Büyük oranda hayvan araþtýrmalarý ve in vitro



Benzer belgeler
Merkezi Sinir Sistemi İlaçları

Major depresyonun ve diðer depresif bozukluklarýn

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder

FTR 231 Fonksiyonel Nöroanatomi. Sinapslar. yrd.doç.dr. emin ulaş erdem

Psikofarmakolojiye giriş

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı OTONOM SİNİR SİSTEMİ. Dr. Sinan CANAN

SİNİR SİSTEMİ. Prof. Dr. Ünsal ÇALIŞ.

Nöron uyarı gönderdiğinde nörotransmitterleri barındıran keseciklerin sinaptik terminale göçü başlar.

7. Yarıyıl Farmasötik Kimya Prof. Dr. İlkay YILDIZ

Santral Sinir Sistemi Farmakolojisinin Temelleri. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

DİNLENİM MEMBRAN POTANSİYELİ. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.

Nörotransmitter. nörotransmitterler presinaptik. uçta sentezlenir. istisnası peptit transmitterlerdir ve bunlar nöron somasında sentezlenir.

OTONOM SİNİR SİSTEMİ. Dr. Sinan CANAN

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler

24 Antidepresanların Etki Düzenekleri ve Önemi

Konjenital adrenal hiperplazi

Elektrokimyasal İleti II

Hücre içi sinyal iletimindeki iþlevsel bozukluklar

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

Bir ruhsal belirti olarak ağrı

Sinir Sistemi. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.

OTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi)

Beynin Anatomik Açıdan İncelenmesi ve Beyin Sisteminin İşleyişi

Ýnsanlýk tarihi kadar eski olan depresif bozukluðun. Depresyon Etiyolojisi. Özet


KAS SİNİR KAVŞAĞI. Oğuz Gözen

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler

PSİKİYATRİK HASTALIKLARDA ALTERNATİF VE DESTEKLEYİCİ FARMAKOLOJİK TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

SİNİR SİSTEMİ. Duyusal olarak elde edilen bilgiler beyne (yada tam tersi) nasıl gider?

SİNİR SİSTEMİ DERS PROGRAMI

GÜNLÜK YAŞAMDA KARŞIMIZA ÇIKAN OLAY

Farmakoloji bilgileri kullanılarak farmakoloji dışında yanıtlanabilecek olan toplam soru sayısı: 8

Otonom Sinir Sistemi - II. Dr. Ersin O. Koylu EÜTF Fizyoloji Ab. D.

SİNİR SİSTEMİ. Hazırlayan: Yrd.Doç.Dr. Yosun MATER

Major Depresif Bozukluk

Dopamin tirozinden sentez edilir (Kayaalp

Santral (merkezi) sinir sistemi

SİNİR R S İSTEMİ EGZE Z RS R İZ

PSİKOFARMAKOLOJİ 3. Antipsikotikler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

Davranış ve Nörogenetik

SİNİR SİSTEMİ DERS PROGRAMI

NÖROTRANSMİTTERLER Uyarılma ve uyarının iletimi (Mg2+-bağımlı Na+/K+-ATPaz) (Mg2+-bağımlı Na+/K+-ATPaz),

Affektif bozukluklarýn etiyoloji, taný ve tedavisi

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II SİNİR SİSTEMİ V. DERS KURULU (24 MART

Sempatik sinir sisteminin bir uzantısı olan adrenal medulla, nöral iletiyi hormonal iletiye çevirir.

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II SİNİR SİSTEMİ V. DERS KURULU (21 MART MAYIS 2016)

Sinir sistemi organizmayı çevresinden haberdar eder ve uygun tepkileri vermesini sağlar.

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

SİNİR SİSTEMİ DERS PROGRAMI

Fizyoloji ve Davranış

Konjenital adrenal hiperplazi. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Depresyonun biyolojisi ile ilgili çalýþmalarýn

SİNİR SİSTEMİ VE EGZERSİZ

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI. Dönem II. TIP 2010 SİNİR ve DUYU SİSTEMLERİ DERS KURULU

Antidepresanlar. Duygu durumu dengeleyici ilaçlar. Timoleptik ilaçlar

AROMATĠK AMĠNO ASĠT DEKARBOKSĠLAZ AKTĠVĠTESĠNDE ARTIM TETĠKLEME NĠTELĠĞĠ SERGĠLEYEN PĠRANOZĠN TÜREVLERĠNĠ HAĠZ BĠR KOMPOZĠSYON VE

HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI

Evrende ve onun parçasý olan dünyamýzda bir

Talamokortikal İlişkiler, RAS, EEG DOÇ. DR. VEDAT EVREN

Nöroendokrin sistemler beyin nörotransmitterleri

Araştırmacı olarak: 2008: Janssen Cilag 2009: Janssen Cilag 2010: Janssen Cilag Danışmanlık: 2008: 2009: 2010: Konuşmacı olarak: 2008: 2009: 2010:

Depresyon, Pratisyen Hekimler ve Depresyon Eðitimi

Anksiyete Bozukluðu ve Depresyonun Tanýsal Ýliþkileri

Normal anksiyete organizmanýn biyolojik bir

NÖROBİLİM ve FİZYOTERAPİ

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)

Adrenal Korteks Hormonları

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI. Dönem II. TIP 2010 KAS, SİNİR ve DUYU SİSTEMLERİ DERS KURULU

SİNİR SİSTEMİ. Dicle Aras. Sinir, sinir sistemi, yapısı ve fizyolojik sınıflaması

Paroksetinin Nörofizyolojik Etkileri ve Klinik Farmakolojisi

K U L L A N I C I E L K Ý T A B I

DENEYSEL RATLARDA ATOMOKSETİN VE OMEGA 3 ÜN SERUM ÇİNKO VE BAKIR DÜZEYLERİ ÜZERİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mevlüt Sait KELEŞ

Nikotinik Asetilkolin Reseptörlerinin Farmakolojisi. Dr. Vahide Savcı. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji AD

Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır.


Arka Beyin Medulla Omuriliğin beyne bağlandığı bölge kalp atışı, nefes, kan basıncı Serebellum (beyincik) Kan faaliyetleri, denge Pons (köprü)

Ýntiharýn Nörobiyolojisi #

Dikkat Eksikliði Hiperaktivite Bozukluðunun Etiyolojisi: Bütüncül Yaklaþým

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II SİNİR SİSTEMİ V. DERS KURULU (24 MART MAYIS 2015)

ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA

Duloksetin: Klinik Kullanýmý

Konjenital adrenal hiperplazi (KAH) Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

PSİKOFARMAKOLOJİ-5. ANTİDEPRESANLAR Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

Sinaptik İleti DOÇ. DR. VEDAT EVREN

Ağrı ve psikiyatrik yaklaşım. Prof.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

Geri Dönüþümlü Monoamin Oksidaz-A Ýnhibitörleri (RIMA) Farmakolojisi

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI

ŞİZOFRENİDE HİSTAMİN. Dr. Özmen METİN Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD.

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

SİNİR SİSTEMİ. Santral Sinir Sistemi. Periferik Sinir Sistemi

1. Merkezi ve çevresel sinir sistemini oluþturan sinir hücrelerine ne ad verilir?

Toksisiteye Etki Eden Faktörler

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Tıpta Doktora Farmakoloji Marmara Üniversitesi 1989

FAZ II Enzimlerine bağlı genetik polimorfizmler - 1

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a

FTR 231 Fonksiyonel Nöroanatomi. Otonom Sinir Sistemi. emin ulaş erdem

Saðlýklý Bir Diþeti Nasýl Olmalýdýr? Saðlýklý diþeti, çoðunlukla açýk pembe renkli, sert kývamlý, mat, yüzeyi portakal kabuðu görünümünde ve diþlerin

Transkript:

Noradrenerjik Sistem ve Depresyon Yrd. Doç. Dr. Þükrü UÐUZ*, Dr. Ebru YURDAGÜL* Büyük oranda hayvan araþtýrmalarý ve in vitro çalýþmalarda elde edilen kanýtlar, duygudurum bozukluklarýnýn beyinde limbik sistemde ve lokus seruleusdaki bir ya da birden fazla nöronal yoldaki fonksiyonel bozukluktan kaynaklandýðýný düþündürmektedir. Duygudurum bozukluðunda en fazla noradrenalin ve serotonin deðiþikliklerinin rol aldýðý düþünülmektedir. Bununla birlikte, rolleri hala kesin olarak belirlenememiþtir (Dalery ve Kopp 1990, Yadid ve ark. 2000). Baþka nörotransmitterlerin ve nöromodülatörlerin de (nöropeptitler ve prostoglandinler) depresyonla iliþkili olabileceði sanýlmaktadýr (Dalery ve Kopp 1990, Stahl 2001). Noradrenalin, sempatik sinir sisteminin çoðu nöronunda bulunur ve birçok vücut fonksiyonunu kontrol eder. Ayný zamanda merkezi sinir sistemi içinde de oldukça yaygýndýr. Özellikle hipotalamus, limbik sistem (amigdala ve hipokampus) ve ponstaki lokus seruleusda yüksek konsantrasyonlarda saptanýr. Lokus seruleus az sayýda nöronun bir araya gelmesiyle oluþmuþ ve ponsta yerleþmiþtir (Leonard 2000, Stahl 2001). Noradrenerjik sistem, uyanýklýk, çevreye karþý verilen tepkilerin kontrol edilmesinin yanýsýra dikkat, öðrenme, bellek, duygudurum üzerine de etkilidir. Ayrýca * Çukurova Üniversitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý, ADANA noradrenerjik sistemin motivasyon ve dürtülerle de iliþkili olduðu düþünülmektedir (Leonard 1997). Noradrenalinin Sentezi ve Yýkýmý Noradrenalin, noradrenerjik sinir terminallerinde sentezlenir. Sentezin ilk basamaklarý, dopamin sentezi ile benzerdir. Çünkü noradrenalinin öncül maddesi de dopaminde olduðu gibi tirozindir (Stahl 2001). Sentez iþlemi tirozinin kandan aktif taþýma pompa ile nöron içine alýnmasýyla baþlar. Tirozin nöron içinde ilk olarak tirozin hidroksilaz enzimi ile etkileþir ve DOPA ortaya çýkar. Ýkinci adým DOPA'nýn DOPA karboksilaz enzimi ile etkileþmesi sonucunda dopaminin oluþmasýdýr. Dopamin daha sonra dopamin β hidroksilaz ihtiva eden nöronlarda bu enzim ile etkileþir ve noradrenalin sentez edilmiþ olur. Diyetle alýnan fenilalanin ve tirozinin noradrenaline dönüþümünde tirozin hidroksilaz hýz kýsýtlayýcý enzim olarak görev alýr. Bu yollarda üretilen noradrenalin veziküllerde depolanýr ve burada adenozin trifosfat ve tromogranin isimli bir proteinle birleþik olarak tutulur. Sinir uyarýsý geldiðinde her üç protein birlikte salýnýrlar (Kaufmann ve ark. 1997). Veziküllerde depolanan büyük miktarýn dýþýnda küçük bir miktar noradrenalin de sitoplazmada serbest olarak bulunur. Noradrenalin sentez süreci bu noktada durmaz ve adrenal medulla ile beynin sýnýrlý bir takým bölgelerinde feniletanolamin-n-metil transferaz enzimi aracýlýðýyla adrenaline dönüþtürülür (Þekil 1) (Yüksel 2001). Adrenalinin nörotransmitter olarak MSS içindeki rolü tam olarak bilinmese de, medulla oblangatada özgün adrenerjik nöronlar 19

UÐUZ Þ, YURDAGÜL E. Fenilalanin tirozin hidroksilaz hidroksilaz Fenil alanin ------------------- tirozin --------------- dihidrofenilalanin (DOPA) DOPA dopamin feniletanolamin dekarboksilaz β hidroksilaz N-metil transferaz --------------- dopamin --------------- noradrenalin-------------------- adrenalin Þekil 1. Noradrenalin sentezi. Monoamin Aldehit oksidaz redüktaz Noradrenalin --------------- 3,4-dihidroksifenilglikolaldehit --------------- (DOPGAL) COMT 3,4-dihidrokdifeniletilenglikol ------------ 3-metoksi-4-hidroksi-feniletilenglikol (DOPEG) (MOPEG) Sülfat ile konjugasyon -------------------------- MOPEG sülfat Þekil 2. Noradrenalinin yýkýmý. bulunmaktadýr (Anad ve Charney 2000). Bu nöronlarýn hipotalamusu innerve eden projeksiyonlara sahip olduðu gösterilmiþtir (Leonard 2000). Veziküllerden sinaptik aralýða salýnan noradrenalin bir süre sonra tekrar sinir hücresine geri alýnýr. Noradrenalinin metabolizmasýnda monoamin oksidaz (MAO) ile katekol-o-metil transferanz (COMT) enzimleri görev alýr. Yýkýlma sürecindeki ilk adým noradrenalinin MAO ile etkileþerek 3,4-dihidroksifenilglikolaldehitin (DOPGAL) ortaya çýkmasýdýr. Bu aldehit redüktaz tarafýndan 3,4-dihidroksifeniletilenglikole (DOPEG) çevrilir. DOPEG daha sonra katekol-o-metiltransferaz (COMT) ile etkileþerek 3-metoksi-4-hidroksifeniletilenglikol (MOPEG) haline gelir. Bu bileþik sülfat ile konjugasyonundan sonra MOPEG sülfat halinde idrarla atýlýr. Mitokondrinin dýþ zarýnda bulunan MAO noradrenalini yýkarak metabolitlerine dönüþtürür (Þekil 2) (Önder 2002, Richards ve ark. 1996). Noradrenalin Salýnýmý ve Ýletim Sistemi: Noradrenarjik nöronun iþlevlerinin düzenlenmesine katkýda bulunan çok sayýda noradrenalin alýcý (reseptör) alt tipi vardýr. Noradrenalin alýcýlarýnýn gruplandýrýlmasý noradrenalin agonist ya da antagonistlerine cevap verme özelliklerine göre yapýlmýþtýr. Alýcýlar bu temele dayanarak α ve β alt gruplarýna ayrýlmýþlardýr. Bu iki temel grubun α 1, α 2A, α 2B, α 2C ve β 1, β 2 olarak isimlendirilen alt gruplarý da vardýr. Bunlarýn dýþýnda baþka noradrenerjik alýcý alt tiplerinin tanýmlanmasý için çalýþmalar devam etmektedir (Önder 2002, Stahl 2001). Sinaps öncesinde yerleþmiþ olan α 2 alýcýlarý özellikle önemlidirler, çünkü bunlar "otoreseptör"dür. α'lar akson sinir terminallerine yerleþmiþ olduklarýndan "terminal otoreseptör" olarak isimlendirilirler. Bu otoreseptörler frenleyici bir mekanizma oluþtururlar ve bu yolla nöronun ateþlemesini durdurup sinaptik aralýða gereðinden fazla noradrenalin salýverilmesini ve bu fazla salýverilmenin sinaps sonrasýndaki alýcýlarda baþlatacaðý moleküler deðiþiklikler dizisinin aþýrýya kaçmasýný engellerler. Presinaptik α 2 reseptör- 20

NORADRENERJÝK SÝSTEM VE DEPRESYON lerinin inhibe edici etkisi muhtemel olarak ya nöron terminalinde bulunan potasyum kanallarýný açarak voltaja baðlý kalsiyum kanallarýndan hücreye kalsiyum giriþini azaltýp hiperpolarizasyona yol açarak ya da adenilat siklazý inhibe etmek yolu ile hücre içi siklik AMP ve kalsiyum konsantrasyonlarýný düþürerek gerçekleþmektedir (Hall ve Ogren 1981, Leonard 1997). α 2 reseptörlerinin yanýsýra bazý noradrenerjik nöronlarda presinaptik β 2 reseptörlerinde NA salýnýmýný arttýrdýðý belirtilmektedir. Ayrýca anjiotensin II ve E grubu prostoglandinlerin hücre içi kalsiyumu azaltarak NA salýnýmý üzerinde güçlü bir inhibitör etki gösterdiklerine iliþkin kanýtlar bulunmaktadýr (Kaufmann ve ark. 1997). Sinapsa salýnmýþ olan noradrenalini algýlayan ve sinaps sonrasýndaki nöronda bir moleküler deðiþiklikler dizisi baþlatarak, nöral iletinin sinaps öncesi nörondan sinaps sonrasý nörona geçmesine hizmet eden alýcýlar ise, sinaps sonrasýnda yerleþmiþ olan β 1 reseptörleridir. β 1 reseptörleri hem presinaptik hem de postsinaptik; β 2 reseptörleri ise postsinaptik yerleþim gösterirler. Bu reseptörler de adenilat siklaza baðýmlý olarak çalýþýrlar (Leonard 1997, Nestler ve ark. 1999). Noradrenalin reseptörlerinin fizyolojik fonksiyonlarýnýn neler olduðu Tablo 1'de özetlenmiþtir. Görüldüðü gibi bu sistem de farklý alanlarda olmakla birlikte çok geniþ bir fizyolojik etki yelpazesine sahiptir. Noradrenalinin sinaptik aralýða salýnýmý birden fazla mekanizma ile gerçekleþtirilmektedir. Aksiyon potansiyelinin oluþumunun ardýndan kalsiyuma baðlý bir mekanizma ile NA veziküllerden sinaps aralýðýna salýnmaktadýr. Postsinaptik reseptörler aktive olduktan sonra NA, sodyum enerji baðýmlý bir transporter tarafýndan tekrar nöronlara geri alýnmaktadýr. NA'in nöron terminallerinden salýnýmý sinaptik aralýkta bulunan NA konsantrasyonu tarafýndan ayarlanmaktadýr (Önder 2002). Tablo 1. Noradrenalin reseptörleri α 2 β 1 α 1 β 2 NA ve Ach salýnmasýný inhibe eder Kan damarlarýný daraltýr NA salýnmasýný arttýrýr Kalp kasýlmalarýnýn sayýsýný ve gücünü arttýrýr Gastrointestinal sistemdeki düz kaslarý gevþetir Bir çok organda düz kaslarýn kasýlmasýna neden olur (kan damarlarý ve bronþlar dahil) Çeþitli organlarda düz kaslarýn gevþemesini baþlatýr ve bu yolla bronkodilatasyon ve vazodilatasyon saðlayabilir. Özellikle NA'in salýnmasýnýn inhibe edilmesi ve artmasýnda etkili olan alýcýlar normal duygudurumun elde edilmesi ve sürdürülmesi için gerekli olan "sinaptik homeostasise" önemli derecede katkýda bulunurlar. Zaten noradrenalin depresyonun biyolojik teorilerininin en önemlilerinden birisi olan "monoamin teorisinin" ortaya atýlmasýna vesile olmuþ olan nöral ileticidir. Bugün artýk bu bozukluðun tümüyle tek bir nöral iletici ile izah edilmesinin mümkün olmadýðý ortaya çýkmýþ olmasýna raðmen altta yatan fizyopatolojik düzenekte noradrenalinin etkisinin deðeri hiçbir þekilde yok olmamýþtýr (Hirschfeld 2000). Noradrenalin sisteminin temel iþlevi, çok geniþ bir fizyolojik etki yelpazesi olmasýna raðmen yine de duygudurumun özelliklerinin düzenlenmesidir. Bu yüzden bu nöral taþýyýcýnýn eksikliði ya da noradrenerjik sistemin fonksiyonlarýnýn azalmasý bir çok patolojik sonucu beraberinde getirir. Ancak bu patolojik sonuçlarýn ortaya çýkmasýnda NA sisteminin diðer önemli nöral taþýyýcý sistemleriyle (örneðin serotonin ve dopamin) etkileþme içinde iþlev gördüðü unutulmamalýdýr (Kýrlý 2002). Noradrenalin ve Depresyon Depresyonda noradrenerjik sistemdeki olasý iþlev bozukluðu ile ilgili çalýþmalar NA metaboliti olan 3- metoksi 4-hidroksifenil glikol düzeylerinin ölçülmesini, kan hücrelerinde reseptör yoðunluðunun belirlenmesini, olasý postmortem noradrenerjik sistem deðiþikliklerini, NA'in sentezi ve metabolizmasý ile genetik belirleyiciler ile büyüme hormonu ve kortizol salgýlanmasýný kontrol eden hipotalamik adrenoreseptör aktivitesini deðerlendiren psikoendokrin uyarýlma testlerinin deðerlendirilmesini kapsamaktadýr (Nestler ve ark. 1999, Önder 2002). Depresif hastalarda noradrenalinin azalmasý semptomlarda bir artýþ oluþturur; bu semptomlar enerji azalmasý, ilgi kaybý, zevk alamama, konsantrasyon güçlüðü, ümitsizlik ve karamsarlýktan oluþmaktadýr. Noradrenalin projeksiyonlarý ile depresyon arasýndaki korelasyona iliþkin kapsamlý kanýtlar mevcuttur. Çoðu hastada plazma noradrenalin konsantrasyonunda artýþ, noradrenerjik reseptörlerde artýþ ve β adrenerjik reseptör yoðunluðunda deðiþiklikler saptanmýþtýr (Delgado ve Moreno 2000, Leonard 2000). 21

UÐUZ Þ, YURDAGÜL E. Çok sayýda araþtýrmada, depresyonlu hastalarýn bir bölümünde noradrenerjik fonksiyonlarýn deðiþtiði gösterilmiþtir. Noradrenerjik fonksiyonlardaki bu deðiþiklikler þöyle özetlenebilir: Plazma noradrenalin konsantrasyonlarýnda artýþ, Noradrenalin reseptörlerinin fonksiyonlarýnda artýþ, β adrenerjik reseptör yoðunluðunda deðiþiklikler, Beyin omurilik sývýsýnda (BOS), plazmada ve idrarda ana noradrenalin metaboliti olan metoksi hidroksi fenil glikol (MHPG) konsantrasyonlarýnda artýþ (Dalery ve Kopp 1990, Delgado ve Moreno 2000, Nestler ve ark. 1999). Bu sonuçlar antidepresan ilaçlarýn lokus seruleus faaliyetlerini azaltacaðýný ve bu bölgenin stimülasyonuna yanýt vermesi gereken kortikal β reseptörlerini azaltacaðýný gösteren preklinik verilerle uyumludur. Hem klinik hem de deneysel çalýþmalar depresyonda NA sentezinde hýz kýsýtlayýcý bir enzim olan tirozin hidroksilazla ilgili bir bozukluk olduðunu düþündürtmektedir. Çalýþmalar 11. kromozom üzerinde tirozin hidroksilaz enzimini kodlayan gen ile affektif bozukluðun varlýðý arasýnda güçlü bir genetik baðlantýnýn olduðuna dikkati çeker. Ayrýca major depresif bozukluðu olan hastalarýn düþük COMT enzim aktivitesi gösterdikleri saptanmýþtýr (Richards ve ark. 1996). Yapýlan araþtýrmalarda periferik dokularda β adrenerjik reseptör duyarlýlýðýnýn azalmýþ olduðuna dair kanýtlar elde edilmiþtir (Leonard 1997). NA sentezinde fenilalaninin tirozine dönüþtürülmesinde temel kofaktör tetrahidrobiopteridindir (BH4). Çalýþmalar depresyonlu hastalarda BH4 konsantrasyonunun düþük olduðunu göstermektedir (Hashimato ve ark. 1990). Cassana ve Marazziti, depresyonda nöronal sinyalin reseptörden ikincil haberci sisteme geçiþinin zayýfladýðýný ileri sürmüþlerdir (Cassano ve Marazziti 1992). NA salýnýmýný kontrol eden presinaptik α 2 reseptörlerinin depresyonda önemli bir role sahip olduklarý düþünülmektedir. Depresif hastalarýn α 2 reseptör yoðunluðunun azalmýþ olabileceði düþünülmektedir. Bu da tedavi edilmemiþ depresif hastalarda NA salýnýmýnýn azaldýðýný gösterir (Hall ve Ogren 1981, Leonard 2000). Noradrenalin iþlev bozukluðuna baðlý olarak ortaya çýkan patolojik süreçler þu þekilde özetlenebilir: Bu sistemin fonksiyon bozukluðu depresif bozukluk, manik atak ve anksiyete bozukluklarý gibi bir takým psikiyatrik bozukluklarýn ortaya çýkmasýyla sonuçlanýr. Monoamin hipotezi, depresif hastalarýn beyinlerinin bazý bölgelerinde nöral ileti için yeterli olabilecek miktarda NA üretemediklerini ileri sürer. Bunun karþýtý olarak NA'in aþýrý üretimi ise manik ataklarýn nedeni olabilir. Lokus seruleustan limbik ve kortikal alanlara uzanan noradrenerjik liflerin bulunduðu alanlar elektriksel olarak uyarýlýrsa zevk verici yaþantýlar ortaya çýkar. Bu nedenle noradrenerjik sistem bir ödül sistemidir. Sinaps sonrasýnda yerleþmiþ olan β-adrenerjik reseptörlerin sayý ve duyarlýlýklarýnýn azalmasý antidepresan tedavinin en yaygýn olarak kabul edilen etki düzeneðidir (Hirschfeld 2000, Nestler ve ark. 1999, Shiloh ve ark. 1999). Sonuç olarak; noradrenalin sisteminin temel iþlevi, çok geniþ bir fizyolojik etki yelpazesi olmasýna raðmen yine de duygudurumun özelliklerinin düzenlenmesidir. Bu nedenle bu nörotransmitterin eksikliði veya noradrenerjik sistemin fonksiyonlarýnýn azalmasý bir çok patolojik sonucu beraberinde getirir. Ancak bu patolojik sonuçlarýn ortaya çýkmasýnda noradrenalin sisteminin diðer önemli nöral taþýyýcý sistemleriyle (örneðin; serotonin ve dopamin) etkileþim içinde iþlev gördüðü unutulmamalýdýr (Delgado ve Moreno 2000, Leonard 1997). Anad A, Charney DS (2000) Norepinefrin dysfunction in depression. J Clin Psychiatry, 61(Supp 10):16-24. Brunello N, Mendlewicz S, Kasper S ve ark. (2000) The role of noradrenaline and selective noradrenaline reuptake inhibition in depression. Eur Neuropsychopharmacol, 12(5):461-476. Cassano GB, Marazziti D (1992) Is depression a disorder of a KAYNAKLAR receptor syperfamily? A critical review of the theory of depression and the appraisal of a new heuristic model. Eur J Psychiatry, 7:259-270. Dalery JM, Kopp N (1990) An introduction to neurotrasmission in health and disease. Oxford, England, Oxford University Press, s.278-294. 22

NORADRENERJÝK SÝSTEM VE DEPRESYON Delgado PL, Moreno FA (2000) Role of norepinephrine in depression. J Clin Psychiatry, 61(Suppl 1):5-12. Hall H, Ogren SO (1981) Effects of antidepressant drugs on the different receptors in the brain. Eur J Pharmacol,70:393-407. Hirschfeld RM (2000) History and evalution of the monoamine hypothesis in depression. J Clin Psychiatry, 61(Suppl 6):4-6. Kaufmann WE, Andreasson KI, Isakson PC ve ark. (1997) Cyclooxygenases and central nervous system. Prostaglandins, 54:601-624. Kýrlý S (2002) Depresyon. Birinci Baský, Mayýs 2002, Bursa. Leonard BE (1997) Noradrenaline in basic models of depression. Eur Neuropsychopharmacol, 7(Suppl 1):11-16. Leonard BE (2000) Noradrenaline and depression. Rev Contemp Pharmacother, 11:257-266. Nestler Ej, Alreja M, Aghajaniai GK (1999) Moleculer control of locus coeruleus neutransmission. Biol Psychiatry, 46:1131-1139. Önder E (2002) Depresyon ve noradrenerjik sistem. 3P Dergisi, 10(Ek.1):5-10. Richards JG, Saura J, Bleuel Z ve ark. (1996) MAOand COMT: Basic functions and therapeutic indications. Eur Neuropsychopharmacol, 6;4:4. Shiloh R, Nutt D, Weizman A (1999) Atlas of Psychiatric Pharmacotherapy. Çeviren: Kýrlý S, 2001. Stahl MS (2001) Essential Psychopharmacology, second edition, Cambridge, Cambridge University Press, s.157-186. Yadid G, Nakash R, Deri I ve ark. (2000) Education of the neurobiology of depression: Insights from a novel genetic animal model. Prog Neurobiol, 62(4):353-378. Yüksel N (2001) Depresyonda noradrenerjik sistem. 3P dergisi, 9:181-191. 23