvı geçişi gözlenebilir.

Hipovolemi nedeniyle gelişen hipotansiyon normal serum fizyolojik gibi kristalloid solüsyonlar veya %0.9 NaCl içinde %5 albumin gibi kolloid sıvı infüzyonu ile giderilebilir. Aferez cihazındaki ekstrakorporeal hacimin geri infüze edilmesi de dolaşan kan hacminin yerine konmasına yardımcı olur.

Vazovagal reaksiyon emosyonel stres, iğne veya kan korkusu, idrar yapamama-mesane doluluğu sonucu gözlenebilir. Bunlar parasempatik cevabı tetikleyerek kalp hızını ve kan basıncını azaltır. Aferez işlemi sırasında gelişen reaksiyonlara ait en sık görülen belirtiler halsizlik, ciltte soğukluk, diaforez ve solukluktur. Yorgunluk hikayesi vazovagal reaksiyon için hazırlayıcı bir faktördür. Bu belirtilerden daha ciddi olan ancak yine de hafif sayılabilecek yan etkiler arasında baş dönmesi, hipertansiyon, hipotansiyon ve/veya bradikardi bulunmaktadır.

Vazovagal sendromun daha ciddi formlarında şuur kaybı, konvülzyonlar, istemsiz defekasyon ve diürez görülebilmektedir. Geçmiş zamanlarda reaksiyon geliştiği zaman genellikle yapılan donörün kese kağıdına solutulması artık terkedilmesi gereken bir girişimdir. Bu işlem ancak donörde hiperventilasyon ve azalmış bikarbonat düzeyleri nedeniyle gelişmiş olan tabloda etkilidir. Bir çok reaksiyon bu mekanizma ile gelişmediği için gereksiz yere kese kağıdına solutulmaları donörlerin strese girmesine ve tablonun daha da kötüleşmesine sebep olabilir.

Hastanın kan basıncı kalp hızı ile birlikte düşerse prosedür durdurulmalı ve 250-500 ml kristalloid veya kolloid volüm infüze edilmelidir. Kalp hızı 60'ın altında ve hasta semptomatik ise 0.5-1 mg (IV puşe) atropin verilebilir. Aferez personelinin yararlanması açısından acil ilaç ve sıvı kullanımı için geçerli bir orderın hazırlanmış olması akut durumlarda faydalı olabilir.

Hematom, aferez için kullanılan iğneler yerinden çıkarsa gelişebilen bir komplikasyondur. Kan donöre aktif pompalama ile geri döndüğü için iğne eğer yerinden oynar ve aferez işlemi devam ederse, kan basınç ile antekubital fossa ya dolmaya devam eder ve çok hızlı bir şekilde hematom gelişebilir. Hematom gelişimi sırasında gözlemlenebilecek belirti ve bulgular arasında; ağrı, gerginlik hissi ve renk değişikliği sayılabilir. Eğer hematom geliştiği gözlenirse, aferez işlemi sonlandırılmalı, hematom gelişen yerin üzerine basınç uygulanmalı, eğer bu şekilde hematom gelişimi önlenemez ve antekubital fossa da damar ve sinirlere baskı olduğu tespit edilirse kalıcı ve ciddi hasarlar oluşmaması için drenaj uygulanması gerekmektedir.

Sinir hasarı, damar yoluna girilirken kaza ile iğnenin ucunun sinire batması sonucu gelişebilir. 1/21000 Eğer böyle bir olay gelişirse, his kaybı, karıncalanma, ağrı ve/veya kol ya da elde güç kaybı görülebilir. Gelişen sinir hasarlarının üçte biri 3 günden az bir sürede iyileşirken, %2 sinin iyileşmesi 6 aydan daha uzun bir süre alır. Sinir hasarı gelişen donörlerin %6 sında ise hafif duyu kusuru ömür boyu kalabilmektedir.

Lokal enfeksiyon ve tromboflebit sterilizasyona önem verilmeyen durumlarda görülebilir. Bu komplikasyonu ortadan kaldırmak için aferez iğnesinin batırılacağı bölgeyi en az 30 saniye dairesel hareketler ile vene girilecek bölgeden başlayarak iyot bileşiği ile silmek, iyot bileşiğinin fazlasını steril bir ped yardımı ile silerek uzaklaştırmak ve tamamen kuruması için beklemek gerekmektedir. Bu işlemden sonra iğne giriş yerine tekrar dokunulmaması çok önemlidir ve iğne ile vene girildikten sonra giriş yolunu steril ped ile kapatmak enfeksiyon riskini önemli ölçüde azaltmaktadır.

Hipokalsemik reaksiyon (sitrat toksisitesi) aferez işleminin en sık rastlanan yan etkisidir. Sitrat dağılımı ve infüzyon hızının hesaplanması bize donörün ne kadar sitrat alacağını tahmin ettirir fakat donörün sitratı nasıl tolere edeceğini göstermez. Asidoz iyonize kalsiyum seviyesini arttırırken alkaloz azaltır. Sitrat infüzyonu kan ph sını arttırarak metabolik alkaloza neden olabilir.

Sitrat karaciğer, böbrek ve kaslarda metabolize olur ve bunun sonucunda bikarbonat oluşur. Hiperventilasyonu olan donörlerde respiratuvar alkaloz gelişebilir ki, bu da sitrat toksisitesi olasılığını arttırır. Hiperventilasyon, hipertermi, hipomagnezemi ve hipoalbuminemi sitrat toksisitesini arttıran durumlardır.

Hafif Ağız çevresi parestezisi-ağız çevresi ve yüzde uyuşukluk Hapşırmak Dudakları çiğnemek Orta Eller, ayaklar ve/veya göğüse ilerleyen parestezi Kan ısıtıcısı kullanılmasına rağmen titreme Bulantı-kusma, abdominal kramp Baş dönmesi ve hafif hipotansiyon Huzursuzluk Ağır Kas krampları, şiddetli abdominal kramp Tremor Mesane inkontinansı Ölüm korkusu Bulanık veya çift görme Bilinç kaybı

Sitratın kalsiyumu bağlaması ve bunun sonucu oluşabilecek kardiyak toksisite ciddi bir problem olabilmektedir. Kanda bulunan sitrat miktarındaki artışlar parestezi, kas krampları, tetani ve kardiyak aritmi oluşturabilir. Nöromüsküler irritabilitenin ve latent tetaninin belirtileri olarak Chvostek ve Trousseau belirtileri gözlemlenebilir.

IV Ca glukonat (1 gramında 94 mg iyonize kalsiyum içerir) 10 dakikada 1 gr gidecek şekilde IV olarak infüze edilebilir. Ca glukonat serum fizyolojik ile dilüe edilip pompa veya manuel titrasyon ile verilebileceği gibi %5 albumin veya kristaloid replasman sıvıları ile beraber de verilebilir.

Allerjik reaksiyonlar vasoaktif maddelerin mast hücreleri ve bazofillerden IgE anntikorları ile antijenin bağlanmasıyla salınımı sonucu oluşur. Bu reaksiyonlar ürtikerden anafilaksiye kadar değişen derecelerde görülebilir. Genellikle aferez setlerinin sterilizasyonunda kullanılan etilen okside karşı gelişen allerji ile oluşur. Daha çok aferez işlemine maruz kalan kişilerde olabilir.etilen oksit hapten rolü görmektedir. Granülosit vericilerinde ise genellikle HES solüsyonuna karşı allerji olabilmektedir. Her türlü alerjik reaksiyonda işlem durdurulur derecesine göre antihistaminik veya epinefrin verilebilir.bu tip reaksiyon görülen vericiler kalıcı red olarak kaydedilir.

Aferez işlemi sırasında kanın çeşitli mekanizmalar içinden akması ve santrifüj edilmesi eritrositlerin travmaya uğramasını ve hemolizi teorik bir komplikasyon olarak akla getirmektedir. Eğer dönüş iğnesi 18 G'den daha ince ise yüksek dönüş hızı eritrositler üzerindeki stresi arttırır ve hemolize neden olur.

Hemoliz aynı zamanda tüplerdeki bükülme, yıkama için normal serum fizyolojik dışında bir solüsyon kullanılması nedeniyle de oluşabilir. Plazma toplama torbasındaki plazmanın pembe renkli olması hemolizin göstergesidir. %0.07 (1/1500)

Donörün venlerine kan aktif olarak pompalandığı için eğer aferez sistemine hava kaçarsa, donöre hava verilme olasılığı bulunmaktadır. Modern otomatik hücre ayrıcılarında güvenlik mekanizması olarak hava algılayıcıları bulunmaktadır ve nadir görülen bir komplikasyon olan hava embolisinin görülme sıklığını azaltmaktadır. Hava embolisi belirtileri akut solunum yetmezliği, göğüs ağrısı, diaforez, konfüzyon, şok veya senkop

Hava embolisinden korunmak için donöre bağlanmadan önce tüp sistemlerinin kontrol edilmesi ve işlem boyunca sıvı seviyeleri ile tüplerdeki hava kabarcıklarının varlığının izlenmesi son derece önemlidir. Đşlem sırasında güvenlik mekanizmalarının devre dışı bırakılmaması da hava embolisini önlemek için yapılması gereken bir girişimdir. Eğer santral venöz kateter takılıysa, kateter kullanımda değil iken klempler kapalı tutulmalıdır.

Hava embolisi şüphesinde işlem durdurulur ve klempler kapatılır. Donör sol tarafına ve baş aşağı yatırılır. Bu pozisyon havayı pulmoner kapaktan uzak tutup sağ atriyuma yönlendirir. Donöre oksijen verilir ve damar yolu açık tutulur.

Trombositaferez donörün vücudunda kalan trombositlerinde herhangi bir zarara sebep olmaz ve işlem sonrasında donörün trombositleri fonksiyon açısından tamamen normaldir. Aferez işleminin hemen sonrasında trombosit sayıları yaklaşık %30 oranında azalmakta ve 4-6 gün sonra normal seviyesine gelmektedir. Aferez işleminden 8-11 gün sonra başlangıç trombosit değerinin hafifçe üstünde değerlerle de karşılaşılabilmektedir.

Her ne kadar uygulanan işlemler arasında farklılık gösterse de, genellikle trombosit sayılarında %20-35 oranında bir azalma görülür ve bu değerler yaklaşık 4 gün içinde normal değerlerine ulaşır. Bu yüzden başka bir kontrendikasyonu yok ise, bir donör 2-4 günde bir trombositaferez işlemi için donasyonda bulunabilir.

Sitaferez yöntemi ile trombosit, granülosit, lenfosit veya kök hücre toplanması sırasında çok az miktarda eritrosit kaybı olmaktadır. Bu yüzden eritrosit toplanması normal gelişen bir aferez işleminin olası bir komplikasyonu değildir. Aferez işlemi sırasında her an donörün kanının yaklaşık %15 i ekstrakorporeal olduğu için eritrosit kaybı, işlem sırasında kullanılan malzemeler ile ilgili bir sorun olur ve donörün kanı aferez cihazında kalır ise yaşanabilir.

Aferez işlemi süresince donörün kanının yaklaşık %15 i aferez cihazı içinde bulunduğundan çok ciddi bir hacim kaybı oluşmamaktadır. Buna ek olarak aferez boyunca, uygulanan sitrat ve %0.9 NaCl infüzyonu bu hacim kaybının bir miktar da olsa yerine koyulmasına yardımcı olur. Sonuçta hacim kaybına bağlı hipotansiyon gelişmesi çok sık görülen bir komplikasyon değildir.

Lökaferez sırasında kullanılan HydroxyethylStarch (HES) aynı zamanda hacim tamamlayıcı olarak da kullanılır. Bu nedenle aferez sırasında HES uygulanması kan hacminde bir artışa bu da bazı donörlerde hipertansiyona ve akut kalp yetersizliği bulgularının gelişmesine neden olabilmektedir. Lökaferez sırasında uygulanan HES miktarı 200-400 ml arasında değişmekte olup, donörlerden aferez işlemi sonunda 50-200 ml granülosit konsantresi toplandığından sonuç olarak donör kan hacminde bir artış genellikle gözlenmez.

Đlk aferez cihazlarının kullanıldığı dönemlerde bu cihazların trombositaferez sırasında donörden topladıkları lenfosit sayısının günümüzdeki cihazlara göre çok fazla olması nedeniyle, sık trombositaferez donörü olan kişilerde lenfosit sayılarında düşme ve immun yanıtta azalma olabileceği düşünülmüştür. Bir çalışmada 1 yıllık sürede 9 kez trombositaferez donörü olan kişilerin, aynı süre boyunca 1-4 kez tam kan bağışlayan kişilerle kıyaslandıklarında toplam lenfosit sayılarında %23, T hücrelerinde %25 ve B hücrelerinde %47 düşme olduğu gösterilmiştir. Bir diğer çalışmada ise sık trombositaferez donörü olanların toplam lenfosit sayılarında %20 azalma görüldüğü belirtilmiştir.

Bir kişide klinik immun yetersizlik tablosunun oluşabilmesi için kişiden kısa bir süre içerisinde en az 10 11 lenfosit alınması ve/veya kişinin mutlak lenfosit sayısının 500/mm 3 ten daha düşük olması gerektiği öngörülmektedir. Tekrarlayan lenfositaferezler sonucunda lenfosit sayısında bir düşme görülebilse de, kısa sürede birden fazla trombositaferez işlemi uygulansa dahi, sağlıklı donörlerde lenfosit sayısında azalma klinik bir risk oluşturmamaktadır. Günümüzde uygulanan her trombositaferez işlemi sonucunda 1x10 6 ile 5x10 7 arasında değişen sayılarda lökosit donörden toplanmakta olup, bu kaybın donörün bağışıklık sistemi üzerine klinik etkilerinin olması pek mümkün görülmemektedir.

Lökaferez işlemi sırasında karşılaşılan komplikasyonlar genellikle trombositaferez ile benzerlik gösterse de, lökaferez donörlerinin HES, kortikosteroid ve G-CSF kullanmaları nedeniyle bu donörlerde farklı bazı reaksiyonlar gözlemlenmektedir. Sık lökaferez uygulanan donörlerde yapılmış bir çalışmada bu donörlerin trombosit ve hemoglobin değerlerinde bir değişiklik olmadığı, lökosit değerlerinin ise düştüğü gösterilmiştir. Bazı donörlerde muhtemel HES ile ilişkili deri döküntüleri görülmüştür. HES kullanımı sonucu hipertansiyon ve periferik ödem gelişebilmektedir. Kortikosteroid kullanımına bağlı yan etkiler (örn. katarakt) ve G-CSF kullanılan bazı donörlerde kemik ağrıları görülebilmektedir.

Plazmaferez işleminin plastik torbalar yardımı ile yapıldığı ilk dönemde eritrositlerin yanlış donöre verilmesi riski bulunmakta iken, günümüzde yarı otomatik sistemlerin kullanılması bu riski ortadan kaldırmıştır. Plazma proteinlerindeki azalma donörde bu proteinlerin düzeyleri kontrol edilerek önlenebilir. Bir diğer komplikasyon ise, muhtemelen laboratuvar testleri için donörden sık kan alınmasına bağlı gelişebilen anemidir.

Normal sağlıklı donörlerin kanında dolaşan periferik kök hücre düzeyleri düşük olduğu için kök hücreleri periferik kana mobilize edebilmek için donörlere hematopoetik büyüme faktörü G-CSF uygulanmaktadır. G-CSF uygulanmasına bağlı yan etkiler arasında baş ağrısı, miyalji, kemik ağrısı bulunmaktadır. Ayrıca serum ALP, ALT, LDH ve Na değerlerinde yükselme, glikoz, potasyum, bilirubin ve üre değerlerinde ise düşmeye sebep olabilmektedir.

Periferik kök hücre aferezi uygulanan donörlerin trombosit sayılarında %36 oranında düşme izlenmektedir. Trombositlerin başlangıçtaki normal seviyelerine ulaşması yaklaşık 1 ay, lökosit sayısının normale inmesi ise en az 2 hafta sürmektedir. G-CSF kullanımının uzun vadede normal sağlıklı donörlere olan etkisi bilinmemekle beraber halen araştırılmaktadır. Şu ana kadar literatürde sağlıklı donörlere ait bildirilmiş bir komplikasyon bulunmamaktadır.

eğer bir berber hata yaparsa, bu yeni bir tarz'dır. eğer bir terzi hata yaparsa, bu yeni bir moda'dır. eğer bir mühendis hata yaparsa, bu yeni bir atılımdır. eğer bir hakim hata yaparsa, bu yeni bir hukuk kuralıdır. eğer bir bilim adamı hata yaparsa, bu yeni bir keşiftir. eğer bir sağlık çalışanı hata yaparsa, bu bir hatadır. HATASIZ GÜNLER